ABOUT THE SPEAKER
William McDonough - Architect
Architect William McDonough believes green design can prevent environmental disaster and drive economic growth. He champions “cradle to cradle” design, which considers a product's full life cycle -- from creation with sustainable materials to a recycled afterlife.

Why you should listen

Architect William McDonough practices green architecture on a massive scale. In a 20-year project, he is redesigning Ford's city-sized River Rouge truck plant and turning it into the Rust Belt's eco-poster child, with the world's largest "living roof" for reclaiming storm runoff. He has created buildings that produce more energy and clean water than they use. He is building the future of design on the site of the future of exploration: the NASA Sustainability Base. Oh, and he's designing seven entirely new and entirely green cities in China.

Bottom-line economic benefits are another specialty of McDonough's practice. A tireless proponent of the idea that absolute sustainability and economic success can go hand-in-hand, he's designed buildings for the Gap, Nike, Frito-Lay and Ford that have lowered corporate utility bills by capturing daylight for lighting, using natural ventilation instead of AC, and heating with solar or geothermal energy. They're also simply nicer places to work, surrounded by natural landscaping that gives back to the biosphere, showcasing their innovative culture.

In 2002, McDonough co-wrote Cradle to Cradle, which proposes that designers think as much about what happens at the end of a product's life cycle as they do about its beginning. (The book itself is printed on recyclable plastic.) From this, he is developing the Cradle to Cradle community, where like-minded designers and businesspeople can grow the idea. In 2012, McDonough began collaborating with Stanford University Libraries on a “living archive” of his work and communications. He has been awarded three times by the US government, and in 2014, McDonough was appointed as Chair of the Meta-Council on the Circular Economy by the World Economic Forum.

More profile about the speaker
William McDonough | Speaker | TED.com
TED2005

William McDonough: Cradle to cradle design

William McDonough'la beşikten beşiğe tasarım

Filmed:
1,878,449 views

Yeşil fikirli mimar ve tasarımcı William McDonough, tasarımcılar "tüm çocuklar, tüm türler, tüm zamanlar için" prensibini göz önüne alırlarsa binalarımızın ve ürünlerimizin neye benzeyeceğini sorguluyor.
- Architect
Architect William McDonough believes green design can prevent environmental disaster and drive economic growth. He champions “cradle to cradle” design, which considers a product's full life cycle -- from creation with sustainable materials to a recycled afterlife. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:26
In 1962, with RachelRachel Carson'sCarson'ın "SilentSessiz SpringBahar,"
0
1000
4000
1962'de Rachel Carson'un "Sessiz Bahar"ıyla birlikle,
00:30
I think for people like me in the worldDünya of the makingyapma of things,
1
5000
5000
bir şeyler üretme dünyasında olan benim gibi insanlar için
00:35
the canarykanarya in the mineMayın wasn'tdeğildi singingşan.
2
10000
4000
sanırım madendeki kanarya artık ötmüyordu.
00:39
And so the questionsoru that we mightbelki not have birdskuşlar
3
14000
3000
Yani kuşların olmama ihtimali
00:42
becameoldu kindtür of fundamentaltemel to those of us wanderinggöçebe around
4
17000
3000
etrafta gezinerek yok olmuş gibi görünen çayırkuşlarını
00:45
looking for the meadowlarksmeadowlarks that seemedgibiydi to have all disappearedkayboldu.
5
20000
3000
arayan bazılarımız için az çok temel oldu.
00:48
And the questionsoru was, were the birdskuşlar singingşan?
6
23000
3000
Soru şuydu: kuşlar ötüyor muydu?
00:51
Now, I'm not a scientistBilim insanı, that'llo olacak be really clearaçık.
7
26000
4000
Şimdi, ben bilim adamı değilim, bu oldukça net.
00:55
But, you know, we'vebiz ettik just come from this discussiontartışma of what a birdkuş mightbelki be.
8
30000
4000
Ama, bildiğiniz gibi, bir kuşun ne olduğu tartışmasına geldik.
00:59
What is a birdkuş?
9
34000
1000
Kuş nedir?
01:00
Well, in my worldDünya, this is a rubbersilgi duckördek.
10
35000
4000
Mesela, benim dünyamda, bu bir lastik ördek.
01:04
It comesgeliyor in CaliforniaCalifornia with a warninguyarı --
11
39000
2000
Kaliforniya'ya bir uyarıyla geliyor:
01:06
"This productürün containsiçeren chemicalskimyasallar knownbilinen by the StateDevlet of CaliforniaCalifornia
12
41000
3000
"Bu ürün, Kaliforniya Eyaleti tarafından
01:09
to causesebeb olmak cancerkanser and birthdoğum defectskusurları or other reproductiveüreme harmzarar."
13
44000
7000
kansere, doğum kusurlarına veya başka üreme hasarlarına yol açtığı bilinen kimyasallar içermektedir."
01:16
This is a birdkuş.
14
51000
3000
Bu bir kuş.
01:19
What kindtür of culturekültür would produceüretmek a productürün of this kindtür
15
54000
3000
Nasıl bir kültür bu tür bir ürün üretir,
01:22
and then labeletiket it and sellsatmak it to childrençocuklar?
16
57000
5000
bunu etiketler ve çocuklara satar?
01:27
I think we have a designdizayn problemsorun.
17
62000
3000
Bir tasarım sorunumuz olduğunu düşünüyorum.
01:30
SomeoneBirisi heardduymuş the sixaltı hourssaatler of talk that I gaveverdi
18
65000
5000
Biri NPR'deki "Monticello Konuşmaları" adlı altı saatlik konuşmamı dinlemiş
01:35
calleddenilen "The MonticelloMonticello DialoguesDiyaloglar" on NPRNPR, and sentgönderilen me this as a thank you noteNot --
19
70000
6000
ve bana teşekkürler notu olarak şunu yollamış:
01:41
"We realizegerçekleştirmek that designdizayn is a signalişaret of intentionniyet,
20
76000
2000
"Biz, tasarımın bir amaç işareti olduğunu fark ediyoruz,
01:43
but it alsoAyrıca has to occurmeydana withiniçinde a worldDünya,
21
78000
3000
ama tasarım bir dünya içinde ortaya çıkmalı
01:46
and we have to understandanlama that worldDünya in ordersipariş to
22
81000
4000
ve bu dünyayı anlamak zorundayız ki
01:50
imbueaşılamak our designstasarımlar with inherentdoğal intelligencezeka,
23
85000
3000
tasarımlarımızı içsel zekayla aşılayabilelim.
01:53
and so as we look back at the basictemel statebelirtmek, bildirmek of affairsişler
24
88000
5000
Bu yüzden tasarım yaptığımız temel durumlarındaki ilişkilere dönüp baktığımızda,
01:58
in whichhangi we designdizayn, we, in a way, need to go to the primordialilkel conditionşart
25
93000
5000
bizim, bir bakıma, bir gezegenin işletim sistemini
02:03
to understandanlama the operatingişletme systemsistem and the frameçerçeve conditionskoşullar of a planetgezegen,
26
98000
5000
ve oluşum koşullarını anlamak için ilkel koşullara dönmemiz gerekli.
02:08
and I think the excitingheyecan verici partBölüm of that is the good newshaber that's there,
27
103000
5000
Düşünüyorum da bunun heyecanlı kısmı orada bulunan iyi haberler,
02:13
because the newshaber is the newshaber of abundancebolluk,
28
108000
3000
çünkü bu haberler bolluğa dair haberler,
02:16
and not the newshaber of limitssınırları,
29
111000
2000
sınırlara dair haberler değil.
02:18
and I think as our culturekültür torturesişkence itselfkendisi now
30
113000
5000
Düşünüyorum da günümüzde kültürümüz kendi kendine işkence ediyor:
02:23
with tyranniestyrannies and concernsendişeler over limitssınırları and fearkorku,
31
118000
5000
zorbalıkla, sınırlara dair endişelerle ve korkuyla.
02:28
we can addeklemek this other dimensionboyut of abundancebolluk that is coherenttutarlı,
32
123000
5000
Bu tutarlı ve güneş bazlı
02:33
driventahrik by the sunGüneş, and startbaşlama to imaginehayal etmek
33
128000
2000
diğer bolluk boyutunu ekleyebilir
02:35
what that would be like to sharepay."
34
130000
7000
ve paylaşmanın nasıl bir şey olduğunu hayal etmeye başlayabiliriz."
02:42
That was a niceGüzel thing to get.
35
137000
2000
Alması güzel bir şeydi.
02:44
That was one sentencecümle.
36
139000
4000
Sadece bir cümleydi.
02:48
HenryHenry JamesJames would be proudgururlu.
37
143000
2000
Henry James gurur duyardı.
02:50
This is -- I put it down at the bottomalt,
38
145000
2000
Bu - alta koydum,
02:52
but that was extemporaneoushazırlıksız, obviouslybelli ki.
39
147000
3000
ama doğaçlamaydı, belli ki.
02:55
The fundamentaltemel issuekonu is that, for me,
40
150000
3000
Temel konu, benim için,
02:58
designdizayn is the first signalişaret of humaninsan intentionsniyetleri.
41
153000
2000
tasarımın insan amaçlarının ilk işareti olması.
03:00
So what are our intentionsniyetleri, and what would our intentionsniyetleri be --
42
155000
4000
Yani amacımız nedir ve amacımız ne olacaktır
03:04
if we wakeuyanmak up in the morningsabah, we have designstasarımlar on the worldDünya --
43
159000
3000
-sabah kalktığımızda, dünyada tasarımlar var-
03:07
well, what would our intentionniyet be as a speciesTürler
44
162000
2000
yani şu anda baskın tür olduğumuza göre
03:09
now that we're the dominantbaskın speciesTürler?
45
164000
2000
bir tür olarak amacımız nedir?
03:11
And it's not just stewardshipidare and dominionhakimiyet debatetartışma,
46
166000
3000
Bu sadece yönetim ve hakimiyet tartışması değil,
03:14
because really, dominionhakimiyet is implicitörtülü in stewardshipidare --
47
169000
6000
çünkü gerçekten, hakimiyetin yönetimde üstü kapalıdır -
03:20
because how could you dominatehükmetmek something you had killedöldürdü?
48
175000
2000
çünkü öldürdüğünüz bir şeyde nasıl hakimiyet kurabilirsiniz?
03:22
And stewardship'sİdaresi'nın implicitörtülü in dominionhakimiyet,
49
177000
2000
Ve yönetimin hakimiyette üstü kapalıdır,
03:24
because you can't be stewardSteward of something if you can't dominatehükmetmek it.
50
179000
2000
çünkü eğer bir şeyde hakimiyet kuramazsan onun yöneticisi olamazsın.
03:26
So the questionsoru is, what is the first questionsoru for designerstasarımcılar?
51
181000
6000
Yani soru şu ki: tasarımcılar için ilk soru nedir?
03:32
Now, as guardiansVeliler -- let's say the statebelirtmek, bildirmek, for exampleörnek,
52
187000
3000
Koruyucular olarak - diyelim ki ülkenin, örneğin,
03:35
whichhangi reservesrezervler the right to killöldürmek, the right to be duplicitousikiyüzlü and so on --
53
190000
5000
öldürme hakkını, ikiyüzlü olma hakkını,.. vs. elinde tutan -
03:40
the questionsoru we're askingsormak the guardianGardiyan at this pointpuan is
54
195000
3000
bu noktada koruyucuya sorduğumuz soru
03:43
are we meantdemek, how are we meantdemek,
55
198000
2000
yerel toplulukları korumaya almak,
03:45
to securegüvenli localyerel societiestoplumlar, createyaratmak worldDünya peaceBarış
56
200000
2000
dünya barışını sağlamak ve çevreyi kurtarmak
03:47
and savekayıt etmek the environmentçevre?
57
202000
2000
bizim sorumluluğumuzda mı ve ne şekilde bizim sorumluluğumuzda?
03:49
But I don't know that that's the commonortak debatetartışma.
58
204000
3000
Ama bu ortak bir tartışma mı bilmiyorum.
03:52
CommerceTicaret, on the other handel, is relativelyNispeten quickhızlı,
59
207000
4000
Buna karşılık, ticaret nispeten hızlı,
03:56
essentiallyesasen creativeyaratıcı, highlybüyük ölçüde effectiveetkili and efficientverimli,
60
211000
2000
esasen yaratıcı, son derece etkili ve verimli,
03:58
and fundamentallyesasen honestdürüst, because we can't exchangedeğiş tokuş
61
213000
3000
ve özünde dürüst, çünkü eğer birbirimize güvenmezsek
04:01
valuedeğer for very long if we don't trustgüven eachher other.
62
216000
4000
bir değeri uzun süre değiş tokuş edemeyiz.
04:05
So we use the toolsaraçlar of commerceticaret primarilyÖncelikle for our work,
63
220000
2000
Yani ticaretin araçlarını öncelikle işimiz için kullanıyoruz,
04:07
but the questionsoru we bringgetirmek to it is,
64
222000
2000
ama buna getirdiğimiz soru:
04:09
how do we love all the childrençocuklar of all speciesTürler for all time?
65
224000
4000
her zaman her türün her çocuğunu nasıl severiz?
04:13
And so we startbaşlama our designstasarımlar with that questionsoru.
66
228000
3000
Böylece bu soruyla tasarlamaya başlıyoruz;
04:16
Because what we realizegerçekleştirmek todaybugün is that modernmodern culturekültür
67
231000
2000
çünkü bugün farkına vardığımız, modern kültürün
04:18
appearsbelirir to have adoptedbenimsenen a strategystrateji of tragedytrajedi.
68
233000
3000
trajediyi strateji olarak benimsediğidir.
04:21
If we come here and say, "Well, I didn't intendniyet etmek
69
236000
2000
Eğer buraya gelir ve, "Aslında, bu noktaya gelirken
04:23
to causesebeb olmak globalglobal warmingısınma on the way here,"
70
238000
1000
küresel ısınmaya yol açmayı hedeflememiştim." dersek,
04:24
and we say, "That's not partBölüm of my planplan,"
71
239000
2000
ve "Bu planımın bir parçası değildi." dersek,
04:26
then we realizegerçekleştirmek it's partBölüm of our dede factofacto planplan.
72
241000
3000
işte o zaman bunun fiilen planımızın bir parçası olduğunu fark ederiz;
04:29
Because it's the thing that's happeningolay because we have no other planplan.
73
244000
3000
çünkü bunun olmasının sebebi başka planımızın olmaması.
04:32
And I was at the WhiteBeyaz HouseEv for PresidentBaşkan BushBush,
74
247000
2000
Başkan Bush için Beyaz Saray'daydım,
04:34
meetingtoplantı with everyher federalfederal departmentbölüm and agencyAjans,
75
249000
2000
her federal bölüm ve ajansla görüşürken
04:36
and I pointedişaretlendi out that they appeargörünmek to have no planplan.
76
251000
4000
hiçbir planları varmış gibi görünmemelerine işaret ettim.
04:40
If the endson gameoyun is globalglobal warmingısınma, they're doing great.
77
255000
2000
Eğer oyun sonu küresel ısınmaysa, çok iyi gidiyorlar.
04:42
If the endson gameoyun is mercuryCıva toxificationtoxification of our childrençocuklar
78
257000
3000
Eğer oyun sonu, onlar Temiz Hava Yasasını sıvıştırırken,
04:45
downwinddownwind of coalkömür fireateş plantsbitkiler as they scuttledbozdu the CleanTemiz AirHava ActYasası,
79
260000
3000
kömür santrallerinin rüzgarı yönündeki çocuklarımızın civa zehirmenmesi ise,
04:48
then I see that our educationEğitim programsprogramlar should be explicitlyaçıkça definedtanımlanmış as,
80
263000
4000
o zaman eğitim programlarımızın açık olarak şöyle tanımlanması gerekliliğini görüyorum:
04:52
"BrainBeyin deathölüm for all childrençocuklar. No childçocuk left behindarkasında."
81
267000
2000
"Tüm çocuklar için beyin ölümü, geriye hiç çocuk kalmadı."
04:54
(ApplauseAlkış)
82
269000
4000
(Alkış)
04:58
So, the questionsoru is, how manyçok federalfederal officialsYetkililer
83
273000
4000
Yani, soru şu: kaç federal yetkili
05:02
are readyhazır to movehareket to OhioOhio and PennsylvaniaPennsylvania with theironların familiesaileleri?
84
277000
3000
ailesiyle birlikte Ohio ve Pensilvanya'ya taşınmaya hazır?
05:05
So if you don't have an endgameOyunun sonu of something delightfulkeyifli,
85
280000
4000
Eğer oyun sonunuz pek de hoş bir şey değilse,
05:09
then you're just movinghareketli chesssatranç piecesparçalar around,
86
284000
2000
o zaman satranç taşlarını sadece ordan oraya hareket ettiriyorsunuzdur,
05:11
if you don't know you're takingalma the kingkral.
87
286000
1000
şahı almanız gerektiğini bilmeksizin.
05:12
So perhapsbelki we could developgeliştirmek a strategystrateji of changedeğişiklik,
88
287000
3000
Belki de bir değişim stratejisi geliştirebiliriz,
05:15
whichhangi requiresgerektirir humilitytevazu. And in my business as an architectmimar,
89
290000
3000
tevazu gerektiren. Bir mimar olarak, benim işimde,
05:18
it's unfortunateşanssız the wordsözcük "humilitytevazu" and the wordsözcük "architectmimar"
90
293000
4000
talihsizdir ki tevazu kelimesi ve mimar kelimesi
05:22
have not appearedortaya çıktı in the sameaynı paragraphparagraf sincedan beri "The FountainheadHayatın kaynağı."
91
297000
3000
"Hayatın Kaynağı"ndan beri aynı paragrafta görülmedi.
05:25
So if anybodykimse here has troublesorun with the conceptkavram of designdizayn humilitytevazu,
92
300000
5000
Yani eğer buradaki biri alçakgönüllü tasarım kavramıyla sorun yaşıyorsa
05:30
reflectyansıtmak on this -- it tookaldı us 5,000 yearsyıl
93
305000
3000
şunu düşünün:
05:33
to put wheelstekerlekler on our luggageBagaj.
94
308000
4000
bagajlarımıza tekerlek takmak 5000 yılımızı aldı.
05:37
So, as KevinKevin KellyKelly pointedişaretlendi out, there is no endgameOyunun sonu.
95
312000
5000
Yani, Kevin Kelly'nin işaret ettiği gibi, bir oyun sonu yok.
05:42
There is an infinitesonsuz gameoyun, and we're playingoynama in that infinitesonsuz gameoyun.
96
317000
4000
Bu sonsuz bir oyun ve biz bu sonsuz oyunda oynuyoruz.
05:46
And so we call it "cradlebeşik to cradlebeşik,"
97
321000
2000
Biz buna "beşikten beşiğe" diyoruz,
05:48
and our goalhedef is very simplebasit.
98
323000
1000
ve hedefimiz çok basit.
05:49
This is what I presentedsunulan to the WhiteBeyaz HouseEv.
99
324000
2000
Bu Beyaz Saray'a sunduğum şey.
05:51
Our goalhedef is a delightfullynefis diverseçeşitli, safekasa, healthysağlıklı and just worldDünya,
100
326000
3000
Hedefimiz hoş çeşitlilikler içeren, güvenli, sağlıklı ve adil bir dünya,
05:54
with cleantemiz airhava, cleantemiz waterSu, soiltoprak and powergüç --
101
329000
3000
temiz hava, temiz su, toprak ve enerjisi olan -
05:57
economicallyekonomik biçimde, equitablyeşit, ecologicallyekolojik olarak and elegantlyzarif enjoyedzevk, perioddönem.
102
332000
4000
ekonomik, adil, ekolojik ve zarifçe keyfi sürülen, nokta.
06:01
(ApplauseAlkış)
103
336000
3000
(Alkış)
06:04
What don't you like about this?
104
339000
3000
Bunun nesini beğenmiyorsunuz?
06:07
WhichHangi partBölüm of this don't you like?
105
342000
2000
Bunun hangi kısmını beğenmiyorsunuz?
06:09
So we realizedgerçekleştirilen we want fulltam diversityçeşitlilik,
106
344000
2000
Böylece tam çeşitlilik istediğimizi fark ettik,
06:11
even thoughgerçi it can be difficultzor to rememberhatırlamak what DeDe GaulleGaulle said
107
346000
3000
her ne kadar zor olsa da, Fransa Cumhurbaşkanı olmanın
06:14
when askeddiye sordu what it was like to be PresidentBaşkan of FranceFransa.
108
349000
2000
nasıl bir şey olduğu sorulduğunda De Gaulle'un ne dediğini hatırlamalı.
06:16
He said, "What do you think it's like tryingçalışıyor to runkoş a countryülke with 400 kindsçeşit of cheesepeynir?"
109
351000
4000
Demiş ki, "400 tür peyniri olan bir ülkeyi yönetmenin nasıl bir şey olduğunu düşünüyorsun?"
06:20
But at the sameaynı time, we realizegerçekleştirmek that our productsÜrünler are not safekasa and healthysağlıklı.
110
355000
3000
Ama aynı zamanda, ürünlerimizin güvenli ve sağlıklı olmadığını fark ediyoruz.
06:23
So we'vebiz ettik designedtasarlanmış productsÜrünler
111
358000
2000
Ürünler tasarladık
06:25
and we analyzedanaliz chemicalskimyasallar down to the partsparçalar perbaşına millionmilyon.
112
360000
2000
ve kimyasalları milyonda bir parçacığına kadar analiz ettik.
06:27
This is a babybebek blanketbattaniye by PendletonPendleton that will give your childçocuk nutritionbeslenme
113
362000
3000
Bu, Pendleton'dan çocuğunuza besin veren bir bebek battaniyesi,
06:30
insteadyerine of Alzheimer'sAlzheimer latersonra in life.
114
365000
2000
hayatının sonrasında Alzheimer'a neden olmak yerine.
06:32
We can asksormak ourselveskendimizi, what is justiceadalet,
115
367000
2000
Kendimize sorabiliriz, adalet nedir,
06:34
and is justiceadalet blindkör, or is justiceadalet blindnesskörlük?
116
369000
4000
ve adalet kör müdür, ya da körlük adalet mi?
06:38
And at what pointpuan did that uniformüniforma turndönüş from whitebeyaz to blacksiyah?
117
373000
5000
Hangi noktada üniforma beyazdan siyaha döndü?
06:43
WaterSu has been declaredbeyan a humaninsan right by the UnitedAmerika NationsMilletler.
118
378000
3000
Su, Birleşmiş Milletler tarafından bir insan hakkı olarak ilan edildi.
06:46
AirHava qualitykalite is an obviousaçık thing to anyonekimse who breathesnefes alır.
119
381000
2000
Hava kalitesi her nefes alan herkes için bariz bir olgu.
06:48
Is there anybodykimse here who doesn't breathenefes almak?
120
383000
3000
Burada nefes almayan biri var mı?
06:51
CleanTemiz soiltoprak is a criticalkritik problemsorun -- the nitrificationnitrification, the deadölü zonesbölgeleri
121
386000
3000
Temiz toprak kritik bir problem - Meksika Körfezi'ndeki
06:54
in the GulfKörfez of MexicoMeksika.
122
389000
2000
nitrifikasyon, ölü bölgeler.
06:56
A fundamentaltemel issuekonu that's not beingolmak addressedele.
123
391000
2000
Ele alınmayan temel bir sorun.
06:58
We'veBiz ettik seengörüldü the first formform of solargüneş energyenerji
124
393000
2000
Güneş enerjisinin ilk formunun burada Büyük Düzlükler'de,
07:00
that's beatdövmek the hegemonyegemenlik (Hegemonya) of fossilfosil fuelsyakıtlar in the formform of windrüzgar
125
395000
3000
rüzgar enerjisi formunda, fosil yakıt hegemonyasını yendiğini gördük.
07:03
here in the Great PlainsOvalar, and so that hegemonyegemenlik (Hegemonya) is leavingayrılma.
126
398000
3000
Bunun sonucunda o hegemonya gidiyor.
07:06
And if we rememberhatırlamak SheikhŞeyh YamaniYamani when he formedoluşturulan OPECOPEC,
127
401000
3000
Eğer OPEC'i kurduğunda Sheikh Yamani'yi hatırlarsak,
07:09
they askeddiye sordu him, "When will we see the endson of the ageyaş of oilsıvı yağ?"
128
404000
3000
ona "Petrol çağının sonunu ne zaman göreceğiz?" diye sordular.
07:12
I don't know if you rememberhatırlamak his answerCevap, but it was,
129
407000
3000
Bilmiyorum ki cevabını hatırlar mısınız, ama cevabı şuydu:
07:15
"The StoneTaş AgeYaş didn't endson because we ranran out of stonestaşlar."
130
410000
4000
"Taş Devri, taşlarımız bitti diye sona ermedi."
07:19
We see that companiesşirketler actingoyunculuk ethicallyetik in this worldDünya
131
414000
4000
Dünyada etik olarak hareket eden şirketlerin, böyle yapmayanlara göre
07:23
are outperformingdaha iyi performans those that don't.
132
418000
1000
daha iyi performans gösterdiklerini görüyoruz.
07:24
We see the flowsakar of materialsmalzemeler in a ratherdaha doğrusu terrifyingdehşet verici prospectolasılık.
133
419000
5000
Malzeme akışlarını oldukça korkunç bir tablo içinde görüyoruz.
07:29
This is a hospitalhastane monitorizlemek from LosLos AngelesAngeles, sentgönderilen to ChinaÇin.
134
424000
3000
Bu, Los Angeles'tan Çin'e yollanmış bir hastane monitörü.
07:32
This womankadın will exposemaruz bırakmak herselfkendini to toxictoksik phosphorousfosfor,
135
427000
3000
Bu kadın kendini zehirli fosfora mağruz bırakacak,
07:35
releaseserbest bırakmak fourdört poundspound of toxictoksik leadöncülük etmek into her childrens'Çocuk environmentçevre,
136
430000
3000
bakırdan kaynaklanan iki kiloya yakın zehirli kurşunu
07:38
whichhangi is from copperbakır.
137
433000
2000
çocuklarının ortamına salacak.
07:40
On the other handel, we see great signsişaretler of hopeumut.
138
435000
2000
Öte yandan, büyük umut belirtileri görüyoruz.
07:42
Here'sİşte DrDr. VenkataswamyVenkataswamy in IndiaHindistan, who'skim figuredanladım out
139
437000
3000
İşte Hindistan'dan Dr. Venkataswamy,
07:45
how to do mass-producedüretilen healthsağlık.
140
440000
2000
seri üretim sağlığı nasıl yapacağını çözmüş.
07:47
He has givenverilmiş eyesightgörme to two millionmilyon people for freeücretsiz.
141
442000
4000
İki milyon insana bedavaya görme yeteneği sağlamış.
07:51
We see in our materialmalzeme flowsakar that cararaba steelsçelikler don't becomeolmak cararaba steelçelik again
142
446000
3000
Malzeme akışlarımızda araba çeliklerinin
07:54
because of the contaminantskirletici of the coatingsKaplamalar --
143
449000
2000
kaplamalarındaki bizmut, antimon, bakır, vs. gibi kirletici maddeler nedeniyle
07:56
bismuthbizmut, antimonyantimon, copperbakır and so on.
144
451000
2000
tekrar araba çeliği olmadığını görüyoruz.
07:58
They becomeolmak buildingbina steelçelik.
145
453000
1000
Yapı çeliği oluyorlar.
07:59
On the other handel, we're workingçalışma with BerkshireBerkshire HathawayHathaway,
146
454000
2000
Öte yandan, Berkshire Hathaway,
08:01
WarrenWarren BuffettBuffett and ShawShaw CarpetHalı,
147
456000
3000
Warren Buffett ve
08:04
the largesten büyük carpethalı companyşirket in the worldDünya.
148
459000
1000
dünyadaki en büyük halı firması olan Shaw Halı ile çalışıyoruz.
08:05
We'veBiz ettik developedgelişmiş a carpethalı that is continuouslydevamlı olarak recyclablegeri dönüşümlü,
149
460000
3000
Milyonda bir parçacığına kadar
08:08
down to the partsparçalar perbaşına millionmilyon.
150
463000
3000
sürekli olarak geri dönüştürülebilir bir halı geliştirdik.
08:11
The upperüst is NylonNaylon 6 that can go back to caprolactamcaprolactam,
151
466000
3000
Üst katmanı kaprolaktama geri dönüşebilen Naylon 6.
08:14
the bottomalt, a polyolephinePolyolephine -- infinitelysonsuz recyclablegeri dönüşümlü thermoplasticTermoplastik.
152
469000
3000
Altta, bir poliolefin - sonsuz geri dönüştürülebilen bir termoplastik.
08:17
Now if I was a birdkuş, the buildingbina on my left is a liabilityyükümlülük.
153
472000
4000
Şimdi, bir kuş olsaydım, solumdaki bina bir sorun kaynağı.
08:21
The buildingbina on my right, whichhangi is our corporatetüzel campuskampus for The GapBoşluk
154
476000
3000
Sağımdaki bina, Gap için eski çayırıyla
08:24
with an ancienteski meadowçayır, is an assetvarlık -- its nestingiç içe geçirme groundszeminler.
155
479000
5000
bir şirket kampüsü çalışmamız, bir varlık - bir yuva yapma alanı.
08:29
Here'sİşte where I come from. I grewbüyüdü up in HongHong KongKong,
156
484000
2000
Bu geldiğim yer. Hong Kong'da altı milyon insanla
08:31
with sixaltı millionmilyon people in 40 squarekare milesmil.
157
486000
2000
100 kilometrekarede büyüdüm.
08:33
DuringSırasında the drykuru seasonsezon, we had fourdört hourssaatler of waterSu everyher fourthdördüncü day.
158
488000
4000
Kurak mevsimde, her dört günde bir, dört saat suyumuz olurdu.
08:37
And the relationshipilişki to landscapepeyzaj was that of farmersçiftçiler who have been
159
492000
3000
Araziyle olan ilişkimiz, aynı toprak parçasını
08:40
farmingtarım the sameaynı pieceparça of groundzemin for 40 centuriesyüzyıllar.
160
495000
4000
40 asırdır ekip biçen çiftçilerinki gibiydi.
08:44
You can't farmÇiftlik the sameaynı pieceparça of groundzemin for 40 centuriesyüzyıllar
161
499000
2000
Aynı toprak parçasını besin akışlarını anlamadan
08:46
withoutolmadan understandinganlayış nutrientbesin flowakış.
162
501000
3000
40 asır boyunca ekip biçemezsiniz.
08:49
My childhoodçocukluk summersYazları were in the PugetPuget SoundSes of WashingtonWashington,
163
504000
3000
Çocukluğumuz yazları Washington'un Puget Sound'unda
08:52
amongarasında the first growthbüyüme and bigbüyük growthbüyüme.
164
507000
2000
ilk büyüme ve büyük büyüme arasında geçti.
08:54
My grandfatherBüyük baba had been a lumberjackOduncu in the OlympicsOlimpiyatları,
165
509000
2000
Büyükbabam, "ağaç kesme olimpiyatı"ndaydı,
08:56
so I have a lot of treeağaç karma"Karma" I am workingçalışma off.
166
511000
5000
bu yüzden borcumu ödemeye çalıştığım epey bir ağaç karmam var.
09:01
I wentgitti to YaleYale for graduatemezun olmak schoolokul,
167
516000
2000
Yüksek lisans için Yale'e gittim,
09:03
studiedokudu in a buildingbina of this stylestil by LeLe CorbusierCorbusier,
168
518000
2000
Le Corbusier'ya ait bu tarzda bir binada eğitim gördüm,
09:05
affectionatelysevgiyle knownbilinen in our business as BrutalismBrutalism.
169
520000
4000
mesleğimizde sevgiyle bilindiği adıyla: Brütalizm.
09:09
If we look at the worldDünya of architecturemimari,
170
524000
3000
Mimarlık dünyasına bakarsak,
09:12
we see with Mies'Mies 1928 towerkule for BerlinBerlin,
171
527000
3000
Mies'in 1928 Berlin için kulesiyle birlikte görürüz ki,
09:15
the questionsoru mightbelki be, "Well, where'snerede the sunGüneş?"
172
530000
2000
soru şu olabilir: "Şey, güneş nerede?"
09:17
And this mightbelki have workedişlenmiş in BerlinBerlin, but we builtinşa edilmiş it in HoustonHouston,
173
532000
3000
Bu Berlin'de işe yaramış olabilir, ama bunu Houston'da da inşa ettik,
09:20
and the windowspencereler are all closedkapalı. And with mostçoğu productsÜrünler
174
535000
3000
ve tüm pencereler kapalı.
09:23
appearinggörünen not to have been designedtasarlanmış for indoorkapalı use,
175
538000
2000
İç mekanda kullanılmak için tasarlanmamış gibi görünen çoğu ürünle birlikte
09:25
this is actuallyaslında a verticaldikey gasgaz chamberbölme.
176
540000
3000
bu aslında dikey bir gaz odası.
09:28
When I wentgitti to YaleYale, we had the first energyenerji crisiskriz,
177
543000
3000
Yale'e gittiğimde, ilk enerji krizini yaşadık,
09:31
and I was designingtasarım the first solar-heatedGüneş ısıtmalı houseev in Irelandİrlanda
178
546000
2000
ve ben bir öğrenci olarak İrlanda'daki ilk güneş enerjisiyle ısıtılan evi tasarlıyordum,
09:33
as a studentÖğrenci, whichhangi I then builtinşa edilmiş --
179
548000
2000
sonradan da inşa ettiğim -
09:35
whichhangi would give you a senseduyu of my ambitionhırs.
180
550000
2000
ki bu size tutkuma dair bir izlenim vermiştir.
09:37
And RichardRichard MeierMeier, who was one of my teachersöğretmenler,
181
552000
2000
Richard Meiers, öğretmenlerimden biriydi,
09:39
kepttuttu cominggelecek over to my deskbüro to give me criticismeleştiri,
182
554000
2000
eleştiri yapmak için çalışma masama gelip durdu.
09:41
and he would say, "BillBill, you've got to understand-anlamak- --
183
556000
2000
Derdi ki: "Bill, anlamalısın -
09:43
solargüneş energyenerji has nothing to do with architecturemimari."
184
558000
8000
güneş enerjisinin mimariyle hiçbir alakası yok."
09:51
I guesstahmin he didn't readokumak VitruviusVitruvius.
185
566000
2000
Herhalde Vitrivius'u okumamıştı.
09:53
In 1984, we did the first so-calledsözde "greenyeşil officeofis" in AmericaAmerika
186
568000
4000
1984'te Çevre Savunması için
09:57
for EnvironmentalÇevre DefenseSavunma.
187
572000
1000
Amerika'nın ilk sözde "yeşil ofis"ini yaptık.
09:58
We startedbaşladı askingsormak manufacturersüreticileri what were in theironların materialsmalzemeler.
188
573000
3000
Üreticilere malzemelerinin içinde neler olduğunu sormaya başladık.
10:01
They said, "They're proprietaryÖzel, they're legalyasal, go away."
189
576000
2000
Dediler ki: "Ürünlerimiz tescilli, yasal, defol git."
10:03
The only indoorkapalı qualitykalite work donetamam in this countryülke at that time
190
578000
2000
O zaman bu ülkede iç hava kalitesi üzerine yapılan tek çalışma
10:05
was sponsoredsponsor by R.J. ReynoldsReynolds TobaccoTütün CompanyŞirket,
191
580000
3000
R.J. Reynolds Tütün Şirketi tarafından finanse ediliyordu
10:08
and it was to provekanıtlamak there was no dangerTehlike
192
583000
1000
ve iş yerindeki sigara dumanının
10:09
from secondhandİkinci el smokeduman in the workplaceiş yeri.
193
584000
3000
zararsız olduğunu kanıtlamak içindi.
10:12
So, all of a suddenani, here I am, graduatingmezun from highyüksek schoolokul in 1969,
194
587000
4000
Yani, bir anda, işte burdayım, 1969'da liseden mezun oluyorum,
10:16
and this happensolur, and we realizegerçekleştirmek that "away" wentgitti away.
195
591000
3000
Bu oluyor ve "At gitsin!"deki "gitsin"in gittiğini fark ediyoruz.
10:19
RememberHatırlıyorum we used to throwatmak things away, and we'devlenmek pointpuan to away?
196
594000
4000
Bir şeyleri attığımızı hatırlayın ve uzağa doğru işaret ettiğimizi?
10:23
And yethenüz, NOAANOAA has now showngösterilen us, for exampleörnek --
197
598000
2000
Buna rağmen, şimdi NOAA bize gösterdi ki, örneğin -
10:25
you see that little bluemavi thing aboveyukarıdaki HawaiiHawaii?
198
600000
2000
Hawaii'nin üzerindeki o küçük mavi şeyi görüyor musunuz?
10:27
That's the PacificPasifik GyreToplanma.
199
602000
1000
O Pasifik Gyre'i.
10:28
It was recentlyson günlerde draggedsürüklenen for planktonplankton by scientistsBilim adamları,
200
603000
2000
Yakın zamanda bilim adamları tarafından planktonlar için ele alındı
10:30
and they foundbulunan sixaltı timeszamanlar as much plasticplastik as planktonplankton.
201
605000
4000
ve planktonların altı katı kadar plastik buldular.
10:34
When askeddiye sordu, they said, "It's kindtür of like a giantdev toilettuvalet that doesn't flushfloş."
202
609000
5000
Sorulduğunda, dediler ki: "Bu, sifonu çekilmeyen bir tür dev tuvalet."
10:39
PerhapsBelki de that's away.
203
614000
1000
"Gitsin", herhalde burası.
10:40
So we're looking for the designdizayn ruleskurallar of this --
204
615000
2000
İşte bunun tasarım kurallarına bakıyoruz -
10:42
this is the highesten yüksek biodiversitybiyolojik çeşitlilik of treesağaçlar in the worldDünya, IrianIrian JayaJaya,
205
617000
2000
bu dünyadaki en yüksek ağaç biyoçeşitliliği, Irian Jaya,
10:44
259 speciesTürler of treeağaç, and we describedtarif edilen this
206
619000
4000
259 ağaç türü.
10:48
in the bookkitap, "CradleBeşik to CradleBeşik."
207
623000
1000
Bunu "Beşikten Beşiğe" kitabında tanımladık.
10:49
The bookkitap itselfkendisi is a polymerpolimer. It is not a treeağaç.
208
624000
4000
Kitabın kendisi bir polimer. Bir ağaç değil.
10:53
That's the nameisim of the first chapterbölüm -- "This BookKitap is Not a TreeAğaç."
209
628000
3000
Bu ilk bölümün de adı: "Bu Kitap Bir Ağaç Değil."
10:56
Because in poeticsPoetikası, as MargaretMargaret AtwoodAtwood pointedişaretlendi out,
210
631000
3000
Şiir sanatında, Margaret Atwood'un da belirttiği gibi,
10:59
"we writeyazmak our historytarih on the skincilt of fishbalık
211
634000
2000
"tarihimizi balık derisine yazıyoruz
11:01
with the bloodkan of bearsayılar."
212
636000
3000
ayıların kanıyla."
11:04
And with so much polymerpolimer, what we really need
213
639000
1000
Bu kadar polimerle, gerçekten ihtiyacımız olan
11:05
is technicalteknik nutritionbeslenme, and to use something
214
640000
3000
teknik beslenme ve ağaç kadar zarif
11:08
as elegantzarif as a treeağaç -- imaginehayal etmek this designdizayn assignmentatama:
215
643000
3000
bir şey kullanmak - bu tasarım işini bir düşünsenize:
11:11
DesignTasarım something that makesmarkaları oxygenoksijen, sequesterstüketiyor carbonkarbon,
216
646000
2000
Öyle bir şey tasarla ki oksijen üretsin, karbon yakalasın,
11:13
fixesdüzeltmeleri nitrogenazot, distillsdistills waterSu, accruestahakkuk ettirilir solargüneş energyenerji as fuelyakıt,
217
648000
4000
nitrojen bağlasın, suyu damıtsın, yakıt olarak güneş enerjisini biriktirsin,
11:17
makesmarkaları complexkarmaşık sugarsşekerler and foodGıda, createsyaratır microclimatesmikroiklim,
218
652000
4000
karmaşık şekerler ve yiyecek yapsın, mikroklimalar yaratsın,
11:21
changesdeğişiklikler colorsrenkler with the seasonsmevsim and self-replicateskendi kendini çoğaltır.
219
656000
6000
mevsimlerle birlikte renk değiştirsin ve kendi kendini çoğaltsın.
11:27
Well, why don't we knockKnock that down and writeyazmak on it?
220
662000
2000
Neden onu yere yıkmıyor ve üzerine yazmıyoruz?
11:29
(LaughterKahkaha)
221
664000
6000
(Kahkaha)
11:35
So, we're looking at the sameaynı criteriakriterleri
222
670000
2000
Tabi, pek çok insan gibi
11:37
as mostçoğu people -- you know, can I affordparası yetmek it?
223
672000
2000
aynı kriterlere bakıyoruz - bildiğiniz gibi: maddi olarak karşılayabilir miyim?
11:39
Does it work? Do I like it?
224
674000
2000
Çalışıyor mu? Beğeniyor muyum?
11:41
We're addingekleme the JeffersonianJefferson agendaGündem, and I come from CharlottesvilleCharlottesville,
225
676000
2000
Jefferson-sal gündemi ekliyoruz ve ben Thomas Jefferson tarafından tasarlanmış
11:43
where I've had the privilegeayrıcalık of livingyaşam in a houseev designedtasarlanmış by ThomasThomas JeffersonJefferson.
226
678000
4000
bir evde yaşama ayrıcalığına eriştiğim Charlottesville'den geliyorum.
11:47
We're addingekleme life, libertyözgürlük and the pursuitkovalama of happinessmutluluk.
227
682000
6000
Yaşamı, özgürlüğü ve mutluluğun peşinde olmayı ekliyoruz.
11:53
Now if we look at the wordsözcük "competitionyarışma,"
228
688000
1000
Şimdi rekabet kelimesine bakarsak,
11:54
I'm sure mostçoğu of you've used it.
229
689000
2000
eminim çoğunuz kullanmışınızdır.
11:56
You know, mostçoğu people don't realizegerçekleştirmek it comesgeliyor from
230
691000
1000
Biliyor musunuz, çoğu insan bu kelimenin
11:57
the LatinLatin competerecompetere, whichhangi meansanlamına geliyor strivegayret togetherbirlikte.
231
692000
3000
Latince'de birlikte mücadele etmek anlamına gelen "competare"den geldiğini fark etmez.
12:00
It meansanlamına geliyor the way OlympicOlimpiyat athletessporcular traintren with eachher other.
232
695000
3000
Bu, Olimpiyat atletlerinin birlikte antrenman yapmaları anlamına gelir.
12:03
They get fituygun togetherbirlikte, and then they competeyarışmak.
233
698000
3000
Birbirlerine uygun hale gelirler, o zaman yarışırlar.
12:06
The WilliamsWilliams sisterskız kardeşler competeyarışmak -- one winskazanç WimbledonWimbledon.
234
701000
2000
William kardeşler yarışıyor - biri Wimbledon'u kazanıyor.
12:08
So we'vebiz ettik been looking at the ideaFikir of competitionyarışma
235
703000
3000
Bu yüzden, birbirine uygun hale getirecek
12:11
as a way of cooperatingişbirliği in ordersipariş to get fituygun togetherbirlikte.
236
706000
4000
bir işbirliği yolu olarak rekabet fikrini ele almaya başladık.
12:15
And the ChineseÇince governmenthükümet has now --
237
710000
1000
Şu an Çin hükümeti
12:16
I work with the ChineseÇince governmenthükümet now --
238
711000
2000
- şu an Çin hükümetiyle çalışıyorum -
12:18
has takenalınmış this up.
239
713000
2000
bunu benimsedi.
12:20
We're alsoAyrıca looking at survivalhayatta kalma of the fittestFittest,
240
715000
2000
Güçlü olan kazanır prensibini de inceliyoruz,
12:22
not in just competitionyarışma termsşartlar in our modernmodern contextbağlam
241
717000
2000
sadece modern bağlamdaki ötekini yok et
12:24
of destroyyıkmak the other or beatdövmek them to the groundzemin,
242
719000
3000
ya da onu yere ser şeklindeki rekabet kavramında değil,
12:27
but really to fituygun togetherbirlikte and buildinşa etmek nichesniş
243
722000
2000
ama gerçekten de uyum sağlamak, nişler yaratmak
12:29
and have growthbüyüme that is good.
244
724000
2000
ve olumlu bir büyümeye sahip olmak bağlamında.
12:31
Now mostçoğu environmentalistsçevreciler don't say growthbüyüme is good,
245
726000
2000
Tabi pek çok çevreci büyümenin iyi olduğunu söylemez,
12:33
because, in our lexiconSözlük, asphaltAsfalt is two wordskelimeler: assigningatama blamesuçlama.
246
728000
5000
çünkü, lügatımızda, asfalt aslında iki kelimeden oluşur: suç atmak.
12:38
But if we look at asphaltAsfalt as our growthbüyüme,
247
733000
3000
Ama eğer asfalta büyümemiz olarak bakarsak,
12:41
then we realizegerçekleştirmek that all we're doing is destroyingtahrip
248
736000
2000
o zaman tüm yaptığımızın gezegenin özündeki temel işletim sistemini
12:43
the planetary'sgezegen'ın fundamentaltemel underlyingtemel operatingişletme systemsistem.
249
738000
4000
tahrip etmek olduğunu fark ederiz.
12:47
So when we see E equalseşittir mcMC squaredkare come alonguzun bir, from a poet'sşair'in perspectiveperspektif,
250
742000
5000
Yani "E eşittir mc kare"yi gelirken gördüğümüz zaman, bir şairin bakış açısından,
12:52
we see energyenerji as physicsfizik, chemistrykimya as masskitle,
251
747000
2000
enerjiyi fizik olarak, kimyayı kütle olarak görürüz,
12:54
and all of a suddenani, you get this biologyBiyoloji.
252
749000
2000
ve aniden, bu biyolojiyi elde edersiniz.
12:56
And we have plentybol of energyenerji, so we'lliyi solveçözmek that problemsorun,
253
751000
3000
Yeterince enerjimiz var, bu sayede o sorunu çözebiliriz,
12:59
but the biologyBiyoloji problem'ssorun trickyhileli, because as we put throughvasitasiyla
254
754000
3000
ama biyolojinin sorunu çetrefildir, çünkü döktüğümüz
13:02
all these toxictoksik materialsmalzemeler that we disgorgedisgorge,
255
757000
3000
tüm bu zehirli malzemeleri sisteme kattıkça,
13:05
we will never be ableyapabilmek to recoverkurtarmak that.
256
760000
2000
onu asla kurtaramayız.
13:07
And as FrancisFrancis CrickCrick pointedişaretlendi out, ninedokuz yearsyıl
257
762000
2000
Francis Crick'in, Bay Watson'la
13:09
after discoveringkeşfetmek DNADNA with MrBay. WatsonWatson,
258
764000
3000
DNA'yı keşfetmelerinden dokuz yıl sonra dediği gibi,
13:12
that life itselfkendisi has to have growthbüyüme as a preconditionön şart --
259
767000
4000
yaşam, büyümeyi ön koşul olarak kabul eder,
13:16
it has to have freeücretsiz energyenerji, sunlightGüneş ışığı
260
771000
2000
serbest enerjisi, gün ışığı olmalıdır
13:18
and it needsihtiyaçlar to be an openaçık systemsistem of chemicalskimyasallar.
261
773000
3000
ve açık bir kimyasallar sistemi olmalıdır.
13:21
So we're askingsormak for humaninsan artificemarifet to becomeolmak a livingyaşam thing,
262
776000
3000
Yani, insan yapımı bir şeyin yaşayan bir şey olmasını istiyoruz,
13:24
and we want growthbüyüme, we want freeücretsiz energyenerji from sunlightGüneş ışığı
263
779000
2000
ve büyüme istiyoruz, güneşten bedava günışığı istiyoruz,
13:26
and we want an openaçık metabolismmetabolizma for chemicalskimyasallar.
264
781000
3000
ve kimyasallar için açık bir metabolizma istiyoruz.
13:29
Then, the questionsoru becomesolur not growthbüyüme or no growthbüyüme,
265
784000
2000
Sonra, soru büyümek ya da büyümemek olmaktan çıkar,
13:31
but what do you want to growbüyümek?
266
786000
3000
ama ne büyütmek istiyorsun?
13:34
So insteadyerine of just growingbüyüyen destructionimha,
267
789000
2000
Yani, tahribatı büyütmek yerine
13:36
we want to growbüyümek the things that we mightbelki enjoykeyfini çıkarın,
268
791000
2000
keyif alabileceğimiz şeyleri büyütmek isteriz
13:38
and somedaybirgün the FDAFDA will allowizin vermek us to make FrenchFransızca cheesepeynir.
269
793000
3000
ve bir gün FDA Fransız peyniri yapmamıza izin verir.
13:41
So thereforebu nedenle, we have these two metabolismsmetabolizmaya,
270
796000
4000
İşte bu nedenle, bu iki metabolizmamız var.
13:45
and I workedişlenmiş with a GermanAlmanca chemistkimyager, MichaelMichael BraungartBraungart,
271
800000
2000
Alman kimyager Michael Braungart'la çalıştım
13:47
and we'vebiz ettik identifiedtespit the two fundamentaltemel metabolismsmetabolizmaya.
272
802000
2000
ve iki temel metabolizma tanımladık.
13:49
The biologicalbiyolojik one I'm sure you understandanlama,
273
804000
2000
Biyolojik olan, eminim ki anlıyorsunuz,
13:51
but alsoAyrıca the technicalteknik one, where we take materialsmalzemeler
274
806000
2000
ama bir de malzemeleri alıp kapalı döngülere soktuğumuz
13:53
and put them into closedkapalı cyclesdöngüleri.
275
808000
2000
teknik olan metabolizma.
13:55
We call them biologicalbiyolojik nutritionbeslenme and technicalteknik nutritionbeslenme.
276
810000
3000
Bunlara biyolojik beslenme ve teknik beslenme diyoruz.
13:58
TechnicalTeknik nutritionbeslenme will be in an ordersipariş of magnitudebüyüklük of biologicalbiyolojik nutritionbeslenme.
277
813000
4000
Teknik beslenme, biyolojik beslenmenin onda biri oranında olacaktır.
14:02
BiologicalBiyolojik nutritionbeslenme can supplyarz about 500 millionmilyon humansinsanlar,
278
817000
3000
Biyolojik beslenme 500 milyon insanı besleyebilir,
14:05
whichhangi meansanlamına geliyor that if we all woregiydiği BirkenstocksBirkenstocks and cottonpamuk,
279
820000
2000
bu hepimiz Birkenstocks ve pamuk giyersek
14:07
the worldDünya would runkoş out of corkCork and drykuru up.
280
822000
3000
dünyanın mantarsız kalacağı ve kuruyacağı anlamına gelir.
14:10
So we need materialsmalzemeler in closedkapalı cyclesdöngüleri,
281
825000
2000
Bu nedenle malzemelere kapalı döngüler içinde ihtiyacımız var,
14:12
but we need to analyzeçözümlemek them down to the partsparçalar perbaşına millionmilyon
282
827000
2000
ama onları milyonda bir parçacığına kadar incelememiz gerekli:
14:14
for cancerkanser, birthdoğum defectskusurları, mutagenicmutajenik effectsetkileri,
283
829000
3000
kanser, doğum kusurları, mutajenik etkiler,
14:17
disruptionbozulma of our immunebağışık systemssistemler, biodegradationbiyolojik, persistencesebat,
284
832000
3000
bağışıklık sistemi bozuklukları, biyolojik çözünürlülük, dayanıklılık,
14:20
heavyağır metalmetal contentiçerik, knowledgebilgi of how we're makingyapma them
285
835000
3000
ağır metal miktarı, onları nasıl ürettiğimizin bilgisi
14:23
and theironların productionüretim and so on.
286
838000
2000
ve üretimleri vs. için.
14:25
Our first productürün was a textileTekstil where we analyzedanaliz 8,000 chemicalskimyasallar
287
840000
4000
İlk ürünümüz, tekstil endüstrisi içindeki 8.000 kimyasalı analiz ettiğimiz
14:29
in the textileTekstil industrysanayi.
288
844000
1000
bir dokumaydı.
14:30
UsingKullanarak those intellectualentellektüel filtersfiltreler, we eliminatedelimine [7,962.]
289
845000
5000
Bu zeki filtreleri kullanarak, 9.762'sini eledik.
14:35
We were left with 38 chemicalskimyasallar.
290
850000
2000
38 kimyasalla kaldık.
14:37
We have sincedan beri databaseddatabased the 4000 mostçoğu commonlyçoğunlukla used chemicalskimyasallar
291
852000
3000
O zamandan beri imalatlarda en yaygın olarak kullanılan 4.000 kimyasalı arşivledik
14:40
in humaninsan manufacturingimalat, and we're releasingserbest bırakma this databaseveritabanı into the publichalka açık in sixaltı weekshaftalar.
292
855000
5000
ve bu veritabanını altı haftaya kamuoyuna açıklayacağız.
14:45
So designerstasarımcılar all over the worldDünya can analyzeçözümlemek theironların productsÜrünler
293
860000
2000
Böylece dünyanın dört bir yanından tasarımcılar ürünlerini
14:47
down to the partsparçalar perbaşına millionmilyon for humaninsan and ecologicalekolojik healthsağlık.
294
862000
5000
insan sağlığı ve ekolojik sağlık bakımından milyonda bir parçacığına kadar analiz edebilirler.
14:52
(ApplauseAlkış)
295
867000
5000
(Alkış)
14:57
We'veBiz ettik developedgelişmiş a protocolprotokol so that companiesşirketler can sendgöndermek
296
872000
3000
Bir protokol geliştirdik, böylece şirketler
15:00
these sameaynı messagesmesajları all the way throughvasitasiyla theironların supplyarz chainszincirler,
297
875000
3000
aynı mesajları tedarik zincirlerinin tamamına yollayabiliyorlar;
15:03
because when we askeddiye sordu mostçoğu companiesşirketler we work with -- about a trilliontrilyon dollarsdolar
298
878000
3000
çünkü birlikte çalıştığımız firmalara sorduk - üç trilyon dolar hakkında -
15:06
-- and say, "Where does your stuffşey come from?" They say, "SuppliersTedarikçiler."
299
881000
2000
ve diyelim ki, "Hammaddeniz nerden geliyor?"; dediler ki, "Tedarikçilerden."
15:08
"And where does it go?"
300
883000
2000
"Ve nereye gidiyor?"
15:10
"CustomersMüşteriler."
301
885000
1000
"Müşterilere."
15:11
So we need some help there.
302
886000
1000
İşte bu noktada yardıma ihtiyacımız var.
15:12
So the biologicalbiyolojik nutrientsbesinler, the first fabricsKumaşlar --
303
887000
2000
İşte biyolojik besinler, ilk kumaşlar -
15:14
the waterSu cominggelecek out was cleantemiz enoughyeterli to drinkiçki.
304
889000
2000
çıkan su içecek kadar temiz.
15:16
TechnicalTeknik nutrientsbesinler -- this is for ShawShaw CarpetHalı, infinitelysonsuz reusableyeniden kullanılabilir carpethalı.
305
891000
4000
Teknik besinler - bu Shaw Halı için, sınırsız tekrar kullanılabilen halı.
15:20
Here'sİşte nylonnaylon going back to caprolactamcaprolactam back to carpethalı.
306
895000
3000
Burada naylon kaprolaktama geri dönüyor, o da halıya geri dönüyor.
15:23
BiotechnicalBiyoteknik nutrientsbesinler -- the ModelModeli U for FordFord MotorMotor,
307
898000
3000
Biyoteknik besinler - Ford Motor için U Modeli,
15:26
a cradlebeşik to cradlebeşik cararaba -- conceptkavram cararaba.
308
901000
2000
bir beşikten beşiğe arabası - konsept arabası.
15:28
ShoesAyakkabı for NikeNike, where the upperssaya are polyesterspolyesterler, infinitelysonsuz recyclablegeri dönüşümlü,
309
903000
4000
Nike için ayakkabılar, üst kaplamaları sınırsız geri dönüştürülebilen polyesterler,
15:32
the bottomsdipleri are biodegradablebakterilerle ayrışabilen solestabanları.
310
907000
3000
altları biyolojik çözünen tabanlar.
15:35
WearAşınma your oldeski shoesayakkabı in, your newyeni shoesayakkabı out.
311
910000
2000
Eski ayakkabılarınızı, içeride yenilerini dışarıda giyin.
15:37
There is no finishbitiş linehat.
312
912000
2000
Bitiş çizgisi yok.
15:39
The ideaFikir here of the cararaba is that some of the materialsmalzemeler
313
914000
2000
Burada arabadaki fikir bazı malzemelerin
15:41
go back to the industrysanayi foreversonsuza dek, some of the materialsmalzemeler go back to soiltoprak --
314
916000
3000
sonsuza dek endüstriye döndüğü, bazı malzemelerinse toprağa döndüğü -
15:44
it's all solar-poweredGüneş enerjili.
315
919000
2000
hepsi güneş-enerjili.
15:46
Here'sİşte a buildingbina at OberlinOberlin CollegeÜniversite we designedtasarlanmış
316
921000
2000
Burada Oberlin Koleji'nde tasarladığımız
15:48
that makesmarkaları more energyenerji than it needsihtiyaçlar to operateişletmek and purifiesarındırır its ownkendi waterSu.
317
923000
4000
işletimi için ihtiyacı olandan fazla enerji üreten ve kendi suyunu temizleyen bir bina var.
15:52
Here'sİşte a buildingbina for The GapBoşluk, where the ancienteski grassesotlar
318
927000
2000
Burada Gap için bir bina var,
15:54
of SanSan BrunoBruno, CaliforniaCalifornia, are on the roofçatı.
319
929000
4000
San Bruno, Kaliforniya'nın eski otları çatısında.
15:58
And this is our projectproje for FordFord MotorMotor CompanyŞirket.
320
933000
2000
Bu Ford Motor Company için projemiz,
16:00
It's the revitalizationcanlandırma of the RiverNehir RougeRouge in DearbornDearborn.
321
935000
2000
Dearborn'daki River Rouge'un yeniden canlandırılması.
16:02
This is obviouslybelli ki a colorrenk photographfotoğraf.
322
937000
4000
Bu tabi ki renkli bir fotoğraf.
16:06
These are our toolsaraçlar. These are how we soldsatıldı it to FordFord.
323
941000
4000
Bunlar aletlerimiz. Bunlar bunu Ford'a nasıl sattığımız.
16:10
We savedkaydedilmiş FordFord 35 millionmilyon dollarsdolar doing it this way, day one,
324
945000
3000
Bu şekilde ilk günde Ford'a 35 milyon dolar tasarruf ettirdik
16:13
whichhangi is the equivalenteşdeğer of the FordFord TaurusToros
325
948000
2000
ki bu 900 milyon dolar değerinde Ford Taurus
16:15
at a fourdört percentyüzde marginkenar boşluğu of an ordersipariş for 900 millionmilyon dollarsdolar worthdeğer of carsarabalar.
326
950000
4000
siparişinin yüzde dört marjına eşdeğer.
16:19
Here it is. It's the world'sDünyanın en largesten büyük greenyeşil roofçatı, 10 and a halfyarım acresdönüm.
327
954000
3000
İşte burada. Bu dünyanın en büyük yeşil çatısı, 4.2 hektar.
16:22
This is the roofçatı, savingtasarruf moneypara,
328
957000
3000
Bu çatı, para tasarrufu yapıyor,
16:25
and this is the first speciesTürler to arrivevarmak here. These are killdeerKildeer'in.
329
960000
4000
ve bunlar buraya gelen ilk türler. Bunlar çayır çılıbıtları.
16:29
They showedgösterdi up in fivebeş daysgünler.
330
964000
3000
Beş gün içinde geliverdiler.
16:32
And we now have 350-pound-pound autoOto workersişçiler
331
967000
2000
Şimdi internetten kuş şarkıları öğrenen
16:34
learningöğrenme birdkuş songsşarkılar on the InternetInternet.
332
969000
4000
150 kiloluk otomobil işçilerimiz var.
16:38
We're developinggelişen now protocolsiletişim kuralları for citiesşehirler --
333
973000
2000
Şimdi şehirler için protokoller geliştiriyoruz -
16:40
that's the home of technicalteknik nutrientsbesinler.
334
975000
2000
teknik besinlerin evi onlar.
16:42
The countryülke -- the home of biologicalbiyolojik. And puttingkoyarak them togetherbirlikte.
335
977000
3000
Ülke - biyolojik besinlerin evi. Ve bunları bir araya getirmek...
16:45
And so I will finishbitiş by showinggösterme you a newyeni cityŞehir
336
980000
2000
Bu nedenle size Çin hükümeti için tasarlamakta olduğumuz
16:47
we're designingtasarım for the ChineseÇince governmenthükümet.
337
982000
2000
yeni bir şehri göstererek konuşmamı bitireceğim.
16:49
We're doing 12 citiesşehirler for ChinaÇin right now,
338
984000
3000
Şu anda Çin için beşikten beşiğe şablonlarını temel alan
16:52
basedmerkezli on cradlebeşik to cradlebeşik as templatesşablonları.
339
987000
2000
12 şehir yapıyoruz.
16:54
Our assignmentatama is to developgeliştirmek protocolsiletişim kuralları for the housingKonut
340
989000
3000
Görevimiz 12 yılda, 400 milyon kişi için
16:57
for 400 millionmilyon people in 12 yearsyıl.
341
992000
2000
konut protokolleri geliştirmek.
16:59
We did a masskitle energyenerji balancedenge -- if they use bricktuğla,
342
994000
2000
Kütle enerji dengelemesi yaptık - eğer tuğla kullanırlarsa
17:01
they will losekaybetmek all theironların soiltoprak and burnyanmak all theironların coalkömür.
343
996000
3000
tüm topraklarını kullanır ve tüm kömürlerini yakarlar.
17:04
They'llOnlar olacak have citiesşehirler with no energyenerji and no foodGıda.
344
999000
2000
Enerjisiz ve yiyeceksiz şehirleri olur.
17:06
We signedimzalı a MemorandumMutabakat of UnderstandingAnlama --
345
1001000
2000
Çin'in "beşikten beşiğe"ye sahip çıkması için
17:08
here'sburada MadamBayan DengDeng NanNan, DengDeng Xiaoping'sXiaoping'ın daughterkız evlat --
346
1003000
2000
- işte Deng Xiaoping'in kızı Bayan Deng Lan -
17:10
for ChinaÇin to adoptbenimsemek cradlebeşik to cradlebeşik.
347
1005000
2000
bir Mutabakat Anlaşması imzaladık.
17:12
Because if they toxifyzehirliyorsunuz themselveskendilerini, beingolmak the lowest-costEn düşük maliyet produceryapımcı,
348
1007000
4000
Çünkü eğer en düşük maliyetli üretici olarak kendilerini zehirlerlerse
17:16
sendgöndermek it to the lowest-costEn düşük maliyet distributiondağıtım -- Wal-MartWal-Mart --
349
1011000
2000
ve en düşük maliyetli dağıtıma -Wal-Mart'a - yollarlarsa,
17:18
and then we sendgöndermek them all our moneypara, what we'lliyi discoverkeşfetmek is that
350
1013000
3000
ve sonra biz de onlara tüm paramızı yollarsak,
17:21
we have what, effectivelyetkili bir şekilde, when I was a studentÖğrenci,
351
1016000
3000
elimizde olduğunu keşfedeceğimiz, ben öğrenciyken,
17:24
was calleddenilen mutuallykarşılıklı olarak assuredgüvence verdi destructionimha.
352
1019000
3000
"karşılıklı paylaşılan yok oluş" adı verilen şeydir.
17:27
Now we do it by moleculemolekül. These are our citiesşehirler.
353
1022000
3000
Şimdi, bunu molekül bazında yapıyoruz. Bunlar şehirlerimiz.
17:30
We're buildingbina a newyeni cityŞehir nextSonraki to this cityŞehir; look at that landscapepeyzaj.
354
1025000
3000
Bu şehrin yanına yeni bir şehir inşa ediyoruz, şu peyzaja bir bakın.
17:33
This is the siteyer.
355
1028000
2000
Bu arazimiz.
17:35
We don't normallynormalde do greenyeşil fieldsalanlar, but this one is about to be builtinşa edilmiş,
356
1030000
4000
Normalde yeşil alanlarda çalışmayız, ama bu inşa edilmek üzere,
17:39
so they broughtgetirdi us in to intercedeşefaat.
357
1034000
2000
bu nedenle bizi araya soktular.
17:41
This is theironların planplan.
358
1036000
2000
Bu onların planı.
17:43
It's a rubbersilgi stampkaşe gridızgara that they laidkoydu right on that landscapepeyzaj.
359
1038000
3000
O arazinin üstüne yaydıkları basmakalıp bir grid sistem.
17:46
And they broughtgetirdi us in and said, "What would you do?"
360
1041000
3000
Bizi getirdiler ve "Siz olsanız ne yapardınız?" diye sordular.
17:49
This is what they would endson up with, whichhangi is anotherbir diğeri colorrenk photographfotoğraf.
361
1044000
4000
Bu sonunda ellerinde ne olacağı ki bu da bir başka renkli fotoğraf.
17:53
So this is the existingmevcut siteyer, so this is what it looksgörünüyor like now,
362
1048000
3000
İşte bu mevcut arazi, yani bu şu an nasıl göründüğü,
17:56
and here'sburada our proposalöneri.
363
1051000
2000
bu da bizim önerimiz.
17:58
(ApplauseAlkış)
364
1053000
4000
(Alkış)
18:02
So the way we approachedyaklaştı this
365
1057000
2000
Buna yaklaşım yöntemimiz şu,
18:04
is we studiedokudu the hydrologyhidroloji very carefullydikkatlice.
366
1059000
2000
hidroloji ve biyotayı çok dikkatli inceledik.
18:06
We studiedokudu the biotaBiota, the ancienteski biotaBiota,
367
1061000
2000
Biyotayı, eski biyotayı,
18:08
the currentşimdiki farmingtarım and the protocolsiletişim kuralları.
368
1063000
2000
bugünkü çiftçiliği ve protokolleri inceledik.
18:10
We studiedokudu the windsrüzgarlar and the sunGüneş to make sure everybodyherkes in the cityŞehir
369
1065000
2000
Şehirdeki herkesin her bir apartmanda günün belli bir kısmında
18:12
will have freshtaze airhava, freshtaze waterSu and directdirekt sunlightGüneş ışığı
370
1067000
6000
taze havası ve tatlı suyu olacağından ve doğrudan günışığı alacağından
18:18
in everyher singletek apartmentapartman at some pointpuan duringsırasında the day.
371
1073000
3000
emin olmak için rüzgarları ve güneşi inceledik.
18:21
We then take the parksparklar and layyatırmak them out as ecologicalekolojik infrastructurealtyapı.
372
1076000
4000
Sonra parkları aldık ve ekolojik altyapı olarak düzenledik.
18:25
We layyatırmak out the buildingbina areasalanlar.
373
1080000
3000
Yapı alanlarını düzenledik.
18:28
We startbaşlama to integratebirleştirmek commercialticari and mixedkarışık use
374
1083000
1000
Ticari ve karma kullanım alanlarını entegre etmeye başladık,
18:29
so the people all have centersmerkezleri and placesyerler to be.
375
1084000
3000
böylece insanların merkezleri ve olmaları gereken yerleri olacaktı.
18:32
The transportationtaşımacılık is all very simplebasit,
376
1087000
2000
Ulaşım çok basit,
18:34
everybody'sherkesin withiniçinde a five-minuteBeş dakika walkyürümek of mobilityhareketlilik.
377
1089000
3000
herkes hareketliliğe beş dakikalık uzaklıkta.
18:37
We have a 24-hour-saat streetsokak, so that there's always a placeyer that's alivecanlı.
378
1092000
5000
24 saat sokağımız var, böylece sürekli canlı olan bir yer var.
18:42
The wasteatık systemssistemler all connectbağlamak.
379
1097000
2000
Tüm atık sistemleri bağlanıyor.
18:44
If you flushfloş a toilettuvalet, your fecesdışkı will go to the sewagekanalizasyon treatmenttedavi plantsbitkiler,
380
1099000
5000
Sifonu çektiğinizde, dışkınız atık arıtma tesislerine gidecek,
18:49
whichhangi are soldsatıldı as assetsvarlıklar, not liabilitiesyükümlülükler.
381
1104000
2000
ki bunlar değer olarak satılıyor, sorumluluk olarak değil.
18:51
Because who wants the fertilizergübre factoryfabrika that makesmarkaları naturaldoğal gasgaz?
382
1106000
4000
Çünkü kim doğal gaz üreten bir gübre fabrikası ister?
18:55
The watersdeniz are all takenalınmış in to constructinşa etmek the wetlandssulak alanlar for habitatyetişme ortamı restorationsRestorasyon.
383
1110000
5000
Sular, habitatları onarmak için sulak alanlar oluşturmak için içeri alınıyor.
19:00
And then it makesmarkaları naturaldoğal gasgaz, whichhangi then goesgider back into the cityŞehir
384
1115000
4000
Sonra şehire geri dönerek yemek pişirmek için yakıt olarak enerji sağlayacak
19:04
to powergüç the fuelyakıt for the cookingyemek pişirme for the cityŞehir.
385
1119000
4000
doğal gaz üretiliyor.
19:08
So this is -- these are fertilizergübre gasgaz plantsbitkiler.
386
1123000
2000
İşte bu - bunlar gübre gazı fabrikaları.
19:10
And then the compostkompost is all takenalınmış back
387
1125000
3000
Sonra gübrenin tamamı şehrin
19:13
to the roofsçatılar of the cityŞehir, where we'vebiz ettik got farmingtarım,
388
1128000
2000
çiftçilik yapılan çatılarına geri alınıyor,
19:15
because what we'vebiz ettik donetamam is liftedkaldırdı up the cityŞehir,
389
1130000
4000
çünkü yaptığımız şehri yükseltmek,
19:19
the landscapepeyzaj, into the airhava to -- to restoregeri the nativeyerli landscapepeyzaj
390
1134000
7000
doğal peyzajı binaların çatılarında hayata döndürmek için,
19:26
on the roofsçatılar of the buildingsbinalar.
391
1141000
2000
araziyi havaya kaldırmak.
19:28
The solargüneş powergüç of all the factoryfabrika centersmerkezleri
392
1143000
3000
Tüm fabrika merkezleri ve endüstriyel alanların ışık çatılarından gelen
19:31
and all the industrialSanayi zonesbölgeleri with theironların lightışık roofsçatılar powersgüçler the cityŞehir.
393
1146000
3000
güneş enerjisi şehre enerji sağlıyor.
19:34
And this is the conceptkavram for the topüst of the cityŞehir.
394
1149000
2000
Bu da şehrin üstü için konseptimiz.
19:36
We'veBiz ettik liftedkaldırdı the earthtoprak up ontoüstüne the roofsçatılar.
395
1151000
4000
Toprağı çatılara kaldırdık.
19:40
The farmersçiftçiler have little bridgesköprü to get from one roofçatı to the nextSonraki.
396
1155000
4000
Çiftçilerin bir çatıdan ötekine geçmek için küçük köprüleri var.
19:44
We inhabityaşamak the cityŞehir with work/livecanlı spaceuzay on all the groundzemin floorskatlar.
397
1159000
4000
Şehre tüm zemin katlarda çalışma/yaşam mekanlarıyla yerleşiyoruz.
19:48
And so this is the existingmevcut cityŞehir, and this is the newyeni cityŞehir.
398
1163000
5000
İşte bu mevcut şehir, bu da yeni şehir.
19:53
(ApplauseAlkış)
399
1168000
14000
(Alkış)
Translated by Naz Beykan
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
William McDonough - Architect
Architect William McDonough believes green design can prevent environmental disaster and drive economic growth. He champions “cradle to cradle” design, which considers a product's full life cycle -- from creation with sustainable materials to a recycled afterlife.

Why you should listen

Architect William McDonough practices green architecture on a massive scale. In a 20-year project, he is redesigning Ford's city-sized River Rouge truck plant and turning it into the Rust Belt's eco-poster child, with the world's largest "living roof" for reclaiming storm runoff. He has created buildings that produce more energy and clean water than they use. He is building the future of design on the site of the future of exploration: the NASA Sustainability Base. Oh, and he's designing seven entirely new and entirely green cities in China.

Bottom-line economic benefits are another specialty of McDonough's practice. A tireless proponent of the idea that absolute sustainability and economic success can go hand-in-hand, he's designed buildings for the Gap, Nike, Frito-Lay and Ford that have lowered corporate utility bills by capturing daylight for lighting, using natural ventilation instead of AC, and heating with solar or geothermal energy. They're also simply nicer places to work, surrounded by natural landscaping that gives back to the biosphere, showcasing their innovative culture.

In 2002, McDonough co-wrote Cradle to Cradle, which proposes that designers think as much about what happens at the end of a product's life cycle as they do about its beginning. (The book itself is printed on recyclable plastic.) From this, he is developing the Cradle to Cradle community, where like-minded designers and businesspeople can grow the idea. In 2012, McDonough began collaborating with Stanford University Libraries on a “living archive” of his work and communications. He has been awarded three times by the US government, and in 2014, McDonough was appointed as Chair of the Meta-Council on the Circular Economy by the World Economic Forum.

More profile about the speaker
William McDonough | Speaker | TED.com