ABOUT THE SPEAKER
Erika Pinheiro - Immigration attorney
Erika Pinheiro fights to protect migrant rights and reunify families. She leads non-profits whose projects have helped thousands of immigrants on both sides of the US-Mexico border.

Why you should listen

As Litigation and Policy Director of the direct legal services non-profit Al Otro Lado, Erika Pinheiro leads her organization's efforts in filing class action lawsuits challenging the Trump administration's attacks on the US asylum system, as well as slave labor practices and severe medical neglect in immigration detention facilities. Her team has reunified dozens of separated families, including parents who were deported without their children, and has freed dozens of asylum seekers detained at the border. Before joining Al Otro Lado, Pinheiro administered one of the largest DACA programs in California, as well as representation programs for Unaccompanied Children. She also oversaw high-volume Legal Orientation Programs for adults and children detained in immigration prisons.

Pinheiro's work on behalf of unaccompanied children, refugee families and vulnerable detained migrants is frequently featured in national and international media outlets. She also provides on-the-ground context regarding US border policies to policy makers, including state Attorneys General, members of the US Congress and California elected officials. She has also provided technical assistance and numerous trainings regarding immigration law and policy to attorneys, the California State Bar, Federal Public Defender offices and Los Angeles County agencies.

Pinheiro holds both a JD and MPP from Georgetown University and is trained in econometric analysis of immigration policy. Her thesis analyzed the intersection between immigration enforcement by local police and crime. 


More profile about the speaker
Erika Pinheiro | Speaker | TED.com
TED Salon: Border Stories

Erika Pinheiro: What's really happening at the US-Mexico border -- and how we can do better

Erika Pinheiro: ABD-Meksika sınırında aslında ne oluyor -- ve daha iyisini nasıl yapabiliriz

Filmed:
1,365,273 views

ABD-Meksika sınırındaki uzun süreli gözaltılar ve ailelerin parçalanması politikaları Amerika'dan sığınma talep etmeyi zor ve tehlikeli bir şey hâline getiriyor. Bir göçmen avukatı olan Erika Pinheiro, bu yalın ve içten konuşmasında sınırın her iki yanında yaptığı günlük işinden bir görüntü sunuyor ve kendi öyküsü olan oğlundan ayrılma öyküsü dahil istatistiklerin ardındaki bazı öyküleri bizimle paylaşıyor. Bu konuşma politikanın darbe vurduğu insanlığımızı hatırlamak için yapılan net bir çağrı ve bir uyarı: "Tarih bize şunu der; eğer bir kesim kötülenip hakları elinden alınırsa sıra diğer kesimlere de gelecektir." diyor.
- Immigration attorney
Erika Pinheiro fights to protect migrant rights and reunify families. She leads non-profits whose projects have helped thousands of immigrants on both sides of the US-Mexico border. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
Twiceİki kez a weekhafta,
0
1523
1437
Haftada iki kez arabayla,
00:14
I drivesürücü from my home nearyakın TijuanaTijuana, MexicoMeksika,
1
2984
2508
Meksika, Tijuano yakınlarındaki evimden
00:17
over the US bordersınır,
to my officeofis in SanSan DiegoDiego.
2
5516
3158
ABD sınırını geçip
San Diego'daki büroma gidiyorum.
00:20
The starkStark contrastkontrast betweenarasında the povertyyoksulluk
and desperationumutsuzluk on one sideyan of the bordersınır
3
8698
4156
Sınırın bir yanındaki
yoksulluk ve çaresizlikle
diğer yanındaki göz alıcı refah
arasındaki katı zıtlık
00:24
and the conspicuousdikkat çekici wealthservet on the other
4
12878
1859
beni her defasında sarsıyor.
00:26
always feelshissediyor jarringsarsıcı.
5
14761
1688
00:28
But what makesmarkaları this contrastkontrast
feel even starkerstarker
6
16473
2730
Fakat sınırda çalışanların
soğuk bir yakıştırmayla
00:31
is when I passpas by the buildingbina
that those of us who work on the bordersınır
7
19227
3287
"Kara Delik" dedikleri
binanın yanından geçerken
00:34
unaffectionatelysevgiyle referbaşvurmak to
as the blacksiyah holedelik.
8
22538
2317
zıtlık daha da çıplak bir şekilde
hissediliyor.
00:36
The blacksiyah holedelik is the CustomsGümrük
and BorderKenarlık ProtectionKoruma,
9
24879
2437
Kara Delik, San Ysidro sınır kapısındaki
00:39
or CBPCbp facilitytesis,
10
27340
1301
Gümrük ve Sınır Koruma
00:40
at the SanSan YsidroYsidro portLiman of entrygiriş,
11
28665
1801
yani CBP binası
00:42
right nextSonraki to a luxurylüks outletçıkış mallalışveriş Merkezi.
12
30490
2389
ve lüks bir AVM'nin hemen yanında.
00:44
It's alsoAyrıca where, at any one time,
13
32903
2072
Ve ayrıca orada, günün her saati
00:46
there's likelymuhtemelen 800 immigrantsgöçmenler
14
34999
1792
binanın altındaki soğuk
ve pis beton hücrelere kapatılmış
00:48
lockedkilitli in freezingbuz gibi, filthypis,
concretebeton cellshücreler belowaltında the buildingbina.
15
36815
3444
800 kadar göçmen oluyor.
00:52
Up topüst: shoppingalışveriş yapmak bagsçantalar and frappuccinosvardır.
16
40609
2682
Yukarısı: Alışveriş poşetleri
ve frappuccinolar.
00:55
DownstairsAşağıda: the realitygerçeklik
of the US immigrationGöçmenlik systemsistem.
17
43315
3778
Aşağısı: ABD göçmenlik sistemi gerçekleri.
00:59
And it's where, one day
in SeptemberEylül of 2018,
18
47117
3095
Ve orası CBP'nin oğlundan ayırdığı
01:02
I foundbulunan myselfkendim tryingçalışıyor to reachulaşmak AnnaAnna,
19
50236
2229
Anna'ya ulaşma çabasıyla
01:04
a womankadın who CBPCbp had recentlyson günlerde separatedayrıldı
from her seven-year-old7 yaş sonoğul.
20
52489
3858
Eylül 2018'de gittiğim yer.
01:09
I'm an immigrationGöçmenlik attorneyavukat
21
57101
1311
ABD-Meksika sınırının her iki tarafında
01:10
and the policypolitika and litigationdava directoryönetmen
of AlAl OtroOtro LadoLado,
22
58436
2784
göçmenlere yardım eden
iki uluslu ve kâr amacı gütmeyen
01:13
a binationaliki uluslu nonprofitkâr amacı gütmeyen helpingyardım ediyor immigrantsgöçmenler
on bothher ikisi de sidestaraf of the US-MexicoMeksika bordersınır.
23
61244
4253
bir kurum olan Al Otro Lado'da
göçmen avukatı ve yöneticiyim.
01:17
We'dBiz istiyorsunuz metmet AnnaAnna severalbirkaç weekshaftalar earlierdaha erken
at our TijuanaTijuana officeofis,
24
65982
3206
Anna ile Tijuana büromuzda
birkaç hafta önce tanışmıştık,
01:21
where she explainedaçıkladı that she fearedkorkulan
she and her sonoğul would be killedöldürdü in MexicoMeksika.
25
69212
3984
Mesika'da oğlu ve kendisinin
öldürülmesinden korkuyordu.
01:25
So we preparedhazırlanmış her for the processsüreç
of turningdöndürme herselfkendini over to CBPCbp
26
73220
3651
Biz de onu sığınma talebinde
bulunması için CBP'ye teslim olma
01:28
to asksormak for asylumsığınma.
27
76895
1325
sürecine hazırladık.
01:31
A fewaz daysgünler after she'do ediyorum gonegitmiş
to the portLiman of entrygiriş to asksormak for help,
28
79109
3232
Birkaç gün sonra yardım istemek için
sınır kapısına gitti
01:34
we receivedAlınan a franticçılgınca phonetelefon call
29
82365
1582
ve ABD'deki aile üyelerinden
01:35
from her familyaile membersüyeler
in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
30
83971
2394
telaşlı bir telefon aldık,
01:38
tellingsöylüyorum us that CBPCbp officialsYetkililer
had takenalınmış Anna'sAnna'nın sonoğul from her.
31
86389
3373
CBP görevlileri oğlunu Anna'dan almıştı.
01:42
Now, not that this should mattermadde,
32
90357
1886
Şimdi, bu büyük bir sorun olmazdı
ama Anna'nın oğlunun
özel ihtiyaçlı olduğunu biliyordum.
01:44
but I knewbiliyordum that Anna'sAnna'nın sonoğul
had specialözel needsihtiyaçlar.
33
92267
2524
01:46
And oncebir Zamanlar again,
34
94815
1158
Ve bir kez daha,
01:47
this newshaber filleddolu me with the senseduyu
of panicPanik and forebodingönsezim
35
95997
2747
bu haber içimde günlük mesaimin
simgesi hâline gelen
01:50
that has unfortunatelyne yazık ki becomeolmak
a hallmarkHallmark of my dailygünlük work.
36
98768
2808
panik ve kötü bir şey olacağı
hissi yarattı.
01:54
I had a signedimzalı authorizationYetkilendirme
to actdavranmak as Anna'sAnna'nın attorneyavukat,
37
102020
2937
Anna'nın avukatı olarak
imzalı vekâletnamem vardı
01:56
so I rushedkoştu over to the portLiman of entrygiriş
38
104981
2008
ve hemen sınır kapısına gidip
01:59
to see if I could speakkonuşmak with my clientmüşteri.
39
107013
1888
müvekkilimle konuşma imkânı aradım.
02:01
Not only would CBPCbp officialsYetkililer
not let me speakkonuşmak to AnnaAnna,
40
109259
3090
CBP yetkilileri Anna ile konuşmama
izin vermedikleri gibi
02:04
but they wouldn'tolmaz even tell me
if she was there.
41
112373
2380
orada olup olmadığını bile söylemediler.
02:07
I wentgitti from supervisorgözetmen to supervisorgözetmen,
42
115063
2206
Anna'nın oğlunun özel ihtiyaçlı
olduğuna dair kanıtları sunmak için
02:09
beggingyalvarıyor to submitGönder evidencekanıt
of Anna'sAnna'nın son'sOğlunun specialözel needsihtiyaçlar,
43
117293
3183
bir müdürden diğerine gidip
yalvardım durdum
02:12
but no one would even
talk to me about the casedurum.
44
120500
2278
ama benimle konuyu bile konuşmadılar.
02:15
It feltkeçe surrealgerçeküstü to watch
the shoppersalışveriş strollinggezinme idlytembel tembel by
45
123133
3107
Bu ölüm kalım meselesinin ortasında
tembel tembel alışveriş yapanları izlemek
gerçeküstü bir duyguydu.
02:18
what feltkeçe like a life-and-deathölüm kalım situationdurum.
46
126264
2596
02:21
After severalbirkaç hourssaatler
of beingolmak stonewalledengelleniyor by CBPCbp,
47
129490
3016
CBP'nin engellemeleriyle geçen
birkaç saaten sonra
02:24
I left.
48
132530
1388
oradan çıktım.
02:25
SeveralBirkaç daysgünler latersonra,
49
133942
1159
Birkaç gün sonra,
02:27
I foundbulunan Anna'sAnna'nın sonoğul
in the foster-carebeslemek bakım systemsistem.
50
135125
2579
Anna'nın oğlunu bakıcı aile
sisteminde buldum.
02:29
But I didn't know what happenedolmuş to AnnaAnna
51
137728
2032
Ama Anna'ya ne olduğunu öğrenmem
02:31
untila kadar over a weekhafta latersonra,
52
139784
1349
bir haftayı geçti,
02:33
when she turneddönük up
at a detentiongözaltı campkamp a fewaz milesmil eastDoğu.
53
141157
2975
birkaç kilometre doğudaki
bir tecrit kampında çıktı.
02:36
Now, AnnaAnna didn't have a criminaladli recordkayıt,
54
144458
2413
Şimdi, Anna'ın bir suç kaydı yoktu
02:38
and she followedtakip etti the lawhukuk
when askingsormak for asylumsığınma.
55
146895
2777
ve sığınma talep ederken
yasalara uygun davranmıştı
02:41
Still, immigrationGöçmenlik officialsYetkililer
heldbekletilen her for threeüç more monthsay,
56
149696
3657
ama göç idaresi yetkilileri
onu yine de biz tahliye emri alana
02:45
untila kadar we could winkazanmak her releaseserbest bırakmak
57
153377
1873
ve oğlu ile bir araya getirene kadar
02:47
and help her reunifyyeniden birleştirme with her sonoğul.
58
155274
2237
üç ay daha tuttu.
02:49
Anna'sAnna'nın storyÖykü is not
the only storyÖykü I could tell you.
59
157893
3269
Size anlatabileceğim tek öykü
Anna'nınki değil.
02:53
There's MateoMateo, an 18-month-old-ay-yaşlı boyoğlan,
60
161186
2851
Mateo, 18 aylık bir oğlan,
02:56
who was rippedsökülmüş from his father'sbabanın armssilâh
61
164061
2064
babasının kollarından çekip alındı,
02:58
and sentgönderilen to a governmenthükümet shelterbarınak
thousandsbinlerce of milesmil away,
62
166149
2682
binlerce kilometre uzaktaki
bir devlet sığınağına gönderildi
03:00
where they failedbaşarısız oldu
to properlyuygun şekilde batheyıkanmak him for monthsay.
63
168855
2917
ve orada aylarca doğru dürüst
bir banyo bile yaptırmadılar.
03:03
There's AmadouAhmet,
64
171796
1172
Amadou,
03:04
an unaccompaniedrefakatsiz AfricanAfrika childçocuk,
65
172992
1676
Afrikalı yalnız bir çocuk,
03:06
who was heldbekletilen with adultsyetişkinler for 28 daysgünler
in CBP'sCBP'ler horrifickorkunç facilitiestesisler.
66
174692
5067
CBP'nin korkunç tesislerinde
28 gün boyunca yetişkinlerle tutuldu.
03:12
MostÇoğu disturbinglyrahatsız edici, there's MariaMaria,
67
180581
2218
Daha da üzücü olanı Maria,
03:14
a pregnanthamile refugeemülteci who beggedyalvardım
for medicaltıbbi attentionDikkat for eightsekiz hourssaatler
68
182823
4285
hamile bir sığınmacı
ve tıbbi bir müdahale için
sekiz saat yalvardıktan sonra
CBP gözaltısında düşük yaptı.
03:19
before she miscarrieddüşük yaptım in CBPCbp custodygözaltı.
69
187132
2467
03:21
CBPCbp officialsYetkililer heldbekletilen her
for threeüç more weekshaftalar
70
189926
3056
CBP görevlileri onu üç hafta daha tutup
03:25
before they sentgönderilen her back to MexicoMeksika,
71
193006
2063
Meksika'ya geri gönderdi
03:27
where she is beingolmak forcedzorunlu to wait monthsay
72
195093
1937
ve ABD'de bir sığınma duruşması için
03:29
for an asylumsığınma hearingişitme
in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
73
197054
2182
aylarca beklemeye zorlandı.
03:32
SeeingGörmek these horrorsDehşet
day in and day out has changeddeğişmiş me.
74
200331
3325
Bu dehşeti her gün yaşamak
beni değiştirdi.
03:35
I used to be funeğlence at partiespartiler,
75
203680
2056
Partilerde eskiden eğlenirdim
03:37
but now, I inevitablykaçınılmaz
find myselfkendim tellingsöylüyorum people
76
205760
3583
ama şimdi kaçınılmaz olarak
kendimi insanlara
03:41
about how our governmenthükümet
torturesişkence refugeesmülteciler at the bordersınır
77
209367
2881
devletimizin sınırda ve kamplarda
mültecilere nasıl işkence yaptığını
anlatırken buluyorum.
03:44
and in the detentiongözaltı campskampları.
78
212272
1992
İnsanlar konuyu değiştirmeye çalışıyor
03:46
Now, people try to changedeğişiklik the subjectkonu
79
214288
1786
03:48
and congratulatetebrik ediyorum me for the great work
I'm doing in helpingyardım ediyor people like AnnaAnna.
80
216098
4390
ve Anna gibi insanlara yardım etmekle
büyük bir iş başardın diye kutluyorlar.
03:52
But I don't know
how to make them understandanlama
81
220512
2087
Ama şunu anlamalarını nasıl
sağlarım bilemiyorum,
03:54
that unlessolmadıkça they startbaşlama fightingkavga,
harderDaha güçlü than they ever thought possiblemümkün,
82
222623
3556
şimdiye kadar düşünmedikleri
bir güçle mücadele etmezsek
03:58
we don't know whichhangi of us
will be the nextSonraki to sufferacı çekmek Anna'sAnna'nın fatekader.
83
226203
3301
Anna'nın kaderini yaşayacak
sıradaki kişi hangimiz olacak bilemeyiz.
04:02
Trump'sTrump'ın masskitle separationsrenk ayrımları
of refugeemülteci familiesaileleri
84
230337
2685
Trump'ın güney sınırında yaptığı
kitlesel sığınmacı aileleri
parçalama uygulaması
04:05
at the southerngüney bordersınır
85
233046
1156
04:06
shockedşok the consciencevicdan of the worldDünya
86
234226
1771
dünyanın vicdanını sarstı
04:08
and wokeuyandı manyçok to the crueltieszulüm
of the US immigrationGöçmenlik systemsistem.
87
236021
2817
ve pek çok kişiye ABD göç
sistemindeki acımasızlığı gösterdi.
04:11
It seemsgörünüyor like todaybugün,
88
239307
1159
Öyle görünüyor ki bugün
04:12
more people than ever are involvedilgili
in the fightkavga for immigrantGöçmen rightshaklar.
89
240490
3301
her zamankinden daha çok kişi
göçmen hakları için mücadele ediyor.
04:15
But unfortunatelyne yazık ki, the situationdurum
is just not gettingalma better.
90
243815
3286
Ama maalesef durum daha iyiye gitmiyor.
Binlerce kişi ailelerin parçalanmasına
son verilmesi için gösteri yapıyor
04:19
ThousandsBinlerce protestedprotesto etti
to endson familyaile separationsrenk ayrımları,
91
247749
2936
04:22
but the governmenthükümet
is still separatingayırma familiesaileleri.
92
250709
2476
ama hükûmet aileleri
parçalamaya devam ediyor.
04:25
More than 900 childrençocuklar
have been takenalınmış from theironların parentsebeveyn
93
253209
2841
Haziran 2018'den bu yana
900'den fazla çocuk
04:28
sincedan beri JuneHaziran of 2018.
94
256074
1627
ailelerinden alındı.
04:30
ThousandsBinlerce more refugeemülteci childrençocuklar
have been takenalınmış from theironların grandparentsBüyükanne ve büyükbaba,
95
258188
3846
Sınırda binlerce başka çocuk
dede ve ninelerinden,
04:34
siblingsKardeşler and other
familyaile membersüyeler at the bordersınır.
96
262058
2765
kardeşlerinden veya yakınlarından alındı.
04:36
SinceBeri 2017,
97
264847
1585
2017'den beri
04:38
at leasten az two dozendüzine people have diedvefat etti
in immigrationGöçmenlik custodygözaltı.
98
266456
3566
en az iki düzine insan
göçmenlik gözaltısında öldü.
04:42
And more will dieölmek, includingdahil olmak üzere childrençocuklar.
99
270046
2832
Çocuklar dahil daha fazlası ölecek.
04:46
Now, we lawyersavukatları can
and will keep filingdosyalama lawsuitsaçılan davalar
100
274006
3381
Biz avukatlar hükûmetin
müvekkillerimize yaptığı acımasızlığı
04:49
to stop the governmenthükümet
from brutalizingvahşet our clientsistemciler,
101
277411
3126
durdurmak için yasal yollara
başvurmaya devam edeceğiz
04:52
but we can't keep tinkeringmüdahalesi
around the edgeskenarları of the lawhukuk
102
280561
2704
ama göçmenlere insanca
davranılmasını istiyorsak
04:55
if we want migrantsgöçmenler
to be treatedişlenmiş humanelyinsanca.
103
283289
2800
kanunların kıyısını köşesini
kurcalamakla gidemeyiz.
04:58
This administrationyönetim would have you believe
that we have to separateayrı familiesaileleri
104
286614
4106
Bu yönetim bizi, aileleri ayırmak
ve çocukları gözaltına almak
zorunda olduğumuza,
çünkü bunun daha fazla sığınmacının
05:02
and we have to detaingözaltına childrençocuklar,
105
290744
1714
05:04
because it will stop more refugeesmülteciler
from cominggelecek to our borderssınırlar.
106
292482
3071
sınırımıza gelmesini engelleyeceğine
inandırmaya çalışıyor.
Fakat bunun doğru olmadığını biliyoruz.
05:07
But we know that this isn't truedoğru.
107
295577
1643
05:09
In factgerçek, in 2019,
108
297244
1905
Aslına bakılırsa 2019'da
05:11
the numbernumara of apprehensionsendişeler
at our southerngüney bordersınır
109
299173
2404
güney sınırımızdaki endişe verici rakam
05:13
has actuallyaslında gonegitmiş up.
110
301601
1611
daha da arttı.
05:15
And we tell people
everyher day at the bordersınır,
111
303236
2111
Sınırda insanlara her gün şunu söylüyoruz
05:17
"If you seekaramak asylumsığınma in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
112
305371
2143
"Eğer Amerika'dan sığınma istiyorsanız
05:19
you riskrisk familyaile separationayırma,
113
307538
1674
ailenizin parçalanma riski var
05:21
and you riskrisk beingolmak detainedgözaltına alındı indefinitelysüresiz olarak."
114
309236
2324
ve belirsiz bir süre
gözaltında kalma riskiniz var."
05:23
But for manyçok of them,
the alternativealternatif is even worsedaha da kötüsü.
115
311584
3325
Ama çoğu için alternatif daha kötü.
05:27
People seekaramak refugesığınak in the UnitedAmerika StatesBirleşik
for a lot of differentfarklı reasonsnedenleri.
116
315862
4118
İnsanlar pek çok farklı nedenle
ABD'ye iltica etmek istiyor.
05:32
In TijuanaTijuana, we'vebiz ettik metmet refugeesmülteciler
from over 50 countriesülkeler,
117
320004
2937
Tijuana'da 50 farklı ülkeden
14 farklı dil konuşan
05:34
speakingkonuşuyorum 14 differentfarklı languagesdiller.
118
322965
1984
mültecilerle karşılaştık.
05:37
We meetkarşılamak LGBTLGBT migrantsgöçmenler
from all over the worldDünya
119
325267
2913
Bütün dünyadan LGBT göçmenleri gördük
05:40
who have never been in a countryülke
in whichhangi they feel safekasa.
120
328204
2857
ve bu kişiler ülkelerinde
kendilerini güvende hissetmiyordu.
05:43
We meetkarşılamak womenkadınlar from all over the worldDünya
121
331418
1905
Bütün dünyadan kadınlarla karşılaştık
05:45
whosekimin ownkendi governmentshükümetler
refuseçöp to protectkorumak them
122
333347
2294
kendi devletleri onları aile içi şiddetten
05:47
from brutalacımasız domesticyerli violenceşiddet
or repressivebastırıcı socialsosyal normsnormlar.
123
335665
3388
veya baskıcı toplumsal
kurallardan korumayı reddetmişti.
05:51
Of coursekurs, we meetkarşılamak
CentralMerkez AmericanAmerikan familiesaileleri
124
339619
2048
Tabii ki Orta Amerikalı
ve çete şiddetinden kaçan
05:53
who are fleeingkaçan gangçete violenceşiddet.
125
341691
1793
ailelerle de karşılaştık.
05:55
But we alsoAyrıca meetkarşılamak RussianRusça dissidentsmuhalif,
126
343508
2016
Fakat Rus muhaliflerle de karşılaştık.
05:57
VenezuelanVenezuela activistseylemciler,
127
345548
1484
Venezuelalı aktivistlerle,
05:59
ChristiansHıristiyanlar from ChinaÇin, MuslimsMüslümanlar from ChinaÇin,
128
347056
3960
Çinli Hristiyanlar ve Çinli Müslümanlarla
06:03
and thousandsbinlerce and thousandsbinlerce
of other refugeesmülteciler
129
351040
2396
ve her türden eziyet ve işkenceden kaçan
06:05
fleeingkaçan all typestürleri
of persecutionzulüm and tortureişkence.
130
353460
2546
binlerce ama binlerce diğer mülteciyle.
06:08
Now, a lot of these people
would qualifynitelemek as refugeesmülteciler
131
356563
3540
Uluslararası yasal tanıma göre
bu insanların pek çoğu
06:12
underaltında the internationalUluslararası legalyasal definitiontanım.
132
360127
2436
mülteci olarak nitelenebilir.
06:14
The RefugeeMülteci ConventionKongre
was createdoluşturulan after WorldDünya WarSavaş IIII
133
362871
3325
Mülteci Sözleşmesi,
2. Dünya Savaşı'ndan sonra,
06:18
to give protectionkoruma to people
fleeingkaçan persecutionzulüm
134
366220
2843
ırkı, dini, milliyeti, siyasi görüşü
veya belirli bir sosyal gruba
06:21
basedmerkezli on theironların raceyarış, religiondin,
nationalityMilliyet, politicalsiyasi opiniongörüş
135
369087
4440
üyeliği nedeniyle uğradığı
baskı ve eziyetten kaçan insanlara
06:25
or membershipÜyelik
in a particularbelirli socialsosyal groupgrup.
136
373551
2262
koruma sağlamak için oluşturuldu.
06:28
But even those who would be refugeesmülteciler
underaltında the internationalUluslararası definitiontanım
137
376115
3865
Ama uluslararası tanıma göre
mülteci sayılanlar bile
06:32
are not going to winkazanmak asylumsığınma
in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
138
380004
2803
ABD'den sığınma hakkı kazanamayacak.
06:34
And that's because sincedan beri 2017,
139
382831
2198
Çünkü 2017'den bu yana
06:37
the US AttorneysAvukat GeneralGenel have madeyapılmış
sweepingNefes kesici changesdeğişiklikler to asylumsığınma lawhukuk,
140
385053
4056
ABD Adalet Bakanlığı, daha az kişinin
ABD'den koruma hakkı kazanması için
06:41
to make sure that lessaz people qualifynitelemek
for protectionkoruma in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
141
389133
3968
sığınma yasalarında
köklü değişiklikler yapıyor.
06:45
Now these lawsyasalar are mostlyçoğunlukla aimedamaçlayan
at CentralMerkez AmericansAmerikalılar
142
393474
2770
Şimdi, bu yasaların çoğu
Orta Amerikalı kişileri
06:48
and keepingkoruma them out of the countryülke,
143
396268
1833
ve onları ülke dışında tutmayı hedefliyor
06:50
but they affectetkilemek other typestürleri
of refugeesmülteciler as well.
144
398125
3040
ama bu diğer mültecileri de etkiliyor.
06:53
The resultsonuç is that the US
frequentlysık sık deportssınır dışı etme refugeesmülteciler
145
401498
3952
Sonuç şu; ABD çoğu kez
mültecileri sınır dışı edip
06:57
to theironların persecutionzulüm and deathölüm.
146
405474
2067
eziyet ve ölüme gönderiyor.
07:00
The US is alsoAyrıca usingkullanma detentiongözaltı
to try to detercaydırmak refugeesmülteciler
147
408689
4150
ABD ayrıca gözaltında tutmayı,
mültecileri caydırma
ve davalarını kazanmayı zorlaştırma
aracı olarak kullanıyor.
07:04
and make it harderDaha güçlü for them
to winkazanmak theironların casesvakalar.
148
412863
2585
07:07
TodayBugün, there are over 55,000 immigrantsgöçmenler
detainedgözaltına alındı in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
149
415472
4849
Bugün ABD'de 55.000'den fazla
gözaltında göçmen var
07:12
manyçok in remoteuzak detentiongözaltı facilitiestesisler,
150
420345
2452
ve çoğu yasal bir yardıma çok uzaktaki
07:14
faruzak from any typetip of legalyasal help.
151
422821
1730
tecrit kamplarında.
07:16
And this is very importantönemli.
152
424575
2002
Burası çok önemli
07:18
Because it's civilsivil
and not criminaladli detentiongözaltı,
153
426601
3015
çünkü bu sivil bir durum,
bir suç gözaltısı değil.
07:21
there is no publichalka açık defenderDefans systemsistem,
154
429640
2278
Bir kamu avukatı sistemi yok
07:23
so mostçoğu detainedgözaltına alındı immigrantsgöçmenler
are not going to have an attorneyavukat
155
431942
2889
ve bu nedenle göçmenlerin çoğunun
davalarına yardım edecek
07:26
to help them with theironların casesvakalar.
156
434855
1499
bir avukatı olmayacak.
07:28
An immigrantGöçmen who has an attorneyavukat
157
436768
2055
Avukatı olan bir göçmenin
07:30
is up to 10 timeszamanlar more likelymuhtemelen
to winkazanmak theironların casedurum
158
438847
3016
davayı kazanma olasılığı, olmayana göre
07:33
than one who doesn't.
159
441887
1400
10 kat fazla.
07:35
And as you've seengörüldü, I hatenefret
to be the bearertaşıyıcı of badkötü newshaber,
160
443760
3102
Yani size kötü haberler
vermekten nefret ediyorum
07:38
but the situationdurum is even worsedaha da kötüsü
for refugeemülteci familiesaileleri todaybugün
161
446886
3334
ama mülteci ailelerin bugünkü durumu
07:42
than it was duringsırasında familyaile separationayırma.
162
450244
2429
ailelerin parçalandığı dönemden
çok daha kötü.
07:44
SinceBeri JanuaryOcak of 2019,
163
452697
2492
Ocak 2019'dan beri
07:47
the US has implementeduygulanan a policypolitika
164
455213
1778
ABD'nin uyguladığı politika
07:49
that's forcedzorunlu over 40,000 refugeesmülteciler
to wait in MexicoMeksika
165
457015
4023
40.000'den fazla mülteciyi
ABD'de yapılacak iltica duruşmalarını
07:53
for asylumsığınma hearingsduruşmalar in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
166
461062
2938
Meksika'da kalarak beklemeye zorladı.
07:56
These refugeesmülteciler, manyçok of whomkime are familiesaileleri,
167
464024
2825
Bu mültecilerin çoğu aileler
07:58
are trappedhapsolmuş in some of the mostçoğu
dangeroustehlikeli citiesşehirler in the worldDünya,
168
466873
3126
ve dünyadaki en tehlikeli
bazı şehirlerde saplanıp kalıyor
ve oralarda suç örgütleri tarafından
tecavüze uğruyor, kaçırılıyor
08:02
where they're beingolmak rapedtecavüz, kidnappedkaçırdı
169
470023
1962
08:04
and extortedşantaj yaptı by criminaladli groupsgruplar.
170
472009
2171
ve gasbediliyorlar.
08:06
And if they survivehayatta kalmak for long enoughyeterli
to make it to theironların asylumsığınma hearingişitme,
171
474204
3611
Ve sığınma duruşması gününe
sağ salim ulaşabilseler bile
08:09
lessaz than one percentyüzde of them
are ableyapabilmek to find an attorneyavukat
172
477839
3340
yüzde birinden daha azı
davalarına yardım edecek
08:13
to help them with theironların casesvakalar.
173
481203
2000
bir avukat bulabiliyor.
08:16
The US governmenthükümet will pointpuan
to the lowesten düşük asylumsığınma approvalonay ratesoranları
174
484363
4560
Bu insanların gerçek mülteci olmadığını
ileri süren ABD hükûmeti
08:20
to arguetartışmak that these people
are not really refugeesmülteciler,
175
488947
2508
iltica talebi kabulünde
en düşük orana sahip
08:23
when in factgerçek, US asylumsığınma lawhukuk
is an obstacleengel coursekurs
176
491479
3706
ve aslında mülteci yasası
bu insanlara karşı
08:27
designedtasarlanmış to make them failbaşarısız.
177
495209
1785
bir engel olarak tasarlanmış.
08:29
Now not everyher migrantgöçmen
at the bordersınır is a refugeemülteci.
178
497018
2949
Sınırdaki her göçmen bir mülteci değil.
08:31
I meetkarşılamak plentybol of economicekonomik migrantsgöçmenler.
179
499991
2087
Pek çok ekonomik göçmenle karşılaştım.
Örneğin Amerika'ya çalışmak için,
anne babalarının sağlık giderlerini
08:34
For exampleörnek, people who want to go
to the UnitedAmerika StatesBirleşik to work,
180
502102
3095
08:37
to payödeme medicaltıbbi billsfatura for a parentebeveyn
181
505221
1786
veya memleketteki çocuklarının
okul masraflarını ödemek için
08:39
or schoolokul feesharç for a childçocuk back home.
182
507031
2643
gitmek isteyenler.
08:41
IncreasinglyGiderek, I'm alsoAyrıca meetingtoplantı
climateiklim refugeesmülteciler.
183
509698
3011
Sayıları giderek artan
iklim mültecileri de görüyorum.
08:44
In particularbelirli, I'm meetingtoplantı
a lot of indigenousyerli CentralMerkez AmericansAmerikalılar
184
512733
3810
Özellikle, artık çiftçilikle geçinemeyen
08:48
who can no longeruzun
sustainsürdürmek themselveskendilerini by farmingtarım,
185
516567
2746
pek çok Orta Amerika yerlisi görüyorum
08:51
duenedeniyle to catastrophickatastrofik droughtkuraklık in the regionbölge.
186
519337
2189
çünkü bölgede afet ölçeğinde
bir kuraklık var.
08:54
We know that todaybugün,
187
522061
1738
Bugün biliyoruz ki
08:55
people are migratinggeçiş yapma
because of climateiklim changedeğişiklik,
188
523823
2738
insanlar iklim değişikliği
yüzünden göç ediyor
08:58
and that more will do so in the futuregelecek,
189
526585
2191
ve gelecekte daha da çoğu göç edecek.
09:00
but we simplybasitçe don't have a legalyasal systemsistem
to dealanlaştık mı with this typetip of migrationgöç.
190
528800
3713
Fakat bu tür bir göçle baş edecek
bir yasal sistemimiz yok.
09:05
So, it would make senseduyu, as a startbaşlama,
191
533522
3319
Bu nedenle başlangıç için
09:08
to expandgenişletmek the refugeemülteci definitiontanım
192
536865
1839
örneğin mülteci tanımına
iklim mültecilerini de dahil etmek
mantıklı geliyor.
09:10
to includeDahil etmek climateiklim refugeesmülteciler, for exampleörnek.
193
538728
2857
09:13
But those of us in a positionpozisyon
to advocatesavunucu for those changesdeğişiklikler
194
541609
2881
Ama bu değişimleri savunacak
pozisyonda olanlarımız
09:16
are too busymeşgul suingdava our governmenthükümet
195
544514
1857
mevcut yasalar altında
mültecilerin yararlandığı
09:18
to keep the meageryetersiz legalyasal protectionskorumaları
that refugeesmülteciler enjoykeyfini çıkarın underaltında the currentşimdiki lawhukuk.
196
546395
4015
yasal korumaların devam etmesi için
hükûmeti dava edemeyecek kadar meşgul.
09:22
And we are exhaustedbitkin,
197
550434
2033
Ve biz çok yorulduk
09:24
and it's almostneredeyse too lategeç to help.
198
552491
2200
ve artık neredeyse çok geç.
09:27
And we know now
199
555760
1158
Şunu biliyoruz ki
09:28
that this isn't America'sAmerika'nın problemsorun aloneyalnız.
200
556942
2279
bu sadece Amerika'nın sorunu da değil.
09:31
From Australia'sAvustralya'nın brutalacımasız
offshoreOffshore detentiongözaltı campskampları
201
559245
3245
Avustralya'nın acımasız kıyı ötesi
tecrit kamplarından,
09:34
to Italy'sİtalya'nın criminalizationsuç of aidyardım
to migrantsgöçmenler drowningboğulma in the MediterraneanMediterranean,
202
562514
5293
İtalya'nın Akdeniz'de boğulan göçmenlere
yardım etmeyi suç saymasına,
09:39
first-worldBirinci Dünya countriesülkeler
have gonegitmiş to deadlyölümcül lengthsuzunlukları
203
567831
2810
birinci dünya ülkeleri
mültecileri kıyılarından uzak tutmada
09:42
to keep refugeesmülteciler from reachingulaşan our shoreskıyıları.
204
570665
2595
ölümcül aşırılıklara gidiyor.
09:45
But they'veonlar ettik donetamam more
than restrictkısıtlamak the refugeemülteci definitiontanım.
205
573640
3345
Fakat sadece mülteci tanımını
daraltmakla da kalmadılar.
09:49
They'veOnlar ettik createdoluşturulan parallelparalel,
fascist-stylefaşist tarzı legalyasal systemssistemler
206
577009
3341
Buna paralel faşizan üsluplu
yasal sitemler de oluşturdular.
09:52
in whichhangi migrantsgöçmenler have noneYok of the rightshaklar
that formform the basistemel of a democracydemokrasi,
207
580374
4095
Bu yasalarda mülteciler,
sığınma istedikleri bu ülkelerin
09:56
the allegediddia edilen foundationvakıf of the countriesülkeler
in whichhangi they're seekingarayan refugesığınak.
208
584493
3714
sözde temeli olan demokrasinin özünü
oluşturan hakların hiçbirine sahip değil.
10:00
HistoryGeçmiş showsgösterileri us that the first groupgrup
209
588776
1945
Tarih bize şunu der; bir kesimi kötüleyip
10:02
to be vilifiedvilified and strippedsıyrılmıştır
of theironların rightshaklar is rarelynadiren the last,
210
590745
3793
haklarını elinden alırsanız
sıra diğer kesimlere de gelecektir.
10:06
and manyçok AmericansAmerikalılar and EuropeansAvrupalılar
211
594562
2492
Çoğu Amerikalı ve Avrupalı
10:09
seemgörünmek to acceptkabul etmek an opaqueopak
and unjusthaksız legalyasal systemsistem for noncitizensyurttaşlara,
212
597078
4161
vatandaş olmayanlara uygulanan
bu muğlak ve adaletsiz yasaları
kabullenmiş görünüyor
çünkü kendini ayrıcalıklı sanıyor.
10:13
because they think they are immunebağışık.
213
601263
1738
10:15
But eventuallysonunda,
214
603025
1206
Ama bu otoriter fikirler
10:16
these authoritarianotoriter idealsidealleri bleedtaşma payı over
and affectetkilemek citizensvatandaşlar as well.
215
604255
3634
eninde sonunda palazlanıp
vatandaşları da etkiler.
10:20
I learnedbilgili this firsthandilk elden
216
608644
1505
Bunu ilk elden yaşadım.
10:22
when the US governmenthükümet placedyerleştirilmiş me
on an illegalyasadışı watch listliste
217
610173
2999
Amerikan devleti, sınırda göçmenlere
yardım ettiğim işim yüzünden
10:25
for my work helpingyardım ediyor
immigrantsgöçmenler at the bordersınır.
218
613196
2548
beni yasa dışı bir takip listesine aldı.
10:28
One day, in JanuaryOcak of 2019,
219
616411
1952
2019 Ocağında bir gün
10:30
I was leavingayrılma my officeofis in SanSan DiegoDiego
220
618387
1911
San Diego'daki büromdan çıkıp
10:32
and crossinggeçit the bordersınır
to go back to my home in MexicoMeksika.
221
620322
2628
sınırı geçip Meksika'daki
evime gidiyordum.
10:35
MexicanMeksika officialsYetkililer, althougholmasına rağmen they had
givenverilmiş me a validgeçerli visavize,
222
623609
3303
Geçerli bir vize vermelerine rağmen
Meksikalı görevliler beni durdurdu
10:38
stoppeddurduruldu me and told me
that I couldn'tcould entergirmek the countryülke
223
626936
2739
ve ülkeye giremeyeceğimi söyledi
çünkü dediklerine göre
10:41
because a foreignyabancı governmenthükümet
had placedyerleştirilmiş a travelseyahat alertAlarm on my passportpasaport,
224
629699
3824
yabancı bir devlet pasaportuma
seyahat uyarısı koymuş
10:45
designatingbelirleme me
as a nationalUlusal securitygüvenlik riskrisk.
225
633547
2682
ve beni bir ulusal güvenlik riski
olarak belirlemişti.
10:48
I was detainedgözaltına alındı and interrogatedsorguya
in a filthypis roomoda for hourssaatler.
226
636253
3740
Saatlerce pis bir odada
alıkonuldum ve sorgulandım.
10:52
I beggedyalvardım the MexicanMeksika officialsYetkililer
227
640017
1476
Meksikalı yetkililere
10:53
to let me go back to MexicoMeksika
and pickalmak up my sonoğul,
228
641517
2872
Meksika'ya girme ve o zamanlar
henüz 10 aylık olan oğlumu
10:56
who was only 10 monthsay oldeski at the time.
229
644413
2286
alma izni vermeleri için yalvardım.
10:59
But they refusedreddetti,
230
647515
1160
Ama bunu reddettiler
11:00
and insteadyerine, they turneddönük me over
to CBPCbp officialsYetkililer,
231
648699
2442
ve üstüne beni
CBP görevlilerine teslim ettiler
11:03
where I was forcedzorunlu back
into the UnitedAmerika StatesBirleşik.
232
651165
2745
ve zorla ABD'ye geri döndürüldüm.
11:05
It tookaldı me weekshaftalar to get anotherbir diğeri visavize
so that I could go back to MexicoMeksika,
233
653934
3472
Meksika'ya gidebilmek için
başka bir vize almam haftalar sürdü
11:09
and I wentgitti to the bordersınır, visavize in handel.
234
657430
2635
ve elimde vize, sınır kapısına gittim.
11:12
But again, I was detainedgözaltına alındı and interrogatedsorguya
235
660089
2047
Fakat yine alıkonuldum ve sorgulandım
11:14
because there was still
a travelseyahat alertAlarm on my passportpasaport.
236
662160
2873
çünkü pasaportumda
hâlâ seyahat uyarısı vardı.
11:17
ShortlyKısa bir süre after,
237
665597
1274
Kısa bir süre sonra
11:18
leakedsızdırılmış internal CBPCbp documentsevraklar
238
666895
2033
CBP'nin iç yazışmaları dışarı sızdı
11:20
confirmedonaylı that my ownkendi governmenthükümet
239
668952
2054
ve kendi devletimin bana karşı
11:23
had been complicitsuç in issuingveren
this travelseyahat alertAlarm againstkarşısında me.
240
671030
3144
bu seyahat uyarısını koymada
dahli olduğu doğrulandı.
11:26
And sincedan beri then, I haven'tyok traveledseyahat
to any other countriesülkeler,
241
674538
2968
O zamandan beri herhangi bir
ülkeye seyahat etmedim
11:29
because I'm afraidkorkmuş I'll be detainedgözaltına alındı
242
677530
1873
çünkü alıkonulmaktan ve o ülkelerden de
11:31
and deportedsınır dışı from those countriesülkeler as well.
243
679427
2333
sınır dışı edilmekten korkuyorum.
11:34
These travelseyahat restrictionskısıtlamalar, detentionsgözaltılar
244
682228
2286
Bu seyahat uyarıları, alıkonulmalar
11:36
and separationayırma from my infantbebek sonoğul
245
684538
2087
ve küçük oğlumdan ayrı kalmak
11:38
are things I never thought
I would experiencedeneyim as a US citizenvatandaş,
246
686649
4078
bir ABD vatandaşı olarak
yaşayacağımı hiç düşünmediğim şeylerdi.
11:42
but I'm faruzak from the only personkişi
beingolmak criminalizedbelirleyen for helpingyardım ediyor immigrantsgöçmenler.
247
690751
3952
Ama göçmenlere yardım etmekten
suçlu sayılan tek kişi de hiç değilim.
11:46
The US and other countriesülkeler
have madeyapılmış it a crimesuç to savekayıt etmek liveshayatları,
248
694727
3762
ABD ve başka ülkeler
hayat kurtarmayı suç sayıyor
11:50
and those of us who are simplybasitçe
tryingçalışıyor to do our jobsMeslekler
249
698513
2929
ve sadece işini yapmaya çalışan bizleri
11:53
are beingolmak forcedzorunlu to chooseseçmek
betweenarasında our humanityinsanlık and our freedomözgürlük.
250
701466
3448
insanlığımız ve özgürlüğümüz
arasında seçim yapmaya zorluyor.
11:57
And the thing that makesmarkaları me so desperateumutsuz
251
705498
1912
Beni umutsuzluğa sevk eden şey ise
11:59
is that all of you
are facingkarşı the sameaynı choiceseçim,
252
707434
2564
hepiniz aynı seçimle karşı karşıyasınız
12:02
but you don't understandanlama it yethenüz.
253
710022
1881
ama bunu henüz anlamadınız.
12:04
And I know there are
good people out there.
254
712553
2342
İyi insanlar var, biliyorum.
12:06
I saw thousandsbinlerce of you in the streetssokaklar,
255
714919
1912
Ailelerin parçalanmasına karşı
gösteri yapan
12:08
protestingprotesto eden familyaile separationayırma.
256
716855
1933
binlercenizi gördüm
12:11
And that largelybüyük oranda helpedyardım etti
bringgetirmek about an endson to the officialresmi policypolitika.
257
719268
3642
ve bu, resmi politikanın büyük
ölçüde sone ermesini sağladı.
12:15
But we know that the governmenthükümet
is still separatingayırma childrençocuklar.
258
723588
2873
Ama biliyoruz ki hükûmet hâlâ çocukları
ailelerinden ayırıyor
12:18
And things are actuallyaslında gettingalma worsedaha da kötüsü.
259
726485
2040
ve aslında işler daha da kötüye gidiyor.
12:20
TodayBugün, the US governmenthükümet
is fightingkavga for the right
260
728549
2819
Bugün ABD hükûmeti,
sığınmacı çocukları süresiz olarak
12:23
to detaingözaltına refugeemülteci childrençocuklar
indefinitelysüresiz olarak in prisonhapis campskampları.
261
731392
3434
hapishane kamplarında tutma hakkı
elde etmeye uğraşıyor.
12:27
This isn't over.
262
735538
1420
Bu iş bitmedi.
12:28
We cannotyapamam allowizin vermek ourselveskendimizi
to becomeolmak numbuyuşmuş or look away.
263
736982
3214
Buna duyarsız kalamaz
veya başımızı çeviremeyiz.
12:33
Those of us who are citizensvatandaşlar of countriesülkeler
264
741077
2214
Uygulamaları, tecrit, ayırma ve ölüme
12:35
whosekimin policiespolitikaları causesebeb olmak detentiongözaltı,
separationayırma and deathölüm,
265
743315
3905
neden olan ülkelerin
vatandaşları olan bizler
12:39
need to very quicklyhızlı bir şekilde decidekarar ver
whichhangi sideyan we're on.
266
747244
2625
hangi tarafta olduğumuza
hemen karar vermeliyiz.
12:42
We need to demandtalep that our lawsyasalar respectsaygı
the inherentdoğal dignityhaysiyet of all humaninsan beingsvarlıklar,
267
750401
4858
Özellikle de ekonomik göçmenler
ve iklim mültecileri dahil
12:47
especiallyözellikle refugeesmülteciler
seekingarayan help at our borderssınırlar,
268
755283
3301
sınırlarımızda yardım arayan
mülteciler olmak üzere
12:50
but includingdahil olmak üzere economicekonomik migrantsgöçmenler
and climateiklim refugeesmülteciler.
269
758608
3389
yasalarımızdan tüm insanların insanlık
onuruna saygılı olmasını talep etmeliyiz.
12:54
We need to demandtalep
that refugeesmülteciler get a fairadil shotatış
270
762719
2782
Ülkelerimizden yardım isteyen mültecileri
12:57
at seekingarayan protectionkoruma in our countriesülkeler
271
765525
2155
başkanın siyasi kaprislerinin
kurbanı olmaktan çıkarıp
12:59
by ensuringsağlanması that they have
accesserişim to councilkonsey
272
767704
2372
kurumlara ulaşma imkânı sağlayarak
13:02
and by creatingoluşturma independentbağımsız courtsmahkemeler
273
770100
1826
ve adil mahkemeler oluşturarak
13:03
that are not subjectkonu
to the politicalsiyasi whimswhims of the presidentDevlet Başkanı.
274
771950
3365
adil bir şans elde etmelerinin
sağlanmasını talep etmeliyiz.
13:08
I know it's overwhelmingezici,
275
776069
1778
Bu çok büyük iş, biliyorum
13:09
and I know this soundssesleri clichCliché, but ...
276
777871
2357
ve bu da klişe bir söz gelecek
13:13
we need to call
our electedseçildi representativestemsilcileri
277
781267
2455
ama seçilmiş temsilcilerimizi aramalı
13:15
and demandtalep these changesdeğişiklikler.
278
783746
1666
ve bu değişiklikleri talep etmeliyiz.
13:18
I know you've heardduymuş this before,
279
786094
1580
Bunu daha önce de duydunuz
13:19
but have you madeyapılmış the call?
280
787698
1889
ama peki onları aradınız mı?
13:21
We know these callsaramalar make a differencefark.
281
789611
2135
Bu aramalar fark yaratacaktır.
13:24
The dystopiandistopik immigrationGöçmenlik systemssistemler
beingolmak builtinşa edilmiş up in first-worldBirinci Dünya countriesülkeler
282
792897
3738
Birinci dünya ülkelerinde oluşturulan
bu distopik göç politikaları
13:28
are a testÖlçek of citizensvatandaşlar
283
796659
2564
bunun sizin de başınıza
geleceğini düşünmüyorken
13:31
to see how faruzak you're willingistekli
to let the governmenthükümet go
284
799247
3298
hükûmetlerin diğer insanların da
haklarını ellerinden almada
13:34
in takingalma away other people'sinsanların rightshaklar
when you think it won'talışkanlık happenolmak to you.
285
802569
3976
ne kadar ileri gitmelerine
razı olacağınızın bir testi.
13:39
But when you let the governmenthükümet
take people'sinsanların childrençocuklar
286
807427
2539
Ama hükûmete, yasal süreç olmaksızın
13:41
withoutolmadan duenedeniyle processsüreç
287
809990
1635
insanların çocuklarını elinden alma
13:43
and detaingözaltına people indefinitelysüresiz olarak
withoutolmadan accesserişim to councilkonsey,
288
811649
3182
ve insanları süresiz şekilde
tecrit kamplarına atma izni verirseniz
13:46
you are failinghata the testÖlçek.
289
814855
1667
testten başarısız olursunuz.
13:49
What's happeningolay to immigrantsgöçmenler now
290
817109
2167
Şu anda göçmenlerin başına gelenler
13:51
is a previewÖnizleme of where we're all headedbaşlı
if we failbaşarısız to actdavranmak.
291
819300
3634
harekete geçmezsek hepimizin
nereye gittiğinin bir fragmanı.
13:55
Thank you.
292
823442
1168
Teşekkür ederim.
13:56
(ApplauseAlkış)
293
824634
5096
(Alkışlar)
Translated by berat güven
Reviewed by Nevaz Mescioğlu

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Erika Pinheiro - Immigration attorney
Erika Pinheiro fights to protect migrant rights and reunify families. She leads non-profits whose projects have helped thousands of immigrants on both sides of the US-Mexico border.

Why you should listen

As Litigation and Policy Director of the direct legal services non-profit Al Otro Lado, Erika Pinheiro leads her organization's efforts in filing class action lawsuits challenging the Trump administration's attacks on the US asylum system, as well as slave labor practices and severe medical neglect in immigration detention facilities. Her team has reunified dozens of separated families, including parents who were deported without their children, and has freed dozens of asylum seekers detained at the border. Before joining Al Otro Lado, Pinheiro administered one of the largest DACA programs in California, as well as representation programs for Unaccompanied Children. She also oversaw high-volume Legal Orientation Programs for adults and children detained in immigration prisons.

Pinheiro's work on behalf of unaccompanied children, refugee families and vulnerable detained migrants is frequently featured in national and international media outlets. She also provides on-the-ground context regarding US border policies to policy makers, including state Attorneys General, members of the US Congress and California elected officials. She has also provided technical assistance and numerous trainings regarding immigration law and policy to attorneys, the California State Bar, Federal Public Defender offices and Los Angeles County agencies.

Pinheiro holds both a JD and MPP from Georgetown University and is trained in econometric analysis of immigration policy. Her thesis analyzed the intersection between immigration enforcement by local police and crime. 


More profile about the speaker
Erika Pinheiro | Speaker | TED.com