ABOUT THE SPEAKER
David Autor - Economist
David Autor's work assesses the labor market consequences of technological change and globalization.

Why you should listen

David Autor, one of the leading labor economists in the world and a member of the American Academy of Arts and Sciences, is Ford Professor of Economics and associate department head of the Massachusetts Institute of Technology Department of Economics. He is also Faculty Research Associate of the National Bureau of Economic Research, Research Affiliate of the Abdul Jameel Latin Poverty Action Lab, Co-director of the MIT School Effectiveness and Inequality Initiative, Director of the NBER Disability Research Center and former editor in chief of the Journal of Economic Perspectives. He is an elected officer of the American Economic Association and the Society of Labor Economists and a fellow of the Econometric Society.

Autor's work focuses on earnings inequality, employment and feedback between labor market opportunities, household structure and the social/intellectual development of children. He has published extensively in many major academic journals in economics. His best known research formally models and empirically analyzes how computerization substitutes for and complements human labor; asks how the rapid rise of import competition from China has reshaped U.S. manufacturing, upending the conventional economic wisdom that free trade is a free lunch; explores how the economic pressures of globalization are reshaping U.S. electoral politics; and conducts large-scale randomized experiments that test whether generous financial aid grants improve the odds of college completion and long-run economic security of students from low income families. 

Autor has received a number of prestigious prizes, the Alfred P. Sloan Foundation Fellowship, the National Science Foundation Career award, and the Sherwin Rosen Prize for outstanding contributions in the field of Labor Economics, and the John T. Dunlop Outstanding Scholar Award in 2006 given by the Labor and Employment Relations Association, to name just a few. His teaching has earned several awards, including MIT’s James A. and Ruth Levitan Award for excellence in teaching, the Undergraduate Economic Association Teaching Award, and the Technology and Public Policy Program’s Best Professor Award.

More profile about the speaker
David Autor | Speaker | TED.com
TEDxCambridge

David Autor: Will automation take away all our jobs?

David Autor: Otomasyon meslekleri yok mu edecek?

Filmed:
1,660,740 views

Burada pek fazla şey duymadığınız bir parazit vardır: Çalışmalarımızı yüzlerce yıldır sürdürüyor olsak da, ABD'deki yetişkinlerin bir meslekte son 125 yıldır sürekli olarak yükseliyor. Niçin insan emeği gereksiz hale gelmiyor ve becerilerimiz eskisi gibi değil mi? Ekonomist David Autor, işin geleceği konusundaki bu konuşmada neden halen çok iş var sorusuna değiniyor, şaşırtıcı, umut verici bir cevap veriyor.
- Economist
David Autor's work assesses the labor market consequences of technological change and globalization. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
Here'sİşte a startlingşaşırtıcı factgerçek:
0
1240
1831
Korkutucu bir gerçek:
00:15
in the 45 yearsyıl sincedan beri the introductionGiriş
of the automatedotomatikleştirilmiş tellerveznedar machinemakine,
1
3095
3721
Bankamatiklerin, şu nakit
dağıtan otomatların
00:18
those vendingOtomat machinesmakineler that dispensedağıtmak cashnakit,
2
6840
2856
ortaya çıkışından 45 yıl içinde
00:21
the numbernumara of humaninsan bankbanka tellersanlatanlar
employedçalışan in the UnitedAmerika StatesBirleşik
3
9720
3176
Birleşik Devletler'de çalışan
bankacıların sayısı
00:24
has roughlykabaca doubledkatına,
4
12920
1256
kabaca iki katına çıktı,
00:26
from about a quarterçeyrek of a millionmilyon
to a halfyarım a millionmilyon.
5
14200
3296
bir milyonun çeyreğinden yarım milyona.
00:29
A quarterçeyrek of a millionmilyon in 1970
to about a halfyarım a millionmilyon todaybugün,
6
17520
3036
1970'te bir milyonun çeyreğinden,
bugün bir milyonun yarısına,
00:32
with 100,000 addedkatma sincedan beri the yearyıl 2000.
7
20580
4236
2000 yılından beri 100 bin eklendi.
00:36
These factsGerçekler, revealedortaya in a recentson bookkitap
8
24840
2416
Boston Üniveristesi ekonomisti
James Bessen'ın
00:39
by BostonBoston UniversityÜniversitesi
economistiktisatçı JamesJames BessenKrema,
9
27280
3136
yeni kitabında açıklanan bu gerçekler
00:42
raiseyükseltmek an intriguingilgi çekici questionsoru:
10
30440
2176
akıllara merak uyandıran
bir soru getiriyor:
00:44
what are all those tellersanlatanlar doing,
11
32640
1896
Bu bankacılar ne yapıyor
00:46
and why hasn'tdeğil sahiptir automationOtomasyon
eliminatedelimine theironların employment by now?
12
34560
4016
ve makineleşme onların istihdamını
şimdiye kadar neden ortadan kaldıramadı?
00:50
If you think about it,
13
38600
1336
Bu konuda düşünürseniz
00:51
manyçok of the great inventionsbuluşlar
of the last 200 yearsyıl
14
39960
3136
son 200 yılın büyük buluşlarının çoğu
00:55
were designedtasarlanmış to replacedeğiştirmek humaninsan laboremek.
15
43120
2800
insan iş gücünün yerini alması
için tasarlanmıştır.
00:58
TractorsTraktörler were developedgelişmiş
16
46720
1776
Traktörler bedensel emeğin
01:00
to substitutevekil mechanicalmekanik powergüç
for humaninsan physicalfiziksel toilZahmet.
17
48520
4336
yerini mekanik gücün alması
için geliştirilmiştir.
01:04
AssemblyDerleme lineshatlar were engineeredmühendislik
18
52880
2336
İnsan emeğinin tutarsızlığının yerini
01:07
to replacedeğiştirmek inconsistenttutarsız humaninsan handiworkel işi
19
55240
3336
makinelerin kusursuzluğunun
almasını sağlayan
01:10
with machinemakine perfectionmükemmellik.
20
58600
1936
montaj üretim hatları geliştirildi.
01:12
ComputersBilgisayarlar were programmedprogramlanmış to swaptakas out
21
60560
3216
Bilgisayarlar, hataya açık, tutarsız
01:15
error-pronehataya, inconsistenttutarsız
humaninsan calculationhesaplama
22
63800
2656
insan hesaplamasının yerini
dijital mükemmeliyetin
01:18
with digitaldijital perfectionmükemmellik.
23
66480
1760
alması için programlanmıştır.
01:20
These inventionsbuluşlar have workedişlenmiş.
24
68760
2176
Tüm bu icatlar işe yaradı.
01:22
We no longeruzun digkazmak ditcheshendek by handel,
25
70960
2056
Artık elimizle hendekler kazmıyor,
01:25
poundpound toolsaraçlar out of wroughtdövme ironDemir
26
73040
2056
demirden aletler dövmüyor,
01:27
or do bookkeepingdefter tutma usingkullanma actualgerçek bookskitaplar.
27
75120
2280
defterlerle muhasebe hesapları tutmuyoruz.
01:30
And yethenüz, the fractionkesir of US adultsyetişkinler
employedçalışan in the laboremek marketpazar
28
78240
4736
Yine de, Amerika'da içinde
bulunduğumuz 2016 yılında
01:35
is higherdaha yüksek now in 2016
29
83000
2856
çalışan yetişkin oranı, 125 yıl
01:37
than it was 125 yearsyıl agoönce, in 1890,
30
85880
2736
öncesinden(1890) , daha yüksek
01:40
and it's risenyükseldi in just about everyher decadeonyıl
31
88640
3016
ve bu artış arada geçen 125 yılda
01:43
in the interveningmüdahale 125 yearsyıl.
32
91680
2320
her geçen yıl daha da arttı.
01:46
This posespozlar a paradoxparadoks.
33
94560
1680
Bu bir paradoksu ortaya çıkarıyor.
01:48
Our machinesmakineler increasinglygiderek
do our work for us.
34
96760
3056
Makinelerimiz giderek daha çok
bizim işimizi yapıyorlar.
01:51
Why doesn't this make our laboremek redundantgereksiz
and our skillsbecerileri obsoleteeski?
35
99840
4136
Peki neden bu işgücümüzü gereksiz ve
yeteneklerimizi işe yaramaz kılmıyor?
01:56
Why are there still so manyçok jobsMeslekler?
36
104000
3696
Neden hala bu kadar çok iş var?
01:59
(LaughterKahkaha)
37
107720
1736
(Gülüşmeler)
02:01
I'm going to try to answerCevap
that questionsoru tonightBu gece,
38
109480
2336
Bu gece bu soruyu cevaplamaya çalışacağım,
02:03
and alonguzun bir the way, I'm going to tell you
what this meansanlamına geliyor for the futuregelecek of work
39
111840
3736
bu sırada bunun iş hayatının geleceği
açısından ne anlama geldiğini
02:07
and the challengeszorluklar that automationOtomasyon
does and does not posepoz
40
115600
4176
ve makineleşmenin toplumumuzda
ortaya çıkaracağı ve çıkarmayacağı
02:11
for our societytoplum.
41
119800
1440
tehlikeleri anlatacağım.
02:14
Why are there so manyçok jobsMeslekler?
42
122520
1760
Neden bu kadar çok iş var?
02:17
There are actuallyaslında two fundamentaltemel
economicekonomik principlesprensipler at stakekazık.
43
125680
3376
Aslına bakarsanız tehlikede olan
iki ekonomik prensip söz konusu.
02:21
One has to do with humaninsan geniusdeha
44
129080
2696
Bunlardan biri insan zekası
02:23
and creativityyaratıcılık.
45
131800
1416
ve yaratıcılıkla ilgili.
02:25
The other has to do
with humaninsan insatiabilitydoymazlık,
46
133240
2856
Diğeri ise insanoğlunun
istikrarsızlığı ile ilgili, ya da
02:28
or greedhırs, if you like.
47
136120
1576
açgözlülüğü de diyebilirsiniz.
02:29
I'm going to call the first of these
the O-ringO-Ring principleprensip,
48
137720
2736
Bunlardan ilkine O-ring(halka)
ilkesi diyeceğim
02:32
and it determinesbelirleyen
the typetip of work that we do.
49
140480
2176
ve bu ilke yaptığımız işin
türünü belirliyor.
02:34
The secondikinci principleprensip
is the never-get-enoughasla-get-yeterli principleprensip,
50
142680
2616
İkinci ilke ise hiçbir zaman
yetinmeme ilkesi ve
02:37
and it determinesbelirleyen how manyçok jobsMeslekler
there actuallyaslında are.
51
145320
3480
gerçekte ne kadar iş olduğunu belirliyor.
02:41
Let's startbaşlama with the O-ringO-Ring.
52
149440
2336
O-ring ilkesi ile başlayalım.
02:43
ATMsATM'ler, automatedotomatikleştirilmiş tellerveznedar machinesmakineler,
53
151800
2776
ATM'ler, yani bankamatiklerin
02:46
had two countervailingcountervailing effectsetkileri
on bankbanka tellerveznedar employment.
54
154600
3336
bankacılar açısından
iki telafi edici etkisi oldu.
02:49
As you would expectbeklemek,
they replaceddeğiştirilir a lot of tellerveznedar tasksgörevler.
55
157960
2696
Doğal olarak bankacıların
çoğu görevini üstlendiler.
02:52
The numbernumara of tellersanlatanlar perbaşına branchşube
felldüştü by about a thirdüçüncü.
56
160680
2680
Şube başına düşen bankacı sayısı
üçte bir oranında azaldı.
02:56
But banksbankalar quicklyhızlı bir şekilde discoveredkeşfedilen that it
alsoAyrıca was cheaperdaha ucuz to openaçık newyeni branchesdalları,
57
164240
3816
Ama bankalar kısa zamanda yeni şube
açmanın daha ucuz olduğunu keşfettiler
03:00
and the numbernumara of bankbanka branchesdalları
increasedartmış by about 40 percentyüzde
58
168080
3136
ve aynı zaman diliminde
banka şubelerinin sayısı
03:03
in the sameaynı time perioddönem.
59
171240
1496
yüzde kırk arttı.
03:04
The net resultsonuç was more branchesdalları
and more tellersanlatanlar.
60
172760
4080
Sonuç; daha çok banka şubesi
ve daha çok banka çalışanı.
03:09
But those tellersanlatanlar were doing
somewhatbiraz differentfarklı work.
61
177440
3416
Ancak, banka çalışanları
aslında biraz farklı bir iş yapıyorlardı.
03:12
As theironların routinerutin,
cash-handlingpara işleme tasksgörevler recededçekildi,
62
180880
3656
Rutin nakit para idaresi
işlemleri azaldıkça,
03:16
they becameoldu lessaz like checkoutkullanıma alma clerkskatip
63
184560
2136
vezne memurlarından ziyade
03:18
and more like salespeopleSatış temsilcileri,
64
186720
1816
satıcı haline geldiler,
03:20
forgingSıcak dövme relationshipsilişkiler with customersmüşteriler,
65
188560
2056
müşteri ilişkilerini geliştirip,
03:22
solvingçözme problemssorunlar
66
190640
1216
sorunları çözen ve onlara
03:23
and introducingtanıtım them to newyeni productsÜrünler
like creditkredi cardskartları, loanskrediler and investmentsyatırımlar:
67
191880
4216
kredi kartı, krediler ve yatırımlar gibi
hizmetler sunan kişiler haline geldiler:
03:28
more tellersanlatanlar doing
a more cognitivelybilişsel demandingzahmetli job.
68
196120
3840
daha fazla çalışan zihinsel açıdan daha
fazla yetenek gerektiren işler yapıyorlar.
03:32
There's a generalgenel principleprensip here.
69
200840
1640
Burada genel bir ilke söz konusu.
03:35
MostÇoğu of the work that we do
70
203120
1696
Yaptığımız işlerin büyük çoğunluğu
03:36
requiresgerektirir a multiplicityçokluk of skillsbecerileri,
71
204840
3480
bir arada birden çok
yeteneğin varlığını gerektiriyor
03:41
and brainsbeyin and brawnkas,
72
209160
3176
ve Thomas Edison'un
sözüyle zihin ve kas gücü,
03:44
technicalteknik expertiseUzmanlık and intuitivesezgisel masteryustalık,
73
212360
3616
teknik beceri ve sezgisel hakimiyet,
03:48
perspirationSweat (albüm) and inspirationilham
in the wordskelimeler of ThomasThomas EdisonEdison.
74
216000
2960
çaba ve ilham.
03:51
In generalgenel, automatingotomatikleştirme
some subsetalt küme of those tasksgörevler
75
219480
3256
Genel olarak, bu görevlerin
birkaçının alt kümesinin makineleşmesi
03:54
doesn't make the other onesolanlar unnecessarygereksiz.
76
222760
2216
diğerlerini gereksiz kılmıyor.
03:57
In factgerçek, it makesmarkaları them more importantönemli.
77
225000
2960
Aslına bakarsanız onları
daha da önemli hale getiriyor.
04:01
It increasesartışlar theironların economicekonomik valuedeğer.
78
229080
1976
Onların ekonomik değerlerini yükseltiyor.
04:03
Let me give you a starkStark exampleörnek.
79
231080
2016
Size çarpıcı bir örnek vereyim.
04:05
In 1986, the spaceuzay shuttleservis aracı ChallengerChallenger
80
233120
3816
1986'da Challenger uzay mekiği
04:08
explodedpatladı and crashedçöktü back down to EarthDünya
81
236960
2296
kalkışından sonra iki dakikadan
kısa bir zamanda
04:11
lessaz than two minutesdakika after takeoffkalkış.
82
239280
1920
patladı ve Dünya'ya düştü.
04:13
The causesebeb olmak of that crashkaza, it turneddönük out,
83
241720
3096
Bu kazanın nedeni, meğerse,
04:16
was an inexpensiveucuz rubbersilgi O-ringO-Ring
in the boosteralttan yukarıya ittirmek rocketroket
84
244840
3536
güçlendirici rokette kullanılan
ucuz bir halkaydı(O-ring),
04:20
that had frozendondurulmuş on the launchpaddenize indirmek
the night before
85
248400
2856
bu önceki gece fırlatma
rampasında donmuştu ve
04:23
and failedbaşarısız oldu catastrophicallycatastrophically
momentsanlar after takeoffkalkış.
86
251280
3376
kalkışından birkaç dakika
sonra feci bir şekilde patladı.
04:26
In this multibillionmultibillion dollardolar enterpriseKurumsal
87
254680
2815
Bu milyarlarca dolarlık girişim
04:29
that simplebasit rubbersilgi O-ringO-Ring
88
257519
1697
basit kauçuk halka(O-ring),
04:31
madeyapılmış the differencefark
betweenarasında missionmisyon successbaşarı
89
259240
2575
görevin başarılı olamamasında
büyük bir etki oluşturdu
04:33
and the calamitousbelâlı deathölüm
of sevenYedi astronautsastronotlar.
90
261839
2841
ve yedi astronot acı bir
şekilde hayatını kaybetti.
04:37
An ingenioushünerli metaphormecaz
for this tragictrajik settingayar
91
265600
3736
Harvard Üniversitesindeki
Profesör Michael Kremer
04:41
is the O-ringO-Ring productionüretim functionfonksiyon,
92
269360
2216
Challenger uzay mekiği kazasından sonra
04:43
namedadlı by HarvardHarvard economistiktisatçı MichaelMichael KremerKremer
93
271600
2496
bu trajik durum için O-Ring üretim
fonksiyonu diye
04:46
after the ChallengerChallenger disasterafet.
94
274120
2016
çok akıllıca bir benzetme yaptı.
04:48
The O-ringO-Ring productionüretim functionfonksiyon
conceivesgebe of the work
95
276160
2576
O-ring üretim fonksiyonun
tasarımı,
zincirdeki bağlantılar gibi
birbirine geçmiş bir dizi
04:50
as a seriesdizi of interlockingiç içe stepsadımlar,
96
278760
2336
04:53
linksbağlantılar in a chainzincir.
97
281120
1256
adımdan oluşmaktadır.
04:54
EveryHer one of those linksbağlantılar mustşart holdambar
for the missionmisyon to succeedbaşarılı olmak.
98
282400
3696
Görevi başarmak için bu bağların hepsinin
birbirine tutunmuş olması lazımdır.
04:58
If any of them failsbaşarısız,
99
286120
2136
Eğer biri hatalı olursa,
05:00
the missionmisyon, or the productürün
or the servicehizmet,
100
288280
3296
görev veya üretim veya hizmet
05:03
comesgeliyor crashinggürültüyle çarpmak down.
101
291600
1320
başarısız olur.
05:05
This precarioustehlikeli situationdurum
has a surprisinglyşaşırtıcı biçimde positivepozitif implicationdolaylı,
102
293560
4936
Bu tehlikeli durum şaşırtıcı derecede
olumlu bir etkiye sahiptir,
05:10
whichhangi is that improvementsiyileştirmeler
103
298520
1896
ki bu her bir zincirin
05:12
in the reliabilitygüvenilirlik
of any one linkbağlantı in the chainzincir
104
300440
2976
diğerine olan bağlantısının
05:15
increasesartışlar the valuedeğer
of improvinggeliştirme any of the other linksbağlantılar.
105
303440
3776
güvenilirliğinin değerini arttırır.
05:19
ConcretelySomut olarak, if mostçoğu of the linksbağlantılar
are brittlekırılgan and proneeğilimli to breakagekırılma,
106
307240
4976
Somutça, eğer bağlantıların çoğu
kırılgan veya kırılmaya yatkın ise,
05:24
the factgerçek that your linkbağlantı
is not that reliabledürüst
107
312240
2456
sizin bağlantınızın güvenirliliği
05:26
is not that importantönemli.
108
314720
1256
önemli değildir.
05:28
ProbablyMuhtemelen something elsebaşka will breakkırılma anywayneyse.
109
316000
2000
Muhtemelen başka şeyler patlak verecektir.
05:30
But as all the other linksbağlantılar
becomeolmak robustgüçlü and reliabledürüst,
110
318024
3992
Ancak, diğer tüm bağlantılar
güçlü ve güvenilir olursa,
05:34
the importanceönem of your linkbağlantı
becomesolur more essentialgerekli.
111
322040
3496
sizin bağlantınızın ehemmiyeti
daha önemli hale gelir.
05:37
In the limitsınır, everything dependsbağlıdır uponüzerine it.
112
325560
2320
Her şey ona bağlı olur.
05:40
The reasonneden the O-ringO-Ring was criticalkritik
to spaceuzay shuttleservis aracı ChallengerChallenger
113
328640
3536
O-Ring uzay mekiği Challenger
için çok kritikti,
05:44
is because everything elsebaşka
workedişlenmiş perfectlykusursuzca.
114
332200
2720
çünkü diğer her şey mükemmel çalışmıştı.
05:47
If the ChallengerChallenger were
kindtür of the spaceuzay eraçağ equivalenteşdeğer
115
335480
2576
Eğer Challanger bir uzay dönemi olsaydı,
05:50
of MicrosoftMicrosoft WindowsWindows 2000 --
116
338080
2536
Microsoft Windows 2000'in eşiti olurdu.
05:52
(LaughterKahkaha)
117
340640
2096
(Gülüşmeler)
05:54
the reliabilitygüvenilirlik of the O-ringO-Ring
wouldn'tolmaz have matteredönemi yoktu
118
342760
2456
O-ring'in önemi olmadı
05:57
because the machinemakine would have crashedçöktü.
119
345240
1858
çünkü uzay mekiği patladı.
05:59
(LaughterKahkaha)
120
347122
1480
(Gülüşmeler)
06:01
Here'sİşte the broadergeniş pointpuan.
121
349960
1576
İşte daha kapsamlı bir nokta.
06:03
In much of the work that we do,
we are the O-ringsO-halkaları.
122
351560
3816
Aslında biz yaptığımız işlerin
çoğunda O-Ringiz.
06:07
Yes, ATMsATM'ler could do
certainbelli cash-handlingpara işleme tasksgörevler
123
355400
3536
ATM'ler belli nakit para işleme işlerini
06:10
fasterDaha hızlı and better than tellersanlatanlar,
124
358960
3016
veznedardan daha hızlı
ve daha iyi yapabilir,
06:14
but that didn't make tellersanlatanlar superfluousgereksiz.
125
362000
2056
fakat bu veznedarları gereksiz yapmaz.
06:16
It increasedartmış the importanceönem
of theironların problem-solvingSorun çözme skillsbecerileri
126
364080
3296
Bu onların sorunları çözme becerilerini ve
06:19
and theironların relationshipsilişkiler with customersmüşteriler.
127
367400
2616
onların müşterilerle olan ilişkisinin
önemini arttırdı.
06:22
The sameaynı principleprensip appliesgeçerlidir
if we're buildingbina a buildingbina,
128
370040
3296
Aynı ilke bina inşa ederken,
hastanın hastalığını teşhis ederken
06:25
if we're diagnosingTanılama
and caringsempatik for a patienthasta,
129
373360
2536
ve onunla ilgilenirken
06:27
or if we are teachingöğretim a classsınıf
130
375920
3136
veya bir sınıf dolusu lise öğrencisine
06:31
to a roomfuloda dolusu of highyüksek schoolersokul.
131
379080
2456
ders anlatırken uygulanabilir.
06:33
As our toolsaraçlar improveiyileştirmek,
132
381560
2376
Aletlerimiz geliştikçe,
06:35
technologyteknoloji magnifiesbüyütür our leverageKaldıraç
133
383960
2096
teknoloji bizi bir üst seviyeye çıkaracak,
06:38
and increasesartışlar the importanceönem
of our expertiseUzmanlık
134
386080
3896
bizim bilgimizin, muhakeme
yeteneğimizin ve olayları
06:42
and our judgmentyargı and our creativityyaratıcılık.
135
390000
2200
çözümlememizin önemini arttıracak.
06:45
And that bringsgetiriyor me
to the secondikinci principleprensip:
136
393000
2240
Ve bu beni ikinci ilkeye getiriyor:
06:48
never get enoughyeterli.
137
396160
1200
Asla yetinmeyin.
06:50
You mayMayıs ayı be thinkingdüşünme, OK, O-ringO-Ring, got it,
138
398280
2416
Düşünebilirsin, tamam, O-Ring, anladım,
06:52
that saysdiyor the jobsMeslekler that people do
will be importantönemli.
139
400720
3096
bu insanların yaptığı işin
önemini gösteriyor.
Bunu makineler yapamaz ama
bunların yapılması gerek.
06:55
They can't be donetamam by machinesmakineler,
but they still need to be donetamam.
140
403840
2976
Ama bu bana kaç tane işin
gerektiğini söylemez.
06:58
But that doesn't tell me
how manyçok jobsMeslekler there will need to be.
141
406840
2896
Düşünürseniz,
07:01
If you think about it,
isn't it kindtür of self-evidentçok aşikar
142
409760
2456
bir konuda yeteri kadar
üretken olduğumuzda
07:04
that oncebir Zamanlar we get sufficientlyyeteri kadar
productiveüretken at something,
143
412240
2536
işten kurtulmanın bir yolunu
bulduğumuz çok aşikar değil mi?
07:06
we'vebiz ettik basicallytemel olarak
workedişlenmiş our way out of a job?
144
414800
2096
1990'da bütün Amerikanın %40 istihdamı
07:08
In 1900, 40 percentyüzde of all US employment
145
416920
2776
07:11
was on farmsçiftlikleri.
146
419720
1256
çiftliklerde idi.
07:13
TodayBugün, it's lessaz than two percentyüzde.
147
421000
2256
Bugün bu oran %2'den az.
07:15
Why are there so fewaz farmersçiftçiler todaybugün?
148
423280
2176
Neden bugün daha az çiftçi var?
07:17
It's not because we're eatingyemek yiyor lessaz.
149
425480
1856
Sebebi bizim daha az yememiz değil.
07:19
(LaughterKahkaha)
150
427360
2656
(Gülüşmeler)
07:22
A centuryyüzyıl of productivityverimlilik
growthbüyüme in farmingtarım
151
430040
2736
Tarımda bir asırlık verimlilik artışı
07:24
meansanlamına geliyor that now,
a coupleçift of millionmilyon farmersçiftçiler
152
432800
2176
bugün bir kaç milyon çiftçinin
07:27
can feedbesleme a nationulus of 320 millionmilyon.
153
435000
2736
320 milyonluk bir ülkeyi
besleyebildiği anlamına geliyor.
07:29
That's amazingşaşırtıcı progressilerleme,
154
437760
1656
Bu şaşırtıcı bir ilerleme,
07:31
but it alsoAyrıca meansanlamına geliyor there are
only so manyçok O-ringO-Ring jobsMeslekler left in farmingtarım.
155
439440
4136
fakat bu, tarımda çok fazla
O-ring görevi çıktığı anlama da gelir.
07:35
So clearlyAçıkça, technologyteknoloji can eliminateelemek jobsMeslekler.
156
443600
3016
Yani, teknoloji işleri yok edebilir.
07:38
FarmingTarım is only one exampleörnek.
157
446640
1736
Tarım sadece bir örnek.
07:40
There are manyçok othersdiğerleri like it.
158
448400
1640
Bunun gibi daha pek çoğu var.
07:43
But what's truedoğru about a singletek productürün
or servicehizmet or industrysanayi
159
451440
3976
Fakat tek bir ürün, hizmet veya
endüstri için doğru olan şey
07:47
has never been truedoğru
about the economyekonomi as a wholebütün.
160
455440
2776
bir bütün olarak asla
ekonomi için doğru olmadı.
07:50
ManyBirçok of the industriesEndüstriyel
in whichhangi we now work --
161
458240
2496
Şu anda çalıştığımız sağlık, tıp
07:52
healthsağlık and medicinetıp,
162
460760
2136
finans, sigorta
07:54
financemaliye and insurancesigorta,
163
462920
2216
elektronik ve bilgisayar
07:57
electronicselektronik and computingbilgi işlem --
164
465160
1640
gibi sektörlerin çoğu
07:59
were tinyminik or barelyzar zor existentmevcut
a centuryyüzyıl agoönce.
165
467720
2736
bir asır önce ya yoktu ya da
yeni yeni oluşuyordu.
08:02
ManyBirçok of the productsÜrünler
that we spendharcamak a lot of our moneypara on --
166
470480
2816
Bugün biraz para harcayarak
sahip olduğumuz
08:05
airhava conditionersKlima cihazları, sportspor utilityyarar vehiclesAraçlar,
167
473320
2136
klimalar, spor aletleri,
08:07
computersbilgisayarlar and mobileseyyar devicescihazlar --
168
475480
1696
bilgisayarlar ve cep telefonları
08:09
were unattainablyunattainably expensivepahalı,
169
477200
1656
gibi ürünler bir asır önce
08:10
or just hadn'tolmasaydı been inventedicat edildi
a centuryyüzyıl agoönce.
170
478880
2440
ulaşılmaz derece pahalıydı
veya icat edilmemişti.
08:13
As automationOtomasyon freesserbest bırakır our time,
increasesartışlar the scopekapsam of what is possiblemümkün,
171
481920
4976
Otomasyon bizim zamanımızı boş bırakırken
yeni ürün, fikir bulabilir veya
08:18
we inventicat etmek newyeni productsÜrünler,
newyeni ideasfikirler, newyeni servicesHizmetler
172
486920
3216
zamanımızı alan ve tüketime teşvik eden,
08:22
that commandkomuta our attentionDikkat,
173
490160
1576
dikkatimizi çeken yeni hizmetler
08:23
occupyişgal etmek our time
174
491760
1536
keşfetmek gibi yapabileceğimiz
08:25
and spurmahmuz consumptiontüketim.
175
493320
1640
şeylerin kapsamını arttırır.
08:27
You mayMayıs ayı think some
of these things are frivolousanlamsız --
176
495760
3216
Yoga, macera turizmi, Pokémon GO
08:31
extremeaşırı yogaYoga, adventuremacera tourismturizm,
177
499000
2776
gibi şeylerin bazılarının
gereksiz olduğunu
08:33
PokPokémonPzt GO --
178
501800
1256
düşünebilirsiniz,
08:35
and I mightbelki agreeanlaşmak with you.
179
503080
1320
ben de aynı fikirdeyim.
08:36
But people desirearzu etmek these things,
and they're willingistekli to work hardzor for them.
180
504979
3477
Ancak insanlar bu şeyleri arzular
ve onlar için çok çalışmaya razıdırlar.
08:40
The averageortalama workerişçi in 2015
181
508480
2176
2015'de çalışan ortalama bir işçi
08:42
wantingeksik to attainulaşmak
the averageortalama livingyaşam standardstandart in 1915
182
510680
4256
1915'deki ortalama yaşam
standardına ulaşmak isterse,
08:46
could do so by workingçalışma
just 17 weekshaftalar a yearyıl,
183
514960
3336
bunu, yılın sadece 17 haftasında,
yani üçte biri daha az
08:50
one thirdüçüncü of the time.
184
518320
1440
çalışarak yapabilir.
08:52
But mostçoğu people don't chooseseçmek to do that.
185
520240
2176
Ancak çoğu insan bunu seçmez.
08:54
They are willingistekli to work hardzor
186
522440
1695
Onlara sunulan teknolojik nimetleri
08:56
to harvesthasat the technologicalteknolojik bountycömertlik
that is availablemevcut to them.
187
524159
3881
satın almak için çok çalışmaya razıdırlar.
09:00
MaterialMalzeme abundancebolluk has never
eliminatedelimine perceivedalgılanan scarcitykıtlık.
188
528480
4096
Malzeme bolluğu hiç bir zaman
hissedilen kıtlığı ortadan kaldırmaz.
09:04
In the wordskelimeler of economistiktisatçı
ThorsteinThorstein VeblenVeblen,
189
532600
2576
Ekonomist Thorstein Veblen'in söylemiyle,
09:07
inventionicat is the motheranne of necessityzorunluluk.
190
535200
2640
buluşun anası gerekliliktir.
09:11
Now ...
191
539520
1200
Peki şimdi...
09:13
So if you acceptkabul etmek these two principlesprensipler,
192
541400
1856
Eğer O-ring ve asla yetinme
09:15
the O-ringO-Ring principleprensip
and the never-get-enoughasla-get-yeterli principleprensip,
193
543280
2896
ilkelerini kabul ettiyseniz,
o zaman benimle hemfikirsiniz.
09:18
then you agreeanlaşmak with me.
194
546200
1336
09:19
There will be jobsMeslekler.
195
547560
1400
Yeni işler olacak.
09:21
Does that mean there's
nothing to worryendişelenmek about?
196
549560
2176
Yani endişelenmeye gerek yok mu?
09:23
AutomationOtomasyon, employment, robotsrobotlar and jobsMeslekler --
197
551760
2776
Otomasyon, işsizlik, robotlar ve işler --
09:26
it'llolacak all take carebakım of itselfkendisi?
198
554560
1920
hepsi kendi başının çaresine bakacak mı?
09:29
No.
199
557120
1216
Hayır.
09:30
That is not my argumenttartışma.
200
558360
2056
Bu benim savım değil.
09:32
AutomationOtomasyon createsyaratır wealthservet
201
560440
2536
Otomasyon daha az zamanda daha çok iş
09:35
by allowingizin us to do
more work in lessaz time.
202
563000
2576
yapmamızı sağlayan servet getirecek.
09:37
There is no economicekonomik lawhukuk
203
565600
1576
Bu serveti iyi kullanacağımızı ve
09:39
that saysdiyor that we
will use that wealthservet well,
204
567200
2776
bunun endişelenmeye değer bir şey olduğunu
09:42
and that is worthdeğer worryingendişe verici about.
205
570000
1800
gösteren ekonomik bir kural yok.
09:44
ConsiderDüşünün two countriesülkeler,
206
572800
1816
İki ülkeyi karşılaştıralım,
09:46
NorwayNorveç and SaudiSuudi ArabiaArabistan.
207
574640
2136
Norveç ve Suudi Arabistan.
09:48
BothHer ikisi de oil-richpetrol zengini nationsmilletler,
208
576800
1576
İkisi de petrol zengini bir ülke,
09:50
it's like they have moneypara
spurtingspurting out of a holedelik in the groundzemin.
209
578400
3576
sanki onlar yerden para fışkırtan
bir deliğe sahiplermiş gibi.
09:54
(LaughterKahkaha)
210
582000
1536
(Gülüşmeler)
09:55
But they haven'tyok used that wealthservet
equallyaynı derecede well to fosterbeslemek humaninsan prosperityrefah,
211
583560
5216
Fakat bu serveti insanların refahını
arttırmak için eşit şekilde--
10:00
humaninsan prosperingrefaha.
212
588800
1200
iyi kullanmamışlardır.
10:02
NorwayNorveç is a thrivinggelişen democracydemokrasi.
213
590440
2736
Norveç gelişen bir demokrasi.
10:05
By and largegeniş, its citizensvatandaşlar
work and playoyun well togetherbirlikte.
214
593200
3656
Vatandaşlarının çoğu çalışıyor
ve birbiriyle iyi geçiniyor.
10:08
It's typicallytipik numberedsayılı
betweenarasında first and fourthdördüncü
215
596880
3016
Genellikle ulusal mutluluk sıralamasında
10:11
in rankingsSıralaması of nationalUlusal happinessmutluluk.
216
599920
2736
bir ve dört arasında gösterilirler.
10:14
SaudiSuudi ArabiaArabistan is an absolutekesin monarchymonarşi
217
602680
2656
Suudi Arabistan çoğu vatandaşın
10:17
in whichhangi manyçok citizensvatandaşlar
lackeksiklik a pathyol for personalkişisel advancementilerleme.
218
605360
3616
kendini geliştirmesinin bir yolu olmayan
mutlak monarşi ile yönetilir.
10:21
It's typicallytipik rankedsırada yer aldı 35thinci
amongarasında nationsmilletler in happinessmutluluk,
219
609000
3496
Onlar da mutluluk sıralamasında zengin
bir ülke için düşük bir değer olan
10:24
whichhangi is lowdüşük for suchböyle a wealthyzengin nationulus.
220
612520
2096
35. sırada yer alırlar.
10:26
Just by way of comparisonkarşılaştırma,
221
614640
1336
Bu karşılaştırma yöntemi ile
10:28
the US is typicallytipik rankedsırada yer aldı
around 12thinci or 13thinci.
222
616000
2800
Amerika sıklıkla 12-13. sırada yer alır.
10:31
The differencefark betweenarasında these two countriesülkeler
223
619400
2096
Bu iki ülke arasındaki fark
10:33
is not theironların wealthservet
224
621520
1256
ne servetleri
10:34
and it's not theironların technologyteknoloji.
225
622800
1736
ne de teknolojilerdir.
10:36
It's theironların institutionskurumlar.
226
624560
1320
Onların kurumlarıdır.
10:38
NorwayNorveç has investedyatırım to buildinşa etmek a societytoplum
227
626560
3176
Norveç fırsatları ve ekonomik
hareketliliği olan bir toplum
10:41
with opportunityfırsat and economicekonomik mobilityhareketlilik.
228
629760
3336
oluşturmak için yatırım yapatı.
10:45
SaudiSuudi ArabiaArabistan has raisedkalkık livingyaşam standardsstandartlar
229
633120
2176
Suudi Arabistan bir çok insanın çabalarını
10:47
while frustratingsinir bozucu
manyçok other humaninsan strivingsstrivings.
230
635320
3256
engelleyerek insanların yaşam
standartlarını yükseltti.
10:50
Two countriesülkeler, bothher ikisi de wealthyzengin,
231
638600
2776
İki ülke, ikisi de zengin
10:53
not equallyaynı derecede well off.
232
641400
1720
ama eşit şekilde iyi değiller.
10:55
And this bringsgetiriyor me
to the challengemeydan okuma that we faceyüz todaybugün,
233
643880
4336
Ve bu beni bugün yüzleştiğimiz
zorluğa getirdi,
11:00
the challengemeydan okuma that
automationOtomasyon posespozlar for us.
234
648240
2136
bu otomasyonun bizim
için getirdiği sorun.
11:02
The challengemeydan okuma is not
that we're runningkoşu out of work.
235
650400
2456
İşimizi elimizden almayacak bir sorun.
ABD büyük buhrandan bu yana
11:04
The US has addedkatma 14 millionmilyon jobsMeslekler
236
652880
1936
11:06
sincedan beri the depthsderinlikleri of the Great RecessionDurgunluk.
237
654840
2136
14 milyon iş imkanı ekledi.
11:09
The challengemeydan okuma is that manyçok of those jobsMeslekler
238
657000
2536
Sorun bazı işlerin iyi bir iş olmaması
11:11
are not good jobsMeslekler,
239
659560
1296
ve birçok vatandaşın
11:12
and manyçok citizensvatandaşlar
cannotyapamam qualifynitelemek for the good jobsMeslekler
240
660880
3096
bu yeni oluşan iyi işler için
11:16
that are beingolmak createdoluşturulan.
241
664000
1200
vasıfsız olması.
11:17
Employmentİstihdam growthbüyüme in the UnitedAmerika StatesBirleşik
and in much of the developedgelişmiş worldDünya
242
665840
3496
ABD'deki ve gelişmiş dünyanın
büyük bölümündeki istihdam artışı,
11:21
looksgörünüyor something like a barbellHalter
243
669360
1456
halter çubuğunun her iki
11:22
with increasingartan poundagepoundage
on eitherya endson of the barbar.
244
670840
3376
ucundaki artan ağırlıklar gibi görünüyor.
11:26
On the one handel,
245
674240
1216
Diğer yandan,
11:27
you have high-educationyüksek eğitim, high-wageyüksek ücretli jobsMeslekler
246
675480
2816
siz doktorluk, hemşirelik,
mühendislik, programcılık,
11:30
like doctorsdoktorlar and nurseshemşireler,
programmersprogramcılar and engineersmühendisler,
247
678320
3576
pazarlama ve satış elemanı
gibi yüksek eğitim gerektiren
11:33
marketingpazarlama and salessatış managersyöneticileri.
248
681920
1736
yüksek maaşlı işlere sahipsiniz.
11:35
Employmentİstihdam is robustgüçlü in these jobsMeslekler,
employment growthbüyüme.
249
683680
3016
Bu işlerdeki istihdam ve
istihdam arışı güçlüdür.
11:38
SimilarlyBenzer şekilde, employment growthbüyüme
is robustgüçlü in manyçok low-skilldüşük beceri,
250
686720
4016
Benzer şekilde yemek servisi,
temizlik, güvenlik,
11:42
low-educationdüşük-eğitim jobsMeslekler like foodGıda servicehizmet,
251
690760
3056
evde sağlık yardımı gibi az yetkinlik
11:45
cleaningtemizlik, securitygüvenlik,
252
693840
2256
ve az eğitim gerektiren
işlerdeki istihdam
11:48
home healthsağlık aidsAIDS.
253
696120
1240
artışı da güçlüdür.
11:50
SimultaneouslyAynı anda, employment is shrinkingbüzülür
254
698080
3096
Aynı zamanda, mavi yakalı
üretim işçilik pozisyonları
11:53
in manyçok middle-educationorta-eğitim,
middle-wageOrta-ücret, middle-classOrta sınıf jobsMeslekler,
255
701200
4056
beyaz yakalı büro, satış pozisyonları
11:57
like blue-collarMavi yakalı productionüretim
and operativeoperatif positionspozisyonları
256
705280
3816
gibi birçok orta eğitim
gerektiren orta ücretli,
12:01
and white-collarBeyaz yakalı
clericalBüro araçları kullanma and salessatış positionspozisyonları.
257
709120
2976
orta sınıf işlerde istihdam küçülüyor.
12:04
The reasonsnedenleri behindarkasında this contractingmüteahhitlik middleorta
258
712120
2256
Bu taşeronlaşmanın arkasındaki
12:06
are not mysteriousgizemli.
259
714400
1216
nedenler gizemli değil.
12:07
ManyBirçok of those middle-skillOrta Beceri jobsMeslekler
260
715640
1976
Çoğu orta sınıf işlerde
12:09
use well-understoodiyi anlaşılmış ruleskurallar and proceduresyordamlar
261
717640
2496
giderek yazılımla kodlanabilen ve
12:12
that can increasinglygiderek
be codifiedkodlanmış in softwareyazılım
262
720160
3096
bilgisayarlar tarafından yürütülebilen
iyi anlaşılmış kurallar
12:15
and executedidam by computersbilgisayarlar.
263
723280
2360
ve prosedürler kullanılır.
12:18
The challengemeydan okuma that
this phenomenonfenomen createsyaratır,
264
726200
3376
Bu olgunun oluşturduğu sorun,
12:21
what economistsekonomistler call
employment polarizationpolarizasyon,
265
729600
2536
ekonomistlerin istihdam
kutuplaşması dediği şey,
12:24
is that it knocksKapıyı çalar out rungsbasamakları
in the economicekonomik laddermerdiven,
266
732160
2616
ekonomik merdiven basamaklarının
bazılarının çürümesi,
12:26
shrinksküçülür the sizeboyut of the middleorta classsınıf
267
734800
1816
orta sınıfın boyutunun küçülmesi ve
12:28
and threatenstehdit to make us
a more stratifiedtabakalı societytoplum.
268
736640
3136
bizi daha katmanlı bir toplum haline
getirme tehdidinin olmasıdır.
12:31
On the one handel, a setset of highlybüyük ölçüde paidödenmiş,
highlybüyük ölçüde educatedeğitimli professionalsprofesyoneller
269
739800
4056
Bir tarafta, yüksek ücretli, iyi eğitimli,
ilginç işler yapan, profesyonellerden
12:35
doing interestingilginç work,
270
743880
1416
oluşan bir topluluk,
12:37
on the other, a largegeniş numbernumara
of citizensvatandaşlar in low-paiddüşük ücretli jobsMeslekler
271
745320
3416
diğer tarafta birincil sorumluluğu
zenginlerin konforu ve
12:40
whosekimin primarybirincil responsibilitysorumluluk is to see
to the comfortkonfor and healthsağlık of the affluentzengin.
272
748760
5656
sağlığı için düşük ücretli işlerde
çalışan çok sayıda vatandaş.
12:46
That is not my visionvizyon of progressilerleme,
273
754440
2336
Bu benim kalkınma görüşüm değil,
12:48
and I doubtşüphe that it is yoursseninki.
274
756800
1880
bunun sizin görüşünüz
olduğundan şüpheliyim.
12:51
But here is some encouragingteşvik edici newshaber.
275
759440
2016
Fakat cesaretlendirici haberler de var.
12:53
We have facedyüzlü equallyaynı derecede momentousmühim
economicekonomik transformationsdönüşümler in the pastgeçmiş,
276
761480
4856
Geçmişte aynı derecede önemli
ekonomi dönüşümlerle karşılaştık
12:58
and we have come
throughvasitasiyla them successfullybaşarılı olarak.
277
766360
2696
ve başarılı bir şekilde
onların üstesinden geldik.
13:01
In the lategeç 1800s and earlyerken 1900s,
278
769080
4936
1800'lerin sonu ve 1900'lerin başında
13:06
when automationOtomasyon was eliminatingortadan kaldırarak
vastgeniş numberssayılar of agriculturaltarım jobsMeslekler --
279
774040
4536
otomasyon çok sayıda tarım işini
ortadan kaldırmaya başlamıştı--
13:10
rememberhatırlamak that tractorTraktör? --
280
778600
2336
o traktörü hatırlıyor musunuz?
13:12
the farmÇiftlik statesdevletler facedyüzlü a threattehdit
of masskitle unemploymentişsizlik,
281
780960
2696
Çiftlik eyaletleri toplu işsizlik
tehdidiyle yüzleştiler.
13:15
a generationnesil of youthgençlik
no longeruzun neededgerekli on the farmÇiftlik
282
783680
3816
Artık çiftlikte genç nesillere
gerek yoktu
13:19
but not preparedhazırlanmış for industrysanayi.
283
787520
1760
ve sanayi için hazır değildiler.
13:22
RisingYükselen to this challengemeydan okuma,
284
790080
1576
Bu sorunla birlikte,
13:23
they tookaldı the radicalradikal stepadım
285
791680
1496
genç nüfusun tamamının
13:25
of requiringgerektiren that
theironların entiretüm youthgençlik populationnüfus
286
793200
2816
okulda kalmasını ve 16 yaşına kadar
13:28
remainkalmak in schoolokul
and continuedevam et theironların educationEğitim
287
796040
2856
eğitim alması gibi
13:30
to the ripeolgun oldeski ageyaş of 16.
288
798920
2120
radikal kararlar aldılar.
13:33
This was calleddenilen the highyüksek schoolokul movementhareket,
289
801600
1976
Buna lise hareketleri deniyordu
13:35
and it was a radicallykökünden
expensivepahalı thing to do.
290
803600
2816
ve bu tamamen maliyetli bir şeydi.
13:38
Not only did they have
to investyatırmak in the schoolsokullar,
291
806440
2256
Sadece okullara yatırım yapmaları
gerektiği için değil
13:40
but those kidsçocuklar couldn'tcould work
at theironların jobsMeslekler.
292
808720
2696
ayrıca çocukları çalıştıramadıkları için.
13:43
It alsoAyrıca turneddönük out to be
one of the besten iyi investmentsyatırımlar
293
811440
3296
Aynı zamanda ABD'nin 20. yüzyılda yaptığı
13:46
the US madeyapılmış in the 20thinci centuryyüzyıl.
294
814760
2216
en iyi yatırımlardan biri
olduğu ortaya çıktı.
13:49
It gaveverdi us the mostçoğu skilledyetenekli,
the mostçoğu flexibleesnek
295
817000
2336
Bu Amerika'ya dünyadaki en yetenekli,
13:51
and the mostçoğu productiveüretken
workforceişgücü in the worldDünya.
296
819360
2696
en esnek ve en üretken iş gücünü verdi.
13:54
To see how well this workedişlenmiş,
imaginehayal etmek takingalma the laboremek forcekuvvet of 1899
297
822080
4536
Bunun ne kadar başarılı olduğunu
görmek için, 1899 iş gücünü alın
13:58
and bringinggetiren them into the presentmevcut.
298
826640
2216
ve onları günümüze
getirildiğini hayal edin.
14:00
DespiteRağmen theironların stronggüçlü backsyedekler
and good characterskarakterler,
299
828880
2936
Güçlü geçmişlerine ve
iyi karakterlerine rağmen
14:03
manyçok of them would lackeksiklik
the basictemel literacyokur yazarlık and numeracyAritmetik skillsbecerileri
300
831840
3776
çoğu en sıradan işler hariç
bütün işleri yapmak için
temel okuma yazma ve aritmetik
becerilerinden yoksun kalacaklardı.
14:07
to do all but the mostçoğu mundanedünyevi jobsMeslekler.
301
835640
2936
14:10
ManyBirçok of them would be unemployableunemployable.
302
838600
2240
Çoğu işsiz kalacaktı.
14:13
What this exampleörnek highlightsvurgular
is the primacyönceliği of our institutionskurumlar,
303
841840
3736
Bu örnekte vurgulandığı gibi,
kurumlarımızın önceliği,
14:17
mostçoğu especiallyözellikle our schoolsokullar,
304
845600
1776
özellikle de okullarımızın,
14:19
in allowingizin us to reapbiçmek the harvesthasat
305
847400
2536
teknolojik zenginliğimizin hasadını
14:21
of our technologicalteknolojik prosperityrefah.
306
849960
2296
kazanmamızdaki rolü büyüktür.
14:24
It's foolishaptalca to say
there's nothing to worryendişelenmek about.
307
852280
2416
Endişe edecek bir şey yok
demek aptalca olur.
Açıkçası, yanlış anlamış olabiliriz.
14:26
ClearlyAçıkça we can get this wrongyanlış.
308
854720
2200
14:29
If the US had not investedyatırım
in its schoolsokullar and in its skillsbecerileri
309
857640
3496
ABD bir asır önce lise hareketiyle
okullarına ve okulların becerilerine
14:33
a centuryyüzyıl agoönce with
the highyüksek schoolokul movementhareket,
310
861160
2256
yatırım yapmamış olsaydı,
refah seviyesi
14:35
we would be a lessaz prosperousmüreffeh,
311
863440
1656
daha az haraketli ekonomisi olan
14:37
a lessaz mobileseyyar and probablymuhtemelen
a lot lessaz happymutlu societytoplum.
312
865120
3616
ve muhtemelen daha az mutlu
bir toplum olurdu.
14:40
But it's equallyaynı derecede foolishaptalca
to say that our fatesKader are sealedkapalı.
313
868760
2736
Fakat geleceğimizin mühürlendiğini
söylemek de aptalca.
Bu kararı makineler alamaz.
14:43
That's not decidedkarar by the machinesmakineler.
314
871520
1696
Piyasa bile buna karar veremez.
14:45
It's not even decidedkarar by the marketpazar.
315
873240
1736
Bu karar biz ve kurumlarımız
tarafından alınabilir.
14:47
It's decidedkarar by us
and by our institutionskurumlar.
316
875000
2640
14:50
Now, I startedbaşladı this talk with a paradoxparadoks.
317
878360
2576
Bu konuşmayla bir paradoks başlattım.
14:52
Our machinesmakineler increasinglygiderek
do our work for us.
318
880960
2656
Makinelerimiz giderek
bizim için çalışıyor.
14:55
Why doesn't that make
our laboremek superfluousgereksiz,
319
883640
2256
Neden bu emeğimizi ve yeteneklerimizi
14:57
our skillsbecerileri redundantgereksiz?
320
885920
1216
gereksiz hale getirmiyor?
14:59
Isn't it obviousaçık that the roadyol
to our economicekonomik and socialsosyal hellcehennem
321
887160
3416
Ekonomik ve sosyal cehenneme giden yolun
kendi büyük buluşlarımızla
15:02
is paveddöşeli with our ownkendi great inventionsbuluşlar?
322
890600
2200
kaplandığı açık değil midir?
15:06
HistoryGeçmiş has repeatedlydefalarca offeredsunulan
an answerCevap to that paradoxparadoks.
323
894040
4176
Tarih, tekrar tekrar bu
paradoksa bir yanıt buldu.
15:10
The first partBölüm of the answerCevap
is that technologyteknoloji magnifiesbüyütür our leverageKaldıraç,
324
898240
3616
Cevabın ilk bölümü, teknoloji iş
sahamızı büyüttü, önemini arttırdı,
15:13
increasesartışlar the importanceönem, the addedkatma valuedeğer
325
901880
2616
uzmanlığımıza, yargılarımıza
15:16
of our expertiseUzmanlık,
our judgmentyargı and our creativityyaratıcılık.
326
904520
3536
ve yaratıcılığımıza değer kattı.
15:20
That's the O-ringO-Ring.
327
908080
1200
Bu, O-ring prensibi.
Cevabın ikinci kısmı,
daimi yaratıcılığımız ve
15:21
The secondikinci partBölüm of the answerCevap
is our endlesssonsuz inventivenessyaratıcılığı
328
909880
2736
15:24
and bottomlessdipsiz desiresarzuları
329
912640
1456
çok derin arzularımız.
15:26
meansanlamına geliyor that we never get enoughyeterli,
never get enoughyeterli.
330
914120
2336
Yani hiç yetinmedik,
asla yetinmeyeceğiz demek.
15:28
There's always newyeni work to do.
331
916480
2160
Mutlaka yapacak yeni bir iş vardır.
15:31
AdjustingAyarlama to the rapidhızlı pacehız
of technologicalteknolojik changedeğişiklik
332
919960
3336
Teknolojik değişimin süratli
temposuna adapte olmak
15:35
createsyaratır realgerçek challengeszorluklar,
333
923320
1456
büyük sorunlar yaratır
15:36
seengörüldü mostçoğu clearlyAçıkça
in our polarizedpolarize laboremek marketpazar
334
924800
2976
ve bunlar daha çok kutuplaşmış
iş gücü piyasamızda
15:39
and the threattehdit that it posespozlar
to economicekonomik mobilityhareketlilik.
335
927800
2520
ve ekonomik hareketliliğe
getirdiği tehditte görülüyor.
15:43
RisingYükselen to this challengemeydan okuma is not automaticOtomatik.
336
931320
2440
Bu sorunların artmasının
nedeni otomasyon değil.
15:46
It's not costlessmaliyet gerektirmeyen.
337
934400
1496
Masrafsız değil.
15:47
It's not easykolay.
338
935920
1416
Kolay değil.
15:49
But it is feasiblemümkün.
339
937360
1200
Fakat uygulanabilir.
15:51
And here is some encouragingteşvik edici newshaber.
340
939120
1816
İşte bazı cesaret verici haberler:
15:52
Because of our amazingşaşırtıcı productivityverimlilik,
341
940960
2136
Muhteşem üretkenliğimiz sayesinde
15:55
we're richzengin.
342
943120
1256
zenginiz.
15:56
Of coursekurs we can affordparası yetmek
to investyatırmak in ourselveskendimizi and in our childrençocuklar
343
944400
3136
Tabii ki, yüz yıl önce lise hareketiyle
Amerika'nın yaptığı gibi,
15:59
as AmericaAmerika did a hundredyüz yearsyıl agoönce
with the highyüksek schoolokul movementhareket.
344
947560
3336
kendimize ve çocuklarımıza
yatırım yapmayı karşılayabiliriz.
16:02
ArguablyTartışmalı, we can't affordparası yetmek not to.
345
950920
2280
Ve muhtemelen, bunu
yapmamayı karşılayamayız.
16:06
Now, you mayMayıs ayı be thinkingdüşünme,
346
954120
1776
Şimdi, şöyle düşünüyor olabilirsiniz:
16:07
ProfessorProfesör AutorAutor has told us
a heartwarmingiç açıcı talemasal
347
955920
2856
Profesör Autor bize uzak geçmişi,
16:10
about the distantuzak pastgeçmiş,
348
958800
1776
yakın geçmişi, belki de bugünümüzü,
16:12
the recentson pastgeçmiş,
349
960600
1376
ancak muhtemelen geleceği
16:14
maybe the presentmevcut,
but probablymuhtemelen not the futuregelecek.
350
962000
3296
anlatan güzel bir masal anlattı.
16:17
Because everybodyherkes knowsbilir
that this time is differentfarklı.
351
965320
3936
Çünkü herkes bu zamanın
farklı olduğunu bilir.
16:21
Right? Is this time differentfarklı?
352
969280
2816
Doğru mu? Bu zaman farklı mı?
16:24
Of coursekurs this time is differentfarklı.
353
972120
1896
Tabii ki farklı.
16:26
EveryHer time is differentfarklı.
354
974040
1696
Bütün zamanlar farklı.
16:27
On numeroussayısız occasionsdurumlar
in the last 200 yearsyıl,
355
975760
3616
Bilim adamları ve aktivistler,
son 200 yılda sayısız olayla,
16:31
scholarsbilim adamları and activistseylemciler
have raisedkalkık the alarmalarm
356
979400
2776
işlerimizin yok olmaması ve
16:34
that we are runningkoşu out of work
and makingyapma ourselveskendimizi obsoleteeski:
357
982200
3536
kendimizi yıpratmamıza dair
uyarılarını arttırdılar:
16:37
for exampleörnek, the LudditesLuddites
in the earlyerken 1800s;
358
985760
4616
Örneğin, 1800'lü yılların başında Luddite;
16:42
US SecretarySekreter of LaborEmek JamesJames DavisDavis
359
990400
2936
1920'lerde ABD Çalışma Sekreteri olan
16:45
in the mid-orta1920s;
360
993360
2416
James Davis;
16:47
NobelNobel Prize-winningÖdül-çekici economistiktisatçı
WassilyWassily LeontiefLeontief in 1982;
361
995800
5176
1982'de Nobel ödüllü kazanan
ekonomist Wassily Leontief;
16:53
and of coursekurs, manyçok scholarsbilim adamları,
362
1001000
3256
ve elbette bugün pek çok akademisyen,
16:56
punditsuzmanların, technologiststeknoloji
363
1004280
2136
uzmanlar, teknologlar ve
16:58
and mediamedya figuresrakamlar todaybugün.
364
1006440
1840
medya figürleri.
17:01
These predictionstahminler strikegrev me as arrogantkibirli.
365
1009600
3320
Bu tahminler bana kibirli gibi geliyor.
17:05
These self-proclaimedkendi kendini ilan eden oraclesKahinler
are in effectEfekt sayingsöz,
366
1013800
2696
Bu kendi kendini kahin ilan edenler,
17:08
"If I can't think of what people
will do for work in the futuregelecek,
367
1016520
3416
"Gelecekte insanların iş için
ne yapacaklarını düşünemiyorsam,
17:11
then you, me and our kidsçocuklar
368
1019960
2896
sen de ben de ve çocuklar da
17:14
aren'tdeğil going to think of it eitherya."
369
1022880
1715
bunu düşünmeyecektir." diyor.
17:17
I don't have the gutsbağırsaklar
370
1025760
1935
Bu iddiaları insanın becerisine
17:19
to take that betbahis againstkarşısında humaninsan ingenuitymarifet.
371
1027720
3176
karşı koymaya benim cesaretim yok.
17:22
Look, I can't tell you
what people are going to do for work
372
1030920
2976
Bakın, yüzyıl içinde insanların
meslekler için
17:25
a hundredyüz yearsyıl from now.
373
1033920
1896
ne yapacağını söyleyemem.
17:27
But the futuregelecek doesn't hingeMenteşe
on my imaginationhayal gücü.
374
1035839
2601
Fakat geleceğimiz benim hayal gücümün
üzerine kurulu değil.
17:31
If I were a farmerçiftçi in IowaIowa
in the yearyıl 1900,
375
1039280
3776
1900 yılında Iowa'da bir çiftçi olsaydım
17:35
and an economistiktisatçı from the 21stst centuryyüzyıl
teleportedteleported down to my fieldalan
376
1043079
3537
ve 21. yüzyıldaki bir ekonomist,
tarlama ışınlanarak
17:38
and said, "Hey, guesstahmin what, farmerçiftçi AutorAutor,
377
1046640
2520
"Hey, biliyor musun çiftçi Autor,
17:42
in the nextSonraki hundredyüz yearsyıl,
378
1050000
1536
bence önümüzdeki yüzyıl içinde
17:43
agriculturaltarım employment is going to falldüşmek
from 40 percentyüzde of all jobsMeslekler
379
1051560
3776
artan üretkenlik yüzünden
tarımsal istihdam %40'dan
17:47
to two percentyüzde
380
1055360
1216
17:48
purelyyalnızca duenedeniyle to risingyükselen productivityverimlilik.
381
1056600
2000
%2'ye düşecek.
17:51
What do you think the other
38 percentyüzde of workersişçiler are going to do?"
382
1059400
3160
İşçilerin %38'inin ne yapacağını
düşünüyorsun?" deseydi.
17:55
I would not have said, "Oh, we got this.
383
1063400
2816
"Biz bunun üstesinden gelebiliriz.
17:58
We'llWe'll do appUygulamanın developmentgelişme,
radiologicalRadyolojik medicinetıp,
384
1066240
2856
Uygulama geliştiricisi,
radyolojik tıp uzmanı,
18:01
yogaYoga instructiontalimat, BitmojiBitmoji."
385
1069120
2976
yoga eğitmeni, emoji tasarımcısı
olabiliriz." diyemezdim.
18:04
(LaughterKahkaha)
386
1072120
1536
(Gülüşmeler)
18:05
I wouldn'tolmaz have had a clueipucu.
387
1073680
1286
Hiçbir fikrim olmazdı.
Fakat, umarım ki şunu
söylemek için bilgeliğim olurdu:
18:07
But I hopeumut I would have had
the wisdombilgelik to say,
388
1075840
2496
18:10
"WowVay canına, a 95 percentyüzde reductionindirgeme
in farmÇiftlik employment
389
1078360
4016
"Vay canına, gıda sıkıntısı çekmeden
tarım istihdamında %95'lik bir azalma.
18:14
with no shortagesıkıntısı of foodGıda.
390
1082400
2136
18:16
That's an amazingşaşırtıcı amounttutar of progressilerleme.
391
1084560
2416
Bu müthiş bir gelişme.
18:19
I hopeumut that humanityinsanlık
findsbuluntular something remarkabledikkat çekici to do
392
1087000
3376
Umarım, insanlık tüm bu refah için
18:22
with all of that prosperityrefah."
393
1090400
1880
olağanüstü bir şey bulur. "
18:25
And by and largegeniş, I would say that it has.
394
1093120
3080
Ve ben genel olarak bunun,
gerçekleştiğini söyleyebilirim.
18:29
Thank you very much.
395
1097960
1256
Çok teşekkür ederim.
18:31
(ApplauseAlkış)
396
1099240
5055
(Alkışlar)
Translated by Hasan Kemal Erkaraca
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
David Autor - Economist
David Autor's work assesses the labor market consequences of technological change and globalization.

Why you should listen

David Autor, one of the leading labor economists in the world and a member of the American Academy of Arts and Sciences, is Ford Professor of Economics and associate department head of the Massachusetts Institute of Technology Department of Economics. He is also Faculty Research Associate of the National Bureau of Economic Research, Research Affiliate of the Abdul Jameel Latin Poverty Action Lab, Co-director of the MIT School Effectiveness and Inequality Initiative, Director of the NBER Disability Research Center and former editor in chief of the Journal of Economic Perspectives. He is an elected officer of the American Economic Association and the Society of Labor Economists and a fellow of the Econometric Society.

Autor's work focuses on earnings inequality, employment and feedback between labor market opportunities, household structure and the social/intellectual development of children. He has published extensively in many major academic journals in economics. His best known research formally models and empirically analyzes how computerization substitutes for and complements human labor; asks how the rapid rise of import competition from China has reshaped U.S. manufacturing, upending the conventional economic wisdom that free trade is a free lunch; explores how the economic pressures of globalization are reshaping U.S. electoral politics; and conducts large-scale randomized experiments that test whether generous financial aid grants improve the odds of college completion and long-run economic security of students from low income families. 

Autor has received a number of prestigious prizes, the Alfred P. Sloan Foundation Fellowship, the National Science Foundation Career award, and the Sherwin Rosen Prize for outstanding contributions in the field of Labor Economics, and the John T. Dunlop Outstanding Scholar Award in 2006 given by the Labor and Employment Relations Association, to name just a few. His teaching has earned several awards, including MIT’s James A. and Ruth Levitan Award for excellence in teaching, the Undergraduate Economic Association Teaching Award, and the Technology and Public Policy Program’s Best Professor Award.

More profile about the speaker
David Autor | Speaker | TED.com