ABOUT THE SPEAKER
Tom Griffiths - Psychologist, cognitive scientist
Tom Griffiths uses ideas from computer science to understand how human minds work.

Why you should listen

Tom Griffiths's research explores connections between natural and artificial intelligence to discover how people solve the challenging computational problems they encounter in everyday life. Currently the Henry R. Luce Professor of Information Technology, Consciousness, and Culture at Princeton University, his work has received awards from organizations ranging from the American Psychological Association to the Sloan Foundation.

In 2016, Griffiths and his friend and collaborator Brian Christian published Algorithms to Live By, a book that illustrates how understanding the algorithms used by computers can inform human decision-making (and vice versa). The book was named one of the Amazon.com "Best Science Books of 2016" and appeared on Forbes's "Must-read brain books of 2016" list as well as the MIT Technology Review's "Best books of 2016" list.

More profile about the speaker
Tom Griffiths | Speaker | TED.com
TEDxSydney

Tom Griffiths: 3 ways to make better decisions -- by thinking like a computer

Tom Griffiths: Bilgisayar gibi düşünerek daha iyi karar vermenin 3 yolu

Filmed:
3,652,976 views

Eğer karar vermekte zorlandığınız oluyorsa, bu konuşma sizin için. Bilişsel bilimci Tom Griffiths, karmaşık insan problemlerini çözmek için bilgisayarların mantığını nasıl uygulayabileceğimizi, doğru evi bulmaktan akşama hangi restorana gidileceğini seçmeye kadar tüm sorunlarda kullanılabilecek üç pratik karar verme stratejisiyle gösteriyor.
- Psychologist, cognitive scientist
Tom Griffiths uses ideas from computer science to understand how human minds work. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
If there's one cityŞehir in the worldDünya
0
1407
1581
Kiralamak veya satın almak için
00:15
where it's hardzor to find
a placeyer to buysatın almak or rentkira,
1
3012
2333
bir yer bulmanın zor olduğu
tek bir şehir varsa
00:17
it's SydneySydney.
2
5369
1150
orası Sydney'dir.
00:19
And if you've trieddenenmiş
to find a home here recentlyson günlerde,
3
7043
2367
Eğer yakın bir zamanda
burada bir ev aradıysanız
00:21
you're familiartanıdık with the problemsorun.
4
9434
1840
bu probleme aşinasınız demektir.
00:23
EveryHer time you walkyürümek into an openaçık houseev,
5
11298
2014
Ne zaman bir açık ev etkinliğine uğrasanız
00:25
you get some informationbilgi
about what's out there
6
13336
2191
oralarda neler bulunduğu
ve pazarda neler olduğu hakkında
birkaç bilgi alırsınız,
00:27
and what's on the marketpazar,
7
15551
1393
00:28
but everyher time you walkyürümek out,
8
16968
1430
fakat bu etkinliklerden her ayrıldığınızda
00:30
you're runningkoşu the riskrisk
of the very besten iyi placeyer passinggeçen you by.
9
18422
3214
o en güzel evin elinizden kaçması
riskiyle karşı karşıya kalırsınız.
00:33
So how do you know when
to switchşalter from looking
10
21660
2820
Peki arama faslından
teklif vermeye hazır olma faslına
00:36
to beingolmak readyhazır to make an offerteklif?
11
24504
1562
geçmemiz gereken zamanı nasıl anlarız?
00:39
This is suchböyle a cruelacımasız and familiartanıdık problemsorun
12
27663
2401
Bu öyle acımasız ve tanıdık bir sorun ki
00:42
that it mightbelki come as a surprisesürpriz
that it has a simplebasit solutionçözüm.
13
30088
3074
cevabının basitliği
size sürpriz gibi gelebilir.
00:45
37 percentyüzde.
14
33588
1203
yüzde 37.
00:46
(LaughterKahkaha)
15
34815
1828
(Gülüşmeler)
00:48
If you want to maximizeen üst düzeye çıkarmak the probabilityolasılık
that you find the very besten iyi placeyer,
16
36667
3936
En iyi evi bulma olasılığınızı
maksimize etmek istiyorsanız
00:52
you should look at 37 percentyüzde
of what's on the marketpazar,
17
40627
2825
pazarda olan evlerin
yüzde 37'sine bakmalı
00:55
and then make an offerteklif
on the nextSonraki placeyer you see,
18
43476
2310
ve baktığınız evlerin
hepsinden daha iyi olan
00:57
whichhangi is better than anything
that you've seengörüldü so faruzak.
19
45810
2524
gördüğünüz ilk yeni evde
teklif yapmalısınız.
01:00
Or if you're looking for a monthay,
take 37 percentyüzde of that time --
20
48358
3805
Eğer bir aylık ev bakıyorsanız,
bu zamanın %37'sini,
01:04
11 daysgünler, to setset a standardstandart --
21
52187
2915
11 günü, standart olarak belirleyin
01:07
and then you're readyhazır to actdavranmak.
22
55126
1575
ve artık başlamaya hazırsınız.
01:09
We know this because
tryingçalışıyor to find a placeyer to livecanlı
23
57829
2709
Bunu biliyoruz
çünkü kalacak bir yer bulmak
01:12
is an exampleörnek of an optimalEn iyi
stoppingDurduruluyor problemsorun.
24
60562
2325
OSP dediğimiz optimal
durma problemine bir örnek.
01:14
A classsınıf of problemssorunlar that has been
studiedokudu extensivelyyaygın olarak
25
62911
2483
Matematikçiler ve bilgisayar
bilimcileri tarafından
01:17
by mathematiciansmatematikçiler and computerbilgisayar scientistsBilim adamları.
26
65418
2105
kapsamlıca araştırılan
bir problemler sınıfı.
01:21
I'm a computationalbilişimsel cognitivebilişsel scientistBilim insanı.
27
69502
2519
Ben bir hesaplamalı
bilişsel bilimi uzmanıyım.
01:24
I spendharcamak my time tryingçalışıyor to understandanlama
28
72045
1960
Zamanımı, şaşırtıcı başarılarımız
01:26
how it is that humaninsan mindszihinler work,
29
74029
1798
ve üzücü başarısızlıklarımız ile
01:27
from our amazingşaşırtıcı successesbaşarılar
to our dismalkasvetli failuresarızaları.
30
75851
3671
insan aklının nasıl çalıştığını
anlamaya harcarım.
01:32
To do that, I think about
the computationalbilişimsel structureyapı
31
80552
2493
Bunu yapmak için
günlük hayattaki problemlerimizin
01:35
of the problemssorunlar
that ariseortaya in everydayher gün life,
32
83069
2659
hesaplamalı yapısına kafa yorup
01:37
and comparekarşılaştırmak the idealideal
solutionsçözeltiler to those problemssorunlar
33
85752
2375
bu problemlerin ideal çözümlerini
01:40
to the way that we actuallyaslında behaveDavranmak.
34
88151
1747
gerçekte nasıl davrandığımızla
karşılaştırırım.
01:42
As a sideyan effectEfekt,
35
90725
1185
Bir yan etkisi olarak
01:43
I get to see how applyinguygulayarak
a little bitbit of computerbilgisayar scienceBilim
36
91934
2715
biraz bilgisayar bilimi uygulamanın
01:46
can make humaninsan decision-makingkarar verme easierDaha kolay.
37
94673
1860
insanların karar vermesini
nasıl kolaylaştırabildiğini görebiliyorum.
01:49
I have a personalkişisel motivationmotivasyon for this.
38
97828
1847
Bunun için kişisel bir motivasyonum var.
01:52
GrowingBüyüyen up in PerthPerth
as an overlyaşırı derecede cerebralSerebral kidçocuk ...
39
100153
3166
Perth'te büyüyen, gereğinden fazla
beyniyle hareket eden bir çocuk olarak...
01:55
(LaughterKahkaha)
40
103343
4731
(Gülüşmeler)
Her zaman rasyonel olduğunu düşündüğüm
şekilde davranmaya çalışırdım,
02:00
I would always try and actdavranmak in the way
that I thought was rationalakılcı,
41
108098
3147
02:03
reasoningmuhakeme throughvasitasiyla everyher decisionkarar,
42
111269
1597
her kararımı etraflıca düşünerek
02:04
tryingçalışıyor to figureşekil out
the very besten iyi actionaksiyon to take.
43
112890
2403
yapılacak en doğru eylemi
hesaplamaya çalışırdım.
02:07
But this is an approachyaklaşım
that doesn't scaleölçek up
44
115972
2190
Fakat yetişkin hayatındaki problemlerle
02:10
when you startbaşlama to runkoş into
the sortssıralar of problemssorunlar
45
118186
2242
karşılaşmaya başlandığı zaman
02:12
that ariseortaya in adultyetişkin life.
46
120452
1500
bu yakaşım pek ilerlemiyor.
02:13
At one pointpuan, I even trieddenenmiş
to breakkırılma up with my girlfriendkız arkadaşı
47
121976
2728
Bir noktada, hem kendi
hem de benim tercihlerimi
02:16
because tryingçalışıyor to take into accounthesap
her preferencesTercihler as well as my ownkendi
48
124728
3350
dikkate alıp mükemmel
çözümler sunduğu için
02:20
and then find perfectmükemmel solutionsçözeltiler --
49
128102
1683
kız arkadaşımdan ayrılmaya bile çalıştım,
02:21
(LaughterKahkaha)
50
129809
2259
(Gülüşmeler)
02:24
was just leavingayrılma me exhaustedbitkin.
51
132092
1752
beni bitkin bırakıyordu.
02:25
(LaughterKahkaha)
52
133868
2533
(Gülüşmeler)
02:28
She pointedişaretlendi out that I was takingalma
the wrongyanlış approachyaklaşım
53
136425
2429
Bu problemi çözmek için
02:30
to solvingçözme this problemsorun --
54
138878
1609
yanlış bir yaklaşımı
ele aldığımı ifade etti
02:32
and she latersonra becameoldu my wifekadın eş.
55
140511
1382
ve daha sonrasında eşim oldu.
02:33
(LaughterKahkaha)
56
141917
2062
(Gülüşmeler)
02:36
(ApplauseAlkış)
57
144003
4971
(Alkış)
02:40
WhetherOlup olmadığı it's as basictemel as tryingçalışıyor to decidekarar ver
what restaurantrestoran to go to
58
148998
3461
Gidilecek restorana
karar vermek gibi basit
02:44
or as importantönemli as tryingçalışıyor to decidekarar ver
who to spendharcamak the restdinlenme of your life with,
59
152483
4055
veya kiminle yaşlanacağına
karar vermek gibi önemli
02:48
humaninsan liveshayatları are filleddolu
with computationalbilişimsel problemssorunlar
60
156562
2375
ve sırf çaba ile çözülmesi zor olan
02:50
that are just too hardzor to solveçözmek
by applyinguygulayarak sheersırf effortçaba.
61
158961
4196
hesaplamalı sorularla
doludur insan hayatı.
02:55
For those problemssorunlar,
62
163650
1166
Böylesi sorunlar için
02:56
it's worthdeğer consultingDanışmanlık the expertsuzmanlar:
63
164840
1961
uzmanlara danışmaya değer,
yani bilgisayar bilimcilere.
02:58
computerbilgisayar scientistsBilim adamları.
64
166825
1151
03:00
(LaughterKahkaha)
65
168000
1784
(Gülüşmeler)
03:01
When you're looking for life advicetavsiye,
66
169808
1819
Yaşam tavsiyeleri aradığınız zaman,
03:03
computerbilgisayar scientistsBilim adamları probablymuhtemelen aren'tdeğil
the first people you think to talk to.
67
171651
3640
bilgisayar bilimcileri muhtemelen
aklınıza gelen ilk kişiler olmaz.
03:07
LivingYaşam life like a computerbilgisayar --
68
175315
1875
Hayatı bir bilgisayar gibi yaşamak --
03:09
stereotypicallyklişeleşmiş deterministicdeterministik,
exhaustiveayrıntılı and exactkesin --
69
177214
2578
deterministik, teferruatlı ve hatasız --
03:11
doesn't soundses like a lot of funeğlence.
70
179816
1552
pek eğlenceli duyulmuyor.
03:14
But thinkingdüşünme about the computerbilgisayar scienceBilim
of humaninsan decisionskararlar
71
182153
2927
Fakat insan kararlarının
bilgisayar bilimini düşünmek
03:17
revealsortaya çıkarır that in factgerçek,
we'vebiz ettik got this backwardsgeriye doğru.
72
185104
2408
gösteriyor ki aslında biz bunu
ters anlamışız.
İnsan hayatında ortaya çıkan
03:19
When applieduygulamalı to the sortssıralar
of difficultzor problemssorunlar
73
187536
2198
zor problemlere uygulandığında
03:21
that ariseortaya in humaninsan liveshayatları,
74
189758
1239
bilgisayarların bu problemleri
asıl çözme biçimi
03:23
the way that computersbilgisayarlar
actuallyaslında solveçözmek those problemssorunlar
75
191021
2727
03:25
looksgörünüyor a lot more like the way
that people really actdavranmak.
76
193772
2896
insanların davranışlarına
aslında çok daha fazla benziyor.
03:29
Take the exampleörnek of tryingçalışıyor to decidekarar ver
what restaurantrestoran to go to.
77
197267
2922
Gidilecek restorana karar verme
örneğini ele alalım.
03:33
This is a problemsorun that has
a particularbelirli computationalbilişimsel structureyapı.
78
201090
3088
Bu problemin belirli bir
hesaplamalı yapısı vardır.
Elinizde bir seçenekler havuzu var,
03:36
You've got a setset of optionsseçenekleri,
79
204202
1524
03:37
you're going to chooseseçmek
one of those optionsseçenekleri,
80
205750
2049
bu seçeneklerden birini seçeceksiniz
03:39
and you're going to faceyüz
exactlykesinlikle the sameaynı decisionkarar tomorrowyarın.
81
207823
2811
ve aynı kararla yarın da
karşı karşıya kalacaksınız.
03:42
In that situationdurum,
82
210658
1151
Bu durumda,
03:43
you runkoş up againstkarşısında
what computerbilgisayar scientistsBilim adamları call
83
211833
2295
bilgisayar bilimcilerinin
"keşif-sömürü ödünleşimi" adını verdiği
03:46
the "explore-exploitkeşfetmek-yararlanma trade-offticaret-off."
84
214152
2372
bir durumla karşılaşacaksınız.
03:49
You have to make a decisionkarar
85
217115
1334
Bir seçim yapmanız gerekecek.
03:50
about whetherolup olmadığını you're going
to try something newyeni --
86
218473
2334
Yeni bir şey denemek --
03:52
exploringkeşfetmek, gatheringtoplama some informationbilgi
87
220831
2183
keşfetmek
03:55
that you mightbelki be ableyapabilmek
to use in the futuregelecek --
88
223038
2285
ve ileride de kullanabileceğiniz
bilgiler toplamak--
03:57
or whetherolup olmadığını you're going to go to a placeyer
that you alreadyzaten know is prettygüzel good --
89
225347
3793
veya yeterince iyi olduğunu önceden
bildiğiniz bir yere gideceksiniz --
04:01
exploitingistismar the informationbilgi
that you've alreadyzaten gatheredtoplanmış so faruzak.
90
229164
3003
daha önce edindiğiniz
bilgileri sömürerek.
Keşif/sömürü ödünleşimi,
yeni bir şey denemek
04:05
The explorekeşfetmek/exploitsömürmek trade-offticaret-off
showsgösterileri up any time you have to chooseseçmek
91
233488
3096
ve önceden iyi olduğunu
bildiğiniz şeyle devam etmek arasında
04:08
betweenarasında tryingçalışıyor something newyeni
92
236608
1350
04:09
and going with something
that you alreadyzaten know is prettygüzel good,
93
237982
2980
seçim yaptığınız her anda ortaya çıkar,
müzik dinlerken de olabilir,
04:12
whetherolup olmadığını it's listeningdinleme to musicmüzik
94
240986
1550
kimle vakit geçireceğine
karar verirken de.
04:14
or tryingçalışıyor to decidekarar ver
who you're going to spendharcamak time with.
95
242560
2634
Bu teknoloji şirketlerinin de yeni şeyler
denediklerinde karşılaştığı bir sorun,
04:17
It's alsoAyrıca the problemsorun
that technologyteknoloji companiesşirketler faceyüz
96
245218
2494
04:19
when they're tryingçalışıyor to do something
like decidekarar ver what adilan to showgöstermek on a web pagesayfa.
97
247736
3667
web sitelerinde hangi reklamı
göstereceklerine karar vermek gibi.
04:23
Should they showgöstermek a newyeni adilan
and learnöğrenmek something about it,
98
251417
2572
Yeni bir reklam gösterip
onunla ilgili bir şeyler mi öğrenmeliler,
04:26
or should they showgöstermek you an adilan
99
254003
1383
yoksa büyük ihtimalle
üstüne tıklayacağınızı bildikleri
04:27
that they alreadyzaten know there's a good
chanceşans you're going to clicktık on?
100
255420
3306
bir reklamı mı göstermeliler?
04:30
Over the last 60 yearsyıl,
101
258750
1151
Son 60 yıl boyunca,
04:31
computerbilgisayar scientistsBilim adamları have madeyapılmış
a lot of progressilerleme understandinganlayış
102
259925
2892
bilgisayar bilimcileri
keşif/sömürü ödünleşimini
04:34
the explorekeşfetmek/exploitsömürmek trade-offticaret-off,
103
262841
1452
anlamak konusunda çok yol katettiler
04:36
and theironların resultsSonuçlar offerteklif
some surprisingşaşırtıcı insightsanlayışlar.
104
264317
2398
ve sonuçları şaşırtıcı iç görüler sunuyor.
04:39
When you're tryingçalışıyor to decidekarar ver
what restaurantrestoran to go to,
105
267291
2598
Gidilecek restorana
karar vermeye çalıştığınızda
04:41
the first questionsoru you should asksormak yourselfkendin
106
269913
2000
kendinize sormanız gereken ilk soru,
04:43
is how much longeruzun
you're going to be in townkasaba.
107
271937
2179
şehirde ne kadar daha bulunacağınızdır.
04:46
If you're just going to be there
for a shortkısa time,
108
274505
2342
Orada sadece kısa bir süreliğine
bulunacaksanız
04:48
then you should exploitsömürmek.
109
276871
1515
o hâlde sömürmeniz gerekir.
04:50
There's no pointpuan gatheringtoplama informationbilgi.
110
278410
1905
Bilgi edinmenizin bir manası olmayacaktır.
04:52
Just go to a placeyer
you alreadyzaten know is good.
111
280339
2048
Sadece iyi olduğunu bildiğiniz yere gidin.
04:54
But if you're going to be there
for a longeruzun time, explorekeşfetmek.
112
282411
2929
Fakat eğer orada uzun bir süre
kalacaksanız, keşfe çıkın.
04:57
Try something newyeni,
because the informationbilgi you get
113
285364
2387
Farklı bir şey deneyin,
çünkü edineceğiniz bilgi
04:59
is something that can improveiyileştirmek
your choicesseçimler in the futuregelecek.
114
287775
2974
gelecekteki seçimlerinizi iyileştirebilir.
05:02
The valuedeğer of informationbilgi increasesartışlar
115
290773
1979
Bilginin değeri,
onu kullanacağınız fırsatların
05:04
the more opportunitiesfırsatlar
you're going to have to use it.
116
292776
2600
sayısıyla orantılı olarak artar.
Bu prensip bize
05:08
This principleprensip can give us insightIçgörü
117
296193
1754
05:09
into the structureyapı
of a humaninsan life as well.
118
297971
2070
insan yaşamının yapısı üzerine de
iç görü verebilir.
05:13
BabiesBebekler don't have a reputationitibar
for beingolmak particularlyözellikle rationalakılcı.
119
301104
3053
Bebeklerin özellikle
rasyonel olmak gibi bir ünü yok.
05:17
They're always tryingçalışıyor newyeni things,
120
305098
1825
Sürekli yeni şeyler denerler
05:18
and you know, tryingçalışıyor to stickÇubuk them
in theironların mouthsağızlar.
121
306947
2836
ve onları ağızlarına sokmaya çalışırlar.
05:22
But in factgerçek, this is exactlykesinlikle
what they should be doing.
122
310621
2952
Fakat aslında, yapmaları gereken de budur.
05:25
They're in the explorekeşfetmek
phaseAşama of theironların liveshayatları,
123
313597
2430
Hayatlarının keşfetme evresindeler
05:28
and some of those things
could turndönüş out to be deliciouslezzetli.
124
316051
2621
ve o şeylerden bazıları
çok lezzetli çıkabilir.
05:32
At the other endson of the spectrumspektrum,
125
320040
1572
Diğer tarafta ise,
05:33
the oldeski guy who always goesgider
to the sameaynı restaurantrestoran
126
321636
2506
her zaman aynı restorana gidip
05:36
and always eatsyiyor the sameaynı thing
127
324166
1635
aynı şeyi yiyen bir yaşlı adam
05:37
isn't boringsıkıcı --
128
325825
1328
sıkıcı değildir --
05:39
he's optimalEn iyi.
129
327177
1509
optimaldir.
05:40
(LaughterKahkaha)
130
328710
3830
(Gülüşmeler)
05:44
He's exploitingistismar the knowledgebilgi
that he's earnedkazanılan
131
332564
2228
Tüm hayatı boyunca
05:46
throughvasitasiyla a lifetime'sömür boyu experiencedeneyim.
132
334816
1767
edindiği bilgiyi sömürüyordur.
05:50
More generallygenellikle,
133
338406
1151
Genellemek gerekirse,
05:51
knowingbilme about
the explorekeşfetmek/exploitsömürmek trade-offticaret-off
134
339581
2031
keşif/sömürü ödünleşimini biliyor olmak
05:53
can make it a little easierDaha kolay for you
to sortçeşit of relaxSakin ol and go easierDaha kolay on yourselfkendin
135
341636
3667
siz bir karar vermeye
çalştığınızda rahatlamanıza
ve kendinize fazla
yüklenmemenize yardımcı olur.
05:57
when you're tryingçalışıyor to make a decisionkarar.
136
345327
1810
05:59
You don't have to go
to the besten iyi restaurantrestoran everyher night.
137
347161
2728
Her gece en iyi restorana
gitmenize gerek yok.
06:01
Take a chanceşans, try something newyeni, explorekeşfetmek.
138
349913
2979
Şansınızı deneyin,
farklı bir şey deneyin, keşfedin.
06:04
You mightbelki learnöğrenmek something.
139
352916
1627
Yeni bir şey öğrenebilirsiniz.
06:06
And the informationbilgi that you gainkazanç
140
354567
1589
Ve edindiğiniz bilgi
06:08
is going to be worthdeğer more
than one prettygüzel good dinnerakşam yemegi.
141
356180
2543
iyi bir akşam yemeğinden
daha değerli olacaktır.
06:12
ComputerBilgisayar scienceBilim can alsoAyrıca help
to make it easierDaha kolay on us
142
360178
2699
Bilgisayar bilimi de
ev ve ofis gibi yerlerde
06:14
in other placesyerler at home and in the officeofis.
143
362901
2152
bize kolaylıklar sağlayabilir.
06:17
If you've ever had
to tidydüzenli up your wardrobegiysi dolabı,
144
365860
2453
Eğer gardrobunuzu düzenlemeniz gerektiyse,
06:20
you've runkoş into a particularlyözellikle
agonizingacı veren decisionkarar:
145
368337
2671
özellikle cefalı bir seçimle
karşı karşıya kalmışsınızdır:
06:23
you have to decidekarar ver what things
you're going to keep
146
371032
2382
hangi eşyaları tutacağınıza
06:25
and what things you're going to give away.
147
373438
2009
ve hangilerini bağışlayacağınıza
karar vermeniz gerekir.
06:27
MarthaMartha StewartStewart turnsdönüşler out
to have thought very hardzor about this --
148
375974
3000
Martha Stewart bu konuda
fazlasıyla düşünmüş olmalı -
06:30
(LaughterKahkaha)
149
378998
1205
(Gülüşmeler)
06:32
and she has some good advicetavsiye.
150
380227
1678
ve birkaç iyi tavsiyesi var.
06:33
She saysdiyor, "AskSormak yourselfkendin fourdört questionssorular:
151
381929
2295
Der ki, "Kendinize dört soru sorun:
06:36
How long have I had it?
152
384248
1526
Ne zamandan beri bendeydi?
06:37
Does it still functionfonksiyon?
153
385798
1450
Hala çalışıyor mu?
06:39
Is it a duplicateçift
of something that I alreadyzaten ownkendi?
154
387272
3199
Sahip olduğum başka bir şeyle
aynı işe mi yarıyor?
06:42
And when was the last time
I woregiydiği it or used it?"
155
390495
2411
Ve en son ne zaman giyindim
veya kullandım?"
06:46
But there's anotherbir diğeri groupgrup of expertsuzmanlar
156
394648
1715
Fakat başka bir grup uzman,
06:48
who perhapsbelki thought
even harderDaha güçlü about this problemsorun,
157
396387
3130
ki muhtemelen bu sorun hakkında
daha fazla düşünmüştür,
06:51
and they would say one of these questionssorular
is more importantönemli than the othersdiğerleri.
158
399541
3660
bu sorulardan birinin diğerlerinden
daha önemli olduğunu söylerler.
06:55
Those expertsuzmanlar?
159
403819
1150
Hangi uzmanlar mı?
Bilgisayarların hafıza sistemlerini
tasarlayan insanlar.
06:57
The people who designdizayn
the memorybellek systemssistemler of computersbilgisayarlar.
160
405281
2848
Bilgisayarların çoğunda
iki tip hafıza sistemi vardır:
07:00
MostÇoğu computersbilgisayarlar have
two kindsçeşit of memorybellek systemssistemler:
161
408153
2254
07:02
a fasthızlı memorybellek systemsistem,
162
410431
1387
hızlı hafıza sistemi,
07:03
like a setset of memorybellek chipscips
that has limitedsınırlı capacitykapasite,
163
411842
3169
sınırlı kapasiteye sahip olan
hafıza çipleri gibidir
07:07
because those chipscips are expensivepahalı,
164
415035
2052
çünkü o çipler pahalıdır
07:09
and a slowyavaş memorybellek systemsistem,
whichhangi is much largerdaha büyük.
165
417111
3260
ve daha geniş olan yavaş hafıza sistemi.
Bilgisayarın olabildiğince
verimli çalışabilmesi için
07:13
In ordersipariş for the computerbilgisayar to operateişletmek
as efficientlyverimli biçimde as possiblemümkün,
166
421239
3000
erişmek istediğiniz bilgi parçalarının
07:16
you want to make sure
167
424263
1151
07:17
that the piecesparçalar of informationbilgi
you want to accesserişim
168
425438
2352
hızlı hafıza sisteminde olduğundan
07:19
are in the fasthızlı memorybellek systemsistem,
169
427814
1477
emin olmak istersiniz,
böylece onlara hızlıca ulaşabilirsiniz.
07:21
so that you can get to them quicklyhızlı bir şekilde.
170
429315
1754
07:23
EachHer time you accesserişim
a pieceparça of informationbilgi,
171
431093
2061
Bir bilgi parçasına her eriştiğinizde
07:25
it's loadedyüklü into the fasthızlı memorybellek
172
433178
1525
hızlı hafıza içerisine yüklenir
07:26
and the computerbilgisayar has to decidekarar ver whichhangi itemmadde
it has to removeKaldır from that memorybellek,
173
434727
3877
ve bilgisayar, sınırlı kapasiteye
sahip olduğu için
07:30
because it has limitedsınırlı capacitykapasite.
174
438628
1741
o hafızadan hangi kalemi
kaldırması gerektiğine karar vermelidir.
07:33
Over the yearsyıl,
175
441794
1151
Yıllar boyunca,
07:34
computerbilgisayar scientistsBilim adamları have trieddenenmiş
a fewaz differentfarklı strategiesstratejiler
176
442969
2739
hızlı hafızadan neyi çıkarmak
gerektiğine karar vermek için
07:37
for decidingkarar what to removeKaldır
from the fasthızlı memorybellek.
177
445732
2292
bilgisayar bilimciler
farklı stratejiler denediler.
07:40
They'veOnlar ettik trieddenenmiş things like choosingSeçme
something at randomrasgele
178
448048
3176
Rastgele nesneler seçmeyi
07:43
or applyinguygulayarak what's calleddenilen
the "first-inilk giren, first-outilk çıkar principleprensip,"
179
451248
2906
veya "ilk giren ilk çıkar prensibi"
yani hafızada en uzun zamandır bulunan
kalemi kaldırmak gibi
07:46
whichhangi meansanlamına geliyor removingçıkarmadan the itemmadde
180
454178
1399
07:47
whichhangi has been in the memorybellek
for the longestEn uzun.
181
455601
2176
birkaç farklı strateji denediler.
07:50
But the strategystrateji that's mostçoğu effectiveetkili
182
458091
2713
Fakat en etkili strateji,
07:52
focusesodaklanır on the itemsürün
whichhangi have been leasten az recentlyson günlerde used.
183
460828
3229
yakın zamanda kullanılmayan
kalemlere odaklanır.
07:56
This saysdiyor if you're going to decidekarar ver
to removeKaldır something from memorybellek,
184
464972
3191
Eğer hafızadan bir şey kaldırılacaksa
bunun son erişilme zamanı
08:00
you should take out the thing whichhangi was
last accessederişilen the furthesten uzak in the pastgeçmiş.
185
468187
4968
geçmişte en uzak olan parça
olması gerektiğini söyler.
08:05
And there's a certainbelli
kindtür of logicmantık to this.
186
473179
2159
Ve bunda belli bir mantık vardır.
08:07
If it's been a long time sincedan beri you last
accessederişilen that pieceparça of informationbilgi,
187
475362
3598
O bilgi parçasına son erişilmesinin
üzerinden uzun zaman geçti
ve bir dahaki ihtiyaç olacak zamana kadar
08:10
it's probablymuhtemelen going to be a long time
188
478984
1762
08:12
before you're going to need
to accesserişim it again.
189
480770
2192
muhtemelen yine uzun bir zaman geçecektir.
Gardırobunuz da
bilgisayarın hafızası gibidir.
08:15
Your wardrobegiysi dolabı is just like
the computer'sbilgisayarın memorybellek.
190
483787
2774
08:18
You have limitedsınırlı capacitykapasite,
191
486585
2030
Sınırlı bir kapasiteniz var
ve oraya ihtiyacınız olma ihtimali
08:20
and you need to try and get in there
the things that you're mostçoğu likelymuhtemelen to need
192
488639
5327
en yüksek olan şeyleri
koymaya çalışmalısınız,
08:25
so that you can get to them
as quicklyhızlı bir şekilde as possiblemümkün.
193
493990
2419
böylece onlara mümkün olan
en hızlı şekilde erişebilirsiniz.
08:29
RecognizingTanıma that,
194
497016
1151
Bunu dikkate alarak
08:30
maybe it's worthdeğer applyinguygulayarak
the leasten az recentlyson günlerde used principleprensip
195
498191
2813
yakın zamanda kullanılmayanları
kaldırma prensibini
gardırobunuzu düzenlerken kullanmanız
uygulamaya değer.
08:33
to organizingdüzenleme your wardrobegiysi dolabı as well.
196
501028
1949
08:35
So if we go back
to Martha'sMartha'nın fourdört questionssorular,
197
503001
2082
Martha'nın dört sorusuna dönersek,
08:37
the computerbilgisayar scientistsBilim adamları
would say that of these,
198
505107
2861
bilgisayar bilimcileri, son sorunun,
08:39
the last one is the mostçoğu importantönemli.
199
507992
1941
en önemli soru olduğunu söyleyeceklerdir.
08:43
This ideaFikir of organizingdüzenleme things
200
511473
2055
Nesneleri düzenlerken
08:45
so that the things you are mostçoğu
likelymuhtemelen to need are mostçoğu accessibleulaşılabilir
201
513552
3129
en çok ihtiyacınız olan şeylerin
en erişilebilir olması
08:48
can alsoAyrıca be applieduygulamalı in your officeofis.
202
516705
1676
ofisinizde de uygulanabilir.
08:51
The JapaneseJaponca economistiktisatçı YukioYukio NoguchiNoguchi
203
519091
1930
Japon ekonomist Yukio Noguchi
08:53
actuallyaslında inventedicat edildi a filingdosyalama systemsistem
that has exactlykesinlikle this propertyözellik.
204
521045
3055
bu özelliğe sahip
bir dosyalama sistemi icat etti.
08:57
He startedbaşladı with a cardboardkarton boxkutu,
205
525161
1609
Bir karton kutuyla başladı
08:58
and he put his documentsevraklar into the boxkutu
from the left-handsol sideyan.
206
526794
2940
ve tüm belgelerini kutuya
sol taraftan başlayarak koydu.
09:02
EachHer time he'diçin ona addeklemek a documentbelge,
207
530067
1434
Ne zaman yeni bir belge eklese
09:03
he'diçin ona movehareket what was in there alonguzun bir
208
531525
1621
içindeki belgeleri kaydırırdı
09:05
and he'diçin ona addeklemek that documentbelge
to the left-handsol sideyan of the boxkutu.
209
533170
2810
ve yeni belgeyi kutunun soluna eklerdi.
09:08
And eachher time he accessederişilen
a documentbelge, he'diçin ona take it out,
210
536004
2667
Bir belgeye eriştiği zaman onu çıkarır,
09:10
consultdanışın it and put it back in
on the left-handsol sideyan.
211
538695
2608
inceler ve sol tarafa geri koyardı.
09:13
As a resultsonuç, the documentsevraklar would be
ordereddüzenli from left to right
212
541327
3281
Böylece, kutu içindeki tüm belgeler,
kullanım sıklığına göre
09:16
by how recentlyson günlerde they had been used.
213
544632
1761
soldan sağa doğru sıralanırdı.
09:18
And he foundbulunan he could quicklyhızlı bir şekilde find
what he was looking for
214
546417
2774
Ve soldan başlayıp
09:21
by startingbaşlangıç at the left-handsol
sideyan of the boxkutu
215
549215
2054
sağa doğru ilerleryerek
09:23
and workingçalışma his way to the right.
216
551293
1572
aradığını hızlıca bulabildiğini fark etti.
09:25
Before you dashDash home
and implementuygulamak this filingdosyalama systemsistem --
217
553215
2621
Siz eve koşup bu dosyalama sistemini
uygulamadan önce
09:27
(LaughterKahkaha)
218
555860
1731
(Gülüşmeler)
09:29
it's worthdeğer recognizingtanıyan
that you probablymuhtemelen alreadyzaten have.
219
557615
2638
zaten uyguluyor olabileceğinizi
fark etmeniz önemlidir.
09:32
(LaughterKahkaha)
220
560891
3310
(Gülüşmeler)
09:36
That pileistif of paperskâğıtlar on your deskbüro ...
221
564225
2866
Masanızın üzerindeki kağıt desteleri...
09:39
typicallytipik malignedmaligned
as messydağınık and disorganizeddağınık,
222
567115
2474
dağınık ve düzensiz diye iftira atılan
09:41
a pileistif of paperskâğıtlar is, in factgerçek,
perfectlykusursuzca organizedörgütlü --
223
569613
2565
kağıt desteleri aslında
mükemmelce düzenlidir
09:44
(LaughterKahkaha)
224
572202
1000
(Gülüşmeler)
09:45
as long as you, when you take a paperkâğıt out,
225
573226
2014
siz bir kağıdı alıp
09:47
put it back on the topüst of the pileistif,
226
575264
2432
destenin en üstüne geri koyduğunuz sürece
09:49
then those paperskâğıtlar are going
to be ordereddüzenli from topüst to bottomalt
227
577720
2826
o kağıtlar yukarıdan aşağıya
09:52
by how recentlyson günlerde they were used,
228
580570
1552
kullanım sıklığına göre
sıralanmış olacaktır
09:54
and you can probablymuhtemelen quicklyhızlı bir şekilde find
what you're looking for
229
582146
2701
ve destenin üst kısmından başlayarak
09:56
by startingbaşlangıç at the topüst of the pileistif.
230
584871
1700
aradığınız şeyi
muhtemelen kolayca bulacaksınız.
09:59
OrganizingDüzenleme your wardrobegiysi dolabı or your deskbüro
231
587988
1848
Gardırobunuzu veya masanızı düzenlemek
10:01
are probablymuhtemelen not the mostçoğu pressingbasma
problemssorunlar in your life.
232
589860
2681
muhtemelen hayatınızdaki
en stresli sorunlar değildir.
10:05
SometimesBazen the problemssorunlar we have to solveçözmek
are simplybasitçe very, very hardzor.
233
593588
3602
Bazen çözmemiz gereken sorunlar
basitçe çok, çok zordur.
10:09
But even in those casesvakalar,
234
597716
1150
Böyle durumlarda dahi
10:10
computerbilgisayar scienceBilim can offerteklif some strategiesstratejiler
235
598890
2021
bilgisayar bilimi bazen stratejiler
10:12
and perhapsbelki some solaceteselli.
236
600935
1669
ve belki bazı teselliler sunabilir.
10:16
The besten iyi algorithmsalgoritmalar are about doing
what makesmarkaları the mostçoğu senseduyu
237
604048
3075
En iyi algoritmalar en mantıklı şeyleri
10:19
in the leasten az amounttutar of time.
238
607147
1502
en kısa sürede yapmakla ilgilidir.
Bilgisayarlar zor sorunlarla
karşılaştığında
10:22
When computersbilgisayarlar faceyüz hardzor problemssorunlar,
239
610627
1958
10:24
they dealanlaştık mı with them by makingyapma them
into simplerdaha basit problemssorunlar --
240
612609
2762
onları daha basit sorunlara
çevirerek hallederler,
10:27
by makingyapma use of randomnessrastgelelik,
241
615395
1346
rastlantısallık kullanarak,
10:28
by removingçıkarmadan constraintskısıtlamaları
or by allowingizin approximationsyaklaşımları.
242
616765
3817
kısıtları kaldırarak
veya hata payını arttırarak.
10:32
SolvingÇözme those simplerdaha basit problemssorunlar
243
620606
1494
Kolaylaştırılmış sorunları çözmek
10:34
can give you insightIçgörü
into the harderDaha güçlü problemssorunlar,
244
622124
2920
zor sorunlarla ilgili iç görüler verebilir
10:37
and sometimesara sıra producesüretir
prettygüzel good solutionsçözeltiler in theironların ownkendi right.
245
625068
3031
ve bazen kendi durumlarında
yeterince iyi çözümler üretebilirler.
10:41
KnowingBilerek all of this has helpedyardım etti me
to relaxSakin ol when I have to make decisionskararlar.
246
629658
3569
Bütün bunları bilmek karar verirken
rahatlamamı sağladı.
10:45
You could take the 37 percentyüzde rulekural
for findingbulgu a home as an exampleörnek.
247
633251
3255
Ev bulmak için yüzde 37 kuralını
örnek olarak alabilirsiniz.
10:49
There's no way that you can
considerdüşünmek all of the optionsseçenekleri,
248
637015
2702
Tüm seçenekleri ele almanıza imkân yok,
10:51
so you have to take a chanceşans.
249
639741
1580
o yüzden şansınızı deneyin.
10:53
And even if you followtakip et
the optimalEn iyi strategystrateji,
250
641888
2860
En optimal stratejiyi deneseniz bile,
10:56
you're not guaranteedgarantili a perfectmükemmel outcomesonuç.
251
644772
1931
mükemmel neticeyi
garantileyemeyebilirsiniz.
10:59
If you followtakip et the 37 percentyüzde rulekural,
252
647198
2154
Eğer yüzde 37 kuralını takip ederseniz
11:01
the probabilityolasılık that you find
the very besten iyi placeyer is --
253
649376
3279
en iyi mekânı bulma olasılığınız
11:04
funnilytuhaf enoughyeterli ...
254
652679
1508
şaşırtıcı şekilde ...
11:06
(LaughterKahkaha)
255
654211
1014
(Gülüşmeler)
11:07
37 percentyüzde.
256
655249
1420
Yüzde 37.
11:09
You failbaşarısız mostçoğu of the time.
257
657966
1689
Çoğu zaman başaramayacaksınız.
11:12
But that's the besten iyi that you can do.
258
660522
1744
Fakat yapabileceğiniz en iyi şey bu.
11:14
UltimatelySonuçta, computerbilgisayar scienceBilim
can help to make us more forgivingbağışlayıcı
259
662846
3052
Son olarak, bilgisayar bilimi
bize kendi kısıtlamalarımıza karşı
11:17
of our ownkendi limitationssınırlamaları.
260
665922
1909
daha affedici olmamız
konusunda yardımcı olur.
Sonuçları değil, sadece işlemleri
kontrol edebilirsiniz.
11:20
You can't controlkontrol outcomesçıktıları,
just processessüreçler.
261
668333
2539
11:22
And as long as you've used
the besten iyi processsüreç,
262
670896
2119
Ve en iyi işlemi kullandığınız sürece,
11:25
you've donetamam the besten iyi that you can.
263
673039
1763
yapabileceğinizin en iyisini yaptınız.
11:26
SometimesBazen those besten iyi processessüreçler
involvedahil takingalma a chanceşans --
264
674826
3688
Bazen en iyi işlemler
şansınızı denemeyi içerir,
11:30
not consideringdikkate alınarak all of your optionsseçenekleri,
265
678538
2115
tüm seçeneklerinizi dikkate almayı
11:32
or beingolmak willingistekli to settleyerleşmek
for a prettygüzel good solutionçözüm.
266
680677
2729
veya gayet iyi bir sonucu
kabullenmeye razı olmayı değil.
11:35
These aren'tdeğil the concessionstaviz
that we make when we can't be rationalakılcı --
267
683430
3350
Bunlar rasyonel olamayacağımız zaman
vereceğimiz imtiyazlar değil,
11:38
they're what beingolmak rationalakılcı meansanlamına geliyor.
268
686804
1629
rasyonel olmanın kendisi demektir.
11:40
Thank you.
269
688833
1151
Teşekkürler.
11:42
(ApplauseAlkış)
270
690008
4547
(Alkış)
Translated by Cem Turkel
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Tom Griffiths - Psychologist, cognitive scientist
Tom Griffiths uses ideas from computer science to understand how human minds work.

Why you should listen

Tom Griffiths's research explores connections between natural and artificial intelligence to discover how people solve the challenging computational problems they encounter in everyday life. Currently the Henry R. Luce Professor of Information Technology, Consciousness, and Culture at Princeton University, his work has received awards from organizations ranging from the American Psychological Association to the Sloan Foundation.

In 2016, Griffiths and his friend and collaborator Brian Christian published Algorithms to Live By, a book that illustrates how understanding the algorithms used by computers can inform human decision-making (and vice versa). The book was named one of the Amazon.com "Best Science Books of 2016" and appeared on Forbes's "Must-read brain books of 2016" list as well as the MIT Technology Review's "Best books of 2016" list.

More profile about the speaker
Tom Griffiths | Speaker | TED.com