ABOUT THE SPEAKER
Karen Thompson Walker - Novelist
Fiction writer Karen Thompson Walker explores the connection between fear and the imagination.

Why you should listen

In Karen Thompson Walker's 2012 book The Age of Miracles, a young girl and her family awake one morning to discover that the rotation of the Earth has suddenly begun to slow, stretching the length of the 24-hour day and throwing the natural world into disarray. It's a big, speculative book, but at heart, it's a simple human drama, told through the eyes of an observant adolescent girl.

A former book editor at Simon & Schuster, Walker worked on the novel for three years, an hour each morning before work. Fun fact: The Age of Miracles was published on June 21, 2012 -- the longest day of the year. Since then, the bestselling, much-awarded book has been translated into 29 languages.

More profile about the speaker
Karen Thompson Walker | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2012

Karen Thompson Walker: What fear can teach us

Karen Thompson Walker: Korkunun öğrettikleri

Filmed:
2,257,399 views

Koskoca Pasifik'te batan bir geminin mürettebatı olduğunuzu hayal edin. Kendinizi ve arkadaşlarınızı kurtarmak için gidebileceğiniz üç yol var: ama her yol korkunç sonuçlar doğuruyor. Seçiminizi neye göre yaparsınız? Essex gemisinin hikayesini anlatırken, romancı Karen Thompson Walker korkunun hayalgücünü nasıl tetiklediğini ve bu korkularla gelecekte nasıl baş edebileceğimizi düşünmeye zorladığını gösteriyor.
- Novelist
Fiction writer Karen Thompson Walker explores the connection between fear and the imagination. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
One day in 1819,
0
419
2346
1819 yılında bir gün,
00:18
3,000 milesmil off the coastsahil of ChileŞili,
1
2765
2759
Şili kıyısında 3.000 mil açıkta
00:21
in one of the mostçoğu remoteuzak regionsbölgeler of the PacificPasifik OceanOkyanus,
2
5524
2930
Pasifik Okyanusunun en ücra köşelerinden birinde,
00:24
20 AmericanAmerikan sailorsDenizciler watchedizledi theironların shipgemi floodsel with seawaterdeniz suyu.
3
8454
4040
20 Amerikan denizcisi gemilerinin sular altında kalışını seyretti.
00:28
They'dOnlar-cekti been struckvurdu by a spermsperm whalebalina, whichhangi had rippedsökülmüş
4
12494
2180
Gemilerinin gövdesinde felaket bir delik açan
00:30
a catastrophickatastrofik holedelik in the ship'sGeminin hullgövde.
5
14674
2901
bir ispermeçet balinası tarafından darbe aldılar.
00:33
As theironların shipgemi beganbaşladı to sinklavabo beneathaltında the swellsşişer,
6
17575
2329
Gemileri kabarcıklar çıkararak batarken
00:35
the menerkekler huddledsokulmuş togetherbirlikte in threeüç smallküçük whaleboatswhaleboats.
7
19904
4313
adamlar 3 küçük kurtarma sandalına tıkıştılar.
00:40
These menerkekler were 10,000 milesmil from home,
8
24217
2263
Bu adamlar evlerinden 10.000 mil
00:42
more than 1,000 milesmil from the nearesten yakın scraphurda of landarazi.
9
26480
3223
ve en yakın kara parçasından 1.000 mil uzaktaydılar.
00:45
In theironların smallküçük boatstekneler, they carriedtaşınan only
10
29703
2204
küçük sandallarında sadece
00:47
rudimentaryilkel navigationalgezinme equipmentekipman
11
31907
1566
en temel seyir donanımları
00:49
and limitedsınırlı suppliesgereçler of foodGıda and waterSu.
12
33473
3648
ve sınırlı yiyecek ve su taşıyorlardı.
00:53
These were the menerkekler of the whaleshipwhaleship EssexEssex,
13
37121
2204
Bunlar hikayeleri sonradan "Moby Dick" adlı hikayeye
00:55
whosekimin storyÖykü would latersonra inspireilham vermek partsparçalar of "MobyMoby DickDick."
14
39325
2655
ilham verecek olan Essex gemisinin mürettabatıydı.
00:57
Even in today'sbugünkü worldDünya, theironların situationdurum would be really direkorkunç,
15
41980
2949
Bugünün dünyasında bile durumları gerçekten korkunçtu
01:00
but think about how much worsedaha da kötüsü it would have been then.
16
44929
1926
Fakat bir düşünün ne kadar daha kötü olabilirdi.
01:02
No one on landarazi had any ideaFikir that anything had gonegitmiş wrongyanlış.
17
46855
3225
Karadaki hiç kimsenin birşeylerin kötü gittiği ile ilgili bir bilgisi yoktu.
01:05
No searcharama partyParti was cominggelecek to look for these menerkekler.
18
50080
2912
Hiçbir arama ekibi onları aramak için gelmedi.
01:08
So mostçoğu of us have never experienceddeneyimli a situationdurum
19
52992
2862
Yani çoğumuz hiçbir zaman kendimizi bu denizcilerin içinde buldukları
01:11
as frighteningkorkutucu as the one in whichhangi these sailorsDenizciler foundbulunan themselveskendilerini,
20
55854
3503
kadar korkunç bir durum yaşamadık,
01:15
but we all know what it's like to be afraidkorkmuş.
21
59357
1867
fakat hepiimiz korkunun nasıl birşey olduğunu biliriz.
01:17
We know how fearkorku feelshissediyor,
22
61224
2294
korkunun nasıl hissedildiğini,
01:19
but I'm not sure we spendharcamak enoughyeterli time thinkingdüşünme about
23
63518
2104
fakat korkularımızın ne anlama geldiğini
01:21
what our fearsendişe mean.
24
65622
1645
düşünmek için yeterli zaman harcadığımızdan emin değilim.
01:23
As we growbüyümek up, we're oftensık sık encouragedteşvik to think of fearkorku
25
67267
2837
Büyürken, korkunun bir zayıflık olduğu, tıpkı bebek dişlerimiz veya patenimiz gibi
01:26
as a weaknesszayıflık, just anotherbir diğeri childishçocukça thing to discardıskarta
26
70104
2913
bir köşeye atmamız gereken çocuksu bir şey olduğu
01:28
like babybebek teethdiş or rollerrulman skatespaten.
27
73017
2818
şeklinde yönlendiriliriz.
01:31
And I think it's no accidentkaza that we think this way.
28
75835
2495
Ve ben bu şekilde düşünmemizin bir tesadüf olmadığını düşünüyorum.
01:34
NeuroscientistsNörologlar have actuallyaslında showngösterilen that humaninsan beingsvarlıklar
29
78330
2607
Nörologlar insanların iyimser olma yönünde
01:36
are hard-wiredsabit kablolu to be optimistsiyimser.
30
80937
2739
eğilimli olduklarını gösterdiler.
01:39
So maybe that's why we think of fearkorku, sometimesara sıra,
31
83676
2783
Belkide bu yüzden biz korkunun kendisinin
01:42
as a dangerTehlike in and of itselfkendisi.
32
86459
1978
tehlikeli olduğunu düşünürüz.
01:44
"Don't worryendişelenmek," we like to say to one anotherbir diğeri. "Don't panicPanik."
33
88437
2997
"Endişelenme" "Panik Yapma" deriz başkalarına.
01:47
In Englishİngilizce, fearkorku is something we conquerfethetmek.
34
91434
2649
İngilizcede korku yendiğimiz birşeydir.
01:49
It's something we fightkavga. It's something we overcomeüstesinden gelmek.
35
94083
3833
Kavga ettiğimiz birşeydir. Üstesinden geldiğimiz birşeydir.
01:53
But what if we lookedbaktı at fearkorku in a freshtaze way?
36
97916
2205
Fakat yeniden bakarsak korku nedir?
01:56
What if we thought of fearkorku as an amazingşaşırtıcı actdavranmak of the imaginationhayal gücü,
37
100121
4143
Hayal gücünün olağanüstü davranışı olan korkuyu
02:00
something that can be as profoundderin and insightfulanlayışlı
38
104264
2378
hikayelerinde anlatıldığı kadar içten ve anlayışlı
02:02
as storytellinghikaye anlatımı itselfkendisi?
39
106642
2654
olarak düşünebilir miyiz?
02:05
It's easiesten kolay to see this linkbağlantı betweenarasında fearkorku and the imaginationhayal gücü
40
109296
2593
En kolayı, hayalgüçleri sıradışı bir şekilde inandırıcı
02:07
in younggenç childrençocuklar, whosekimin fearsendişe are oftensık sık extraordinarilyolağanüstü vividcanlı.
41
111889
3279
olan çocuklarda korku ve hayalgücü arasındaki çizgiyi görmektir.
02:11
When I was a childçocuk, I livedyaşamış in CaliforniaCalifornia,
42
115168
2281
Çocukken Kaliforniya'da yaşıyordum,
02:13
whichhangi is, you know, mostlyçoğunlukla a very niceGüzel placeyer to livecanlı,
43
117449
2689
yaşamak için genel olarak güzel bir yer olarak bilinir,
02:16
but for me as a childçocuk, CaliforniaCalifornia could alsoAyrıca be a little scarykorkutucu.
44
120138
4008
fakat bir çocuk olarak benim için Kaliforniya birazda korkutucuydu.
02:20
I rememberhatırlamak how frighteningkorkutucu it was to see the chandelierAvize
45
124146
3041
Her küçük depremde yemek masamızın üzerindeki avizenin
02:23
that hungasılı aboveyukarıdaki our diningyemek tabletablo swingsalıncak back and forthileri
46
127187
2433
ileri geri sallanmasının ne kadar korku verici
02:25
duringsırasında everyher minorküçük earthquakedeprem,
47
129620
2175
olduğunu hatırlıyorum.
02:27
and I sometimesara sıra couldn'tcould sleepuyku at night, terrifieddehşete
48
131795
2303
ve bazı zamanlar "Big One" isimli korkunç depremin
02:29
that the BigBüyük One mightbelki strikegrev while we were sleepinguyuyor.
49
134098
2521
biz uyurken vuracağı korkusuyla geceleri uyuyamazdım.
02:32
And what we say about kidsçocuklar who have fearsendişe like that
50
136619
2872
Böyle korkuları olan çocukların
02:35
is that they have a vividcanlı imaginationhayal gücü.
51
139491
3228
güçlü hayalgüçleri olduğunu söyleriz.
02:38
But at a certainbelli pointpuan, mostçoğu of us learnöğrenmek
52
142719
2390
Fakat kesin olan, birçoklarımızın bu tür görüntüleri
02:41
to leaveayrılmak these kindsçeşit of visionsvizyonları behindarkasında and growbüyümek up.
53
145109
2886
arkamızda bırakıp büyüdüğümüzdür.
02:43
We learnöğrenmek that there are no monsterscanavarlar hidinggizleme underaltında the bedyatak,
54
147995
2757
yatağın altında saklanan canavarlar olmadığını,
02:46
and not everyher earthquakedeprem bringsgetiriyor buildingsbinalar down.
55
150752
2980
ve her depremin binaları yıkmadığını öğreniriz.
02:49
But maybe it's no coincidencetesadüf that some of our mostçoğu creativeyaratıcı mindszihinler
56
153732
3408
Fakat bazı en yaratıcı olan beyinlerin
02:53
failbaşarısız to leaveayrılmak these kindsçeşit of fearsendişe behindarkasında as adultsyetişkinler.
57
157140
3111
bu tür korkuları terketmeyi başaramaması tesadüf değildir.
02:56
The sameaynı incredibleinanılmaz imaginationshayal that producedüretilmiş "The OriginKöken of SpeciesTürler,"
58
160251
3861
"Türlerin Kökeni", "Jane Eyre" ve "Kayıp Zamanın Hikayesi"ni
03:00
"JaneJane EyreEyre" and "The RemembranceAnma of Things PastGeçmiş,"
59
164112
2857
üreten olağanüstü hayalgücü, aynı zamanda
03:02
alsoAyrıca generatedoluşturulan intenseyoğun worriesEndişeye that hauntedperili the adultyetişkin liveshayatları
60
166969
3339
yoğun endişeler yaratarak Charles Darwin, Charlotte Bronte ve
03:06
of CharlesCharles DarwinDarwin, CharlotteCharlotte BrontÖnĂŤ and MarcelMarcel ProustProust.
61
170308
4456
Marcel Proust'un yakalarını yetişkin yaşamlarında da bırakmadı.
03:10
So the questionsoru is, what can the restdinlenme of us learnöğrenmek about fearkorku
62
174764
2929
Asıl mesele şu: Bizler, hayalperestlerden ve
03:13
from visionariesvizyon and younggenç childrençocuklar?
63
177693
3304
çocuklardan ne öğrenebiliriz?
03:16
Well let's returndönüş to the yearyıl 1819 for a momentan,
64
180997
2860
Bir anlığına 1819 yılına geri dönelim,
03:19
to the situationdurum facingkarşı the crewmürettebat of the whaleshipwhaleship EssexEssex.
65
183857
3687
Essex gemisinin mürettabatının karşılaştığı durumu düşünelim.
03:23
Let's take a look at the fearsendişe that theironların imaginationshayal
66
187544
2119
Pasifik'e sürüklendikleri sırada hayalgüçlerinin
03:25
were generatingüretme as they driftedsürüklendi in the middleorta of the PacificPasifik.
67
189663
3756
yarattığı korkularına bir bakalım.
03:29
Twenty-four24 hourssaatler had now passedgeçti sincedan beri the capsizingalabora of the shipgemi.
68
193419
3549
Gemilerinin alabora olmasının üzerinden henüz 24 saat geçmişti.
03:32
The time had come for the menerkekler to make a planplan,
69
196968
2703
Adamlar için plan yapma zamanı gelmişti,
03:35
but they had very fewaz optionsseçenekleri.
70
199671
2726
ama çok az seçenekleri vardı.
03:38
In his fascinatingbüyüleyici accounthesap of the disasterafet,
71
202397
2431
Felaketinin etkileyici hesabına göre
03:40
NathanielNathaniel PhilbrickPhilbrick wroteyazdı that these menerkekler were just about
72
204828
2740
Nathaniel Philbrick bu adamların dünya üzerindeki
03:43
as faruzak from landarazi as it was possiblemümkün to be anywhereherhangi bir yer on EarthDünya.
73
207568
4400
herhangi bir kara parçasından mümkün olan en uzak yerde olduğunu yazmıştı.
03:47
The menerkekler knewbiliyordum that the nearesten yakın islandsadaları they could reachulaşmak
74
211968
2300
Bu adamlar ulaşabilecekleri en yakın adaların
03:50
were the MarquesasMarkiz IslandsAdaları, 1,200 milesmil away.
75
214268
3776
1.200 mil uzaktaki Markiz adaları olduğunu biliyorlardı.
03:53
But they'dgittiklerini heardduymuş some frighteningkorkutucu rumorssöylentiler.
76
218044
2522
Fakat bazı korkutucu söylentiler duymuşlardı.
03:56
They'dOnlar-cekti been told that these islandsadaları,
77
220566
1678
Duyduklarına göre bu adalarda
03:58
and severalbirkaç othersdiğerleri nearbyyakında, were populatednüfuslu by cannibalsYamyamlar.
78
222244
4244
ve yakınındaki diğerlerinde yamyamlar yaşıyordu.
04:02
So the menerkekler picturedresimde cominggelecek ashorekaraya only to be murderedöldürülmüş
79
226488
2376
Bu yüzden adamlar kıyıya ulaşmayı öldürülmek
04:04
and eatenyemiş for dinnerakşam yemegi.
80
228864
1641
ve akşam yemeği olmak olarak kafalarında canlandırmışlardı.
04:06
AnotherBaşka bir possiblemümkün destinationhedef was HawaiiHawaii,
81
230505
2752
Olası diğer bir istikamet Havai idi.
04:09
but givenverilmiş the seasonsezon, the captainKaptan was afraidkorkmuş
82
233257
1872
Fakat mevsim yüzünden, kaptan
04:11
they'dgittiklerini be struckvurdu by severeşiddetli stormsfırtınalar.
83
235129
3221
şiddetli fırtınalara yakalanacaklarından korkuyordu.
04:14
Now the last optionseçenek was the longestEn uzun, and the mostçoğu difficultzor:
84
238350
3792
Son seçenek, en uzun ve en zor olanıydı:
04:18
to sailyelken 1,500 milesmil duenedeniyle southgüney in hopesumutlar of reachingulaşan
85
242142
3624
Kendilerini sonunda Güney Afrika sahillerine itecek olan
04:21
a certainbelli bandgrup of windsrüzgarlar that could eventuallysonunda
86
245766
1889
rüzgarlara ulaşma umuduyla güneye doğru
04:23
pushit them towardkarşı the coastsahil of SouthGüney AmericaAmerika.
87
247655
2264
1.500 mil yolculuk yapmaktı.
04:25
But they knewbiliyordum that the sheersırf lengthuzunluk of this journeyseyahat
88
249919
2721
Fakat bu yolcuğunun uzunluğunun kendilerinin
04:28
would stretchUzatmak theironların suppliesgereçler of foodGıda and waterSu.
89
252640
3511
yiyecek ve su kaynaklarını zorlayacağını biliyorlardı.
04:32
To be eatenyemiş by cannibalsYamyamlar, to be batteredhırpalanmış by stormsfırtınalar,
90
256151
3406
Yamyamlar tarafında yenmek, fırtınalar tarafından hırpalanmak,
04:35
to starveAçlıktan to deathölüm before reachingulaşan landarazi.
91
259557
3361
karaya ulaşamadan açlıktan ölmek.
04:38
These were the fearsendişe that danceddans in the imaginationshayal of these poorfakir menerkekler,
92
262918
3392
Bunlar bu zavallı adamların hayalgüçlerinin içinde dans eden korkulardı.
04:42
and as it turneddönük out, the fearkorku they choseseçti to listen to
93
266310
2899
Kendilerini yönlendirecek olan korku
04:45
would governyönetmek whetherolup olmadığını they livedyaşamış or diedvefat etti.
94
269209
2654
yaşamalarını veya ölmelerini belirleyecekti.
04:47
Now we mightbelki just as easilykolayca call these fearsendişe by a differentfarklı nameisim.
95
271863
4210
Şimdi, bu korkuları kolaylıkla farklı bir şekilde isimlendirebiliriz.
04:51
What if insteadyerine of callingçağrı them fearsendişe,
96
276073
2278
Biz onlara korkular yerine
04:54
we calleddenilen them storieshikayeleri?
97
278351
1611
hikayeler diyelim.
04:55
Because that's really what fearkorku is, if you think about it.
98
279962
2233
Çünkü eğer düşünürseniz, korku gerçekte budur.
04:58
It's a kindtür of unintentionalkasıtsız storytellinghikaye anlatımı
99
282195
3060
Hepimizin nasıl yapılacağını bilerek doğduğumuz
05:01
that we are all borndoğmuş knowingbilme how to do.
100
285255
2930
kasıtsız hikayelerdir.
05:04
And fearsendişe and storytellinghikaye anlatımı have the sameaynı componentsbileşenler.
101
288185
2763
Korkuların ve hikayelerin benzer bileşenleri vardır.
05:06
They have the sameaynı architecturemimari.
102
290948
1865
Benzer yapıları vardır.
05:08
Like all storieshikayeleri, fearsendişe have characterskarakterler.
103
292813
2677
Bütün hikayeler gibi korkuların da kahramanları vardır.
05:11
In our fearsendişe, the characterskarakterler are us.
104
295490
2423
Korkularımızın kahramanları biziz.
05:13
FearsKorkular alsoAyrıca have plotsaraziler. They have beginningsbaş and middlesortaları and endsuçları.
105
297913
4302
Korkuların olaylar dizisi de vardır. Giriş, gelişme ve sonuçları.
05:18
You boardyazı tahtası the planeuçak. The planeuçak takes off. The enginemotor failsbaşarısız.
106
302215
4116
Uçağa binersin. Uçak havalanır. Motor bozulur.
05:22
Our fearsendişe alsoAyrıca tendeğiliminde to containiçermek imagerygörüntüler that can be
107
306331
2568
Korkularımız aynı zamanda bir romanın sayfalarında
05:24
everyher bitbit as vividcanlı as what you mightbelki find in the pagessayfalar of a novelyeni.
108
308899
3349
bulabileceğiniz kadar gerçekçi tasvirler içerir.
05:28
PictureResim a cannibalyamyam, humaninsan teethdiş
109
312248
2956
Bir yamyamı kafanızda canlandırın,
05:31
sinkingbatan into humaninsan skincilt,
110
315204
2207
insan derisine batan insan dişleri,
05:33
humaninsan flesheti roastingKavurma over a fireateş.
111
317411
3054
ateşte kavrulan insan eti.
05:36
FearsKorkular alsoAyrıca have suspenseGerilim.
112
320465
2736
Korkular merak da yaratırlar.
05:39
If I've donetamam my job as a storytellermasalcı todaybugün,
113
323201
2290
Bugün bir hikayeci olsaydım,
05:41
you should be wonderingmerak ediyor what happenedolmuş
114
325491
1508
siz Essex gemisindeki adamlara
05:42
to the menerkekler of the whaleshipwhaleship EssexEssex.
115
326999
2101
ne olduğunu merak ediyor olacaktınız.
05:45
Our fearsendişe provokekışkırtmak in us a very similarbenzer formform of suspenseGerilim.
116
329100
4245
Korkularımız bizi meraklarımızla benzer şekilde kışkırtır.
05:49
Just like all great storieshikayeleri, our fearsendişe focusodak our attentionDikkat
117
333345
3553
Bütün mükemmel hikayeler gibi, korkularımız dikkatimizi yaşamda
05:52
on a questionsoru that is as importantönemli in life as it is in literatureEdebiyat:
118
336898
3939
edebiyattaki kadar önemli olan bir soru üzerinde odaklar.
05:56
What will happenolmak nextSonraki?
119
340837
2757
Sonra ne olacak?
05:59
In other wordskelimeler, our fearsendişe make us think about the futuregelecek.
120
343594
2704
Başka bir deyişle korkularımız bizi gelecek ile ilgili düşünmeye yönlendirir.
06:02
And humansinsanlar, by the way, are the only creaturesyaratıklar capableyetenekli
121
346298
2018
İnsanlar, bu arada, gelecek ile ilgili
06:04
of thinkingdüşünme about the futuregelecek in this way,
122
348316
1670
düşünme yeteneği olan yegane canlılardır;
06:05
of projectingçıkıntı yapan ourselveskendimizi forwardileri in time,
123
349986
2891
kendimiz ile ilgili ilerleyen zamanlara yönelik plan yaparız
06:08
and this mentalzihinsel time travelseyahat is just one more thing
124
352877
2412
ve bu zihinsel zaman yolculuğu da
06:11
that fearsendişe have in commonortak with storytellinghikaye anlatımı.
125
355289
3622
korkular ile hikayelerin bir diğer ortak özelliğidir.
06:14
As a writeryazar, I can tell you that a bigbüyük partBölüm of writingyazı fictionkurgu
126
358911
2493
Yazar olarak, bir kurgu yazmanın en önemli parçalarından birisinin
06:17
is learningöğrenme to predicttahmin how one eventolay in a storyÖykü
127
361404
1883
hikayedeki bir olayın diğer bütün olayları
06:19
will affectetkilemek all the other eventsolaylar,
128
363287
1744
nasıl etkileyeceğini öğrenmektir.
06:20
and fearkorku worksEserleri in that sameaynı way.
129
365031
2049
Korku da aynı şekilde işler.
06:22
In fearkorku, just like in fictionkurgu, one thing always leadspotansiyel müşteriler to anotherbir diğeri.
130
367080
5177
Korkuda tıpkı kurgudaki gibi, birşey diğerini yönlendirir.
06:28
When I was writingyazı my first novelyeni, "The AgeYaş Of MiraclesMucizeler,"
131
372257
2646
İlk romanım olan "Mucizelerin Tarihi" ni yazarken
06:30
I spentharcanmış monthsay tryingçalışıyor to figureşekil out what would happenolmak
132
374903
2961
dünyanın dönüşünün birdenbire yavaşlaması
06:33
if the rotationdöndürme of the EarthDünya suddenlyaniden beganbaşladı to slowyavaş down.
133
377864
3189
durumunda ne olacağını aylarca hesapladım.
06:36
What would happenolmak to our daysgünler? What would happenolmak to our cropsbitkileri?
134
381053
2892
Günlerimize ne olurdu? Ürünlerimize ne olurdu?
06:39
What would happenolmak to our mindszihinler?
135
383945
2043
Zihinlerimize ne olurdu?
06:41
And then it was only latersonra that I realizedgerçekleştirilen how very similarbenzer
136
385988
3106
Hemen sonra, bu soruların küçük bir çocukken
06:44
these questionssorular were to the onesolanlar I used to asksormak myselfkendim
137
389094
2121
geceleri korktuğumda kendime sorduğum sorular ile
06:47
as a childçocuk frightenedkorkmuş in the night.
138
391215
2237
ne kadar benzer olduklarını fark ettim.
06:49
If an earthquakedeprem strikesvurur tonightBu gece, I used to worryendişelenmek,
139
393452
2531
Bu gece bir deprem olacak olsa,
06:51
what will happenolmak to our houseev? What will happenolmak to my familyaile?
140
395983
3866
evime ne olacak diye endişelenirdim. Aileme ne olacak?
06:55
And the answerCevap to those questionssorular always tookaldı the formform of a storyÖykü.
141
399849
4700
Bu soruların cevabı bir hikaye şeklini alır.
07:00
So if we think of our fearsendişe as more than just fearsendişe
142
404549
2503
Yani eğer korkularımızı, korkulardan ziyade
07:02
but as storieshikayeleri, we should think of ourselveskendimizi
143
407052
2927
hikayeler olarak düşünürsek, kendimizi bu hikayelerin
07:05
as the authorsyazarlar of those storieshikayeleri.
144
409979
2231
yazarı sayabiliriz.
07:08
But just as importantlyönemlisi, we need to think of ourselveskendimizi
145
412210
1962
Daha da önemlisi, kendimizi korkularımızın okuyucusu
07:10
as the readersokuyucular of our fearsendişe, and how we chooseseçmek
146
414172
2504
olarak düşünmemiz ve hayatımızda derin etkiler
07:12
to readokumak our fearsendişe can have a profoundderin effectEfekt on our liveshayatları.
147
416676
4335
yaratabilecek olan korkularımızı nasıl okumayı seçtiğimizdir.
07:16
Now, some of us naturallydoğal olarak readokumak our fearsendişe more closelyyakından than othersdiğerleri.
148
421011
3001
Bazılarımız korkularımızı diğerlerinden daha dikkatle okur.
07:19
I readokumak about a studyders çalışma recentlyson günlerde of successfulbaşarılı entrepreneursgirişimciler,
149
424012
2921
Son günlerde başarılı olan girişimcilerle ilgili bir çalışma okudum
07:22
and the authoryazar foundbulunan that these people sharedpaylaşılan a habitalışkanlık
150
426933
2626
ve yazar, bu insanların,
07:25
that he calleddenilen "productiveüretken paranoiaparanoya," whichhangi meantdemek that
151
429559
3359
kendisinin "üretken paranoya" diye adlandırdığı,
07:28
these people, insteadyerine of dismissingişten çıkarma theironların fearsendişe,
152
432918
2521
korkularını düşünmemek yerine onları dikkatle kavramak,
07:31
these people readokumak them closelyyakından, they studiedokudu them,
153
435439
2663
üzerlerinde çalışmak ve bunları hazırlık ve eyleme dönüştürmek
07:34
and then they translatedtercüme that fearkorku into preparationhazırlık and actionaksiyon.
154
438102
3600
şeklinde bir alışkanlıkları olduğunu ortaya koyuyordu.
07:37
So that way, if theironların worsten kötü fearsendişe camegeldi truedoğru,
155
441702
1917
Yani bu şekilde eğer en kötü korkuları gerçekleşirse
07:39
theironların businessesişletmeler were readyhazır.
156
443619
2078
işleri hazır olacaktı.
07:41
And sometimesara sıra, of coursekurs, our worsten kötü fearsendişe do come truedoğru.
157
445697
4351
Bazı zamanlar, tabii ki, en kötü korkularımız gerçekleşir.
07:45
That's one of the things that is so extraordinaryolağanüstü about fearkorku.
158
450048
3159
Bu korku ile ilgili en sıradışı şeylerden birisidir.
07:49
OnceBir kez in a while, our fearsendişe can predicttahmin the futuregelecek.
159
453207
4922
Arasıra korkularımız gelecek hakkında bilgi verir.
07:54
But we can't possiblybelki preparehazırlamak for all of the fearsendişe
160
458129
3395
Fakat hayalgücümüzün uydurduğu bütün korkular için
07:57
that our imaginationshayal concoctuydurmak.
161
461524
2398
hazırlık yapamayız.
07:59
So how can we tell the differencefark betweenarasında
162
463922
1984
Öyleyse dikkate almaya değer korkularla
08:01
the fearsendişe worthdeğer listeningdinleme to and all the othersdiğerleri?
163
465906
3820
diğerlerini nasıl ayırt edeceğiz?
08:05
I think the endson of the storyÖykü of the whaleshipwhaleship EssexEssex
164
469726
2477
Essex gemisinin hikayesinin sonunun üzüntü verici de olsa
08:08
offersteklifler an illuminatingaydınlatıcı, if tragictrajik, exampleörnek.
165
472203
4283
aydınlatıcı bir bilgi verdiğini düşünüyorum.
08:12
After much deliberationmüzakere, the menerkekler finallyen sonunda madeyapılmış a decisionkarar.
166
476486
4727
Bir çok tartışmadan sonra adamlar sonunda bir karar verdiler.
08:17
TerrifiedDehşete of cannibalsYamyamlar, they decidedkarar to forgobırakmak the closestEn yakın islandsadaları
167
481213
3873
Yamyamların korkusu yüzünden en yakın adalardan vazgeçmeye karar verdiler
08:20
and insteadyerine embarkedgirişti on the longeruzun
168
485086
2327
ve daha uzun ve çok daha zor bir rota olan
08:23
and much more difficultzor routerota to SouthGüney AmericaAmerika.
169
487413
3127
Güney Amerika'ya doğru yola çıkmayı seçtiler.
08:26
After more than two monthsay at seadeniz, the menerkekler ranran out of foodGıda
170
490540
3470
Denizde geçen 2 aydan uzun bir sürenin sonunda
08:29
as they knewbiliyordum they mightbelki,
171
494010
1079
kendilerinin de tahmin ettikleri gibi yemekleri tükendi,
08:30
and they were still quiteoldukça faruzak from landarazi.
172
495089
2695
ve hala karadan çok uzaktalardı.
08:33
When the last of the survivorsHayatta kalanlar were finallyen sonunda pickedseçilmiş up
173
497784
2887
Kazazedelerin en sonuncusu da
08:36
by two passinggeçen shipsgemiler, lessaz than halfyarım of the menerkekler were left alivecanlı,
174
500671
4486
geçen 2 gemi tarafından alındığında, yarısından daha azı sağ kalmıştı
08:41
and some of them had resortedbaşvurdu to theironların ownkendi formform of cannibalismyamyamlık.
175
505157
4903
ve bazılar kendi yamyamlık biçimlerine başvurmuşlardı.
08:45
HermanHerman MelvilleMelville, who used this storyÖykü as researchAraştırma for "MobyMoby DickDick,"
176
510060
3363
Bu hikayeyi "Moby Dick" için bir araştırma olarak kullanan Herman Merville
08:49
wroteyazdı yearsyıl latersonra, and from drykuru landarazi, quotealıntı,
177
513423
3880
yıllar sonra söyle yazdı:
08:53
"All the sufferingsacılarını of these miserablesefil menerkekler of the EssexEssex
178
517303
2624
"Essex'teki zavallı adamların
08:55
mightbelki in all humaninsan probabilityolasılık have been avoidedkaçınılması
179
519927
2689
insani seçimlerinde dolayı çektiği bütün acı
08:58
had they, immediatelyhemen after leavingayrılma the wreckbatık,
180
522616
2567
güverteyi terk ettikleri anda
09:01
steeredkumanda straightDüz for TahitiTahiti.
181
525183
1881
Tahiti'ye doğru yola çıksalardı önlenebilirdi.
09:02
But," as MelvilleMelville put it, "they dreadedkorkunç cannibalsYamyamlar."
182
527064
4565
Fakat Melville'in dediği gibi "yamyamlardan korkuyorlardı".
09:07
So the questionsoru is, why did these menerkekler dreaddehşet cannibalsYamyamlar
183
531629
3046
Soru şu: Adamlar açlıktan ölme ihtimalleri daha yüksek
09:10
so much more than the extremeaşırı likelihoodolasılık of starvationaçlık?
184
534675
4189
olmasına rağmen, neden yamyamlardan korkuyorlardı?
09:14
Why were they swayedsallandı by one storyÖykü
185
538864
1867
Neden bir hikaye
09:16
so much more than the other?
186
540731
2639
diğerlerinden daha çok dikkatlerini çekti.
09:19
LookedBaktı at from this angleaçı,
187
543370
1522
Bu açıdan bakıldığında, onlarınki
09:20
theirsonların becomesolur a storyÖykü about readingokuma.
188
544892
3299
kavramak ile ilgili bir hikaye haline geliyor.
09:24
The novelistroman yazarı VladimirVladimir NabokovNabokov said that the besten iyi readerokuyucu
189
548191
2656
Roman yazarı Vladimir Nabakov'a göre en iyi okuyucu
09:26
has a combinationkombinasyon of two very differentfarklı temperamentsmizaç,
190
550847
2799
iki farklı mizacın birleşiminden oluşur:
09:29
the artisticartistik and the scientificilmi.
191
553646
2850
sanatsal ve bilimsel.
09:32
A good readerokuyucu has an artist'ssanatçının passiontutku,
192
556496
2504
İyi okuyucu bir bir sanatçının tutkusuna sahiptir,
09:34
a willingnessistekli to get caughtyakalandı up in the storyÖykü,
193
559000
2423
hikaye tarafından yakalanmayı ister,
09:37
but just as importantlyönemlisi, the readersokuyucular alsoAyrıca needsihtiyaçlar
194
561423
2111
aynı miktarda önemli olarak, okuyucu
09:39
the coolnessserinlik of judgmentyargı of a scientistBilim insanı,
195
563534
3211
bir bilimadamının, okuyucuların sezgisel tepkilerini
09:42
whichhangi actseylemler to temperöfke and complicatekarmaşık hale
196
566745
1491
kıvama getirip karmaşıklaştırarak eyleme geçiren
09:44
the reader'sokuyucu en intuitivesezgisel reactionsreaksiyonları to the storyÖykü.
197
568236
3398
hükümlerinin soğukkanlılığına da sahip olmalıdır.
09:47
As we'vebiz ettik seengörüldü, the menerkekler of the EssexEssex had no troublesorun with the artisticartistik partBölüm.
198
571634
3205
Gördüğümüz gibi Essex'teki adamların sanatsal kısımla ilgili hiç sıkıntıları yok.
09:50
They dreamedhayal up a varietyvaryete of horrifyingkorkunç scenariossenaryolar.
199
574839
3640
Çeşitli korkunç senaryolar uyduruyorlar.
09:54
The problemsorun was that they listeneddinlenen to the wrongyanlış storyÖykü.
200
578479
3989
Sorun yanlış hikayeyi seçmiş olmaları.
09:58
Of all the narrativesanlatılar theironların fearsendişe wroteyazdı,
201
582468
2124
Korkularınızın yazdığı hikayelerin arasından
10:00
they respondedcevap only to the mostçoğu luridkorkunç, the mostçoğu vividcanlı,
202
584592
3651
sadece en uçuk, en canlı ve hayalgüçleri için
10:04
the one that was easiesten kolay for theironların imaginationshayal to pictureresim:
203
588243
3219
canlandırması en kolay olanını seçtiler:
10:07
cannibalsYamyamlar.
204
591462
1951
yamyamları
10:09
But perhapsbelki if they'dgittiklerini been ableyapabilmek to readokumak theironların fearsendişe
205
593413
2281
Fakat eğer korkularını bir
10:11
more like a scientistBilim insanı, with more coolnessserinlik of judgmentyargı,
206
595694
3481
bilim adamı gibi kavrayabilselerdi, daha soğukkanlı bir hükümle,
10:15
they would have listeneddinlenen insteadyerine to the lessaz violentşiddetli
207
599175
2760
daha az tehlikeli fakat daha olası hikayeyi,
10:17
but the more likelymuhtemelen talemasal, the storyÖykü of starvationaçlık,
208
601935
3288
açlığın hikayesini seçerler,
10:21
and headedbaşlı for TahitiTahiti, just as Melville'sMelville'in sadüzgün commentaryyorum suggestsanlaşılacağı.
209
605223
5580
ve tıpkı Melville'in eleştrisinde tavsiye ettiği gibi Tahiti'ye yönlenirlerdi.
10:26
And maybe if we all trieddenenmiş to readokumak our fearsendişe,
210
610803
2868
Ve belki biz korkularımızı yorumlayabilseydik,
10:29
we too would be lessaz oftensık sık swayedsallandı
211
613671
1977
aralarından en şehvetli olanlarından
10:31
by the mostçoğu salaciousmüstehcen amongarasında them.
212
615648
1876
daha az etkilenirdik.
10:33
Maybe then we'devlenmek spendharcamak lessaz time worryingendişe verici about
213
617524
1668
Belki o zaman seri katiller ve uçak kazaları ile ilgili
10:35
serialseri killerskatiller and planeuçak crashesçöker,
214
619192
2188
endişelenmekle daha az zaman geçirir
10:37
and more time concernedilgili with the subtlerincelikli
215
621380
1866
ve karşı karşıya geldiğimiz fazla göze çarpmayan
10:39
and slowerYavaş disastersafetler we faceyüz:
216
623246
2054
ve yavaş ilerleyen felaketlerle daha fazla ilgilenebilirdik:
10:41
the silentsessiz buildupbirikimini of plaqueplaka in our arteriesarterler,
217
625300
2748
atardamarlarımızda yığılan partiküller
10:43
the gradualkademeli changesdeğişiklikler in our climateiklim.
218
628048
2543
ve iklimimizdeki aşamalı değişim gibi.
10:46
Just as the mostçoğu nuancednüanslı storieshikayeleri in literatureEdebiyat are oftensık sık the richestEn zengin,
219
630591
3649
En ince ayrıntılı hikayelerin edebiyattaki en zenginleri olduğu gibi
10:50
so too mightbelki our subtlestbelirsiz fearsendişe be the truesten doğru.
220
634240
4448
en incelikli korkularımız da en gerçekçi olanlardır.
10:54
ReadOkuma in the right way, our fearsendişe are an amazingşaşırtıcı gifthediye
221
638688
2897
Doğru şekilde okunduğunda, korkularınız hayalgücünüzün
10:57
of the imaginationhayal gücü, a kindtür of everydayher gün clairvoyancebasiret,
222
641585
2932
muhteşem bir hediyesidir, bir çeşit günlük kehanettir,
11:00
a way of glimpsingglimpsing what mightbelki be the futuregelecek
223
644517
2235
geleceğin nasıl gerçekleşeceğini değiştirme zamanımız varken
11:02
when there's still time to influenceetki how that futuregelecek will playoyun out.
224
646752
3435
geleceğe bir göz atabilme yoludur.
11:06
ProperlyDüzgün readokumak, our fearsendişe can offerteklif us something as preciousdeğerli
225
650187
3396
Gerektiği gibi okunduğunda, korkularımız bize edebiyattaki
11:09
as our favoritesevdiğim worksEserleri of literatureEdebiyat:
226
653583
2157
en favori çalışmalarımız kadar değerli şeyler sunabilir:
11:11
a little wisdombilgelik, a bitbit of insightIçgörü
227
655740
3045
biraz bilgelik, bir parça derinlemesine bakış
11:14
and a versionversiyon of that mostçoğu elusiveyakalanması zor thing --
228
658785
2574
ve en akla gelmeyen şeyin bir versiyonu --
11:17
the truthhakikat.
229
661359
1251
gerçeğin.
11:18
Thank you. (ApplauseAlkış)
230
662610
5031
Teşekkür ederim. (Alkışlar)
Translated by Ethem Canbolat
Reviewed by Diba Szamosi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Karen Thompson Walker - Novelist
Fiction writer Karen Thompson Walker explores the connection between fear and the imagination.

Why you should listen

In Karen Thompson Walker's 2012 book The Age of Miracles, a young girl and her family awake one morning to discover that the rotation of the Earth has suddenly begun to slow, stretching the length of the 24-hour day and throwing the natural world into disarray. It's a big, speculative book, but at heart, it's a simple human drama, told through the eyes of an observant adolescent girl.

A former book editor at Simon & Schuster, Walker worked on the novel for three years, an hour each morning before work. Fun fact: The Age of Miracles was published on June 21, 2012 -- the longest day of the year. Since then, the bestselling, much-awarded book has been translated into 29 languages.

More profile about the speaker
Karen Thompson Walker | Speaker | TED.com