ABOUT THE SPEAKER
Justin Davidson - Architecture critic
Justin Davidson writes about a broad range of urban, civic, design and arts issues.

Why you should listen

Justin Davidson is the author of Magnetic City: A Walking Companion to New York (Spiegel & Grau), which leads readers through a portrait of the city told through its history, architecture, music, art and literature.

Davidson has been the architecture and classical music critic at New York magazine since 2007. Before that, he spent 12 years as classical music critic at Newsday, where he also wrote about architecture and was a regular cultural commentator. He won a Pulitzer Prize for criticism in 2002, an American Society of Newspaper Editors criticism (ASNE) award and the 2015 Stephen A. Kliment Oculus Award for Architectural Journalism from the American Institute of Architects, New York Chapter.

A native of Rome, Davidson graduated from Harvard and later earned a doctoral degree in music composition at Columbia University. He has contributed to many publications, including The New Yorker, Smithsonian, W., The New York Times Book Review, Travel & Leisure, Condé Nast Traveler and Pursuits. He was a columnist for the website Wondering Sound and has appeared regularly on WNYC and other radio and television outlets. He has taught at the Design Criticism program at the School of Visual Arts, the Goldring Arts Journalism Program of Syracuse University and NEA Arts Journalism Institutes. He lives on the Upper West Side of Manhattan.

More profile about the speaker
Justin Davidson | Speaker | TED.com
TEDNYC

Justin Davidson: Why glass towers are bad for city life -- and what we need instead

Justin Davidson: Parlak cam kuleler neden şehir hayatı için kötü?

Filmed:
1,518,829 views

Şehirleri ele geçiren korkunç bir değişim olduğunu ileri sürüyor, mimari eleştirmen Justin Davidson. Houston'dan Texas'a, Gungzhou'ya ve Çin'e kadar, beto ve metalden yapılma cam kuleler tıpkı işgalci birer canlı türü gibi şehri ele geçiriyor. Davidson binaların dış yüzeyinin şehir yaşamını nasıl değiştirdiğini ve mimarlar çeşitli malzemeler kullanmayı bıraktığı zaman kaybettiklerimizi anlatırken siz de şehrinizin anatomisini tekrar gözden geçirin.
- Architecture critic
Justin Davidson writes about a broad range of urban, civic, design and arts issues. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
ImagineHayal that when you walkedyürüdü
in here this eveningakşam,
0
600
2816
Bu akşam buraya geldiğinizde
bu odadaki herkesin
00:15
you discoveredkeşfedilen that everybodyherkes in the roomoda
lookedbaktı almostneredeyse exactlykesinlikle the sameaynı:
1
3440
4080
neredeyse aynı
göründüğünü hayal edin:
00:20
agelessyaşlanmayan, racelessraceless,
2
8280
1936
yaşsız, ırksız
00:22
genericallyGenel olarak good-lookingiyi görünümlü.
3
10240
1240
ve oldukça çekici.
00:24
That personkişi sittingoturma right nextSonraki to you
4
12280
1976
Yanınızda oturan kişinin son derece
00:26
mightbelki have the mostçoğu
idiosyncratickendine has inner life,
5
14280
2136
eksantrik bir içsel hayatı olabilir
00:28
but you don't have a clueipucu
6
16440
1256
ama bir fikriniz yok
00:29
because we're all wearinggiyme
the sameaynı blankboş expressionifade all the time.
7
17720
3560
çünkü hepimizin suratında
sürekli aynı boş ifade var.
00:34
That is the kindtür of creepyürpertici transformationdönüşüm
that is takingalma over citiesşehirler,
8
22960
4360
İşte şehirleri ele geçiren
korkunç değişim de bu,
00:39
only it appliesgeçerlidir to buildingsbinalar, not people.
9
27920
2040
ancak burada konu binalar,
insanlar değil.
00:43
CitiesŞehirler are fulltam of roughnesspürüzlülük and shadowGölge,
10
31480
5976
Şehirler; zorluklar ve gölgeler,
00:49
texturedoku and colorrenk.
11
37480
1216
doku ve renklerle dolu.
00:50
You can still find architecturalmimari surfacesyüzeyler
of great individualitybireysellik and characterkarakter
12
38720
5160
Hâlâ özgün ve karakteristik
mimari yüzeyler bulabilirsiniz;
00:57
in apartmentapartman buildingsbinalar in RigaRiga
13
45360
1920
Riga'daki apartmanlarda
01:00
and YemenYemen,
14
48080
1200
ve Yemen'de,
01:02
socialsosyal housingKonut in ViennaViyana,
15
50520
1520
Viyana'daki sosyal konutlarda,
01:05
HopiHopi villagesköyler in ArizonaArizona,
16
53000
2376
Arizona'daki Hopi köylerinde,
01:07
brownstonesBrownstones in NewYeni YorkYork,
17
55400
1440
New York'taki kumtaşlarında,
01:09
woodenahşap housesevler in SanSan FranciscoFrancisco.
18
57520
1600
San Francisco'daki ahşap evlerde.
01:11
These aren'tdeğil palacessaraylar or cathedralskatedraller.
19
59800
1880
Bunlar, saray veya katedral değiller.
01:14
These are just ordinarysıradan residenceskonutlar
20
62080
1776
Yalnızca şehirlerin sıradan görkemini
01:15
expressingifade eden the ordinarysıradan
splendorSplendor of citiesşehirler.
21
63880
2560
yansıtan sıradan konutlar.
01:19
And the reasonneden they're like that
is that the need for shelterbarınak
22
67480
3296
Böyle olmalarının
sebebi, barınma ihtiyacının,
01:22
is so boundciltli up with
the humaninsan desirearzu etmek for beautygüzellik.
23
70800
3080
insanın güzellik arzusuna
fazlasıyla bağlı olması.
01:28
TheirOnların roughkaba surfacesyüzeyler
give us a touchabledokunmatik cityŞehir.
24
76600
3720
Pürüzlü yüzeyleri, bize
dokunulabilir bir şehir sağlıyor.
01:32
Right? StreetsSokakları that you can readokumak
25
80840
1576
Değil mi? Tuğlalara ve taşlara
01:34
by runningkoşu your fingersparmaklar
over bricktuğla and stonetaş.
26
82440
2120
dokunarak okuyabildiğiniz sokaklar.
01:37
But that's gettingalma harderDaha güçlü to do,
27
85600
1680
Ancak bu gitgide zorlaşıyor,
01:40
because citiesşehirler are becomingolma smoothpürüzsüz.
28
88200
2240
çünkü şehirler pürüzsüz hale geliyor.
01:43
NewYeni downtownsdowntowns sproutFiliz towerskuleler
29
91680
2056
Yeni şehir merkezlerinde
filizlenen kuleler,
01:45
that are almostneredeyse always
madeyapılmış of concretebeton and steelçelik
30
93760
2336
neredeyse daima beton
ve çelikten yapılıyor
01:48
and coveredkapalı in glassbardak.
31
96120
1360
ve camla kaplanıyor.
01:50
You can look at skylinessilueti
all over the worldDünya --
32
98920
2856
Ufuk çizgilerine dünyanın
neresinden bakarsanız bakın --
01:53
HoustonHouston,
33
101800
1200
Houston,
01:55
GuangzhouGuangzhou,
34
103640
1200
Guangzhou,
01:57
FrankfurtFrankfurt --
35
105440
1200
Frankfurt --
01:59
and you see the sameaynı armyordu
of high-glossparlak robotsrobotlar
36
107440
3416
ufukta hep aynı
çok-parlak robot ordusunun
02:02
marchingyürüyen over the horizonufuk.
37
110880
1280
ilerlediğini görürsünüz.
02:05
Now, just think of everything we losekaybetmek
38
113560
2136
Şimdi, mimarlar çok çeşitli malzemeleri
02:07
when architectsmimarlar stop usingkullanma
the fulltam rangemenzil of availablemevcut materialsmalzemeler.
39
115720
4240
kullanmayı bırakınca
kaybedeceklerimizi düşünün.
02:12
When we rejectReddet graniteGranit
and limestonekalker and sandstonekumtaşı
40
120800
3736
Graniti, kireç taşını, kum taşını, ahşabı,
02:16
and woodahşap and copperbakır
and terra-cottaterra-cotta and bricktuğla
41
124560
2176
bakırı, pişmiş toprağı ve tuğlayı, çitleri
02:18
and wattleWattle and plasterAlçı,
42
126760
1520
ve alçıyı reddettiğimizde,
02:21
we simplifybasitleştirmek architecturemimari
43
129120
2136
mimariyi basitleştiririz
02:23
and we impoverishyoksullaştırmaya citiesşehirler.
44
131280
1560
ve şehirleri fakirleştiririz.
02:25
It's as if you reducedindirimli
all of the world'sDünyanın en cuisinesmutfakları
45
133880
3696
Tüm dünya mutfaklarını
02:29
down to airlinehavayolu foodGıda.
46
137600
1936
havayolu yemeklerine indirgemek gibi.
02:31
(LaughterKahkaha)
47
139560
1056
(Kahkahalar)
02:32
ChickenTavuk or pastamakarna?
48
140640
1200
Tavuk mu makarna mı?
02:35
But worsedaha da kötüsü still,
49
143440
1320
Yine de en kötüsü
02:37
assembliesderlemeler of glassbardak towerskuleler
like this one in MoscowMoskova
50
145760
3576
Moskova'daki gibi bu cam kuleler
02:41
suggestönermek a disdainküçümseme for the civickent
and communaltoplumsal aspectsyönleri of urbankentsel livingyaşam.
51
149360
4896
şehir hayatının kentsel ve toplumsal
boyutunu küçümsüyor.
02:46
Right? BuildingsBinalar like these are intendedistenilen
to enrichzenginleştirmek theironların ownerssahipleri and tenantskiracı,
52
154280
5056
Bu gibi binalar sahip ve kiracılarını
zenginleştirmeyi amaçlıyor,
02:51
but not necessarilyzorunlu olarak
the liveshayatları of the restdinlenme of us,
53
159360
2576
geri kalanımızın hayatını,
02:53
those of us who navigategezinmek
the spacesalanlarda betweenarasında the buildingsbinalar.
54
161960
3640
binalar arasındaki boşluklardan
geçenlerinkini değil.
02:58
And we expectbeklemek to do so for freeücretsiz.
55
166440
2040
Biz bunu bedavaya yapmayı bekliyoruz.
03:01
ShinyParlak towerskuleler are an invasiveinvaziv speciesTürler
56
169800
2440
Parlak binalar istilacı türlerdir
03:05
and they are chokingboğucu our citiesşehirler
and killingöldürme off publichalka açık spaceuzay.
57
173080
3240
ve şehirlerimizi boğup kamu alanlarını
öldürürler.
03:09
We tendeğiliminde to think of a facadecephe
as beingolmak like makeupmakyaj,
58
177320
3456
Binaların ön cephesi makyaj gibidir;
03:12
a decorativeDekoratif layertabaka applieduygulamalı at the endson
to a buildingbina that's effectivelyetkili bir şekilde completetamamlayınız.
59
180800
3762
biten bir binaya
en son uygulanan dekoratif bir katman.
03:17
But just because a facadecephe is superficialyüzeysel
60
185160
2536
Ancak sırf ön cephe üstünkörü diye
03:19
doesn't mean it's not alsoAyrıca deepderin.
61
187720
2256
derin olmadığı anlamına gelmez.
03:22
Let me give you an exampleörnek
62
190000
1280
Şehir yüzeyinin
03:24
of how a city'sşehrin surfacesyüzeyler
affectetkilemek the way we livecanlı in it.
63
192200
3016
hayatımızı etkilediğine dair
bir örnek vereyim.
03:27
When I visitedziyaret SalamancaSalamanca in Spainİspanya,
64
195240
2896
İspanya'da Salamanca'ya gittiğim zaman
03:30
I gravitatedgravitated to the PlazaPlaza MayorBelediye Başkanı
65
198160
2256
Plaza Mayor'a doğru çekildim,
03:32
at all hourssaatler of the day.
66
200440
1416
hem de günün her saatinde.
03:33
EarlyErken in the morningsabah,
sunlightGüneş ışığı rakesTırmıklar the facadescepheler,
67
201880
2976
Sabahın erken saatlerinde
güneş cepheleri okşuyor,
03:36
sharpeningKeskinleştirme shadowsgölgeler,
68
204880
1696
gölgeleri netleştiriyordu.
03:38
and at night, lamplightlamba ışığında
segmentssegmentleri the buildingsbinalar
69
206600
3296
Geceleri ise ışıklar binaları
03:41
into hundredsyüzlerce of distinctfarklı areasalanlar,
70
209920
1840
yüzlerce parçaya bölüyordu;
03:44
balconiesbalkonlar and windowspencereler and arcadesArcades,
71
212520
2376
balkonlar, pencereler, geçitler;
03:46
eachher one a separateayrı pocketcep
of visualgörsel activityaktivite.
72
214920
2840
hepsi kendi başına
görsel bir hareketlilik içinde.
03:50
That detaildetay and depthderinlik, that glamourGlamour
73
218680
2640
İşte bu detaylar, derinlik,
bu cazibe
03:54
givesverir the plazaplaza a theatricaldramatik qualitykalite.
74
222640
2400
plazaya teatral bir kalite sağlıyor.
03:59
It becomesolur a stageevre
where the generationsnesiller can meetkarşılamak.
75
227000
2400
Kuşakların buluşabildiği bir
sahneye dönüşüyor.
04:02
You have teenagersgençler
sprawlingyayılan on the paversdöşeme,
76
230160
3376
Kaldırımlarda yayılan gençler,
04:05
seniorsyaşlılar monopolizingtekelinde the benchesbanklar,
77
233560
2816
bankları tekellerine almış yaşlılar
04:08
and realgerçek life startsbaşlar to look
like an operaopera setset.
78
236400
3896
ve hayat bir opera seti gibi
görünmeye başlar.
04:12
The curtainperde goesgider up on SalamancaSalamanca.
79
240320
1760
Salamanca'da perde açılıyor.
04:15
So just because I'm talkingkonuşma
about the exteriorsDış of buildingsbinalar,
80
243520
4080
Binaların işlevi ve yapılarıyla değil
04:20
not formform, not functionfonksiyon, not structureyapı,
81
248520
3000
sadece dışlarıyla ilgili konuşsam da
04:24
even so those surfacesyüzeyler
give texturedoku to our liveshayatları,
82
252760
3400
bu yüzeyler hayatımıza doku katıyor.
04:29
because buildingsbinalar
createyaratmak the spacesalanlarda around them,
83
257399
2897
Çünkü binalar
etraflarındaki alanı oluşturur
04:32
and those spacesalanlarda can drawçekmek people in
84
260320
3016
ve bu alan insanları
04:35
or pushit them away.
85
263360
1200
kendine çeker veya iter.
04:37
And the differencefark oftensık sık has to do
with the qualitykalite of those exteriorsDış.
86
265280
3696
Bu farkın çoğunlukla
dış mekânla ilgisi var.
04:41
So one contemporaryçağdaş equivalenteşdeğer
of the PlazaPlaza MayorBelediye Başkanı in SalamancaSalamanca
87
269000
3736
Salamanca'daki Plaza Mayor'un
modern bir benzeri
04:44
is the PlaceYer dede laLafensefense in ParisParis,
88
272760
2320
Paris'deki Place de la Défense'dir.
04:47
a windsweptRüzgârlı, glass-walledcam duvarlı openaçık spaceuzay
89
275880
3616
Rüzgarlı, cam duvarlardan bir açık alan
04:51
that officeofis workersişçiler hurryacele throughvasitasiyla
90
279520
1776
ofis çalışanlarının koşturduğu
04:53
on the way from the metroMetro
to theironların cubicleskabinleri
91
281320
2496
metrodan ofis hücrelerine doğru
04:55
but otherwiseaksi takdirde spendharcamak
as little time in as possiblemümkün.
92
283840
2360
ve başka şeylere mimimum zaman harcayarak.
05:00
In the earlyerken 1980s,
the architectmimar PhilipPhilip JohnsonJohnson
93
288120
3296
1980'lerin başında mimar Philip Johnson
05:03
trieddenenmiş to recreateyeniden oluşturun a graciouszarif
EuropeanAvrupa plazaplaza in PittsburghPittsburgh.
94
291440
3760
Pittsbourgh'daki European Plaza'yı
yeniden yaratmaya çalıştı.
05:07
This is PPGPPG PlaceYer,
95
295680
1496
Bu PPG binası camdan yapılmış
05:09
a halfyarım acreAcre of openaçık spaceuzay
encircledçevrili by commercialticari buildingsbinalar
96
297200
5216
iş hanlarıyla çevrili 2000 metrekarelik
05:14
madeyapılmış of mirroredYansıtılmış glassbardak.
97
302440
1456
açık bir alandan oluşuyor.
05:15
And he ornamentedsüslü those buildingsbinalar
with metalmetal trimdöşeme and bayskoylar
98
303920
3416
Binaları ufukta dikkat çeken
05:19
and GothicGotik turretstaret
99
307360
1936
metal parçalar
05:21
whichhangi really poppop on the skylineufuk çizgisi.
100
309320
1720
ve Gotik kulelerle süsledi.
05:23
But at groundzemin levelseviye,
101
311880
1280
Ancak zemin seviyesinde
05:26
the plazaplaza feelshissediyor like a blacksiyah glassbardak cagekafes.
102
314520
2720
plaza adeta siyah bir cam kafes gibi.
05:30
I mean, sure, in summertimeYaz Zamanı
103
318080
1856
Yani, tabii, yazın çocuklar
05:31
kidsçocuklar are runningkoşu back and forthileri
throughvasitasiyla the fountainÇeşme
104
319960
2456
süs havuzunda koşturuyor
05:34
and there's ice-skatingbuz pateni in the winterkış,
105
322440
1976
ve kışın buz pateni yapılabiliyor
05:36
but it lacksyoksun the informalitygayri
of a leisurelyyavaş hangoutmekân.
106
324440
3216
ama sakin bir mekânın
kayıtdışılığı eksik.
05:39
It's just not the sortçeşit of placeyer
you really want to just hangasmak out and chatsohbet.
107
327680
4000
Sadece oturup sohbet edebileceğiniz
bir yer değil.
05:47
PublicKamu spacesalanlarda thrivegelişmek or failbaşarısız
for manyçok differentfarklı reasonsnedenleri.
108
335480
3736
Kamu alanları değişik nedenlerle
başarılı veya başarısız olur.
05:51
ArchitectureMimari is only one,
109
339240
1400
Mimari yalnızca bir faktör,
05:53
but it's an importantönemli one.
110
341480
1400
ancak önemli bir faktör.
05:55
Some recentson plazasplazalar
111
343840
1336
Bazı yeni plazalar
05:57
like FederationFederasyon SquareKare in MelbourneMelbourne
112
345200
2360
Melbourne'daki Federasyon Meydanı,
06:00
or SuperkilenSuperkilen in CopenhagenCopenhagen
113
348640
2440
Kopenhag'daki Superkilen gibi
başarıya ulaştı çünkü
06:03
succeedbaşarılı olmak because they combinebirleştirmek oldeski and newyeni,
114
351960
3376
yeni ve eskiyi,
06:07
roughkaba and smoothpürüzsüz,
115
355360
1200
pürüz ve pürüzsüzlüğü,
06:09
neutralnötr and brightparlak colorsrenkler,
116
357400
1856
nötral ve parlak renk birlikteliği
06:11
and because they don't relygüvenmek
excessivelyaşırı on glassbardak.
117
359280
3640
ve büyük oranda cam kullanmadılar.
06:16
Now, I'm not againstkarşısında glassbardak.
118
364000
2960
Şöyle ki cama karşı değilim.
06:19
It's an ancienteski and versatileçok yönlü materialmalzeme.
119
367800
2720
Antik ve kullanışlı bir malzeme.
06:23
It's easykolay to manufactureüretim and transporttaşıma
120
371640
4216
Üretmek ve taşımak, kurmak,
06:27
and installkurmak and replacedeğiştirmek
121
375880
2056
yerini değiştirmek
06:29
and cleantemiz.
122
377960
1536
ve temizlemek kolay.
06:31
It comesgeliyor in everything
from enormousmuazzam, ultraclearUltraClear sheetsçarşaflar
123
379520
2896
Dev saydam yapraklar halinden
yarı saydam tuğlalara kadar
06:34
to translucentyarı saydam brickstuğla.
124
382440
2080
her şekilde bulabilirsiniz.
06:37
NewYeni coatingsKaplamalar make it changedeğişiklik moodruh hali
125
385200
2296
Yeni kaplamalar değişken ışıkla
06:39
in the shiftingdeğişken lightışık.
126
387520
1240
modunu değiştirebiliyor.
06:41
In expensivepahalı citiesşehirler like NewYeni YorkYork,
it has the magicalbüyülü powergüç
127
389880
3256
New York gibi pahalı şehirlerde
gayrimenkul fiyatlarını
06:45
of beingolmak ableyapabilmek to multiplyçarpmak
realgerçek estatearazi valuesdeğerler by allowingizin viewsgörünümler,
128
393160
3616
daha fazla görüşe izin vererek
arttırmak sihirli bir güçleri var
06:48
whichhangi is really the only commodityemtia
that developersgeliştiriciler have to offerteklif
129
396800
3096
bu da uçuk fiyatları meşrulaştırmak için
06:51
to justifyhaklı çıkarmak those surrealgerçeküstü pricesfiyatları.
130
399920
1720
sunabildikleri tek varlık.
06:56
In the middleorta of the 19thinci centuryyüzyıl,
131
404400
1936
19. yüzyılın ortalarında Londra'daki
06:58
with the constructioninşaat
of the CrystalKristal PalaceSarayı in LondonLondra,
132
406360
2776
Kristal Palas'ın inşaasıyla birlikte
07:01
glassbardak leaptatladı to the topüst of the listliste
of quintessentiallyQuintessentially modernmodern substancesmaddeler.
133
409160
4040
cam, doğal modern maddeler
listesinin en üst sırasına zıpladı.
07:06
By the mid-orta20thinci centuryyüzyıl,
134
414280
1496
20. yüzyılın ortalarına doğru
07:07
it had come to dominatehükmetmek
the downtownsdowntowns of some AmericanAmerikan citiesşehirler,
135
415800
3120
özellikle Skidmore, Owings
ve Merrill tarafından
07:11
largelybüyük oranda throughvasitasiyla some
really spectacularmuhteşem officeofis buildingsbinalar
136
419680
3016
tasarlanan Manhattan'daki Lever House gibi
07:14
like LeverKolu HouseEv in midtownMidtown ManhattanManhattan,
designedtasarlanmış by SkidmoreSkidmore, OwingsOwings and MerrillMerrill.
137
422720
3960
görkemli işhanları sayesinde
bazı Amerikan kentlerini ele geçirdi.
07:19
EventuallySonunda, the technologyteknoloji
advancedileri to the pointpuan
138
427560
2696
Sonunda teknoloji öyle ilerledi ki
07:22
where architectsmimarlar could designdizayn
structuresyapıları so transparentşeffaf
139
430280
3096
mimarlar neredeyse kaybolacak düzeyde
şeffaf binalar
07:25
they practicallypratikte disappearkaybolmak.
140
433400
1286
tasarlayabiliyorlardı.
07:28
And alonguzun bir the way,
141
436360
1416
Bu esnada cam
07:29
glassbardak becameoldu the defaultVarsayılan materialmalzeme
of the high-riseyüksek katlı cityŞehir,
142
437800
4040
yükselen şehirlerin
varsayılan malzemesi oldu
07:34
and there's a very
powerfulgüçlü reasonneden for that.
143
442680
2496
ve bunun çok güçlü bir sebebi var.
07:37
Because as the world'sDünyanın en populationspopülasyonları
convergeYakınsama on citiesşehirler,
144
445200
3720
Dünya popülasyonu şehirlerde toplanırken
07:42
the leasten az fortunateşanslı packpaket
into jerry-builtJerry inşa shantytownsshantytowns.
145
450000
3656
talihsiz olanlar
niteliksiz gecekondulara yığıldı.
07:45
But hundredsyüzlerce of millionsmilyonlarca of people
need apartmentsdaireler and placesyerler to work
146
453680
3816
Ancak yüz milyonlarca insanın çalışmak
ve yaşamak için daha büyük binalara
07:49
in ever-largerHiç daha büyük buildingsbinalar,
147
457520
1216
ihtiyacı var,
07:50
so it makesmarkaları economicekonomik senseduyu
to put up towerskuleler
148
458760
2616
bu yüzden kuleler dikmek
ve onları ucuz ve kullanışlı
07:53
and wrapsarmak them in cheapucuz
and practicalpratik curtainperde wallsduvarlar.
149
461400
2480
duvarlarla kaplamak daha ekonomik oluyor.
07:57
But glassbardak has a limitedsınırlı abilitykabiliyet
150
465600
2560
Ancak camın dışavurumsal olma
08:01
to be expressiveifade.
151
469080
1200
kabiliyeti çok sınırlı.
08:03
This is a sectionBölüm of wallduvar framingçerçeveleme a plazaplaza
152
471240
2176
Bu, Meksika'daki erken Hispanik
şehir Mitla'da
08:05
in the pre-Hispanicöncesi İspanyol cityŞehir of MitlaMitla,
in southerngüney MexicoMeksika.
153
473440
4080
bir plazayı çevreleyen duvardan bir kesit.
08:10
Those 2,000-year-old-yaşında carvingsoymalar
154
478640
1496
2000 yıllık oymalar
08:12
make it clearaçık that this was a placeyer
of highyüksek ritualayin significanceönem.
155
480160
3040
mekânın büyük bir ritüel öneme
sahip olduğunu gösteriyor.
08:17
TodayBugün we look at those and we can see
a historicaltarihi and texturaldokusal continuitysüreklilik
156
485240
5776
Bugün bunlara baktığımızda
08:23
betweenarasında those carvingsoymalar,
the mountainsdağlar all around
157
491040
2856
oymaların etrafındaki dağların
ve yağmalanmış arazinin
08:25
and that churchkilise whichhangi is builtinşa edilmiş
on topüst of the ruinsHarabeleri
158
493920
3856
taşlarından harabelerin tepesine yapılmış
kilisenin arasında
08:29
usingkullanma stonetaş plunderedtalan from the siteyer.
159
497800
2160
tarihi ve dokusal bir devamlılık var.
08:32
In nearbyyakında OaxacaOaxaca,
even ordinarysıradan plasterAlçı buildingsbinalar
160
500880
2896
Oaxaca yakınlarında sıradan
sıva binalar bile
08:35
becomeolmak canvassestaramaları for
brightparlak colorsrenkler, politicalsiyasi muralsduvar resimleri
161
503800
4336
canlı renkler, siyasi müraylar
ve sofistike grafik sanatlar için
08:40
and sophisticatedsofistike graphicGrafiği artssanat.
162
508160
1840
bir tuval haline geliyor.
08:43
It's an intricatekarmaşık, communicativeiletişimsel languagedil
163
511000
2600
Cam salgınının kolaylıkla
08:46
that an epidemicsalgın of glassbardak
would simplybasitçe wipesilme out.
164
514400
2639
yok edebileceği girift
ve iletişimsel bir dil.
08:49
The good newshaber is
that architectsmimarlar and developersgeliştiriciler
165
517960
2776
İyi haber şu ki
mimarlar ve geliştiriciler
08:52
have begunbaşladı to rediscoveryeniden keşfetmek
the joyssevinçleri of texturedoku
166
520760
2976
modernlikten uzaklaşmadan dokunun
08:55
withoutolmadan backingarkalık away from modernitymodernite.
167
523760
2040
keyfini yeniden keşfetmeye başladı.
08:58
Some find innovativeyenilikçi useskullanımları
for oldeski materialsmalzemeler like bricktuğla
168
526240
4120
Bazıları tuğla ve terakota gibi
eski malzemeleri kullanmanın
09:03
and terra-cottaterra-cotta.
169
531320
1200
yeni yollarını buluyor.
09:05
OthersDiğerleri inventicat etmek newyeni productsÜrünler
like the moldedkalıplanmış panelspaneller that SnSnøhettaHetta used
170
533760
5296
Diğerleri yeni ürünler icat ediyor,
tıpkı Shonetta'nın kullandığı
09:11
to give the SanSan FranciscoFrancisco
MuseumMüze of ModernModern ArtSanat
171
539080
2416
San Fransisco Modern Sanat Müzesi'ndeki
09:13
that crinklyhışırdayan sesleri, sculpturalheykel qualitykalite.
172
541520
2360
dökümlü çatırdayan paneller gibi.
09:16
The architectmimar StefanoStefano BoeriBoeri
even createdoluşturulan livingyaşam facadescepheler.
173
544520
3896
Hatta Stefano Boeri
yaşayan cepheler yarattı.
09:20
This is his VerticalDikey ForestOrman,
a pairçift of apartmentapartman towerskuleler in MilanMilan,
174
548440
4016
Bu Dikey Orman
Milan'daki bir çift toplu konut binası,
09:24
whosekimin mostçoğu visiblegözle görülür featureözellik is greeneryyeşillik.
175
552480
1880
en görünür özellikleri yeşil olmaları.
09:27
And BoeriBoeri is designingtasarım a versionversiyon of this
for NanjingNanjing in ChinaÇin.
176
555240
4520
Boeri bunun bir versiyonunu
Çin de Nanjing için tasarlıyor.
09:33
And imaginehayal etmek if greenyeşil facadescepheler
were as ubiquitousher yerde birden bulunan as glassbardak onesolanlar
177
561080
4136
Eğer yeşil cepheler
cam kadar yaygın olursa
09:37
how much cleanertemizleyici the airhava
in ChineseÇince citiesşehirler would becomeolmak.
178
565240
2640
Çin şehirlerinde havanın
nasıl temiz olacağını düşünün.
09:41
But the truthhakikat is
that these are mostlyçoğunlukla one-offsoff,
179
569280
3016
Ancak gerçek şu ki
bunlar çoğunlukla tek seferlik,
09:44
boutiquebutik projectsprojeler,
180
572320
1496
butik işler ve kolay kolay
09:45
not easilykolayca reproducedçoğaltılamaz at a globalglobal scaleölçek.
181
573840
2240
dünya çapında yeniden yapılmaz.
09:49
And that is the pointpuan.
182
577720
1480
İşte konu da bu.
09:52
When you use materialsmalzemeler
that have a localyerel significanceönem,
183
580360
3096
Yerel öneme sahip
malzemeler kullanıldığında
09:55
you preventönlemek citiesşehirler
from all looking the sameaynı.
184
583480
2120
tüm şehirlerin
aynı görünmesini önlersiniz.
09:58
CopperBakır has a long historytarih in NewYeni YorkYork --
185
586760
2856
Bakırın New York'ta uzun bir geçmişi var,
10:01
the StatueHeykel of LibertyÖzgürlük,
186
589640
1320
Özgürlük Heykeli,
10:03
the crowntaç of the WoolworthWoolworth BuildingBina --
187
591720
1810
Woolworth Binası'nın tepesi...
10:06
but it felldüştü out of fashionmoda for a long time
188
594200
3176
ama uzun zaman önce modası geçti.
10:09
untila kadar shopDükkan architectsmimarlar used it
to coverkapak the AmericanAmerikan CopperBakır BuildingBina,
189
597400
4376
SHoP Mimarları Amerika Bakır Binası'nı
10:13
a pairçift of twistingkıvırma towerskuleler
on the EastDoğu RiverNehir.
190
601800
2440
kaplamak için kullanana kadar.
10:17
It's not even finishedbitmiş
191
605160
1256
Henüz bitmedi bile
10:18
and you can see the way
sunsetgün batımı lightsışıklar up that metallicmadeni facadecephe,
192
606440
4096
ama gün batımının metal yüzeydeki
yansımasını görebilirsiniz
10:22
whichhangi will weatherhava to greenyeşil as it agesyaşlar.
193
610560
2040
bu da zamanla yeşillenmesini sağlayacak.
10:25
BuildingsBinalar can be like people.
194
613720
2296
Binalar insanlar gibi olabilir.
10:28
TheirOnların facesyüzleri broadcastYayın theironların experiencedeneyim.
195
616040
2320
Yüzleri deneyimlerini yansıtır.
10:31
And that's an importantönemli pointpuan,
196
619400
1456
Bu önemli bir nokta
10:32
because when glassbardak agesyaşlar,
197
620880
2040
çünkü cam yıllandıkça,
10:35
you just replacedeğiştirmek it,
198
623800
1496
yenisiyle değişirsiniz
10:37
and the buildingbina looksgörünüyor
prettygüzel much the sameaynı way it did before
199
625320
2896
ama binalar daha önce
göründüğü gibi görünüyor,
10:40
untila kadar eventuallysonunda it's demolishedyıkılmış.
200
628240
1696
sonunda tamamen yıkılana dek.
10:41
AlmostNeredeyse all other materialsmalzemeler
have the abilitykabiliyet
201
629960
2776
Tüm diğer materyallerin
10:44
to absorbemmek infusionsinfüzyon of historytarih and memorybellek,
202
632760
3576
tarih ve anıyı saklama niteliği var
10:48
and projectproje it into the presentmevcut.
203
636360
3320
ve bunu günümüze yansıtıyorlar.
10:52
The firmfirma EnneadEnnead
204
640840
1856
Ennead firması
Salt Lake City'deki
10:54
cladkaplı the UtahUtah NaturalDoğal HistoryGeçmiş MuseumMüze
in SaltTuz LakeGöl CityŞehir in copperbakır and zincçinko,
205
642720
4896
Doğal Tarih Müzesini
bakır ve çinkoyla kapladı,
10:59
orescevherleri that have been minedmayınlı
in the areaalan for 150 yearsyıl
206
647640
4200
bu madenler orada 150 yıldır
çıkarılıyordu
11:05
and that alsoAyrıca camouflagekamuflaj the buildingbina
againstkarşısında the ochreaşı boyası hillstepeler
207
653280
3240
ve binayı okre tepelerine karşı
kamufle ettiler,
11:09
so that you have a naturaldoğal historytarih museummüze
208
657360
2296
böylece bölgenin doğal tarihini yansıtan
11:11
that reflectsyansıtır the region'sbölgenin
naturaldoğal historytarih.
209
659680
2240
bir doğal tarih müzesi oldu.
11:15
And when the ChineseÇince
PritzkerPritzker Mimarlık PrizeÖdülü winnerkazanan WangWang ShuShu
210
663680
2776
Çinli Pritzker Prize ödülü sahibi
Wang Shu
11:18
was buildingbina a historytarih museummüze in NingboNingbo,
211
666480
3336
Ningbo'da bir doğal tarih müzesi
inşa ederken
11:21
he didn't just createyaratmak
a wrappersarmalayıcı for the pastgeçmiş,
212
669840
3216
sadece geçmişe dair bir kaplama yapmadı,
11:25
he builtinşa edilmiş memorybellek right into the wallsduvarlar
213
673080
3056
anıları duvarlara işledi,
11:28
by usingkullanma bricktuğla and stonestaşlar and shingleszona hastalığı
214
676160
3696
bunu beton, taş ve kiremitle yaptı;
11:31
salvagedkurtarılabilir from villagesköyler
that had been demolishedyıkılmış.
215
679880
2760
yıkılan kasabalardan toplanan
malzemeler.
11:36
Now, architectsmimarlar can use glassbardak
216
684440
2856
Mimarlar camı
11:39
in equallyaynı derecede lyricallirik and inventiveyaratıcı waysyolları.
217
687320
2776
yenilikçi ve sanatsal
bir şekilde kullanabilirler.
11:42
Here in NewYeni YorkYork, two buildingsbinalar,
218
690120
1696
Burada New York'ta iki bina,
11:43
one by JeanJean NouvelNouvel
and this one by FrankFrank GehryGehry
219
691840
2640
Biri Jean Nouvel, bu da Frank Gehry
tarafından yapılmış,
11:47
faceyüz off acrosskarşısında WestBatı 19thinci StreetSokak,
220
695160
1840
19. Batı Sokağına bakıyorlar
11:49
and the playoyun of reflectionsYansımalar
that they tossatmak back and forthileri
221
697800
2936
ışıkta bir senfoni gibi
11:52
is like a symphonySenfoni in lightışık.
222
700760
1360
yansımalar dans ediyor.
11:56
But when a cityŞehir defaultsVarsayılanları to glassbardak
223
704280
3016
Ancak şehir büyüdükçe
cam onun varsayılan
11:59
as it growsbüyür,
224
707320
1496
malzemesi olursa,
12:00
it becomesolur a hallsalon of mirrorsaynalar,
225
708840
1560
Aynalı bir salona dönecektir,
12:03
disquietingendişe verici and coldsoğuk.
226
711080
2200
sessiz ve soğuk.
12:06
After all, citiesşehirler are placesyerler
of concentratedkonsantre varietyvaryete
227
714000
3880
Şehirler içinde çok çeşitlilik barındırır,
12:11
where the world'sDünyanın en cultureskültürler
and languagesdiller and lifestylesyaşam
228
719680
5016
dünya kültür, dil ve stilleri
12:16
come togetherbirlikte and minglekarıştırmak.
229
724720
1200
buluşur ve harmanlanır.
12:19
So ratherdaha doğrusu than encaseörtmek all that varietyvaryete
230
727000
3000
Bu çeşitliliği boğucu şekilde
12:22
and diversityçeşitlilik in buildingsbinalar
of crushingKırma samenessaynılık,
231
730800
3976
aynı görünen binalara baskılamak yerine
12:26
we should have an architecturemimari that honorsonur
the fulltam rangemenzil of the urbankentsel experiencedeneyim.
232
734800
4680
tüm yerel deneyimleri ortaya
çıkaracak bir mimarı benimsemeliyiz.
12:32
Thank you.
233
740000
1216
Teşekkür ederim.
12:33
(ApplauseAlkış)
234
741240
5398
(Alkış)
Translated by Cihan Ekmekçi
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Justin Davidson - Architecture critic
Justin Davidson writes about a broad range of urban, civic, design and arts issues.

Why you should listen

Justin Davidson is the author of Magnetic City: A Walking Companion to New York (Spiegel & Grau), which leads readers through a portrait of the city told through its history, architecture, music, art and literature.

Davidson has been the architecture and classical music critic at New York magazine since 2007. Before that, he spent 12 years as classical music critic at Newsday, where he also wrote about architecture and was a regular cultural commentator. He won a Pulitzer Prize for criticism in 2002, an American Society of Newspaper Editors criticism (ASNE) award and the 2015 Stephen A. Kliment Oculus Award for Architectural Journalism from the American Institute of Architects, New York Chapter.

A native of Rome, Davidson graduated from Harvard and later earned a doctoral degree in music composition at Columbia University. He has contributed to many publications, including The New Yorker, Smithsonian, W., The New York Times Book Review, Travel & Leisure, Condé Nast Traveler and Pursuits. He was a columnist for the website Wondering Sound and has appeared regularly on WNYC and other radio and television outlets. He has taught at the Design Criticism program at the School of Visual Arts, the Goldring Arts Journalism Program of Syracuse University and NEA Arts Journalism Institutes. He lives on the Upper West Side of Manhattan.

More profile about the speaker
Justin Davidson | Speaker | TED.com