ABOUT THE SPEAKER
Molly Crockett - Neuroscientist
Neuroscientist Molly Crockett studies altruism, morality and value-based decision-making in humans.

Why you should listen

Can what you eat influence your sense of justice? Will a simple drug make you more likely to help a stranger on the street? Neuroscientist Molly Crockett asks and answers these and many other fascinating questions about the influence of neurotransmitters, like dopamine and serotonin, on altruism and decision-making. Neuroscience may hold the answer, says Crockett, but there are still limits to our ability to draw conclusions from neural research. Crockett received her PhD from the University of Cambridge in 2011, and she is currently working with support from the four-year Sir Henry Wellcome Postdoctoral Fellowship studying human altruism in labratories worldwide.

More profile about the speaker
Molly Crockett | Speaker | TED.com
TEDSalon London Fall 2012

Molly Crockett: Beware neuro-bunk

Molly Crockett: Sakının nöro-zırvası

Filmed:
1,295,218 views

Modern pazarlamada, beyinler hazır ve nazır. Manşetler, peynirli sandviçlerin daha iyi kararlar vermeye yardımcı olurken, bir "nöro" içeceğin stresi azalttığını beyan etmekte. Nörobilimci Molly Crockett, tek bir sorun var diyor: Bu "nöro-artışların" faydaları bilimsel olarak kanıtlanmadı. Burada, konunun özü, Crockett nörobilimsel verinin yorumlanmasının sınırlarını ve neden hepimizin bunların farkında olmamız gerektiğini açıklıyor.
- Neuroscientist
Neuroscientist Molly Crockett studies altruism, morality and value-based decision-making in humans. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
I'm a neuroscientistsinirbilimci, and I studyders çalışma decision-makingkarar verme.
0
833
3877
Ben bir nörobilimciyim ve karar verme sürecini araştırıyorum.
00:20
I do experimentsdeneyler to testÖlçek how differentfarklı chemicalskimyasallar
1
4710
2307
Beyindeki farklı kimyasalların, yaptığımız seçimleri
00:22
in the brainbeyin influenceetki the choicesseçimler we make.
2
7017
3600
nasıl etkilediğine bakmak için deneyler yapıyorum.
00:26
I'm here to tell you the secretgizli to successfulbaşarılı decision-makingkarar verme:
3
10617
6748
Size, başarılı kararlar vermenizin sırrını açıklamak için burdayım:
00:33
a cheesepeynir sandwichsandviç.
4
17365
2238
bir peynirli sandviç.
00:35
That's right. AccordingAccording to scientistsBilim adamları, a cheesepeynir sandwichsandviç
5
19603
3660
Bu doğru! Bilim insanlarına göre, bütün zor kararlarınızın
00:39
is the solutionçözüm to all your toughsert decisionskararlar.
6
23263
3622
çözümü bir peynirli sandviçtir.
00:42
How do I know? I'm the scientistBilim insanı who did the studyders çalışma.
7
26885
5057
Nerden mi biliyorum? Bu araştırmayı yapan bilim insanı benim!
00:47
A fewaz yearsyıl agoönce, my colleaguesmeslektaşlar and I were interestedilgili
8
31942
2300
Birkaç yıl önce, meslektaşlarım ve ben
00:50
in how a brainbeyin chemicalkimyasal calleddenilen serotoninserotonin
9
34242
2293
beyindeki serotonin denilen kimyasalın
00:52
would influenceetki people'sinsanların decisionskararlar in socialsosyal situationsdurumlar.
10
36535
3270
insanların sosyal durumlarda, karar verme süreçlerini nasıl etkilediğiyle ilgileniyorduk.
00:55
SpecificallyÖzellikle, we wanted to know how serotoninserotonin would affectetkilemek
11
39805
3095
Özellikle, insanların adaletsizce davranıldıklarındaki tepkilerine
00:58
the way people reacttepki when they're treatedişlenmiş unfairlyhaksız yere.
12
42900
3815
serotoninin nasıl etkileyeceğini bilmek istedik.
01:02
So we did an experimentdeney.
13
46715
1538
Bu yüzden bir deney yaptık.
01:04
We manipulatedmanipüle people'sinsanların serotoninserotonin levelsseviyeleri by givingvererek them
14
48253
3146
İnsanlara, beyindeki serotoninin ham maddesini alıp
01:07
this really disgusting-tastingiğrenç-tatma artificialyapay lemon-flavoredlimon aromalı drinkiçki
15
51399
4623
götürmeye yarayan, bu gerçekten iğrenç tadı olan
01:11
that worksEserleri by takingalma away the rawçiğ ingredientMadde for serotoninserotonin
16
56022
3632
yapay limon aromalı içeceği vererek,
01:15
in the brainbeyin.
17
59654
1178
insanların serotonin seviyelerini ayarladık.
01:16
This is the aminoamino acidasit tryptophantriptofan.
18
60832
2977
Bu amino asit triptofan.
01:19
So what we foundbulunan was, when tryptophantriptofan was lowdüşük,
19
63809
2361
Yani, bulduğumuz şey şuydu: Triptofan düşük olduğunda,
01:22
people were more likelymuhtemelen to take revengeintikam
20
66170
2452
insanlar adaletsiz davranıldıklarında
01:24
when they're treatedişlenmiş unfairlyhaksız yere.
21
68622
3548
öç almaya daha meyilliydiler.
01:28
That's the studyders çalışma we did, and here are some of the headlineshaber başlıkları
22
72170
3823
Yaptığımız araştırma buydu ve işte araştırmanın ardından çıkan
01:31
that camegeldi out afterwardssonradan.
23
75993
2729
çıkan birkaç manşet:
01:34
("A cheesepeynir sandwichsandviç is all you need for stronggüçlü decision-makingkarar verme")
24
78722
2495
("Güçlü kararlar vermek için tek ihtiyacınız olan peynirli bir sandviç")
01:37
("What a friendarkadaş we have in cheesespeynirler")
25
81217
2095
("Peynirin içinde ne arkadaşımız var ama")
01:39
("EatingYeme CheesePeynir and MeatEt MayMayıs BoostAlttan yukarıya ittirmek Self-ControlKendini kontrol") At this pointpuan, you mightbelki be wonderingmerak ediyor, did I missbayan something?
26
83312
3200
("Peynir ve et yemek iradenizi yükseltebilir")
Bu noktada, birşeyleri mi atladım diye merak ediyor olabilirsiniz.
01:42
("OfficialResmi! ChocolateÇikolata stopsdurak you beingolmak grumpyhuysuz") CheesePeynir? ChocolateÇikolata? Where did that come from?
27
86512
5395
("Resmileşti! Çikolata huysuzluşmanızı önlüyor")
Peynir? Çikolata? Bu nereden geldi?
01:47
And I thought the sameaynı thing myselfkendim when these camegeldi out,
28
91907
2133
Ve bunlar ortaya çıktığında ben de kendi kendime aynı şeyi düşündüm,
01:49
because our studyders çalışma had nothing to do with cheesepeynir or chocolateçikolata.
29
94040
4245
çünkü bizim araştırmamızın peynir ya da çikolatayla hiçbir alakası yoktu.
01:54
We gaveverdi people this horrible-tastingkorkunç tatma drinkiçki
30
98285
2329
Biz insanlara, onların triptofan seviyelerini etkileyen
01:56
that affectedetkilenmiş theironların tryptophantriptofan levelsseviyeleri.
31
100614
3202
bu iğrenç taddaki içeceği verdik.
01:59
But it turnsdönüşler out that tryptophantriptofan alsoAyrıca happensolur to be foundbulunan
32
103816
3681
Ama ortaya çıkan şu ki, triptofan aynı zamanda
02:03
in cheesepeynir and chocolateçikolata.
33
107497
2801
peynirde ve çikolatada da bulunmakta.
02:06
And of coursekurs when scienceBilim saysdiyor cheesepeynir and chocolateçikolata
34
110298
2310
Ve tabi ki bilim peynir ve çikolata daha iyi kararlar vermenize yardımcı olur dediğinde,
02:08
help you make better decisionskararlar, well, that's sure to grabkapmak people'sinsanların attentionDikkat.
35
112608
4081
tabi ki bunu insanların dikkatini çekmek için yapmaktadır.
02:12
So there you have it:
36
116689
1967
İşte burada:
02:14
the evolutionevrim of a headlinebaşlık.
37
118656
3507
bir manşetin evrimi.
02:18
When this happenedolmuş, a partBölüm of me thought, well,
38
122163
2342
Bu olduğunda, içimden bir ses dedi ki,
02:20
what's the bigbüyük dealanlaştık mı?
39
124505
2004
Bunda bu kadar büyütecek ne var?
02:22
So the mediamedya oversimplifiedoversimplified a fewaz things, but in the endson,
40
126509
3879
Yani basın birkaç şeyi fazlasıyla basitleştirdi, fakat sonuçta
02:26
it's just a newshaber storyÖykü.
41
130388
2076
bu sadece bir gazete haberi.
02:28
And I think a lot of scientistsBilim adamları have this attitudetutum.
42
132464
3353
Ve bence pek çok bilim insanında bu tavır var.
02:31
But the problemsorun is that this kindtür of thing happensolur all the time,
43
135817
3897
Fakat sorun şu ki, bu tür şeyler sürekli olmakta
02:35
and it affectsetkiler not just the storieshikayeleri you readokumak in the newshaber
44
139714
3127
ve bu sadece gazetelerde okuduğunuz haberleri etkilemiyor
02:38
but alsoAyrıca the productsÜrünler you see on the shelvesraflar.
45
142841
2779
ayrıca raflarda gördüğünüz ürünleri de etkiliyor.
02:41
When the headlineshaber başlıkları rolledhaddelenmiş, what happenedolmuş was,
46
145620
2667
Manşetler yayınlandığında, olan şey şuydu
02:44
the marketerspazarlamacıların camegeldi callingçağrı.
47
148287
2826
pazarlamacılar aramaya başladı.
02:47
Would I be willingistekli to providesağlamak a scientificilmi endorsementciro
48
151113
3219
Moralinizi yükselten şişe suyunun
02:50
of a mood-boostingruh-alttan yukarıya ittirmek bottledşişelenmiş waterSu?
49
154332
3261
bilimsel açıklamasını yapmaya istekli miydim?
02:53
Or would I go on televisiontelevizyon to demonstrategöstermek,
50
157593
2144
Ya da canlı yayında seyircilerin karşısında
02:55
in frontön of a livecanlı audienceseyirci,
51
159737
1025
canınızın çektiğini yemenizin kendinizi daha iyi
02:56
that comfortkonfor foodsgıdalar really do make you feel better?
52
160762
3599
hissetmenizi sağladığını mı kanıtlasaydım?
03:00
I think these folksarkadaşlar meantdemek well, but had I takenalınmış them up on theironların offersteklifler,
53
164361
3961
Bence bu insanlar iyi niyetliydiler, fakat tekliflerini kabul etmiş olsaydım,
03:04
I would have been going beyondötesinde the scienceBilim,
54
168322
2374
bilimin ötesine geçmiş olurdum
03:06
and good scientistsBilim adamları are carefuldikkatli not to do this.
55
170696
3257
ve iyi bilim insanları bunu yapmamak konusunda dikkatlidirler.
03:09
But neverthelessyine de, neurosciencenörobilim is turningdöndürme up more and more in marketingpazarlama.
56
173953
4368
Ama herşeye rağmen;nörobilim, pazarlamada her geçen gün daha çok yer alıyor.
03:14
Here'sİşte one exampleörnek: NeuroNöro drinksiçecekler,
57
178321
2560
İşte bir örnek: Nöro içecekler,
03:16
a linehat of productsÜrünler, includingdahil olmak üzere NueroNuero BlissBliss here,
58
180881
3241
Nöro Mutluluğun da dahil olduğu bir üretim hattı
03:20
whichhangi accordinggöre to its labeletiket helpsyardım eder reduceazaltmak stressstres,
59
184122
2901
ki etiketine göre stresin azalmasına yardımcı olmakta,
03:22
enhancesgeliştirir moodruh hali, providessağlar focusedodaklı concentrationkonsantrasyon,
60
187023
3426
moralinizi yükseltmekte, konsantrasyonunuzu arttırmakta
03:26
and promotesteşvik a positivepozitif outlookgörünüm.
61
190449
2688
ve daha iyi bir bakış açısını desteklemektedir.
03:29
I have to say, this soundssesleri awesomemüthiş. (LaughterKahkaha)
62
193137
4625
Söylemek zorundayım, bu kulağa muhteşem geliyor. (Kahkahalar)
03:33
I could totallybütünüyle have used this 10 minutesdakika agoönce.
63
197762
3876
Bunu kesinlikle 10 dakika önce kullanmış olabilirdim.
03:37
So when this camegeldi up in my localyerel shopDükkan, naturallydoğal olarak I was
64
201638
3430
Bu, yerel dükkanımda yerini aldığı zaman, doğal olarak
03:40
curiousMeraklı about some of the researchAraştırma backingarkalık these claimsiddialar.
65
205068
3549
bu iddiaları destekleyen araştırmalar konusunda meraklandım.
03:44
So I wentgitti to the company'sŞirket'in websiteWeb sitesi looking to find
66
208617
2926
Bu yüzden, ürünlerinin bazı kontrollü deneylerini bulmak amacıyla
03:47
some controlledkontrollü trialsdenemeler of theironların productsÜrünler.
67
211543
3426
firmanın web sayfasına girdim.
03:50
But I didn't find any.
68
214969
1677
Fakat hiçbir şey bulmadım.
03:52
TrialDeneme or no trialDeneme, these claimsiddialar are frontön and centermerkez
69
216646
3738
Deneyli ya da deneysiz, bu iddialar etikette beyin resminin hemen yanında
03:56
on theironların labeletiket right nextSonraki to a pictureresim of a brainbeyin.
70
220384
3962
çok önemli bir konuma sahip
04:00
And it turnsdönüşler out that picturesresimler of brainsbeyin have specialözel propertiesözellikleri.
71
224346
5703
ve ortaya çıkan şu ki beyin resimlerinin olağanüstü özellikleri var.
04:05
A coupleçift of researchersaraştırmacılar askeddiye sordu a fewaz hundredyüz people
72
230049
2462
Birkaç araştırmacı yüzlerce insana bilimsel bir makaleyi
04:08
to readokumak a scientificilmi articlemakale.
73
232511
2691
okumalarını rica etti.
04:11
For halfyarım the people, the articlemakale includeddahil a brainbeyin imagegörüntü,
74
235202
3327
Bu insanların yarısına göre, makalede bir beyin resmi vardı,
04:14
and for the other halfyarım, it was the sameaynı articlemakale
75
238529
1863
fakat bu insanların diğer yarısı için, ki bu aynı makaleydi,
04:16
but it didn't have a brainbeyin imagegörüntü.
76
240392
2704
bir beyin resmi yoktu.
04:18
At the endson — you see where this is going —
77
243096
1632
Sonuç olarak- konunun nereye gittiğini anlıyorsunuz-
04:20
people were askeddiye sordu whetherolup olmadığını they agreedkabul
78
244728
2110
insanlara bu makalenin sonucuna katılıp
04:22
with the conclusionssonuçlar of the articlemakale.
79
246838
3322
katılmadıkları soruldu.
04:26
So this is how much people agreeanlaşmak with the conclusionssonuçlar
80
250160
2273
Bu resim olmadığı sonucuna inanan ne kadar insan
04:28
with no imagegörüntü.
81
252433
1913
olduğudur.
04:30
And this is how much they agreeanlaşmak with the sameaynı articlemakale
82
254346
3647
Ve bu, aynı makalede, resim olduğuna
04:33
that did includeDahil etmek a brainbeyin imagegörüntü.
83
257993
2767
inanan ne kadar insan olduğudur.
04:36
So the take-homeev almak messagemesaj here is,
84
260760
1949
Burdan eve götüreceğiniz mesaj şudur:
04:38
do you want to sellsatmak it? Put a brainbeyin on it.
85
262709
4907
Satmak mı istiyorsunuz? Üzerine bir beyin koyun.
04:43
Now let me pauseDuraklat here and take a momentan to say that
86
267616
2113
Burada biraz ara vereyim ve şunu söylemek için bir dakikanızı alayım
04:45
neurosciencenörobilim has advancedileri a lot in the last fewaz decadeson yıllar,
87
269729
3698
Nöro bilim son birkaç on yılda çok gelişti
04:49
and we're constantlysürekli discoveringkeşfetmek amazingşaşırtıcı things
88
273427
2453
ve biz sürekli olarak, beyin hakkında hayret verici
04:51
about the brainbeyin.
89
275880
1273
şeyler keşfediyoruz.
04:53
Like, just a coupleçift of weekshaftalar agoönce, neuroscientistsnörologlar at MITMIT
90
277153
3144
Örneğin, bir kaç hafta önce, MIT'deki nöro bilimciler
04:56
figuredanladım out how to breakkırılma habitsalışkanlıkları in ratssıçanlar
91
280297
2800
beynin belirli bir bölümündeki nörol aktiviteleri kontrol ederek
04:58
just by controllingkontrol neuralsinirsel activityaktivite in a specificözel partBölüm of theironların brainbeyin.
92
283097
3993
sıçanların kötü alışkanlıklarından nasıl kurtulmaları gerektiğini çözdü.
05:02
Really coolgüzel stuffşey.
93
287090
1590
Gerçekten havalı iş!
05:04
But the promisesöz vermek of neurosciencenörobilim has led to some really
94
288680
3293
Fakat nörobilimin vaatleri, birtakım büyük beklentilere
05:07
highyüksek expectationsbeklentileri and some overblownsolmuş, unprovenkanıtlanmamış claimsiddialar.
95
291973
5236
ve fazlasıyla abartılmış, kanıtlanmamış iddialara yol açtı.
05:13
So what I'm going to do is showgöstermek you how to spotyer
96
297209
3039
Yapacağım şey, çeşitli şekillerde nöro-bankası, nöro-aptallık,
05:16
a coupleçift of classicklasik moveshamle, deadölü giveawayshediye, really,
97
300248
3546
ya da benim favorim nöro-zırvalık olarak adlandırılan
05:19
for what's variouslyçeşitli been calleddenilen neuro-bunkNöro-ranza,
98
303794
2796
birkaç klasik hamleyi, foyasını nasıl ortaya çıkaracağınızı
05:22
neuro-bollocksNöro-saçmalık, or, my personalkişisel favoritesevdiğim, neuro-flapdoodleNöro-flapdoodle.
99
306590
5692
ayırt etmeyi göstermek.
05:28
So the first unprovenkanıtlanmamış claimİddia is that you can use brainbeyin scanstaramalar
100
312282
4338
Peki, ilk kanıtlanmamış iddia insanların düşüncelerini ya da
05:32
to readokumak people'sinsanların thoughtsdüşünceler and emotionsduygular.
101
316620
3912
duygularını okumak için beyin taraması kullanabilmenizdir.
05:36
Here'sİşte a studyders çalışma publishedyayınlanan by a teamtakım of researchersaraştırmacılar
102
320532
3047
İşte bir takım araştırmacı tarafından The New York Times
05:39
as an op-edkürsü in The NewYeni YorkYork TimesKez.
103
323579
2833
gazetesinde serbest kürsü sayfasında yayınanan araştırma.
05:42
The headlinebaşlık? "You Love Your iPhoneiPhone. LiterallyKelimenin tam anlamıyla."
104
326412
4245
Başlık mı? "iPhone'unuzu seviyorsunuz. Kelimenin tam anlamıyla."
05:46
It quicklyhızlı bir şekilde becameoldu the mostçoğu emailedpostayla articlemakale on the siteyer.
105
330657
4450
Çok hızlı bir şekilde sitedeki en çok e-mail atılan makale oldu.
05:51
So how'dnasıl vardı they figureşekil this out?
106
335107
2169
Peki bunu nasıl anladılar?
05:53
They put 16 people insideiçeride a brainbeyin scannertarayıcı
107
337276
3028
Bir beyin tarayıcının içine 16 tane insan koydular
05:56
and showedgösterdi them videosvideolar of ringingzil iPhonesiPhone.
108
340304
3282
ve onlara çalan iPhone videoları gösterdiler.
05:59
The brainbeyin scanstaramalar showedgösterdi activationetkinleştirme in a partBölüm of the brainbeyin
109
343586
3462
Beyin taramaları gösterdi ki beynin insula ismi verilen bir
06:02
calleddenilen the insulaInsula, a regionbölge they say
110
347048
2652
bölümünde aktifleşme oldu, onların demesine göre aşk ve
06:05
is linkedbağlantılı to feelingsduygular of love and compassionmerhamet.
111
349700
3784
şefkat duygularının bağlı olduğu bir bölümde.
06:09
So they concludedsonucuna that because they saw activationetkinleştirme in the insulaInsula,
112
353484
3660
Yani insula'da aktifleşme gördükleri için bu sonuca vardılar,
06:13
this meantdemek the subjectskonular lovedsevilen theironların iPhonesiPhone.
113
357144
4287
bu da demek oldu ki denekler iPhone'larını seviyordu.
06:17
Now there's just one problemsorun with this linehat of reasoningmuhakeme,
114
361431
2144
Bu tür akıl yürütme yönteminde tek bir problem var
06:19
and that's that the insulaInsula does a lot.
115
363575
3516
ve bu insula'nın çok yaptığı bir şeydir.
06:22
Sure, it is involvedilgili in positivepozitif emotionsduygular
116
367091
2305
Elbette, aşk ve şefkat gibi pozitif
06:25
like love and compassionmerhamet,
117
369396
2342
duygular barındırmaktadır,
06:27
but it's alsoAyrıca involvedilgili in tonston of other processessüreçler,
118
371738
2673
ama aynı zamanda bir ton başka süreçte de yer almaktadır,
06:30
like memorybellek, languagedil, attentionDikkat,
119
374411
3073
hafıza, dil, dikkat gibi,
06:33
even angeröfke, disgustiğrenme/tiksinme and painAğrı.
120
377484
4036
hatta öfke, nefret ve acı gibi.
06:37
So basedmerkezli on the sameaynı logicmantık, I could equallyaynı derecede concludesonuçlandırmak
121
381520
4463
Yani aynı mantıkla gidersem, ben de şu sonuca varabilirim
06:41
you hatenefret your iPhoneiPhone.
122
385983
2453
siz iPhonunuzdan nefret ediyorsunuz.
06:44
The pointpuan here is, when you see activationetkinleştirme in the insulaInsula,
123
388436
2844
Buradaki nokta, insula'da aktifleşme gördüğünüz zaman,
06:47
you can't just pickalmak and chooseseçmek your favoritesevdiğim explanationaçıklama
124
391280
3026
bütün liste içinden bir tanesini çıkartamazsınız ve
06:50
from off this listliste, and it's a really long listliste.
125
394306
4666
favori açıklamanızı seçemezsiniz ve bu gerçekten uzun bir liste.
06:54
My colleaguesmeslektaşlar TalTal YarkoniYarkoni and RussRuss PoldrackPoldrack
126
398972
2334
Meslektaşlarım Tal Yarkoni ve Russ Poldrack
06:57
have showngösterilen that the insulaInsula popsPOP'ları up in almostneredeyse a thirdüçüncü
127
401306
3122
bugüne kadarki bütün beyin imgeleme çalışmalarının üçte birinde
07:00
of all brainbeyin imaginggörüntüleme studiesçalışmalar that have ever been publishedyayınlanan.
128
404428
4736
insula'nın aniden ortaya çıktığını gösterdi.
07:05
So chancesşansı are really, really good
129
409164
1514
Yani çok büyük ihtimal,
07:06
that your insulaInsula is going off right now,
130
410678
3126
insula'nız şu anda kapalı.
07:09
but I won'talışkanlık kidçocuk myselfkendim
131
413804
1622
ama bunun beni sevdiğiniz anlamına geldiğini düşünerek
07:11
to think this meansanlamına geliyor you love me.
132
415426
3677
kendimi kandırmayacağım.
07:15
So speakingkonuşuyorum of love and the brainbeyin,
133
419103
2907
Aşktan ve beyinden bahsetmişken,
07:17
there's a researcheraraştırmacı, knownbilinen to some as DrDr. Love,
134
422010
3865
bazılarınızın Doktor Aşk olarak tanıdığı bir araştırmacı var,
07:21
who claimsiddialar that scientistsBilim adamları have foundbulunan the gluetutkal
135
425875
3485
ki o, bilim insanlarının toplumu bir arada tutan,
07:25
that holdstutar societytoplum togetherbirlikte,
136
429360
2647
aşkın ve refahın kaynağı olan bir
07:27
the sourcekaynak of love and prosperityrefah.
137
432007
3776
yapıştırıcı bulduğunu idda ediyor.
07:31
This time it's not a cheesepeynir sandwichsandviç.
138
435783
2189
Bu kez peynirli bir sandviç değil.
07:33
No, it's a hormonehormon calleddenilen oxytocinoksitosinin.
139
437972
3857
Hayır, bu oksitosin adı verilen bir hormon.
07:37
You've probablymuhtemelen heardduymuş of it.
140
441829
1867
Muhtemelen duymuşsunuzdur.
07:39
So, DrDr. Love basesbazlar his argumenttartışma on studiesçalışmalar showinggösterme
141
443696
2892
Yani, Doktor Aşk argumanını insanların oksitosinini arttırdığınızda,
07:42
that when you boostalttan yukarıya ittirmek people'sinsanların oxytocinoksitosinin,
142
446588
2945
bunun onların güvenini, empatilerini ve yardımlaşmalarını da
07:45
this increasesartışlar theironların trustgüven, empathyempati and cooperationişbirliği.
143
449533
4173
arttırdığına dayandırmakta.
07:49
So he's callingçağrı oxytocinoksitosinin "the moralmanevi moleculemolekül."
144
453706
4080
Bu yüzden oksitosine "moral molekülü" diyor.
07:53
Now these studiesçalışmalar are scientificallybilimsel validgeçerli,
145
457786
2842
Bu araştırmalar bilimsel olarak geçerli
07:56
and they'veonlar ettik been replicatedçoğaltılan, but they're not the wholebütün storyÖykü.
146
460628
4136
ve aynıları tekrar tekrar yapıldı, ama bütün hikaye onlar değil.
08:00
Other studiesçalışmalar have showngösterilen that boostingartırılması oxytocinoksitosinin
147
464764
2713
Diğer araştırmalar göstermekte ki oksitosini arttırmak,
08:03
increasesartışlar envykıskançlık. It increasesartışlar gloatingYani Oh olsun.
148
467477
4743
kıskançlığı da arttırıyor. Kötü niyeti arttırıyor.
08:08
OxytocinOksitosin can biasönyargı people to favoriyilik theironların ownkendi groupgrup
149
472220
3316
Oksitosin insanların diğer gruplar pahasına
08:11
at the expensegider of other groupsgruplar.
150
475536
3092
kendi gruplarını kayırmalarını etkiliyor.
08:14
And in some casesvakalar, oxytocinoksitosinin can even decreaseazaltmak cooperationişbirliği.
151
478628
4252
Ve bazı diğer durumlarda, oksitosin yardımlaşmayı düşürebiliyor bile.
08:18
So basedmerkezli on these studiesçalışmalar, I could say oxytocinoksitosinin
152
482880
3820
Bu çalışmalara dayanarak, söyleyebilirm ki, oksitosin
08:22
is an immoralahlaksız moleculemolekül, and call myselfkendim DrDr. StrangeloveStrangeloVe.
153
486700
4751
ahlaksız bir molekül ve ben kendime Doktor Garipaşk diyorum.
08:27
(LaughterKahkaha)
154
491451
3360
(Kahkahalar)
08:30
So we'vebiz ettik seengörüldü neuro-flapdoodleNöro-flapdoodle all over the headlineshaber başlıkları.
155
494811
4110
Nöro-zırvalığı her yerde manşetlerde görmekteyiz.
08:34
We see it in supermarketssüpermarketler, on bookkitap coverskapaklar.
156
498921
2778
Süpermarketlerde, kitap kapaklarında görmekteyiz.
08:37
What about the clinicklinik?
157
501699
2671
Peki ya kliniklerde?
08:40
SPECTSPECT imaginggörüntüleme is a brain-scanningbeyin tarama technologyteknoloji
158
504370
3415
SPECT görüntüleme, beyindeki kan dolaşımını takip etmek
08:43
that useskullanımları a radioactiveradyoaktif tracerizleyici
159
507785
2069
için radyo aktif izleyici kullanan
08:45
to trackiz bloodkan flowakış in the brainbeyin.
160
509854
3040
bir tür beyin tarama teknolojisidir.
08:48
For the bargainpazarlık pricefiyat of a fewaz thousandbin dollarsdolar,
161
512894
3084
İndirimli fiyatı birkaç bin dolar karşılığında,
08:51
there are clinicsklinikler in the U.S. that will give you
162
515978
4118
Amerika'da size bu SPECT taramayı yapacak ve
08:55
one of these SPECTSPECT scanstaramalar and use the imagegörüntü
163
520096
3453
imgeyi problemlerinizin teşhisinde kullanacak
08:59
to help diagnoseteşhis koymak your problemssorunlar.
164
523549
2637
klinikler var.
09:02
These scanstaramalar, the clinicsklinikler say, can help
165
526186
2529
Kliniklerin söylediğine göre, bu taramalar,
09:04
preventönlemek Alzheimer'sAlzheimer diseasehastalık,
166
528715
2902
Alzheimer hastalığını önlemekte,
09:07
solveçözmek weightağırlık and addictionbağımlılığı issuessorunlar,
167
531617
2464
kilo ve bağımlılık sorunlarını çözmekte,
09:09
overcomeüstesinden gelmek maritalevlilik conflictsçatışmalar,
168
534081
2672
aile içi geçimsizlikleri aşmakta
09:12
and treattedavi etmek, of coursekurs, a varietyvaryete of mentalzihinsel illnesseshastalıklar
169
536753
3150
ve tabi ki, depresyondan endişeye, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna kadar
09:15
rangingarasında değişen from depressiondepresyon to anxietyanksiyete to ADHDDEHB.
170
539903
3579
çeşitli akıl hastalıklarını tedavi etmekte.
09:19
This soundssesleri great. A lot of people agreeanlaşmak.
171
543482
2570
Bu kulağa harika geliyor. Pek çok insan buna katılır.
09:21
Some of these clinicsklinikler are pullingçeken in tensonlarca of millionsmilyonlarca
172
546052
2166
Bu kliniklerden bazıları sektöre onlarca
09:24
of dollarsdolar a yearyıl in business.
173
548218
3304
milyon dolar kazandırıyor.
09:27
There's just one problemsorun.
174
551522
2084
Burada sadece bir sorun var.
09:29
The broadgeniş consensusfikir birliği in neurosciencenörobilim
175
553606
2677
Nero bilimdeki ortak fikir şudur ki
09:32
is that we can't yethenüz diagnoseteşhis koymak mentalzihinsel illnesshastalık
176
556283
3185
biz henüz akıl hastalığına, tek bir tarama ile
09:35
from a singletek brainbeyin scantaramak.
177
559468
2783
teşhis koyamıyoruz.
09:38
But these clinicsklinikler have treatedişlenmiş
178
562251
2231
Fakat bu klinikler, bugüne kadar
09:40
tensonlarca of thousandsbinlerce of patientshastalar to datetarih,
179
564482
2440
binlerce hastayı tedavi etmekte
09:42
manyçok of them childrençocuklar,
180
566922
1762
ve bu hastaların çoğu çocuk
09:44
and SPECTSPECT imaginggörüntüleme involvesgerektirir a radioactiveradyoaktif injectionenjeksiyon,
181
568684
3478
ve SPECT imgeleme radyoaktif bir aşılama içermekte.
09:48
so exposingaçığa people to radiationradyasyon, potentiallypotansiyel harmfulzararlı.
182
572162
5997
yani insanları, potansiyel zararı olan radyasyona maruz bırakıyor.
09:54
I am more excitedheyecanlı than mostçoğu people, as a neuroscientistsinirbilimci,
183
578159
3114
Bir nerobilimci olarak, nerobilimin akıl hastalığını tedavi etme potansiyeli konusunda
09:57
about the potentialpotansiyel for neurosciencenörobilim to treattedavi etmek mentalzihinsel illnesshastalık
184
581273
4281
ve belki de bizleri daha iyi ve daha zeki yapma konusunda
10:01
and even maybe to make us better and smarterdaha akıllı.
185
585554
4724
ben çoğu insandan daha heycanlıyım
10:06
And if one day we can say that cheesepeynir and chocolateçikolata
186
590278
2700
ve eğer bir gün peynir ve çikolatanın daha iyi kararlar
10:08
help us make better decisionskararlar, countsaymak me in.
187
592978
4304
vermemizi sağladığını söyleyebilirsek, buna ben de varım.
10:13
But we're not there yethenüz.
188
597282
2576
Ama henüz oraya gelemedik.
10:15
We haven'tyok foundbulunan a "buysatın almak" buttondüğme insideiçeride the brainbeyin,
189
599858
3735
Beynin içinde bir "satın al" düğmesi bulamadık henüz
10:19
we can't tell whetherolup olmadığını someonebirisi is lyingyalan söyleme or in love
190
603593
3698
ya da insanların beyin taramalarına bakarak
10:23
just by looking at theironların brainbeyin scanstaramalar,
191
607291
3383
yalan mı söylüyorlar, aşıklar mı henüz ayırt edemiyoruz
10:26
and we can't turndönüş sinnersgünahkarlar into saintsAzizler with hormoneshormonlar.
192
610674
4264
ve hormonlar sayesinde günahkarları azizelere çeviremiyoruz.
10:30
Maybe somedaybirgün we will, but untila kadar then,
193
614938
2204
Belki günün birinde bunları yapacağız, ama ozamana kadar,
10:33
we have to be carefuldikkatli that we don't let overblownsolmuş claimsiddialar
194
617142
2843
abartılmış iddiaların
10:35
detractolumsuz etkisi resourceskaynaklar and attentionDikkat away from the realgerçek scienceBilim
195
619985
3386
kaynakların değerini düşürmesine ve gerçek bilimden ilgiyi dağıtması konusunda
10:39
that's playingoynama a much longeruzun gameoyun.
196
623371
3759
dikkatli olmak zorundayız.
10:43
So here'sburada where you come in.
197
627130
2438
İşte sizin devreye girdiğiniz nokta burası.
10:45
If someonebirisi triesçalışır to sellsatmak you something with a brainbeyin on it,
198
629568
3171
Eğer birisi size üzerinde beyin olan bir şey satmak isterse,
10:48
don't just take them at theironların wordsözcük.
199
632739
2879
sözlerine kanmayın.
10:51
AskSormak the toughsert questionssorular. AskSormak to see the evidencekanıt.
200
635618
3246
Zor sorular sorun. Kanıt bulmak için sorun.
10:54
AskSormak for the partBölüm of the storyÖykü that's not beingolmak told.
201
638864
3898
Hikayenin anlatılmayan kısmını öğrenmek için sorun.
10:58
The answerscevaplar shouldn'tolmamalı be simplebasit, because the brainbeyin isn't simplebasit.
202
642762
5088
Cevaplar basit olmamalı, çünkü beyin basit değil.
11:03
But that's not stoppingDurduruluyor us from tryingçalışıyor to figureşekil it out anywayneyse.
203
647850
4495
Ama bu yine de birşeyleri çözmek için denemeler yapmaktan alıkoymuyor bizi.
11:08
Thank you. (ApplauseAlkış)
204
652345
4000
Teşekkür ederim. (Alkış)
Translated by Isra Dephney Aktekin
Reviewed by Zehra Ezgi HOŞSÖZ

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Molly Crockett - Neuroscientist
Neuroscientist Molly Crockett studies altruism, morality and value-based decision-making in humans.

Why you should listen

Can what you eat influence your sense of justice? Will a simple drug make you more likely to help a stranger on the street? Neuroscientist Molly Crockett asks and answers these and many other fascinating questions about the influence of neurotransmitters, like dopamine and serotonin, on altruism and decision-making. Neuroscience may hold the answer, says Crockett, but there are still limits to our ability to draw conclusions from neural research. Crockett received her PhD from the University of Cambridge in 2011, and she is currently working with support from the four-year Sir Henry Wellcome Postdoctoral Fellowship studying human altruism in labratories worldwide.

More profile about the speaker
Molly Crockett | Speaker | TED.com