ABOUT THE SPEAKER
Wanda Diaz Merced - Sonic astrophysicist
While searching for ways to study stellar radiation without relying on sight, Wanda Diaz Merced has developed a way to represent complex data about our universe as sound.

Why you should listen

When Wanda Diaz Merced lost her sight in her early 20s, her dreams of studying stars in the visually oriented scientific world suffered a major setback -- until she discovered “sonification,” a way to turn huge data sets into audible sound using pitch, duration and other properties. Merced realized that she could use her ears to detect patterns in stellar radio data, and could uncover connections obscured by graphs and visual representation.

While working at the Harvard-Smithsonian Center for Astrophysics, Merced’s sonifications inspired musician and researcher Gerhard Sonnert to create X-Ray Hydra, an album of oddly jazzy music based on her audio representations.

More profile about the speaker
Wanda Diaz Merced | Speaker | TED.com
TED2016

Wanda Diaz Merced: How a blind astronomer found a way to hear the stars

Wanda Diaz Merced: Kör bir gök bilimci nasıl yıldızları duymayı başardı

Filmed:
922,006 views

Wanda Diaz Merced evrendeki en şiddetli hadise olan gama-ışını parlamaları nedeniyle yayılan ışığın üzerinde çalışıyor. Görme yetisini kaybedip yaptığı işi sürdürmek için bir yol olmadığında daha önce kimsenin yapmadığı bir yol buldu: Göremediği ışık eğrilerini sese çevirip duyabilirdi. Selenleme sayesinde tekrar işinin uzmanı oldu ve şimdi daha kapsamlı bir bilimsel topluluğa destek oluyor. "Bilim herkes içindir," diyor. "Bilim her bir bireye ulaşmalı, çünkü hepimiz birer araştırmacıyız."
- Sonic astrophysicist
While searching for ways to study stellar radiation without relying on sight, Wanda Diaz Merced has developed a way to represent complex data about our universe as sound. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
OnceBir kez there was a starstar.
0
1163
2266
Bir zamanlar, bir yıldız vardı.
00:16
Like everything elsebaşka, she was borndoğmuş;
1
4082
2722
O da, diğer her şey gibi, doğdu;
00:18
grewbüyüdü to be around 30 timeszamanlar
the masskitle of our sunGüneş
2
6828
3781
güneşimizin 30 katı büyüklüğe ulaştı
00:22
and livedyaşamış for a very long time.
3
10633
2293
ve çok uzun süre yaşadı.
00:25
ExactlyTam olarak how long,
4
13475
1368
Ne kadar olduğu hakkında
00:26
people cannotyapamam really tell.
5
14867
1739
kimse kesin bir şey söyleyemiyor.
00:29
Just like everything in life,
6
17162
1779
Hayattaki diğer her şey gibi,
00:30
she reachedulaştı the endson
of her regulardüzenli starstar daysgünler
7
18965
3449
kalbi, yaşamının özü,
gücünü yitirdiği zaman,
00:34
when her heartkalp, the coreçekirdek of her life,
8
22438
2577
o da sıradan yıldız günlerinin
00:37
exhaustedbitkin its fuelyakıt.
9
25039
1466
sonuna ulaştı.
00:38
But that was no endson.
10
26905
1307
Ama bu bir son değildi.
00:40
She transformeddönüştürülmüş into a supernovasüpernova,
and in the processsüreç
11
28236
3526
O yıldız bir süpernovaya
dönüştü ve bu süreçte
00:43
releasingserbest bırakma a tremendousmuazzam amounttutar of energyenerji,
12
31786
2654
muazzam bir enerji ortaya çıkardı,
00:46
outshiningfayda the restdinlenme of the galaxygökada
13
34464
2708
parlaklığıyla, galaksideki diğer cisimleri
00:49
and emittingyayan, in one secondikinci,
14
37196
2334
gölgede bıraktı ve bir saniyede,
00:51
the sameaynı amounttutar of energyenerji
our sunGüneş will releaseserbest bırakmak in 10 daysgünler.
15
39554
4073
güneşimizin 10 günde yaydığı enerjiye
eşit miktarda enerjiyi ortaya çıkardı.
00:55
And she evolvedgelişti
into anotherbir diğeri rolerol in our galaxygökada.
16
43651
3271
O yıldız, galaksimizde
başka bir role büründü.
00:59
SupernovaSüpernova explosionspatlamalar are very extremeaşırı.
17
47783
2474
Süpernova patlamaları çok şiddetlidir.
01:02
But the onesolanlar that emityayarlar gammaGama raysışınları
are even more extremeaşırı.
18
50638
4220
Ama gama ışınları yayanlar,
daha da şiddetlidir.
01:07
In the processsüreç of becomingolma a supernovasüpernova,
19
55417
2289
Süpernovaya dönüşme sürecinde,
01:09
the interior of the starstar collapsesçöker
underaltında its ownkendi weightağırlık
20
57730
3423
yıldızın iç kısmı
kendi ağırlığı altında çöker
01:13
and it startsbaşlar rotatingdöndürme ever fasterDaha hızlı,
21
61177
2888
ve normalden daha hızlı dönmeye başlar,
01:16
like an icebuz skaterpatenci when pullingçeken
theironların armssilâh in closekapat to theironların bodyvücut.
22
64089
3865
tıpkı buz pateni yapan birinin,
kollarını vücuduna yapıştırması gibi.
01:20
In that way, it startsbaşlar rotatingdöndürme very fasthızlı
and it increasesartışlar, powerfullygüçlü bir şekilde,
23
68592
4458
Bu şekilde yıldız çok hızlı
dönmeye başlar ve manyetik alanını
01:25
its magneticmanyetik fieldalan.
24
73074
1560
kuvvetle arttırır.
01:27
The mattermadde around the starstar
is draggedsürüklenen around,
25
75011
3089
Yıldızın etrafındaki madde
etrafa sürüklenir
01:30
and some energyenerji from that rotationdöndürme
is transferredtransfer to that mattermadde
26
78124
3318
ve bu dönüşün oluşturduğu enerji,
etraftaki bu maddeye geçer
01:33
and the magneticmanyetik fieldalan
is increasedartmış even furtherayrıca.
27
81466
3408
ve manyetik alan daha da artar.
01:37
In that way, our starstar had extraekstra energyenerji
to outshinegölgede bırakmak the restdinlenme of the galaxygökada
28
85477
5762
Bu yöntemle yıldızımız, hem parlaklıkta
hem de gama ışımasında,
01:43
in brightnessparlaklık and gammaGama rayRay emissionemisyon.
29
91263
2303
galaksinin geri kalanını gölgede bıraktı.
01:46
My starstar, the one in my storyÖykü,
30
94119
2489
Hikâyemdeki yıldızım
01:48
becameoldu what is knownbilinen as a magnetarmagnetar.
31
96632
2648
magnetar olarak bilinen şeye dönüştü.
01:51
And just for your informationbilgi,
32
99304
1681
Bu arada, bilin diye söylüyorum,
01:53
the magneticmanyetik fieldalan of a magnetarmagnetar
is 1,000 trilliontrilyon timeszamanlar
33
101009
3881
bir magnetarın manyetik alanı,
dünyamızın manyetik alanının
01:56
the magneticmanyetik fieldalan of EarthDünya.
34
104914
1769
bin trilyon katıdır.
01:59
The mostçoğu energeticenerjik eventsolaylar
ever measuredölçülü by astronomersastronomlar
35
107953
2656
Gök bilimcilerin şu ana kadar
ölçtüğü en yüksek enerjiye
02:02
carrytaşımak the nameisim gamma-raygama ışını burstspatlamaları
36
110633
2255
sahip hadiseler,
gama-ışınları parlamalarıdır,
02:04
because we observegözlemlemek them
as burstspatlamaları mostçoğu or explosionspatlamalar,
37
112912
3607
çünkü biz onları genelde parlamalar veya
patlamalar olarak inceleriz,
02:08
mostçoğu stronglyşiddetle measuredölçülü as gamma-raygama ışını lightışık.
38
116543
2533
ve çoğu zaman, gama
ışınları olarak ölçeriz.
02:11
Our starstar, like the one in our storyÖykü
that becameoldu a magnetarmagnetar,
39
119886
4205
Hikâyemizde magnetara
dönüşen yıldızımız, patlamanın
02:16
is detectedtespit as a gamma-raygama ışını burstpatlamak
40
124115
2071
en yüksek enerjili zaman diliminde,
02:18
duringsırasında the mostçoğu energeticenerjik
portionkısım of the explosionpatlama.
41
126210
2560
bir gama-ışını parlaması
olarak tespit edilir.
02:22
YetHenüz, even thoughgerçi gamma-raygama ışını burstspatlamaları
are the strongestEn güçlü eventsolaylar
42
130167
5301
Ancak, gama-ışını parlamaları,
gök bilimciler tarafından
şu ana kadar ölçülmüş
en güçlü hadiseler olsa da
02:27
ever measuredölçülü by astronomersastronomlar,
43
135492
2089
02:29
we cannotyapamam see them with our nakedçıplak eyegöz.
44
137605
2637
onları çıplak gözle göremeyiz.
02:32
We dependbağımlı, we relygüvenmek on other methodsyöntemleri
45
140266
2328
Gama ışınlarını gözlemleyebilmek için,
02:34
in ordersipariş to studyders çalışma this gamma-raygama ışını lightışık.
46
142618
2789
başka yöntemlere
bağlı kalırız ve güveniriz.
02:37
We cannotyapamam see them with our nakedçıplak eyegöz.
47
145431
1847
Onları çıplak gözle göremeyiz.
02:39
We can only see
an ittyItty bittyBitty, tinyminik portionkısım
48
147302
3070
Bizler sadece, elektromanyetik
spektrumun, görünür ışık
02:42
of the electromagneticElektromanyetik spectrumspektrum
that we call visiblegözle görülür lightışık.
49
150396
3726
olarak adlandırılan çok
küçük bir kısmını görebiliriz.
02:46
And beyondötesinde that, we relygüvenmek on other methodsyöntemleri.
50
154146
2272
Bunun ötesinde, başka metotlar kullanırız.
02:48
YetHenüz as astronomersastronomlar,
we studyders çalışma a widerDaha geniş rangemenzil of lightışık
51
156442
5260
Oysa biz, gök bilimciler,
ışığı daha büyük bir ölçekte inceleriz
02:53
and we dependbağımlı on other methodsyöntemleri to do that.
52
161726
2764
ve bunu yapmak için
başka yöntemlere başvururuz.
02:56
On the screenekran, it mayMayıs ayı look like this.
53
164514
2576
Ekranda bu şekilde gözükür.
02:59
You're seeinggörme a plotarsa.
54
167812
1732
Şimdi bir grafik görüyorsunuz.
03:01
That is a lightışık curveeğri.
55
169568
1925
Bu bir ışık eğrisi.
03:03
It's a plotarsa of intensityyoğunluk
of lightışık over time.
56
171517
3549
Işık yoğunluğunun zamana bağlı grafiği.
03:07
It is a gamma-raygama ışını lightışık curveeğri.
57
175090
2464
Bu bir gama-ışını eğrisi.
03:10
SightedGörüldü astronomersastronomlar
dependbağımlı on this kindtür of plotarsa
58
178013
3692
Görme yetisi olan gök bilimciler, ışık
yoğunluğunun zamanla nasıl
03:13
in ordersipariş to interpretyorumlamak how
this lightışık intensityyoğunluk changesdeğişiklikler over time.
59
181729
4672
değiştiğini yorumlamak için,
buna benzer bir grafiğe ihtiyaç duyarlar.
03:18
On the left, you will be seeinggörme
the lightışık intensityyoğunluk withoutolmadan a burstpatlamak,
60
186933
5516
Sol tarafta, patlaması olmayan
ışık yoğunluğunu görüyorsunuz
03:24
and on the right, you will be seeinggörme
the lightışık intensityyoğunluk with the burstpatlamak.
61
192473
4155
ve sağ tarafta, patlaması olan
ışık yoğunluğunu görüyorsunuz.
03:30
EarlyErken duringsırasında my careerkariyer,
I could alsoAyrıca see this kindtür of plotarsa.
62
198381
3701
Kariyerimin ilk zamanlarında,
ben de böyle bir grafiği görebilirdim.
03:34
But then, I lostkayıp my sightgörme.
63
202562
2728
Fakat sonra, görme yetimi kaybettim.
03:37
I completelytamamen lostkayıp my sightgörme
because of extendedGenişletilmiş illnesshastalık,
64
205314
3152
Hastalığımın ilerlemesiyle görme
yeteneğimi tamamen yitirdim
03:40
and with it, I lostkayıp
the opportunityfırsat to see this plotarsa
65
208490
3685
ve bu nedenle hem bu grafiği görme,
hem de fizik araştırmalarımı
03:45
and the opportunityfırsat to do my physicsfizik.
66
213208
2757
sürdürme fırsatını kaybetmiştim.
Bu durum, benim için
her anlamda çok zor bir geçişti.
03:49
It was a very stronggüçlü transitiongeçiş
for me in manyçok waysyolları.
67
217672
2455
03:53
And professionallyprofesyonel olarak, it left me
withoutolmadan a way to do my scienceBilim.
68
221295
4245
Profesyonel anlamda işimi
yapabilmemin bir yolu kalmamıştı.
03:57
I longedözlemi to accesserişim and scrutinizeince eleyip sık dokumak
this energeticenerjik lightışık
69
225564
4615
Bu kuvvetli ışığı irdelemek, ona ulaşmak
ve onun astrofiziksel nedenini
04:02
and figureşekil out the astrophysicalAslında causesebeb olmak.
70
230203
2686
anlamak için çok can attım.
04:04
I wanted to experiencedeneyim
the spaciousgeniş wondermerak etmek, the excitementheyecan,
71
232913
3462
Böyle devasa göksel bir olayın tespitinin
verdiği engin mucizeyi,
04:08
the joysevinç producedüretilmiş by the detectionbulma
of suchböyle a titanicTitanik celestialGöksel eventolay.
72
236399
4449
heyecanı ve zevki tecrübe etmek istedim.
04:13
I thought long and hardzor about it,
73
241352
3300
Bir ışık eğrisinin, görsel bir grafiğe
04:16
when I suddenlyaniden realizedgerçekleştirilen
that all a lightışık curveeğri is,
74
244676
3685
çevrilmiş bir sayı tablosu
olduğunu fark ettiğim zaman,
04:20
is a tabletablo of numberssayılar
converteddönüştürülmüş into a visualgörsel plotarsa.
75
248385
3841
bunun üzerinde uzun süre düşündüm.
04:24
So alonguzun bir with my collaboratorsortak çalışanlar,
76
252861
1901
İş arkadaşlarımla birlikte
04:26
we workedişlenmiş really hardzor and we translatedtercüme
the numberssayılar into soundses.
77
254786
4208
çok çalıştık ve o sayıları sese çevirdik.
04:31
I achievedelde accesserişim to the dataveri,
78
259765
2004
Verilere ulaşmayı başardım
04:33
and todaybugün I'm ableyapabilmek to do physicsfizik
at the levelseviye of the besten iyi astronomerastronom,
79
261793
5013
ve artık sesi kullanarak, en iyi
gök bilimci seviyesinde
04:38
usingkullanma soundses.
80
266830
1151
fizik yapabiliyorum.
04:40
And what people have been ableyapabilmek to do,
81
268005
2628
Diğer insanların yüzyıllardır
04:42
mainlyağırlıklı olarak visuallygörsel,
82
270657
1153
görerek yaptıkları işi,
04:43
for hundredsyüzlerce of yearsyıl,
83
271834
1344
ben artık sesi kullanarak
04:45
now I do it usingkullanma soundses.
84
273202
2342
yapıyorum.
04:47
(ApplauseAlkış)
85
275892
1037
(Alkış)
04:48
ListeningDinleme to this gamma-raygama ışını burstpatlamak
86
276953
1702
Ekranda görünen, bu gama-ışınının
04:50
that you're seeinggörme on the --
(ApplauseAlkış continuesdevam ediyor)
87
278679
2320
sesi --
(Alkış devam ediyor)
04:53
Thank you.
88
281023
1151
Teşekkürler.
04:54
ListeningDinleme to this burstpatlamak
that you're seeinggörme on the screenekran
89
282198
2708
Ekranda gördüğünüz
gama-ışını parlamasını dinlemek,
04:56
broughtgetirdi something to the earkulak
beyondötesinde the obviousaçık burstpatlamak.
90
284930
2595
kulağa, görünen
parlamanın ötesinde bir şey getirdi.
04:59
Now I'm going to playoyun the burstpatlamak for you.
91
287973
1935
Şimdi parlamayı sizin için oynatacağım.
05:01
It's not musicmüzik, it's soundses.
92
289932
2054
Bu bir müzik değil, bir ses.
05:05
(DigitalDijital beepingbip sesi soundssesleri)
93
293264
3251
(Dijital bip sesleri çalıyor.)
05:08
This is scientificilmi dataveri
converteddönüştürülmüş into soundses,
94
296539
3291
Bu sese çevrilen bilimsel bir veri ve
05:11
and it's mappedeşlenen in pitchzift.
95
299854
1234
eğimi haritalanmış.
05:13
The processsüreç is calleddenilen sonificationsonification algılama.
96
301112
2419
Bu işleme, selenleme denir.
05:18
So listeningdinleme to this
broughtgetirdi something to the earkulak
97
306958
2310
Bunu dinlemek, kulağa görünen parlamanın
05:21
besidesdışında the obviousaçık burstpatlamak.
98
309292
1349
dışında bir şey getirdi.
05:22
When I examineincelemek the very stronggüçlü
low-frequencydüşük frekans regionsbölgeler,
99
310665
4521
Çok güçlü, alçak frekanslı
bölgeleri ya da bas hattını incelerken --
05:27
or bassbas linehat -- I'm zoomingYakınlaştırma
into the bassbas linehat now.
100
315210
4872
şimdi bas hattını yakınlaştırıyorum.
05:33
We notedkaydetti resonancesrezonanslar characteristickarakteristik
of electricallyelektrikle chargedyüklü gassesgazlar
101
321500
5519
Güneş rüzgârları gibi,
karakteristik elektrik yüklü gaz
rezonanslarını fark ettik.
05:39
like the solargüneş windrüzgar.
102
327043
1602
05:40
And I want you to hearduymak what I heardduymuş.
103
328669
2503
Benim ne duyduğumu duymanızı istiyorum.
05:43
You will hearduymak it as a very fasthızlı
decreaseazaltmak in volumehacim.
104
331196
3781
Bunu, sesin şiddetinin hızla
azalması olarak duyacaksınız.
05:47
And because you're sightedgörüldü,
I'm givingvererek you a redkırmızı linehat
105
335001
2763
Görebildiğiniz için de,
size hangi ışık yoğunluğunun
05:49
indicatingbelirten what intensityyoğunluk of lightışık
is beingolmak converteddönüştürülmüş into soundses.
106
337788
3939
sese dönüştüğünü gösteren
kırmızı bir çizgi göstereceğim.
05:55
(DigitalDijital humHum and whistlingıslık soundses)
107
343672
2414
(Dijital vızıltı ve ıslık sesi çalıyor.)
05:58
The (WhistlesIslık) is frogskurbağalar at home,
don't payödeme attentionDikkat to that.
108
346110
3294
Islık sesi, evdeki kurbağalar,
onlara aldırmayın.
06:01
(LaughterKahkaha)
109
349428
1846
(Gülüşmeler)
06:03
(DigitalDijital humHum and whistlingıslık soundses)
110
351298
5227
(Dijital vızıltı ve ıslık sesi çalıyor.)
06:08
I think you heardduymuş it, right?
111
356549
1872
Sanırım duydunuz, değil mi?
06:11
So what we foundbulunan
112
359503
1277
Bulduğumuz şey,
06:12
is that the burstspatlamaları last long enoughyeterli
in ordersipariş to supportdestek wavedalga resonancesrezonanslar,
113
360804
4914
tanecikler arasındaki enerji
değişimlerinden kaynaklanan ve
hacme bağlı olarak coşkulu
olabilecek olan,
06:17
whichhangi are things causedneden oldu by exchangesdeğişimleri
of energyenerji betweenarasında particlesparçacıklar
114
365742
4217
dalga rezonanslarını desteklemek için
uzun süre dayanan
06:21
that mayMayıs ayı have been excitedheyecanlı,
115
369983
1318
06:23
that dependbağımlı on the volumehacim.
116
371325
1381
patlamalardır.
06:25
You mayMayıs ayı rememberhatırlamak that I said
that the mattermadde around the starstar
117
373151
3090
Yıldızın etrafındaki maddenin
sürüklendiğini söylediğimi
06:28
is draggedsürüklenen around?
118
376265
1656
hatırlıyorsunuz, değil mi?
06:29
It transmitsiletir powergüç with frequencySıklık
and fieldalan distributiondağıtım
119
377945
3814
Bu, boyutlar tarafından belirlenen
alan dağılımını ve frekansı,
06:33
determinedbelirlenen by the dimensionsboyutlar.
120
381783
1722
güç aracılığıyla yayar.
06:36
You mayMayıs ayı rememberhatırlamak that we were talkingkonuşma
about a super-massivesüper masif starstar
121
384434
3950
Çok güçlü bir manyetik alan magnetarına
dönüşen süper kütleli yıldızdan
06:40
that becameoldu a very stronggüçlü
magneticmanyetik fieldalan magnetarmagnetar.
122
388408
3168
bahsettiğimizi hatırlıyorsunuzdur.
06:44
If this is the casedurum, then outflowsçıkışları
from the explodingpatlayan starstar
123
392264
4373
Eğer durum buysa, patlayan yıldızdan
çıkan sızıntılar, bu gama-ışını
06:48
mayMayıs ayı be associatedilişkili
with this gamma-raygama ışını burstpatlamak.
124
396661
2483
patlaması ile ilişkilendirilebilir.
06:51
What does that mean?
125
399168
1568
Bu ne anlama gelir?
06:52
That starstar formationformasyon
mayMayıs ayı be a very importantönemli partBölüm
126
400760
2967
Yıldız oluşumu, bu süpernova
patlamalarının çok önemli
06:55
of these supernovasüpernova explosionspatlamalar.
127
403751
1514
bir kısmı olabilir.
06:58
ListeningDinleme to this very gamma-raygama ışını burstpatlamak
broughtgetirdi us to the notionkavram
128
406047
4387
Bu gama-ışını patlamasını dinlemek,
bize sesin, birleşik görsel bir teşhir
07:02
that the use of soundses
as an adjunctiveek visualgörsel displayGörüntüle
129
410458
2799
olarak kullanılma kavramını gösterdi
ve bu teşhir,
07:05
mayMayıs ayı alsoAyrıca supportdestek sightedgörüldü astronomersastronomlar
130
413281
2225
aynı zamanda, daha fazla bilgi
arayışında olan
07:07
in the searcharama for more
informationbilgi in the dataveri.
131
415530
2450
görme yetenekli gök
bilimcileri de destekleyebilir.
07:10
SimultaneouslyAynı anda, I workedişlenmiş on analyzinganaliz
measurementsölçümler from other telescopesteleskoplar,
132
418562
5318
Eş zamanlı olarak, diğer teleskoplardan
gelen ölçümler üzerinde çalıştım
07:15
and my experimentsdeneyler demonstratedgösterdi
133
423904
2203
ve deneyimlerim gösterdi ki;
07:18
that when you use soundses
as an adjunctiveek visualgörsel displayGörüntüle,
134
426131
4214
sesi birleşik görsel bir teşhir olarak
kullandığınızda,
07:22
astronomersastronomlar can find more informationbilgi
135
430369
2916
astronomlar, bugün daha fazla
erişilebilen veri dizisinde
07:25
in this now more accessibleulaşılabilir dataveri setset.
136
433309
2867
daha fazla bilgi bulabilirler.
07:29
This abilitykabiliyet to transformdönüştürmek dataveri into soundses
137
437086
3744
Bu veriyi sese dönüştürme kabiliyeti,
07:32
givesverir astronomyastronomi a tremendousmuazzam
powergüç of transformationdönüşüm.
138
440854
3077
astronomiye muazzam bir
dönüştürme gücü verir.
07:36
And the factgerçek that a fieldalan
that is so visualgörsel mayMayıs ayı be improvedgelişmiş
139
444381
3941
Ve çok görsel olan bir alanın,
göklerde neler olduğunu
07:40
in ordersipariş to includeDahil etmek anyonekimse with interestfaiz
in understandinganlayış what liesyalanlar in the heavensgökler
140
448346
4673
anlamakla ilgilenen herkesi dâhil
etmek için geliştirilebileceği gerçeği
07:45
is a spirit-lifterruh-hırsızı.
141
453043
1509
bir moral kaynağıdır.
07:47
When I lostkayıp my sightgörme,
142
455390
1889
Görme yeteneğimi kaybettiğimde,
07:49
I noticedfark that I didn't have accesserişim
143
457303
2076
görme yeteneği olan bir
astronomun sahip olduğu
07:51
to the sameaynı amounttutar
and qualitykalite of informationbilgi
144
459403
2626
aynı miktar ve kalitede bilgiye
07:54
a sightedgörüldü astronomerastronom had.
145
462053
1396
erişemediğimi fark ettim.
07:56
It was not untila kadar we innovatedyenilikçi
with the sonificationsonification algılama processsüreç
146
464220
3480
Bir parçası olmak için
çok çalıştığım alanın
07:59
that I regainedele geçirdi the hopeumut
to be a productiveüretken memberüye of the fieldalan
147
467724
3952
üretken bir üyesi olma
ümidimi yeniden kazanmam
08:03
that I had workedişlenmiş so hardzor to be partBölüm of.
148
471700
2610
selenleme işlemini bulmamızla oldu.
08:07
YetHenüz, informationbilgi accesserişim
is not the only areaalan in astronomyastronomi
149
475429
4451
Ancak, bilgiye erişim sadece
astronomiye has
08:11
where this is importantönemli.
150
479904
2184
bir şey değil.
08:14
The situationdurum is systemicsistemik
151
482602
2524
Durum sistemiktir
08:17
and scientificilmi fieldsalanlar are not keepingkoruma up.
152
485150
2969
ve bilimsel alanlar buna yetişemiyor.
08:20
The bodyvücut is something changeabledeğiştirilebilir --
153
488825
2652
Vücut değişebilen bir şeydir --
08:23
anyonekimse mayMayıs ayı developgeliştirmek
a disabilitysakatlık at any pointpuan.
154
491501
3365
herkes her an bir engelli olabilir.
08:26
Let's think about, for exampleörnek,
155
494890
2238
Hâlihazırda kariyerlerinin zirvesinde olan
08:29
scientistsBilim adamları that are alreadyzaten
at the topüst of theironların careerskariyer.
156
497152
2787
bilim insanlarını düşünelim.
08:31
What happensolur to them
if they developgeliştirmek a disabilitysakatlık?
157
499963
2840
Eğer engelli olurlarsa onlara ne olur?
08:34
Will they feel excommunicatedaforoz as I did?
158
502827
2417
Benim gibi aforoz edilmiş gibi
hissedecekler mi?
08:37
InformationBilgi accesserişim
empowersolarak güçlendiriyor us to flourishgüzelleşmek.
159
505839
3190
Bilgi erişimi bizim ilerlememizi sağlıyor.
08:41
It givesverir us equaleşit opportunitiesfırsatlar
to displayGörüntüle our talentsyetenekleri
160
509499
3600
Yeteneklerimizi göstermemiz ve
hayatımızda potansiyel engellere değil,
08:45
and chooseseçmek what we want
to do with our liveshayatları,
161
513123
2863
ilgilerimize dayanarak
yapmak istediğimiz şeyleri
08:48
basedmerkezli on interestfaiz and not basedmerkezli
on potentialpotansiyel barriersengeller.
162
516010
3308
seçmememiz için
bize eşit fırsatlar sunuyor.
08:52
When we give people the opportunityfırsat
to succeedbaşarılı olmak withoutolmadan limitssınırları,
163
520294
4367
İnsanlara sınırlama olmadan
başarmaları için fırsat verdiğimiz zaman,
08:56
that will leadöncülük etmek to personalkişisel fulfillmentyerine getirilmesi
and prosperingrefaha life.
164
524685
4558
bu onlara kişisel tatmin ve
başarılı bir hayat sağlayacak.
09:01
And I think that the use
of soundses in astronomyastronomi
165
529267
2433
Ve bence astronomide sesin kullanımı,
09:03
is helpingyardım ediyor us to achievebaşarmak that
and to contributekatkıda bulunmak to scienceBilim.
166
531724
3477
bunu başarmamıza ve bilime
katkı sağlamamıza yardım ediyor.
09:08
While other countriesülkeler told me
that the studyders çalışma of perceptionalgı techniquesteknikleri
167
536119
4532
Diğer ülkeler, algı tekniği çalışmasının
astronomiyle ilgili olmadığını,
09:12
in ordersipariş to studyders çalışma astronomyastronomi dataveri
is not relevantuygun to astronomyastronomi
168
540675
3577
çünkü bu alanda
astronomi verisi çalışması yapacak
09:16
because there are no blindkör
astronomersastronomlar in the fieldalan,
169
544276
3200
görmeyen astronom olmadığını söylerken,
09:19
SouthGüney AfricaAfrika said, "We want
people with disabilitiesEngelli
170
547500
3404
Güney Afrika, "Alana katkıda bulunacak
engelli insanlarla
09:22
to contributekatkıda bulunmak to the fieldalan."
171
550928
1976
çalışmak istiyoruz." dedi.
09:24
Right now, I'm workingçalışma
172
552928
1326
Şu anda,
Güney Afrika Astronomik Rasathanesi,
09:26
at the SouthGüney AfricanAfrika
AstronomicalAstronomik ObservatoryGözlemevi,
173
554278
2732
09:29
at the OfficeOffice of AstronomyAstronomi
for DevelopmentGeliştirme.
174
557034
3085
Gelişim için Astronomi
Ofisi'nde çalışıyorum.
09:32
There, we are workingçalışma on sonificationsonification algılama
techniquesteknikleri and analysisanaliz methodsyöntemleri
175
560436
4741
Orada, Athlone Körler Okulu
öğrencileri üzerinde etki bırakmak için,
09:37
to impactdarbe the studentsöğrencilerin
of the AthloneAthlone SchoolOkul for the BlindKör.
176
565201
3446
selenleme teknikleri ve
inceleme metotları üzerine çalışıyoruz.
09:41
These studentsöğrencilerin will be learningöğrenme
radioradyo astronomyastronomi,
177
569603
2486
Bu öğrenciler radyoastronomi
09:44
and they will be learningöğrenme
the sonificationsonification algılama methodsyöntemleri
178
572113
3238
ve selenleme metotlarını öğrenerek
09:47
in ordersipariş to studyders çalışma astronomicalastronomik eventsolaylar
like hugeKocaman ejectionsatılanlar of energyenerji
179
575375
4471
taçküre kütle atımı olarak bilinen,
güneşten gelen büyük enerji atımları gibi
09:51
from the sunGüneş, knownbilinen as
coronalkoronal masskitle ejectionsatılanlar.
180
579870
2436
astronomik olayları çalışabilecekler.
09:55
What we learnöğrenmek with these studentsöğrencilerin --
181
583194
1759
Bu öğrencilerle öğrendiğimiz şey --
09:56
these studentsöğrencilerin have multipleçoklu disabilitiesEngelli
and copingbaşa çıkma strategiesstratejiler
182
584977
3797
bu öğrencilerin birden çok engeli var ve
onlara başa çıkma
stratejileri uygulanacak --
10:00
that will be accommodatedağırladı --
183
588798
1876
10:02
what we learnöğrenmek with these studentsöğrencilerin
will directlydirekt olarak impactdarbe
184
590698
2839
Bu öğrencilerle öğrendiğimiz şey
profesyonel seviyede yapılan şeyleri
doğrudan etkileyecek.
10:05
the way things are beingolmak donetamam
at the professionalprofesyonel levelseviye.
185
593561
3157
10:08
I humblyalçakgönüllü call this developmentgelişme.
186
596742
2059
Buna naçizane "gelişme" diyorum.
10:10
And this is happeningolay right now.
187
598825
2256
Ve bu şu anda oluyor.
10:14
I think that scienceBilim is for everyoneherkes.
188
602350
3378
Bence bilim herkes içindir.
10:18
It belongsaittir to the people,
189
606275
1448
İnsanlara aittir
10:19
and it has to be availablemevcut to everyoneherkes,
190
607747
2251
ve herkese açık olmalıdır,
10:22
because we are all naturaldoğal explorerskaşifler.
191
610022
2213
çünkü biz hepimiz doğal kâşifleriz.
10:24
I think that if we limitsınır people
with disabilitiesEngelli
192
612956
5180
Bana göre, eğer bizler
engelli insanları bilime katılımdan
10:30
from participatingkatılan in scienceBilim,
193
618171
1829
kısıtlarsak,
10:32
we'lliyi seversever our linksbağlantılar with historytarih
and with societytoplum.
194
620024
3648
tarih ve toplum ile bağlarımızı koparırız.
10:35
I dreamrüya of a levelseviye
scientificilmi playingoynama fieldalan,
195
623696
3446
İnsanların birbirlerine saygıyı
teşvik ettikleri, birbirlerine
10:39
where people encourageteşvik etmek respectsaygı
and respectsaygı eachher other,
196
627166
4988
saygı gösterdikleri, strateji değişimi
yaptıkları ve birlikte keşfettikleri,
adil bir bilimsel oyun alanı
hayal ediyorum.
10:44
where people exchangedeğiş tokuş strategiesstratejiler
and discoverkeşfetmek togetherbirlikte.
197
632178
3088
10:47
If people with disabilitiesEngelli
are allowedizin into the scientificilmi fieldalan,
198
635810
4297
Eğer engelliler bilimsel alanlara
girebilirlerse,
10:52
an explosionpatlama, a hugeKocaman titanicTitanik burstpatlamak
of knowledgebilgi will take placeyer,
199
640131
4709
bir infilak, dev bir
patlama gerçekleşecek.
10:56
I am sure.
200
644864
1477
Eminim.
11:01
(DigitalDijital beepingbip sesi soundssesleri)
201
649251
1849
(Dijital bip sesleri)
11:03
That is the titanicTitanik burstpatlamak.
202
651124
1864
Dev patlama bu.
11:06
Thank you.
203
654420
1151
Teşekkür ederim.
11:07
Thank you.
204
655595
1151
Teşekkür ederim.
11:08
(ApplauseAlkış)
205
656770
5672
(Alkışlar)
Translated by gulsum ozturk
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Wanda Diaz Merced - Sonic astrophysicist
While searching for ways to study stellar radiation without relying on sight, Wanda Diaz Merced has developed a way to represent complex data about our universe as sound.

Why you should listen

When Wanda Diaz Merced lost her sight in her early 20s, her dreams of studying stars in the visually oriented scientific world suffered a major setback -- until she discovered “sonification,” a way to turn huge data sets into audible sound using pitch, duration and other properties. Merced realized that she could use her ears to detect patterns in stellar radio data, and could uncover connections obscured by graphs and visual representation.

While working at the Harvard-Smithsonian Center for Astrophysics, Merced’s sonifications inspired musician and researcher Gerhard Sonnert to create X-Ray Hydra, an album of oddly jazzy music based on her audio representations.

More profile about the speaker
Wanda Diaz Merced | Speaker | TED.com