ABOUT THE SPEAKER
Dan Bricklin - Software pioneer
Dan Bricklin helped fuel the rapid growth of the personal computer industry.

Why you should listen

Dan Bricklin is best known for codeveloping VisiCalc, the pioneering electronic spreadsheet, while he was a student at the Harvard Business School. VisiCalc, codeveloped with his friend Bob Frankston whom he met at MIT, is widely credited for fueling the rapid growth of the personal computer industry.

Bricklin helps create products that make it easier for business people to build mobile applications in his current role as CTO of Alpha Software Corporation. He is also president of Software Garden, Inc., a small consulting firm and developer of software applications that he founded in 1985. Its most popular products are Note Taker HD for the Apple iPad and before that Dan Bricklin's Demo Program for IBM PCs. In the past, Bricklin was cofounder of pen computer application developer Slate Corporation and founder of website builder developer Trellix Corporation.

More profile about the speaker
Dan Bricklin | Speaker | TED.com
TEDxBeaconStreet

Dan Bricklin: Meet the inventor of the electronic spreadsheet

Dan Bricklin: Elektronik çizelgenin mucidiyle tanışın

Filmed:
1,147,045 views

Dan Bricklin, neredeyse her gün kullandığımız Microsoft Excel and Google Sheets gibi programların atası olan VisiCalc programını geliştirdiğinde, dünyayı ilelebet değiştirmişti. Yazılım mühendisi ve bilgisayar efsanesinin dönüşümcü icadına sebep olan kördüğümü andıran ilk işleri, düşleri ve ödev problemlerini keşfedişine katılın.
- Software pioneer
Dan Bricklin helped fuel the rapid growth of the personal computer industry. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
How manyçok of you have used
an electronicelektronik spreadsheettablo,
0
760
2975
Kaçınız bugüne kadar
bir elektronik çizelge kullandı?
00:15
like MicrosoftMicrosoft ExcelExcel?
1
3760
1480
Microsoft Excel gibi.
00:18
Very good.
2
6240
1256
Çok iyi.
00:19
Now, how manyçok of you have runkoş a business
with a spreadsheettablo by handel,
3
7520
4576
Peki kaçınız Philadelphia'daki
küçük matbaasında babamın yaptığı gibi
00:24
like my dadbaba did for his smallküçük
printingbaskı business in PhiladelphiaPhiladelphia?
4
12120
3080
çizelgelerin elle yapıldığı
bir işte çalıştı?
00:28
A lot lessaz.
5
16160
1160
Çok daha az.
00:29
Well, that's the way it was donetamam
for hundredsyüzlerce of yearsyıl.
6
17920
2600
Bu iş yüzlerce yıl bu şekilde yapıldı.
1978'in başında, nihayetinde
VisiCalc'ın ortaya çıktığı
00:33
In earlyerken 1978,
I startedbaşladı workingçalışma on an ideaFikir
7
21480
3016
00:36
that eventuallysonunda becameoldu VisiCalcVisiCalc.
8
24520
2400
bir fikir üzerinde çalışmaya başladım.
00:39
And the nextSonraki yearyıl it shippedsevk
9
27480
1656
Ve bu bir sonraki yıl Apple II
kişisel bilgisayarına olan
00:41
runningkoşu on something newyeni
calleddenilen an AppleElma IIII personalkişisel computerbilgisayar.
10
29160
3279
rağbeti artırdı.
Altı yıl sonra Wall Street Journal'ın
insanların VisiCalc'ın
00:45
You could tell that things
had really changeddeğişmiş when, sixaltı yearsyıl latersonra,
11
33240
4056
ne demek olduğunu bildiğini
ve hatta onu kullandığını düşünen
00:49
the WallDuvar StreetSokak JournalGünlük ranran an editorialyazı işleri
12
37320
2176
bir başyazı yayınladığında bazı şeylerin
gerçekten de değiştiğini söyleyebilirdin.
00:51
that assumedkabul you knewbiliyordum what VisiCalcVisiCalc was
and maybe even were usingkullanma it.
13
39520
3280
00:55
SteveSteve Jobsİşleri back in 1990
14
43760
2960
Steve Jobs, 1990'da
00:59
said that "spreadsheetselektronik tablolar
propelledtahrikli the industrysanayi forwardileri."
15
47160
3240
"Elektronik çizelge sanayiyi
ileri taşıdı."
"VisiCalc, Apple'ın başarısını hiç bir şeyin
yapmadığı kadar artırdı." dedi.
01:02
"VisiCalcVisiCalc propelledtahrikli the successbaşarı of AppleElma
more than any other singletek eventolay."
16
50880
3920
01:07
On a more personalkişisel noteNot,
17
55440
1160
Daha samimi bir ortamda Steve,
01:09
SteveSteve said, "If VisiCalcVisiCalc had been writtenyazılı
for some other computerbilgisayar,
18
57600
3136
"Eğer VisiCalc başka bir bilgisayar için
yazılmış olsaydı,
01:12
you'dşimdi etsen be interviewinggörüşme
somebodybirisi elsebaşka right now."
19
60760
2200
şimdi başka birisiyle
görüşüyor olurdun." dedi.
VisiCalc kişisel bilgisayarların
iş yerlerine girmesinde etkili oldu.
01:15
So, VisiCalcVisiCalc was instrumentalenstrümantal in gettingalma
personalkişisel computersbilgisayarlar on business desksçalışma masaları.
20
63360
6376
01:21
How did it come about?
21
69760
1160
Peki bu nasıl ortaya çıktı?
01:23
What was it? What did I go throughvasitasiyla
to make it be what it was?
22
71680
2920
O neydi? Onu yapmak için neler yaşadım?
01:27
Well, I first learnedbilgili to programprogram
back in 1966, when I was 15 --
23
75920
5336
Ben programlamayı 1966'da
15 yaşındayken öğrendim--
01:33
just a coupleçift monthsay
after this photoFotoğraf was takenalınmış.
24
81280
2240
bu fotoğraf çekildikten
sadece bir kaç ay sonra.
01:36
FewKaç highyüksek schoolersokul had accesserişim
to computersbilgisayarlar in those daysgünler.
25
84200
2960
O günlerde çok az lise öğrencisinin
bilgisayara erişim imkanı vardı.
01:39
But throughvasitasiyla luckşans
and an awfulkorkunç lot of perseveranceazim,
26
87560
3496
Fakat biraz şans biraz da sabır sonucunda
01:43
I was ableyapabilmek to get
computerbilgisayar time around the cityŞehir.
27
91080
2240
şehirde bilgisayar bulabildim.
01:46
After sleepinguyuyor in the mudçamur at WoodstockWoodstock,
I wentgitti off to MITMIT to go to collegekolej,
28
94200
4880
Woodstock'ta bir müddet süründükten sonra,
MIT'de üniversite eğitimine başladım.
01:51
where to make moneypara,
I workedişlenmiş on the MulticsMULTICS ProjectProje.
29
99520
3080
Orada okurken para kazanmak için
Multics Projesi üzerinde çalıştım.
Multics, interaktif, aynı anda bir kaç işlem
yapabilen çığır açan bir işletim sistemiydi.
01:55
MulticsMULTICS was a trailblazingnasıl yönlendirdiğini
interactiveinteraktif time-sharingserisini systemsistem.
30
103320
5016
02:00
Have you heardduymuş of the LinuxLinux
and UnixUNIX operatingişletme systemssistemler?
31
108360
3176
Linux ve Unix işletim sistemlerini
hiç duydunuz mu?
02:03
They camegeldi from MulticsMULTICS.
32
111560
1240
Onlar Multics'ten doğdu.
02:05
I workedişlenmiş on the MulticsMULTICS versionsversiyonları
33
113320
2296
Bilgisayar dışı alanlardaki insanların
02:07
of what are knownbilinen
as interpretedYorumlanan computerbilgisayar languagesdiller,
34
115640
3816
bir bilgisayar terminali karşısında
oturup hesaplarını yapmaları için
02:11
that are used by people
in noncomputergenişletilebilecek fieldsalanlar
35
119480
2456
yorumlanmış bilgisayar dilleri
olarak bilinen
02:13
to do theironların calculationshesaplamalar
while seatedoturmuş at a computerbilgisayar terminalTerminal.
36
121960
3000
Multics'in sürümleri üzerinde çalıştım.
02:17
After I graduatedmezun from MITMIT,
37
125560
2256
MIT'den mezun olduktan sonra,
02:19
I wentgitti to work for
DigitalDijital EquipmentEkipman CorporationCorporation.
38
127840
2840
Digital Equipment Şirketi'nde
çalışmaya başladım.
02:23
At DECARALIK, I workedişlenmiş on softwareyazılım
39
131320
3176
Bu şirkette bilgisayarlı dizginin
02:26
for the newyeni areaalan
of computerizedBilgisayarlı typesettingdizgi.
40
134520
2840
yeni bir alanı için yazılım yaptım.
02:29
I helpedyardım etti newspapersgazeteler
replacedeğiştirmek theironların reporters'gazetecilere typewritersDaktilo
41
137800
4336
Gazetelerin daktiloları bilgisayar
terminalleriyle
değiştirmelerine yardımcı oldum.
02:34
with computerbilgisayar terminalsterminalleri.
42
142160
1200
02:35
I'd writeyazmak softwareyazılım
43
143880
1216
Bir programı yazacak
02:37
and then I'd go out in the fieldalan
to placesyerler like the KansasKansas CityŞehir StarYıldız,
44
145120
3696
ve sonra sahaya çıkıp
Kansas City Star gibi yerler gidecek,
02:40
where I would traintren userskullanıcılar
and get feedbackgeri bildirim.
45
148840
2416
kullanıcıları eğitecek ve
geri dönüş alacaktım.
02:43
This was real-worldgerçek dünya experiencedeneyim
46
151280
1856
Bu, MIT'nin Laboratuarında gördüğümden
02:45
that is quiteoldukça differentfarklı
than what I saw in the lablaboratuvar at MITMIT.
47
153160
3240
çok farklı, gerçek bir hayat tecrübesiydi.
Bundan sonra, DEC'in ilk kelime
işlemcisinin yazılımında
02:49
After that, I was projectproje leaderlider
48
157880
2616
02:52
of the softwareyazılım for DEC'sAralık'ın first
wordsözcük processorişlemci, again a newyeni fieldalan.
49
160520
4800
proje lideriydim ve bu da
yeni bir alandı benim için.
02:57
Like with typesettingdizgi, the importantönemli thing
was craftingişçiliği a userkullanıcı interfacearayüzey
50
165720
5496
Dizgi makinasındaki gibi,
bilgisayarcı olmayanların kullanımı için
03:03
that was bothher ikisi de naturaldoğal and efficientverimli
for noncomputergenişletilebilecek people to use.
51
171240
4080
hem doğal hem etkili bir
kullanıcı arayüzü işlemek önemliydi.
03:08
After I was at DECARALIK, I wentgitti
to work for a smallküçük companyşirket
52
176360
3976
DEC'ten sonra fast food sanayisi için
mikroişlemciye dayalı
03:12
that madeyapılmış microprocessor-basedMikroişlemci tabanlı electronicelektronik
cashnakit registerskaydeder for the fast-foodFast food industrysanayi.
53
180360
6120
elektronik yazar kasa üreten
küçük bir şirkette işe başladım.
Fakat MIT'de Multics projesinde
çalışırken tanıştığım arkadaşım
03:19
But I had always wanted to startbaşlama
a companyşirket with my friendarkadaş BobBob FrankstonChittaway
54
187360
3696
Bob Frankston ile bir
şirket kurmayı hep istemiştim.
03:23
that I metmet on the MulticsMULTICS projectproje at MITMIT.
55
191080
2376
Bu yüzden işletme hakkında olabildiğince
çok şey öğrenmek için okula dönmeye karar verdim.
03:25
So I decidedkarar to go back to schoolokul to learnöğrenmek
as much as I could about business.
56
193480
3696
03:29
And in the falldüşmek of 1977,
57
197200
2776
1977'nin sonbaharında,
03:32
I enteredgirdi the MBAMBA programprogram
at HarvardHarvard Businessİş SchoolOkul.
58
200000
3000
Harvard İşletme Fakültesinde
işletme yüksek lisans programına girdim.
03:35
I was one of the fewaz
percentageyüzde of studentsöğrencilerin
59
203840
2496
Bilgisayar programcılığı temeli olan
03:38
who had a backgroundarka fon
in computerbilgisayar programmingprogramlama.
60
206360
2840
az sayıdaki öğrenciden biriydim.
Öğrenci yıllığında benim ön sırada
otururken çekilmiş bir fotoğrafım var.
03:42
There's a pictureresim of me from the yearbookYıllığı
sittingoturma in the frontön rowsıra.
61
210080
3176
03:45
(LaughterKahkaha)
62
213280
1016
(Gülüşmeler)
03:46
Now, at HarvardHarvard,
we learnedbilgili by the casedurum methodyöntem.
63
214320
2616
Harvard'da dersleri örnek olay
metoduyla işliyorduk.
03:48
We'dBiz istiyorsunuz do about threeüç casesvakalar a day.
64
216960
1936
Günlük üç örnek olay işleyecektik.
03:50
CasesServis talepleri consistoluşmaktadır of up to a fewaz dozendüzine pagessayfalar
describingaçıklayan particularbelirli business situationsdurumlar.
65
218920
5720
Örnek olaylar belirli iş durumlarını tarif
eden bir kaç düzine sayfadan oluşuyordu.
03:57
They oftensık sık have exhibitssergiler,
and exhibitssergiler oftensık sık have wordskelimeler and numberssayılar
66
225600
4576
Çoğunlukla belgeler vardı ve bunlar
olayların kavranabilmesi için
04:02
laidkoydu out in waysyolları that make senseduyu
for the particularbelirli situationdurum.
67
230200
3160
genellikle kelime
ve sayılardan oluşuyordu.
04:05
They're usuallygenellikle all somewhatbiraz differentfarklı.
68
233840
1936
Genellikle hepsi oldukça farklılar.
04:07
Here'sİşte my homeworkev ödevi.
69
235800
1216
İşte benim ödevim.
04:09
Again, numberssayılar, wordskelimeler,
laidkoydu out in waysyolları that madeyapılmış senseduyu.
70
237040
3176
Yine sayılar, kelimeler,
anlamlı bir şeklide dizilmiş.
04:12
Lots of calculationshesaplamalar --
we got really closekapat to our calculatorshesap makineleri.
71
240240
4080
Bir sürü hesaplama--hesap makinelerimizle
yatar kalkar olmuştuk.
04:16
In factgerçek, here'sburada my calculatorhesap makinesi.
72
244720
1880
İşte benim hesap makinem.
Cadılar Bayramı partisi için
hesap makinesi kılığına girmiştim.
04:20
For HalloweenCadılar Bayramı, I wentgitti
dressedgiyinmiş up as a calculatorhesap makinesi.
73
248200
2776
04:23
(LaughterKahkaha)
74
251000
1440
(Gülüşmeler)
04:25
At the beginningbaşlangıç of eachher classsınıf,
the professorprofesör would call on somebodybirisi
75
253785
3191
Her dersin başında profesör
birisini çağırıp
örnek olayı sunmasını isterdi.
04:29
to presentmevcut the casedurum.
76
257000
1279
04:31
What they would do is
they would explainaçıklamak what was going on
77
259079
2777
Yapacakları şey, ne olduğunu açıklamak
04:33
and then dictatedikte informationbilgi
that the professorprofesör would transcribeuyarlamak
78
261880
3736
ve sonra hocanın tahtaya yazacağı bilgiyi
04:37
ontoüstüne the manyçok motorizedMotorlu blackboardskaratahtalar
in the frontön of the classsınıf,
79
265640
2905
sesli bir şekilde söylemek
ve sonra bir tartışma yapmaktı.
04:40
and then we'devlenmek have a discussiontartışma.
80
268569
1527
04:42
One of the really frustratingsinir bozucu things
is when you've donetamam all your homeworkev ödevi,
81
270120
4456
En çok can sıkan şey ise
ödevin tamamını yaptıktan sonra
04:46
you come in the nextSonraki day
only to find out that you madeyapılmış an errorhata
82
274600
3016
ertesi gün bir hata yaptığınızı
ve doğal olarak
diğer bütün sayıları
yanlış yaptığınızı öğreniyorsunuz.
04:49
and all of the other numberssayılar
you did were wrongyanlış.
83
277640
2536
04:52
And you couldn'tcould participatekatılmak as well.
84
280200
1776
Ve derse de katılamıyorsun bu yüzden.
04:54
And we were markedişaretlenmiş by classsınıf participationkatılım.
85
282000
2240
Ve bize derse katılımdan
not veriliyordu.
04:57
So, sittingoturma there with 87 other people
in the classsınıf, I got to daydreamdaydream a lot.
86
285320
4920
Bu yüzden 87 kişinin olduğu bir sınıfta
çok defa hayallere dalıyordum.
05:03
MostÇoğu programmersprogramcılar in those daysgünler
workedişlenmiş on mainframesana bilgisayarlar,
87
291280
3856
O günlerde çoğu programcı
envanter sistemleri, maaş bordrosu,
05:07
buildingbina things like inventoryenvanter systemssistemler,
payrollBordro systemssistemler and bill-payingfatura ödeme systemssistemler.
88
295160
6336
fatura ödeme sistemleri gibi
ana bilgisayarlar üzerine çalışıyordu.
05:13
But I had workedişlenmiş
on interactiveinteraktif wordsözcük processingişleme
89
301520
2496
Fakat ben interaktif kelime işlemciler
ve istenilen kişisel ölçümleme
üzerine çalışmıştım.
05:16
and on-demandTalep üzerine personalkişisel computationhesaplama.
90
304040
2096
05:18
InsteadBunun yerine of thinkingdüşünme
about paperkâğıt printoutsçıktılar and punchyumruk cardskartları,
91
306160
4280
Kağıt çıktılar ve delikli kartları
düşünmek yerine
05:22
I imaginedhayal a magicsihirli blackboardyazı tahtası
92
310880
2776
sihirli bir tahta hayal ettim.
05:25
that if you erasedsildim one numbernumara
and wroteyazdı a newyeni thing in,
93
313680
3376
Kelime işlemcinin sayılarla olan hali gibi
05:29
all of the other numberssayılar
would automaticallyotomatik olarak changedeğişiklik,
94
317080
2856
bir sayıyı silip oraya yeni bir sayı
yazdığımızda
05:31
like wordsözcük processingişleme with numberssayılar.
95
319960
1760
bütün diğer sayılar
otomatik olarak değişecekti.
05:34
I imaginedhayal that my calculatorhesap makinesi
had mousefare hardwaredonanım on the bottomalt of it
96
322600
4240
Hesap makinemin altında bir
fare donanımı
ve savaş uçaklarındaki gibi
bir baş üstü göstergesi hayal ettim,
05:39
and a head-upHead-up displayGörüntüle,
like in a fighteravcı planeuçak.
97
327240
2960
İçine sayıları yazabilecek, yuvarlak içine
alabilecek ve toplam tuşuna basabilecektim.
05:42
And I could typetip some numberssayılar in,
and circledaire it, and pressbasın the sumtoplam buttondüğme.
98
330720
4136
05:46
And right in the middleorta of a negotiationmüzakere
I'd be ableyapabilmek to get the answerCevap.
99
334880
3736
Ve bir görüşmenin tam ortasında
cevabı bulabilecektim.
05:50
Now I just had to take my fantasyfantezi
and turndönüş it into realitygerçeklik.
100
338640
3000
Şimdi kurguladıklarımı gerçeğe
dönüştürmeliydim.
05:54
My fatherbaba taughtöğretilen me about prototypingprototipleme.
101
342640
2440
Babam bana prototip yapmayı
öğretmişti.
Bana bastığı broşürlerdeki şeylerin
05:57
He showedgösterdi me mock-upsmaketler
102
345560
1616
05:59
that he'diçin ona make to figureşekil out
the placementyerleştirme on the pagesayfa
103
347200
3336
sayfadaki yerlerini
nasıl halledeceğini gösteren
06:02
for the things for brochuresbroşür
that he was printingbaskı.
104
350560
2536
maketleri gösterdi.
06:05
And he'diçin ona use it
to get feedbackgeri bildirim from customersmüşteriler
105
353120
2936
Bunu müşterilerinden
geri bildirim alabilmek
06:08
and OKsOKs before he sentgönderilen the job
off to the pressesPresler.
106
356080
3600
ve işi baskıya vermeden önce
onay almak için kullanırdı.
06:12
The actdavranmak of makingyapma a simplebasit, workingçalışma
versionversiyon of what you're tryingçalışıyor to buildinşa etmek
107
360440
5096
Yapmaya çalıştığınız şeyin basit,
işleyen versiyonu yapmak
sizi asıl problemleri
ortaya çıkarmaya zorluyor.
06:17
forcesgüçler you to uncoverortaya çıkarmak keyanahtar problemssorunlar.
108
365560
2320
06:20
And it letsHaydi you find solutionsçözeltiler
to those problemssorunlar much lessaz expensivelypahalı.
109
368720
4400
Ve bu problemlerin çözümünü
çok daha ucuza bulmanıza olanak tanıyor.
06:25
So I decidedkarar to buildinşa etmek a prototypeprototip.
110
373720
2240
Bu yüzden bir prototip yapmaya
karar verdim.
06:28
I wentgitti to a videovideo terminalTerminal connectedbağlı to
Harvard'sHarvard'ın time-sharingserisini systemsistem
111
376760
4576
Harvard'ın zaman paylaşımlı sistemine
bağlı bir görümlük uçbirime girdim
06:33
and got to work.
112
381360
1496
ve çalışmaya başladım.
06:34
One of the first problemssorunlar
that I ranran into was:
113
382880
3256
Karşılaştığım ilk problemlerden
biri şuydu:
06:38
How do you representtemsil etmek valuesdeğerler in formulasformüller?
114
386160
2680
Değerler nasıl formüllerle gösterilecek?
06:41
Let me showgöstermek you what I mean.
115
389280
1360
Ne demek istediğimi göstereyim.
Bir yeri işaretleyeceksiniz,
06:44
I thought that you would pointpuan somewherebir yerde,
116
392000
2176
bazı kelimeler yazacaksınız ve sonra
başka yerlere de yazacaksınız,
06:46
typetip in some wordskelimeler,
then typetip in some somewherebir yerde elsebaşka,
117
394200
3096
06:49
put in some numberssayılar and some more numberssayılar,
pointpuan where you want the answerCevap.
118
397320
3524
bazı sayılar ve başka diğer sayılar,
cevabı istediğiniz yeri işaretleyin.
06:53
And then pointpuan to the first, pressbasın minuseksi,
pointpuan to the secondikinci,
119
401240
3216
Ve sonra ilkini işaretleyin,
eksiye basın,ikinciyi işaretleyin,
06:56
and get the resultsonuç.
120
404480
1200
ve sonucu elde edin.
06:58
The problemsorun was:
What should I put in the formulaformül?
121
406360
3416
Problem şuydu.
Formüle neyi koymalıyım?

Bilgisayarın ne konulacağını
bildiği bir şey olmalıydı bu.
07:01
It had to be something
the computerbilgisayar knewbiliyordum what to put in.
122
409800
2620
07:04
And if you lookedbaktı at the formulaformül,
123
412444
1692
Ve formüle baktığında,
07:06
you neededgerekli to know
where on the screenekran it referredsevk to.
124
414160
3000
ekranda onun neye karşılık geldiğini
bilmen gerekecek.
07:09
The first thing I thought was
the programmerprogramcı way of doing it.
125
417840
2896
İlk düşündüğüm şey olaya bir programcı
gözüyle bakmaktı.
07:12
The first time you pointedişaretlendi to somewherebir yerde,
126
420760
1905
Bir yere ilk defa tıkladığınızda,
07:14
the computerbilgisayar would asksormak you
to typetip in a uniquebenzersiz nameisim.
127
422689
2680
bilgisayar size bir ad
yazmanızı isteyecekti.
07:18
It becameoldu prettygüzel clearaçık prettygüzel fasthızlı that
that was going to be too tedioussıkıcı.
128
426760
3776
Bunun çok zahmetli olacağı
hemen anlaşılmıştı.
07:22
The computerbilgisayar had to automaticallyotomatik olarak
make up the nameisim and put it insideiçeride.
129
430560
3240
Bilgisayar otomatik olarak
adı tamamlamalı ve oraya girmeliydi.
07:26
So I thought, why not make it be
the ordersipariş in whichhangi you createyaratmak them?
130
434600
4360
Bu yüzden "Niçin onu oluşturduğumuz sırada
bunu yapmayalım ki?" diye düşündüm.
07:31
I trieddenenmiş that. ValueDeğer 1, valuedeğer 2.
131
439480
2496
Ve bunu denedim. Değer 1, değer 2.
Çabucak gördüm ki elinizde
bir kaç değerden daha fazla varsa,
07:34
PrettyOldukça quicklyhızlı bir şekilde I saw
that if you had more than a fewaz valuesdeğerler
132
442000
2762
bu şeylerin ekranın neresinde olduğunu
hiç bir zaman hatırlamayacaktınız.
07:36
you'dşimdi etsen never rememberhatırlamak
on the screenekran where things were.
133
444786
2510
07:39
Then I said, why not insteadyerine of
allowingizin you to put valuesdeğerler anywhereherhangi bir yer,
134
447320
5296
Sonra dedim ki, değerleri herhangi bir
yere koymana imkan vermek yerine,
olayı neden ızgarayla
sınırlandırmayayım ki?
07:44
I'll restrictkısıtlamak you to a gridızgara?
135
452640
1600
07:46
Then when you pointedişaretlendi to a cellhücre,
136
454720
2216
Sonra bir hücreyi işaretlediğinde,
07:48
the computerbilgisayar could put
the rowsıra and columnkolon in as a nameisim.
137
456960
2720
bilgisayar sırayı ve sütunu aynı
bir isim olarak koyabilirdi.
07:52
And, if I did it like a mapharita and put ABCABC
acrosskarşısında the topüst and numberssayılar alonguzun bir the sideyan,
138
460640
6176
Ve bunu bir harita gibi yapsam, ve
en yukarıya ABC ve yanına sayıları koysam,
07:58
if you saw B7 in a formulaformül,
139
466840
2896
formülde B7 gördüğünde
08:01
you'dşimdi etsen know exactlykesinlikle
where it was on the screenekran.
140
469760
2200
ekranda tam olarak
nerede olduğunu görecektin.
08:04
And if you had to typetip the formulaformül
in yourselfkendin, you'dşimdi etsen know what to do.
141
472640
4240
Eğer formülü kendin yazmak zorunda
kalsan, ne yapılacağını bilirdin.
Kullanıcıyı ızgarayla sınırlandırmak
problemi çözmeme yardımcı oldu.
08:09
RestrictingKısıtlama you to a gridızgara
helpedyardım etti solveçözmek my problemsorun.
142
477440
3080
Bu ayrıca hücre aralıklarına sahip
olmak gibi yeni yetenekler geliştirdi.
08:13
It alsoAyrıca openedaçıldı up newyeni capabilitiesyetenekleri,
like the abilitykabiliyet to have rangesaralıkları of cellshücreler.
143
481200
5600
Fakat bu çok sınırlayıcı değildi --
08:19
But it wasn'tdeğildi too restrictivekısıtlayıcı --
144
487360
1576
08:20
you could still put any valuedeğer,
any formulaformül, in any cellhücre.
145
488960
4320
hâlâ herhangi bir hücreye herhangi bir
değer ve formül koyabiliyordun.
08:26
And that's the way we do it to this day,
almostneredeyse 40 yearsyıl latersonra.
146
494120
3840
Nerdeyse 40 yıl sonra bile
bu işi böyle yapıyoruz.
08:31
My friendarkadaş BobBob and I decidedkarar that we were
going to buildinşa etmek this productürün togetherbirlikte.
147
499109
3667
Arkadaşım Bob ve ben bu ürünü
birlikte üretmeye karar verdik.
08:34
I did more work figuringendam out exactlykesinlikle
how the programprogram was supposedsözde to behaveDavranmak.
148
502800
4416
Programın tam olarak nasıl çalışması
gerektiği ile alakalı biraz daha çalıştım.
08:39
I wroteyazdı a referencereferans cardkart
to actdavranmak as documentationbelgeleme.
149
507240
3256
Belge yerine geçecek bir
formül çizelgesi yazdım.
08:42
It alsoAyrıca helpedyardım etti me ensuresağlamak
that the userkullanıcı interfacearayüzey I was definingtanımlarken
150
510520
4776
Bu bana ayrıca tarifini yaptığım
kullanıcı arayüzün avam tabakaya
08:47
could be explainedaçıkladı conciselykısaca
and clearlyAçıkça to regulardüzenli people.
151
515320
3479
az ve öz olarak anlatabileceğinden
emin olmama yardımcı oldu.
08:51
BobBob workedişlenmiş in the atticÇatı katı of the apartmentapartman
he rentedkiralanmış in ArlingtonArlington, MassachusettsMassachusetts.
152
519520
5416
Bob, Arlington, Massachusetts'te
kiraladığı dairenin çatı katında çalıştı.
08:56
This is the insideiçeride of the atticÇatı katı.
153
524960
1720
İşte bu çatı katının içi.
09:00
BobBob boughtsatın time on the MITMIT MulticsMULTICS SystemSistem
154
528240
2776
Bob, MIT Multics Sisteminde
bunun gibi bir terminalde
09:03
to writeyazmak computerbilgisayar codekod
on a terminalTerminal like this.
155
531040
2720
bilgisayar kodu yazmak için
biraz zaman kazandı.
09:06
And then he would downloadindir testÖlçek versionsversiyonları
to a borrowedödünç aldım AppleElma IIII
156
534400
3496
Ve sonra ödünç alınan bir Apple II'ye
deneme sürümünü
09:09
over a phonetelefon linehat
usingkullanma an acousticakustik couplerBaðlantý Birimi,
157
537920
3256
bir akustik bağlayıcı kullanarak
bir telefon hattı üzerinden indirecek
09:13
and then we would testÖlçek.
158
541200
1160
ve biz test edecektik.
09:14
For one of these teststestler I preparedhazırlanmış
for this casedurum about the PepsiPepsi ChallengeMeydan okuma.
159
542920
4720
Bu testlerden biri için Pepsi
örnek olayını hazırladım.
Yazıcı henüz çalışmıyordu, bu yüzden
her şeyi elle yazmak zorunda kaldım.
09:20
PrintYazdır wasn'tdeğildi workingçalışma yethenüz,
so I had to copykopya everything down.
160
548720
2920
Kaydetme tuşu çalışmıyordu, bu yüzden
ve sürekli bozuluyordu.
09:24
SaveKaydet wasn'tdeğildi workingçalışma,
so everyher time it crashedçöktü,
161
552480
2416
09:26
I had to typetip in all of the formulasformüller
again, over and over again.
162
554920
3000
Formülleri tekrar tekrar girmem gerekti.
09:30
The nextSonraki day in classsınıf, I raisedkalkık my handel;
I got calleddenilen on, and I presentedsunulan the casedurum.
163
558240
3976
Bir sonraki gün sınıfta, elimi kaldırdım;
hoca beni çağırdı ve örnek olayı sundum.
09:34
I did five-yearbeş yıllık projectionsprojeksiyonlar.
I did all sortssıralar of differentfarklı scenariossenaryolar.
164
562240
3576
Beş yıllık tahminleri hesaplamıştım.
Bütün farklı senaryoları hazırlamıştım.
09:37
I acedAced the casedurum.
VisiCalcVisiCalc was alreadyzaten usefulişe yarar.
165
565840
3680
Sunumdan mükemmel bir sonuç aldım.
VisiCalc faydalı olmuştu bile.
09:42
The professorprofesör said, "How did you do it?"
166
570160
2600
Profesör, "Bunu nasıl yaptın?" dedi.
09:45
Well, I didn't want to tell him
about our secretgizli programprogram.
167
573469
2667
Tabi ben ona gizli programımızdan
bahsetmek istemedim.
09:48
(LaughterKahkaha)
168
576160
1520
(Gülüşmeler)
09:50
So I said, "I tookaldı this and addedkatma this
169
578200
1856
Dedim ki: "Bunu ve şunu aldım,
09:52
and multipliedçarpılır by this
and subtractedçıkarılır that."
170
580080
2096
sonra bununla çarptım
ve bundan çıkardım."
09:54
He said, "Well,
why didn't you use a ratiooranı?"
171
582200
2096
"Peki neden bir oran kullanmadın?" dedi.
09:56
I said, "HahHah! A ratiooranı --
that wouldn'tolmaz have been as exactkesin!"
172
584320
3016
"Hah! Bir oran mı --
bunun kadar kesin olamazdı." dedim.
09:59
What I didn't say was,
"DivideBöl isn't workingçalışma yethenüz."
173
587360
2576
Ama "Bölme henüz çalışmıyor." demedim.
10:01
(LaughterKahkaha)
174
589960
3096
(Gülüşmeler)
10:05
EventuallySonunda, thoughgerçi,
we did finishbitiş enoughyeterli of VisiCalcVisiCalc
175
593080
3856
Sonunda halka sunmak için VisiCalc'ı
yeterince hazır etmiştik.
10:08
to be ableyapabilmek to showgöstermek it to the publichalka açık.
176
596960
1840
Babam, pazarlama aracı olarak
kullanabilmemiz için
10:11
My dadbaba printedbasılı up a sampleNumune referencereferans cardkart
177
599440
1976
10:13
that we could use as marketingpazarlama materialmalzeme.
178
601440
2000
bir örnek tanıtım kartı basmıştı.
Haziran 1979'da yayıncımız
VisiCalc'ı New York'ta
10:16
In JuneHaziran of 1979, our publisherYayımcı
announcedaçıkladı VisiCalcVisiCalc to the worldDünya,
179
604280
5776
10:22
in a smallküçük boothkabin at the giantdev NationalUlusal
ComputerBilgisayar ConferenceKonferans in NewYeni YorkYork CityŞehir.
180
610080
4120
büyük Ulusal Bilgisayar Konferansında
küçük bir stantta dünyaya duyurdu.
10:26
The NewYeni YorkYork TimesKez had
a humorousmizahi articlemakale about the conferencekonferans.
181
614800
4160
The New York Times konferans hakkında
komik bir makale yayınladı.
"Makinalar sanki
bir dini ayin gibi işliyor...
10:31
"The machinesmakineler performyapmak
what seemgörünmek religiousdini ritesayinleri ...
182
619480
2456
Hatta inananlar toplanırken,
10:33
Even as the believersEy iman edenler gathertoplamak,
183
621960
1381
10:35
the paintersRessamlar in the ColiseumColiseum signişaret roomoda
are addingekleme to the pantheonPantheon,
184
623365
3096
Coliseum yazılı odadaki ressamlar
bu tapınağa bir şeyler ekliyorlar,
10:38
carefullydikkatlice letteringyazı 'VISICALC''VISICALC'
in giantdev blacksiyah on yellowSarı.
185
626485
3171
dikkatlice sarı üstüne siyah renkle
kocaman 'VISICALC' yazıyorlar.
10:41
All hailSelam olsun VISICALCVISICALC!"
186
629680
1816
Selam sana ey VISICALC!"
10:43
(GaspGüçlükle solumak) NewYeni YorkYork TimesKez:
"All hailSelam olsun VISICALCVISICALC."
187
631520
3576
New York Times:
"Selam sana ey VISICALC!"
10:47
(LaughterKahkaha)
188
635120
1496
(Gülüşmeler)
10:48
That was the last mentionsöz etmek
of the electronicelektronik spreadsheettablo
189
636640
4256
Bu yaklaşık iki yıl kadar popüler
iş dünyası yayınlarında
10:52
in the popularpopüler business pressbasın
for about two yearsyıl.
190
640920
3896
elektronik çizelgeden son bahsedilişiydi.
10:56
MostÇoğu people didn't get it yethenüz.
191
644840
2136
Çoğu insan bunu hâlâ anlamadı.
10:59
But some did.
192
647000
1200
Fakat bazıları anladı.
11:00
In OctoberEkim of 1979, we shippedsevk VisiCalcVisiCalc.
193
648920
4200
Ekim 1979'da VisiCalc'ı
pazarlamaya başladık.
11:05
It camegeldi in packagingpaketleme
that lookedbaktı like this.
194
653880
2816
Bunun gibi paketlere kondu.
11:08
And it lookedbaktı like this
runningkoşu on the AppleElma IIII.
195
656720
2480
Apple II'de çalışan bunun gibi
gözüküyordu.
Ve geri kalan kısmı, derler ya,
sadece bir hikaye.
11:12
And the restdinlenme, as they say, is historytarih.
196
660000
1960
Şimdi bu hikayeye daha çok
eklenecek şey var.
11:14
Now, there's an awfulkorkunç lot
more to this storyÖykü,
197
662360
2096
11:16
but that'llo olacak have to wait for anotherbir diğeri day.
198
664480
2056
Fakat artık bir dahaki sefere.
11:18
One thing, thoughgerçi, HarvardHarvard remembershatırlar.
199
666560
2240
Harvard'ın hatırladığı bir şey var.
11:21
Here'sİşte that classroomsınıf.
200
669400
1200
Bu işte o sınıf.
Onlar orada olanları ölümsüzleştirmek için
bir tabela astılar.
11:23
They put up a plaqueplaka
to commemorateanmak what happenedolmuş there.
201
671240
3440
11:27
(ApplauseAlkış)
202
675640
2400
(Alkışlar)
11:36
But it alsoAyrıca servesvermektedir as a reminderuyarı mektubu
203
684400
2936
Fakat bu aynı zamanda bir hatırlatıcı
vazifesi görüyor:
11:39
that you, too, should take
your uniquebenzersiz backgroundsarka, skillsbecerileri and needsihtiyaçlar
204
687360
5496
Sen de kendi özyaşantını,
yeteneklerini ve ihtiyaçlarını al
11:44
and buildinşa etmek prototypesprototipler to discoverkeşfetmek
and work out the keyanahtar problemssorunlar,
205
692880
5256
ve önemli problemleri çözmek
ve keşfetmek için prototipler yap
11:50
and throughvasitasiyla that, changedeğişiklik the worldDünya.
206
698160
2120
ve bu yolla, dünyayı değiştir.
11:53
Thank you.
207
701040
1216
Teşekkür ederim.
11:54
(ApplauseAlkış)
208
702280
4600
(Alkışlar)
Translated by Hüseyin Özkay
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Dan Bricklin - Software pioneer
Dan Bricklin helped fuel the rapid growth of the personal computer industry.

Why you should listen

Dan Bricklin is best known for codeveloping VisiCalc, the pioneering electronic spreadsheet, while he was a student at the Harvard Business School. VisiCalc, codeveloped with his friend Bob Frankston whom he met at MIT, is widely credited for fueling the rapid growth of the personal computer industry.

Bricklin helps create products that make it easier for business people to build mobile applications in his current role as CTO of Alpha Software Corporation. He is also president of Software Garden, Inc., a small consulting firm and developer of software applications that he founded in 1985. Its most popular products are Note Taker HD for the Apple iPad and before that Dan Bricklin's Demo Program for IBM PCs. In the past, Bricklin was cofounder of pen computer application developer Slate Corporation and founder of website builder developer Trellix Corporation.

More profile about the speaker
Dan Bricklin | Speaker | TED.com