ABOUT THE SPEAKER
Lawrence Lessig - Legal activist
Lawrence Lessig has already transformed intellectual-property law with his Creative Commons innovation. Now he's focused on an even bigger problem: The US' broken political system.

Why you should listen

Lawyer and activist Lawrence Lessig spent a decade arguing for sensible intellectual property law, updated for the digital age. He was a founding board member of Creative Commons, an organization that builds better copyright practices through principles established first by the open-source software community.

In 2007, just after his last TED Talk, Lessig announced he was leaving the field of IP and Internet policy, and moving on to a more fundamental problem that blocks all types of sensible policy -- the corrupting influence of money in American politics.

In 2011, Lessig founded Rootstrikers, an organization dedicated to changing the influence of money in Congress. In his latest book, Republic, Lost, he shows just how far the U.S. has spun off course -- and how citizens can regain control. As The New York Times wrote about him, “Mr. Lessig’s vision is at once profoundly pessimistic -- the integrity of the nation is collapsing under the best of intentions --and deeply optimistic. Simple legislative surgery, he says, can put the nation back on the path to greatness.”

Read an excerpt of Lessig's new book, Lesterland >>

More profile about the speaker
Lawrence Lessig | Speaker | TED.com
TED2013

Lawrence Lessig: We the People, and the Republic we must reclaim

Lawrence Lessig: Halk olan bizler ve geri almak zorunda olduğumuz Cumhuriyet.

Filmed:
1,552,121 views

Kongre adaylarının destek için halkın çok küçük bir kısmına bağımlı olmasından kaynaklanan, Amerikan politikasının kalbinde bir yozlaşma bulunmaktadır. Hukuk bilim adamı Lawrance Lessig'in bu etkileyici konuşmasının temelinde yatan iddia da budur. Seri görsellerle, destek sürecinin, Cumhuriyet'i en temelden nasıl sarstığını göstermekte ve gerek sağ gerekse solu da içere, ABD'de ve ötesinde büyük yankılar uyandıracak bir çağrıda bulunmaktadır.
- Legal activist
Lawrence Lessig has already transformed intellectual-property law with his Creative Commons innovation. Now he's focused on an even bigger problem: The US' broken political system. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
OnceBir kez uponüzerine a time,
0
643
2892
Bir zamanlar,
00:15
there was a placeyer calleddenilen LesterlandLesterland.
1
3535
3440
Lesterland adında bir yer vardı.
00:18
Now LesterlandLesterland looksgörünüyor a lot like the UnitedAmerika StatesBirleşik.
2
6975
2955
Lesterland, Amerika Birleşik Devletlerine çok benziyor.
00:21
Like the UnitedAmerika StatesBirleşik, it has about 311 millionmilyon people,
3
9930
4737
Tıpkı ABD gibi, onun da nüfusu yaklaşık 311 milyon,
00:26
and of that 311 millionmilyon people,
4
14667
2338
ve bu 311 milyonun,
00:29
it turnsdönüşler out 144,000 are calleddenilen LesterLester.
5
17005
4883
144 bin kadarının adı Lester.
00:33
If Matt'sMatt'in in the audienceseyirci,
6
21888
1128
Şayet Matt (Groening) seyirciler arasındaysa,
00:35
I just borrowedödünç aldım that, I'll returndönüş it in a secondikinci,
7
23016
2690
senin dizindeki bu karakteri ödünç aldım,
00:37
this characterkarakter from your seriesdizi.
8
25706
2665
bir saniye içinde iade edeceğim.
00:40
So 144,000 are calleddenilen LesterLester,
9
28371
2423
Yani 144 bin kişinin adı Lester,
00:42
whichhangi meansanlamına geliyor about .05 percentyüzde is namedadlı LesterLester.
10
30794
4280
yani toplam nüfusun on binde 5'inin adı Lester.
00:47
Now, LestersLester in LesterlandLesterland have this extraordinaryolağanüstü powergüç.
11
35074
3728
Şimdi, Lesterland'deki Lester'ların olağanüstü bir gücü var.
00:50
There are two electionsseçimleri everyher electionseçim cycledevir in LesterlandLesterland.
12
38802
3163
Lesterland'deki her bir seçim döneminde iki adet seçim var.
00:53
One is calleddenilen the generalgenel electionseçim.
13
41965
2213
Birinin adı genel seçim.
00:56
The other is calleddenilen the LesterLester electionseçim.
14
44178
3341
Diğerinin adı da Lester seçimi.
00:59
And in the generalgenel electionseçim, it's the citizensvatandaşlar who get to voteoy,
15
47519
2985
Genel seçimde, halk oy kullanır,
01:02
but in the LesterLester electionseçim, it's the LestersLester who get to voteoy.
16
50504
3272
ancak Lester seçiminde, sadece Lester'lar oy kullanabilir.
01:05
And here'sburada the trickhile.
17
53776
1134
İşte oyunun döndüğü yer de şu.
01:06
In ordersipariş to runkoş in the generalgenel electionseçim,
18
54910
3651
Genel seçimde rekabet edebilmek için,
01:10
you mustşart do extremelyson derece well
19
58561
2546
Lester seçiminde
01:13
in the LesterLester electionseçim.
20
61107
1373
çok iyi sonuç almalısın.
01:14
You don't necessarilyzorunlu olarak have to winkazanmak, but you mustşart do extremelyson derece well.
21
62480
3101
Kazanmak zorunda değilsin, ama çok çok iyi sonuç almalısın.
01:17
Now, what can we say about democracydemokrasi in LesterlandLesterland?
22
65581
3950
Şimdi, Lesterland'deki demokrasi hakkında ne söyleyebiliriz?
01:21
What we can say, numbernumara one,
23
69531
1393
İlk olarak, şunu diyebiliriz,
01:22
as the SupremeYüce CourtMahkeme said in CitizensVatandaşlar UnitedAmerika,
24
70924
2636
Birleşmiş Halk'ta Yüksek Mahkeme'nin dediği gibi,
01:25
that people have the ultimatenihai influenceetki over electedseçildi officialsYetkililer,
25
73560
4278
seçilmiş görevlilerin üzerinde halkın mutlak etkisi vardır,
01:29
because, after all, there is a generalgenel electionseçim,
26
77838
2648
çünkü, sonuçta, ortada genel seçim vardır,
01:32
but only after the LestersLester have had theironların way
27
80486
2952
ancak sadece Lester'ların istediği gerçekleştikten
01:35
with the candidatesadaylar who wishdilek to runkoş in the generalgenel electionseçim.
28
83438
3502
genel seçimde yarışmasını istedikleri kişiler belirlendikten sonra.
01:38
And numbernumara two, obviouslybelli ki, this dependencebağımlılık uponüzerine the LestersLester
29
86940
3603
Ve ikinci sırada, açıkça, Lester'lara olan bu bağımlılık,
01:42
is going to produceüretmek a subtleince, understatedsade,
30
90543
2762
Lester'ları mutlu edebilmek için
01:45
we could say camouflagedkamufle, bendingbükme
31
93305
2429
ince ve olduğundan daha az gösterilen,
01:47
to keep the LestersLester happymutlu.
32
95734
3191
hatta kamufle edilen, bir bükülme yaratacaktır.
01:50
Okay, so we have a democracydemokrasi, no doubtşüphe,
33
98925
3269
Evet, demokrasimiz var, ona şüphe yok,
01:54
but it's dependentbağımlı uponüzerine the LestersLester
34
102194
1676
ancak bu Lester'lara bağımlı,
01:55
and dependentbağımlı uponüzerine the people.
35
103870
2010
ve insanlara bağımlı.
01:57
It has competingrakip dependenciesbağımlılıkları,
36
105880
2642
Lester'ların kim olduğunda göre değişen,
02:00
we could say conflictingÇakışan dependenciesbağımlılıkları,
37
108522
2410
rekabet eden bağımlılıkları var,
02:02
dependingbağlı uponüzerine who the LestersLester are.
38
110932
4270
hatta çatışan bağımlılıklar da diyebiliriz.
02:07
Okay. That's LesterlandLesterland.
39
115202
2344
Evet, bu Lesterland.
02:09
Now there are threeüç things I want you to see now that I've describedtarif edilen LesterlandLesterland.
40
117546
2759
Lesterland'i anlattığıma göre, şimdi görmenizi istediğim üç şey var.
02:12
NumberNumarası one, the UnitedAmerika StatesBirleşik is LesterlandLesterland.
41
120305
3241
Bir: Amerika Birleşik Devletleri Lesterland'dir.
02:15
The UnitedAmerika StatesBirleşik is LesterlandLesterland.
42
123546
1876
Amerika Birleşik Devletleri Lesterland'dir.
02:17
The UnitedAmerika StatesBirleşik alsoAyrıca looksgörünüyor like this, alsoAyrıca has two electionsseçimleri,
43
125422
2381
ABD de ayrıca buna benzer, onun da iki seçimi vardır,
02:19
one we calleddenilen the generalgenel electionseçim,
44
127803
3139
biri genel seçim dediğimiz,
02:22
the secondikinci we should call the moneypara electionseçim.
45
130942
3244
diğeri de para seçimi dememiz gereken.
02:26
In the generalgenel electionseçim, it's the citizensvatandaşlar who get to voteoy,
46
134186
2166
Genel seçimde, halk seçime gider,
02:28
if you're over 18, in some statesdevletler if you have an IDKİMLİĞİ.
47
136352
2594
18 yaşının üzerindeyseniz, bazı eyaletlerde kimliğiniz varsa.
02:30
In the moneypara electionseçim, it's the fundersfon who get to voteoy,
48
138946
3216
Para seçiminde, mali olarak destekleyenler seçim yapar,
02:34
the fundersfon who get to voteoy, and just like in LesterlandLesterland,
49
142162
2760
destekçiler, tıpkı Lesterland'deki gibi
02:36
the trickhile is, to runkoş in the generalgenel electionseçim,
50
144922
2159
ve genel seçimde yarışabilmek için,
02:39
you mustşart do extremelyson derece well in the moneypara electionseçim.
51
147081
2820
para seçiminde çok çok iyi bir performans göstermeniz gerekir.
02:41
You don't necessarilyzorunlu olarak have to winkazanmak. There is JerryJerry BrownBrown.
52
149901
2621
Kazanmak zorunda değilsiniz. Bakın Jerry Brown örneğine.
02:44
But you mustşart do extremelyson derece well.
53
152522
2552
Ama çok iyi bir performans göstermeniz gerekir.
02:47
And here'sburada the keyanahtar: There are just as fewaz relevantuygun fundersfon
54
155074
4528
Ve işte işin anahtarı: ABD'de sadece Lesterland'deki Lester'lar
02:51
in USA-landABD-arazi as there are LestersLester in LesterlandLesterland.
55
159602
5489
kadar etkin mali destekleyiciler var.
02:57
Now you say, really?
56
165091
1904
Şimdi gerçekten mi, diyebilirsiniz.
02:58
Really .05 percentyüzde?
57
166995
3143
Gerçekten on binde 5 mi?
03:02
Well, here are the numberssayılar from 2010:
58
170138
2216
İşte, 2010 yılından rakamlar şu şekilde:
03:04
.26 percentyüzde of AmericaAmerika
59
172354
2296
ABD'nin on binde 26'sı
03:06
gaveverdi 200 dollarsdolar or more to any federalfederal candidateaday,
60
174650
2736
herhangi bir federal adaya 200 dolar ve üzeri para vermiştir,
03:09
.05 percentyüzde gaveverdi the maximummaksimum amounttutar to any federalfederal candidateaday,
61
177386
4464
on binde 5'i ise izin verilen maksimum değerde para vermiştir,
03:13
.01 percentyüzde -- the one percentyüzde of the one percentyüzde --
62
181850
3432
on binde 1'i - yüzde 1'in yüzde 1'i -
03:17
gaveverdi 10,000 dollarsdolar or more to federalfederal candidatesadaylar,
63
185282
3208
federal adaylara 10 bin dolar veya üzeri vermiştir,
03:20
and in this electionseçim cycledevir, my favoritesevdiğim statisticistatistik
64
188490
3076
ve bu seçim döneminde, benim en sevdiğim istatistik
03:23
is .000042 percentyüzde
65
191566
3855
%0.000042
03:27
— for those of you doing the numberssayılar, you know that's 132 AmericansAmerikalılar
66
195421
4037
- sayılarla arası iyi olanlar bilecektir, 132 Amerikan'a karşılık gelen bir sayıdır -
03:31
gaveverdi 60 percentyüzde of the SuperSüper PACPAC moneypara spentharcanmış
67
199458
3960
yakın zamanda biten dönemde harcanan
03:35
in the cycledevir we have just seengörüldü endingbitirme.
68
203418
2750
Super PAC parasının %60'ını vermiştir.
03:38
So I'm just a lawyeravukat, I look at this rangemenzil of numberssayılar,
69
206168
2730
Ben sadece bir avukatım, ve bu sayılara baktığımda,
03:40
and I say it's fairadil for me to say
70
208898
1709
ve bunu rahatlıkla söyleyebilirim ki,
03:42
it's .05 percentyüzde who are our relevantuygun fundersfon in AmericaAmerika.
71
210607
4251
o onbirde birlik kesim ABD'de fark yaratan destekçilerdir.
03:46
In this senseduyu, the fundersfon are our LestersLester.
72
214858
3302
Bu açıdan, destekleyiciler bizim Lester'larımızdır.
03:50
Now, what can we say about this democracydemokrasi in USA-landABD-arazi?
73
218160
3500
Şimdi ABD'deki demoktrasi hakkında ne diyebiliriz?
03:53
Well, as the SupremeYüce CourtMahkeme said in CitizensVatandaşlar UnitedAmerika,
74
221660
2342
Yüksek mahkemenin de dediği gibi,
03:56
we could say, of coursekurs the people have the ultimatenihai influenceetki
75
224002
2837
tabi ki bireyler, seçilmiş görevliler üzerinde
03:58
over the electedseçildi officialsYetkililer. We have a generalgenel electionseçim,
76
226839
4029
mutlak etkiye sahiptir. Genel seçimimiz var,
04:02
but only after the fundersfon have had theironların way
77
230868
3209
ama sadece destekçilerin genel seçimde
04:06
with the candidatesadaylar who wishdilek to runkoş in that generalgenel electionseçim.
78
234077
4163
kimlerin yarışacağını belirlemesinden sonra.
04:10
And numbernumara two, obviouslybelli ki,
79
238240
2523
Ve iki numarada, bariz olarak,
04:12
this dependencebağımlılık uponüzerine the fundersfon
80
240763
2272
destekçilere olan bu bağımlılık,
04:15
producesüretir a subtleince, understatedsade, camouflagedkamufle bendingbükme
81
243035
3932
destekçileri mutlu etmek için, ince ve olduğundan daha az gösterilen,
04:18
to keep the fundersfon happymutlu.
82
246967
2637
hatta kamufle edilen bir bükülme yaratmaktadır.
04:21
CandidatesAdaylar for CongressKongre and membersüyeler of CongressKongre
83
249604
3044
Kongre adayları ve Kongre üyeleri
04:24
spendharcamak betweenarasında 30 and 70 percentyüzde of theironların time
84
252648
4283
zamanlarının yüzde 30 ila 70'i arasında bir zamanı
04:28
raisingyükselen moneypara to get back to CongressKongre
85
256931
2176
Kongreye tekrar girebilmek ya da partilerini
04:31
or to get theironların partyParti back into powergüç,
86
259107
1775
tekrar başa getirmek için para toplamaya harcıyorlar,
04:32
and the questionsoru we need to asksormak is, what does it do to them,
87
260882
3425
ve sormamız gereken soru da şu; bu insanlar,
04:36
these humansinsanlar, as they spendharcamak theironların time
88
264307
2117
zamanlarını telefonun başında, asla tanışmadıkları kişileri
04:38
behindarkasında the telephonetelefon, callingçağrı people they'veonlar ettik never metmet,
89
266424
3419
arayarak, yani yüzde 1'in bile çok küçük bir payını arayarak
04:41
but callingçağrı the tiniestufak slicedilim of the one percentyüzde?
90
269843
3468
geçirmeleri onlara ne yapıyor?
04:45
As anyonekimse would, as they do this,
91
273311
2368
Herkese olabileceği gibi, onlar da,
04:47
they developgeliştirmek a sixthaltıncı senseduyu, a constantsabit awarenessfarkında olma
92
275679
3848
bir tür altıncı his geliştiriyorlar, sabit bir farkındalık,
04:51
about how what they do mightbelki affectetkilemek theironların abilitykabiliyet to raiseyükseltmek moneypara.
93
279527
3340
ne yaptıklarının, nasıl davrandıklarının, onların para toplama konusundaki yetilerine etkisi hakkında.
04:54
They becomeolmak, in the wordskelimeler of "The X-FilesX-Files,"
94
282867
1416
"X-Files" jargonundaki "şekil-değiştirenler"e
04:56
shape-shiftersşekil değiştirenler, as they constantlysürekli adjustayarlamak theironların viewsgörünümler
95
284283
3444
dönüşüyorlar. Çünkü, sürekli olarak görüşlerini,
04:59
in lightışık of what they know will help them to raiseyükseltmek moneypara,
96
287727
2862
onlara daha fazla para toplama şansı verecek şekilde değiştiriyorlar,
05:02
not on issuessorunlar one to 10,
97
290589
1569
en önemli 10 maddeye değil de,
05:04
but on issuessorunlar 11 to 1,000.
98
292158
3095
belki de 11 ila 1000 arasındaki maddelere odaklanıyorlar.
05:07
LeslieLeslie ByrneByrne, a DemocratDemokrat from VirginiaVirginia,
99
295253
1714
Leslie Byrne, Virginia'dan bir Demokrat,
05:08
describesaçıklar that when she wentgitti to CongressKongre,
100
296967
1610
bunu Kongreye gittiğinde bir arkadaşının ona
05:10
she was told by a colleagueçalışma arkadaşı, "Always leanyağsız to the greenyeşil."
101
298577
3925
"Daima yeşile doğru eğil" demesi ile açıklıyor.
05:14
Then to clarifyaçıklamak, she wentgitti on,
102
302502
1636
Buna açıklık getirmek için de,
05:16
"He was not an environmentalistçevreci." (LaughterKahkaha)
103
304138
4694
"Bunu söyleyen çevreci biri değildi" diyor. (Kahkaha)
05:20
So here too we have a democracydemokrasi,
104
308832
2080
Yani biz de burada demokrasiye sahibiz,
05:22
a democracydemokrasi dependentbağımlı uponüzerine the fundersfon
105
310912
2015
bir demokrasi ki destekçilere bağımlı,
05:24
and dependentbağımlı uponüzerine the people,
106
312927
1787
ve insanlara bağımlı,
05:26
competingrakip dependenciesbağımlılıkları,
107
314714
2137
rekabet eden bağımlılıklar,
05:28
possiblybelki conflictingÇakışan dependenciesbağımlılıkları
108
316851
2019
hatta çatışan bağımlılıklar,
05:30
dependingbağlı uponüzerine who the fundersfon are.
109
318870
3611
destekçilerin kim olduğuna göre değişen şekilde.
05:34
Okay, the UnitedAmerika StatesBirleşik is LesterlandLesterland, pointpuan numbernumara one.
110
322481
2761
Evet, ABD = Lesterland, bu ilk madde idi.
05:37
Here'sİşte pointpuan numbernumara two.
111
325242
2011
İşte ikinci madde.
05:39
The UnitedAmerika StatesBirleşik is worsedaha da kötüsü than LesterlandLesterland,
112
327253
2782
ABD, Lesterland'den daha da kötü durumda,
05:42
worsedaha da kötüsü than LesterlandLesterland because you can imaginehayal etmek in LesterlandLesterland
113
330035
2881
daha kötü çünkü, Lesterland'de eğer Lester'lar
05:44
if we LestersLester got a lettermektup from the governmenthükümet that said,
114
332916
2352
hükümetten şu şekilde bir mektup alsalar:
05:47
"Hey, you get to pickalmak who getsalır to runkoş in the generalgenel electionseçim,"
115
335268
3264
"Hey, siz genel seçimde kimlerin yarışacağını seçiyorsunuz,"
05:50
we would think maybe of a kindtür of aristocracyaristokrasi of LestersLester.
116
338532
4151
Lester'ların bir tür aristokrat olduğunu düşünebiliriz.
05:54
You know, there are LestersLester from everyher partBölüm of socialsosyal societytoplum.
117
342683
2289
Biliyorsunuz, her sosyal çevreden Lester'lar olduğunu.
05:56
There are richzengin LestersLester, poorfakir LestersLester, blacksiyah LestersLester, whitebeyaz LestersLester,
118
344972
2648
Zengin Lester'lar, fakir Lester'lar,siyahi Lester'lar, beyaz Lester'lar,
05:59
not manyçok womenkadınlar LestersLester, but put that to the sideyan for one secondikinci.
119
347620
2728
kadın Lester'lar o kadar çok değil ama, bu konuyu bir saniyeliğine bir kenara koyalım.
06:02
We have LestersLester from everywhereher yerde. We could think,
120
350348
2128
Her yerden Lester'ımız var. O zaman,
06:04
"What could we do to make LesterlandLesterland better?"
121
352476
3008
"Lesterland'i daha iyi hale getirmek için ne yapabiliriz?" diye düşünebiliriz.
06:07
It's at leasten az possiblemümkün the LestersLester would actdavranmak for the good of LesterlandLesterland.
122
355484
4775
En azından Lester'ların Lesterland'in iyiliği için çalışabileceği ihtimali var.
06:12
But in our landarazi, in this landarazi, in USA-landABD-arazi,
123
360259
3243
Ama bizim ülkemizde, bu ülkede, ABD'de,
06:15
there are certainlykesinlikle some sweettatlı LestersLester out there,
124
363502
2623
evet bazı çok şeker Lester'larımız var,
06:18
manyçok of them in this roomoda here todaybugün,
125
366125
1972
hatta birçoğu da şu anda bu salonda,
06:20
but the vastgeniş majorityçoğunluk of LestersLester actdavranmak for the LestersLester,
126
368097
4484
ama Lester'ların büyük bir çoğunluğu Lester'lar için hareket etmekte,
06:24
because the shiftingdeğişken coalitionskoalisyonlar that are comprisingoluşan the .05 percentyüzde
127
372581
4388
çünkü on binde 5'lik payı oluşturanlar,
06:28
are not comprisingoluşan it for the publichalka açık interestfaiz.
128
376969
2125
kamu yararı için biraraya gelmediler.
06:31
It's for theironların privateözel interestfaiz. In this senseduyu, the USAABD is worsedaha da kötüsü than LesterlandLesterland.
129
379094
4392
Şahsi çıkarları için biraradalar. Bu açıdan ABD, Lesterland'den daha kötü.
06:35
And finallyen sonunda, pointpuan numbernumara threeüç:
130
383486
2421
Ve son olarak, üç numara:
06:37
WhateverNe olursa olsun one wants to say about LesterlandLesterland,
131
385907
2947
Her kim Lesterland ile ilgili ne söylerse söylesin,
06:40
againstkarşısında the backgroundarka fon of its historytarih, its traditionsgelenekler,
132
388854
2304
tarihi arka planı, geleneklerine karşın,
06:43
in our landarazi, in USA-landABD-arazi, LesterlandLesterland is a corruptionbozulma,
133
391158
4943
vatanımızda, ABD'de, Lesterland bir yozlaşmadır,
06:48
a corruptionbozulma.
134
396101
1473
bir yozlaşma.
06:49
Now, by corruptionbozulma I don't mean brownkahverengi paperkâğıt bagsırt çantası cashnakit
135
397574
4023
Şimdi, yozlaşma diyerek Kongre üyelerinin arasında gizli bir şekilde
06:53
secretedsalgılanan amongarasında membersüyeler of CongressKongre.
136
401597
1868
el değiştiren kese kağıdı içindeki parayı kastetmiyorum.
06:55
I don't mean RodÇubuk BlagojevichBlaqoyeviç senseduyu of corruptionbozulma.
137
403465
3060
Rod Blagojevich'in anladığı gibi bir yozlaşmadan da bahsetmiyorum.
06:58
I don't mean any criminaladli actdavranmak.
138
406525
1905
Herhangi bir adli suçtan bahsetmiyorum.
07:00
The corruptionbozulma I'm talkingkonuşma about is perfectlykusursuzca legalyasal.
139
408430
3391
Bahsini ettiğim bu yozlaşma son derece yasal.
07:03
It's a corruptionbozulma relativebağıl to the framers'Framers baselinebaşlangıç for this republicCumhuriyeti.
140
411821
5053
Bu cumhuriyetin kurucularının dayanağı açısından bir yozlaşmadır.
07:08
The framersFramers gaveverdi us what they calleddenilen a republicCumhuriyeti,
141
416874
3495
Kurucularımız bize cumhuriyet dediklerini verdiler,
07:12
but by a republicCumhuriyeti they meantdemek a representativetemsilci democracydemokrasi,
142
420369
4182
ama kastettikleri cumhuriyet, temsili demokrasiydi,
07:16
and by a representativetemsilci democracydemokrasi, they meantdemek a governmenthükümet,
143
424551
3187
ve temsili demokrasiden kastettikleri de bir hükümetin,
07:19
as MadisonMadison put it in FederalistFederalist 52, that would have a branchşube
144
427738
2979
Madison'un Federalist 52'de dediği gibi, bir dalı olacak ki
07:22
that would be dependentbağımlı uponüzerine the people aloneyalnız.
145
430717
4945
sadece insanlara bağlı olacak.
07:27
So here'sburada the modelmodel of governmenthükümet.
146
435662
1015
İşte hükümet modeli.
07:28
They have the people and the governmenthükümet
147
436677
2605
Halk ve hükümet var,
07:31
with this exclusiveözel dependencybağımlılık,
148
439282
2433
ve bu münhasır bağımlılık ile,
07:33
but the problemsorun here is that CongressKongre has evolvedgelişti a differentfarklı dependencebağımlılık,
149
441715
4103
ama buradaki problem Kongre'nin farklı bir bağımlılığa evrim geçirmiş olması,
07:37
no longeruzun a dependencebağımlılık uponüzerine the people aloneyalnız,
150
445818
2673
artık sadece halka dayanan bir bağımlılık değil,
07:40
increasinglygiderek a dependencebağımlılık uponüzerine the fundersfon.
151
448491
2429
artan bir şekilde destekçilere dayanan bağımlılık.
07:42
Now this is a dependencebağımlılık too,
152
450920
3138
Evet bu da bir bağımlılık,
07:46
but it's differentfarklı and conflictingÇakışan from a dependencebağımlılık uponüzerine the people aloneyalnız
153
454058
3864
ancak bu farklı ve halka bağımlı olan ile çelişen bir bağımlılık
07:49
so long as the fundersfon are not the people.
154
457922
4306
çünkü destekçiler halk değil.
07:54
This is a corruptionbozulma.
155
462228
2263
Bu bir yozlaşmadır.
07:56
Now, there's good newshaber and badkötü newshaber about this corruptionbozulma.
156
464491
2500
Şimdi, bu durumla ilgili iyi ve kötü haberlerim var.
07:58
One bitbit of good newshaber is that it's bipartisaniki tarafı da tutan,
157
466991
2364
Bir iyimsi haber şu ki, bu yolsuzluk iki tarafta da olan
08:01
equal-opportunityfırsat eşitliği corruptionbozulma.
158
469355
2170
eşit-fırsatçı bir yolsuzluk.
08:03
It blocksbloklar the left on a wholebütün rangemenzil of issuessorunlar that we on the left really carebakım about.
159
471525
4653
Solcuların daha çok önem verdikleri çok geniş bir konuda, solun önünü kesen.
08:08
It blocksbloklar the right too, as it makesmarkaları
160
476178
2472
Ama ayrıca, aynı şekilde sağcıların da
08:10
principledilkeli argumentsargümanlar of the right increasinglygiderek impossibleimkansız.
161
478650
3920
temel argümanlarını imkansız kılacak hale getiren.
08:14
So the right wants smallerdaha küçük governmenthükümet.
162
482570
2192
Yani sağcılar daha küçük bir hükümet istiyorlar.
08:16
When AlAl GoreGore was ViceYardımcısı PresidentBaşkan, his teamtakım had an ideaFikir
163
484762
2696
Al Gore'un Başkan Yardımcı olduğu zamanda ekibinin
08:19
for deregulatingyapmak a significantönemli portionkısım of the telecommunicationsTelekomünikasyon industrysanayi.
164
487458
3912
iletişim endüstrisinin ciddi bir kısmı üzerindeki kısıtlayıcı şartları kaldırmak gibi bir fikri vardı.
08:23
The chiefşef policypolitika man tookaldı this ideaFikir to CapitolCapitol HillHill,
165
491370
2680
Baş politika yapıcı bu fikri Captiol Hill'e taşıdı,
08:26
and as he reportedrapor back to me,
166
494050
2033
ve bana geri dönüş yaptığında,
08:28
the responsetepki was, "HellCehennem no!
167
496083
2199
cevap, "Hayatta olmaz!.
08:30
If we deregulatekısıtlamaları these guys,
168
498282
1776
Bu adamları serbest bırakırsak,
08:32
how are we going to raiseyükseltmek moneypara from them?"
169
500058
3758
sonra onlardan nasıl para toplayabiliriz?" şeklindeydi.
08:35
This is a systemsistem that's designedtasarlanmış to savekayıt etmek the statusdurum quoQuo,
170
503816
3807
Bu statükoyu korumak üzerine tasarlanmış bir sistemdir,
08:39
includingdahil olmak üzere the statusdurum quoQuo of bigbüyük and invasiveinvaziv governmenthükümet.
171
507623
3633
büyük ve müdahaleci bir hükümet statükosunu.
08:43
It worksEserleri againstkarşısında the left and the right,
172
511256
2450
Sağın da solun da karşısındadır,
08:45
and that, you mightbelki say, is good newshaber.
173
513706
1546
ve diyebilirsiniz ki, bu iyi haber.
08:47
But here'sburada the badkötü newshaber.
174
515252
1789
Ama bir de kötü kısmı var.
08:49
It's a pathologicalpatolojik, democracy-destroyingdemokrasi yok corruptionbozulma,
175
517041
3903
Bu patolojik, demokrasi çürüten bir yozlaşmadır,
08:52
because in any systemsistem
176
520944
2256
çünkü üyelerinin seçilmeleri için
08:55
where the membersüyeler are dependentbağımlı uponüzerine
177
523200
1900
genelin çok küçük bir yüzdesine bağlı oldukları
08:57
the tiniestufak fractionkesir of us for theironların electionseçim,
178
525100
3172
herhangi bir sistem, yani
09:00
that meansanlamına geliyor the tiniestufak numbernumara of us,
179
528272
2792
çok küçük derken,
09:03
the tiniestufak, tiniestufak numbernumara of us,
180
531064
2280
çok çok çok küçük,
09:05
can blockblok reformreform.
181
533344
1711
reformu engelleyebilir.
09:07
I know that should have been, like, a rockKaya or something.
182
535055
2898
Evet biliyorum, bu bir kaya ya da benzer birşey olmalıydı.
09:09
I can only find cheesepeynir. I'm sorry. So there it is.
183
537953
2037
Sadece peynir bulabildim. Özür dilerim.
09:11
BlockBlok reformreform.
184
539990
2394
Reform engellendi.
09:14
Because there is an economyekonomi here, an economyekonomi of influenceetki,
185
542384
3976
Burada bir ekonomi olduğu için, tesir ekonomisi,
09:18
an economyekonomi with lobbyistslobiciler at the centermerkez
186
546360
2554
lobicilerin merkezde olduğu ve kutuplaşmadan
09:20
whichhangi feedsbeslemeleri on polarizationpolarizasyon.
187
548914
2654
beslenen bir ekonomi.
09:23
It feedsbeslemeleri on dysfunctionfonksiyon bozukluğu.
188
551568
1849
İşlev bozukluğundan beslenen.
09:25
The worsedaha da kötüsü that it is for us,
189
553417
2639
Bizim için daha kötü olan herşey,
09:28
the better that it is for this fundraisingbağış toplama.
190
556056
3936
para toplayabilmek için daha iyi.
09:31
HenryHenry DavidDavid ThoreauThoreau: "There are a thousandbin hackinghack
191
559992
3112
Henry David Thoreau: "Şeytanın dallarına saldıran bin kişiye karşılık
09:35
at the branchesdalları of evilkötülük to one who is strikingdikkat çekici at the rootkök."
192
563104
4872
köküne saldıran bir kişi vardır."
09:39
This is the rootkök.
193
567976
3393
İşte bu kök.
09:43
Okay, now, everyher singletek one of you knowsbilir this.
194
571369
4143
Evet, şimdi her biriniz bunu biliyor.
09:47
You couldn'tcould be here if you didn't know this, yethenüz you ignorealdırmamak it.
195
575512
3629
Bilmiyor olsaydınız burada olamazdınız, ancak yok sayıyorsunuz.
09:51
You ignorealdırmamak it. This is an impossibleimkansız problemsorun.
196
579141
3584
Göz ardı ediyorsunuz. Bu imkansız bir sorun.
09:54
You focusodak on the possiblemümkün problemssorunlar,
197
582725
2548
çözümü mümkün olan problemlere odaklanıyorsunuz
09:57
like eradicatingEradicating polioçocuk felci from the worldDünya,
198
585273
3263
Çocuk felcini dünyadan silmek gibi ya da,
10:00
or takingalma an imagegörüntü of everyher singletek streetsokak acrosskarşısında the globeküre,
199
588536
3134
dünyadaki tüm caddelerin fotoğrafını çekmek ya da,
10:03
or buildingbina the first realgerçek universalevrensel translatorçevirmen,
200
591670
3306
ilk gerçek evrensel çevirmeni yaratmak ya da,
10:06
or buildingbina a fusionfüzyon factoryfabrika in your garagegaraj.
201
594976
3602
garajınızda bir füzyon fabrikası yapmak gibi.
10:10
These are the manageableyönetilebilir problemssorunlar, so you ignorealdırmamak
202
598578
2918
Bunlar yönetilebilen problemler, bu yüzden boş veriyorsunuz -
10:13
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış) —
203
601496
5632
(Kahkaha) (Alkış) -
10:19
so you ignorealdırmamak this corruptionbozulma.
204
607128
2449
bu yozlaşmayı yok sayıyorsunuz.
10:21
But we cannotyapamam ignorealdırmamak this corruptionbozulma anymoreartık.
205
609577
5470
Ama bu yozlaşmayı daha fazla yok sayamayız.
10:27
(ApplauseAlkış)
206
615047
3105
(Alkış)
10:30
We need a governmenthükümet that worksEserleri.
207
618152
3583
Çalışan bir hükümete ihtiyacımız var.
10:33
And not worksEserleri for the left or the right,
208
621735
2865
Sağ ya da sol için değil,
10:36
but worksEserleri for the left and the right,
209
624600
2464
Sağ ve sol için çalışan,
10:39
the citizensvatandaşlar of the left and right,
210
627064
2032
Sağcı ve solcu halk için çalışan,
10:41
because there is no sensiblemantıklı reformreform possiblemümkün
211
629096
3592
çünkü akla yatkın hiçbir reform bu yolsuzluk sonlandırılmadan
10:44
untila kadar we endson this corruptionbozulma.
212
632688
2529
mümkün değildir.
10:47
So I want you to take holdambar, to grabkapmak the issuekonu you carebakım the mostçoğu about.
213
635217
4185
Sizden en çok önem verdiğiniz konuyu sımsıkı tutmanızı istiyorum.
10:51
Climateİklim changedeğişiklik is mineMayın, but it mightbelki be financialmali reformreform
214
639402
2560
İklim değişimi benim, ama sizin konunuz da finansal reform
10:53
or a simplerdaha basit taxvergi systemsistem or inequalityeşitsizlik.
215
641962
2368
ya da daha basit bir vergi sistemi ya da eşitsizlik olabilir.
10:56
GrabKapmak that issuekonu, sitoturmak it down in frontön of you,
216
644330
2188
Konuya sımsıkı tutunun, tam önünüze oturtun,
10:58
look straightDüz in its eyesgözleri, and tell it there is no ChristmasNoel this yearyıl.
217
646518
3841
gözlerinin içine dimdik bakın ve, bu yıl Noel olmadığını söyleyin.
11:02
There will never be a ChristmasNoel.
218
650359
1826
Hiçbir zaman Noel olmayacağını.
11:04
We will never get your issuekonu solvedçözülmüş
219
652185
2712
Önce bu problemi çözmeden,
11:06
untila kadar we fixdüzeltmek this issuekonu first.
220
654897
2966
senin problemini çözemeyeceğiz.
11:09
So it's not that mineMayın is the mostçoğu importantönemli issuekonu. It's not.
221
657863
3330
Bu benim konum en önemli demek değil.
11:13
YoursSenin is the mostçoğu importantönemli issuekonu, but mineMayın is the first issuekonu,
222
661193
4176
Sizinki en önemli konu, ama benimki ilk konu,
11:17
the issuekonu we have to solveçözmek before we get to fixdüzeltmek
223
665369
2721
önem verdiğiniz konuları çözebilmemiz için,
11:20
the issuessorunlar you carebakım about.
224
668090
1973
çözmemiz gereken.
11:22
No sensiblemantıklı reformreform, and we cannotyapamam affordparası yetmek
225
670063
3298
Makul reformun olmadığı, ve biz makul reformun olmadığı
11:25
a worldDünya, a futuregelecek, with no sensiblemantıklı reformreform.
226
673361
3921
bir dünyada, bir gelecekte yaşayamayız.
11:29
Okay. So how do we do it?
227
677282
2871
Evet, Peki nasıl yapacağız?
11:32
TurnsDöner out, the analyticsAnalytics here are easykolay, simplebasit.
228
680153
3488
Buradaki analitik çok kolay ve basit.
11:35
If the problemsorun is membersüyeler spendingharcama an extraordinaryolağanüstü
229
683641
2850
Eğer problem, üyelerin zamanlarının olağanüstü bir payını
11:38
amounttutar of time fundraisingbağış toplama from the tiniestufak slicedilim of AmericaAmerika,
230
686491
3160
ABD'nin çok çok küçük bir kısmından para toplamak için harcıyorlarsa,
11:41
the solutionçözüm is to have them spendharcamak lessaz time fundraisingbağış toplama
231
689651
4260
çözüm para toplamak için onlara daha az süre tanımaktır
11:45
but fundraisefundraise from a widerDaha geniş slicedilim of AmericansAmerikalılar,
232
693911
2668
ama ABD'nin daha geniş kesiminden,
11:48
to spreadYAYILMIŞ it out,
233
696579
1173
yayılmış bir şekilde,
11:49
to spreadYAYILMIŞ the funderfinansörlerden biridir influenceetki so that we restoregeri the ideaFikir
234
697752
3281
destekçi etkisini yayarak yalnızca halka bağlılık
11:53
of dependencebağımlılık uponüzerine the people aloneyalnız.
235
701033
3192
fikrinin yeniden inşa edebilmek için.
11:56
And to do this does not requiregerektirir a constitutionalanayasal amendmentdeğişiklik,
236
704225
3430
ve bunun için anayasaya bir ek yapmamıza gerek yok,
11:59
changingdeğiştirme the First AmendmentDeğişiklik.
237
707655
1259
ya da ilk eki değiştirmeye.
12:00
To do this would requiregerektirir a singletek statutetüzük,
238
708914
3359
Bunu yapmak için tek bir kanun yeterli,
12:04
a statutetüzük establishingkurulması what we think of
239
712273
2192
az miktarlı desteklenen seçimler olarak
12:06
as smallküçük dollardolar fundedfinanse electionsseçimleri,
240
714465
2696
düşündüğümüz, vatandaş-destekli
12:09
a statutetüzük of citizen-fundedvatandaş tarafından finanse edilen campaignskampanyalar,
241
717161
2208
kampanyaların bir kanunu, ve ortada
12:11
and there's any numbernumara of these proposalsöneriler out there:
242
719369
2096
bunun gibi birçok kanun önerisi bulunmakta:
12:13
FairAdil ElectionsSeçimleri Now ActYasası,
243
721465
1446
Adil Seçim Şimdi Hareketi,
12:14
the AmericanAmerikan Anti-CorruptionYolsuzlukla ActYasası,
244
722911
2426
Amerikan Anti-Yolsuzluk Hareketi,
12:17
an ideaFikir in my bookkitap that I call the GrantGrant and FranklinFranklin ProjectProje
245
725337
3090
kitabımda Grant ve Franklin Projesi adını verdiğim,
12:20
to give vouchersFişler to people to fundfon, sermaye electionsseçimleri,
246
728427
2334
insanlara seçimleri desteklemeleri için kuponlar verilmesi fikri,
12:22
an ideaFikir of JohnJohn SarbanesSarbanes calleddenilen the GrassrootsTabandan DemocracyDemokrasi ActYasası.
247
730761
3195
John Sarbanes'in Grassroots Demokrasi Hareketi adını verdiği fikri.
12:25
EachHer of these would fixdüzeltmek this corruptionbozulma
248
733956
4104
Bütün bunlar bu yozlaşmayı, destekleyen etkisini
12:30
by spreadingyayma out the influenceetki of fundersfon to all of us.
249
738060
4349
hepimize yayarak ortadan kaldırabilir.
12:34
The analyticsAnalytics are easykolay here.
250
742409
2658
Analitik burada çok kolay.
12:37
It's the politicssiyaset that's hardzor, indeedaslında impossiblyİnanılmayacak kadar hardzor,
251
745067
5513
Burada zor olan politika, hatta imkansız derecesinde zor,
12:42
because this reformreform would shrinkküçültmek K StreetSokak,
252
750580
6359
çünkü bu reform K caddesini, Capitol Hill'i,
12:48
and CapitolCapitol HillHill, as CongressmanKongre üyesi JimJim CooperCooper,
253
756939
4860
kongre üyesi olarak Jim Cooper'ı,
12:53
a DemocratDemokrat from TennesseeTennessee, put it,
254
761799
2980
Tenessee'deki bir demokratı küçültecektir
12:56
has becomeolmak a farmÇiftlik leaguelig for K StreetSokak, a farmÇiftlik leaguelig for K StreetSokak.
255
764779
4820
K caddesi için bir çiftlik ligi olan, K caddesi için bir çiftlik ligi olan.
13:01
MembersÜyeler and staffersçalışanları and bureaucratsbürokratlar have
256
769599
1965
Üyeler ve çalışanlar ve bürokratların kafasında
13:03
an increasinglygiderek commonortak business modelmodel in theironların headkafa,
257
771564
2211
son zamanlarda gittikçe artan ortak bir iş modeli var,
13:05
a business modelmodel focusedodaklı on theironların life after governmenthükümet,
258
773775
3068
hükümet sonrasındaki hayatları için bir iş modeli,
13:08
theironların life as lobbyistslobiciler.
259
776843
2321
lobici bir hayat için.
13:11
FiftyElli percentyüzde of the SenateSenato betweenarasında 1998 and 2004
260
779164
3546
1998 ve 2004 yılları arasında Senato'dakilerin yarısı
13:14
left to becomeolmak lobbyistslobiciler, 42 percentyüzde of the HouseEv.
261
782710
2658
lobici olmak için ayrıldılar, bunların %42'si Beyaz Saraydan.
13:17
Those numberssayılar have only gonegitmiş up,
262
785368
1476
Bu sayılar sadece ve sadece arttı,
13:18
and as UnitedAmerika RepublicCumhuriyeti calculatedhesaplanan last AprilNisan,
263
786844
2346
ve Birleşmiş Cumhuriyet geçen Nisan'sa
13:21
the averageortalama increaseartırmak in salarymaaş for those who they trackedizlenen
264
789190
3213
takip ettikleri kişilerin ortalama maaş artışını hesapladılar,
13:24
was 1,452 percentyüzde.
265
792403
5362
sonuç: %1452.
13:29
So it's fairadil to asksormak, how is it possiblemümkün for them to changedeğişiklik this?
266
797765
6366
Peki onların bu durumu değiştirmeleri nasıl mümkün diye sormak adil olacaktır.
13:36
Now I get this skepticismşüphecilik.
267
804131
4064
Şimdi bu şüpheciliği anlarım.
13:40
I get this cynicismkinizm. I get this senseduyu of impossibilityimkansızlık.
268
808195
4936
Karamsarlığı da anlarım. İmkansızlık hissini de anlarım.
13:45
But I don't buysatın almak it.
269
813131
2328
Ama kabul etmem.
13:47
This is a solvableçözülebilir issuekonu.
270
815459
3848
Bu çözülebilir bir konu.
13:51
If you think about the issuessorunlar our parentsebeveyn trieddenenmiş to solveçözmek
271
819307
3160
Ailelerimizin 20.yüzyılda çözmeye çalıştıkları problemleri
13:54
in the 20thinci centuryyüzyıl,
272
822467
1839
düşünürseniz,
13:56
issuessorunlar like racismırkçılık, or sexismcinsiyetçilik,
273
824306
3281
ırkçılık, ya da cinsiyetçilik gibi konuları,
13:59
or the issuekonu that we'vebiz ettik been fightingkavga in this centuryyüzyıl, homophobiaHomofobi,
274
827587
3113
ya da bu yüzyılda savaştığımız homofobi konusunu,
14:02
those are hardzor issuessorunlar.
275
830700
2487
bunlar zor konular.
14:05
You don't wakeuyanmak up one day no longeruzun a racistırkçı.
276
833187
2920
Bir gün kalkıp da ırkçılığı bırakmıyoruz.
14:08
It takes generationsnesiller to teargözyaşı that intuitionsezgi, that DNADNA,
277
836107
4311
Bu içgüdüyü silip atmak nesiller sürüyor, bu DNA'yı,
14:12
out of the soulruh of a people.
278
840418
2445
insanların ruhundan atmak.
14:14
But this is a problemsorun of just incentivesteşvikler, just incentivesteşvikler.
279
842863
3245
Bu bir teşvik problemi, sadece teşvik.
14:18
ChangeDeğiştir the incentivesteşvikler, and the behaviordavranış changesdeğişiklikler,
280
846108
2543
Teşvikleri değiştirin, davranışlar değişecektir,
14:20
and the statesdevletler that have adoptedbenimsenen smallküçük dollardolar fundedfinanse systemssistemler
281
848651
2687
ve düşük bütçeli sistemleri benimseyen eyaletler,
14:23
have seengörüldü overnightbir gecede a changedeğişiklik in the practiceuygulama.
282
851338
3130
uygulamanın da değiştiğini gördüler.
14:26
When ConnecticutConnecticut adoptedbenimsenen this systemsistem,
283
854468
1981
Connecticut bu sistemi benimsediğinde,
14:28
in the very first yearyıl, 78 percentyüzde of electedseçildi representativestemsilcileri
284
856449
4190
ilk yılda, seçilen temsilcilerin %78'i
14:32
gaveverdi up largegeniş contributionskatkıları and tookaldı smallküçük contributionskatkıları only.
285
860639
4247
büyük desteklerden vazgeçip sadece küçük destekler aldılar.
14:36
It's solvableçözülebilir,
286
864886
1979
Çözülebilir,
14:38
not by beingolmak a DemocratDemokrat,
287
866865
2810
Demokrat olarak değil,
14:41
not by beingolmak a RepublicanCumhuriyetçi.
288
869675
1795
Cumhuriyetçi olarak değil.
14:43
It's solvableçözülebilir by beingolmak citizensvatandaşlar, by beingolmak citizensvatandaşlar,
289
871470
3652
Vatandaş olarak çözülebilir, vatandaş olarak,
14:47
by beingolmak TEDizensTEDizens.
290
875122
2983
TEDandaş olarak.
14:50
Because if you want to kickstartkickstart reformreform,
291
878105
4337
Çünkü, eğer bir reform başlatmak istiyorsanız,
14:54
look, I could kickstartkickstart reformreform
292
882442
3451
bakın, ben bir reform başlatabilirim
14:57
at halfyarım the pricefiyat of fixingsabitleme energyenerji policypolitika,
293
885893
3588
enerji politikasını çözmenin yarı fiyatına,
15:01
I could give you back a republicCumhuriyeti.
294
889481
2782
size bir cumhuriyeti geri verebilirim.
15:04
Okay. But even if you're not yethenüz with me,
295
892263
3644
OK. Ama siz bile daha henüz benimle değilsiniz,
15:07
even if you believe this is impossibleimkansız,
296
895907
3585
bunun imkansız olduğunu düşünüyorsanız,
15:11
what the fivebeş yearsyıl sincedan beri I spokekonuştu at TEDTED has taughtöğretilen me
297
899492
3437
TED'deki son konuşmamdan bu yana geçen beş yıl bana,
15:14
as I've spokenkonuşulmuş about this issuekonu again and again is,
298
902929
2598
bu konuda defalarca konuşmalar yaptığım zamanda
15:17
even if you think it's impossibleimkansız, that is irrelevantilgisiz.
299
905527
3826
imkansız olduğunu düşünseniz bile bunun alakasız olduğunu öğretti.
15:21
IrrelevantKonu dışı.
300
909353
1988
Alakasız.
15:23
I spokekonuştu at DartmouthDartmouth oncebir Zamanlar, and a womankadın stooddurdu up after I spokekonuştu,
301
911341
3568
Dartmouth'da bir konuşma yaptım ve bir kadın ben konuştuktan sonra ayağa kalktı,
15:26
I writeyazmak in my bookkitap, and she said to me,
302
914909
1843
kitabıma yazdım, ve bana dedi ki,
15:28
"ProfessorProfesör, you've convincedikna olmuş me this is hopelessUmutsuz. HopelessUmutsuz.
303
916752
5693
"Profesör, beni bunun umutsuz bir durum olduğuna inandırdınız. Umutsuz.
15:34
There's nothing we can do."
304
922445
2850
Yapabileceğimiz hiçbirşey yok."
15:37
When she said that, I scrambledşifreli.
305
925295
1925
O bunu söylediğinde, ben afalladım.
15:39
I trieddenenmiş to think, "How do I respondyanıtlamak to that hopelessnessumutsuzluk?
306
927220
2142
"Böyle bir umutsuzluğa nasıl tepki verebilirim?
15:41
What is that senseduyu of hopelessnessumutsuzluk?"
307
929362
1663
Bu umutsuzluğun temeli nedir?" diye düşünmeye çalıştım.
15:43
And what hitvurmak me was an imagegörüntü of my six-year-oldaltı yaşında sonoğul.
308
931025
4862
ve 6 yaşındaki oğlumun bir görüntüsü geldi.
15:47
And I imaginedhayal a doctordoktor cominggelecek to me and sayingsöz,
309
935887
3185
ve bir doktorun bana doğru gelip şunu söylediğini düşündüm,
15:51
"Your sonoğul has terminalTerminal brainbeyin cancerkanser, and there's nothing you can do.
310
939072
7309
"Oğlunuzun ölümcül bir beyin kanseri var, ve yapabileceğiniz hiçbirşey yok.
15:58
Nothing you can do."
311
946381
2254
Yapabileceğiniz hiçbirşey yok."
16:00
So would I do nothing?
312
948635
3095
Peki hiçbir şey yapmaz mıydım?
16:03
Would I just sitoturmak there? AcceptKabul it? Okay, nothing I can do?
313
951730
2372
Orada öylece oturur muydum? Kabul eder miydim? Yapabileceğim hiçbir şey yok?
16:06
I'm going off to buildinşa etmek GoogleGoogle GlassCam.
314
954102
3823
Google Glass yapmaya gidiyorum.
16:09
Of coursekurs not. I would do everything I could,
315
957925
3646
Tabi ki hayır. Yapabileceğim her şeyi yapardım,
16:13
and I would do everything I could because this is what love meansanlamına geliyor,
316
961571
3580
ve yapabileceğim her şeyi yapardım çünkü aşk bu demek,
16:17
that the oddsolasılık are irrelevantilgisiz and that you do
317
965151
2316
ihtimallerin önemsiz olduğu ve yapabileceğiniz
16:19
whateverher neyse the hellcehennem you can, the oddsolasılık be damnedLanet olası.
318
967467
3579
her şeyi yaptığınız, ihtimallerin canının cehenneme olduğu.
16:23
And then I saw the obviousaçık linkbağlantı, because even we liberalsliberaller
319
971046
3841
Ve ben bariz olan bu bağlantıyı gördüm, çünkü biz libareller bile
16:26
love this countryülke.
320
974887
2259
bu ülkeye aşığız.
16:29
(LaughterKahkaha)
321
977146
2973
(Kahkaha)
16:32
And so when the punditsuzmanların and the politicianssiyasetçiler
322
980119
2260
Uzmanlar ve politikacılar değişimin mümkün
16:34
say that changedeğişiklik is impossibleimkansız,
323
982379
2310
olmadığını söylediklerinde,
16:36
what this love of countryülke saysdiyor back is,
324
984689
3062
bu ülke aşkı şu şekilde cevap verecektir,
16:39
"That's just irrelevantilgisiz."
325
987751
2736
"Bu dediğinizin bir önemi yok."
16:42
We losekaybetmek something dearSayın,
326
990487
2040
Çok önemli birşeyi kaybediyoruz,
16:44
something everyoneherkes in this roomoda lovessever and cherishescherishes,
327
992527
3207
bu odadaki herkesin aşkla sevdiği ve koruduğu,
16:47
if we losekaybetmek this republicCumhuriyeti, and so we actdavranmak
328
995734
3948
bu cumhuriyeti kaybedersek, o yüzden
16:51
with everything we can to provekanıtlamak these punditsuzmanların wrongyanlış.
329
999682
5294
bu uzmanların söylediklerinin yanlış olduğunu kanıtlamak için herşeyi yaparız.
16:56
So here'sburada my questionsoru:
330
1004976
2436
Şimdi işte benim sorum:
16:59
Do you have that love?
331
1007412
4611
Bu aşk sizde var mı?
17:04
Do you have that love?
332
1012023
2825
Bu aşk sizde var mı?
17:06
Because if you do,
333
1014848
1683
Çünkü eğer varsa,
17:08
then what the hellcehennem are you, what are the hellcehennem are we doing?
334
1016531
5389
o zaman ne halt ediyorsunuz, ne halt ediyoruz?
17:13
When BenBen FranklinFranklin was carriedtaşınan from the constitutionalanayasal conventionKongre
335
1021920
4540
Ben Franklin anayasal kongreden taşındığında
17:18
in SeptemberEylül of 1787, he was stoppeddurduruldu in the streetsokak by a womankadın who said,
336
1026460
4006
1787'nin Eylülünde, caddede bir kadın tarafından durdurulup şu sorulmuştu,
17:22
"MrBay. FranklinFranklin, what have you wroughtdövme?"
337
1030466
3458
"Bay Franklin, ne işlediniz?"
17:25
FranklinFranklin said, "A republicCumhuriyeti, madambayan, if you can keep it."
338
1033924
7761
Franklin cevap vermiş, "Bir cumhuriyet, hanımefendi, koruyabilirseniz."
17:33
A republicCumhuriyeti. A representativetemsilci democracydemokrasi.
339
1041685
4899
Bir cumhuriyet. Bir temsili demokrasi.
17:38
A governmenthükümet dependentbağımlı uponüzerine the people aloneyalnız.
340
1046584
7209
Sadece halka bağımlı bir hükümet.
17:45
We have lostkayıp that republicCumhuriyeti.
341
1053793
4585
Bu cumhuriyeti kaybettik.
17:50
All of us have to actdavranmak to get it back.
342
1058378
4348
Hepimiz onu geri almak için hareket etmeliyiz.
17:54
Thank you very much.
343
1062726
1644
Çok teşekkür ederim.
17:56
(ApplauseAlkış)
344
1064370
6053
(Alkış)
18:02
Thank you. Thank you. Thank you. (ApplauseAlkış)
345
1070423
10676
Teşekkürler. Teşekkürler. Teşekkürler. (Alkış)
Translated by Ozay Ozaydin
Reviewed by Mustafa Buyukkara

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Lawrence Lessig - Legal activist
Lawrence Lessig has already transformed intellectual-property law with his Creative Commons innovation. Now he's focused on an even bigger problem: The US' broken political system.

Why you should listen

Lawyer and activist Lawrence Lessig spent a decade arguing for sensible intellectual property law, updated for the digital age. He was a founding board member of Creative Commons, an organization that builds better copyright practices through principles established first by the open-source software community.

In 2007, just after his last TED Talk, Lessig announced he was leaving the field of IP and Internet policy, and moving on to a more fundamental problem that blocks all types of sensible policy -- the corrupting influence of money in American politics.

In 2011, Lessig founded Rootstrikers, an organization dedicated to changing the influence of money in Congress. In his latest book, Republic, Lost, he shows just how far the U.S. has spun off course -- and how citizens can regain control. As The New York Times wrote about him, “Mr. Lessig’s vision is at once profoundly pessimistic -- the integrity of the nation is collapsing under the best of intentions --and deeply optimistic. Simple legislative surgery, he says, can put the nation back on the path to greatness.”

Read an excerpt of Lessig's new book, Lesterland >>

More profile about the speaker
Lawrence Lessig | Speaker | TED.com