ABOUT THE SPEAKER
Paul Root Wolpe - Ethicist
Paul Root Wolpe examines the ethical implications of new science -- genetic modification, neuroscience and other breakthroughs that stretch our current philosophy to the breaking point. He's the chief bioethicist at NASA, among other appointments.

Why you should listen

Paul Root Wolpe directs the Center for Ethics at Emory University,  where he works on the biggest issues most of us face in our life-long ethical journey: death and dying, new reproductive technologies, and new medical and scientific breakthroughs that are not covered in our traditional ethics (what would the Bible say about growing a human ear on a mouse?).

He's also the chief bioethicist at NASA, where he advises on the medical experiments that happen during space travel.

Read the TED Blog's Q&A with Paul Root Wolpe >>

Read Wolpe's lively TED Conversation thread >>

More profile about the speaker
Paul Root Wolpe | Speaker | TED.com
TEDxPeachtree

Paul Root Wolpe: It's time to question bio-engineering

Paul Root Wolpe: Biyomühendisliği sorgulamanın zamanı

Filmed:
1,517,985 views

TEDxPeachtree'de, biyoetik uzmanı Paul Root Wolpe, melez evcil hayvanlardan, üzerinde insan kulağı yetiştirilen farelere kadar son zamanlarda gerçekleştirilen şaşırtıcı bir takım biyomühendislik deneylerinden bahsediyor. Paul bu gelişmelere karşın "Bazı temel kurallar koymanın zamanı gelmedi mi?" sorusunu soruyor.
- Ethicist
Paul Root Wolpe examines the ethical implications of new science -- genetic modification, neuroscience and other breakthroughs that stretch our current philosophy to the breaking point. He's the chief bioethicist at NASA, among other appointments. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
TodayBugün I want to talk about designdizayn,
0
0
2000
Bugün tasarım hakkında konuşmak istiyorum,
00:17
but not designdizayn as we usuallygenellikle think about it.
1
2000
3000
ama bizim genel olarak düşündüğümüz manada tasarım değil.
00:20
I want to talk about what is happeningolay now
2
5000
2000
Ben, bilim ve biyoteknoloji alanında
00:22
in our scientificilmi, biotechnologicalBiyoteknolojik culturekültür,
3
7000
3000
şu anda neler olduğundan bahsetmek istiyorum.
00:25
where, for really the first time in historytarih,
4
10000
3000
Çünkü bu alanlarda tarihte ilk defa
00:28
we have the powergüç to designdizayn bodiesbedenler,
5
13000
2000
bedenleri tasarlama gücüne sahibiz,
00:30
to designdizayn animalhayvan bodiesbedenler,
6
15000
2000
hayvan bedenlerini ve
00:32
to designdizayn humaninsan bodiesbedenler.
7
17000
3000
insan bedenlerini tasarlama gücüne sahibiz.
00:35
In the historytarih of our planetgezegen,
8
20000
4000
Gezegenimizin tarihi boyunca,
00:39
there have been threeüç great wavesdalgalar of evolutionevrim.
9
24000
3000
üç büyük evrim dalgası gerçekleşti.
00:42
The first wavedalga of evolutionevrim
10
27000
2000
Bizim, "Darvinci Evrim" olarak bildiğimiz,
00:44
is what we think of as DarwinianDarwinci evolutionevrim.
11
29000
3000
evrimin ilk dalgasıdır.
00:47
So, as you all know,
12
32000
2000
Hepinizin bildiği gibi
00:49
speciesTürler livedyaşamış in particularbelirli ecologicalekolojik nichesniş
13
34000
2000
canlı türleri belirli ekolojik koşullarda
00:51
and particularbelirli environmentsortamları,
14
36000
2000
ve ortamlarda yaşadılar.
00:53
and the pressuresbasınçları of those environmentsortamları
15
38000
2000
Yaşadıkları bu ortamların zorlukları
00:55
selectedseçilmiş whichhangi changesdeğişiklikler,
16
40000
2000
canlı türlerinde, rastlantısal mutasyonla,
00:57
throughvasitasiyla randomrasgele mutationmutasyon in speciesTürler,
17
42000
2000
hangi değişikliklerin
00:59
were going to be preservedkorunmuş.
18
44000
2000
korunacağını belirledi.
01:01
Then humaninsan beingsvarlıklar steppedbasamaklı out
19
46000
3000
Sonra, insanlar evrim tarihinin
01:04
of the DarwinianDarwinci flowakış of evolutionaryevrimsel historytarih
20
49000
3000
Darvinci akımının dışına çıktı
01:07
and createdoluşturulan the secondikinci great wavedalga of evolutionevrim,
21
52000
4000
ve içinde evrimleştiğimiz
01:11
whichhangi was we changeddeğişmiş the environmentçevre
22
56000
3000
çevreyi değiştirerek
01:14
in whichhangi we evolvedgelişti.
23
59000
2000
evrimin ikinci büyük dalgasını oluşturdu.
01:16
We altereddeğişmiş our ecologicalekolojik nicheniş
24
61000
3000
Medeniyeti ortaya çıkararak
01:19
by creatingoluşturma civilizationmedeniyet.
25
64000
2000
kendi ekolojik ortamımızı değiştirdik.
01:21
And that has been the secondikinci great --
26
66000
2000
Ve bu evrimimizin--
01:23
coupleçift 100,000 yearsyıl, 150,000 yearsyıl --
27
68000
3000
bir kaç yüz-bin-yıl, 150 000 yıllık--
01:26
flowakış of our evolutionevrim.
28
71000
2000
ikinci büyük akımı oldu.
01:28
By changingdeğiştirme our environmentçevre,
29
73000
2000
Kendi yaşadığımız çevreyi değiştirerek,
01:30
we put newyeni pressuresbasınçları
30
75000
2000
vücudumuza, evrimleşmek için
01:32
on our bodiesbedenler to evolvegelişmek.
31
77000
2000
daha fazla baskı uygulamış olduk.
01:34
WhetherOlup olmadığı it was throughvasitasiyla settlingyerleşme down in agriculturaltarım communitiestopluluklar,
32
79000
3000
Belki de tarım toplumları haline gelmemizden başlayarak
01:37
all the way throughvasitasiyla modernmodern medicinetıp,
33
82000
3000
modern tıbba kadar uzanan gelişmeler vasıtasıyla,
01:40
we have changeddeğişmiş our ownkendi evolutionevrim.
34
85000
3000
kendi evrimimizi değiştirmiş olduk.
01:43
Now we're enteringgirme a thirdüçüncü great wavedalga
35
88000
3000
Artık evrim tarihinin
01:46
of evolutionaryevrimsel historytarih,
36
91000
2000
üçüncü dalgasına girmiş bulunmaktayız.
01:48
whichhangi has been calleddenilen manyçok things:
37
93000
2000
Buna bir çok isim verildi:
01:50
"intentionalkasıtlı evolutionevrim,"
38
95000
2000
kasıtlı evrim,
01:52
"evolutionevrim by designdizayn" --
39
97000
2000
yani evrimsel dizayn--
01:54
very differentfarklı than intelligentakıllı designdizayn --
40
99000
2000
ki bu akıllı dizayndan çok farklıdır--
01:56
wherebyMademki we are actuallyaslında now
41
101000
3000
Sonuç olarak, biz şu anda
01:59
intentionallykasten designingtasarım and alteringdeğiştirme
42
104000
4000
gezegenimizde yaşayan fizyolojik formları
02:03
the physiologicalfizyolojik formsformlar that inhabityaşamak our planetgezegen.
43
108000
3000
istediğimiz şekilde tasarlıyor ve değiştiriyoruz.
02:06
So I want to take you throughvasitasiyla a kindtür of whirlwindKasırga tourtur of that
44
111000
3000
Sizi bununla ilgili hızlı bir tura çıkarmak
02:09
and then at the endson talk a little bitbit
45
114000
2000
ve sonrasında da,
02:11
about what some of the implicationsetkileri are for us
46
116000
3000
bu değişimin
02:14
and for our speciesTürler, as well as our cultureskültürler,
47
119000
3000
kendimiz, türlerimiz ve kültürümüz üzerindeki
02:17
because of this changedeğişiklik.
48
122000
2000
etkilerinden biraz bahsetmek istiyorum.
02:19
Now we actuallyaslında have been doing it for a long time.
49
124000
3000
Aslında bunu çok uzun zamandır yapıyoruz.
02:24
We startedbaşladı selectivelySeçici breedingüreme animalshayvanlar
50
129000
3000
Seçici hayvan eşleştirmesine
02:27
manyçok, manyçok thousandsbinlerce of yearsyıl agoönce.
51
132000
3000
binlerce yıl önce başlamıştık.
02:30
And if you think of dogsköpekler for exampleörnek,
52
135000
2000
Köpekleri düşünürseniz, örneğin,
02:32
dogsköpekler are now intentionally-designedkasıtlı olarak tasarlanmış creaturesyaratıklar.
53
137000
4000
onlar artık özel olarak tasarlanmış varlıklardır.
02:36
There isn't a dogköpek on this earthtoprak that's a naturaldoğal creatureyaratık.
54
141000
3000
Dünya üzerinde, doğal olan hiçbir köpek yoktur.
02:39
DogsKöpekler are the resultsonuç
55
144000
2000
Köpekleri, kendi istediğimiz özelliklere
02:41
of selectivelySeçici breedingüreme traitsözellikleri that we like.
56
146000
3000
sahip olacakları biçimde üretiyoruz.
02:44
But we had to do it the hardzor way in the oldeski daysgünler
57
149000
3000
Eskiden bunu zor yollarla yapmak durumundaydık.
02:47
by choosingSeçme offspringyavrular that lookedbaktı a particularbelirli way
58
152000
2000
Belirli özelliklere sahip yavruları seçip
02:49
and then breedingüreme them.
59
154000
2000
onları çiftleştirerek yapıyorduk.
02:51
We don't have to do it that way anymoreartık.
60
156000
2000
Şimdi artık bu yolla yapmamıza gerek kalmadı.
02:53
This is a beefalobeefalo.
61
158000
3000
Bu bir sıfalo.
02:56
A beefalobeefalo is a buffalo-cattleBuffalo-sığır hybridmelez.
62
161000
4000
Sıfalo sığır ve bufalo karışımıdır.
03:00
And they are now makingyapma them,
63
165000
2000
Şu anda bu hayvanlar üretiliyorlar.
03:02
and somedaybirgün, perhapsbelki prettygüzel soonyakında,
64
167000
2000
Bir gün, muhtemelen çok yakında,
03:04
you will have beefalobeefalo pattiesköftesi
65
169000
2000
süpermarketinizden
03:06
in your localyerel supermarketsüpermarket.
66
171000
3000
sıfalo köfteleri alabileceksiniz.
03:09
This is a geeptutacaklarmış,
67
174000
2000
Bu bir keyun,
03:11
a goat-sheepkeçi-koyun hybridmelez.
68
176000
3000
yani keçi ve koyun karışımı.
03:14
The scientistsBilim adamları that madeyapılmış this cuteşirin little creatureyaratık
69
179000
3000
Bu küçük şirin yaratığı üreten bilim adamları
03:17
endedbitti up slaughteringkesim it and eatingyemek yiyor it afterwardssonradan.
70
182000
3000
daha sonra onu kesip yemişler.
03:20
I think they said it tastedtadı like chickentavuk.
71
185000
3000
Sanırım tadının tavuk gibi olduğunu söylemişler.
03:23
This is a camacama.
72
188000
2000
Bu bir dema.
03:25
A camacama is a camel-llamadeve-Lama hybridmelez,
73
190000
4000
Dema, devenin dayanıklılığını
03:29
createdoluşturulan to try to get the hardinessdayanıklılık of a cameldeve
74
194000
3000
ve lamanın kendine has bazı özelliklerini
03:32
with some of the personalitykişilik traitsözellikleri
75
197000
2000
bir araya getirmek için yapılmış bir
03:34
of a llamaLama.
76
199000
2000
deve ve lama karışımıdır.
03:36
And they are now usingkullanma these in certainbelli cultureskültürler.
77
201000
3000
Bazı toplumlarda bu hayvanlar çeşitli amaçlar için kullanılmaktadırlar.
03:40
Then there's the ligerliger.
78
205000
2000
İşte bu da kaslan.
03:42
This is the largesten büyük catkedi in the worldDünya --
79
207000
3000
Bu aslan ve kaplan karışımı hayvan
03:45
the lion-tigerAslan-kaplan hybridmelez.
80
210000
2000
dünyanın en büyük kedisidir.
03:47
It's biggerDaha büyük than a tigerKaplan.
81
212000
2000
Kaplandan daha büyüktür.
03:49
And in the casedurum of the ligerliger,
82
214000
2000
Kaslan için şunu söyleyebiliriz:
03:51
there actuallyaslında have been one or two that have been seengörüldü in the wildvahşi.
83
216000
3000
doğada sadece bir yada iki tane görülmüştür.
03:54
But these were createdoluşturulan by scientistsBilim adamları
84
219000
3000
Ancak bunlar bilim adamları tarafından seçici eşleştirme
03:57
usingkullanma bothher ikisi de selectiveSeçici breedingüreme and geneticgenetik technologyteknoloji.
85
222000
3000
ve genetik teknoloji kullanılarak üretilmiştir.
04:00
And then finallyen sonunda, everybody'sherkesin favoritesevdiğim,
86
225000
3000
Ve son olarak herkesin favorisi
04:03
the zorsezorse.
87
228000
2000
zebrat.
04:05
NoneHiçbiri of this is PhotoshoppedPhotoshopped. These are realgerçek creaturesyaratıklar.
88
230000
3000
Bunların hiçbiri Photoshop ile yapılmadı, hepsi gerçek hayvanlar.
04:08
And so one of the things we'vebiz ettik been doing
89
233000
2000
Dolayısıyla, yaptığımız şeylerden bir tanesi
04:10
is usingkullanma geneticgenetik enhancementartırma,
90
235000
3000
genetik iyileştirme,
04:13
or geneticgenetik manipulationhile,
91
238000
2000
genetiği değiştirme veyahut
04:15
of normalnormal selectiveSeçici breedingüreme
92
240000
3000
genetikten de faydalanarak gerçekleştirilen
04:18
pusheditilmiş a little bitbit throughvasitasiyla geneticsgenetik.
93
243000
2000
bildiğimiz seçici eşleştirme.
04:20
And if that were all this was about,
94
245000
3000
Tüm olay bundan ibaret bile olsa
04:23
then it would be an interestingilginç thing.
95
248000
2000
yeterince ilginç birşey olurdu.
04:25
But something much, much more powerfulgüçlü
96
250000
3000
Ama şu anda
04:28
is happeningolay now.
97
253000
3000
çok çok daha etkili birşey oluyor.
04:31
These are normalnormal mammalianmemeli cellshücreler
98
256000
3000
Bunlar, derin denizlerde yaşayan deniz anasından alınan
04:34
geneticallygenetik olarak engineeredmühendislik with a bioluminescentKollarındaki genegen
99
259000
3000
biyolüminesens genini kullanarak, genetiği değiştirilmiş
04:37
takenalınmış out of deep-seaderin deniz jellyfishdenizanası.
100
262000
2000
bildiğimiz memeli hücreleri.
04:39
We all know that some deep-seaderin deniz creaturesyaratıklar glowkızdırma.
101
264000
4000
Hepimiz, derin denizlerde yaşayan bazı canlıların ışık saçtığını biliyoruz.
04:43
Well, they'veonlar ettik now takenalınmış that genegen, that bioluminescentKollarındaki genegen,
102
268000
3000
İşte bu parlamayı sağlayan geni yani biyolüminesens genini alıp
04:46
and put it into mammalmemeli cellshücreler.
103
271000
2000
memeli hücrelerine koymuşlar.
04:48
These are normalnormal cellshücreler.
104
273000
2000
Bunlar normal hücreler.
04:50
And what you see here
105
275000
2000
Ve bu gördüğünüz ise
04:52
is these cellshücreler glowingparlayan in the darkkaranlık
106
277000
2000
belli ışık dalga boylarında
04:54
underaltında certainbelli wavelengthsdalga boyları of lightışık.
107
279000
3000
karanlıkta parlayan hücreler.
04:57
OnceBir kez they could do that with cellshücreler, they could do it with organismsorganizmalar.
108
282000
3000
Bunu hücrelerle yapabildiklerine göre, organizmalar için de yapabilirler.
05:00
So they did it with mousefare pupsyavrular,
109
285000
4000
Aslında bunu fare ve
05:04
kittensyavru kedi.
110
289000
2000
kedi yavruları üzerinde uyguladılar.
05:06
And by the way, the reasonneden the kittensyavru kedi here are orangePortakal and these are greenyeşil
111
291000
4000
Bu arada, kedi yavrularının portakal renginde, farelerin ise yeşil renkte olmalarının sebebi,
05:10
is because that's a bioluminescentKollarındaki genegen from coralmercan,
112
295000
3000
kedi yavrularına verilen biyolüminesens geninin mercanlardan,
05:13
while this is from jellyfishdenizanası.
113
298000
3000
diğerinin ise deniz anasından alınmış olmasıdır.
05:16
They did it with pigsdomuzlar.
114
301000
3000
Bunu domuz,
05:19
They did it with puppieskukla.
115
304000
2000
köpek yavruları,
05:21
And, in factgerçek,
116
306000
2000
ve hatta,
05:23
they did it with monkeysmaymunlar.
117
308000
2000
maymunlar üzerinde de uyguladılar.
05:25
And if you can do it with monkeysmaymunlar --
118
310000
2000
Maymunlara yapabiliyorsanız--
05:27
thoughgerçi the great leapsıçrama in tryingçalışıyor to geneticallygenetik olarak manipulateidare
119
312000
3000
aslında maymunlar ve kuyruksuz maymunlarda genetik manipülasyon yapılabilirse
05:30
is actuallyaslında betweenarasında monkeysmaymunlar and apesmaymunlar --
120
315000
2000
büyük bir adım atılmış olacak--
05:32
if they can do it in monkeysmaymunlar,
121
317000
2000
bunu maymunlar üzerinde yapabiliyorlarsa,
05:34
they can probablymuhtemelen figureşekil out how to do it in apesmaymunlar,
122
319000
2000
muhtemelen kuyruksuz maymunlarda nasıl yapılacağını da bulabilirler,
05:36
whichhangi meansanlamına geliyor they can do it in humaninsan beingsvarlıklar.
123
321000
4000
ki bu da insanlarda da yapılabileceği anlamına gelir.
05:40
In other wordskelimeler, it is theoreticallyteorik olarak possiblemümkün
124
325000
3000
Başka bir deyişle,
05:43
that before too long we will be biotechnologicallybiotechnologically capableyetenekli
125
328000
3000
yakın zamanda
05:46
of creatingoluşturma humaninsan beingsvarlıklar
126
331000
3000
biyoteknoloji vasıtasıyla, insanların karanlıkta parlaması
05:49
that glowkızdırma in the darkkaranlık.
127
334000
3000
teorik olarak mümkün olacak.
05:54
Be easierDaha kolay to find us at night.
128
339000
2000
Gece birbirimizi görmek daha kolay olacak.
05:56
And in factgerçek, right now in manyçok statesdevletler,
129
341000
3000
Ve aslında, şu anda bir çok eyalette,
05:59
you can go out and you can buysatın almak bioluminescentKollarındaki petsEvcil hayvan.
130
344000
3000
biyoluminesens genli evcil hayvan satın alabilirsiniz.
06:02
These are zebraZebra fishbalık. They're normallynormalde blacksiyah and silvergümüş.
131
347000
3000
Bunlar zebra balığı. Normalde siyah ve gümüş renkteler.
06:05
These are zebraZebra fishbalık that have been geneticallygenetik olarak engineeredmühendislik
132
350000
3000
Bu zebra balıklarının genetik yapıları değiştirilerek
06:08
to be yellowSarı, greenyeşil, redkırmızı,
133
353000
2000
sarı, yeşil ve kırmızı renkli olmaları sağlanmış
06:10
and they are actuallyaslında availablemevcut now in certainbelli statesdevletler.
134
355000
3000
ve bunlar şu anda bazı eyaletlerde satılmaktadırlar.
06:13
Other statesdevletler have bannedyasaklı them.
135
358000
2000
Bazı eyaletlerde ise bu yasak.
06:15
NobodyKimse knowsbilir what to do with these kindsçeşit of creaturesyaratıklar.
136
360000
3000
Bu tur canlıların durumu henüz netleşmiş değil.
06:18
There is no areaalan of the governmenthükümet -- not the EPAEPA or the FDAFDA --
137
363000
3000
Devletin, genetiği değiştirilmiş evcil hayvanlara yönelik hiçbir kurumu yok--
06:21
that controlskontroller genetically-engineeredGenetik mühendisliğiyle petsEvcil hayvan.
138
366000
4000
Bu ne EPA (Çevre Koruma Dairesi) ne de FDA (Yiyecek ve İlaç İdaresi)'nin sorumluluğunda--
06:25
And so some statesdevletler have decidedkarar to allowizin vermek them,
139
370000
3000
Bu yüzden, bazı eyaletler bunlara izin verdi
06:28
some statesdevletler have decidedkarar to banyasak them.
140
373000
4000
bazıları ise yasakladı.
06:32
Some of you mayMayıs ayı have readokumak
141
377000
2000
Bazılarınız, FDA'nın
06:34
about the FDA'sFDA'ın considerationdüşünce right now
142
379000
2000
genetiği değiştirilmiş somon balığı ile ilgili
06:36
of genetically-engineeredGenetik mühendisliğiyle salmonSomon.
143
381000
3000
değerlendirmelerini okumuşsunuzdur.
06:39
The salmonSomon on topüst
144
384000
2000
Üstte gördüğünüz somon balığı,
06:41
is a geneticallygenetik olarak engineeredmühendislik ChinookChinook salmonSomon,
145
386000
2000
daha az yemle daha hızlı büyüyebilmeleri için,
06:43
usingkullanma a genegen from these salmonSomon
146
388000
2000
somon balıkları ve
06:45
and from one other fishbalık that we eatyemek,
147
390000
2000
yediğimiz farklı türdeki bir balığın
06:47
to make it growbüyümek much fasterDaha hızlı
148
392000
2000
genleriyle üretilen,
06:49
usingkullanma a lot lessaz feedbesleme.
149
394000
2000
genetiği değiştirilmiş kral somonu.
06:51
And right now the FDAFDA is tryingçalışıyor to make a finalnihai decisionkarar
150
396000
3000
Ve şu anda FDA,
06:54
on whetherolup olmadığını, prettygüzel soonyakında, you could be eatingyemek yiyor this fishbalık --
151
399000
3000
yakında bu balığın yenilip yenilemeyeceği veya
06:57
it'llolacak be soldsatıldı in the storesdepolar.
152
402000
2000
satılıp satılamayacağıyla ilgili bir karara varmaya çalışıyor.
06:59
And before you get too worriedendişeli about it,
153
404000
2000
Belki şimdiden endişelenmeye başladınız bile.
07:01
here in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
154
406000
2000
Ancak, burada, Birleşik Devletler'de
07:03
the majorityçoğunluk of foodGıda you buysatın almak in the supermarketsüpermarket
155
408000
2000
süpermarkette satılan yiyeceklerin çoğu
07:05
alreadyzaten has genetically-modifiedgenetik olarak değiştirilmiş componentsbileşenler to it.
156
410000
4000
zaten genetiğiyle oynanmış bileşenler içermekte.
07:09
So even as we worryendişelenmek about it,
157
414000
2000
Endişelenmekle birlikte,
07:11
we have allowedizin it to go on in this countryülke -- much differentfarklı in EuropeEurope --
158
416000
3000
--Avrupa'daki durumdan çok farklı olarak-- hiç bir düzenleme yapmadan,
07:14
withoutolmadan any regulationdüzenleme,
159
419000
2000
hatta ambalajlar üzerine herhangi bir uyarı bile koymadan,
07:16
and even withoutolmadan any identificationkimlik on the packagepaket.
160
421000
3000
bunun bu ülkede yapılmasına izin verdik.
07:20
These are all the first clonedklonlanmış animalshayvanlar
161
425000
3000
Bunlar kendi türlerinde
07:23
of theironların typetip.
162
428000
2000
ilk klonlanan hayvanlar.
07:25
So in the loweralt right here,
163
430000
2000
Sağ alt köşede
07:27
you have DollyDolly, the first clonedklonlanmış sheepkoyun --
164
432000
2000
klonlanan ilk koyun Dolly'i görüyorsunuz--
07:29
now happilymutlu stuffeddolma in a museummüze in EdinburghEdinburgh;
165
434000
3000
şimdi Edinburg'da bir müzede içi doldurulmuş vaziyette mutlu bir şekilde duruyor.
07:32
RalphRalph the ratsıçan, the first clonedklonlanmış ratsıçan;
166
437000
3000
Klonlanan ilk sıçan, Ralph.
07:35
CCCC the catkedi, for clonedklonlanmış catkedi;
167
440000
3000
Klonlanan ilk kedi, CC.
07:38
SnuppySnuppy, the first clonedklonlanmış dogköpek --
168
443000
2000
Klonlanan ilk köpek, Snuppy--
07:40
SnuppySnuppy for SeoulSeul NationalUlusal UniversityÜniversitesi puppyköpek yavrusu --
169
445000
3000
Snuppy, "Seul Ulusal Üniversitesi köpek yavrusu" için kullanılan kısaltmadır.
07:43
createdoluşturulan in SouthGüney KoreaKore
170
448000
2000
Bazılarınızın hatırlayacağı gibi Snuppy,
07:45
by the very sameaynı man that some of you mayMayıs ayı rememberhatırlamak
171
450000
2000
yapmadığı halde insan embriyosu klonladığını iddia eden
07:47
had to endson up resigningİstifa in disgracerezalet
172
452000
2000
ve bu yüzden itibarını kaybederek istifa etmek durumunda kalan
07:49
because he claimediddia etti he had clonedklonlanmış a humaninsan embryoembriyo, whichhangi he had not.
173
454000
4000
kişi tarafından, Güney Kore'de klonlandı.
07:53
He actuallyaslında was the first personkişi
174
458000
2000
Aslında bu kişi, bir köpeği klonlayan ilk kişidir.
07:55
to cloneklon a dogköpek, whichhangi is a very difficultzor thing to do,
175
460000
3000
Köpek klonlamak, köpek genomlarının plastik yapıda olması sebebiyle
07:58
because dogköpek genomesgenomları are very plasticplastik.
176
463000
3000
çok zordur.
08:01
This is PrometeaProMeteA, the first clonedklonlanmış horseat.
177
466000
3000
Bu ilk klonlanan at, Prometea.
08:04
It's a HaflingerHaflinger horseat clonedklonlanmış in Italyİtalya,
178
469000
2000
Italya'da klonlanmış bir Haflinger.
08:06
a realgerçek "goldaltın ringhalka" of cloningKlonlama,
179
471000
2000
Klonlama adına olağanüstü bir başarı.
08:08
because there are manyçok horsesatlar that winkazanmak importantönemli racesyarışları
180
473000
3000
Bu çok önemli çünkü önemli yarışları kazanan birçok at
08:11
who are geldingsKısırlaştırma.
181
476000
2000
kısırlastırılmış atlardır.
08:13
In other wordskelimeler, the equipmentekipman to put them out to studStud
182
478000
3000
Yani, çiftleşme olanakları
08:16
has been removedçıkarıldı.
183
481000
2000
ortadan kaldırılmış.
08:18
But if you can cloneklon that horseat,
184
483000
2000
Eğer bu atı klonlayabilirseniz
08:20
you can have bothher ikisi de the advantageavantaj of havingsahip olan a geldingiğdiş edilmiş hayvan runkoş in the raceyarış
185
485000
3000
hem kısırlaştırılmış bir atı yarışlara sokma
08:23
and his identicalözdeş geneticgenetik duplicateçift
186
488000
3000
hem de onun genetik ikizini
08:26
can then be put out to studStud.
187
491000
3000
çiftleştirme amaçlı kullanma imkanı sağlarsınız.
08:29
These were the first clonedklonlanmış calvesbuzağı,
188
494000
2000
Bunlar klonlanan ilk buzağılar ve
08:31
the first clonedklonlanmış greygri wolvesKurtlar,
189
496000
2000
bunlar da klonlanan ilk Gri Kurt'lar.
08:33
and then, finallyen sonunda,
190
498000
2000
Ve son olarak bunlar da
08:35
the first clonedklonlanmış pigletsDomuz yavruları:
191
500000
2000
klonlanan ilk domuzlar.
08:37
AlexisAlexis, ChistaChista, CarrelKütüphanede çalışma ofisi, JanieJanie and DotcomDotcom.
192
502000
4000
Alexis, Chista, Carrel, Janie ve Dotcom.
08:41
(LaughterKahkaha)
193
506000
2000
(Kahkaha)
08:45
In additionilave, we'vebiz ettik startedbaşladı to use cloningKlonlama technologyteknoloji
194
510000
3000
Ayrıca, klonlama teknolojisi
08:48
to try to savekayıt etmek endangerednesli tehlike altında olan speciesTürler.
195
513000
3000
nesli tükenmekte olan türleri korumak için de kullanılmaya başlandı.
08:51
This is the use of animalshayvanlar now
196
516000
2000
Klonlama, aynı zamanda,
08:53
to createyaratmak drugsilaçlar and other things in theironların bodiesbedenler
197
518000
3000
hayvan vücudunun, ihtiyaç duyulan ilaç ve benzeri şeylerin üretilmesi amacına
08:56
that we want to createyaratmak.
198
521000
2000
yönelik de kullanılmaktadır.
08:58
So with antithrombinantithrombin in that goatkeçi --
199
523000
2000
Örneğin, bu keçideki antitrombin--
09:00
that goatkeçi has been geneticallygenetik olarak modifieddeğiştirilme tarihi
200
525000
2000
bu keçinin genetiği,
09:02
so that the moleculesmoleküller of its milkSüt
201
527000
3000
GTC Genetik şirketinin amaçladığı gibi
09:05
actuallyaslında includeDahil etmek the moleculemolekül of antithrombinantithrombin
202
530000
3000
sütünde antitrombin molekülleri olacak şekilde
09:08
that GTCGTC GeneticsGenetik wants to createyaratmak.
203
533000
3000
değiştirilmiştir.
09:11
And then in additionilave, transgenictransgenik pigsdomuzlar, knockoutnakavt pigsdomuzlar,
204
536000
3000
Ayrıca,
09:14
from the NationalUlusal InstituteEnstitüsü of AnimalHayvan ScienceBilim in SouthGüney KoreaKore,
205
539000
4000
Güney Kore'de
09:18
are pigsdomuzlar that they are going to use, in factgerçek,
206
543000
3000
Ulusal Hayvan Bilimi Enstitüsü'ndeki araştırmacılar,
09:21
to try to createyaratmak all kindsçeşit of drugsilaçlar
207
546000
4000
her çeşit ilaç ve diğer endüstriyel kimyasalları
09:25
and other industrialSanayi typestürleri of chemicalskimyasallar
208
550000
4000
endüstriyel şartlarda üretmek yerine
09:29
that they want the bloodkan and the milkSüt
209
554000
2000
aktarma genli domuzların
09:31
of these animalshayvanlar
210
556000
2000
kanlarında ve sütlerinde
09:33
to produceüretmek for them,
211
558000
2000
üretmek için
09:35
insteadyerine of producingüreten them in an industrialSanayi way.
212
560000
3000
çalışmalar yapıyorlar.
09:39
These are two creaturesyaratıklar
213
564000
2000
Bunlar nesli tükenmekte olan
09:41
that were createdoluşturulan
214
566000
3000
türleri korumak için üretilmiş
09:44
in ordersipariş to savekayıt etmek endangerednesli tehlike altında olan speciesTürler.
215
569000
2000
iki hayvan.
09:46
The guarGuar
216
571000
2000
Guar, nesli tükenmekte olan
09:48
is an endangerednesli tehlike altında olan SoutheastGüneydoğu AsianAsya ungulatetoynaklı.
217
573000
4000
ve Güneydoğu Asya'da yaşayan bir toynaklı hayvandır.
09:52
A somaticsomatik cellhücre, a bodyvücut cellhücre,
218
577000
2000
Bu hayvanın vücudundan alınan bir somatik hücre, beden hücresi,
09:54
was takenalınmış from its bodyvücut,
219
579000
2000
bir inek yumurtası içerisine
09:56
gestatedgebelikten doğan in the ovumOvum of a cowinek,
220
581000
2000
yerleştirilip döllendi ve sonunda
09:58
and then that cowinek gaveverdi birthdoğum to a guarGuar.
221
583000
4000
bu inek bir guar doğurdu.
10:02
SameAynı thing happenedolmuş with the mouflonkunduzdan oluşur,
222
587000
2000
Nesli tükenmekte olan bir koyun türü
10:04
where it's an endangerednesli tehlike altında olan speciesTürler of sheepkoyun.
223
589000
3000
muflon'a da aynı şey yapıldı.
10:07
It was gestatedgebelikten doğan in a regulardüzenli sheepkoyun bodyvücut,
224
592000
6000
Yani, normal bir koyun, muflon hücresi ile gebe bırakıldı.
10:13
whichhangi actuallyaslında raisesyükseltmeler an interestingilginç biologicalbiyolojik problemsorun.
225
598000
3000
Aslında bu durum ilginç bir biyolojik problem ortaya çıkartıyor.
10:16
We have two kindsçeşit of DNADNA in our bodiesbedenler.
226
601000
2000
Vücudumuzda iki tip DNA var.
10:18
We have our nucleicnükleik DNADNA
227
603000
2000
Hepimizin DNA'mız olarak bildiği
10:20
that everybodyherkes thinksdüşünüyor of as our DNADNA,
228
605000
2000
nükleik DNA,
10:22
but we alsoAyrıca have DNADNA in our mitochondriamitokondri,
229
607000
2000
ve bir de hücrenin enerji kaynağı olan
10:24
whichhangi are the energyenerji packetspaketleri of the cellhücre.
230
609000
3000
mitokondrinin içindeki DNA.
10:27
That DNADNA is passedgeçti down throughvasitasiyla our mothersanneler.
231
612000
3000
Bu ikinci DNA bize annelerimizden geçer.
10:30
So really, what you endson up havingsahip olan here
232
615000
3000
Yani aslında burada ortaya çıkan şey
10:33
is not a guarGuar and not a mouflonkunduzdan oluşur,
233
618000
2000
bir guar ya da bir muflon değil;
10:35
but a guarGuar
234
620000
2000
inek mitokondrisi olan,
10:37
with cowinek mitochondriamitokondri,
235
622000
2000
yani inekten gelen mitokondriyal DNA'ya sahip
10:39
and thereforebu nedenle cowinek mitochondrialMitokondrial DNADNA,
236
624000
2000
bir guar ile
10:41
and a mouflonkunduzdan oluşur with anotherbir diğeri speciesTürler of sheep'skoyun
237
626000
3000
başka bir koyun türünden gelen
10:44
mitochondrialMitokondrial DNADNA.
238
629000
2000
mitokondriyal DNA'ya sahip bir muflon'dur.
10:46
These are really hybridsMelez, not puresaf animalshayvanlar.
239
631000
3000
Bunlar kesinlikle melez hayvanlar, safkan değiller.
10:49
And it raisesyükseltmeler the questionsoru of how we're going to definetanımlamak animalhayvan speciesTürler
240
634000
3000
Ve bu da, biyoteknoloji çağında hayvan türlerini
10:52
in the ageyaş of biotechnologybiyoteknoloji --
241
637000
2000
nasıl tanımlayabiliriz gibi
10:54
a questionsoru that we're not really sure yethenüz
242
639000
3000
hala cevaplayamadığımız
10:57
how to solveçözmek.
243
642000
2000
bir soruyu gündeme getiriyor.
10:59
This lovelygüzel creatureyaratık
244
644000
2000
Bu sevimli yaratık
11:01
is an AsianAsya cockroachHamam böceği.
245
646000
3000
bir Asya hamamböceği.
11:04
And what they'veonlar ettik donetamam here
246
649000
2000
Burada yapılan şey şuydu:
11:06
is they'veonlar ettik put electrodeselektrotlar in its gangliagangliyon and its brainbeyin
247
651000
4000
Hamamböceğini iztopunun üzerine koyarak
11:10
and then a transmitterverici on topüst,
248
655000
2000
gangliyasına ve beynine elektrotlar bağlayıp
11:12
and it's on a bigbüyük computerbilgisayar trackingizleme balltop.
249
657000
2000
başına da da bir verici yerleştirdiler.
11:14
And now, usingkullanma a joystickoyun kolu,
250
659000
2000
Böylece, bir kumanda kolu aracılığıyla
11:16
they can sendgöndermek this creatureyaratık
251
661000
2000
bu böceği
11:18
around the lablaboratuvar
252
663000
2000
laboratuvarın içerisinde dolaştırıp
11:20
and controlkontrol whetherolup olmadığını it goesgider left or right,
253
665000
2000
sağa ve sola ya da
11:22
forwardsiletir or backwardsgeriye doğru.
254
667000
2000
ileriye ve geriye doğru hareket edebilir duruma getirdiler.
11:24
They'veOnlar ettik createdoluşturulan a kindtür of insectböcek botbot,
255
669000
2000
Bir çeşit robot-haşere ya da
11:26
or bugbotbugbot.
256
671000
2000
robot-böcek ürettiler.
11:28
It getsalır worsedaha da kötüsü than that -- or perhapsbelki better than that.
257
673000
3000
Aslında bundan daha beterini yaptılar-- belki de daha iyisini demeliyiz.
11:31
This actuallyaslında is one of DARPA'sDARPA'ın very importantönemli --
258
676000
3000
Bu esasen DARPA'nın
11:34
DARPADARPA is the DefenseSavunma ResearchAraştırma AgencyAjansı --
259
679000
2000
çok önemli projelerinden birisi-
11:36
one of theironların projectsprojeler.
260
681000
2000
DARPA, Savunma Sanayi Araştırma Ajansı'dir.
11:38
These goliathGoliath beetlesböcekler
261
683000
2000
Bu dev kinkanatlı böceklerin kanatlarına
11:40
are wiredtelli in theironların wingskanatlar.
262
685000
2000
kablo bağlanmış.
11:42
They have a computerbilgisayar chipyonga strappedsarılı to theironların backsyedekler,
263
687000
2000
Sırtlarında da bir bilgisayar çipi var
11:44
and they can flyuçmak these creaturesyaratıklar around the lablaboratuvar.
264
689000
4000
ve bu böcekleri laboratuvarda uçurabiliyorlar.
11:48
They can make them go left, right. They can make them take off.
265
693000
2000
Onları havalandırabiliyorlar ve sağa ya da sola yönlendirebiliyorlar.
11:50
They can't actuallyaslında make them landarazi.
266
695000
2000
Ama şimdilik yere konmalarını sağlayamıyorlar.
11:52
They put them about one inchinç aboveyukarıdaki the groundzemin,
267
697000
2000
Yerden bir inç yükseklikte tutup
11:54
and then they shutkapamak everything off and they go pfftpfft.
268
699000
2000
sonrasında aleti kapatıyorlar ve böcek de anında yere düşüyor.
11:56
But it's the closestEn yakın they can get to a landinginiş.
269
701000
3000
Yapabildikleri en iyi iniş bu.
12:00
And in factgerçek, this technologyteknoloji has gottenkazanılmış so developedgelişmiş
270
705000
3000
Aslında, bu teknoloji o kadar gelişti ki.
12:03
that this creatureyaratık --
271
708000
2000
Bu yaratık
12:05
this is a mothgüve --
272
710000
2000
bir güve.
12:07
this is the mothgüve in its pupapupa stageevre,
273
712000
2000
Bu pupa evresinde olan bir güve.
12:09
and that's when they put the wiresteller in
274
714000
2000
Kabloları bu evrede yerleştiriyorlar
12:11
and they put in the computerbilgisayar technologyteknoloji,
275
716000
3000
ve bilgisayara bağlıyorlar.
12:14
so that when the mothgüve actuallyaslında emergesortaya as a mothgüve,
276
719000
3000
Böylece güve tam olarak geliştiğinde
12:17
it is alreadyzaten prewiredKablolu.
277
722000
3000
kablolar halihazırda yerleşmiş oluyor.
12:20
The wiresteller are alreadyzaten in its bodyvücut,
278
725000
3000
Kablolar zaten bedeninde olduğu için
12:23
and they can just hookkanca it up to theironların technologyteknoloji,
279
728000
3000
doğrudan düzeneğe bağlanabiliyorlar.
12:26
and now they'veonlar ettik got these bugbotsbugbots
280
731000
2000
Böylelikle, bu böcek robotlar
12:28
that they can sendgöndermek out for surveillancegözetim.
281
733000
2000
gözetleme maksatlı kullanıma hazır oluyorlar.
12:30
They can put little cameraskameralar on them
282
735000
2000
Üzerlerine küçük kameralar da yerleştirilebilir
12:32
and perhapsbelki somedaybirgün deliverteslim etmek
283
737000
2000
ve belki de bir gün
12:34
other kindsçeşit of ordinanceyönetmelik
284
739000
2000
savaş bölgelerine
12:36
to warzoneswarzones.
285
741000
3000
mühimmat taşımak için de kullanılabilirler.
12:39
It's not just insectshaşarat.
286
744000
2000
Bu yapılanlar sadece böceklerle sınırlı değil.
12:41
This is the ratbotratbot, or the robo-ratRobo-fare
287
746000
2000
Bu, Sanjiv Talwar tarafindan
12:43
by SanjivEbru TalwarTalvar at SUNYSUNY DownstateYerleri.
288
748000
3000
Downstate New York Eyalet Üniversitesi'nde geliştirilmiş bir robot fare.
12:46
Again, it's got technologyteknoloji --
289
751000
2000
Yine burada teknik bir düzenek görüyorsunuz.
12:48
it's got electrodeselektrotlar going into its left and right hemisphereshemisferlerin;
290
753000
3000
Beyninin sağ ve sol tarafina elektrotlar yerleştirilmiş ve
12:51
it's got a camerakamera on topüst of its headkafa.
291
756000
3000
kafasının üstünde de bir kamera var.
12:54
The scientistsBilim adamları can make this creatureyaratık
292
759000
2000
Arastırmacılar bu fareyi
12:56
go left, right.
293
761000
2000
sağa ya da sola doğru yönlendirebiliyorlar.
12:58
They have it runningkoşu throughvasitasiyla mazeslabirentine, controllingkontrol where it's going.
294
763000
3000
Kontrollu bir şekilde labirentte dolaştırabiliyorlar.
13:01
They'veOnlar ettik now createdoluşturulan an organicorganik robotrobot.
295
766000
4000
Dolayısıyla canlı bir robot meydana getirilmiş oluyor.
13:05
The graduatemezun olmak studentsöğrencilerin
296
770000
2000
Sanjiv Talwar'in laboratuvarındaki
13:07
in SanjivEbru Talwar'sTalvar'ın lablaboratuvar
297
772000
2000
yüksek lisans öğrencileri,
13:09
said, "Is this ethicalahlâki?
298
774000
2000
"Bu hayvanın özgürlüğünü elinden aldık.
13:11
We'veBiz ettik takenalınmış away the autonomyözerklik of this animalhayvan."
299
776000
3000
Bu etik birşey mi acaba?" diye soruyorlar.
13:14
I'll get back to that in a minutedakika.
300
779000
2000
Bu konuya birazdan geleceğim.
13:16
There's alsoAyrıca been work donetamam with monkeysmaymunlar.
301
781000
3000
Aynı zamanda maymunlarla da bazı çalışmalar yapıldı.
13:19
This is MiguelMiguel NicolelisNicolelis of DukeDuke.
302
784000
3000
Bu, Duke Universitesinden Miguel Nicolelis.
13:22
He tookaldı owlbaykuş monkeysmaymunlar,
303
787000
2000
Miguel, baykuş maymununu alıp
13:24
wiredtelli them up
304
789000
2000
onlara kablolar bağladı.
13:26
so that a computerbilgisayar watchedizledi theironların brainsbeyin while they movedtaşındı,
305
791000
2000
Böylece maymun hareket ederken
13:28
especiallyözellikle looking at the movementhareket of theironların right armkol.
306
793000
2000
özellikle sağ kolunun hareketlerine yoğunlaşarak beynini gözlemlediler.
13:30
The computerbilgisayar learnedbilgili what the monkeymaymun brainbeyin did
307
795000
2000
Hayvan kolunu farklı şekillerde hareket ettirirken
13:32
to movehareket its armkol in variousçeşitli waysyolları.
308
797000
2000
bilgisayar beynin nasıl davrandığını öğrendi.
13:34
They then hookedbağlanmış it up to a prostheticProtez armkol,
309
799000
3000
Daha sonra bilgisayarı, resimde gördüğünüz
13:37
whichhangi you see here in the pictureresim,
310
802000
2000
protez bir kola bağladılar
13:39
put the armkol in anotherbir diğeri roomoda.
311
804000
2000
ve bu kolu başka bir odaya yerleştirdiler.
13:41
PrettyOldukça soonyakında, the computerbilgisayar learnedbilgili, by readingokuma the monkey'sMonkey's brainwavesbeyin dalgalarını,
312
806000
3000
Kısa bir sure içerisinde bilgisayar,
13:44
to make that armkol in the other roomoda
313
809000
2000
maymunun beyin dalgalarını okuyarak protez kolu
13:46
do whateverher neyse the monkey'sMonkey's armkol did.
314
811000
3000
maymunun kendi kolunu hareket ettirdiği gibi yönlendirmeyi başardı.
13:49
Then he put a videovideo monitorizlemek
315
814000
2000
Daha sonra maymunun kafesine
13:51
in the monkey'sMonkey's cagekafes
316
816000
2000
protez kolun hareketlerini gösteren
13:53
that showedgösterdi the monkeymaymun this prostheticProtez armkol,
317
818000
2000
bir görüntü monitörü yerleştirildi.
13:55
and the monkeymaymun got fascinatedbüyülenmiş.
318
820000
2000
Maymun bu görüntü karşısında şaşkına döndü.
13:57
The monkeymaymun recognizedtanınan that whateverher neyse she did with her armkol,
319
822000
2000
Maymun kendi koluyla yaptığı herşeyi
13:59
this prostheticProtez armkol would do.
320
824000
2000
protez kolun da yaptığını anladı.
14:01
And eventuallysonunda she was movinghareketli it and movinghareketli it,
321
826000
3000
Sağ kolunu defalarca hareket ettirdi
14:04
and eventuallysonunda stoppeddurduruldu movinghareketli her right armkol
322
829000
2000
ve en sonunda kolunu oynatmayı bıraktı.
14:06
and, staringbakmak at the screenekran,
323
831000
2000
Ekranda, sadece beyin dalgalarıyla
14:08
could movehareket the prostheticProtez armkol in the other roomoda
324
833000
3000
diğer odadaki protez kolu
14:11
only with her brainwavesbeyin dalgalarını --
325
836000
2000
hareket ettirmeyi başardığını gördü.
14:13
whichhangi meansanlamına geliyor that monkeymaymun
326
838000
2000
Bu durum dünya tarihinde
14:15
becameoldu the first primateprimat in the historytarih of the worldDünya
327
840000
3000
üç fonksiyonel kola sahip ilk memelinin
14:18
to have threeüç independentbağımsız functionalfonksiyonel armssilâh.
328
843000
3000
bir maymun olduğunu göstermektedir.
14:22
And it's not just technologyteknoloji
329
847000
2000
Hayvanlarda denediğimiz teknoloji
14:24
that we're puttingkoyarak into animalshayvanlar.
330
849000
2000
sadece bundan ibaret değildir.
14:26
This is ThomasThomas DeMarseDeMarse at the UniversityÜniversitesi of FloridaFlorida.
331
851000
3000
Bu şahıs Florida Universitesi'nden Thomas DeMarse.
14:29
He tookaldı 20,000 and then 60,000
332
854000
2000
Kendisi 20.000 ve sonrasında 60.000 adet
14:31
disaggregatedAyrıştırılmış ratsıçan neuronsnöronlar --
333
856000
3000
fare nöronlarını aldı--
14:34
so these are just individualbireysel neuronsnöronlar from ratssıçanlar --
334
859000
3000
bunlar farelerden alınan nöronlar--
14:37
put them on a chipyonga.
335
862000
2000
ve bunları bir çipin üzerine yerleştirdi.
14:39
They self-aggregatedkendi kendine toplanan into a network,
336
864000
3000
Birbiriyle yeniden bağlantı kuran nöronlar
14:42
becameoldu an integratedentegre chipyonga.
337
867000
3000
bir sinir ağı oluşturdular.
14:45
And he used that
338
870000
2000
DeMarse, bunun vasıtasıyla
14:47
as the IT pieceparça
339
872000
2000
bir uçak simülatörünün
14:49
of a mechanismmekanizma whichhangi ranran a flightuçuş simulatorsimülatörü.
340
874000
3000
kullanılabilmesini sağladı.
14:52
So now we have organicorganik computerbilgisayar chipscips
341
877000
3000
Yani, şu anda, nöronlardan meydana gelmiş
14:55
madeyapılmış out of livingyaşam, self-aggregatingkendi kendini toplayarak neuronsnöronlar.
342
880000
3000
canlı bilgisayar devrelerine sahibiz.
15:00
FinallySon olarak, Mussa-IvaldiMussa-Ivaldi of NorthwesternKuzeybatı
343
885000
3000
Son olarak,
15:03
tookaldı a completelytamamen intactsağlam,
344
888000
2000
Northwestern Universitesinden Mussa-Ivaldi
15:05
independentbağımsız lampreytaşemen eelyılan balığı brainbeyin.
345
890000
3000
bütün bir bofa balığı beyni aldı.
15:08
This is a brainbeyin from a lampreytaşemen eelyılan balığı.
346
893000
2000
Bu gördüğünüz bir bofa balığının beyni.
15:10
It is livingyaşam --
347
895000
2000
Canlı ve tek parça olarak
15:12
fully-intacttam olarak sağlam brainbeyin in a nutrientbesin mediumorta
348
897000
3000
içinde besleyici sıvı olan bir kaba konulmuş.
15:15
with these electrodeselektrotlar going off to the sidestaraf,
349
900000
3000
Kenarlardaki elektrotlar aracılığıyla
15:18
attachedekli photosensitiveışığa duyarlı sensorssensörler to the brainbeyin,
350
903000
3000
ışığa duyarlı sensörler beyne bağlanıp
15:21
put it into a cartaraba --
351
906000
2000
kapla birlikte bir sepet içerisine yerleştirilmiş.
15:23
here'sburada the cartaraba, the brainbeyin is sittingoturma there in the middleorta --
352
908000
3000
Beyin sepet içinde ortada duruyor.
15:26
and usingkullanma this brainbeyin as the soleTek processorişlemci for this cartaraba,
353
911000
3000
Bu beyni bir işlemci olarak kullandığımızda
15:29
when you turndönüş on a lightışık and shineparlaklık it at the cartaraba,
354
914000
2000
ve lambayı açıp, ışığı sepete doğru tuttuğumuzda
15:31
the cartaraba moveshamle towardkarşı the lightışık;
355
916000
2000
sepetin ışık yönunde hareket ettiğini
15:33
when you turndönüş it off, it moveshamle away.
356
918000
2000
ışığı kapattığımızda ise lambadan uzaklaştığını görüyoruz.
15:35
It's photophilicphotophilic.
357
920000
2000
Yani ışığı seven bir özelliği var.
15:37
So now we have a completetamamlayınız
358
922000
3000
Evet, bütün ve canlı
15:40
livingyaşam lampreytaşemen eelyılan balığı brainbeyin.
359
925000
2000
bir bofa balığı beyni var burada.
15:42
Is it thinkingdüşünme lampreytaşemen eelyılan balığı thoughtsdüşünceler,
360
927000
2000
Peki, bu besleyici sıvı içinde
15:44
sittingoturma there in its nutrientbesin mediumorta?
361
929000
2000
acaba gerçekten bir bofa balığı gibi mi düşünüyor?
15:46
I don't know,
362
931000
2000
Bunu bilemeyiz, ancak
15:48
but in factgerçek it is a fullytamamen livingyaşam brainbeyin
363
933000
4000
istediğimiz şeyi yapmak için
15:52
that we have managedyönetilen to keep alivecanlı
364
937000
3000
canlı tutmayı başarabildiğimiz
15:55
to do our biddingteklif verme.
365
940000
3000
tamamen yaşayan bir beyin olduğunu görüyoruz.
15:58
So, we are now at the stageevre
366
943000
3000
İşte artık
16:01
where we are creatingoluşturma creaturesyaratıklar
367
946000
2000
kendi amaçlarımıza yönelik
16:03
for our ownkendi purposesamaçlar.
368
948000
2000
canlılar yaratabildiğimiz bir aşamadayız.
16:05
This is a mousefare createdoluşturulan by CharlesCharles VacantiVacanti
369
950000
3000
Bu da Massachusetts Universitesi'nden
16:08
of the UniversityÜniversitesi of MassachusettsMassachusetts.
370
953000
3000
Charles Vacanti'nin ürettiği bir fare.
16:11
He altereddeğişmiş this mousefare
371
956000
3000
Charles, once bu farenin genetik yapısını
16:14
so that it was geneticallygenetik olarak engineeredmühendislik
372
959000
2000
insan derisini reddetmeyecek şekilde
16:16
to have skincilt that was lessaz immunoreactiveimmunoreactive to humaninsan skincilt,
373
961000
3000
değiştirdi.
16:19
put a polymerpolimer scaffoldingiskele of an earkulak underaltında it
374
964000
4000
Ve farenin derisinin altına kulak şeklinde bir polimer iskelesi yerleştirerek
16:23
and createdoluşturulan an earkulak that could then be takenalınmış off the mousefare
375
968000
3000
daha sonra çıkartılıp bir insana nakledilebilecek
16:26
and transplantednakledilen ontoüstüne a humaninsan beingolmak.
376
971000
2000
bir kulak oluşturdu.
16:28
GeneticGenetik engineeringmühendislik
377
973000
2000
Bu, genetik mühendisliği,
16:30
coupledbirleştiğinde with polymerpolimer physiotechnologyphysiotechnology
378
975000
2000
polimer fizyoteknolojisi ve bir başka canlı türünden insana yapılan organ naklinin
16:32
coupledbirleştiğinde with xenotransplantationxenotransplantation.
379
977000
2000
birarada kullanılmasına bir örnektir.
16:34
This is where we are in this processsüreç.
380
979000
3000
Bu, şu ana kadar katedilen mesafeyi gösteriyor.
16:37
FinallySon olarak, not that long agoönce,
381
982000
3000
Son olarak, yakın bir geçmişte
16:40
CraigCraig VenterVenter createdoluşturulan the first artificialyapay cellhücre,
382
985000
3000
Craig Venter ilk yapay hücreyi üretti.
16:43
where he tookaldı a cellhücre, tookaldı a DNADNA synthesizersynthesizer,
383
988000
2000
Craig, bir hücre ve bir DNA sentezleyicisi--
16:45
whichhangi is a machinemakine,
384
990000
2000
bir makina-- ile
16:47
createdoluşturulan an artificialyapay genomegenom,
385
992000
2000
yapay bir genom oluşturup bunu
16:49
put it in a differentfarklı cellhücre --
386
994000
3000
başka bir hücrenin içine yerleştirdi.
16:52
the genomegenom was not of the cellhücre he put it in --
387
997000
3000
Genomun kaynağı, içine yerleştirildigi hücreden farklıydı.
16:55
and that cellhücre then reproducedçoğaltılamaz
388
1000000
2000
Ve sonunda o yapay hücre
16:57
as the other cellhücre.
389
1002000
2000
başka bir hücre olarak çoğaldı.
16:59
In other wordskelimeler,
390
1004000
2000
Başka bir deyişle,
17:01
that was the first creatureyaratık in the historytarih of the worldDünya
391
1006000
2000
bu hücre dunya tarihinde
17:03
that had a computerbilgisayar as its parentebeveyn --
392
1008000
2000
soyu bilgisayar olan ilk canlıdır.
17:05
it did not have an organicorganik parentebeveyn.
393
1010000
3000
Bu hücrenin soyu organik değildir.
17:08
And so, askssorar The EconomistEkonomist:
394
1013000
3000
Ve "The Economist" ilginç bir başlık atıyor:
17:11
"The first artificialyapay organismorganizma and its consequencessonuçları."
395
1016000
3000
"İlk yapay organizma ve bunun doğuracağı sonuçlar"
17:14
So you mayMayıs ayı have thought
396
1019000
2000
Belki de
17:16
that the creationoluşturma of life
397
1021000
2000
yaradılışın böyle birşey
17:18
was going to happenolmak in something that lookedbaktı like that.
398
1023000
3000
olacağını düşünmüş olabilirsiniz.
17:21
(LaughterKahkaha)
399
1026000
2000
(Kahkahalar)
17:23
But in factgerçek, that's not what Frankenstein'sFrankenstein'ın lablaboratuvar looksgörünüyor like.
400
1028000
3000
Frankeştayn'ın laboratuvarı aslında burada görüldüğü gibi değil.
17:26
This is what Frankenstein'sFrankenstein'ın lablaboratuvar looksgörünüyor like.
401
1031000
2000
Frankeştayn'ın laboratuvarı işte böyledir:
17:28
This is a DNADNA synthesizersynthesizer,
402
1033000
2000
Bu gördüğünüz bir DNA sentezleyicisi.
17:30
and here at the bottomalt
403
1035000
2000
Aşağıdakiler de
17:32
are just bottlesşişeler of A, T, C and G --
404
1037000
2000
DNA zincirini oluşturan
17:34
the fourdört chemicalskimyasallar
405
1039000
2000
A, T, C ve G kimyasallarını
17:36
that make up our DNADNA chainzincir.
406
1041000
2000
içeren şişeler.
17:38
And so, we need to asksormak ourselveskendimizi some questionssorular.
407
1043000
3000
Bu durumda kendimize bazı sorular yöneltmemiz gerekiyor.
17:41
For the first time in the historytarih of this planetgezegen,
408
1046000
3000
Dünya tarihinde ilk defa
17:44
we are ableyapabilmek to directlydirekt olarak designdizayn organismsorganizmalar.
409
1049000
3000
organizmaları tasarlama yeteneğine sahip olduk.
17:47
We can manipulateidare the plasmasPlazmaları of life
410
1052000
2000
Bize hayat veren sıvıyı
17:49
with unprecedentedeşi görülmemiş powergüç,
411
1054000
3000
emsali görülmemiş bir şekilde manipüle edebiliyoruz.
17:52
and it confersconfers on us a responsibilitysorumluluk.
412
1057000
2000
Ve bu da bize bir sorumluluk yüklemektedir.
17:54
Is everything okay?
413
1059000
2000
Herşey kabul edilebilir mi?
17:56
Is it okay to manipulateidare and createyaratmak
414
1061000
2000
İstediğimiz her tür canlıyı genetik olarak değiştirmemiz ve
17:58
whateverher neyse creaturesyaratıklar we want?
415
1063000
2000
yeniden oluşturmamız ne kadar doğrudur?
18:00
Do we have freeücretsiz reignsaltanatı
416
1065000
2000
Hayvanların genetik yapısına müdahele etme
18:02
to designdizayn animalshayvanlar?
417
1067000
2000
saltanatına sahip miyiz?
18:04
Do we get to go somedaybirgün to PetsEvcil hayvan 'R''R' Us
418
1069000
3000
Birgün Pets"R"Us evcil hayvan dükkanına gidip şöyle diyebiliriz:
18:07
and say, "Look, I want a dogköpek.
419
1072000
2000
"Merhaba, ben bir köpek istiyorum.
18:09
I'd like it to have the headkafa of a DachshundDachshund,
420
1074000
3000
Bir Dachsund (Sosis) cinsi kafaya sahip,
18:12
the bodyvücut of a retrievergeri almak,
421
1077000
2000
Retriever cinsi bir gövdesi olan,
18:14
maybe some pinkpembe furkürk,
422
1079000
2000
mümkünse pembe tüylü
18:16
and let's make it glowkızdırma in the darkkaranlık"?
423
1081000
2000
ve karanlıkta parlayan bir köpek olsun"
18:18
Does industrysanayi get to createyaratmak creaturesyaratıklar
424
1083000
2000
Sütünde, kanında, salyasında
18:20
who, in theironların milkSüt, in theironların bloodkan, and in theironların salivatükürük
425
1085000
3000
ve vücudundaki diğer sıvılarda,
18:23
and other bodilybedensel fluidssıvıları,
426
1088000
2000
bizim istediğimiz ilaçları ve molekülleri üretebilen canlıları
18:25
createyaratmak the drugsilaçlar and industrialSanayi moleculesmoleküller we want
427
1090000
3000
endüstriyel düzeyde üretip
18:28
and then warehousedepo them
428
1093000
2000
organik üretim hatları olarak
18:30
as organicorganik manufacturingimalat machinesmakineler?
429
1095000
3000
kullanabileceğimiz yöne doğru mu gidiyoruz?
18:33
Do we get to createyaratmak organicorganik robotsrobotlar,
430
1098000
3000
Hayvanların özgürlüklerini ellerinden alıp,
18:36
where we removeKaldır the autonomyözerklik from these animalshayvanlar
431
1101000
3000
onları sadece bizim oyuncaklarımız haline dönüştüreceğimiz
18:39
and turndönüş them just into our playthingsoyuncakları?
432
1104000
3000
organik robotlar yaratmaya doğru mu gidiyoruz?
18:42
And then the finalnihai stepadım of this,
433
1107000
3000
Ve bunun en son aşamasına gelince,
18:45
oncebir Zamanlar we perfectmükemmel these technologiesteknolojiler in animalshayvanlar
434
1110000
2000
bu teknolojileri hayvanlar üzerinde eksiksiz olarak geliştirdikten sonra
18:47
and we startbaşlama usingkullanma them in humaninsan beingsvarlıklar,
435
1112000
2000
insanlar üzerinde kullanmaya başladığımızda
18:49
what are the ethicalahlâki guidelineskılavuzlar
436
1114000
2000
takip edeceğimiz
18:51
that we will use then?
437
1116000
3000
etik kurallar neler olacak?
18:54
It's alreadyzaten happeningolay. It's not scienceBilim fictionkurgu.
438
1119000
3000
Bu, şu anda zaten oluyor. Bir bilim kurgu değil.
18:57
We are not only alreadyzaten usingkullanma these things in animalshayvanlar,
439
1122000
3000
Bu teknolojilerin bazılarını şu anda
19:00
some of them we're alreadyzaten beginningbaşlangıç to use
440
1125000
3000
sadece hayvanlar üzerinde değil
19:03
on our ownkendi bodiesbedenler.
441
1128000
2000
kendi bedenlerimizde de kullanıyoruz.
19:05
We are now takingalma controlkontrol of our ownkendi evolutionevrim.
442
1130000
3000
Artık kendi oluşumumuzun kontrolunu ele alıyoruz.
19:08
We are directlydirekt olarak designingtasarım
443
1133000
2000
Bu gezegendeki yaratıkların geleceğini
19:10
the futuregelecek of the speciesTürler of this planetgezegen.
444
1135000
3000
doğrudan tasarlayabiliyoruz.
19:13
It confersconfers uponüzerine us an enormousmuazzam responsibilitysorumluluk
445
1138000
3000
Bu durum bize,
19:16
that is not just the responsibilitysorumluluk
446
1141000
2000
bu konuda düşünen ve yazan
19:18
of the scientistsBilim adamları and the ethicistsethicists
447
1143000
2000
bilim insanlarında ve etik bilimcilerde olduğu gibi
19:20
who are thinkingdüşünme about it and writingyazı about it now.
448
1145000
2000
çok büyük bir sorumluluk yüklemektedir.
19:22
It is the responsibilitysorumluluk of everybodyherkes
449
1147000
3000
Bundan herkes sorumludur
19:25
because it will determinebelirlemek what kindtür of planetgezegen and what kindtür of bodiesbedenler
450
1150000
3000
çünkü bu, gelecekte nasıl bir gezegende yaşayacağımızı
19:28
we will have in the futuregelecek.
451
1153000
2000
ve nasıl bir vücuda sahip olacağımızı belirleyecek.
19:30
Thanksteşekkürler.
452
1155000
2000
Teşekkürler.
19:32
(ApplauseAlkış)
453
1157000
4000
Alkış
Translated by YELDA ERISKEN
Reviewed by Cevat Erisken

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Paul Root Wolpe - Ethicist
Paul Root Wolpe examines the ethical implications of new science -- genetic modification, neuroscience and other breakthroughs that stretch our current philosophy to the breaking point. He's the chief bioethicist at NASA, among other appointments.

Why you should listen

Paul Root Wolpe directs the Center for Ethics at Emory University,  where he works on the biggest issues most of us face in our life-long ethical journey: death and dying, new reproductive technologies, and new medical and scientific breakthroughs that are not covered in our traditional ethics (what would the Bible say about growing a human ear on a mouse?).

He's also the chief bioethicist at NASA, where he advises on the medical experiments that happen during space travel.

Read the TED Blog's Q&A with Paul Root Wolpe >>

Read Wolpe's lively TED Conversation thread >>

More profile about the speaker
Paul Root Wolpe | Speaker | TED.com