ABOUT THE SPEAKER
Lawrence Lessig - Legal activist
Lawrence Lessig has already transformed intellectual-property law with his Creative Commons innovation. Now he's focused on an even bigger problem: The US' broken political system.

Why you should listen

Lawyer and activist Lawrence Lessig spent a decade arguing for sensible intellectual property law, updated for the digital age. He was a founding board member of Creative Commons, an organization that builds better copyright practices through principles established first by the open-source software community.

In 2007, just after his last TED Talk, Lessig announced he was leaving the field of IP and Internet policy, and moving on to a more fundamental problem that blocks all types of sensible policy -- the corrupting influence of money in American politics.

In 2011, Lessig founded Rootstrikers, an organization dedicated to changing the influence of money in Congress. In his latest book, Republic, Lost, he shows just how far the U.S. has spun off course -- and how citizens can regain control. As The New York Times wrote about him, “Mr. Lessig’s vision is at once profoundly pessimistic -- the integrity of the nation is collapsing under the best of intentions --and deeply optimistic. Simple legislative surgery, he says, can put the nation back on the path to greatness.”

Read an excerpt of Lessig's new book, Lesterland >>

More profile about the speaker
Lawrence Lessig | Speaker | TED.com
TED2007

Lawrence Lessig: Laws that choke creativity

Larry Lessig yasaların yaratıcılığı boğduğunu söylüyor.

Filmed:
2,341,393 views

İnternet'in en ünlü avukatı Larry Lessig, yaratıcı kültürü canlandırma konulu görüş bildiriminde, John Philip Souza, kutsal telif hakları ve "ASCAP karteli"nden bahsediyor.
- Legal activist
Lawrence Lessig has already transformed intellectual-property law with his Creative Commons innovation. Now he's focused on an even bigger problem: The US' broken political system. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:24
(ApplauseAlkış)
0
0
1000
(Alkışlar)
00:25
I want to talk to you a little bitbit about user-generatedkullanıcı tarafından oluşturulan contentiçerik.
1
1000
4000
Sizlere, kullanıcı kaynaklı içerikten biraz bahsetmek istiyorum.
00:29
I'm going to tell you threeüç storieshikayeleri on the way to one argumenttartışma
2
5000
4000
Bir görüşe yönelik üç hikaye anlatacağım.
00:33
that's going to tell you a little bitbit
3
9000
2000
Bu hikayeler size,
00:35
about how we openaçık user-generatedkullanıcı tarafından oluşturulan contentiçerik up for business.
4
11000
4000
kullanıcı kaynaklı içeriğin nasıl ticarete açılacağını anlatacak.
00:39
So, here'sburada the first storyÖykü.
5
15000
1000
İşte ilk hikaye.
00:40
1906. This man, JohnJohn PhilipPhilip SousaSousa, traveledseyahat to this placeyer,
6
16000
6000
1906. Bu adam, John Philip Souza,
00:46
the UnitedAmerika StatesBirleşik CapitolCapitol, to talk about this technologyteknoloji,
7
22000
4000
bu yere, Amerikan kongre binasına, giderek
00:50
what he calleddenilen the, quotealıntı, "talkingkonuşma machinesmakineler."
8
26000
3000
"Konuşan Makineler" dediği bu teknoloji hakkında konuşma yaptı.
00:54
SousaSousa was not a fanyelpaze of the talkingkonuşma machinesmakineler.
9
30000
4000
Sousa Konuşan Makineler'in bir hayranı değildi.
00:58
This is what he had to say.
10
34000
1000
Söylediği şuydu:
00:59
"These talkingkonuşma machinesmakineler are going to ruinharabe artisticartistik developmentgelişme
11
35000
4000
"Bu Konuşan Makineler, bu ülkedeki müziğin
01:03
of musicmüzik in this countryülke.
12
39000
1000
sanatsal gelişimini mahvedecek.
01:04
When I was a boyoğlan, in frontön of everyher houseev in the summeryaz eveningsAkşamları,
13
40000
5000
Ben küçük bir çocukken, yaz akşamları her evin önünde
01:09
you would find younggenç people togetherbirlikte
14
45000
2000
zamanın şarkılarını veya geçmişin şarkıları
01:11
singingşan the songsşarkılar of the day, or the oldeski songsşarkılar.
15
47000
4000
bir arada söyleyen gençler bulurdunuz.
01:15
TodayBugün, you hearduymak these infernalInfernal machinesmakineler going night and day.
16
51000
6000
Bugün, sabah akşam susmayan bu cehennemlik makineleri duyuyorsunuz.
01:21
We will not have a vocalvokal chordakor left," SousaSousa said.
17
57000
3000
Ses tellerimiz yok olacak." Souza'ya göre,
01:24
"The vocalvokal chordsakorları will be eliminatedelimine by a processsüreç of evolutionevrim
18
60000
4000
ses telleri bir evrim süreci sonucunda,
01:28
as was the tailkuyruk of man when he camegeldi from the apemaymun."
19
64000
4000
tıpkı insanın maymundan gelirken ki kuyruğu gibi yok olacaktı.
01:32
Now, this is the pictureresim I want you to focusodak on.
20
68000
5000
Şimdi, odaklanmanızı istediğim resim şu.
01:37
This is a pictureresim of culturekültür.
21
73000
2000
Bu, kültürün bir resmi.
01:39
We could describetanımlamak it usingkullanma modernmodern computerbilgisayar terminologyterminoloji
22
75000
4000
Onu, modern bilgisayar terimleri ile
01:43
as a kindtür of read-writeokuma-yazma culturekültür.
23
79000
3000
bir çeşit oku-yaz (RW) kültürü olarak nitelendirebiliriz.
01:46
It's a culturekültür where people participatekatılmak in the creationoluşturma
24
82000
3000
İnsanların kendi kültürlerinin yaratılmasına ve
01:49
and the re-creationyeniden oluşturma of theironların culturekültür. In that senseduyu, it's read-writeokuma-yazma.
25
85000
5000
yeniden yaratılmasına katıldıkları bir kültür. Bu açıdan, oku-yaz.
01:54
Sousa'sSousa fearkorku was that we would losekaybetmek that capacitykapasite
26
90000
5000
Sousa'nın korkusu, bu kapasiteyi
01:59
because of these, quotealıntı, "infernalInfernal machinesmakineler." They would take it away.
27
95000
5000
bu "cehennemlik makineler" yüzünden kaybedeceğimizdi. Elimizden alacaklardı.
02:04
And in its placeyer, we'devlenmek have the oppositekarşısında of read-writeokuma-yazma culturekültür,
28
100000
4000
Ve bunun yerine elimizde, oku-yaz (RW) kültürünün tersi olan
02:08
what we could call read-onlysalt okunur culturekültür.
29
104000
3000
sadece-oku (RO) kültürü diyebileceğimiz şey kalacaktı.
02:11
CultureKültür where creativityyaratıcılık was consumedtüketilen
30
107000
3000
Yaratıcılığın tüketildiği, fakat
02:14
but the consumertüketici is not a creatoryaratıcı.
31
110000
3000
tüketicinin bir yaratıcı olmadığı kültür.
02:17
A culturekültür whichhangi is top-downyukarıdan aşağıya, ownedSahip olunan,
32
113000
3000
Yukarının aşağıya sahip olduğu,
02:20
where the vocalvokal chordsakorları of the millionsmilyonlarca have been lostkayıp.
33
116000
4000
milyonların ses tellerinin kaybolduğu bir kültür.
02:24
Now, as you look back at the twentiethYirminci centuryyüzyıl,
34
120000
4000
Şimdi, 20. yüzyıla baktığınızda
02:28
at leasten az in what we think of as the, quotealıntı, "developedgelişmiş worldDünya" --
35
124000
5000
en azından, dünyanın "gelişmiş ülkeler" dediğimiz kısmında
02:33
hardzor not to concludesonuçlandırmak that SousaSousa was right.
36
129000
3000
Souza'nın haklı olduğunu sonucuna varmamak çok zor.
02:36
Never before in the historytarih of humaninsan culturekültür
37
132000
3000
İnsanlık kültürü tarihinde, kültür hiç bu kadar ticari,
02:39
had it been as professionalizedProfessionalized, never before as concentratedkonsantre.
38
135000
4000
hiç bu kadar bir noktaya odaklanmış olmamış,
02:43
Never before has creativityyaratıcılık of the millionsmilyonlarca
39
139000
3000
ve milyonlarca insanın yaratıcılığı
02:46
been as effectivelyetkili bir şekilde displacedyerinden,
40
142000
2000
hiç bu kadar etkili bir şekilde ortadan kaldırılmamıştı...
02:48
and displacedyerinden because of these, quotealıntı, "infernalInfernal machinesmakineler."
41
144000
4000
bu "cehennemlik makineler" yüzünden.
02:52
The twentiethYirminci centuryyüzyıl was that centuryyüzyıl
42
148000
2000
20. yüzyıl o yüzyıldı ki,
02:54
where, at leasten az for those placesyerler we know the besten iyi,
43
150000
3000
en azından, en iyi bildiğimiz yerlerde
02:57
culturekültür movedtaşındı from this read-writeokuma-yazma to read-onlysalt okunur existencevaroluş.
44
153000
7000
kültür oku-yaz olmaktan çıkıp sadece-oku varoluşa büründü.
03:05
So, secondikinci. LandArazi is a kindtür of propertyözellik --
45
161000
3000
Pekala, ikinci. Toprak bir çeşit mülktür.
03:08
it is propertyözellik. It's protectedkorumalı by lawhukuk.
46
164000
4000
Kanun tarafından korunan bir mülk.
03:12
As LordLord BlackstoneBlackstone describedtarif edilen it, landarazi is protectedkorumalı by trespassTrespass lawhukuk,
47
168000
5000
Lord Blackstone'un tanımladığı şekliyle, toprak, girişi sınırlayan kanunlarla korunur.
03:17
for mostçoğu of the historytarih of trespassTrespass lawhukuk,
48
173000
3000
Giriş sınırlayan kanunların tarihi boyunca
03:20
by presumingküstah it protectskorur the landarazi all the way down belowaltında
49
176000
5000
toprağın, yerin en altından, havaya doğru
03:25
and to an indefinitebelirsiz extentderece upwardyukarı doğru.
50
181000
4000
belirsiz bir yüksekliğe kadar korunduğu varsayılmıştır.
03:29
Now, that was a prettygüzel good systemsistem
51
185000
2000
Şimdi, bu toprak düzenlemeleri tarihinin büyük bir kısmı için
03:31
for mostçoğu of the historytarih of the regulationdüzenleme of landarazi,
52
187000
2000
oldukça iyi bir sistemdi,
03:33
untila kadar this technologyteknoloji camegeldi alonguzun bir, and people beganbaşladı to wondermerak etmek,
53
189000
6000
ta ki, bu teknoloji çıkagelip, insanlar bu aletlerin
03:39
were these instrumentsenstrümanlar trespassersizinsiz girenler
54
195000
3000
üzerinde uçtukları ülkelerin
03:42
as they flewuçtu over landarazi withoutolmadan clearingtakas the rightshaklar
55
198000
3000
alttaki tarlalarına sorgusuz sualsiz giriş yapıp
03:45
of the farmsçiftlikleri belowaltında as they traveledseyahat acrosskarşısında the countryülke?
56
201000
4000
yapmadıklarını düşünmeye başlayıncaya kadar.
03:49
Well, in 1945, SupremeYüce CourtMahkeme got a chanceşans to addressadres that questionsoru.
57
205000
5000
Nitekim 1945'de, anayasa mahkemesi bu soruya hitap etme fırsatı yakaladı.
03:54
Two farmersçiftçiler, ThomasThomas LeeLee and TinieTinie CausbyCausby, who raisedkalkık chickenstavuklar,
58
210000
6000
Tavuk yetiştiren iki çiftçi, Thomas Lee ve Tinie Cosby,
04:00
had a significantönemli complaintşikayet because of these technologiesteknolojiler.
59
216000
4000
bu teknoloji hakkında çok dişe dokunur bir şikayette bulundular.
04:04
The complaintşikayet was that theironların
60
220000
2000
Şikayetleri, tavuklarının
04:06
chickenstavuklar followedtakip etti the patternmodel of the airplanesuçaklar
61
222000
3000
uçaklar toprakları üzerinden geçerken
04:09
and flewuçtu themselveskendilerini into the wallsduvarlar of the barnahır
62
225000
4000
kendilerini, uçakların rotalarını takiben,
04:13
when the airplanesuçaklar flewuçtu over the landarazi.
63
229000
2000
ağılın duvarlarına vurmaları idi.
04:15
And so they appealedtemyiz to LordLord BlackstoneBlackstone
64
231000
2000
Ve böylece Lord Blackmore'a başvurarak
04:17
to say these airplanesuçaklar were trespassingHaneye tecavüz.
65
233000
3000
bu uçakların izinsiz giriş yaptıklarının söylediler.
04:21
SinceBeri time immemorialeski, the lawhukuk had said,
66
237000
3000
Eski zamanlardan beri kanun demişti ki,
04:24
you can't flyuçmak over the landarazi withoutolmadan permissionizin of the landownertoprak sahibi,
67
240000
4000
arazi sahibinin izni olmadan arazinin üzerinden uçamazsın.
04:28
so this flightuçuş mustşart stop.
68
244000
4000
Öyleyse, bu uçuş durmalı.
04:32
Well, the SupremeYüce CourtMahkeme considereddüşünülen this 100-years-yıl traditiongelenek
69
248000
5000
Anayasa mahkemesi bu 100 yıllık geleneği gözden geçirdi
04:37
and said, in an opiniongörüş writtenyazılı by JusticeAdalet DouglasDouglas,
70
253000
4000
ve hakim Douglass'ın yazılı bir açıklaması ile dedi ki,
04:41
that the CausbysCausbys mustşart losekaybetmek.
71
257000
2000
Cosbyler bu davayı kaybetmelidir.
04:43
The SupremeYüce CourtMahkeme said the doctrinedoktrin protectingkoruyucu landarazi
72
259000
4000
Anayasa mahkemesi dedi ki, "Toprağı ta göklere kadar
04:47
all the way to the skygökyüzü has no placeyer in the modernmodern worldDünya,
73
263000
4000
koruyan düsturun modern dünyada yeri yoktur.
04:51
otherwiseaksi takdirde everyher transcontinentalKıtalararası flightuçuş would
74
267000
3000
Aksi takdirde, her kıtalar arası uçuş
04:55
subjectkonu the operatorOperatör to countlesssayısız trespassTrespass suitstakım elbise.
75
271000
3000
taşıyıcıya sayısız ihlal davası açılmasına sebep olacaktır."
04:58
CommonOrtak senseduyu, a rarenadir ideaFikir in the lawhukuk, but here it was. CommonOrtak senseduyu --
76
274000
5000
Hukukta nadir bir durum olan, sağduyu ortaya çıkmıştı.
05:03
(LaughterKahkaha) --
77
279000
1000
(Kahkahalar)
05:04
Revoltsİsyanlar at the ideaFikir. CommonOrtak senseduyu.
78
280000
4000
"Sağduyu bu fikre başkaldırmaktadır."
05:08
FinallySon olarak. Before the InternetInternet, the last great terrorterör
79
284000
8000
Son olarak. İnternetten önce, içerik endüstrisini
05:16
to rainyağmur down on the contentiçerik industrysanayi
80
292000
3000
meşgul eden son kabus
05:19
was a terrorterör createdoluşturulan by this technologyteknoloji. BroadcastingYayın:
81
295000
6000
bu teknoloji tarafından yaratılmıştı: radyo/TV yayımcılığı.
05:25
a newyeni way to spreadYAYILMIŞ contentiçerik,
82
301000
3000
İçeriği yaymak için yeni bir yol,
05:28
and thereforebu nedenle a newyeni battlesavaş over the controlkontrol
83
304000
4000
ve buna bağlı olarak, içeriği yayan ticari işletmelerin
05:32
of the businessesişletmeler that would spreadYAYILMIŞ contentiçerik.
84
308000
4000
kontrolü üzerine verilen yeni bir savaş.
05:36
Now, at that time, the entityvarlık,
85
312000
2000
O zamanlarda, bu teknolojinin kullanılarak
05:38
the legalyasal cartelKartel, that controlledkontrollü the performanceperformans rightshaklar
86
314000
4000
yayımlanacak çoğu müziğin oynatım haklarını
05:42
for mostçoğu of the musicmüzik that would be broadcastYayın
87
318000
4000
kontrol eden kuruluş, resmi kartel,
05:46
usingkullanma these technologiesteknolojiler was ASCAPASCAP.
88
322000
2000
ASCAP'dı.
05:48
They had an exclusiveözel licenselisans on the mostçoğu popularpopüler contentiçerik,
89
324000
4000
Çoğu popüler içeriğin yasal izinlerine tek başlarına sahiplerdi,
05:52
and they exercisedİcra it in a way that trieddenenmiş to demonstrategöstermek
90
328000
4000
ve bunu, yayımcılara kimin patron olduğunu
05:56
to the broadcastersyayıncılar who really was in chargeşarj etmek.
91
332000
3000
göstermek istercesine kullanıyorlardı.
05:59
So, betweenarasında 1931 and 1939, they raisedkalkık ratesoranları by some 448 percentyüzde,
92
335000
7000
Böylece, 1931 ve 1939 yılları arasında fiyatlarını %448 gibi bir oranda yükselttiler,
06:06
untila kadar the broadcastersyayıncılar finallyen sonunda got togetherbirlikte
93
342000
3000
ta ki, yayımcılar en sonunda bir araya gelip
06:09
and said, okay, enoughyeterli of this.
94
345000
2000
bu kadar yeter deyinceye kadar.
06:11
And in 1939, a lawyeravukat, SydneySydney KayeKaye, startedbaşladı something
95
347000
3000
Ve 1939'da bir avukat, Sydney Kaye, Broadcast Music Incorporated
06:14
calleddenilen BroadcastYayın MusicMüzik IncA.ş.. We know it as BMIBMI.
96
350000
4000
diye bir şey başlatıncaya kadar. Biz onu BMI olarak biliyoruz.
06:18
And BMIBMI was much more democraticdemokratik in the artSanat
97
354000
3000
Ve BMI sanatta çok daha demokratikti.
06:21
that it would includeDahil etmek withiniçinde its repertoirerepertuar,
98
357000
3000
Öyle ki, repertuvarına Afrikalı Amerikalı
06:24
includingdahil olmak üzere AfricanAfrika AmericanAmerikan musicmüzik for the first time in the repertoirerepertuar.
99
360000
4000
müziğini ilk ekleyenler onlar olmuşlardı.
06:28
But mostçoğu importantönemli was that BMIBMI tookaldı publichalka açık domaindomain worksEserleri
100
364000
5000
Ama en önemlisi, BMI'nin anonim işleri alıp
06:33
and madeyapılmış arrangementsdüzenlemeler of them, whichhangi they gaveverdi away for freeücretsiz
101
369000
4000
onların aranjmanlarını yapması ve abonelerine
06:37
to theironların subscribersaboneler. So that in 1940,
102
373000
4000
bedavaya dağıtmasıydı. Böylece -1940'da
06:41
when ASCAPASCAP threatenedtehdit to doubleçift theironların ratesoranları,
103
377000
4000
ASCAP fiyatlarını ikiye katlama tehdidi savurunca-
06:45
the majorityçoğunluk of broadcastersyayıncılar switchedanahtarlamalı to BMIBMI.
104
381000
3000
yayımcıların büyük çoğunluğu BMI'ya geçti.
06:48
Now, ASCAPASCAP said they didn't carebakım.
105
384000
2000
ASCAP umursamadığını söyledi.
06:50
The people will revoltİsyanı, they predictedtahmin, because the very besten iyi musicmüzik
106
386000
4000
"İnsanlar başkaldıracak" diye öngördüler, çünkü en iyi müzik
06:54
was no longeruzun availablemevcut, because they had shiftedkaydırılır
107
390000
3000
artık ulaşılabilir değildi, çünkü artık
06:57
to the secondikinci besten iyi publichalka açık domaindomain providedsağlanan by BMIBMI.
108
393000
6000
BMI'nın sağladığı, ikinci en iyi, anonim işlere kaymışlardı.
07:03
Well, they didn't revoltİsyanı, and in 1941, ASCAPASCAP crackedçatlamış.
109
399000
6000
İnsanlar başkaldırmadılar, ve 1941'de ASCAP çatladı.
07:09
And the importantönemli pointpuan to recognizetanımak
110
405000
3000
Ve farkına varılması gereken önemli nokta,
07:12
is that even thoughgerçi these broadcastersyayıncılar
111
408000
5000
bu yayımcıların ikinci en iyi diyebileceğimiz
07:17
were broadcastingYayın something you would call secondikinci besten iyi,
112
413000
2000
bir şeyi yayınlamalarına rağmen,
07:19
that competitionyarışma was enoughyeterli to breakkırılma, at that time,
113
415000
5000
rekabetin, o zamanın resmi kartelini
07:24
this legalyasal cartelKartel over accesserişim to musicmüzik.
114
420000
4000
müziğe erişim konusunda kırmış olmasıdır.
07:28
Okay. ThreeÜç storieshikayeleri. Here'sİşte the argumenttartışma.
115
424000
2000
Tamamdır. Üç hikaye. Şimdi de görüş.
07:32
In my viewgörünüm, the mostçoğu significantönemli thing to recognizetanımak
116
428000
2000
Benim görüşüme göre İnternetin yapmakta olduğu
07:34
about what this InternetInternet is doing
117
430000
2000
farkedilmesi gereken en önemli şey,
07:36
is its opportunityfırsat to revivecanlandırmak the read-writeokuma-yazma culturekültür
118
432000
4000
Souza'nın romantize ettiği oku-yaz kültürünü
07:40
that SousaSousa romanticizedromantik.
119
436000
3000
diriltmek fırsatı olduğudur.
07:44
DigitalDijital technologyteknoloji is the opportunityfırsat
120
440000
2000
Sayısal teknoloji, meclise hakkında
07:46
for the revivalRevival of these vocalvokal chordsakorları
121
442000
2000
tutkuyla hitap ettiği o ses tellerinin
07:48
that he spokekonuştu so passionatelytutkuyla to CongressKongre about.
122
444000
4000
dirilmesi için fırsattır.
07:52
User-generatedKullanıcı tarafından oluşturulan contentiçerik, spreadingyayma in businessesişletmeler
123
448000
4000
Kullanıcı kaynaklı içerik, ticari dünyada
07:56
in extraordinarilyolağanüstü valuabledeğerli waysyolları like these,
124
452000
3000
amatör kültürü kutlayan -burada görülenler gibi-
07:59
celebratingkutlama amateuramatör culturekültür.
125
455000
2000
olağanüstü yollarla yayılmaktadır.
08:02
By whichhangi I don't mean amateurishamatörce culturekültür,
126
458000
3000
Bununla amatörce kültür demek istemiyorum,
08:05
I mean culturekültür where people produceüretmek
127
461000
3000
insanların para için değil, yaptıkların şeyin aşkı için
08:08
for the love of what they're doing and not for the moneypara.
128
464000
3000
üretim yaptıkları kültürü kastediyorum.
08:12
I mean the culturekültür that your kidsçocuklar are producingüreten all the time.
129
468000
5000
Çocuklarınızın sürekli ürettikleri kültürden bahsediyorum.
08:17
For when you think of what SousaSousa romanticizedromantik
130
473000
3000
Souza'nın romantize ettiği şeyi,
08:20
in the younggenç people togetherbirlikte, singingşan the songsşarkılar of the day,
131
476000
3000
gençlerin beraberce, zamanın ve geçmişin şarkılarını
08:23
of the oldeski songsşarkılar, you should recognizetanımak
132
479000
2000
söylemelerini düşündüğünüzde, farketmelisiniz ki
08:25
what your kidsçocuklar are doing right now.
133
481000
2000
çocuklarınızın şu an yaptıkları şeyin ta kendisidir.
08:28
TakingAlma the songsşarkılar of the day and the oldeski songsşarkılar
134
484000
2000
Zamanın veya geçmişin şarkılarını almak
08:30
and remixingRemixing them to make them something differentfarklı.
135
486000
4000
ve onları "remix"leyip onlardan farklı bir şey yapmak.
08:34
It's how they understandanlama accesserişim to this culturekültür.
136
490000
3000
Bu kültüre dahil olmayı böyle anlıyorlar.
08:37
So, let's have some very fewaz examplesörnekler
137
493000
3000
Haydi o zaman bir kaç örnek alalım ki burada neden bahsettiğim hakkında
08:40
to get a senseduyu of what I'm talkingkonuşma about here.
138
496000
1000
bir fikir sahibi olabilesiniz.
08:42
Here'sİşte something calleddenilen AnimeAnime MusicMüzik VideoVideo, first exampleörnek,
139
498000
2000
İşte Anime Müzik Klibi denen şey, ilk örneğimiz,
08:44
takingalma animeanime capturedyakalanan from televisiontelevizyon
140
500000
4000
televizyondan kopyalanan anime'leri alıp
08:48
re-editedyeniden düzenlenmiş to musicmüzik tracksraylar.
141
504000
2000
müzik parçaları üstüne tekrar kurgulamak.
08:50
(MusicMüzik)
142
506000
40000
(Müzik)
09:30
This one you should be -- confidencegüven. Jesusİsa surviveshayatta. Don't worryendişelenmek.
143
546000
5000
Şu konuda şüpheniz olmasın. İsa yaşıyor. Merak etmeyin.
09:35
(MusicMüzik)
144
551000
45000
(Müzik: Gloria Gaynor'dan "I will Survive (Yaşayacağım)")
10:20
(LaughterKahkaha)
145
596000
8000
(Kahkahalar)
10:28
And this is the besten iyi.
146
604000
2000
Ve bu da en iyisi.
10:30
(MusicMüzik)
147
606000
3000
(Müzik: Lionel Ritchie ve Diana Ross'dan "Endless Love (Bitmeyen Aşk)")
10:37
My love ...
148
613000
2000
Aşkım...
10:41
There's only you in my life ...
149
617000
4000
Hayatımda sadece sen varsın...
10:46
The only thing that's brightparlak ...
150
622000
4000
Parıldayan tek şey...
10:52
My first love ...
151
628000
3000
İlk aşkım...
10:57
You're everyher breathnefes that I take ...
152
633000
4000
Aldığım her nefes sensin...
11:01
You're everyher stepadım I make ...
153
637000
4000
Attığım her adım sensin...
11:07
And I ....
154
643000
4000
Ve ben...
11:11
I want to sharepay all my love with you ...
155
647000
10000
Tüm aşkımı seninle paylaşmak istiyorum...
11:22
No one elsebaşka will do ...
156
658000
5000
Başka kimse olmaz...
11:27
And your eyesgözleri ...
157
663000
4000
Ve gözlerin...
11:31
They tell me how much you carebakım ...
158
667000
6000
Ne kadar umursadığını söyler bana...
11:37
(MusicMüzik)
159
673000
3000
(Müzik)
11:42
So, this is remixremix, right?
160
678000
2000
İşte buna "remix" deniyor.
11:44
(ApplauseAlkış)
161
680000
5000
(Alkışlar)
11:50
And it's importantönemli to emphasizevurgu yapmak that what this is not
162
686000
2000
Ve şunu vurgulamak çok önemli:
11:52
is not what we call, quotealıntı, "piracykorsanlık."
163
688000
3000
bu, bizim "korsancılık" dediğimiz şey değildir.
11:55
I'm not talkingkonuşma about norne de justifyinghaklı
164
691000
3000
Burada, insanların başkalarının yarattığı içeriği
11:58
people takingalma other people'sinsanların contentiçerik in wholesaleToptan
165
694000
3000
telif hakkı sahibinin izni olmadan toptan alıp dağıtmasından
12:01
and distributingdağıtma it withoutolmadan the permissionizin of the copyrighttelif hakkı ownersahip.
166
697000
3000
bahsetmiyorum, bunu haklı da buluyorum.
12:04
I'm talkingkonuşma about people takingalma and recreatingyeniden oluşturma
167
700000
3000
İnsanların başkalarının içeriğini almalarından,
12:07
usingkullanma other people'sinsanların contentiçerik, usingkullanma digitaldijital technologiesteknolojiler
168
703000
3000
sayısal teknolojileri kullanarak farklı bir şekilde söylemek için
12:11
to say things differentlyfarklı olarak.
169
707000
2000
tekrar yaratmalarından bahsediyorum.
12:13
Now, the importanceönem of this
170
709000
1000
Şimdi, bunun önemi
12:14
is not the techniqueteknik that you've seengörüldü here.
171
710000
3000
burada gördüğünüz teknik değildir.
12:18
Because, of coursekurs, everyher techniqueteknik that you've seengörüldü here
172
714000
2000
Çünkü, tabi ki, burada gördüğünüz her teknik
12:20
is something that televisiontelevizyon and filmfilm producersüreticileri
173
716000
2000
televizyoncuların ve sinemacıların
12:22
have been ableyapabilmek to do for the last 50 yearsyıl.
174
718000
2000
son 50 senedir yapabildikleri şeyledir.
12:24
The importanceönem is that that techniqueteknik has been democratizeddemokratiklaştirilmesi.
175
720000
4000
Önemi tekniğin demokratikleştirilmiş olmasıdır.
12:29
It is now anybodykimse with accesserişim to a $1,500 computerbilgisayar
176
725000
4000
Artık $1500'lık bir bilgisayara erişimi olan herkes
12:34
who can take soundssesleri and imagesGörüntüler from the culturekültür around us
177
730000
2000
etrafımızdaki kültürden sesleri ve görüntüleri alarak
12:36
and use it to say things differentlyfarklı olarak.
178
732000
2000
farklı bir şekilde söylemek için kullanabilir.
12:38
These toolsaraçlar of creativityyaratıcılık have becomeolmak toolsaraçlar of speechkonuşma.
179
734000
5000
Bu yaratıcılık araçları konuşma araçları haline gelmiştir.
12:43
It is a literacyokur yazarlık for this generationnesil. This is how our kidsçocuklar speakkonuşmak.
180
739000
6000
Bu nesil için okuryazarlık demektir. Bu çocuklarımızın konuşma şeklidir.
12:50
It is how our kidsçocuklar think. It is what your kidsçocuklar are
181
746000
5000
Çocuklarımızın düşünme şekli; sayısal teknolojileri
12:55
as they increasinglygiderek understandanlama digitaldijital technologiesteknolojiler
182
751000
4000
ve kendileri ile olan ilişkileri hakkında anlayışları arttıkça,
12:59
and theironların relationshipilişki to themselveskendilerini.
183
755000
2000
çocuklarınızın olduğu şeydir.
13:02
Now, in responsetepki to this newyeni use of culturekültür usingkullanma digitaldijital technologiesteknolojiler,
184
758000
6000
Kanunlar, sayısal teknolojilerden faydalanarak kültürün bu yeni kullanımına tepki olarak
13:09
the lawhukuk has not greetedkarşıladı this SousaSousa revivalRevival
185
765000
3000
bu Sousa dirilişine çok fazla sağduyu ile
13:13
with very much commonortak senseduyu.
186
769000
1000
yaklaşmamaktadır.
13:15
InsteadBunun yerine, the architecturemimari of copyrighttelif hakkı lawhukuk
187
771000
3000
Bunun yerine, telif hakkı kanunlarının yapısı
13:18
and the architecturemimari of digitaldijital technologiesteknolojiler,
188
774000
2000
ve sayısal teknolojilerin mimarlarının
13:20
as they interactetkileşim, have producedüretilmiş the presumptionkarine
189
776000
3000
etkileşimlerinin ürünü olarak, bu faaliyetlerin
13:23
that these activitiesfaaliyetler are illegalyasadışı.
190
779000
2000
kanunsuz olduğu varsayımı doğmuştur.
13:26
Because if copyrighttelif hakkı lawhukuk at its coreçekirdek regulatesdüzenleyen something calleddenilen copieskopyalar,
191
782000
3000
Çünkü, eğer telif hakkı kanunları, temelinde, kopya denilen şeyi düzenliyorsa
13:29
then in the digitaldijital worldDünya the one factgerçek we can't escapekaçış
192
785000
3000
sayısal dünyada kaçamayacağımız tek gerçek
13:32
is that everyher singletek use of culturekültür producesüretir a copykopya.
193
788000
5000
kültürün her bir kullanımının bir kopya yarattığıdır.
13:37
EveryHer singletek use thereforebu nedenle requiresgerektirir permissionizin;
194
793000
3000
O halde, her bir kullanım bir izin gerektirmektedir;
13:40
withoutolmadan permissionizin, you are a trespasserKaçak.
195
796000
3000
izin olmadan sınır ihlali yapmaktasınızdır.
13:43
You're a trespasserKaçak with about as much senseduyu
196
799000
2000
Bu anlayışa göre siz de
13:45
as these people were trespassersizinsiz girenler.
197
801000
4000
en az bu insanlar kadar ihlalcisiniz.
13:50
CommonOrtak senseduyu here, thoughgerçi, has not yethenüz revoltedisyan etti
198
806000
4000
Diğer taraftan, buradaki sağduyu
13:54
in responsetepki to this responsetepki that the lawhukuk has offeredsunulan
199
810000
3000
kanunun bu tür yaratıcılığa tepkisine karşı
13:57
to these formsformlar of creativityyaratıcılık.
200
813000
3000
henüz başkaldırmış değil.
14:00
InsteadBunun yerine, what we'vebiz ettik seengörüldü
201
816000
1000
Bunun yerine gördüğümüz
14:01
is something much worsedaha da kötüsü than a revoltİsyanı.
202
817000
3000
bir başkaldırıdan çok daha kötü.
14:05
There's a growingbüyüyen extremismaşırılık that comesgeliyor from bothher ikisi de sidestaraf
203
821000
4000
Kanun ile bu teknolojilerin kullanımı arasındaki
14:09
in this debatetartışma, in responsetepki to this conflictfikir ayrılığı
204
825000
3000
bu çatışmaya tepki olarak, bu tartışmada
14:12
betweenarasında the lawhukuk and the use of these technologiesteknolojiler.
205
828000
3000
her iki tarafta da büyümekte olan bir aşırılık var.
14:15
One sideyan buildskurar newyeni technologiesteknolojiler, suchböyle as one recentlyson günlerde announcedaçıkladı
206
831000
4000
Bir taraf, YouTube gibi sitelerden,
14:19
that will enableetkinleştirmek them
207
835000
3000
otomatik olarak
14:22
to automaticallyotomatik olarak take down from sitesSiteler like YouTubeYouTube
208
838000
2000
adil kullanılıp kullanılmayacağı
14:25
any contentiçerik that has any copyrightedtelif hakkı contentiçerik in it,
209
841000
2000
değerlendirilmeden içerik
14:27
whetherolup olmadığını or not there's a judgmentyargı of fairadil use
210
843000
2000
indirebilmeye olanak sağlayanlar gibi
14:30
that mightbelki be applieduygulamalı to the use of that contentiçerik.
211
846000
2000
yeni teknolojiler geliştirmekte.
14:32
And on the other sideyan, amongarasında our kidsçocuklar,
212
848000
3000
Ve diğer tarafta, çocuklarımız arasında
14:35
there's a growingbüyüyen copyrighttelif hakkı abolitionismkaldırma,
213
851000
3000
büyükmekte olan bir telif hakkı karşıtlığı var,
14:39
a generationnesil that rejectsreddeder the very notionkavram
214
855000
3000
telif haklarının esas varoluş sebebini
14:42
of what copyrighttelif hakkı is supposedsözde to do, rejectsreddeder copyrighttelif hakkı
215
858000
3000
reddeden bir nesil, telif haklarını reddederek
14:45
and believesinanır that the lawhukuk is nothing more than an asseşek
216
861000
3000
kanunun enayilik olduğuna, görmezden gelinmesi ve ona karşı
14:48
to be ignoredihmal and to be foughtkavga etti at everyher opportunityfırsat possiblemümkün.
217
864000
7000
her fırsatta mücadele edilmesi gerektiğine inanıyor.
14:55
The extremismaşırılık on one sideyan begetsdoğurur extremismaşırılık on the other,
218
871000
4000
Bir taraftaki aşırılık diğer tarafta da aşırılık doğuruyor.
14:59
a factgerçek we should have learnedbilgili manyçok, manyçok timeszamanlar over,
219
875000
4000
Şimdiye kadar bir çok kez öğrenmiş olmamız gereken bir gerçek.
15:03
and bothher ikisi de extremes in this debatetartışma are just wrongyanlış.
220
879000
3000
Ve bu tartışmanın tarafları olan aşırıların her ikisi de haksız.
15:07
Now, the balancedenge that I try to fightkavga for,
221
883000
3000
Şimdi, uğruna savaşmaya çalıştığım denge...
15:11
I, as any good liberalliberal, try to fightkavga for first
222
887000
2000
Ben, her iyi liberal gibi önce
15:13
by looking to the governmenthükümet. TotalToplam mistakehata, right?
223
889000
4000
hükümet yönünde savaşmaya çalışıyorum. Tam bir yanlış, değil mi?
15:17
(LaughterKahkaha)
224
893000
1000
(Kahkahalar)
15:18
LookedBaktı first to the courtsmahkemeler and the legislaturesyasama organları to try to get them
225
894000
3000
Önce mahkemelere ve yasa yapıcılara yönel ve onların sistemi daha manalı
15:21
to do something to make the systemsistem make more senseduyu.
226
897000
2000
hale getirecek bir şeyler yapmalarını sağlamaya çalış.
15:23
It failedbaşarısız oldu partlykısmen because the courtsmahkemeler are too passivepasif,
227
899000
4000
Bu işe yaramadı, çünkü mahkemeler çok pasif,
15:27
partlykısmen because the legislaturesyasama organları are corruptedbozuk,
228
903000
2000
kısmen yasa yapıcıların yozlaşmış olmalarından dolayı.
15:29
by whichhangi I don't mean that there's briberyrüşvet
229
905000
2000
Bununla, gerçek değişimi durdurmaya çalışan
15:32
operatingişletme to stop realgerçek changedeğişiklik,
230
908000
3000
bir rüşvet çarkı olduğunu söylemeye çalışmıyorum.
15:35
but more the economyekonomi of influenceetki that governsyöneten how CongressKongre functionsfonksiyonlar
231
911000
4000
Daha çok, Meclis'in işleme şeklini belirleyen etki ekonomisinden bahsediyorum.
15:39
meansanlamına geliyor that policymakerspolitika here will not understandanlama this
232
915000
4000
Yani, buradaki politikacıların onarmak için çok geç kalınmadan
15:43
untila kadar it's too lategeç to fixdüzeltmek it.
233
919000
2000
bunu anlamayacaklarını kastediyorum.
15:45
So, we need something differentfarklı, we need a differentfarklı kindtür of solutionçözüm.
234
921000
4000
Öyleyse, farklı bir şeye, farklı bir çeşit çözüme ihtiyacımız var
15:49
And the solutionçözüm here, in my viewgörünüm, is a privateözel solutionçözüm,
235
925000
3000
ve buradaki çözüm, bana göre, bir özel sektör çözümü,
15:53
a solutionçözüm that looksgörünüyor to legalizeyasallaştırmak what it is to be younggenç again,
236
929000
4000
genç olmayı tekrar kanuni hale getirmeye çalışan ve bunun
15:57
and to realizegerçekleştirmek the economicekonomik potentialpotansiyel of that,
237
933000
2000
ekonomik potansiyelini farkeden bir çözüm,
15:59
and that's where the storyÖykü of BMIBMI becomesolur relevantuygun.
238
935000
4000
ve burası, BMI hikayesinin konu ile ilgili hale geldiği yerdir.
16:03
Because, as BMIBMI demonstratedgösterdi, competitionyarışma here
239
939000
3000
Çünkü BMI'ın gösterdiği gibi, buradaki rekabet
16:06
can achievebaşarmak some formform of balancedenge. The sameaynı thing can happenolmak now.
240
942000
5000
bir çeşit denge kurabilir. Aynı şey şimdi de olabilir.
16:11
We don't have a publichalka açık domaindomain to drawçekmek uponüzerine now,
241
947000
3000
Artık, üzerinden gidebileceğimiz anonim işler yok
16:14
so insteadyerine what we need is two typestürleri of changesdeğişiklikler.
242
950000
3000
öyleyse bunun yerine, ihtiyacımız olan şey iki tür değişimdir.
16:17
First, that artistssanatçılar and creatorsyaratıcıları embracekucaklamak the ideaFikir,
243
953000
4000
İlki, sanatçıların ve yaratıcıların işlerini daha serbest olarak
16:21
chooseseçmek that theironların work be madeyapılmış availablemevcut more freelyserbestçe.
244
957000
4000
kullanıma sunmayı seçmeleri fikrini kucaklamalarıdır.
16:25
So, for exampleörnek, they can say theironların work is availablemevcut freelyserbestçe
245
961000
3000
Mesela, işlerinin bu tür amatör kullanım gibi ticari olmayan kullanım için
16:28
for non-commercialticari olmayan, this amateur-typeamatör-türü of use,
246
964000
2000
serbest, fakat ticari kullanım için
16:30
but not freelyserbestçe for any commercialticari use.
247
966000
2000
serbest olmadığını söyleyebilirler.
16:32
And secondikinci, we need the businessesişletmeler
248
968000
3000
Ve ikincisi, bu oku-yaz kültürünü inşa eden
16:35
that are buildingbina out this read-writeokuma-yazma culturekültür
249
971000
3000
ticari işletmelerin bu fırsatı açıkça kucaklamaları,
16:38
to embracekucaklamak this opportunityfırsat expresslyaçıkça, to enableetkinleştirmek it,
250
974000
5000
olanak sağlamaları, ve böylece
16:43
so that this ecologyekoloji of freeücretsiz contentiçerik, or freerdaha özgür contentiçerik,
251
979000
5000
bu özgür, veya daha özgür içerik ekolojisinin
16:48
can growbüyümek on a neutralnötr platformplatform
252
984000
2000
tarafsız bir düzlemde, her ikisi de
16:50
where they bothher ikisi de existvar olmak simultaneouslyeşzamanlı,
253
986000
3000
yan yana varolarak büyüyebilmesi,
16:53
so that more-freedaha fazla ücretsiz can competeyarışmak with less-freedaha az-ücretsiz,
254
989000
5000
böylece, daha-özgürün daha-az-özgür ile rekabet edebilmesi,
16:58
and the opportunityfırsat to developgeliştirmek the creativityyaratıcılık in that competitionyarışma
255
994000
4000
ve bu müsabakadaki yaratıcılığı geliştirme fırsatının
17:02
can teachöğretmek one the lessonsdersler of the other.
256
998000
3000
birine diğerinin derslerini öğretebilmesidir.
17:05
Now, I would talk about one particularbelirli suchböyle planplan
257
1001000
4000
Aslında şimdi, hakkında bir şeyler bildiğim
17:09
that I know something about,
258
1005000
1000
belirli bir plandan bahsederdim
17:10
but I don't want to violateihlal etmek TED'sTED'in first commandmentemir of sellingsatış,
259
1006000
3000
ama TED'in reklam yasağını ihlal etmek istemiyorum,
17:13
so I'm not going to talk about this at all.
260
1009000
2000
bu yüzden bundan hiç bahsetmeyeceğim.
17:15
I'm insteadyerine just going to remindhatırlatmak you of the pointpuan that BMIBMI teachesöğretir us.
261
1011000
6000
Bunu yerine sadece BMI'nın bize öğrettiği noktayı hatırlatacağım.
17:22
That artistsanatçı choiceseçim is the keyanahtar for newyeni technologyteknoloji
262
1018000
5000
Sanatçıların seçimleri, yeni teknolojinin
17:27
havingsahip olan an opportunityfırsat to be openaçık for business,
263
1023000
3000
ticarete açılma fırsatı için anahtardır,
17:30
and we need to buildinşa etmek artistsanatçı choiceseçim here
264
1026000
3000
ve bu yeni teknolojiler bu fırsata sahip olacaklarsa
17:33
if these newyeni technologiesteknolojiler are to have that opportunityfırsat.
265
1029000
3000
sanatçıların seçimlerini şekillendirmeye ihtiyacımız var.
17:36
But let me endson with something I think much more importantönemli --
266
1032000
3000
Ama çok daha önemli olduğunu düşündüğüm bir şeyle bitirmeme izin verin,
17:39
much more importantönemli than business.
267
1035000
1000
ticaretten çok daha önemli bir şey.
17:41
It's the pointpuan about how this connectsbağlandığı to our kidsçocuklar.
268
1037000
2000
O, bütün bunların çocuklarımıza bağlandığı nokta.
17:44
We have to recognizetanımak they're differentfarklı from us. This is us, right?
269
1040000
5000
Bizden farklı olduklarını farketmemiz gerekir. Bu biziz, değil mi?
17:49
(LaughterKahkaha)
270
1045000
1000
(Kahkahalar)
17:50
We madeyapılmış mixedkarışık tapesbantlar; they remixremix musicmüzik.
271
1046000
2000
Biz karışık kasetler yaptık; onlar müzikleri "remix"liyorlar.
17:52
We watchedizledi TVTV; they make TVTV.
272
1048000
3000
Biz televizyon seyrettik; onlar televizyonu yapıyorlar.
17:55
It is technologyteknoloji that has madeyapılmış them differentfarklı,
273
1051000
3000
Onları bizden farklı yapan şey teknolojidir,
17:59
and as we see what this technologyteknoloji can do,
274
1055000
2000
ve bizler bu teknolojinin neler yapabileceğini gördükçe
18:01
we need to recognizetanımak you can't killöldürmek
275
1057000
2000
teknolojinin yarattığı içgüdüyü
18:04
the instinctiçgüdü the technologyteknoloji producesüretir. We can only criminalizesuç it.
276
1060000
4000
öldüremeyeceğimizi farketmeliyiz; onu sadece bir suç haline getirebiliriz.
18:08
We can't stop our kidsçocuklar from usingkullanma it.
277
1064000
2000
Çocuklarımızı onu kullanmaktan alıkoyamayız;
18:10
We can only drivesürücü it undergroundyeraltı.
278
1066000
2000
onu sadece yeraltına itebiliriz.
18:12
We can't make our kidsçocuklar passivepasif again.
279
1068000
3000
Çocuklarımızı tekrar pasif hale getiremeyiz;
18:15
We can only make them, quotealıntı, "piratesKorsanlar." And is that good?
280
1071000
4000
biz sadece onları "korsan" yapabiliriz. Ve bu iyi midir?
18:20
We livecanlı in this weirdtuhaf time. It's kindtür of ageyaş of prohibitionsyasaklar,
281
1076000
4000
Garip bir zamanda yaşıyoruz, bir çeşit yasaklar çağı,
18:24
where in manyçok areasalanlar of our life,
282
1080000
2000
öyle ki, hayatımızın bir çok alanında
18:26
we livecanlı life constantlysürekli againstkarşısında the lawhukuk.
283
1082000
3000
hayatımızı sürekli kanunlara aykırı yaşıyoruz.
18:29
OrdinarySıradan people livecanlı life againstkarşısında the lawhukuk,
284
1085000
2000
Normal insanlar kanuna aykırı yaşıyorlar,
18:31
and that's what I -- we are doing to our kidsçocuklar.
285
1087000
3000
ve bu, tam da benim -sizlerin- çocuklarımıza yaptığımız şey.
18:35
They livecanlı life knowingbilme they livecanlı it againstkarşısında the lawhukuk.
286
1091000
3000
Kanuna aykırı olduklarını bildikleri bir hayat yaşıyorlar.
18:39
That realizationgerçekleşme is extraordinarilyolağanüstü corrosiveaşındırıcı,
287
1095000
4000
Bu farkındalık olağanüstü bir şekilde aşındırıcı,
18:43
extraordinarilyolağanüstü corruptingbozgunculuk.
288
1099000
2000
olağanüstü bir şekilde yozlaştırıcı.
18:46
And in a democracydemokrasi, we oughtgerektiğini to be ableyapabilmek to do better.
289
1102000
4000
Ve bir demokraside bundan daha iyisini yapabiliyor olmamız lazım.
18:50
Do better, at leasten az for them, if not for openingaçılış for business.
290
1106000
6000
Ticarete kazandırmak için olmasa da, en azından onlar için, daha iyisini yapın.
18:57
Thank you very much.
291
1113000
1000
Çok teşekkür ederim.
18:58
(ApplauseAlkış)
292
1114000
6000
(Alkışlar)
Translated by Zorbay Cetin
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Lawrence Lessig - Legal activist
Lawrence Lessig has already transformed intellectual-property law with his Creative Commons innovation. Now he's focused on an even bigger problem: The US' broken political system.

Why you should listen

Lawyer and activist Lawrence Lessig spent a decade arguing for sensible intellectual property law, updated for the digital age. He was a founding board member of Creative Commons, an organization that builds better copyright practices through principles established first by the open-source software community.

In 2007, just after his last TED Talk, Lessig announced he was leaving the field of IP and Internet policy, and moving on to a more fundamental problem that blocks all types of sensible policy -- the corrupting influence of money in American politics.

In 2011, Lessig founded Rootstrikers, an organization dedicated to changing the influence of money in Congress. In his latest book, Republic, Lost, he shows just how far the U.S. has spun off course -- and how citizens can regain control. As The New York Times wrote about him, “Mr. Lessig’s vision is at once profoundly pessimistic -- the integrity of the nation is collapsing under the best of intentions --and deeply optimistic. Simple legislative surgery, he says, can put the nation back on the path to greatness.”

Read an excerpt of Lessig's new book, Lesterland >>

More profile about the speaker
Lawrence Lessig | Speaker | TED.com