ABOUT THE SPEAKER
Susan Blackmore - Memeticist
Susan Blackmore studies memes -- those self-replicating "life forms" that spread themselves via human consciousness. We're now headed, she believes, toward a new form of meme, spread by the technology we've created.

Why you should listen

Susan Blackmore is dedicated to understanding the scientific nature of consciousness. Her latest work centers on the existence of memes -- little bits of knowledge, lore, habit that seem to spread themselves using human brains as mere carriers. She's exploring the existence of a new class of meme, spread by human technology. It's temporarily named the "teme."

She has written about memes, consciousness, and near-death experiences; has appeared on the British Big Brother to discuss the psychology of the participants; and writes for the Guardian UK.

More profile about the speaker
Susan Blackmore | Speaker | TED.com
TED2008

Susan Blackmore: Memes and "temes"

Susan Blackmore "mim" ve "tim" kavramları hakkında konuşuyor

Filmed:
882,044 views

Susan Blackmore mim kavramını inceliyor: bir virüs gibi çoğalarak beyinden beyine yayılan fikirler. Aynı zamanda yeni ve cesur bir önerge sunuyor: İnsanlık yeni bir tür mim olan tim'yi yarattı, teknoloji aracılığı ile yayılan ve hayatta kalmak için yeni yöntemler geliştiren yeni bir tür mim.
- Memeticist
Susan Blackmore studies memes -- those self-replicating "life forms" that spread themselves via human consciousness. We're now headed, she believes, toward a new form of meme, spread by the technology we've created. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:18
CulturalKültürel evolutionevrim is a dangeroustehlikeli childçocuk
0
0
3000
Kültürel evrim, yeryüzündeki tüm canlı türleri için
00:21
for any speciesTürler to let loosegevşek on its planetgezegen.
1
3000
3000
başıboş bırakılması tehlikeli olan bir çocuktur.
00:24
By the time you realizegerçekleştirmek what's happeningolay, the childçocuk is a toddleryürümeye başlayan çocuk,
2
6000
4000
Tam ne olduğunu fark ettiğiniz anda, emeklemekte olan bu çocuk
00:28
up and causingneden olan havocHavoc, and it's too lategeç to put it back.
3
10000
6000
ayağa kalkıp bir sürü kargaşaya neden olur, ve onu geri alması da çok zordur.
00:34
We humansinsanlar are Earth'sDünya'nın PandoranPandoran speciesTürler.
4
16000
3000
Bizler, insanlar dünyanın Pandora türleriyiz.
00:37
We're the onesolanlar who let the secondikinci replicatorÇoğalıcı out of its boxkutu,
5
19000
5000
İkincil kopyalacıyı kutusundan serbest bıraktık,
00:42
and we can't pushit it back in.
6
24000
2000
ve şimdi onu kutusuna geri koyamıyoruz.
00:44
We're seeinggörme the consequencessonuçları all around us.
7
26000
3000
Bunun sonuçlarını etrafımızda her yerde görüyoruz.
00:48
Now that, I suggestönermek, is the viewgörünüm that
8
30000
4000
Şimdi, ben inanıyorum ki,
00:52
comesgeliyor out of takingalma memeticsMemetics seriouslycidden mi.
9
34000
2000
mimetikleri ciddiye alan bir görüş ortaya çıkıyor.
00:54
And it givesverir us a newyeni way of thinkingdüşünme about
10
36000
2000
ve bu görüş bize yeni bir şekilde düşünmeyi öğretiyor.
00:56
not only what's going on on our planetgezegen,
11
38000
2000
Sadece gezegenimizde neler olup bittiğini değil,
00:58
but what mightbelki be going on elsewherebaşka yerde in the cosmosEvren.
12
40000
3000
evrende başka yerlerde neler oluyor olabileceğini de gösteriyor.
01:01
So first of all, I'd like to say something about memeticsMemetics
13
43000
3000
Bu nedenle öncelikle mimetik ve mim teorisi hakkında
01:04
and the theoryteori of memesmemlerimizin,
14
46000
2000
birkaç şey söylemek istiyorum.
01:06
and secondlyikinci olarak, how this mightbelki answerCevap questionssorular about who'skim out there,
15
48000
5000
ikinci bahsedeceğim şey ise bu konunun eğer oralarda uzaklarda birileri varsa
01:11
if indeedaslında anyonekimse is.
16
53000
3000
onlar hakkındaki soruları nasıl yanıtlayabileceği.
01:14
So, memeticsMemetics:
17
56000
2000
Evet, mimetik.
01:16
memeticsMemetics is foundedkurulmuş on the principleprensip of UniversalEvrensel DarwinismDarwinizm.
18
58000
4000
Mimetik, evrensel Darwinizm prensipleri üzerine kurulmuş bir bilim.
01:20
DarwinDarwin had this amazingşaşırtıcı ideaFikir.
19
62000
3000
Darwin'in muhteçem bir fikri vardı.
01:23
IndeedGerçekten de, some people say
20
65000
2000
Hatta bazı insanlar bunun şimdiye dek
01:25
it's the besten iyi ideaFikir anybodykimse ever had.
21
67000
3000
öne sürülmüş en iyi fikir olduğunu düşünüyorlar.
01:28
Isn't that a wonderfulolağanüstü thought, that there could be suchböyle a thing
22
70000
4000
Bu müthiş bir şey değil mi, bir fikrin, şimdiye kadar
01:32
as a besten iyi ideaFikir anybodykimse ever had?
23
74000
2000
insanların aklına gelen en iyi fikir olması?
01:34
Do you think there could?
24
76000
1000
Bu olabilir mi sizce?
01:35
AudienceSeyirci: No.
25
77000
1000
Seyircileri: Hayır.
01:36
(LaughterKahkaha)
26
78000
1000
( Gülüşmeler)
01:37
SusanSusan BlackmoreBlackmore: SomeoneBirisi saysdiyor no, very loudlyyüksek sesle, from over there.
27
79000
2000
Susan Blackmore: Birisi hayır diyor, oldukça yüksek sesli hem de, şurada.
01:39
Well, I say yes, and if there is, I give the prizeödül to DarwinDarwin.
28
81000
4000
Bence evet, ve eüer böyle bir ödül olsa idi ben bunu Darwin' e verirdim.
01:43
Why?
29
85000
2000
Neden mi?
01:45
Because the ideaFikir was so simplebasit,
30
87000
3000
Çünkü bu fikir öylesine basitti ki,
01:48
and yethenüz it explainsaçıklar all designdizayn in the universeEvren.
31
90000
6000
ama evrenin tüm yapısını da açıklamaya yetiyordu.
01:54
I would say not just biologicalbiyolojik designdizayn,
32
96000
2000
Sadece biyolojik yapısını da değil üstelik,
01:56
but all of the designdizayn that we think of as humaninsan designdizayn.
33
98000
2000
insanların ürettiği şeylerin yapısını bile.
01:58
It's all just the sameaynı thing happeningolay.
34
100000
2000
Aslında orada da olan şeyler aynı.
02:00
What did DarwinDarwin say?
35
102000
2000
Darwin ne dedi?
02:02
I know you know the ideaFikir, naturaldoğal selectionseçim,
36
104000
2000
Kabaca biliyorsunuz, doğal seleksiyon fikrini ortaya koydu,
02:04
but let me just paraphrasetefsir "The OriginKöken of SpeciesTürler," 1859,
37
106000
5000
ama 1859'da yayınlanan "Türlerin Kökeni'nden" birkaç cümle
02:09
in a fewaz sentencescümleler.
38
111000
2000
alıntı yapmama izin verin.
02:11
What DarwinDarwin said was something like this:
39
113000
3000
Darwin'in söylediği şuna benzer bir şeydi --
02:14
if you have creaturesyaratıklar that varyfarklılık göstermek, and that can't be doubtedşüphe --
40
116000
4000
"eğer elinizde çeşitlilik gösteren canlılar varsa, ki şüphesiz vardır--
02:18
I've been to the GalapagosGalapagos, and I've measuredölçülü the sizeboyut of the beaksgagaları
41
120000
3000
Ben Galapagos adalarına gittim ve buradaki kuşların gagalarının,
02:21
and the sizeboyut of the turtleKaplumbağa shellskabuklar and so on, and so on.
42
123000
2000
kaplumbağaların kabuklarının boylarını ölçtüm diye gidiyor.
02:23
And 100 pagessayfalar latersonra.
43
125000
2000
100 sayfa kadar sonra --
02:25
(LaughterKahkaha)
44
127000
2000
(Gülüşmeler)
02:27
And if there is a strugglemücadele for life,
45
129000
4000
" ve eğer bu ortamdaki canlılar
02:31
suchböyle that nearlyneredeyse all of these creaturesyaratıklar dieölmek --
46
133000
3000
hayatta kalma mücadelesi veriyor, ve hatta ölüyorlarsa --
02:34
and this can't be doubtedşüphe, I've readokumak MalthusMalthus
47
136000
3000
ki mutlaka böyledir. Malthus'u okudum ve
02:37
and I've calculatedhesaplanan how long it would take for elephantsfiller
48
139000
2000
eğer fillerin kısıtlanmadan üreyecek olurlarsa dünyanın tamamını
02:39
to coverkapak the wholebütün worldDünya if they bredyetiştirilmiş unrestrictedsınırsız, and so on and so on.
49
141000
3000
ne kadar zamanda tamamen kaplayacağını hesapladım..." vesaire vesaire--
02:42
And anotherbir diğeri 100 pagessayfalar latersonra.
50
144000
4000
100 sayfa kadar sonra,
02:46
And if the very fewaz that survivehayatta kalmak passpas ontoüstüne theironların offspringyavrular
51
148000
5000
" ve eğer bu hayatta kalabilen canlılar, hayatta kalmalarını
02:51
whateverher neyse it was that helpedyardım etti them survivehayatta kalmak,
52
153000
3000
sağlayan özelliklerini bir sonraki nesile aktarabiliyorlarsa,
02:54
then those offspringyavrular mustşart be better adapteduyarlanmış
53
156000
2000
bir sonraki nesil, ebeveynlerine göre
02:56
to the circumstanceskoşullar in whichhangi all this happenedolmuş
54
158000
2000
bu koşullarıa çok daha hızlı ve iyi
02:58
than theironların parentsebeveyn were.
55
160000
3000
uyum sağlayabileceklerdir.
03:01
You see the ideaFikir?
56
163000
2000
Fikri görebiliyor musunuz?
03:03
If, if, if, then.
57
165000
2000
Eğer, eğer, eğer ve o zaman.
03:05
He had no conceptkavram of the ideaFikir of an algorithmalgoritma,
58
167000
2000
Algoritm hakkında çok fazla bilgisi yoktu,
03:07
but that's what he describedtarif edilen in that bookkitap,
59
169000
3000
ama bu kitapta bahsedilen şey
03:10
and this is what we now know as the evolutionaryevrimsel algorithmalgoritma.
60
172000
3000
bugün evrimsel algoritma dediğimiz şeyin ta kendisi.
03:13
The principleprensip is you just need those threeüç things --
61
175000
4000
Bu prensip uyarınca sadece üç şeye ihtiyaç vardır --
03:17
variationvaryasyon, selectionseçim and hereditykalıtım.
62
179000
3000
çeşitlilik, seçim ve kalıtsallık.
03:20
And as DanDan DennettDennett putskoyar it, if you have those,
63
182000
4000
Dan Dennett'in dediği gibi, eğer bu üçü mevcutsa
03:24
then you mustşart get evolutionevrim.
64
186000
2000
o zaman eninde sonunda mutlaka evrim gerçekleşecektir.
03:26
Or designdizayn out of chaoskaos, withoutolmadan the aidyardım of mindus.
65
188000
5000
Ya da, aklın yardımı olmaksızın kaostan tasarıma gidiş.
03:31
There's one wordsözcük I love on that slidekaymak.
66
193000
2000
Bu slaytta çok sevdiğim bir kelime var.
03:33
What do you think my favoritesevdiğim wordsözcük is?
67
195000
2000
Bu kelimeyi tahmin edebilir misiniz?
03:35
AudienceSeyirci: ChaosKaos.
68
197000
1000
Seyirciler: Kaos.
03:36
SBSB: ChaosKaos? No. What? MindZihin? No.
69
198000
3000
SB: Kaos mu? Değil. Ne? Akıl mı? Yok o da değil.
03:39
AudienceSeyirci: WithoutOlmadan.
70
201000
1000
Seyirciler: Olmaksızın.
03:40
SBSB: No, not withoutolmadan.
71
202000
1000
SB: Yok, olmaksızın da değil.
03:41
(LaughterKahkaha)
72
203000
1000
( Gülüşmeler)
03:42
You try them all in ordersipariş: MmmMmm...?
73
204000
2000
Hepsini sırayla deniyorsunuz... hadi ama?
03:44
AudienceSeyirci: MustGerekir.
74
206000
1000
Seyirciler: Mutlaka.
03:45
SBSB: MustGerekir, at mustşart. MustGerekir, mustşart.
75
207000
4000
Mutlaka, evet eninde sonunda mutlaka.
03:49
This is what makesmarkaları it so amazingşaşırtıcı.
76
211000
2000
Bu durumu bu kadar inanılmaz kılan da bu zaten.
03:51
You don't need a designertasarımcı,
77
213000
3000
Bir yaratıcıya, bir plana, bir ön tasarıma
03:54
or a planplan, or foresightöngörü, or anything elsebaşka.
78
216000
3000
ya da benzer bir başka şeye ihtiyacınız yok.
03:57
If there's something that is copiedkopyalanan with variationvaryasyon
79
219000
3000
Eğer çeşitlilikten köken alan ve bir sonraki nesile kopyalanan
04:00
and it's selectedseçilmiş, then you mustşart get designdizayn appearinggörünen out of nowhereHiçbir yerde.
80
222000
4000
ve seçilime uğrayan bir özellik varsa, yoktan var olan bir tasarım elde edeceğiniz kesindir.
04:04
You can't stop it.
81
226000
2000
Bunun önüne geçemezsiniz.
04:06
MustGerekir is my favoritesevdiğim wordsözcük there.
82
228000
4000
Benim buradaki favori kelimem mutlaka.
04:11
Now, what's this to do with memesmemlerimizin?
83
233000
2000
Peki, bunun mim'lerle ne ilgisi var?
04:13
Well, the principleprensip here appliesgeçerlidir to anything
84
235000
5000
Buradaki çeşitliliğin kopyalanması ve seçilimi
04:18
that is copiedkopyalanan with variationvaryasyon and selectionseçim.
85
240000
1000
prensibini pekçok şeye uygulamak mümkün
04:19
We're so used to thinkingdüşünme in termsşartlar of biologyBiyoloji,
86
241000
3000
Biyolojik terimlerle düşünmeye çok alışkın olduğumuzdan
04:22
we think about genesgenler this way.
87
244000
2000
genleri bu şekilde düşünebiliyoruz.
04:24
DarwinDarwin didn't, of coursekurs; he didn't know about genesgenler.
88
246000
3000
oysa ki Darwin, elbette genler hakkında birşey bilmiyordu.
04:27
He talkedkonuştuk mostlyçoğunlukla about animalshayvanlar and plantsbitkiler,
89
249000
2000
Genelde bitkiler ve hayvanlar hakkında konuşmuştu,
04:29
but alsoAyrıca about languagesdiller evolvinggelişen and becomingolma extinctsoyu tükenmiş.
90
251000
3000
ama aynı zamanda evrimleşen ve soyu tükenen dillerden de bahsetmişti.
04:32
But the principleprensip of UniversalEvrensel DarwinismDarwinizm
91
254000
2000
Evrensel Darwinizm prensibine göre
04:34
is that any informationbilgi that is variedçeşitli and selectedseçilmiş
92
256000
4000
çeşitliliği olan ve tercih edilen her tür bilgi
04:38
will produceüretmek designdizayn.
93
260000
2000
bir tasarıma dönüşecektir.
04:40
And this is what RichardRichard DawkinsDawkins was on about
94
262000
2000
Richard Dawkins'in 1976 yılında yayınlanan çok satan kitabı
04:42
in his 1976 bestsellerEn çok satanlar, "The SelfishBencil GeneGen."
95
264000
3000
"Bencil Gen"de bahsettiği kavram da buydu.
04:45
The informationbilgi that is copiedkopyalanan, he calleddenilen the replicatorÇoğalıcı.
96
267000
4000
Kopyalanan veri, ki o buna replikatör adını takmıştı,
04:49
It selfishlybencilce copieskopyalar.
97
271000
2000
kendini bencilce kopyalar.
04:51
Not meaninganlam it kindtür of sitsoturur around insideiçeride cellshücreler going, "I want to get copiedkopyalanan."
98
273000
4000
Elbette bundan kastım hücrenin içinde oturup beklerden "kopyalanmak istiyorum" demesi değil.
04:55
But that it will get copiedkopyalanan if it can,
99
277000
2000
Şu demek, sonuçları ne olursa olsun
04:57
regardlessne olursa olsun of the consequencessonuçları.
100
279000
2000
olabiliyorsa, kendini kopyalayacaktır.
05:00
It doesn't carebakım about the consequencessonuçları because it can't,
101
282000
3000
Kopyalamanın sonuçlarını düşünemez, çünkü düşünme yetisi yoktur,
05:03
because it's just informationbilgi beingolmak copiedkopyalanan.
102
285000
2000
kopyalanan sadece verilerdir.
05:06
And he wanted to get away
103
288000
1000
Dawkins, bu konuda herkesin genleri örnek gösterip
05:07
from everybodyherkes thinkingdüşünme all the time about genesgenler,
104
289000
3000
düşünmesinden uzaklaşmak isteiği için
05:10
and so he said, "Is there anotherbir diğeri replicatorÇoğalıcı out there on the planetgezegen?"
105
292000
3000
"dünyada bu şekilde çalışan bir başka veri kopyalayıcı var mı?" diye düşündü.
05:13
AhAh, yes, there is.
106
295000
2000
Evet, elbette var.
05:15
Look around you -- here will do, in this roomoda.
107
297000
3000
Etrafınıza bir bakın, bu odadaki grup bile yeterli.
05:18
All around us, still clumsilybeceriksizce driftingsürüklenen about
108
300000
3000
Hepimizin çevresi, hala dikkatsizce sağa sola savrulan
05:21
in its primevalilkel soupçorba of culturekültür, is anotherbir diğeri replicatorÇoğalıcı.
109
303000
3000
bir ilkek kültür çorbasıyla kaplı durumda, bu da bir başka replikatör.
05:24
InformationBilgi that we copykopya from personkişi to personkişi, by imitationimitasyon,
110
306000
5000
Verileri insandan insana taklit ederek,
05:29
by languagedil, by talkingkonuşma, by tellingsöylüyorum storieshikayeleri,
111
311000
2000
dilimizi kullanıp konuşarak ya da hikayeler anlatarak,
05:31
by wearinggiyme clothesçamaşırlar, by doing things.
112
313000
3000
kılık kıyafetimizle ya da yaptıklarımızla aktarıyoruz.
05:34
This is informationbilgi copiedkopyalanan with variationvaryasyon and selectionseçim.
113
316000
5000
Bu bilgiler de çeşitlilik ve seçim ile kopyalanıyorlar,
05:39
This is designdizayn processsüreç going on.
114
321000
3000
ve tasarım süreci devam ediyor.
05:42
He wanted a nameisim for the newyeni replicatorÇoğalıcı.
115
324000
3000
Dawkins bu kopyalayıcıya yeni bir isim vermek istedi,
05:45
So, he tookaldı the GreekYunanca wordsözcük "mimememimeme," whichhangi meansanlamına geliyor that whichhangi is imitatedtaklit.
116
327000
4000
ve Yunanca bir kelime olan "mimeme"yi seçti, ki bu taklit edilen anlamına geliyor.
05:49
RememberHatırlıyorum that, that's the coreçekirdek definitiontanım:
117
331000
2000
Unutmayın ki temel tanım bu.
05:52
that whichhangi is imitatedtaklit.
118
334000
1000
Taklit edilen şey.
05:53
And abbreviatedkısaltılmış it to memememe, just because it soundssesleri good
119
335000
3000
Ve bu kelimeyı kısalatarak mim adını verdi, kulağa hoş geliyor çünkü
05:56
and madeyapılmış a good memememe, an effectiveetkili spreadingyayma memememe.
120
338000
3000
ve güzel bir mim yarattı, oldukça etkin yayılan bir mim hem de.
05:59
So that's how the ideaFikir camegeldi about.
121
341000
3000
Bu fikrin ortaya çıkışı bu şekilde.
06:03
It's importantönemli to stickÇubuk with that definitiontanım.
122
345000
3000
Bu tanıma sadık kalmakta fayda var.
06:06
The wholebütün scienceBilim of memeticsMemetics is much malignedmaligned,
123
348000
4000
Mimetik bilimi oldukça yanlış algılanmış,
06:10
much misunderstoodyanlış, much fearedkorkulan.
124
352000
3000
amacından saptırılmış ve korkulan hale gelmiş bir bilim.
06:13
But a lot of these problemssorunlar can be avoidedkaçınılması
125
355000
3000
Ama bu sorunların çoğu bu kelimenin
06:16
by rememberinganımsama the definitiontanım.
126
358000
2000
esas tanımını hatırlamakla ortadan kalkıyor.
06:18
A memememe is not equivalenteşdeğer to an ideaFikir.
127
360000
2000
Mim, bir fikir ile eş anlamlı değildir.
06:20
It's not an ideaFikir. It's not equivalenteşdeğer to anything elsebaşka, really.
128
362000
2000
Bir fikir ya da benzer başka bir şey ile aynı değildir.
06:22
StickSopa with the definitiontanım.
129
364000
2000
Tanıma sadık kalalım.
06:24
It's that whichhangi is imitatedtaklit,
130
366000
2000
Taklit edilen bir şey.
06:26
or informationbilgi whichhangi is copiedkopyalanan from personkişi to personkişi.
131
368000
3000
Ya da insandan insana kopyalanarak geçen bilgi.
06:30
So, let's see some memesmemlerimizin.
132
372000
1000
Bazı mim örneklerine bakalım şimdi.
06:31
Well, you sirBayım, you've got those glassesgözlük hungasılı around your neckboyun
133
373000
3000
Bayım siz, gözlüklerinizi dikkat çekici bir şekilde
06:34
in that particularlyözellikle fetchingalımlı way.
134
376000
2000
boynunuza asmışsınız.
06:36
I wondermerak etmek whetherolup olmadığını you inventedicat edildi that ideaFikir for yourselfkendin,
135
378000
2000
Bunu kendiniz mi akıl ettiniz,
06:38
or copiedkopyalanan it from someonebirisi elsebaşka?
136
380000
2000
yoksa bir başkasında mı gördünüz?
06:40
If you copiedkopyalanan it from someonebirisi elsebaşka, it's a memememe.
137
382000
3000
Bir başkasında gördünüz ve kopyaladınız, bu bir mim.
06:43
And what about, oh, I can't see any interestingilginç memesmemlerimizin here.
138
385000
3000
Başka, başka... hmm burada ilginç mimler göremiyorum şu an.
06:46
All right everyoneherkes, who'skim got some interestingilginç memesmemlerimizin for me?
139
388000
3000
Evet, bakalım başka ilginç mimler var mı?
06:49
Oh, well, your earringsKüpe,
140
391000
2000
Ah evet, küpeleriniz,
06:51
I don't supposevarsaymak you inventedicat edildi the ideaFikir of earringsKüpe.
141
393000
2000
küpe takma fikrini sizin keşfettiğinizi sanmıyorum
06:53
You probablymuhtemelen wentgitti out and boughtsatın them.
142
395000
2000
muhtemelen dışarıda bir yerlerden satın aldınız onları.
06:55
There are plentybol more in the shopsdükkanlar.
143
397000
2000
Dükkanlarda daha bir sürü mevcut.
06:57
That's something that's passedgeçti on from personkişi to personkişi.
144
399000
2000
Bu da insandan insana geçen bir şey.
06:59
All the storieshikayeleri that we're tellingsöylüyorum -- well, of coursekurs,
145
401000
3000
Tüm anlattığımız hikayeler de öyle, elbette,
07:02
TEDTED is a great meme-festmeme-fest, masseskitleler of memesmemlerimizin.
146
404000
4000
TED'in kendisi bile dev bir mim festivali.
07:06
The way to think about memesmemlerimizin, thoughgerçi,
147
408000
2000
Mimler hakkında dişünmemiz gereken şey ise şu,
07:08
is to think, why do they spreadYAYILMIŞ?
148
410000
2000
neden yayılıyorlar?
07:10
They're selfishbencil informationbilgi, they will get copiedkopyalanan, if they can.
149
412000
4000
Onlar bencil verileri, eğer becerebilirlerse kopyalanıyorlar.
07:14
But some of them will be copiedkopyalanan because they're good,
150
416000
3000
Bazıları iyi, güzel, doğru ya da faydalı
07:17
or truedoğru, or usefulişe yarar, or beautifulgüzel.
151
419000
2000
oldukları için kopyalanıyor.
07:19
Some of them will be copiedkopyalanan even thoughgerçi they're not.
152
421000
2000
bazıları ise öyle olmasalar da kopyalanıyorlar.
07:21
Some, it's quiteoldukça hardzor to tell why.
153
423000
2000
Bazılarının neden kopyalandıklarını anlamak imkansız.
07:24
There's one particularbelirli curiousMeraklı memememe whichhangi I ratherdaha doğrusu enjoykeyfini çıkarın.
154
426000
3000
Hoşuma giden çok tuhaf bir mim var.
07:27
And I'm gladmemnun to say, as I expectedbeklenen, I foundbulunan it when I camegeldi here,
155
429000
3000
Mutlulukla söyleyebilirim ki, buraya konferans için geldiğimde de gördüm onu,
07:30
and I'm sure all of you foundbulunan it, too.
156
432000
2000
eminim ki siz de karşılaştınız onunla.
07:32
You go to your niceGüzel, poshlüks, internationalUluslararası hotelotel somewherebir yerde,
157
434000
3000
Bir yerlerde güzel bir otel odası kiraladınız,
07:36
and you come in and you put down your clothesçamaşırlar
158
438000
2000
odaya girdiniz, elbiselerinizi yerleştirdiniz ve
07:38
and you go to the bathroombanyo, and what do you see?
159
440000
3000
banyoya gittiniz, orada ne gördünüz?
07:41
AudienceSeyirci: BathroomBanyo soapsabun.
160
443000
1000
Seyirciler: Banyo sabunu.
07:42
SBSB: PardonAF?
161
444000
1000
SB: Anlamadım?
07:43
AudienceSeyirci: SoapSabun.
162
445000
1000
Seyirciler: Sabun.
07:44
SBSB: SoapSabun, yeah. What elsebaşka do you see?
163
446000
2000
SB: Sabun, evet peki, başka?
07:46
AudienceSeyirci: (InaudibleDuyulmaz)
164
448000
1000
Seyirci: ( Anlaşılmıyor)
07:47
SBSB: MmmMmm mmmMmm.
165
449000
1000
SB: Hı, hı.....
07:48
AudienceSeyirci: SinkLavabo, toilettuvalet!
166
450000
1000
Seyirciler: Lavabo, tuvalet!
07:49
SBSB: SinkLavabo, toilettuvalet, yes, these are all memesmemlerimizin, they're all memesmemlerimizin,
167
451000
2000
SB: Lavabo, tuvalet, evet bunlar da mim, hepsi mim,
07:51
but they're sortçeşit of usefulişe yarar onesolanlar, and then there's this one.
168
453000
3000
ama bunlar bir anlamda faydalı, ama bir de bu var.
07:54
(LaughterKahkaha)
169
456000
3000
( Gülüşmeler)
07:58
What is this one doing?
170
460000
2000
Bu nedir böyle?
08:00
(LaughterKahkaha)
171
462000
1000
( Gülüşmeler)
08:01
This has spreadYAYILMIŞ all over the worldDünya.
172
463000
2000
Bu olay dünyanın her yanına yayılmış durumda.
08:03
It's not surprisingşaşırtıcı that you all foundbulunan it
173
465000
2000
sizin de buradaki banyonuzda bu mim ile
08:05
when you arrivedgeldi in your bathroomsbanyolar here.
174
467000
2000
karşılaşmış olmanız şaşırtıcı değil.
08:07
But I tookaldı this photographfotoğraf in a toilettuvalet at the back of a tentçadır
175
469000
5000
Ama ben bu fotorafı, Assam'da, ormanın ortasındaki
08:12
in the eco-campEko-kampı in the jungleorman in AssamAssam.
176
474000
2000
bir ekolojik kampta çektim.
08:14
(LaughterKahkaha)
177
476000
1000
( Gülüşmeler)
08:16
Who foldedkatlanmış that thing up there, and why?
178
478000
3000
Bunu kim böyle katlamış ve neden?
08:19
(LaughterKahkaha)
179
481000
1000
( Gülüşmeler)
08:20
Some people get carriedtaşınan away.
180
482000
2000
Bazıları bu işe kendini epey kaptırıyor.
08:22
(LaughterKahkaha)
181
484000
3000
( Gülüşmellr)
08:26
Other people are just lazytembel and make mistakeshatalar.
182
488000
3000
Bazıları daha tembel ve hata yapıyorlar.
08:29
Some hotelsoteller exploitsömürmek the opportunityfırsat to put even more memesmemlerimizin
183
491000
3000
Bazı oteller bu mim'e başka mimler ekleme fırsatını kaçırmıyor,
08:32
with a little stickeretiket.
184
494000
2000
mesela bu küçük etiketle.
08:34
(LaughterKahkaha)
185
496000
1000
(Gülüşmeler)
08:35
What is this all about?
186
497000
2000
Bunun ne anlamı var?
08:37
I supposevarsaymak it's there to tell you that somebody'sbiri var
187
499000
2000
Sanırım birinin buraları temizlediğinin
08:39
cleanedtemizlenir the placeyer, and it's all lovelygüzel.
188
501000
2000
göstergesi bu, çok güzel.
08:41
And you know, actuallyaslında, all it tellsanlatır you is that anotherbir diğeri personkişi
189
503000
3000
Ama biliyorsunuz aslında bir başka insanın kendi
08:44
has potentiallypotansiyel spreadYAYILMIŞ germsmikroplar from placeyer to placeyer.
190
506000
3000
mikroplarını sağa sola yaydığını da gösteriyor.
08:47
(LaughterKahkaha)
191
509000
1000
(Gülüşmeler)
08:48
So, think of it this way.
192
510000
2000
Bunu şöyle düşününç
08:50
ImagineHayal a worldDünya fulltam of brainsbeyin
193
512000
2000
Beyinlerle dolu bir dünya hayal edin
08:52
and faruzak more memesmemlerimizin than can possiblybelki find homesevler.
194
514000
3000
ve burda kendine bir yer bulamayacak kadar çok mim olsun.
08:55
The memesmemlerimizin are all tryingçalışıyor to get copiedkopyalanan --
195
517000
3000
Bu mimler kopyalanmanın bir yolunu arıyorlar,
08:58
tryingçalışıyor, in invertedters commasvirgül -- i.e.,
196
520000
3000
tırnak içinde "kendilerine ev arıyorlaræ ve
09:01
that's the shorthandsteno for, if they can get copiedkopyalanan, they will.
197
523000
3000
eğer kopyalanmayı başarırlarsa bunu becerecekler.
09:04
They're usingkullanma you and me as theironların propagatingyayma, copyingkopyalama machinerymakinalar,
198
526000
6000
Sizi ve beni kendilerini kopyalayacak makineler olarak kullanıyorlar,
09:10
and we are the memememe machinesmakineler.
199
532000
3000
biz onların mim makineleriyiz.
09:13
Now, why is this importantönemli?
200
535000
2000
Bu neden önemli sizce?
09:15
Why is this usefulişe yarar, or what does it tell us?
201
537000
2000
Neden faydalı bir şeyö ya da bize ne anlatıyor?
09:17
It givesverir us a completelytamamen newyeni viewgörünüm of humaninsan originskökenleri
202
539000
4000
Bize insanoğlunun kökenleri hakkında, insan olmanın
09:21
and what it meansanlamına geliyor to be humaninsan,
203
543000
1000
ne demek olduğu hakkında yepyeni bir bakış açısı sağlıyor.
09:22
all conventionalKonvansiyonel theoriesteoriler of culturalkültürel evolutionevrim,
204
544000
4000
Kültürel evrimin bilinen tüm teorileri,
09:26
of the originMenşei of humansinsanlar,
205
548000
2000
insanlığın tüm kökeni ve
09:28
and what makesmarkaları us so differentfarklı from other speciesTürler.
206
550000
4000
bizi diğer canlılardan farklı kılan öeyler hakkında.
09:32
All other theoriesteoriler explainingaçıklayan the bigbüyük brainbeyin, and languagedil, and toolaraç use
207
554000
2000
Diğer teoriler beynin büyüklüğünü, konuşma yetimizi ve alet kullanımını
09:34
and all these things that make us uniquebenzersiz,
208
556000
2000
genlerimizden köken alan ve bizi benzersiz kılan
09:36
are basedmerkezli uponüzerine genesgenler.
209
558000
3000
diğer özelliklerimizi açıklıyor.
09:39
LanguageDil mustşart have been usefulişe yarar for the genesgenler.
210
561000
3000
Konuşma yeteneği genlerimize faydalı olmuş olmalı.
09:42
ToolAracı use mustşart have enhancedgelişmiş our survivalhayatta kalma, matingçiftleşme and so on.
211
564000
3000
Alet kullanmamız hayatta kalma ve üreme şansımızı artırmış olmalı.
09:45
It always comesgeliyor back, as RichardRichard DawkinsDawkins complainedşikayet
212
567000
3000
Her zaman konu dönüp dolanıp, Richard Dawkins'in de
09:48
all that long time agoönce, it always comesgeliyor back to genesgenler.
213
570000
3000
bir zaman önce yakındığı gibi genlerimize geliyor.
09:51
The pointpuan of memeticsMemetics is to say, "Oh no, it doesn't."
214
573000
4000
Mimetik biliminin amacı ise, " Yo, hayır her zaman değil." demek.
09:55
There are two replicatorsÇoğalıcılar now on this planetgezegen.
215
577000
3000
Yaşadığımız bu gezegende iki tan kopyalayıcı mevcut.
09:58
From the momentan that our ancestorsatalarımız,
216
580000
3000
İki milyon yıl öncesindeki atalarımızdan beri
10:01
perhapsbelki two and a halfyarım millionmilyon yearsyıl agoönce or so,
217
583000
2000
süregelen, onların taklit etmesi ile başlayan
10:03
beganbaşladı imitatingtaklit, there was a newyeni copyingkopyalama processsüreç.
218
585000
4000
yeni bir kopyalama süreci mevcut.
10:07
CopyingKopyalama with variationvaryasyon and selectionseçim.
219
589000
2000
Değişkenlikle kopyalama ve aralarından seçme.
10:09
A newyeni replicatorÇoğalıcı was let loosegevşek, and it could never be --
220
591000
5000
Yeni bir kopyalayıcı serbest bırakılmıştı ve bir daha asla --
10:14
right from the startbaşlama -- it could never be
221
596000
1000
en başından beri, bu kopyalayıcıyı serbest bırakan atalarımız
10:15
that humaninsan beingsvarlıklar who let loosegevşek this newyeni creatureyaratık,
222
597000
5000
onu sadece yararlı, güzel ve doğru
10:20
could just copykopya the usefulişe yarar, beautifulgüzel, truedoğru things,
223
602000
3000
şeylerde kullanıp diğer şeylerde kullanmamazlık
10:23
and not copykopya the other things.
224
605000
2000
edemezdi elbette.
10:25
While theironların brainsbeyin were havingsahip olan an advantageavantaj from beingolmak ableyapabilmek to copykopya --
225
607000
3000
Beyinleri bu koylamadan edindikleri avatajları özümserken --
10:28
lightingaydınlatma firesyangınlar, keepingkoruma firesyangınlar going, newyeni techniquesteknikleri of huntingavcılık,
226
610000
5000
ateş yakmak, ateşi canlı tutmak, yeni avlanma yöntemleri,
10:33
these kindsçeşit of things --
227
615000
2000
buna benzer şeyleri --
10:35
inevitablykaçınılmaz they were alsoAyrıca copyingkopyalama puttingkoyarak featherstüyler in theironların hairsaç,
228
617000
3000
kaçınılmaz olarak aynı zaman da saçlarına tüyler takmayı,
10:38
or wearinggiyme strangegarip clothesçamaşırlar, or paintingboyama theironların facesyüzleri,
229
620000
2000
tuhaf kılıklar giymeyi, yüzlerini boyamayı veya
10:40
or whateverher neyse.
230
622000
1000
benzer şeyleri de taklit ettiler.
10:41
So, you get an armssilâh raceyarış betweenarasında the genesgenler
231
623000
4000
Böylece ortaya insanlara onların vaktini bu tip gereksiz şeyleri kopyalayarak
10:45
whichhangi are tryingçalışıyor to get the humansinsanlar to have smallküçük economicalekonomik brainsbeyin
232
627000
4000
vakitlerini harcamayı engelleyecek ufak, verimli beyinler
10:49
and not wasteatık theironların time copyingkopyalama all this stuffşey,
233
631000
2000
sağlamaya çalışan genler ile, bunların tersini yapan
10:51
and the memesmemlerimizin themselveskendilerini, like the soundssesleri that people madeyapılmış and copiedkopyalanan --
234
633000
4000
mesela insanların yaptığı sesleri kopyalayan ve sonunda
10:56
in other wordskelimeler, what turneddönük out to be languagedil --
235
638000
2000
bunun konuşma diline dönüşmesini sağlayan ve beyinleri gittiçe daha büyük
10:58
competingrakip to get the brainsbeyin to get biggerDaha büyük and biggerDaha büyük.
236
640000
3000
hale getirmek için yarışan mimler arasında bir çekişme ortaya çıktı.
11:01
So, the bigbüyük brainbeyin, on this theoryteori, is driventahrik by the memesmemlerimizin.
237
643000
4000
Bu teoriye göre büyük beyinlerimiz mimlerin bir ürünü.
11:05
This is why, in "The MemeMeme MachineMakine," I calleddenilen it memeticgenetik drivesürücü.
238
647000
4000
Bu nedenle "Mim Makinesi"nde bu durumu mimetik ivme olarak nitelendirdim.
11:09
As the memesmemlerimizin evolvegelişmek, as they inevitablykaçınılmaz mustşart,
239
651000
3000
Mimler evrimleştikçe, ki kaçınılmaz olarak evrimleşmek zorundadırlar
11:12
they drivesürücü a biggerDaha büyük brainbeyin that is better at copyingkopyalama the memesmemlerimizin
240
654000
4000
mimleri kopyalamada daha usta hale gelmiş, daha büyük
11:16
that are doing the drivingsürme.
241
658000
2000
bir beyine sahip olacaklardır.
11:18
This is why we'vebiz ettik endedbitti up with suchböyle peculiartuhaf brainsbeyin,
242
660000
4000
Bu nedenle böyle tuhaf beyinlere sahip olduk,
11:22
that we like religiondin, and musicmüzik, and artSanat.
243
664000
3000
din, müzik ve sanattan hoşlanıyoruz.
11:25
LanguageDil is a parasiteparazit that we'vebiz ettik adapteduyarlanmış to,
244
667000
3000
Konuşma dili, bu görüşe göre
11:28
not something that was there originallyaslında for our genesgenler,
245
670000
2000
uyum sağlamayı başardığımız bir parazit,
11:30
on this viewgörünüm.
246
672000
2000
başlangıçtan beri genlerimizden gelmiyor.
11:32
And like mostçoğu parasitesparazitler, it can beginbaşla dangeroustehlikeli,
247
674000
3000
ve hemen bütün parazitler gibi tehlikeli olarak başlıyor,
11:35
but then it coevolvescoevolves and adaptsuyarlar,
248
677000
3000
ama sonradan evrimleşiyor ve uyum sağlıyor
11:38
and we endson up with a symbioticsimbiyotik relationshipilişki
249
680000
2000
ve bu yeni parazitle simbiyotik yeni bir
11:40
with this newyeni parasiteparazit.
250
682000
1000
ilişki kuruyoruz.
11:41
And so, from our perspectiveperspektif,
251
683000
2000
Kendi bakış açımızdan bunun
11:43
we don't realizegerçekleştirmek that that's how it beganbaşladı.
252
685000
3000
nasıl başladığının ayırdına varamıyoruz.
11:46
So, this is a viewgörünüm of what humansinsanlar are.
253
688000
3000
Bu insanların ne olduğuna dair bir görüş.
11:49
All other speciesTürler on this planetgezegen are genegen machinesmakineler only,
254
691000
3000
Bu gezegendeki diğer canlıların tümü gen makinaları,
11:52
they don't imitatetaklit etmek at all well, hardlyzorlukla at all.
255
694000
3000
taklitçilik konusunda çok iyi değiller, balki birazcık.
11:55
We aloneyalnız are genegen machinesmakineler and memememe machinesmakineler as well.
256
697000
5000
Ama biz, tek başımıza hem gen hem de mim makineleriyiz.
12:00
The memesmemlerimizin tookaldı a genegen machinemakine and turneddönük it into a memememe machinemakine.
257
702000
4000
Mimler bir gen makinesin aldılar ve onu bir mim makinesine çevirdiler.
12:04
But that's not all.
258
706000
2000
Ama hepsi bu değil.
12:06
We have a newyeni kindtür of memesmemlerimizin now.
259
708000
3000
Artık yeni bir tür mime sahibiz.
12:09
I've been wonderingmerak ediyor for a long time,
260
711000
1000
Bunu uzunca bir zamandır merak ediyorum,
12:10
sincedan beri I've been thinkingdüşünme about memesmemlerimizin a lot,
261
712000
2000
çünkü mimler hakkında epeyce çok düşünüyorum.
12:12
is there a differencefark betweenarasında the memesmemlerimizin that we copykopya --
262
714000
2000
kopyaladığımız bu mimler ile etrafımızdaki bütün bu
12:14
the wordskelimeler we speakkonuşmak to eachher other,
263
716000
2000
teknolojik şeyler arasında bir ilinti var mı? --
12:16
the gesturesmimik we copykopya, the humaninsan things --
264
718000
2000
kopyaladığımız mimler derken, birbirimize söylediğimiz kelimeler
12:18
and all these technologicalteknolojik things around us?
265
720000
2000
vücut dilimiz, diğer insani şeyerden bahsediyorum.
12:20
I have always, untila kadar now, calleddenilen them all memesmemlerimizin,
266
722000
4000
Bu güne kadar, bu şeyleri her zaman mim diye adlandırdım,
12:24
but I do honestlydürüstçe think now
267
726000
3000
ama doğrusunu isterseniz artık
12:27
we need a newyeni wordsözcük for technologicalteknolojik memesmemlerimizin.
268
729000
3000
teknolojik mimler için yeni bir kelimeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
12:30
Let's call them techno-memestechno-memes or temestemesa.
269
732000
3000
Bunlara teknomimler ya da timler diyelim.
12:33
Because the processessüreçler are gettingalma differentfarklı.
270
735000
3000
Çünkü süreçleri biraz daha farklı işliyor.
12:37
We beganbaşladı, perhapsbelki 5,000 yearsyıl agoönce, with writingyazı.
271
739000
3000
Bundan 5000 yıl kadar önce, yazı yazmaya başladık.
12:40
We put the storagedepolama of memesmemlerimizin out there on a claykil tabletTablet,
272
742000
7000
Biriktirdiğimiz mimleri kilden tabletlere aktardık,
12:48
but in ordersipariş to get truedoğru temestemesa and truedoğru temeteme machinesmakineler,
273
750000
2000
ama gerçek timler ve tim makinaları elde etmek için
12:50
you need to get the variationvaryasyon, the selectionseçim and the copyingkopyalama,
274
752000
3000
çeşitliliğin, seçilimin ve kopyalamanın
12:53
all donetamam outsidedışında of humansinsanlar.
275
755000
2000
insanların dışında yapılıyor olması gerekli.
12:55
And we're gettingalma there.
276
757000
2000
Ve bu noktaya geliyoruz.
12:57
We're at this extraordinaryolağanüstü pointpuan where we're nearlyneredeyse there,
277
759000
2000
Neredeyse bu koşulları sağlayacak olağandışı bir noktadayız
12:59
that there are machinesmakineler like that.
278
761000
2000
artık bunu yapan makinalar var.
13:01
And indeedaslında, in the shortkısa time I've alreadyzaten been at TEDTED,
279
763000
2000
Aslında, TED'de bulunduğum şu kısa süre boyunca bile
13:03
I see we're even closeryakın than I thought we were before.
280
765000
2000
buna daha önce düşündüğümden daha yakın olduğumuzu gördüm.
13:05
So actuallyaslında, now the temestemesa are forcingzorlama our brainsbeyin
281
767000
6000
Gerçekte, artık timler beyinlerimizi daha çok
13:11
to becomeolmak more like temeteme machinesmakineler.
282
773000
2000
tim makinaları gibi davranmak için zorluyor.
13:13
Our childrençocuklar are growingbüyüyen up very quicklyhızlı bir şekilde learningöğrenme to readokumak,
283
775000
3000
Çocuklarımız okuma yazmayı çok hızlı öğreniyorlar,
13:16
learningöğrenme to use machinerymakinalar.
284
778000
2000
makine kullanmayı da öyle.
13:18
We're going to have all kindsçeşit of implantsimplantlar,
285
780000
1000
Bir sürü implant, uyumadan ayakta kalmamızı
13:19
drugsilaçlar that forcekuvvet us to staykalmak awakeuyanık all the time.
286
781000
3000
sağlayacak bir sürü ilaca sahibiz.
13:22
We'llWe'll think we're choosingSeçme these things,
287
784000
2000
Bunları kendinizin seçtiğini düşünüyor olabilirsiniz,
13:24
but the temestemesa are makingyapma us do it.
288
786000
3000
ama aslında bunu yapan timler.
13:28
So, we're at this cuspdoruk now
289
790000
1000
Şu anda gezegenimizde üçüncü bir
13:29
of havingsahip olan a thirdüçüncü replicatorÇoğalıcı on our planetgezegen.
290
791000
4000
kopyalayıcı olması nedeniyle ilginç br değişim içindeyiz.
13:34
Now, what about what elsebaşka is going on out there in the universeEvren?
291
796000
5000
Peki evrenin diğer noktalarında neler olup bitiyor bu konuda?
13:39
Is there anyonekimse elsebaşka out there?
292
801000
2000
Oralarda birileri var mı?
13:41
People have been askingsormak this questionsoru for a long time.
293
803000
3000
İnsanlar uzunca bir zamandır bu soruyu soruyorlar.
13:44
We'veBiz ettik been askingsormak it here at TEDTED alreadyzaten.
294
806000
2000
TED'de, burada da bu soruyu soruyoruz.
13:46
In 1961, FrankFrank DrakeDrake madeyapılmış his famousünlü equationdenklem,
295
808000
4000
1961'de Frank Drake meşhur formülünü öne sürdü,
13:50
but I think he concentratedkonsantre on the wrongyanlış things.
296
812000
2000
ama bence yanlışi bir şeye konsantre oldu.
13:52
It's been very productiveüretken, that equationdenklem.
297
814000
2000
Bu formül çok verimli bir formül oldu,
13:54
He wanted to estimatetahmin N,
298
816000
2000
N'in değerini öngirmek istemişti,
13:56
the numbernumara of communicativeiletişimsel civilizationsmedeniyetler out there in our galaxygökada,
299
818000
4000
yani galaksimizde bulunan, iletişim kurma yetisine sahip uygarlık sayısını.
14:00
and he includeddahil in there the rateoran of starstar formationformasyon,
300
822000
4000
Formüle yıldız oluşma hızını, gezegen sayısını,
14:04
the rateoran of planetsgezegenler, but cruciallyEn önemlisi, intelligencezeka.
301
826000
4000
ve kaşınılmaz olarak zeki olmayı ekledi.
14:08
I think that's the wrongyanlış way to think about it.
302
830000
4000
Bence bu yanlış bir düşünce şekli.
14:12
IntelligenceKarar destek sistemi appearsbelirir all over the placeyer, in all kindsçeşit of guisesşekillerde.
303
834000
3000
Zeka, her yerde olabilir, çok farklı şekillere bürünebilir.
14:15
Humanİnsan intelligencezeka is only one kindtür of a thing.
304
837000
2000
İnsan zekası bildiğimiz zekalardan sadece biri.
14:17
But what's really importantönemli is the replicatorsÇoğalıcılar you have
305
839000
3000
Ama esas önemli olan şey çoğaltıcınızın olup olmadığı
14:20
and the levelsseviyeleri of replicatorsÇoğalıcılar, one feedingbesleme on the one before.
306
842000
4000
ve varsa kaçıncı derece oldukları, hangisinin kimden beslendiği.
14:24
So, I would suggestönermek that we don't think intelligencezeka,
307
846000
5000
Bu nedenle, zekayı değil de, çoğaltıcıları
14:29
we think replicatorsÇoğalıcılar.
308
851000
2000
göz önüne alalım diyorum.
14:31
And on that basistemel, I've suggestedönerdi a differentfarklı kindtür of equationdenklem.
309
853000
3000
Bundan yola çıkarak da farklı bir formül öneriyorum.
14:34
A very simplebasit equationdenklem.
310
856000
2000
Çok basit bir formül.
14:36
N, the sameaynı thing,
311
858000
2000
N, aynı anlama geliyor.
14:38
the numbernumara of communicativeiletişimsel civilizationsmedeniyetler out there
312
860000
3000
Galaksimizde bulmayı umduğumuz iletişim kurabilecek
14:41
[that] we mightbelki expectbeklemek in our galaxygökada.
313
863000
2000
uygarlıkların sayısı.
14:43
Just startbaşlama with the numbernumara of planetsgezegenler there are in our galaxygökada.
314
865000
4000
Bizim galaksimizdeki gezegenlerin sayısını alın,
14:47
The fractionkesir of those whichhangi get a first replicatorÇoğalıcı.
315
869000
4000
bunların çok az bir kısmında birinci derece bir çoğaltıcı olacaktır.
14:51
The fractionkesir of those that get the secondikinci replicatorÇoğalıcı.
316
873000
4000
Bunların çok az bir kısmında da ikinci derece bir çoğaltıcı var olabilir.
14:55
The fractionkesir of those that get the thirdüçüncü replicatorÇoğalıcı.
317
877000
2000
Bunların çok öok az bir kısmı da üçünü seviye çoğaltıcıya sahip olacaktır.
14:58
Because it's only the thirdüçüncü replicatorÇoğalıcı that's going to reachulaşmak out --
318
880000
3000
Çünkü sadece içinci derece çoğaltıcı gezegen dışına gitmeye çalışıp
15:01
sendinggönderme informationbilgi, sendinggönderme probesprobları, gettingalma out there,
319
883000
3000
bilgi, uzay aracı vesaire göndermeye çalışarak
15:04
and communicatingiletişim with anywhereherhangi bir yer elsebaşka.
320
886000
2000
uzaktakilerle iletişim kurmaya çalışacaktır.
15:06
OK, so if we take that equationdenklem,
321
888000
3000
Tamam, eğer bu formülü göz önüne alırsak,
15:09
why haven'tyok we heardduymuş from anybodykimse out there?
322
891000
5000
neden hala orada bir yerlerden mesaj almadık?
15:14
Because everyher stepadım is dangeroustehlikeli.
323
896000
4000
Çünkü bu süreçteki her adım tehlikelidir.
15:18
GettingBaşlarken a newyeni replicatorÇoğalıcı is dangeroustehlikeli.
324
900000
3000
Yeni bir çoğaltıcı sahibi olmak tehlikelidir.
15:21
You can pullÇek throughvasitasiyla, we have pulledçekti throughvasitasiyla,
325
903000
2000
Bunu başarabilirsiniz, biz başardık ama
15:23
but it's dangeroustehlikeli.
326
905000
2000
tehlikelidir.
15:25
Take the first stepadım, as soonyakında as life appearedortaya çıktı on this earthtoprak.
327
907000
3000
ilk adımı ele alın, dünyada yaşam ortaya çıktıktan hemen sonra.
15:28
We mayMayıs ayı take the GaianGaian viewgörünüm.
328
910000
2000
Gaian görüşü benimseyelim.
15:30
I lovedsevilen PeterPeter Ward'sWard'ın talk yesterdaydün -- it's not GaianGaian all the time.
329
912000
3000
Peter Ward'ın dünkü konuşmasını çok beğendim -- her zaman Gaian olmak mümkün değil.
15:33
ActuallyAslında, life formsformlar produceüretmek things that killöldürmek themselveskendilerini.
330
915000
3000
Yaşam biçimleri, kendilerini lödürecek şeyler üretebilirler.
15:36
Well, we did pullÇek throughvasitasiyla on this planetgezegen.
331
918000
3000
Evet, biz bu gezegende başarılı olup hayatta kaldık,
15:39
But then, a long time latersonra, billionsmilyarlarca of yearsyıl latersonra,
332
921000
2000
Ama, uzun bir zaman sonra, milyarlarca yıl sonra
15:41
we got the secondikinci replicatorÇoğalıcı, the memesmemlerimizin.
333
923000
3000
İkinci bir çoğaltıcıya sahip olduk: mimler.
15:44
That was dangeroustehlikeli, all right.
334
926000
2000
Bu tehlikeliydi, tamam mı?
15:46
Think of the bigbüyük brainbeyin.
335
928000
2000
Büyük beynimizi düşünün.
15:48
How manyçok mothersanneler do we have here?
336
930000
3000
Burada kaç anne vardır sizce?
15:51
You know all about bigbüyük brainsbeyin.
337
933000
2000
Sizler büyük beyinleri oldukça yakından tanıyorsunuz.
15:53
They are dangeroustehlikeli to give birthdoğum to,
338
935000
2000
Onları doğurmak epey zordur.
15:55
are agonizingacı veren to give birthdoğum to.
339
937000
2000
Çok acı vericidir.
15:57
(LaughterKahkaha)
340
939000
1000
( Gülüşmeler)
15:59
My catkedi gaveverdi birthdoğum to fourdört kittensyavru kedi, purringhırıltı all the time.
341
941000
2000
Benim kedin dört yavru doğurdu, doğum bıyunca da guruldadı.
16:01
AhAh, mmmm -- slightlyhafifçe differentfarklı.
342
943000
2000
Eee, bizdekinden epey farklı değil mi?
16:03
(LaughterKahkaha)
343
945000
2000
( Gülüşmeler)
16:05
But not only is it painfulacı verici, it killsöldürür lots of babiesbebekler,
344
947000
3000
Sadece acı verici olmakla kalmaz, pekçok bebeğin ve annenin
16:08
it killsöldürür lots of mothersanneler,
345
950000
2000
ölümüne neden olur.
16:10
and it's very expensivepahalı to produceüretmek.
346
952000
2000
Bu beyni yapması da çok pahalıdır.
16:12
The genesgenler are forcedzorunlu into producingüreten all this myelinmiyelin,
347
954000
2000
Genler, bu myelini üretmek için uğraşırlar,
16:14
all the fatşişman to myelinatemyelinate the brainbeyin.
348
956000
2000
bütün yağları myeline çevrilir.
16:16
Do you know, sittingoturma here,
349
958000
2000
Biliyor musunuz, burada öylesine otururken
16:18
your brainbeyin is usingkullanma about 20 percentyüzde of your body'svücudun energyenerji outputçıktı
350
960000
4000
beyniniz, vücudunuzun sadece ağırlıkça %2'sine sahip olduğu halde
16:22
for two percentyüzde of your bodyvücut weightağırlık?
351
964000
2000
enerji tüketiminizin %20'sini harcıyor.
16:24
It's a really expensivepahalı organorgan to runkoş.
352
966000
2000
Çalıştırması gerçekten de en pahalı olan organdır.
16:26
Why? Because it's producingüreten the memesmemlerimizin.
353
968000
2000
Neden? Çünkü mimleri üretiyor.
16:28
Now, it could have killedöldürdü us off. It could have killedöldürdü us off,
354
970000
4000
Ama bu hepimizi öldürebilirdi, hepimizi öldürebilirdi,
16:32
and maybe it nearlyneredeyse did, but you see, we don't know.
355
974000
2000
belki de neredeyse bunu yaptı, görüyorsunuz ya, tam bilemiyoruz
16:34
But maybe it nearlyneredeyse did.
356
976000
2000
Belki de neredeyse bunu yaptı.
16:36
Has it been trieddenenmiş before?
357
978000
1000
Daha önce benzer birşeyi deneyen olmuş muydu?
16:37
What about all those other speciesTürler?
358
979000
2000
Diğer türlere ne dersiniz?
16:39
LouiseLouise LeakeyLeakey talkedkonuştuk yesterdaydün
359
981000
2000
Louise Leakey dün anlattı,
16:41
about how we're the only one in this branchşube left.
360
983000
3000
biz evrim ağacının bu dalına hayatta kalan tek grubuz.
16:44
What happenedolmuş to the othersdiğerleri?
361
986000
2000
Diğerlerine ne oldu?
16:46
Could it be that this experimentdeney in imitationimitasyon,
362
988000
2000
Bu taklit etme deneyi,
16:48
this experimentdeney in a secondikinci replicatorÇoğalıcı,
363
990000
2000
bu ikincil çoğaştıcı deneyi
16:50
is dangeroustehlikeli enoughyeterli to killöldürmek people off?
364
992000
4000
bu insanları öldürmüş olacak kadar tehlikeli olabilir mi?
16:54
Well, we did pullÇek throughvasitasiyla, and we adapteduyarlanmış.
365
996000
2000
Biz paçayı kurtardık ve uyum sağladık.
16:56
But now, we're hittingisabet, as I've just describedtarif edilen,
366
998000
3000
Ama şu anda, daha önce de söylediğim gibi
16:59
we're hittingisabet the thirdüçüncü replicatorÇoğalıcı pointpuan.
367
1001000
2000
üçüncü çoğaltıcıya gelmiş durumdayız.
17:01
And this is even more dangeroustehlikeli --
368
1003000
3000
Ve bu daha öncekilerden daha da tehlikeli--
17:04
well, it's dangeroustehlikeli again.
369
1006000
2000
tekrar bir tehlike var .
17:06
Why? Because the temestemesa are selfishbencil replicatorsÇoğalıcılar
370
1008000
4000
Neden? Çünkü tümler bencil çoğaltıcılardır
17:10
and they don't carebakım about us, or our planetgezegen, or anything elsebaşka.
371
1012000
3000
ne biz, ne gezegenimiz ne de başka şeyler umurlarında.
17:13
They're just informationbilgi, why would they?
372
1015000
3000
Onlar sadece bilgiden ibaret -- neden umursasınlar ki?
17:17
They are usingkullanma us to suckemmek up the planet'sgezegenin resourceskaynaklar
373
1019000
2000
Şu anda gezegenin kaynaklarını tüketmek için bizi kullanıyorlar,
17:19
to produceüretmek more computersbilgisayarlar,
374
1021000
2000
daha fazla bilgisayar üretmek için,
17:21
and more of all these amazingşaşırtıcı things we're hearingişitme about here at TEDTED.
375
1023000
3000
ya da burada TED'de dinlediğimiz diğer müthiş şeylerden üretmek için.
17:24
Don't think, "Oh, we createdoluşturulan the InternetInternet for our ownkendi benefityarar."
376
1026000
4000
"Ah, ama interneti kendi menfaatimiz için biz yarattık." diye düşünmeyin.
17:28
That's how it seemsgörünüyor to us.
377
1030000
2000
Bize öyle geliyor elbette.
17:30
Think, temestemesa spreadingyayma because they mustşart.
378
1032000
4000
Ama timlerin, buna zorunlu oldukları için yayıldığını düşünün.
17:34
We are the oldeski machinesmakineler.
379
1036000
2000
Bizler eski makineleriz.
17:36
Now, are we going to pullÇek throughvasitasiyla?
380
1038000
2000
Şimdi, bu defa da paşayı kurtarabilecek miyiz?
17:38
What's going to happenolmak?
381
1040000
2000
Ne olacak?
17:40
What does it mean to pullÇek throughvasitasiyla?
382
1042000
2000
Paşayı kurtarmak ne demek?
17:42
Well, there are kindtür of two waysyolları of pullingçeken throughvasitasiyla.
383
1044000
2000
paşayı kurtarmanın iki yolu var aslında
17:45
One that is obviouslybelli ki happeningolay all around us now,
384
1047000
2000
birincisi çu an etrafımızda zaten olup bitenlerden ibaret,
17:47
is that the temestemesa turndönüş us into temeteme machinesmakineler,
385
1049000
4000
timler bizi tim makinalarına dönüştürecek,
17:51
with these implantsimplantlar, with the drugsilaçlar,
386
1053000
2000
bu implantlar, ilaçlar ve bizim
17:53
with us mergingBirleştirme with the technologyteknoloji.
387
1055000
3000
teknoloji ile bitinleşiyor olmamız sayesinde.
17:56
And why would they do that?
388
1058000
2000
Peki bunu neden yapsaınlar ki?
17:58
Because we are self-replicatingkendini kopyalayan.
389
1060000
2000
Çünkü biz kendi kendimize çoğalabiliyoruz.
18:00
We have babiesbebekler.
390
1062000
2000
Bebek doğuruyoruz.
18:02
We make newyeni onesolanlar, and so it's convenientuygun to piggybackomzunda on us,
391
1064000
3000
yeni bireyler meydana getiriyoruz, bu nedenle bizim sırtımıza tutunmak mantıklı
18:05
because we're not yethenüz at the stageevre on this planetgezegen
392
1067000
4000
çünkü, bu gezegende henüz diğer aşamaya geçemedik.
18:09
where the other optionseçenek is viableyaşayabilir.
393
1071000
2000
Her ne kadar yakın da olsa
18:11
AlthoughHer ne kadar it's closeryakın, I heardduymuş this morningsabah,
394
1073000
2000
bu sabah duydum hatta
18:13
it's closeryakın than I thought it was.
395
1075000
2000
zennettiğimden de yakınmış.
18:15
Where the temeteme machinesmakineler themselveskendilerini will replicatetekrarlamak themselveskendilerini.
396
1077000
3000
ikinci aşamada tim makinaları kendilerini çoğaltmanın bir yolunu bulacaklar.
18:18
That way, it wouldn'tolmaz mattermadde if the planet'sgezegenin climateiklim
397
1080000
4000
Bu olduğunda, gezegenin iklimi tamamen değişse de
18:22
was utterlytamamen destabilizeddengeleri bozdu,
398
1084000
2000
bunun bir önemi olmayacak.
18:24
and it was no longeruzun possiblemümkün for humansinsanlar to livecanlı here.
399
1086000
2000
ve insanların artık burada yaşayamacak olması da önemsiz olacak.
18:26
Because those temeteme machinesmakineler, they wouldn'tolmaz need --
400
1088000
2000
Çünkü bu tim makinaları, artık bize
18:28
they're not squishyyumuşak, wetıslak, oxygen-breathingoksijen-nefes,
401
1090000
2000
çabucak ezilen, nemli gövdeli, oksijen soluyan
18:30
warmth-requiringSıcaklık gerektiren creaturesyaratıklar.
402
1092000
3000
sıcaklık isteyen yaratıklara ihtiyaç duymuyor olacaklar.
18:33
They could carrytaşımak on withoutolmadan us.
403
1095000
2000
Bizsiz de çoğalabilecekler.
18:35
So, those are the two possibilitiesolasılıklar.
404
1097000
3000
İki olasılık bunlar.
18:38
The secondikinci, I don't think we're that closekapat.
405
1100000
4000
İkinci olasılığa henüz çok da
18:42
It's cominggelecek, but we're not there yethenüz.
406
1104000
2000
yakın olduğumuzu düşünmüyorum.
18:44
The first, it's cominggelecek too.
407
1106000
2000
Ama ilki hızla geliyor.
18:46
But the damagehasar that is alreadyzaten beingolmak donetamam
408
1108000
3000
Ve gezegenimize şimdiye kadar verdiğimiz zarar
18:49
to the planetgezegen is showinggösterme us how dangeroustehlikeli the thirdüçüncü pointpuan is,
409
1111000
5000
üçüncü noktanın ne kadar tehlikeli olduğunu da gösteriyor.
18:54
that thirdüçüncü dangerTehlike pointpuan, gettingalma a thirdüçüncü replicatorÇoğalıcı.
410
1116000
3000
Üçüncü tehlikeli an, üçüncü kopyalayıcıyı elde etmek.
18:58
And will we get throughvasitasiyla this thirdüçüncü dangerTehlike pointpuan,
411
1120000
2000
Bu tehlikeli noktadan da, daha önce birinci ve ikincisinden
19:00
like we got throughvasitasiyla the secondikinci and like we got throughvasitasiyla the first?
412
1122000
3000
geçtiğimiz gibi kurtulup hayatta kalabilecek miyiz?
19:04
Maybe we will, maybe we won'talışkanlık.
413
1126000
2000
Belki evet, belki de hayır.
19:06
I have no ideaFikir.
414
1128000
3000
Hiç bir fikrim yok.
19:13
(ApplauseAlkış)
415
1135000
10000
( Alkışlar)
19:24
ChrisChris AndersonAnderson: That was an incredibleinanılmaz talk.
416
1146000
2000
Chris Anderson: Bu inanılmaz bir konuşmaydı.
19:26
SBSB: Thank you. I scaredkorkmuş myselfkendim.
417
1148000
2000
SB: Teşekkürler. Ben bile korktum.
19:28
CACA: (LaughterKahkaha)
418
1150000
1000
CA: ( Kahkaha)
Translated by Isil Arican
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Susan Blackmore - Memeticist
Susan Blackmore studies memes -- those self-replicating "life forms" that spread themselves via human consciousness. We're now headed, she believes, toward a new form of meme, spread by the technology we've created.

Why you should listen

Susan Blackmore is dedicated to understanding the scientific nature of consciousness. Her latest work centers on the existence of memes -- little bits of knowledge, lore, habit that seem to spread themselves using human brains as mere carriers. She's exploring the existence of a new class of meme, spread by human technology. It's temporarily named the "teme."

She has written about memes, consciousness, and near-death experiences; has appeared on the British Big Brother to discuss the psychology of the participants; and writes for the Guardian UK.

More profile about the speaker
Susan Blackmore | Speaker | TED.com