ABOUT THE SPEAKER
Kathryn Schulz - Wrongologist
Kathryn Schulz is a staff writer for the New Yorker and is the author of "Being Wrong: Adventures in the Margin of Error."

Why you should listen

Kathryn Schulz is a journalist, author, and public speaker with a credible (if not necessarily enviable) claim to being the world's leading wrongologist.  She is the author of Being Wrong: Adventures in the Margin of Error. She was previously the book critic for New York Magazine; her writing has also appeared in the New York Times Magazine, Rolling Stone, TIME Magazine, the Boston Globe, the "Freakonomics" blog of The New York Times, The Nation, Foreign Policy, and the New York Times Book Review, among other publications. She is the former editor of the online environmental magazine Grist, and a former reporter and editor for The Santiago Times, of Santiago, Chile, where she covered environmental, labor, and human rights issues. She was a 2004 recipient of the Pew Fellowship in International Journalism (now the International Reporting Project), and has reported from throughout Central and South America, Japan, and, most recently, the Middle East. A graduate of Brown University and a former Ohioan, Oregonian and Brooklynite, she currently lives in New York's Hudson Valley.

More profile about the speaker
Kathryn Schulz | Speaker | TED.com
TED2011

Kathryn Schulz: On being wrong

Kathryn Schulz: Yanılmak üzerine

Filmed:
4,826,828 views

Çoğumuz yanılmaktan kaçınmak için elimizden geleni yaparız. Peki ya bu konuda yanılıyorsak? "Wrongologist" Kathryn Schulz yanılabilirliğimizi itiraf etmekle kalmayıp, kabullenebileceğimizi anlatıyor.
- Wrongologist
Kathryn Schulz is a staff writer for the New Yorker and is the author of "Being Wrong: Adventures in the Margin of Error." Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
So it's 1995,
0
0
3000
Yıl 1995.
00:18
I'm in collegekolej,
1
3000
2000
Üniversitedeyim,
00:20
and a friendarkadaş and I go on a roadyol tripgezi
2
5000
3000
arkadaşın biriyle yolculuğa çıkmışız
00:23
from ProvidenceProvidence, RhodeRhode IslandAda
3
8000
2000
Providence, Rhode Island'tan
00:25
to PortlandPortland, OregonOregon.
4
10000
2000
Portland, Oregon'a gidiyoruz.
00:27
And you know, we're younggenç and unemployedişsiz,
5
12000
3000
İşte, ikimiz de genç ve işsiziz,
00:30
so we do the wholebütün thing on back roadsyollar
6
15000
2000
bu yüzden arka yolları
00:32
throughvasitasiyla statebelirtmek, bildirmek parksparklar
7
17000
2000
şehir parklarını
00:34
and nationalUlusal forestsormanlar --
8
19000
3000
ve ulusal ormanları
00:37
basicallytemel olarak the longestEn uzun routerota we can possiblybelki take.
9
22000
3000
yani gidebileceğimiz en uzun yolları tercih ediyoruz.
00:41
And somewherebir yerde in the middleorta of SouthGüney DakotaDakota,
10
26000
3000
Güney Dakota'nın ortalarında bi yerde
00:44
I turndönüş to my friendarkadaş
11
29000
3000
arkadaşıma dönüp
00:47
and I asksormak her a questionsoru
12
32000
2000
bir soru sordum
00:49
that's been botheringrahatsız me
13
34000
2000
uzun zamandır kafamda olan bi soru,
00:51
for 2,000 milesmil.
14
36000
3000
tam 3500 km'dir.
00:55
"What's up with the ChineseÇince characterkarakter I keep seeinggörme by the sideyan of the roadyol?"
15
40000
4000
"Bu yol kenarında görüp durduğum Çince yazı da neyin nesi?"
01:02
My friendarkadaş looksgörünüyor at me totallybütünüyle blanklyboş boş.
16
47000
4000
Arkadaşım bana boş gözlerle baktı.
01:06
There's actuallyaslında a gentlemanbeyefendi in the frontön rowsıra
17
51000
2000
Ön koltuktaki beyefendi arkadaşımın bakışını
01:08
who'skim doing a perfectmükemmel imitationimitasyon of her look.
18
53000
3000
mükemmel bir şekilde taklit etti doğrusu.
01:11
(LaughterKahkaha)
19
56000
3000
(Kahkahalar)
01:14
And I'm like, "You know,
20
59000
2000
Ben de, "Ya işte,
01:16
all the signsişaretler we keep seeinggörme
21
61000
2000
gördüğümüz panoların hepsi,
01:18
with the ChineseÇince characterkarakter on them."
22
63000
3000
şu üstünde Çince bi yazı olan." falan dedim.
01:22
She just staresdik dik bakıyor at me for a fewaz momentsanlar,
23
67000
3000
Bana bi kaç dakika bakakaldı,
01:25
and then she cracksçatlaklar up,
24
70000
3000
sonra kahkahayı bastı,
01:28
because she figuresrakamlar out what I'm talkingkonuşma about.
25
73000
2000
çünkü neden bahsettiğimi anlamıştı.
01:30
And what I'm talkingkonuşma about is this.
26
75000
3000
Ve bahsettiğim şey şuydu.
01:33
(LaughterKahkaha)
27
78000
6000
(Kahkahalar)
01:39
Right, the famousünlü ChineseÇince characterkarakter for picnicpiknik areaalan.
28
84000
4000
Evet, piknik alanlarını gösteren ünlü Çince yazı.
01:43
(LaughterKahkaha)
29
88000
2000
(Kahkahalar)
01:45
I've spentharcanmış the last fivebeş yearsyıl of my life
30
90000
4000
Hayatımın beş yılını
01:49
thinkingdüşünme about situationsdurumlar
31
94000
2000
buna benzer durumları
01:51
exactlykesinlikle like this --
32
96000
3000
düşünerek geçirdim --
01:54
why we sometimesara sıra misunderstandyanlış anlamayın
33
99000
2000
Bazen etrafımızdaki işaretleri
01:56
the signsişaretler around us,
34
101000
2000
neden yanlış anlarız,
01:58
and how we behaveDavranmak when that happensolur,
35
103000
3000
ve bu olduğunda nasıl davranırız,
02:01
and what all of this can tell us about humaninsan naturedoğa.
36
106000
4000
ve tüm bunlar bize insan doğası hakkında neler anlatır.
02:05
In other wordskelimeler, as you heardduymuş ChrisChris say,
37
110000
2000
Diğer bir deyişle, Chris'in dediği gibi
02:07
I've spentharcanmış the last fivebeş yearsyıl
38
112000
2000
Son beş yıldır
02:09
thinkingdüşünme about beingolmak wrongyanlış.
39
114000
3000
yanıldığımı düşünerek geçirdim.
02:12
This mightbelki strikegrev you as a strangegarip careerkariyer movehareket,
40
117000
3000
Bu da sizi değişik bir kariyer yapmaya zorlayabilir,
02:15
but it actuallyaslında has one great advantageavantaj:
41
120000
3000
ama aslında büyük de bir avantajı vardır:
02:18
no job competitionyarışma.
42
123000
2000
iş rekabeti yok.
02:20
(LaughterKahkaha)
43
125000
2000
(Kahkahalar)
02:22
In factgerçek, mostçoğu of us do everything we can
44
127000
3000
Aslında, çoğumuz yanıldığımızı
02:25
to avoidönlemek thinkingdüşünme about beingolmak wrongyanlış,
45
130000
3000
düşünmemek için herşeyi yaparız
02:28
or at leasten az to avoidönlemek thinkingdüşünme about the possibilityolasılık
46
133000
2000
en azından kendimizin yanılma ihtimali
02:30
that we ourselveskendimizi are wrongyanlış.
47
135000
2000
olduğunu düşünmemek için.
02:32
We get it in the abstractsoyut.
48
137000
2000
Soyut olarak anlıyoruz.
02:34
We all know everybodyherkes in this roomoda makesmarkaları mistakeshatalar.
49
139000
2000
Hepimiz biliyoruz ki bu odadaki herkes hatalar yapmıştır.
02:37
The humaninsan speciesTürler, in generalgenel, is fallibleyanılabilir -- okay fine.
50
142000
3000
İnsanoğlu, genel olarak, yanılabilir -- peki tamam.
02:41
But when it comesgeliyor down to me, right now,
51
146000
3000
Ama tam da şimdi sıra bana gelince
02:44
to all the beliefsinançlar I holdambar,
52
149000
2000
kafamdaki düşüncelerin tamamı
02:46
here in the presentmevcut tensegergin,
53
151000
3000
burada şimdiki zamanda,
02:49
suddenlyaniden all of this abstractsoyut appreciationtakdir of fallibilityyanılabilirlik
54
154000
4000
birden yanılmanın soyut kabulü
02:53
goesgider out the windowpencere --
55
158000
3000
pencereden dışarı çıkıverir --
02:56
and I can't actuallyaslında think of anything I'm wrongyanlış about.
56
161000
3000
ve hakkında yanıldığım birşeyin olduğunu düşünemiyorum.
03:00
And the thing is, the presentmevcut tensegergin is where we livecanlı.
57
165000
3000
Olay şu ki, şimdiki zaman yaşadığımız yerdir.
03:03
We go to meetingstoplantılar in the presentmevcut tensegergin;
58
168000
3000
Toplantılara şimdiki zamanda gideriz;
03:06
we go on familyaile vacationstatil in the presentmevcut tensegergin;
59
171000
2000
ailecek tatillere şimdiki zamanda çıkarız;
03:08
we go to the pollsAnket and voteoy in the presentmevcut tensegergin.
60
173000
4000
anketlere ve seçimlere şimdiki zamanda katılırız.
03:12
So effectivelyetkili bir şekilde, we all kindtür of windrüzgar up travelingseyahat throughvasitasiyla life,
61
177000
3000
Yani sonuçta her birimiz hayat boyu bir seyahatteyiz,
03:15
trappedhapsolmuş in this little bubblekabarcık
62
180000
2000
şu küçük baloncuğun içinde kapana kısılmış,
03:17
of feelingduygu very right about everything.
63
182000
3000
ama her konuda hep haklıyız.
03:21
I think this is a problemsorun.
64
186000
2000
İşte bu bir sorundur.
03:23
I think it's a problemsorun for eachher of us as individualsbireyler,
65
188000
3000
Bence, birey olarak hepimiz için,
03:26
in our personalkişisel and professionalprofesyonel liveshayatları,
66
191000
3000
özel ve mesleki hayatlarımızda olduğu kadar,
03:29
and I think it's a problemsorun for all of us collectivelytopluca as a culturekültür.
67
194000
3000
toplumsal olarak tamamımızı etkileyen bir sorun.
03:32
So what I want to do todaybugün
68
197000
2000
Bu nedenle bugün burada
03:34
is, first of all, talk about why we get stucksıkışmış
69
199000
3000
ilk önce, haklı olma konusunda
03:37
insideiçeride this feelingduygu of beingolmak right.
70
202000
2000
neden takılıp kaldığımızdan bahsedeceğim.
03:39
And secondikinci, why it's suchböyle a problemsorun.
71
204000
3000
Ve sonra, bunun neden bir problem olduğundan.
03:42
And finallyen sonunda, I want to convinceikna etmek you
72
207000
2000
Ve son olarak, bu duygudan
03:44
that it is possiblemümkün
73
209000
2000
kurtulmanın mümkün olduğuna
03:46
to stepadım outsidedışında of that feelingduygu
74
211000
2000
ve eğer kurtulabilirseniz,
03:48
and that if you can do so,
75
213000
2000
bunun atabileceğiniz tek büyük
03:50
it is the singletek greatestEn büyük
76
215000
2000
ahlaki, entellektüel ve
03:52
moralmanevi, intellectualentellektüel and creativeyaratıcı leapsıçrama you can make.
77
217000
3000
yaratıcı adım olduğuna sizi ikna edeceğim.
03:57
So why do we get stucksıkışmış
78
222000
2000
Şimdi, bakalım neden haklı olma
03:59
in this feelingduygu of beingolmak right?
79
224000
2000
konusuna takılıp kalıyormuşuz.
04:01
One reasonneden, actuallyaslında, has to do with a feelingduygu of beingolmak wrongyanlış.
80
226000
3000
Nedenlerden biri aslında yanılmış olma duygusuyla alakalı.
04:04
So let me asksormak you guys something --
81
229000
2000
Şimdi size bir sorum var --
04:06
or actuallyaslında, let me asksormak you guys something, because you're right here:
82
231000
4000
aslında tam da size, çünkü yakındasınız:
04:10
How does it feel -- emotionallyduygusal yönden --
83
235000
3000
Duygusal olarak --
04:13
how does it feel to be wrongyanlış?
84
238000
3000
Yanıldığınızda nasıl hissedersiniz?
04:16
DreadfulKorkunç. ThumbsBaşparmak down.
85
241000
3000
Korkunç. Berbat.
04:19
EmbarrassingUtanç verici. Okay, wonderfulolağanüstü, great.
86
244000
2000
Utanç verici. Tamam, iyi, güzel.
04:21
DreadfulKorkunç, thumbsbaşparmak down, embarrassingutanç verici --
87
246000
2000
Korkunç, berbat, utanç verici --
04:23
thank you, these are great answerscevaplar,
88
248000
3000
teşekkürler, bunlar harika yanıtlar,
04:26
but they're answerscevaplar to a differentfarklı questionsoru.
89
251000
3000
ama bunlar başka bir sorunun cevapları.
04:29
You guys are answeringcevap veren the questionsoru:
90
254000
2000
Cevap verdiğiniz soru tam olarak:
04:31
How does it feel to realizegerçekleştirmek you're wrongyanlış?
91
256000
3000
Yanıldığınızı farkettiğinizde nasıl hissedersiniz?
04:34
(LaughterKahkaha)
92
259000
4000
(Kahkahalar)
04:38
RealizingFark you're wrongyanlış can feel like all of that and a lot of other things, right?
93
263000
3000
Yanıldığınızı farketmek tüm bunları, hatta daha fazlasını hissetiriyor, değil mi?
04:41
I mean it can be devastatingyıkıcı, it can be revelatoryrevelatory,
94
266000
3000
Farketmek yıkıcı olabilir, açığa vurucu olabilir,
04:44
it can actuallyaslında be quiteoldukça funnykomik,
95
269000
2000
aslında, komik de olabilir,
04:46
like my stupidaptal ChineseÇince characterkarakter mistakehata.
96
271000
3000
tıpkı benim aptal Çince yazı hatam gibi.
04:49
But just beingolmak wrongyanlış
97
274000
3000
Ama sadece yanılmak
04:52
doesn't feel like anything.
98
277000
2000
hiç birşey hissettirmez.
04:54
I'll give you an analogyanaloji.
99
279000
3000
Size bir örnek vereyim.
04:57
Do you rememberhatırlamak that LoonyAkıl hastanesi TunesTunes cartoonkarikatür
100
282000
2000
Şu çaresizce koşturup duran ama
04:59
where there's this patheticacıklı coyoteÇakal
101
284000
2000
çöldeki kuşu bir türlü yakalayamayan
05:01
who'skim always chasingtakip and never catchingbulaşıcı a roadrunnerRoadrunner?
102
286000
2000
çakalın olduğu Looney Tunes çizgi filmini hatırlıyormusunuz?
05:03
In prettygüzel much everyher episodeBölüm of this cartoonkarikatür,
103
288000
3000
Bu çizgi filmin neredeyse her bölümünde,
05:06
there's a momentan where the coyoteÇakal is chasingtakip the roadrunnerRoadrunner
104
291000
2000
çakalın kuşu kovaladığı ve kuşun uçurum kenarından
05:08
and the roadrunnerRoadrunner runskoşar off a cliffuçurum,
105
293000
2000
koşup gittiği bir an vardir,
05:10
whichhangi is fine -- he's a birdkuş, he can flyuçmak.
106
295000
3000
tamam hoş, o bir kuş ve uçabilir.
05:13
But the thing is, the coyoteÇakal runskoşar off the cliffuçurum right after him.
107
298000
4000
Ancak, çakal da kuşun ardından uçuruma koşar.
05:17
And what's funnykomik --
108
302000
2000
Ve komik olan --
05:19
at leasten az if you're sixaltı yearsyıl oldeski --
109
304000
2000
en azından 6 yaşındaysanız --
05:21
is that the coyote'sÇakal'ın totallybütünüyle fine too.
110
306000
2000
çakalın boşlukta sorunsuz koşmasıdır.
05:23
He just keepstutar runningkoşu --
111
308000
2000
Öylece koşmaya devam eder --
05:25
right up untila kadar the momentan that he looksgörünüyor down
112
310000
2000
ta ki aşağıya bakıp da havada olduğunu
05:27
and realizesanlar that he's in mid-airhavada.
113
312000
3000
anladığı ana kadar.
05:30
That's when he fallsdüşme.
114
315000
3000
Tam da o anda düşer.
05:34
When we're wrongyanlış about something --
115
319000
2000
Bir konuda haksızsak --
05:36
not when we realizegerçekleştirmek it, but before that --
116
321000
3000
bu durumu farketmeden önce --
05:39
we're like that coyoteÇakal
117
324000
3000
uçuruma doğru koşan
05:42
after he's gonegitmiş off the cliffuçurum and before he looksgörünüyor down.
118
327000
3000
ve aşağıya henüz bakmamış olan çakal gibiyizdir.
05:46
You know, we're alreadyzaten wrongyanlış,
119
331000
3000
Yani, zaten haksızız ve
05:49
we're alreadyzaten in troublesorun,
120
334000
2000
çoktan sorunun içine girmişiz,
05:51
but we feel like we're on solidkatı groundzemin.
121
336000
3000
ama hala sağlam zeminde olduğumuzu sanırız.
05:55
So I should actuallyaslında correctdoğru something I said a momentan agoönce.
122
340000
3000
Burada, az önce söylediğim birşeyi düzeltmem gerek.
05:58
It does feel like something to be wrongyanlış;
123
343000
3000
Yanılmak aslında bir şey hissettirir;
06:01
it feelshissediyor like beingolmak right.
124
346000
3000
haklıymışız gibi hissettirir.
06:04
(LaughterKahkaha)
125
349000
3000
(Kahkahalar)
06:07
So this is one reasonneden, a structuralyapısal reasonneden,
126
352000
3000
İşte bu da haklı olma hissine takılıp kalmamız
06:10
why we get stucksıkışmış insideiçeride this feelingduygu of rightnessdoğruluk.
127
355000
2000
için yapısal bir neden.
06:12
I call this errorhata blindnesskörlük.
128
357000
2000
Ben buna hata körlüğü diyorum.
06:14
MostÇoğu of the time,
129
359000
2000
Çoğu zaman,
06:16
we don't have any kindtür of internal cueisteka
130
361000
3000
bir konuda yanıldığımızı farkettirecek
06:19
to let us know that we're wrongyanlış about something,
131
364000
2000
hiç bir içsel ipucumuz olmaz,
06:21
untila kadar it's too lategeç.
132
366000
3000
iş işten geçene kadar.
06:24
But there's a secondikinci reasonneden that we get stucksıkışmış insideiçeride this feelingduygu as well --
133
369000
3000
Bu hisse takılıp kalmamız için ikinci bir neden daha var --
06:27
and this one is culturalkültürel.
134
372000
2000
ve bu kültürel bir şey.
06:30
Think back for a momentan to elementarytemel schoolokul.
135
375000
3000
Bir an için ilkokul yıllarınızı düşünün.
06:33
You're sittingoturma there in classsınıf,
136
378000
2000
Orada, sıranızda oturuyorsunuz,
06:35
and your teacheröğretmen is handingteslim back quizbilgi yarışması paperskâğıtlar,
137
380000
3000
hocanız da okuduğu yazılı kağıtlarını dağıtıyor,
06:38
and one of them looksgörünüyor like this.
138
383000
2000
işte onlardan biri şuna benziyor.
06:40
This is not mineMayın, by the way.
139
385000
2000
Bu arada, bu benim kağıdım değil.
06:42
(LaughterKahkaha)
140
387000
2000
(Kahkahalar)
06:44
So there you are in gradesınıf schoolokul,
141
389000
3000
İşte orda, ilkokuldasınız,
06:47
and you know exactlykesinlikle what to think
142
392000
2000
ve bu kağıdı alan öğrenci hakkında
06:49
about the kidçocuk who got this paperkâğıt.
143
394000
3000
ne düşüneceğinizi biliyorsunuz.
06:52
It's the dumbdilsiz kidçocuk, the troublemakerbaş belası,
144
397000
3000
Aptal olan çocuk o, sorun yaratıcı,
06:55
the one who never does his homeworkev ödevi.
145
400000
3000
ve asla ev ödevlerini yapmayan çocuk.
06:58
So by the time you are ninedokuz yearsyıl oldeski,
146
403000
3000
Ve dokuz yaşına vardığınızda,
07:01
you've alreadyzaten learnedbilgili, first of all,
147
406000
2000
en başta, işleri yanlış yapan insanların
07:03
that people who get stuffşey wrongyanlış
148
408000
2000
tembel, sorumsuz aptallar olduğunu --
07:05
are lazytembel, irresponsiblesorumsuz dimwitsdimwits --
149
410000
3000
ve ikinci olarak,
07:08
and secondikinci of all,
150
413000
2000
hayatta başarmanın yolunun
07:10
that the way to succeedbaşarılı olmak in life
151
415000
2000
hatalar yapmamaktan geçtiğini
07:12
is to never make any mistakeshatalar.
152
417000
3000
çoktan öğrenmiş olursunuz.
07:16
We learnöğrenmek these really badkötü lessonsdersler really well.
153
421000
4000
Böylesine kötü dersleri gerçekten iyi öğreniyoruz.
07:21
And a lot of us --
154
426000
2000
Ve çoğumuz --
07:23
and I suspectşüpheli, especiallyözellikle a lot of us in this roomoda --
155
428000
4000
ve sanırım ki, özellikle bu odadakilerin çoğu --
07:27
dealanlaştık mı with them by just becomingolma
156
432000
2000
böyle şeylerle başetmek için
07:29
perfectmükemmel little A studentsöğrencilerin,
157
434000
2000
küçük birer pekiyilik öğrenci,
07:31
perfectionistsperfectionists, over-achieversaşırı başarı gösteren öğrenciler.
158
436000
3000
mükemmeliyetçi, yüksek hedefçiler oluruz.
07:34
Right,
159
439000
2000
Öyle değil mi,
07:36
MrBay. CFOFİNANS MÜDÜRÜ, astrophysicistastrofizikçi, ultra-marathonerUltra-Maratoncu?
160
441000
4000
Bay Mali İşler Yöneticisi, astrofizikçi, süpermaratoncu?
07:40
(LaughterKahkaha)
161
445000
7000
(Kahkahalar)
07:47
You're all CFOFİNANS MÜDÜRÜ, astrophysicistsastrofizikçiler, ultra-marathonersUltra-marathoners, it turnsdönüşler out.
162
452000
4000
Bakıyorum da hepiniz bir üst yönetici, astrofizikçi, süpermaratoncu çıktınız.
07:51
Okay, so fine.
163
456000
2000
Pekala o zaman.
07:53
ExceptHariç that then we freakanormal out
164
458000
3000
Birşeyleri yanlış yaptığımız ihtimalinde
07:56
at the possibilityolasılık that we'vebiz ettik gottenkazanılmış something wrongyanlış.
165
461000
2000
çıldıracak duruma geliyor olmamızın haricinde tabi.
07:58
Because accordinggöre to this,
166
463000
3000
Çünkü buna göre,
08:01
gettingalma something wrongyanlış
167
466000
2000
birşeyleri yanlış yapmak
08:03
meansanlamına geliyor there's something wrongyanlış with us.
168
468000
3000
bizde birşeylerin yanlış olduğu anlamına gelir.
08:06
So we just insistısrar that we're right,
169
471000
2000
Bu yüzden haklı olduğumuz konusunda ısrar ederiz,
08:08
because it makesmarkaları us feel smartakıllı and responsiblesorumluluk sahibi
170
473000
2000
çünkü bu bizim sorumluluk sahibi, zeki
08:10
and virtuousErdemli and safekasa.
171
475000
3000
erdemli ve güvende hisetmemizi sağlar.
08:14
So let me tell you a storyÖykü.
172
479000
2000
Size bit öykü anlatayım.
08:16
A coupleçift of yearsyıl agoönce,
173
481000
2000
Bi kaç yıl önce,
08:18
a womankadın comesgeliyor into BethBeth Israelİsrail DeaconessDeaconess MedicalTıbbi CenterMerkezi for a surgerycerrahlık.
174
483000
3000
bir kadın ameliyat için Beth Israel Deaconess tıp merkezine gelir.
08:21
BethBeth Israel'sİsrail'in in BostonBoston.
175
486000
2000
Beth Israel Boston'da.
08:23
It's the teachingöğretim hospitalhastane for HarvardHarvard --
176
488000
2000
Harvard'ın eğitim hastanesi--
08:25
one of the besten iyi hospitalshastaneler in the countryülke.
177
490000
2000
bölgenin en iyi hastanelerinden biri.
08:27
So this womankadın comesgeliyor in and she's takenalınmış into the operatingişletme roomoda.
178
492000
3000
Bu kadın gelir ve ameliyat odasına alınır.
08:30
She's anesthetizedanestezi, the surgeoncerrah does his thing --
179
495000
2000
Anestezi uygulanır, cerrah işine yapar --
08:32
stitchesdikiş her back up, sendsgönderir her out to the recoveryKurtarma roomoda.
180
497000
3000
dikişleri atıldıkktan sonra, kadın odasına yollanır.
08:35
Everything seemsgörünüyor to have gonegitmiş fine.
181
500000
3000
Herşey yolunda gibi görünür.
08:38
And she wakesuyanır up, and she looksgörünüyor down at herselfkendini,
182
503000
3000
Sonra kadın uyanır ve kendisine bakar,
08:41
and she saysdiyor, "Why is the wrongyanlış sideyan of my bodyvücut in bandagesbandaj?"
183
506000
4000
ve şöyle der: "Neden vücudumun yanlış tarafı bandajlı?"
08:45
Well the wrongyanlış sideyan of her bodyvücut is in bandagesbandaj
184
510000
3000
Gerçekten de kadının yanlış yeri bandajlar içindedir
08:48
because the surgeoncerrah has performedgerçekleştirilen a majormajör operationoperasyon
185
513000
2000
çünkü cerrah çok mühim bir operasyonu
08:50
on her left legbacak insteadyerine of her right one.
186
515000
3000
kadının sağ yerine sol bacağına uygulamıştır.
08:54
When the vicemengene presidentDevlet Başkanı for healthsağlık carebakım qualitykalite at BethBeth Israelİsrail
187
519000
3000
Sağlık bakanı Beth Israel hakkında konuştuğu zaman
08:57
spokekonuştu about this incidentolay,
188
522000
3000
bu olaydan bahsetti,
09:00
he said something very interestingilginç.
189
525000
3000
ve çok ilginç birşey söyledi:
09:03
He said, "For whateverher neyse reasonneden,
190
528000
3000
"Bir şekilde,
09:06
the surgeoncerrah simplybasitçe feltkeçe
191
531000
2000
cerrah açıkça hastanın
09:08
that he was on the correctdoğru sideyan of the patienthasta."
192
533000
2000
doğru tarafına müdahale ettiğini düşündü."
09:10
(LaughterKahkaha)
193
535000
3000
(Kahkalar)
09:15
The pointpuan of this storyÖykü
194
540000
2000
Bu öyküdeki mesaj şudur:
09:17
is that trustinggüvenme too much in the feelingduygu
195
542000
3000
Doğru tarafta olduğunuz hissine
09:20
of beingolmak on the correctdoğru sideyan of anything
196
545000
3000
fazla güven duymak
09:23
can be very dangeroustehlikeli.
197
548000
3000
çok tehlikeli olabilir.
09:26
This internal senseduyu of rightnessdoğruluk
198
551000
3000
Bu içsel haklılık hissi
09:29
that we all experiencedeneyim so oftensık sık
199
554000
2000
ki hepimiz sıklıkla duyarız
09:31
is not a reliabledürüst guidekılavuz
200
556000
2000
dış dünyada neler
09:33
to what is actuallyaslında going on in the externaldış worldDünya.
201
558000
3000
olup bittiğine dair güvenilir bir rehber değildir.
09:36
And when we actdavranmak like it is,
202
561000
2000
Ve bu şekilde davrandığımızda,
09:38
and we stop entertainingeğlenceli the possibilityolasılık that we could be wrongyanlış,
203
563000
4000
yanıldığımız ihtimalinyle eğlenmeyi bıraktığımızda, kendimizi
09:42
well that's when we endson up doing things
204
567000
2000
200 milyon galon petrolü Meksika körfezine dökmek
09:44
like dumpingdamping 200 millionmilyon gallonsgalon of oilsıvı yağ into the GulfKörfez of MexicoMeksika,
205
569000
4000
ya da global ekonomiyi bombalamak gibi
09:48
or torpedoingtorpedoing the globalglobal economyekonomi.
206
573000
3000
işler yaparken buluruz.
09:52
So this is a hugeKocaman practicalpratik problemsorun.
207
577000
3000
Yani bu, devasa bir fiili problemdir.
09:55
But it's alsoAyrıca a hugeKocaman socialsosyal problemsorun.
208
580000
3000
ama aynı zamanda, sosyal da bir problemdir
09:58
Think for a momentan about what it meansanlamına geliyor to feel right.
209
583000
4000
Bir an için haklı olmanın nasıl olduğunu düşünün.
10:02
It meansanlamına geliyor that you think that your beliefsinançlar
210
587000
2000
İnanışlarınızın mükkemmel bir şekilde gerçeği
10:04
just perfectlykusursuzca reflectyansıtmak realitygerçeklik.
211
589000
3000
yansıttığını düşünmenizi sağlar.
10:07
And when you feel that way,
212
592000
2000
Ve böyle düşündüğünüzde,
10:09
you've got a problemsorun to solveçözmek,
213
594000
2000
çözecek bir probleminiz var demektir,
10:11
whichhangi is, how are you going to explainaçıklamak
214
596000
2000
bu kadar insanın sizinle aynı fikirde
10:13
all of those people who disagreekatılmıyorum with you?
215
598000
3000
olmayışını açıklamanızı gerektiren bir problem.
10:16
It turnsdönüşler out, mostçoğu of us explainaçıklamak those people the sameaynı way,
216
601000
3000
Anlaşılıyor ki, çoğumuz bu insanları aynı şekilde açıklıyoruz,
10:19
by resortingbaşvurmadan to a seriesdizi of unfortunateşanssız assumptionsvarsayımlar.
217
604000
3000
birkaç talihsiz varsayıma dayandırarak.
10:23
The first thing we usuallygenellikle do when someonebirisi disagreesaynı fikirde değil with us
218
608000
3000
Birileri bizimle fikir anlaşmazlığı yaşadığında ilk olarak
10:26
is we just assumeüstlenmek they're ignorantcahil.
219
611000
3000
onların cahil olduğunu varsayıyoruz.
10:29
They don't have accesserişim to the sameaynı informationbilgi that we do,
220
614000
2000
O zavallıların bizim ulaştığımız bilgiden haberi yoktur,
10:31
and when we generouslycömertçe sharepay that informationbilgi with them,
221
616000
3000
ve biz bu bilgiyi cömertçe paylaşır, onların
10:34
they're going to see the lightışık and come on over to our teamtakım.
222
619000
3000
ışığı görerek takımımıza gelmesini bekleriz.
10:37
When that doesn't work,
223
622000
3000
Plan işe yaramadığında,
10:40
when it turnsdönüşler out those people have all the sameaynı factsGerçekler that we do
224
625000
2000
o insanların da bizimle aynı bilgilere sahip olduğu ve buna rağmen
10:42
and they still disagreekatılmıyorum with us,
225
627000
2000
bizimle aynı fikirde olmadığı ortaya çıktığında,
10:44
then we movehareket on to a secondikinci assumptionvarsayım,
226
629000
2000
bir başka varsayıma sığınırız:
10:46
whichhangi is that they're idiotssalaklar.
227
631000
2000
onların ahmak olduğu varsayımı.
10:48
(LaughterKahkaha)
228
633000
2000
(Kahkahalar)
10:50
They have all the right piecesparçalar of the puzzlebulmaca,
229
635000
2000
Bulmacanın bütün doğru parçaları ellerinde,
10:52
and they are too moronicgeri zekâlı to put them togetherbirlikte correctlydoğru şekilde.
230
637000
3000
ama bunları bir araya koyamayacak kadar gerizekalılar.
10:55
And when that doesn't work,
231
640000
2000
Bu varsayım da işlemediğinde,
10:57
when it turnsdönüşler out that people who disagreekatılmıyorum with us
232
642000
3000
bizimle aynı fikirde olmayanların
11:00
have all the sameaynı factsGerçekler we do
233
645000
2000
bildiklerimizi bildiği
11:02
and are actuallyaslında prettygüzel smartakıllı,
234
647000
3000
ve oldukça zeki olduğu ortaya çıkınca,
11:05
then we movehareket on to a thirdüçüncü assumptionvarsayım:
235
650000
3000
üçüncü bir varsayımda bulunuruz:
11:08
they know the truthhakikat,
236
653000
3000
gerçeği biliyorlar,
11:11
and they are deliberatelykasten distortingçarpıtarak it
237
656000
2000
bilerek çarpıtıyorlar,
11:13
for theironların ownkendi malevolentkötü niyetli purposesamaçlar.
238
658000
3000
tamamen kötü niyetle.
11:17
So this is a catastropheafet.
239
662000
2000
Tam bir felaket.
11:19
This attachmentek dosya to our ownkendi rightnessdoğruluk
240
664000
3000
Kendi haklılığımıza olan bu bağlılık
11:22
keepstutar us from preventingönlenmesi mistakeshatalar
241
667000
2000
hatalardan sakınmamızı engeller,
11:24
when we absolutelykesinlikle need to
242
669000
2000
tam da ihtiyacımız olduğunda.
11:26
and causesnedenleri us to treattedavi etmek eachher other terriblyson derece.
243
671000
3000
Ve birbirimize berbat davranmamıza sebep olur.
11:30
But to me, what's mostçoğu bafflingşaşırtıcı
244
675000
2000
Ancak bana göre, bu konuda
11:32
and mostçoğu tragictrajik about this
245
677000
3000
en şaşırtıcı ve trajik olan şey
11:35
is that it missesözlüyor the wholebütün pointpuan of beingolmak humaninsan.
246
680000
4000
bizi insan olmanın anlamından uzaklaştırması.
11:39
It's like we want to imaginehayal etmek
247
684000
2000
Tek istediğimiz, zihinlerimizin
11:41
that our mindszihinler are just these perfectlykusursuzca translucentyarı saydam windowspencereler
248
686000
3000
şu mükemmel saydam pencerelerden olduğunu hayal etmek
11:44
and we just gazebakışları out of them
249
689000
2000
ve onlardan dışarıyı izlemek
11:46
and describetanımlamak the worldDünya as it unfoldsizlerken.
250
691000
3000
ve dünyayı göründüğü gibi tanımlamak.
11:49
And we want everybodyherkes elsebaşka to gazebakışları out of the sameaynı windowpencere
251
694000
2000
Diğer herkesten de aynı pencereden dışarı bakmasını
11:51
and see the exactkesin sameaynı thing.
252
696000
2000
ve aynı şeyi görmesin bekliyoruz.
11:53
That is not truedoğru,
253
698000
2000
Bu doğru değil,
11:55
and if it were, life would be incrediblyinanılmaz boringsıkıcı.
254
700000
3000
öyle olsaydı bile, hayat çok sıkıcı olurdu.
11:58
The miraclemucize of your mindus
255
703000
3000
Aklınızın mucizesi
12:01
isn't that you can see the worldDünya as it is.
256
706000
3000
dünyayı olduğu gibi görmesi değildir.
12:05
It's that you can see the worldDünya as it isn't.
257
710000
3000
Dünyayı olmadığı gibi görmesidir.
12:09
We can rememberhatırlamak the pastgeçmiş,
258
714000
2000
Geçmişi hatırlayabilir,
12:11
and we can think about the futuregelecek,
259
716000
3000
gelecekten bahsedebilir,
12:14
and we can imaginehayal etmek what it's like
260
719000
2000
ve başka bir yerlerde başka bir insan
12:16
to be some other personkişi in some other placeyer.
261
721000
3000
olmanın nasıl hissettirdiğini hayal edebiliriz.
12:19
And we all do this a little differentlyfarklı olarak,
262
724000
2000
Ve tüm bunları değişik şekillerde yapabiliriz,
12:21
whichhangi is why we can all look up at the sameaynı night skygökyüzü
263
726000
2000
gece aynı semaya bakıp da farklı şeyler görmemizin nedeni de budur.
12:23
and see this
264
728000
2000
aynı gökyüzünde bunu
12:25
and alsoAyrıca this
265
730000
2000
ve bunu
12:27
and alsoAyrıca this.
266
732000
3000
hatta bunu görebiliriz.
12:30
And yeah, it is alsoAyrıca why we get things wrongyanlış.
267
735000
3000
Ve evet, bazı şeyleri yanlış anlamamızın nedeni de budur.
12:34
1,200 yearsyıl before DescartesDescartes said his famousünlü thing
268
739000
2000
Dekart'ın ünlü sözü "Düşünüyorum öyleyse varım."dan
12:36
about "I think thereforebu nedenle I am,"
269
741000
2000
1200 yıl önce
12:38
this guy, StSt. AugustineAugustine, satoturdu down
270
743000
2000
St Augustine oturup
12:40
and wroteyazdı "FallorFallor ergoErgo sumtoplam" --
271
745000
3000
şunu yazmış: "Fallor ergo sum" --
12:43
"I errerr thereforebu nedenle I am."
272
748000
4000
"Hata yapıyorum, öyleyse varım."
12:47
AugustineAugustine understoodanladım
273
752000
2000
Augustine, işlerimizi
12:49
that our capacitykapasite to screwvida up,
274
754000
2000
elimize yüzümüze bulaştırma kapasitemizin
12:51
it's not some kindtür of embarrassingutanç verici defectkusur
275
756000
2000
insanlık sisteminde bir çeşit utanç kaynağı
12:53
in the humaninsan systemsistem,
276
758000
2000
olmadığını, ancak yok edebileceğimiz
12:55
something we can eradicatekökünü kurutmak or overcomeüstesinden gelmek.
277
760000
3000
ve üstesinden gelebileceğimiz birşey olduğunu görmüş.
12:58
It's totallybütünüyle fundamentaltemel to who we are.
278
763000
3000
Kim olduğumuzun temelinde bu yatar.
13:01
Because, unlikeaksine God,
279
766000
2000
Çünkü, tanrıdan farklı olarak,
13:03
we don't really know what's going on out there.
280
768000
3000
dışarıda neler olup bittiğini gerçekten bilemeyiz.
13:06
And unlikeaksine all of the other animalshayvanlar,
281
771000
3000
Ve diğer hayvanlardan farklı olarak,
13:09
we are obsessedkafayı takmış with tryingçalışıyor to figureşekil it out.
282
774000
4000
anlamaya çalışmakta biraz takıntılıyız.
13:13
To me, this obsessiontakıntı
283
778000
2000
Bence, bu takıntı
13:15
is the sourcekaynak and rootkök
284
780000
2000
yaratıcılığımızın ve üreticiliğimizin
13:17
of all of our productivityverimlilik and creativityyaratıcılık.
285
782000
3000
kaynağı ve kökenidir.
13:20
Last yearyıl, for variousçeşitli reasonsnedenleri,
286
785000
3000
Geçen yıl, birçok nedenden dolayı,
13:23
I foundbulunan myselfkendim listeningdinleme to a lot of episodesBölüm
287
788000
2000
Public Radio'nun Amerika Hayatı adlı yayınının
13:25
of the PublicKamu RadioRadyo showgöstermek This AmericanAmerikan Life.
288
790000
2000
bölümlerini dinlerken buldum kendimi.
13:27
And so I'm listeningdinleme and I'm listeningdinleme,
289
792000
3000
Dinledin ve dinledim
13:30
and at some pointpuan, I startbaşlama feelingduygu
290
795000
3000
ve bir noktada, tüm hikayelerin
13:33
like all the storieshikayeleri are about beingolmak wrongyanlış.
291
798000
3000
yanılmak üzerine olduğunu farkettim.
13:37
And my first thought was,
292
802000
2000
İlk düşündüğüm şey şuydu:
13:39
"I've lostkayıp it.
293
804000
2000
"Kafayı yedim,
13:41
I've becomeolmak the crazyçılgın wrongnesshata ladybayan.
294
806000
2000
sonunda, yanılma hanımefendisi olup çıktım.
13:43
I just imaginedhayal it everywhereher yerde,"
295
808000
2000
Heryerde bunu görüyorum"
13:45
whichhangi has happenedolmuş.
296
810000
2000
gerçekten de öyleydi.
13:47
But a coupleçift of monthsay latersonra,
297
812000
2000
Ama bir kaç ay sonra,
13:49
I actuallyaslında had a chanceşans to interviewröportaj IraIra GlassCam, who'skim the hostevsahibi of the showgöstermek.
298
814000
2000
yayının yaratıcısı Ira Glass'la bir röportaj yapma fırsatını yakaladım.
13:51
And I mentionedadı geçen this to him,
299
816000
2000
Ve hissettiklerimden ona bahsettim,
13:53
and he was like, "No actuallyaslında, that's truedoğru.
300
818000
3000
ve bana söylediği "Hayır, aslında haklısınız." oldu.
13:56
In factgerçek," he saysdiyor,
301
821000
2000
"Doğrusu," dedi
13:58
"as a staffpersonel, we jokeşaka
302
823000
2000
"takım olarak, hep
14:00
that everyher singletek episodeBölüm of our showgöstermek
303
825000
2000
yayınımızın her bir bölümünün
14:02
has the sameaynı crypto-themeKripto-Tema.
304
827000
3000
aynı şifreli teması olduğuyla eğleniyoruz.
14:05
And the crypto-themeKripto-Tema is:
305
830000
2000
Ve bu şifreli tema:
14:07
'I thought this one thing was going to happenolmak
306
832000
3000
'Bu şey olacak sandım ama bunun yerine
14:10
and something elsebaşka happenedolmuş insteadyerine.'
307
835000
3000
başka bir şey oldu'
14:13
And the thing is," saysdiyor IraIra GlassCam, "we need this.
308
838000
3000
Ve aslolan" dedi Ira Glass "buna ihtiyacımız olduğudur.
14:16
We need these momentsanlar
309
841000
2000
Böyle anlara ihtiyacımız var,
14:18
of surprisesürpriz and reversaltersine çevirme and wrongnesshata
310
843000
2000
şaşkınlık, ani değişiklik ve yanılgı anları
14:20
to make these storieshikayeleri work."
311
845000
2000
sayesinde hikayelerimiz dinleniyor."
14:22
And for the restdinlenme of us, audienceseyirci membersüyeler,
312
847000
2000
Ve geri kalan herkes, dinleyiciler,
14:24
as listenersdinleyici, as readersokuyucular,
313
849000
3000
seyirciler, okuyucular olarak
14:27
we eatyemek this stuffşey up.
314
852000
2000
tüm bunları yutuyoruz.
14:29
We love things like plotarsa twistskatlanmış
315
854000
3000
Karmaşık hikayeleri, saptırılmış konuları,
14:32
and redkırmızı herringstane ringa balığı and surprisesürpriz endingssonlar.
316
857000
3000
ve sürpriz sonları seviyoruz.
14:35
When it comesgeliyor to our storieshikayeleri,
317
860000
3000
Kendi hikayelerimize gelince,
14:38
we love beingolmak wrongyanlış.
318
863000
3000
yanılmayı seviyoruz.
14:41
But, you know, our storieshikayeleri are like this
319
866000
2000
Biliyorsunuz ki bizim hikayelerimiz böyle
14:43
because our liveshayatları are like this.
320
868000
3000
çünkü hayatlarımız böyle.
14:46
We think this one thing is going to happenolmak
321
871000
3000
Belli birşey olacak zannediyoruz ve
14:49
and something elsebaşka happensolur insteadyerine.
322
874000
3000
bunun yerine başka birşey oluveriyor.
14:52
GeorgeGeorge BushBush thought he was going to invadesaldırmak IraqIrak,
323
877000
2000
George Bush Irak'a saldırdığında
14:54
find a bunchDemet of weaponssilahlar of masskitle destructionimha,
324
879000
2000
kitle imha silahları bulacağını, halkı
14:56
liberatekurtarmak the people and bringgetirmek democracydemokrasi to the MiddleOrta EastDoğu.
325
881000
3000
özgürleştireceğini ve Orta Doğuya demokrasi götüreceğini sandı.
15:00
And something elsebaşka happenedolmuş insteadyerine.
326
885000
2000
Ve bunun yerine başka birşey oldu.
15:03
And HosniHüsnü MubarakMübarek
327
888000
2000
Ve Hüsnü Mübarek
15:05
thought he was going to be the dictatordiktatör of EgyptMısır for the restdinlenme of his life,
328
890000
2000
hayatının sonuna kadar Mısır'da diktatörlük yapabileceğini,
15:07
untila kadar he got too oldeski or too sickhasta
329
892000
2000
hastalandığında ya da yaşlandığında
15:09
and could passpas the reignshüküm sürer of powergüç ontoüstüne his sonoğul.
330
894000
3000
saltanatını oğluna bırakabileceğini sandı.
15:12
And something elsebaşka happenedolmuş insteadyerine.
331
897000
3000
Bunun yerine başka birşey oldu.
15:16
And maybe you thought
332
901000
2000
Ve siz de belki,
15:18
you were going to growbüyümek up and marryevlenmek your highyüksek schoolokul sweetheartbir tanem
333
903000
2000
büyüdüğünüzde lise aşkınızla evlenebileceğinizi,
15:20
and movehareket back to your hometownMemleket and raiseyükseltmek a bunchDemet of kidsçocuklar togetherbirlikte.
334
905000
3000
memleketinize dönüp bir sürü çocuk yetiştirebileceğinizi sandınız.
15:24
And something elsebaşka happenedolmuş insteadyerine.
335
909000
3000
Bunun yerine başka birşey oldu.
15:27
And I have to tell you
336
912000
2000
Ve itiraf etmem gerek,
15:29
that I thought I was writingyazı an incrediblyinanılmaz nerdyinek bookkitap
337
914000
2000
ben de asla gerçek olmayacak bir okuyucu kitlesi için
15:31
about a subjectkonu everybodyherkes hateskinler
338
916000
2000
herkesin nefret ettiği bir konuda
15:33
for an audienceseyirci that would never materializegerçekleştirmek.
339
918000
3000
inanılmaz derece inekçe bir kitap yazacağımı sandım.
15:36
And something elsebaşka happenedolmuş insteadyerine.
340
921000
2000
Bunu yerine başka birşey oldu.
15:38
(LaughterKahkaha)
341
923000
2000
(Kahkahalar)
15:40
I mean, this is life.
342
925000
2000
Demek istediğim, hayat bu.
15:42
For good and for illhasta,
343
927000
2000
İyilikte ve kötülükte,
15:44
we generateüretmek these incredibleinanılmaz storieshikayeleri
344
929000
3000
etrafımızdaki dünyayla ilgili
15:47
about the worldDünya around us,
345
932000
2000
inanılmaz hikayeler üretiyoruz,
15:49
and then the worldDünya turnsdönüşler around and astonishesastonishes us.
346
934000
3000
sonra dünya dönüyor ve bizi şaşırtıyor.
15:55
No offensesuç, but this entiretüm conferencekonferans
347
940000
3000
Alınmak yok, ama bu konferansın tamamı
15:58
is an unbelievableInanılmaz monumentanıt
348
943000
2000
birşeyleri yanlış anlama kapasitemiz için
16:00
to our capacitykapasite to get stuffşey wrongyanlış.
349
945000
2000
inanılmaz bir anıt oldu.
16:02
We just spentharcanmış an entiretüm weekhafta
350
947000
2000
Koca bir haftayı
16:04
talkingkonuşma about innovationsyenilikler and advancementsgelişmeler
351
949000
2000
yenilikler, gelişmeler ve ilerlemeler hakkında
16:06
and improvementsiyileştirmeler,
352
951000
2000
konuşarak geçirdik,
16:08
but you know why we need all of those innovationsyenilikler
353
953000
3000
ama bu yenilik, gelişme ve ilerlemeler neden gerekli
16:11
and advancementsgelişmeler and improvementsiyileştirmeler?
354
956000
2000
biliyor musunuz?
16:13
Because halfyarım the stuffşey
355
958000
2000
Çünkü kafa karıştırıcı
16:15
that's the mostçoğu mind-bogglingakıllara durgunluk veren and world-alteringDünya değiştirme --
356
960000
3000
ve dünya değiştirici şeylerin yarısı --
16:18
TEDTED 1998 --
357
963000
2000
TED 1998 --
16:20
ehha.
358
965000
2000
eh.
16:22
(LaughterKahkaha)
359
967000
4000
(Kahkahalar)
16:26
Didn't really work out that way, did it?
360
971000
2000
Bu şekilde olmadı, değil mi?
16:28
(LaughterKahkaha)
361
973000
2000
(Kahkahalar)
16:30
Where'sNerede my jetjet packpaket, ChrisChris?
362
975000
3000
Nerede benim uçuş çantam, Chris?
16:33
(LaughterKahkaha)
363
978000
4000
(Kahkahalar)
16:37
(ApplauseAlkış)
364
982000
5000
(Alkışlar)
16:42
So here we are again.
365
987000
3000
İşte yeniden buradayız.
16:45
And that's how it goesgider.
366
990000
2000
Bu böyle devam eder.
16:47
We come up with anotherbir diğeri ideaFikir.
367
992000
2000
Başka bir fikirle geliriz.
16:49
We tell anotherbir diğeri storyÖykü.
368
994000
3000
Başka bir hikaye anlatırız.
16:52
We holdambar anotherbir diğeri conferencekonferans.
369
997000
3000
Başka bir konferans düzenleriz.
16:55
The themetema of this one,
370
1000000
2000
Bunun teması,
16:57
as you guys have now heardduymuş sevenYedi millionmilyon timeszamanlar,
371
1002000
2000
şimdiden yedi milyon defa duyduğunuz gibi,
16:59
is the rediscoveryyeniden keşfi of wondermerak etmek.
372
1004000
2000
merakın yeniden keşfi.
17:01
And to me,
373
1006000
2000
Ve bana göre,
17:03
if you really want to rediscoveryeniden keşfetmek wondermerak etmek,
374
1008000
3000
merakı yeniden keşfetmek istiyorsanız,
17:06
you need to stepadım outsidedışında
375
1011000
2000
haklılığın küçük korkmuş alanından
17:08
of that tinyminik, terrifieddehşete spaceuzay of rightnessdoğruluk
376
1013000
6000
dışarı bir adım atmanız gereklidir.
17:14
and look around at eachher other
377
1019000
3000
Birbirinize bakmanız
17:17
and look out at the vastnessçokluk
378
1022000
3000
ve evrenin sonsuzluğuyla
17:20
and complexitykarmaşa and mysterygizem
379
1025000
3000
gizemini görmeniz
17:23
of the universeEvren
380
1028000
3000
gerekir.
17:26
and be ableyapabilmek to say,
381
1031000
3000
Ve "Vay be, bilmiyorum,
17:29
"WowVay canına, I don't know.
382
1034000
4000
belki de yanılıyorumdur."
17:33
Maybe I'm wrongyanlış."
383
1038000
2000
diyebilmelisiniz.
17:35
Thank you.
384
1040000
2000
Teşekkürler.
17:37
(ApplauseAlkış)
385
1042000
3000
(Alkışlar)
17:40
Thank you guys.
386
1045000
2000
Teşekkürler millet.
17:42
(ApplauseAlkış)
387
1047000
3000
(Alkışlar)
Translated by Diba Szamosi
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Kathryn Schulz - Wrongologist
Kathryn Schulz is a staff writer for the New Yorker and is the author of "Being Wrong: Adventures in the Margin of Error."

Why you should listen

Kathryn Schulz is a journalist, author, and public speaker with a credible (if not necessarily enviable) claim to being the world's leading wrongologist.  She is the author of Being Wrong: Adventures in the Margin of Error. She was previously the book critic for New York Magazine; her writing has also appeared in the New York Times Magazine, Rolling Stone, TIME Magazine, the Boston Globe, the "Freakonomics" blog of The New York Times, The Nation, Foreign Policy, and the New York Times Book Review, among other publications. She is the former editor of the online environmental magazine Grist, and a former reporter and editor for The Santiago Times, of Santiago, Chile, where she covered environmental, labor, and human rights issues. She was a 2004 recipient of the Pew Fellowship in International Journalism (now the International Reporting Project), and has reported from throughout Central and South America, Japan, and, most recently, the Middle East. A graduate of Brown University and a former Ohioan, Oregonian and Brooklynite, she currently lives in New York's Hudson Valley.

More profile about the speaker
Kathryn Schulz | Speaker | TED.com