ABOUT THE SPEAKER
Keith Chen - Behavioral economist
Keith Chen's research suggests that the language you speak may impact the way you think about your future.

Why you should listen

Does the future look like a different world to you, or more like an extension of the present? In an intriguing piece of research, Keith Chen suggests that your attitude about the future has a strong relationship to the language you speak. In a nutshell, some languages refer to the future using verb helpers like "will" and "shall," while others don't have specific verbs to refer to future actions. Chen correlated these two different language types with remarkably different rates of saving for the future (guess who saves more?). He calls this connection the "futurity" of languages. The paper is in the process of being published by the American Economic Review, and it's already generated discussion. Chen says: "While the data I analyze don’t allow me to completely understand what role language plays in these relationships, they suggest that there is something really remarkable to be explained about the interaction of language and economic decision-making. These correlations are so strong and survive such an aggressive set of controls, that the chances they arise by random lies somewhere between one in 10,000 and one in 10^32."

Chen excels in asking unusual questions to yield original results. Another work (with Yale colleague and TEDGlobal 2009 speaker Laurie Santos) examined how monkeys view economic risk--with surprisingly humanlike irrationality. While a working paper asks a surprising, if rhetorical, question: Does it make economic sense for a woman to become a physician?

Chen is currently Uber's Head of Economic Research and is an associate professor of economics at UCLA .

Read more about Chen's explorations »

More profile about the speaker
Keith Chen | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2012

Keith Chen: Could your language affect your ability to save money?

Keith Chen: Lisanınız tasarruf etme kabiliyetinizi etkileyebilir mi?

Filmed:
1,880,497 views

İktisatçılar dilbilimcilerden ne öğrenebilirler? Davranışsal iktisatçı Keith Chen araştırmasından büyüleyici bir numune sunuyor. Buna göre gelecek mefhumu olmayan dillerin, mesela "Yarın yağmur yağacak" yerine "Yarın yağmur yağmak" diye ifade edilen dillerin, yüksek tasarruf oranlarıyla güçlü bir irtibatı vardır. Chen'in keşifleri hakkında daha fazla okuyunuz. »
- Behavioral economist
Keith Chen's research suggests that the language you speak may impact the way you think about your future. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
The globalglobal economicekonomik financialmali crisiskriz has reignitedreignited publichalka açık interestfaiz
0
500
4500
Küresel iktisadi kriz, en azından Adam Smith'den öncesine
00:20
in something that's actuallyaslında one of the oldesten eski questionssorular in economicsekonomi bilimi,
1
5000
3416
kadar uzanan ekonomideki en eski sorulardan birine
00:24
datingescort back to at leasten az before AdamAdam SmithSmith.
2
8416
2684
yeniden umumi bir merak oluşmasını sağladı.
00:27
And that is, why is it that countriesülkeler with seeminglygörünüşte similarbenzer economiesekonomiler and institutionskurumlar
3
11100
5484
Soru şu: Görünüşte benzer ekonomileri ve müesseseleri olan ülkeler
00:32
can displayGörüntüle radicallykökünden differentfarklı savingstasarruf behaviordavranış?
4
16584
3249
neden tamamen farklı tasarruf tutumları sergiliyorlar?
00:35
Now, manyçok brilliantparlak economistsekonomistler have spentharcanmış theironların entiretüm liveshayatları workingçalışma on this questionsoru,
5
19833
4534
Artık bir çok harikulade iktisatçı tüm hayatını bu soru üzerinde çalışarak geçiriyor.
00:40
and as a fieldalan we'vebiz ettik madeyapılmış a tremendousmuazzam amounttutar of headwayilerleme
6
24367
3417
Biz de bu alanda oldukça mesafe katettik ve
bu konuyu daha iyi anlıyoruz.
00:43
and we understandanlama a lot about this.
7
27784
2433
00:46
What I'm here to talk with you about todaybugün is an intriguingilgi çekici newyeni hypothesishipotez
8
30217
3634
Bugün burada size bahsetmek istediğim ilgi çekici yeni bir hipotez ve
00:49
and some surprisinglyşaşırtıcı biçimde powerfulgüçlü newyeni findingsbulgular that I've been workingçalışma on
9
33851
4032
konuştuğunuz dilin yapısı ile ne kadar tasarruf etme eğilimine
00:53
about the linkbağlantı betweenarasında the structureyapı of the languagedil you speakkonuşmak
10
37883
4706
sahip olduğunuz arasındaki bağlantı hakkında
00:58
and how you find yourselfkendin with the propensityeğilimi to savekayıt etmek.
11
42604
4396
uzun süredir üzerinde çalıştığım bazı şaşırtıcı, yeni bulgular.
01:02
Let me tell you a little bitbit about savingstasarruf ratesoranları, a little bitbit about languagedil,
12
47000
3067
Biraz tasarruf oranları, biraz da dil hakkında bir şeyler anlatayım,
01:05
and then I'll drawçekmek that connectionbağ.
13
50067
2350
sonra da aradaki bağlantıyı kuracağım.
01:08
Let's startbaşlama by thinkingdüşünme about the memberüye countriesülkeler of the OECDOECD,
14
52417
4567
OECD üyesi olan ülkeler hakkında düşünerek başlayalım
01:12
or the OrganizationOrganizasyon of EconomicEkonomik Cooperationİşbirliği and DevelopmentGeliştirme.
15
56984
3301
ya da İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı diyelim.
01:16
OECDOECD countriesülkeler, by and largegeniş, you should think about these
16
60285
3899
Genel olarak OECD ülkerini
01:20
as the richestEn zengin, mostçoğu industrializedEndüstrileşmiş countriesülkeler in the worldDünya.
17
64184
2638
dünyadaki en zengin ve en çok sanayileşen ülkeler olarak bilirsiniz.
01:22
And by joiningbirleştirme the OECDOECD, they were affirmingonaylayan a commonortak commitmenttaahhüt
18
66822
4050
Bu ülkeler zaten OECD'ye katılarak demokrasi, serbest piyasa ve serbest ticaret
01:26
to democracydemokrasi, openaçık marketspiyasalar and freeücretsiz tradeTicaret.
19
70872
3438
için ortak mutabakata varmış oluyorlar.
01:30
DespiteRağmen all of these similaritiesbenzerlikler, we see hugeKocaman differencesfarklar in savingstasarruf behaviordavranış.
20
74310
4685
Tüm bu benzerliklere rağmen, tasarruf tutumlarında büyük farklılıklar görüyoruz.
01:34
So all the way over on the left of this graphgrafik,
21
78995
2450
Bu grafiğin sol tarafına doğru baktığınızda
01:37
what you see is manyçok OECDOECD countriesülkeler savingtasarruf over a quarterçeyrek of theironların GDPGSYİH everyher yearyıl,
22
81445
4734
bir çok OECD ülkesinin her sene Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının dörtte birinden fazla tasarruf ettiğini görüyorsunuz.
01:42
and some OECDOECD countriesülkeler savingtasarruf over a thirdüçüncü of theironların GDPGSYİH perbaşına yearyıl.
23
86179
4681
Bazı OECD ülkeleri de senede GSYİH'lerinin üçte birinden fazla tasarruf ediyorlar.
01:46
HoldingHolding down the right flankkanat of the OECDOECD, all the way on the other sideyan, is GreeceYunanistan.
24
90860
4768
Sağ tarafı çıkacak olursak diğer tarafta Yunanistan var.
01:51
And what you can see is that over the last 25 yearsyıl,
25
95628
3416
Gördüğünüz gibi 25 boyunca Yunanistan
01:54
GreeceYunanistan has barelyzar zor managedyönetilen to savekayıt etmek more than 10 percentyüzde of theironların GDPGSYİH.
26
99044
3900
sadece GSYİH'sının sadece yüzde onundan biraz fazlası kadar tasarruf edebildi.
01:58
It should be notedkaydetti, of coursekurs, that the UnitedAmerika StatesBirleşik and the U.K. are the nextSonraki in linehat.
27
102944
6874
Tabiki ABD ve İngiltere'nin de Yunanistan'dan sonra sırada olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
02:05
Now that we see these hugeKocaman differencesfarklar in savingstasarruf ratesoranları,
28
109818
2578
Tasarruf oranlarındaki bu devasa farkları gördükten sonra,
02:08
how is it possiblemümkün that languagedil mightbelki have something to do with these differencesfarklar?
29
112396
3666
dilin bu farklılıklarla alakasının olabilmesi nasıl mümkün?
02:11
Let me tell you a little bitbit about how languagesdiller fundamentallyesasen differfarklılık.
30
116062
3049
Dillerin esasen birbirlerinden nasıl farklı olduğundan biraz bahsedeyim.
02:15
LinguistsDil bilimciler and cognitivebilişsel scientistsBilim adamları have been exploringkeşfetmek this questionsoru for manyçok yearsyıl now.
31
119111
5567
Dil bilimciler ve bilişsel bilimciler yıllardır bu soru üzerinde çalışıyorlar.
02:20
And then I'll drawçekmek the connectionbağ betweenarasında these two behaviorsdavranışlar.
32
124678
4610
Sonra da bu iki davranış arasındaki bağlantıyı kuracağım.
02:25
ManyBirçok of you have probablymuhtemelen alreadyzaten noticedfark that I'm ChineseÇince.
33
129288
2608
Muhtemelen çoğunuz Çinli olduğumun farkına çoktan varmışsınızdır.
02:27
I grewbüyüdü up in the MidwestMidwest of the UnitedAmerika StatesBirleşik.
34
131896
2965
ABD'nin orta batısında büyüdüm.
02:30
And something I realizedgerçekleştirilen quiteoldukça earlyerken on
35
134861
2451
Çok erken yaşlarda farkettiğim şeylerden biri de
02:33
was that the ChineseÇince languagedil forcedzorunlu me to speakkonuşmak about and --
36
137312
3591
Çince'nin beni sevketmesi--
02:36
in factgerçek, more fundamentallyesasen than that --
37
140903
2891
aslında sevketmekten ziyade --
02:39
ever so slightlyhafifçe forcedzorunlu me to think about familyaile in very differentfarklı waysyolları.
38
143794
4090
bir dereceye kadar beni aile hakkında çok farklı şekillerde düşünmeye mecbur etmesiydi.
02:43
Now, how mightbelki that be? Let me give you an exampleörnek.
39
147884
2077
Şimdi, bu nasıl olabilir? Bir misal vereyim.
02:45
SupposeVarsayalım I were talkingkonuşma with you and I was introducingtanıtım you to my uncleamca dayı.
40
149961
4402
Farzedelim sizinle konuşuyoruz ve amcamı size tanıtıyorum.
02:50
You understoodanladım exactlykesinlikle what I just said in Englishİngilizce.
41
154363
2866
İngilizce ne dediğimi tam olarak anladınız.
02:53
If we were speakingkonuşuyorum MandarinMandarin ChineseÇince with eachher other, thoughgerçi,
42
157229
2950
Ama eğer birbirimizle Mandarin Çincesi konuşuyor olsaydık,
02:56
I wouldn'tolmaz have that luxurylüks.
43
160179
2066
böyle bir lüksüm olmayacaktı.
02:58
I wouldn'tolmaz have been ableyapabilmek to conveyiletmek so little informationbilgi.
44
162245
2833
Bu kadar az bilgi aktarmam mümkün olmazdı.
03:00
What my languagedil would have forcedzorunlu me to do,
45
165078
2384
Sadece "Bu benim amcam" demek yerine
03:03
insteadyerine of just tellingsöylüyorum you, "This is my uncleamca dayı,"
46
167462
2000
dilimin beni yapmaya zorlayacağı şey
03:05
is to tell you a tremendousmuazzam amounttutar of additionalek informationbilgi.
47
169462
3282
muazzam miktarda ek bilgiyi de size söylemektir.
03:08
My languagedil would forcekuvvet me to tell you
48
172744
1819
Gösterdiğim kişinin amcam mı yoksa dayım mı olduğunu,
03:10
whetherolup olmadığını or not this was an uncleamca dayı on my mother'sannenin sideyan or my father'sbabanın sideyan,
49
174563
3416
doğuştan mı yoksa evlilik yoluyla mı amcam olduğunu
03:13
whetherolup olmadığını this was an uncleamca dayı by marriageevlilik or by birthdoğum,
50
177979
3084
ve eğer bu adam babamın kardeşiyse
03:16
and if this man was my father'sbabanın brothererkek kardeş,
51
181063
2232
babamdan büyük mü yoksa küçük mü olduğunu
03:19
whetherolup olmadığını he was olderdaha eski than or youngerdaha genç than my fatherbaba.
52
183295
2784
söylemeye dilim beni zorlar.
03:21
All of this informationbilgi is obligatoryzorunlu. ChineseÇince doesn't let me ignorealdırmamak it.
53
186079
4133
Bu bilgilerin tamamının zaruri söylenmesi gerekir. Çince bunları görmezden gelmeme müsaade etmez.
03:26
And in factgerçek, if I want to speakkonuşmak correctlydoğru şekilde,
54
190212
2166
Aslında doğru konuşmak istiyorsam
03:28
ChineseÇince forcesgüçler me to constantlysürekli think about it.
55
192378
3117
Çince beni konuştuğumu sürekli düşünmeye zorlar.
03:31
Now, that fascinatedbüyülenmiş me endlesslySonsuz bir şekilde as a childçocuk,
56
195495
3949
Bu, çocukken beni çok büyülemiştir.
03:35
but what fascinatesbüyüleyen me even more todaybugün as an economistiktisatçı
57
199444
3235
Ama bugün bir iktisatçı olarak beni daha da büyüleyen şey
03:38
is that some of these sameaynı differencesfarklar carrytaşımak throughvasitasiyla to how languagesdiller speakkonuşmak about time.
58
202679
5301
aynı farklılıkların bazılarının dillerin zamandan bahsediş şekillerini etkilemesidir.
03:43
So for exampleörnek, if I'm speakingkonuşuyorum in Englishİngilizce, I have to speakkonuşmak grammaticallydilbilgisi açısından differentlyfarklı olarak
59
207980
4249
Mesela; İngilizce konuşuyorsam, dil bilgisi yönünden farklı konuşmalıyım.
03:48
if I'm talkingkonuşma about pastgeçmiş rainyağmur, "It rainedyağdırdı yesterdaydün,"
60
212229
2733
Geçmişteki yağmurdan bahsederken "Dün yağmur yağdı",
03:50
currentşimdiki rainyağmur, "It is rainingyağmur now,"
61
214962
2232
halihazırdaki yağmurdan bahsederken "Şimdi yağmur yağıyor",
03:53
or futuregelecek rainyağmur, "It will rainyağmur tomorrowyarın."
62
217194
2434
gelecekteki yağmur içinse "Yarın yağmur yağacak" derim.
03:55
NoticeUyarı that Englishİngilizce requiresgerektirir a lot more informationbilgi with respectsaygı to the timingzamanlama of eventsolaylar.
63
219628
4827
Olayların zamanlaması göz önüne alındığında İngilizce'nin çok daha fazla bilgi gerektirdiğini farketmişsinizdir.
04:00
Why? Because I have to considerdüşünmek that
64
224455
2007
Neden? Çünkü bunu göz önünde bulundurup
04:02
and I have to modifydeğiştirmek what I'm sayingsöz to say, "It will rainyağmur," or "It's going to rainyağmur."
65
226462
4783
"Muhtemelen yağmur yağacak" veya "Kesin yağmur yağacak" diyebilmek için söylediğim şeyi ona göre değiştirmeliyim.
04:07
It's simplybasitçe not permissibleizin verilen in Englishİngilizce to say, "It rainyağmur tomorrowyarın."
66
231245
4116
İngilizce' de basit bir şekilde "Yarın yağmur yağmak" demenin oluru yoktur.
04:11
In contrastkontrast to that, that's almostneredeyse exactlykesinlikle what you would say in ChineseÇince.
67
235361
4184
Tam aksine Çince'de ise söylediğiniz şey tam olarak budur.
04:15
A ChineseÇince speakerkonuşmacı can basicallytemel olarak say something
68
239545
2316
Çince konuşan biri temel olarak, İngilizce konuşan birinin
04:17
that soundssesleri very strangegarip to an Englishİngilizce speaker'skonuşmacının earskulaklar.
69
241861
2584
kulağına tuhaf gelebilecek şeyler söyleyebilir.
04:20
They can say, "YesterdayDün it rainyağmur," "Now it rainyağmur," "TomorrowYarın it rainyağmur."
70
244445
4567
Çinliler "Dün yağmur yağmak","Şimdi yağmur yağmak","Yarın yağmur yağmak" diyebilir.
04:24
In some deepderin senseduyu, ChineseÇince doesn't dividebölmek up the time spectrumspektrum
71
249012
3863
Daha derin manada düşünülecek olursa Çince, zaman mefhumunu
04:28
in the sameaynı way that Englishİngilizce forcesgüçler us to constantlysürekli do in ordersipariş to speakkonuşmak correctlydoğru şekilde.
72
252875
6433
İngilizce'nin doğru konuşmak için bizi sürekli bölmeye zorladığı şekilde bölmez.
04:35
Is this differencefark in languagesdiller
73
259308
1584
Dillerdeki bu farklılık sadece
04:36
only betweenarasında very, very distantlyUzaktan relatedilgili languagesdiller, like Englishİngilizce and ChineseÇince?
74
260892
4195
İngilizce ve Çince gibi çok, çok uzaktan alakalı diller arasında mı mevcut?
04:40
ActuallyAslında, no.
75
265087
958
Aslında hayır.
04:41
So manyçok of you know, in this roomoda, that Englishİngilizce is a GermanicGermen languagedil.
76
266045
3733
Burada çoğunuzun da bildiği gibi İngilizce Germen kökenli bir dil.
04:45
What you mayMayıs ayı not have realizedgerçekleştirilen is that Englishİngilizce is actuallyaslında an outlieraykırı.
77
269778
3915
Bu noktada İngilizce'nin aslında tam bir aykırı değer olduğunu farketmemiş olabilirsiniz.
04:49
It is the only GermanicGermen languagedil that requiresgerektirir this.
78
273693
3250
İngilizce bunu gerektiren tek Germen dili.
04:52
For exampleörnek, mostçoğu other GermanicGermen languagedil speakershoparlörler
79
276943
2884
Mesela; diğer Germen dillerini konuşanların çoğu
04:55
feel completelytamamen comfortablerahat talkingkonuşma about rainyağmur tomorrowyarın
80
279827
3017
yarınki yağmuru "Morgen regnet es" diyerek
04:58
by sayingsöz, "MorgenMorgen regnetregnet eses,"
81
282844
1966
rahat bir şekilde ifade edebiliyorlar,
05:00
quiteoldukça literallyharfi harfine to an Englishİngilizce earkulak, "It rainyağmur tomorrowyarın."
82
284810
3900
ama aslında İngilizce'ye tam tercümesi "Yarın yağmur yağmak."
05:04
This led me, as a behavioraldavranışsal economistiktisatçı, to an intriguingilgi çekici hypothesishipotez.
83
288710
5067
Bu durum bir davranışsal iktisatçı olarak beni ilgi çekici bir hipoteze yönlendirdi.
05:09
Could how you speakkonuşmak about time, could how your languagedil forcesgüçler you to think about time,
84
293777
4249
Zamanı dile getiriş şekliniz, dilinizin zaman hakkında sizi nasıl düşündürdüğü
05:13
affectetkilemek your propensityeğilimi to behaveDavranmak acrosskarşısında time?
85
298026
3751
zaman içindeki davranış temayülünüzü de etkiler mi?
05:17
You speakkonuşmak Englishİngilizce, a futuredfutured languagedil.
86
301777
2900
Gelecek zaman kipi bulunan bir dil olan İngilizce dilini konuşuyorsunuz.
05:20
And what that meansanlamına geliyor is that everyher time you discusstartışmak the futuregelecek,
87
304677
3167
Bunun anlamı, ne zaman geleceği tartışsanız
05:23
or any kindtür of a futuregelecek eventolay,
88
307844
1567
yahut gelecekteki bir olaydan bahsetseniz
05:25
grammaticallydilbilgisi açısından you're forcedzorunlu to cleaveayırmak that from the presentmevcut
89
309411
3399
dil bilgisi olarak bunu geniş zamandan ayırmaya ve
05:28
and treattedavi etmek it as if it's something viscerallyviscerally differentfarklı.
90
312810
2633
buna duygusal olarak farklı bir şeymiş gibi davranmaya mecbursunuz.
05:31
Now supposevarsaymak that that visceralvisseral differencefark
91
315443
2500
Şimdi, bu duygusal farklılığın her konuştuğunuzda
05:33
makesmarkaları you subtlyustaca dissociateayırmak the futuregelecek from the presentmevcut everyher time you speakkonuşmak.
92
317943
4200
geleceği şu andan ayırmaya sinsice sizi zorladığını farz edelim.
05:38
If that's truedoğru and it makesmarkaları the futuregelecek feel
93
322143
1913
Eğer bu doğruysa geleceğin daha uzak ve
05:39
like something more distantuzak and more differentfarklı from the presentmevcut,
94
324056
2983
şu andan daha farklı bir şey haline gelmesini sağlar.
05:42
that's going to make it harderDaha güçlü to savekayıt etmek.
95
327039
2654
Bu da tasarrufu daha zor hale getirecektir.
05:45
If, on the other handel, you speakkonuşmak a futurelessgeleceği languagedil,
96
329693
2551
Diğer yandan gelecek zaman kipi olmayan bir dil konuşuyorsanız,
05:48
the presentmevcut and the futuregelecek, you speakkonuşmak about them identicallyaynı şekilde.
97
332244
3383
şu an ve gelecekten benzer şekilde bahsediyorsunuzdur.
05:51
If that subtlyustaca nudgestitreşim you to feel about them identicallyaynı şekilde,
98
335627
2983
Bu durum alttan alta sizi şu an ve gelecek hakkında aynı şeyler hissetmeye yönlendiriyorsa
05:54
that's going to make it easierDaha kolay to savekayıt etmek.
99
338610
2384
bu da tasarruf yapmanızı kolaylaştıracaktır.
05:56
Now this is a fancifulhayali theoryteori.
100
340994
2550
Şimdi bu uçuk bir teori.
05:59
I'm a professorprofesör, I get paidödenmiş to have fancifulhayali theoriesteoriler.
101
343544
2900
Ben profesörüm. Uçuk teoriler üreteyim diye bana para ödüyorlar.
06:02
But how would you actuallyaslında go about testingtest yapmak suchböyle a theoryteori?
102
346444
4234
Ama iş böyle bir teoriyi test etmeye geldiğinde ne yapardınız?
06:06
Well, what I did with that was to accesserişim the linguisticsDil bilimi literatureEdebiyat.
103
350678
4066
Yani, benim yaptığım dilbilimi literatürüne bir göz atmaktı.
06:10
And interestinglyilginç biçimde enoughyeterli, there are pocketscepler of futurelessgeleceği languagedil speakershoparlörler
104
354744
4383
İlginçtir, tüm dünyada halihazırda gelecek zaman kipi olmayan dilleri
06:15
situatedbulunan all over the worldDünya.
105
359127
1933
konuşan insanlar kümeleri mevcut.
06:16
This is a pocketcep of futurelessgeleceği languagedil speakershoparlörler in NorthernKuzey EuropeEurope.
106
361060
3366
Bu Kuzey Avrupa'da gelecek zaman kipi olmayan dilleri konuşan bir küme.
06:20
Interestinglyİlginç bir şekilde enoughyeterli, when you startbaşlama to crankkrank the dataveri,
107
364426
2901
İlginç kısmı, bu bilgilerin detaylarına indiğinizde
06:23
these pocketscepler of futurelessgeleceği languagedil speakershoparlörler all around the worldDünya
108
367327
3233
dünya çapında gelecek zaman kipi olmayan dilleri konuşan insan kümelerinin
06:26
turndönüş out to be, by and largegeniş, some of the world'sDünyanın en besten iyi saverskoruyucular.
109
370560
3934
genel olarak dünyadaki en iyi tasarruf sağlayanlar olduğu ortaya çıkıyor.
06:30
Just to give you a hintipucu of that,
110
374494
2166
Bir ipucu verecek olursak,
06:32
let's look back at that OECDOECD graphgrafik that we were talkingkonuşma about.
111
376660
2750
az önce bahsettiğimiz OECD grafiğine geri dönelim.
06:35
What you see is that these barsBarlar are systematicallysistematik olarak tallerdaha uzun
112
379410
3384
Gelecek zaman kipi olan dilleri konuşan OECD üyesi ülkeleri gösteren çubuk grafiklerle karşılaştırıldığında
06:38
and systematicallysistematik olarak shiftedkaydırılır to the left
113
382794
2132
çubuk grafiklerin sistematik olarak sola doğru kaydığını
06:40
comparedkarşılaştırıldığında to these barsBarlar whichhangi are the membersüyeler of the OECDOECD that speakkonuşmak futuredfutured languagesdiller.
114
384926
4518
ve daha uzun olduğunu görüyorsunuz.
06:45
What is the averageortalama differencefark here?
115
389444
1463
Buradaki ortalama fark nedir?
06:46
FiveBeş percentageyüzde pointsmakas of your GDPGSYİH savedkaydedilmiş perbaşına yearyıl.
116
390907
3286
Senede GSYİH'nın yüzde beşinin tasarruf edilmesi.
06:50
Over 25 yearsyıl that has hugeKocaman long-runuzun vadede effectsetkileri on the wealthservet of your nationulus.
117
394193
4734
25 yıllık bir zaman dilimi içinde bunun milletinizin refahı üzerinde muazzam bir uzun dönem etkisi olacaktır.
06:54
Now while these findingsbulgular are suggestivemüstehcen,
118
398927
2700
Şimdi bu malumatlar fikir verici ama
06:57
countriesülkeler can be differentfarklı in so manyçok differentfarklı waysyolları
119
401627
2066
ülkeler bir çok farklı şekilde bir birinden farklı olabilir.
06:59
that it's very, very difficultzor sometimesara sıra to accounthesap for all of these possiblemümkün differencesfarklar.
120
403693
4384
Bu yüzden, bu muhtemel farklılıkları izah etmek bazen çok çok zor olabilir.
07:03
What I'm going to showgöstermek you, thoughgerçi, is something that I've been engagingçekici in for a yearyıl,
121
408077
4032
Ancak bir senedir uğraştığım bir şeyi size göstereceğim.
07:08
whichhangi is tryingçalışıyor to gathertoplamak all of the largesten büyük datasetsveri kümeleri
122
412109
2323
İktisatçı olarak erişim imkanımızın bulunduğu
07:10
that we have accesserişim to as economistsekonomistler,
123
414432
2292
en geniş veri setlerini toplamaya çalıştım.
07:12
and I'm going to try and stripşerit away all of those possiblemümkün differencesfarklar,
124
416724
3382
Bu bağlantının kırılmasını sağlamayı umarak
07:16
hopingumut to get this relationshipilişki to breakkırılma.
125
420106
2654
tüm muhtemel farklılıkları çıkarmayı deneyeceğim.
07:18
And just in summaryÖzeti, no mattermadde how faruzak I pushit this, I can't get it to breakkırılma.
126
422760
5031
Özet olarak, ne kadar zorlarsam zorlayayım bir türlü kırılmasını sağlayamadım.
07:23
Let me showgöstermek you how faruzak you can do that.
127
427791
1765
Ne kadar zorlaya bileceğinizi göstereyim.
07:25
One way to imaginehayal etmek that is I gathertoplamak largegeniş datasetsveri kümeleri from around the worldDünya.
128
429556
4633
Bunu düşünmenin bir yolu olarak dünyanın her yerinden veri seti topladım.
07:30
So for exampleörnek, there is the SurveyAnket of HealthSağlık, [AgingYaşlanma] and RetirementEmeklilik in EuropeEurope.
129
434189
3734
Mesela; Avrupa'da Sağlık ve Emeklilik Araştırması var.
07:33
From this datasetveri kümesi you actuallyaslında learnöğrenmek that retiredemekli EuropeanAvrupa familiesaileleri
130
437923
3834
;Aslında bu veri setinden Avrupalı emekli ailelerin
07:37
are extremelyson derece patienthasta with surveyanket takerstutanlar.
131
441757
2633
araştırmacılara karşı aşırı sabırlı olduğunu öğrenebilirsiniz.
07:40
(LaughterKahkaha)
132
444390
1916
(Kahkaha)
07:42
So imaginehayal etmek that you're a retiredemekli householdev halkı in BelgiumBelçika and someonebirisi comesgeliyor to your frontön doorkapı.
133
446306
4384
Farzedelim Belçika'da emekli bir hanesiniz ve kapınızın önüne biri geliyor.
07:46
"ExcuseBahane me, would you mindus if I peruseincelemek your stockStok portfolioPortföy?
134
450690
4584
"Afedersiniz, borsa portföyünüzü incelememde bir mahzur var mı acaba?
07:51
Do you happenolmak to know how much your houseev is worthdeğer? Do you mindus tellingsöylüyorum me?
135
455274
3532
Evinizin ne kadar ederi olduğunu biliyor musunuz acaba? Söyleyebilir misiniz?
07:54
Would you happenolmak to have a hallwaykoridor that's more than 10 metersmetre long?
136
458806
3267
10 metreden daha uzun bir koridorunuz olabilir mi?
07:57
If you do, would you mindus if I timedzamanlanmış how long it tookaldı you to walkyürümek down that hallwaykoridor?
137
462073
4501
Eğer 10 metreden uzunsa bu koridoru ne kadar sürede yürüyerek geçtiğinizi görmemin bir sakıncası var mı?
08:02
Would you mindus squeezingsıkma as hardzor as you can, in your dominantbaskın handel, this devicecihaz
138
466574
3897
Kavrama kuvvetinizi ölçebilmem için bu aleti en kuvvetli elinizde
08:06
so I can measureölçmek your gripkavrama strengthkuvvet?
139
470471
1512
elinizden geldiğince sıkmanızın bir mahzuru var mı?
08:07
How about blowingüfleme into this tubetüp so I can measureölçmek your lungakciğer capacitykapasite?"
140
471983
4023
Peki akciğer kapasitenizi ölçebilmem için bu tüpe üflemeye ne dersiniz?"
08:11
The surveyanket takes over a day.
141
476006
2884
Araştırma bir günden de fazla sürer.
08:14
(LaughterKahkaha)
142
478890
1483
(Kahkaha)
08:16
CombineBirleştirmek that with a DemographicDemografik and HealthSağlık SurveyAnket
143
480373
3900
Buna, ABD Gelişim Ajansı tarafından Afrika'daki gelişmekte olan ülkelerden toplanan
08:20
collectedtoplanmış by USAIDUSAID in developinggelişen countriesülkeler in AfricaAfrika, for exampleörnek,
144
484273
4450
ve aslında Nijerya kırsalında yaşayan ailelerin,
08:24
whichhangi that surveyanket actuallyaslında can go so faruzak as to directlydirekt olarak measureölçmek the HIVHIV statusdurum
145
488723
5151
mesela, HIV durumlarına kadar bile gidebilen
08:29
of familiesaileleri livingyaşam in, for exampleörnek, ruralkırsal NigeriaNijerya.
146
493874
3099
Nüfus İstatistikleri ve Sağlık Araştırmasını ekleyin.
08:32
CombineBirleştirmek that with a worldDünya valuedeğer surveyanket,
147
496973
1901
Buna, dünya çapında yüzlerce ülkedeki milyonlarca ailenin
08:34
whichhangi measuresönlemler the politicalsiyasi opinionsgörüşler and, fortunatelyneyse ki for me, the savingstasarruf behaviorsdavranışlar
148
498874
4433
siyasi fikirlerini ve şansıma tasarruf davranışlarını da ölçen
08:39
of millionsmilyonlarca of familiesaileleri in hundredsyüzlerce of countriesülkeler around the worldDünya.
149
503307
4699
dünya değeri araştırmasını da ekleyin.
08:43
Take all of that dataveri, combinebirleştirmek it, and this mapharita is what you get.
150
508006
3818
Bu verilerin tamamını alın, birleştirin ve sonunda önünüze böyle bir harita çıkacak.
08:47
What you find is ninedokuz countriesülkeler around the worldDünya
151
511824
2250
Burada, hem gelecek zaman kipi olan dilleri hem de olmayan
08:49
that have significantönemli nativeyerli populationspopülasyonları
152
514074
2652
dilleri konuşan ciddi yerli nüfusa sahip
08:52
whichhangi speakkonuşmak bothher ikisi de futurelessgeleceği and futuredfutured languagesdiller.
153
516726
4047
dünyanın her yerinden dokuz ülke bulacaksınız.
08:56
And what I'm going to do is formform statisticalistatistiksel matchedeşleşti pairsçiftleri
154
520773
3534
Ölçebildiğim her boyutta hemen hemen aynı olan aileler arasında
09:00
betweenarasında familiesaileleri that are nearlyneredeyse identicalözdeş on everyher dimensionboyut that I can measureölçmek,
155
524307
5593
istatistiksel olarak eşleşen çiftler oluşturacağım.
09:05
and then I'm going to explorekeşfetmek whetherolup olmadığını or not the linkbağlantı betweenarasında languagedil and savingstasarruf holdstutar
156
529900
3537
Sonra tüm bu seviyeleri kontrol ettikten sonra bile dil ile tasarruf
09:09
even after controllingkontrol for all of these levelsseviyeleri.
157
533437
3483
arasındaki bağlantının tutup tutmadığını keşfedeceğim.
09:12
What are the characteristicskarakteristikleri we can controlkontrol for?
158
536920
2217
Kontrol edebileceğimiz hususiyetler neler?
09:15
Well I'm going to matchmaç familiesaileleri on countryülke of birthdoğum and residenceResidence,
159
539137
2764
Aileleri doğdukları ülkeye ve ikamet ettikleri yere göre eşleştireceğim.
09:17
the demographicsdemografisi -- what sexseks, theironların ageyaş --
160
541901
2402
Yani nüfusa dayalı bilgilere göre, hangi cinsiyet, yaşları,
09:20
theironların incomegelir levelseviye withiniçinde theironların ownkendi countryülke,
161
544303
2134
kendi ülkelerindeki gelirleri,
09:22
theironların educationaleğitici achievementbaşarı, a lot about theironların familyaile structureyapı.
162
546437
3015
eğitim başarıları, aile yapılarına göre.
09:25
It turnsdönüşler out there are sixaltı differentfarklı waysyolları to be marriedevli in EuropeEurope.
163
549452
3518
Avrupa'da evli olmanın altı farklı yolu olduğu ortaya çıktı.
09:28
And mostçoğu granularlygranularly, I breakkırılma them down by religiondin
164
552970
4200
Tane tane, bu aileleri dinlerine göre de ayırdık.
09:33
where there are 72 categorieskategoriler of religionsdinler in the worldDünya --
165
557170
3315
Dünyada 72 farklı kategoride din var.
09:36
so an extremeaşırı levelseviye of granularityparçalı yapı.
166
560485
1717
Tane tane bölmek için çok aşırı seviyede.
09:38
There are 1.4 billionmilyar differentfarklı waysyolları that a familyaile can find itselfkendisi.
167
562202
4533
Bir ailenin kendini bulabileceği 1 milyar 400 milyon farklı şekil var.
09:42
Now effectivelyetkili bir şekilde everything I'm going to tell you from now on
168
566735
4049
Şimdiden itibaren size söyleyeceğim her şey
09:46
is only comparingkarşılaştıran these basicallytemel olarak nearlyneredeyse identicalözdeş familiesaileleri.
169
570784
3050
temel olarak sadece hemen hemen benzer olan aileleri kıyaslamak olacak.
09:49
It's gettingalma as closekapat as possiblemümkün to the thought experimentdeney
170
573834
2500
Bu boyutların her birinde de benzer olan ve
09:52
of findingbulgu two familiesaileleri bothher ikisi de of whomkime livecanlı in BrusselsBrüksel
171
576334
2933
her ikisi de Brüksel'de yaşayan
09:55
who are identicalözdeş on everyher singletek one of these dimensionsboyutlar,
172
579267
3000
ancak biri Flemenkçe diğeri Fransızca konuşan iki aile bularak
09:58
but one of whomkime speakskonuşur FlemishFlaman and one of whomkime speakskonuşur FrenchFransızca;
173
582267
3116
veya Nijerya'da kırsal bölgede yaşayan ve
10:01
or two familiesaileleri that livecanlı in a ruralkırsal districtilçe in NigeriaNijerya,
174
585383
2717
biri Hosa dili konuşup diğeri İgbo dili konuşan iki aile bularak
10:04
one of whomkime speakskonuşur HausaHausa dili and one of whomkime speakskonuşur Igboİbo dili.
175
588100
3833
bu düşünce deneyine mümkün olduğunca yaklaştık.
10:07
Now even after all of this granulartaneli levelseviye of controlkontrol,
176
591933
3884
Şimdi tüm bu tane tane denebilecek seviyedeki kontrollerden sonra bile
10:11
do futurelessgeleceği languagedil speakershoparlörler seemgörünmek to savekayıt etmek more?
177
595817
3166
gelecek zaman kipi olmayan diller daha fazla mı tasarruf eder?
10:14
Yes, futurelessgeleceği languagedil speakershoparlörler, even after this levelseviye of controlkontrol,
178
598983
3653
Evet, bu seviyedeki kontrollerden sonra bile, gelecek zaman kipi olmayan dilleri konuşanların
10:18
are 30 percentyüzde more likelymuhtemelen to reportrapor havingsahip olan savedkaydedilmiş in any givenverilmiş yearyıl.
179
602636
3698
herhangi bir senede tasarruf etmiş olduklarını bildirmeleri yüzde otuz daha muhtemel.
10:22
Does this have cumulativeKümülatif effectsetkileri?
180
606334
1816
Bu durum artan bir etkiye sahip mi?
10:24
Yes, by the time they retireemekli olmak, futurelessgeleceği languagedil speakershoparlörler, holdingtutma constantsabit theironların incomegelir,
181
608150
4420
Evet, emekli olduklarında gelecek zaman kipi bulunmayan dilleri konuşanlar gelirleri sabit tutulduğu takdirde
10:28
are going to retireemekli olmak with 25 percentyüzde more in savingstasarruf.
182
612570
3068
tasarruf hesaplarında yüzde 25 daha fazla birikimle emekli oluyorlar.
10:31
Can we pushit this dataveri even furtherayrıca?
183
615638
2481
Bu veriyi daha da ileri götürebilir miyiz?
10:34
Yes, because I just told you, we actuallyaslında collecttoplamak a lot of healthsağlık dataveri as economistsekonomistler.
184
618119
5299
Evet, daha önce söylediğim gibi biz iktisatçılar aslında bir sürü sağlık verisi topluyoruz.
10:39
Now how can we think about healthsağlık behaviorsdavranışlar to think about savingstasarruf?
185
623418
3883
Şimdi, sağlık davranışlarıyla tasarrufları nasıl alakalandırabiliriz?
10:43
Well, think about smokingsigara içmek, for exampleörnek.
186
627301
2833
Mesela; sigarayı düşünün.
10:46
SmokingYasaktır is in some deepderin senseduyu negativenegatif savingstasarruf.
187
630134
3183
Derin düşünüldüğünde sigara aslında tasarrufta eksi hanesindedir.
10:49
If savingstasarruf is currentşimdiki painAğrı in exchangedeğiş tokuş for futuregelecek pleasureZevk,
188
633317
3666
Eğer tasarrufu gelecekteki zevk karşılığında halihazırdaki acı olarak alırsak,
10:52
smokingsigara içmek is just the oppositekarşısında.
189
636983
1308
sigara da bunun tam zıddı.
10:54
It's currentşimdiki pleasureZevk in exchangedeğiş tokuş for futuregelecek painAğrı.
190
638291
2859
Yani gelecekteki acı için halihazırdaki zevk.
10:57
What we should expectbeklemek then is the oppositekarşısında effectEfekt.
191
641150
2950
Beklememiz gereken tersine etki.
11:00
And that's exactlykesinlikle what we find.
192
644100
1768
Bulduğumuz da tam olarak bu.
11:01
FuturelessGeleceği languagedil speakershoparlörler are 20 to 24 percentyüzde lessaz likelymuhtemelen
193
645868
3767
Gelecek zaman kipi olmayan dilleri konuşanların benzer ailelere oranla
11:05
to be smokingsigara içmek at any givenverilmiş pointpuan in time comparedkarşılaştırıldığında to identicalözdeş familiesaileleri,
194
649635
3415
herhangi bir zamanda sigara içme ihtimali yüzde 20 ile 24 daha az.
11:08
and they're going to be 13 to 17 percentyüzde lessaz likelymuhtemelen
195
653050
2901
Aynı şekilde, emekli olduklarında aşırı kilolu olma ihtimalleri
11:11
to be obeseaşırı şişman by the time they retireemekli olmak,
196
655951
2217
yüzde 13 ile 17 daha az.
11:14
and they're going to reportrapor beingolmak 21 percentyüzde more likelymuhtemelen
197
658168
2463
En son girdikleri cinsel ilişkide prezervatif kullanmış olma
11:16
to have used a condomPrezervatif in theironların last sexualcinsel encounterkarşılaşma.
198
660631
2287
ihtimalleri ise yüzde 21 daha fazla.
11:18
I could go on and on with the listliste of differencesfarklar that you can find.
199
662918
3483
Bulabileceğiniz farklılıkların listesine devam edersek uzar gider.
11:22
It's almostneredeyse impossibleimkansız not to find a savingstasarruf behaviordavranış
200
666401
3800
Bu güçlü etkinin mevcut olmadığı tasarruf davranışı bulmamak
11:26
for whichhangi this stronggüçlü effectEfekt isn't presentmevcut.
201
670201
2599
neredeyse mümkün değil.
11:28
My linguisticsDil bilimi and economicsekonomi bilimi colleaguesmeslektaşlar at YaleYale and I are just startingbaşlangıç to do this work
202
672800
4750
Yale Üniversitesi'ndeki dilbilimci ve iktisatçı meslektaşlarım ve ben bu çalışmayı yapmaya
11:33
and really explorekeşfetmek and understandanlama the waysyolları that these subtleince nudgestitreşim
203
677550
5167
ve bu sinsi dürtülerin her konuştuğumuzda geleceği düşünmemize sebep olma şekillerini
11:38
causesebeb olmak us to think more or lessaz about the futuregelecek everyher singletek time we speakkonuşmak.
204
682717
5395
anlayıp gerçekten keşfetmeye yeni başlıyoruz.
11:44
UltimatelySonuçta, the goalhedef,
205
688112
2301
Son olarak, hedef
11:46
oncebir Zamanlar we understandanlama how these subtleince effectsetkileri can changedeğişiklik our decisionkarar makingyapma,
206
690413
4199
bu sinsi etkilerin karar vermemizi nasıl değiştirdiğini anladığımızda
11:50
we want to be ableyapabilmek to providesağlamak people toolsaraçlar
207
694612
2950
insanlara daha bilinçli tasarruf etmelerini sağlamak ve
11:53
so that they can consciouslybilinçli olarak make themselveskendilerini better saverskoruyucular
208
697562
2808
kendi geleceklerinde daha bilinçli yatırımcılar olmalarını sağlamak için
11:56
and more consciousbilinçli investorsyatırımcılar in theironların ownkendi futuregelecek.
209
700370
3259
fırsatlar sağlayabilmek istiyoruz.
11:59
Thank you very much.
210
703629
2267
Çok teşekkür ederim.
12:01
(ApplauseAlkış)
211
705896
6368
(Alkış)
Translated by Enis Başol
Reviewed by Yusuf YILMAZ

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Keith Chen - Behavioral economist
Keith Chen's research suggests that the language you speak may impact the way you think about your future.

Why you should listen

Does the future look like a different world to you, or more like an extension of the present? In an intriguing piece of research, Keith Chen suggests that your attitude about the future has a strong relationship to the language you speak. In a nutshell, some languages refer to the future using verb helpers like "will" and "shall," while others don't have specific verbs to refer to future actions. Chen correlated these two different language types with remarkably different rates of saving for the future (guess who saves more?). He calls this connection the "futurity" of languages. The paper is in the process of being published by the American Economic Review, and it's already generated discussion. Chen says: "While the data I analyze don’t allow me to completely understand what role language plays in these relationships, they suggest that there is something really remarkable to be explained about the interaction of language and economic decision-making. These correlations are so strong and survive such an aggressive set of controls, that the chances they arise by random lies somewhere between one in 10,000 and one in 10^32."

Chen excels in asking unusual questions to yield original results. Another work (with Yale colleague and TEDGlobal 2009 speaker Laurie Santos) examined how monkeys view economic risk--with surprisingly humanlike irrationality. While a working paper asks a surprising, if rhetorical, question: Does it make economic sense for a woman to become a physician?

Chen is currently Uber's Head of Economic Research and is an associate professor of economics at UCLA .

Read more about Chen's explorations »

More profile about the speaker
Keith Chen | Speaker | TED.com