TEDGlobal 2012
Rob Legato: The art of creating awe
Rob Legato: Şaşkınlık yaratma sanatı
Filmed:
Readability: 3.7
2,040,696 views
Rob Legato film efektlerini öyle iyi yaratıyor ki, (bazen) gerçek olanı gölgede bırakıyorlar. Bu sıcak, eğlenceli konuşmada Apollo 13, Titanik ve Hugo gibi filmlerdeki gerçekliği yükseltme vizyonunu paylaşıyor.
Rob Legato - Visual Effects Guru
Rob Legato creates surprising and creative visual illusions for movies. Full bio
Rob Legato creates surprising and creative visual illusions for movies. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
I worked on a film called "Apollo 13,"
0
613
2028
"Apollo 13" adlı bir filmde çalıştım
00:18
and when I worked on this film, I discovered something
1
2641
1880
ve çalışırken, beyinlerimizin nasıl
00:20
about how our brains work, and how our brains work
2
4521
2463
çalıştığına dair bir şey
keşfettim; beyinlerimiz,
keşfettim; beyinlerimiz,
00:22
is that, when we're sort of infused with
3
6984
2279
bizler coşku, korku
ya da sevgi içerisindeyken
ya da sevgi içerisindeyken
00:25
either enthusiasm or awe or fondness or whatever,
4
9263
4246
bazı şeyleri algılama biçimimizi
00:29
it changes and alters our perception of things.
5
13509
2408
değiştiriyor ve başkalaştırıyor.
00:31
It changes what we see. It changes what we remember.
6
15917
2177
Gördüğümüzü, hatırladığımızı değiştiriyor.
00:33
And as an experiment, because I dauntingly create
7
18094
3508
Bir tecrübe olarak,
o film için Saturn V'in
o film için Saturn V'in
00:37
a task for myself of recreating a Saturn V launch
8
21602
3920
fırlatılmasını dehşet biçimde
yeniden yaratma görevi edindim,
yeniden yaratma görevi edindim,
00:41
for this particular movie, because I put it out there,
9
25522
3422
çünkü onu oraya ben koymuştum,
00:44
I felt a little nervous about it, so I need to do an experiment
10
28944
2057
biraz gergin hissediyordum ve bir deneyle,
00:46
and bring a group of people like this in a projection room
11
31001
3608
proje odasına bir grup insan
getirerek bu görüntüyü oynattım
getirerek bu görüntüyü oynattım
00:50
and play this stock footage, and when I played this
12
34609
2680
ve görüntüyü oynattığımda, yalnızca
00:53
stock footage, I simply wanted to find out
13
37289
2801
insanların neyi hatırladıklarını,
00:55
what people remembered, what was memorable about it?
14
40090
3415
neyin hatırlamaya değer
olduğunu merak ediyordum.
olduğunu merak ediyordum.
00:59
What should I actually try to replicate?
15
43505
2003
Yani ne üretmem gerekiyordu?
01:01
What should I try to emulate to some degree?
16
45508
3771
Neyi daha iyi hâle getirmeliydim?
01:05
So this is the footage that I was showing everybody.
17
49279
3089
İşte bu herkese gösterdiğim görüntü.
01:08
And what I discovered is, because of the nature
18
52368
2682
Şunu keşfettim;
görüntünün doğasından ötürü
görüntünün doğasından ötürü
01:10
of the footage and the fact that we're doing this film,
19
55050
2198
ve bu filmi çekiyor olmamızdan ötürü,
01:13
there was an emotion that was built into it
20
57248
1953
ona yüklenen bir duygu vardı ve bu roket
01:15
and our collective memories of what this launch meant to us
21
59201
3078
fırlatılmasının kolektif hafızalarımızda
01:18
and all these various things.
22
62279
1674
oluşturduğu bir anlam vardı.
01:19
When I showed it, and I asked, immediately after
23
63953
2032
Gösterdiğimde ve görüntü biter bitmez
01:21
the screening was over, what they thought of it,
24
65985
2791
ne düşündüklerini,
akıllarında ne kaldığını
akıllarında ne kaldığını
01:24
what was your memorable shots, they changed them.
25
68776
2466
sorduğumda, fikir değiştirdiler.
01:27
They were -- had camera moves on them.
26
71242
2378
Kamera hareketleri vardı.
01:29
They had all kinds of things. Shots were combined,
27
73620
2676
Bir sürü şey vardı.
Çekimler birleştirilmişti
Çekimler birleştirilmişti
01:32
and I was just really curious, I mean, what the hell
28
76296
2982
ve merak ediyordum,
yani, birkaç dakika önce
yani, birkaç dakika önce
01:35
were you looking at just a few minutes ago
29
79278
1367
neye bakıyordunuz ve
01:36
and how come, how'd you come up with this sort of description?
30
80645
3844
nasıl böyle bir
tanımda bulunabiliyorsunuz ki?
tanımda bulunabiliyorsunuz ki?
01:40
And what I discovered is, what I should do is not actually
31
84489
3848
Keşfettiğim şey şuydu, yapmam
gereken kesinlikle gördüklerini değil,
gereken kesinlikle gördüklerini değil,
01:44
replicate what they saw, is replicate what they remembered.
32
88337
3690
hatırladıklarını değiştirmeliydim.
01:47
So this is our footage of the launch, based on, basically,
33
92027
3982
Temel olarak insanlara düşüncelerini
sorup not alarak oluşturduğumuz
sorup not alarak oluşturduğumuz
01:51
taking notes, asking people what they thought, and then
34
96009
2708
fırlatılma görüntüsü bu
ve tamamen farklı çekimlerin
ve tamamen farklı çekimlerin
01:54
the combination of all the different shots and all
35
98717
2442
birleşiminden, farklı nesnelerin bir araya
01:57
the different things put together created their sort of
36
101159
1928
gelmesinden oluşuyor; bu hatırladıkları
01:58
collective consciousness of what they remembered
37
103087
2039
şeye dair kolektif bilinçlerini oluşturdu,
02:01
it looked like, but not what it really looked like.
38
105126
1650
neye benzediğine dair değil.
02:02
So this is what we created for "Apollo 13."
39
106776
2998
"Apollo 13" için yarattığımız şey bu.
02:05
(Launch noises)
40
109774
4467
(Fırlatılma sesleri)
02:10
So literally what you're seeing now is the confluence
41
114241
2766
Şu an gördüğünüz şey,
bir takım farklı insanların,
bir takım farklı insanların,
02:12
of a bunch of different people, a bunch of different memories,
42
117007
2061
benimki de dâhil bir takım anıların ve
02:14
including my own, of taking a little bit of liberty
43
119068
3298
konuyla elde ettiğimiz
02:18
with the subject matter.
44
122366
1724
özgürlüğün birleşimidir.
02:19
I basically shot everything with short lenses,
45
124090
2637
Temelde her şeyi kısa lenslerle çekiyorum,
02:22
which means that you're very close to the action,
46
126727
1917
bu da eyleme çok yakınsınız demektir,
02:24
but framed it very similarly to the long lens shots
47
128644
2290
fakat uzun lens
çekimleri gibi şekillendiriyorum,
çekimleri gibi şekillendiriyorum,
02:26
which gives you a sense of distance, so I was basically
48
130934
2640
bu da bir mesafe hissi
yaratıyor, yani daha önce
yaratıyor, yani daha önce
02:29
was setting up something that would remind you
49
133574
1984
görmediğiniz bir şeyi hatırlatabilecek
02:31
of something you haven't really quite seen before. (Music)
50
135558
3472
bir şeyler yapıyordum. (Müzik)
02:34
And then I'm going to show you exactly what it is
51
139030
2531
Tepki verdiğiniz zaman,
tepki verdiğiniz şeyin tam
tepki verdiğiniz şeyin tam
02:37
that you were reacting to when you were reacting to it.
52
141561
3601
olarak ne olduğunu
göstereceğim daha sonra.
göstereceğim daha sonra.
02:41
(Music)
53
145162
12895
(Müzik)
02:53
Tom Hanks: Hello, Houston, this is Odyssey.
54
158072
2115
Tom Hanks: Merhaba,
Houston, burası Odyssey.
Houston, burası Odyssey.
02:56
It's good to see you again. (Cheers) (Music)
55
160187
2791
Sizi yeniden görmek güzel.
(Alkış) (Müzik)
(Alkış) (Müzik)
02:58
Rob Legato: I pretend they're clapping for me.
56
162978
2440
Rob Legato: Bana
alkışlıyorlar gibi yapacağım.
alkışlıyorlar gibi yapacağım.
03:01
(Laughter)
57
165418
2158
(Gülüşmeler)
03:03
So now I'm in a parking lot. Basically it's a tin can,
58
167576
3405
Şimdi bir otoparktayım.
Bu aslında bir teneke kutu
Bu aslında bir teneke kutu
03:06
and I'm basically recreating the launch with
59
170981
1825
ve fırlatılmayı yangın tüpü, alevlerle
03:08
fire extinguishers, fire, I have wax that I threw
60
172806
4339
yeniden yaratıyorum,
buz gibi görünmesi için
buz gibi görünmesi için
03:13
in front of the lens to look like ice, and so basically
61
177145
3345
lensin önüne mum koydum ve aslında,
03:16
if you believed any of the stuff that I just showed you,
62
180490
2817
eğer size gösterdiğim
herhangi bir şeye inandıysanız,
herhangi bir şeye inandıysanız,
03:19
what you were reacting to, what you're emoting to,
63
183307
3181
tepki verdiğiniz, duygulandığınız şey
03:22
is something that's a total falsehood, and I found that
64
186488
2435
aslında tamamen sahte
ve ben bunu gerçekten
ve ben bunu gerçekten
03:24
really kind of fascinating.
65
188923
1394
büyüleyici buluyorum.
03:26
And in this particular case, this is the climax of the movie,
66
190317
2976
Bu hususta, filmin yükselme noktası burası
03:29
and, you know, the weight of achieving it was simply
67
193293
3209
ve bunu başarmak yalnızca bir modeli alıp
03:32
take a model, throw it out of a helicopter, and shoot it.
68
196502
3570
helikopterden atıp çekerek gerçekleşti.
03:35
And that's simply what I did.
69
200072
2003
Yaptığım şey buydu.
03:37
That's me shooting, and I'm a fairly mediocre operator,
70
202075
2477
Bu çeken benim
ve vasat bir yöneticiyim,
ve vasat bir yöneticiyim,
03:40
so I got that nice sense of verisimilitude, of a kind of,
71
204552
3539
bu yüzden iyi bir
gerçeklik hissine sahibim,
gerçeklik hissine sahibim,
03:43
you know, following the rocket all the way down,
72
208091
2832
yani roketi aşağıya kadar takip etmek,
03:46
and giving that little sort of edge, I was desperately
73
210923
1679
biraz keskinlik vermek; onu çerçeve
03:48
trying to keep it in frame. So then I come up to the next thing.
74
212602
3500
içerisinde tutmaya çalışıyordum.
Sonrakine geçelim.
Sonrakine geçelim.
03:52
We had a NASA consultant who was actually an astronaut,
75
216102
2597
Apollo 15 görevlerinde
gerçekten çalışan bir NASA
gerçekten çalışan bir NASA
03:54
who was actually on some of the missions, of Apollo 15,
76
218699
3005
astronotu da danışmanımızdı
03:57
and he was there to basically double check my science.
77
221704
3519
ve becerimi kontrol etmek için oradaydı.
04:01
And, I guess somebody thought they needed to do that.
78
225223
3521
Birileri bunun olması
gerektiğini düşündü sanırım.
gerektiğini düşündü sanırım.
04:04
(Laughter)
79
228744
1732
(Gülüşmeler)
04:06
I don't know why, but they thought they did.
80
230476
2588
Neden bilmiyorum, ama yaptılar.
04:08
So we were, he's a hero, he's an astronaut, and
81
233064
4142
Gözümüzde o bir kahramandı, astronottu
04:13
we're all sort of excited, and, you know, I gave myself
82
237206
2806
ve hepimiz heyecanlıydık,
kendimde, çektiğim bazı sahnelerin
kendimde, çektiğim bazı sahnelerin
04:15
the liberty of saying, you know, some of the shots I did
83
240012
2471
o kadar da kötü olmadığını söyleme
04:18
didn't really suck that bad.
84
242483
2409
özgürlüğü buldum.
04:20
And so maybe, you know, we were feeling kind of a little
85
244892
3260
Belki de iyi olduklarını hissediyorduk,
04:24
good about it, so I brought him in here, and he needed
86
248152
2457
onu oraya getirdim ve yaptığımız şeyi
04:26
to really check and see what we were doing,
87
250609
2537
görmesi, kontrol etmesi
ve bize A artı rapor kartı
ve bize A artı rapor kartı
04:29
and basically give us our A plus report card,
88
253146
2986
vermesi gerekiyordu ve çalıştığımız bazı
04:32
and so I showed him some shots we were working on,
89
256132
1965
sahneleri gösterdim, sizin de umduğunuz
04:33
and waiting for the reaction that you hope for,
90
258097
3110
tepkiyi bekliyordum ve
04:37
which is what I got. (Music) (Launch noises)
91
261207
3089
o tepkiyi aldım.
(Müzik) (Fırlatılma sesleri)
(Müzik) (Fırlatılma sesleri)
04:40
So I showed him these two shots,
92
264296
2039
Bu iki çekimi gösterdim ve
04:42
and then he basically told me what he thought.
93
266335
3417
bana ne düşündüğünü söyledi.
04:45
("That's wrong") (Laughter)
94
269752
2537
("Bu yanlış") (Gülüşmeler)
04:48
Okay. (Laughter)
95
272289
2959
Tamam. (Gülüşmeler)
04:51
It's what you dream about.
96
275248
1924
Umduğunuz şey buydu.
04:53
(Laughter)
97
277172
3000
(Gülüşmeler)
04:56
So what I got from him is, he turned to me and said,
98
280172
3507
Bana döndü ve dedi ki;
04:59
"You would never, ever design a rocket like that.
99
283679
3454
"Asla ve asla böyle
bir roket tasarlayamazsın.
bir roket tasarlayamazsın.
05:03
You would never have a rocket go up
100
287133
1249
Kulenin kolları açılırken
05:04
while the gantry arms are going out. Can you imagine
101
288382
2061
yukarıya giden bir
roketle bunu yapamazsın.
roketle bunu yapamazsın.
05:06
the tragedy that could possibly happen with that?
102
290443
2055
Sebep olacağı
trajediyi düşünebiliyor musun?
trajediyi düşünebiliyor musun?
05:08
You would never, ever design a rocket like that."
103
292498
2842
Asla ve asla böyle
bir roket tasarlayamazsın."
bir roket tasarlayamazsın."
05:11
And he was looking at me. It's like, Yeah, I don't know
104
295340
2147
Bana bakıyordu.
Fark ettiniz mi bilmiyorum,
Fark ettiniz mi bilmiyorum,
05:13
if you noticed, but I'm the guy out in the parking lot
105
297487
2010
ama ben otoparkta yangın tüpleriyle
05:15
recreating one of America's finest moments with
106
299497
1928
Amerika'nın en güzel anlarından birini
05:17
fire extinguishers.
107
301425
1659
yaratmaya çalışan kişiyim.
05:18
(Laughter)
108
303084
2359
(Gülüşmeler)
05:21
And I'm not going to argue with you. You're an astronaut,
109
305443
2928
Sizinle tartışmayacağım.
Siz astronotsunuz,
Siz astronotsunuz,
05:24
a hero, and I'm from New Jersey, so --
110
308371
2277
kahramansınız ve
ben New Jersey'liyim, yani --
ben New Jersey'liyim, yani --
05:26
(Laughter)
111
310648
1699
(Gülüşmeler)
05:28
I'm just going to show you some footage.
112
312347
2037
Yalnızca bazı görüntüler göstereceğim.
05:30
I'm just going to show you some footage, and tell me what you think.
113
314384
2610
Birkaç görüntü, bana düşüncenizi söyleyin.
05:32
And then I did kind of get the reaction I was hoping for.
114
316994
2423
Sonra umduğum tepkiyi almıştım.
05:35
So I showed him this, and this is actual footage
115
319417
2039
Bunu gösterdim,
kendisinin çalıştığı yerin
kendisinin çalıştığı yerin
05:37
that he was on. This is Apollo 15. This was his mission.
116
321456
3545
görüntüsü buydu.
Bu Apollo 15. Onun görevi.
Bu Apollo 15. Onun görevi.
05:40
So I showed him this, and the reaction I got was interesting.
117
325001
5276
Bunu gösterdim ve aldığım tepki ilginçti.
05:46
("That's wrong too.") (Laughter)
118
330277
2784
("Bu da yanlış.") (Gülüşmeler)
05:48
So, and what happened was, I mean, what I sort of intuned
119
333061
3234
Yani, olan şey şuydu, onu farklı
05:52
in that is that he remembered it differently.
120
336295
2482
hatırlaması beni şaşırtmıştı.
05:54
He remembered that was a perfectly safe sort of gantry
121
338777
2344
Bunun tamamen güvenli
bir iskelet sistemi, güvenli
bir iskelet sistemi, güvenli
05:57
system, perfectly safe rocket launch, because he's sitting
122
341121
2703
bir roket fırlatılması olarak hatırlıyordu
05:59
in a rocket that has, like, a hundred thousand pounds
123
343824
2223
çünkü en düşük teklifle
yüz binlerce sterlinden
yüz binlerce sterlinden
06:01
of thrust, built by the lowest bidder.
124
346047
2274
oluşan bir rokette oturuyordu.
06:04
He was hoping it was going to work out okay.
125
348321
2255
Onun düzgün çalışmasını umuyordu.
06:06
(Laughter) (Applause)
126
350576
2769
(Gülüşmeler) (Alkış)
06:09
So he twisted his memory around.
127
353345
2144
Hafızasını yokladı.
06:11
Now, Ron Howard ran into Buzz Aldrin, who was not
128
355489
3074
Ron Howard, filmde
olmayan Buzz Aldrin'e rastladı
olmayan Buzz Aldrin'e rastladı
06:14
on the movie, so he had no idea that we were faking
129
358563
2315
ve bu görüntüleri
sahte şeylerle çektiğimizi
sahte şeylerle çektiğimizi
06:16
any of this footage, and he just responded
130
360878
2226
bilmiyordu ve şöyle tepki verdi,
06:19
as he would respond, and I'll run this.
131
363104
2830
tepki verdiğinde oynatacağım.
06:21
Ron Howard: Buzz Aldrin came up to me
132
365934
2434
Ron Howard: Buzz Aldrin bana şöyle dedi;
06:24
and said, "Hey, that launch footage, I saw some shots
133
368368
4438
"Hey, şu fırlatılma sahneleri,
daha önce görmediğim çekimler gördüm.
daha önce görmediğim çekimler gördüm.
06:28
I'd never seen before. Did you guys, what vault did you find
134
372806
4998
Çocuklar, bu şeyleri
hangi depodan buldunuz?"
hangi depodan buldunuz?"
06:33
that stuff in?" And I said, "Well, no vault, Buzz,
135
377804
2461
Ben de, "Depo değil, Buzz, hepsini
06:36
we generated all that from scratch."
136
380265
3418
sil baştan yarattık" dedim.
06:39
And he said, "Huh, that's pretty good. Can we use it?"
137
383683
3904
Dedi ki, "Oldukça güzel.
Kullanabilir miyiz?"
Kullanabilir miyiz?"
06:43
(Explosion) ("Sure") (Laughter)
138
387587
3456
(Patlama) ("Tabii") (Gülüşmeler)
06:46
RL: I think he's a great American.
139
391043
1927
RL: Bence muhteşem bir Amerikalı.
06:48
(Laughter)
140
392970
3781
(Gülüşmeler)
06:52
So, "Titanic" was, if you don't know the story,
141
396751
3303
Hikâyeyi bilmiyorsanız, "Titanik"
06:55
doesn't end well.
142
400054
1740
kötü sonla bitiyor.
06:57
(Laughter)
143
401794
2781
(Gülüşmeler)
07:00
Jim Cameron actually photographed the real Titanic.
144
404575
3151
Jim Cameron
aslında gerçek Titanik'i çekti.
aslında gerçek Titanik'i çekti.
07:03
So he basically set up, or basically shattered
145
407726
2281
Yani gerçekte şüphe belirsizliğini kurdu
07:05
the suspension of disbelief, because what he photographed
146
410007
2403
ya da paramparça etti,
çünkü fotoğrafladığı şey
çünkü fotoğrafladığı şey
07:08
was the real thing, a Mir sub going down, or actually
147
412410
3427
gerçekti, bir denizaltının batmasını
veya aslında iki denizaltının
veya aslında iki denizaltının
07:11
two Mir subs going down to the real wreck,
148
415837
2343
gerçek gemi enkazına gidişini
07:14
and he created this very haunting footage.
149
418180
2037
ve bu muhteşem görüntüyü yarattı.
07:16
It's really beautiful, and it conjures up all these
150
420217
2873
Gerçekten güzel ve tüm bu farklı duyguları
07:18
various different emotions, but he couldn't photograph
151
423090
2194
anımsatıyor, fakat
her şeyi fotoğraflayamadı
her şeyi fotoğraflayamadı
07:21
everything, and to tell the story,
152
425284
2729
ve hikâyeyi anlatmak için boşlukları benim
07:23
I had to fill in the gaps, which is now rather daunting,
153
428013
1850
doldurmam gerekti, bu ürkütücüydü
07:25
because now I have to recreate back to back
154
429863
2561
çünkü şimdi gerçekte
olan şeyi tek tek yeniden
olan şeyi tek tek yeniden
07:28
what really happened and I had, I'm the only one
155
432424
3055
yaratmam gerekiyordu ve ben bu konuda
07:31
who could really blow it at that point.
156
435479
4275
gerçekten çok şanssızım.
07:35
So this is the footage he photographed,
157
439754
2040
Bu, fotoğrafladığı görüntü
07:37
and it was pretty moving and pretty awe-inspiring.
158
441794
4644
ve oldukça etkileyici, ilham verici.
07:42
So I'm going to just let it run, so you kind of absorb
159
446438
2497
Oynatacağım, böylece bu tür bir şeyi
07:44
this sort of thing, and I'll describe my sort of reactions
160
448935
3201
sindirebileceksiniz ve sonra onu ilk
gördüğümde verdiğim
gördüğümde verdiğim
07:48
when I was looking at it for the very first time.
161
452136
2677
tepkileri tanımlayacağım.
07:50
I got the feeling that my brain wanted to basically
162
454813
4566
Beynim, bunun hayata geri
döndüğünü görmek istiyordu,
döndüğünü görmek istiyordu,
07:55
see it come back to life.
163
459379
1385
öyle hissediyordum.
07:56
I automatically wanted to see this ship,
164
460764
2721
İstemsizce bu gemiyi, bu
görkemli gemiyi tüm ihtişamıyla
görkemli gemiyi tüm ihtişamıyla
07:59
this magnificent ship, basically in all its glory,
165
463485
2663
görmek istiyordum ve aksine,
08:02
and conversely, I wanted to see it not in all its glory,
166
466148
3076
ihtişamıyla değil,
gerçekten neye benzediğini
gerçekten neye benzediğini
08:05
basically go back to what it looks like.
167
469224
2448
görmek istiyordum.
08:07
So I conjured up an effect that I'm later going to show you
168
471672
3460
Size sonra göstereceğim, yapmaya
çalıştığım bir efekt oluşturdum,
çalıştığım bir efekt oluşturdum,
08:11
what I tried to do, which is kind of the heart of the movie,
169
475132
2405
aslında benim için bu, filmin kalbi
08:13
for me, and so that's why I wanted to do the movie,
170
477537
3599
ve bu yüzden filmi yapmak istedim, çünkü
08:17
that's why I wanted to create the sort of things I created.
171
481136
3596
yarattıklarımı yaratma sebebim bu.
08:20
And I'll show you, you know, another thing that I found
172
484732
1981
Size göstereceğim, ilginç bulduğum
08:22
interesting is what we really were emoting to
173
486713
2287
diğer bir şey de, baktığımız zaman aslında
08:24
when you take a look at it.
174
489000
1418
neye duygulandığımız.
08:26
So here's the behind the scenes, a couple of little shots here.
175
490418
2906
İşte sahne arkaları, birkaç çekim.
08:29
So, when you saw my footage,
176
493324
1963
Yani, benim görüntülerimi gördüğünüzde,
08:31
you were seeing this: basically, a bunch of guys
177
495287
2643
şunu görüyorsunuz:
bir grup insan bir gemiyi
bir grup insan bir gemiyi
08:33
flipping a ship upside down, and the little Mir subs
178
497930
2997
baş aşağı çeviriyor ve aslında küçük
denizaltıları da aslında
denizaltıları da aslında
08:36
are actually about the size of small footballs,
179
500927
2605
küçük futbol topları kadarlar
08:39
and shot in smoke.
180
503532
2033
ve bu, duman içinde çekiliyor.
08:41
Jim went three miles went down, and I went about
181
505565
2210
Jim üç mil aşağıya gitti
ve ben de stüdyonun
ve ben de stüdyonun
08:43
three miles away from the studio
182
507775
1598
üç mil uzağına gittim ve bunu
08:45
and photographed this in a garage.
183
509373
2600
bir garajda fotoğrafladım.
08:47
And so, but what you're emoting to, or what you're looking
184
511973
2231
Yani duygulandığınız şey
ya da baktığınız şey,
ya da baktığınız şey,
08:50
at, had the same feeling, the same haunting quality,
185
514204
3112
aynı duyguya,
aynı ürkütücü kaliteye sahip,
aynı ürkütücü kaliteye sahip,
08:53
that Jim's footage had, so I found it so fascinating
186
517316
3241
tıpkı Jim'in görüntüleri gibi, yani
beyinlerimiz bir şeyin gerçek
beyinlerimiz bir şeyin gerçek
08:56
that our brains sort of, once you believe something's real,
187
520557
4492
olduğuna inandığında, o şey hakkındaki
hislerimizi değiştiriyoruz, bu muhteşem,
hislerimizi değiştiriyoruz, bu muhteşem,
09:00
you transfer everything that you feel about it,
188
525049
2807
bu meziyete sahipsiniz
09:03
this quality you have, and it's totally artificial.
189
527856
2392
ve bu tamamen yapay.
09:06
It's totally make-believe, yet it's not to you,
190
530248
3732
Tamamen hayal ürünü,
sizin için değil tabii
sizin için değil tabii
09:09
and I found that that was a very interesting thing
191
533980
2000
ve bunu keşfetmek, kullanmak çok ilginç
09:11
to explore and use, and it caused me to create the next
192
535980
2795
ve size göstereceğim
sonraki efekti yaratmamı sağladı,
sonraki efekti yaratmamı sağladı,
09:14
effect that I'll show you, which is
193
538775
1795
bu bir tür sihirli dönüşüm ve
09:16
this sort of magic transition, and all I was really attempting
194
540570
3215
yapmak istediğim şey aslında seyircinin
09:19
to do is basically have the audience cue the effect,
195
543785
3953
efekti anlamasıydı, böylece onlar için
09:23
so it became a seamless experience for them,
196
547738
2652
kendi yorumumun aksine,
09:26
that I wasn't showing you my sort of interpretation,
197
550390
2330
görmek istedikleri şeyi göstermem,
09:28
I was showing you what you wanted to see.
198
552720
2921
kusursuz bir tecrübe oldu.
09:31
And the very next shot, right after this --
199
555641
6783
Sonraki çekim, bundan sonra --
09:38
So you can see what I was doing.
200
562424
1565
Ne yaptığımı görebilirsiniz.
09:39
So basically, if there's two subs in the same shot,
201
563989
1794
Aynı karede iki denizaltı varsa, ben
09:41
I shot it, because where's the camera coming from?
202
565783
2908
çekmişimdir, çünkü kamera nereden geliyor?
09:44
And when Jim shot it, it was only one sub,
203
568691
1561
Jim çektiğinde tek denizaltı,
09:46
because he was photographing from the other,
204
570252
1271
çünkü o diğer denizaltında
09:47
and I don't remember if I did this or Jim did this.
205
571523
1704
çekiyor, kim yaptı hatırlamıyorum.
09:49
I'll give it to Jim, because he could use the pat on the back.
206
573227
3370
Jim'e bırakacağım,
çünkü sırtımı sıvazlayabilir.
çünkü sırtımı sıvazlayabilir.
09:52
(Laughter)
207
576597
6318
(Gülüşmeler)
09:58
Okay. So now the Titanic transition.
208
582915
2339
Pekâlâ. Şimdi Titanik dönüşümü.
10:01
So this is what I was referring to where I wanted to basically
209
585254
3151
Bir Titanik durumunu,
diğer bir duruma aktarmak
diğer bir duruma aktarmak
10:04
magically transplant from one state of the Titanic
210
588405
2917
istediğimi söylerken kastettiğim buydu.
10:07
to the other. So I'll just play the shot once. (Music)
211
591322
3948
Görüntüyü bir kerede oynatacağım.
10:11
(Music)
212
595270
3440
(Müzik)
10:14
And what I was hoping for is that it just melts in front of you.
213
598710
5752
Umduğum şey,
gözlerinizin önünde erimesiydi.
gözlerinizin önünde erimesiydi.
10:25
Gloria Stuart: That was the last time Titanic ever saw daylight.
214
609754
4541
Gloria Stuart: Titanik'in son kez
gün ışığı gördüğü an buydu.
gün ışığı gördüğü an buydu.
10:30
RL: So, what I did is basically I had another
215
614295
2789
RL: Yani yaptığım şey
aslında baktığım, baktığımız yeri
aslında baktığım, baktığımız yeri
10:32
screening room experience where I was basically tracking
216
617084
2838
takip ederken bir yandan da
diğer sinema salonu
diğer sinema salonu
10:35
where I was looking, or where we were looking,
217
619922
2302
tecrübesini yaşamaktı
10:38
and of course you're looking at the two people on the bow
218
622224
2418
ve elbette geminin
pruvasında duran iki insana
pruvasında duran iki insana
10:40
of the ship, and then at some point,
219
624642
2193
bakıyorsunuz ve ben bir anda
10:42
I'm changing the periphery of the shot,
220
626835
2018
çekimin sınır çizgisini değiştiriyorum,
10:44
I'm changing, it's becoming the rusted wreck,
221
628853
2322
değiştiriyorum, gemi enkazı hâline geliyor
10:47
and then I would run it every day, and then I would find
222
631175
3009
ve sonra bunu her gün oynattım ve
10:50
exactly the moment that I stopped looking at them
223
634184
3067
onlara bakmayı durdurduğum anı buldum,
10:53
and start noticing the rest of it, and the moment
224
637251
2190
geri kalanını fark etmeye
başladım ve gözlerim
başladım ve gözlerim
10:55
my eye shifted, we just marked it to the frame.
225
639441
2558
yön değiştirdiğinde, o anı işaretledik.
10:57
The moment my eye shifted, I immediately started
226
641999
2376
Gözlerim yön değiştirdiğinde, derhâl
11:00
to change them, so now somehow you missed
227
644375
2339
değiştirmeye başladım
ve şimdi onun başladığı ve
ve şimdi onun başladığı ve
11:02
where it started and where it stopped.
228
646714
2340
bittiği yeri kaçırdınız.
11:04
And so I'll just show it one more time.
229
649054
2153
Bir kez daha göstereceğim.
11:07
(Music) And it's literally done by using what our brains
230
651207
3197
(Müzik) Beynimizin doğal olarak
yaptığı şeyi kullanarak yapıldı,
yaptığı şeyi kullanarak yapıldı,
11:10
naturally do for us, which is, as soon as you shift
231
654404
3735
ki o da, dikkatinizi değiştirdiğiniz anda
11:14
your attention, something changes, and then I left
232
658139
1952
bir şeylerin değişmesidir
ve küçük eşarbın
ve küçük eşarbın
11:15
the little scarf going, because it really wanted to be
233
660091
2143
gitmesine izin verdim,
çünkü manevi bir çekim
çünkü manevi bir çekim
11:18
a ghostly shot, really wanted to feel like they were still
234
662234
3853
olmasını istiyordum,
onlar hâlâ enkazdaymış gibi olsun
onlar hâlâ enkazdaymış gibi olsun
11:21
on the wreck, essentially. That's where they were buried forever.
235
666087
3330
istiyordum. Sonsuza dek
gömülü oldukları yer orası.
gömülü oldukları yer orası.
11:25
Or something like that. I just made that up.
236
669417
2009
Ya da bunun gibi bir şey. Bunu uydurdum.
11:27
(Laughter)
237
671426
2469
(Gülüşmeler)
11:29
It was, incidentally, the last time I ever saw daylight.
238
673895
1884
Bu arada, gün ışığı gördüğüm son andı.
11:31
It was a long film to work on. (Laughter)
239
675779
3471
Çok uzun bir filmdi. (Gülüşmeler)
11:35
Now, "Hugo" was another interesting movie, because
240
679250
2282
Şimdi, "Hugo" da
bir diğer ilginç filmdi, çünkü
bir diğer ilginç filmdi, çünkü
11:37
the movie itself is about film illusions.
241
681532
2110
filmin kendisi
film illüzyonlarıyla ilgili.
film illüzyonlarıyla ilgili.
11:39
It's about how our brain is tricked into seeing a persistence
242
683642
2865
Hareketli bir görüntü yaratan
imgelemin devamlılığını görme
imgelemin devamlılığını görme
11:42
of vision that creates a motion picture,
243
686507
2818
konusunda beynimizin
nasıl kandırıldığı ile ilgili
nasıl kandırıldığı ile ilgili
11:45
and one of the things I had to do is, we —
244
689325
3674
ve yapmam gereken
şeylerden birisi, bizler --
şeylerden birisi, bizler --
11:48
Sasha Baron Cohen is a very clever, very smart guy,
245
692999
3327
çok akıllı, çok zeki biri
ve komedyen olan Sasha Baron Cohen,
ve komedyen olan Sasha Baron Cohen,
11:52
comedian, wanted to basically do an homage to the kind of
246
696326
2151
Buster Keaton türü bir güldürüye saygı
11:54
the Buster Keaton sort of slapstick things, and he wanted
247
698477
2228
göstermek istemişti ve bacağındaki atelin,
11:56
his leg brace to get caught on a moving train.
248
700705
3308
hareket hâlindeki bir
trene takılmasını istemişti.
trene takılmasını istemişti.
11:59
Very dangerous, very impossible to do, and particularly
249
704013
2121
Özellikle bizim sahnede bu çok tehlikeli,
12:02
on our stage, because there literally is no way to actually
250
706134
3325
çok imkansız çünkü bu treni
oynatmanın gerçekten bir yolu yok,
oynatmanın gerçekten bir yolu yok,
12:05
move this train, because it fits so snugly into our set.
251
709459
4864
çünkü setimize tam oturmuş hâlde.
12:10
So let me show you the scene, and then I basically
252
714323
2463
Size sahneyi göstereyim
ve Sergei Eisenstein'ın
ve Sergei Eisenstein'ın
12:12
used the trick that was identified by Sergei Eisenstein,
253
716786
3683
tanımladığı hileyi kullandım,
yani eğer kameranız hareket eden
yani eğer kameranız hareket eden
12:16
which is, if you have a camera that's moving with a moving
254
720469
3174
bir nesnenin üzerinde hareket
ediyorsa, hareket etmeyen nesne
ediyorsa, hareket etmeyen nesne
12:19
object, what is not moving appears to be moving,
255
723643
2769
hareket ediyormuş gibi gözükür
12:22
and what is moving appears to be stopped,
256
726412
2599
ve hareket eden şey de duruyormuş gibi;
12:24
so what you're actually seeing now is the train is not
257
729011
2915
yani gördüğünüz sahnede
aslında tren hareket etmiyor,
aslında tren hareket etmiyor,
12:27
moving at all, and what is actually moving is the floor.
258
731926
5080
hareket eden şey zemin.
12:32
So this is the shot. That's a little video of
259
737006
3031
Çekim bu. Bu, baktığınız
şeyin küçük bir videosu,
şeyin küçük bir videosu,
12:35
what you're looking at there, which is our little test,
260
740037
3282
bu bizim küçük testimiz,
yani aslında gördüğünüz şey bu
yani aslında gördüğünüz şey bu
12:39
so that's actually what you're seeing, and I thought it was
261
743319
2579
ve bunun ilginç bir şey olduğunu
12:41
sort of an interesting thing, because it was, part
262
745898
2157
düşünüyorum, çünkü filme duyulan takdirin
12:43
of the homage of the movie itself is coming up with this
263
748055
3325
bir kısmı bu zekice hileden geliyor ve
12:47
sort of genius trick which I can't take credit for.
264
751380
2518
burada övgüyü ben alamam.
12:49
I'd love to but I can't, because it was invented
265
753898
2665
İsterim ama alamam, çünkü bu
12:52
like in 1910 or something like that, is I told Marty,
266
756563
4645
1910 yıllarında icat edildi dedim Marty'e
12:57
and it's kind of one of those mind things that it's
267
761208
1656
ve bu, gerçekten görmeden anlaması
12:58
really hard to really get until you actually see it work,
268
762864
2381
oldukça zor olan zihinsel bir şey
13:01
and I said, you know, what I was going to do, and he said,
269
765245
2880
ve ona yapacağım şeyi söyledim, dedi ki,
13:04
"So, let me see if I can get this straight. The thing with the wheels?
270
768125
2222
"Şunu açıklığa kavuşturayım.
Tekerleği olan?
Tekerleği olan?
13:06
That doesn't move."
271
770347
1953
Hareket etmiyor."
13:08
(Laughter) (Applause)
272
772300
3418
(Gülüşmeler) (Alkış)
13:11
"And the thing without the wheels, that moves."
273
775718
3976
"Ve tekerleği olmayan, hareket ediyor."
13:15
Precisely. (Laughter)
274
779694
2475
Kesinlikle. (Gülüşmeler)
13:18
Brings me to the next, and final --
275
782169
2795
Bir sonrakine geliyorum, sonuncusu --
13:20
Marty's not going to see this, is he? (Laughter)
276
784964
4069
Marty bunu görmeyecek değil mi?
(Gülüşmeler)
(Gülüşmeler)
13:24
This isn't viewed outside of -- (Laughter)
277
789033
3790
Dışarıdan kimse görmüyor -- (Gülüşmeler)
13:28
The next illustration is something that, there's like
278
792823
4427
Sonraki illüzyon şöyle bir şey,
tek bir çekim teorisi
tek bir çekim teorisi
13:33
all one shot theory. It's a very elegant way of telling a story,
279
797250
3062
gibi bir şey.
Hikâye anlatmanın çok şık bir yolu,
Hikâye anlatmanın çok şık bir yolu,
13:36
especially if you're following somebody on a journey,
280
800312
2057
özellikle yolculuktaki birini takip
13:38
and that journey basically tells something about
281
802369
2308
ediyorsanız ve bu
yolculuk onların kişiliğiyle
yolculuk onların kişiliğiyle
13:40
their personality in a very concise way,
282
804677
2241
ilgili kısaca bir şeyler söylüyorsa
13:42
and what we wanted to do based on the shot in "Goodfellas,"
283
806918
2383
ve "Sıkı Dostlar"daki
çekime odaklanarak çekmek
çekime odaklanarak çekmek
13:45
which is one of the great shots ever,
284
809301
1884
istedik, ki o en iyi çekimlerden birisi
13:47
a Martin Scorsese film, of basically following Henry Hill
285
811185
3377
ve bir Martin Scorsese filmi;
çekimde Henry Hill Copacabana'da yürürken
çekimde Henry Hill Copacabana'da yürürken
13:50
through what it feels like to be a gangster walk
286
814562
2136
ve ona özel muamele gösterilirken
13:52
going through the Copacabana and being treated in a special way.
287
816698
2563
bir gangster yürüyüşü
havasıyla takip ediliyor.
havasıyla takip ediliyor.
13:55
He was the master of his universe, and we wanted Hugo
288
819261
3507
Kendi evreninin efendisiydi ve
Hugo'nun da öyle hissetmesini
Hugo'nun da öyle hissetmesini
13:58
to feel the same way, so we created this shot.
289
822768
2656
istiyordu, o yüzden bu çekimi yarattı.
14:01
(Music)
290
825424
3317
(Müzik)
14:04
That's Hugo. (Music)
291
828741
5026
Bu Hugo. (Müzik)
14:09
And we felt that if we could basically move the camera
292
833767
3077
Kamerayı onunla
birlikte hareket ettirirsek
birlikte hareket ettirirsek
14:12
with him, we would feel what it feels like to be this boy
293
836844
2690
kendi evreninin efendisi olan bu adam
olmanın ne olduğunu
olmanın ne olduğunu
14:15
who is basically the master of his universe,
294
839534
2791
hissebileceğimizi düşündük
14:18
and his universe is, you know, behind the scenes
295
842325
2459
ve onun evreni,
bilirsiniz, sahne arkasında
bilirsiniz, sahne arkasında
14:20
in the bowels of this particular train station
296
844784
2641
gerçekten gezinebileceği
ve işini yapabileceği
ve işini yapabileceği
14:23
that only he can actually navigate through
297
847425
2304
bu tren istasyonunun içinde
14:25
and do it this way, and we had to make it feel that
298
849729
2299
ve bunu normalmiş gibi, günlük yaşamdan
14:27
this is his normal, everyday sort of life,
299
852028
2307
bir sahneymiş gibi
göstermemiz gerekiyordu,
göstermemiz gerekiyordu,
14:30
so the idea of doing it as one shot was very important,
300
854335
2566
o yüzden bunu
tek çekimde yapmak çok önemliydi
tek çekimde yapmak çok önemliydi
14:32
and of course, in shooting in 3D, which is basically
301
856901
2616
ve elbette devasa bir çubuğa asılı dev
14:35
it's a huge camera that's hanging off of a giant stick,
302
859517
4011
bir kamera ile üç boyutlu çekmek,
14:39
so to recreate a steadycam shot was the task,
303
863528
3522
yani görev sabit kamera çekimi yaratmak
14:42
and make it feel kind of like what the reaction you got
304
867050
3266
ve "Sıkı Dostlar" izlediğinizde
verdiğiniz tepki gibi
verdiğiniz tepki gibi
14:46
when you saw the "Goodfellas" shot.
305
870316
1562
bir his uyandırmaktı.
14:47
So what you're now going to see is how we actually did it.
306
871878
3801
Şimdi onu aslında
nasıl yaptığımızı göreceksiniz.
nasıl yaptığımızı göreceksiniz.
14:51
It's actually five separate sets shot at five different times
307
875679
3185
Bu aslında iki farklı insanla
beş farklı kez çekilen
beş farklı kez çekilen
14:54
with two different boys.
308
878864
1187
beş farklı set.
14:55
The one on the left is where the shot ends,
309
880051
2162
Soldaki sahnenin bittiği yer
14:58
and the shot on the right is where it takes over,
310
882213
5426
ve sağdaki çekim de devir aldığı yer
15:03
and now we switch boys, so it went from Asa Butterfield,
311
887639
3505
ve şimdi insanları değiştiriyoruz, yani
şovun yıldızı olan
şovun yıldızı olan
15:07
who's the star of the show, to his stand-in. (Music)
312
891144
3874
Asa Butterfield'den, ona geçiyoruz.
(Müzik)
(Müzik)
15:10
I wouldn't say his stunt double. There's a crazy rig
313
895018
1849
Dublörü demek istemiyorum. Bunun için
15:12
that we built for this. (Music)
314
896867
2464
dehşet bir hilemiz var. (Müzik)
15:15
And so this is, and now this is set number three
315
899331
3551
İşte bu ve şimdi üçüncü setteyiz
15:18
we're into, and then we're going to go into, basically
316
902882
4380
ve sonra, bu çekimin son anı
aslında sabit kamerayla
aslında sabit kamerayla
15:23
the very last moment of the shot is actually
317
907262
2664
çekildi. Diğer her şey
vinç ve bunun gibi çeşitli
vinç ve bunun gibi çeşitli
15:25
the steadycam shot. Everything else was shot on cranes
318
909926
2282
şeylerle çekildi ve
bu gerçekten beş farklı sette
bu gerçekten beş farklı sette
15:28
and various things like that, and it literally was done
319
912208
2045
iki farklı insanla, farklı zamanlarda oldu
15:30
over five different sets, two different boys, different times,
320
914253
3297
ve tamamı tek bir
çekim gibi olması gerekiyordu
çekim gibi olması gerekiyordu
15:33
and it all had to feel like it was all one shot, and what was
321
917550
2830
ve benim için muhteşem olan şey de
15:36
sort of great for me was it was probably
322
920380
4695
bunun muhtemelen en iyi eleştiriler alan
15:40
the best-reviewed shot I've ever worked on,
323
925075
2517
çekimim olmasıydı ve bilirsiniz,
15:43
and, you know, I was kind of proud of it when I was done,
324
927592
2588
bitirdiğimde gurur duymuştum, ki aslında,
15:46
which is, you should never really be proud of stuff, I guess.
325
930180
4898
sanırım bazı şeylerden gurur duymamalıyız.
15:50
So I was kind of proud of it, and I went to a friend of mine,
326
935078
2810
Ben gurur duymuştum
ve bir arkadaşıma gidip dedim ki,
ve bir arkadaşıma gidip dedim ki,
15:53
and said, "You know, this is, you know, kind of
327
937888
1924
"Biliyorsun, yani, bu çalıştığım,
15:55
the best-reviewed shot I've ever worked on.
328
939812
1872
en iyi eleştiriler alan çekimim.
15:57
What do you think was the reason?"
329
941684
2911
Sence nedeni ne?"
16:00
And he said, "Because no one knows
330
944595
1410
Dedi ki, "Çünkü seninle bir
16:01
you had anything to do with it."
331
946005
1966
ilgisi olmadığını kimse bilmiyor."
16:03
(Laughter)
332
947971
2806
(Gülüşmeler)
16:06
So, all I can say is, thank you,
333
950777
3914
Yani, söyleyebileceğim şey, teşekkürler
16:10
and that's my presentation for you. (Applause)
334
954691
5200
ve bu da benim sunumum. (Alkış)
16:15
(Applause)
335
959891
5344
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Rob Legato - Visual Effects GuruRob Legato creates surprising and creative visual illusions for movies.
Why you should listen
Did we really see what we thought we saw? Rob Legato creates visual illusions for movies -- thinking deeply both about vfx's expanding tech power and the truly new creative processes that can result. Legato won his first Oscar in 1998 for his work on James Cameron's Titanic, after several years in television supervising effects on two Star Trek series. His 2012 Oscar win for Hugo, the 3D film about a boy who lives alone in a Paris train station, underscores his fascinating partnership with Martin Scorsese -- doing digital effects on documentaries and new classics like The Departed.
He's worked with the big effects houses like Sony Imageworks and Digital Domain, but is now fascinated with the nimble new workflows made possible with digital tools. He designed the "virtual cinematography pipeline" that let James Cameron shoot Avatar like a feature film, not a software project. We know that fx can create new worlds -- but how can these tools unlock new creativity?
Rob Legato | Speaker | TED.com