TED2017
Robin Hanson: What would happen if we upload our brains to computers?
Robin Hanson: Beynimizi bilgisayarlara yüklesek ne olurdu?
Filmed:
Readability: 3.8
1,430,160 views
''Em''lerle tanışın. İnsan beynini taklit eden, tıpkı kopyalandıkları beyin gibi düşünen, hisseden ve çalışan makineler. Gelecek ve sosyal bilimci Robin Hanson emlerin küresel ekonomiyi ele geçirdiği muhtemel bir geleceği anlatıyor; bu gelecekte emler süper hızda bilgisayarlarda çalışıyor ve birden fazla görevi aynı anda yapmak üzere kopyalara bölünerek insanlara tek bir seçim bırakıyor: Sonsuza dek emekli olmak. Robotlar dünyaya hakim olduğunda neler olacağına ilişkin tuhaf geleceğe bir göz atın.
Robin Hanson - Futurist, social scientist
Does humanity have a future as uploaded minds? In his work, Robin Hanson asks this and other extra-large questions. Full bio
Does humanity have a future as uploaded minds? In his work, Robin Hanson asks this and other extra-large questions. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
Someday, we may have robots
as smart as people,
as smart as people,
0
1521
4444
Bir gün insanlar kadar zeki robotlara,
00:17
artificial intelligence, AI.
1
5989
2474
yapay zekâya sahip olabiliriz.
00:20
How could that happen?
2
8487
1476
Bu nasıl olabilir?
00:22
One route is that we'll just keep
accumulating better software,
accumulating better software,
3
10812
3184
Bir yolu sürekli daha iyi yazılımlar
geliştirmeye devam etmek,
geliştirmeye devam etmek,
00:26
like we've been doing for 70 years.
4
14020
1992
tıpkı son 70 yıldır yaptığımız gibi.
00:28
At past rates of progress,
that may take centuries.
that may take centuries.
5
16543
2936
Son zamanlardaki değerlendirmelerle
bu yüzyıllar sürebilir.
bu yüzyıllar sürebilir.
00:32
Some say it'll happen a lot faster
6
20138
2350
Kimi insanlar, yeni güçlü zekâ teorileri
00:34
as we discover grand new
powerful theories of intelligence.
powerful theories of intelligence.
7
22512
3491
keşfedildikçe bunun çok daha hızlı
olacağını savunuyorlar.
olacağını savunuyorlar.
00:38
I'm skeptical.
8
26407
1199
Ben ise şüpheciyim.
00:40
But a third scenario
9
28608
3061
Ancak bugün üzerinde konuşmak istediğim
00:43
is what I'm going to talk about today.
10
31693
1827
üçüncü bir senaryo var.
00:45
The idea is to port the software
from the human brain.
from the human brain.
11
33544
2738
Ana fikir, yazılımı
insan beyninden elde etmek.
insan beyninden elde etmek.
00:48
To do this, we're going to need
three technologies to be good enough,
three technologies to be good enough,
12
36972
3301
Bunu gerçekleştirmek için
iyi olması gereken üç teknolojik alan var
iyi olması gereken üç teknolojik alan var
00:52
and none of them are there yet.
13
40297
1555
ve üçü de henüz hazır değil.
00:54
First, we're going to need
lots of cheap, fast, parallel computers.
lots of cheap, fast, parallel computers.
14
42417
4714
Öncelikle çok sayıda ucuz, hızlı
ve paralel bilgisayarlara gerek duyacağız.
ve paralel bilgisayarlara gerek duyacağız.
01:00
Second, we're going to need
to scan individual human brains
to scan individual human brains
15
48855
4207
İkincisi, her bir insan beynini
konumsal ve kimyasal ayrıntılarıyla
konumsal ve kimyasal ayrıntılarıyla
01:05
in fine spatial and chemical detail,
16
53086
2238
taramaya gerek duyacağız,
01:07
to see exactly what cells are where,
connected to what, of what type.
connected to what, of what type.
17
55348
4028
böylelikle hangi hücrelerin nerede,
neye bağlı ve ne tür olduğunu anlayacağız.
neye bağlı ve ne tür olduğunu anlayacağız.
01:11
And third, we're going to need
computer models
computer models
18
59400
4356
Üçüncüsü ise her bir beyin hücresinin
nasıl çalıştığına ilişkin
nasıl çalıştığına ilişkin
01:15
of how each kind of brain cell works --
19
63780
2222
bilgisayar modellerine gerek duyacağız;
01:19
taking input signals,
changing interval state
changing interval state
20
67002
2580
gelen sinyalleri alacak,
zaman aralıkları değişecek
zaman aralıkları değişecek
01:21
and sending output signals.
21
69606
1294
dışarı sinyal gönderecek.
01:22
If we have good enough models
of all the kinds of brain cells
of all the kinds of brain cells
22
70924
3818
Her tür beyin hücresinin
ve de beynin yeterli düzeyde
ve de beynin yeterli düzeyde
01:26
and a good enough model of the brain,
23
74766
1763
iyi modellerini elde edersek,
01:28
we can put it together to make
a good enough model of an entire brain,
a good enough model of an entire brain,
24
76553
3434
tüm beyin için yeterli düzeyde
iyi bir model oluşturabiliriz,
iyi bir model oluşturabiliriz,
01:32
and that model would have the same
input-output behavior as the original.
input-output behavior as the original.
25
80011
4003
bu model de orijinal beyinle
aynı giriş-çıkış davranışını sergiler.
aynı giriş-çıkış davranışını sergiler.
Yani onunla konuşursanız, cevap verebilir.
01:36
So if you talk to it, it might talk back.
26
84038
2485
01:38
If you ask it to do things,
it might do them.
it might do them.
27
86547
2097
İş yapmasını isterseniz, onları yapabilir.
01:40
And if we could do that,
everything would change.
everything would change.
28
88668
2822
Bunu başarabilirsek, her şey değişecektir.
01:43
People have been talking
about this idea for decades,
about this idea for decades,
29
91514
2568
İnsanlar bu fikir üzerinde
''uploads'' (yüklemeler) adı altında
''uploads'' (yüklemeler) adı altında
01:46
under the name of "uploads."
30
94106
1789
uzun yıllardır tartışıyor,
01:47
I'm going to call them "ems."
31
95919
1484
ben onlara ''emler'' diyeceğim.
01:50
When they talk about it, they say,
32
98355
2604
İnsanlar bunun hakkında
konuştukları zaman soruyorlar:
konuştukları zaman soruyorlar:
01:52
"Is this even possible?
33
100983
1544
''Böyle bir şey mümkün mü?
01:54
If you made one, would it be conscious?
Or is it just an empty machine?
Or is it just an empty machine?
34
102838
3351
Yapsanız bile, bilinci olur mu?
Yoksa boş bir makine mi olur?
Yoksa boş bir makine mi olur?
01:58
If you made one of me,
is that me or someone else?"
is that me or someone else?"
35
106213
2452
Benden bir tane yapsanız,
o ben mi olurum başkası mı?
o ben mi olurum başkası mı?
02:01
These are all fascinating questions
that I'm going to ignore ...
that I'm going to ignore ...
36
109036
3102
Bu harika soruların hepsini
görmezden geleceğim...
görmezden geleceğim...
02:04
(Laughter)
37
112162
2365
(Gülüşmeler)
02:07
because I see a neglected question:
38
115041
2089
çünkü gözardı edilen bir soru var:
02:09
What would actually happen?
39
117154
1610
Ne olurdu peki?
02:12
I became obsessed with this question.
40
120440
1904
Bu soruya kafayı taktım.
02:15
I spent four years trying to analyze it,
41
123993
2953
Analiz etmek için dört yıl harcadım,
02:18
using standard academic tools,
to guess what would happen,
to guess what would happen,
42
126970
3547
ne olacağını tahmin etmek için
standart akademik araçlar kullandım
standart akademik araçlar kullandım
02:22
and I'm here to tell you what I found.
43
130541
1849
ve ne bulduğumu söylemek için buradayım.
02:24
But be warned --
44
132928
1382
Ancak dikkatli olun,
02:26
I'm not offering inspiration,
I'm offering analysis.
I'm offering analysis.
45
134722
3407
ilham değil, sadece bir analiz sunuyorum.
02:30
I see my job as telling you
what's most likely to happen
what's most likely to happen
46
138153
2794
Bundan kaçınmak için
gerekeni yapmazsak, neler olacağını
gerekeni yapmazsak, neler olacağını
02:32
if we did the least to avoid it.
47
140971
1777
size söylemek benim görevim.
02:36
If you aren't at least a bit disturbed
by something I tell you here,
by something I tell you here,
48
144132
3302
Eğer size söylediklerim biraz da olsa
sizi rahatsız etmiyorsa,
sizi rahatsız etmiyorsa,
02:39
you're just not paying attention.
49
147458
1594
dikkat vermiyorsunuz demektir.
02:41
(Laughter)
50
149076
1351
(Gülüşmeler)
02:42
OK, the first thing I can tell you
51
150451
2596
Pekâlâ, size söyleyebileceğim ilk şey,
02:45
is that ems spend most
of their life in virtual reality.
of their life in virtual reality.
52
153071
3133
emler hayatlarının çoğunu
sanal gerçeklikte geçiriyorlar.
sanal gerçeklikte geçiriyorlar.
02:48
This is what you might look like
if you were using virtual reality.
if you were using virtual reality.
53
156819
4484
Sanal gerçeklik kullanıyor olsanız
muhtemelen buna benzerdiniz.
muhtemelen buna benzerdiniz.
02:54
And this is what you might see:
54
162074
2150
Göreceğiniz şu olurdu:
02:57
sunlight glinting off of water,
you might hear gulls flying above,
you might hear gulls flying above,
55
165244
3596
Suyun üzerinde süzülen güneş ışığı,
uçan martıları duyabilirsiniz,
uçan martıları duyabilirsiniz,
03:00
you might even feel the wind
on your cheeks or smell seawater,
on your cheeks or smell seawater,
56
168864
3031
hatta ileri donanım sayesinde
rüzgârı yüzünüzde hissedip
rüzgârı yüzünüzde hissedip
03:03
with advanced hardware.
57
171919
1325
deniz kokusunu bile alabilirsiniz.
03:06
Now, if you were to spend
a lot of time here,
a lot of time here,
58
174082
2097
Burada çok vakit geçirecek olsanız,
03:08
you might want a dashboard
59
176203
1266
telefon görüşmesi,
03:09
where you could do things like
make a phone call,
make a phone call,
60
177493
2494
yeni bir sanal gerçekliğe taşınmak,
03:12
move to a new virtual world,
61
180011
1550
banka hesabınıza göz atmak gibi
03:13
check your bank account.
62
181585
1300
işleriniz için
bir kontrol paneli isterdiniz.
bir kontrol paneli isterdiniz.
03:15
Now, while this is what
you would look like in virtual reality,
you would look like in virtual reality,
63
183960
3657
Siz sanal gerçeklikte böyle iken,
03:19
this is what an em
would look like in virtual reality.
would look like in virtual reality.
64
187641
3128
emler bu şekilde görünüyor.
03:22
It's computer hardware
sitting in a server rack somewhere.
sitting in a server rack somewhere.
65
190793
2756
Bilgisayar donanımı
bir sunucu yığınında oturuyor.
bir sunucu yığınında oturuyor.
03:25
But still, it could see
and experience the same thing.
and experience the same thing.
66
193573
3158
Yine de aynı şeyi görüyor
ve tecrübe ediyor.
ve tecrübe ediyor.
03:29
But some things are different for ems.
67
197282
1830
Ancak bazı şeyler emler için farklı.
03:31
First, while you'll probably always notice
that virtual reality isn't entirely real,
that virtual reality isn't entirely real,
68
199690
4786
Siz muhtemelen her zaman sanal
gerçekliğin gerçek olmadığını anlarsınız,
gerçekliğin gerçek olmadığını anlarsınız,
03:36
to an em, it can feel as real to them
as this room feels to you now
as this room feels to you now
69
204500
3254
bir em için ise, sanal gerçeklik
size bu salonun hissettirdiği
size bu salonun hissettirdiği
03:39
or as anything ever feels.
70
207778
1638
kadar gerçektir.
03:41
And ems also have
some more action possibilities.
some more action possibilities.
71
209440
2412
Ayrıca emlerin daha çok
faaliyet imkânları vardır.
faaliyet imkânları vardır.
03:44
For example, your mind just always
runs at the same speed,
runs at the same speed,
72
212389
2716
Örneğin, aklınız hep aynı hızda çalışır
03:47
but an em can add more or less
computer hardware to run faster or slower,
computer hardware to run faster or slower,
73
215129
3841
fakat bir em daha hızlı veya yavaş
çalışabilmek için donanımdan faydalanır,
çalışabilmek için donanımdan faydalanır,
03:50
and therefore, if the world around them
seems to be going too fast,
seems to be going too fast,
74
218994
3688
bu yüzden de çevrelerindeki dünya
onlar için aşırı hızlıdır,
onlar için aşırı hızlıdır,
03:54
they can just speed up their mind,
75
222706
1619
akıllarını anında hızlandırırlar
03:56
and the world around them
would seem to slow down.
would seem to slow down.
76
224349
2350
ve çevrelerindeki dünya
yavaşlamaya başlar.
yavaşlamaya başlar.
03:58
In addition, an em can make
a copy of itself at that moment.
a copy of itself at that moment.
77
226723
4841
Buna ek olarak, bir em istediği an
kendisini kopyalayabilir.
kendisini kopyalayabilir.
04:04
This copy would remember
everything the same,
everything the same,
78
232120
2097
Bu kopya her şeyi aynı şekilde hatırlar
04:06
and if it starts out with the same speed,
looking at the same speed,
looking at the same speed,
79
234241
3316
ve aynı hızla başlarsa
04:09
it might even need to be told,
"You are the copy."
"You are the copy."
80
237581
2651
''Sen kopyasın'' diye
söylenmesi bile gerekebilir.
söylenmesi bile gerekebilir.
04:12
And em could make archive copies,
81
240779
1573
Bir em arşiv kopyaları yapabilir
04:14
and with enough archives,
82
242376
1824
ve yeterli sayıda arşivle
04:16
an em can be immortal --
83
244224
2072
bir em ölümsüz olabilir,
04:18
in principle, though not
usually in practice.
usually in practice.
84
246320
2190
teoride tabii, uygulamada değil.
04:21
And an em can move its brain,
the computer that represents its brain,
the computer that represents its brain,
85
249411
3532
Bir em beynini oynatabilir,
beynini temsil eden bilgisayarı
beynini temsil eden bilgisayarı
04:24
from one physical location to another.
86
252967
2087
bir fiziksel konumdan
diğerine götürebilir.
diğerine götürebilir.
04:28
Ems can actually move around the world
at the speed of light,
at the speed of light,
87
256037
3318
Emler aslında dünyada
ışık hızında hareket ederler,
ışık hızında hareket ederler,
04:31
and by moving to a new location,
88
259379
1532
yeni bir konuma taşınmaları,
04:32
they can interact more quickly
with ems near that new location.
with ems near that new location.
89
260935
3264
o çevredeki emlerle çok hızlı
etkileşim kurmaları anlamına gelir.
etkileşim kurmaları anlamına gelir.
04:36
So far, I've been talking about
what ems can do.
what ems can do.
90
264223
4277
Şu ana dek emlerin
neler yapabileceğini anlattım.
neler yapabileceğini anlattım.
04:41
What do ems choose to do?
91
269227
1900
Peki emler ne yapmayı seçer?
04:44
To understand that, we'll need
to understand three key facts.
to understand three key facts.
92
272405
2977
Bunu anlamak için önce
üç kilit gerçeği anlamamız gerek.
üç kilit gerçeği anlamamız gerek.
04:48
First, ems by definition do what
the human they emulate would do
the human they emulate would do
93
276096
6151
İlk olarak emler taklit ettikleri insanın
aynı şartlar altında
aynı şartlar altında
04:54
in the same situation.
94
282271
1301
yaptıklarını yaparlar.
04:56
So their lives and behavior
are very human.
are very human.
95
284305
2643
Yani hayat ve davranışları
oldukça insanidir.
oldukça insanidir.
04:58
They're mainly different because
they're living in a different world.
they're living in a different world.
96
286972
3297
Genel olarak farklıdırlar,
çünkü farklı bir dünyada yaşıyorlar.
çünkü farklı bir dünyada yaşıyorlar.
05:02
Second, ems need
real resources to survive.
real resources to survive.
97
290293
3298
İkincisi, emlerin yaşamak için
gerçek kaynaklara ihtiyaçları vardır.
gerçek kaynaklara ihtiyaçları vardır.
05:05
You need food and shelter or you'll die.
98
293615
3663
Besin ve barınak olmadan yaşayamazsınız.
05:09
Also, ems need computer hardware,
energy, cooling, or they can't exist.
energy, cooling, or they can't exist.
99
297302
4310
Ayrıca emler yaşamak için donanımlarına,
enerjiye, soğutmaya gerek duyar.
enerjiye, soğutmaya gerek duyar.
05:13
For every subjective minute
that an em experiences,
that an em experiences,
100
301636
2575
Bir emin yaşadığı her öznel dakika için,
05:16
someone, usually that em,
had to work to pay for it.
had to work to pay for it.
101
304235
3274
birisi, genellikle o em, bedelini ödemek
için çalışmak zorundadır.
için çalışmak zorundadır.
05:20
Third, ems are poor.
102
308136
1690
Üçüncüsü ise emler yoksuldur.
05:21
(Laughter)
103
309850
1150
(Gülme)
05:23
The em population can grow
quicker than the em economy,
quicker than the em economy,
104
311715
2635
Em populasyonu, em ekonomisinden
daha hızlı büyüyebilir,
daha hızlı büyüyebilir,
05:26
so that means wages fall down
to em subsistence levels.
to em subsistence levels.
105
314374
3335
bu da maaşların asgari düzeye
düşmesi anlamına gelir.
düşmesi anlamına gelir.
05:29
That means ems have to be working
most of the time.
most of the time.
106
317733
2604
Yani emlerin zamanın çoğunda
çalışması gerekmektedir.
çalışması gerekmektedir.
05:32
So that means
this is what ems usually see:
this is what ems usually see:
107
320361
2928
Bu da emlerin genellikle
şunları gördüğü anlamına gelir:
şunları gördüğü anlamına gelir:
05:35
beautiful and luxurious, but desks --
108
323684
2548
Çok güzel ve lüks, ama masalar,
05:38
they're working most of the time.
109
326256
1724
zamanın çoğunu çalışarak geçiriyorlar.
05:40
Now, a subsistence wage scenario,
you might think, is exotic and strange,
you might think, is exotic and strange,
110
328283
3969
Bir asgari ücret senaryosu,
egzotik ve tuhaf olduğunu düşünebilirsiniz
egzotik ve tuhaf olduğunu düşünebilirsiniz
05:44
but it's actually the usual case
in human history,
in human history,
111
332276
2341
ama aslında insanlık tarihinde
karşılaşılan budur,
karşılaşılan budur,
05:46
and it's how pretty much
all wild animals have ever lived,
all wild animals have ever lived,
112
334641
2714
tüm vahşi hayvanların
yaşayış şekli de böyledir,
yaşayış şekli de böyledir,
yani bu durumda insanların
ne yaptığını biliyoruz.
ne yaptığını biliyoruz.
05:49
so we know what humans do
in this situation.
in this situation.
113
337379
2276
05:51
Humans basically do
what it takes to survive,
what it takes to survive,
114
339679
2930
İnsanlar, yaşamak için
gerekli olanı yapıyorlar,
gerekli olanı yapıyorlar,
05:54
and this is what lets me say
so much about the em world.
so much about the em world.
115
342633
3309
işte bu sebepten em dünyası hakkında
bu kadar şey söyleyebilyorum.
bu kadar şey söyleyebilyorum.
05:58
When creatures are rich, like you,
116
346752
2389
Canlılar sizler gibi
zengin oldukları zaman,
zengin oldukları zaman,
06:01
you have to know a lot
about what they want
about what they want
117
349165
2023
ne yaptıklarını anlamak için
ne istediklerini
ne istediklerini
06:03
to figure out what they do.
118
351212
1341
çok iyi bilmeniz gerek.
06:04
When creatures are poor,
119
352577
1170
Yoksul olduklarında,
06:05
you know that they mostly do
what it takes to survive.
what it takes to survive.
120
353771
2657
yaşamak için genellikle
gerekeni yaptıklarını bilirsiniz.
gerekeni yaptıklarını bilirsiniz.
06:08
So we've been talking about the em world
from the point of view of the ems --
from the point of view of the ems --
121
356776
3624
Em dünyasını onların
bakış açısından konuşuyoruz,
bakış açısından konuşuyoruz,
şimdi bir adım geriye gidip
tüm dünyalarına bakalım.
tüm dünyalarına bakalım.
06:12
now, let's step back
and look at their whole world.
and look at their whole world.
122
360424
2515
Öncelikle em dünyası
bizimkinden çok daha hızlı gelişiyor,
bizimkinden çok daha hızlı gelişiyor,
06:14
First, the em world grows
much faster than ours,
much faster than ours,
123
362963
3080
06:18
roughly a hundred times faster.
124
366067
2464
kabaca yüz kat kadar daha hızlı.
06:20
So the amount of change
we would experience in a century or two,
we would experience in a century or two,
125
368555
3163
Yani bir veya iki yüzyıl içinde
yaşayacağımız değişikliği
yaşayacağımız değişikliği
06:23
they would experience in a year or two.
126
371742
1858
onlar bir veya iki yıl içinde yaşarlar.
06:25
And I'm not really willing to project
this age much beyond that,
this age much beyond that,
127
373624
3038
Ben bu çağı pek öngörme yanlısı değilim,
çünkü o zamana dek başka bir şey
olacaktır, ne olduğunu bilmiyorum.
olacaktır, ne olduğunu bilmiyorum.
06:28
because plausibly by then something else
will happen, I don't know what.
will happen, I don't know what.
128
376686
3437
İkincisi, normal bir emülasyon
çok daha hızlıdır,
çok daha hızlıdır,
06:32
Second, the typical emulation
runs even faster,
runs even faster,
129
380147
2358
06:34
roughly a thousand times human speed.
130
382529
2189
kabaca insan hızından bin kat fazla.
06:37
So for them, they experience
thousands of years in this year or two,
thousands of years in this year or two,
131
385316
5340
Yani onlar için binlerce yıl,
bir iki yıl içinde yaşanır,
bir iki yıl içinde yaşanır,
06:42
and for them, the world around them
is actually changing more slowly
is actually changing more slowly
132
390680
3192
onlara göre çevrelerindeki dünya
sizin dünyanızın değişmesine oranla
sizin dünyanızın değişmesine oranla
06:45
than your world seems to change for you.
133
393896
1942
çok daha yavaş değişmektedir.
06:48
Third, ems are crammed together
in a small number of very dense cities.
in a small number of very dense cities.
134
396277
4484
Üçüncüsü ise emler az sayıda çok yoğun
şehirlerde sıkışarak var olurlar.
şehirlerde sıkışarak var olurlar.
06:52
This is not only how they see
themselves in virtual reality,
themselves in virtual reality,
135
400785
3466
Bu yalnızca kendilerini sanal gerçeklikte
nasıl gördükleri değil,
nasıl gördükleri değil,
06:56
it's also how they actually are
physically crammed together.
physically crammed together.
136
404275
2896
gerçekten de fiziksel olarak
tıkış tıkıştırlar.
tıkış tıkıştırlar.
06:59
So at em speeds, physical travel
feels really painfully slow,
feels really painfully slow,
137
407474
3886
Yani em hızına göre fiziksel seyahat
acı verici şekilde yavaştır,
acı verici şekilde yavaştır,
07:03
so most em cities are self-sufficient,
138
411384
2322
em şehirlerinin çoğu
kendi kendine yeterken,
kendi kendine yeterken,
07:05
most war is cyber war,
139
413730
1750
savaşların çoğu siber savaşlardır,
07:07
and most of the rest of the earth
away from the em cities
away from the em cities
140
415504
2691
em şehirlerinden uzak kalan dünyanın çoğu
07:10
is left to the humans, because the ems
really aren't that interested in it.
really aren't that interested in it.
141
418219
3674
insanlara kalmıştır, çünkü emler
buna ilgi duymuyordur artık.
buna ilgi duymuyordur artık.
07:14
Speaking of humans,
142
422252
1508
Söz insanlara gelmişken,
07:15
you were wanting to hear about that.
143
423784
1784
bunu duymak istiyorsunuz.
07:17
Humans must retire, at once, for good.
144
425592
4466
İnsanların emekli olması gerek,
hep birden, sonsuza dek.
hep birden, sonsuza dek.
07:22
They just can't compete.
145
430887
1523
Aynı kulvarda olamazlar artık.
07:24
Now, humans start out owning
all of the capital in this world.
all of the capital in this world.
146
432918
3072
İnsanlar bu dünyadaki kapitale
sahip olarak başladı.
sahip olarak başladı.
07:28
The economy grows very fast,
their wealth grows very fast.
their wealth grows very fast.
147
436014
2869
Ekonomi çok hızlı büyür,
zenginlik hızla artar.
zenginlik hızla artar.
07:30
Humans get rich, collectively.
148
438907
2384
İnsanlar toplu olarak zenginleşir.
07:34
As you may know, most humans today
don't actually own that much
don't actually own that much
149
442228
3239
Bildiğiniz üzere, çoğu insan bugün
o kadar çok şeye sahip değil,
o kadar çok şeye sahip değil,
07:37
besides their ability to work,
150
445491
1841
çalışabilme yetisi dışında,
07:39
so between now and then,
they need to acquire sufficient assets,
they need to acquire sufficient assets,
151
447356
3548
yani o zamandan bu zamana
yeterli varlıkları elde etmesi gerek,
yeterli varlıkları elde etmesi gerek,
07:42
insurance or sharing arrangements,
152
450928
1833
- sigorta ve anlaşmalı paylaşımlar -
07:44
or they may starve.
153
452785
1461
aksi hâlde açlıktan ölürler.
07:46
I highly recommend avoiding this outcome.
154
454270
2015
Bu sonuçtan kaçınmayı şiddetle öneriyorum.
07:48
(Laughter)
155
456309
1285
(Gülüşmeler)
Emlerin insanların yaşamasına
07:50
Now, you might wonder,
156
458465
1223
07:51
why would ems let humans exist?
157
459712
1478
neden izin verdiğini,
07:53
Why not kill them, take their stuff?
158
461214
1715
onları öldürüp mallarını
almadığını merak edebilirsiniz.
almadığını merak edebilirsiniz.
07:55
But notice we have many
unproductive retirees around us today,
unproductive retirees around us today,
159
463701
3077
Bugün aramızda üretken olmayan
çok sayıda emekli var,
çok sayıda emekli var,
07:58
and we don't kill them
and take their stuff.
and take their stuff.
160
466802
2105
onları öldürüp mallarına konmuyoruz.
08:00
(Laughter)
161
468931
1634
(Gülüşmeler)
08:02
In part, that's because it would disrupt
the institutions we share with them.
the institutions we share with them.
162
470589
4420
Kısmen bunun sebebi, onlarla paylaştığımız
kurumları altüst edecek olması.
kurumları altüst edecek olması.
Diğer gruplar sırada kimin olduğunu
merak edecektir,
merak edecektir,
08:07
Other groups would wonder who's next,
163
475524
2116
08:09
so plausibly, ems may well let humans
retire in peace during the age of em.
retire in peace during the age of em.
164
477664
4726
o yüzden em çağında emler insanların
barış içinde emekliliğine izin vermeliler.
barış içinde emekliliğine izin vermeliler.
08:14
You should worry more that
the age of em only lasts a year or two
the age of em only lasts a year or two
165
482414
3049
Em çağının yalnızca bir iki sene sürmesi
daha endişe verici,
daha endişe verici,
08:17
and you don't know what happens next.
166
485487
1828
sonra ne olacağını da bilmiyorsunuz.
08:21
Ems are very much like humans,
167
489207
2366
Emler tıpkı insanlar gibidir
08:23
but they are not like the typical human.
168
491597
2309
ama sıradan bir insan gibi değil.
08:26
The typical em is a copy
of the few hundred most productive humans.
of the few hundred most productive humans.
169
494438
5983
Sıradan bir em birkaç yüz
çok üretken insanın bir kopyasıdır.
çok üretken insanın bir kopyasıdır.
08:33
So in fact, they are as elite,
compared to the typical human,
compared to the typical human,
170
501329
3580
Yani gerçekte sıradan bir insana kıyasla,
sıradan bir milyarder,
sıradan bir milyarder,
08:36
as the typical billionaire,
Nobel Prize winner,
Nobel Prize winner,
171
504933
2262
bir Nobel kazananı, olimpik madalya sahibi
08:39
Olympic gold medalist, head of state.
172
507219
2349
veya devlet başkanı kadar elittirler.
08:42
Ems look on humans
perhaps with nostalgia and gratitude,
perhaps with nostalgia and gratitude,
173
510527
4302
Emler insanlara muhtemelen nostalji
ve şükranla bakmaktadırlar,
ve şükranla bakmaktadırlar,
08:46
but not so much respect,
174
514853
1508
ancak saygı duymazlar,
08:48
which is, if you think about it,
how you think about your ancestors.
how you think about your ancestors.
175
516385
3195
aslında siz de atalarınızı
aynı bakış açısıyla düşünüyorsunuz.
aynı bakış açısıyla düşünüyorsunuz.
Üretkenlik konusunda insanların nasıl
ayrıldığı hakkında çok şey biliyoruz.
ayrıldığı hakkında çok şey biliyoruz.
08:51
We know many things about how humans
differ in terms of productivity.
differ in terms of productivity.
176
519604
3267
08:54
We can just use those
to predict features of ems --
to predict features of ems --
177
522895
2419
Bunu emlerin geleceğini
sezmede kullanabiliriz,
sezmede kullanabiliriz,
08:57
for example, they tend to be smart,
conscientious, hard-working,
conscientious, hard-working,
178
525338
3096
örneğin onlar daha zeki,
itinalı, çalışkan,
itinalı, çalışkan,
evli, dindar, orta yaşlı.
09:00
married, religious, middle-aged.
179
528458
1685
09:02
These are features of ems.
180
530461
1612
İşte bunlar emlerin özellikleri.
09:04
Em world also contains enormous variety.
181
532097
2228
Emlerin dünyasında ayrıca
inanılmaz çeşitlilik var.
inanılmaz çeşitlilik var.
09:06
Not only does it continue on with most
of the kinds of variety that humans do,
of the kinds of variety that humans do,
182
534710
3668
Yalnızca insanlara özgü çeşitlilik değil,
09:10
including variety of industry
and profession,
and profession,
183
538402
2395
endüstriyel ve mesleki çeşitlilik
09:12
they also have many new kinds of variety,
184
540821
2162
ve pek çok yeni çeşitlilik türü içeriyor.
09:15
and one of the most important
is mind speed.
is mind speed.
185
543007
2345
En önemlilerinden biri akıl hızı.
09:17
Ems can plausibly go from human speed
186
545712
3834
Emler insan hızından bir milyon kata kadar
09:21
up to a million times
faster than human speed,
faster than human speed,
187
549570
2880
daha hızlı ve bir milyar kat daha yavaş
09:24
and down to a billion times
slower than human speed.
slower than human speed.
188
552474
2777
faaliyet gösterebilirler.
09:28
Faster ems tend to have
markers of high status.
markers of high status.
189
556226
2766
Daha hızlı emler yüksek statü sahibidir.
09:31
They embody more wealth.
They win arguments.
They win arguments.
190
559016
2160
Varlıklıdırlar ve tartışmaları kazanırlar.
09:33
They sit at premium locations.
191
561200
1663
Özel konumlarda otururlar.
09:34
Slower ems are mostly retirees,
192
562887
1820
Daha yavaş emler genellikle emeklidir,
09:36
and they are like the ghosts
of our literature.
of our literature.
193
564731
2250
edebiyatımızın hayaletleri gbidirler.
09:39
If you recall, ghosts are all around us --
194
567005
2041
Hatırlarsanız hayaletler
tüm çevremizdedir,
tüm çevremizdedir,
09:41
you can interact with them
if you pay the price.
if you pay the price.
195
569070
2270
bedelini öderseniz
etkileşime geçebilirsiniz.
etkileşime geçebilirsiniz.
Ancak çok bilgileri ve etkileri yoktur,
09:43
But they don't know much,
they can't influence much,
they can't influence much,
196
571364
2429
geçmişle saplantılıdırlar,
o hâlde ne anlamı var?
o hâlde ne anlamı var?
09:45
and they're obsessed with the past,
so what's the point?
so what's the point?
197
573817
2698
09:48
(Laughter)
198
576539
1151
(Gülüşme)
09:49
Ems also have more variety
in the structure of their lives.
in the structure of their lives.
199
577714
2957
Emlerin ayrıca yaşam temellerinde
daha çok çeşitlilik vardır.
daha çok çeşitlilik vardır.
09:52
This is your life: you start
and you end, really simple.
and you end, really simple.
200
580695
2682
İşte senin hayatın: Başla ve bitir.
Gerçekten basit.
Gerçekten basit.
09:55
This is the life of an em,
201
583401
1613
Bu bir em'in hayatı.
Kısa vadeli görevleri
yapmak için her gün
yapmak için her gün
09:57
who every day splits off
some short-term copies
some short-term copies
202
585038
2293
bazı kısa vadeli kopyaları
ayırır ve bitirir.
ayırır ve bitirir.
09:59
to do short-term tasks and then end.
203
587355
1958
10:01
We'll talk more about
those short term versions in a moment,
those short term versions in a moment,
204
589337
4127
Birazdan bu kısa vadeli versiyonlara
daha çok değineceğiz
daha çok değineceğiz
10:05
but they are much more efficient
205
593488
1610
ama sonraki gün dinlenmek zorunda
10:07
because they don't have to rest
for the next day.
for the next day.
206
595122
2365
olmadıkları için çok daha etkililer.
Bu em daha fırsatçı.
10:09
This em is more opportunistic.
207
597511
1508
10:11
They make more copies of themselves
when there's more demand for that.
when there's more demand for that.
208
599043
3287
Daha fazla talep olduğu zaman
kendisinden daha fazla kopya yapıyor.
kendisinden daha fazla kopya yapıyor.
10:14
They don't know which way
the future's going.
the future's going.
209
602354
2097
Geleceğin ne yöne gittiğini bilmiyorlar.
10:16
This is an em designer,
210
604475
1299
Bu bir em tasarımcısı,
10:17
who conceives of a large system
211
605798
1602
geniş çapta bir sistem oluşturup
10:19
and then breaks recursively into copies
who elaborate that,
who elaborate that,
212
607424
3485
işlemi tekrarlandıran parçalara bölünüyor,
10:22
so ems can implement
larger, more coherent designs.
larger, more coherent designs.
213
610933
3412
böylelikle emler daha geniş
ve uyumlu tasarımlar uygulayabiliyor.
ve uyumlu tasarımlar uygulayabiliyor.
10:26
This an emulation plumber
214
614369
1358
Bu bir emülasyon tesisatçısı,
10:27
who remembers that every day,
for the last 20 years,
for the last 20 years,
215
615751
2445
son 20 yılın her gününü hatırlıyor,
10:30
they only ever worked
two hours a day, a life of leisure.
two hours a day, a life of leisure.
216
618220
2781
yalnızca günde 2 saat çalışıyorlar,
hayat boyu boş zaman.
hayat boyu boş zaman.
10:33
But what really happened is,
every day they had a thousand copies,
every day they had a thousand copies,
217
621025
3097
Ancak aslında olan, her gün
bin kopya oluşturmuş olmaları,
bin kopya oluşturmuş olmaları,
10:36
each of whom did a two-hour plumbing job,
218
624146
1953
her biri iki saatlik tesisat yapıyor
10:38
and only one of them
went on to the next day.
went on to the next day.
219
626123
2165
ve yalnızca biri ertesi gün devam ediyor.
10:40
Objectively, they're working
well over 99 percent of the time.
well over 99 percent of the time.
220
628312
2999
Nesnel olursak, zamanın %99'unu
çalışarak geçiriyorlar.
çalışarak geçiriyorlar.
Öznel olarak hayat boyu
boş zaman hatırlarlar.
boş zaman hatırlarlar.
10:43
Subjectively, they remember
a life of leisure.
a life of leisure.
221
631335
2190
(Gülüşme)
10:45
(Laughter)
222
633549
1008
Yine bu sizsiniz.
Başlayıp sona eriyorsunuz.
Başlayıp sona eriyorsunuz.
10:46
This, again, is you.
You start and you end.
You start and you end.
223
634581
2088
Bu bir partinin başlarında bir ilaç alıp
10:48
This could be you
if at the start of party,
if at the start of party,
224
636693
2112
10:50
you took a drug that meant
you would not remember that party
you would not remember that party
225
638829
2811
ertesi gün partiyi hiç hatırlamayacak olan
10:53
ever after that day.
226
641664
1618
siz olabilirsiniz.
10:55
Some people do this, I'm told.
227
643306
1929
Duyduğuma göre bunu yapanlar varmış.
10:57
Toward the end of the party,
228
645670
1635
Partinin sonuna doğru,
kendinize ''Ölmek üzereyim, bu korkunç,
yarın bu ben olmayacağım,
yarın bu ben olmayacağım,
10:59
will you say to yourself,
"I'm about to die, this is terrible.
"I'm about to die, this is terrible.
229
647329
2926
11:02
That person tomorrow isn't me,
because they won't remember what I do."
because they won't remember what I do."
230
650279
3303
çünkü yaptıklarımı
hatırlamayacağım.'' mı dersiniz?
hatırlamayacağım.'' mı dersiniz?
Yoksa ''Yarın hayat devam ediyor,
sadece yaptığımı hatırlamayacağım.'' mı?
sadece yaptığımı hatırlamayacağım.'' mı?
11:05
Or you could say, "I will go on tomorrow.
I just won't remember what I did."
I just won't remember what I did."
231
653606
3961
11:09
This is an em who splits off
a short-term copy
a short-term copy
232
657591
2429
Bu kısa süreli bir iş yapıp
sona ermek için
sona ermek için
11:12
to do a short-term task and then end.
233
660044
1864
kısa süreli kopya ayıran bir em.
11:13
They have the same two
attitude possibilities.
attitude possibilities.
234
661932
2206
Aynı davranış olanaklarına sahipler.
11:16
They can say, "I'm a new short-term
creature with a short life. I hate this."
creature with a short life. I hate this."
235
664162
3679
''Kısa vadeli kısa hayatlı bir yaratığım,
bundan nefret ediyorum'' da diyebilirler,
bundan nefret ediyorum'' da diyebilirler,
11:19
Or "I'm a part of a larger creature
who won't remember this part."
who won't remember this part."
236
667865
3134
''Bu kısmı hatırlamayan daha büyük
bir yaratığın parçasıyım'' da.
bir yaratığın parçasıyım'' da.
Bence ikinci davranışa sahip olacaklar.
11:23
I predict they'll have
that second attitude,
that second attitude,
237
671023
2118
11:25
not because it's philosophically correct,
but because it helps them get along.
but because it helps them get along.
238
673165
3676
Düşünsel olarak doğru olduğu için değil,
iyi geçinmelerine yardım ettiği için.
iyi geçinmelerine yardım ettiği için.
11:28
Today, if the president says
we must invade Iraq,
we must invade Iraq,
239
676865
2328
Başkan, bugün Irak'ı
işgal etmemiz gerek derse,
işgal etmemiz gerek derse,
11:31
and you say, "Why?"
240
679217
1151
nedenini sorarsanız,
''Devlet sırrı'' diyeceklerdir,
11:32
and they say, "State secret,"
241
680392
1382
11:33
you're not sure if you can trust them,
242
681798
1850
güvenebileceğinizden emin olamazsınız,
11:35
but for ems, a copy of the president
and a copy of you can go inside a safe,
and a copy of you can go inside a safe,
243
683672
3616
emler içinse başkan
ve sizin bir kopyanız gizli bir yere gidip
ve sizin bir kopyanız gizli bir yere gidip
11:39
explain all their secret reasons,
244
687312
1654
gizli sebepleri konuşabilirsiniz,
11:40
and then one bit comes out
from your copy to yourself,
from your copy to yourself,
245
688990
2531
sonra kendi kopyanızdan bir parça
11:43
telling you if you were convinced.
246
691545
1856
size ikna olduğunuzu söyler.
11:45
So now you can know
there is a good reason.
there is a good reason.
247
693425
2223
Artık iyi bir sebebi
olduğunu bilebilirsiniz.
olduğunu bilebilirsiniz.
Bu dünyayı değerlendirmeye
istekli olduğunuzu biliyorum.
istekli olduğunuzu biliyorum.
11:47
I know you guys are all eager
to evaluate this world.
to evaluate this world.
248
695976
2545
11:50
You're eager to decide
if you love it or hate it.
if you love it or hate it.
249
698545
2334
Sevdiğinize veya nefret ettiğinize
karar vermeye.
karar vermeye.
11:52
But think: your ancestors
from thousands of years ago
from thousands of years ago
250
700903
2543
Ancak düşünün:
Binlerce sene önce atalarınız
Binlerce sene önce atalarınız
11:55
would have loved or hated your world
251
703470
1753
duydukları ilk şeyden yola çıkarak
11:57
based on the first few things
they heard about it,
they heard about it,
252
705247
2421
dünyanızı sever veya ondan nefret ederdi,
11:59
because your world
is really just weird.
is really just weird.
253
707692
1853
çünkü dünyanız gerçekten tuhaf.
12:01
So before judging a strange future world,
you should really learn a lot about it,
you should really learn a lot about it,
254
709579
3818
O yüzden garip bir geleceği yargılamadan
önce onun hakkında çok bilgi edinin,
önce onun hakkında çok bilgi edinin,
hakkında güzel bir kitap okuyun,
12:05
maybe read a whole book about it,
255
713417
1570
12:07
and then, if you don't like it,
work to change it.
work to change it.
256
715031
2344
beğenmezseniz değiştirmeye çalışın.
12:09
Thank you.
257
717409
1019
Teşekkür ederim.
12:10
(Applause)
258
718452
4833
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Robin Hanson - Futurist, social scientistDoes humanity have a future as uploaded minds? In his work, Robin Hanson asks this and other extra-large questions.
Why you should listen
In his book, The Age of Em: Work, Love and Life When Robots Rule the Earth, Robin Hanson re-imagines humanity's role as our tech becomes smarter. A pioneer in prediction markets, also known as information markets and idea futures, Hanson has been known since the 1980s for taking the very very long view on topics as varied as (a selected list) spatial product competition, health incentive contracts, group insurance, product bans, evolutionary psychology and bioethics of health care, voter information incentives, incentives to fake expertise, Bayesian classification, agreeing to disagree, self-deception in disagreement, probability elicitation, wiretaps, image reconstruction, the history of science prizes, reversible computation, the origin of life, the survival of humanity, very long term economic growth, growth given machine intelligence and interstellar colonization.
Meanwhile, he has developed new technologies for conditional, combinatorial and intermediated trading, and he studied insider trading, manipulation and other foul play. Hanson is associate professor of economics at George Mason University and a research associate at the Future of Humanity Institute of Oxford University. His next book is The Elephant in the Brain, co-authored with Kevin Simler, due in 2018.
Robin Hanson | Speaker | TED.com