ABOUT THE SPEAKER
Fei-Fei Li - Computer scientist
As Director of Stanford’s Artificial Intelligence Lab and Vision Lab, Fei-Fei Li is working to solve AI’s trickiest problems -- including image recognition, learning and language processing.

Why you should listen

Using algorithms built on machine learning methods such as neural network models, the Stanford Artificial Intelligence Lab led by Fei-Fei Li has created software capable of recognizing scenes in still photographs -- and accurately describe them using natural language.

Li’s work with neural networks and computer vision (with Stanford’s Vision Lab) marks a significant step forward for AI research, and could lead to applications ranging from more intuitive image searches to robots able to make autonomous decisions in unfamiliar situations.

Fei-Fei was honored as one of Foreign Policy's 2015 Global Thinkers

More profile about the speaker
Fei-Fei Li | Speaker | TED.com
TED2015

Fei-Fei Li: How we're teaching computers to understand pictures

Fei-Fei Li: Resimleri anlamaları için bilgisayarları nasıl eğitiyoruz

Filmed:
2,702,344 views

Küçük bir çocuk resimlere baktığında, onları kolaylıkla tanımlayabilir : " Kedi", "kitap", "sandalye". Bugün, bilgisayarlar da bunu yapacak kadar akıllı hale geliyor. Peki ya sonrasında? Bu heyecan verici konuşmada, bilgisayar algılama uzmanı Fei-Fei Li teknolojinin geldiği bu başarılı aşamayı - 15 milyonluk bir fotoğraf veri tabanı ile çalışma ekibinin bir bilgisayarı resimleri algılaması için nasıl "eğittiğini" - açıklıyor ve ileriye dönük bazı sezilerinden bahsediyor.
- Computer scientist
As Director of Stanford’s Artificial Intelligence Lab and Vision Lab, Fei-Fei Li is working to solve AI’s trickiest problems -- including image recognition, learning and language processing. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:14
Let me showgöstermek you something.
0
2366
3738
Müsadenizle size bazı şeyler göstermek
istiyorum.
(Video) Kız: Tamam, burada yatağın üzerinde
oturan bir kedi var.
00:18
(VideoVideo) GirlKız: Okay, that's a catkedi
sittingoturma in a bedyatak.
1
6104
4156
Çocuk fili okşuyor.
00:22
The boyoğlan is pettingsevişme the elephantfil.
2
10260
4040
00:26
Those are people
that are going on an airplaneuçak.
3
14300
4354
Buradaki insanlar uçağa gidiyorlar.
Bu büyük bir uçak.
00:30
That's a bigbüyük airplaneuçak.
4
18654
2810
Fei-Fei Li: Üç yaşında
küçük bir kız çocuğu
00:33
Fei-FeiFei Fei LiLi: This is
a three-year-oldüç yaşında childçocuk
5
21464
2206
fotoğraflarda ne gördüğünü
anlatıyor.
00:35
describingaçıklayan what she seesgörür
in a seriesdizi of photosfotoğraflar.
6
23670
3679
00:39
She mightbelki still have a lot
to learnöğrenmek about this worldDünya,
7
27349
2845
Henüz, dünya hakkında öğrenmesi
gereken çok şey var
00:42
but she's alreadyzaten an expertuzman
at one very importantönemli taskgörev:
8
30194
4549
fakat çok önemli bir alanda
uzman olmuş bile:
00:46
to make senseduyu of what she seesgörür.
9
34743
2846
gördüklerini anlamlandırma.
Toplumumuz teknolojik olarak her
zamankinden daha fazla ilerlemiş durumda.
00:50
Our societytoplum is more
technologicallyteknolojik olarak advancedileri than ever.
10
38229
4226
00:54
We sendgöndermek people to the moonay,
we make phonestelefonlar that talk to us
11
42455
3629
İnsanları aya gönderiyoruz, bizimle
konuşabilen ya da radyo kanallarını
00:58
or customizeözelleştirmek radioradyo stationsistasyonlar
that can playoyun only musicmüzik we like.
12
46084
4946
sadece sevdiğimiz müzikleri çalması
için düzenleyebilen telefonlar yapıyoruz.
01:03
YetHenüz, our mostçoğu advancedileri
machinesmakineler and computersbilgisayarlar
13
51030
4055
En gelişmiş makinelerimiz
ve bilgisayarlarımız
01:07
still strugglemücadele at this taskgörev.
14
55085
2903
hâlâ bu özelliği elde etmeye çalışıyorlar.
01:09
So I'm here todaybugün
to give you a progressilerleme reportrapor
15
57988
3459
Bugün, bilgisayar görme yetisi üzerine
yapılan ileri düzeydeki
01:13
on the latestson advancesgelişmeler
in our researchAraştırma in computerbilgisayar visionvizyon,
16
61447
4047
araştırmalarımızın işleyişi hakkında size
bilgi vermek için buradayım.
01:17
one of the mostçoğu frontiersınır
and potentiallypotansiyel revolutionarydevrimci
17
65494
4161
Bilgisayar biliminde, en önde ve devrim niteliğinde
01:21
technologiesteknolojiler in computerbilgisayar scienceBilim.
18
69655
3206
olan teknolojik gelişmelerden biri.
01:24
Yes, we have prototypedörneklenmekte carsarabalar
that can drivesürücü by themselveskendilerini,
19
72861
4551
Evet, kendini sürebilen araçların
prototiplerine sahibiz,
01:29
but withoutolmadan smartakıllı visionvizyon,
they cannotyapamam really tell the differencefark
20
77412
3853
fakat akıllı görme yetisine sahip olmadan,
üzerinden geçilebilecek buruşmuş bir
01:33
betweenarasında a crumpledburuşuk paperkâğıt bagsırt çantası
on the roadyol, whichhangi can be runkoş over,
21
81265
3970
kağıt torba ile sakınılması gereken aynı
boyuttaki bir kaya
01:37
and a rockKaya that sizeboyut,
whichhangi should be avoidedkaçınılması.
22
85235
3340
arasındaki farkı söyleyebilmeleri
mümkün değil.
01:41
We have madeyapılmış fabulousharika megapixelmegapiksel cameraskameralar,
23
89415
3390
Mükemmel çözünürlükte kameralar
yapmamıza rağmen,
01:44
but we have not deliveredteslim
sightgörme to the blindkör.
24
92805
3135
görebilmelerini sağlayamamıştık.
01:48
DronesErkek arı can flyuçmak over massivemasif landarazi,
25
96420
3305
İnsansız hava araçları koca bir araziyi
uçabilirler,
01:51
but don't have enoughyeterli visionvizyon technologyteknoloji
26
99725
2134
ama yağmur ormanlarındaki değişimleri
izlememize yardımcı olabilecek
01:53
to help us to trackiz
the changesdeğişiklikler of the rainforestsyağmur ormanları.
27
101859
3461
düzeyde yeterli bir görüş kabiliyetine
sahip değiller.
01:57
SecurityGüvenlik cameraskameralar are everywhereher yerde,
28
105320
2950
Güvenlik kameraları her yerde,
02:00
but they do not alertAlarm us when a childçocuk
is drowningboğulma in a swimmingyüzme poolhavuz.
29
108270
5067
fakat bir çocuk havuzda boğuluyorken
bizi uyaramıyorlar.
02:06
PhotosFotoğraflar and videosvideolar are becomingolma
an integralayrılmaz partBölüm of globalglobal life.
30
114167
5595
Fotoğraf ve videolar gündelik hayatın
bir parçası haline geliyorlar.
02:11
They're beingolmak generatedoluşturulan at a pacehız
that's faruzak beyondötesinde what any humaninsan,
31
119762
4087
Herhangi bir insan veya bazı
grupların görme umuduyla
02:15
or teamstakımlar of humansinsanlar, could hopeumut to viewgörünüm,
32
123849
2783
hızlı bir şekilde çoğalıyorlar,
02:18
and you and I are contributingkatkı
to that at this TEDTED.
33
126632
3921
buradaki TED konuşmaları ile
sizler ve ben de buna katkı sağlıyoruz.
02:22
YetHenüz our mostçoğu advancedileri softwareyazılım
is still strugglingmücadele at understandinganlayış
34
130553
5232
En iyi yazılımımız hala bu devasa içeriği
anlamaya ve yönetmeye çabalıyor.
02:27
and managingyönetme this enormousmuazzam contentiçerik.
35
135785
3876
02:31
So in other wordskelimeler,
collectivelytopluca as a societytoplum,
36
139661
5272
Başka bir anlamda,
toplumun tamamı olarak
büyük bir görme kaybına sahibiz
02:36
we're very much blindkör,
37
144933
1746
02:38
because our smartestzeki
machinesmakineler are still blindkör.
38
146679
3387
çünkü en iyi makinelerimiz hala
göremiyorlar.
02:43
"Why is this so hardzor?" you mayMayıs ayı asksormak.
39
151526
2926
"Neden bu kadar zor ki bu?"
diye soracaksınız.
02:46
CamerasKameralar can take picturesresimler like this one
40
154452
2693
Kameralar burada da olduğu gibi
fotoğraf çekebilirler,
02:49
by convertingdönüştürme lightsışıklar into
a two-dimensionaliki boyutlu arraydizi of numberssayılar
41
157145
3994
ışığın iki boyutlu sayı dizilerine
çevrilmiş hali ile,
02:53
knownbilinen as pixelspiksel,
42
161139
1650
ki bunlara pikseller diyoruz.
02:54
but these are just lifelesscansız numberssayılar.
43
162789
2251
Fakat burada sadece ölü sayılar
bulunmakta.
02:57
They do not carrytaşımak meaninganlam in themselveskendilerini.
44
165040
3111
Kendi içlerinde herhangi bir anlam
taşımıyorlar.
03:00
Just like to hearduymak is not
the sameaynı as to listen,
45
168151
4343
Nasıl ki duymak ile dinlemek aynı
anlama gelmiyorsa
03:04
to take picturesresimler is not
the sameaynı as to see,
46
172494
4040
fotoğraf çekmek ile görmek de
aynı şeyi ifade etmiyor.
03:08
and by seeinggörme,
we really mean understandinganlayış.
47
176534
3829
Görmek derken ciddi manada "anlamayı"
kastediyoruz.
03:13
In factgerçek, it tookaldı MotherAnne NatureDoğa
540 millionmilyon yearsyıl of hardzor work
48
181293
6177
Aslında, bu yetiye sahip olabilmemiz
tabiat ananın 540 milyon yılını aldı.
03:19
to do this taskgörev,
49
187470
1973
03:21
and much of that effortçaba
50
189443
1881
Bu çabanın çoğu, beynin görsel
03:23
wentgitti into developinggelişen the visualgörsel
processingişleme apparatusaparatı of our brainsbeyin,
51
191324
5271
işleme bölümünün gelişimine gitti
03:28
not the eyesgözleri themselveskendilerini.
52
196595
2647
sadece gözlerin kendisine değil.
03:31
So visionvizyon beginsbaşlar with the eyesgözleri,
53
199242
2747
Yani görmek gözlerde başlıyor,
03:33
but it trulygerçekten takes placeyer in the brainbeyin.
54
201989
3518
ama asıl olarak beynin bir bölümünde
anlam kazanıyor.
03:38
So for 15 yearsyıl now, startingbaşlangıç
from my PhPH.D. at CaltechCaltech
55
206287
5060
15 sene önce, Caltech'deki doktorama
başladığımda
03:43
and then leadingönemli Stanford'sStanford'ın VisionVizyon LabLaboratuvar,
56
211347
2926
ve sonra Stanford Görsel Laboratuvarını
yönlendirdiğimde
03:46
I've been workingçalışma with my mentorsmentorların,
collaboratorsortak çalışanlar and studentsöğrencilerin
57
214273
4396
mentorlerim, iş ortaklarım ve
öğrencilerimle birlikte
03:50
to teachöğretmek computersbilgisayarlar to see.
58
218669
2889
bilgisayarlara görmeyi öğretmek için
çalışıyorduk.
Araştırma alanımız bilgisayar görme yetisi
ve makine öğrenimi olarak anılıyordu.
03:54
Our researchAraştırma fieldalan is calleddenilen
computerbilgisayar visionvizyon and machinemakine learningöğrenme.
59
222658
3294
03:57
It's partBölüm of the generalgenel fieldalan
of artificialyapay intelligencezeka.
60
225952
3878
Yapay zeka bölümünün genel bir dalı
olarak geçiyordu.
04:03
So ultimatelyen sonunda, we want to teachöğretmek
the machinesmakineler to see just like we do:
61
231000
5493
Nihayetinde, makinelere tıpkı bizim gibi
görebilmelerini öğretmek istedik,
04:08
namingadlandırma objectsnesneleri, identifyingtanımlama people,
inferringçıkarım 3D geometrygeometri of things,
62
236493
5387
nesnelerin isimlendirilmesi, insanların
tanımlanması, 3B geometrileri tahmin
04:13
understandinganlayış relationsilişkiler, emotionsduygular,
actionseylemler and intentionsniyetleri.
63
241880
5688
ilişkileri anlama, duygular, olaylar
ve şiddet.
04:19
You and I weavedokuma togetherbirlikte entiretüm storieshikayeleri
of people, placesyerler and things
64
247568
6153
Şu anda insanların, yerlerin ve
eşyaların bütün hikayesini
04:25
the momentan we layyatırmak our gazebakışları on them.
65
253721
2164
gözler önüne serip beraber dokuyalım.
04:28
The first stepadım towardskarşı this goalhedef
is to teachöğretmek a computerbilgisayar to see objectsnesneleri,
66
256955
5583
Bu amaca doğru atılacak ilk adım
bilgisayara gördüğü şeyleri öğretmek,
04:34
the buildingbina blockblok of the visualgörsel worldDünya.
67
262538
3368
sanal dünyanın yapı taşı bu.
04:37
In its simplestEn basit termsşartlar,
imaginehayal etmek this teachingöğretim processsüreç
68
265906
4434
Basit anlamda bu öğretme
sürecini bi hayal edin,
04:42
as showinggösterme the computersbilgisayarlar
some trainingEğitim imagesGörüntüler
69
270340
2995
bilgisayara belirli bir nesnenin
ya da bir kedinin diyelim
04:45
of a particularbelirli objectnesne, let's say catskediler,
70
273335
3321
deneme amaçlı resimlerini göstermek
gibi
04:48
and designingtasarım a modelmodel that learnsöğrenir
from these trainingEğitim imagesGörüntüler.
71
276656
4737
ve bu resimlerden öğrenilmiş bir model
tasarlamayı.
04:53
How hardzor can this be?
72
281393
2044
Bu ne kadar zor olabilir ki?
04:55
After all, a catkedi is just
a collectionToplamak of shapesşekiller and colorsrenkler,
73
283437
4052
Sonuç olarak, bir kedi sadece
şekillerin ve renklerin bir derlemesi
04:59
and this is what we did
in the earlyerken daysgünler of objectnesne modelingmodelleme.
74
287489
4086
ve bu ilk zamanlarda yaptığımız
nesne modellemesi.
05:03
We'dBiz istiyorsunuz tell the computerbilgisayar algorithmalgoritma
in a mathematicalmatematiksel languagedil
75
291575
3622
Algoritmasını sayısal bir dille
bilgisayara öğretmemiz gerekiyordu
05:07
that a catkedi has a roundyuvarlak faceyüz,
a chubbytombul bodyvücut,
76
295197
3343
bu kedi yuvarak bir yüze,
dolgun bir vücuda
05:10
two pointysivri earskulaklar, and a long tailkuyruk,
77
298540
2299
iki noktada kulaklara ve uzun bir kuyruğa
sahip
05:12
and that lookedbaktı all fine.
78
300839
1410
her şey yolunda gibi.
05:14
But what about this catkedi?
79
302859
2113
Peki, ya bu kedi?
05:16
(LaughterKahkaha)
80
304972
1091
(Gülüşmeler)
05:18
It's all curledkıvrılmış up.
81
306063
1626
Hepsi iç içe.
05:19
Now you have to addeklemek anotherbir diğeri shapeşekil
and viewpointbakış açısı to the objectnesne modelmodel.
82
307689
4719
Bu nesne için için farklı bir şekil
ve farklı bir bakış açısı eklemeniz gerek.
05:24
But what if catskediler are hiddengizli?
83
312408
1715
Peki ya kediler gizlenirse?
05:27
What about these sillysaçma catskediler?
84
315143
2219
Bu absürd kedilere ne demeli?
05:31
Now you get my pointpuan.
85
319112
2417
Şimdi ne demek istediğimi anladınız.
05:33
Even something as simplebasit
as a householdev halkı petEvcil Hayvan
86
321529
3367
Evdeki kedi gibi basit bir şey için bile
05:36
can presentmevcut an infinitesonsuz numbernumara
of variationsvaryasyonlar to the objectnesne modelmodel,
87
324896
4504
sonsuz çeşitlilikte nesne modellemesi
yapmak mümkün
05:41
and that's just one objectnesne.
88
329400
2233
ve bu sadece bir nesne.
05:44
So about eightsekiz yearsyıl agoönce,
89
332573
2492
Yaklaşık sekiz yıl önce,
05:47
a very simplebasit and profoundderin observationgözlem
changeddeğişmiş my thinkingdüşünme.
90
335065
5030
oldukça basit ama yoğun bir gözlem
fikrimi değiştirdi.
05:53
No one tellsanlatır a childçocuk how to see,
91
341425
2685
Hiç kimse bir çocuğa nasıl görebileceğini
öğretmez,
05:56
especiallyözellikle in the earlyerken yearsyıl.
92
344110
2261
özellikle de erken yaşlarda.
05:58
They learnöğrenmek this throughvasitasiyla
real-worldgerçek dünya experiencesdeneyimler and examplesörnekler.
93
346371
5000
Gerçek dünya tecrübeleri ve örnekleriyle
öğrenirler bunu.
06:03
If you considerdüşünmek a child'sçocuğun eyesgözleri
94
351371
2740
Bir çocuğun gözlerini düşünecek olursanız
06:06
as a pairçift of biologicalbiyolojik cameraskameralar,
95
354111
2554
sanki bir çift biyolojik kameraymış gibi,
06:08
they take one pictureresim
about everyher 200 millisecondsmilisaniye,
96
356665
4180
yaklaşık her 200 milisaniyede
bir fotoğraf çekerler,
06:12
the averageortalama time an eyegöz movementhareket is madeyapılmış.
97
360845
3134
göz hareketinden oluşmuş ortalama
bir zaman dilimi.
06:15
So by ageyaş threeüç, a childçocuk would have seengörüldü
hundredsyüzlerce of millionsmilyonlarca of picturesresimler
98
363979
5550
Yani üç yaşında bir çocuk, gerçek hayatta
yüz milyonlarca
06:21
of the realgerçek worldDünya.
99
369529
1834
fotoğraf görmüş olacak.
06:23
That's a lot of trainingEğitim examplesörnekler.
100
371363
2280
Bu oldukça fazla deneme örneği.
06:26
So insteadyerine of focusingodaklanma solelySadece
on better and better algorithmsalgoritmalar,
101
374383
5989
Sadece daha iyi algoritmalara
odaklanmak yerine,
06:32
my insightIçgörü was to give the algorithmsalgoritmalar
the kindtür of trainingEğitim dataveri
102
380372
5272
sezilerim algoritmalara bir tür
eğitici veri vermek üzerineydi,
06:37
that a childçocuk was givenverilmiş throughvasitasiyla experiencesdeneyimler
103
385644
3319
tıpkı bir çocuğa sayıca ve kalitece
06:40
in bothher ikisi de quantitymiktar and qualitykalite.
104
388963
3878
deneyimleri yoluyla verilmiş gibi.
06:44
OnceBir kez we know this,
105
392841
1858
Bunu anlayınca,
06:46
we knewbiliyordum we neededgerekli to collecttoplamak a dataveri setset
106
394699
2971
bir tür veri havuzuna
06:49
that has faruzak more imagesGörüntüler
than we have ever had before,
107
397670
4459
sahip olduğumuz resimlerden daha
fazla, hatta binlerce kat daha fazla
06:54
perhapsbelki thousandsbinlerce of timeszamanlar more,
108
402129
2577
ihtiyacımız olduğunu biliyorduk.
06:56
and togetherbirlikte with ProfessorProfesör
KaiKai LiLi at PrincetonPrinceton UniversityÜniversitesi,
109
404706
4111
Princeton Üniversitesinden Prof. Kai Li
ile birlikte
07:00
we launchedbaşlattı the ImageNetImageNet projectproje in 2007.
110
408817
4752
2007 senesinde ImageNet projesini
başlattık.
07:05
LuckilyNeyse ki, we didn't have to mountdağ
a camerakamera on our headkafa
111
413569
3838
Şanslıyız ki başımızın üzerine bir
kamera alıp
07:09
and wait for manyçok yearsyıl.
112
417407
1764
yıllarca beklememize gerek kalmadı.
07:11
We wentgitti to the InternetInternet,
113
419171
1463
İnternete başvurduk.
07:12
the biggesten büyük treasureHazine trovehazinesi of picturesresimler
that humansinsanlar have ever createdoluşturulan.
114
420634
4436
İnsanların oluşturduğu en büyük
resim definesi.
07:17
We downloadedİndirildi nearlyneredeyse a billionmilyar imagesGörüntüler
115
425070
3041
Yaklaşık bir milyar resim indirdik
07:20
and used crowdsourcingcrowdsourcing technologyteknoloji
like the AmazonAmazon MechanicalMekanik TurkTurk platformplatform
116
428111
5880
ve crowdsourcing teknolojisini kullandık.
Resimleri tanımlamada bize yardımcı olmada
07:25
to help us to labeletiket these imagesGörüntüler.
117
433991
2339
Amazon Mechanical Turk platformu gibi.
07:28
At its peakzirve, ImageNetImageNet was one of
the biggesten büyük employersİşverenler
118
436330
4900
ImageNet, Amazon Mechanical Turk
çalışanlarına işveren en büyük
07:33
of the AmazonAmazon MechanicalMekanik TurkTurk workersişçiler:
119
441230
2996
kurumlardan biri oldu.
07:36
togetherbirlikte, almostneredeyse 50,000 workersişçiler
120
444226
3854
Dünya genelinde 167 ülkeden
07:40
from 167 countriesülkeler around the worldDünya
121
448080
4040
neredeyse 50,000 çalışan
07:44
helpedyardım etti us to cleantemiz, sortçeşit and labeletiket
122
452120
3947
yaklaşık bir milyar resmi
eleyip, sınıflandırma ve tanımlamada bize
yardımcı oldu.
07:48
nearlyneredeyse a billionmilyar candidateaday imagesGörüntüler.
123
456067
3575
07:52
That was how much effortçaba it tookaldı
124
460612
2653
Bu çaba, erken gelişim dönemindeki
07:55
to captureele geçirmek even a fractionkesir
of the imagerygörüntüler
125
463265
3900
bir çocuğun algıladığı görüntülerin
sadece belli bir bölümünü
07:59
a child'sçocuğun mindus takes in
in the earlyerken developmentalgelişimsel yearsyıl.
126
467165
4171
elde edebilmemiz içindi.
08:04
In hindsightGez, this ideaFikir of usingkullanma bigbüyük dataveri
127
472148
3902
Nihayet, bilgisayar algoritmalarını
eğitmek için
08:08
to traintren computerbilgisayar algorithmsalgoritmalar
mayMayıs ayı seemgörünmek obviousaçık now,
128
476050
4550
big datanın kullanılması fikri
şu anda mümkün hale geldi,
08:12
but back in 2007, it was not so obviousaçık.
129
480600
4110
fakat 2007 senesine dönersek,
bu mümkün değildi.
08:16
We were fairlyoldukça aloneyalnız on this journeyseyahat
for quiteoldukça a while.
130
484710
3878
Bu yolculukta uzun bir süre tam
anlamıyla kendi başımızaydık.
08:20
Some very friendlyarkadaş canlısı colleaguesmeslektaşlar advisedtavsiye me
to do something more usefulişe yarar for my tenuregörev süresi,
131
488588
5003
Samimi bazı arkadaşlarım kadrom için daha
kullanışlı şeyler yapmamı tavsiye ettiler,
08:25
and we were constantlysürekli strugglingmücadele
for researchAraştırma fundingfinansman.
132
493591
4342
ve aynı zamanda araştırma fonu oluşturmak
için durmaksızın çabalıyorduk.
08:29
OnceBir kez, I even jokedŞaka to my graduatemezun olmak studentsöğrencilerin
133
497933
2485
Hatta, master öğrencilerime ImageNet fonu
08:32
that I would just reopenyeniden aç
my drykuru cleaner'ssüpürge'nın shopDükkan to fundfon, sermaye ImageNetImageNet.
134
500418
4063
için kuru temizleme mağazamı tekrar açma
konusunda şaka yapıyordum.
08:36
After all, that's how I fundedfinanse
my collegekolej yearsyıl.
135
504481
4761
Üniversite yıllarımda bu şekilde
geçiniyordum.
08:41
So we carriedtaşınan on.
136
509242
1856
Sonra devam ettik.
08:43
In 2009, the ImageNetImageNet projectproje deliveredteslim
137
511098
3715
2009 senesinde, ImageNet projesi
08:46
a databaseveritabanı of 15 millionmilyon imagesGörüntüler
138
514813
4042
her gün ingilizce kelimelerle 22,000
08:50
acrosskarşısında 22,000 classessınıflar
of objectsnesneleri and things
139
518855
4805
nesne ve eşya sınıfı ile
08:55
organizedörgütlü by everydayher gün Englishİngilizce wordskelimeler.
140
523660
3320
15 milyonluk bir resim veritabanına
ulaştı.
08:58
In bothher ikisi de quantitymiktar and qualitykalite,
141
526980
2926
Sayı ve kalite olarak,
09:01
this was an unprecedentedeşi görülmemiş scaleölçek.
142
529906
2972
emsalsiz bir ölçekti bu.
09:04
As an exampleörnek, in the casedurum of catskediler,
143
532878
3461
Örneğin, kedi kategorisinde,
09:08
we have more than 62,000 catskediler
144
536339
2809
görünüş ve poz
09:11
of all kindsçeşit of looksgörünüyor and posespozlar
145
539148
4110
ile evcil ve yaban türlerinin tümüyle
09:15
and acrosskarşısında all speciesTürler
of domesticyerli and wildvahşi catskediler.
146
543258
5223
62 binden fazla kedi bulunmakta.
09:20
We were thrilledheyecan
to have put togetherbirlikte ImageNetImageNet,
147
548481
3344
Bunları ImageNet olarak toparladığımızdan
heyecanlıydık
09:23
and we wanted the wholebütün researchAraştırma worldDünya
to benefityarar from it,
148
551825
3738
ve sonra bütün dünya araştırmalarında
bunlardan faydalanılsın istedik,
09:27
so in the TEDTED fashionmoda,
we openedaçıldı up the entiretüm dataveri setset
149
555563
4041
bu yüzden TED fashion'da bütün veri
havuzumuzu
09:31
to the worldwideDünya çapında
researchAraştırma communitytoplum for freeücretsiz.
150
559604
3592
global araştırma topluluklarına ücretsiz
bir şekilde açtık.
09:36
(ApplauseAlkış)
151
564636
4000
(Alkış)
09:41
Now that we have the dataveri
to nourishbesler our computerbilgisayar brainbeyin,
152
569416
4538
Artık, bilgisayarımızın beynini besleyecek
veriye sahibiz,
09:45
we're readyhazır to come back
to the algorithmsalgoritmalar themselveskendilerini.
153
573954
3737
algoritmaların kendilerine
dönecek kadar da hazırız.
09:49
As it turneddönük out, the wealthservet
of informationbilgi providedsağlanan by ImageNetImageNet
154
577691
5178
ImageNet projesinin sağladığı
bilgi zenginliği, sonunda
09:54
was a perfectmükemmel matchmaç to a particularbelirli classsınıf
of machinemakine learningöğrenme algorithmsalgoritmalar
155
582869
4806
"evrişimli sinirsel ağ" olarak ifade
edilen makine öğrenme algoritmalarının
09:59
calleddenilen convolutionalConvolutional neuralsinirsel network,
156
587675
2415
özel bir sınıfıyla mükemmel bir şekilde
eşleşmişti,
10:02
pioneeredöncülük by KunihikoKunihiko FukushimaFukushima,
GeoffGeoff HintonHinton, and YannYann LeCunLeCun
157
590090
5248
öncülüğünü Kunihiko Fukushima,
Geoff Hinton ve Yann LeCun'un yaptığı
10:07
back in the 1970s and '80s.
158
595338
3645
1970 ve 80'lerin öncesindeki bir alan.
10:10
Just like the brainbeyin consistsoluşur
of billionsmilyarlarca of highlybüyük ölçüde connectedbağlı neuronsnöronlar,
159
598983
5619
Beyinde meydana gelen milyarlarca
yüksek bağlantılı sinirler gibi,
10:16
a basictemel operatingişletme unitbirim in a neuralsinirsel network
160
604602
3854
sinir ağının basit bir çalışma birimine
10:20
is a neuron-likenöron gibi nodedüğüm.
161
608456
2415
"nöron benzeri" düğümü deniyor.
10:22
It takes inputgiriş from other nodesdüğümleri
162
610871
2554
Başka düğümlerden girdi alıyorlar
10:25
and sendsgönderir outputçıktı to othersdiğerleri.
163
613425
2718
ve diğer düğümlere gönderiyorlar.
10:28
MoreoverAyrıca, these hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce
or even millionsmilyonlarca of nodesdüğümleri
164
616143
4713
Dahası, bu yüzbinlerce hatta milyonlarca
düğüm
10:32
are organizedörgütlü in hierarchicalhiyerarşik layerskatmanlar,
165
620856
3227
hiyerarşik tabakalarla düzenleniyorlar
10:36
alsoAyrıca similarbenzer to the brainbeyin.
166
624083
2554
tıpkı beyin gibi.
10:38
In a typicaltipik neuralsinirsel network we use
to traintren our objectnesne recognitiontanıma modelmodel,
167
626637
4783
Normal bir sinir ağında nesne tanıma
modelimizi eğitmek için,
10:43
it has 24 millionmilyon nodesdüğümleri,
168
631420
3181
24 milyon düğüm,
10:46
140 millionmilyon parametersparametreler,
169
634601
3297
140 milyon değişken,
10:49
and 15 billionmilyar connectionsbağlantıları.
170
637898
2763
ve 15 milyar bağlantı kullandık.
10:52
That's an enormousmuazzam modelmodel.
171
640661
2415
Bu muazzam bir modeldi.
10:55
PoweredPowered by by the massivemasif dataveri from ImageNetImageNet
172
643076
3901
ImageNet'den elde edilen büyük veri ile
10:58
and the modernmodern CPUsCPU and GPUsGPU
to traintren suchböyle a humongousBellek Bilgisayar'ın modelmodel,
173
646977
5433
oldukça muazzam bir modeli eğitmek için
kullanılan modern CPU ve GPU'lar sayesinde
11:04
the convolutionalConvolutional neuralsinirsel network
174
652410
2369
evrişimli sinirsel ağ
11:06
blossomedçiçek in a way that no one expectedbeklenen.
175
654779
3436
hiçbirimizin hayal edemeyeceği bir şekilde
gelişti.
11:10
It becameoldu the winningkazanan architecturemimari
176
658215
2508
Nesne tanımlamada etkileyeci
yeni sonuçlar üretmek için
11:12
to generateüretmek excitingheyecan verici newyeni resultsSonuçlar
in objectnesne recognitiontanıma.
177
660723
5340
başarılı bir mimari olmaya başladı.
11:18
This is a computerbilgisayar tellingsöylüyorum us
178
666063
2810
Bu bilgisayarın bize söylediği,
11:20
this pictureresim containsiçeren a catkedi
179
668873
2300
bu fotoğrafta bir kedinin olduğu
11:23
and where the catkedi is.
180
671173
1903
ve kedinin nerede olduğu.
11:25
Of coursekurs there are more things than catskediler,
181
673076
2112
Elbette orada kedilerden daha fazlası var,
11:27
so here'sburada a computerbilgisayar algorithmalgoritma tellingsöylüyorum us
182
675188
2438
burada ise bilgisayar algoritmasının
bize söylediği
11:29
the pictureresim containsiçeren
a boyoğlan and a teddyTeddy bearayı;
183
677626
3274
resimde bir çocuk ile oyuncak bir ayının;
11:32
a dogköpek, a personkişi, and a smallküçük kiteuçurtma
in the backgroundarka fon;
184
680900
4366
bir köpeğin, bir kişinin ve arkaplanda
küçük bir uçurtmanın;
11:37
or a pictureresim of very busymeşgul things
185
685266
3135
ya da çok karışık bir resimin
11:40
like a man, a skateboardkaykay,
railingsparmaklıklar, a lampostaltı, and so on.
186
688401
4644
bir adam, bir kaykay, korkuluklar, lamba
direği v.b. gibi şeyler olduğu.
11:45
SometimesBazen, when the computerbilgisayar
is not so confidentkendine güvenen about what it seesgörür,
187
693045
5293
Bazen, bilgisayar ne gördüğü hakkında emin
olamayınca
çok fazla düşünmek yerine yeterince
11:51
we have taughtöğretilen it to be smartakıllı enoughyeterli
188
699498
2276
11:53
to give us a safekasa answerCevap
insteadyerine of committingişlemekle too much,
189
701774
3878
mantıklı bir cevap vermesini öğrettik,
11:57
just like we would do,
190
705652
2811
tıpkı bizim yapacağımız gibi
12:00
but other timeszamanlar our computerbilgisayar algorithmalgoritma
is remarkabledikkat çekici at tellingsöylüyorum us
191
708463
4666
fakat başka zamanlarda bilgisayar
algoritmamız bize dikkate değer şeyler
12:05
what exactlykesinlikle the objectsnesneleri are,
192
713129
2253
tam olarak nesnelerin ne olduğunu
12:07
like the make, modelmodel, yearyıl of the carsarabalar.
193
715382
3436
marka, model ve üretim yılı gibi şeyleri
söylüyor.
12:10
We applieduygulamalı this algorithmalgoritma to millionsmilyonlarca
of GoogleGoogle StreetSokak ViewGörünüm imagesGörüntüler
194
718818
5386
Bu algoritmayı Google Sokak Görüntüleme
ile yüzlerce Amerika şehrinden
12:16
acrosskarşısında hundredsyüzlerce of AmericanAmerikan citiesşehirler,
195
724204
3135
alınmış resimlere uyguladık
12:19
and we have learnedbilgili something
really interestingilginç:
196
727339
2926
ve gerçekten ilginç şeyler öğrendik:
12:22
first, it confirmedonaylı our commonortak wisdombilgelik
197
730265
3320
öncelikle, hepimizin bildiği gibi araç
12:25
that cararaba pricesfiyatları correlateilişkilendirmek very well
198
733585
3290
fiyatlarının aile gelir düzeyiyle
12:28
with householdev halkı incomesgelirleri.
199
736875
2345
doğrudan ilişkili olduğunu teyit etti
12:31
But surprisinglyşaşırtıcı biçimde, cararaba pricesfiyatları
alsoAyrıca correlateilişkilendirmek well
200
739220
4527
fakat ilginçtir ki, araç fiyatları aynı
zamanda
12:35
with crimesuç ratesoranları in citiesşehirler,
201
743747
2300
şehirdeki suç oranları
12:39
or votingoylama patternsdesenler by zipzip codeskodları.
202
747007
3963
ya da posta kodlarından oy verme alanları
ile de bağlantılı.
12:44
So wait a minutedakika. Is that it?
203
752060
2206
Peki biraz düşünün, bu oldu mu?
12:46
Has the computerbilgisayar alreadyzaten matchedeşleşti
or even surpassedaştı humaninsan capabilitiesyetenekleri?
204
754266
5153
Bilgisayar henüz insan kabiliyetlerine
erişebildi mi hatta daha üstün geldi mi ?
12:51
Not so fasthızlı.
205
759419
2138
Hayır, o kadar hızlı değil.
12:53
So faruzak, we have just taughtöğretilen
the computerbilgisayar to see objectsnesneleri.
206
761557
4923
Şu ana dek, sadece bilgisayara nesneleri
görmesini öğrettik.
12:58
This is like a smallküçük childçocuk
learningöğrenme to uttermutlak a fewaz nounssözcükler.
207
766480
4644
Bu küçük bir çocuğun bir kaç kelime
söylemesini öğrenmesi gibi bir sey.
13:03
It's an incredibleinanılmaz accomplishmentbaşarı,
208
771124
2670
İnanılmaz bir başarıdır bu,
13:05
but it's only the first stepadım.
209
773794
2460
fakat bu sadece ilk adımdır.
13:08
SoonYakında, anotherbir diğeri developmentalgelişimsel
milestonekilometre taşı will be hitvurmak,
210
776254
3762
Sonrasında, başka bir gelişimsel dönüm
noktası açığa çıkar,
13:12
and childrençocuklar beginbaşla
to communicateiletişim kurmak in sentencescümleler.
211
780016
3461
ve çocuk cümlelerle iletişim kurmaya
başlar.
13:15
So insteadyerine of sayingsöz
this is a catkedi in the pictureresim,
212
783477
4224
Yani, "bu resimdeki bir kedidir"
demek yerine
13:19
you alreadyzaten heardduymuş the little girlkız
tellingsöylüyorum us this is a catkedi lyingyalan söyleme on a bedyatak.
213
787701
5202
dinlediğiniz gibi küçük kız bize "bu
yatağın üzerinde uzanan bir kedidir" diyor
13:24
So to teachöğretmek a computerbilgisayar
to see a pictureresim and generateüretmek sentencescümleler,
214
792903
5595
Bilgisayarı resimleri görmek ve cümle
kurmak için eğitmek,
13:30
the marriageevlilik betweenarasında bigbüyük dataveri
and machinemakine learningöğrenme algorithmalgoritma
215
798498
3948
big data ile makine öğrenim algoritmasının
beraberliği için
13:34
has to take anotherbir diğeri stepadım.
216
802446
2275
bir adım daha atılmalı.
13:36
Now, the computerbilgisayar has to learnöğrenmek
from bothher ikisi de picturesresimler
217
804721
4156
Şimdilik, bilgisayarın her resimden
13:40
as well as naturaldoğal languagedil sentencescümleler
218
808877
2856
insanlar tarafından oluşturulmuş kadar
13:43
generatedoluşturulan by humansinsanlar.
219
811733
3322
iyi cümleler öğrenmesi gerek.
13:47
Just like the brainbeyin integratesentegre
visionvizyon and languagedil,
220
815055
3853
Beynin görsellik ve dili bütünleştirdiği
gibi,
13:50
we developedgelişmiş a modelmodel
that connectsbağlandığı partsparçalar of visualgörsel things
221
818908
5201
biz de ufak görsel parçacıklar
gibi görsel şeylerle
13:56
like visualgörsel snippetsparçacıkları
222
824109
1904
cümlelerdeki kelime ve ifadeleri
13:58
with wordskelimeler and phrasesifadeler in sentencescümleler.
223
826013
4203
birleştirecek bir model geliştirdik.
14:02
About fourdört monthsay agoönce,
224
830216
2763
Yaklaşık dört ay önce,
14:04
we finallyen sonunda tiedbağlı all this togetherbirlikte
225
832979
2647
sonunda bütün bunları bağladık
14:07
and producedüretilmiş one of the first
computerbilgisayar visionvizyon modelsmodeller
226
835626
3784
ve bir fotoğrafı ilk kez gördüğünde
14:11
that is capableyetenekli of generatingüretme
a human-likeİnsan gibi sentencecümle
227
839410
3994
bir insan gibi cümle kurabilme
yeteneğine sahip
14:15
when it seesgörür a pictureresim for the first time.
228
843404
3506
ilk bilgisayar görme modelinden
bir tane yaptık.
14:18
Now, I'm readyhazır to showgöstermek you
what the computerbilgisayar saysdiyor
229
846910
4644
Şu anda, bilgisayarın konuşmamızın başında
14:23
when it seesgörür the pictureresim
230
851554
1975
küçük kızın gördüğü resimleri gördüğünde
14:25
that the little girlkız saw
at the beginningbaşlangıç of this talk.
231
853529
3830
neler söylediğini size göstermeye hazırım.
14:31
(VideoVideo) ComputerBilgisayar: A man is standingayakta
nextSonraki to an elephantfil.
232
859519
3344
(Video) Bilgisayar:
Bir adam filin yanında duruyor.
14:36
A largegeniş airplaneuçak sittingoturma on topüst
of an airporthavalimanı runwaykoşu yolu.
233
864393
3634
Geniş bir uçak, uçak pistinin üstünde
oturuyor.
14:41
FFLFFL: Of coursekurs, we're still workingçalışma hardzor
to improveiyileştirmek our algorithmsalgoritmalar,
234
869057
4212
FFL: Tabii, hala sıkı bir şekilde
algoritmamızı geliştirmek için çalışıyoruz
14:45
and it still has a lot to learnöğrenmek.
235
873269
2596
ve henüz öğreneceği çok sey var.
14:47
(ApplauseAlkış)
236
875865
2291
(Alkış)
14:51
And the computerbilgisayar still makesmarkaları mistakeshatalar.
237
879556
3321
Bilgisayar henüz hatalar yapmakta.
14:54
(VideoVideo) ComputerBilgisayar: A catkedi lyingyalan söyleme
on a bedyatak in a blanketbattaniye.
238
882877
3391
Bilgisayar: Bir kedi battaniyenin içinde
yatakta uzanıyor.
14:58
FFLFFL: So of coursekurs, when it seesgörür
too manyçok catskediler,
239
886268
2553
FFL: Tabii, oldukça fazla kedi
gördüğünden
15:00
it thinksdüşünüyor everything
mightbelki look like a catkedi.
240
888821
2926
herşeyin kediye benzeyebileceğini
düşünüyor.
15:05
(VideoVideo) ComputerBilgisayar: A younggenç boyoğlan
is holdingtutma a baseballbeyzbol batyarasa.
241
893317
2864
Bilgisayar: Genç erkek bir beysbol
sopasını tutuyor.
15:08
(LaughterKahkaha)
242
896181
1765
(Gülüşmeler)
15:09
FFLFFL: Or, if it hasn'tdeğil sahiptir seengörüldü a toothbrushdiş fırçası,
it confuseskarıştırır it with a baseballbeyzbol batyarasa.
243
897946
4583
FFL: Ya da, henüz bir diş fırçası
görmemişse, beysbol sopasıyla karıştırıyor
15:15
(VideoVideo) ComputerBilgisayar: A man ridingbinme a horseat
down a streetsokak nextSonraki to a buildingbina.
244
903309
3434
Bilgisayar: Bir adam binanın kenarından
atını sokak aşağı sürüyor.
15:18
(LaughterKahkaha)
245
906743
2023
(Gülüşmeler)
15:20
FFLFFL: We haven'tyok taughtöğretilen ArtSanat 101
to the computersbilgisayarlar.
246
908766
3552
FFL: Henüz bilgisayarlara Sanat 101
dersini öğretmedik.
15:25
(VideoVideo) ComputerBilgisayar: A zebraZebra standingayakta
in a fieldalan of grassçimen.
247
913768
2884
Bilgisayar: Bir zebra otlukların içinde
duruyor.
15:28
FFLFFL: And it hasn'tdeğil sahiptir learnedbilgili to appreciateanlamak
the stunningçarpıcı beautygüzellik of naturedoğa
248
916652
3367
FFL: Ve henüz doğanın büyüleci güzelliğini
15:32
like you and I do.
249
920019
2438
takdir etmeyi bizim gibi öğrenmedi.
15:34
So it has been a long journeyseyahat.
250
922457
2832
Uzun bir yolculuktu.
15:37
To get from ageyaş zerosıfır to threeüç was hardzor.
251
925289
4226
Sıfırdan üç yaşına getirmek oldukça zordu.
15:41
The realgerçek challengemeydan okuma is to go
from threeüç to 13 and faruzak beyondötesinde.
252
929515
5596
Asıl zor olan üç yaşından on üç yaş ve
daha ötesine götürebilmek.
15:47
Let me remindhatırlatmak you with this pictureresim
of the boyoğlan and the cakekek again.
253
935111
4365
Size bu resmi tekrar hatırlatmak istiyorum,
çocuk ve kekin olduğu.
15:51
So faruzak, we have taughtöğretilen
the computerbilgisayar to see objectsnesneleri
254
939476
4064
Şu ana dek, bilgisayara nesneleri
görebilmesini
15:55
or even tell us a simplebasit storyÖykü
when seeinggörme a pictureresim.
255
943540
4458
hatta gördüğü resimden küçük bir hikaye
anlatmasını bile öğrettik.
15:59
(VideoVideo) ComputerBilgisayar: A personkişi sittingoturma
at a tabletablo with a cakekek.
256
947998
3576
Bilgisayar: Biri yaş pastanın olduğu
masada oturuyor.
16:03
FFLFFL: But there's so much more
to this pictureresim
257
951574
2630
FFL: Fakat bu resimde sadece bir kişi ve
pastadan
16:06
than just a personkişi and a cakekek.
258
954204
2270
daha fazlası var.
16:08
What the computerbilgisayar doesn't see
is that this is a specialözel Italianİtalyanca cakekek
259
956474
4467
Bilgisayarın göremediği şey,
onun sadece Paskalya süresince
16:12
that's only servedhizmet duringsırasında EasterPaskalya time.
260
960941
3217
servis edilen özel bir İtalyan pastası
olduğu.
16:16
The boyoğlan is wearinggiyme his favoritesevdiğim t-shirttişört
261
964158
3205
Çocuk, babası tarafından Sidney gezisinden
sonra kendisine hediye edilen
16:19
givenverilmiş to him as a gifthediye by his fatherbaba
after a tripgezi to SydneySydney,
262
967363
3970
en sevdiği tişörtünü giyiyor,
16:23
and you and I can all tell how happymutlu he is
263
971333
3808
hepimiz onun nasıl mutlu olduğunu
16:27
and what's exactlykesinlikle on his mindus
at that momentan.
264
975141
3203
ve şu anda kafasından geçenleri
söyleyebiliriz.
16:31
This is my sonoğul LeoLeo.
265
979214
3125
Bu benim oğlum Leo.
16:34
On my questQuest for visualgörsel intelligencezeka,
266
982339
2624
Görsel zeka araştırmalarımda,
16:36
I think of LeoLeo constantlysürekli
267
984963
2391
durmaksızın Leo'yu
16:39
and the futuregelecek worldDünya he will livecanlı in.
268
987354
2903
ve içinde yaşayacağı geleceği düşünüyorum.
16:42
When machinesmakineler can see,
269
990257
2021
Makineler görebildiğinde,
16:44
doctorsdoktorlar and nurseshemşireler will have
extraekstra pairsçiftleri of tirelessyorulmaz eyesgözleri
270
992278
4712
doktor ve hemşireler, tanı koymak ve
hastalarla ilgilenmek için
16:48
to help them to diagnoseteşhis koymak
and take carebakım of patientshastalar.
271
996990
4092
ek olarak yorulmayan
göz çiftlerine sahip olacaklar.
16:53
CarsArabalar will runkoş smarterdaha akıllı
and saferdaha güvenli on the roadyol.
272
1001082
4383
Arabalar yollarda daha güvenli
daha akıllı bir şekilde gidecek.
16:57
RobotsRobotlar, not just humansinsanlar,
273
1005465
2694
Robotlar, sadece insanlar değil,
17:00
will help us to bravecesur the disasterafet zonesbölgeleri
to savekayıt etmek the trappedhapsolmuş and woundedyaralı.
274
1008159
4849
enkaz bölgelerinde tutsak ve yaralıları
kurtarmada bizimle göğüs gerecekler.
17:05
We will discoverkeşfetmek newyeni speciesTürler,
better materialsmalzemeler,
275
1013798
3796
Yeni tür, daha iyi malzemeler bulacak
17:09
and explorekeşfetmek unseengörünmeyen frontiersufuklar
with the help of the machinesmakineler.
276
1017594
4509
ve makinelerin yardımıyla, görünmeyen
sınırları keşfedeceğiz.
17:15
Little by little, we're givingvererek sightgörme
to the machinesmakineler.
277
1023113
4167
Azar azar, makinelere görme yetisini
veriyoruz.
17:19
First, we teachöğretmek them to see.
278
1027280
2798
Önce, biz onlara görmeyi öğretiyoruz.
17:22
Then, they help us to see better.
279
1030078
2763
Sonra, onlar daha iyi görebilmemiz için
bize yardım ediyor.
17:24
For the first time, humaninsan eyesgözleri
won'talışkanlık be the only onesolanlar
280
1032841
4165
Öncelikle, dünyamızı keşfetmek
ve düşünmek için gözlerimiz
17:29
ponderingdurulması and exploringkeşfetmek our worldDünya.
281
1037006
2934
sadece insan gözleri olmayacak.
17:31
We will not only use the machinesmakineler
for theironların intelligencezeka,
282
1039940
3460
Makineleri sadece zekaları için
kullanmıyor,
17:35
we will alsoAyrıca collaborateişbirliği yapmak with them
in waysyolları that we cannotyapamam even imaginehayal etmek.
283
1043400
6179
aynı zamanda hayal bile edemeyeceğimiz bir
şekilde onlarla iş birliği yapıyoruz.
17:41
This is my questQuest:
284
1049579
2161
Benim araştırmam bu:
17:43
to give computersbilgisayarlar visualgörsel intelligencezeka
285
1051740
2712
bilgisayarlara görsel zekayı vermek
17:46
and to createyaratmak a better futuregelecek
for LeoLeo and for the worldDünya.
286
1054452
5131
ve Leo için, dünya için daha iyi bir
gelecek oluşturmak.
17:51
Thank you.
287
1059583
1811
Teşekkürler.
17:53
(ApplauseAlkış)
288
1061394
3785
(Alkış)
Translated by Ömer Elveren
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Fei-Fei Li - Computer scientist
As Director of Stanford’s Artificial Intelligence Lab and Vision Lab, Fei-Fei Li is working to solve AI’s trickiest problems -- including image recognition, learning and language processing.

Why you should listen

Using algorithms built on machine learning methods such as neural network models, the Stanford Artificial Intelligence Lab led by Fei-Fei Li has created software capable of recognizing scenes in still photographs -- and accurately describe them using natural language.

Li’s work with neural networks and computer vision (with Stanford’s Vision Lab) marks a significant step forward for AI research, and could lead to applications ranging from more intuitive image searches to robots able to make autonomous decisions in unfamiliar situations.

Fei-Fei was honored as one of Foreign Policy's 2015 Global Thinkers

More profile about the speaker
Fei-Fei Li | Speaker | TED.com