TED2006
Majora Carter: Greening the ghetto
Majora Carter'ın Kentsel Yenileme Masalı
Filmed:
Readability: 4.9
2,626,277 views
MacArthur-eylemci Majora Carter Detaylar Güney Bronx çevre adalet onun mücadele kazanan bir duygusal ücret konuşmak - ve nasıl azınlık mahalleleri hatalı kentsel politika en fazla zarar gösterir.
Majora Carter - Activist for environmental justice
Majora Carter redefined the field of environmental equality, starting in the South Bronx at the turn of the century. Now she is leading the local economic development movement across the USA. Full bio
Majora Carter redefined the field of environmental equality, starting in the South Bronx at the turn of the century. Now she is leading the local economic development movement across the USA. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:25
If you're here today --
0
1000
1406
Bugün buraya geldiyseniz, ki burada olmanıza çok sevindim,
00:27
and I'm very happy that you are --
1
2430
1934
hepiniz sürdürülebilir kalkınmanın bizleri kendimize karşı
00:29
you've all heard about
how sustainable development
how sustainable development
2
4388
2353
nasıl koruyacağını duymuşsunuzdur. Ancak, TED'de olmadığımız zaman,
00:31
will save us from ourselves.
3
6765
1962
00:33
However, when we're not at TED,
we are often told
we are often told
4
8751
3499
bizlere gerçek sürdürülebilirlik gündeminin özellikle New York gibi
00:37
that a real sustainability policy agenda
is just not feasible,
is just not feasible,
5
12274
3909
büyük kentsel alanlarda uygulanabilir olmadığı söylenir.
00:41
especially in large urban areas
like New York City.
like New York City.
6
16207
2769
Ve bunun sebebi, hem kamu sektöründe hem özel sektörde,
00:44
And that's because most people
with decision-making powers,
with decision-making powers,
7
19429
3236
karar alma yetkisine sahip kişilerin çoğunun,
00:47
in both the public and the private sector,
8
22689
2230
gerçekten tehlikede olmadıklarını hissetmesidir.
00:49
really don't feel
as though they're in danger.
as though they're in danger.
9
24943
2286
Bugün buraya geliş sebebim kısmen bir köpek:
00:52
The reason why I'm here today,
in part, is because of a dog --
in part, is because of a dog --
10
27578
4093
1998 yılında yağmurda bulduğum terk edilmiş bir köpek.
00:56
an abandoned puppy I found
back in the rain, back in 1998.
back in the rain, back in 1998.
11
31695
3278
Beklediğimden daha da büyük bir köpek çıktı.
00:59
She turned out to be
a much bigger dog than I'd anticipated.
a much bigger dog than I'd anticipated.
12
34997
2979
O hayatıma girdiği zaman, New York'un bu küçük bölgesinde
01:03
When she came into my life, we were
fighting against a huge waste facility
fighting against a huge waste facility
13
38431
3975
bütün şehrin ticari atıklarının zaten yüzde 40'ı işlenirken
01:07
planned for the East River waterfront
14
42430
2462
01:09
despite the fact that
our small part of New York City
our small part of New York City
15
44916
2510
East River'da büyük bir atık tesisi kurulması planına karşı mücadele ediyorduk.
01:12
already handled more than 40 percent
of the entire city's commercial waste:
of the entire city's commercial waste:
16
47450
4358
Evsel atık su arıtma tesisi, çamur arıtma tesisi, dört adet enerji santrali,
01:16
a sewage treatment pelletizing plant,
a sewage sludge plant, four power plants,
a sewage sludge plant, four power plants,
17
51832
5144
01:21
the world's largest
food-distribution center,
food-distribution center,
18
57000
2335
dünyanın en büyük gıda dağıtım merkezi,
ve bölgeye her hafta 60:00'den fazla dizel kamyon getiren diğer endüstriler.
01:24
as well as other industries that bring
more than 60,000 diesel truck trips
more than 60,000 diesel truck trips
19
59359
4182
01:28
to the area each week.
20
63565
1156
Aynı zamanda bölge, şehrin en düşük nüfus-park oranına sahip.
01:29
The area also has one of the lowest ratios
of parks to people in the city.
of parks to people in the city.
21
65118
3968
01:33
So when I was contacted
by the Parks Department
by the Parks Department
22
69110
2293
Parklar ve Bahçeler müdürlüğü, nehir kenarı projelerine destek amacıyla
10,000 dolarlık bir tohum bağışıyla ilgili aradığı zaman
01:36
about a $10,000 seed-grant initiative
to help develop waterfront projects,
to help develop waterfront projects,
23
71427
4158
onların ciddi ama biraz saf olduklarını düşündüm.
01:40
I thought they were really
well-meaning, but a bit naive.
well-meaning, but a bit naive.
24
75609
2914
Ben hayatım boyunca bu bölgede yaşadım ve az önce dile getirdiğim
01:43
I'd lived in this area all my life,
and you could not get to the river,
and you could not get to the river,
25
78547
3667
bütün o sevimli tesislerden dolayı nehre gidemiyorduk.
01:47
because of all the lovely facilities
that I mentioned earlier.
that I mentioned earlier.
26
82238
3293
Sonra, bir sabah köpeğimle koşuya çıkmıştım ve köpeğim beni,
01:50
Then, while jogging
with my dog one morning,
with my dog one morning,
27
85555
2260
yine başka bir kaçak çöp döküm alanı olduğunu düşündüğüm bir yere götürdü.
01:52
she pulled me into what I thought
was just another illegal dump.
was just another illegal dump.
28
87839
3111
Orada yabani otlar, çöp yığınları ve burada söylemeyeceğim başka şeyler vardı,
01:56
There were weeds and piles of garbage
and other stuff that I won't mention here,
and other stuff that I won't mention here,
29
91606
3777
köpeğim ısrarla çekmeye devam etti ve o da ne, alanın sonu nehirdi.
02:00
but she kept dragging me,
30
95407
1214
02:01
and lo and behold, at the end
of that lot was the river.
of that lot was the river.
31
96645
2872
Bu unutulmuş küçük sokağın bittiği yerin
02:04
I knew that this forgotten
little street-end,
little street-end,
32
99541
2101
tıpkı beni oraya götüren terk edilmiş köpek gibi korumaya değer olduğunu biliyordum.
02:06
abandoned like the dog that brought
me there, was worth saving.
me there, was worth saving.
33
101666
3004
Ve bunun gelişerek, yeni South Bronx'un toplumsal canlanmasının
02:09
And I knew it would grow
to become the proud beginnings
to become the proud beginnings
34
104694
2596
gurur verici başlangıcı olacağını biliyordum.
02:12
of the community-led revitalization
of the new South Bronx.
of the new South Bronx.
35
107314
2984
Ve bu, tıpkı köpeğim gibi, tahminimden daha büyük bir fikir haline geldi.
02:15
And just like my new dog, it was an idea
that got bigger than I'd imagined.
that got bigger than I'd imagined.
36
110322
3979
Gittikçe daha da çok destek gördük.
02:19
We garnered much support along the way,
37
114325
2135
Ve Hunts Point Riverside Park, South Bronx'un
02:21
and the Hunts Point Riverside Park
became the first waterfront park
became the first waterfront park
38
116484
3160
son 60 yılda sahip olduğu ilk nehir kenarı parkı oldu.
02:24
that the South Bronx had had
in more than 60 years.
in more than 60 years.
39
119668
2399
10,000 dolarlık tohum bağışını 300 kat arttırıp 3 milyon dolarlık bir parka dönüştürdük.
02:26
We leveraged that $10,000 seed grant
more than 300 times,
more than 300 times,
40
122091
3366
02:30
into a $3 million park.
41
125481
2240
Ve sonbaharda
02:32
And in the fall, I'm going to exchange
marriage vows with my beloved.
marriage vows with my beloved.
42
127745
4928
sevgilimin evlenme teklifini kabul edeceğim. Çok teşekkür ederim. (Alkış.)
02:37
(Audience whistles)
43
132697
1000
02:38
Thank you very much.
44
133721
1268
02:39
(Applause)
45
135013
4542
Her zamanki gibi arkada beni teşvik ediyor.
02:44
That's him pressing my buttons
back there, which he does all the time.
back there, which he does all the time.
46
139579
3397
02:47
(Laughter)
47
143000
2464
(Gülüşmeler.) (Alkış.)
02:50
(Applause)
48
145488
3317
02:53
But those of us living
in environmental justice communities
in environmental justice communities
49
148829
2778
Aramızda, çevresel adalet toplumunda yaşayanlar
kömür madenindeki kanaryalar gibi. Sorunları şimdi görüyoruz ve bir süredir bunları yaşıyoruz.
02:56
are the canary in the coal mine.
50
151631
1555
02:58
We feel the problems right now,
and have for some time.
and have for some time.
51
153210
3411
Çevresel adalet, aranızda bu tanıma pek alışık olmayanlar için, şöyle bir şey:
03:02
Environmental justice, for those of you
who may not be familiar with the term,
who may not be familiar with the term,
52
157290
3686
03:05
goes something like this:
53
161000
1200
Hiç bir topluma diğer bir toplumdan daha çok çevresel yük yüklenmemeli
03:07
no community should be saddled
with more environmental burdens
with more environmental burdens
54
162224
2991
ve diğerlerinden daha az çevresel fayda sağlanmamalıdır.
03:10
and less environmental benefits
than any other.
than any other.
55
165239
2666
Maalesef, ırk ve sınıf oldukça güvenilir göstergeler; parklar ve ağaçlar
03:12
Unfortunately, race and class
are extremely reliable indicators
are extremely reliable indicators
56
167929
4047
03:16
as to where one might find the good stuff,
like parks and trees,
like parks and trees,
57
172000
3037
gibi iyi şeylerin nerede bulunduğunu ve enerji santralleri
ile atık tesisleri gibi kötü şeylerin nerede olduğunu gösteriyorlar.
03:19
and where one might find the bad stuff,
like power plants and waste facilities.
like power plants and waste facilities.
58
175061
3732
Benim bir zenci olarak Amerika'da, sağlığım için en büyük tehdidi oluşturan
03:23
As a black person in America,
I am twice as likely as a white person
I am twice as likely as a white person
59
178817
3235
hava kirliliğinin yüksek olduğu bir bölgede yaşama ihtimalim beyaz bir insanın iki katı.
03:26
to live in an area where air pollution
poses the greatest risk to my health.
poses the greatest risk to my health.
60
182076
3597
Benim bir enerji santraline veya kimyasal üretim tesisine yürüme mesafesi
03:30
I am five times more likely
to live within walking distance
to live within walking distance
61
185697
2783
uzaklıkta yaşama ihtimalim beş kat fazla, zaten öyle bir yerde yaşıyorum.
03:33
of a power plant or chemical facility,
62
188504
1909
03:35
which I do.
63
190437
1157
Bu toprak kullanımı kararları, obezite, diyabet ve astım gibi hastalıklara
03:36
These land-use decisions
created the hostile conditions
created the hostile conditions
64
192149
2631
03:39
that lead to problems like obesity,
diabetes and asthma.
diabetes and asthma.
65
194804
2992
yol açan düşmanca koşullar oluşturdu.
İnsan zehirli bir çevrede yürüyüş yapmak için neden evinden çıksın ki?
03:42
Why would someone leave their home to go
for a brisk walk in a toxic neighborhood?
for a brisk walk in a toxic neighborhood?
66
197820
3901
Yüzde 27 obezite oranı, bu ülke için bile, yüksek ve diyabet de bunu takip ediyor.
03:46
Our 27 percent obesity rate
is high even for this country,
is high even for this country,
67
201745
2911
03:49
and diabetes comes with it.
68
204680
1413
South Bronx'daki çocuklardan dörtte birinde astım var.
03:50
One out of four South Bronx
children has asthma.
children has asthma.
69
206117
2508
Astımdan dolayı hastaneye yatma oranımız ulusal ortalamadan yedi kat fazla.
03:53
Our asthma hospitalization rate
70
208649
1815
03:55
is seven times higher
than the national average.
than the national average.
71
210488
2283
Bu etkiler herkesin önüne çıkıyor.
03:57
These impacts are coming everyone's way.
72
212795
1951
Ve hepimiz katı atık vergileri için,
03:59
And we all pay dearly
for solid waste costs,
for solid waste costs,
73
214770
2206
04:01
health problems associated
with pollution and more odiously,
with pollution and more odiously,
74
217000
2976
çevre kirliliğinden kaynaklanan sağlık sorunları için ve daha da kötüsü,
04:04
the cost of imprisoning
our young black and Latino men,
our young black and Latino men,
75
220000
2989
bilemediğimiz, açığa çıkarmalarına izin vermediğimiz potansiyele sahip
zenci gençlerimizin ve Latinoların hapse atılma masrafları için para ödüyoruz.
04:07
who possess untold amounts
of untapped potential.
of untapped potential.
76
223013
2755
Bölgemizde yaşayanların yüzde 50'si ya yoksulluk sınırında ya da yoksulluk sınırının altında.
04:10
Fifty percent of our residents
live at or below the poverty line;
live at or below the poverty line;
77
225792
3080
Yüzde 25'imiz işsiz. Düşük gelirli vatandaşlar çoğu zaman
04:13
25 percent of us are unemployed.
78
228896
1755
04:15
Low-income citizens often use
emergency-room visits as primary care.
emergency-room visits as primary care.
79
230675
4023
temel sağlık hizmetleri için acile gidiyor.
Bu mükellefler için yüksek bir maliyet oluşturuyor ve nispi hiçbir fayda sağlamıyor.
04:19
This comes at a high cost to taxpayers
and produces no proportional benefits.
and produces no proportional benefits.
80
234722
3899
Yoksullar sadece yoksul değil, aynı zamanda sağlıksız.
04:23
Poor people are not only still poor,
they are still unhealthy.
they are still unhealthy.
81
238645
3843
Çok şükür benim gibi birçok insan,
04:27
Fortunately, there are many people
like me who are striving for solutions
like me who are striving for solutions
82
242512
3785
düşük gelirli farklı renkten toplumların hayatlarını kısa vadede olumsuz etkilemeyecek
04:31
that won't compromise the lives
83
246321
1500
04:32
of low-income communities of color
in the short term,
in the short term,
84
247845
2500
ve bizleri uzun vadede yok etmeyecek çözümler arıyor.
04:35
and won't destroy us all in the long term.
85
250369
2106
Bunu hiç birimiz istemiyoruz ve hepimiz bu konuda mutabıkız. Başka hangi konularda hemfikiriz?
04:37
None of us want that,
and we all have that in common.
and we all have that in common.
86
252499
2486
04:39
So what else do we have in common?
87
255009
1639
Pekala, her şeyden önce, hepimiz inanılmaz derecede güzeliz.
04:41
Well, first of all,
we're all incredibly good-looking.
we're all incredibly good-looking.
88
256672
2778
(Gülüşmeler.) Hepimiz lise, üniversite, lisansüstü eğitimi aldık,
04:44
(Laughter)
89
259474
1187
04:45
Graduated high school, college,
post-graduate degrees,
post-graduate degrees,
90
260685
2787
ilginç yerlere seyahat ettik, erken yaşlarda çocuk sahibi olmadık,
04:48
traveled to interesting places,
didn't have kids in your early teens,
didn't have kids in your early teens,
91
263496
3312
finansal olarak ayakta durabiliyoruz, asla hapse girmedik. Pekala.
04:51
financially stable, never been imprisoned.
92
266832
2618
04:55
OK. Good.
93
270688
1160
Güzel. (Gülüşmeler.)
04:56
(Laughter)
94
271872
1339
Ama, zenci bir kadın olmanın yanı sıra, sizlerden başka yönlerden farklıyım.
04:58
But, besides being a black woman,
95
273235
1607
04:59
I am different from most of you
in some other ways.
in some other ways.
96
274866
2662
Mahallemdeki binaların neredeyse yarısının yanıp kül olduğunu gördüm.
05:02
I watched nearly half of the buildings
in my neighborhood burn down.
in my neighborhood burn down.
97
277552
3391
Abim Lenny, Vietnam'da savaştı,
05:05
My big brother Lenny fought in Vietnam,
98
280967
1963
evimizden sadece birkaç bina ötede vuruldu.
05:07
only to be gunned down
a few blocks from our home.
a few blocks from our home.
99
282954
2905
Tanrım. Sokağın karşısında esrar satılan bir evde büyüdüm.
05:13
Jesus.
100
288992
1255
05:15
I grew up with a crack house
across the street.
across the street.
101
290271
2946
Evet, ben gettodan gelen fakir bir zenci çocuğuyum.
05:19
Yeah, I'm a poor black child
from the ghetto.
from the ghetto.
102
294796
2699
Bu şeyler beni sizlerden farklı yapıyor.
05:23
These things make me different from you.
103
298784
2167
Ama sizlerle ortak olan noktalarım beni toplumumdaki birçok insandan ayırıyor,
05:25
But the things we have in common
104
300975
1863
05:27
set me apart from most
of the people in my community,
of the people in my community,
105
302862
2739
ve ben bu iki dünya arasındayım,
05:30
and I am in between these two worlds
106
305625
1826
diğerlerinin adaleti için savaşmaya yeterince yürekliyim.
05:32
with enough of my heart
to fight for justice in the other.
to fight for justice in the other.
107
307475
2887
Nasıl oldu da bazı şeyler bizim için böylesine değişti?
05:36
So how did things get so different for us?
108
311315
2008
Bir kölenin oğlu, Pulman vagon görevlisi babam, 40 yaşlarında
05:38
In the late '40s, my dad --
a Pullman porter, son of a slave --
a Pullman porter, son of a slave --
109
313347
3331
South Bronx'un Hunts Point bölgesinde bir ev satın almış
05:41
bought a house in the Hunts Point
section of the South Bronx,
section of the South Bronx,
110
316702
2867
ve birkaç yıl sonra da annemle evlenmiş.
05:44
and a few years later, he married my mom.
111
319593
2015
O zamanlar, buraları daha çok beyaz, çalışan sınıfın mahallesiymiş.
05:46
At the time, the community was a mostly
white, working-class neighborhood.
white, working-class neighborhood.
112
321632
3481
Babam yalnız değilmiş.
05:49
My dad was not alone.
113
325137
1526
Ve onun gibilerinin kendi Amerikan ideallerinin peşinden koşmaya başlamasıyla birlikte
05:51
And as others like him pursued
their own version of the American dream,
their own version of the American dream,
114
326687
3437
South Bronx'tan ve ülkedeki birçok şehirden beyazlar kaçmaya başlamış.
05:54
white flight became common
in the South Bronx
in the South Bronx
115
330148
2529
05:57
and in many cities around the country.
116
332701
2000
Bankalar ayrımcı şekilde borç vermemeye başlamış ve bizim bölgemiz de
05:59
Red-lining was used by banks,
wherein certain sections of the city,
wherein certain sections of the city,
117
335018
3633
dahil şehrin bazı bölgelerine her türlü yatırım yasaklanmıştı.
06:03
including ours, were deemed
off-limits to any sort of investment.
off-limits to any sort of investment.
118
338675
3989
Birçok ev sahibi binalarını bu koşullar altında satmaktansa ateşe verip,
06:07
Many landlords believed it was more
profitable to torch their buildings
profitable to torch their buildings
119
342688
3468
sigortadan para almanın daha verimli olacağını düşündü,
06:10
and collect insurance money rather
than to sell under those conditions --
than to sell under those conditions --
120
346180
4171
hem de eski kiracılarının ölmesine veya yaralanmasına hiç bakmadan.
06:15
dead or injured former tenants
notwithstanding.
notwithstanding.
121
350375
2440
Hunts Point önceden işe yürüme mesafesi kadar yakın bir çevreymiş
06:17
Hunts Point was formerly
a walk-to-work community,
a walk-to-work community,
122
352839
2842
ama şimdi artık insanların yürüyecek ne işleri ne de evleri kaldı.
06:20
but now residents had neither
work nor home to walk to.
work nor home to walk to.
123
355705
3926
Bir de sorunlarımıza, ani bir artışla, ulusal karayolu yapımı eklendi.
06:24
A national highway construction boom
was added to our problems.
was added to our problems.
124
359655
3186
New York'ta, Robert Moses sıkı bir “karayolunda genişletme kampanyası” başlattı.
06:27
In New York State,
125
362865
1151
06:28
Robert Moses spearheaded
an aggressive highway-expansion campaign.
an aggressive highway-expansion campaign.
126
364040
3783
En önemli amaçlarından biri, Westchester County'deki
06:32
One of its primary goals was
to make it easier
to make it easier
127
367847
2196
varlıklılar için Manhattan'a seyahat etmeyi kolaylaştırmaktı.
06:34
for residents of wealthy communities
in Westchester County to go to Manhattan.
in Westchester County to go to Manhattan.
128
370067
5025
Arada bulunan South Bronx'un hiç şansı yoktu bile.
06:39
The South Bronx, which lies in between,
did not stand a chance.
did not stand a chance.
129
375116
3075
Semt sakinlerine, binalarının yıkılmasına bir aydan az bir süre kala haber verilmişti.
06:43
Residents were often given
less than a month's notice
less than a month's notice
130
378215
2550
06:45
before their buildings were razed.
131
380789
1630
600,000 kişi yerinden edildi.
06:47
600,000 people were displaced.
132
382443
2324
Yaygın anlayış, kadın satıcılarının, uyuşturucu satıcılarının ve hayat kadınlarının sadece South Bronx'tan geldikleri yönündeydi.
06:49
The common perception was
133
384791
1310
06:50
that only pimps and pushers
and prostitutes were from the South Bronx.
and prostitutes were from the South Bronx.
134
386125
3851
06:54
And if you are told
from your earliest days
from your earliest days
135
390000
2930
Ve eğer size daha küçük yaşlarda sizin toplumunuzdan iyi bir şey olmayacağı,
06:57
that nothing good is going to come
from your community,
from your community,
136
392954
2617
toplumunuzun kötü ve çirkin olduğu söylenirse, bu sizi nasıl etkilemez ki?
07:00
that it's bad and ugly,
137
395595
1151
07:01
how could it not reflect on you?
138
396770
2090
Şimdi artık ailemin mülkü değersiz olmuştu, buna rağmen bu bizim evimizdi ve elimizde olan tek şeydi.
07:04
So now, my family's property
was worthless,
was worthless,
139
399335
2518
07:06
save for that it was our home,
and all we had.
and all we had.
140
401877
2642
07:09
And luckily for me, that home
and the love inside of it,
and the love inside of it,
141
404543
3726
Ve ne mutlu bana ki ev ve içindeki sevgi,
07:13
along with help from teachers, mentors
and friends along the way, was enough.
and friends along the way, was enough.
142
408293
5142
öğretmenlerimin, danışmanlarımın ve arkadaşlarımın yardımıyla, yetiyordu.
Peki, bu hikaye neden önemli?
07:18
Now, why is this story important?
143
413459
1689
07:19
Because from a planning perspective,
144
415172
1810
Çünkü planlama açısından ekonomik bozulma
07:21
economic degradation
begets environmental degradation,
begets environmental degradation,
145
417006
3717
çevresel bozulmaya sebebiyet veriyor, bu da toplumsal bozulmaya neden oluyor.
07:25
which begets social degradation.
146
420747
2516
1960'lı yıllarda başlayan bu yatırım azalması
07:28
The disinvestment that began
in the 1960s set the stage
in the 1960s set the stage
147
423287
3063
oluşacak bütün çevresel adaletsizliklerin zeminini hazırladı.
07:31
for all the environmental
injustices that were to come.
injustices that were to come.
148
426374
2602
07:33
Antiquated zoning and land-use
regulations are still used to this day
regulations are still used to this day
149
429000
3976
Demode imar ve toprak kullanımı düzenlemeleri günümüzde halen
07:37
to continue putting polluting
facilities in my neighborhood.
facilities in my neighborhood.
150
433000
3043
çevreyi kirleten tesisleri benim semtine kurmak için kullanılıyor.
Toprak kullanım politikasına karar verilirken bu unsurlar dikkate alınıyor mu?
07:40
Are these factors taken into consideration
when land-use policy is decided?
when land-use policy is decided?
151
436067
3778
Bu kararlar hangi masrafları beraberinde getiriyor? Ve kim ödüyor?
07:44
What costs are associated
with these decisions?
with these decisions?
152
439869
2596
07:47
And who pays? Who profits?
153
442489
2236
Kim faydalanıyor? Yerel halkın yaşadığı şeylerin herhangi bir gerekçesi var mı?
07:49
Does anything justify
what the local community goes through?
what the local community goes through?
154
444749
3619
Tırnak içinde bu "planlama", bizim en ufak çıkarımızı bile içermiyor.
07:53
This was "planning" -- in quotes --
155
448392
2294
07:55
that did not have
our best interests in mind.
our best interests in mind.
156
450710
2268
Bunu fark ettikten sonra, kendi planlamamızı yapmanın zamanı geldiğini anladık.
07:57
Once we realized that, we decided
it was time to do our own planning.
it was time to do our own planning.
157
453002
3415
Size daha önce bahsettiğim o küçük park South Bronx'ta
08:01
That small park I told you about earlier
158
456441
1944
08:03
was the first stage of building
a Greenway movement in the South Bronx.
a Greenway movement in the South Bronx.
159
458409
3278
yeşil hareketi için ilk adımdı.
Özel bisiklet yolları olan bir kordon planı çizmeleri için
08:06
I wrote a one-and-a-quarter-million
dollar federal transportation grant
dollar federal transportation grant
160
461711
3352
Federal Ulaştırma Bakanlığına bir milyon iki yüz elli bin dolarlık hibe başvurusu yaptım.
08:09
to design the plan
for a waterfront esplanade
for a waterfront esplanade
161
465087
2108
08:12
with dedicated on-street bike paths.
162
467219
1730
Fiziksel iyileştirmeler, trafik güvenliği konusunda kamuyu bilinçlendirir,
08:13
Physical improvements help inform
public policy regarding traffic safety,
public policy regarding traffic safety,
163
468973
3458
atıkların ve diğer tesislerin yeri konusunda bilinçlendirir,
08:17
the placement of the waste
and other facilities,
and other facilities,
164
472455
2245
ve aslında doğru yapıldığı zaman bunlar toplumun yaşam kalitesini olumsuz etkilemez.
08:19
which, if done properly, don't compromise
a community's quality of life.
a community's quality of life.
165
474724
3472
Fiziksel olarak daha aktif olmak
08:23
They provide opportunities
to be more physically active,
to be more physically active,
166
478220
2714
ve aynı zamanda yerel ekonomik kalkınma için fırsat sağlar.
08:25
as well as local economic development.
167
480958
2433
Bisikletçileri, meyve suyu stantlarını düşünün.
08:28
Think bike shops, juice stands.
168
483415
1572
İlk etap projeleri için 20 milyon dolar temin ettik.
08:29
We secured 20 million dollars
to build first-phase projects.
to build first-phase projects.
169
485011
2871
Bu, Lafayette Avenue'nun Matthews-Nielsen peyzaj mimarları tarafından yeniden tasarlanmış hali.
08:32
This is Lafayette Avenue --
170
487906
1874
08:34
and that's redesigned
by Mathews Nielsen Landscape Architects.
by Mathews Nielsen Landscape Architects.
171
489804
3157
Ve bu yol yapıldıktan sonra, South Bronx'u
08:37
And once this path is constructed,
it'll connect the South Bronx
it'll connect the South Bronx
172
492985
3021
Randall's Island Park'ının neredeyse 400 dönümüyle birleştirecek.
08:40
with more than 400 acres
of Randall's Island Park.
of Randall's Island Park.
173
496030
2349
Şu anda 25 fit'lik suyla ayrılıyoruz ama bu bağlantı bunu değiştirecek.
08:43
Right now we're separated by about 25 feet
of water, but this link will change that.
of water, but this link will change that.
174
498403
3974
Biz doğal çevremize baktıkça, onun bolluğu bize daha fazlasını geri verecektir.
08:47
As we nurture the natural environment,
its abundance will give us back even more.
its abundance will give us back even more.
175
502401
4264
Bronx Ekolojik Yöneticilik Eğitimi diye adlandırdığımız bir proje yürütüyoruz.
08:51
We run a project called the Bronx
[Environmental] Stewardship Training,
[Environmental] Stewardship Training,
176
506689
3811
Bu proje ekolojik restorasyon alanlarında staj imkanları sağlıyor,
08:55
which provides job training in the fields
of ecological restoration,
of ecological restoration,
177
510524
3307
bu sayede toplumumuz, bu iyi maaşlı işler için rekabet edebilecek beceriler kazanıyor.
08:58
so that folks from our community
have the skills to compete
have the skills to compete
178
513855
2801
09:01
for these well-paying jobs.
179
516680
1339
Yavaş yavaş, alanlara çevre işleri tohumları ekiyoruz,
09:02
Little by little, we're seeding
the area with green-collar jobs --
the area with green-collar jobs --
180
518043
3337
böylece insanlar çevrelerinde hem maddi hem de bireysel paya sahip olacaklar.
09:06
and with people that have both
a financial and personal stake
a financial and personal stake
181
521404
2859
09:09
in their environment.
182
524287
1157
Sheridan Expressway, Robert Moses döneminin az kullanılmış bir kalıntısı,
09:10
The Sheridan Expressway
is an underutilized relic
is an underutilized relic
183
525468
2643
09:12
of the Robert Moses era,
184
528135
1199
böldüğü semtleri hiç dikkate almadan kurulmuş.
09:14
built with no regard for the neighborhoods
that were divided by it.
that were divided by it.
185
529358
3376
İş çıkış saatlerinde bile neredeyse hiç kullanılmıyor.
09:17
Even during rush hour,
it goes virtually unused.
it goes virtually unused.
186
532758
2769
Toplum, bu karayolunun kaldırılmasına imkan tanıyan
09:20
The community created
an alternative transportation plan
an alternative transportation plan
187
535551
2672
alternatif bir ulaşım planı geliştirdi.
09:23
that allows for the removal
of the highway.
of the highway.
188
538247
2626
Şimdi artık bütün paydaşları bir araya getirip,
09:25
We have the opportunity now to bring
together all the stakeholders
together all the stakeholders
189
540897
3123
bu 28 dönümü park alanı, ekonomik evler ve yerel ekonomik kalkınma için
09:28
to re-envision how this 28 acres
can be better utilized
can be better utilized
190
544044
2588
09:31
for parkland, affordable housing
and local economic development.
and local economic development.
191
546656
3042
nasıl daha iyi kullanabileceğimizi düşünme fırsatımız var.
Aynı zamanda şehrin, New York'un ilk yeşil ve serin çatı projesini
09:34
We also built New York City's first green
and cool roof demonstration project
and cool roof demonstration project
192
549722
4827
ofislerimizin tepesinde sergiliyoruz.
09:39
on top of our offices.
193
554573
1388
Serin çatılar, güneş ısısını emmeyen,
09:40
Cool roofs are highly-reflective
surfaces that don't absorb solar heat,
surfaces that don't absorb solar heat,
194
555985
3465
ısıyı binaya veya atmosfere ileten son derecede yansıtıcı yüzeyler.
09:44
and pass it on to
the building or atmosphere.
the building or atmosphere.
195
559474
2103
Yeşil çatılar, toprak ve canlı bitkilerle kaplı.
09:46
Green roofs are soil and living plants.
196
561601
2032
Her ikisi de ısıyı emen, kentsel "ısı adası" etkisine katkı sağlayan
09:48
Both can be used instead
of petroleum-based roofing materials
of petroleum-based roofing materials
197
563657
3247
09:51
that absorb heat, contribute
to urban "heat island" effect
to urban "heat island" effect
198
566928
2771
ve güneş altında bozunarak, soluduğumuz havaya karışan
09:54
and degrade under the sun,
199
569723
1325
petrol esaslı çatı malzemeleri yerine kullanılabilir. Yeşil çatılar aynı zamanda
09:55
which we in turn breathe.
200
571072
1222
09:57
Green roofs also retain
up to 75 percent of rainfall,
up to 75 percent of rainfall,
201
572318
2658
09:59
so they reduce a city's need to fund
costly end-of-pipe solutions --
costly end-of-pipe solutions --
202
575000
3659
yağmurun yüzde 75'ini tutarak, şehrin büyük paralar harcadığı ve
ne hikmetse benim toplumumda bulunan kanal sonu çözümlerinin finansman ihtiyacını azaltıyor.
10:03
which, incidentally, are often located
203
578683
1820
10:05
in environmental justice
communities like mine.
communities like mine.
204
580527
2221
Ve küçük arkadaşlarımız için de habitat sağlıyorlar!
10:07
And they provide habitats
for our little friends!
for our little friends!
205
582772
3300
Öylesine – (Gülüşmeler) – öylesine muhteşem!
10:10
[Butterfly]
206
586096
1157
10:12
(Laughter)
207
587277
1223
10:13
So cool!
208
588524
1183
Her neyse, bu proje kendi yeşil çatı montajı işimiz için bir başlangıç noktası
10:14
Anyway, the demonstration
project is a springboard
project is a springboard
209
589731
2506
10:17
for our own green roof
installation business,
installation business,
210
592261
2124
ve South Bronx'a iş imkanları ve sürdürülebilir ekonomik aktivite getiriyor.
10:19
bringing jobs and sustainable
economic activity to the South Bronx.
economic activity to the South Bronx.
211
594409
3502
(Gülüşmeler.) (Alkış.) Bu benim de hoşuma gidiyor.
10:22
[Green is the new black ...]
212
597935
1376
10:24
(Laughter) (Applause)
213
599335
4143
10:28
I like that, too.
214
603502
1651
Her neyse, Chris burada reklam yapmamamız gerektiğini söyledi
10:29
Anyway, I know Chris told us
not to do pitches up here,
not to do pitches up here,
215
605177
3696
10:33
but since I have all of your attention:
216
608897
1880
ama hazır dikkatinizi toplamışken: Yatırımcılara ihtiyacımız var. Reklamlar bitti.
10:35
We need investors. End of pitch.
217
610801
1587
Af dilemek, izin istemekten daha iyidir.
10:37
It's better to ask
for forgiveness than permission.
for forgiveness than permission.
218
612412
2388
10:39
Anyway --
219
614824
1156
Her neyse. (Gülüşmeler.) (Alkış.)
10:40
(Laughter)
220
616004
1460
10:42
(Applause)
221
617488
4919
Tamam. Katrina. Katrina'dan önce South Bronx ve New Orleans'ın Ninth Ward bölgesi
10:47
OK. Katrina.
222
622431
2263
10:50
Prior to Katrina, the South Bronx
and New Orleans' Ninth Ward
and New Orleans' Ninth Ward
223
625884
3024
birçok ortak özelliğe sahipti. Her ikisinde de çoğunlukla farklı renkten fakir insanlar oturuyordu,
10:53
had a lot in common.
224
628932
1189
10:54
Both were largely populated
by poor people of color,
by poor people of color,
225
630145
2754
her ikisi de kültürel yeniliklerin yatağı: Hip-hopu ve cazı düşünün.
10:57
both hotbeds of cultural innovation:
think hip-hop and jazz.
think hip-hop and jazz.
226
632923
3295
İkisi de, sanayiyi ve semt sakinlerini
11:01
Both are waterfront communities
that host both industries and residents
that host both industries and residents
227
636242
3334
birbirine oldukça yakın tutan nehir kıyısı toplulukları.
11:04
in close proximity of one another.
228
639600
1886
Katrina sonrası dönemde halen birçok benzer noktamız var.
11:06
In the post-Katrina era,
we have still more in common.
we have still more in common.
229
641510
3048
İhmalkar düzenleyici kurumlar, zararlı bölgeleme ve gevşek hükümet sorumluluğu
11:09
We're at best ignored,
and maligned and abused, at worst,
and maligned and abused, at worst,
230
644582
3478
düşünüldüğünde en iyi ihtimalle ihmal edildik, en kötü ihtimalle suiistimal edildik.
11:12
by negligent regulatory agencies,
pernicious zoning
pernicious zoning
231
648084
3347
11:16
and lax governmental accountability.
232
651455
2173
Ne Ninth Ward ne de South Bronx yıkımı kaçınılmazdı.
11:18
Neither the destruction of the Ninth Ward
nor the South Bronx was inevitable.
nor the South Bronx was inevitable.
233
653652
4428
Ama kendimizi nasıl bunlardan kurtarabileceğimize ilişkin değerli dersler çıkardık.
11:22
But we have emerged with valuable lessons
234
658104
2136
11:25
about how to dig ourselves out.
235
660264
2273
Bizler çirkin kentsel alanların basit ulusal sembollerinin ötesindeyiz.
11:27
We are more than simply
national symbols of urban blight
national symbols of urban blight
236
662561
3802
Veya gelip giden bakanların boş seçim kampanyası vaatleri ile çözülecek sorunların.
11:31
or problems to be solved
by empty campaign promises
by empty campaign promises
237
666387
3306
11:34
of presidents come and gone.
238
669717
1610
Şimdi Gulf Coast'un tıpkı South Bronx gibi
11:36
Now will we let the Gulf Coast
languish for a decade or two,
languish for a decade or two,
239
671351
2819
yirmi yıl daha sürünmesine izin verecek miyiz?
Yoksa pro-aktif adımlar atıp benimki gibi toplumların
11:38
like the South Bronx did?
240
674194
1262
11:40
Or will we take proactive steps
241
675480
1484
11:41
and learn from the homegrown resource
of grassroots activists
of grassroots activists
242
676988
2937
çaresizliğinden doğan halk eylemcilerinin kendi yöntemlerinden ders mi alacağız?
11:44
that have been born of desperation
in communities like mine?
in communities like mine?
243
679949
2846
Şimdi dinleyin, ben doğru ve ahlaksal olduğu için bireylerin,
11:47
Now listen, I do not expect individuals,
244
682819
2643
kuruluşların veya hükümetin, dünyayı daha iyi bir hale getirmesini beklemiyorum.
11:50
corporations or government
to make the world a better place
to make the world a better place
245
685486
2785
11:53
because it is right or moral.
246
688295
1824
Bu sunum benim yaşamış olduklarımın sadece bir kısmını oluşturuyor,
11:55
This presentation today only represents
some of what I've been through.
some of what I've been through.
247
690596
4280
yani bir nebze. Hiçbir fikriniz olamaz.
11:59
Like a tiny little bit. You've no clue.
248
694900
2076
12:01
But I'll tell you later,
if you want to know.
if you want to know.
249
697000
2096
Ama eğer bilmek isterseniz size daha sonra anlatabilirim.
Ama insanları neticede harekete geçirenin
12:03
(Laughter)
250
699120
1065
12:05
But -- I know it's the bottom line,
or one's perception of it,
or one's perception of it,
251
700209
4290
alt çizgi olduğunu veya birilerinin bunu kabul etmesi olduğunu biliyorum.
12:09
that motivates people in the end.
252
704523
1736
"Üçlü taban çizgisi" diye adlandırmak istediğim,
12:11
I'm interested in what I like to call
the "triple bottom line"
the "triple bottom line"
253
706283
2922
sürdürülebilir kalkınmanın üretebileceği şeyi merak ediyorum.
12:14
that sustainable development can produce.
254
709229
2224
İlgili tüm kişiler için olumlu kazanç sağlama potansiyeli olan gelişmeler:
12:16
Developments that have the potential
to create positive returns
to create positive returns
255
711477
3922
12:20
for all concerned:
the developers, government
the developers, government
256
715423
3102
bu projelerin yürütüldüğü yerlerdeki geliştiriciler, hükümet ve topluluk.
12:23
and the community
where these projects go up.
where these projects go up.
257
718549
2436
Günümüzde New York'ta bu yapılmıyor.
12:25
At present, that's not happening
in New York City.
in New York City.
258
721009
2540
Ve biz, şehir planlama konusunda geniş noksanlıkla çalışıyoruz.
12:29
And we are operating with a comprehensive
urban-planning deficit.
urban-planning deficit.
259
724311
3665
Hükümet sübvansiyonları South Bronx'ta yapılması önerilen
12:33
A parade of government subsidies
260
728358
2095
12:35
is going to propose big-box and stadium
developments in the South Bronx,
developments in the South Bronx,
261
730477
3552
alış veriş merkezi ve stadyumun geliştirilmesine gidecek,
ama artan trafik yoğunluğu, çevre kirliliği, katı atıklar ile bunların açık alanlara olan
12:38
but there is scant coordination
between city agencies
between city agencies
262
734053
3083
etkileriyle nasıl başa çıkılacağı konusunda şehirdeki kurumlar arasında neredeyse
12:41
on how to deal with the cumulative effects
of increased traffic, pollution,
of increased traffic, pollution,
263
737160
3750
12:45
solid waste and the impacts on open space.
264
740934
2525
hiç koordinasyon yok gibi. Ve yerel ekonomiye ve
12:48
And their approaches to local economic
and job development are so lame
and job development are so lame
265
743483
4380
iş geliştirme konusuna olan yaklaşımları o kadar sakat ki, komik bile değil.
12:52
it's not even funny.
266
747887
1171
Ayrıca bir de, dünyanın en zengin spor takımı,
12:53
Because on top of that,
267
749082
2199
12:56
the world's richest sports team
is replacing the House That Ruth Built
is replacing the House That Ruth Built
268
751305
4423
iki güzel parkı yıkıp House That Ruth Built'i oraya taşıyacak.
13:00
by destroying two
well-loved community parks.
well-loved community parks.
269
755752
2817
Şimdi, elimize size daha önce bahsettiğim durumdan daha da azı kalıyor.
13:03
Now, we'll have even less
than that stat I told you about earlier.
than that stat I told you about earlier.
270
758593
3111
South Bronx sakinlerinin yüzde 25'sinden azının arabası olmasına rağmen,
13:06
And although less than 25 percent
of South Bronx residents own cars,
of South Bronx residents own cars,
271
761728
3318
bu projeler binlerce yeni park yeri içeriyor,
13:09
these projects include
thousands of new parking spaces,
thousands of new parking spaces,
272
765070
3674
ama toplu taşıma açısından bir darlık söz konusu.
13:13
yet zip in terms of mass public transit.
273
768768
3254
Şimdi, bu büyük tartışmada eksik olan,
13:16
Now, what's missing from the larger debate
274
772046
2032
sağlıksızlığa, çevre tarafından tehdit edilen bir topluluğa müdahale etmemeye karşı
13:18
is a comprehensive cost-benefit analysis
275
774102
1929
13:20
between not fixing an unhealthy,
environmentally-challenged community,
environmentally-challenged community,
276
776055
3399
yapısal ve sürdürülebilir değişikliklere girişimde bulunmak
13:24
versus incorporating structural,
sustainable changes.
sustainable changes.
277
779478
3607
gibi ayrıntılı bir maliyet-fayda analizidir.
Benim kuruluşum, bu konulara ışık tutmak için Kolombiya Üniversitesi
13:27
My agency is working closely
with Columbia University and others
with Columbia University and others
278
783109
3231
ve diğerleri ile birlikte sıkı bir çalışma yapıyor.
13:31
to shine a light on these issues.
279
786364
1586
Şimdi duruma açıklık getirelim. Ben gelişmeye karşı değilim.
13:32
Now let's get this straight:
I am not anti-development.
I am not anti-development.
280
787974
3199
Bir şehirde yaşıyoruz, korunan bir vahşi alanda değil. Ve içimdeki kapitalisti benimsedim.
13:35
Ours is a city, not a wilderness preserve.
281
791197
2408
13:38
And I've embraced my inner capitalist.
282
793629
3039
Ve büyük ihtimal hepinizde bu var, yoksa eğer, olması gerekiyor.
13:41
And, but I don't have --
283
796692
1477
13:42
(Laughter)
284
798193
1625
13:44
You probably all have,
and if you haven't, you need to.
and if you haven't, you need to.
285
799842
2596
(Gülüşmeler.) Geliştiricilerin para kazanmaları benim için bir sorun değil.
13:47
(Laughter)
286
802462
3770
13:51
So I don't have a problem
with developers making money.
with developers making money.
287
806256
3416
Sürdürülebilir, toplumla barışık bir geliştirme ile
13:54
There's enough precedent out there
to show that a sustainable,
to show that a sustainable,
288
809696
2950
nasıl bir servet elde edilebileceğini gösteren yeterince örnek var.
13:57
community-friendly development
can still make a fortune.
can still make a fortune.
289
812670
4391
TED üyeleri Bill McDonough ve Emery Lovins, bu arada ikisi de
14:01
Fellow TEDsters Bill McDonough
and Amory Lovins --
and Amory Lovins --
290
817085
3072
benim kahramanlarımdır, bunu günümüzde başarmanın mümkün olduğunu ispatladılar.
14:04
both heroes of mine by the way --
have shown that you can actually do that.
have shown that you can actually do that.
291
820181
3969
Çıkarları için siyasi olarak zayıf toplumları fazlasıyla kötüye kullanan
14:08
I do have a problem
with developments that hyper-exploit
with developments that hyper-exploit
292
824174
2802
14:11
politically vulnerable
communities for profit.
communities for profit.
293
827000
2167
geliştiricilerle sorunum var.
Bunun halen devam etmesi hepimizin ayıbıdır,
14:13
That it continues is a shame upon us all,
294
829191
2848
çünkü oluşturduğumuz gelecekten hepimiz sorumluyuz.
14:16
because we are all responsible
for the future that we create.
for the future that we create.
295
832063
2941
Ama daha büyük olanakları hatırlamak için başka şehirlerdeki hayalperestleri örnek alıyorum.
14:19
But one of the things I do
to remind myself of greater possibilities,
to remind myself of greater possibilities,
296
835028
3247
14:23
is to learn from visionaries
in other cities.
in other cities.
297
838299
2134
Bu benim küreselleşme versiyonum.
14:25
This is my version of globalization.
298
840457
2032
Bogota'yı ele alalım. Silahlı soygun ve uyuşturucu kaçakçılığının pençesindeki
14:27
Let's take Bogota.
299
842513
1533
14:28
Poor, Latino, surrounded by
runaway gun violence and drug trafficking;
runaway gun violence and drug trafficking;
300
844070
3793
fakir, Latin şehri: South Bronx'tan çok daha farklı olmayan bir üne sahip.
14:32
a reputation not unlike
that of the South Bronx.
that of the South Bronx.
301
847887
2838
Her neyse, bu şehir 1990'lı yılların sonlarında
14:35
However, this city was blessed
in the late 1990s
in the late 1990s
302
850749
3227
14:38
with a highly-influential
mayor named Enrique Peñalosa.
mayor named Enrique Peñalosa.
303
854000
4024
Enrique Penalosa isminde son derecede etkili bir belediye başkanına kavuştu.
Başkan demografiklere baktı.
14:42
He looked at the demographics.
304
858048
1781
Bogatanoluların çok azının arabası vardı ama şehrin olanaklarının büyük kısmını bunların hizmetine sunulmuştu.
14:44
Few Bogotanos own cars,
305
859853
1731
14:46
yet a huge portion of the city's resources
was dedicated to serving them.
was dedicated to serving them.
306
861608
4038
Eğer bir belediye başkanıysanız, bu konuda bir şeyler yapabilirsiniz.
14:50
If you're a mayor, you can
do something about that.
do something about that.
307
865670
2385
Onun yönetiminde, belediyeye ait yollar beş şeritten üç şeride düşürüldü,
14:52
His administration narrowed key municipal
thoroughfares from five lanes to three,
thoroughfares from five lanes to three,
308
868079
4256
bu sokaklara park yasağı getirildi, yaya yolları ve bisiklet yolları
14:57
outlawed parking on those streets,
309
872359
2263
14:59
expanded pedestrian walkways
and bike lanes,
and bike lanes,
310
874646
2779
genişletildi, halka açık alanlar yapıldı,
15:02
created public plazas,
311
877449
1931
dünyadaki en verimli toplu taşıma sistemlerinden biri oluşturuldu.
15:04
created one of the most efficient
bus mass-transit systems
bus mass-transit systems
312
879404
2867
15:07
in the entire world.
313
882295
1482
Bu muhteşem girişimlerinden dolayı neredeyse mahkeme ediliyordu.
15:08
For his brilliant efforts,
he was nearly impeached.
he was nearly impeached.
314
883801
3774
Ama insanlar günlük yaşamlarını yansıtan durumlarda
15:12
But as people began to see
that they were being put first
that they were being put first
315
888186
3706
15:16
on issues reflecting
their day-to-day lives,
their day-to-day lives,
316
891916
2210
birinci öncelik olduklarını görmeye başlayınca inanılmaz şeyler oldu.
15:18
incredible things happened.
317
894150
1331
İnsanlar yerlere çöp atmamaya başladılar. Suç oranları düştü.
15:20
People stopped littering.
318
895505
1392
15:21
Crime rates dropped, because the streets
were alive with people.
were alive with people.
319
896921
3885
Çünkü sokaklar insanlarla doluydu.
Onun yönetiminde bir zamanlar çeşitli tipik şehir sorunları ele alındı
15:25
His administration attacked several
typical urban problems at one time,
typical urban problems at one time,
320
900830
3879
ve bunlar üçüncü dünya bütçesiyle gerçekleştirildi.
15:29
and on a third-world budget, at that.
321
904733
2111
Bu ülkede bahane yok. Üzgünüm.
15:31
We have no excuse
in this country, I'm sorry.
in this country, I'm sorry.
322
906868
2699
Ama ana nokta, önce insan gündemi aslında
15:34
But the bottom line is:
their people-first agenda
their people-first agenda
323
909591
2841
15:37
was not meant to penalize
those who could actually afford cars,
those who could actually afford cars,
324
912456
3914
araba alabilenleri cezalandırmak için değildi,
daha çok Bogatanolulara şehrin canlanmasına katılmak için
15:41
but rather, to provide opportunities
for all Bogotanos to participate
for all Bogotanos to participate
325
916394
3865
imkanlar sunmaktı. Gelişmenin toplumun çoğunluğunun zararına
15:45
in the city's resurgence.
326
920283
1622
15:46
That development should not come
327
921929
2160
olmaması fikri halen ABD'de radikal bir fikir olarak algılanıyor.
15:48
at the expense of the majority
of the population
of the population
328
924113
2587
15:51
is still considered
a radical idea here in the U.S.
a radical idea here in the U.S.
329
926724
2770
Ama Bogota örneği bunu değiştirecek güce sahip.
15:54
But Bogota's example
has the power to change that.
has the power to change that.
330
929518
2458
Sizler, her şeye rağmen, etkilenme kabiliyeti ile takdis edilmişsiniz.
15:57
You, however, are blessed
with the gift of influence.
with the gift of influence.
331
932327
3493
Burada olma sebebiniz ve yaptığımız bilgi alışverişine değer verme sebebiniz bu.
16:00
That's why you're here and why you
value the information we exchange.
value the information we exchange.
332
935844
3722
Nüfuzunuzu, kapsamlı sürdürülebilir değişimleri desteklemek için her yerde kullanın.
16:04
Use your influence
333
939590
1350
16:05
in support of comprehensive,
sustainable change everywhere.
sustainable change everywhere.
334
940964
3300
Bundan sadece TED’de konuşmayın. Burada ülke çapında bir politika gündemi kurmaya çalışıyorum
16:09
Don't just talk about it at TED.
335
944567
1695
16:11
This is a nationwide policy agenda
I'm trying to build,
I'm trying to build,
336
946985
4110
ve hepinizin bildiği gibi politika kişiseldir.
16:15
and as you all know,
politics are personal.
politics are personal.
337
951119
2603
Yeni siyahları yeşil yapmama yardımcı olun. Sürdürülebilirliği çekici yapmama yardım edin.
16:18
Help me make green the new black.
338
954118
1974
16:21
Help me make sustainability sexy.
339
956592
2137
Bunu, akşam yemeklerinizde veya kokteyllerde sohbetlerinizin bir parçası haline getirin.
16:23
Make it a part of your dinner
and cocktail conversations.
and cocktail conversations.
340
958753
3397
Çevresel ve ekonomik adalet içim savaşmama yardımcı olun.
16:26
Help me fight for environmental
and economic justice.
and economic justice.
341
962174
3103
Üç katlı taban çizgisine sahip kazançlı yatırımları destekleyin.
16:30
Support investments
with a triple-bottom-line return.
with a triple-bottom-line return.
342
965301
2675
16:32
Help me democratize sustainability
by bringing everyone to the table,
by bringing everyone to the table,
343
968000
4540
Herkesi masaya toplayıp, kapsamlı planlamanın her yerde konuşulabileceğinde
ısrar ederek sürdürülebilirliği demokratikleştirmeme yardım edin.
16:37
and insisting that comprehensive
planning can be addressed everywhere.
planning can be addressed everywhere.
344
972564
3349
Ne güzel, biraz daha vaktimin olmasına sevindim!
16:40
Oh good, glad I have a little more time!
345
975937
1908
Dinleyin, geçen gün kahvaltıdan sonra Bay Gore ile konuştum,
16:42
Listen -- when I spoke to Mr. Gore
the other day after breakfast,
the other day after breakfast,
346
977869
3945
kendisine çevresel halk eylemcilerini
16:46
I asked him how environmental justice
activists were going to be included
activists were going to be included
347
981838
4748
yeni pazarlama stratejisine nasıl dahil edeceğini sordum.
16:51
in his new marketing strategy.
348
986610
2226
Cevabı, bir bağış programı oldu.
16:53
His response was a grant program.
349
988860
2308
Sanırım finansman istemediğimi anlamadı.
16:57
I don't think he understood
that I wasn't asking for funding.
that I wasn't asking for funding.
350
992692
3742
Ona bir teklifte bulundum. (Alkış.)
17:03
I was making him an offer.
351
998736
1772
17:07
(Applause)
352
1002233
6512
17:14
What troubled me was that this
top-down approach is still around.
top-down approach is still around.
353
1009983
4364
Bu tepeden aşağı yaklaşımın halen var olması beni rahatsız etti.
Şimdi, beni yanlış anlamayın, paraya ihtiyacımız var. (Gülüşmeler.)
17:20
Now, don't get me wrong, we need money.
354
1015260
1890
17:21
(Laughter)
355
1017174
1412
17:23
But grassroots groups
are needed at the table
are needed at the table
356
1018610
4107
Ama karar verme aşamasında halk destek gruplarının da masada olması gerekiyor.
17:27
during the decision-making process.
357
1022741
2818
Bay Gore bize, her gün enerjinin yüzde 90'ını boşa harcadığımızı hatırlattı,
17:30
Of the 90 percent of the energy
that Mr. Gore reminded us
that Mr. Gore reminded us
358
1025583
4044
17:34
that we waste every day,
359
1029651
1422
bunu kendi enerjimizi, zekamızı,
17:35
don't add wasting our energy, intelligence
360
1031097
3170
zor kazandığımız tecrübelerimizi eklemiyorum bile. (Alkış.)
17:39
and hard-earned experience to that count.
361
1034291
3843
17:42
(Applause)
362
1038158
5463
Sizlerle bu şekilde tanışmak için çok uzaktan geldim.
17:48
I have come from so far
to meet you like this.
to meet you like this.
363
1043645
6468
Lütfen beni boşa harcamayın. Birlikte çalışarak,
17:56
Please don't waste me.
364
1051436
2375
18:00
By working together,
365
1055628
1154
dünyayı gerçekten değiştirebileceğimize inanan gerçekten yürekliliği ve cesareti olan
18:01
we can become one of those small,
rapidly-growing groups of individuals
rapidly-growing groups of individuals
366
1056806
4978
o küçük, hızlı büyüyen gruplardan biri olabiliriz.
18:06
who actually have the audacity and courage
367
1061808
2207
18:08
to believe that we actually
can change the world.
can change the world.
368
1064039
2631
Belki bu konferansa yaşamın çok, çok farklı yerlerinden geldik
18:12
We might have come to this conference
369
1067238
1770
18:13
from very, very different
stations in life,
stations in life,
370
1069032
2532
ama, bana inanın, hepimizde ortak olan inanılmaz derecede bir güç var
18:16
but believe me, we all share
one incredibly powerful thing.
one incredibly powerful thing.
371
1071588
4600
kaybedecek hiçbir şeyimiz yok ve kazanacak çok şeyimiz var.
18:23
We have nothing to lose
and everything to gain.
and everything to gain.
372
1078517
3530
Hoşça kalın güzel insanlar! (Alkış.)
18:28
Ciao, bellos!
373
1083675
1176
18:29
(Applause)
374
1084875
6468
Reviewed by Koray Al
ABOUT THE SPEAKER
Majora Carter - Activist for environmental justiceMajora Carter redefined the field of environmental equality, starting in the South Bronx at the turn of the century. Now she is leading the local economic development movement across the USA.
Why you should listen
Majora Carter is a visionary voice in city planning who views urban renewal through an environmental lens. The South Bronx native draws a direct connection between ecological, economic and social degradation. Hence her motto: "Green the ghetto!"
With her inspired ideas and fierce persistence, Carter managed to bring the South Bronx its first open-waterfront park in 60 years, Hunts Point Riverside Park. Then she scored $1.25 million in federal funds for a greenway along the South Bronx waterfront, bringing the neighborhood open space, pedestrian and bike paths, and space for mixed-use economic development.
Her success is no surprise to anyone who's seen her speak; Carter's confidence, energy and intensely emotional delivery make her talks themselves a force of nature. (The release of her TEDTalk in 2006 prompted Guy Kawasaki to wonder on his blog whether she wasn't "every bit as good as [Apple CEO] Steve Jobs," a legendary presenter.)
Carter, who was awarded a 2005 MacArthur "genius" grant, served as executive director of Sustainable South Bronx for 7 years, where she pushed both for eco-friendly practices (such as green and cool roofs) and, equally important, job training and green-related economic development for her vibrant neighborhood on the rise. Since leaving SSBx in 2008, Carter has formed the economic consulting and planning firm the Majora Carter Group, to bring her pioneering approach to communities far outside the South Bronx. Carter is working within the cities of New Orleans, Detroit and the small coastal towns of Northeastern North Carolina. The Majora Carter Group is putting the green economy and green economic tools to use, unlocking the potential of every place -- from urban cities and rural communities, to universities, government projects, businesses and corporations -- and everywhere else in between.
Majora Carter | Speaker | TED.com