ABOUT THE SPEAKER
Freeman Hrabowski - Educator
During his 20-year tenure as president of UMBC, Freeman Hrabowski has helped students of all backgrounds pursue degrees in arts, humanities and the sciences.

Why you should listen

During his 20-year run as president of the University of Maryland, Baltimore County (UMBC), Freeman Hrabowski has transformed a young university into a research institution recognized as one of the most innovative in the country. His goal: continue building a campus that’s first-rate in research and instruction, and that prepares students of all backgrounds for success.
 
Hrabowski cofounded the Meyerhoff Scholars Program for high-achieving minority students in science and engineering; the program has become a national model. Hrabowski frequently writes about minority participation and performance in these areas. He advises President Obama on educational issues and consults for the National Science Foundation, National Institutes of Health, and National Academies. A tireless educator, leader and mentor, Hrabowski was named one of world’s most influential people in 2012 by Time magazine.

More profile about the speaker
Freeman Hrabowski | Speaker | TED.com
TED2013

Freeman Hrabowski: 4 pillars of college success in science

Freeman Hrabowski: Bilim alanında üniversitelerde başarının 4 ayağı

Filmed:
1,042,793 views

12 yaşındayken; Freeman Hrabowski, Martin Luther King ile yürüyüşe katıldı. Bugün o adam Maryland Üniversitesi, Baltimore County'nin (UMBC) rektörü ve üniversitede yeterli ölçüde temsil edilmeyen, yani özellikle Afro-Amerikan, Latin ve düşük gelirli öğrencilerin matematik ve bilim alanlarında başarıyı yakalamalarına olanak verecek bir ortam yaratmaya çalışıyor. UMBC'nin benimsediği yaklaşımın dört ayağını seyircilerle paylaşıyor.
- Educator
During his 20-year tenure as president of UMBC, Freeman Hrabowski has helped students of all backgrounds pursue degrees in arts, humanities and the sciences. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
So I'll be talkingkonuşma about the successbaşarı of my campuskampus,
0
536
4062
Şimdi kampüsümün (Maryland Üniversitesi, Baltimore County, UMBC)
00:16
the UniversityÜniversitesi of MarylandMaryland, BaltimoreBaltimore Countyİlçe, UMBCUMBC,
1
4598
2750
her türlü öğrenciyi, sanat, beşeri bilimler
00:19
in educatingyetiştirmek studentsöğrencilerin of all typestürleri,
2
7348
3191
bilim ve mühendislik alanlarında
00:22
acrosskarşısında the artssanat and humanitiesbeşeri bilimler and the scienceBilim and engineeringmühendislik areasalanlar.
3
10539
4127
eğitme konusundaki başarısından bahsedeceğim.
00:26
What makesmarkaları our storyÖykü especiallyözellikle importantönemli
4
14666
4078
Hikayemizi özellikle önemli yapan
00:30
is that we have learnedbilgili so much from a groupgrup of studentsöğrencilerin
5
18744
5208
öğrencilerden çok fazla şey öğrenmiş olmamız.
00:35
who are typicallytipik not at the topüst of the academicakademik laddermerdiven --
6
23952
3347
Tipik olarak akademik başarıda en üst olanlar değil de
00:39
studentsöğrencilerin of colorrenk, studentsöğrencilerin underrepresentedunderrepresented in selectedseçilmiş areasalanlar.
7
27299
3998
farklı renklerden öğrenciler, seçilmiş alanlarda yeterince temsil edilmemiş olanlar
00:43
And what makesmarkaları the storyÖykü especiallyözellikle uniquebenzersiz
8
31297
2851
ve hikayeyi özellikle farklı yapan ise
00:46
is that we have learnedbilgili how to help African-AmericanAfrikalı-Amerikalı studentsöğrencilerin, LatinoLatino studentsöğrencilerin,
9
34148
4834
bilim ve mühendislik alanlarında dünyanın en iyilerinden olan
00:50
studentsöğrencilerin from low-incomedüşük gelirli backgroundsarka,
10
38982
1804
Afro-Amerikalı öğrencilere, Latin öğrencilere,
00:52
to becomeolmak some of the besten iyi in the worldDünya in scienceBilim and engineeringmühendislik.
11
40786
3458
düşük gelirli öğrencilere nasıl yardım edilebileceğini öğrenmiş olmamız.
00:56
And so I beginbaşla with a storyÖykü about my childhoodçocukluk.
12
44244
3470
Ve çocukluğum hakkında bir hikaye ile başlıyorum
00:59
We all are productsÜrünler of our childhoodçocukluk experiencesdeneyimler.
13
47714
3072
Hepimiz çocukluk deneyimlerimizin ürünleriyiz.
01:02
It's hardzor for me to believe that it's been 50 yearsyıl
14
50786
4178
Birmingham, Alabama'da 9. sınıf öğrencisi olma deneyimimin
01:06
sincedan beri I had the experiencedeneyim of beingolmak a ninthdokuzuncu gradesınıf kidçocuk in BirminghamBirmingham, AlabamaAlabama,
15
54964
5906
üzerinden 50 yıl geçtiğine inanmak zor.
01:12
a kidçocuk who lovedsevilen gettingalma A'sA'ın,
16
60870
2167
'A' almayı seven bir öğrenciydim.
01:15
a kidçocuk who lovedsevilen mathmatematik, who lovedsevilen to readokumak,
17
63037
2687
Matematiği seven, okumayı seven bir çocuktum.
01:17
a kidçocuk who would say to the teacheröğretmen --
18
65724
2729
Öğretmen sınıfa 'İşte 10 tane problem.'
01:20
when the teacheröğretmen said, "Here are 10 problemssorunlar," to the classsınıf,
19
68453
3256
dediğinde bu küçük şişman çocuk
01:23
this little fatşişman kidçocuk would say, "Give us 10 more."
20
71709
4081
'10 tane daha verin' derdi.
01:27
And the wholebütün classsınıf would say, "ShutKapa çeneni up, FreemanFreeman."
21
75790
3312
Ve bütün sınıf 'Kapa çeneni, Freeman' derdi.
01:31
And there was a designatedÖzel İçilir kickerKicker everyher day.
22
79102
3614
Ve her gün beni tekmeleyen birisi oluyordu.
01:34
And so I was always askingsormak this questionsoru:
23
82716
1881
Ve ben sürekli şu soruyu soruyordum:
01:36
"Well how could we get more kidsçocuklar to really love to learnöğrenmek?"
24
84597
5957
Peki, nasıl daha çok çocuğa öğrenmeyi gerçekten sevdirebiliriz ?
01:42
And amazinglyinanılmaz, one weekhafta in churchkilise,
25
90554
3118
Ve şaşırtıcı bir şekilde, bir hafta kilisede
01:45
when I really didn't want to be there
26
93672
2082
-cidden orada olmak istemiyordum-
01:47
and I was in the back of the roomoda beingolmak placatedyatıştırıldığında by doing mathmatematik problemssorunlar,
27
95754
5101
ve odanın arkasında matematik problemleri çözmekle meşguldum.
01:52
I heardduymuş this man say this:
28
100855
2436
Bir adamın şunu dediğini duydum :
01:55
"If we can get the childrençocuklar
29
103291
2482
"Eğer çocukların buradaki, Birmingham'daki
01:57
to participatekatılmak in this peacefulhuzurlu demonstrationgösteri here in BirminghamBirmingham,
30
105773
5997
barışçıl gösteriye katılmasını sağlarsak,
02:03
we can showgöstermek AmericaAmerika that even childrençocuklar know the differencefark betweenarasında right and wrongyanlış
31
111770
5401
Amerika'ya, çocukların bile doğru ve yanlış arasındaki farkı bildiğini,
02:09
and that childrençocuklar really do want to get the besten iyi possiblemümkün educationEğitim."
32
117171
4733
ve çocukların gerçekten mümkün olan en iyi eğitimi almak istediğini gösterebiliriz."
02:13
And I lookedbaktı up and said, "Who is that man?"
33
121904
1721
Ve ona baktım ve dedim ki "Kim bu adam?"
02:15
And they said his nameisim was DrDr. MartinMartin LutherLuther KingKral.
34
123625
3129
Ve onun adının Dr.Martin Luther King olduğunu söylediler.
02:18
And I said to my parentsebeveyn, "I've got to go.
35
126754
1931
Ve ben de ebeveynlerime dedim, "Gitmeliyim,
02:20
I want to go. I want to be a partBölüm of this."
36
128685
1569
gitmek istiyorum, bunun bir parçası olmak istiyorum."
02:22
And they said, "AbsolutelyKesinlikle not."
37
130254
1870
Ve onlar dedi ki, "Kesinlikle hayır."
02:24
(LaughterKahkaha)
38
132124
1213
(Kahkahalar)
02:25
And we had a roughkaba go of it.
39
133337
1918
Ve biraz tartışma yaşadık.
02:27
And at that time, quiteoldukça franklyaçıkçası, you really did not talk back to your parentsebeveyn.
40
135255
3453
Ve o zamanlar, açıkçası, ebeveynlerinize karşılık veremezdiniz.
02:30
And somehowbir şekilde I said, "You know, you guys are hypocritesmünafıklar.
41
138708
2287
Ve nedense dedim ki, "Biliyorsunuz, sizler ikiyüzlüsünüz."
02:32
You make me go to this. You make me listen.
42
140995
1977
Beni buraya getiriyorsunuz, bana dinlettiriyorsunuz.
02:34
The man wants me to go, and now you say no."
43
142972
2234
Bu adam gitmemi istiyor ve şimdi hayır diyorsunuz.
02:37
And they thought about it all night.
44
145206
1748
Ve gece boyunca bunu düşündüler.
02:38
And they camegeldi into my roomoda the nextSonraki morningsabah.
45
146954
2134
Ve ertesi gün odama geldiler.
02:41
They had not sleptuyudu.
46
149088
1500
Uyumamışlardı.
02:42
They had been literallyharfi harfine cryingağlıyor and prayingdua eden and thinkingdüşünme,
47
150588
2516
Gerçekten ağlamış, dua etmiş ve düşünmüşlerdi.
02:45
"Will we let our 12-year-old-yaşında
48
153104
3560
"12 yaşındaki çocuğumuzun bu yürüyüşe katılmasına
02:48
participatekatılmak in this marchMart and probablymuhtemelen have to go to jailhapis?"
49
156664
4152
ve büyük ihtimalle hapse girmesine izin verecek miyiz ?"
02:52
And they decidedkarar to do it.
50
160816
1689
Ve yapmaya karar verdiler.
02:54
And when they camegeldi in to tell me,
51
162505
1382
Ve gelip, bana bunu söylediler.
02:55
I was at first elatedsevinçli.
52
163887
1785
İlk başta neşelendim.
02:57
And then all of a suddenani I beganbaşladı thinkingdüşünme about the dogsköpekler and the fireateş hoseshortumlar,
53
165672
3932
Ve aniden, köpekleri ve yangın hortumlarını düşündüm.
03:01
and I got really scaredkorkmuş, I really did.
54
169604
2882
ve gerçekten korktum, gerçekten.
03:04
And one of the pointsmakas I make to people all the time
55
172486
2102
Ve insanlara sürekli anlattığım bir şey ise
03:06
is that sometimesara sıra when people do things that are courageouscesur,
56
174588
3235
insanlar cesurca şeyler yaptığında
03:09
it doesn't really mean that they're that courageouscesur.
57
177823
2349
bunun, onların cesur olduğu anlamına gelmediğidir.
03:12
It simplybasitçe meansanlamına geliyor that they believe it's importantönemli to do it.
58
180172
2848
Bu basitçe onların, onu yapmanın doğru olduğuna inandıkları anlamına gelir.
03:15
I wanted a better educationEğitim.
59
183020
1751
Ben daha iyi bir eğitim istedim.
03:16
I did not want to have to have hand-me-downyüzüğe bookskitaplar.
60
184771
3233
Elden düşme kitaplar kullanmak istemedim.
03:20
I wanted to know that the schoolokul I attendedkatıldı
61
188004
2483
Okuduğum okulun sadece iyi hocalara sahip olmasını değil,
03:22
not only had good teachersöğretmenler, but the resourceskaynaklar we neededgerekli.
62
190487
2425
ihtiyacımız olan kaynaklara sahip olmasını istedim.
03:24
And as a resultsonuç of that experiencedeneyim,
63
192912
1676
Ve bu deneyimin sonucu olarak da
03:26
in the middleorta of the weekhafta, while I was there in jailhapis,
64
194588
2334
haftanın ortasında, ben hapisteyken
03:28
DrDr. KingKral camegeldi and said with our parentsebeveyn,
65
196922
2550
Dr. King geldi ve ebeveynlerimize dedi ki:
03:31
"What you childrençocuklar do this day
66
199472
2965
"Çocuklarınızın bugün yaptıkları
03:34
will have an impactdarbe on childrençocuklar who have not been borndoğmuş."
67
202437
4584
henüz doğmamış olan çocukları etkileyecek."
03:39
I recentlyson günlerde realizedgerçekleştirilen that two-thirdsüçte iki of AmericansAmerikalılar todaybugün
68
207021
4935
Geçenlerde, bugünkü Amerikalıların üçte ikisinin
03:43
had not been borndoğmuş at the time of 1963.
69
211956
3514
o zamanlar, 1963'de doğmamış olduğunu fark ettim.
03:47
And so for them, when they hearduymak about the Children'sÇocuk CrusadeHaçlı seferi in BirminghamBirmingham,
70
215470
2941
Ve onlar için, farklı yerlerde Birmingham'daki
03:50
in manyçok waysyolları, if they see it on TVTV,
71
218411
2262
'Çocuk Haçlı Seferi'ni duymak
03:52
it's like our looking at the 1863 "LincolnLincoln" moviefilm:
72
220673
3414
Televizyon'da görürlerse, 1863 "Lincoln" filmini izlemek gibi.
03:56
It's historytarih.
73
224087
1434
O Tarih.
03:57
And the realgerçek questionsoru is, what lessonsdersler did we learnöğrenmek?
74
225521
2973
Ve gerçek soru şu ki, hangi dersleri aldık ?
04:00
Well amazinglyinanılmaz, the mostçoğu importantönemli for me was this:
75
228494
2892
Şaşırtıcı bir şekilde, benim için en önemli olan
04:03
That childrençocuklar can be empoweredgüçlenmiş to take ownershipsahiplik of theironların educationEğitim.
76
231386
5300
çocuklar, eğitimlerinin sahipliğini ellerine almaya teşvik edilebilir.
04:08
They can be taughtöğretilen to be passionatetutkulu
77
236686
2351
Tutkulu olmayı öğrenebilirler,
04:11
about wantingeksik to learnöğrenmek and to love the ideaFikir of askingsormak questionssorular.
78
239037
4541
özellikle öğrenme isteği ve soru sorma fikrini sevme konusunda.
04:15
And so it is especiallyözellikle significantönemli
79
243578
2795
Ve özellikle manidar olan ise
04:18
that the universityÜniversite I now leadöncülük etmek,
80
246373
2086
şimdi yönetiyor olduğum üniversite
04:20
the UniversityÜniversitesi of MarylandMaryland, BaltimoreBaltimore Countyİlçe, UMBCUMBC,
81
248459
2795
Maryland Üniversitesi, Baltimore Country, UMBC
04:23
was foundedkurulmuş the very yearyıl I wentgitti to jailhapis with DrDr. KingKral, in 1963.
82
251254
5786
1963'te Dr. King ile hapse girdiğim sene kurulmuştu.
04:29
And what madeyapılmış that institutionalkurumsal foundingkurucu especiallyözellikle importantönemli
83
257040
4170
Ve bu kuruluşu özellikle önemli kılan ise,
04:33
is that MarylandMaryland is the SouthGüney, as you know,
84
261210
4534
bildiğiniz üzere, Maryland'in güneyde olması
04:37
and, quiteoldukça franklyaçıkçası, it was the first universityÜniversite in our statebelirtmek, bildirmek
85
265744
4582
ve açıkçası, eyaletimizdeki ilk üniversite olmasıydı.
04:42
foundedkurulmuş at a time when studentsöğrencilerin of all racesyarışları could go there.
86
270326
4076
Her ırka mensup öğrencilerin gidebileceği bir zamanda kuruldu.
04:46
And so we had blacksiyah and whitebeyaz studentsöğrencilerin and othersdiğerleri who beganbaşladı to attendkatılmak.
87
274402
3573
Ve okuyan siyah, beyaz ve başka öğrencilerimiz de vardı.
04:49
And it has been for 50 yearsyıl an experimentdeney.
88
277975
4185
50 yıl boyunca bir deney oldu.
04:54
The experimentdeney is this:
89
282160
1700
Deney şuydu:
04:55
Is it possiblemümkün to have institutionskurumlar in our countryülke, universitiesüniversiteler,
90
283860
3959
Ülkemizde, her türlü kökenden insanların gelip,
04:59
where people from all backgroundsarka can come and learnöğrenmek
91
287819
2937
birlikte çalışmayı öğrenebileceği,
05:02
and learnöğrenmek to work togetherbirlikte and learnöğrenmek to becomeolmak leadersliderler
92
290756
3583
lider olmayı öğrenebileceği ve bu deneyimde birbirini destekleyecekleri
05:06
and to supportdestek eachher other in that experiencedeneyim?
93
294339
3573
kuruluşlar ve üniversiteler kurmamız mümkün mü?
05:09
Now what is especiallyözellikle importantönemli about that experiencedeneyim for me is this:
94
297912
4915
Şimdi bu deneyimin benim açımdan en önemli noktası şu:
05:14
We foundbulunan that we could do a lot in the artssanat and humanitiesbeşeri bilimler and socialsosyal sciencesbilimler.
95
302827
4668
Sanat, beşeri bilimler ve sosyal bilimler alanlarında yapacağımız çok iş olduğunu fark ettik.
05:19
And so we beganbaşladı to work on that, for yearsyıl in the '60s.
96
307495
2556
Ve böylece 60'lı yıllar boyunca bunun üzerinde çalıştık.
05:22
And we producedüretilmiş a numbernumara of people in lawhukuk, all the way to the humanitiesbeşeri bilimler.
97
310051
3783
Ve hukuktan beşeri bilimlere kadar birçok insan yetiştirdik.
05:25
We producedüretilmiş great artistssanatçılar. BeckettBeckett is our museilham perisi.
98
313834
2633
Müthiş sanatçılar ortaya çıkardık. Beckett ilham kaynağımızdır.
05:28
A lot of our studentsöğrencilerin get into theatertiyatro.
99
316467
1537
Birçok öğrencimiz tiyatroya girdi.
05:30
It's great work.
100
318004
1000
Harika bir iş ortaya çıktı.
05:31
The problemsorun that we facedyüzlü was the sameaynı problemsorun AmericaAmerika continuesdevam ediyor to faceyüz --
101
319004
4032
Karşılaştığımız sorun, Amerika'nın hala kurtulamadığı sorunun aynısıydı --
05:35
that studentsöğrencilerin in the sciencesbilimler and engineeringmühendislik,
102
323036
1847
bilim ve mühendislik öğrencileri içerisinde
05:36
blacksiyah studentsöğrencilerin were not succeedingbaşarılı.
103
324883
2111
siyahi öğrenciler başarılı olamıyordu.
05:38
But when I lookedbaktı at the dataveri,
104
326994
1751
Fakat verileri incelediğimde,
05:40
what I foundbulunan was that, quiteoldukça franklyaçıkçası, studentsöğrencilerin in generalgenel,
105
328745
3332
bulduğum şey, açıkça söylemek gerekirse, genelde öğrencilerin
05:44
largegeniş numberssayılar were not makingyapma it.
106
332077
1623
birçoğunun bunu yapamadığıydı.
05:45
And as a resultsonuç of that,
107
333700
1918
Ve bunun sonucunda,
05:47
we decidedkarar to do something that would help, first of all,
108
335618
3334
faydalı olacak bir şeyler yapmaya karar verdik, ilk olarak
05:50
the groupgrup at the bottomalt, African-AmericanAfrikalı-Amerikalı studentsöğrencilerin, and then Hispanicİspanyol studentsöğrencilerin.
109
338952
4217
dipteki grup, yani Afro-Amerikan öğrencilere ve daha sonra İspanyol öğrencilere.
05:55
And RobertRobert and JaneJane MeyerhoffMeyerhoff, philanthropistshayırsever, said, "We'dBiz istiyorsunuz like to help."
110
343169
4331
Ve birer toplumsever olan Robert ve Jane Meyerhoff "Yardımımız dokunabilir" dedi.
05:59
RobertRobert MeyerhoffMeyerhoff said, "Why is it that everything I see on TVTV about blacksiyah boysçocuklar,
111
347500
3453
Robert Meyerhoff, "Neden TV'de siyahilerle ilgili olup basketbolla ilgili olmayan
06:02
if it's not about basketballBasketbol, is not positivepozitif?
112
350953
2798
hiçbir şey pozitif değil?
06:05
I'd like to make a differencefark, to do something that's positivepozitif."
113
353751
2632
Bir fark yaratmak, pozitif bir şeyler yapmak istiyorum."
06:08
We marriedevli those ideasfikirler, and we createdoluşturulan this MeyerhoffMeyerhoff ScholarsBilim adamları programprogram.
114
356383
3667
Bu fikirlere sıkıca tutunduk ve işte bu Meyerhoff Burs programını hayata geçirdik.
06:12
And what is significantönemli about the programprogram
115
360050
2069
Ve programın en vurucu noktası
06:14
is that we learnedbilgili a numbernumara of things.
116
362119
2481
birçok şey öğrenmiş olmamızdı.
06:16
And the questionsoru is this:
117
364600
1352
Sorulması gereken soru şu:
06:17
How is it that now we leadöncülük etmek the countryülke in producingüreten African-AmericansAfrika-Amerikalı
118
365952
4465
Bugün nasıl oluyor da ülkeyi siyahi öğrencilerin bilim ve mühendislik alanlarında doktora yapmaya
06:22
who go on to completetamamlayınız PhPH.D.'s'ler in scienceBilim and engineeringmühendislik and M.D./PhPH.D.'s'ler?
119
370417
4850
aday olması için seferber ediyoruz?
06:27
That's a bigbüyük dealanlaştık mı. Give me a handel for that. That's a bigbüyük dealanlaştık mı.
120
375267
2649
Bu büyük başarı. Hakkını vermek lazım. Büyük başarı.
06:29
That's a bigbüyük dealanlaştık mı. It really is.
121
377916
2235
Büyük bir olay. Gerçekten.
06:32
(ApplauseAlkış)
122
380151
2576
(Alkışlar)
06:34
You see, mostçoğu people don't realizegerçekleştirmek
123
382727
1944
Gördüğünüz gibi, çoğu insan
06:36
that it's not just minoritiesazınlıklar who don't do well in scienceBilim and engineeringmühendislik.
124
384671
4050
sadece azınlığın bilim ve mühendislik alanlarında başarısız olmadığını göremiyor.
06:40
QuiteOldukça franklyaçıkçası, you're talkingkonuşma about AmericansAmerikalılar.
125
388721
3617
Açık konuşacaksak, Amerikalılardan bahsediyoruz.
06:44
If you don't know it, while 20 percentyüzde of blacksSiyahlar and Hispanicsİspanyollar
126
392338
3448
Bilmiyorsanız, bilim ve mühendislik alanlarında uzmanlık eğitimine
06:47
who beginbaşla with a majormajör in scienceBilim and engineeringmühendislik
127
395786
2335
başlayan siyahi ve İspanyol öğrencilerin sadece yüzde yirmisi
06:50
will actuallyaslında graduatemezun olmak in scienceBilim and engineeringmühendislik,
128
398121
2152
bilim ve mühendislik alanından mezun olurken,
06:52
only 32 percentyüzde of whitesBeyazlar who beginbaşla with majorsana dal in those areasalanlar
129
400273
3554
bu alanlarda uzmanlık eğitimine başlayan beyaz öğrencilerin
06:55
actuallyaslında succeedbaşarılı olmak and graduatemezun olmak in those areasalanlar,
130
403827
2658
sadece yüzde 32'si ve Asyalı Amerikalıların sadece yüzde 42'si
06:58
and only 42 percentyüzde of Asian-AmericansAsyalı Amerikalılar.
131
406485
2105
bu alanlarda gerçekten başarılı ve mezun olmaktadır.
07:00
And so, the realgerçek questionsoru is, what is the challengemeydan okuma?
132
408590
2611
Peki sorulması gereken soru, zor olan kısım ne?
07:03
Well a partBölüm of it, of coursekurs, is K-K-12.
133
411201
2387
Bunun bir parçası, tabi ki, K-12.
07:05
We need to strengthengüçlendirmek K-K-12.
134
413588
1949
K-12'yi güçlendirmeliyiz.
07:07
But the other partBölüm has to do with the culturekültür
135
415537
2296
Fakat diğer kısım da kampüslerimizdeki bilim
07:09
of scienceBilim and engineeringmühendislik on our campuseskampüsleri.
136
417833
2660
ve mühendislik kültürüyle yakından ilgili.
07:12
WhetherOlup olmadığı you know it or not, largegeniş numberssayılar of studentsöğrencilerin with highyüksek SAT'sSAT
137
420493
3845
Bilmem biliyor musunuz, yüksek SAT puanı ve
07:16
and largegeniş numberssayılar of A.P. creditskredi
138
424338
1465
yüksek A.P. puanı alan ve ülkemizin en prestijli
07:17
who go to the mostçoğu prestigiousprestijli universitiesüniversiteler in our countryülke
139
425803
2702
üniversitelerine kayıt hakkı kazanan birçok öğrenci
07:20
beginbaşla in pre-medTıp or pre-engineeringön mühendislik and engineeringmühendislik, and they endson up changingdeğiştirme theironların majorsana dal.
140
428505
4831
tıp hazırlık, mühendislik hazırlık veya mühendislik bölümlerine başlayıp, sonradan alan değiştiriyor.
07:25
And the numbernumara one reasonneden, we find, quiteoldukça franklyaçıkçası,
141
433336
2466
Ve bulduğumuz sebeplerden en büyük olanı, açıkçası,
07:27
is they did not do well in first yearyıl scienceBilim coursesdersler.
142
435802
2950
ilk yıllarında aldıkları bilim derslerinde başarısız olmalarıdır.
07:30
In factgerçek, we call first yearyıl scienceBilim and engineeringmühendislik, typicallytipik around AmericaAmerika,
143
438752
3783
Aslında Amerika'da genel olarak ilk yılda alınan bilim ve mühendislik derslerini
07:34
weed-outot-out coursesdersler or barrierbariyer coursesdersler.
144
442535
2134
eleme veya bariyer dersleri olarak nitelendiririz.
07:36
How manyçok of you in this audienceseyirci know somebodybirisi
145
444669
1768
İçinizden kaç kişi tıp veya mühendislik hazırlıkla başlayıp
07:38
who startedbaşladı off in pre-medTıp or engineeringmühendislik
146
446437
1815
bir veya iki yıl içerisinde
07:40
and changeddeğişmiş theironların majormajör withiniçinde a yearyıl or two?
147
448252
1885
uzmanlık alanını değiştiren birini tanıyor?
07:42
It's an AmericanAmerikan challengemeydan okuma. HalfYarısı of you in the roomoda.
148
450137
1798
Bu Amerika'nın bir gerçeği. Salonun yarısı tanıyor.
07:43
I know. I know. I know.
149
451935
1401
Biliyorum. Biliyorum. Biliyorum.
07:45
And what is interestingilginç about that
150
453336
1658
Ve ilginç olan şu ki
07:46
is that so manyçok studentsöğrencilerin are smartakıllı and can do it.
151
454994
2710
birçok öğrenci zeki ve bunu başarabilir.
07:49
We need to find waysyolları of makingyapma it happenolmak.
152
457704
2266
Gerçekleştirmenin yollarını bulmalıyız.
07:51
So what are the fourdört things we did to help minorityazınlık studentsöğrencilerin
153
459970
2607
Peki azınlıktaki öğrencilere ve şu an öğrencilerin geneline
07:54
that now are helpingyardım ediyor studentsöğrencilerin in generalgenel?
154
462577
1809
yardımcı olmak için yarattığımız dört unsur nedir?
07:56
NumberNumarası one: highyüksek expectationsbeklentileri.
155
464386
1867
Bir numara: yüksek beklentiler
07:58
It takes an understandinganlayış of the academicakademik preparationhazırlık of studentsöğrencilerin --
156
466253
4505
Bunu başarmak için öğrencilerin akademik hazırlanma anlayışı --
08:02
theironların gradesNotlar, the rigortitizlik of the coursekurs work,
157
470758
2344
notları, ödevlerin güçlüğü,
08:05
theironların test-takingsınav skillsbecerileri, theironların attitudetutum,
158
473102
2451
test yetenekleri, tutumları,
08:07
the fireateş in theironların bellygöbek, the passiontutku for the work, to make it.
159
475553
2725
başarma istekleri, işe yönelik tutkuları oldukça önemli.
08:10
And so doing things to help studentsöğrencilerin preparehazırlamak to be in that positionpozisyon, very importantönemli.
160
478278
4241
Ve öğrencilere bu konuma gelmeleri için el uzatmak büyük önem taşıyor.
08:14
But equallyaynı derecede importantönemli, it takes an understandinganlayış that it's hardzor work that makesmarkaları the differencefark.
161
482519
5099
Fakat aynı şekilde önemli olan bir başka şey de farkı yaratanın sıkı çalışma olduğu gerçeği.
08:19
I don't carebakım how smartakıllı you are or how smartakıllı you think you are.
162
487618
2518
Ne kadar zeki olduğunuz veya ne kadar zeki olduğunuzu düşündüğünüz önemli değil.
08:22
SmartAkıllı simplybasitçe meansanlamına geliyor you're readyhazır to learnöğrenmek.
163
490136
2367
Zeki olmanız, basitçe, öğrenmeye hazır olmanız demektir.
08:24
You're excitedheyecanlı about learningöğrenme and you want to asksormak good questionssorular.
164
492503
3242
Öğrenmeye heveslisiniz ve güzel sorular sormak istiyorsunuz.
08:27
I. I. RabiRabi, a NobelNobel laureateÖdülü sahibi, said that when he was growingbüyüyen up in NewYeni YorkYork,
165
495745
4287
Nobel sahibi I.I. Rabi, New York'ta büyürken arkadaşlarının anne babalarının
08:32
all of his friends'arkadaşlar parentsebeveyn would asksormak them
166
500032
2546
onlara günün sonunda
08:34
"What did you learnöğrenmek in schoolokul?" at the endson of a day.
167
502578
2642
"Okulda ne öğrendiniz?" sorusunu yönelttiğini söyledi.
08:37
And he said, in contrastkontrast, his JewishYahudi motheranne would say,
168
505220
3537
Ve bu sorunun aksine Musevi olan annesinin kendisine
08:40
"IzzyIzzy, did you asksormak a good questionsoru todaybugün?"
169
508757
3062
"Izzy, bugün güzel bir soru sordun mu?" diye sorduğunu anlattı.
08:43
And so highyüksek expectationsbeklentileri have to do with curiositymerak
170
511819
2699
Yani yüksek beklentiler merak ve genç insanları
08:46
and encouragingteşvik edici younggenç people to be curiousMeraklı.
171
514518
2518
meraklı olmaya itmekle ilgilidir.
08:49
And as a resultsonuç of those highyüksek expectationsbeklentileri,
172
517036
1516
Ve bu büyük beklentilerin sonucu olarak,
08:50
we beganbaşladı to find studentsöğrencilerin we wanted to work with
173
518552
2667
beraber çalışmak istediğimiz öğrencileri bulmaya başladık
08:53
to see what could we do to help them,
174
521219
1693
onlara nasıl yardım edebileceğimizi düşündük,
08:54
not simplybasitçe to survivehayatta kalmak in scienceBilim and engineeringmühendislik,
175
522912
2540
sadece fen ve mühendislik derslerini geçmeleri için değil,
08:57
but to becomeolmak the very besten iyi, to excelexcel.
176
525452
2934
en iyi olmaları, sivrilmeleri için.
09:00
Interestinglyİlginç bir şekilde enoughyeterli, an exampleörnek:
177
528386
1817
Yeterince ilginç bir örnek var:
09:02
One younggenç man who earnedkazanılan a C in the first coursekurs and wanted to go on to medMed schoolokul,
178
530203
4902
İlk derste C alan ve tıp bölümüne başlamak isteyen genç bir adam vardı,
09:07
we said, "We need to have you retakegeri almak the coursekurs,
179
535105
2115
ona, "Dersi yeniden alman gerekiyor,
09:09
because you need a stronggüçlü foundationvakıf if you're going to movehareket to the nextSonraki levelseviye."
180
537220
3784
çünkü sonraki seviyeye çıkacaksan sağlam temellere basmanı istiyoruz" dedik.
09:13
EveryHer foundationvakıf makesmarkaları the differencefark in the nextSonraki levelseviye.
181
541004
3031
Her sağlam temel, sonraki seviyede fark yaratır.
09:16
He retookSanırım the coursekurs.
182
544035
1141
Dersi yeniden aldı.
09:17
That younggenç man wentgitti on to graduatemezun olmak from UMBCUMBC,
183
545176
2429
O genç adam UMBC'den mezun olup
09:19
to becomeolmak the first blacksiyah to get the M.D./PhPH.D. from the UniversityÜniversitesi of PennsylvaniaPennsylvania.
184
547605
4197
Pennsylvania Üniversitesi'nden doktora derecesi alan ilk siyahi insan oldu.
09:23
He now worksEserleri at HarvardHarvard.
185
551802
1206
Şu an Harvard'da çalışıyor.
09:25
NiceGüzel storyÖykü. Give him a handel for that too.
186
553008
2447
Güzel bir öykü. Bunun da hakkını verelim.
09:27
(ApplauseAlkış)
187
555455
2430
(Alkışlar)
09:29
Secondlyİkinci olarak, it's not about testÖlçek scoresSkorlar only.
188
557886
2495
İkincisi, konu sadece sınav puanı değil.
09:32
TestTest scoresSkorlar are importantönemli, but they're not the mostçoğu importantönemli thing.
189
560381
1989
Sınav puanları önemli, fakat en önemli konu değil.
09:34
One younggenç womankadın had great gradesNotlar, but testÖlçek scoresSkorlar were not as highyüksek.
190
562370
3045
Genç bir kadının çok güzel notları vardı, fakat sınav puanları o kadar yüksek değildi.
09:37
But she had a factorfaktör that was very importantönemli.
191
565415
2049
Fakat oldukça önemli bir etmeni vardı.
09:39
She never missedcevapsız a day of schoolokul, K-K-12.
192
567464
3248
Okula yani K-12'ye bir gün bile gitmemezlik yapmadı.
09:42
There was fireateş in that bellygöbek.
193
570712
1421
Bu kadın hevesle doluydu.
09:44
That younggenç womankadın wentgitti on, and she is todaybugün with an M.D./PhPH.D. from HopkinsHopkins.
194
572133
4124
Bu kadın eğitimine devam etti ve bugün Hopkins'ten doktora derecesine sahip.
09:48
She's on the facultyFakülte, tenuregörev süresi trackiz in psychiatryPsikiyatri, PhPH.D. in neurosciencenörobilim.
195
576257
4187
Fakültede psikiyatri bölümünde daimi kadrolu çalışıyor, sinirbilim alanında doktora sahibi.
09:52
She and her adviserDanışmanı have a patentpatent on a secondikinci use of ViagraViagra for diabetesdiyabet patientshastalar.
196
580475
4811
O ve danışman hocasının diyabet hastaları üzerinde Viagra'nın ikincil kullanımına dair patenti var.
09:57
BigBüyük handel for her. BigBüyük handel for her.
197
585286
2485
Ona büyük bir alkış. Büyük alkış.
09:59
(ApplauseAlkış)
198
587771
1386
(Alkışlar)
10:01
And so highyüksek expectationsbeklentileri, very importantönemli.
199
589157
2520
Yani büyük beklentiler, çok önemli.
10:03
Secondlyİkinci olarak, the ideaFikir of buildingbina communitytoplum amongarasında the studentsöğrencilerin.
200
591677
2859
İkincisi, öğrenciler arasında bir birlik oluşturmak.
10:06
You all know that so oftensık sık in scienceBilim and engineeringmühendislik
201
594536
2767
Bilirsiniz, bilim ve mühendislikte sıklıkla
10:09
we tendeğiliminde to think cutthroatacımasızı.
202
597303
1691
acımasızca düşünürüz.
10:10
StudentsÖğrenciler are not taughtöğretilen to work in groupsgruplar.
203
598994
2316
Öğrenciler grup çalışmasına yatkın değildir.
10:13
And that's what we work to do with that groupgrup
204
601310
1892
Ve bu grupla başarmak istediğimiz şey
10:15
to get them to understandanlama eachher other,
205
603202
1503
birbirlerini anlamalarını sağlamak,
10:16
to buildinşa etmek trustgüven amongarasında them, to supportdestek eachher other,
206
604705
2623
aralarında güven oluşturmak, birbirlerini desteklemelerine,
10:19
to learnöğrenmek how to asksormak good questionssorular,
207
607328
1709
güzel sorular sormayı,
10:21
but alsoAyrıca to learnöğrenmek how to explainaçıklamak conceptskavramlar with clarityberraklık.
208
609037
3487
diğer yandan da kavramları net bir şekilde açıklamayı öğrenmelerine yardımcı olmak.
10:24
As you know, it's one thing to earnkazanmak an A yourselfkendin,
209
612524
2263
Bildiğiniz üzere, kendi başına A almak bir şey,
10:26
it's anotherbir diğeri thing to help someonebirisi elsebaşka do well.
210
614787
2125
başkasının notunu da iyileştirmek ayrı bir şey.
10:28
And so to feel that senseduyu of responsibilitysorumluluk makesmarkaları all the differencefark in the worldDünya.
211
616912
3915
Ve sorumluluk hissinin dünyadaki tüm farkları oluşturduğunu hissetmek ayrı bir şey.
10:32
So buildingbina communitytoplum amongarasında those studentsöğrencilerin, very importantönemli.
212
620827
2947
Bu yüzden bu öğrenciler arasında birlik oluşturmak çok önemli.
10:35
ThirdÜçüncü, the ideaFikir of, it takes researchersaraştırmacılar to produceüretmek researchersaraştırmacılar.
213
623774
4804
Üçüncüsü, şu fikir: araştırmacı yetiştirmek için araştırmacılar gerekir.
10:40
WhetherOlup olmadığı you're talkingkonuşma about artistssanatçılar producingüreten artistssanatçılar
214
628578
2529
İster sanatçı yetiştiren sanatçılardan bahsedin,
10:43
or you're talkingkonuşma about people gettingalma into the socialsosyal sciencesbilimler,
215
631107
2915
ister insanların sosyal bilimlerle ilgilenmeye başlamasından,
10:46
whateverher neyse the disciplinedisiplin -- and especiallyözellikle in scienceBilim and engineeringmühendislik, as in artSanat, for exampleörnek --
216
634022
4847
disiplin ne olursa olsun -- ve özellikle sanatta olduğu gibi bilim ve mühendislik alanlarında örneğin --
10:50
you need scientistsBilim adamları to pullÇek the studentsöğrencilerin into the work.
217
638869
2803
öğrencileri konuya çekmek için bilim adamlarına ihtiyaç duyarsınız.
10:53
And so our studentsöğrencilerin are workingçalışma in labslaboratuarları regularlydüzenli olarak.
218
641672
2740
Bu yüzden bizim öğrencilerimiz düzenli olarak laboratuvarlarda çalışıyor.
10:56
And one great exampleörnek that you'llEğer olacak appreciateanlamak:
219
644412
2374
Ve yine hoşunuza gidecek bir başka güzel örnek:
10:58
DuringSırasında a snowstormkar fırtınası in BaltimoreBaltimore severalbirkaç yearsyıl agoönce,
220
646786
3060
Birkaç yıl önce Baltimore'daki bir kar fırtınası sırasında,
11:01
the guy on our campuskampus with this HowardHoward HughesHughes MedicalTıbbi InstituteEnstitüsü granthibe
221
649846
3620
kampüsümüzde Howard Hughes Tıp Enstitüsü bursu alan öğrencilerimizden biri
11:05
literallyharfi harfine camegeldi back to work in his lablaboratuvar after severalbirkaç daysgünler,
222
653466
4424
birkaç gün sonra laboratuvarında çalışmak üzere geri döndü,
11:09
and all these studentsöğrencilerin had refusedreddetti to leaveayrılmak the lablaboratuvar.
223
657890
3293
ve tüm bu öğrenciler laboratuvardan çıkmayı reddetmişti.
11:13
They had foodGıda they had packedpaketlenmiş out.
224
661183
2084
Önceden yanlarına yiyecek almışlardı.
11:15
They were in the lablaboratuvar workingçalışma,
225
663267
1315
Laboratuvarda çalışıyorlardı,
11:16
and they saw the work, not as schoolworkokul, but as theironların liveshayatları.
226
664582
4001
ve işi okul ödevi olarak değil, yaşamlarının bir parçası olarak görüyorlardı.
11:20
They knewbiliyordum they were workingçalışma on AIDSAIDS researchAraştırma.
227
668583
1912
AIDS araştırmasında yer aldıklarını biliyorlardı.
11:22
They were looking at this amazingşaşırtıcı proteinprotein designdizayn.
228
670495
3208
Proteinin muhteşem tasarımını inceliyorlardı.
11:25
And what was interestingilginç was eachher one of them focusedodaklı on that work.
229
673703
4333
Ve ilginç olan, hepsinin bu işe odaklanmış olmasıydı.
11:30
And he said, "It doesn't get any better than that."
230
678036
2166
Ve o öğrenci: "Bundan daha iyi olamaz" dedi.
11:32
And then finallyen sonunda, if you've got the communitytoplum
231
680202
2085
Ve son olarak, birlik sağlamışsanız
11:34
and you've got the highyüksek expectationsbeklentileri and you've got researchersaraştırmacılar producingüreten researchersaraştırmacılar,
232
682287
3613
ve yüksek beklentileriniz ve araştırmacı yetiştiren araştırmacılara sahipseniz,
11:37
you have to have people who are willingistekli as facultyFakülte
233
685900
2888
fakülte olarak sınıfta bile bu öğrencilerle ilgilenmek için
11:40
to get involvedilgili with those studentsöğrencilerin, even in the classroomsınıf.
234
688788
3063
istekli olacak insanlara sahip olmalısınız.
11:43
I'll never forgetunutmak a facultyFakülte memberüye callingçağrı the staffpersonel and sayingsöz,
235
691851
2448
Bir fakülte üyesinin personeli çağırıp,
11:46
"I've got this younggenç man in classsınıf, a younggenç blacksiyah guy,
236
694299
2445
"Sınıfta genç bir çocuk var, genç bir siyahi öğrenci,
11:48
and he seemsgörünüyor like he's just not excitedheyecanlı about the work.
237
696744
3040
ve iş için yeterli hevesi yakalayamamış gibi görünüyor.
11:51
He's not takingalma notesnotlar. We need to talk to him."
238
699784
2235
Not almıyor. Onunla konuşmamız lazım" dediğini unutmayacağım.
11:54
What was significantönemli was that the facultyFakülte memberüye was observinggözleme everyher studentÖğrenci
239
702019
3872
Önemli nokta şuydu; fakülte üyesi her öğrenciyi gözlemliyordu, çünkü
11:57
to understandanlama who was really involvedilgili and who was not
240
705891
2916
kimin ilgili olup kimin olmadığını anlamaya çalışıyordu
12:00
and was sayingsöz, "Let me see how I can work with them.
241
708807
2367
ve şunu diyordu: "Bakalım onlarla nasıl çalışabilirim.
12:03
Let me get the staffpersonel to help me out."
242
711174
1237
Bana yardım etmeleri için personeli toplamalıyım."
12:04
It was that connectingbağlantı.
243
712411
1152
Bu kadar birleştiriciydi.
12:05
That younggenç man todaybugün is actuallyaslında a facultyFakülte memberüye M.D./PhPH.D. in neuroengineeringNeuroengineering at DukeDuke.
244
713563
4932
Bugün o genç adam Duke Üniversitesi'nde neromühendislik alanında doktora sahibi bir fakülte üyesi.
12:10
Give him a bigbüyük handel for that.
245
718495
1212
Ona da büyük bir alkış alayım.
12:11
(ApplauseAlkış)
246
719707
1996
(Alkışlar)
12:13
And so the significanceönem is that we have now developedgelişmiş this modelmodel
247
721703
4820
Ve önemli olan şey bu modeli geliştirmiş olmamız
12:18
that is helpingyardım ediyor us, not only finallyen sonunda with evaluationdeğerlendirme, assessingdeğerlendirilmesi what worksEserleri.
248
726523
4165
ki bu model sadece değer biçmede değil, neyin işe yaradığını değerlendirmede de yardımcı oluyor.
12:22
And what we learnedbilgili was that we neededgerekli to think about redesigningyeniden tasarlama coursesdersler.
249
730688
3432
Ve şunu öğrendik ki dersleri yeniden tasarlama üzerine kafa yormalıyız.
12:26
And so we redesignedYeniden tasarlanan chemistrykimya, we redesignedYeniden tasarlanan physicsfizik.
250
734120
2541
Ve böylece kimyayı yeniden tasarladık, fiziği yeniden tasarladık.
12:28
But now we are looking at redesigningyeniden tasarlama the humanitiesbeşeri bilimler and socialsosyal sciencesbilimler.
251
736661
3661
Fakat şu an gözümüzü beşeri ve sosyal bilimleri yeniden tasarlamaya dikmiş durumdayız.
12:32
Because so manyçok studentsöğrencilerin are boredcanı sıkkın in classsınıf.
252
740322
2547
Çünkü derslerde birçok öğrenci sıkılıyor.
12:34
Do you know that?
253
742869
1180
Bunu biliyor musunuz?
12:36
ManyBirçok studentsöğrencilerin, K-K-12 and in universitiesüniversiteler,
254
744049
1946
Birçok öğrenci, K-12'de ve üniversitelerde,
12:37
don't want to just sitoturmak there and listen to somebodybirisi talk.
255
745995
2505
sadece yerlerinde oturup konuşan birisini dinlemek istemiyor.
12:40
They need to be engagednişanlı.
256
748500
1370
Olaya dahil olmak istiyorlar.
12:41
And so we have donetamam -- if you look at our websiteWeb sitesi at the ChemistryKimya DiscoveryKeşif CenterMerkezi,
257
749870
3450
Ve bu yüzden bunu yaptık -- Kimya Keşif Merkezi'ndeki web sitemize göz atarsanız,
12:45
you'llEğer olacak see people cominggelecek from all over the countryülke
258
753320
1965
ülke genelinden birçok insanın
12:47
to look at how we are redesigningyeniden tasarlama coursesdersler,
259
755285
2579
dersleri nasıl yeniden tasarladığımızı,
12:49
havingsahip olan an emphasisvurgu on collaborationişbirliği, use of technologyteknoloji,
260
757864
3491
işbirliğine ve teknoloji kullanımına nasıl dikkat çektiğimizi,
12:53
usingkullanma problemssorunlar out of our biotechbiyoteknoloji companiesşirketler on our campuskampus,
261
761355
3230
kampüsümüzdeki biyoteknoloji şirketlerinde oluşan problemleri nasıl kullandığımızı,
12:56
and not givingvererek studentsöğrencilerin the theoriesteoriler,
262
764585
2030
ve öğrencilere teorileri vermeden,
12:58
but havingsahip olan them strugglemücadele with those theoriesteoriler.
263
766615
2232
bu teorilerle nasıl uğraşmalarını sağladığımızı görmek için geldiklerini göreceksiniz.
13:00
And it's workingçalışma so well that throughoutboyunca our universityÜniversite systemsistem in MarylandMaryland,
264
768847
3659
Ve sistem o kadar iyi işliyor ki Maryland'deki üniversite sistemimizde
13:04
more and more coursesdersler are beingolmak redesignedYeniden tasarlanan.
265
772506
2041
yeniden tasarlanan ders sayısı giderek artıyor.
13:06
It's calleddenilen academicakademik innovationyenilik.
266
774547
1834
Buna akademik yenilik deniyor.
13:08
And what does all of that mean?
267
776381
1205
Peki tüm bunlar ne anlama geliyor?
13:09
It meansanlamına geliyor that now, not just in scienceBilim and engineeringmühendislik,
268
777586
2843
Bu; şimdi, sadece bilim ve mühendislik alanında değil,
13:12
we now have programsprogramlar in the artssanat, in the humanitiesbeşeri bilimler, in the socialsosyal sciencesbilimler,
269
780429
4108
sanat, beşeri bilimler, sosyal bilimler,
13:16
in teacheröğretmen educationEğitim, even particularlyözellikle for womenkadınlar in I.T.
270
784537
4592
öğretmen yetiştirme ve hatta özellikle bilişim alanındaki kadınlarla ilgili programlarımız var demek.
13:21
If you don't know it, there's been a 79-percent-yüzde declinedüşüş
271
789129
4087
Bilginiz olsun, sadece 2000 yılından bu yana bilgisayar bilimi
13:25
in the numbernumara of womenkadınlar majoringmajoring in in computerbilgisayar scienceBilim just sincedan beri 2000.
272
793216
4118
alanında uzmanlaşan kadın sayısında %79'luk bir azalma var.
13:29
And what I'm sayingsöz is that what will make the differencefark
273
797334
3313
Ve söylemek istediğim, farkı yaratacağız
13:32
will be buildingbina communitytoplum amongarasında studentsöğrencilerin,
274
800647
2555
öğrenciler arasında birlik sağlayacağız,
13:35
tellingsöylüyorum younggenç womenkadınlar, younggenç minorityazınlık studentsöğrencilerin and studentsöğrencilerin in generalgenel,
275
803202
2996
genç kadınlara, azınlıktaki genç öğrencilere ve öğrencilerin geneline
13:38
you can do this work.
276
806198
1249
bu işi başarabileceklerini söyleyeceğiz.
13:39
And mostçoğu importantönemli, givingvererek them a chanceşans to buildinşa etmek that communitytoplum
277
807447
3270
Ve en önemlisi, onlara bu birliği fakültenin onları çalışmaya sevk edeceği
13:42
with facultyFakülte pullingçeken them into the work
278
810717
2163
ve bizim neyin işe yarayıp neyin yaramadığını
13:44
and our assessingdeğerlendirilmesi what worksEserleri and what does not work.
279
812880
2518
değerlendirdiğimiz bir ortamda oluşturmalarına fırsat vereceğiz.
13:47
MostÇoğu importantönemli, if a studentÖğrenci has a senseduyu of selföz,
280
815398
3848
En önemli şey, eğer bir öğrencide benlik hissi varsa,
13:51
it is amazingşaşırtıcı how the dreamsrüyalar and the valuesdeğerler
281
819246
2884
hayallerin ve değerlerin dünyadaki
13:54
can make all the differencefark in the worldDünya.
282
822130
1989
tüm farkı nasıl şaşırtıcı bir şekilde yarattığıdır.
13:56
When I was a 12-year-old-yaşında childçocuk in the jailhapis in BirminghamBirmingham,
283
824119
3630
Birmingham'da hapishanede 12 yaşında bir çocukken,
13:59
I kepttuttu thinkingdüşünme, "I wondermerak etmek what my futuregelecek could be."
284
827749
3264
sürekli "Geleceğimin nelere gebe olduğunu merak ediyorum" diye düşündüm.
14:03
I had no ideaFikir that it was possiblemümkün for this little blacksiyah boyoğlan in BirminghamBirmingham
285
831013
5785
Birmingham'daki bu küçük siyahi çocuğun bir gün
14:08
to one day be presidentDevlet Başkanı of a universityÜniversite that has studentsöğrencilerin from 150 countriesülkeler,
286
836798
4965
150 ülkeden öğrenci kabul eden bir üniversitenin rektörü olacağına ihtimal vermezdim,
14:13
where studentsöğrencilerin are not there just to survivehayatta kalmak,
287
841763
2356
öğrencilerin sadece dersi geçmeye çalışmayıp,
14:16
where they love learningöğrenme, where they enjoykeyfini çıkarın beingolmak the besten iyi,
288
844119
4001
öğrenmeyi sevdiği, en iyi olmanın keyfini çıkardığı,
14:20
where they will one day changedeğişiklik the worldDünya.
289
848120
2541
bir gün dünyayı değiştirebilecekleri bir üniversite.
14:22
AristotleAristoteles said, "ExcellenceMükemmellik is never an accidentkaza.
290
850661
3375
Aristo der ki, "Mükemmellik asla tesadüf değildir.
14:26
It is the resultsonuç of highyüksek intentionniyet, sinceresamimi effortçaba and intelligentakıllı executionicra.
291
854036
5995
Büyük istek, samimi çaba ve zekice uygulamanın bir sonucudur.
14:32
It representstemsil the wisestbilge optionseçenek amongarasında manyçok alternativesalternatifleri."
292
860031
3932
Birçok alternatif içerisindeki en iyi seçeneği ifade eder."
14:35
And then he said something that givesverir me goosebumpsdiken diken.
293
863963
2334
Bir başka sözü de tüylerimi diken diken eder.
14:38
He said, "ChoiceSeçim, not chanceşans, determinesbelirleyen your destinyKader."
294
866297
5647
Der ki, "Kaderinizi belirleyen şans değil, seçimlerinizdir.
14:43
ChoiceSeçim, not chanceşans, determinesbelirleyen your destinyKader, dreamsrüyalar and valuesdeğerler.
295
871944
7562
Kaderinizi, hayallerinizi ve değerlerinizi belirleyen şans değil, seçimlerinizdir.
14:51
Thank you all very much.
296
879506
1934
Hepinize çok teşekkür ediyorum.
14:53
(ApplauseAlkış)
297
881440
10902
(Alkışlar)
Translated by Sercan Arpacı
Reviewed by Kerem Yorukoglu

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Freeman Hrabowski - Educator
During his 20-year tenure as president of UMBC, Freeman Hrabowski has helped students of all backgrounds pursue degrees in arts, humanities and the sciences.

Why you should listen

During his 20-year run as president of the University of Maryland, Baltimore County (UMBC), Freeman Hrabowski has transformed a young university into a research institution recognized as one of the most innovative in the country. His goal: continue building a campus that’s first-rate in research and instruction, and that prepares students of all backgrounds for success.
 
Hrabowski cofounded the Meyerhoff Scholars Program for high-achieving minority students in science and engineering; the program has become a national model. Hrabowski frequently writes about minority participation and performance in these areas. He advises President Obama on educational issues and consults for the National Science Foundation, National Institutes of Health, and National Academies. A tireless educator, leader and mentor, Hrabowski was named one of world’s most influential people in 2012 by Time magazine.

More profile about the speaker
Freeman Hrabowski | Speaker | TED.com