ABOUT THE SPEAKER
Marc Kushner - Architect
With Architizer, an online hub for architecture, Marc Kushner is breaking architecture out of its insular echo chamber and reconnecting the public with buildings.

Why you should listen
Marc Kushner is a practicing architect who splits his time between designing buildings at HWKN, the architecture firm he cofounded, and amassing the world’s architecture on the website he runs, Architizer.com. Both have the same mission: to reconnect the public with architecture.
 
Kushner’s core belief is that architecture touches everyone -- and everyone is a fan of architecture, even if they don’t know it yet. New forms of media empower people to shape the built environment, and that means better buildings, which make better cities, which make a better world. To that end he wrote the TED Book The Future of Architecture in 100 Buildings, published in March 2015, to challenge the public to help shape tomorrow's designs.
More profile about the speaker
Marc Kushner | Speaker | TED.com
TED2014

Marc Kushner: Why the buildings of the future will be shaped by ... you

Marc Kushner: Neden geleceğin binaları ... sizlerle şekillenecek

Filmed:
3,735,933 views

"Mimarlık matematik ya da bölgeleme ile değil, derinde yatan hislerle ilgili", diyor Marc Kushner. Sürükleyici ve sık sık komik olan konuşmasında, mimarlığın son otuz yılının üzerinden geçerek, bir zamanlar kopuk olan kamunun tasarım sürecinin nasıl hayati bir parçası hâline geldiğini anlatıyor. Sosyal medyanın yardımı ile geri bildirimler, mimarlara bina oluşturulmadan yıllar önce ulaşıyor. Sonuç? Mimarlık bize her zaman olduğundan daha fazla yardımcı olacak.
- Architect
With Architizer, an online hub for architecture, Marc Kushner is breaking architecture out of its insular echo chamber and reconnecting the public with buildings. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
TodayBugün I'm going to speakkonuşmak to you
0
1828
1620
Bugün sizlere mimarlık tarihinin
00:15
about the last 30 yearsyıl
of architecturalmimari historytarih.
1
3472
3030
son 30 yılından bahsedeceğim.
00:19
That's a lot to packpaket into 18 minutesdakika.
2
7685
2458
18 dakikaya sığdırılacak çok şey var.
00:22
It's a complexkarmaşık topickonu,
3
10167
1687
Karmaşık bir konu,
00:23
so we're just going to divedalış right in
at a complexkarmaşık placeyer:
4
11878
4374
biz de direkt karmaşık kısmına dalacağız:
00:28
NewYeni JerseyJersey.
5
16276
1206
New Jersey.
00:29
Because 30 yearsyıl agoönce, I'm from JerseyJersey,
6
17506
3190
Jerseyliyim ve 30 yıl önce
00:32
and I was sixaltı, and I livedyaşamış there
in my parents'Anne babamın houseev
7
20720
3842
altı yaşımda, annemle babamın evinde
00:36
in a townkasaba calleddenilen LivingstonLivingston,
8
24586
1624
Livingston şehrinde yaşıyordum,
00:38
and this was my childhoodçocukluk bedroomyatak odası.
9
26234
2931
bu da çocukluğumun yatak odası.
00:41
Around the cornerköşe from my bedroomyatak odası
10
29689
2435
Yatak odamın yanında, köşede
00:44
was the bathroombanyo
that I used to sharepay with my sisterkız kardeş.
11
32148
2862
kız kardeşimle paylaştığımız banyo vardı.
00:47
And in betweenarasında my bedroomyatak odası and the bathroombanyo
12
35225
2913
Yatak odamla banyo arasında
00:50
was a balconybalkon that overlookedgözden kaçan
the familyaile roomoda.
13
38162
2801
oturma odasına bakan bir balkon vardı.
00:53
And that's where everyoneherkes
would hangasmak out and watch TVTV,
14
41413
3682
Herkesin vaktini geçirdiği ve
televizyon izlediği yer orasıydı,
00:57
so that everyher time that I walkedyürüdü
from my bedroomyatak odası to the bathroombanyo,
15
45119
4163
yatak odamdan banyoya her yürüyüşümde
01:01
everyoneherkes would see me,
16
49306
1336
herkes beni görürdü,
01:02
and everyher time I tookaldı a showerduş
and would come back in a towelhavlu,
17
50666
3754
her duş alışımdan sonra
dışarıya havlu ile çıkardım
01:06
everyoneherkes would see me.
18
54444
1377
ve herkes beni görürdü.
01:08
And I lookedbaktı like this.
19
56162
1381
Böyle görünüyordum.
01:10
I was awkwardgarip,
20
58718
3023
Gariptim,
01:13
insecuregüvensiz, and I hatednefret edilen it.
21
61765
2091
güvensizdim ve bundan nefret ediyordum.
01:15
I hatednefret edilen that walkyürümek, I hatednefret edilen that balconybalkon,
22
63880
3039
O yürüyüşten, o balkondan
nefret ediyordum,
01:18
I hatednefret edilen that roomoda, and I hatednefret edilen that houseev.
23
66943
3024
o odadan nefret ediyordum,
o evden nefret ediyordum.
01:22
And that's architecturemimari.
24
70769
1688
Ve bu mimarlık.
01:24
(LaughterKahkaha)
25
72917
1317
(Gülüşmeler)
01:26
DoneBitmiş.
26
74258
1318
Bitti.
01:28
That feelingduygu, those emotionsduygular that I feltkeçe,
27
76088
3374
O hisler, o hissettiğim duygular,
01:31
that's the powergüç of architecturemimari,
28
79486
2693
işte onlar mimarlığın gücü,
01:34
because architecturemimari is not about mathmatematik
and it's not about zoningimar,
29
82203
3538
çünkü mimarlık
matematik ve bölgeleme ile ilgili değil,
01:37
it's about those visceralvisseral,
emotionalduygusal connectionsbağlantıları
30
85765
3358
işgal ettiğimiz yerlere karşı
01:41
that we feel to the placesyerler that we occupyişgal etmek.
31
89147
2756
hissettiğimiz hassas, duygusal
bağlantılarla ilgili.
01:44
And it's no surprisesürpriz
that we feel that way,
32
92653
2876
Böyle hissetmemiz sürpriz değil,
01:47
because accordinggöre to the EPAEPA,
33
95553
2208
çünkü EPA'ya göre
01:49
AmericansAmerikalılar spendharcamak 90 percentyüzde
of theironların time indoorskapalı.
34
97785
4619
Amerikalılar vakitlerinin %90'ını
kapalı alanlarda geçiriyorlar.
01:54
That's 90 percentyüzde of our time
surroundedçevrili by architecturemimari.
35
102428
4736
Bu vaktimizin %90'ının
mimarlıkla çevrelenmesi demek.
01:59
That's hugeKocaman.
36
107188
1508
Bu çok yüksek.
02:00
That meansanlamına geliyor that architecturemimari is shapingşekillendirme us
in waysyolları that we didn't even realizegerçekleştirmek.
37
108720
4493
Bu da mimarlığın bizi fark etmediğimiz
yollarla şekillendirmesi demek.
02:05
That makesmarkaları us a little bitbit gulliblesaf
and very, very predictabletahmin edilebilir.
38
113922
5374
Bu bizi biraz saf ve
çok, çok tahmin edilebilir yapıyor.
02:11
It meansanlamına geliyor that when I showgöstermek you
a buildingbina like this,
39
119464
2629
Size böyle bir bina gösterdiğimde,
02:14
I know what you think:
40
122117
1382
sizin ne düşündüğünüzü
biliyorum demek:
02:15
You think "powergüç"
and "stabilityistikrar" and "democracydemokrasi."
41
123523
3347
"Güç" ve "istikrar" ve
"demokrasi"yi düşünüyorsunuz.
02:19
And I know you think that
because it's basedmerkezli on a buildingbina
42
127239
3633
Sizin bunu böyle düşündüğünüzü,
02:22
that was buildinşa etmek 2,500 yearsyıl agoönce
by the GreeksYunanlılar.
43
130896
2794
bina 2500 yıl önce Yunanların inşa ettiği
bir binaya dayandığı için biliyorum.
02:26
This is a trickhile.
44
134272
1322
Bu bir hile.
02:27
This is a triggertetik that architectsmimarlar use
45
135912
2168
Mimarların
02:30
to get you to createyaratmak
an emotionalduygusal connectionbağ
46
138104
3889
binalarımızı inşa ettiğimiz formlarla
02:34
to the formsformlar that we buildinşa etmek
our buildingsbinalar out of.
47
142017
2641
aramızda duygusal bağı oluşturmak için
kullandıkları bir tetikleyici.
02:37
It's a predictabletahmin edilebilir emotionalduygusal connectionbağ,
48
145237
2640
Tahmin edilebilir, duygusal bir bağlantı
02:39
and we'vebiz ettik been usingkullanma this trickhile
for a long, long time.
49
147901
3220
ve bu hileyi
çok uzun bir süredir kullanıyoruz.
02:43
We used it [200] yearsyıl agoönce to buildinşa etmek banksbankalar.
50
151629
3273
Biz onu [200] yıl önce
banka inşa ederken kullandık.
02:46
We used it in the 19thinci centuryyüzyıl
to buildinşa etmek artSanat museumsMüze.
51
154926
3157
19. yüzyılda sanat müzeleri
inşa ederken kullandık.
02:50
And in the 20thinci centuryyüzyıl in AmericaAmerika,
52
158107
2205
20. yüzyılda Amerika'da
02:52
we used it to buildinşa etmek housesevler.
53
160336
1835
ev inşasında kullandık.
02:54
And look at these solidkatı,
stablekararlı little soldiersaskerler
54
162195
2738
Bu katı, sağlam, küçük askerlere bakın.
02:56
facingkarşı the oceanokyanus
and keepingkoruma away the elementselementler.
55
164957
2571
Okyanusa dönükler ve
orada nöbet bekliyorlar.
03:00
This is really, really usefulişe yarar,
56
168265
2635
Bu gerçekten çok faydalı,
03:02
because buildingbina things is terrifyingdehşet verici.
57
170924
2987
çünkü bir şey inşa etmek
korkunç bir şeydir.
03:06
It's expensivepahalı, it takes a long time,
and it's very complicatedkarmaşık.
58
174331
4136
Çok pahalı, uzun sürer ve
gerçekten karmaşıktır.
03:10
And the people that buildinşa etmek things --
59
178996
2158
Bir şeyler inşa eden insanlar --
03:13
developersgeliştiriciler and governmentshükümetler --
60
181178
2205
geliştiriciler ve hükümetler --
03:15
they're naturallydoğal olarak afraidkorkmuş of innovationyenilik,
61
183407
2853
doğal olarak yenilikten korkarlar
03:18
and they'dgittiklerini ratherdaha doğrusu just use those formsformlar
that they know you'llEğer olacak respondyanıtlamak to.
62
186284
3980
ve sadece tepki vereceğinizi bildikleri
formları kullanmayı tercih ederler.
03:23
That's how we endson up
with buildingsbinalar like this.
63
191125
2189
İşte bu yüzden bu tip binalar
inşa edilebiliyor.
03:26
This is a niceGüzel buildingbina.
64
194096
1670
Bu güzel bir bina.
03:27
This is the LivingstonLivingston PublicKamu LibraryKütüphane
65
195790
2291
Bu Livingston Halk Kütüphanesi.
03:30
that was completedtamamlanan in 2004 in my hometownMemleket,
66
198105
3110
Memleketimde 2004'te inşa edildi.
03:33
and, you know, it's got a domekubbe
67
201239
1625
Bir kubbesi var,
03:34
and it's got this roundyuvarlak thing
and columnssütunlar, redkırmızı bricktuğla,
68
202888
3607
yuvarlak bir şeyi var,
sütunları var, kırmızı tuğla,
03:38
and you can kindtür of guesstahmin what LivingstonLivingston
is tryingçalışıyor to say with this buildingbina:
69
206495
4990
Livingston'un bu bina ile
ne demek istediğini tahmin edebilirsiniz:
03:43
childrençocuklar, propertyözellik valuesdeğerler and historytarih.
70
211509
3526
Çocuklar, mülk değerleri ve tarih.
03:47
But it doesn't have much to do
with what a librarykütüphane actuallyaslında does todaybugün.
71
215751
3535
Fakat bu binanın günümüzde
kütüphanenin yaptığı işle çok ilgisi yok.
03:52
That sameaynı yearyıl, in 2004,
on the other sideyan of the countryülke,
72
220209
4064
Aynı yıl, 2004 yılında ülkenin
bir diğer ucunda
03:56
anotherbir diğeri librarykütüphane was completedtamamlanan,
73
224297
1995
başka bir kütüphane inşa edildi
03:58
and it looksgörünüyor like this.
74
226316
1473
ve görünüşü şu şekilde.
03:59
It's in SeattleSeattle.
75
227998
1333
Bina Seattle'da.
04:02
This librarykütüphane is about how
we consumetüketmek mediamedya in a digitaldijital ageyaş.
76
230140
5554
Bu kütüphane dijital çağda
medyayı nasıl tükettiğimizle ilgili.
04:07
It's about a newyeni kindtür
of publichalka açık amenityBaşlıca for the cityŞehir,
77
235718
3570
Şehirde yeni bir kamusal hoşluk.
04:11
a placeyer to gathertoplamak and readokumak and sharepay.
78
239312
2605
Toplanıp bir şeyler okuyup,
paylaşma mekânı.
04:15
So how is it possiblemümkün
79
243244
1623
Aynı yıl, aynı ülkede
04:16
that in the sameaynı yearyıl,
in the sameaynı countryülke,
80
244891
3413
ikisine de kütüphane denen iki binanın
04:20
two buildingsbinalar, bothher ikisi de calleddenilen librarieskütüphaneler,
81
248328
2623
bu kadar farklı gözükmesi
04:22
look so completelytamamen differentfarklı?
82
250975
1632
nasıl mümkün oluyor?
04:25
And the answerCevap is that architecturemimari worksEserleri
on the principleprensip of a pendulumsarkaç.
83
253576
5533
Cevap ise mimarlığın
sarkaç prensibi ile çalışması.
04:31
On the one sideyan is innovationyenilik,
84
259501
2868
Bir tarafta yenilikçilik var,
04:34
and architectsmimarlar are constantlysürekli pushingitme,
pushingitme for newyeni technologiesteknolojiler,
85
262393
3617
mimarlar bugün hayatı yaşama biçimimizle
ilgili sürekli yeni teknolojiler,
04:38
newyeni typologiestipolojileri, newyeni solutionsçözeltiler
for the way that we livecanlı todaybugün.
86
266034
3682
yeni tipolojiler, yeni çözümler
üretiyorlar.
04:41
And we pushit and we pushit and we pushit
87
269886
2394
Zorluyoruz, zorluyoruz, zorluyoruz,
04:44
untila kadar we completelytamamen alienateyabancılaştırmak all of you.
88
272304
2599
ta ki sizleri tamamen
yabancılaştırıncaya kadar.
04:46
We weargiyinmek all blacksiyah, we get very depressedbunalımlı,
89
274927
2226
Hepimiz siyah giyiniyoruz,
bunalıma giriyoruz,
04:49
you think we're adorableçok güzel,
90
277177
2161
sevimli olduğumuzu düşünüyorsunuz,
04:51
we're deadölü insideiçeride because
we'vebiz ettik got no choiceseçim.
91
279362
3459
aslında ölüyüz, çünkü seçimimiz yok.
04:54
We have to go to the other sideyan
92
282845
1752
Öbür tarafa geçip,
04:56
and reengagereengage those symbolssemboller
that we know you love.
93
284621
3115
sevdiğinizi bildiğimiz sembollerle
tekrar ilgilenmemiz gerekiyor.
05:00
So we do that, and you're happymutlu,
94
288394
2159
Bunu yapıyoruz,
siz mutlu oluyorsunuz.
05:02
we feel like selloutsşerefsizleri,
95
290577
1810
Kapalı gişe satmış gibi hissediyoruz,
05:04
so we startbaşlama experimentingdeneme again
96
292411
1650
tekrar denemelere başlıyoruz
05:06
and we pushit the pendulumsarkaç back
and back and forthileri and back and forthileri
97
294085
3194
ve sarkaçı geri itiyoruz.
05:09
we'vebiz ettik gonegitmiş for the last 300 yearsyıl,
98
297303
2375
Son 300 yıl, kesinlikle de son 30 yıl
05:11
and certainlykesinlikle for the last 30 yearsyıl.
99
299702
2113
ileri-geri, ileri-geri gidip durduk.
05:14
Okay, 30 yearsyıl agoönce
we were cominggelecek out of the '70s.
100
302926
3592
Tamam, 30 yıl önce
yetmişlerin sonlarındaydık.
05:18
ArchitectsMimarlar had been busymeşgul experimentingdeneme
with something calleddenilen brutalismbrutalism.
101
306542
3659
Mimarlar brütalizmi denemeyle meşgullerdi.
05:22
It's about concretebeton.
102
310519
1246
Mesele betonla ilgili.
05:23
(LaughterKahkaha)
103
311789
1472
(Gülüşmeler)
05:25
You can guesstahmin this.
104
313285
1144
Bunu tahmin edebilirsiniz.
05:26
SmallKüçük windowspencereler, dehumanizinginsansızlaştıran scaleölçek.
105
314453
3330
Küçük pencereler,
insansızlaştırıcı ölçüler.
05:29
This is really toughsert stuffşey.
106
317807
2763
Gerçekten ağır şeyler.
05:32
So as we get closeryakın to the '80s,
107
320594
2763
80'lere yaklaşırken,
05:35
we startbaşlama to reengagereengage those symbolssemboller.
108
323381
2343
o sembolleri tekrar kullanmaya başladık.
05:37
We pushit the pendulumsarkaç
back into the other directionyön.
109
325748
2948
Sarkacı geri, diğer yöne itiyoruz.
05:40
We take these formsformlar that we know you love
110
328720
2809
Sevdiğinizi bildiğimiz formları alıp
05:43
and we updategüncelleştirme them.
111
331553
1565
güncelliyoruz.
05:45
We addeklemek neonneon
112
333142
2009
Neonu ekliyoruz,
05:47
and we addeklemek pastelspastel
113
335175
2264
pastelleri ekliyoruz
05:49
and we use newyeni materialsmalzemeler.
114
337463
1654
ve yeni malzemeleri kullanıyoruz.
05:51
And you love it.
115
339141
1438
Sizin hoşunuza gidiyor.
05:52
And we can't give you enoughyeterli of it.
116
340603
1949
Sizlere onlardan
yeterince de veremiyoruz.
05:54
We take ChippendaleChippendale armoiresgardırop
117
342576
2164
Chippendale dolaplarını alıyoruz
05:56
and we turneddönük those into skyscrapersgökdelenler,
118
344764
2372
ve gökdelene dönüştürüyoruz,
05:59
and skyscrapersgökdelenler can be
medievalOrtaçağ castleskaleler madeyapılmış out of glassbardak.
119
347160
4706
gökdelenler ise camdan yapılmış
Orta Çağ kaleleri olabilir.
06:04
FormsFormlar got bigbüyük,
120
352409
1552
Formlar büyüdü,
06:05
formsformlar got boldcesur and colorfulrenkli.
121
353985
2527
cesurlaştı ve renklendi.
06:08
DwarvesCüceler becameoldu columnssütunlar.
122
356536
2844
Cüceler sütun oldu.
06:11
(LaughterKahkaha)
123
359404
1039
(Gülüşmeler)
06:12
SwansKuğu grewbüyüdü to the sizeboyut of buildingsbinalar.
124
360467
2106
Kuğular bina kadar oldu.
06:14
It was crazyçılgın.
125
362597
1337
Çılgın bir şeydi.
06:16
But it's the '80s, it's coolgüzel.
126
364640
3873
Ama 80'lerdeydik ve bu harikaydı.
06:20
(LaughterKahkaha)
127
368537
1178
(Gülüşmeler)
06:21
We're all hangingasılı out in mallsmerkezleri
128
369739
1994
Hepimiz alışveriş merkezlerinde
vakit geçiriyoruz,
06:23
and we're all movinghareketli to the suburbsbanliyöler,
129
371757
2381
şehir dışlarına taşınıyoruz.
06:26
and out there, out in the suburbsbanliyöler,
130
374162
2574
Şehir dışlarında kendi
06:28
we can createyaratmak our ownkendi
architecturalmimari fantasiesfanteziler.
131
376760
3332
mimarlık fantezilerimizi oluşturabiliriz.
06:32
And those fantasiesfanteziler,
132
380116
1754
O fanteziler,
06:33
they can be MediterraneanMediterranean
133
381894
2063
Akdeniz
06:35
or FrenchFransızca
134
383981
1925
ya da Fransız
06:37
or Italianİtalyanca.
135
385930
1200
ya da İtalyan olabilir.
06:39
(LaughterKahkaha)
136
387154
1643
(Gülüşmeler)
06:40
PossiblyMuhtemelen with endlesssonsuz breadsticksbreadsticks.
137
388821
1893
Belki de sonsuz adet grissini ile.
06:42
This is the thing about postmodernismPostmodernizm.
138
390738
2026
Bu postmodernizmle ilgili bir şey.
06:44
This is the thing about symbolssemboller.
139
392788
1814
Sembollerle ilgili bir şey.
06:46
They're easykolay, they're cheapucuz,
140
394908
2980
Kolay ve ucuzlar,
06:49
because insteadyerine of makingyapma placesyerler,
141
397912
2505
çünkü mekân yapmaktansa,
06:52
we're makingyapma memorieshatıralar of placesyerler.
142
400441
2052
mekân hatıraları yapıyoruz.
06:55
Because I know,
and I know all of you know,
143
403091
2856
Çünkü biliyorum,
sizin de bildiğinizi biliyorum,
06:57
this isn't TuscanyTuscany.
144
405971
1315
burası Toskana değil.
07:00
This is OhioOhio.
145
408182
1145
Burası Ohio.
07:01
(LaughterKahkaha)
146
409452
1518
(Gülüşmeler)
07:02
So architectsmimarlar get frustratedhayal kırıklığına uğramış,
147
410994
1825
Mimarlar hayal kırıklığı yaşadı
07:04
and we startbaşlama pushingitme the pendulumsarkaç
back into the other directionyön.
148
412843
3331
ve sarkacı diğer yönde itmeye başladık.
07:08
In the lategeç '80s and earlyerken '90s,
149
416559
2227
80'lerin sonunda, 90'ların başında,
07:10
we startbaşlama experimentingdeneme with something
calleddenilen deconstructivismdeconstructivism.
150
418810
3248
dekonstrüktivizm denemelerine başladık.
07:14
We throwatmak out historicaltarihi symbolssemboller,
151
422727
2746
Tarihsel sembolleri atıp,
07:17
we relygüvenmek on newyeni, computer-aidedbilgisayar destekli
designdizayn techniquesteknikleri,
152
425497
3846
yeni bilgisayar destekli
tasarım teknikleri kullanıyoruz
07:21
and we come up with newyeni compositionsbesteleri,
153
429367
1957
ve yeni kompozisyonlar icat ediyoruz,
07:23
formsformlar crashinggürültüyle çarpmak into formsformlar.
154
431348
2856
formlar formların üstüne biniyor.
07:26
This is academicakademik and headydüşüncesiz stuffşey,
155
434228
3023
Akademik ve ağır meseleler,
07:29
it's superSüper unpopularpopüler olmayan,
156
437275
1851
hiç popüler değil,
07:31
we totallybütünüyle alienateyabancılaştırmak you.
157
439150
1663
sizi tamamen yabancılaştırıyoruz.
07:32
OrdinarilyNormalde, the pendulumsarkaç would just
swingsalıncak back into the other directionyön.
158
440837
4187
Normal olarak
sarkaç diğer yöne doğru giderdi.
07:37
And then, something amazingşaşırtıcı happenedolmuş.
159
445048
2332
Sonra çok muhteşem bir şey oldu.
07:40
In 1997, this buildingbina openedaçıldı.
160
448331
2891
1997'de bu bina açıldı.
07:43
This is the GuggenheimGuggenheim BilbaoBilbao,
by FrankFrank GehryGehry.
161
451898
2755
Frank Gehry'nin Bilbao'daki
Guggenheim müzesi.
07:48
And this buildingbina
162
456228
1404
Bu bina dünyanın
mimarlıkla ilişkisini
07:49
fundamentallyesasen changesdeğişiklikler
the world'sDünyanın en relationshipilişki to architecturemimari.
163
457656
4264
temelden değiştiriyor.
07:54
PaulPaul GoldbergerGoldberger said that BilbaoBilbao
was one of those rarenadir momentsanlar
164
462694
3900
Paul Goldberger, Bilbao'nun
07:58
when criticseleştirmenler, academicsakademisyenler,
and the generalgenel publichalka açık
165
466618
3303
eleştirmenlerin,
akademisyenlerin ve kamunun
08:01
were completelytamamen unitedbirleşmiş around a buildingbina.
166
469945
2766
bir bina etrafında birleştiği
nadir anlardan biri olduğunu söylemişti.
08:05
The NewYeni YorkYork TimesKez
calleddenilen this buildingbina a miraclemucize.
167
473401
3061
The New York Times
bu binaya mucize demişti.
08:09
TourismTurizm in BilbaoBilbao increasedartmış 2,500 percentyüzde
168
477160
5682
Bilbao'da turizm bu bina
tamamlandıktan sonra
08:14
after this buildingbina was completedtamamlanan.
169
482866
1669
yüzde 2500 arttı.
08:16
So all of a suddenani, everybodyherkes
wants one of these buildingsbinalar:
170
484885
3449
Birdenbire, herkes bu binadan istiyordu:
08:21
L.A.,
171
489044
1339
Los Angeles,
08:23
SeattleSeattle,
172
491633
1539
Seattle,
08:25
ChicagoChicago,
173
493196
1604
Şikago,
08:26
NewYeni YorkYork,
174
494824
1704
New York,
08:28
ClevelandCleveland,
175
496552
1894
Cleveland,
08:30
SpringfieldSpringfield.
176
498470
1243
Springfield.
08:31
(LaughterKahkaha)
177
499737
1034
(Gülüşmeler)
08:32
EverybodyHerkes wants one,
and GehryGehry is everywhereher yerde.
178
500795
3223
Herkes bir tane istiyor
ve Gehry her yerde.
08:36
He is our very first starchitectstarchitect.
179
504042
3340
O bizim ilk "yıldız" mimarımız.
08:39
Now, how is it possiblemümkün
that these formsformlar --
180
507989
4876
Bu çılgın ve radikal
08:44
they're wildvahşi and radicalradikal --
181
512889
1905
formlar
08:46
how is it possiblemümkün that they becomeolmak
so ubiquitousher yerde birden bulunan throughoutboyunca the worldDünya?
182
514818
3839
nasıl oldu da tüm dünyaya yayıldı?
08:51
And it happenedolmuş because mediamedya
so successfullybaşarılı olarak galvanizedgalvanizli sac around them
183
519270
5496
Çünkü medya o binalar etrafında kenetlenip
çok hızlı bir şekilde
08:56
that they quicklyhızlı bir şekilde taughtöğretilen us
that these formsformlar mean culturekültür and tourismturizm.
184
524790
5797
bu formların kültür ve turizm
demek olduğunu öğrettiler.
09:03
We createdoluşturulan an emotionalduygusal
reactionreaksiyon to these formsformlar.
185
531068
3398
Bu formlara
duygusal bir tepki oluşturduk.
09:06
So did everyher mayorBelediye Başkanı in the worldDünya.
186
534490
2372
Dünyadaki bütün
belediye başkanları da öyle yaptı.
09:08
So everyher mayorBelediye Başkanı knewbiliyordum
that if they had these formsformlar,
187
536967
2502
Bütün belediye başkanları biliyorlardı ki,
09:11
they had culturekültür and tourismturizm.
188
539493
2990
bu formlara sahiplerse,
kültür ve turizmleri vardı.
09:15
This phenomenonfenomen
at the turndönüş of the newyeni millenniumMillennium
189
543778
2332
Yeni bin yıla girerken
09:18
happenedolmuş to a fewaz other starchitectsstarchitects.
190
546134
2130
bu olgu birkaç başka
"yıldız" mimarın daha başına geldi.
09:20
It happenedolmuş to ZahaZaha
191
548288
2383
Zaha'nın başına geldi
09:22
and it happenedolmuş to LibeskindLibeskind,
192
550695
2399
ve Libeskind'in başına geldi.
09:25
and what happenedolmuş
to these eliteseçkinler fewaz architectsmimarlar
193
553118
4614
Dijital medya bilgiyi tüketme hızımızı
09:29
at the turndönüş of the newyeni millenniumMillennium
194
557756
1756
artırmaya başlarken,
09:31
could actuallyaslında startbaşlama to happenolmak
to the entiretüm fieldalan of architecturemimari,
195
559536
3677
bu birkaç elit mimarın başına gelenler
09:35
as digitaldijital mediamedya startsbaşlar
to increaseartırmak the speedhız
196
563237
3238
yeni bin yıla girerken
09:38
with whichhangi we consumetüketmek informationbilgi.
197
566499
1815
bütün mimarlık alanının
başına gelebilirdi.
09:41
Because think about
how you consumetüketmek architecturemimari.
198
569096
2948
Mimariyi nasıl tükettiğinizi düşünün.
09:44
A thousandbin yearsyıl agoönce,
199
572429
1215
Bin yıl önce,
09:45
you would have had to have walkedyürüdü to
the villageköy nextSonraki doorkapı to see a buildingbina.
200
573668
3820
bir binayı görmek için
yandaki köye yürümeniz gerekirdi.
09:49
TransportationUlaşım speedshızlar up:
201
577488
1630
Ulaşım hızlanıyor:
09:51
You can take a boattekne, you can take a planeuçak,
you can be a touristturist.
202
579142
3000
Gemiye, uçağa biniyorsunuz;
bir turiste dönüşüyorsunuz.
09:54
TechnologyTeknoloji speedshızlar up:
You can see it in a newspapergazete, on TVTV,
203
582166
2897
Teknoloji hızlanıyor:
Gazetede, televizyonda görüyorsunuz.
09:57
untila kadar finallyen sonunda, we are all
architecturalmimari photographersfotoğrafçılar,
204
585087
4863
Sonunda da hepimiz
mimari fotoğrafçısı oluyoruz
10:01
and the buildingbina has becomeolmak
disembodiedbedenden ayrılmış from the siteyer.
205
589974
3900
ve bina inşaat yerinden ayrılıyor.
10:06
ArchitectureMimari is everywhereher yerde now,
206
594768
3547
Mimarlık bugün her yerde,
10:10
and that meansanlamına geliyor that
the speedhız of communicationiletişim
207
598339
3114
bu da iletişimin hızının sonunda
10:13
has finallyen sonunda caughtyakalandı up
to the speedhız of architecturemimari.
208
601477
3093
mimarlığın hızına yetişmesi
anlamına geliyor.
10:17
Because architecturemimari
actuallyaslında moveshamle quiteoldukça quicklyhızlı bir şekilde.
209
605409
2470
Çünkü mimari aslında
bayağı hızlı hareket ediyor.
10:19
It doesn't take long
to think about a buildingbina.
210
607903
2708
Bir binayı projelendirmek
çok uzun sürmüyor.
10:22
It takes a long time to buildinşa etmek a buildingbina,
211
610635
2153
Binayı inşa etmek ise uzun sürüyor,
10:24
threeüç or fourdört yearsyıl,
212
612812
2294
üç ya da dört yıl
10:27
and in the interimgeçici, an architectmimar
will designdizayn two or eightsekiz
213
615130
3668
ve bu arada mimar
iki ya da sekiz
10:30
or a hundredyüz other buildingsbinalar
214
618822
2646
ya da yüzlerce başka bina tasarlıyor
10:33
before they know if that buildingbina
that they designedtasarlanmış fourdört yearsyıl agoönce
215
621492
3691
ve üstelik dört yıl önce
tasarladığı binanın
10:37
was a successbaşarı or not.
216
625207
1878
başarılı mı başarısız mı
olduğunu bilmeden.
10:39
That's because there's never been
a good feedbackgeri bildirim loopdöngü in architecturemimari.
217
627690
3549
Çünkü mimarlıkta güzel bir geri bildirim
döngüsü hiç olmadı.
10:44
That's how we endson up
with buildingsbinalar like this.
218
632416
2892
Bu tip binaların inşa
edilmesinin sebebi bu.
10:47
BrutalismBrutalism wasn'tdeğildi a two-yeariki yıllık movementhareket,
219
635332
2940
Brütalizm iki yıllık bir akım değildi,
10:50
it was a 20-year-yıl movementhareket.
220
638296
1871
20 yıllık bir akımdı.
10:52
For 20 yearsyıl, we were producingüreten
buildingsbinalar like this
221
640383
3818
20 yıl boyunca, bu tip binalar inşa ettik.
10:56
because we had no ideaFikir
how much you hatednefret edilen it.
222
644225
2868
Çünkü bundan ne kadar
nefret ettiğinizi bilmiyorduk.
11:00
It's never going to happenolmak again,
223
648284
2800
Bu bir daha yaşanmayacak,
11:03
I think,
224
651108
2130
bence,
11:05
because we are livingyaşam on the vergemeyletmek
of the greatestEn büyük revolutiondevrim in architecturemimari
225
653262
6100
çünkü mimarlıktaki en büyük devrimlerin
birinin başındayız.
11:11
sincedan beri the inventionicat of concretebeton,
226
659386
2369
Betonun,
11:13
of steelçelik, or of the elevatorAsansör,
227
661779
2454
çeliğin ya da asansörün
icadından beri olan en büyük devrim,
11:16
and it's a mediamedya revolutiondevrim.
228
664257
1682
o da medya devrimi.
11:19
So my theoryteori is that when
you applyuygulamak mediamedya to this pendulumsarkaç,
229
667072
4660
Benim teorim şu:
Sarkaca medyayı uygularsanız,
11:23
it startsbaşlar swingingsallanan fasterDaha hızlı and fasterDaha hızlı,
230
671756
2861
sarkaç daha hızlı sallanmaya başlıyor
11:26
untila kadar it's at bothher ikisi de extremes
nearlyneredeyse simultaneouslyeşzamanlı,
231
674641
3738
ve neredeyse
aynı anda iki uçta bulunuyor,
11:30
and that effectivelyetkili bir şekilde blursBulanıklaştırma the differencefark
betweenarasında innovationyenilik and symbolsembol,
232
678403
4968
bu da yenilikle sembol arasında,
11:35
betweenarasında us, the architectsmimarlar,
and you, the publichalka açık.
233
683395
3375
biz mimarlar ile siz kamu arasındaki
farkı bulanıklaştırıyor.
11:39
Now we can make nearlyneredeyse instantaneousani,
emotionallyduygusal yönden chargedyüklü symbolssemboller
234
687342
6060
Artık tamamen yeni bir şeyden
11:45
out of something that's brandmarka newyeni.
235
693426
1689
neredeyse anında,
duygu yüklü semboller yapabiliyoruz.
11:48
Let me showgöstermek you how this playsoyunlar out
236
696453
1733
Bunu size şirketimin
yeni tamamladığı bir proje
11:50
in a projectproje that my firmfirma
recentlyson günlerde completedtamamlanan.
237
698210
2166
üzerinde anlatacağım.
11:52
We were hiredkiralanmış to replacedeğiştirmek this buildingbina,
whichhangi burnedyanmış down.
238
700829
3475
Yanan bu binayı tekrar
yapmamız istenmişti.
11:56
This is the centermerkez of a townkasaba
calleddenilen the PinesÇam ağaçları
239
704304
2469
Burası New York eyaletinin
Fire Adası'ndaki
11:58
in FireYangın IslandAda in NewYeni YorkYork StateDevlet.
240
706797
1746
Pines şehrinin merkezi.
12:00
It's a vacationtatil communitytoplum.
241
708567
1413
Burası bir tatil şehri.
12:02
We proposedönerilen a buildingbina that was audaciouscesur,
242
710729
3753
Cüretkâr bir bina teklif ettik,
12:06
that was differentfarklı than any of the formsformlar
that the communitytoplum was used to,
243
714506
3651
toplumun alıştığı tüm
formlardan farklıydı,
12:10
and we were scaredkorkmuş
and our clientmüşteri was scaredkorkmuş
244
718181
4521
korkmuştuk, müşterimiz de korkmuştu,
12:14
and the communitytoplum was scaredkorkmuş,
245
722726
1763
topluluk da korkmuştu.
12:16
so we createdoluşturulan a seriesdizi
of photorealisticfotogerçekçi renderingskaplamalar
246
724513
4156
Fotogerçekçi bir seri oluşturduk
12:20
that we put ontoüstüne FacebookFacebook
247
728693
1378
ve Facebook'a,
12:22
and we put ontoüstüne InstagramInstagram,
248
730095
2126
Instagram'a yerleştirdik,
12:24
and we let people startbaşlama
to do what they do:
249
732245
2321
insanlara yaptıkları şeyi
yapmalarına izin verdik:
12:26
sharepay it, commentyorum Yap, like it, hatenefret it.
250
734590
2701
Paylaşma, yorum yapma, beğenme, beğenmeme.
12:30
But that meantdemek that two yearsyıl
before the buildingbina was completetamamlayınız,
251
738232
4330
Bu da binanın
tamamlanmasından iki yıl önce
12:34
it was alreadyzaten a partBölüm of the communitytoplum,
252
742586
3328
binanın toplumun bir parçası
olduğu anlamına geliyordu.
12:37
so that when the renderingskaplamalar
lookedbaktı exactlykesinlikle like the finishedbitmiş productürün,
253
745938
6266
Böylece çizimler son ürüne
tıpatıp benzediğinde
12:44
there were no surprisessürprizler.
254
752228
1960
hiçbir sürpriz yaşanmadı.
12:46
This buildingbina was alreadyzaten a partBölüm
of this communitytoplum,
255
754212
3888
Bina çoktan toplumun bir parçasıydı
12:50
and then that first summeryaz,
256
758124
2285
ve sonra ilk yaz,
12:52
when people startedbaşladı arrivinggelen
and sharingpaylaşım the buildingbina on socialsosyal mediamedya,
257
760433
3918
insanlar gelip de binayı
sosyal medyada paylaştıklarında,
12:56
the buildingbina ceasedkesildiği tarih to be just an edificeyapı
and it becameoldu mediamedya,
258
764375
5487
bina sadece yapı değil,
aynı zamanda medyaydı da.
13:01
because these, these are not
just picturesresimler of a buildingbina,
259
769886
3783
Çünkü bunlar sadece
bir binanın resmi değil,
13:05
they're your picturesresimler of a buildingbina.
260
773693
2387
bunlar bir binanın size ait resimleri.
13:08
And as you use them to tell your storyÖykü,
261
776527
3287
Bunları kendi hikâyenizi
anlatmada kullandığınızda,
13:11
they becomeolmak partBölüm
of your personalkişisel narrativeöykü,
262
779838
2708
sizin kendi anlatınızın
bir parçası hâline geliyor
13:14
and what you're doing
is you're short-circuitingUçlara kýsa devre
263
782570
3548
ve yaptığınız şey de
13:18
all of our collectivetoplu memorybellek,
264
786142
2250
bütün toplu hafızamızı değiştirip,
13:20
and you're makingyapma these chargedyüklü symbolssemboller
for us to understandanlama.
265
788416
3855
bu duygu yüklü sembolleri
anlamamızı sağlama.
13:25
That meansanlamına geliyor we don't need
the GreeksYunanlılar anymoreartık
266
793187
2289
Bu da artık mimarlık hakkında
ne düşünmemiz gerektiğini
13:27
to tell us what to think
about architecturemimari.
267
795500
2618
söyleyen Yunanlara ihtiyacımızın
olmadığı anlamına geliyor.
13:30
We can tell eachher other
what we think about architecturemimari,
268
798142
4025
Mimarlık hakkında ne düşündüğümüzü
birbirimize söyleyebiliriz,
13:34
because digitaldijital mediamedya hasn'tdeğil sahiptir just changeddeğişmiş
the relationshipilişki betweenarasında all of us,
269
802191
5771
çünkü dijital medya
sadece aramızdaki ilişkileri değil,
13:39
it's changeddeğişmiş the relationshipilişki
betweenarasında us and buildingsbinalar.
270
807986
3529
binalarla aramızdaki
ilişkiyi de değiştirdi.
13:44
Think for a secondikinci about
those librarianskütüphaneciler back in LivingstonLivingston.
271
812614
3118
Bir anlığına Livingston'daki
o kütüphanecileri düşünün.
13:48
If that buildingbina was going
to be builtinşa edilmiş todaybugün,
272
816390
2415
O bina bugün inşa edilseydi,
13:50
the first thing they would do is go onlineinternet üzerinden
and searcharama "newyeni librarieskütüphaneler."
273
818829
4644
ilk yapacakları şey internette
"yeni kütüphaneler"i aratmak olacaktı.
13:55
They would be bombardedalı by examplesörnekler
of experimentationdeneme, of innovationyenilik,
274
823705
5270
Kütüphanenin nasıl olabileceği
hakkında deneme, yenilikçilik,
14:00
of pushingitme at the envelopezarf
of what a librarykütüphane can be.
275
828999
3188
sınırları zorlama örnekleriyle ilgili
bombardımana tutulacaklardı.
14:04
That's ammunitionMühimmat.
276
832998
1343
Bu bir muhimmattır.
14:06
That's ammunitionMühimmat
that they can take with them
277
834846
2335
Bu muhimmatı alıp
14:09
to the mayorBelediye Başkanı of LivingstonLivingston,
to the people of LivingstonLivingston,
278
837205
3125
Livingston belediye başkanına,
Livingston halkına götürüp,
14:12
and say, there's no one answerCevap
to what a librarykütüphane is todaybugün.
279
840354
3959
bugün kütüphanelerin
farklı görünebileceğini söyleyebilirler.
14:16
Let's be a partBölüm of this.
280
844337
1485
Haydi bunun bir parçası olalım.
14:18
This abundancebolluk of experimentationdeneme
281
846287
2866
Denemenin bu yaygınlığı
14:21
givesverir them the freedomözgürlük
to runkoş theironların ownkendi experimentdeney.
282
849177
3059
kendi deneylerini yapma özgürlüğü veriyor.
14:26
Everything is differentfarklı now.
283
854452
2212
Her şey artık çok farklı.
14:28
ArchitectsMimarlar are no longeruzun
these mysteriousgizemli creaturesyaratıklar
284
856664
3355
Mimarlar artık o
14:32
that use bigbüyük wordskelimeler
and complicatedkarmaşık drawingsçizimler,
285
860043
2495
büyük kelimeler ve karmaşık çizimler
kullanan o esrarlı yaratıklar değiller,
14:34
and you aren'tdeğil the haplessbahtsız publichalka açık,
286
862562
2960
siz de artık ne o şanssız toplumsunuz,
14:37
the consumertüketici that won'talışkanlık acceptkabul etmek
anything that they haven'tyok seengörüldü anymoreartık.
287
865546
3535
ne de o daha önce görmediği
bir şeyi kabul etmeyecek bir müşterisiniz.
14:42
ArchitectsMimarlar can hearduymak you,
288
870980
1733
Mimarlar sizi duyabilir
14:44
and you're not intimidatedkorkutmak
by architecturemimari.
289
872737
2104
ve siz de mimariden korkmuyorsunuz.
14:47
That meansanlamına geliyor that that pendulumsarkaç
swingingsallanan back and forthileri
290
875770
3382
Bu da ileri-geri,
14:51
from stylestil to stylestil,
from movementhareket to movementhareket,
291
879176
2978
stilden stile,
akımdan akıma giden sarkacın
14:54
is irrelevantilgisiz.
292
882178
1281
artık anlamsız olması demek.
14:55
We can actuallyaslında movehareket forwardileri
293
883680
2600
Artık ilerleyip
14:58
and find relevantuygun solutionsçözeltiler
to the problemssorunlar that our societytoplum facesyüzleri.
294
886304
4366
toplumumuzun karşılaştığı problemlerle
alakalı çözümleri bulabiliriz.
15:03
This is the endson of architecturalmimari historytarih,
295
891757
3442
Bu mimari tarihinin sonu,
15:07
and it meansanlamına geliyor that
the buildingsbinalar of tomorrowyarın
296
895223
2868
bu da geleceğin binalarının
15:10
are going to look a lot differentfarklı
than the buildingsbinalar of todaybugün.
297
898115
3163
bugünkü binalardan
çok daha farklı gözükmesi demek.
15:14
It meansanlamına geliyor that a publichalka açık spaceuzay
in the ancienteski cityŞehir of SevilleSeville
298
902389
4408
Antik şehir Sevilla'daki bir kamusal alan
15:18
can be uniquebenzersiz and tailoredözel olarak tasarlanmış
to the way that a modernmodern cityŞehir worksEserleri.
299
906821
4184
eşsiz olup, modern şehrin
işleyişine uygun hâle getirilebilir demek.
15:23
It meansanlamına geliyor that a stadiumstadyum in BrooklynBrooklyn
can be a stadiumstadyum in BrooklynBrooklyn,
300
911992
4419
Brooklyn'deki bir stadyum,
Brooklyn'deki bir stadyum olabilir.
15:28
not some red-brickkırmızı tuğla historicaltarihi pastichepastiş
301
916435
2762
Stadyumun nasıl olması
gerektiğini düşündüğümüz
15:31
of what we think a stadiumstadyum oughtgerektiğini to be.
302
919221
2480
kırmızı tuğlalı tarihi
bir taklit olmaz demek.
15:34
It meansanlamına geliyor that robotsrobotlar are going
to buildinşa etmek our buildingsbinalar,
303
922540
2833
Binalarımızı robotlar yapacak demek.
15:37
because we're finallyen sonunda readyhazır for the formsformlar
that they're going to produceüretmek.
304
925397
3617
Çünkü artık onların üreteceği
formlara sonunda hazırız.
15:41
And it meansanlamına geliyor that buildingsbinalar
will twistTwist to the whimswhims of naturedoğa
305
929842
3851
Binalar doğanın isteklerine
uyum sağlayacak,
15:45
insteadyerine of the other way around.
306
933717
1803
tersi olmayacak demek.
15:48
It meansanlamına geliyor that a parkingotopark garagegaraj
in MiamiMiami BeachBeach, FloridaFlorida,
307
936676
3604
Miami Beach, Florida'daki bir otopark,
15:52
can alsoAyrıca be a placeyer for sportsSpor Dalları
308
940304
2484
aynı zamanda bir spor mekânı
15:54
and for yogaYoga
309
942812
1379
ve yoga yeri olabilir demek,
15:56
and you can even
get marriedevli there lategeç at night.
310
944215
2579
gece geç saatte orada
evlenebilirsiniz bile.
15:58
(LaughterKahkaha)
311
946818
1024
(Gülüşmeler)
15:59
It meansanlamına geliyor that threeüç architectsmimarlar
can dreamrüya about swimmingyüzme
312
947866
4163
Artık üç mimar East River, New York'ta
16:04
in the EastDoğu RiverNehir of NewYeni YorkYork,
313
952053
1920
yüzme hayali kurup,
16:05
and then raiseyükseltmek nearlyneredeyse
halfyarım a millionmilyon dollarsdolar
314
953997
2490
fikirleri etrafında birleşen topluluktan
16:08
from a communitytoplum
that gatheredtoplanmış around theironların causesebeb olmak,
315
956511
3328
yarım milyon dolara yakın
para toplayabilir demek.
16:11
no one clientmüşteri anymoreartık.
316
959863
1730
Artık tek müşteri yok.
16:14
It meansanlamına geliyor that no buildingbina
is too smallküçük for innovationyenilik,
317
962765
2901
Artık hiçbir bina yenilikçi olmak
için çok küçük değil demek.
16:17
like this little reindeerRen geyiği pavilionPavilion
318
965690
2198
Bu küçük Ren geyiği pavilyonu gibi.
16:19
that's as musclykaslı and sinewydinç
as the animalshayvanlar it's designedtasarlanmış to observegözlemlemek.
319
967912
5091
Gözetlemesi için yapılmış hayvanlar kadar
kaslı ve güçlü.
16:25
And it meansanlamına geliyor that a buildingbina
doesn't have to be beautifulgüzel
320
973808
2738
Bir binanın sevilmesi için
16:28
to be lovablesevimli,
321
976570
1293
güzel olması gerekmiyor demek.
16:29
like this uglyçirkin little buildingbina in Spainİspanya,
322
977887
3015
İspanya'daki bu küçük çirkin bina gibi.
16:32
where the architectsmimarlar dugkazdık a holedelik,
323
980926
2481
Mimarlar bir delik açmış,
16:35
packedpaketlenmiş it with haysaman,
324
983431
1382
içini samanla doldurup,
16:36
and then poureddökülmüş concretebeton around it,
325
984837
2333
üstüne beton dökmüşler.
16:39
and when the concretebeton driedkurutulmuş,
326
987194
1640
Beton kuruyunca,
16:40
they inviteddavet someonebirisi to come
and cleantemiz that haysaman out
327
988858
3560
birisini çağırıp samanı temizletmişler
16:44
so that all that's left when it's donetamam
328
992442
2931
ve bitince ortaya bu küçük,
16:47
is this hideousiğrenç little roomoda
329
995397
2675
korkunç oda çıkmış.
16:50
that's filleddolu with the imprintsdiziniz
and scratchesçizikler of how that placeyer was madeyapılmış,
330
998096
5954
Odanın yapılma sürecinden çentikler
ve izlerle dolu bir yer
16:56
and that becomesolur the mostçoğu sublimeyüce placeyer
to watch a Spanishİspanyolca sunsetgün batımı.
331
1004074
4484
ve bu oda İspanyol güneş batışını
izlemenin en muhteşem yeri hâline gelmiş.
17:01
Because it doesn't mattermadde
if a cowinek buildskurar our buildingsbinalar
332
1009658
3355
Çünkü binalarımızı bir ineğin mi,
17:05
or a robotrobot buildskurar our buildingsbinalar.
333
1013037
1810
bir robotun mu
inşa ettiği önemli değil.
17:06
It doesn't mattermadde how we buildinşa etmek,
it mattershususlar what we buildinşa etmek.
334
1014871
3348
Nasıl inşa ettiğimiz önemli değil,
ne inşa ettiğimiz önemli.
17:10
ArchitectsMimarlar alreadyzaten know how
to make buildingsbinalar that are greenerdaha yeşil
335
1018899
3425
Mimarlar daha çevreci, daha akıllı
17:14
and smarterdaha akıllı and friendlierdostça.
336
1022348
2158
ve daha rahat binaları
yapmayı zaten biliyorlar.
17:16
We'veBiz ettik just been waitingbekleme
for all of you to want them.
337
1024530
2574
Hepinizin bunu istemesini bekliyorduk.
17:20
And finallyen sonunda, we're not
on oppositekarşısında sidestaraf anymoreartık.
338
1028022
3328
Sonunda iki karşıt tarafta değiliz.
17:23
Find an architectmimar, hirekiralama an architectmimar,
339
1031957
2972
Bir mimar bulun, bir mimarı işe alın,
17:26
work with us to designdizayn better buildingsbinalar,
better citiesşehirler, and a better worldDünya,
340
1034953
5817
daha iyi binaların, şehirlerin ve
dünyanın inşası için bizimle çalışın,
17:32
because the stakeskazıklar are highyüksek.
341
1040794
2240
çünkü mesele önemli.
17:35
BuildingsBinalar don't just reflectyansıtmak our societytoplum,
they shapeşekil our societytoplum
342
1043635
5190
Binalar sadece toplumumuzu yansıtmıyor,
17:40
down to the smallestEn küçük spacesalanlarda:
343
1048849
2052
toplumumuzu en küçük mekânlarına
kadar şekillendiriyor:
17:42
the localyerel librarieskütüphaneler,
344
1050925
2004
Yerel kütüphaneleri,
17:44
the homesevler where we raiseyükseltmek our childrençocuklar,
345
1052953
2429
çocuklarımızı büyüttüğümüz evleri
17:47
and the walkyürümek that they take
from the bedroomyatak odası to the bathroombanyo.
346
1055406
3193
ve onların yatak odası ile
banyo arasındaki yürüyüşünü.
Teşekkürler.
17:51
Thank you.
347
1059288
1100
(Alkış)
17:52
(ApplauseAlkış)
348
1060412
3000
Translated by Ahmet Yükseltürk
Reviewed by Eren Gokce

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Marc Kushner - Architect
With Architizer, an online hub for architecture, Marc Kushner is breaking architecture out of its insular echo chamber and reconnecting the public with buildings.

Why you should listen
Marc Kushner is a practicing architect who splits his time between designing buildings at HWKN, the architecture firm he cofounded, and amassing the world’s architecture on the website he runs, Architizer.com. Both have the same mission: to reconnect the public with architecture.
 
Kushner’s core belief is that architecture touches everyone -- and everyone is a fan of architecture, even if they don’t know it yet. New forms of media empower people to shape the built environment, and that means better buildings, which make better cities, which make a better world. To that end he wrote the TED Book The Future of Architecture in 100 Buildings, published in March 2015, to challenge the public to help shape tomorrow's designs.
More profile about the speaker
Marc Kushner | Speaker | TED.com