ABOUT THE SPEAKER
Tristram Stuart - Author and Activist
Tristram Stuart sounds the warning bell on global food waste, calling for us to change the systems whereby large quantities of produce and other foods end up in trash heaps.

Why you should listen

Western countries waste up to half of their food. This is an injustice Tristram Stuart has dedicated his career to fixing. In his newest book, Waste: Uncovering the Global Food Scandal, Tristram shows how changing the systems that result in food waste could be one of the simplest ways to reduce pressure on the environment.

The winner of the international environmental award The Sophie Prize in 2011, Tristram is the founder of Feeding the 5000, a consciousness raising campaign where 5000 members of the public are given a free lunch using only ingredients that otherwise would have been wasted. Held in Trafalgar Square in 2009 and 2011, the event has also been held internationally.

In addition, Tristram works with a range of NGOs, governments, and private enterprises to tackle the global food waste scandal.

More profile about the speaker
Tristram Stuart | Speaker | TED.com
TEDSalon London Spring 2012

Tristram Stuart: The global food waste scandal

Tristram Stuart: Küresel yemek atığı skandalı

Filmed:
1,725,844 views

Batılı ülkeler, yiyeceklerinin neredeyse yarısını, yenilemez durumda oldukları için değil, güzel görünmedikleri için çöpe atıyor. Tristram Stuart yemek atıklarıyla ilgili şok edici verilerden bahsediyor ve küresel kaynakların daha sorumlu kullanımına çağrıda bulunuyor.
- Author and Activist
Tristram Stuart sounds the warning bell on global food waste, calling for us to change the systems whereby large quantities of produce and other foods end up in trash heaps. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
The job of uncoveringortaya çıkarılması the globalglobal foodGıda wasteatık scandalskandal
0
959
2758
Küresel gıda israfı skandalını keşfetme işi
00:19
startedbaşladı for me when I was 15 yearsyıl oldeski.
1
3717
3018
benim için 15 yaşımdayken başladı.
00:22
I boughtsatın some pigsdomuzlar. I was livingyaşam in SussexSussex.
2
6735
2521
Birkaç domuz aldım. Sussex'te yaşıyordum.
00:25
And I startedbaşladı to feedbesleme them in the mostçoğu traditionalgeleneksel
3
9256
2383
Ve onları en geleneksel ve doğa dostu yolla
00:27
and environmentallyçevresel olarak friendlyarkadaş canlısı way.
4
11639
1971
beslemeye başladım.
00:29
I wentgitti to my schoolokul kitchenmutfak, and I said,
5
13610
2325
Okul yemekhanesine gittim ve dedim ki,
00:31
"Give me the scrapsufak parça that my schoolokul friendsarkadaşlar have turneddönük
6
15935
1546
"Bana okul arkadaşlarımın burun büküp yemediği
00:33
theironların nosesburunlar up at."
7
17481
866
artıkları verin."
00:34
I wentgitti to the localyerel bakerfırıncı and tookaldı theironların stalebayat breadekmek.
8
18347
2664
Yerel fırına gittim ve bayatlamış ekmeklerini aldım.
00:36
I wentgitti to the localyerel greengrocerManav, and I wentgitti to a farmerçiftçi
9
21011
2732
Yerel manava gittim, ve süpermarketler için uygun şekilde
00:39
who was throwingatma away potatoespatates because they were
10
23743
1838
ve büyüklükte olmayan patateslerini çöpe atan bir
00:41
the wrongyanlış shapeşekil or sizeboyut for supermarketssüpermarketler.
11
25581
3186
çiftçiye gittim.
00:44
This was great. My pigsdomuzlar turneddönük that foodGıda wasteatık
12
28767
3089
Bu harikaydı. Domuzlarım o gıda çöplüğünü
00:47
into deliciouslezzetli porkdomuz eti. I soldsatıldı that porkdomuz eti
13
31856
2657
lezzetli domuz etlerine dönüştürdü. O eti
00:50
to my schoolokul friends'arkadaşlar parentsebeveyn, and I madeyapılmış
14
34513
1987
okul arkadaşlarımın ebeveynlerine sattım, ve
00:52
a good pocketcep moneypara additionilave to my teenagegenç allowanceÖdeneği.
15
36500
4637
genç yaşımda iyi bir cep harçlığım daha oldu.
00:57
But I noticedfark that mostçoğu of the foodGıda that I was givingvererek my pigsdomuzlar
16
41137
2882
Ama domuzlarıma verdiğim çoğu gıdanın
00:59
was in factgerçek fituygun for humaninsan consumptiontüketim,
17
44019
2383
aslında insan tüketimi için uygun olduğunu
01:02
and that I was only scratchingtırmalamak the surfaceyüzey,
18
46402
2269
ve sadece olayın görünen kısmını tırmaladığımı farkettim;
01:04
and that right the way up the foodGıda supplyarz chainzincir,
19
48671
2862
gıda tedarik sürecinde daha yükseğe çıktıkça,
01:07
in supermarketssüpermarketler, greengrocersbalıkçı, bakersFırıncılar, in our homesevler,
20
51533
3218
süpermarketlerde, manavlarda, fırınlarda, evlerimizde,
01:10
in factoriesfabrikalar and farmsçiftlikleri, we were hemorrhagingkanaması out foodGıda.
21
54751
3260
fabrikalarda ve çiftliklerde, çok fazla gıda ziyan ediyorduk
01:13
SupermarketsSüpermarketler didn't even want to talk to me
22
58011
2597
Süpermarketler ne kadar gıda ziyan ettikleri hakkında
01:16
about how much foodGıda they were wastingisraf.
23
60608
1374
benimle konuşmak bile istemiyorlardı.
01:17
I'd been roundyuvarlak the back. I'd seengörüldü binsdepo gözleri fulltam of foodGıda
24
61982
2484
Gizlice arkadan dolandım. Tenekeler dolusu gıdayı paketlediklerini
01:20
beingolmak lockedkilitli and then truckedkamyonla off to landfilldüzenli depolama sitesSiteler,
25
64466
2751
ve kamyonlarla çöplüklere taşıdıklarını gördüm,
01:23
and I thought, surelyelbette there is something more sensiblemantıklı
26
67217
3021
ve gıdayı ziyan etmekten ziyade, gıdayla daha duyarlı
01:26
to do with foodGıda than wasteatık it.
27
70238
3167
şeyler yapılabileceğini düşündüm.
01:29
One morningsabah, when I was feedingbesleme my pigsdomuzlar,
28
73405
2305
Bir sabah domuzlarımı beslerken,
01:31
I noticedfark a particularlyözellikle tasty-lookinglezzetli arıyorum sun-driedkurutulmuş tomatodomates loafsomun
29
75710
3687
zaman zaman ortaya çıkan lezzetli görünen
01:35
that used to cropekin up from time to time.
30
79397
2075
ama güneşten kurumuş domatesi farkettim.
01:37
I grabbedyakaladı holdambar of it,
31
81472
1402
Onu hemen aldım,
01:38
satoturdu down, and ateyemek yedi my breakfastkahvaltı with my pigsdomuzlar. (LaughterKahkaha)
32
82874
3546
oturdum ve domuzlarımla kahvaltımı ettim. (Gülüşler)
01:42
That was the first actdavranmak of what I latersonra learnedbilgili to call freeganismfreeganism,
33
86420
3120
Bu hareketim, sonradan freeganism olarak adlandırdığım davranışı ilk sergileyişimdi
01:45
really an exhibitionsergi of the injusticeadaletsizlik of foodGıda wasteatık,
34
89540
4255
yemek ziyan etmenin haksızlığını sergiliyordu,
01:49
and the provisionhüküm of the solutionçözüm to foodGıda wasteatık,
35
93795
2350
ve gıda ziyanına karşı çözümün şartı,
01:52
whichhangi is simplybasitçe to sitoturmak down and eatyemek foodGıda,
36
96145
2654
temel olarak gıdayı çöpe atmak yerine,
01:54
ratherdaha doğrusu than throwingatma it away.
37
98799
1488
oturup onu tüketmektir.
01:56
That becameoldu, as it were, a way of confrontingkarşı karşıya
38
100287
3279
Bu, gıda ziyan eden büyük işletmelere
01:59
largegeniş businessesişletmeler in the business of wastingisraf foodGıda,
39
103566
2987
kendimce karşı koyma biçimim olmuştu
02:02
and exposingaçığa, mostçoğu importantlyönemlisi, to the publichalka açık,
40
106553
2521
ve en önemlisi kamuoyuna
02:04
that when we're talkingkonuşma about foodGıda beingolmak thrownatılmış away,
41
109074
2170
çöpe atılan gıdalardan bahsederken
02:07
we're not talkingkonuşma about rottençürük stuffşey, we're not talkingkonuşma about
42
111244
2139
bayatlamış şeylerden bahsetmediğimizi, sararmış solmuş
02:09
stuffşey that's beyondötesinde the palesoluk.
43
113383
2712
şeylerden bahsetmediğimizi göstermekti.
02:11
We're talkingkonuşma about good, freshtaze foodGıda that is beingolmak wastedboşa
44
116095
2116
Biz büyük ölçeklerde ziyan edilen taze
02:14
on a colossaldevasa scaleölçek.
45
118211
2538
ve yenilebilir yiyeceklerden bahsediyoruz.
02:16
EventuallySonunda, I setset about writingyazı my bookkitap,
46
120749
1857
Nihayet, bu problemin küresel düzeydeki
02:18
really to demonstrategöstermek the extentderece of this problemsorun
47
122606
2054
büyüklüğünü gözler önüne sermek adına kitabımı
02:20
on a globalglobal scaleölçek. What this showsgösterileri is
48
124660
3396
yazmaya oturdum. Kitabımın gösterdiği şey
02:23
a nation-by-nationulus ulus breakdownarıza of the likelymuhtemelen levelseviye
49
128056
3479
dünyadaki yemek ziyanının, ülke ülke ayrı olarak
02:27
of foodGıda wasteatık in eachher countryülke in the worldDünya.
50
131535
3102
analiz edilmesidir.
02:30
UnfortunatelyNe yazık ki, empiricalampirik dataveri, good, hardzor statsistatistikleri, don't existvar olmak,
51
134637
3888
Maalesef, deneysel veriler, iyi istatistikler bulunmamaktaydı,
02:34
and thereforebu nedenle to provekanıtlamak my pointpuan, I first of all had to find
52
138525
2482
ve bu yüzden iddiamı ispatlamak ve
02:36
some proxyProxy way of uncoveringortaya çıkarılması
53
141007
2153
ne kadar gıdanın ziyan edildiğini açığa çıkarmak için
02:39
how much foodGıda was beingolmak wastedboşa.
54
143160
2245
yeni bir yol bulmak zorundaydım.
02:41
So I tookaldı the foodGıda supplyarz of everyher singletek countryülke
55
145405
2556
Bu yüzden, tüm ülkelerin tek tek
02:43
and I comparedkarşılaştırıldığında it to what was actuallyaslında likelymuhtemelen
56
147961
3042
yiyecek arzını aldım ve o ülkedeki tahmini tüketim
02:46
to be beingolmak consumedtüketilen in eachher countryülke.
57
151003
2032
miktarıyla karşılaştırdım.
02:48
That's basedmerkezli on dietdiyet intakealımı surveysanketler, it's basedmerkezli on
58
153035
3887
Bu, yiyecek tüketimi anketlerine dayalı, obezite
02:52
levelsseviyeleri of obesityşişmanlık, it's basedmerkezli on a rangemenzil of factorsfaktörler
59
156922
2666
oranlarına dayalı, insanların ağzından yaklaşık
02:55
that givesverir you an approximateyaklaşık guesstahmin
60
159588
1342
ne kadar gıda geçtiğini gösteren
02:56
as to how much foodGıda is actuallyaslında going into people'sinsanların mouthsağızlar.
61
160930
3227
çeşitli faktörlere dayalı.
03:00
That blacksiyah linehat in the middleorta of that tabletablo
62
164157
2729
Tablonun ortasındaki siyah çizgi
03:02
is the likelymuhtemelen levelseviye of consumptiontüketim
63
166886
2996
muhtemel tüketim seviyesinin ve kaçınılmaz denilebilecek
03:05
with an allowanceÖdeneği for certainbelli levelsseviyeleri of inevitablekaçınılmaz wasteatık.
64
169882
4362
kadarlık bir ziyanın da eklendiği bir miktarı göstermektedir
03:10
There will always be wasteatık. I'm not that unrealisticgerçekçi olmayan
65
174244
1919
Her zaman israf olacaktır. Çöplerin olmadığı bir dünyada
03:12
that I think we can livecanlı in a waste-freeatık ücretsiz worldDünya.
66
176163
1980
yaşayabileceğimizi düşünecek kadar gerçekçilikten uzak değilim.
03:14
But that blacksiyah linehat showsgösterileri what a foodGıda supplyarz should be
67
178143
3873
Ama, o siyah çizgi ülkedeki her bireye iyi, stabil ve
03:17
in a countryülke if they allowizin vermek for a good, stablekararlı, securegüvenli,
68
182016
4454
güvenli bir diyet oluşması için gereken
03:22
nutritionalbesin dietdiyet for everyher personkişi in that countryülke.
69
186470
3749
tedarik miktarını göstermektedir.
03:26
Any dotnokta aboveyukarıdaki that linehat, and you'llEğer olacak quicklyhızlı bir şekilde noticeihbar that
70
190219
2407
Bu çizginin üzerindeki noktalar (çoğu ülkenin bu durumda
03:28
that includesiçerir mostçoğu countriesülkeler in the worldDünya,
71
192626
2701
olduğunu fark edeceksiniz) gereksiz fazlalığı
03:31
representstemsil unnecessarygereksiz surplusartı, and is likelymuhtemelen to reflectyansıtmak
72
195327
4289
temsil ediyor ve her ülkedeki ziyan miktarını gösteriyor
03:35
levelsseviyeleri of wasteatık in eachher countryülke.
73
199616
2622
temsil ediyor ve her ülkedeki ziyan miktarını gösteriyor
03:38
As a countryülke getsalır richerzengin, it investsyatırım more and more
74
202238
3269
Bir ülke zenginleştikçe, marketlerde ve restoronlarda
03:41
in gettingalma more and more surplusartı
75
205507
1291
talep fazlası ürün bulundurmak için
03:42
into its shopsdükkanlar and restaurantsrestoranlar,
76
206798
2810
daha çok yatırım yapar
03:45
and as you can see, mostçoğu EuropeanAvrupa
77
209608
2056
ve gördüğünüz gibi çoğu Avrupa
03:47
and NorthKuzey AmericanAmerikan countriesülkeler
78
211664
1412
ve Kuzey Amerika ülkeleri
03:48
falldüşmek betweenarasında 150 and 200 percentyüzde
79
213076
3140
nüfuslarının besinsel ihtiyaçlarının
03:52
of the nutritionalbesin requirementsGereksinimler of theironların populationspopülasyonları.
80
216216
3380
%150-200 ü kadar yukarısında kalıyorlar
03:55
So a countryülke like AmericaAmerika has twiceiki defa as much foodGıda
81
219596
2408
Böylece, Amerika gibi bir ülke, market raflarında ve
03:57
on its shopDükkan shelvesraflar and in its restaurantsrestoranlar
82
222004
2604
restoranlarında Amerikalı insanları beslemek için
04:00
than is actuallyaslında requiredgereklidir to feedbesleme the AmericanAmerikan people.
83
224608
3568
normalde olması gerekenden iki kat fazla gıdaya sahip.
04:04
But the thing that really struckvurdu me,
84
228176
1560
Ama beni gerçekten sarsan şey,
04:05
when I plottedçizilen all this dataveri, and it was a lot of numberssayılar,
85
229736
4215
bütün bu verileri çizdiğim zaman
04:09
was that you can see how it levelsseviyeleri off.
86
233951
3666
nasıl birden yükselmeyi kestikleriydi.
04:13
CountriesÜlkeler rapidlyhızla shootateş etme towardskarşı that 150 markişaret,
87
237617
3068
Ülkeler çok hızlı bir şekilde 150 limitine ulaşabiliyor
04:16
and then they levelseviye off, and they don't really go on risingyükselen
88
240685
3288
sonra tahmin edebileceğiniz üzere durağanlaşıyor
04:19
as you mightbelki expectbeklemek.
89
243973
1546
ve artmaya devam etmiyorlar.
04:21
So I decidedkarar to unpackaçmak that dataveri a little bitbit furtherayrıca
90
245519
2545
Dolayısıyla bunun doğru olup olmadığına karar vermek için
04:23
to see if that was truedoğru or falseyanlış.
91
248064
2285
bu verileri biraz daha derinden incelemeye karar verdim.
04:26
And that's what I camegeldi up with.
92
250349
1494
Ulaştığım sonuç buydu:
04:27
If you includeDahil etmek not just the foodGıda that endsuçları up
93
251843
1927
Eğer sadece market ve restoranlardaki yiyeceği hesaba katmazsanız
04:29
in shopsdükkanlar and restaurantsrestoranlar, but alsoAyrıca the foodGıda
94
253770
2124
ve insanların yiyebileceği fakat daha fazla et ve çiftlik ürünü
04:31
that people feedbesleme to livestockçiftlik hayvanları,
95
255894
2156
elde edebilmek için hayvanlara verilmesi uygun görülmüş
04:33
the maizeMısır, the soysoya, the wheatbuğday, that humansinsanlar could eatyemek
96
258050
3503
buğday, mısır gibi şeylerin
04:37
but chooseseçmek to fattenşişmanlatıyor livestockçiftlik hayvanları insteadyerine to produceüretmek
97
261553
2481
miktarını da eklerseniz,
04:39
increasingartan amountsmiktarlar of meatet and dairysüt productsÜrünler,
98
264034
1931
miktarını da eklerseniz,
04:41
what you find is that mostçoğu richzengin countriesülkeler
99
265965
1667
bulacağınız şey zengin ülkelerin çoğunun
04:43
have betweenarasında threeüç and fourdört timeszamanlar the amounttutar of foodGıda
100
267632
4323
kendi nüfusunu beslemek için gerek duyduğu miktarın
04:47
that theironların populationnüfus needsihtiyaçlar to feedbesleme itselfkendisi.
101
271955
3084
3 ila 4 katı arasında miktarlarda yiyeceğe sahip olduğudur.
04:50
A countryülke like AmericaAmerika has fourdört timeszamanlar the amounttutar of foodGıda
102
275039
3283
Amerika gibi bir ülke ihtiyacının 4 katı yiyeceğe sahiptir.
04:54
that it needsihtiyaçlar.
103
278322
2962
Amerika gibi bir ülke ihtiyacının 4 katı yiyeceğe sahiptir.
04:57
When people talk about the need to increaseartırmak globalglobal
104
281284
2962
Ne zaman insanlar 2050 de olması beklenen 9 milyar
05:00
foodGıda productionüretim to feedbesleme those ninedokuz billionmilyar people
105
284246
2660
insanın beslenmesini sağlamak için küresel besin üretimini
05:02
that are expectedbeklenen on the planetgezegen by 2050,
106
286906
2512
nasıl arttırmamız gerektiğinden bahsetse
05:05
I always think of these graphsgrafikleri.
107
289418
1721
bu grafikler aklıma gelir.
05:07
The factgerçek is, we have an enormousmuazzam bufferarabellek
108
291139
2951
Gerçek şu ki, zengin ülkelerde insanlar ve açlık
05:09
in richzengin countriesülkeler betweenarasında ourselveskendimizi and hungeraçlık.
109
294090
3881
arasında akılalmaz bir uzaklık var
05:13
We'veBiz ettik never had suchböyle gargantuandevasa surplusessulamasını before.
110
297971
4676
Daha önce hiç böyle devasa bir fazlalık olmamıştı.
05:18
In manyçok waysyolları, this is a great successbaşarı storyÖykü
111
302647
2666
Pek çok yönüyle, bu insan ırkının 12.000 yıl önce
05:21
of humaninsan civilizationmedeniyet, of the agriculturaltarım surplusessulamasını
112
305313
4139
sahip olduğu tarımsal hedeflerin çok çok üzerinde olduğu
05:25
that we setset out to achievebaşarmak 12,000 yearsyıl agoönce.
113
309452
3353
bir başarı hikayesi.
05:28
It is a successbaşarı storyÖykü. It has been a successbaşarı storyÖykü.
114
312805
3557
Bu bir başarı hikayesidir. Hep öyle olmuştur.
05:32
But what we have to recognizetanımak now is that we are
115
316362
2537
Fakat şu anda anlamamız gereken,
05:34
reachingulaşan the ecologicalekolojik limitssınırları that our planetgezegen can bearayı,
116
318899
3632
gezegenimizin taşıyabileceği ekolojik limitlere yaklaştığımızdır.
05:38
and when we chopChop down forestsormanlar, as we are everyher day,
117
322531
2637
ve her gün daha fazla yiyecek üretebilmek için
05:41
to growbüyümek more and more foodGıda,
118
325168
1348
ormanları kestiğimizde,
05:42
when we extractözüt waterSu from depletingtüketen waterSu reservesrezervler,
119
326516
3748
tükenmekte olan su rezervlerinden su çıkardığımızda,
05:46
when we emityayarlar fossilfosil fuelyakıt emissionsemisyonları in the questQuest
120
330264
3388
daha fazla yiyecek üretme uğrunda
05:49
to growbüyümek more and more foodGıda,
121
333652
1292
fosil yakıtları kullandığımızda,
05:50
and then we throwatmak away so much of it,
122
334944
2851
ve bu yiyeceklerin çoğunu çöpe attığımızda,
05:53
we have to think about what we can startbaşlama savingtasarruf.
123
337795
2936
ne kadarını kurtarmaya başlamamız gerektiğini düşünmeliyiz.
05:56
And yesterdaydün, I wentgitti to one of the localyerel supermarketssüpermarketler
124
340731
3725
Geçen gün, neleri çöpe attıklarını incelemek için
06:00
that I oftensık sık visitziyaret etmek to
125
344456
2216
düzenli olarak ziyaret ettiğim bir markete gittim
06:02
inspectdenetlemek, if you like, what they're throwingatma away.
126
346672
4181
düzenli olarak ziyaret ettiğim bir markete gittim
06:06
I foundbulunan quiteoldukça a fewaz packetspaketleri of biscuitsbisküvi amongstarasında
127
350853
2403
Bütün o meyve ve sebzelerin arasında
06:09
all the fruitmeyve and vegetablessebzeler and everything elsebaşka
128
353256
1627
birkaç paket bisküvi buldum.
06:10
that was in there.
129
354883
947
birkaç paket bisküvi buldum.
06:11
And I thought, well this could serveservis as a symbolsembol for todaybugün.
130
355830
2440
Ve dedim ki, bunları bugünkü konuşmamda sembol olarak kullanabilirim
06:14
So I want you to imaginehayal etmek that these ninedokuz biscuitsbisküvi
131
358270
2435
Çöpte bulduğumu 9 bisküviyi dünyadaki yiyecek üretimi
06:16
that I foundbulunan in the binçöp Kutusu representtemsil etmek the globalglobal foodGıda supplyarz,
132
360705
3528
olarak hayal etmenizi istiyorum, tamam mı?
06:20
okay? We startbaşlama out with ninedokuz.
133
364233
1601
Dokuz tane ile başlıyoruz.
06:21
That's what's in fieldsalanlar around the worldDünya everyher singletek yearyıl.
134
365834
3483
Bu her sene üretilen miktar.
06:25
The first biscuitBisküvi we're going to losekaybetmek
135
369317
1761
İlkini
06:26
before we even leaveayrılmak the farmÇiftlik.
136
371078
1759
daha çiftlikten çıkmadan kaybediyoruz.
06:28
That's a problemsorun primarilyÖncelikle associatedilişkili with
137
372837
3265
Bu problem genelde altyapı, soğutma, depolama
06:32
developinggelişen work agriculturetarım, whetherolup olmadığını it's
138
376102
1664
pastörize etme gibi gereksinimlerin eksikliğiyle
06:33
a lackeksiklik of infrastructurealtyapı, refrigerationsoğutma, pasteurizationpastörizasyon,
139
377766
2505
ilişkilendirilebilir. Bu şu anlama geliyor.
06:36
graintahıl storesdepolar, even basictemel fruitmeyve cratesKasalar, whichhangi meansanlamına geliyor
140
380271
2913
Üretimin dokuzda biri daha çiftlikleri terk etmeden
06:39
that foodGıda goesgider to wasteatık before it even leavesyapraklar the fieldsalanlar.
141
383184
3749
ziyan oluyor.
06:42
The nextSonraki threeüç biscuitsbisküvi are the foodsgıdalar that we decidekarar ver
142
386933
3496
Sonraki üç bisküvi hayvanlara yedirdiğimiz miktarı
06:46
to feedbesleme to livestockçiftlik hayvanları, the maizeMısır, the wheatbuğday and the soyasoya.
143
390429
3740
temsil ediyor mısır, buğday ve soya gibi.
06:50
UnfortunatelyNe yazık ki, our beastshayvanlar are inefficientyetersiz animalshayvanlar,
144
394169
4844
Ne yazık ki, bizim hayvanlarımız verimsiz hayvanlar
06:54
and they turndönüş two-thirdsüçte iki of that into fecesdışkı and heatsıcaklık,
145
399013
4175
ve bu miktarın üçte ikisini dışkı ve ısıya dönüştürüyorlar.
06:59
so we'vebiz ettik lostkayıp those two, and we'vebiz ettik only kepttuttu this one
146
403188
2618
Bu sebeple bu ikisini kaybettik ve et ve süt ürünlerinde
07:01
in meatet and dairysüt productsÜrünler.
147
405806
2234
sadece bu elimizde kaldı.
07:03
Two more we're going to throwatmak away directlydirekt olarak into binsdepo gözleri.
148
408040
3584
İki tanesini daha direkt çöpe atacağız.
07:07
This is what mostçoğu of us think of when we think
149
411624
1553
Bu çoğunluğumuzun yiyecek ziyanı denince aklımıza gelen şey,
07:09
of foodGıda wasteatık, what endsuçları up in the garbageçöp,
150
413177
2511
çöpe giden artıklar,
07:11
what endsuçları up in supermarketsüpermarket binsdepo gözleri,
151
415688
1848
süpermarket çöplerine gidenler,
07:13
what endsuçları up in restaurantrestoran binsdepo gözleri. We'veBiz ettik lostkayıp anotherbir diğeri two,
152
417536
2730
restoranların artıkları. İki tane daha kaybettik
07:16
and we'vebiz ettik left ourselveskendimizi with just fourdört biscuitsbisküvi to feedbesleme on.
153
420266
3758
ve elimizde beslenebileceğimiz sadece 4 bisküvi kaldı
07:19
That is not a superlativelyçok efficientverimli use of globalglobal resourceskaynaklar,
154
424024
3799
Bu, küresel kaynakların mükemmel derecede verimli kullanımı değildir,
07:23
especiallyözellikle when you think of the billionmilyar hungry people
155
427823
2460
özellikle dünyada halihazırda var olan milyarlarca
07:26
that existvar olmak alreadyzaten in the worldDünya.
156
430283
2140
aç insanı göz önünde bulundurduğumuzda.
07:28
HavingSahip gonegitmiş throughvasitasiyla the dataveri, I then neededgerekli
157
432423
1983
Bu verilerin üstünden geçtikten sonra bu yiyeceklerin
07:30
to demonstrategöstermek where that foodGıda endsuçları up.
158
434406
3678
nereye gittiğini göstermem gerekti.
07:33
Where does it endson up? We're used to seeinggörme the stuffşey
159
438084
1619
Nereye gidiyor bunlar? Biz bu şeyleri tabaklarımızda
07:35
on our platesplakaları, but what about all the stuffşey
160
439703
1903
görmeye alışkınız, peki tabağımıza olan yolculukta
07:37
that goesgider missingeksik in betweenarasında?
161
441606
1940
kaybolan yiyeceklere ne oluyor?
07:39
SupermarketsSüpermarketler are an easykolay placeyer to startbaşlama.
162
443546
2412
Süpermarketler kolay bir başlangıç için ideal.
07:41
This is the resultsonuç of my hobbyhobi,
163
445958
2591
Bu hobimin sonuçlarından biri,
07:44
whichhangi is unofficialgayri resmi binçöp Kutusu inspectionsdenetimler. (LaughterKahkaha)
164
448549
4476
çöpte izinsiz teftiş yapmak. (Gülüşler)
07:48
StrangeGarip you mightbelki think, but if we could relygüvenmek on corporationsşirketler
165
453025
2597
Size garip gelebilir ama işletmelere
07:51
to tell us what they were doing in the back of theironların storesdepolar,
166
455622
3108
dükkanlarının arka kapısında neler yaptıklarını
07:54
we wouldn'tolmaz need to go sneakinggizlice around the back,
167
458730
2484
bize açıklamaları konusunda güvenebilseydik
07:57
openingaçılış up binsdepo gözleri and havingsahip olan a look at what's insideiçeride.
168
461214
2556
gidip çöpleri karıştırıp içine bakmak zorunda kalmazdık.
07:59
But this is what you can see more or lessaz on
169
463770
1960
Fakat bu görüntü genelde İngiltere, Avrupa ve Amerika'da
08:01
everyher streetsokak cornerköşe in Britainİngiltere, in EuropeEurope, in NorthKuzey AmericaAmerika.
170
465730
3512
çöpleri karıştırdığınızda karşılaşacağınız manzara.
08:05
It representstemsil a colossaldevasa wasteatık of foodGıda,
171
469242
3066
Bu devasa düzeyde bir yiyecek ziyanını gösteriyor,
08:08
but what I discoveredkeşfedilen whilstiken I was writingyazı my bookkitap
172
472308
2502
fakat kitabımı yazarken keşfettiğim bir gerçek
08:10
was that this very evidentbelirgin abundancebolluk of wasteatık
173
474810
3344
bu durumun aslında buz dağının görünen yüzü olduğuydu.
08:14
was actuallyaslında the tipbahşiş of the icebergbuzdağı.
174
478154
2944
bu durumun aslında buz dağının görünen yüzü olduğuydu.
08:16
When you startbaşlama going up the supplyarz chainzincir,
175
481098
2056
Tedarik zincirinde yukarılara doğru çıktığınızda
08:19
you find where the realgerçek foodGıda wasteatık is happeningolay
176
483154
2986
asıl ziyanın nerede meydana geldiğini ve ne kadar
08:22
on a gargantuandevasa scaleölçek.
177
486140
1987
büyük bir düzeyde olduğunu buluyorsunuz.
08:24
Can I have a showgöstermek of handseller
178
488127
1473
Evinde dilimlenmiş ekmek
08:25
if you have a loafsomun of sliceddilimlenmiş breadekmek in your houseev?
179
489600
4458
olan kişilerin ellerini görebilir miyim?
08:29
Who liveshayatları in a householdev halkı where that crustkabuk --
180
494058
1919
Peki hangileriniz o kabuğun--
08:31
that slicedilim at the first and last endson of eachher loafsomun --
181
495977
3193
her ekmeğin başında ve sonunda olan--
08:35
who liveshayatları in a householdev halkı where it does get eatenyemiş?
182
499170
2444
hangileriniz o kısmın yenildiği bir evde yaşıyor?
08:37
Okay, mostçoğu people, not everyoneherkes, but mostçoğu people,
183
501614
2367
Tamam, çoğunuz, herkes değil ama çoğunuz,
08:39
and this is, I'm gladmemnun to say, what I see acrosskarşısında the worldDünya,
184
503981
2456
ve sevinerek söylüyorum ki dünyada genelde bu tabloyla karşılaşıyorum,
08:42
and yethenüz has anyonekimse seengörüldü a supermarketsüpermarket or sandwichsandviç shopDükkan
185
506437
2789
buna rağmen herhangi biriniz bu kabuk kısmı üstünde
08:45
anywhereherhangi bir yer in the worldDünya that servesvermektedir sandwichessandviç
186
509226
2236
olan sandviçler satan bir süpermarket gördü mü
08:47
with crustskabuklar on it? (LaughterKahkaha)
187
511462
1774
acaba? (Gülüşler)
08:49
I certainlykesinlikle haven'tyok.
188
513236
1583
Ben kesinlikle görmedim.
08:50
So I kepttuttu on thinkingdüşünme, where do those crustskabuklar go? (LaughterKahkaha)
189
514819
5168
Bu yüzden düşünmeye devam ettim, nereye gidiyor bu kabuklar? (Gülüşler)
08:55
This is the answerCevap, unfortunatelyne yazık ki:
190
519987
2215
Cevap buydu, malesef:
08:58
13,000 slicesdilimleri of freshtaze breadekmek cominggelecek out of
191
522202
1912
Bu fabrikadan her gün 13.000 ekmek dilimi çıkıyor,
09:00
this one singletek factoryfabrika everyher singletek day, day-freshgün-taze breadekmek.
192
524114
5601
o gün üretilmiş taze ekmek.
09:05
In the sameaynı yearyıl that I visitedziyaret this factoryfabrika,
193
529715
1509
Bu fabrikayı ziyaret ettiğim aynı sene insanların
09:07
I wentgitti to PakistanPakistan, where people in 2008 were going hungry
194
531224
4450
2008'deki küresel gıda tedariğindeki sıkışmadan dolayı
09:11
as a resultsonuç of a squeezesıkmak on globalglobal foodGıda suppliesgereçler.
195
535674
3777
açlık çektiği Pakistan'a gitmiştim.
09:15
We contributekatkıda bulunmak to that squeezesıkmak
196
539451
2184
Biz bu sıkışmaya burada İngilterede ve dünyanın
09:17
by depositingyatırma foodGıda in binsdepo gözleri here in Britainİngiltere
197
541635
2992
her yerinde yiyecekleri çöpe atarak
09:20
and elsewherebaşka yerde in the worldDünya. We take foodGıda
198
544627
2207
büyük katkıda bulunuyoruz. Biz o aç insanların
09:22
off the marketpazar shelvesraflar that hungry people dependbağımlı on.
199
546834
3106
bel bağladığı yiyecekleri market raflarından alıyoruz.
09:25
Go one stepadım up, and you get to farmersçiftçiler,
200
549940
2550
Bir adım daha yukarı çıkarsanız çiftçilere gelirsiniz,
09:28
who throwatmak away sometimesara sıra a thirdüçüncü or even more
201
552490
2160
kozmetik standartlar yüzünden zamanı gelince
09:30
of theironların harvesthasat because of cosmetickozmetik standardsstandartlar.
202
554650
2045
hasatlarının üçte birini hatta daha fazlasını atarlar.
09:32
This farmerçiftçi, for exampleörnek, has investedyatırım 16,000 poundspound
203
556695
2923
Bu çiftçi, örneğin, ıspanak yetiştirmeye 16.000£
09:35
in growingbüyüyen spinachıspanak, not one leafYaprak of whichhangi he harvestedhasat,
204
559618
3424
yatırım yaptı, ama bir tek yaprağını bile toplayamadı
09:38
because there was a little bitbit of grassçimen growingbüyüyen in amongstarasında it.
205
563042
2454
çünkü ıspanaklarının içinde birazcık ot büyümüştü.
09:41
PotatoesPatates that are cosmeticallykozmetik imperfectben mükemmelim,
206
565496
2480
Kozmetik olarak mükemmel olmayan patatesler,
09:43
all going for pigsdomuzlar.
207
567976
1533
hepsi domuzlara gidiyor.
09:45
ParsnipsYaban havucu that are too smallküçük for supermarketsüpermarket specificationsTeknik Özellikler,
208
569509
4038
Süpermarket standartlarına göre küçük kalan yabani havuçlar,
09:49
tomatoesdomates in TenerifeTenerife,
209
573547
2016
Tenerife'deki domatesler,
09:51
orangesportakal in FloridaFlorida,
210
575563
1805
Florida'daki portakallar,
09:53
bananasmuz in EcuadorEkvador, where I visitedziyaret last yearyıl,
211
577368
3004
Ekvador'daki muzlar, geçen sene ziyaret ettiğim yerler,
09:56
all beingolmak discardedatılan. This is one day'sgünün wasteatık
212
580372
2415
hepsi çöpe atılıyor. Bu Ekvador'daki bir muz ekim
09:58
from one bananamuz plantationfidanlık in EcuadorEkvador.
213
582787
2537
alanının bir günde ziyan ettiği muz miktarı.
10:01
All beingolmak discardedatılan, perfectlykusursuzca edibleyenilebilir,
214
585324
2208
Hepsi atılıyor, kesinlikle yenilebilir,
10:03
because they're the wrongyanlış shapeşekil or sizeboyut.
215
587532
2488
sadece yanlış şekil ve büyüklükte oldukları için.
10:05
If we do that to fruitmeyve and vegetablessebzeler,
216
590020
1580
Eğer meyve ve sebzelere bunu yapabiliyorsak,
10:07
you betbahis we can do it to animalshayvanlar too.
217
591600
2815
emin olun hayvanlara da yapabiliriz.
10:10
LiverKaraciğer, lungsakciğerler, headskafalar, tailsfrak,
218
594415
2739
Karaciğer, akciğer, baş, kuyruk,
10:13
kidneysböbrekler, testiclesTestis,
219
597154
1978
böbrekler, testisler,
10:15
all of these things whichhangi are traditionalgeleneksel,
220
599132
1713
Geleneksel olan bu şeylerin hepsini,
10:16
deliciouslezzetli and nutritiousBesleyici partsparçalar of our gastronomyGastronomi
221
600845
2815
mutfağımızın lezzetli ve besleyici parçaları
10:19
go to wasteatık. OffalSakatat consumptiontüketim has halvedyarıya
222
603660
3496
ziyan oluyor. Sakatat tüketimi son 30 yılda Amerika'da
10:23
in Britainİngiltere and AmericaAmerika in the last 30 yearsyıl.
223
607156
2535
ve İngiltere'de yarı yarıya indi.
10:25
As a resultsonuç, this stuffşey getsalır fedfederasyon to dogsköpekler at besten iyi,
224
609691
2640
Sonuç olarak, bu şeyler en iyi ihtimalle köpeklere yem
10:28
or is incineratedkül.
225
612331
1769
edildi yada yakıldı.
10:30
This man, in KashgarKaşgar, XinjiangSincan provinceİl, in WesternWestern ChinaÇin,
226
614100
3847
Çin'in batı bölgesinde olan Kashgar Xinjiang'de yaşayan
10:33
is servingservis up his nationalUlusal dishtabak.
227
617947
1915
bu adam yöresel yemek servis ediyor.
10:35
It's calleddenilen sheep'skoyun organsorganları.
228
619862
1715
Bu yemeğe "koyunun organları" deniliyor.
10:37
It's deliciouslezzetli, it's nutritiousBesleyici,
229
621577
1667
Çok lezzetli, besleyici
10:39
and as I learnedbilgili when I wentgitti to KashgarKaşgar,
230
623244
2408
ve Kasghar'a gittiğimde öğrendiğime göre
10:41
it symbolizessimgeler theironların tabootabu againstkarşısında foodGıda wasteatık.
231
625652
3069
gıda atıklarına karşı olan tabularını sembolize ediyor
10:44
I was sittingoturma in a roadsideyol kenarı cafeCafe.
232
628721
2196
Yol kenarında bir kafede oturuyordum.
10:46
A chefşef camegeldi to talk to me, I finishedbitmiş my bowlçanak,
233
630917
2604
Şeflerden biri benimle konuşmaya geldi, tabağımı bitirdim,
10:49
and halfwayyarım throughvasitasiyla the conversationkonuşma, he stoppeddurduruldu talkingkonuşma
234
633521
1765
ve konuşmanın ortasında konuşmasını kesti,
10:51
and he startedbaşladı frowningçatık into my bowlçanak.
235
635286
2566
ve tabağıma hiddetle bakmaya başladı.
10:53
I thought, "My goodnessiyilik, what tabootabu have I brokenkırık?
236
637852
1879
Kendi kendime dedim ki "Hangi tabularını yıktım da
10:55
How have I insultedhakaret my hostevsahibi?"
237
639731
1594
beni ağırlayan kişiye hakaret etmiş oldum?"
10:57
He pointedişaretlendi at threeüç grainstahıl of ricepirinç
238
641325
1738
İşaret parmağıyla tabağımın köşesindeki üç tane
10:58
at the bottomalt of my bowlçanak, and he said, "CleanTemiz." (LaughterKahkaha)
239
643063
4284
pirinç tanesini göstererek dedi ki "Temizle."
(Gülüşler)
11:03
I thought, "My God, you know, I go around the worldDünya
240
647347
1912
Düşündüm ki, "Aman Allahım, dünyayı dolaşıyorum
11:05
tellingsöylüyorum people to stop wastingisraf foodGıda.
241
649259
1416
insanlara yemek ziyan etmemelerini anlatıyorum buna rağmen
11:06
This guy has thrashedetti me at my ownkendi gameoyun." (LaughterKahkaha)
242
650675
5049
Bu adam beni kendi oyunumda ezmeyi başardı."
(Gülüşler)
11:11
But it gaveverdi me faithinanç. It gaveverdi me faithinanç that we, the people,
243
655724
3223
Ama bu bana inanç kazandırdı. Bana insanların sosyal olarak kabul
11:14
do have the powergüç to stop this tragictrajik wasteatık of resourceskaynaklar
244
658947
5036
edilmez olarak görmeye başlarlarsa kaynakları
11:19
if we regardsaygı it as sociallysosyal unacceptablekabul edilemez
245
663983
2200
bu şekilde harcamayı bırakabileceğine
11:22
to wasteatık foodGıda on a colossaldevasa scaleölçek,
246
666183
1504
dair inanç kazandırdı,
11:23
if we make noisegürültü about it, tell corporationsşirketler about it,
247
667687
2553
Bu konuda sesimizi duyurabilirsek, bu konuda şirketleri bilgilendirebilirsek,
11:26
tell governmentshükümetler we want to see an endson to foodGıda wasteatık,
248
670255
2620
devletlere bu ziyanın bitmesini istediğimizi gösterebilirsek,
11:28
we do have the powergüç to bringgetirmek about that changedeğişiklik.
249
672875
2496
bu değişimi sağlayacak güce sahibiz
11:31
FishBalık, 40 to 60 percentyüzde of EuropeanAvrupa fishbalık
250
675371
2712
Balık, Avrupa balığının yüzde 40 ila 60'ı
11:33
are discardedatılan at seadeniz, they don't even get landedindi.
251
678083
3081
denizdeyken atılıyor, karaya bile ulaşamadan.
11:37
In our homesevler, we'vebiz ettik lostkayıp touchdokunma with foodGıda.
252
681164
2692
Evlerimizde, yemek ile olan temasımızı kaybettik.
11:39
This is an experimentdeney I did on threeüç lettucesmarul.
253
683856
2917
Bu üç marul üzerinde yaptığım bir deneydir.
11:42
Who keepstutar lettucesmarul in theironların fridgebuzdolabı?
254
686773
2638
Kimlerin dolabında marul var?
11:45
MostÇoğu people. The one on the left
255
689411
3576
Çoğumuzun. Sol taraftaki
11:48
was kepttuttu in a fridgebuzdolabı for 10 daysgünler.
256
692987
1453
10 gün boyunca dolapta bekledi.
11:50
The one in the middleorta, on my kitchenmutfak tabletablo. Not much differencefark.
257
694440
2219
ortadaki ise mutfak masamda, pek bir fark yok.
11:52
The one on the right I treatedişlenmiş like cutkesim flowersÇiçekler.
258
696659
2575
Sağdakine ise çiçekmiş gibi davrandım.
11:55
It's a livingyaşam organismorganizma, cutkesim the slicedilim off,
259
699234
2182
O yaşayan bir organizma, ucunu kesini
11:57
stucksıkışmış it in a vasevazo of waterSu,
260
701416
1443
bir vazo suyun içine koyun,
11:58
it was all right for anotherbir diğeri two weekshaftalar after this.
261
702859
3548
bundan 2 hafta sonra bile yenebilirliğini koruyacaktır.
12:02
Some foodGıda wasteatık, as I said at the beginningbaşlangıç,
262
706407
1959
Bir miktar ziyan, başta da belirttiğim gibi,
12:04
will inevitablykaçınılmaz ariseortaya, so the questionsoru is,
263
708366
1832
kaçınılmaz olarak olacaktır, o zaman soru şu oluyor,
12:06
what is the besten iyi thing to do with it?
264
710198
2198
onunla yapacağımız en iyi şey ne olur?
12:08
I answeredcevap that questionsoru when I was 15.
265
712396
1506
Bu soruyu 15 yaşımdayken cevaplamıştım.
12:09
In factgerçek, humansinsanlar answeredcevap that questionsoru 6,000 yearsyıl agoönce:
266
713902
5410
Aslında, insanlar bu soruyu 6.000 yıl önce cevaplamıştı:
12:15
We domesticatedEvcil pigsdomuzlar
267
719312
2212
Yemek ziyanını tekrar
12:17
to turndönüş foodGıda wasteatık back into foodGıda.
268
721524
2772
yemeğe dönüştürebilmek için domuzları evcilleştirdik.
12:20
And yethenüz, in EuropeEurope, that practiceuygulama has becomeolmak illegalyasadışı
269
724296
3731
Ve yine de, Avrupa'da, 2001'deki Zoonoz salgınından beri
12:23
sincedan beri 2001 as a resultsonuç of the foot-and-mouthayak ve ağız outbreaksalgın.
270
728027
3287
bu uygulama yasadışı olmuştur.
12:27
It's unscientificbilimsel olmayan. It's unnecessarygereksiz.
271
731314
1901
Bu bilimsel değil. Bu gereksiz.
12:29
If you cookpişirmek foodGıda for pigsdomuzlar, just as if
272
733215
2683
Eğer domuzlar için yemek pişirirseniz, sanki insana
12:31
you cookpişirmek foodGıda for humansinsanlar, it is renderedRender safekasa.
273
735898
2969
pişiriyormuş gibi, domuzlar için de güvenli olur.
12:34
It's alsoAyrıca a massivemasif savingtasarruf of resourceskaynaklar.
274
738867
2560
Bunun yanında büyük miktarda kaynak tasarrufu olur.
12:37
At the momentan, EuropeEurope dependsbağlıdır on importingithal
275
741427
2895
Günümüzde, Avrupa sırf hayvanlarını beslemek için
12:40
millionsmilyonlarca of tonston of soysoya from SouthGüney AmericaAmerika,
276
744322
1666
Güney Amerika'dan ihraç ettiği milyonlarca ton
12:41
where its productionüretim contributeskatkıda bulunur to globalglobal warmingısınma,
277
745988
2886
soya'ya bağımlı, üretimi küresel ısınmaya büyük katkısı olan,
12:44
to deforestationorman açma, to biodiversitybiyolojik çeşitlilik losskayıp,
278
748874
2600
ormansızlaşmaya, biyolojik çeşitlilik kaybına,
12:47
to feedbesleme livestockçiftlik hayvanları here in EuropeEurope.
279
751474
2447
sebep olan soya'ya.
12:49
At the sameaynı time we throwatmak away millionsmilyonlarca of tonston
280
753921
2302
Aynı zamanda bu hayvanları besleyebileceğimiz
12:52
of foodGıda wasteatık whichhangi we could and should be feedingbesleme them.
281
756223
3219
milyonlarca ton yemek atığımız varken bunu yapıyoruz.
12:55
If we did that, and fedfederasyon it to pigsdomuzlar, we would savekayıt etmek
282
759442
2862
Eğer bunu yapabilseydik, domuzları öyle besleyebilseydik,
12:58
that amounttutar of carbonkarbon.
283
762304
2351
bu miktardaki karbon salınımını engellemiş olurduk.
13:00
If we feedbesleme our foodGıda wasteatık whichhangi is the currentşimdiki
284
764655
3092
Eğer yiyecek atığımızı anaerobik sindirim yapan canlılara
13:03
governmenthükümet favoritesevdiğim way of gettingalma ridkurtulmuş of foodGıda wasteatık,
285
767747
2295
verseydik, (devletin en sevdiği yöntem) yemek artığını
13:05
to anaerobicanaerobik digestionsindirim, whichhangi turnsdönüşler foodGıda wasteatık
286
770042
2801
elektrik üretmek üzere gaza dönüştüren canlılara,
13:08
into gasgaz to produceüretmek electricityelektrik,
287
772843
2304
elektrik üretmek üzere gaza dönüştüren canlılara,
13:11
you savekayıt etmek a paltryÖnemsiz 448 kilogramskilogram of carbonkarbon dioxidedioksit
288
775147
3733
Bir tonluk atığa karşılık cüzzi bir miktar olan 448 kilogram karbondioksit
13:14
perbaşına tonton of foodGıda wasteatık. It's much better to feedbesleme it to pigsdomuzlar.
289
778880
2482
tasarrufu yapardınız. Domuzlara yedirmek çok daha akıllıca.
13:17
We knewbiliyordum that duringsırasında the warsavaş. (LaughterKahkaha)
290
781362
3260
Bunu savaş zamanlarında biliyorduk.(Gülüşler)
13:20
A silvergümüş liningastar: It has kickedtekmeledi off globallyküresel,
291
784622
4274
Bir umut ışığı: yemek artıklarıyla mücadele arayışı
13:24
the questQuest to tackleele almak foodGıda wasteatık.
292
788896
1770
dünyaca tanınmaya başlandı.
13:26
FeedingBesleme the 5,000 is an eventolay I first organizedörgütlü in 2009.
293
790666
3854
5.000 kişiyi beslemek ilk 2009 yılında başlattığım bir etkinlikti.
13:30
We fedfederasyon 5,000 people all on foodGıda that otherwiseaksi takdirde
294
794520
2256
5.000 kişiyi aksi taktirde çöpe gidecek olan
13:32
would have been wastedboşa.
295
796776
1398
yemeklerle besledik.
13:34
SinceBeri then, it's happenedolmuş again in LondonLondra,
296
798174
2300
O günden sonra, Londra'da tekrar gerçekleşti
13:36
it's happeningolay internationallyuluslararası, and acrosskarşısında the countryülke.
297
800474
2133
dünya çapında ve ülke genelinde yapılmaya başlandı.
13:38
It's a way of organizationsorganizasyonlar cominggelecek togetherbirlikte
298
802607
2343
Bu, kuruluşların bir araya gelerek yiyecekleri kutladığı ve
13:40
to celebratekutlamak foodGıda, to say the besten iyi thing to do with foodGıda
299
804950
3742
yiyeceklerle yapılacak en iyi şeyin onları yemek olduğunu
13:44
is to eatyemek and enjoykeyfini çıkarın it, and to stop wastingisraf it.
300
808692
2807
ve ziyan etmeyi bırakmak gerektiğini göstermesidir.
13:47
For the sakeuğruna of the planetgezegen we livecanlı on,
301
811499
2593
Yaşadığımız gezegenin iyiliği için,
13:49
for the sakeuğruna of our childrençocuklar,
302
814092
3280
çocuklarımız için,
13:53
for the sakeuğruna of all the other
303
817372
1570
yaşadığımız gezegeni paylaştığımız
13:54
organismsorganizmalar that sharepay our planetgezegen with us,
304
818942
2448
bütün organizmalar için,
13:57
we are a terrestrialkarasal animalhayvan, and we dependbağımlı on our landarazi
305
821390
3041
biz karasal canlılarız, ve beslenmemiz için toprağa
14:00
for foodGıda. At the momentan, we are trashingHarman our landarazi
306
824431
2622
bağımlıyız. An itibariyle, kimsenin yemeyeceği yiyecekler
14:02
to growbüyümek foodGıda that no one eatsyiyor.
307
827053
2514
üretmek için toprağımızı mahvediyoruz.
14:05
Stop wastingisraf foodGıda. Thank you very much. (ApplauseAlkış)
308
829567
3096
Yemek israfını durdurun. Çok teşekkürler. (Alkışlar)
14:08
(ApplauseAlkış)
309
832663
2559
(Alkışlar)
Translated by Ayhun Tekat
Reviewed by Burcak Avci

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Tristram Stuart - Author and Activist
Tristram Stuart sounds the warning bell on global food waste, calling for us to change the systems whereby large quantities of produce and other foods end up in trash heaps.

Why you should listen

Western countries waste up to half of their food. This is an injustice Tristram Stuart has dedicated his career to fixing. In his newest book, Waste: Uncovering the Global Food Scandal, Tristram shows how changing the systems that result in food waste could be one of the simplest ways to reduce pressure on the environment.

The winner of the international environmental award The Sophie Prize in 2011, Tristram is the founder of Feeding the 5000, a consciousness raising campaign where 5000 members of the public are given a free lunch using only ingredients that otherwise would have been wasted. Held in Trafalgar Square in 2009 and 2011, the event has also been held internationally.

In addition, Tristram works with a range of NGOs, governments, and private enterprises to tackle the global food waste scandal.

More profile about the speaker
Tristram Stuart | Speaker | TED.com