TEDMED 2018
Thomas Curran: Our dangerous obsession with perfectionism is getting worse
Thomas Curran: Mükemmele olan takıntımız giderek kötüleşiyor
Filmed:
Readability: 5.1
2,571,073 views
Sosyal Psikolog Thomas Curran; sosyal medyada, okulda veya işte mükemmel olma konusunda var olan baskının özellikle gençler arasında psikolojik rahatsızlıklara nasıl sebebiyet verdiğini anlatıyor. Mükemmeliyetçiliğe nelerin sebep olduğunu öğrenerek kusurlarını kutlayan bir kültür yaratabiliriz!
Thomas Curran - Social and personality psychologist
Thomas Curran studies the personality characteristic of perfectionism, how it develops and its impact on mental health. Full bio
Thomas Curran studies the personality characteristic of perfectionism, how it develops and its impact on mental health. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I'm a bit of a perfectionist.
0
817
3245
Ben biraz "mükemmeliyetçiyim."
00:16
Now, how many times
have you heard that one?
have you heard that one?
1
4086
2539
Bu hayatınızda kaç defa duydunuz?
00:19
Over drinks, maybe, with friends,
or perhaps with family at Thanksgiving.
or perhaps with family at Thanksgiving.
2
7683
4883
Arkadaşlarla içerken duydunuz belki
ya da ailenizle şükran günü yemeği yerken.
ya da ailenizle şükran günü yemeği yerken.
00:25
It's everyone's favorite flaw,
3
13281
2539
Bu herkesin favori kusuru,
00:27
it's that now quite common response
4
15844
3233
iş mülakatlarının son sorusu olan
00:31
to the difficult, final question
at job interviews:
at job interviews:
5
19101
4471
"En büyük kusurum?" sorusuna verilen
00:36
"My biggest weakness?
6
24165
1460
yaygın cevap
00:38
That's my perfectionism."
7
26864
1766
"Mükemmeliyetçiliğim."
Bunun bizi baskılayan, engelleyen
bir şey olmasına rağmen
bir şey olmasına rağmen
00:41
You see, for something
that supposedly holds us back,
that supposedly holds us back,
8
29339
3898
00:45
it's quite remarkable how many of us
are quite happy to hold our hands up
are quite happy to hold our hands up
9
33261
3524
çoğu insanın elini kaldırıp mutlu bir
şekilde "Ben mükemmeliyetçiyim." demesi
şekilde "Ben mükemmeliyetçiyim." demesi
00:48
and say we're perfectionists.
10
36809
1705
oldukça dikkat çekici.
00:51
But there's an interesting
and serious point
and serious point
11
39250
4480
Bunun ilginç ve ciddi bir yanı da var
00:55
because our begrudging admiration
for perfection is so pervasive
for perfection is so pervasive
12
43754
6482
çünkü mükemmele olan hayranlığımız
o kadar içimize nüfuz etmiş ki
o kadar içimize nüfuz etmiş ki
01:02
that we never really stop to question
that concept in its own terms.
that concept in its own terms.
13
50260
4079
bu kavramı oturup da sorgulamıyoruz.
01:06
What does it say about us and our society
14
54363
3770
Bireyle ve toplum hakkında ne söylüyor ki
01:10
that there is a kind
of celebration in perfection?
of celebration in perfection?
15
58157
4308
mükemmelliği kutlamaya değer buluyoruz?
01:14
We tend to hold perfectionism up
as an insignia of worth.
as an insignia of worth.
16
62489
6581
Mükemmeliyetçiliği bir "değer"
sembolü olarak görüyoruz.
sembolü olarak görüyoruz.
01:21
The emblem of the successful.
17
69704
2902
Ya da "başarının" sembolü olarak.
01:25
Yet, in my time studying perfectionism,
18
73718
2254
Mükemmeliyetçilik hakkında
araştırma yaparken
araştırma yaparken
01:27
I've seen limited evidence
that perfectionists are more successful.
that perfectionists are more successful.
19
75996
3841
mükemmeliyetçilerin daha başarılı olduğuna
dair bir bulguya rastlamadım.
dair bir bulguya rastlamadım.
01:31
Quite the contrary --
20
79861
1183
Tam tersine --
01:33
they feel discontented and dissatisfied
21
81068
3120
hiçbir zaman yeterince mükemmel
olamayacakları hissine kapılıyor
olamayacakları hissine kapılıyor
01:36
amid a lingering sense
that they're never quite perfect enough.
that they're never quite perfect enough.
22
84212
4086
ve yetersiz hissediyorlar.
01:40
We know from clinician case reports
23
88322
2207
Klinik vaka raporlarından biliyoruz ki
01:42
that perfectionism conceals
a host of psychological difficulties,
a host of psychological difficulties,
24
90553
3258
mükemmeliyetçilik birçok psikolojik
hastalığın üstünü örter:
hastalığın üstünü örter:
01:45
including things like depression,
anxiety, anorexia, bulimia
anxiety, anorexia, bulimia
25
93835
4130
depresyonun, anksiyetenin
anoreksiyanın, bulimianın
anoreksiyanın, bulimianın
01:49
and even suicide ideation.
26
97989
2239
hatta ve hatta intihar düşüncesinin bile.
01:52
And what's more worrying
is that over the last 25 years,
is that over the last 25 years,
27
100252
3784
Asıl üzücü olan da şu:
Son yirmi beş yıldır
Son yirmi beş yıldır
01:56
we have seen perfectionism rise
at an alarming rate.
at an alarming rate.
28
104060
3659
"mükemmeliyetçilik" ciddi
oranda artış gösterdi.
oranda artış gösterdi.
02:00
And at the same time,
29
108209
1401
Aynı zamanda
02:01
we have seen more mental illness
among young people than ever before.
among young people than ever before.
30
109634
3551
gençler arasında psikolojik
rahatsızlıklar da artış gösterdi.
rahatsızlıklar da artış gösterdi.
02:05
Rates of suicide in the US alone
31
113209
3170
Son yirmi yılda tek başına
ABD'deki intihar oranları
ABD'deki intihar oranları
02:08
increased by 25 percent
across the last two decades.
across the last two decades.
32
116403
3952
yüzde yirmi beş oranında arttı.
02:12
And we're beginning to see similar trends
emerge across Canada,
emerge across Canada,
33
120379
3158
Aynı durumun Kanada'da
02:15
and in my home country,
the United Kingdom.
the United Kingdom.
34
123561
2802
ve ülkem Birleşik Krallık'ta da
yaşandığını görmekteyiz.
yaşandığını görmekteyiz.
02:18
Now, our research is suggesting
35
126792
2833
Yaptığımız araştırmaya göre
02:21
that perfectionism is rising
as society is changing.
as society is changing.
36
129649
4302
toplum yapısı değiştikçe
"mükemmeliyetçilik" mefhumu yaygınlaşıyor.
"mükemmeliyetçilik" mefhumu yaygınlaşıyor.
02:25
And a changed society reflects
a changed sense of personal identity
a changed sense of personal identity
37
133975
4480
Buna göre, değişen toplumda
değişmiş bir kişisel kimlik
değişmiş bir kişisel kimlik
02:30
and, with it, differences in the way
in which young people interact
in which young people interact
38
138479
4395
ve bununla birlikte de gençlerin
birbirleriyle ve dünyayla olan
birbirleriyle ve dünyayla olan
02:34
with each other and the world around them.
39
142898
2064
iletişimlerinde bir değişim demek.
02:36
And there are some unique characteristics
about our preeminent, market-based society
about our preeminent, market-based society
40
144986
5489
Sınırsız seçim hakkı ve
kişisel özgürlük gibi hakları içeren
kişisel özgürlük gibi hakları içeren
02:42
that include things
like unrestricted choice
like unrestricted choice
41
150499
2086
rakipsiz ve pazar odaklı olan toplumumuzun
02:44
and personal freedom,
42
152609
1527
bazı eşsiz özellikleri de vardır
02:46
and these are characteristics
that we feel are contributing
that we feel are contributing
43
154160
3671
ve bu özellikler, bu "mükemmeliyetçilik"
02:49
to almost epidemic levels of this problem.
44
157855
3095
yarasının üstüne tuz basıyor.
02:53
So let me give you an example.
45
161680
1571
Size bir örnek vereyim.
02:56
Young people today are more preoccupied
with the attainment of the perfect life
with the attainment of the perfect life
46
164069
4492
Günümüz gençleri mükemmel yaşamı
ve yaşam tarzını elde etmekle
ve yaşam tarzını elde etmekle
daha meşguller ve bu genellikle
03:00
and lifestyle.
47
168585
1151
03:01
In terms of their image,
status and wealth.
status and wealth.
48
169760
2146
görünüm, statü ve
zenginlikle elde ediliyor.
zenginlikle elde ediliyor.
03:03
Data from Pew show that young people
49
171930
4765
Pew Araştırma Merkezi'nin bulgularına göre
03:08
born in the US in the late 1980s
50
176719
4199
1980'lerin sonunda ABD'de
doğan gençlerin yüzde yirmisi
doğan gençlerin yüzde yirmisi
03:12
are 20 percent more likely
to report being materially rich
to report being materially rich
51
180942
4675
ebeveyn ile büyük anne ve
büyük babalarına oranla
büyük babalarına oranla
03:17
as among their most important life goals,
52
185641
1984
maddi açıdan zengin olmanın
03:19
relative to their parents
and their grandparents.
and their grandparents.
53
187649
3118
en önemli hayat amaçlarından biri
olduğunu belirtiyorlar.
olduğunu belirtiyorlar.
03:22
Young people also borrow more heavily
than did older generations,
than did older generations,
54
190791
3065
Gençler, eski jenerasyonlara oranla
daha çok borç almakta
daha çok borç almakta
03:25
and they spend a much greater proportion
of their income on image goods
of their income on image goods
55
193880
4213
ve gelirlerinin büyük bir bölümünü
görünümlerine
görünümlerine
03:30
and status possessions.
56
198117
1738
ve statülerine harcamaktalar.
03:31
These possessions,
their lives and their lifestyles
their lives and their lifestyles
57
199879
4618
Yaşamlarını ise
03:36
are now displayed in vivid detail
on the ubiquitous social media platforms
on the ubiquitous social media platforms
58
204521
4453
Instagram, Facebook veya Snapchat gibi
03:40
of Instagram, Facebook, Snapchat.
59
208998
3652
yaygın sosyal medya
platformlarında sergiliyorlar.
platformlarında sergiliyorlar.
03:44
In this new visual culture,
60
212982
2095
Bu yeni ortaya çıkan "görsel" kültürde
03:47
the appearance of perfection
is far more important than the reality.
is far more important than the reality.
61
215101
6508
mükemmel görünmek
gerçeklikten çok daha önemli.
gerçeklikten çok daha önemli.
03:54
If one side of the modern landscape
62
222396
3058
Eğer modern bağlamda bir tarafta
03:57
that we have so lavishly
furnished for young people
furnished for young people
63
225478
2664
gençler için süslediğimiz mükemmel yaşam
04:00
is this idea that there's
a perfectible life
a perfectible life
64
228166
2278
ve yaşam tarzı düşüncesi varsa
04:02
and that there's a perfectible lifestyle,
65
230468
2141
diğer tarafta kesinlikle
04:04
then the other is surely work.
66
232633
2166
bir şeyler elde etmek için çalışmak var.
04:06
Nothing is out of reach
for those who want it badly enough.
for those who want it badly enough.
67
234823
3246
Eğer bir şeyi çok isterseniz
onu elde etmek daha kolaydır.
onu elde etmek daha kolaydır.
04:10
Or so we're told.
68
238093
1468
Ya da bize söylenen bu.
04:11
This is the idea at the heart
of the American dream.
of the American dream.
69
239585
3534
İşte bu "Amerikan rüyası"
dediğimiz kavramın kaynağı.
dediğimiz kavramın kaynağı.
04:15
Opportunity, meritocracy,
the self-made person, hard work.
the self-made person, hard work.
70
243649
4152
Fırsatlar, meritokrasi, kendi
yarattığınız kişiliğiniz ve çok çalışmak.
yarattığınız kişiliğiniz ve çok çalışmak.
04:20
The notion that hard work always pays off.
71
248220
2817
"Çok çalışırsan başarırsın." düşüncesi.
04:23
And above all, the idea
that we're captains of our own destiny.
that we're captains of our own destiny.
72
251061
4167
Hepsinin üstünde de "Kaderimizi
kendimiz yönlendirebiliriz." ilkesi.
kendimiz yönlendirebiliriz." ilkesi.
04:27
These ideas, they connect
our wealth, our status
our wealth, our status
73
255633
3334
Bu düşünceler içimizdeki değerle
04:30
and our image with our innate,
personal value.
personal value.
74
258991
3134
zenginliğimizi, statümüzü ve
görünümümüzü birbirine bağlar.
görünümümüzü birbirine bağlar.
04:35
But it is, of course, complete fiction.
75
263157
2047
Diğer bir yandan tüm
bunlar kurgu tabii ki.
bunlar kurgu tabii ki.
04:37
Because even if there were
equality of opportunity,
equality of opportunity,
76
265228
3534
Çünkü fırsat eşitliği olsaydı bile
04:40
the idea that we are captains
of our own destiny
of our own destiny
77
268786
3096
"Kaderimizi kendimiz
yönetebiliriz." düşüncesi
yönetebiliriz." düşüncesi
04:43
disguises a much darker
reality for young people
reality for young people
78
271906
2313
gençlerden karanlık gerçekliği gizler
04:46
that they are subject to an almost
ongoing economic tribunal.
ongoing economic tribunal.
79
274243
3151
ve bu da onları
bir ekonomik bunalımın öznesi yapar.
bir ekonomik bunalımın öznesi yapar.
04:49
Metrics, rankings, lead tables
80
277778
2294
Ölçüler, oranlar, önleme çizelgeleri
04:52
have emerged as the yardsticks
for which merit can be quantified
for which merit can be quantified
81
280096
3721
bütün bunlar liyakatın ölçüleri olarak
ortaya çıktılar
ortaya çıktılar
04:55
and used to sort young people
into schools, classes and colleges.
into schools, classes and colleges.
82
283841
4983
ve okullarda öğrencileri
sıralamada kullanıldılar.
sıralamada kullanıldılar.
05:01
Education is the first arena
83
289309
2247
Eğitim kurumları
05:03
where measurement
is so publicly played out
is so publicly played out
84
291580
2366
standartları ve performansı
yükseltmek için
yükseltmek için
05:06
and where metrics are being used
85
294354
2501
sıralamanın açıkça yapıldığı
05:08
as a tool to improve standards
and performance.
and performance.
86
296879
3006
ve ölçülerin kullanıldığı ilk yerdir
ve bu sıralamalar küçüklükten başlıyor.
05:12
And it starts young.
87
300220
1333
05:14
Young people in America's
big city high schools
big city high schools
88
302180
3349
Amerika'nın büyük
şehirlerindeki lise öğrencileri
şehirlerindeki lise öğrencileri
05:17
take some 112 mandatory standardized tests
89
305553
5183
anaokulundan lise son sınıfa kadar
05:22
between prekindergarten
and the end of 12th grade.
and the end of 12th grade.
90
310760
2842
112 tane zorunlu sınava tabi tutuluyor.
05:26
No wonder young people report
a strong need to strive,
a strong need to strive,
91
314117
2706
Gençlerin bu modern hayatın ortasında
bir şeyler elde etmek için
çok çabalamalarına şaşmamalı.
çok çabalamalarına şaşmamalı.
05:28
perform and achieve
at the center of modern life.
at the center of modern life.
92
316847
2480
05:31
They've been conditioned
to define themselves
to define themselves
93
319351
2880
Kendilerini notlara
ve yüzdeliklere göre sıralamaya
ve yüzdeliklere göre sıralamaya
05:34
in the strict and narrow terms
of grades, percentiles and lead tables.
of grades, percentiles and lead tables.
94
322265
7102
katı bir şekilde koşullamışlar.
05:42
This is a society that preys
on their insecurities.
on their insecurities.
95
330103
4024
Bu güvensizlikle dolu
bir toplum yapısını gösteriyor bize.
bir toplum yapısını gösteriyor bize.
05:46
Insecurities about
how they are performing
how they are performing
96
334151
2125
Görevlerini nasıl yerine
getirdikleri ya da
getirdikleri ya da
05:48
and how they are appearing
to other people.
to other people.
97
336300
2412
diğerlerine nasıl göründükleri
hakkındaki güvensizlikleri.
hakkındaki güvensizlikleri.
05:50
This is a society that amplifies
their imperfections.
their imperfections.
98
338736
3512
Kusurlarını büyüten bir toplum bu.
05:54
Every flaw, every unforeseen setback
99
342553
2699
Her bir kusur, her bir yenilgi
05:57
increases a need to perform
more perfectly next time, or else,
more perfectly next time, or else,
100
345276
5134
bir sonraki sefer
daha iyi olma ihtiyacı doğuruyor
daha iyi olma ihtiyacı doğuruyor
06:02
bluntly, you're a failure.
101
350434
2444
ya da açık açık başarısız olursunuz.
06:05
That feeling of being flawed and deficient
is especially pervasive --
is especially pervasive --
102
353188
3674
Bu kusurlu ve yetersiz
olduğunu düşünme özellikle---
olduğunu düşünme özellikle---
06:08
just talk to young people.
103
356886
1493
Sadece bir gençlerle konuşun.
06:10
"How should I look, how should I behave?"
104
358403
2246
"Nasıl görünmeliyim, nasıl davranmalıyım?"
06:12
"I should look like that model,
105
360673
1491
"Şu manken gibi görünmeliyim,
06:14
I should have as many followers
as that Instagram influencer,
as that Instagram influencer,
106
362188
2929
Instagram'da çok fazla takipçim olmalı,
06:17
I must do better in school."
107
365141
1788
derslerime daha çok çalışmalıyım."
06:20
In my role as mentor to many young people,
108
368088
4778
Birçok gencin danışmanı olarak
06:24
I see these lived effects
of perfectionism firsthand.
of perfectionism firsthand.
109
372890
2667
mükemmelliğin bu etkilerini
birinci elden görebiliyorum.
birinci elden görebiliyorum.
06:28
And one student sticks out
in my mind very vividly.
in my mind very vividly.
110
376374
3143
Bir danışanımı çok iyi hatırlıyorum.
06:32
John, not his real name, was ambitious,
111
380427
3880
John (gerçek ismi değil bu arada),
çok hırslı, çalışkan
çok hırslı, çalışkan
06:36
hardworking and diligent
112
384331
1318
ve özenli bir çocuktu;
06:37
and on the surface,
he was exceptionally high-achieving,
he was exceptionally high-achieving,
113
385673
2623
dışarıdan bakıldığında
gerçekten üstün başarılı,
gerçekten üstün başarılı,
06:40
often getting first-class
grades for his work.
grades for his work.
114
388320
3503
hep en yüksek notları alan
biri gibi görünüyordu.
biri gibi görünüyordu.
06:43
Yet, no matter how well John achieved,
115
391847
3476
Ancak John ne kadar iyi olursa olsun
06:47
he always seemed to recast
his successes as abject failures,
his successes as abject failures,
116
395347
3254
başarılarını her zaman küçük görüyordu
06:50
and in meetings with me,
117
398625
1174
ve benimle buluştuğunda
06:51
he would talk openly about
how he'd let himself and others down.
how he'd let himself and others down.
118
399823
3302
kendisini ve ailesini hayal kırıklığına
uğrattığını söylüyordu hep.
uğrattığını söylüyordu hep.
06:55
John's justification was quite simple:
119
403149
2738
John'un gerekçesi şuydu:
06:57
How could he be a success
120
405911
2222
Diğerleriyle aynı notu almak için
07:00
when he was trying so much harder
than other people
than other people
121
408157
2396
diğerlerinden daha çok çalışıyorken
07:02
just to attain the same outcomes?
122
410577
2119
nasıl başarılı olabilirdi?
07:04
See, John's perfectionism,
his unrelenting work ethic,
his unrelenting work ethic,
123
412720
4615
Gördüğünüz gibi onun
mükemmeliyetçiliği ve katı çalışma etiği
mükemmeliyetçiliği ve katı çalışma etiği
07:09
was only serving to expose
what he saw as his inner weakness
what he saw as his inner weakness
124
417359
3631
güçsüzlük olarak gördüğü şeyi
kendinin ve diğerlerinin
kendinin ve diğerlerinin
07:13
to himself and to others.
125
421014
2722
etkisine açık bırakıyordu.
07:16
Cases like John's speak
to the harmfulness of perfectionism
to the harmfulness of perfectionism
126
424212
3398
John'un sahip olduğu bu düşünceler
mükemmeliyetçiliğin zararlarını
mükemmeliyetçiliğin zararlarını
07:19
as a way of being in the world.
127
427634
2300
tüm gerçekliğiyle ortaya çıkarıyor.
07:21
Contrary to popular belief,
128
429958
1294
Yaygın inanışın aksine,
07:23
perfectionism is never about
perfecting things or perfecting tasks.
perfecting things or perfecting tasks.
129
431276
4230
mükemmeliyetçilik, bir şeyleri
mükemmel yapmak değildir.
mükemmel yapmak değildir.
07:27
It's not about striving for excellence.
130
435530
2626
Mükemmel olan için
çaba göstermek değildir.
çaba göstermek değildir.
07:30
John's case highlights this vividly.
131
438180
2400
John'a bakarak bunu
çok net anlayabiliriz.
çok net anlayabiliriz.
07:32
At its root, perfectionism
is about perfecting the self.
is about perfecting the self.
132
440893
3800
Mükemmeliyetçiliğin özünde
bireyin kendisini mükemmel yapması var.
bireyin kendisini mükemmel yapması var.
07:37
Or, more precisely,
perfecting an imperfect self.
perfecting an imperfect self.
133
445505
3345
Daha net bir şekilde, kusurları olan
bir kişinin kendini düzeltmesi.
bir kişinin kendini düzeltmesi.
07:41
And you can think about it
like a mountain of achievement
like a mountain of achievement
134
449520
4108
Mükemmelliği tırmanıyormuş
gibi hayal ettiğimiz
gibi hayal ettiğimiz
07:45
that perfectionism leads us
to imagine ourselves scaling.
to imagine ourselves scaling.
135
453652
2833
bir başarı dağı gibi düşünebilirsiniz.
07:48
And we think to ourselves,
"Once I've reached that summit,
"Once I've reached that summit,
136
456509
2904
Ve şöyle düşünürüz:
"Zirveye ulaştığım zaman
"Zirveye ulaştığım zaman
07:51
then people will see I'm not flawed,
and I'll be worth something."
and I'll be worth something."
137
459437
3325
insanlar kusurlu olduğumu
görmeyecek ve buna değecek."
görmeyecek ve buna değecek."
07:55
But what perfectionism doesn't tell us
138
463687
1849
Ancak göremediğimiz bir şey var
07:57
is that soon after reaching that summit,
139
465560
1929
o da zirveye ulaştıktan hemen sonra
07:59
we will be called down again to the fresh
lowlands of insecurity and shame,
lowlands of insecurity and shame,
140
467513
4198
güvensizlik ve utanma duyguları
yeniden ortaya çıkar
yeniden ortaya çıkar
08:03
just to try and scale that peak again.
141
471735
2652
ve tırmanmaya en baştan yine başlarız.
08:06
This is the cycle of self-defeat.
142
474411
2444
Bu bir kendini yenme döngüsü.
08:08
In the pursuit of unattainable perfection,
a perfectionist just cannot step off.
a perfectionist just cannot step off.
143
476879
4040
Ulaşılmaz mükemmelin peşinde
geri adım atamaz mükemmeliyetçi.
geri adım atamaz mükemmeliyetçi.
08:13
And it's why it's so difficult to treat.
144
481315
2096
İşte bu yüzden üstesinden
gelmek çok zordur.
gelmek çok zordur.
08:16
Now, we've known for decades and decades
145
484014
2318
Çok uzun yıllardır biliyoruz ki
08:18
that perfectionism contributes
to a host of psychological problems,
to a host of psychological problems,
146
486356
3166
mükemmeliyetçilik birçok
psikolojik soruna ev sahipliği yapar
psikolojik soruna ev sahipliği yapar
08:21
but there was never
a good way to measure it.
a good way to measure it.
147
489546
2682
ancak ne ölçüde olduğu
hala saptanamamıştır.
hala saptanamamıştır.
08:24
That was until the late 1980s
148
492252
1462
1980'lerin sonunda doğru
08:25
when two Canadians,
Paul Hewitt and Gordon Flett,
Paul Hewitt and Gordon Flett,
149
493738
3143
İki Kanadalı Paul Hewitt ve Gordon Flett
08:28
came along and developed
a self-report measure of perfectionism.
a self-report measure of perfectionism.
150
496905
3227
mükemmeliyetçiliği ölçmek için
bir öz bildirim ölçeği geliştirdiler.
bir öz bildirim ölçeği geliştirdiler.
08:32
So that's right, folks,
you can measure this,
you can measure this,
151
500156
2850
Evet doğru duydunuz millet,
bunu ölçebilirsiniz
bunu ölçebilirsiniz
08:35
and it essentially captures
three core elements of perfectionism.
three core elements of perfectionism.
152
503030
5253
ve temel olarak mükemmeliyetçiliği
üçe ayırarak ele alıyor.
üçe ayırarak ele alıyor.
08:40
The first is self-oriented perfectionism,
153
508307
2221
İlki, birey odaklı mükemmeliyetçilik,
08:42
the irrational desire to be perfect:
154
510552
3040
bunlar nedensiz yere
mükemmel olmak isterler:
mükemmel olmak isterler:
08:45
"I strive to be as perfect as I can be."
155
513616
2326
"Olabildiğince mükemmel olmak
için çabalamalıyım."
için çabalamalıyım."
08:48
The second is socially
prescribed perfectionism,
prescribed perfectionism,
156
516566
2471
İkincisi ise, toplumun istediği
mükemmeliyetçilik.
mükemmeliyetçilik.
08:51
the sense that the social environment
is excessively demanding:
is excessively demanding:
157
519061
4064
Sosyal çevrenin aşırı talepte
bulunması hissi:
bulunması hissi:
"Herkes benden çok şey
bekliyormuş gibi hissediyorum."
bekliyormuş gibi hissediyorum."
08:55
"I feel that others
are too demanding of me."
are too demanding of me."
158
523149
2198
Üçüncüsü ise, diğerlerinin
mükemmel olmasını beklemek.
mükemmel olmasını beklemek.
08:57
And the third is
other-oriented perfectionism,
other-oriented perfectionism,
159
525665
2317
09:00
the imposition of unrealistic
standards on other people:
standards on other people:
160
528006
2849
Bu da diğer insanlara
gerçekçi olmayan standartlar yükler.
gerçekçi olmayan standartlar yükler.
09:02
"If I ask somebody to do something,
I expect it to be done perfectly."
I expect it to be done perfectly."
161
530879
3784
"Eğer birinden bir şey istersem
mükemmel olmasını beklerim."
mükemmel olmasını beklerim."
09:07
Now, research shows that all
three elements of perfectionism
three elements of perfectionism
162
535076
2810
Bu mükemmeliyetçiliğin
üç türü araştırmalara göre
üç türü araştırmalara göre
09:09
associate with compromised mental health,
163
537910
1954
ağır depresyon, anksiyete
09:11
including things
like heightened depression,
like heightened depression,
164
539888
2078
ve intihar düşüncesi gibi
09:13
heightened anxiety and suicide ideation.
165
541990
1976
tehlikeli psikolojik
rahatsızlıkların habercisi.
rahatsızlıkların habercisi.
09:15
But, by far, the most problematic
element of perfectionism
element of perfectionism
166
543990
2839
Ama bu üçü arasından en tehlikelisi ise
09:18
is socially prescribed perfectionism.
167
546853
1809
toplumun istediği mükemmeliyetçilik.
09:20
That sense that everyone
expects me to be perfect.
expects me to be perfect.
168
548686
3486
Şu "Herkes mükemmel
olmamı bekliyor." hissi.
olmamı bekliyor." hissi.
09:24
This element of perfectionism
169
552196
1437
Mükemmeliyetçiliğin bu türünün
09:25
has a large correlation
with serious mental illness.
with serious mental illness.
170
553657
2571
ciddi mental hastalıklarla bir bağı var.
09:28
And with today's emphasis on perfection
at the forefront of my mind,
at the forefront of my mind,
171
556252
6095
Günümüz mükemmeliyetçiliği
zihnimde canlandığında
zihnimde canlandığında
09:34
I was curious to see whether these
elements of perfectionism were changing.
elements of perfectionism were changing.
172
562371
3563
bunların değişip
değişmediğini merak ettim.
değişmediğini merak ettim.
09:37
To date, research in this area
is focused on immediate family relations,
is focused on immediate family relations,
173
565958
3471
Bu zamana kadar, bu alandaki çalışmalar
yakın aile ilişkilerine odaklanmış
yakın aile ilişkilerine odaklanmış
09:41
but we wanted to look at it
at a broader level.
at a broader level.
174
569453
3300
ama biz buna daha geniş bir pencereden
bakmak istedik.
bakmak istedik.
09:44
So we took all of the data
that had ever been collected
that had ever been collected
175
572777
3087
Paul ve Gordon mükemmeliyet
ölçüsünü geliştirdiğinden beri
ölçüsünü geliştirdiğinden beri
09:47
in the 27 years since Paul and Gordon
developed that perfectionism measure,
developed that perfectionism measure,
176
575888
4396
27 yıldır toplanan tüm bulguları çıkardık
09:52
and we isolated the data
in college students.
in college students.
177
580308
2102
ve üniversite öğrencilerine odaklandık.
09:54
This turned out to be
more than 40,000 young people
more than 40,000 young people
178
582911
2642
Amerika, Kanada ve İngiltere'den
09:57
from American, Canadian
and British colleges,
and British colleges,
179
585577
2111
40.000 öğrencinin bilgileri vardı elimizde
09:59
and with so much data available,
we looked to see if there was a trend.
we looked to see if there was a trend.
180
587712
4022
ve bu bilgi yığınını incelediğimizde
bir trendin olup olmadığına baktık.
bir trendin olup olmadığına baktık.
10:04
And in all, it took us
more than three years
more than three years
181
592331
2064
Bütün bu bulguları toplamak, hesaplamak
10:06
to collate all of this information,
crunch the numbers,
crunch the numbers,
182
594419
2746
ve raporumuzu oluşturmak
üç yıldan fazla zamanımızı aldı.
10:09
and write our report.
183
597189
1208
10:10
But it was worth it because our analysis
uncovered something alarming.
uncovered something alarming.
184
598421
3768
Bütün bunlara değerdi çünkü
önemli bir sonuca varmıştık.
önemli bir sonuca varmıştık.
10:15
All three elements of perfectionism
have increased over time.
have increased over time.
185
603438
3378
Mükemmeliyetçiliğin o üç türü
zamanla artış gösterdi
zamanla artış gösterdi
10:19
But socially prescribed perfectionism
saw the largest increase, and by far.
saw the largest increase, and by far.
186
607803
4513
ancak toplumun istediği mükkemmeliyetçilik
ise en yüksek artışı gördü.
ise en yüksek artışı gördü.
10:24
In 1989,
187
612634
1285
1989 yılında,
10:25
just nine percent of young people
report clinically relevant levels
report clinically relevant levels
188
613943
3163
gençlerin sadece yüzde
dokuzuna yüksek oranlarla
dokuzuna yüksek oranlarla
10:29
of socially prescribed perfectionism.
189
617130
1771
bu tür yüzünden teşhis konulmuştu.
10:30
Those are levels that we might
typically see in clinical populations.
typically see in clinical populations.
190
618925
3592
Bu oranlara, genellikle klinik
nüfuslarda daha çok rastlıyoruz.
nüfuslarda daha çok rastlıyoruz.
10:35
By 2017, that figure
had doubled to 18 percent.
had doubled to 18 percent.
191
623069
4731
2017 yılına kadar ise bu oran
iki katına çıktı ve yüzde 18 oldu.
iki katına çıktı ve yüzde 18 oldu.
10:40
And by 2050, projections
based on the models that we tested
based on the models that we tested
192
628411
3768
2050 yılına kadar ise,
yaptığımız çalışmalara dayanarak
yaptığımız çalışmalara dayanarak
10:44
indicate that almost one
in three young people
in three young people
193
632203
2476
üç gençten birine
10:46
will report clinically relevant levels
of socially prescribed perfectionism.
of socially prescribed perfectionism.
194
634703
4270
bu tür mükemmeliyetçilik
teşhisi konulacak.
teşhisi konulacak.
10:51
Remember, this is the element
of perfectionism
of perfectionism
195
639282
2529
Hatırlayın, mükemmeliyetçiliğin bu türü
10:53
that has the largest correlation
with serious mental illness,
with serious mental illness,
196
641835
2885
ciddi psikolojik rahatsızlıklarla
diğerlerine oranla daha ilişkili.
diğerlerine oranla daha ilişkili.
10:56
and that's for good reason.
197
644744
1532
Haklı olarak.
10:58
Socially prescribed perfectionists
feel a unrelenting need
feel a unrelenting need
198
646300
3325
Bu tür insanlar,
diğerlerinin beklentilerine
diğerlerinin beklentilerine
11:01
to meet the expectations of other people.
199
649649
3270
uymak için bir ihtiyaç hâlindedirler.
11:04
And even if they do meet
yesterday's expectation of perfection,
yesterday's expectation of perfection,
200
652943
3642
Dünün beklentilerine uymuş olsalar bile
11:08
they then raise the bar on themselves
to an even higher degree
to an even higher degree
201
656609
3425
daha da mükemmel olmak
için sınırlarını zorlarlar
için sınırlarını zorlarlar
11:12
because these folks believe
that the better they do,
that the better they do,
202
660058
3723
çünkü bu insanlar, iyi yaptıkça
11:15
the better that they're expected to do.
203
663805
2397
onlardan daha iyi yapmaları bekleniyor.
11:18
This breeds a profound sense
of helplessness and, worse, hopelessness.
of helplessness and, worse, hopelessness.
204
666750
5285
Ama bu derin bir acizlik ve daha kötüsü
umutsuzluk duygusu uyandırıyor.
umutsuzluk duygusu uyandırıyor.
11:24
But is there hope?
205
672950
1404
Umut var mı peki?
11:26
Of course there's hope.
206
674378
1413
Tabii ki var!
11:27
Perfectionists can and should
hold on to certain things --
hold on to certain things --
207
675815
3151
Mükemmeliyetçiler bir
şeylere tutunmalılar--
şeylere tutunmalılar--
11:30
they are typically bright, ambitious,
conscientious and hardworking.
conscientious and hardworking.
208
678990
3658
genellikle parlak, hırslı,
özenli ve çalışkan insanlar onlar.
özenli ve çalışkan insanlar onlar.
11:35
And yes, treatment is complex.
209
683212
2555
Ve evet, tedavi süreci oldukça karışık.
11:38
But a little bit of self-compassion,
210
686228
2841
Ama işler yolunda gitmediğinde
11:41
going easy on ourselves
when things don't go well,
when things don't go well,
211
689093
2843
kendilerine güvenmeleri
ve çok yüklenmemeleri
ve çok yüklenmemeleri
11:43
can turn those qualities
into greater personal peace and success.
into greater personal peace and success.
212
691960
3080
iç huzura ve başarıya giden yolda
onlara yardım edecektir.
onlara yardım edecektir.
11:47
And then there's what
we can do as caregivers.
we can do as caregivers.
213
695064
2636
Onlara yardım edenler olarak
biz de bir şeyler yapabiliriz.
biz de bir şeyler yapabiliriz.
11:50
Perfectionism develops
in our formative years,
in our formative years,
214
698190
3165
Mükemmeliyetçilik
gelişme çağımızda ortaya çıkar,
gelişme çağımızda ortaya çıkar,
11:53
and so young people are more vulnerable.
215
701379
2254
bu yüzden gençler daha savunmasızdır.
11:56
Parents can help their children
216
704292
1556
Ebeveynler çocuklarına
11:57
by supporting them unconditionally
when they've tried but failed.
when they've tried but failed.
217
705872
3885
başarısız olsalar bile onları
destekleyerek yardımcı olabilirler.
destekleyerek yardımcı olabilirler.
12:02
And Mom and Dad can resist
their understandable urge
their understandable urge
218
710196
2461
Ebeveynler ayrıca
günümüz toplumunun getirisi olan
günümüz toplumunun getirisi olan
12:04
in today's highly competitive society
to helicopter-parent,
to helicopter-parent,
219
712681
4618
yarış ortamında kendilerini tutmalılar
çünkü ebeveynler çocuklarının
başarılarını ve başarısızlıklarını
başarılarını ve başarısızlıklarını
12:09
as a lot of anxiety is communicated
220
717323
2660
12:12
when parents take on their kids'
successes and failures as their own.
successes and failures as their own.
221
720007
3527
kendi üstlerine alırlar
ve bu da strese neden olur.
ve bu da strese neden olur.
12:16
But ultimately, our research
raises important questions
raises important questions
222
724379
3544
Bizim araştırmamız, sonuç olarak
"Toplumu nasıl yapılandırıyoruz
ve toplum yarış,
ve toplum yarış,
12:19
about how we are structuring society
223
727947
1933
12:22
and whether our society's heavy emphasis
on competition, evaluation and testing
on competition, evaluation and testing
224
730525
3727
değerlendirme ve test
yöntemlerine çok mu yükleniyor
yöntemlerine çok mu yükleniyor
ve bunlar gençler için yararlı mı?"
gibi sorular soruyor.
gibi sorular soruyor.
12:26
is benefiting young people.
225
734256
1904
12:28
It's become commonplace
for public figures to say
for public figures to say
226
736184
2985
Halk figürü olan insanlar için
bu yeni ve eşsiz baskılar adına
bu yeni ve eşsiz baskılar adına
12:31
that young people just need
a little bit more resilience
a little bit more resilience
227
739193
3055
gençlerin dirençli olması gerektiğini
12:34
in the face of these new
and unprecedented pressures.
and unprecedented pressures.
228
742272
3600
söylemek iyice yaygınlaştı.
12:38
But I believe that is us
washing our hands of the core issue
washing our hands of the core issue
229
746534
4132
Konunun ana kaynağından
elini çekenler bizleriz
elini çekenler bizleriz
çünkü biliyoruz ki ilk başta
gençlerin mükemmele daha az
gençlerin mükemmele daha az
12:43
because we have a shared responsibility
230
751236
2365
12:45
to create a society and a culture
in which young people need less perfection
in which young people need less perfection
231
753625
4729
ihtiyaç duydukları bir toplum
ve kültür yaratmak için
ve kültür yaratmak için
paylaştığımız bir sorumluluk var.
12:51
in the first place.
232
759403
1266
12:53
Let's not kid ourselves.
233
761053
1350
Kendimizi kandırmayalım.
12:54
Creating that kind of world
is an enormous challenge,
is an enormous challenge,
234
762427
2499
Böyle yeni bir dünya oluşturmak çok zor
12:56
and for a generation of young people
235
764950
1762
ve hayatını 7/24 sıralamalarda,
12:58
that live their lives
in the 24/7 spotlight
in the 24/7 spotlight
236
766736
2031
ölçümlerle, çizelgelerle,
13:00
of metrics, lead tables and social media,
237
768791
2193
sosyal medyada geçiren bir jenerasyon için
13:03
perfectionism is inevitable,
238
771008
2513
mükemmeliyetçilik kaçınılmaz bir mefhum.
13:05
so long as they lack any purpose in life
239
773545
1945
Hayatta, görünüşleri ve diğer insanların
13:07
greater than how they are appearing
240
775514
1714
onları nasıl gördüklerinden
başka amaçları olmadıkça kaçınılmaz
oluyor mükemmeliyetçilik.
oluyor mükemmeliyetçilik.
13:09
or how they are performing
to other people.
to other people.
241
777252
2111
13:11
What can they do about it?
242
779387
1539
Peki ne yapabiliriz?
13:12
Every time they are knocked down
from that mountaintop,
from that mountaintop,
243
780950
2603
O dağ zirvesinden her indiklerinde
13:15
they see no other option
but to try scaling that peak again.
but to try scaling that peak again.
244
783577
3484
tekrar çıkmaktan
başka bir seçenekleri yok.
başka bir seçenekleri yok.
13:19
The ancient Greeks knew
245
787085
1730
Antik Yunanlar biliyordu ki
13:20
that this endless struggle
up and down the same mountain
up and down the same mountain
246
788839
3464
bu dağdan inme dağa tırmanma döngüsü
13:24
is not the road to happiness.
247
792327
1611
mutluluk getirmiyordu.
13:26
Their image of hell
was a man called Sisyphus,
was a man called Sisyphus,
248
794244
2524
Cehennem algıları
Sisyphus adında bir adamdı
Sisyphus adında bir adamdı
13:28
doomed for eternity to keep rolling
the same boulder up a hill,
the same boulder up a hill,
249
796792
3650
ve bu adamın görevi sonsuza kadar
bir kayayı dağa çıkarmak
bir kayayı dağa çıkarmak
13:32
only to see it roll back down
and have to start again.
and have to start again.
250
800466
3331
ve düşmesini izlemek
ve sonra yeniden çıkarmaktı.
ve sonra yeniden çıkarmaktı.
13:36
So long as we teach young people
251
804419
1873
Gençlere, mükemmeli aramalarının
13:38
that there is nothing more real
or meaningful in their lives
or meaningful in their lives
252
806316
3397
oldukça normal olduğunu öğrettikçe
13:41
than this hopeless quest for perfection,
253
809737
1935
gelecek nesilleri
13:43
then we are going to condemn
future generations
future generations
254
811696
2215
faydasız ve umutsuz
13:45
to that same futility and despair.
255
813935
3241
olmakla lanetleyeceğiz.
13:49
And so we're left with a question.
256
817728
1722
Geriye bir soru kaldı:
13:52
When are we going to appreciate
257
820437
1508
Sınırsız mükemmelliğin kökünde
13:53
that there is something
fundamentally inhuman
fundamentally inhuman
258
821969
3587
insan dışı bir şeyler olduğunu
13:57
about limitless perfection?
259
825580
1800
ne zaman anlayacağız?
Kimse kusursuz değildir.
14:00
No one is flawless.
260
828064
1372
Eğer gençlerimize mükemmellik tuzağından
kurtulmaları için yardım etmek istiyorsak
kurtulmaları için yardım etmek istiyorsak
14:01
If we want to help our young people
escape the trap of perfectionism,
escape the trap of perfectionism,
261
829879
4960
14:06
then we will teach them
that in a chaotic world,
that in a chaotic world,
262
834863
3207
onlara bu kaos dolu dünyada,
yaşamın sürekli bizi yeneceğini
yaşamın sürekli bizi yeneceğini
14:10
life will often defeat us, but that's OK.
263
838094
2734
ama bunun normal olduğunu öğretmeliyiz.
14:13
Failure is not weakness.
264
841848
1600
Başarısızlık güçsüz
olduğunuz anlamına gelmez.
olduğunuz anlamına gelmez.
14:16
If we want to help our young people
outgrow this self-defeating snare
outgrow this self-defeating snare
265
844317
3309
İmkansız olan mükemmellik
kapanından kurtulmalarına
kapanından kurtulmalarına
14:19
of impossible perfection,
266
847650
1574
yardım etmek istiyorsak
14:21
then we will raise them in a society
that has outgrown that very same delusion.
that has outgrown that very same delusion.
267
849248
4480
onları aynı sorundan kurtulmuş bir
toplumda yetiştirmeliyiz.
toplumda yetiştirmeliyiz.
14:26
But most of all,
268
854717
1460
Ama en önemlisi de
14:28
if we want our young people
to enjoy mental, emotional
to enjoy mental, emotional
269
856201
3900
gençlerin mental, duygusal
ve psikolojik olarak
ve psikolojik olarak
stabil olmalarını istiyorsak
14:32
and psychological health,
270
860125
1238
14:33
then we will invite them
to celebrate the joys
to celebrate the joys
271
861387
4222
mükemmel olmamanın oldukça normal
14:37
and the beauties of imperfection
272
865633
3862
ve doğal bir şey olduğununu anlatmalı
14:41
as a normal and natural part
of everyday living and loving.
of everyday living and loving.
273
869519
6130
ve bunu kutlamaya davet etmeliyiz.
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
14:48
Thank you very much.
274
876408
1334
14:49
(Applause)
275
877766
3987
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Thomas Curran - Social and personality psychologistThomas Curran studies the personality characteristic of perfectionism, how it develops and its impact on mental health.
Why you should listen
Social and personality psychologist Thomas Curran is a member of the Centre for Motivation and Health Behavior Change in Bath, UK; the Motivation, Personality, and Well-being research group in York, UK; and is currently an assistant professor in the Department for Health at the University of Bath. His research rose to prominence following a 2017 publication of the first systems-level cohort study to show that perfectionism is on the rise in American, Canadian and British college students. Since then, he has written and spoken extensively on how we have created societies perfectly calibrated to promote perfectionism, which is contributing to almost epidemic levels of serious mental illness among young people. Curran is the author of over 30 published papers and has received numerous awards for his scholarship and research.
Thomas Curran | Speaker | TED.com