ABOUT THE SPEAKER
Virginia Postrel - Journalist
Virginia Postrel is a writer and cultural critic who examines the hidden economics of modern society, poking at the unexamined ideas behind the march of progress.

Why you should listen

Virginia Postrel looks at culture through the lens of economics, and vice versa -- looking for the hidden actors and attitudes that drive us to make the choices we do. She writes frequently for the Atlantic and Forbes, and is the author of several books, including The Substance of Style and The Future and Its Enemies.

Her next book will be about glamour; she's exploring the topic on the witty blog Deep Glamour. Her own blog, frequently updated and fascinatingly wide-ranging, is the Dynamist.

More profile about the speaker
Virginia Postrel | Speaker | TED.com
TED2004

Virginia Postrel: On glamour

Virginia Postrel cazibeyi anlatıyor.

Filmed:
421,899 views

Verilen süre içerisinde, kültürel eleştirmen Virginia Postrel etkilemek ve ikna etmek için uygun bulunmuş ve özenle gösterişli hale getirilmiş olarak tanımladığı cazibenin gerçek anlamı ve güçlü kullanımları hakkında derin düşüncelere dalıyor.
- Journalist
Virginia Postrel is a writer and cultural critic who examines the hidden economics of modern society, poking at the unexamined ideas behind the march of progress. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:18
You mightbelki be wonderingmerak ediyor why I'm wearinggiyme sunglassesGüneş gözlüğü,
0
0
2000
Neden güneş gözlüğü taktığımı merak ediyorsunuzdur,
00:20
and one answerCevap to that is, because I'm here to talk about glamourGlamour.
1
2000
5000
Bunun tek cevabı cazibe hakkında konuşmak için burada olmam.
00:25
So, we all think we know what glamourGlamour is. Here it is.
2
7000
3000
Evet, hepimiz cazibenin ne anlama geldiğini bildiğimizi sanırız. İşte burada.
00:28
It's glamorousgöz alıcı moviefilm starsyıldızlar, like MarleneMarlene DietrichDietrich.
3
10000
3000
Marlene Dietrich gibi çekici film yıldızlarının vücutlarında hayat bulur
00:31
And it comesgeliyor in a maleerkek formform, too --
4
13000
2000
Erkek formunda da kendini gösterir --
00:33
very glamorousgöz alıcı.
5
15000
2000
çok çekici.
00:35
Not only can he shootateş etme, drivesürücü, drinkiçki -- you know, he drinksiçecekler wineşarap,
6
17000
4000
Ateş edebilmesinin, araba kullanabilmesinin ve içmesinin yanı sıra -- bilirsiniz, şarap içer,
00:39
there actuallyaslında is a little wineşarap in there --
7
21000
2000
hatta orada biraz şarap da var --
00:41
and of coursekurs, always wearsgiyer a tuxedosmokin.
8
23000
3000
tabii ki her zaman smokin giyer.
00:44
But I think that glamourGlamour actuallyaslında has a much broadergeniş meaninganlam --
9
26000
4000
Ama bence cazibe kelimesi daha kapsamlı bir anlama sahip --
00:48
one that is truedoğru for the moviefilm starsyıldızlar and the fictionalkurgusal characterskarakterler,
10
30000
4000
film yıldızları ve hayali karakterler için geçerli olan,
00:52
but alsoAyrıca comesgeliyor in other formsformlar.
11
34000
2000
ama aynı zamanda başka açıklamalara da sahip olan bir anlam.
00:54
A magazinedergi?
12
36000
2000
Bir magazin dergisi?
00:56
Well, it's certainlykesinlikle not this one.
13
38000
2000
Pekala, kesinlikle bu değil.
00:58
This is the leasten az glamorousgöz alıcı magazinedergi on the newsstandgazete bayii -- it's all about sexseks tipsİpuçları.
14
40000
3000
Bu gazete bayiinde en az cazibeye sahip olan dergi -- seks hakkıda ip uçlarıyla dolu.
01:01
SexSeks tipsİpuçları are not glamorousgöz alıcı.
15
43000
2000
Seks hakkında verilen ipuçları pek de cazibeli sayılmaz.
01:03
And DrewDrew BarrymoreBarrymore, for all her wonderfulolağanüstü charmçekicilik,
16
45000
3000
Ve Drew Barrymore da, sahip olduğu harikulade büyüye rağmen,
01:06
is not glamorousgöz alıcı eitherya.
17
48000
2000
cazibeli değil.
01:08
But there is a glamourGlamour of industrysanayi.
18
50000
2000
Ama endüstri cazibesi denen bir şey var.
01:10
This is MargaretMargaret Bourke-White'sBourke-White'nın --
19
52000
2000
Bu Margaret Bourke-White'ın --
01:12
one of her picturesresimler she did.
20
54000
2000
yaptığı resimlerden biri.
01:14
FantasticFantastik, glamorousgöz alıcı picturesresimler
21
56000
3000
Fantastik, çelik fabrikalarının,
01:17
of steelçelik millsüreticiler and paperkâğıt millsüreticiler and all kindsçeşit of glamorousgöz alıcı industrialSanayi placesyerler.
22
59000
4000
kağıt imalathanelerinin ve her türden göz alıcı endüstri merkezlerinin göz alıcı resimleri.
01:21
And there's the mythicefsanevi glamourGlamour
23
63000
2000
Ve bir de büyük girişimcilerin işlerine küçük garajlarda
01:23
of the garagegaraj entrepreneurgirişimci.
24
65000
2000
başladıklarını söyleyen efsanenin göz alıcılığı var.
01:25
This is the Hewlett-PackardHewlett-Packard garagegaraj.
25
67000
2000
Bu Hewlett-Packard garajı.
01:27
We know everyoneherkes who startsbaşlar a business in a garagegaraj
26
69000
3000
Garajında bir işe başlayan herkesin
01:30
endsuçları up foundingkurucu Hewlett-PackardHewlett-Packard.
27
72000
3000
Hewlett-Packard'ı bulduğunu biliyoruz zaten.
01:33
There's the glamourGlamour of physicsfizik.
28
75000
2000
Fiziğin de cazibesi var.
01:35
What could be more glamorousgöz alıcı than understandinganlayış the entiretüm universeEvren,
29
77000
2000
Tüm evreni ve büyük birleşmeyi anlamaktan
01:37
grandbüyük unificationbirleşme? And, by the way, it helpsyardım eder if you're BrianBrian GreeneGreene --
30
79000
4000
daha ilgi çekici ne olabilir ki? Tabii bu arada Brian Greene'seniz işinize yarayabilir,
01:41
he has other kindsçeşit of glamourGlamour.
31
83000
2000
o da başka cazibe türlerine sahip.
01:43
And there is, of coursekurs, this glamourGlamour.
32
85000
2000
Ve, tabii ki, bu cazibe var.
01:45
This is very, very glamorousgöz alıcı: the glamourGlamour of outerdış spaceuzay --
33
87000
3000
Bu gerçekten ilgi çekici: uzayın cazibesi --
01:48
and not the alien-styleuzaylı tarzı glamourGlamour,
34
90000
3000
uzaylı hikayelerine ev sahipliği yapan türden değil,
01:51
but the niceGüzel, cleantemiz, earlyerken '60s versionversiyon.
35
93000
3000
daha güzel ve net olan, 60'lı yılların başındaki versiyonu.
01:54
So what do we mean by glamourGlamour?
36
96000
2000
Peki, cazibe derken ne kastediyoruz?
01:56
Well, one thing you can do if you want to know what glamourGlamour meansanlamına geliyor
37
98000
4000
Cazibenin ne anlama geldiğini anlamak istiyorsanız,
02:00
is you can look in the dictionarysözlük.
38
102000
2000
sözlük kullanmak yapabileceğiniz şeylerden biri.
02:02
And it actuallyaslında helpsyardım eder a lot more if you look in a very oldeski dictionarysözlük,
39
104000
3000
Ve aslında eski bir sözlük kullanırsanız daha çok yardımcı olacaktır.
02:05
in this casedurum the 1913 dictionarysözlük.
40
107000
2000
Bu durumda 1913 basımlı bir sözlük işinizi görür.
02:07
Because for centuriesyüzyıllar, glamourGlamour had a very particularbelirli meaninganlam,
41
109000
5000
Çünkü cazibe yüzyıllar boyunca çok belirli bir anlama sahipti,
02:12
and the wordsözcük was actuallyaslında used differentlyfarklı olarak from the way we think of it.
42
114000
5000
ve bu kelime düşündüğümüz anlamından çok daha farklı şekillerde kullanıldı.
02:17
You had "a" glamourGlamour.
43
119000
2000
Cazibe somut bir şekilde sahip olunabilen bir şeydi.
02:19
It wasn'tdeğildi glamourGlamour as a qualitykalite -- you "castoyuncular a glamourGlamour."
44
121000
2000
Nitelik olan bir cazibe değildi bu. Cazibeyi bir hareket olarak sergilerdiniz.
02:21
GlamourGlamour was a literalkelimesi kelimesine magicsihirli spellbüyü.
45
123000
3000
Cazibe tam anlamıyla bir büyüydü.
02:24
Not a metaphoricalMecazi one, the way we use it todaybugün,
46
126000
2000
Bugün kullandığımız mecazi anlamda değil,
02:26
but a literalkelimesi kelimesine magicsihirli spellbüyü associatedilişkili with witchesCadılar and gypsiesÇingeneler
47
128000
4000
gerçek anlamıyla cadılar, çingeneler ve
02:30
and to some extentderece, CelticCeltic magicsihirli.
48
132000
3000
kısmen de Kelt büyüsüyle ilişkilendirilen bir büyü.
02:33
And over the yearsyıl, around the turndönüş of the 20thinci centuryyüzyıl,
49
135000
3000
Yıllar geçtikçe, 19. yüzyıldan 20.yüzyıla geçiş sırasında,
02:36
it startedbaşladı to take on this other kindtür of deceptionaldatma --
50
138000
6000
diğer aldatmaca haline bürünmeye başladı.
02:42
this definitiontanım for any artificialyapay interestfaiz in, or associationbirleşme with,
51
144000
5000
Bu tanımlama aldatıcı bir biçimde büyütülmüş veya abartılmış gözüken bir obje ile
02:47
an objectnesne throughvasitasiyla whichhangi it appearsbelirir delusivelydelusively magnifiedbüyütülmüş or glorifiedövmek.
52
149000
5000
yüzeysel bir ilgi veya bağlantı anlamına gelir.
02:52
But still, glamourGlamour is an illusionyanılsama.
53
154000
2000
Yine de cazibe bir illüzyondur.
02:54
GlamourGlamour is a magicsihirli spellbüyü.
54
156000
3000
Cazibe bir büyüdür.
02:57
And there's something dangeroustehlikeli about glamourGlamour
55
159000
2000
Ve genellikle tarih boyunca cazibe tehlikeli olmuştur.
02:59
throughoutboyunca mostçoğu of historytarih. When the witchesCadılar castoyuncular a magicsihirli spellbüyü
56
161000
4000
Cadılar size bir büyü yaptıklarında
03:03
on you, it was not in your self-interestkişisel çıkar --
57
165000
2000
bu sizin çıkarınız için değil,
03:05
it was to get you to actdavranmak againstkarşısında your interestfaiz.
58
167000
2000
kendi isteğiniz dışında hareket etmenizi sağlamak için yapılırdı.
03:07
Well of coursekurs, in the 20thinci centuryyüzyıl,
59
169000
2000
Tabii 20. yüzyılda,
03:09
glamourGlamour camegeldi to have this differentfarklı meaninganlam associatedilişkili with HollywoodHollywood.
60
171000
4000
cazibe Hollywood ile ilişkilendirilen bir anlam taşımaya başladı.
03:13
And this is HedyHedy LamarrLamarr.
61
175000
2000
Ve bu da Hedy Lamarr.
03:15
HedyHedy LamarrLamarr said, "AnyoneKimse can look glamorousgöz alıcı,
62
177000
2000
Hedy Lamarr, "Herkes çekici olabilir,
03:17
all you have to do is sitoturmak there and look stupidaptal." (LaughterKahkaha)
63
179000
3000
tek yapmanız gereken orada öylece oturmak ve aptal gözükmek." demişti. (Gülüşmeler)
03:20
But in factgerçek, with all duenedeniyle respectsaygı to HedyHedy --
64
182000
5000
Ama aslında, Hedy'ye saygısızlık etmek istemem ama --
03:25
about whomkime we'lliyi hearduymak more latersonra -- there's a lot more to it.
65
187000
4000
- ki onun adını daha sonra sıklıkla duyacağız - ortada cazibe hakkında söylenecek daha fazla şey var.
03:29
There was a tremendousmuazzam amounttutar of technicalteknik achievementbaşarı
66
191000
3000
Bu Hollywood cazibesinin yaratılmasıyla bağlantılı olarak
03:32
associatedilişkili with creatingoluşturma this HollywoodHollywood glamourGlamour.
67
194000
2000
büyük ölçülü teknik başarılar elde edildi.
03:34
There were scoresSkorlar of retouchersretouchers and lightingaydınlatma expertsuzmanlar and make-upkalıcı makyaj expertsuzmanlar.
68
196000
4000
Yüzlerce rötuş görevlisi, ışıklandırma ve makyaj uzmanları vardı.
03:38
You can go to the museummüze of HollywoodHollywood historytarih in HollywoodHollywood
69
200000
3000
Hollywood'daki Hollywood Tarih Müzesi'ne gidebilir ve
03:41
and see MaxMax Factor'sFaktör 's specialözel roomsOdalar that he paintedboyalı differentfarklı colorsrenkler
70
203000
3000
Max Factor'ün makyaj yapacağı yıldızın cildine bağlı olarak
03:44
dependingbağlı on the complexionten rengi of the starstar he was going to make up.
71
206000
4000
farklı renklerde boyadığı özel odaları görebilirsiniz.
03:48
So you've got this highlybüyük ölçüde stylizedstilize portraitportre of something
72
210000
3000
Yani tamamen bu dünyadan olmayan bir şeyin,
03:51
that was not entirelyBaştan sona of this earthtoprak -- it was a portraitportre of a starstar.
73
213000
3000
bir hayli stilize edilmiş portresine sahip olursunuz. -- Bu da bir film yıldızının portresi olurdu.
03:54
And actuallyaslında, we see glamorizedglamorized photosfotoğraflar of starsyıldızlar all the time --
74
216000
4000
Ve aslında yıldızların göz alıcı hale getirilmiş fotoğraflarını sürekli görüyoruz --
03:58
they call them falseyanlış colorrenk.
75
220000
2000
buna sahte renk deniliyor.
04:00
GlamourGlamour is a formform of falsificationuydurma,
76
222000
4000
Cazibe bir sahtecilik şeklidir,
04:04
but falsificationuydurma to achievebaşarmak a particularbelirli purposeamaç.
77
226000
3000
ama bu sahtecilik belirli bir amaca ulaşmaya yönelik çalışır.
04:07
It mayMayıs ayı be to illuminateaydınlatmak the starstar; it mayMayıs ayı be to sellsatmak a filmfilm.
78
229000
4000
Bu amaç bir yıldızı aydınlatmak veya bir filmi satmak olabilir.
04:11
And it involvesgerektirir a great dealanlaştık mı of techniqueteknik.
79
233000
2000
Ve büyük miktarda teknik gerektirir.
04:13
It's not -- glamourGlamour is not something --
80
235000
2000
Yoktur -- cazibe varolan bir şey değildir --
04:15
you don't wakeuyanmak up in the morningsabah glamorousgöz alıcı. I don't carebakım who you are.
81
237000
3000
Sabah çekici bir şekilde uyanmazsınız. Kim olduğunuz umrumda bile değil.
04:18
Even NicoleNicole KidmanKidman doesn't wakeuyanmak up in the morningsabah glamorousgöz alıcı.
82
240000
3000
Nicole Kidman bile sabah uyandığında çekici değildir.
04:21
There is a processsüreç of "idealizationidealleştirme, glorificationyüceltilmesi and dramatizationdramatizasyon,"
83
243000
4000
Ortada "idealleştirme, yüceltme ve dramatize etme" süreci vardır,
04:25
and it's not just the casedurum for people.
84
247000
2000
ve bu sadece insanlar için geçerli değildir.
04:27
GlamourGlamour doesn't have to be people.
85
249000
2000
Cazibe insanları nitelemek zorunda değildir.
04:29
ArchitecturalMimari photographyfotoğrafçılık --
86
251000
2000
Mimari fotoğrafçılık --
04:31
JuliusJulius SchulmanSchulman, who has talkedkonuştuk about transfigurationbaşkalaşım,
87
253000
3000
başkalaşım hakkında konuşmuş olan Julius Schulman
04:34
tookaldı this fabulousharika, famousünlü pictureresim of the KauffmanKauffman HouseEv.
88
256000
3000
Kauffman House’un bu enfes ve ünlü fotoğrafını çekti.
04:37
ArchitecturalMimari photographyfotoğrafçılık is extremelyson derece glamorousgöz alıcı.
89
259000
3000
Mimari fotoğrafçılık fazlasıyla ilgi çekici.
04:40
It putskoyar you into this specialözel, specialözel worldDünya.
90
262000
4000
Sizi özel mi özel bir dünyaya sürüklüyor.
04:44
This is AlexAlex Ross'sRoss'un comickomik bookkitap artSanat,
91
266000
3000
Bu Alex Ross’un son derece
04:47
whichhangi appearsbelirir to be extremelyson derece realisticgerçekçi,
92
269000
2000
gerçekçi gözüken karikatür kitabı.
04:49
as partBölüm of his stylestil is he givesverir you a kindtür of realismgerçekçilik in his comickomik artSanat.
93
271000
5000
Tarzının bir parçası olarak karikatür kitabında size kısmi bir gerçeklik sunuyor.
04:54
ExceptHariç that lightışık doesn't work this way in the realgerçek worldDünya.
94
276000
3000
Tabii o ışık normal dünyada bu şekilde parlamıyor.
04:57
When you stackyığın people in rowssatır,
95
279000
2000
İnsanları sıraya dizdiğinizde,
04:59
the onesolanlar in the backgroundarka fon look smallerdaha küçük than the onesolanlar in the foregroundön plan --
96
281000
3000
öndekiler arkadakilerden daha küçük gözükürler --
05:02
but not in the worldDünya of glamourGlamour.
97
284000
3000
ama cazibe dünyasında bu böyle değildir.
05:05
What glamourGlamour is all about -- I tookaldı this from a blurbcümle
98
287000
3000
Cazibenin tam anlamı -- Cazibenin geri döndüğünü söyleyen
05:08
in the tabletablo of contentsiçindekiler of NewYeni YorkYork magazinedergi,
99
290000
3000
bu tanıtıcı yazıyı New York dergisinin
05:11
whichhangi was tellingsöylüyorum us that glamourGlamour is back --
100
293000
2000
içindekiler bölümünden aldım. --
05:13
glamourGlamour is all about transcendingaşan the everydayher gün.
101
295000
3000
Cazibenin tam anlamı gündelik dünyayı aşabilmektir.
05:16
And I think that that's startingbaşlangıç to get at what the coreçekirdek
102
298000
3000
Ve bunun da cazibenin tüm anlamlarını birleştiren
05:19
that combinesbirleştirir all sortssıralar of glamourGlamour is.
103
301000
3000
çekirdeğe erişmeye başladığını düşünüyorum.
05:22
This is FilippinoFilippino Lippi'sLippi'nın 1543 portraitportre of SaintSaint ApolloniaApollonia.
104
304000
5000
Bu Filippino Lippi’nin 1543 yılında yaptığı Saint Apollonia portresi.
05:27
And I don't know who she is eitherya,
105
309000
2000
Kadının kim olduğunu bilmiyorum,
05:29
but this is the [16thinci] centuryyüzyıl equivalenteşdeğer of a supermodelsüper model.
106
311000
3000
ama bu süpermodel tanımının 16.yüzyılda vücut bulmuş hali.
05:32
It's a very glamorousgöz alıcı portraitportre.
107
314000
2000
Gerçekten ilgi çekici bir portre bu.
05:34
Why is it glamorousgöz alıcı?
108
316000
2000
Peki neden ilgi çekici?
05:36
It's glamorousgöz alıcı, first, because she is beautifulgüzel --
109
318000
2000
İlgi çekici çünkü, öncelikle, kadın çok güzel --
05:38
but that does not make you glamorousgöz alıcı,
110
320000
2000
ama bu sizi çekici değil,
05:40
that only makesmarkaları you beautifulgüzel.
111
322000
2000
sadece güzel yapar.
05:42
She is gracefulzarif, she is mysteriousgizemli and she is transcendentaşkın,
112
324000
5000
O aynı zamanda zarif, gizemli, yüce,
05:47
and those are the centralmerkezi qualitiesnitelikleri of glamourGlamour.
113
329000
2000
ve bunlar da cazibenin temel nitelikleri.
05:49
You don't see her eyesgözleri; they're looking downwardaşağı doğru.
114
331000
4000
Gözlerini göremiyorsunuz; aşağı doğru bakıyorlar.
05:53
She's not looking away from you exactlykesinlikle,
115
335000
2000
Bakışlarını tam olarak sizden kaçırmıyor,
05:55
but you have to mentallyzihinsel imaginehayal etmek her worldDünya.
116
337000
4000
ama onun dünyasını zihinsel olarak hayal etmek zorundasınız.
05:59
She's encouragingteşvik edici you to contemplatedüşünmek this higherdaha yüksek worldDünya
117
341000
4000
Sizi, ait oldugu ve ölümünün demir enstrümanlarını azap içinde tutarken
06:03
to whichhangi she belongsaittir, where she can be completelytamamen tranquilSakin
118
345000
3000
tamamen huzurlu hissettigi o ileri dünya hakkında
06:06
while holdingtutma the ironDemir instrumentsenstrümanlar of her deathölüm by tortureişkence.
119
348000
4000
kafa yormak için cesaretlendiriyor.
06:10
MelMel Gibson'sGibson'ın "PassionTutku Of The Christİsa" -- not glamorousgöz alıcı.
120
352000
3000
Bu Mel Gibson'ın "Passion of the Christ"ı -- ilgi çekici değil.
06:13
That's glamourGlamour:
121
355000
2000
İşte cazibe bu:
06:15
that's Michelangelo'sMichelangelo'nun "PietaPieta," where MaryMary is the sameaynı ageyaş as Jesusİsa
122
357000
3000
Mary’nin İsa ile aynı yaşta oldugu
06:18
and they're bothher ikisi de awfullyçok happymutlu and pleasanthoş.
123
360000
3000
ve ikisininde müthiş derecede mutlu ve memnun gözüktüğü Michelangelo’nun “Pieta,”sı.
06:21
GlamourGlamour invitesdavet ediyor us to livecanlı in a differentfarklı worldDünya.
124
363000
3000
Cazibe bizi farklı bir dünyada yaşamaya davet eder.
06:24
It has to simultaneouslyeşzamanlı be mysteriousgizemli, a little bitbit distantuzak --
125
366000
4000
Aynı zamanda gizemli olmak zorundadır, biraz uzak --
06:28
that's why, oftensık sık in these glamourGlamour shotsçekim,
126
370000
2000
bu yüzden cazibe temalı fotoğraf çekimlerinde,
06:30
the personkişi is not looking at the audienceseyirci,
127
372000
2000
modelin gözü izleyici üzerinde değildir,
06:32
it's why sunglassesGüneş gözlüğü are glamorousgöz alıcı --
128
374000
3000
güneş gözlükleri bu yüzden cazibelidir --
06:35
but alsoAyrıca not so faruzak aboveyukarıdaki us that we can't identifybelirlemek with the personkişi.
129
377000
4000
fakat ayrıca bizden çok da yüksekte değildir böylece modelle kendimizi özdeşleştirebiliriz.
06:39
In some senseduyu, there has to be something like us.
130
381000
4000
Bir anlamda, orada bizden biri olmak zorundadır.
06:43
So as I say, in religiousdini artSanat, you know, God is not glamorousgöz alıcı.
131
385000
3000
Yani dediğim gibi dini sanatta Tanrı cazibeli değildir.
06:46
God cannotyapamam be glamorousgöz alıcı because God is omnipotentHer şeye gücü yeten,
132
388000
3000
Tanrı cazibeli olamaz çünkü o her şeye gücü yeten,
06:49
omniscienther şeyi bilen -- too faruzak aboveyukarıdaki us.
133
391000
2000
ve her şeyi bilen güçtür. -- Bizden çok yüksektedir.
06:51
And yethenüz you will see in religiousdini artSanat, saintsAzizler or the VirginVirgin MaryMary
134
393000
3000
Ama yine de dini sanatta azizlerin veya Bakire Meryem’in
06:54
will oftensık sık be portrayedtasvir -- not always -- in glamorousgöz alıcı formsformlar.
135
396000
3000
genellikle – her zaman değil – cazibeli şekillerde portrelendiğini görürsünüz.
06:57
As I said earlierdaha erken, glamourGlamour does not have to be about people,
136
399000
4000
Daha once de belirttiğim gibi, cazibe insanlar hakkında olmak zorunda değildir,
07:01
but it has to have this transcendentaşkın qualitykalite.
137
403000
3000
ama yüce bir nitelikte olmak zorundadır.
07:04
What is it about SupermanSüpermen?
138
406000
2000
Superman’in ilgi çekici yanı nedir?
07:06
AsideBir yana from AlexAlex Ross'sRoss'un stylestil, whichhangi is very glamorousgöz alıcı,
139
408000
2000
Alex Ross’un cazibeli stili dışında,
07:08
one thing about SupermanSüpermen is he makesmarkaları you believe that a man can flyuçmak.
140
410000
4000
Superman ile ilgili çekici olan şey size bir insanın uçabileceğine inandırmasıdır.
07:12
GlamourGlamour is all about transcendingaşan this worldDünya
141
414000
3000
Cazibe tamamen dünyevi sınırları aşmak ve
07:15
and gettingalma to an idealizedidealize, perfectmükemmel placeyer.
142
417000
4000
dünyayı daha ideal ve mükemmel bir hale getirmektir.
07:19
And this is one reasonneden that modesmodları of transportationtaşımacılık
143
421000
4000
Bu da ulaşım şekillerinin
07:23
tendeğiliminde to be extremelyson derece glamorousgöz alıcı.
144
425000
2000
son derece ilgi çekici olmasının bir nedenidir.
07:25
The lessaz experiencedeneyim we have with them,
145
427000
2000
Onlar hakkında ne kadar az tecrübeye sahip olursanız,
07:27
the more glamorousgöz alıcı they are.
146
429000
2000
o kadar ilgi çekici bir hal alırlar.
07:29
So you can do a glamorizedglamorized pictureresim of a cararaba,
147
431000
3000
Bir arabayı göz alıcı bir şekilde resmedebilirsiniz,
07:32
but you can't do a glamorizedglamorized pictureresim of traffictrafik.
148
434000
2000
ama aynı şeyi trafik için yapamazsınız.
07:34
You can do a glamorizedglamorized pictureresim of an airplaneuçak, but not the insideiçeride.
149
436000
4000
Bir uçağı gözalıcı şekilde resmedebilirsiniz ama içini resmederken aynı göz alıcılığı yakalayamazsınız.
07:38
The notionkavram is that it's going to transporttaşıma you,
150
440000
2000
Buradaki ana fikir aracın size taşıyacağıdır,
07:40
and the storyÖykü is not about, you know, the guy in frontön of you in the airplaneuçak,
151
442000
4000
ve hikaye uçakta önünüzde oturan,
07:44
who has this nastykötü little kidçocuk, or the bigbüyük coughöksürük.
152
446000
4000
yaramaz çocuk sahibi olan veya öksürük krizlerine tutunan adamla ilgili değildir.
07:48
The storyÖykü is about where you're arrivinggelen,
153
450000
2000
Hikaye nereye gittiğiniz,
07:50
or thinkingdüşünme about where you're arrivinggelen.
154
452000
2000
veya nereye gitmeyi hayal ettiğinizle alakalıdır.
07:52
And this senseduyu of beingolmak transportedtaşınan
155
454000
2000
Ve bir yerden bir yere taşınıyor olma algısı
07:54
is one reasonneden that we have glamourGlamour stylingstil.
156
456000
4000
ilgi çekici endüstriyel tasarımlar yapılmasının bir sebebidir.
07:58
This sortçeşit of streamliningdüzene stylingstil is not just glamorousgöz alıcı
157
460000
4000
Bu türde modernize edilmiş tasarımlar
08:02
because we associateilişkilendirme it with moviesfilmler of that perioddönem, but because,
158
464000
4000
yalnızca kullanıldıkları dönemde çekilen filmlerle bağdaştırdğımız için değil,
08:06
in it's streamliningdüzene, it transportstaşımaları us from the everydayher gün.
159
468000
3000
modernize edilmiş halinde bizi her gün taşıyor olması sayesinde ilgi çekicidir.
08:09
The sameaynı thing -- archesKemerler are very glamorousgöz alıcı.
160
471000
3000
Aynı şekilde – kemerler son derece ilgi çekicidir.
08:12
ArchesKemerler with stainedlekeli glassbardak -- even more glamorousgöz alıcı.
161
474000
3000
Lekelenmiş camlı kemerler ise daha da ilgi çekicidir.
08:15
StaircasesMerdivenler that curveeğri away from you are glamorousgöz alıcı.
162
477000
3000
Dairesel merdivenler ilgi çekicidir.
08:18
I happenolmak to find that particularbelirli staircasemerdiven pictureresim very glamorousgöz alıcı
163
480000
3000
O türde bir merdiven fotoğrafını çok ilgi çekici buluyorum
08:21
because, to me, it capturesyakalar the wholebütün promisesöz vermek
164
483000
2000
çünkü, benim gözümde, akademik düşünce hayatının tüm sözünü yakalıyorlar.
08:23
of the academicakademik contemplativedalmış life --
165
485000
3000
tüm sözünü yakalıyorlar. --
08:26
but maybe that's because I wentgitti to PrincetonPrinceton.
166
488000
2000
Ama bu belki Princeton Üniversitesi’nde okuduğum içindir.
08:28
AnywayYine de, skylinessilueti are superSüper glamorousgöz alıcı,
167
490000
3000
Her neyse, ufuk çizgileri ilgi çekicidir,
08:31
cityŞehir streetssokaklar -- not so glamorousgöz alıcı.
168
493000
2000
şehir sokakları ise pek değil.
08:33
You know, when you get, actuallyaslında to this townkasaba it has realitygerçeklik.
169
495000
3000
Bu şehre ulaştığınızda gerçekliğini görürsünüz.
08:36
The horizonufuk, the openaçık roadyol, is very, very glamorousgöz alıcı.
170
498000
4000
Ufuk, uçsuz bucaksız yol son derece ilgi çekicidir.
08:40
There are fewaz things more glamorousgöz alıcı than the horizonufuk --
171
502000
3000
Ufuktan daha ilgi çekici olan çok az sey vardır --
08:43
exceptdışında, possiblybelki, multipleçoklu horizonsufuklar.
172
505000
4000
tabii birkaç tane ufuk dışında.
08:47
Of coursekurs, here you don't feel the coldsoğuk, or the heatsıcaklık --
173
509000
5000
Tabii ki burada soğuğu veya sıcağı hissetmezsiniz --
08:52
you just see the possibilitiesolasılıklar.
174
514000
2000
yalnızca olasılıkları görürsünüz.
08:54
In ordersipariş to pullÇek glamourGlamour off, you need this RenaissanceRönesans qualitykalite
175
516000
4000
Çekiciliği ortaya çıkartmak için, Rönesans tarzı
08:58
of sprezzaturasprezzatura, whichhangi is a termterim coinedicat by CastiglioneCastiglione
176
520000
4000
sprezzatura’ya (soğukkanlılık) ihtiyaç duyarsınız. Sprezzatura terimini Castiglione türetmiş
09:03
in his bookkitap, "The BookKitap Of The CourtierSaraylı."
177
525000
2000
ve kitabı “The Book Of The Courtier” da kullanmıştır.
09:05
There's the not-glamorousgöz alıcı değil versionversiyon of what it looksgörünüyor like todaybugün,
178
527000
3000
Birkaç yüzyıl sonra bugün,
09:08
after a fewaz centuriesyüzyıllar.
179
530000
2000
pek de ilgi çekici olmayan bir hali var.
09:10
And sprezzaturasprezzatura is the artSanat that concealsgizler artSanat.
180
532000
4000
Sprezzatura sanatı gizleyen sanattır.
09:14
It makesmarkaları things look effortlesszahmetsiz.
181
536000
2000
Her şeyin yapılırken çaba harcanmamış gibi gözükmesine yol açar.
09:16
You don't think about how NicoleNicole KidmanKidman is maneuveringmanevra that dresselbise --
182
538000
4000
Nicole Kidman’ın o elbiseyi nasıl taşıyor olduğunu düşünmezsiniz --
09:20
she just looksgörünüyor completelytamamen naturaldoğal.
183
542000
2000
çünkü o tamamen doğal gözükür.
09:22
And I rememberhatırlamak readingokuma, after the LaraLara CroftCroft moviesfilmler,
184
544000
3000
Ve Lara Croft filmlerinden sonra,
09:25
how AngelinaAngelina JolieJolie would go home completelytamamen blacksiyah and bluemavi.
185
547000
4000
Angelina Jolie’nin eve tamamen morluklara bürünmüş halde gittiğini okumuştum.
09:29
Of coursekurs, they coveredkapalı that with make-upkalıcı makyaj,
186
551000
2000
Tabii ki morluklar makyajla kapatmışlardır,
09:31
because LaraLara CroftCroft did all those sameaynı stuntsstunts --
187
553000
2000
çünkü Lara Croft tüm o akrobatik uçuşları yapar --
09:33
but she doesn't get blacksiyah and bluemavi, because she has sprezzaturasprezzatura.
188
555000
4000
ama morarmaz çünkü sprezzatura sahibidir.
09:37
"To concealgizlemek all artSanat and make whateverher neyse is donetamam or said appeargörünmek to be withoutolmadan effortçaba":
189
559000
5000
“Tüm sanatı gizlemek ve yapılan veya söylenen şeyi çabasız bir şekilde gerçekleşmiş gibi göstermek.”
09:42
And this is one of the criticalkritik aspectsyönleri of glamourGlamour.
190
564000
3000
Ve bu da cazibenin kritik bir yönü.
09:45
GlamourGlamour is about editingkurgu.
191
567000
2000
Cazibe biçimlendirmedir.
09:47
How do you createyaratmak the senseduyu of transcendenceaşma,
192
569000
2000
Üstünlük ve kusursuz bir dünyayı uyandırma algısını
09:49
the senseduyu of evokingçağrıştıran a perfectmükemmel worldDünya?
193
571000
3000
nasıl yaratırsınız?
09:52
The senseduyu of, you know, life could be better, I could joinkatılmak this --
194
574000
4000
Bilirsiniz, yaşam daha iyi olabilir algısı, buna katılabilirim --
09:56
I could be a perfectmükemmel personkişi, I could joinkatılmak this perfectmükemmel worldDünya.
195
578000
2000
Kusursuz bir insan olabilirim, mükemmel bir hayatım olabilir.
09:58
We don't tell you all the grubbykirli detailsayrıntılar.
196
580000
3000
Tabii biz size işin kötü tarafındaki detaylardan bahsetmeyiz.
10:01
Now, this was kindlyLütfen lentödünç to me by JeffJeff BezosBezos, from last yearyıl.
197
583000
4000
Bu bana Jeff Bezos tarafından geçen yıl ödünç verildi.
10:05
This is underneathaltında Jeff'sJeff'in deskbüro.
198
587000
2000
Bu Jeff’in masasının altı.
10:07
This is what the realgerçek worldDünya of computersbilgisayarlar,
199
589000
3000
Bilgisayarların, lambaların, her çeşit elektronik araç gereçlerin
10:10
lampslambalar, electricalelektrik appliancesaletleri of all kindsçeşit, looksgörünüyor like.
200
592000
4000
gerçek dünyası işte böyle gözüküyor.
10:14
But if you look in a catalogkatalog --
201
596000
2000
Ama bir kataloga bakarsanız --
10:16
particularlyözellikle a catalogkatalog of modernmodern, beautifulgüzel objectsnesneleri for your home --
202
598000
3000
özellikle modern, eviniz için güzel objeler için hazırlanmış bir katalog –
10:19
it looksgörünüyor like this.
203
601000
2000
böyle gözükür.
10:21
There are no cordskordonlar.
204
603000
2000
Kablolardan eser yok.
10:23
Look nextSonraki time you get these catalogskataloglar in your mailposta --
205
605000
3000
Bir sonraki sefere bu kataloglar postanıza geldiğinde
10:26
you can usuallygenellikle figureşekil out where they hidsakladı the cordkordon.
206
608000
3000
neden kabloları sakladıklarını anlayabilirsiniz.
10:29
But there's always this illusionyanılsama that if you buysatın almak this lamplamba,
207
611000
3000
Ama eğer bu lambayı alırsanız kablosuz bir dünyada
10:32
you will livecanlı in a worldDünya withoutolmadan cordskordonlar. (LaughterKahkaha)
208
614000
3000
yaşayacağınız yanılsaması her zaman vardır. (Gülüşmeler)
10:35
And the sameaynı thing is truedoğru of, if you buysatın almak this laptopdizüstü
209
617000
3000
aynı şey laptop veya bilgisayar aldığınızda da geçerlidir.
10:38
or you buysatın almak this computerbilgisayar -- and even in these wirelesskablosuz erasdevirlerde,
210
620000
3000
bilgisayar aldığınızda da geçerlidir. -- Kablosuz zamanlarda bile,
10:41
you don't get to livecanlı in the worldDünya withoutolmadan cordskordonlar.
211
623000
2000
kablosuz bir dünyada yaşayamazsınız.
10:43
You have to have mysterygizem and you have to have graceGrace.
212
625000
4000
Gizem ve inceliğe sahip olmak zorundasınız.
10:47
And there she is -- GraceGrace.
213
629000
2000
Ve işte burada – Grace.
10:49
This is the mostçoğu glamorousgöz alıcı pictureresim, I think, ever.
214
631000
2000
Bu sanırım tarihteki en çekici fotoğraf.
10:51
PartBölümü of the thing is that, in "RearArka WindowPencere,"
215
633000
3000
“Rear Window”daki soru,
10:54
the questionsoru is, is she too glamorousgöz alıcı to livecanlı in his worldDünya?
216
636000
3000
Grace bu dünyadan olamayacak kadar çekici biri mi?
10:57
And the answerCevap is no, but of coursekurs it's really just a moviefilm.
217
639000
3000
Ve cevap hayır, ama tabii ki bu sadece bir film.
11:00
Here'sİşte HedyHedy LamarrLamarr again.
218
642000
2000
İşte tekrar Hedy Lamarr.
11:02
And, you know, this kindtür of headkafa coveringkapsayan is extremelyson derece glamorousgöz alıcı
219
644000
3000
Ve bilirsiniz başı bu şekilde kapatmak son derece cazibelidir
11:05
because, like sunglassesGüneş gözlüğü, it concealsgizler and revealsortaya çıkarır at the sameaynı time.
220
647000
4000
güneş gözlükleri gibi, gizleme ve ortaya çıkarma işini aynı anda yapıyor.
11:09
TranslucenceTranslucence is glamorousgöz alıcı --
221
651000
2000
Yarısaydamlık cazibelidir --
11:11
that's why all these people weargiyinmek pearlsİnciler.
222
653000
2000
tüm bu insanların inci takmasının sebebi budur.
11:13
It's why barwarebarware is glamorousgöz alıcı. GlamourGlamour is translucentyarı saydam --
223
655000
4000
Barlarda kullanılan araç gereçler bu yüzden ilgi çekicidir. Cazice yarısaydamdır --
11:17
not transparentşeffaf, not opaqueopak.
224
659000
2000
transparan veya opak değildir.
11:19
It invitesdavet ediyor us into the worldDünya
225
661000
2000
Bizi dünyasına davet eder
11:21
but it doesn't give us a completelytamamen clearaçık pictureresim.
226
663000
4000
eder ama tamamen net bir resim göstermez.
11:25
And I think if GraceGrace KellyKelly is the mostçoğu glamorousgöz alıcı personkişi,
227
667000
3000
Ve bence eğer Grace Kelly en çekici insansa,
11:28
maybe a spiralsarmal staircasemerdiven with glassbardak blockblok mayMayıs ayı be the mostçoğu glamorousgöz alıcı interior shotatış,
228
670000
6000
camla kaplanmış dairesel bir merdiven de en çekici iç mimari tasarımdır,
11:34
because a spiralsarmal staircasemerdiven is incrediblyinanılmaz glamorousgöz alıcı.
229
676000
3000
çünkü dairesel merdiven son derece ilgi çekidir.
11:37
It has that senseduyu of going up and away,
230
679000
4000
Yukarı ve uzağa gitme hissi verir,
11:41
and yethenüz you never think about how you would really tripgezi
231
683000
3000
ama yine de aşağı inecek olsanız
11:44
if you were -- particularlyözellikle going down.
232
686000
2000
nasıl ineceğiniz konusunda bir fikriniz olmaz.
11:46
And of coursekurs glassbardak blockblok has that senseduyu of translucencetranslucence.
233
688000
3000
Ve tabii ki cam kaplama yarı saydamlık algısına sahiptir.
11:49
So, this session'skullanıcının oturum supposedsözde to be about puresaf pleasureZevk
234
691000
4000
Yani, bu seansın saf zevk üzerine olması gerekiyordu
11:53
but glamour'sGlamour'ın really partlykısmen about meaninganlam.
235
695000
3000
ama cazibe kısmen anlamla ilgili.
11:56
All individualsbireyler and all cultureskültürler have idealsidealleri
236
698000
3000
Tüm bireyler ve tüm kültürler
11:59
that cannotyapamam possiblybelki be realizedgerçekleştirilen in realitygerçeklik.
237
701000
4000
gerçeklikte gerçekleştirilemeyecek ideallere sahiptir.
12:03
They have contradictionsçelişkiler,
238
705000
2000
Karşıtlıklara sahipler,
12:05
they upholdkorumak principlesprensipler that are incommensurableölçülemez with eachher other --
239
707000
3000
birbirleriyle kıyaslanamaz ilkeleri destekliyorlar --
12:08
whateverher neyse it is -- and yethenüz these idealsidealleri give meaninganlam and purposeamaç
240
710000
3000
her ne demekse – ama yine de bireyler ve kültürler olarak bu idealler
12:11
to our liveshayatları as cultureskültürler and as individualsbireyler.
241
713000
3000
hayatımıza anlam ve amaç katıyor.
12:14
And the way we dealanlaştık mı with that is we displaceyerinden çıkarmak them --
242
716000
4000
Ve bununla başa çıkma yöntemimiz onların yerlerini değiştirmek –
12:18
we put them into a goldenaltın worldDünya, an imaginedhayal worldDünya,
243
720000
3000
onları altından, hayal gücüyle üretilmiş bir dünyaya,
12:21
an ageyaş of heroeskahramanlar, the worldDünya to come.
244
723000
3000
gelmekte olan kahramanların zamanının içine koyuyoruz.
12:24
And in the life of an individualbireysel, we oftensık sık associateilişkilendirme that with some objectnesne.
245
726000
4000
Ve bir bireyin hayatında bunu bir objeyle bağdaştırıyoruz.
12:28
The whitebeyaz picketkazık fenceçit, the perfectmükemmel houseev.
246
730000
4000
Beyaz tahta çitler, kusursuz ev.
12:32
The perfectmükemmel kitchenmutfak -- no billsfatura on the countersayaç in the perfectmükemmel kitchenmutfak.
247
734000
3000
Kusursuz mutfak – kusursuz mutfakta tezgahta faturalar yok.
12:35
You know, you buysatın almak that VikingViking rangemenzil, this is what your kitchenmutfak will look like.
248
737000
3000
O Viking Range marka ocağı alıyorsunuz ve işte sonuç, mutfağınız böyle gözüküyor.
12:38
The perfectmükemmel love life -- symbolizedsembolize by the perfectmükemmel necklaceKolye,
249
740000
3000
Kusursuz aşk hayatı -- kusursuz kolye ve pırlanta yüzükle sembolize edilmiş.
12:41
the perfectmükemmel diamondelmas ringhalka.
250
743000
2000
pırlanta yüzükle sembolize edilmiş.
12:43
The perfectmükemmel getawaykaçış in your perfectmükemmel cararaba.
251
745000
2000
Kusursuz arabayla yapılan kusursuz kaçamak.
12:45
This is an interior designdizayn firmfirma that is literallyharfi harfine calleddenilen UtopiaÜtopya.
252
747000
4000
Bu adı gerçekten Utopia olan içmimari tasarım firması.
12:49
The perfectmükemmel officeofis --
253
751000
2000
Kusursuz ofis –
12:51
again, no cordskordonlar, as faruzak as I can tell.
254
753000
2000
yine, gördüğüm kadarıyla kablolardan eser yok.
12:53
And certainlykesinlikle, no, it doesn't look a thing like my officeofis.
255
755000
3000
Ve kesinlikle hayır, benim ofisimin nasıl gözüktüğüyle alakası yok.
12:56
I mean, there's no paperkâğıt on the deskbüro.
256
758000
2000
Yani demek istediğim, şuraya bakın masada kağıt yok.
12:58
We want this goldenaltın worldDünya.
257
760000
2000
Bu altın dünyayı istiyoruz.
13:00
And some people get richzengin enoughyeterli,
258
762000
2000
Ve bazı insanlar yeteri kadar zengin oluyorlar,
13:02
and if they have theironların idealsidealleri -- in a sortçeşit of domesticyerli senseduyu,
259
764000
3000
ve eğer idealleri varsa -- evcil bir türden,
13:06
they get to acquirekazanmak theironların perfectmükemmel worldDünya.
260
768000
2000
kusursuz dünyalarını elde ediyorlar.
13:08
DeanDean KoontzKoontz builtinşa edilmiş this fabulousharika home theatertiyatro, whichhangi is --
261
770000
3000
Dean Koontz bu enfes –tesadüfi olduğunu sanmıyorum –
13:11
I don't think accidentallyyanlışlıkla -- in ArtSanat DecoDeco stylestil.
262
773000
4000
Art Deco stilindeki ev sinemasını inşa etti.
13:15
That symbolizessimgeler this senseduyu of beingolmak safekasa and at home.
263
777000
3000
Güvende ve evde olma algısını sembolize ediyor.
13:18
This is not always good, because what is your perfectmükemmel worldDünya?
264
780000
3000
Bu her zaman iyi değildir, çünkü sizin kusursuz dünyanız nedir?
13:21
What is your idealideal, and alsoAyrıca, what has been editeddüzenlendi out?
265
783000
3000
İdealiniz ve ortaya çıkardığınız kısmı nedir?
13:24
Is it something importantönemli?
266
786000
2000
Önemli bir şey mi?
13:26
"The MatrixMatris" is a moviefilm that is all about glamourGlamour.
267
788000
3000
“The Matrix” tamamen cazibe ile alakalı bir film.
13:29
I could do a wholebütün talk on "The MatrixMatris" and glamourGlamour.
268
791000
2000
“The Matrix” ve cazibe hakkında bir konuşma yapabilirim.
13:31
It was criticizedeleştirdi for glamorizingglamorizing violenceşiddet,
269
793000
4000
Şiddeti göz alıcı hale getirdiği için eleştirilmişti,
13:35
because, look -- sunglassesGüneş gözlüğü and those long coatskat, and, of coursekurs,
270
797000
5000
çünkü bakın – güneş gözlükleri ve şu uzun ceketler ve tabii ki
13:40
they could walkyürümek up wallsduvarlar and do all these kindsçeşit of things
271
802000
2000
duvarlarda yürüyebiliyor ve gerçek dünyada yapılması imkansız olan şeyleri yapıyorlar.
13:42
that are impossibleimkansız in the realgerçek worldDünya.
272
804000
2000
yapılması imkansız olan şeyleri yapıyorlar.
13:44
This is anotherbir diğeri MargaretMargaret Bourke-WhiteBourke-White photoFotoğraf.
273
806000
2000
Bu Margaret Bourke-White’ın bir başka fotoğrafı.
13:46
This is from SovietSovyet UnionBirliği. AttractiveÇekici.
274
808000
2000
Sovyetler Birliği’nden. Çekici.
13:48
I mean, look how happymutlu the people are, and good-lookingiyi görünümlü too.
275
810000
4000
Demek istediğim, insanların ne kadar mutlu olduklarına bir bakın, ve ne kadar güzel olduklarına.
13:52
You know, we're marchingyürüyen towardkarşı UtopiaÜtopya.
276
814000
3000
Biliyorsunuz, Utopia’ya doğru yol alıyoruz.
13:55
I'm not a fanyelpaze of PETAPETA, but I think this is a great adilan.
277
817000
3000
Bir PETA destekçisi değilim ama bu reklamı sevdim.
13:58
Because what they're doing is they're sayingsöz,
278
820000
2000
Çünkü ceketiniz pek de çekici sayılmaz diyorlar,
14:00
your coat'skat'ın not so glamorousgöz alıcı, what's been editeddüzenlendi out is something importantönemli.
279
822000
4000
ortaya konan şey önemli.
14:04
But actuallyaslında, what's even more importantönemli
280
826000
2000
Ama aslında, ortaya konan şeyi hatırlamaktan daha önemli olan şey
14:06
than rememberinganımsama what's been editeddüzenlendi out is thinkingdüşünme, are the idealsidealleri good?
281
828000
4000
düşünmek, idealler iyi mi?
14:10
Because glamourGlamour can be very totalitariantotaliter and deceptivealdatıcı.
282
832000
4000
Çünkü cazibe baskıcı ve yanıltıcı olabilir.
14:14
And it's not just a mattermadde of glamorizingglamorizing cleaningtemizlik your floorzemin.
283
836000
3000
Ve bu sadece gözalıcı bir biçimde zemininizi temizleme meselesi değil.
14:17
This is from "TriumphZafer Of The Will" --
284
839000
2000
Bu “Triump Of The Will”den --
14:19
brilliantparlak editingkurgu to cutkesim togetherbirlikte things.
285
841000
2000
kesip birleştirmenin enfes bir biçimlendirmesi.
14:21
There's a glamourGlamour shotatış.
286
843000
2000
Bu da cazibeli bir fotoğraf.
14:23
NationalUlusal SocialismSosyalizm is all about glamourGlamour.
287
845000
2000
Ulusal sosyalizm cazibeden ibaret.
14:25
It was a very aestheticestetik ideologyideoloji.
288
847000
2000
Çok estetik bir ideolojiydi.
14:27
It was all about cleaningtemizlik up GermanyAlmanya, and the WestBatı, and the worldDünya,
289
849000
3000
Tamamen Almanya’yı , Batı’yı ve dünyayı temizlemekle
14:30
and riddingridding it of anything unglamorousunglamorous.
290
852000
2000
ve cazibeli olmayan her şeyi defetmekten ibaretti.
14:32
So glamourGlamour can be dangeroustehlikeli.
291
854000
2000
Yani cazibe tehlikeli olabilir.
14:34
I think glamourGlamour has a genuinehakiki appealtemyiz, has a genuinehakiki valuedeğer.
292
856000
3000
Bence cazibenin özgün bir görünüşü ve özgün bir değeri var.
14:37
I'm not againstkarşısında glamourGlamour.
293
859000
2000
Cazibe karşıtı değilim.
14:39
But there's a kindtür of wondermerak etmek in the stuffşey that getsalır editeddüzenlendi away in the cordskordonlar of life.
294
861000
5000
Hayatın bağlarında biçimlendirilerek kaybolan şeylerde bir merak var.
14:44
And there is bothher ikisi de a way to avoidönlemek the dangerstehlikeleri of glamourGlamour
295
866000
4000
Ve cazibenin tehlikelerinden kaçınmak için ve
14:48
and a way to broadengenişletmek your appreciationtakdir of it.
296
870000
2000
cazibeye karşı duyduğunuz minnettarlığı genişletmek için yollar var.
14:50
And that's to take IsaacIsaac Mizrahi'sMizrahi'nın advicetavsiye
297
872000
3000
Bunun yolu da Isaac Mizrahi’nin tavsiyesine uymak
14:53
and confrontkarşısına çıkmak the manipulationhile of it all,
298
875000
2000
ve kötüye kullanmayla yüzleşmek,
14:55
and sortçeşit of admititiraf etmek that manipulationhile is something that we enjoykeyfini çıkarın,
299
877000
5000
bir bakıma kötüye kullanmanın hoşlandığımız bir şey olduğunu,
15:00
but alsoAyrıca enjoykeyfini çıkarın how it happensolur.
300
882000
2000
ve ayrıca yapılış şeklinden de hoşnut olduğumuzu kabul etmektir.
15:02
And here'sburada HedyHedy LamarrLamarr.
301
884000
2000
Ve işte Hedy Lamarr.
15:04
She's very glamorousgöz alıcı but, you know, she inventedicat edildi spread-spectrumyaygın spektrum technologyteknoloji.
302
886000
3000
Çok çekici ama bildiğiniz gibi yayılı izge teknolojisini icat etti.
15:07
So she's even more glamorousgöz alıcı if you know that she really wasn'tdeğildi stupidaptal,
303
889000
3000
Yani aptal olmadığını bildiğinizde o tam tersini düşünse de
15:10
even thoughgerçi she thought she could look stupidaptal.
304
892000
2000
daha da çekici gözüküyor.
15:12
DavidDavid HockneyHockney talksgörüşmeler about how the appreciationtakdir of this
305
894000
4000
David Hockney saniyeler içinde gerçekleşen su sıçramasını resmetmenin
15:16
very glamorousgöz alıcı paintingboyama is heightenedartan if you think about
306
898000
3000
yaklaşık iki hafta kadar sürdüğü gerçeği göz önünde bulundurulursa
15:19
the factgerçek that it takes two weekshaftalar to paintboya this splashsıçrama,
307
901000
4000
bu çok ilgi çekici tablonun takdir edilmesinin
15:23
whichhangi only tookaldı a fractionkesir of a secondikinci to happenolmak.
308
905000
2000
ne kadar da arttığını söylüyor.
15:25
There is a bookkitap out in the bookstorekitapçı --
309
907000
2000
Kitapçılarda bu kitaba rastlayabilirsiniz –
15:28
it's calleddenilen "SymphonySenfoni In SteelÇelik,"
310
910000
2000
adı “Symphony In Steel,”
15:30
and it's about the stuffşey that's hiddengizli underaltında the skincilt of the DisneyDisney CenterMerkezi.
311
912000
3000
ve Disney Merkezi’nin temelinde saklı olan şeyleri konu ediniyor.
15:33
And that has a fascinationhayranlık.
312
915000
2000
Kulağa büyüleyici geliyor.
15:35
It's not necessarilyzorunlu olarak glamorousgöz alıcı, but unveilingaçıklanması the glamourGlamour has an appealtemyiz.
313
917000
3000
Çok çekici olmasa da, cazibeyi açığa çıkarmak ilgi çekici.
15:38
There's a wonderfulolağanüstü bookkitap calleddenilen "CrownsKron"
314
920000
3000
Siyahi kadınların kilise şapkalarıyla çekildikleri cazibeli fotoğraflardan oluşan
15:41
that's all these glamourGlamour picturesresimler of blacksiyah womenkadınlar in theironların churchkilise hatsşapka.
315
923000
4000
“Crowns” adında harika bir kitap var.
15:45
And there's a quotealıntı from one of these womenkadınlar, and she talksgörüşmeler about,
316
927000
3000
Kadınlardan biri,
15:48
"As a little girlkız, I'd admirebeğenmek womenkadınlar at churchkilise with beautifulgüzel hatsşapka.
317
930000
3000
“Küçük bir kız olarak, kilisedeki güzel şapkalı kadınlara hayranlık duyardım.
15:51
They lookedbaktı like beautifulgüzel dollsBebek, like they'dgittiklerini just steppedbasamaklı out of a magazinedergi.
318
933000
4000
Çok güzel oyuncak bebeklere benziyorlardı, sanki bir magazin dergisinden fırlayıp gelmişlerdi.
15:55
But I alsoAyrıca knewbiliyordum how hardzor they workedişlenmiş all weekhafta.
319
937000
3000
Ama aynı zamanda tüm hafta boyunca ne kadar çok çalıştıklarını da biliyordum.
15:58
SometimesBazen underaltında those hatsşapka there's a lot of joysevinç and a lot of sorrowüzüntü."
320
940000
4000
Ve o şapkalar içlerinde bazen çok fazla neşe, bazen de çok fazla acı saklıyorlar.” diyordu.
16:02
And, actuallyaslında, you get more appreciationtakdir for glamourGlamour
321
944000
3000
Aslında, onu yaratan temele indiğinizde
16:05
when you realizegerçekleştirmek what wentgitti into creatingoluşturma it.
322
947000
3000
cazibe için daha çok takdir görüyorsunuz.
16:08
Thank you.
323
950000
1000
Teşekkürler.
Translated by Bengisu Kiraz
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Virginia Postrel - Journalist
Virginia Postrel is a writer and cultural critic who examines the hidden economics of modern society, poking at the unexamined ideas behind the march of progress.

Why you should listen

Virginia Postrel looks at culture through the lens of economics, and vice versa -- looking for the hidden actors and attitudes that drive us to make the choices we do. She writes frequently for the Atlantic and Forbes, and is the author of several books, including The Substance of Style and The Future and Its Enemies.

Her next book will be about glamour; she's exploring the topic on the witty blog Deep Glamour. Her own blog, frequently updated and fascinatingly wide-ranging, is the Dynamist.

More profile about the speaker
Virginia Postrel | Speaker | TED.com