ABOUT THE SPEAKER
Alice Goffman - Urban sociologist
Alice Goffman’s fieldwork in a struggling Philadelphia neighborhood sheds harsh light on a justice system that creates suspects rather than citizens.

Why you should listen

As an undergraduate studying sociology at the University of Pennsylvania, Alice Goffman was inspired to write her senior thesis about the lives of the young people living in the historic African-American neighborhood that surrounded the school. She lived side-by-side with a group of young men in one of the US’s most distressed communities, experiencing a troubling and rarely discussed side of urban policing -- the beatings, late night raids and body searches that systematically pit young men against authority.

Goffman spent six years in the community, the work transforming into her dissertation at Princeton and then into the book, On the Run. In it, Goffman weaves groundbreaking research into a narrative amplifying neglected and often-ignored voices into a stirring, personal indictment of the social, economic and political forces that unwittingly conspire to push entire communities to the margins of society.

Goffman is now an Assistant Professor of Sociology at the University of Wisconsin-Madison, and a vocal advocate for change in America.

More profile about the speaker
Alice Goffman | Speaker | TED.com
TED2015

Alice Goffman: How we're priming some kids for college — and others for prison

Alice Goffman: Bazı çocukları nasıl üniversiteye hazırlıyoruz — ve diğerlerini de hapse

Filmed:
1,909,544 views

Birleşik Devletlerde, yetişkinliğe giden yolda gençlere rehberlik eden iki kurum var: üniversite ve hapishane. Sosyolog Alice Goffman altı yılını sorunlu bir Philadelphia mahallesinde geçirdi ve Afro-Amerikalı ve Latin gençlerinin hapishaneye giden, kimi zaman önemsiz ihlallerle başlayan, yola nasıl sürüklendiklerini bizzat gördü. Coşkulu bir konuşmada şunu soruyor: "Neden yalnızca kelepçe ve hapis cezası öneriyoruz?"
- Urban sociologist
Alice Goffman’s fieldwork in a struggling Philadelphia neighborhood sheds harsh light on a justice system that creates suspects rather than citizens. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
On the pathyol that AmericanAmerikan childrençocuklar
travelseyahat to adulthoodyetişkinlik,
0
1056
3915
Amerikan çocukların yetişkinliğe
doğru yolculuğunda
00:16
two institutionskurumlar overseenezaret the journeyseyahat.
1
4971
3548
iki kurum önemli rol oynar.
00:20
The first is the one we hearduymak
a lot about: collegekolej.
2
8519
3743
İlki hepimizin sıkça duyduğu üniversite.
00:24
Some of you mayMayıs ayı rememberhatırlamak
the excitementheyecan that you feltkeçe
3
12262
2583
Bazılarınız, üniversiteye
ilk başladığında
00:26
when you first setset off for collegekolej.
4
14845
2586
hissettiği o heyecanı hatırlayacaktır.
00:29
Some of you mayMayıs ayı be in collegekolej right now
5
17431
2552
Bazılarınız şu anda üniversitede olabilir,
00:31
and you're feelingduygu this excitementheyecan
at this very momentan.
6
19983
3015
ve siz bu heyecanı
şu anda yaşıyorsunuzdur.
00:35
CollegeÜniversite has some shortcomingseksiklikleri.
7
23988
1679
Üniversitenin bazı kusurları var.
00:37
It's expensivepahalı; it leavesyapraklar
younggenç people in debtborç.
8
25667
3336
Pahalıdır; genç insanları borçlandırır.
00:41
But all in all, it's a prettygüzel good pathyol.
9
29003
2944
Ama genel olarak, oldukça iyi bir yol.
00:43
YoungGenç people emergeçıkmak from collegekolej
with pridegurur and with great friendsarkadaşlar
10
31947
5167
Gençler, üniversiteden gurur, iyi arkadaşlar
00:49
and with a lot of knowledgebilgi
about the worldDünya.
11
37114
2339
ve dünya ile ilgili bir sürü bilgi
ile ayrılırlar.
00:51
And perhapsbelki mostçoğu importantlyönemlisi,
12
39453
1836
Belki de en önemlisi
00:53
a better chanceşans in the laboremek marketpazar
than they had before they got there.
13
41289
4506
iş piyasasında, üniversiteye gelmeden
öncekinden daha avanatjlı bir konumdadırlar.
00:57
TodayBugün I want to talk about
the secondikinci institutionkurum
14
45795
2703
Ben bugün, ABD'de çocukluktan
yetişkinliğe geçiş
01:00
overseeingnezaret the journeyseyahat from childhoodçocukluk
to adulthoodyetişkinlik in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
15
48498
5558
yolculuğunda önemli rol oynayan
ikinci kurumdan bahsetmek istiyorum.
01:06
And that institutionkurum is prisonhapis.
16
54056
3755
Bu kurum hapishane.
01:10
YoungGenç people on this journeyseyahat
are meetingtoplantı with probationDenetimli serbestlik officersgörevlileri
17
58791
3745
Bu yolculuktaki gençler, öğretmenler
yerine
01:14
insteadyerine of with teachersöğretmenler.
18
62536
2403
gözaltı memurlarıyla tanışıyorlar.
01:16
They're going to courtmahkeme datestarihleri
insteadyerine of to classsınıf.
19
64939
3893
Derslere gitmek yerine, mahkemelere
gidiyorlar.
01:20
TheirOnların juniorJunior yearyıl abroadyurt dışı is insteadyerine
a tripgezi to a statebelirtmek, bildirmek correctionalıslah facilitytesis.
20
68832
5077
Yurt dışında okunacak 3. sene yerine,
ıslah evlerine yolculuk yapıyorlar.
01:25
And they're emerginggelişmekte olan from theironların 20s
21
73909
2690
Ve 20'li yaşlarından,
01:28
not with degreesderece in business and Englishİngilizce,
22
76599
3197
işletme ve İngilizce dereceleriyle değil
01:31
but with criminaladli recordskayıtlar.
23
79796
2018
suç kayıtlarıyla çıkıyorlar.
01:34
This institutionkurum is alsoAyrıca costingMaliyetlendirme us a lot,
24
82514
2593
Bu kurum ayrıca bize çok para harcatıyor.
01:37
about 40,000 dollarsdolar a yearyıl
25
85107
1642
New Jersey'de bir genci
01:38
to sendgöndermek a younggenç personkişi
to prisonhapis in NewYeni JerseyJersey.
26
86749
3768
hapishaneye yollamak, yılda yaklaşık
40.000 dolara mal oluyor.
01:43
But here, taxpayersmükellefler are footingayak the billfatura
27
91167
2556
Ama burada, vergi ödeyenler masrafları
üstleniyor,
01:45
and what kidsçocuklar are gettingalma
is a coldsoğuk prisonhapis cellhücre
28
93723
3483
hapishanedeki gençlerse karşılığında
soğuk bir hapishane hücresi alıyorlar
01:49
and a permanentkalıcı markişaret againstkarşısında them
when they come home
29
97206
2810
ve eve gelip de iş başvurusu yaptıkları
zaman
01:52
and applyuygulamak for work.
30
100016
2749
karşılaşacakları kalıcı bir yafta.
01:54
There are more and more kidsçocuklar
on this journeyseyahat to adulthoodyetişkinlik
31
102765
3446
ABD'de yetişkinliğe giden bu yolculukta
eskisinden çok daha fazla çocuk var
01:58
than ever before in the UnitedAmerika StatesBirleşik
and that's because in the pastgeçmiş 40 yearsyıl,
32
106211
5224
çünkü son 40 yılda
02:03
our incarcerationhapsetme rateoran
has grownyetişkin by 700 percentyüzde.
33
111435
5752
hapsetme oranımız yüzde 700 arttı.
02:09
I have one slidekaymak for this talk.
34
117187
2129
Bu konuşma için bir slaydım var.
02:11
Here it is.
35
119316
1254
İşte burada.
02:13
Here'sİşte our incarcerationhapsetme rateoran,
36
121760
1863
İşte hapsetme oranımız,
02:15
about 716 people perbaşına 100,000
in the populationnüfus.
37
123623
6292
toplam nüfusta 100.000 insan başına
716 kişi.
02:23
Here'sİşte the OECDOECD countriesülkeler.
38
131205
2860
Bu da Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği
Örgütü'ndeki ülkeler.
02:30
What's more, it's poorfakir kidsçocuklar
that we're sendinggönderme to prisonhapis,
39
138885
2732
Dahası, hapse yolladığımız çocukların
bir çoğu
02:33
too manyçok drawnçekilmiş from African-AmericanAfrikalı-Amerikalı
and LatinoLatino communitiestopluluklar
40
141617
3488
siyahi ve Latin topluluklardan
gelmiş fakir çocuklar;
02:37
so that prisonhapis now standsstandları firmlysıkıca betweenarasında
the younggenç people tryingçalışıyor to make it
41
145105
4881
böylece hapishane, başarmaya çalışan genç
insanlarla, Amerikan Rüyası'nın
02:41
and the fulfillmentyerine getirilmesi of the AmericanAmerikan DreamRüya.
42
149986
3432
gerçekleşmesi arasında kalın bir
duvar olarak duruyor.
02:45
The problem'ssorun actuallyaslında
a bitbit worsedaha da kötüsü than this
43
153418
2856
Aslında sorun bundan biraz daha kötü
02:48
'causesebeb olmak we're not just sendinggönderme
poorfakir kidsçocuklar to prisonhapis,
44
156274
2678
çünkü fakir çocukları yalnızca hapse
yollamıyoruz,
02:50
we're saddlingyuvası poorfakir kidsçocuklar with courtmahkeme feesharç,
45
158952
2967
fakir çocuklara mahkeme masrafları,
02:53
with probationDenetimli serbestlik and paroleŞartlı tahliye restrictionskısıtlamalar,
46
161919
2321
gözaltı ve şartlı tahliyeler,
02:56
with low-levelalt düzey warrantsgaranti eder,
47
164240
1887
düşük seviye suç hükümlerle
yüklüyoruz.
02:58
we're askingsormak them to livecanlı
in halfwayyarım housesevler and on houseev arresttutuklamak,
48
166127
3495
Onlardan ev hapsinde veya rehabilitasyon
merkezlerinde yaşamalarını istiyoruz
03:01
and we're askingsormak them
to negotiategörüşmek a policepolis forcekuvvet
49
169622
3605
ve onlardan kamu güvenliği için değil,
03:05
that is enteringgirme poorfakir
communitiestopluluklar of colorrenk,
50
173227
2413
tutuklamalar yaparak
şehir hazinesini doldurmak
03:07
not for the purposesamaçlar
of promotingteşvik publichalka açık safetyemniyet,
51
175640
3199
için siyahi mahallelere giren
03:10
but to make arresttutuklamak countssayımları,
to linehat cityŞehir cofferskasasına.
52
178839
4476
bir polis teşkilatıyla
tartışmalarını bekliyoruz.
03:18
This is the hiddengizli undersidealt to our
historictarihi experimentdeney in punishmentceza:
53
186537
4388
Bu, tarihi ceza deneyimizin gizlenmiş
alt yüzü:
03:22
younggenç people worriedendişeli that at any momentan,
they will be stoppeddurduruldu, searchedarandı and seizedele geçirilen.
54
190925
5046
gençler her an durdurulup aranacaklarından
ve götürüleceklerinden endişelilerdi.
03:28
Not just in the streetssokaklar,
but in theironların homesevler,
55
196635
2623
Sadece sokaklarda değil,
evlerinde,
03:31
at schoolokul and at work.
56
199258
2437
okulda ve iş yerlerinde.
03:34
I got interestedilgili in this
other pathyol to adulthoodyetişkinlik
57
202925
3191
Ben, yetişkinliğe giden
bu diğer yola
03:38
when I was myselfkendim a collegekolej studentÖğrenci
58
206116
2241
2000'lerin başında
03:40
attendingkatılıyor the UniversityÜniversitesi of PennsylvaniaPennsylvania
59
208357
2058
Pennsylvania Üniversite'sinde
03:42
in the earlyerken 2000s.
60
210415
2078
bir öğrenciyken merak saldım.
03:44
PennPenn sitsoturur withiniçinde a historictarihi
African-AmericanAfrikalı-Amerikalı neighborhoodKomşuluk.
61
212493
3567
Penn, tarihi bir Afro-Amerikan
mahallesinin üstüne kurulu.
03:48
So you've got these two parallelparalel
journeysyolculuklarda going on simultaneouslyeşzamanlı:
62
216060
5238
Böylece bu iki paralel yolculuk
aynı anda gerçekleşiyor:
03:53
the kidsçocuklar attendingkatılıyor
this eliteseçkinler, privateözel universityÜniversite,
63
221298
3121
bu elit, özel üniversitede
okuyan çocuklar
03:56
and the kidsçocuklar from
the adjacentbitişik neighborhoodKomşuluk,
64
224419
2466
ve bazıları üniversiteye giden,
03:58
some of whomkime are makingyapma it to collegekolej,
65
226885
1928
bir çoğu da hapse yollanan
04:00
and manyçok of whomkime
are beingolmak shippedsevk to prisonhapis.
66
228813
3498
karşı mahalledeki çocuklar.
04:04
In my sophomoreikinci sınıf öğrencisi yearyıl, I startedbaşladı tutoringözel ders
a younggenç womankadın who was in highyüksek schoolokul
67
232831
4584
Üniversitedeki ikinci yılımda,
üniversiteden 10 dakika uzakta
04:09
who livedyaşamış about 10 minutesdakika
away from the universityÜniversite.
68
237415
2994
yaşayan liseli bir genç kadına
özel dersler vermeye başladım.
04:12
SoonYakında, her cousinhala kızı camegeldi home
from a juvenileçocuk detentiongözaltı centermerkez.
69
240409
3533
Kısa sürede, kuzeni bir çocuk
ıslah evinden eve döndü.
04:15
He was 15, a freshmanBirinci sınıf öğrencisi in highyüksek schoolokul.
70
243942
2658
15 yaşındaydı, liseye yeni başlamıştı.
04:18
I beganbaşladı to get to know him
and his friendsarkadaşlar and familyaile,
71
246600
3659
Onu, arkadaşlarını ve ailesini
tanımaya başladım
04:22
and I askeddiye sordu him what he thought
about me writingyazı about his life
72
250259
3352
ve ona üniversite son sınıf tezim olarak
onun hayatı ile ilgili
04:25
for my seniorkıdemli thesistez in collegekolej.
73
253611
2585
yazmam hakkında ne düşündüğünü
sordum.
04:28
This seniorkıdemli thesistez becameoldu
a dissertationtez at PrincetonPrinceton
74
256196
4191
Bu son sınıf tezi Princeton'da
bir doktora tezi haline geldi,
04:32
and now a bookkitap.
75
260387
1548
ve şimdi de bir kitap.
04:33
By the endson of my sophomoreikinci sınıf öğrencisi yearyıl,
76
261935
1598
Üniversite ikinci sınıfın sonunda
04:35
I movedtaşındı into the neighborhoodKomşuluk
and I spentharcanmış the nextSonraki sixaltı yearsyıl
77
263533
3370
o mahalleye taşındım ve
gelecek altı yılı genç insanların
04:38
tryingçalışıyor to understandanlama what younggenç people
were facingkarşı as they camegeldi of ageyaş.
78
266903
4591
olgunlaşırken nelerle karşılaştıklarını
anlamaya çalışarak geçirdim.
04:44
The first weekhafta I spentharcanmış
in this neighborhoodKomşuluk,
79
272234
2084
Bu mahallede geçirdiğim
ilk hafta
04:46
I saw two boysçocuklar, fivebeş and sevenYedi yearsyıl oldeski,
80
274318
2576
beş ve yedi yaşlarında, büyüğün
küçüğün arkasından
04:48
playoyun this gameoyun of chaseChase,
81
276894
1492
koştuğu bir kovalamaca oyunu
04:50
where the olderdaha eski boyoğlan
ranran after the other boyoğlan.
82
278386
2951
oynayan iki oğlan çocuğu gördüm.
04:53
He playedOyunun the coppolis.
83
281337
1195
Büyük olan polisi oynuyordu.
04:54
When the coppolis caughtyakalandı up
to the youngerdaha genç boyoğlan,
84
282532
2188
Polis küçük çocuğu
yakaladığında,
04:56
he pusheditilmiş him down,
85
284720
1700
onu yere itti,
04:58
handcuffedkelepçeli him with imaginaryhayali handcuffskelepçe,
86
286420
2551
hayali kelepçelerle onu kelepçeledi,
05:00
tookaldı a quarterçeyrek out of
the other child'sçocuğun pocketcep,
87
288971
2311
çocuğun cebinden bir
çeyreklik çıkardı ve
05:03
sayingsöz, "I'm seizingele geçirmek that."
88
291282
3592
"Bunu alıyorum" dedi.
05:06
He askeddiye sordu the childçocuk if
he was carryingtaşıma any drugsilaçlar
89
294874
3340
Çocuğa üzerinde uyuşturucu
bulunup bulunmadığını
05:10
or if he had a warrantArama izni.
90
298214
2445
veya izin belgesi olup olmadığını sordu.
05:12
ManyBirçok timeszamanlar, I saw this gameoyun repeatedtekrarlanan,
91
300659
2005
Bu oyunun oynandığını bir çok kez gördüm,
05:14
sometimesara sıra childrençocuklar would
simplybasitçe give up runningkoşu,
92
302664
2388
bazen çocuklar öylece koşmaktan
vazgeçiyor,
05:17
and stickÇubuk theironların bodiesbedenler flatdüz
againstkarşısında the groundzemin
93
305052
2196
elleri başlarının üstünde
05:19
with theironların handseller aboveyukarıdaki theironların headskafalar,
or flatdüz up againstkarşısında a wallduvar.
94
307248
3345
kendilerini yere atıyor
veya bir duvara yapışıyorlardı.
05:22
ChildrenÇocuk would yellbağırma at eachher other,
95
310593
1995
Çocuklar birbirlerine bağırırlardı:
05:24
"I'm going to lockkilitlemek you up,
96
312588
1282
"Seni içeri tıkacağım,
05:25
I'm going to lockkilitlemek you up
and you're never cominggelecek home!"
97
313870
3182
seni içeri tıkacağım ve bir daha asla
eve dönmeyeceksin!"
05:29
OnceBir kez I saw a six-year-oldaltı yaşında childçocuk
pullÇek anotherbir diğeri child'sçocuğun pantspantolon down
98
317052
4354
Bir keresinde altı yaşında bir çocuğun
bir başkasının pantolonunu indirip
05:33
and try to do a cavityboşluğu searcharama.
99
321406
2410
üstünü aramaya çalıştığını gördüm.
05:36
In the first 18 monthsay that I livedyaşamış
in this neighborhoodKomşuluk,
100
324756
3179
Bu mahallede yaşadığım ilk 18 ay boyunca,
05:39
I wroteyazdı down everyher time I saw
any contacttemas betweenarasında policepolis
101
327935
3692
polisler ve komşum olan bu insanlar
arasında gördüğüm
05:43
and people that were my neighborsKomşular.
102
331627
2546
her irtibatı yazdım.
05:46
So in the first 18 monthsay,
103
334553
2099
Yani lk 18 ay boyunca,
05:48
I watchedizledi the policepolis stop
pedestriansyayalar or people in carsarabalar,
104
336652
3769
polislerin yayaları veya arabadaki
insanları durdurduklarını,
05:52
searcharama people, runkoş people'sinsanların namesisimler,
105
340421
2168
insanların üstünü aradıklarını,
05:54
chaseChase people throughvasitasiyla the streetssokaklar,
106
342589
1944
isimlerini aldıklarını, sokakta
birilerini kovaladıklarını
05:56
pullÇek people in for questioningsorgulama,
107
344533
1773
insanları sorguya çektiklerini
05:58
or make an arresttutuklamak everyher singletek day,
with fivebeş exceptionsözel durumlar.
108
346306
4183
ve beş durum haricinde her gün
birini tutukladıklarını gördüm.
06:03
Fifty-twoElli iki timeszamanlar, I watchedizledi the policepolis
breakkırılma down doorskapılar,
109
351142
3935
52 kere polisin kapıları kırmasını
izledim,
06:07
chaseChase people throughvasitasiyla housesevler
110
355077
2041
evlerin içinde insanları kovalamalarını
06:09
or make an arresttutuklamak of someonebirisi
in theironların home.
111
357118
3219
ya da birisini evinin içinde
tutuklamalarını.
06:12
FourteenOn dört timeszamanlar
in this first yearyıl and a halfyarım,
112
360337
2813
İlk bir buçuk yılda
14 kere
06:15
I watchedizledi the policepolis punchyumruk, chokechoke,
kicktekme, stompStomp on or beatdövmek younggenç menerkekler
113
363150
5300
polisin, genç adamları yakaladıktan sonra
yumruklamasını, tekmelemesini,
06:20
after they had caughtyakalandı them.
114
368450
2819
boğazlamasını veya dövmesini izledim.
06:24
BitBit by bitbit, I got to know two brothersKardeşler,
115
372289
2376
Yavaş yavaş iki erkek kardeşi
tanımaya başladım,
06:26
ChuckChuck and TimTim.
116
374665
1544
Chuck ve Tim.
06:28
ChuckChuck was 18 when we metmet,
a seniorkıdemli in highyüksek schoolokul.
117
376209
3041
Tanıştığımızda Chuck 18 yaşındaydı,
lisede son sınıf öğrencisi.
06:31
He was playingoynama on the basketballBasketbol teamtakım
and makingyapma C'sC and B'sB.
118
379250
3548
Basketbol takımında oynuyor
ve derslerinden B ve C'ler alıyordu.
06:34
His youngerdaha genç brothererkek kardeş, TimTim, was 10.
119
382798
1899
Küçük kardeşi Tim, 10 yaşındaydı.
06:36
And TimTim lovedsevilen ChuckChuck;
he followedtakip etti him around a lot,
120
384697
3151
Ve Tim Chuck'ı çok severdi,
hep onu takip ederdi,
06:39
lookedbaktı to ChuckChuck to be a mentorakıl hocası.
121
387848
2291
Chuck'ı bir akıl hocası olarak görürdü.
06:42
They livedyaşamış with theironların momanne and grandfatherBüyük baba
122
390139
2146
Anneleri ve dedeleriyle
06:44
in a two-storyiki katlı rowsıra home
with a frontön lawnçim and a back porchsundurma.
123
392285
3439
ön bahçesi ve arkada verandası olan
iki katlı bir evde yaşıyorlardı.
06:47
TheirOnların momanne was strugglingmücadele with addictionbağımlılığı
all while the boysçocuklar were growingbüyüyen up.
124
395724
3661
Anneleri, çocuklar büyürken
bağımlılıkla cebelleşiyordu.
06:51
She never really was ableyapabilmek
to holdambar down a job for very long.
125
399385
3848
Hiçbir zaman, uzun süre boyunca
bir işte çalışamıyordu.
06:55
It was theironların grandfather'sbüyükbabasının pensionemeklilik
that supporteddestekli the familyaile,
126
403242
3039
Aileyi geçindiren, yemek, kıyafet
ve çocukların
06:58
not really enoughyeterli to payödeme
for foodGıda and clothesçamaşırlar
127
406281
3203
okul malzemelerini karşılamaya
pek yetmeyen,
07:01
and schoolokul suppliesgereçler for growingbüyüyen boysçocuklar.
128
409484
2731
dedenin emekli maaşıydı.
07:04
The familyaile was really strugglingmücadele.
129
412215
2186
Aile gerçekten çok zor durumdaydı.
07:06
So when we metmet, ChuckChuck was
a seniorkıdemli in highyüksek schoolokul.
130
414401
2379
İşte tanıştığımzda, Chuck
lisede son sınıftaydı.
07:08
He had just turneddönük 18.
131
416780
2118
Daha yeni 18 olmuştu.
07:11
That winterkış, a kidçocuk in the schoolyardOkul Bahçesi
132
419628
3142
O kış, okul bahçesinde bir çocuk
07:14
calleddenilen Chuck'sChuck'ın momanne a crackçatlak whorefahişe.
133
422770
3259
Chuck'ın annesine kokain orospusu dedi.
07:18
ChuckChuck pusheditilmiş the kid'sçocuğun faceyüz into the snowkar
134
426029
2875
Chuck çocuğun yüzünü karın içine itti
07:20
and the schoolokul copspolisler chargedyüklü him
with aggravatedağırlaştırılmış assaultsaldırı.
135
428904
3825
ve okuldaki polisler onu ağır saldırı
ile suçladı.
07:24
The other kidçocuk was fine the nextSonraki day,
136
432729
1750
Diğer çocuk ertesi gün gayet iyiydi,
07:26
I think it was his pridegurur that was injuredyaralı
more than anything.
137
434479
3473
bence her şeyden çok zedelenen,
çocuğun gururuydu.
07:29
But anywayneyse, sincedan beri ChuckChuck was 18,
138
437952
1713
Neyse, Chuck 18 olduğu için
07:31
this aggAGG. assaultsaldırı casedurum sentgönderilen him
to adultyetişkin countykontluk jailhapis
139
439665
3188
bu ağır saldırı davası onu
kuzeydoğu Philadelphia'da
07:34
on StateDevlet RoadYol in northeastKuzeydoğu PhiladelphiaPhiladelphia,
140
442853
2425
State Road'daki
yetişkin il hapishanesine yolladı.
07:37
where he satoturdu, unableaciz to payödeme the bailKefalet --
he couldn'tcould affordparası yetmek it --
141
445278
4067
Neredeyse tüm son sınıf boyunca
07:41
while the trialDeneme datestarihleri
draggedsürüklenen on and on and on
142
449345
3199
mahkeme tarihleri üst üste gelirken,
07:44
throughvasitasiyla almostneredeyse his entiretüm seniorkıdemli yearyıl.
143
452544
2722
kefaleti ödemesi imkansız
bir şekilde orada kaldı.
07:47
FinallySon olarak, nearyakın the endson of this seasonsezon,
144
455926
3050
Sonunda, o mevsimin sonuna doğru
07:50
the judgehakim on this assaultsaldırı casedurum
threwattı out mostçoğu of the chargesücretleri
145
458976
3347
ağır saldırı davasındaki hakim
çoğu suçlamayı geri geçti
07:54
and ChuckChuck camegeldi home
146
462323
1334
ve Chuck yalnızca
07:55
with only a fewaz hundredyüz dollars'dolar worthdeğer
of courtmahkeme feesharç hangingasılı over his headkafa.
147
463657
4347
birkaç yüz dolarlık mahkeme
masraflarıyla eve döndü.
08:00
TimTim was prettygüzel happymutlu that day.
148
468004
2543
Tim o gün oldukça mutluydu.
Ertesi sonbahar, Chuck son sınıf
öğrencisi olarak tekrar
08:02
The nextSonraki falldüşmek, ChuckChuck trieddenenmiş
to re-enrollyeniden kaydetme as a seniorkıdemli,
149
470547
2754
kayıt olmayı denedi ama okul sekreteri
08:05
but the schoolokul secretarySekreter told him that
150
473301
2014
08:07
he was then 19 and too oldeski
to be readmittedyatırılır.
151
475315
3131
19 yaşında ve yeniden kabul edilmek
için çok büyük olduğunu söyledi.
08:10
Then the judgehakim on his assaultsaldırı casedurum
issuedVeriliş him a warrantArama izni for his arresttutuklamak
152
478446
3667
Sonra ağır saldırı davasındaki
hakim, dava sonuçlandıktan
08:14
because he couldn'tcould payödeme
the 225 dollarsdolar in courtmahkeme feesharç
153
482113
3275
birkaç hafta sonra ödenmesi gereken
225 doları ödeyemediği
08:17
that camegeldi duenedeniyle a fewaz weekshaftalar after
the casedurum endedbitti.
154
485388
3527
için tutuklama emri çıkardı.
Sonra kanundan kaçan
lise terk biriydi.
08:20
Then he was a highyüksek schoolokul dropoutçıkarma
livingyaşam on the runkoş.
155
488915
4020
08:24
Tim'sTim'in first arresttutuklamak camegeldi latersonra that yearyıl
156
492935
2052
Tim'in ilk tutuklaması o yıl içerisinde
08:26
after he turneddönük 11.
157
494987
1783
11 yaşına bastıktan sonra geldi.
08:28
ChuckChuck had managedyönetilen
to get his warrantArama izni liftedkaldırdı
158
496770
2130
Chuck tutuklama emrini kaldırtmayı
becermişti
08:30
and he was on a paymentödeme planplan
for the courtmahkeme feesharç
159
498900
2661
ve mahkeme ücretlerini ödemek için bir
ödeme planındaydı
08:33
and he was drivingsürme TimTim to schoolokul
in his girlfriend'skız arkadaşının cararaba.
160
501561
3510
ve kız arkadaşının arabasıyla
Tim'i okula götürüyordu.
08:37
So a coppolis pullsçeker them over, runskoşar the cararaba,
161
505071
2735
Bir polis onları durduyor,
arabayı kontrol ediyor
08:39
and the cararaba comesgeliyor up
as stolençalıntı in CaliforniaCalifornia.
162
507806
3785
ve araba California'dan çalınmış çıkıyor.
08:43
ChuckChuck had no ideaFikir where in the historytarih
of this cararaba it had been stolençalıntı.
163
511591
4123
Chuck'ın bu arabanın çalındığından hiç
haberi yoktu.
08:47
His girlfriend'skız arkadaşının uncleamca dayı boughtsatın it
from a used cararaba auctionaçık arttırma
164
515714
3476
Kız arkadaşının amcası, kuzeydoğu
Philadelphia'da bir kullanılmış araba
08:51
in northeastKuzeydoğu PhillyPhilly.
165
519190
1467
açık artırmasından almıştı.
08:52
ChuckChuck and TimTim had never been
outsidedışında of the tri-stateTri-state,
166
520657
2828
Chuck ve Tim, bırakın California'yı,
08:55
let aloneyalnız to CaliforniaCalifornia.
167
523485
2349
üçlü eyalet alanından
dışarı çıkmamışlardı.
08:57
But anywayneyse, the copspolisler down at the precinctseçim bölgesi
168
525834
2098
Her neyse, polisler
Chuck'ı çalınmış malı satın almakla
suçladılar.
08:59
chargedyüklü ChuckChuck with
receivingkabul stolençalıntı propertyözellik.
169
527932
3568
09:03
And then a juvenileçocuk judgehakim,
a fewaz daysgünler latersonra,
170
531500
2812
Sonra bir çocuk hakimi,
birkaç gün sonra
09:06
chargedyüklü TimTim, ageyaş 11,
171
534312
2152
11 yaşındaki Tim'i çalınmış malı
09:08
with accessoryAksesuar to receivingkabul
a stolençalıntı propertyözellik
172
536464
3073
satın almaya suç ortaklığıyla suçladı
09:11
and then he was placedyerleştirilmiş on
threeüç yearsyıl of probationDenetimli serbestlik.
173
539537
3653
ve üç yıl gözaltına alındı.
09:16
With this probationDenetimli serbestlik sentencecümle
hangingasılı over his headkafa,
174
544430
2902
Gözaltı kararı üzerinde asılıyken
09:19
ChuckChuck satoturdu his little brothererkek kardeş down
175
547332
2087
Chuck küçük kardeşini karşısına aldı
09:21
and beganbaşladı teachingöğretim him
how to runkoş from the policepolis.
176
549419
3449
ve ona polisten nasıl kaçılacağını
anlatmaya başladı.
09:24
They would sitoturmak sideyan by sideyan
on theironların back porchsundurma
177
552868
2332
Arka verandalarında,
sokak arasına bakarak
09:27
looking out into the sharedpaylaşılan alleywayalleyway
178
555200
2064
yan yana otururlardı
09:29
and ChuckChuck would coachKoç TimTim
how to spotyer undercovergizli carsarabalar,
179
557264
3840
ve Chuck Tim'e sivil polis arabaların
nasıl tespit edeceğini, gece geç saatteki
09:33
how to negotiategörüşmek a late-nightgece yarısı policepolis raidRAID,
how and where to hidesaklamak.
180
561104
4967
polis baskınını nasıl atlatacağını ve
nerede ve nasıl saklanacağını anlatırdı.
09:39
I want you to imaginehayal etmek for a secondikinci
181
567011
1680
Bir saniye için,
09:40
what ChuckChuck and Tim'sTim'in liveshayatları would be like
182
568691
2369
çocukların hapse değil de üniversiteye
gittiği
09:43
if they were livingyaşam in a neighborhoodKomşuluk
where kidsçocuklar were going to collegekolej,
183
571060
4749
bir mahallede yaşasalardı, Chuck ve Tim'in
hayatının nasıl olacağını
09:47
not prisonhapis.
184
575809
1429
hayal etmenizi istiyorum.
09:49
A neighborhoodKomşuluk like the one
I got to growbüyümek up in.
185
577918
3153
Benim içinde büyüdüğüm gibi bir
mahallle.
09:53
Okay, you mightbelki say.
186
581071
1465
Diyebilirsiniz ki, tamam.
09:54
But ChuckChuck and TimTim, kidsçocuklar like them,
they're committingişlemekle crimessuçları!
187
582536
3752
Ama Chuck ve Tim, onlar gibi çocuklar
suç işliyorlar!
09:58
Don't they deservehak etmek to be in prisonhapis?
188
586288
2126
Hapiste olmayı hak etmiyorlar mı?
10:00
Don't they deservehak etmek to be
livingyaşam in fearkorku of arresttutuklamak?
189
588414
3814
Tutuklanma korkusuyla yaşamayı hak
etmiyorlar mı?
10:04
Well, my answerCevap would be no.
190
592228
3122
Benim cevabım hayır olurdu.
10:07
They don't.
191
595350
1080
Hak etmiyorlar.
10:08
And certainlykesinlikle not for the sameaynı things
that other younggenç people
192
596430
3027
Ve daha ayrılacıklı
diğer genç çocukların
10:11
with more privilegeayrıcalık are doing
with impunitycezasız kalma.
193
599457
3444
yapıp cezasız kaldıkları şeyler
için kesinlikle etmiyorlar.
10:14
If ChuckChuck had gonegitmiş to my highyüksek schoolokul,
194
602901
1817
Chuck benim okuluma gitmiş olsaydı,
10:16
that schoolyardOkul Bahçesi fightkavga
would have endedbitti there,
195
604718
2323
okulun arka bahçesindeki o kavga,
bir arka bahçe
10:19
as a schoolyardOkul Bahçesi fightkavga.
196
607041
1676
kavgası olarak orada biterdi.
10:20
It never would have becomeolmak
an aggravatedağırlaştırılmış assaultsaldırı casedurum.
197
608717
3550
Asla bir ağır saldırı davasına dönüşmezdi.
10:24
Not a singletek kidçocuk that
I wentgitti to collegekolej with
198
612937
2821
Benim birlikte üniversite okuduğum
hiçbir çocuğun
10:27
has a criminaladli recordkayıt right now.
199
615758
1679
şu anda sabıka kaydı yok.
10:29
Not a singletek one.
200
617437
1874
Bir tanesinin bile yok.
10:31
But can you imaginehayal etmek how manyçok mightbelki have
if the policepolis had stoppeddurduruldu those kidsçocuklar
201
619311
4005
Ama derse yürürken polis onları durdurup
uyuşturucu için ceplerini
10:35
and searchedarandı theironların pocketscepler for drugsilaçlar
as they walkedyürüdü to classsınıf?
202
623316
3867
arasaydı kaç tanesinin sabıka kaydı
olacağını hayal edebiliyor musunuz?
10:39
Or had raidedbaskın düzenledi theironların fratKardeşlik partiespartiler
in the middleorta of the night?
203
627183
4061
Ya da gece yarısı partilerine
baskınlar yapsalardı?
Diyebilirsiniz ki, tamam.
10:44
Okay, you mightbelki say.
204
632384
1272
10:45
But doesn't this highyüksek incarcerationhapsetme rateoran
205
633656
1990
Ama yüksek hapsetme oranı
10:47
partlykısmen accounthesap for our
really lowdüşük crimesuç rateoran?
206
635646
2753
çok düşük suç oranımızla sonuçlanmıyor mu?
10:50
CrimeSuç is down. That's a good thing.
207
638399
2424
Suç oranı düşük. Bu iyi bir şey.
10:52
TotallyTamamen, that is a good thing.
CrimeSuç is down.
208
640823
2487
Kesinlikle, bu iyi bir şey.
Suç oranı düşük.
10:55
It droppeddüştü precipitouslyprecipitously in
the '90s and throughvasitasiyla the 2000s.
209
643310
3527
90'larda ve 2000'lerde hızlıca düştü.
10:58
But accordinggöre to a committeeKurul of academicsakademisyenler
210
646837
2045
Ama geçen yıl Ulusal Bilimler
Akademisi'nde
11:00
convenedtoplandı by the NationalUlusal AcademyAkademi
of SciencesBilimler last yearyıl,
211
648882
3654
toplanan akademik komiteye göre,
tarih boyunca yüksek olan
11:04
the relationshipilişki betweenarasında our
historicallytarihsel highyüksek incarcerationhapsetme ratesoranları
212
652536
4009
hapsetme oranımızla düşük suç
oranımız arasındaki bağlantı
11:08
and our lowdüşük crimesuç rateoran is prettygüzel shakytitrek.
213
656545
3584
epey şüpheli.
11:12
It turnsdönüşler out that the crimesuç rateoran
goesgider up and down
214
660129
3440
Görülen o ki, suç oranımız,
kaç genç insanı hapse yolladığımızla
11:15
irrespectivebakılmaksızın of how manyçok younggenç people
we sendgöndermek to prisonhapis.
215
663569
4526
bağlantısız olarak artıp azalıyor.
11:21
We tendeğiliminde to think about justiceadalet
in a prettygüzel narrowdar way:
216
669265
3093
Adaletle ilgili çok dar düşünme
eğilimindeyiz:
11:24
good and badkötü, innocentmasum and guiltysuçlu.
217
672358
3604
iyi ve kötü, masum ve suçlu.
11:27
InjusticeAdaletsizlik is about beingolmak
wrongfullyhaksız yere convictedsuçlu.
218
675962
3355
Adaletsizlik, haksızca mahkum edilmektir.
11:31
So if you're convictedsuçlu
of something you did do,
219
679317
2315
Yani eğer yaptığınız bir şey
için mahkum edildiyseniz
11:33
you should be punishedceza for it.
220
681632
1835
bunun için cezalandırılmalısınız.
11:35
There are innocentmasum and guiltysuçlu people,
221
683467
1766
Masum ve suçlu insanlar var,
11:37
there are victimskurbanlar and
there are perpetratorsfailleri.
222
685233
2437
kurbanlar var
ve suç işleyenler var.
11:39
Maybe we could think a little bitbit
more broadlyGenel olarak than that.
223
687670
4401
Belki bundan biraz daha
geniş düşünebiliriz.
11:44
Right now, we're askingsormak kidsçocuklar who livecanlı
in the mostçoğu disadvantageddezavantajlı neighborhoodsmahalleler,
224
692071
4434
Şu anda, en dezavantajlı
mahallelerde yaşayan,
11:48
who have the leasten az amounttutar
of familyaile resourceskaynaklar,
225
696505
2281
en az aile kaynaklarına sahip olan,
11:50
who are attendingkatılıyor
the country'sülkenin worsten kötü schoolsokullar,
226
698786
2561
ülkenin en kötü okullarında okuyan,
11:53
who are facingkarşı the toughestEn zor time
in the laboremek marketpazar,
227
701347
2906
iş piyasasında en zor zamanı geçiren,
11:56
who are livingyaşam in neighborhoodsmahalleler
where violenceşiddet is an everydayher gün problemsorun,
228
704253
3653
şiddetin günlük bir sorun olduğu
mahallelerde yaşayan çocuklardan
11:59
we're askingsormak these kidsçocuklar to walkyürümek
the thinnesten ince possiblemümkün linehat --
229
707906
4573
mümkün olan en ince çizgide yürümelerini,
12:04
to basicallytemel olarak never do anything wrongyanlış.
230
712479
3811
asla yanlış bir şey
yapmamalarını istiyoruz.
12:08
Why are we not providingsağlama supportdestek
to younggenç kidsçocuklar facingkarşı these challengeszorluklar?
231
716290
4501
Neden bu zorluklarla yüzleşen çocuklara
destek sağlamıyoruz?
12:12
Why are we offeringteklif only handcuffskelepçe,
jailhapis time and this fugitiveKaçak existencevaroluş?
232
720791
7246
Neden onlara yalnızca kelepçeler, hapis
cezası ve bu kaçak var oluşu öneriyoruz?
12:20
Can we imaginehayal etmek something better?
233
728037
2506
Daha iyi bir şey hayal edebiliyor muyuz?
12:22
Can we imaginehayal etmek a criminaladli justiceadalet systemsistem
that prioritizesöncelik recoveryKurtarma,
234
730543
4255
Cezalandırmaktansa ıslah etmeyi,
suç önlemeyi, topluma kazandırmayı
12:26
preventionönleme, civickent inclusioniçerme,
235
734798
2587
önceliklendiren bir ceza adaleti sistemi
12:29
ratherdaha doğrusu than punishmentceza?
236
737385
2701
hayal edebiliyor muyuz?
(Alkış)
12:32
(ApplauseAlkış)
237
740086
3389
12:39
A criminaladli justiceadalet systemsistem
that acknowledgeskabul eder
238
747855
2275
ABD'deki fakir siyahi insanların
karşılaştığı
12:42
the legacymiras of exclusionhariç tutma that poorfakir people
of colorrenk in the U.S. have facedyüzlü
239
750130
3980
tarihsel dışlanmanın farkına varıp
bunu teşvik etmeyen
12:46
and that does not promotedesteklemek
and perpetuatesürdürmek those exclusionsistisnalar.
240
754110
4156
ve devam ettirmeyen bir ceza adaleti
sistemi.
12:50
(ApplauseAlkış)
241
758266
3385
(Alkış)
12:55
And finallyen sonunda, a criminaladli justiceadalet systemsistem
that believesinanır in blacksiyah younggenç people,
242
763291
4562
Ve son olarak, siyahi gençlere toplanması
gereken düşmanlar olarak davranan değil,
12:59
ratherdaha doğrusu than treatingtedavi blacksiyah younggenç people
as the enemydüşman to be roundedyuvarlak up.
243
767853
3864
bunun yerine siyahi gençlere inanan bir
ceza adaleti sistemi.
13:03
(ApplauseAlkış)
244
771717
3723
(Alkış)
13:11
The good newshaber is that we alreadyzaten are.
245
779460
2827
İyi haber şu ki bu sisteme zaten sahibiz.
13:14
A fewaz yearsyıl agoönce, MichelleMichelle AlexanderAlexander
wroteyazdı "The NewYeni JimJim CrowKarga,"
246
782287
4823
Birkaç yıl önce, Michelle Alexander
"The New Jim Crow"u yazdı.
Ve Amerikalıların hapsetmeyi
daha önce görmedikleri şekilde,
13:19
whichhangi got AmericansAmerikalılar to see
incarcerationhapsetme as a civilsivil rightshaklar issuekonu
247
787110
4013
13:23
of historictarihi proportionsOranlar in a way
they had not seengörüldü it before.
248
791123
4356
bir kamu hakkı sorunu
olarak görmelerini sağladı.
13:27
PresidentBaşkan ObamaObama and AttorneyAvukat GeneralGenel
EricEric HolderTutucu have come out very stronglyşiddetle
249
795479
3759
Başkan Obama ve Başsavcı Eric Holder
hüküm giydirmede reform ve
13:31
on sentencingceza reformreform,
250
799238
1717
hapsetmede ırksal farklılığın
13:32
on the need to addressadres
racialırk disparityeşitsizlik in incarcerationhapsetme.
251
800955
3744
üzerinde durulması gerekliliğiyle ilgili
çok güçlü açıklamalar yaptılar.
13:36
We're seeinggörme statesdevletler throwatmak out
Stop and FriskFRISK
252
804699
2610
Eyaletlerin durdurup arama iznini
kaldırdığını görüyoruz,
13:39
as the civilsivil rightshaklar violationihlal that it is.
253
807309
3036
çünkü bu bir kamu hakkı ihlali.
Şehirlerin ve eyaletlerin esrar
bulundurmayı yasallaştırdığını görüyoruz.
13:42
We're seeinggörme citiesşehirler and statesdevletler
decriminalizedecriminalize possessionmülk of marijuanaesrar.
254
810345
5055
13:47
NewYeni YorkYork, NewYeni JerseyJersey
and CaliforniaCalifornia
255
815400
1857
New York, New Jersey ve California
13:49
have been droppingbırakarak theironların
prisonhapis populationspopülasyonları, closingkapanış prisonsHapishaneler,
256
817257
3837
hapis nüfuslarını düşürüyor,
hapisleri kapatıyorlar,
13:53
while alsoAyrıca seeinggörme a bigbüyük dropdüşürmek in crimesuç.
257
821094
2281
ayrıca suç oranlarında
büyük bir düşüş var.
13:55
TexasTexas has gottenkazanılmış into the gameoyun now,
258
823375
1693
Teksas da oyuna dahil oldu,
13:57
alsoAyrıca closingkapanış prisonsHapishaneler,
investingyatırım in educationEğitim.
259
825068
3845
hapishaneleri kapatıyor ve
eğitime yatırım yapıyor.
14:00
This curiousMeraklı coalitionkoalisyon is buildingbina
from the right and the left,
260
828913
3657
Bu ilginç koalisyon hem sağdan hem de
soldan yükseliyor,
14:04
madeyapılmış up of formereski prisonersmahkumlar
and fiscalmali conservativesMuhafazakarlar,
261
832570
3448
eski mahkumlardan ve
ekonomik muhafazakarlardan,
14:08
of civilsivil rightshaklar activistseylemciler
and libertariansÖzgürlükçüler,
262
836018
3331
sivil hak aktivistlerinden ve
özgürlükçülerden
14:11
of younggenç people takingalma to the streetssokaklar
to protestprotesto policepolis violenceşiddet
263
839349
3980
silahsız siyahi gençlere karşı
polis şiddetini protesto etmek için
14:15
againstkarşısında unarmedSilahsız blacksiyah teenagersgençler,
264
843329
2836
sokaklara çıkan gençlerden
14:18
and olderdaha eski, wealthiervarlıklı people --
265
846165
2046
ve daha yaşlı, daha zengin
insanlardan oluşuyor.
14:20
some of you are here in the audienceseyirci --
266
848211
1871
Bazılarınız burada, seyirciler arasındasınız,
14:22
pumpingpompalama bigbüyük moneypara into
decarcerationdecarceration initiativesgirişimler
267
850082
3935
topluma kazandırma girişimlerine
büyük paralar pompalayorsunuz.
Oldukça bölünmüş bir Meclis'te
14:27
In a deeplyderinden dividedbölünmüş CongressKongre,
268
855357
1750
14:29
the work of reformingreform
our criminaladli justiceadalet systemsistem
269
857107
2703
ceza adaleti sistemimizin
düzeltilmesi işi
14:31
is just about the only thing
that the right and the left
270
859810
2792
sağ ve solun bir araya gelerek
14:34
are cominggelecek togetherbirlikte on.
271
862602
2585
yapması gereken neredeyse tek şey.
14:37
I did not think I would see
this politicalsiyasi momentan in my lifetimeömür.
272
865187
3914
Ömrüm boyunca bu
politik ana şahit olacağımı düşünmezdim.
14:41
I think manyçok of the people
who have been workingçalışma tirelesslyyorulmadan
273
869102
3608
Bence tarihsel olarak yüksek olan
hapsetme oranlarımızın
14:44
to writeyazmak about the causesnedenleri and consequencessonuçları
274
872710
2162
sebep ve sonuçlarıyla ilgili yazmak için
14:46
of our historicallytarihsel
highyüksek incarcerationhapsetme ratesoranları
275
874872
2232
usanmadan çalışan
insanların çoğu
14:49
did not think we would see
this momentan in our lifetimeömür.
276
877104
3766
ömrümüzde bu anı
göreceğimizi düşünmezdi.
14:52
The questionsoru for us now is,
how much can we make of it?
277
880870
3783
Şimdi bizim için soru şu:
bundan ne kadar faydalanabiliriz?
14:56
How much can we changedeğişiklik?
278
884653
2965
Ne kadar şey değiştirebiliriz?
14:59
I want to endson with a call to younggenç people,
279
887618
2564
Gençlere bir seslenişle bitirmek
istiyorum,
15:02
the younggenç people attendingkatılıyor collegekolej
280
890182
1634
üniversitede okuyan gençlere
15:03
and the younggenç people
strugglingmücadele to staykalmak out of prisonhapis
281
891816
3110
ve hapse girmemek için
veya hapisten çıkıp eve
15:06
or to make it throughvasitasiyla prisonhapis
and returndönüş home.
282
894926
3104
dönebilmek için uğraşan gençlere.
15:10
It mayMayıs ayı seemgörünmek like these pathsyolları
to adulthoodyetişkinlik are worldsdünyalar apartayrı,
283
898030
4033
Yetişkinliğe giden bu iki yol birbirinden
ayrı dünyalar gibi gözükebilir,
15:14
but the younggenç people participatingkatılan
in these two institutionskurumlar
284
902063
4442
ama bizi yetişkinliğe götüren bu iki
15:18
conveyingtaşıma us to adulthoodyetişkinlik,
285
906505
1925
kurumda bulunan gençlerin
15:20
they have one thing in commonortak:
286
908430
2565
bir ortak noktası var:
15:22
BothHer ikisi de can be leadersliderler in the work
of reformingreform our criminaladli justiceadalet systemsistem.
287
910995
4682
Her ikisi de de ceza adaleti sistemimizi
düzeltmede liderler olabilirler.
15:28
YoungGenç people have always been leadersliderler
in the fightkavga for equaleşit rightshaklar,
288
916483
3332
Genç insanlar, eşit haklar için verilen
kavgada, daha çok insana değer
15:31
the fightkavga for more people
to be grantedverilmiş dignityhaysiyet
289
919815
2265
verilmesi için ve özgürlükte
bir şans için
15:34
and a fightingkavga chanceşans at freedomözgürlük.
290
922080
2555
verilen kavgada hep lider olmuşlardır.
15:36
The missionmisyon for the generationnesil
of younggenç people
291
924635
2379
Olgunlaşma aşamasındaki genç neslin
15:39
cominggelecek of ageyaş in this, a sea-changedeğişikliği
momentan, potentiallypotansiyel,
292
927014
4980
bu büyük bir değişim anındaki görevi,
imkan dahilinde,
15:43
is to endson masskitle incarcerationhapsetme and
buildinşa etmek a newyeni criminaladli justiceadalet systemsistem,
293
931994
5264
kitlesel hapsetmeyi durdurmak ve yeni bir
ceza adaleti sistemi kurarak
15:49
emphasisvurgu on the wordsözcük justiceadalet.
294
937258
2927
adalet kelimesine vurgu yapmak.
15:52
Thanksteşekkürler.
295
940185
1404
Teşekkürler.
15:53
(ApplauseAlkış)
296
941589
3579
(Alkış)
Translated by Goksu Kalaycı
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Alice Goffman - Urban sociologist
Alice Goffman’s fieldwork in a struggling Philadelphia neighborhood sheds harsh light on a justice system that creates suspects rather than citizens.

Why you should listen

As an undergraduate studying sociology at the University of Pennsylvania, Alice Goffman was inspired to write her senior thesis about the lives of the young people living in the historic African-American neighborhood that surrounded the school. She lived side-by-side with a group of young men in one of the US’s most distressed communities, experiencing a troubling and rarely discussed side of urban policing -- the beatings, late night raids and body searches that systematically pit young men against authority.

Goffman spent six years in the community, the work transforming into her dissertation at Princeton and then into the book, On the Run. In it, Goffman weaves groundbreaking research into a narrative amplifying neglected and often-ignored voices into a stirring, personal indictment of the social, economic and political forces that unwittingly conspire to push entire communities to the margins of society.

Goffman is now an Assistant Professor of Sociology at the University of Wisconsin-Madison, and a vocal advocate for change in America.

More profile about the speaker
Alice Goffman | Speaker | TED.com