ABOUT THE SPEAKER
Tali Sharot - Cognitive neuroscientist
Tali Sharot studies why our brains are biased toward optimism.

Why you should listen

Optimism bias is the belief that the future will be better, much better, than the past or present. And most of us display this bias. Neuroscientist Tali Sharot wants to know why: What is it about our brains that makes us overestimate the positive? She explores the question in her book The Optimism Bias: A Tour of the Irrationally Positive Brain

In the book (and a 2011 TIME magazine cover story), she reviewed findings from both social science and neuroscience that point to an interesting conclusion: "our brains aren't just stamped by the past. They are constantly being shaped by the future." In her own work, she's interested in how our natural optimism actually shapes what we remember, and her interesting range of papers encompasses behavioral research (how likely we are to misremember major events) as well as medical findings -- like searching for the places in the brain where optimism lives. Sharot is a faculty member of the Department of Cognitive, Perceptual and Brain Sciences at University College London.

 

More profile about the speaker
Tali Sharot | Speaker | TED.com
TED2012

Tali Sharot: The optimism bias

Tali Sharot: İyimserlik eğilimi

Filmed:
2,387,106 views

Doğuştan gerçekçi olacağımız yerde iyimser miyiz? Tali Sharot beynimizin olayların iyi yanını göreceğimiz şekilde çalıştığını ve bunun bizim için hem tehlikeli hem de yararlı olduğunu gösteren yeni bulguları bizimle paylaşıyor.
- Cognitive neuroscientist
Tali Sharot studies why our brains are biased toward optimism. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
I'm going to talk to you about optimismiyimserlik --
0
148
3382
Size iyimserlikten bahsedeceğim,
00:19
or more preciselytam, the optimismiyimserlik biasönyargı.
1
3530
2483
ya da tam olarak iyimserlik eğiliminden.
00:21
It's a cognitivebilişsel illusionyanılsama
2
6013
1645
Bu, son birkaç senedir laboratuvarımda
00:23
that we'vebiz ettik been studyingders çalışıyor in my lablaboratuvar for the pastgeçmiş fewaz yearsyıl,
3
7658
2742
üzerine çalıştığımız kavramsal bir yanılsama
00:26
and 80 percentyüzde of us have it.
4
10400
1735
ve yüzde 80'imizde var.
00:28
It's our tendencyeğilim to overestimateAbartma
5
12135
2734
Hayatımızda iyi durumlarla karşılaşma olasılığımızı
00:30
our likelihoodolasılık of experiencingyaşandığı good eventsolaylar in our liveshayatları
6
14869
2923
olduğundan yüksek öngörüp kötü durumlarla karşılaşma olasılığımızı
00:33
and underestimateAzımsamak our likelihoodolasılık of experiencingyaşandığı badkötü eventsolaylar.
7
17792
4108
olduğundan düşük öngörmeye daha yatkınız.
00:37
So we underestimateAzımsamak our likelihoodolasılık of sufferingçile from cancerkanser,
8
21900
3017
Yani, kansere yakalanma, ya da bir araba kazası geçirme
00:40
beingolmak in a cararaba accidentkaza.
9
24917
1506
olasılıklarımızı düşük tahmin ederiz.
00:42
We overestimateAbartma our longevityuzun ömürlü, our careerkariyer prospectsumutlar.
10
26423
3186
Uzun yaşam ve kariyerde başarı olasılıklarımızı yüksek tutarız.
00:45
In shortkısa, we're more optimisticiyimser than realisticgerçekçi,
11
29609
3445
Kısacası, gerçekçi olmaktan ziyade iyimseriz,
00:48
but we are oblivioushabersiz to the factgerçek.
12
33054
2162
ama bu durumu pek de umursamıyoruz.
00:51
Take marriageevlilik for exampleörnek.
13
35216
2227
Örneğin evliliği ele alalım.
00:53
In the WesternWestern worldDünya, divorceboşanma ratesoranları are about 40 percentyüzde.
14
37443
3534
Batılı ülkelerde boşanma oranı yaklaşık yüzde 40.
00:56
That meansanlamına geliyor that out of fivebeş marriedevli couplesçiftler,
15
40977
3469
Bu demek ki, her beş evlilikten ikisi
01:00
two will endson up splittingbölme theironların assetsvarlıklar.
16
44446
2721
mal varlıklarını bölüşmeyle son bulacaktır.
01:03
But when you asksormak newlywedsyeni evliler about theironların ownkendi likelihoodolasılık of divorceboşanma,
17
47167
3375
Fakat yeni evlilere boşanma olasılıklarını sorduğunuzda,
01:06
they estimatetahmin it at zerosıfır percentyüzde.
18
50542
3692
bunu yüzde sıfır olarak öngörürler.
01:10
And even divorceboşanma lawyersavukatları, who should really know better,
19
54234
3729
Boşanma avukatları bile, ki bunu asıl bilmesi gerekenler onlar,
01:13
hugelyderece underestimateAzımsamak theironların ownkendi likelihoodolasılık of divorceboşanma.
20
57963
3849
kendi boşanma olasılıklarını fazlasıyla düşük öngörürler.
01:17
So it turnsdönüşler out that optimistsiyimser are not lessaz likelymuhtemelen to divorceboşanma,
21
61812
3126
Durum şu ki, iyimserlerin boşanma olasılıkları normalden daha düşük değil,
01:20
but they are more likelymuhtemelen to remarryyeniden evlenmeyi.
22
64938
2530
fakat tekrar evlenme olasılıkları daha yüksek.
01:23
In the wordskelimeler of SamuelSamuel JohnsonJohnson,
23
67468
2303
Samuel Johnson'ın dediği gibi,
01:25
"RemarriageYeniden evlenme is the triumphzafer of hopeumut over experiencedeneyim."
24
69771
3997
"İkinci evlilik, umudun deneyime karşı kazandığı zaferdir."
01:29
(LaughterKahkaha)
25
73768
1962
(Kahkahalar)
01:31
So if we're marriedevli, we're more likelymuhtemelen to have kidsçocuklar.
26
75730
4574
Bununla birlikte, evliysek, çocuk yapma olasılığımız daha yüksek.
01:36
And we all think our kidsçocuklar will be especiallyözellikle talentedyetenekli.
27
80304
3265
Hepimiz de çocuklarımızın mutlaka yetenekli olacaklarını düşünürüz.
01:39
This, by the way, is my two-year-oldiki-yıl-yaşlı nephewerkek yeğen, Guy.
28
83569
2598
Bu arada, bu, benim iki yaşındaki yeğenim, Guy.
01:42
And I just want to make it absolutelykesinlikle clearaçık
29
86167
2375
Şunu açıkça belirtmek isterim
01:44
that he's a really badkötü exampleörnek of the optimismiyimserlik biasönyargı,
30
88542
2771
o, iyimserlik eğiliminin oldukça kötü bir örneği,
01:47
because he is in factgerçek uniquelybenzersiz talentedyetenekli.
31
91313
2812
çünkü hakikaten çok yetenekli.
01:50
(LaughterKahkaha)
32
94125
1435
(Kahkahalar)
01:51
And I'm not aloneyalnız.
33
95560
1607
Ben yalnız değilim.
01:53
Out of fourdört Britishİngiliz people, threeüç said
34
97167
2475
Her dört İngiliz'den üçü
01:55
that they were optimisticiyimser about the futuregelecek of theironların ownkendi familiesaileleri.
35
99642
3739
kendi ailelerinin geleceği konusunda iyimser olduklarını söylediler.
01:59
That's 75 percentyüzde.
36
103381
1751
Bu yüzde 75 demek.
02:01
But only 30 percentyüzde said
37
105132
2058
Fakat sadece yüzde 30'u
02:03
that they thought familiesaileleri in generalgenel
38
107190
2560
genel olarak ailelerin birkaç jenerasyon öncesinden
02:05
are doing better than a fewaz generationsnesiller agoönce.
39
109750
2412
daha iyi durumda olduğunu düşündüklerini söylediler.
02:08
And this is a really importantönemli pointpuan,
40
112162
2021
Bu gerçekten çok önemli bir nokta,
02:10
because we're optimisticiyimser about ourselveskendimizi,
41
114183
1888
çünkü kendimiz, çocuklarımız
02:11
we're optimisticiyimser about our kidsçocuklar,
42
116071
1818
ve ailelerimiz ile ilgili gayet iyimserken,
02:13
we're optimisticiyimser about our familiesaileleri,
43
117889
1788
yanımızda oturan adam ile ilgili
02:15
but we're not so optimisticiyimser about the guy sittingoturma nextSonraki to us,
44
119677
3183
o kadar da iyimser değilizdir,
02:18
and we're somewhatbiraz pessimistickötümser
45
122860
2229
hatta konu milletimizin ve ülkemizin kaderiyse
02:20
about the fatekader of our fellowadam citizensvatandaşlar and the fatekader of our countryülke.
46
125089
3879
biraz kötümseriz.
02:24
But privateözel optimismiyimserlik about our ownkendi personalkişisel futuregelecek
47
128968
4036
Fakat kendi geleceğimizle ilgili iyimserliğimiz
02:28
remainskalıntılar persistentkalıcı.
48
133004
2011
yine de sabit.
02:30
And it doesn't mean that we think things will magicallysihirle turndönüş out okay,
49
135015
4066
Tabii bu, her şeyin kendiliğinden yoluna gireceğini düşünüyoruz demek değil,
02:34
but ratherdaha doğrusu that we have the uniquebenzersiz abilitykabiliyet to make it so.
50
139081
4032
sadece yoluna koymak için gerekli yeteneğe sahip olduğumuzu düşünüyoruz.
02:39
Now I'm a scientistBilim insanı, I do experimentsdeneyler.
51
143113
2841
Ben bir biliminsanıyım ve deneyler yaparım.
02:41
So to showgöstermek you what I mean,
52
145954
1792
Şimdi de ne demek istediğimi gösterebilmek için
02:43
I'm going to do an experimentdeney here with you.
53
147746
2802
sizinle burada bir deney yapacağım.
02:46
So I'm going to give you a listliste of abilitiesyetenekleri and characteristicskarakteristikleri,
54
150548
3850
Size yetenek ve niteliklerden oluşan bir liste vereceğim
02:50
and I want you to think for eachher of these abilitiesyetenekleri
55
154398
2894
ve bu her bir yetenek için
02:53
where you standdurmak relativebağıl to the restdinlenme of the populationnüfus.
56
157292
4393
toplumun geri kalanına göre nerede durduğunuzu düşünmenizi isteyeceğim.
02:57
The first one is gettingalma alonguzun bir well with othersdiğerleri.
57
161685
3786
İlki, insanlarla iyi geçinebilmek.
03:01
Who here believesinanır they're at the bottomalt 25 percentyüzde?
58
165471
5652
Kim burada en düşük yüzde 25'in içinde olduğunu düşünüyor?
03:07
Okay, that's about 10 people out of 1,500.
59
171123
4322
Tamam, bu 1500 kişi içinde yaklaşık 10 kişi.
03:11
Who believesinanır they're at the topüst 25 percentyüzde?
60
175445
4013
Kim en üst yüzde 25'likte olduğunu düşünüyor?
03:15
That's mostçoğu of us here.
61
179458
2710
Çoğumuz gibi.
03:18
Okay, now do the sameaynı for your drivingsürme abilitykabiliyet.
62
182168
4930
Tamam, şimdi bunu sürücülük yeteneğiniz için de yapın.
03:22
How interestingilginç are you?
63
187098
2583
Ne kadar ilgi çekicisiniz?
03:25
How attractiveçekici are you?
64
189681
2844
Ne kadar alımlısınız?
03:28
How honestdürüst are you?
65
192525
2954
Ne kadar dürüstsünüz?
03:31
And finallyen sonunda, how modestmütevazi are you?
66
195479
5000
Ve son olarak, ne kadar alçak gönüllüsünüz?
03:36
So mostçoğu of us put ourselveskendimizi aboveyukarıdaki averageortalama
67
200479
2688
Çoğumuz kendimizi bu yeteneklerde
03:39
on mostçoğu of these abilitiesyetenekleri.
68
203167
2029
ortalamanın üstünde görüyoruz.
03:41
Now this is statisticallyistatistiksel impossibleimkansız.
69
205196
2131
İşte bu istatistiki olarak imkansız.
03:43
We can't all be better than everyoneherkes elsebaşka.
70
207327
3229
Hepimiz birden bütün herkesten daha iyi olamayız.
03:46
(LaughterKahkaha)
71
210556
1642
(Kahkahalar)
03:48
But if we believe we're better than the other guy,
72
212198
2677
Ancak diğer bir başkasından daha iyi olduğumuza inanabiliriz,
03:50
well that meansanlamına geliyor that we're more likelymuhtemelen to get that promotiontanıtım, to remainkalmak marriedevli,
73
214875
4083
yani o terfiyi daha muhtemel alacağız, evli kalacağız,
03:54
because we're more socialsosyal, more interestingilginç.
74
218958
2598
çünkü biz daha sosyal, daha ilgi çekiciyiz.
03:57
And it's a globalglobal phenomenonfenomen.
75
221556
2163
Ve bu küresel bir olgu.
03:59
The optimismiyimserlik biasönyargı has been observedgözlenen
76
223719
2468
İyimserlik eğilimi
04:02
in manyçok differentfarklı countriesülkeler --
77
226187
1719
birçok farklı ülkede incelendi,
04:03
in WesternWestern cultureskültürler, in non-WesternBatılı olmayan cultureskültürler,
78
227906
3104
batılı kültürlerde, batılı olmayan kültürlerde,
04:06
in femaleskadın and maleserkek,
79
231010
1506
kadınlarda ve erkeklerde,
04:08
in kidsçocuklar, in the elderlyyaşlı.
80
232516
1724
çocuklarda ve yaşlılarda.
04:10
It's quiteoldukça widespreadyaygın.
81
234240
1783
Bu oldukça yaygın bir konu.
04:11
But the questionsoru is, is it good for us?
82
236023
3500
Fakat soru şu ki, bu bizim için iyi mi?
04:15
So some people say no.
83
239523
2454
Bazı insanlar değil diyorlar.
04:17
Some people say the secretgizli to happinessmutluluk
84
241977
2518
Bazı insanlar mutluluğun sırrının
04:20
is lowdüşük expectationsbeklentileri.
85
244495
2753
düşük beklentide gizli olduğunu söylüyor.
04:23
I think the logicmantık goesgider something like this:
86
247248
2504
Bence bunun mantığı şu şekilde işliyor:
04:25
If we don't expectbeklemek greatnessbüyüklüğü,
87
249752
2258
Büyük şeylerin beklentisinde olmazsak,
04:27
if we don't expectbeklemek to find love and be healthysağlıklı and successfulbaşarılı,
88
252010
3880
aşkı bulacağımızı, sağlıklı ve başarılı olacağımızı ummazsak,
04:31
well we're not going to be disappointedhayal kırıklığına uğramış when these things don't happenolmak.
89
255890
3098
bunlar gerçekleşmediğinde hayal kırıklığına uğramayız.
04:34
And if we're not disappointedhayal kırıklığına uğramış when good things don't happenolmak,
90
258988
3408
Ve iyi şeyler olmadığında hayal kırıklığına uğramazsak
04:38
and we're pleasantlyhoş surprisedşaşırmış when they do,
91
262396
1979
ve olduklarında güzel bir sürpriz olursa,
04:40
we will be happymutlu.
92
264375
1781
mutlu oluruz.
04:42
So it's a very good theoryteori,
93
266156
1702
Bu oldukça iyi bir teori,
04:43
but it turnsdönüşler out to be wrongyanlış for threeüç reasonsnedenleri.
94
267858
3027
fakat üç sebepten dolayı bu yanlış.
04:46
NumberNumarası one: WhateverNe olursa olsun happensolur, whetherolup olmadığını you succeedbaşarılı olmak or you failbaşarısız,
95
270885
4615
Birincisi: Ne olursa olsun, başarılı da başarısız da olsanız,
04:51
people with highyüksek expectationsbeklentileri always feel better.
96
275500
3858
yüksek beklentili insanlar her zaman daha iyi hissederler.
04:55
Because how we feel when we get dumpedterk or winkazanmak employeeişçi of the monthay
97
279358
3932
Çünkü terkedildiğimizde ya da ayın elemanı seçildiğimizde
04:59
dependsbağlıdır on how we interpretyorumlamak that eventolay.
98
283290
3030
nasıl hissettiğimiz, bu olayları nasıl yorumladığımıza bağlıdır.
05:02
The psychologistspsikologlar MargaretMargaret MarshallMarshall and JohnJohn BrownBrown
99
286320
4050
Psikolog Margaret Marshall ve psikolog John Brown
05:06
studiedokudu studentsöğrencilerin with highyüksek and lowdüşük expectationsbeklentileri.
100
290370
2994
düşük ve yüksek beklentili öğrenciler üzerinde çalıştılar.
05:09
And they foundbulunan that when people with highyüksek expectationsbeklentileri succeedbaşarılı olmak,
101
293364
4184
Ve büyük beklentili insanların başarılı olduklarında
05:13
they attributenitelik that successbaşarı to theironların ownkendi traitsözellikleri.
102
297548
2910
bunu kendi özelliklerinden ileri gelen bir başarıya yorduklarını buldular.
05:16
"I'm a geniusdeha, thereforebu nedenle I got an A,
103
300458
2196
"Bir dahiyim ve bu yüzden A aldım,
05:18
thereforebu nedenle I'll get an A again and again in the futuregelecek."
104
302654
2675
bu yüzden gelecekte yine A alacağım."
05:21
When they failedbaşarısız oldu, it wasn'tdeğildi because they were dumbdilsiz,
105
305329
2973
Başarısız olduklarında ise, aptal oldukları için değil,
05:24
but because the examsınav just happenedolmuş to be unfairhaksız.
106
308302
3173
sınav adaletsizce hazırlandığı içindir.
05:27
NextSonraki time they will do better.
107
311475
2283
Bir dahaki sefere daha iyisini yapacaklardır.
05:29
People with lowdüşük expectationsbeklentileri do the oppositekarşısında.
108
313758
3077
Düşük beklentili insanlarda ise durum tam tersi.
05:32
So when they failedbaşarısız oldu it was because they were dumbdilsiz,
109
316835
2832
Başarısız olduklarında, bu aptal olduklarındandır,
05:35
and when they succeededbaşarılı
110
319667
1500
ve başarılı olduklarında ise
05:37
it was because the examsınav just happenedolmuş to be really easykolay.
111
321167
3317
sınav çok kolay hazırlanmıştır.
05:40
NextSonraki time realitygerçeklik would catchyakalamak up with them.
112
324484
2401
Bir dahaki sefere gerçeklerle karşılaşacaklardır.
05:42
So they feltkeçe worsedaha da kötüsü.
113
326885
2073
Bu şekilde daha kötü hissederler.
05:44
NumberNumarası two: RegardlessNe olursa olsun of the outcomesonuç,
114
328958
3240
İkincisi: Sonuç ne olursa olsun,
05:48
the puresaf actdavranmak of anticipationbeklenti makesmarkaları us happymutlu.
115
332198
4047
katılım duygusunun kendisi, bizi mutlu etmeye yeter.
05:52
The behavioraldavranışsal economistiktisatçı GeorgeGeorge LowensteinLowenstein
116
336245
3176
Davranışsal ekonomist George Löwenstein
05:55
askeddiye sordu studentsöğrencilerin in his universityÜniversite
117
339421
1719
üniversitesindeki öğrencilere
05:57
to imaginehayal etmek gettingalma a passionatetutkulu kissöpücük from a celebrityşöhret, any celebrityşöhret.
118
341140
4362
herhangi bir ünlüden tutkulu bir öpücük aldıklarını hayal etmelerini istedi.
06:01
Then he said, "How much are you willingistekli to payödeme
119
345502
2885
Sonra da "Bu ünlüden öpücüğü
06:04
to get a kissöpücük from a celebrityşöhret
120
348387
1988
hemen, üç saat sonra,
06:06
if the kissöpücük was deliveredteslim immediatelyhemen,
121
350375
2227
24 saat sonra, üç gün sonra,
06:08
in threeüç hourssaatler, in 24 hourssaatler, in threeüç daysgünler,
122
352602
5023
bir yıl sonra veya 10 yıl sonra almak için
06:13
in one yearyıl, in 10 yearsyıl?
123
357625
2433
ne kadar para verirdiniz?" diye sordur.
06:15
He foundbulunan that the studentsöğrencilerin were willingistekli to payödeme the mostçoğu
124
360058
3130
Öğrenciler öpücüğü şimdi değil,
06:19
not to get a kissöpücük immediatelyhemen,
125
363188
1999
üç gün sonra almak için
06:21
but to get a kissöpücük in threeüç daysgünler.
126
365187
2980
en çok parayı verdiler.
06:24
They were willingistekli to payödeme extraekstra in ordersipariş to wait.
127
368167
4247
Beklemek için fazladan para vermeye razılardı.
06:28
Now they weren'tdeğildi willingistekli to wait a yearyıl or 10 yearsyıl;
128
372414
3003
Ama bir ya da 10 yıl beklemek istemiyorlardı,
06:31
no one wants an agingyaşlanma celebrityşöhret.
129
375417
1421
kimse yaslanan bir ünlü istemez.
06:32
But threeüç daysgünler seemedgibiydi to be the optimumOptimum amounttutar.
130
376838
4789
Ama üç gün olabilecek en iyi süreydi.
06:37
So why is that?
131
381627
2303
Bu neden böyle?
06:39
Well if you get the kissöpücük now, it's over and donetamam with.
132
383930
3424
Öpücüğü şimdi alırsanız, olur ve biter.
06:43
But if you get the kissöpücük in threeüç daysgünler,
133
387354
1950
Ama üç gün sonra alırsanız,
06:45
well that's threeüç daysgünler of jitterygergin anticipationbeklenti, the thrillheyecan of the wait.
134
389304
4154
üç gün boyunca beklemenin heyecanını yaşarsınız.
06:49
The studentsöğrencilerin wanted that time
135
393458
1869
Öğrenciler nerede olacağını,
06:51
to imaginehayal etmek where is it going to happenolmak,
136
395327
2381
nasıl olacağını hayal etmek için
06:53
how is it going to happenolmak.
137
397708
1629
bu süreyi istediler.
06:55
AnticipationBeklenti madeyapılmış them happymutlu.
138
399337
2211
Beklemek onları mutlu edecekti.
06:57
This is, by the way, why people prefertercih etmek FridayCuma to SundayPazar.
139
401548
3869
Bu arada insanların neden cuma gününü pazar gününden daha çok sevdiklerinin nedeni de bu.
07:01
It's a really curiousMeraklı factgerçek,
140
405417
2083
Bu gerçekten ilginç bir gerçek,
07:03
because FridayCuma is a day of work and SundayPazar is a day of pleasureZevk,
141
407500
3417
çünkü cuma çalışma günü, pazarsa eğlence,
07:06
so you'dşimdi etsen assumeüstlenmek that people will prefertercih etmek SundayPazar,
142
410917
2904
bu yüzden insanların pazarı tercih edeceklerini düşünürsünüz,
07:09
but they don't.
143
413821
1721
ama öyle değil.
07:11
It's not because they really, really like beingolmak in the officeofis
144
415542
2875
İşte olmayı çok sevdiklerinden,
07:14
and they can't standdurmak strollinggezinme in the parkpark
145
418417
1967
parkta gezinti yapmaktan
07:16
or havingsahip olan a lazytembel brunchBrunch.
146
420384
1661
veya tembelce brunch yapmaktan nefret ettiklerinden değil.
07:17
We know that, because when you asksormak people
147
422045
2136
Bunu şöyle biliyoruz, insanlara
07:20
about theironların ultimatenihai favoritesevdiğim day of the weekhafta,
148
424181
2704
haftanın en sevdikleri gününü sorduğunuzda,
07:22
surprisesürpriz, surprisesürpriz, SaturdayCumartesi comesgeliyor in at first,
149
426885
2820
beklenildiği gibi cumartesi ilk sırada geliyor,
07:25
then FridayCuma, then SundayPazar.
150
429705
2920
sonra cuma, sonra pazar.
07:28
People prefertercih etmek FridayCuma
151
432625
1869
İnsanlar cumayı tercih ediyorlar,
07:30
because FridayCuma bringsgetiriyor with it the anticipationbeklenti of the weekendhafta sonu aheadönde,
152
434494
3964
çünkü cuma, gelecek haftasonunun
07:34
all the plansplanları that you have.
153
438458
1917
yapacağınız bütün planların heyecanını beraberinde getiriyor.
07:36
On SundayPazar, the only thing you can look forwardileri to
154
440375
2704
Pazar günü ise, önünüzde sadece
07:38
is the work weekhafta.
155
443079
2254
iş haftası var.
07:41
So optimistsiyimser are people who expectbeklemek more kissesöpücük in theironların futuregelecek,
156
445333
4877
İyimserler, geleceklerinden daha fazla öpücük,
07:46
more strollsyürüyüşler in the parkpark.
157
450210
1921
parkta daha çok gezinti bekleyenler.
07:48
And that anticipationbeklenti enhancesgeliştirir theironların wellbeingrefah.
158
452131
3907
Bu beklenti de onların iyi durumlarını arttırıyor.
07:51
In factgerçek, withoutolmadan the optimismiyimserlik biasönyargı,
159
456038
2964
Gerçekte, iyimserlik eğilimi olmadan,
07:54
we would all be slightlyhafifçe depressedbunalımlı.
160
459002
2750
biraz depresyonda olurdurk.
07:57
People with mildhafif depressiondepresyon,
161
461752
2267
Hafif depresyonlu kişiler,
07:59
they don't have a biasönyargı when they look into the futuregelecek.
162
464019
2979
geleceğe baktıklarında bir eğilim görmüyorlar.
08:02
They're actuallyaslında more realisticgerçekçi than healthysağlıklı individualsbireyler.
163
466998
4222
Sağlıklıdansa daha gerçekçi kişiler onlar.
08:07
But individualsbireyler with severeşiddetli depressiondepresyon,
164
471220
2101
Ama ciddi depresyondaki kişilerin
08:09
they have a pessimistickötümser biasönyargı.
165
473321
1829
kötümserlik eğilimi var.
08:11
So they tendeğiliminde to expectbeklemek the futuregelecek
166
475150
2463
Onlar, geleceği olacağından
08:13
to be worsedaha da kötüsü than it endsuçları up beingolmak.
167
477613
2477
daha kötü görüyorlar.
08:15
So optimismiyimserlik changesdeğişiklikler subjectiveöznel realitygerçeklik.
168
480090
3243
Yani iyimserlik, öznel gerçekliği değiştiriyor.
08:19
The way we expectbeklemek the worldDünya to be changesdeğişiklikler the way we see it.
169
483333
3750
Dünyanın nasıl olacağına dair beklentilerimiz, onu nasıl gördüğümüzü değiştiriyor.
08:22
But it alsoAyrıca changesdeğişiklikler objectiveamaç realitygerçeklik.
170
487083
3242
Ama aynı zamanda nesnel gerçekliği de değiştiriyor.
08:26
It actseylemler as a self-fulfillingkendi kendini gerçekleştiren prophecyKehanet.
171
490325
2727
Kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet gibi oluyor.
08:28
And that is the thirdüçüncü reasonneden
172
493052
2068
Bu da beklentilerinizi azaltmanın sizi
08:31
why loweringdüşürücü your expectationsbeklentileri will not make you happymutlu.
173
495120
3180
daha mutlu yapmayacağının üçüncü nedeni.
08:34
ControlledKontrollü experimentsdeneyler have showngösterilen
174
498300
1835
Kontrollü deneyler,
08:36
that optimismiyimserlik is not only relatedilgili to successbaşarı,
175
500135
2917
iyimserliğin sadece başarıyla ilgili olmadığını,
08:38
it leadspotansiyel müşteriler to successbaşarı.
176
503052
1807
kişiyi başarıya götürdüğünü gösteriyor.
08:40
Optimismİyimserlik leadspotansiyel müşteriler to successbaşarı in academiaAkademi and sportsSpor Dalları and politicssiyaset.
177
504859
4870
İyimserlik kişiyi, akademide, sporda, politikada başarıya götürüyor.
08:45
And maybe the mostçoğu surprisingşaşırtıcı benefityarar of optimismiyimserlik is healthsağlık.
178
509729
4475
Belki de iyimserliğin en şaşırtıcı yararı da sağlık.
08:50
If we expectbeklemek the futuregelecek to be brightparlak,
179
514204
3325
Geleceğin parlak olacağını bekliyorsak,
08:53
stressstres and anxietyanksiyete are reducedindirimli.
180
517529
2740
stresimiz ve endişemiz azalıyor.
08:56
So all in all, optimismiyimserlik has lots of benefitsfaydaları.
181
520269
4220
Yani sonuç olarak, iyimserliğin birçok yararı var.
09:00
But the questionsoru that was really confusingkafa karıştırıcı to me was,
182
524489
3011
Ama benim kafamı karıştıran soru
09:03
how do we maintainsürdürmek optimismiyimserlik in the faceyüz of realitygerçeklik?
183
527500
4669
gerçekliğin karşısında iyimserliğimizi nasıl koruyabilir idi.
09:08
As an neuroscientistsinirbilimci, this was especiallyözellikle confusingkafa karıştırıcı,
184
532169
3018
Bir sınır sistemi bilimcisi olarak, bu özellikle kafa karıştırıcıydı,
09:11
because accordinggöre to all the theoriesteoriler out there,
185
535187
2896
çünkü var olan teorilere göre,
09:13
when your expectationsbeklentileri are not metmet, you should alterALTER them.
186
538083
4188
beklentileriniz karşılanmadığında, onları değiştirmelisiniz.
09:18
But this is not what we find.
187
542271
1552
Ama bulgularımız bunu göstermiyor.
09:19
We askeddiye sordu people to come into our lablaboratuvar
188
543823
3483
İnsanlardan, laboratuvarımıza gelmelerini
09:23
in ordersipariş to try and figureşekil out what was going on.
189
547306
2810
ve neler olduğunu anlamaya çalışmalarını istedik.
09:26
We askeddiye sordu them to estimatetahmin theironların likelihoodolasılık
190
550116
2547
Başlarına gelebilecek farklı felaketlerin
09:28
of experiencingyaşandığı differentfarklı terriblekorkunç eventsolaylar in theironların liveshayatları.
191
552663
2504
olasılıklarını kestirmelerini istedik.
09:31
So, for exampleörnek, what is your likelihoodolasılık of sufferingçile from cancerkanser?
192
555167
4375
Örneğin, kanser olma olasılığınız nedir?
09:35
And then we told them the averageortalama likelihoodolasılık
193
559542
2352
Sonra da onlar gibi birisinin
09:37
of someonebirisi like them to sufferacı çekmek these misfortunestalihsizlikler.
194
561894
2981
bu felaketlerle karşılaşma olasılığının kaç olabileceğini söyledik.
09:40
So cancerkanser, for exampleörnek, is about 30 percentyüzde.
195
564875
3565
Örneğin, kanser yaklaşık yüzde 30.
09:44
And then we askeddiye sordu them again,
196
568440
2935
Onlara sonra tekrar
09:47
"How likelymuhtemelen are you to sufferacı çekmek from cancerkanser?"
197
571375
2875
"Kanser olma olasılığınız nedir?" diye sorduk.
09:50
What we wanted to know was
198
574250
2248
Öğrenmeye çalıştığımız,
09:52
whetherolup olmadığını people will take the informationbilgi that we gaveverdi them
199
576498
2669
onlara verdiğimiz bilginin onların inandıklarını
09:55
to changedeğişiklik theironların beliefsinançlar.
200
579167
2131
değiştirip değiştiremeyeceğiydi.
09:57
And indeedaslında they did --
201
581298
2369
Gerçekten değiştirdi --
09:59
but mostlyçoğunlukla when the informationbilgi we gaveverdi them
202
583667
2581
ama onlara verdiğimiz bilgi çoğunlukla
10:02
was better than what they expectedbeklenen.
203
586248
2831
beklediklerinden iyiydi.
10:04
So for exampleörnek,
204
589079
1361
Örneğin,
10:06
if someonebirisi said, "My likelihoodolasılık of sufferingçile from cancerkanser
205
590440
2910
birisi "Kansere yakalanma olasılığım,
10:09
is about 50 percentyüzde,"
206
593350
2381
yaklaşık yüzde 50." dediyse,
10:11
and we said, "Hey, good newshaber.
207
595731
2521
"Haberler iyi.
10:14
The averageortalama likelihoodolasılık is only 30 percentyüzde,"
208
598252
2581
Ortalama yakalanma olasılığı yüzde 30." dedik,
10:16
the nextSonraki time around they would say,
209
600833
2046
bir dahaki sefere,
10:18
"Well maybe my likelihoodolasılık is about 35 percentyüzde."
210
602879
2715
"Belki de yakalanma olasılığım yaklaşık yüzde 35." dediler.
10:21
So they learnedbilgili quicklyhızlı bir şekilde and efficientlyverimli biçimde.
211
605594
2636
Yani çabuk ve verimli olarak öğrendiler.
10:24
But if someonebirisi startedbaşladı off sayingsöz,
212
608230
2550
Ama birisi,
10:26
"My averageortalama likelihoodolasılık of sufferingçile from cancerkanser is about 10 percentyüzde,"
213
610780
3403
"Benin kansere yakalanma olasılığım, yaklaşık yüzde 10." dediyse,
10:30
and we said, "Hey, badkötü newshaber.
214
614183
2692
biz de "Haberler kötü.
10:32
The averageortalama likelihoodolasılık is about 30 percentyüzde,"
215
616875
3073
Ortalama yakalanma olasılığı yüzde 30." dedik,
10:35
the nextSonraki time around they would say,
216
619948
2058
bir dahaki sefere,
10:37
"YepEvet. Still think it's about 11 percentyüzde."
217
622006
3119
"Evet. Bence hala yüzde 11." dediler.
10:41
(LaughterKahkaha)
218
625125
1690
(Gülüşmeler)
10:42
So it's not that they didn't learnöğrenmek at all -- they did --
219
626815
3319
Öğrenmediklerinden değil -- öğrendiler --
10:46
but much, much lessaz than when we gaveverdi them
220
630134
2336
ama, geleceklerine dair iyi haberler
10:48
positivepozitif informationbilgi about the futuregelecek.
221
632470
2473
verdiğimiz durumdan daha az.
10:50
And it's not that they didn't rememberhatırlamak the numberssayılar that we gaveverdi them;
222
634943
3034
Onlara verdiğimiz sayıları hatırlamadıklarından değil,
10:53
everyoneherkes remembershatırlar that the averageortalama likelihoodolasılık of cancerkanser
223
637977
3073
kansere yakalanma olasılığının yaklaşık yüzde 30 öldüğünü
10:56
is about 30 percentyüzde
224
641050
1500
ve boşanma olasılığının yaklaşık yüzde 40 öldüğünü
10:58
and the averageortalama likelihoodolasılık of divorceboşanma is about 40 percentyüzde.
225
642550
2779
herkes hatırlar.
11:01
But they didn't think that those numberssayılar were relatedilgili to them.
226
645329
4631
Ama bu sayıların onları ilgilendirmediğini düşündüler.
11:05
What this meansanlamına geliyor is that warninguyarı signsişaretler suchböyle as these
227
649960
4148
Bunun anlamı, bunun gibi uyarıcı sayıların
11:10
mayMayıs ayı only have limitedsınırlı impactdarbe.
228
654108
2892
sınırlı etkisi olabileceği.
11:12
Yes, smokingsigara içmek killsöldürür, but mostlyçoğunlukla it killsöldürür the other guy.
229
657000
4159
Evet, sigara öldürür, ama çoğunlukla diğer adamı.
11:17
What I wanted to know was
230
661159
1883
Bilmek istediğim,
11:18
what was going on insideiçeride the humaninsan brainbeyin
231
663042
2860
bu uyarıcı sayıları üstümüze alınmamızı engelleyen
11:21
that preventedönlenmiş us from takingalma these warninguyarı signsişaretler personallyŞahsen.
232
665902
4094
beynimizde ne olduğuydu.
11:25
But at the sameaynı time,
233
669996
1487
Ama aynı zamanda,
11:27
when we hearduymak that the housingKonut marketpazar is hopefulumutlu,
234
671483
1978
ev piyasasının umut verici olduğunu duyduğumuzda,
11:29
we think, "Oh, my houseev is definitelykesinlikle going to doubleçift in pricefiyat."
235
673461
4116
"Evimin fiyatı kesinlikle ikiye katlanacak." diye düşünürüz.
11:33
To try and figureşekil that out,
236
677577
2085
Bunu anlamak için,
11:35
I askeddiye sordu the participantskatılımcılar in the experimentdeney
237
679662
2473
Katılımcılardan, bir beyin görüntüleme aracında
11:38
to lieYalan in a brainbeyin imaginggörüntüleme scannertarayıcı.
238
682135
2161
yalan söylemelerini istedim.
11:40
It looksgörünüyor like this.
239
684296
1527
Böyle gözüküyor.
11:41
And usingkullanma a methodyöntem calleddenilen functionalfonksiyonel MRIMRI,
240
685823
3031
İşlevsel MRİ adındaki bir yöntemi kullanarak
11:44
we were ableyapabilmek to identifybelirlemek regionsbölgeler in the brainbeyin
241
688854
3606
olumlu bilgilere tepki veren
11:48
that were respondingtepki vermek to positivepozitif informationbilgi.
242
692460
2817
beyin bölgelerini tespit ettik.
11:51
One of these regionsbölgeler is calleddenilen the left inferioraşağı frontalön gyrusgyrus.
243
695277
3579
Bu bölgelerden birinin adı sol iç on kıvrım.
11:54
So if someonebirisi said, "My likelihoodolasılık of sufferingçile from cancerkanser is 50 percentyüzde,"
244
698856
3788
Örneğin birisi "Benim kansere yakalanma olasılığım yüzde 50." dediğinde
11:58
and we said, "Hey, good newshaber.
245
702644
1856
ve biz "Haberler iyi.
12:00
AverageOrtalama likelihoodolasılık is 30 percentyüzde,"
246
704500
2290
Ortalama olasılık yüzde 30." dediğinde
12:02
the left inferioraşağı frontalön gyrusgyrus would respondyanıtlamak fiercelyşiddetle.
247
706790
3572
sol iç on kıvrım çılgınca tepki verir.
12:06
And it didn't mattermadde if you're an extremeaşırı optimistiyimser, a mildhafif optimistiyimser
248
710362
4732
Üç bir iyimser, hafif iyimser
12:10
or slightlyhafifçe pessimistickötümser,
249
715094
1821
veya biraz kötümser olmanız bir şey değiştirmedi,
12:12
everyone'sherkesin var left inferioraşağı frontalön gyrusgyrus
250
716915
2585
herkesin sol iç on kıvrımı
12:15
was functioningişleyen perfectlykusursuzca well,
251
719500
1844
olması gerektiği gibi çalışıyordu,
12:17
whetherolup olmadığını you're BarackBarack ObamaObama or WoodyOdunsu AllenAllen.
252
721344
2906
Barack Obama ya da Woody Allen olmanız bir şeyi değiştirmiyordu.
12:20
On the other sideyan of the brainbeyin,
253
724250
1644
Beynin diğer yanında,
12:21
the right inferioraşağı frontalön gyrusgyrus was respondingtepki vermek to badkötü newshaber.
254
725894
4786
sağ iç on kıvrım ise kötü haberlere tepki veriyordu.
12:26
And here'sburada the thing: it wasn'tdeğildi doing a very good job.
255
730680
3726
İlginç olanı: işini pek de iyi yapmıyordu.
12:30
The more optimisticiyimser you were,
256
734406
2015
Ne kadar iyimserseniz,
12:32
the lessaz likelymuhtemelen this regionbölge was
257
736421
2337
bu bölge beklenmeyen kötü haberlere
12:34
to respondyanıtlamak to unexpectedbeklenmedik negativenegatif informationbilgi.
258
738758
2982
karşı o kadar az tepki veriyordu.
12:37
And if your brainbeyin is failinghata
259
741740
3058
Ve eğer beyniniz gelecekle ilgili
12:40
at integratingentegre badkötü newshaber about the futuregelecek,
260
744798
3225
haberleri birleştirmede güçlük çekiyorsa,
12:43
you will constantlysürekli leaveayrılmak your rose-tintedGül renkli spectaclesgözlük on.
261
748023
4623
her zaman toz pembe gözlüklerinizi giyiyorsunuz demek.
12:48
So we wanted to know, could we changedeğişiklik this?
262
752646
4969
Bunu değiştiebilir miyiz öğrenmek istedik.
12:53
Could we alterALTER people'sinsanların optimismiyimserlik biasönyargı
263
757615
3443
İnsanların bu bölgelerdeki beyin aktivitelerine karışarak
12:56
by interferingkarışan with the brainbeyin activityaktivite in these regionsbölgeler?
264
761058
3932
iyimserlik eğilimlerini etkileyebilir miyiz?
13:00
And there's a way for us to do that.
265
764990
2595
Bunu yapabileceğimiz bir yol var.
13:03
This is my collaboratorişbirlikçi RyotaRyota KanaiKanai.
266
767585
2627
Bu birlikte çalıştığım Ryota Kanai.
13:06
And what he's doing is he's passinggeçen a smallküçük magneticmanyetik pulsenabız
267
770212
3955
Yaptığı şey, çalışmamızın katılımcısının
13:10
throughvasitasiyla the skullkafatası of the participantkatılımcı in our studyders çalışma
268
774167
2119
kafatasının içine iç öne kıvrımını etkileyecek
13:12
into theironların inferioraşağı frontalön gyrusgyrus.
269
776286
2245
küçük bir manyetik sinyal gönderiyor.
13:14
And by doing that,
270
778531
1927
Böylece,
13:16
he's interferingkarışan with the activityaktivite of this brainbeyin regionbölge
271
780458
2904
beynin bu bölgesinin aktivitesini
13:19
for about halfyarım an hoursaat.
272
783362
1215
yaklaşık yarım saat etkilemiş oluyor.
13:20
After that everything goesgider back to normalnormal, I assuresağlamak you.
273
784577
2921
Sizi temin ederim, bu işlem bitince her şey normale dönüyor.
13:23
(LaughterKahkaha)
274
787498
1993
(Kahkahalar)
13:25
So let's see what happensolur.
275
789491
3154
Neler olduğunu görelim.
13:28
First of all, I'm going to showgöstermek you
276
792645
2097
Öncelikle size gördüğümüz
13:30
the averageortalama amounttutar of biasönyargı that we see.
277
794742
2704
ortalama eğilimi göstereceğim.
13:33
So if I was to testÖlçek all of you now,
278
797446
2823
Şimdi hepinizi test etseydim,
13:36
this is the amounttutar that you would learnöğrenmek
279
800269
1794
kötü haberlere oranla, iyi haberlerden
13:37
more from good newshaber relativebağıl to badkötü newshaber.
280
802063
3120
bu kadar öğrenirdiniz.
13:41
Now we interferekarışmak with the regionbölge
281
805183
2484
Şimdi bu çalışmadaki kötü haberlere tepki veren
13:43
that we foundbulunan to integratebirleştirmek negativenegatif informationbilgi in this taskgörev,
282
807667
4467
bölgeyi etkiliyoruz
13:48
and the optimismiyimserlik biasönyargı grewbüyüdü even largerdaha büyük.
283
812134
3564
ve iyimserlik eğilimi daha da arttı.
13:51
We madeyapılmış people more biasedönyargılı in the way that they processsüreç informationbilgi.
284
815698
5470
İnsanları, bilgileri değerlendikleri biçimde olduklarından daha eğilimli yaptık.
13:57
Then we interferedmüdahale with the brainbeyin regionbölge
285
821168
2897
Daha sonra, bu çalışmadaki iyi haberleri değerlendiren
13:59
that we foundbulunan to integratebirleştirmek good newshaber in this taskgörev,
286
824065
3518
bölgeyi etkiledik
14:03
and the optimismiyimserlik biasönyargı disappearedkayboldu.
287
827583
4471
ve iyimserlik eğilimi yok oldu.
14:07
We were quiteoldukça amazedşaşırmış by these resultsSonuçlar
288
832054
2008
Bu sonuçlar bizi oldukça şaşırttı,
14:09
because we were ableyapabilmek to eliminateelemek
289
834062
2192
çünkü insan beynine işlenmiş
14:12
a deep-rootedköklü biasönyargı in humansinsanlar.
290
836254
3196
eğilimleri ortadan kaldırabildik.
14:15
And at this pointpuan we stoppeddurduruldu and we askeddiye sordu ourselveskendimizi,
291
839450
4773
Bu noktada durduk ve kendimize şu soruyu sorduk:
14:20
would we want to shatterparamparça the optimismiyimserlik illusionyanılsama into tinyminik little bitsbit?
292
844223
5102
iyimserlik yanılsamasını ufak parçalara ayırmak ister miyiz?
14:25
If we could do that, would we want to take people'sinsanların optimismiyimserlik biasönyargı away?
293
849325
5044
Bunu yapabilirsek, insanların iyimserlik eğilimlerini ortadan kaldırmak ister miyiz?
14:30
Well I've alreadyzaten told you about all of the benefitsfaydaları of the optimismiyimserlik biasönyargı,
294
854369
4600
İnsanların iyimserlik eğiliminin faydalarını size anlattım,
14:34
whichhangi probablymuhtemelen makesmarkaları you want to holdambar ontoüstüne it for dearSayın life.
295
858969
4321
bu yüzden herhalde bu eğilime sıkı sıkı sarılmak istersiniz.
14:39
But there are, of coursekurs, pitfallstuzaklar,
296
863290
2085
Ancak tabii ki bunun kötü yanları da var
14:41
and it would be really foolishaptalca of us to ignorealdırmamak them.
297
865375
3120
ve bunları göz ardı etmek aptallık olur.
14:44
Take for exampleörnek this emailE-posta I recievedalınan
298
868495
3546
Örneğin California'daki bir itfaiyeciden
14:47
from a firefighteritfaiye eri here in CaliforniaCalifornia.
299
872041
2694
aldığım e-postayı sizinle paylaşmak istiyorum:
14:50
He saysdiyor, "FatalityKısmet investigationsaraştırmalar for firefightersİtfaiye
300
874735
3304
"Ölümle sonuçlan yangın soruşturmalarında
14:53
oftensık sık includeDahil etmek 'We' Biz didn't think the fireateş was going to do that,'
301
878039
4142
doğru kararı vermeye yardımcı olacak bütün bilgiler ortada olmasına rağmen,
14:58
even when all of the availablemevcut informationbilgi
302
882181
2302
çoğunlukla 'Yangının böyle seyredeceğini düşünmemiştik,'
15:00
was there to make safekasa decisionskararlar."
303
884483
2255
cümlesi yer alıyor.
15:02
This captainKaptan is going to use our findingsbulgular on the optimismiyimserlik biasönyargı
304
886738
3874
Bu şef bizim iyimserlik eğilimi ile ilgili bulgularımızı
15:06
to try to explainaçıklamak to the firefightersİtfaiye
305
890612
2192
itfaiyecilere neden öyle düşündüklerini
15:08
why they think the way they do,
306
892804
2209
açıklamak için ve insanlardaki bu oldukça iyimser
15:10
to make them acutelyAkut awarefarkında of this very optimisticiyimser biasönyargı in humansinsanlar.
307
895013
7126
eğilimin farkında olmaları gerektiğini açıklamak için kullanacak.
15:18
So unrealisticgerçekçi olmayan optimismiyimserlik can leadöncülük etmek to riskyriskli behaviordavranış,
308
902139
5119
Gerçekçi olmayan iyimserlik kişilerin riskli davranışlarda bulunmasına,
15:23
to financialmali collapseçöküş, to faultyhatalı planningplanlama.
309
907258
3638
ekonomik çöküşe, yanlış planlamaya neden olabilir.
15:26
The Britishİngiliz governmenthükümet, for exampleörnek,
310
910896
2138
Örneğin İngiliz hükümeti,
15:28
has acknowledgedkabul etti that the optimismiyimserlik biasönyargı
311
913034
2674
iyimserlik eğiliminin insanların
15:31
can make individualsbireyler more likelymuhtemelen
312
915708
3287
projelerinin maaliyetlerini ve sürelerini
15:34
to underestimateAzımsamak the costsmaliyetler and durationssüreleri of projectsprojeler.
313
918995
4026
olacağından az hesaplamalarına yol açabileceğini kabul etti.
15:38
So they have adjustedayarlanabilir the 2012 OlympicOlimpiyat budgetbütçe
314
923021
4254
Bu nedenle 2012 Olimpiyat bütçesini
15:43
for the optimismiyimserlik biasönyargı.
315
927275
2111
iyimserlik eğilimini göz önünde bulunduracak şekilde ayarladı.
15:45
My friendarkadaş who'skim gettingalma marriedevli in a fewaz weekshaftalar
316
929386
2187
Birkaç hafta içinde evlenecek olan arkadaşım
15:47
has donetamam the sameaynı for his weddingDüğün budgetbütçe.
317
931573
2434
aynı şeyi düğün masrafları için yaptı.
15:49
And by the way, when I askeddiye sordu him about his ownkendi likelihoodolasılık of divorceboşanma,
318
934007
3062
Bu arada, ona boşanma olasılığını sorduğumda,
15:52
he said he was quiteoldukça sure it was zerosıfır percentyüzde.
319
937069
3560
0 öldüğündan oldukça emin olduğunu söyledi.
15:56
So what we would really like to do,
320
940629
2417
Bu yüzden yapmak isteyeceğimiz şey,
15:58
is we would like to protectkorumak ourselveskendimizi from the dangerstehlikeleri of optimismiyimserlik,
321
943046
4161
kendimizi iyimserliğin tehlikelerinden korumak,
16:03
but at the sameaynı time remainkalmak hopefulumutlu,
322
947207
3228
ama aynı zamanda umutlu olmak
16:06
benefitingyararlanan from the manyçok fruitsmeyve of optimismiyimserlik.
323
950435
2844
ve iyimserliğin meyvelerinden yararlanmak.
16:09
And I believe there's a way for us to do that.
324
953279
2804
İnanıyorum ki bunu yapabilmemiz mümkün.
16:11
The keyanahtar here really is knowledgebilgi.
325
956083
2060
Bunun anahtarı bilgi.
16:14
We're not borndoğmuş with an innateDoğuştan gelen understandinganlayış of our biasesönyargıların.
326
958143
3311
Eğilimlerimizi tam olarak anlamış olarak doğmuyoruz.
16:17
These have to be identifiedtespit by scientificilmi investigationsoruşturma.
327
961454
3841
Bunları bilimsel araştırmalarla anlayabiliriz.
16:21
But the good newshaber is that becomingolma awarefarkında of the optimismiyimserlik biasönyargı
328
965295
4184
Ama iyimserlik eğiliminin farkına varmak
16:25
does not shatterparamparça the illusionyanılsama.
329
969479
1775
yanılsamayı ortadan kaldırmıyor.
16:27
It's like visualgörsel illusionsillüzyonlar,
330
971254
1548
Görsel yanılsamalar gibi
16:28
in whichhangi understandinganlayış them does not make them go away.
331
972802
3490
bunların farkına varmak onları ortadan kaldırmıyor.
16:32
And this is good because it meansanlamına geliyor
332
976292
2237
Bunun sayesinde
16:34
we should be ableyapabilmek to strikegrev a balancedenge,
333
978529
2473
kendimizi gerçekçi olmayan iyimserlikten
16:36
to come up with plansplanları and ruleskurallar
334
981002
2427
koruyacak planlar ve kurallar
16:39
to protectkorumak ourselveskendimizi from unrealisticgerçekçi olmayan optimismiyimserlik,
335
983429
2783
yaratabiliriz
16:42
but at the sameaynı time remainkalmak hopefulumutlu.
336
986212
3152
ve aynı zamanda umudumuzu koruyabiliriz.
16:45
I think this cartoonkarikatür portrayscanlandırıyor it nicelygüzelce.
337
989364
3424
Bence bu karikatür bunu oldukça hoş anlatıyor.
16:48
Because if you're one of these pessimistickötümser penguinsPenguenler up there
338
992788
3526
Çünkü yukarıdaki uçabileceğine inanmayan
16:52
who just does not believe they can flyuçmak,
339
996314
2119
penguenlerdenseniz,
16:54
you certainlykesinlikle never will.
340
998433
2359
hiçbir zaman uçamayacaksınız.
16:56
Because to make any kindtür of progressilerleme,
341
1000792
1831
Çünkü herhangi bir ilerleme kaydetmek için,
16:58
we need to be ableyapabilmek to imaginehayal etmek a differentfarklı realitygerçeklik,
342
1002623
2350
farklı bir gerçekliği hayal etmemiz
17:00
and then we need to believe that that realitygerçeklik is possiblemümkün.
343
1004973
3731
ve bu gerçekliğin olabileceğine inanamamız gerekiyor.
17:04
But if you are an extremeaşırı optimisticiyimser penguinPenguen
344
1008714
3524
Ama koru körüne atlayıp her şeyin iyi olacağını düşünenen
17:08
who just jumpsatlayışlar down blindlykörü körüne hopingumut for the besten iyi,
345
1012238
2762
çok iyimser bir penguenseniz,
17:10
you mightbelki find yourselfkendin in a bitbit of a messdağınıklık when you hitvurmak the groundzemin.
346
1015000
4781
yere vardığınızda kendinizi param parça görebilirsiniz.
17:15
But if you're an optimisticiyimser penguinPenguen
347
1019781
1889
Ama uçabileceğine inanan
17:17
who believesinanır they can flyuçmak,
348
1021670
1796
iyimser bir penguenseniz
17:19
but then adjustsayarlanabilece¤inden a parachuteparaşüt to your back
349
1023466
2663
ve her şeyin planladığınız gibi olmayabileceği
17:22
just in casedurum things don't work out exactlykesinlikle as you had plannedplanlı,
350
1026129
3017
olasılığına karşılık bir paraşüt takarsanız,
17:25
you will soaruçmak like an eaglekartal,
351
1029146
1863
sadece bir penguen olmanıza rağmen,
17:26
even if you're just a penguinPenguen.
352
1031009
3049
havada bir kartal gibi süzülürsünüz.
17:29
Thank you.
353
1034058
1762
Teşekkür ederim.
17:31
(ApplauseAlkış)
354
1035820
2936
(Alkış)
Translated by Meric Aydonat
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Tali Sharot - Cognitive neuroscientist
Tali Sharot studies why our brains are biased toward optimism.

Why you should listen

Optimism bias is the belief that the future will be better, much better, than the past or present. And most of us display this bias. Neuroscientist Tali Sharot wants to know why: What is it about our brains that makes us overestimate the positive? She explores the question in her book The Optimism Bias: A Tour of the Irrationally Positive Brain

In the book (and a 2011 TIME magazine cover story), she reviewed findings from both social science and neuroscience that point to an interesting conclusion: "our brains aren't just stamped by the past. They are constantly being shaped by the future." In her own work, she's interested in how our natural optimism actually shapes what we remember, and her interesting range of papers encompasses behavioral research (how likely we are to misremember major events) as well as medical findings -- like searching for the places in the brain where optimism lives. Sharot is a faculty member of the Department of Cognitive, Perceptual and Brain Sciences at University College London.

 

More profile about the speaker
Tali Sharot | Speaker | TED.com