ABOUT THE SPEAKER
Anand Giridharadas - Writer
Anand Giridharadas writes about people and cultures caught amid the great forces of our time.

Why you should listen

Anand Giridharadas is a writer. He is a New York Times columnist, writing the biweekly "Letter from America." He is the author, most recently, of The True American: Murder and Mercy in Texas, about a Muslim immigrant’s campaign to spare from Death Row the white supremacist who tried to kill him. In 2011 he published India Calling: An Intimate Portrait of a Nation's Remaking, about returning to the India his parents left.

Giridharadas's datelines include ItalyIndiaChinaDubaiNorway, Japan, HaitiBrazilColombiaNigeriaUruguay and the United States. He is an on-air contributor for NBC News and appears regularly on "Morning Joe." He has given talks on the main stage of TED and at Harvard, Stanford, Columbia, Yale, Princeton, the University of Michigan, the Aspen Institute, Summit at Sea, the Sydney Opera House, the United Nations, the Asia Society, PopTech and Google. He is a Henry Crown fellow  of the Aspen Institute. 

Giridharadas lives in Brooklyn, New York, with his wife, Priya Parker, and their son, Orion.

More profile about the speaker
Anand Giridharadas | Speaker | TED.com
TEDSummit

Anand Giridharadas: A letter to all who have lost in this era

Anand Giridharadas: Bu çağın kaybedenlerine bir mektup

Filmed:
1,041,099 views

2016 yazı: yazar Anand Giridharadas; halkçı ayaklanmalar, kızgınlık mücadeleleri ve korkunun ortasında bir konuşma yapmıyor, fakat bir mektup okuyor. Bu mektup, bu değişim döneminin kazananlarından, kaybedenlere ya da kaybolmuş hissedenlere yazılmış bir mektup. Bu mektup, acının, öfkeye dönüşene dek göz ardı edildiğini kabul ediyor. Kapalı kapılar ardında dünyayı kurtarma eylemi ve havalı, kendi kendine hizmet eden fütürizm için ideal fakat uzak olan seçkin sınıfa - insanlara dünyada yardım etmek yerine onları Mars'a göndermek konusunda endişelendikleri için - bir kızgınlık sergiliyor. Ayrıca tutunduğumuz ayrımcı dogmaları reddederek, bizleri "birbirimizin hayallerini üstlenmeye cesaret etmeye" davet ediyor.
- Writer
Anand Giridharadas writes about people and cultures caught amid the great forces of our time. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
JuneHaziran 29, 2016.
0
870
4320
29 Haziran 2016.
00:19
My dearSayın fellowadam citizenvatandaş:
1
7150
1852
Sevgili yurttaşım:
00:22
I writeyazmak to you todaybugün,
2
10775
2301
Bugün sana,
00:26
to you who have lostkayıp in this eraçağ.
3
14393
3556
bu çağın kaybedenine yazıyorum.
00:31
At this momentan in our commonortak life,
4
19708
3843
Ortak yaşamımızda, şu anda,
00:35
when the worldDünya is fulltam of breakingkırma
5
23950
1870
dünya parçalanırken,
00:38
and spitenispet
6
26425
1270
kin ve öfkeyle
00:40
and fearkorku,
7
28239
1266
doluyken,
00:43
I addressadres this lettermektup
8
31385
1744
ikimiz de bu "sen" kelimesinin
00:45
simplybasitçe to you,
9
33863
1781
ardında birçok sen olduğunu ve
00:48
even thoughgerçi we bothher ikisi de know
10
36494
1568
bu "ben" kelimesinin ardında
00:50
there are manyçok of you behindarkasında this "you,"
11
38086
4142
birçok ben olduğunu bilsek de, bu mektubu
00:55
and manyçok of me behindarkasında this "I."
12
43306
3718
yalnızca sana yazıyorum.
01:02
I writeyazmak to you because at presentmevcut,
13
50525
2556
Sana yazıyorum çünkü şu anda paylaştığımız
01:06
this quakingdepremin worldDünya we sharepay scareskorkutuyor me.
14
54478
4321
sarsılan bu dünya, beni korkutuyor.
01:12
I gathertoplamak it scareskorkutuyor you, too.
15
60819
1991
Duyduğuma göre, seni de korkutuyor.
01:16
Some of what we fearkorku, I suspectşüpheli,
16
64618
3029
Sanırım, benzer şeylerden
01:19
we fearkorku in commonortak.
17
67671
1355
korkuyoruz.
01:22
But much of what we fearkorku
seemsgörünüyor to be eachher other.
18
70169
4365
Ancak görünen o ki,
çoğunlukla birbirimizden korkuyoruz.
01:28
You fearkorku the worldDünya I want to livecanlı in,
19
76736
2920
Sen, benim yaşamak
istediğim dünyadan korkuyorsun
01:32
and I fearkorku your visionsvizyonları in turndönüş.
20
80529
3888
ve ben de senin görüşlerinden.
01:37
Do you know that feelingduygu you get
when you know it's going to stormfırtına
21
85673
4773
Fırtına öncesinde,
fırtınanın geleceğini hissetmenin nasıl
01:42
before it stormsfırtınalar?
22
90470
1547
bir şey olduğunu biliyor musun?
01:46
Do you alsoAyrıca feel that now,
23
94001
2468
Peki bunu şu anda da hissediyor musun
01:49
fellowadam citizenvatandaş?
24
97276
1240
sevgili yurttaşım?
01:52
That malaisekırıklık and worryendişelenmek
25
100435
2722
Bu rahatsızlık ve endişeyi
01:56
that some who know
26
104181
1589
tanıyanlara,
01:59
feel remindshatırlatır them of the 1930s?
27
107517
2666
1930'ları hatırlatmıyor mu?
02:03
PerhapsBelki de you don't,
28
111878
1869
Belki de bilmiyorsun,
02:06
because our fearsendişe of eachher other
29
114493
1907
çünkü birbirimize dair korkularımız
02:08
are not in syncsenkronize etmek.
30
116424
1519
eşzamanlı değil.
02:11
In this roundyuvarlak, I senseduyu
that your fearsendişe of me,
31
119325
3476
Bu noktada, direndiğim
dünyaya ve bana dair korkularının
02:15
of the worldDünya that I have insistedısrar
is right for us bothher ikisi de,
32
123655
3352
ikimiz için de doğru
olduğunu ve bütün bir nesil üzerinden
02:20
has gatheredtoplanmış over a generationnesil.
33
128856
1830
oluştuğunu hissediyorum.
02:24
It tookaldı time for your fearsendişe
to triggertetik my fearsendişe,
34
132017
4119
Senin korkularının, benim
korkularımı harekete geçirmesi zaman aldı,
02:28
not leasten az because at first,
35
136868
2758
bunun nedeni ilk başta senden
02:31
I never thought I neededgerekli to fearkorku you.
36
139666
2689
korkmam gerektiğini
asla düşünmemiş olmamdı.
02:36
I heardduymuş you
37
144882
1337
Seni duydum,
02:39
but did not listen,
38
147737
1333
ama sen yıllarca, bu harika
02:41
all these yearsyıl when you said
that this amazingşaşırtıcı newyeni worldDünya
39
149731
4997
yeni dünyanın senin için,
çoğunuz için harika olmadığını
02:48
wasn'tdeğildi amazingşaşırtıcı for you,
40
156204
1550
söylediğinde seni dinlemedim;
02:50
for manyçok of you,
41
158879
1604
endüstrileşmiş dünyada
02:52
acrosskarşısında the industrializedEndüstrileşmiş worldDünya;
42
160507
2523
keyif aldığım bu açık, saydam,
02:55
that the openaçık, liquidsıvı worldDünya I relishedzevk alıyordu,
43
163918
2821
insanlarla, eşyalarla ve
özgür bir teknolojiyle dolu,
02:58
of people and goodsmal
and technologiesteknolojiler flowingakan freelyserbestçe,
44
166763
4303
insanların küresel olarak
istedikleri yere gittikleri
03:03
going where they pleasedmemnun, globallyküresel,
45
171090
2440
bu dünya,
03:07
was not, for you, an emancipationkurtuluşu.
46
175019
4260
senin için bir kurtuluş değildi.
03:13
I have walkedyürüdü throughvasitasiyla your townskasabalar
47
181453
2441
Şehirlerinizde yürüdüm ve
03:17
and, while looking, failedbaşarısız oldu to see.
48
185442
3740
baktım, fakat görmeyi başaramadım.
03:22
I did noticeihbar in StephenvilleStephenville, TexasTexas,
49
190799
3931
Stephenville, Texas'ta, hapishanenin
03:27
that the townkasaba squarekare was dominatedhakim
50
195791
2307
içinde ve dışında dönüp duran
insanlardan dolayı,
03:30
by one lawyer'savukat officeofis after anotherbir diğeri,
51
198122
3243
avukat ofislerinin
03:34
because of all the people
rotatingdöndürme in and out of the prisonhapis.
52
202394
3001
kent meydanına
hükmettiklerini fark ettim.
03:38
I did noticeihbar the barrençorak shopsdükkanlar
in WagnerWagner, SouthGüney DakotaDakota,
53
206224
4078
Wagner, Güney Dakota'daki
boş dükkanları ve bir topluluk
03:43
and the VFWVFW gatheringtoplama hallsalon
54
211925
3478
hayaliyle alay eden VFW
03:48
that stooddurdu in mockeryalay
55
216314
1792
toplantı salonunu
03:50
of a community'stopluluk en dreamrüya to enduretahammül.
56
218934
2791
fark ettim.
03:55
I did noticeihbar
57
223352
1214
Lancester, Pensilvanya
03:57
at the LancasterLancaster, PennsylvaniaPennsylvania Wal-MartWal-Mart,
58
225323
3425
Wal-Mart'ta, 20 ve 30'lu yaşlarda
04:01
that faruzak too manyçok people
in theironların 20s and 30s
59
229445
4359
çoğu insanın yamalı, yıpranmış ciltleri ve
04:05
lookedbaktı a decadeonyıl or two from deathölüm,
60
233828
2507
seyrek, tel gibi saçları
04:09
with patchydüzensiz, flared-upalevlendi-up skincilt
61
237295
2346
ve kahverengi, aşınmış dişleri
04:11
and thinninginceltme, stringyKılçıklı hairsaç
62
239665
2476
ve gözlerinde bir kaybolmuşlukla birlikte
04:14
and browningesmerleşme, ground-downyere aşağı teethdiş
63
242165
1652
ölümlerinin üzerinden 10 ya da 20 yıl
04:15
and a lostnesslostness in theironların eyesgözleri.
64
243841
3261
geçmiş gibi göründüklerini fark ettim.
04:20
I did noticeihbar that the younggenç people
I encounteredkarşılaşılan in ParisParis,
65
248160
4610
Paris'te, Floransa'da,
Barselona'da karşılaştığım
04:24
in FlorenceFloransa, in BarcelonaBarcelona,
66
252794
1951
genç insanların,
04:26
had degreesderece but no placeyer to take them,
67
254769
3510
diplomalarının olduğunu fakat
onları alacak bir yerin olmadığını,
04:31
livingyaşam on internshipsstaj well into theironların 30s,
68
259712
2964
30'lu yaşlarında
stajyerlikle geçindiklerini,
04:35
theironların liveshayatları preventedönlenmiş from launchingfırlatma,
69
263693
2896
zenginlik üreten ama iş üretmeyen
04:39
because of an economyekonomi
that createsyaratır wealthservet --
70
267868
2746
bir ekonomi yüzünden,
bir işe başlayamadıklarını
04:43
just not jobsMeslekler.
71
271409
1339
fark ettim.
04:45
I did noticeihbar the newshaber about those partsparçalar
of LondonLondra becomingolma ghosthayalet quarterskışla,
72
273836
6302
Londra'nın bazı kısımlarında, küresel
süper-zenginlerin, parayı boş apartmanlara
04:53
where the globalglobal super-richSüper-zengin
turndönüş fishyBalık moneypara into emptyboş apartmentsdaireler
73
281025
5668
ve yaşam boyu bedelli rezidanslara
çevirdiğini ve bu kısımların hayalet
04:59
and pricefiyat lifelongömür boyu residentssakinleri of a cityŞehir,
younggenç couplesçiftler startingbaşlangıç out,
74
287962
4102
yerlere dönüştüğü; gençlerin de
evlerinden alıkonuldukları konusunda
05:04
out of theironların ownkendi home.
75
292088
1715
çıkan haberleri fark ettim.
05:08
And I heardduymuş that the fabrickumaş of your life
76
296332
2921
Yaşam temellerimizin
05:11
was tearingkocaman.
77
299277
1245
yıkıldığını duydum.
05:13
You used to be ableyapabilmek to countsaymak on work,
78
301574
2404
İşe güvenebiliyordun, ama artık
05:16
and now you couldn'tcould.
79
304840
1329
güvenemiyorsun.
05:18
You used to be ableyapabilmek
to nourishbesler your childrençocuklar,
80
306977
2840
Çocuklarını büyütebiliyordun ve onların
05:23
and guaranteegaranti that they would climbtırmanış
81
311079
2341
senden daha iyi bir yaşam süreceğinden
05:26
a little bitbit furtherayrıca in life than you had,
82
314052
3926
emin olabiliyordun,
05:30
and now you couldn'tcould.
83
318002
1293
artık olamıyorsun.
05:32
You used to be madeyapılmış to feel dignityhaysiyet
in your work, and now you didn't.
84
320374
5585
İşinde itibarı hissedebiliyordun,
artık hissedemiyorsun.
05:39
It used to be normalnormal
for people like you to ownkendi a home,
85
327795
3396
Senin gibi insanların ev
sahibi olmaları normal bir şeydi,
05:44
and now it wasn'tdeğildi.
86
332470
1379
artık değil.
05:47
I cannotyapamam say
87
335286
2180
Bu tür şeyleri
05:50
I didn't know these things,
88
338426
1791
bilmediğimi söyleyemem,
05:53
but I was distracteddikkati dağılmış
89
341701
2217
ancak burada, dünyada bile
05:57
creatingoluşturma a futuregelecek in whichhangi
we could livecanlı on MarsMars,
90
345569
3418
yaşam mücadelesi veriyorken,
Mars'ta yaşayabileceğimiz bir geleceğin
06:03
even as you struggledmücadele down here on EarthDünya.
91
351091
3360
yaratılması fikri beni endişelendirdi.
06:08
I was distracteddikkati dağılmış
92
356155
1460
Çoğunuz, ailelerinizden daha
06:10
innovatingyenilikler immortalityölümsüzlük,
93
358455
1834
kısa bir yaşam süresine sahip olmaya
06:14
even as manyçok of you beganbaşladı to livecanlı
shorterdaha kısa liveshayatları than your parentsebeveyn had.
94
362519
4793
başlamanıza rağmen, ölümsüzlüğün
yenilenmesi beni endişendirdi.
06:21
I heardduymuş all of these things,
but I didn't listen.
95
369301
3059
Tüm bunları duydum, ama dinlemedim.
06:25
I lookedbaktı
96
373528
1199
Baktım,
06:27
but didn't see.
97
375566
1571
ama görmedim.
06:29
I readokumak, didn't understandanlama.
98
377161
3125
Okudum, ama anlamadım.
06:33
I paidödenmiş attentionDikkat
99
381370
1206
Yalnızca oy vermeye ve
06:35
only when you beganbaşladı to voteoy and shoutNot,
100
383389
3872
bağırmaya başladığında,
oylarının ve bağrışlarının,
06:40
and when your votingoylama and shoutinghaykırış,
when the substancemadde of it,
101
388428
3064
bunların ana fikri beni
tehdit etmeye başladığı zaman
06:43
beganbaşladı to threatentehdit me.
102
391516
2483
dikkatimi verdim.
06:48
I listeneddinlenen only when you movedtaşındı
towardkarşı shatteringyıkıcı continentalkıta unionssendikalar
103
396235
4993
Yalnızca kıta birliklerini yıkmaya ve
kaba halk avcılarını seçmeye doğru
06:53
and electingseçilmesi vulgarkaba demagoguesdemagoji.
104
401252
2261
ilerlediğin zaman seni dinledim.
06:56
Only then did your painAğrı becomeolmak of interestfaiz
105
404704
3904
Ancak o zaman senin acın benim
07:01
to me.
106
409343
1165
ilgimi çekti.
07:04
I know that feelingduygu hurtcanını yakmak
107
412317
1954
Kalbin kırılması, yalnızca
07:06
is oftensık sık prologueProlog to dealingmuamele hurtcanını yakmak.
108
414295
3293
bu kırıkla başa çıkmanın bir önsözüdür.
07:11
I wondermerak etmek now
109
419664
1380
Merak ediyorum,
07:14
if you would be lessaz eageristekli to dealanlaştık mı it
110
422408
2278
eğer başa çıkma isteğin daha az olsaydı,
07:17
if I had stooddurdu with you
111
425438
1940
eğer onu hissettiğinde yanında dursaydım
07:19
when you merelysadece feltkeçe it.
112
427402
2284
ne olurdu.
07:23
I asksormak myselfkendim
113
431313
1277
Kendime soruyorum,
07:25
why I didn't standdurmak with you then.
114
433355
2093
öyleyse neden yanında durmadım.
07:28
One reasonneden is that I becameoldu entrancedkendinden geçmiş
115
436874
3377
Birinci sebep; değişim mürşitleri beni
07:32
by the gurusguruları of changedeğişiklik,
116
440275
2089
mest etti, değişiklik adına
07:35
becameoldu a worshipertapan of the religiondin
of the newyeni for novelty'syenilik'ın sakeuğruna,
117
443187
4335
yenilik dinine ve küreselleşme,
açık sınır ve sürekli değişen
07:39
and of globalizationküreselleşme and openaçık borderssınırlar
118
447546
2153
ayrımcılık dinine tapınan
07:41
and kaleidoscopicfarklı renk seçenekleri sunan diversityçeşitlilik.
119
449723
2937
birisi oldum.
07:46
OnceBir kez changedeğişiklik becameoldu my totalizingzamansallıkları faithinanç,
120
454928
3908
Değişim bir kez benim
tümleyici inancım haline gelseydi,
07:52
I could be blindkör.
121
460415
1402
kör olabilirdim.
07:55
I could failbaşarısız to see change'sdeğişikliği 's consequencessonuçları.
122
463143
3534
Değişimin sonuçlarını göremeyebilirdim.
07:59
I could overlookgöz ardı the importanceönem
123
467866
1937
Kökenlerin, geleneklerin, ritüellerin,
08:01
of rootskökleri, traditionsgelenekler,
ritualsritüeller, stabilityistikrar --
124
469827
3102
sabitliğin -- ve ait olmanın -- önemini
08:04
and belongingait.
125
472953
1343
gözden kaçırabilirdim.
08:07
And the more fundamentalistköktenci I becameoldu
126
475501
3315
Değişim ve açıklığa olan inancımda
08:10
in my worshipibadet of changedeğişiklik and opennessaçıklık,
127
478840
3742
ne kadar çok tutucu olursam,
08:16
the more I drovesürdü you
towardskarşı the other polaritypolarite,
128
484090
3230
seni de aynı derecede diğer kutuplaşmaya,
08:20
to clingyapışmak,
129
488074
1160
tutunmaya,
08:21
to freezedonmak,
130
489632
1157
orada kalmaya,
08:23
to closekapat,
131
491277
1171
yaklaşmaya,
08:25
to belongait.
132
493100
1159
ait olmaya çekerdim.
08:28
I now see as I didn't before
133
496138
2716
Eskiden göremediğimi artık görüyorum;
08:30
that not havingsahip olan
the right skincilt or right organorgan
134
498878
3941
doğru tene ya da
doğru organa sahip olmamak,
08:34
is not the only varietalVarietal of disadvantagedezavantaj.
135
502843
3923
tek dezavantaj türü değildir.
08:39
There is a subtlerincelikli, quieterdaha sessiz disadvantagedezavantaj
136
507722
3590
Bu ayrıcalıklı özelliklere sahip olmanın
08:43
in havingsahip olan those privilegedayrıcalıklı traitsözellikleri
137
511336
3315
içerisinde derin, daha sessiz bir
08:46
and yethenüz feelingduygu historytarih to be
movinghareketli away from you;
138
514675
4383
dezavantaj var ve geçmiş,
senin gibi insanlara misafirperverken,
08:51
that while the pastgeçmiş was hospitablemisafirperver
to people like you,
139
519082
3393
gelecek de diğer insanlara
karşı daha misafirperver olacakken,
08:54
the futuregelecek will be more hospitablemisafirperver
140
522499
2398
gün geçtikçe dünya daha az
08:56
to othersdiğerleri;
141
524921
1393
tanıdık ve
08:58
that the worldDünya is growingbüyüyen lessaz familiartanıdık,
142
526338
2453
daha az senin oluyorken, bu, tarihin
09:00
lessaz yoursseninki day by day.
143
528815
2866
uzaklaştığını hissetmektir.
09:05
I will not concedekabul ediyorlar for a momentan
that oldeski privilegesayrıcalıkları should not dwindleküçülmek.
144
533865
5682
Eski ayrıcalıkların önemsizleştiğini
bir an bile kabullenmeyeceğim.
09:12
They cannotyapamam dwindleküçülmek fasthızlı enoughyeterli.
145
540055
2746
Bu kadar hızlı önemsizleşemezler.
09:15
It is for you to learnöğrenmek to livecanlı
in a newyeni centuryyüzyıl in whichhangi
146
543785
3500
Doğru ten ya da doğru organ
üzerinden gösteriş yapmanın bir avantaj
09:19
there are no bonusesikramiye for showinggösterme up
with the right skincilt and right organsorganları.
147
547310
4824
kazandırmadığı yeni bir
yüzyılda yaşamayı öğrenmek, senin için.
09:25
If and when your angeröfke turnsdönüşler to hatenefret,
148
553277
2427
Öfken nefrete dönüşürse ve dönüştüğünde,
09:27
please know that there is no spaceuzay
for that in our sharedpaylaşılan home.
149
555729
4230
bilmelisin ki, paylaştığımız
bu evde buna yer yok.
09:33
But I will admititiraf etmek, fellowadam citizenvatandaş,
150
561642
3348
Fakat kabul ediyorum, sevgili yurttaşım,
09:38
that I have discountedindirimli the burdenyük
of copingbaşa çıkma with the losskayıp of statusdurum.
151
566140
5539
statü kaybıyla başa
çıkma yükünü dikkate almadım.
09:44
I have forgottenunutulmuş
152
572163
1769
Sosyal açıdan gerekli olanın,
09:45
that what is sociallysosyal necessarygerekli
can alsoAyrıca be personallyŞahsen gruellingyorucu.
153
573957
4745
kişisel açıdan zahmetli
bir şey olabileceğini unuttum.
09:52
A similarbenzer thing happenedolmuş
154
580919
1505
Paylaştığımız ekonomiye de
09:55
with the economyekonomi that you and I sharepay.
155
583217
3624
benzer bir şey oldu.
10:00
Just as I cannotyapamam and don't wishdilek
156
588191
2432
Eşitlik ve farklılık zamanına
10:02
to turndönüş back to the clocksaat
on equalityeşitlik and diversityçeşitlilik,
157
590647
3627
dönemem ve dönmeyi de istemem,
10:06
and yethenüz mustşart understandanlama
158
594298
2329
fakat bunların ortaya çıkarabileceği
10:08
the senseduyu of losskayıp they can inspireilham vermek,
159
596651
2766
kayıp hissini anlamalıyım ve
10:13
so, too, I refuseçöp
and could not if I wisheddiledi
160
601027
4158
daha sıkı bir biçimde örülmüş,
bağlantılı dünyaya ve icat edilip durulan
10:17
turndönüş back the clocksaat on an ever more
closelyyakından knitörgü örmek, interdependentbirbirine bağlı worldDünya,
161
605970
4141
yeniliklere dair zamana
geri dönmeyi dileseydim eğer,
10:22
and on inventionsbuluşlar
that won'talışkanlık stop beingolmak inventedicat edildi.
162
610135
3390
bunu yine reddederdim.
10:26
And yethenüz I mustşart understandanlama
your experiencedeneyim of these things.
163
614520
5234
Senin bu konuya dair
deneyimlerini anlamalıyım.
10:33
You have for yearsyıl been tellingsöylüyorum me
that your experiencedeneyim of these things
164
621032
3419
Bu konuya dair deneyimlerinin,
benim teorilerimin öngördüğü kadar iyi
10:36
is not as good as my theoriesteoriler forecasttahmin.
165
624475
3142
olmadığını yıllardır söylüyorsun.
10:40
YetHenüz before you could finishbitiş
a complainingşikayetçi sentencecümle
166
628528
3858
Sen düzensiz evlerde
yaşamanın zorluğu, düzensiz ödemeler,
10:46
about the difficultyzorluk of livingyaşam
with erraticdüzensiz hourssaatler, volatileuçucu payödeme,
167
634116
5488
kaybolan fırsatlar, gece 3'e
kadar olan vardiyanı tamamlamak için
10:51
vanishingufuk opportunitiesfırsatlar,
168
639628
1626
çocuğunu 24 saatlik bakım evine
10:53
about the painAğrı of droppingbırakarak
your childrençocuklar off at 24-hour-saat day carebakım
169
641278
4258
bırakmanın acısı hakkında bir
sızlanma cümlesi kurmadan önce,
10:57
to make your 3am shiftvardiya,
170
645560
1763
cümleni bitirmeden,
11:00
I shotatış back at you -- before you
could finishbitiş your sentencecümle --
171
648319
3913
ben seni kendi inancımla vuracağım;
11:04
my dogmaDogma,
172
652256
1342
tecrübe ettiğin şeyin
11:05
about how what you are actuallyaslında
experiencingyaşandığı was flexibilityesneklik
173
653622
4430
ne tür bir esneklik ve özgürlük
11:10
and freedomözgürlük.
174
658794
1286
olduğunu soracağım.
11:14
LanguageDil is one of the only things
that we trulygerçekten sharepay,
175
662591
4571
Dil, gerçekten
paylaştığımız şeylerden birisi ve
11:20
and I sometimesara sıra used
this jointortak inheritancedevralma
176
668549
3479
ben bu ortak mirası bazen
11:24
to obfuscatekarartmak
177
672052
1211
şaşırtmak ve yön
11:25
and deflectsaptırmak
178
673821
1204
değiştirmek için,
11:27
and justifyhaklı çıkarmak myselfkendim;
179
675479
1516
kendimi meşrulaştırmak için;
11:29
to re-brandyeniden marka what was good for me
180
677933
1880
"ekonomi paylaşımı" ve "parçalanma"
11:31
as something appearinggörünen good for us bothher ikisi de,
181
679837
2792
gibi terimler kullandığım zaman,
11:35
when I threwattı around termsşartlar
like "the sharingpaylaşım economyekonomi,"
182
683324
3986
benim için iyi olanı, ikimiz için de
iyi olduğunu göstermek amacıyla
11:40
and "disruptionbozulma"
183
688135
1175
değiştirmek için
11:41
and "globalglobal resourcingresourcing."
184
689845
1845
kullanıyorum.
11:45
I see now that what I was really doing,
185
693224
2371
Şimdi, o zamanlar ne yaptığımı
11:48
at timeszamanlar,
186
696229
1246
görebiliyorum;
11:49
was buyingalış your painAğrı on the cheapucuz,
187
697894
3104
senin acını ucuza alıp
11:53
sprucingsprucing it up
188
701892
1212
ona çeki düzen vererek,
11:55
and tryingçalışıyor to sellsatmak it back to you
189
703772
1972
onu sana özgürlük olarak
11:58
as freedomözgürlük.
190
706244
1206
geri satmayı deniyordum.
12:01
I have wanted to believe
and wanted you to believe
191
709712
3259
Sistemin benim için iyi olduğuna,
12:07
that the systemsistem that has been good to me,
192
715683
2109
yaşamımı kusursuz hale soktuğuna
12:09
that has madeyapılmış my life ever more seamlessdikişsiz,
193
717816
2673
ve ayrıca senin için de en iyi sistemin bu
12:13
is alsoAyrıca the besten iyi systemsistem for you.
194
721229
2895
olduğuna inanmamızı istemiştim.
12:17
I have condescendedaşağılamalara to you
195
725544
2261
İlgi alanlarını biliyormuş gibi,
12:19
with the ideaFikir that you are votingoylama
againstkarşısında your economicekonomik interestsilgi --
196
727829
3896
ilgi alanlarının ve ekonomik ilgi
alanlarının aleyhinde oy kullandığın
12:24
votingoylama againstkarşısında your interestsilgi,
197
732207
1788
fikriyle seni
12:27
as if I know your interestsilgi.
198
735621
3223
küçümsedim.
12:32
That is just my dogmaticdogmatik
economismEkonomizm talkingkonuşma.
199
740296
4317
Bu yalnızca benim
dogmatik ekonomi konuşmam.
12:37
I have a weaknesszayıflık
200
745723
1777
İnsanların ekonomik ilgi alanlarının
12:39
for treatingtedavi people'sinsanların economicekonomik interestsilgi
as theironların only interestfaiz,
201
747524
5385
onların tek ilgi alanı olduğunu
düşünmek gibi bir zayıflığım var;
12:44
ignoringgörmezden things like belongingait and pridegurur
202
752933
3524
ait olma, erdem ve seni gözardı edenlere
12:48
and the desirearzu etmek to sendgöndermek a messagemesaj
to those who ignorealdırmamak you.
203
756481
3774
mesaj gönderme
isteğini görmezden geliyorum.
12:52
So here we are,
204
760688
2731
Şimdi buradayız;
12:56
in a scarykorkutucu but not inexplicableaçıklanamaz momentan
205
764243
4626
korkunç fakat anlaşılır olan bir
13:01
of demagoguerydemagoji, fracturekırık,
206
769507
2323
demagoji, parçalanma, yabancı düşmanlığı
13:04
xenophobiayabancı düşmanlığı, resentmentkızgınlık and fearkorku.
207
772481
3886
kızgınlık ve korku anındayız.
13:09
And I worryendişelenmek for us bothher ikisi de
if we continuedevam et down this roadyol,
208
777628
4030
Benim dinlemediğim,
senin de dinlenmediğini hissettiğin,
13:14
me not listeningdinleme,
209
782358
1396
dinlemem için bana bağırdığın
13:16
you feelingduygu unheardduyulmamış,
210
784305
1851
bu yolda devam edersek eğer,
13:18
you shoutinghaykırış to get me to listen.
211
786180
2549
ben ikimiz için de korkarım.
13:22
I worryendişelenmek when eachher of us is seducedbaştan
by visionsvizyonları of the futuregelecek
212
790779
3451
Her birimiz diğer şeylere
yer vermeyen bir gelecek hayali üzerinden
13:26
that have no placeyer for the other.
213
794254
2660
kandırıldığımızda, endişeleniyorum.
13:29
If this goesgider on,
214
797731
2088
Bu devam ederse,
13:33
if this goesgider on,
215
801655
1375
böyle devam ederse,
13:36
there mayMayıs ayı be bloodkan.
216
804053
1479
ortaya kan çıkabilir.
13:39
There are alreadyzaten hintsİpuçları of this bloodkan
217
807290
2685
Bu kan, gazetelerde her gün
13:42
in newspapersgazeteler everyher day.
218
810915
1340
üstü kapalı gösteriliyor.
13:44
There mayMayıs ayı be roundupsroundups, raidsbaskınlar,
219
812967
2585
Yakalamalar, baskınlar,
13:47
deportationssınır dışı işlemleri, campskampları, secessionssecessions.
220
815586
3075
sürgünler, kamplar, ayrılmalar olabilir.
13:51
And no, I do not think that I exaggerateabartmak.
221
819494
2921
Hayır, abarttığımı düşünmüyorum.
13:56
There mayMayıs ayı be even talk of warsavaş
222
824236
1921
Savaşla işlerinin bittiğinden emin olan
13:58
in placesyerler that were certainbelli
they were donetamam with it.
223
826181
3550
yerlerde bile savaştan bahsedilebilir.
14:03
There is always the hopeumut of redemptionödeme.
224
831483
3746
Kurtarılma umudu her zaman vardır.
14:07
But it will not be a cheapucuz,
shallowsığ redemptionödeme
225
835764
3278
Fakat bu, hepimizin bir arada
olduğu saçmalıklar aracılığıyla gelen
14:11
that comesgeliyor throughvasitasiyla blathersapan
about us all beingolmak in it togetherbirlikte.
226
839066
3671
ucuz, sığ bir kurtarılma olmayacak.
14:15
This will take more.
227
843312
1856
Daha fazlası gerekecek.
14:18
It will take acceptingkabul etme that we bothher ikisi de
madeyapılmış choicesseçimler to be here.
228
846396
5192
Burada olmak için seçimler
yaptığımızı kabul etmemizi gerektirecek.
14:25
We createyaratmak our "othersdiğerleri."
229
853863
3103
Kendi "diğerimizi", kendimiz yaratırız.
14:29
As parentsebeveyn, as neighborsKomşular, as citizensvatandaşlar,
230
857975
3680
Aile, komşu, yurttaş olarak birbirimizin
14:34
we witnesstanık and sometimesara sıra ignorealdırmamak eachher other
231
862503
4331
varlığını gözlemler ve bazen de
14:38
into beingolmak.
232
866858
1240
gözardı ederiz.
14:41
You were not borndoğmuş vengefulintikamcı.
233
869268
3050
Kindar doğmadık.
14:45
I have some rolerol
234
873339
2007
İntikama susadığınız her anda
14:47
in whateverher neyse thirstsusuzluk
you now feel for revengeintikam,
235
875370
3501
benim de bazı rollerim
var ve bu susama duygusu
14:51
and that thirstsusuzluk now temptstempts me
236
879685
1913
şimdi beni ortak yaşamımızdan,
14:53
to plotarsa ever more elaborateayrıntılı escapeskaçar
237
881622
2518
okullardan ve komşulardan,
14:56
from our commonortak life,
238
884164
1919
hava alanlarından ve lunaparklardan,
14:58
from the schoolsokullar and neighborhoodsmahalleler
239
886107
1869
eskiden paylaştımız alanlardan
15:00
and airportshava alanları and amusementEğlence parksparklar
240
888000
1931
kaçış için daha ayrıntılı planlar
15:01
that we used to sharepay.
241
889955
1641
yapmaya teşvik ediyor.
15:05
We faceyüz, then,
242
893659
2988
Bu durumda, bu büyük, kişisel olmayan
15:08
a problemsorun not of these largegeniş,
impersonalkişiliksiz forcesgüçler.
243
896671
3774
güçlere ait olmayan
bir sorunla karşılaşıyoruz.
15:14
We faceyüz a problemsorun
of your and my relationsilişkiler.
244
902366
4152
Senin ve benim ilişkimize
dair bir sorunla karşılaşıyoruz.
15:19
We choseseçti waysyolları of relatingilgili to eachher other
245
907815
3138
Bizleri buraya getiren,
birbirimizle ilişki kurma yollarını
15:24
that got us here.
246
912345
1151
seçiyoruz.
15:25
We can chooseseçmek waysyolları of relatingilgili
247
913896
2749
Bizi etkisiz hale getiren
15:28
that get us out.
248
916669
1606
ilişki yollarını seçebiliriz.
15:31
But there are things
we mightbelki have to let go of,
249
919361
3269
Fakat bırakmamız gereken şeyler var,
15:35
fellowadam citizenvatandaş,
250
923418
1181
sevgili yurttaşım,
15:37
startingbaşlangıç with our ownkendi cherishedAziz
versionsversiyonları of realitygerçeklik.
251
925674
5606
el üstünde tuttuğumuz kendi
gerçeklik biçimlerinden başlamalıyız.
15:45
ImagineHayal if you let go of fantasiesfanteziler
252
933035
3869
Bu insanlardan arındırılmış bir toplum
15:48
of a societytoplum purgedtasfiye
of these or those people.
253
936928
3858
fantezisinden
vazgeçtiğinizi düşünün.
15:53
ImagineHayal if I let go of my habitalışkanlık
254
941561
3653
Ardındaki dünyayı kurtarma ve
15:57
of savingtasarruf the worldDünya behindarkasında your back,
255
945755
3070
eskiden güvenli olmayan iş yerinizin
16:01
of deliberatingtartıştılar on the futuregelecek
256
949833
1397
yiyeceklerinizin,
16:03
of your work,
257
951254
1475
ve diğer yerlerin geleceğini
16:05
your foodGıda,
258
953260
1246
düşünme alışkanlığımdan
16:06
your schoolsokullar,
259
954530
1470
vazgeçtiğimi
16:08
in placesyerler where you couldn'tcould
get pastgeçmiş securitygüvenlik.
260
956024
3010
düşünün.
16:12
We can do this only if we first acceptkabul etmek
261
960386
4346
Öncelikle birbirimizi ihmal ettiğimizi
16:17
that we have neglectedbakımsız eachher other.
262
965347
2643
kabul edersek, bunu yapabiliriz.
16:21
If there is hopeumut to summonçağırmak
263
969971
3214
Bu kötü zamanlarda eğer bir
16:25
in this ominousuğursuz hoursaat,
264
973930
1350
çağrı umudu varsa,
16:28
it is this.
265
976202
1191
o budur.
16:30
We have, for too long,
266
978870
1702
Uzun zamandır, birbirimize dair
16:33
chasedkovaladı variousçeşitli shimmeringparıldayan dreamsrüyalar
267
981547
3369
kurduğumuz yapıcı hayal pahasına,
16:37
at the costmaliyet of attentionDikkat
to the foundationaltemel dreamrüya of eachher other,
268
985818
5864
birbirimize yönelme hayali pahasına,
16:45
the dreamrüya of tendingeğilimi to eachher other,
269
993101
2568
birbirimizin mucizelerini serbest bırakmak
16:47
of unleashingUnleashing eachher other'sdiğer en wondersharikaları,
270
995693
2863
ve tarihte beraber yürümek pahasına
16:50
of movinghareketli throughvasitasiyla historytarih togetherbirlikte.
271
998580
2545
çeşitli, pırıltılı hayallerin peşindeydik.
16:54
We could darecesaret to commitişlemek
to the dreamrüya of eachher other
272
1002046
4269
Neon bir yazının
ardındaki bir şeymiş gibi,
16:59
as the thing that mattershususlar
before everyher neonneon thing.
273
1007009
4707
birbirimizin hayallerini
üstlenmeye cesaret edebiliriz.
17:04
Let us darecesaret.
274
1012476
1482
Cesaret edelim.
17:06
Sincerelyİçtenlikle yoursseninki,
275
1014467
1160
Saygılarımla,
17:08
a fellowadam citizenvatandaş.
276
1016067
1176
bir yurttaş.
17:09
(ApplauseAlkış)
277
1017683
5625
(Alkışlar)
Translated by Gözde Zülal Solak
Reviewed by Yunus Aşık

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Anand Giridharadas - Writer
Anand Giridharadas writes about people and cultures caught amid the great forces of our time.

Why you should listen

Anand Giridharadas is a writer. He is a New York Times columnist, writing the biweekly "Letter from America." He is the author, most recently, of The True American: Murder and Mercy in Texas, about a Muslim immigrant’s campaign to spare from Death Row the white supremacist who tried to kill him. In 2011 he published India Calling: An Intimate Portrait of a Nation's Remaking, about returning to the India his parents left.

Giridharadas's datelines include ItalyIndiaChinaDubaiNorway, Japan, HaitiBrazilColombiaNigeriaUruguay and the United States. He is an on-air contributor for NBC News and appears regularly on "Morning Joe." He has given talks on the main stage of TED and at Harvard, Stanford, Columbia, Yale, Princeton, the University of Michigan, the Aspen Institute, Summit at Sea, the Sydney Opera House, the United Nations, the Asia Society, PopTech and Google. He is a Henry Crown fellow  of the Aspen Institute. 

Giridharadas lives in Brooklyn, New York, with his wife, Priya Parker, and their son, Orion.

More profile about the speaker
Anand Giridharadas | Speaker | TED.com