TED2015
Tony Fadell: The first secret of design is ... noticing
Tony Fadell: Tasarımın püf noktası: fark etmek
Filmed:
Readability: 2.9
2,938,799 views
İnsan olmanın doğası gereği, rutin işlere çabuk alışırız. Ancak tasarımcılar açısından bu "düzen" bir fırsattır... Bu gidişat daha iyi olabilir mi? Peki nasıl? Bu ahenk dolu eğlenceli konuşmasında, iPod ve Nest termostatlarının arkasındaki isim fark etmek, uygulamak ve değiştirmek ile ilgili bazı tüyolarını paylaşıyor.
Tony Fadell - Product creator
As the originator of the iPod, Tony Fadell is no stranger to disruptive technology. With Nest, he’s zeroed in on tech’s most elusive targets: household appliances. Full bio
As the originator of the iPod, Tony Fadell is no stranger to disruptive technology. With Nest, he’s zeroed in on tech’s most elusive targets: household appliances. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
In the great 1980s movie
"The Blues Brothers,"
"The Blues Brothers,"
0
1136
3253
1980'lerin meşhur filmlerinden
Cazcı Kardeşler'de
Cazcı Kardeşler'de
00:16
there's a scene where John Belushi
goes to visit Dan Aykroyd in his apartment
goes to visit Dan Aykroyd in his apartment
1
4389
4794
John Belushi'nin Dan Aykroyd'u
Chicago'daki evinde ilk kez
Chicago'daki evinde ilk kez
00:21
in Chicago for the very first time.
2
9183
2323
ziyaret ettiği bir sahne vardır.
Dairesi oldukça dar ve tren yoluna
00:24
It's a cramped, tiny space
3
12106
2531
yaklaşık bir metre uzaklıktaydı.
00:26
and it's just three feet away
from the train tracks.
from the train tracks.
4
14637
2531
00:30
As John sits on Dan's bed,
5
18628
1838
John Dan'in yatağına oturduğu sırada
00:32
a train goes rushing by,
6
20466
2463
odadaki her şeyi yerinden oynatan
00:34
rattling everything in the room.
7
22929
2224
bir tren hızla geçer.
00:37
John asks, "How often does
that train go by?"
that train go by?"
8
25153
3829
John "Bu tren ne sıklıkla geçiyor?"
diye sorar.
diye sorar.
00:40
Dan replies, "So often, you won't
even notice it."
even notice it."
9
28982
4560
Dan "farkına varamayacağın kadar sık "
diye cevaplar.
diye cevaplar.
00:45
And then, something falls off the wall.
10
33542
2906
Ardından duvardan bir şey düşer.
00:49
We all know what he's talking about.
11
37248
1794
Neyi kastettiğini biliyoruz.
00:51
As human beings, we get used
to everyday things
to everyday things
12
39042
2841
İnsan olmanın doğası gereği
günlük işlerimize
günlük işlerimize
00:53
really fast.
13
41883
1197
çabuk alışırız.
00:55
As a product designer,
it's my job to see those everyday things,
it's my job to see those everyday things,
14
43600
3384
Bir tasarımcı olarak benim işim
bu günlük işleri görmek,
bu günlük işleri görmek,
00:58
to feel them, and try
to improve upon them.
to improve upon them.
15
46984
3537
hissetmek ve iyileştirmeye çalışmak.
01:03
For example, see this piece of fruit?
16
51365
3496
Mesela şu meyveyi görüyor musunuz?
01:08
See this little sticker?
17
56211
1600
Peki üzerindeki küçük etiketi?
01:11
That sticker wasn't there
when I was a kid.
when I was a kid.
18
59211
2455
Ben çocukken üzerinde bu etiket yoktu.
Fakat bir süre sonra
birileri
birileri
01:14
But somewhere as the years passed,
19
62776
1918
bu etiketi yapıştırmak
gibi parlak bir fikir buldu.
gibi parlak bir fikir buldu.
01:16
someone had the bright idea
to put that sticker on the fruit.
to put that sticker on the fruit.
20
64694
2881
01:19
Why?
21
67575
717
Neden mi?
01:20
So it could be easier for us
22
68292
1529
Markette
01:21
to check out
at the grocery counter.
at the grocery counter.
23
69821
1737
hesabımızı daha kolay ödemek için.
01:23
Well that's great,
24
71558
1093
Bu harika.
Marketten istediğimizi alıp
hemen çıkabiliyoruz.
hemen çıkabiliyoruz.
01:24
we can get in and out of
the store quickly.
the store quickly.
25
72651
2055
01:26
But now, there's a new problem.
26
74706
2078
Fakat bu kez de yeni bir sorun var:
01:29
When we get home and we're hungry
27
77414
2029
Eve gitmişiz ve karnımız aç,
01:31
and we see this ripe, juicy piece
of fruit on the counter,
of fruit on the counter,
28
79443
3431
tezgahta bu olgun ve sulu meyveyi görüp
01:34
we just want to pick it up
and eat it.
and eat it.
29
82874
2845
hemen alıp yemeyi istiyoruz.
01:37
Except now, we have to look
for this little sticker.
for this little sticker.
30
85719
3736
Ama önce üzerindeki bu küçük
etiketi bulmak
etiketi bulmak
01:42
And dig at it with our nails,
damaging the flesh.
damaging the flesh.
31
90587
4374
ve tırnaklarımızla kabuğu zedeleyerek
kazımak zorundayız.
kazımak zorundayız.
01:46
Then rolling up that sticker --
32
94962
1639
Sonra o etiketi buruşturup...
01:48
you know what I mean.
33
96601
1035
Nasıl bir şeydir bilirsiniz
01:49
And then trying to flick
it off your fingers.
it off your fingers.
34
97636
2139
Sonra da yapışkanı parmaklarımızdan
çıkarmakla uğraşırız.
çıkarmakla uğraşırız.
01:51
(Applause)
35
99775
3361
(Alkışlar)
01:56
It's not fun,
36
104276
1500
Aslına bakarsanız,
01:57
not at all.
37
105776
1021
pek de komik değil.
01:59
But something interesting happened.
38
107777
1905
Ancak bir süre sonra işler değişti.
02:01
See the first time you did it,
you probably felt those feelings.
you probably felt those feelings.
39
109992
3081
Çünkü muhtemelen bunlar ilk
seferinde hissettiklerinizdi.
seferinde hissettiklerinizdi.
02:05
You just wanted to eat the piece of fruit.
40
113075
2205
Tek istediğiniz meyveyi yemekti.
02:07
You felt upset.
41
115280
1007
Siniriniz bozulmuştu.
02:08
You just wanted to dive in.
42
116287
1734
Çünkü derhal yemek istemiştiniz.
02:10
By the 10th time,
43
118541
1624
Onuncu seferinde ise,
02:12
you started to become less upset
44
120165
2476
bu sizi daha az sinirlendirdi
02:14
and you just started peeling
the label off.
the label off.
45
122641
3430
ve doğruca etiketi kazımaya koyuldunuz.
02:18
By the 100th time,
at least for me,
at least for me,
46
126071
2409
Yüzüncü seferde ise,
kendi adıma konuşuyorum,
kendi adıma konuşuyorum,
02:20
I became numb to it.
47
128480
1132
duyarsızlaşmıştım.
02:22
I simply picked up the piece of fruit,
48
130212
2891
Öylece meyveyi aldım,
02:25
dug at it with my nails,
tried to flick it off,
tried to flick it off,
49
133103
4112
etiketi kazıyıp parmaklarımdan çıkardım
02:29
and then wondered,
50
137215
1556
ve sonra
02:30
"Was there another sticker?"
51
138771
3499
"acaba başka etiket var mıydı?"
diye düşündüm.
diye düşündüm.
02:35
So why is that?
52
143680
1294
Peki neden?
02:36
Why do we get used to everyday things?
53
144974
2152
Neden günlük işleri alışkanlık ediniyoruz?
02:39
Well as human beings,
we have limited brain power.
we have limited brain power.
54
147126
3148
Şöyle ki, insanlar olarak sınırlı
beyin gücüne sahibiz.
beyin gücüne sahibiz.
02:42
And so our brains encode the
everyday things we do into habits
everyday things we do into habits
55
150274
4769
Bu yüzden beynimiz her gün yaptığımız
işleri alışkanlık olarak kodlar,
işleri alışkanlık olarak kodlar,
02:47
so we can free up space
to learn new things.
to learn new things.
56
155043
3577
böylelikle yeni şeyler öğrenmek için
boşluk açar.
boşluk açar.
02:50
It's a process called habituation
57
158620
2042
Buna "alışma süreci" denir
02:52
and it's one of the most basic ways,
as humans, we learn.
as humans, we learn.
58
160662
3604
ve bu bizim için en temel
öğrenme yollarından biridir.
öğrenme yollarından biridir.
02:57
Now, habituation isn't always bad.
59
165596
2169
Aslında alışmak her zaman kötü değildir.
03:00
Remember learning to drive?
60
168975
1636
Yeni ehliyet aldığınız zamanı düşünün.
03:03
I sure do.
61
171101
1178
Ben kesinlikle hatırlıyorum.
03:04
Your hands clenched at 10 and 2
on the wheel,
on the wheel,
62
172939
3288
Elleriniz on ve iki hizasında
direksiyona kenetlenmiş,
direksiyona kenetlenmiş,
03:08
looking at every single
object out there --
object out there --
63
176227
2218
etraftaki her bir şeye bakıyorsunuz --
03:10
the cars, the lights, the pedestrians.
64
178445
3250
arabalara, ışıklara, yayalara.
03:13
It's a nerve-wracking experience.
65
181695
2311
Sinir bozucu bir deneyimdir.
03:16
So much so, that I couldn't even
talk to anyone else in the car
talk to anyone else in the car
66
184936
3584
Öyle ki, arabada
kimseyle konuşamazdım bile;
kimseyle konuşamazdım bile;
03:20
and I couldn't even listen to music.
67
188520
1930
hatta müzik bile dinleyemezdim.
03:22
But then something interesting happened.
68
190840
2109
Ama sonra ilginç bir şey oldu.
03:24
As the weeks went by,
driving became easier and easier.
driving became easier and easier.
69
192949
4170
Haftalar geçtikçe araba kullanmak
daha da kolaylaştı.
daha da kolaylaştı.
03:30
You habituated it.
70
198339
1308
Çünkü alışmıştınız.
03:32
It started to become
fun and second nature.
fun and second nature.
71
200647
2267
Eğlenceli ve doğal olmaya başladı.
Artık arkadaşlarınızla konuşuyor
03:35
And then, you could talk
to your friends again
to your friends again
72
203324
2207
ve müzik dinleyebiliyordunuz.
03:37
and listen to music.
73
205531
959
03:38
So there's a good reason why
our brains habituate things.
our brains habituate things.
74
206490
2699
Demek ki, beynin bir şeye
alışmasının iyi bir yönü var.
alışmasının iyi bir yönü var.
03:41
If we didn't, we'd notice
every little detail,
every little detail,
75
209189
3363
Alışmasaydık, en küçük detayları bile
03:44
all the time.
76
212552
1615
her zaman fark ederdik.
03:46
It would be exhausting,
77
214717
1578
Bu da yorucu olurdu
03:48
and we'd have no time
to learn about new things.
to learn about new things.
78
216295
2392
ve yeni şeyler öğrenmeye
vaktimiz olmazdı.
vaktimiz olmazdı.
03:52
But sometimes,
habituation isn't good.
habituation isn't good.
79
220317
3140
Ancak bazı durumlarda
alışmak iyi bir şey değildir.
alışmak iyi bir şey değildir.
03:56
If it stops us from noticing
the problems that are around us,
the problems that are around us,
80
224477
3335
Eğer çevremizdeki problemleri
görmemizi engelliyorsa,
görmemizi engelliyorsa,
03:59
well, that's bad.
81
227812
1031
bu çok kötüdür.
04:01
And if it stops us from noticing
and fixing those problems,
and fixing those problems,
82
229413
3403
Eğer bizim bu problemleri fark edip
çözmemizi engelliyorsa,
çözmemizi engelliyorsa,
04:04
well, then that's really bad.
83
232816
2117
o zaman bu gerçekten de çok kötüdür.
04:07
Comedians know all about this.
84
235923
1983
Komedyenler bunu çok iyi bilir.
04:09
Jerry Seinfeld's entire career was built
on noticing those little details,
on noticing those little details,
85
237906
4885
Jerry Seinfeld'in tüm kariyeri bu küçük
detayları fark etme üzerine kuruluydu;
detayları fark etme üzerine kuruluydu;
04:14
those idiotic things we do every day
that we don't even remember.
that we don't even remember.
86
242791
3978
her gün yaptığımız, fakat hatırlamadığımız
aptalca şeyler.
aptalca şeyler.
04:20
He tells us about the time
he visited his friends
he visited his friends
87
248238
2377
Bize arkadaşlarına yaptığı
ziyaretlerinden birinde
ziyaretlerinden birinde
04:22
and he just wanted to take
a comfortable shower.
a comfortable shower.
88
250615
2386
sadece rahat bir duş almak
istediğinden bahseder.
istediğinden bahseder.
04:25
He'd reach out and grab the handle
and turn it slightly one way,
and turn it slightly one way,
89
253001
3897
Elini uzatıp termostatın kolunu tutar
ve bir yöne doğru birazcık çevirir,
ve bir yöne doğru birazcık çevirir,
04:28
and it was 100 degrees too hot.
90
256900
2583
su birden yüz derece ısınır,
04:31
And then he'd turn it the other way,
and it was 100 degrees too cold.
and it was 100 degrees too cold.
91
259483
3932
sonra kolu diğer yöne doğru çevirir
bu kez de yüz derece birden soğur.
bu kez de yüz derece birden soğur.
04:35
He just wanted a comfortable shower.
92
263415
2363
Oysa Jerry sadece
rahat bir duş almak istemişti.
rahat bir duş almak istemişti.
04:37
Now, we've all been there,
93
265778
2163
Şimdi hepimiz bunu yaşadık,
04:39
we just don't remember it.
94
267941
1785
ama şimdi bunu hatırlamayız.
04:41
But Jerry did,
95
269726
1322
Ama Jerry unutmamıştı,
04:43
and that's a comedian's job.
96
271048
2014
bir komedyenin işi de buydu.
04:45
But designers, innovators
and entrepreneurs,
and entrepreneurs,
97
273062
3120
Fakat tasarımcılar, mucitler ve
girişimciler olarak,
girişimciler olarak,
04:48
it's our job to not just notice
those things,
those things,
98
276182
2407
bizim işimiz sadece
bu şeyleri fark etmek değil,
bu şeyleri fark etmek değil,
04:50
but to go one step further
and try to fix them.
and try to fix them.
99
278589
2936
aksine bir adım daha ileri gidip,
onları düzeltmeye çalışmak.
onları düzeltmeye çalışmak.
04:55
See this, this person,
100
283276
1566
Şu resme bakın.
04:56
this is Mary Anderson.
101
284842
1469
Bu, Mary Anderson.
04:58
In 1902 in New York City,
102
286581
2197
Mary, 1902 senesinde New York'ta,
05:00
she was visiting.
103
288778
1828
şehri geziyordu.
05:03
It was a cold, wet, snowy day
and she was warm inside a streetcar.
and she was warm inside a streetcar.
104
291016
4818
Soğuk, kar yağışlı bir günde sıcacık
tramvayın içinde oturuyordu.
tramvayın içinde oturuyordu.
05:09
As she was going to her destination,
she noticed the driver opening the window
she noticed the driver opening the window
105
297226
5097
Gideceği yere doğru ilerlerken,
vatmanın camı açtığını fark etti,
vatmanın camı açtığını fark etti,
05:14
to clean off the excess snow
so he could drive safely.
so he could drive safely.
106
302323
4805
önünü görebilmesi için biriken karı
temizlemesi gerekiyordu.
temizlemesi gerekiyordu.
05:20
When he opened the window, though,
he let all this cold, wet air inside,
he let all this cold, wet air inside,
107
308258
3576
Camı açtığı zaman tüm yağışın ve
soğuk havanın içeri girmesine izin vermiş,
soğuk havanın içeri girmesine izin vermiş,
05:23
making all the passengers miserable.
108
311834
1945
bütün yolcuları da rahatsız etmişti.
05:27
Now probably, most of those
passengers just thought,
passengers just thought,
109
315189
2933
O anda, muhtemelen yolcuların çoğu sadece
05:30
"It's a fact of life, he's got
to open the window to clean it.
to open the window to clean it.
110
318122
3251
"bu hayatın bir gerçeği,
camı temizlemek için açmak zorunda,
camı temizlemek için açmak zorunda,
05:33
That's just how it is."
111
321373
1393
olması gereken bu" diye düşündü.
05:35
But Mary didn't.
112
323176
1535
Ama Mary öyle yapmadı.
05:36
Mary thought,
113
324711
1299
Mary,
05:38
"What if the diver could actually clean
the windshield from the inside
the windshield from the inside
114
326010
3834
"Acaba vatman camı içeriden silebilse,
05:41
so that he could stay safe and drive
115
329844
3278
böylece tramvayı güvenli bir şekilde
sürmeye devam edebilse
sürmeye devam edebilse
05:45
and the passengers could
actually stay warm?"
actually stay warm?"
116
333122
2941
ve yolcular da üşümese ne olur?"
diye düşündü.
diye düşündü.
05:48
So she picked up her sketchbook
right then and there,
right then and there,
117
336603
2752
Sonra, hemen orada çizim defterini aldı ve
05:51
and began drawing what would become
the world's first windshield wiper.
the world's first windshield wiper.
118
339355
4361
dünyanın ilk silecek
taslağını çizmeye başladı.
taslağını çizmeye başladı.
05:56
Now as a product designer,
I try to learn from people like Mary
I try to learn from people like Mary
119
344924
4270
Şimdi, ben de bir ürün tasarımcısı olarak,
Mary gibi, dünyayı gerçekte olduğu gibi
Mary gibi, dünyayı gerçekte olduğu gibi
06:01
to try to see the world
the way it really is,
the way it really is,
120
349198
2765
gören insanlardan bir şeyler
öğrenmeye çalışıyorum,
öğrenmeye çalışıyorum,
06:03
not the way we think it is.
121
351973
2074
sandığı gibi görenlerden değil.
06:06
Why?
122
354587
947
Peki neden?
06:07
Because it's easy to solve a problem
that almost everyone sees.
that almost everyone sees.
123
355534
3347
Çünkü neredeyse herkesin gördüğü
bir sorunu çözmek kolaydır.
bir sorunu çözmek kolaydır.
06:11
But it's hard to solve a problem
that almost no one sees.
that almost no one sees.
124
359894
3780
Halbuki, neredeyse hiç kimsenin
fark etmediği bir sorunu çözmek zordur.
fark etmediği bir sorunu çözmek zordur.
Bu durumda bazı insanlar
doğuştan yetenekli olduğunuzu
doğuştan yetenekli olduğunuzu
06:16
Now some people think
you're born with this ability
you're born with this ability
125
364441
2728
ya da yeteneksiz olduğunuzu düşünür.
06:19
or you're not,
126
367169
1581
06:20
as if Mary Anderson was hardwired at birth
to see the world more clearly.
to see the world more clearly.
127
368750
4943
Sanki Mary Anderson dünyayı daha
net görmeye doğuştan yetenekli gibidir.
net görmeye doğuştan yetenekli gibidir.
06:26
That wasn't the case for me.
128
374883
1930
Ancak benim için durum böyle değildi;
06:28
I had to work at it.
129
376813
1643
ben çaba göstermek zorundaydım.
06:31
During my years at Apple,
130
379766
2629
Apple'da çalıştığım dönemde,
06:34
Steve Jobs challenged us
to come into work every day,
to come into work every day,
131
382395
4747
Steve Jobs bizden her gün işe
06:39
to see our products through
the eyes of the customer,
the eyes of the customer,
132
387142
3914
ürünlerimize müşteri gözüyle
bakarak gelmemizi isterdi,
bakarak gelmemizi isterdi,
06:43
the new customer,
133
391056
1447
tıpkı şüpheci ve muhtemelen
06:44
the one that has fears
and possible frustrations
and possible frustrations
134
392503
3186
daha önce hüsrana uğramış
06:47
and hopeful exhilaration that their
new technology product
new technology product
135
395689
3141
ve aynı zamanda yeni teknolojik ürünün
06:50
could work straightaway for them.
136
398830
2021
sorunsuz çalışacağını uman
yeni bir müşteri gibi.
yeni bir müşteri gibi.
Buna "acemi kalmak" derdi
06:53
He called it staying beginners,
137
401471
2234
ve ürünlerimizi yeni müşteriler için
daha hızlı, daha kolay ve kusursuz
daha hızlı, daha kolay ve kusursuz
06:55
and wanted to make sure that we
focused on those tiny little details
focused on those tiny little details
138
403705
3982
06:59
to make them faster, easier and seamless
for the new customers.
for the new customers.
139
407687
4158
yapmaya yarayan o küçük detaylara
odaklandığımızdan emin olmak isterdi.
odaklandığımızdan emin olmak isterdi.
07:04
So I remember this clearly
in the very earliest days of the iPod.
in the very earliest days of the iPod.
140
412558
4247
Bunu iPod'un ilk çıktığı
günlerden hatırlıyorum.
günlerden hatırlıyorum.
07:09
See, back in the '90s,
141
417028
1670
90'lı yıllarda
07:10
being a gadget freak like I am,
142
418698
2429
teknoloji bağımlısı biri gibi,
07:15
I would rush out to the store
for the very, very latest gadget.
for the very, very latest gadget.
143
423107
4895
en son çıkan cihaz için mağazaya koşardım.
07:21
I'd take all the time to get to the store,
144
429291
2062
Her zaman mağazaya gider,
07:23
I'd check out, I'd come back home,
I'd start to unbox it.
I'd start to unbox it.
145
431353
3611
ürünü inceleyip alır ve eve gelip
kutuyu açmaya koyulurdum.
kutuyu açmaya koyulurdum.
07:26
And then, there was
another little sticker:
another little sticker:
146
434964
3926
Sonrasında, "kullanmadan önce şarj ediniz"
07:30
the one that said, "Charge before use."
147
438890
3115
yazan başka bir etiketle karşılardım.
07:34
What!
148
442005
1548
Nasıl yani?
07:35
I can't believe it!
149
443553
1005
İnanamıyorum!
07:36
I just spent all this time
buying this product
buying this product
150
444558
2176
Zaten onca vaktim bu cihazı
alırken gitmiş,
alırken gitmiş,
07:38
and now I have to charge before use.
151
446734
2034
şimdi de kullanmadan önce
şarj etmem gerekiyor.
şarj etmem gerekiyor.
07:40
I have to wait what felt like an eternity
to use that coveted new toy.
to use that coveted new toy.
152
448768
4390
Merakla beklediğim bu yeni oyuncağın
vereceği yüce hissi beklemek zorundayım.
vereceği yüce hissi beklemek zorundayım.
07:45
It was crazy.
153
453158
1692
Tam bir saçmalıktı.
07:46
But you know what?
154
454850
905
Ama hatırlarsanız,
07:47
Almost every product back then did that.
155
455755
2083
o zamanlar neredeyse
her üründe bu yazardı.
her üründe bu yazardı.
07:49
When it had batteries in it,
156
457838
1775
İçinde pil olan bir ürünse,
07:51
you had to charge it
before you used it.
before you used it.
157
459613
2277
kullanmadan önce şarj etmek zorundaydınız.
07:54
Well, Steve noticed that
158
462690
2446
İşte Steve bunu fark etti ve
"Bizim ürünlerimizde böyle olmasına
izin vermeyeceğiz."
izin vermeyeceğiz."
07:57
and he said,
159
465136
831
07:57
"We're not going to let that
happen to our product."
happen to our product."
160
465967
2598
dedi.
08:00
So what did we do?
161
468565
1848
O zaman ne yaptık ?
08:02
Typically, when you have a product
that has a hard drive in it,
that has a hard drive in it,
162
470413
3086
Genellikle, sabit diski olan
bir ürün yaptığınız zaman,
bir ürün yaptığınız zaman,
08:05
you run it for about
30 minutes in the factory
30 minutes in the factory
163
473499
2663
bunu fabrikada
30 dakika kadar çalıştırırsınız,
30 dakika kadar çalıştırırsınız,
08:08
to make sure that hard drive's going
to be working years later
to be working years later
164
476162
3149
böylece sabit diskin yıllar sonra,
müşteri kutusundan çıkardığında
müşteri kutusundan çıkardığında
08:11
for the customer after they
pull it out of the box.
pull it out of the box.
165
479311
3074
çalışacağından emin olursunuz.
08:14
What did we do instead?
166
482385
3066
Onun yerine ne yaptık dersiniz?
08:17
We ran that product for over two hours.
167
485451
2090
Ürünü iki saatten fazla çalıştırdık.
08:19
Why?
168
487541
1588
Neden mi?
08:21
Well, first off, we could make
a higher quality product,
a higher quality product,
169
489129
3125
Öncelikle, daha kaliteli ürün yapabildik,
08:24
be easy to test,
170
492254
2150
test etmesi de kolaydı,
08:26
and make sure it was great
for the customer.
for the customer.
171
494404
2942
böylece müşteri için mükemmel
olduğundan emin olduk.
olduğundan emin olduk.
08:29
But most importantly,
172
497906
1253
Ama en önemlisi,
08:31
the battery came fully charged
right out of the box,
right out of the box,
173
499159
3019
pili, kutudan tam dolu çıkıyordu.
08:34
ready to use.
174
502178
946
kullanıma hazırdı.
08:35
So that customer,
with all that exhilaration,
with all that exhilaration,
175
503124
3832
Artık müşteri tüm heyecanıyla
08:38
could just start using the product.
176
506956
1728
ürünü hemen kullanabiliyordu.
08:40
It was great, and it worked.
177
508684
2390
Bu harika bir şeydi ve işe de yaramıştı.
08:43
People liked it.
178
511074
1264
Herkes beğenmişti.
08:44
Today, almost every product
that you get that's battery powered
that you get that's battery powered
179
512338
3107
Bugün, neredeyse aldığınız
her pilli ürün
her pilli ürün
08:47
comes out of the box fully charged,
180
515445
2063
kutusundan şarj edilmiş çıkıyor,
08:49
even if it doesn't have a hard drive.
181
517508
2053
sabit diski olmayanlar bile.
08:52
But back then, we noticed
that detail and we fixed it,
that detail and we fixed it,
182
520131
4774
O zamanlar böyle değildi, biz bu
ayrıntıyı fark ettik ve düzelttik,
ayrıntıyı fark ettik ve düzelttik,
08:56
and now everyone else does that as well.
183
524905
2348
şimdiyse bunu bütün firmalar yapıyor.
08:59
No more, "Charge before use."
184
527253
2641
Artık "kullanmadan önce şarj edin" yok.
09:02
So why am I telling you this?
185
530644
2057
Peki bunları neden anlatıyorum dersiniz?
09:04
Well, it's seeing the invisible problem,
186
532701
2108
İşte bu, görünmeyen problemi görmektir,
09:06
not just the obvious problem,
that's important,
that's important,
187
534809
4511
sadece görüneni görmek değil,
bu çok önemli,
bu çok önemli,
09:11
not just for product design,
but for everything we do.
but for everything we do.
188
539320
2840
sadece tasarım açısından değil
yaptığımız her şeyde geçerli.
yaptığımız her şeyde geçerli.
09:14
You see, there are invisible problems
all around us,
all around us,
189
542682
3524
Anlayacağınız, etrafımızda çözebileceğimiz
09:18
ones we can solve.
190
546206
2256
görünmeyen problemler de var.
09:20
But first we need
to see them, to feel them.
to see them, to feel them.
191
548462
3824
Fakat ilk önce onları görmemiz
ve hissetmemiz gerek.
ve hissetmemiz gerek.
09:24
So, I'm hesitant to give you any tips
192
552996
1968
Aslında size sinirbilim ya da psikoloji
09:26
about neuroscience or psychology.
193
554964
2731
tavsiyeleri verme konusunda
tereddütlerim var.
tereddütlerim var.
09:29
There's far too many experienced people
in the TED community
in the TED community
194
557695
2994
TED topluluğunda, bu konuda
benim bileceğimden çok daha
benim bileceğimden çok daha
09:32
who would know much more
about that than I ever will.
about that than I ever will.
195
560689
3394
fazlasını bilen çok sayıda
tecrübeli kişi var.
tecrübeli kişi var.
09:36
But let me leave you with
a few tips that I do,
a few tips that I do,
196
564083
2627
Ancak izin verirseniz uyguladığım
birkaç ipucunu paylaşayım,
birkaç ipucunu paylaşayım,
09:38
that we all can do,
to fight habituation.
to fight habituation.
197
566710
3673
alışkanlıkla savaşmak için
hepimizin yapabileceği şeyler:
hepimizin yapabileceği şeyler:
09:42
My first tip is to look broader.
198
570383
3394
Birincisi, "daha geniş açıdan bakmak".
09:45
You see, when you're tackling a problem,
199
573777
2112
Bilirsiniz, bir problemi ele aldığınızda,
09:47
sometimes, there are a lot of steps
that lead up to that problem.
that lead up to that problem.
200
575889
3392
bazen bu probleme zemin hazırlayan
birçok basamak olduğunu görürsünüz,
birçok basamak olduğunu görürsünüz,
09:51
And sometimes, a lot
of steps after it.
of steps after it.
201
579281
3070
bazen de sonrasında birçok basamak vardır.
09:54
If you can take a step back
and look broader,
and look broader,
202
582351
3349
Bir adım geri atıp,
daha geniş açıdan bakarsanız,
daha geniş açıdan bakarsanız,
09:57
maybe you can change some of those boxes
203
585700
2271
belki de problem çıkmadan önce
bazı parçaları
bazı parçaları
09:59
before the problem.
204
587971
1006
değiştirebilir
10:00
Maybe you can combine them.
205
588977
1360
ya da birleştirirsiniz.
10:02
Maybe you can remove them altogether
to make that better.
to make that better.
206
590337
3335
Belki daha iyi olanı yapmak için
tümünü kaldırırsınız.
tümünü kaldırırsınız.
10:06
Take thermostats, for instance.
207
594258
1991
Örneğin termostatlar,
10:08
In the 1900s when they first came out,
they were really simple to use.
they were really simple to use.
208
596249
3378
1900'lü yıllarda ilk çıktığında,
kullanımları çok basitti.
kullanımları çok basitti.
10:11
You could turn them up or turn them down.
209
599627
1952
Aşağı ya da yukarı doğru çevrilirdi.
10:13
People understood them.
210
601579
1700
Herkes anlamıştı.
10:16
But in the 1970s,
211
604019
1753
1970'lerde ise,
10:17
the energy crisis struck,
212
605772
2074
enerji krizi baş gösterdi
10:19
and customers started thinking about
how to save energy.
how to save energy.
213
607846
3570
ve müşteriler nasıl enerji tasarrufu
yaparız diye düşünmeye başladı.
yaparız diye düşünmeye başladı.
10:23
So what happened?
214
611416
1287
Peki sonra ne oldu?
10:24
Thermostat designers decided
to add a new step.
to add a new step.
215
612703
3028
Termostat tasarımcıları yeni
bir detay eklemeye karar verdi.
bir detay eklemeye karar verdi.
10:27
Instead of just turning up and down,
216
615731
1850
Aşağı ve yukarı çevirmek yerine,
10:29
you now had to program it.
217
617581
1991
artık programlamak gerekiyordu.
10:31
So you could tell it the temperature
you wanted at a certain time.
you wanted at a certain time.
218
619572
3218
İstediğiniz bir zaman dilimi için
sıcaklığı ayarlayabilirdiniz.
sıcaklığı ayarlayabilirdiniz.
10:34
Now that seemed great.
219
622790
1796
Bu harika gibiydi.
10:36
Every thermostat had
started adding that feature.
started adding that feature.
220
624586
3478
Her termostata bu özellik eklenmişti.
10:40
But it turned out that no one
saved any energy.
saved any energy.
221
628064
4276
Ancak kimse enerji tasarrufu yapmamıştı.
10:44
Now, why is that?
222
632340
1513
Peki neden?
10:45
Well, people couldn't predict the future.
223
633853
2735
Çünkü kimse ileriyi göremedi.
10:48
They just didn't know how their weeks
would change season to season,
would change season to season,
224
636588
3548
Sadece, zamanın neler getireceğini
10:52
year to year.
225
640136
1498
bilmiyorlardı.
10:54
So no one was saving energy,
226
642414
2331
Bu yüzden kimse tasarruf yapmıyordu,
10:56
and what happened?
227
644745
982
peki sonra ne oldu?
10:57
Thermostat designers went back
to the drawing board
to the drawing board
228
645727
2623
Termostat tasarımcıları en başa döndüler
11:00
and they focused on that programming step.
229
648350
2042
ve programlama aşamasına odaklandılar.
11:02
They made better U.I.s,
230
650942
2467
Daha iyi kullanıcı arayüzleri yaptılar,
11:05
they made better documentation.
231
653409
2166
daha iyi dokümantasyon yaptılar.
11:07
But still, years later,
people were not saving any energy
people were not saving any energy
232
655575
4730
Buna rağmen, yıllar geçse de kimse
enerji tasarrufu yapmıyordu,
enerji tasarrufu yapmıyordu,
11:12
because they just couldn't
predict the future.
predict the future.
233
660305
2596
çünkü ileriyi göremiyorlardı.
11:15
So what did we do?
234
663431
1478
Bu durumda ne yaptık?
11:16
We put a machine-learning algorithm in
instead of the programming
instead of the programming
235
664909
4069
Programlama yerine öğrenebilen
bir algoritma yerleştirdik,
bir algoritma yerleştirdik,
11:20
that would simply watch
when you turned it up and down,
when you turned it up and down,
236
668978
2698
sadece cihazı ne zaman açıp kapattığınızı,
11:23
when you liked a certain temperature
when you got up,
when you got up,
237
671676
2594
uyandığınızda ya da siz yokken
istediğiniz sıcaklığı
istediğiniz sıcaklığı
11:26
or when you went away.
238
674270
1707
izleyecekti.
11:27
And you know what?
239
675977
1268
Sonunda ne oldu?
11:29
It worked.
240
677245
927
İşe yaradı.
11:30
People are saving energy
without any programming.
without any programming.
241
678422
3217
Artık herkes programlama yapmadan
enerji tasarrufu yapabiliyor.
enerji tasarrufu yapabiliyor.
11:35
So, it doesn't matter what you're doing.
242
683239
2007
Demek istediğim, ne yaptığınız fark etmez.
11:37
If you take a step back
and look at all the boxes,
and look at all the boxes,
243
685246
3266
Bir adım geri atıp
tüm parçalara bakarsanız,
tüm parçalara bakarsanız,
11:40
maybe there's a way
to remove one or combine them
to remove one or combine them
244
688512
3021
belki de onları kaldırmak ya da
birleştirmek için bu aşamayı
birleştirmek için bu aşamayı
11:43
so that you can make
that process much simpler.
that process much simpler.
245
691533
2514
daha basite indirgemenin
bir yolunu bulursunuz.
bir yolunu bulursunuz.
11:47
So that's my first tip: look broader.
246
695007
3077
Dolayısı ile ilk tavsiyem:
daha geniş açıdan bakmak.
daha geniş açıdan bakmak.
11:50
For my second tip, it's to look closer.
247
698084
3981
İkinci tavsiyem ise "daha yakından bakmak".
11:54
One of my greatest teachers
was my grandfather.
was my grandfather.
248
702065
3031
En değerli öğretmenlerimden biri
büyük babamdı.
büyük babamdı.
11:59
He taught me all about the world.
249
707006
1901
Bana birçok şey öğretti.
12:01
He taught me how things were built
and how they were repaired,
and how they were repaired,
250
709557
3492
Yapıların nasıl inşa edildiğini
ve nasıl onarıldığını,
ve nasıl onarıldığını,
12:05
the tools and techniques necessary
to make a successful project.
to make a successful project.
251
713049
3722
başarılı bir iş çıkarmak için gereken
araç gereçleri ve teknikleri öğretti.
araç gereçleri ve teknikleri öğretti.
12:09
I remember one story
he told me about screws,
he told me about screws,
252
717671
4337
Bana anlattığı vidalar ve
doğru iş için doğru vidayı
doğru iş için doğru vidayı
12:14
and about how you need to have
the right screw for the right job.
the right screw for the right job.
253
722048
3630
kullanmakla ilgili bir hikaye
hâlâ aklımdadır.
hâlâ aklımdadır.
12:17
There are many different screws:
254
725678
1939
Birçok vida çeşidi vardır:
12:19
wood screws, metal screws,
anchors, concrete screws,
anchors, concrete screws,
255
727617
4870
ahşap için, metal için, sabitleyiciler,
beton vidaları.
beton vidaları.
12:24
the list went on and on.
256
732487
1745
Liste böyle uzar gider.
12:27
Our job is to make products
that are easy to install
that are easy to install
257
735212
3273
Bizim işimiz, müşterilerin profesyonel
yardım olmadan kendi başlarına
yardım olmadan kendi başlarına
12:30
for all of our customs themselves
without professionals.
without professionals.
258
738485
3734
kolay monte edebileceği ürünler yapmak.
12:34
So what did we do?
259
742789
1421
Bunun için ne yaptık?
12:36
I remembered that story
that my grandfather told me,
that my grandfather told me,
260
744720
2935
Büyük babamın anlattığı
hikayeyi anımsadım,
hikayeyi anımsadım,
12:39
and so we thought,
261
747655
1273
buradan yola çıkıp,
12:40
"How many different screws
can we put in the box?
can we put in the box?
262
748928
2500
bir kutuya kaç farklı vida
koyabileceğimizi düşündük.
koyabileceğimizi düşündük.
12:43
Was it going to be two, three,
four, five?
four, five?
263
751428
2850
İki, üç, dört yoksa beş tane mi olmalıydı?
12:46
Because there's so many
different wall types."
different wall types."
264
754278
2296
Çünkü bir sürü farklı duvar türü vardır.
12:48
So we thought about it, we optimized it,
265
756574
2730
Biz de bunun üzerine kafa yorup
en uygun hale getirdik
en uygun hale getirdik
12:51
and we came up with three different
screws to put in the box.
screws to put in the box.
266
759304
4091
ve sonuçta kutuya üç çeşit vida
koymanın yolunu bulduk.
koymanın yolunu bulduk.
12:55
We thought that was going
to solve the problem.
to solve the problem.
267
763845
2277
Bize göre böylece sorun çözülecekti.
12:58
But it turned out, it didn't.
268
766122
2695
Ancak sonuç öyle olmadı.
13:01
So we shipped the product,
269
769527
1631
Üstelik ürünleri de nakletmiştik,
13:03
and people weren't having
a great experience.
a great experience.
270
771158
2390
kullanıcılar için kötü bir deneyim olmuştu.
13:06
So what did we do?
271
774128
1208
Bu durumda ne yaptık?
13:07
We went back to the drawing board
272
775336
1745
Hatamızı fark eder etmez,
13:09
just instantly after we figured out
we didn't get it right.
we didn't get it right.
273
777081
3464
en başa döndük.
13:12
And we designed a special screw,
a custom screw,
a custom screw,
274
780545
3724
Bu kez yatırımcılarımızı
bayağı tasalandıran
bayağı tasalandıran
13:16
much to the chagrin of our investors.
275
784269
2171
özel bir vida tasarladık.
13:18
They were like, "Why are you spending
so much time on a little screw?
so much time on a little screw?
276
786440
3422
Bize, "küçücük bir vida için niye bu kadar
zaman harcıyorsunuz,
zaman harcıyorsunuz,
13:21
Get out there and sell more!"
277
789862
1999
bırakın da daha fazla
satmaya bakın" derlerdi.
satmaya bakın" derlerdi.
13:23
And we said, "We will sell more
if we get this right."
if we get this right."
278
791861
3323
Biz de "eğer doğrusunu yaparsak
daha fazla satarız" derdik
daha fazla satarız" derdik
13:27
And it turned out, we did.
279
795904
1690
ve sonunda başardık.
13:29
With that custom little screw,
there was just one screw in the box,
there was just one screw in the box,
280
797594
3294
Bu küçük özel vidayla beraber
kutuda sadece bir vida vardı,
kutuda sadece bir vida vardı,
13:32
that was easy to mount
and put on the wall.
and put on the wall.
281
800888
3107
artık monte etmek ve
duvara asmak kolaydı.
duvara asmak kolaydı.
13:37
So if we focus on those tiny details,
the ones we may not see
the ones we may not see
282
805525
6100
Yani, belki de göremediğimiz
bu küçük ayrıntılara odaklanırsak
bu küçük ayrıntılara odaklanırsak
13:44
and we look at them as we say,
283
812404
1824
ve onlara bakıp,
13:46
"Are those important
284
814228
1408
"Bunların bir önemi var mı,
13:47
or is that the way we've always done it?
285
815636
2800
yoksa bunun yolu bu mu?
13:50
Maybe there's a way to get rid of those."
286
818436
2884
Belki de bunlardan kurtulmanın
bir yolu vardır." diyebiliriz.
bir yolu vardır." diyebiliriz.
13:54
So my last piece of advice
is to think younger.
is to think younger.
287
822220
4619
Son tavsiyem ise, daha genç düşünmek.
14:00
Every day, I'm confronted with interesting
questions from my three young kids.
questions from my three young kids.
288
828389
4156
Her gün, üç küçük çocuğumun sorduğu
ilginç sorularla karşılaşıyorum.
ilginç sorularla karşılaşıyorum.
14:04
They come up with questions like,
289
832545
1771
"Neden arabalar trafikte uçamıyor?"
14:06
"Why can't cars fly around traffic?"
290
834316
2908
ya da "neden ayakkabılarım bağcık yerine
cırt cırtlı değil?"
cırt cırtlı değil?"
14:09
Or, "Why don't my shoelaces
have Velcro instead?"
have Velcro instead?"
291
837644
3776
gibi sorularla geliyorlar.
14:14
Sometimes, those questions are smart.
292
842490
1899
Bazen çok zekice sorular soruyorlar.
14:17
My son came to me the other day
and I asked him,
and I asked him,
293
845409
2538
Geçenlerde oğlum yanıma geldiğinde ona
14:19
"Go run out to the mailbox
and check it."
and check it."
294
847947
3176
"haydi bakalım posta kutusunu kontrol et"
dedim.
dedim.
14:23
He looked at me, puzzled, and said,
295
851123
3768
Şaşkın şaşkın baktı ve:
14:27
"Why doesn't the mailbox just check itself
and tell us when it has mail?" (Laughter)
and tell us when it has mail?" (Laughter)
296
855311
4914
"Neden kendi kendini kontrol edip
haber vermiyor ki?" dedi. (Gülüşmeler)
haber vermiyor ki?" dedi. (Gülüşmeler)
14:32
I was like, "That's a pretty
good question."
good question."
297
860225
3653
"Çok zekice bir soru" deyip kaldım.
14:36
So, they can ask tons of questions
298
864878
2614
Dolayısıyla, bir sürü soru sorabilirler
14:39
and sometimes we find out
we just don't have the right answers.
we just don't have the right answers.
299
867492
4718
ve bazen doğru cevabımızın
olmadığını fark ederiz.
olmadığını fark ederiz.
14:44
We say, "Son, that's just the way
the world works."
the world works."
300
872210
5807
O zaman da "çünkü olması gereken bu evlat,
düzen böyle" deyiveririz.
düzen böyle" deyiveririz.
14:50
So the more we're exposed to something,
301
878017
2550
Demek istediğim, bir şeye
ne kadar çok maruz kalırsak,
ne kadar çok maruz kalırsak,
14:52
the more we get used to it.
302
880567
2197
o kadar çok alışırız.
14:54
But kids haven't been around
long enough
long enough
303
882764
2130
Ama çocuklar bu şeylere alışacak kadar
14:56
to get used to those things.
304
884894
1900
çok maruz kalmıyorlar.
14:58
And so when they run into problems,
305
886794
1817
Bu yüzden bir sorunla karşılaşınca,
15:00
they immediately try to solve them,
306
888611
2223
hemen çözüm yolu bulmaya çalışırlar,
15:02
and sometimes they find a better way,
307
890834
2742
hatta bazen daha iyi bir yol bulurlar ki,
15:05
and that way really is better.
308
893576
2704
böylesi gerçekten de daha iyidir.
15:08
So my advice that we take to heart
is to have young people on your team,
is to have young people on your team,
309
896280
5839
Yani, dikkate alınması gereken tavsiyem,
ekibinizde gençlere ya da
ekibinizde gençlere ya da
15:14
or people with young minds.
310
902119
2106
genç düşünen beyinlere yer vermek.
15:16
Because if you have those young minds,
311
904225
2351
Çünkü, eğer bu genç beyinlere
yer verirseniz,
yer verirseniz,
15:18
they cause everyone in the room
to think younger.
to think younger.
312
906576
3160
gruptaki herkesin genç düşünmesine
sebep olacaklardır.
sebep olacaklardır.
15:21
Picasso once said,
"Every child is an artist.
"Every child is an artist.
313
909736
4364
Picasso'nun dediği gibi:
"Her çocuk bir sanatçıdır.
"Her çocuk bir sanatçıdır.
15:27
The problem is when he or she grows up,
is how to remain an artist."
is how to remain an artist."
314
915090
5316
Problem büyüdüğünde nasıl sanatçı
kalabileceğidir."
kalabileceğidir."
15:33
We all saw the world more clearly
when we saw it for the first time,
when we saw it for the first time,
315
921785
3949
İlk önceleri, henüz alışkanlıklarımız
ayağımıza dolanmadan önce,
ayağımıza dolanmadan önce,
15:37
before a lifetime of habits
got in the way.
got in the way.
316
925734
2574
hepimiz için dünya daha netti.
15:40
Our challenge is to get back there,
317
928998
2343
Bizim amacımız oraya geri dönmek,
15:43
to feel that frustration,
318
931341
2245
o hayal kırıklığını tatmak,
15:45
to see those little details,
319
933586
2340
bu küçük detayları görmek,
15:47
to look broader,
320
935926
1740
daha geniş açıdan bakmak,
15:49
look closer,
321
937666
1756
daha yakından bakmak
15:51
and to think younger
322
939422
1670
ve daha genç düşünmektir.
15:53
so we can stay beginners.
323
941792
1918
Böylece "acemi" kalabiliriz.
15:56
It's not easy.
324
944150
1223
Kolay bir şey değil.
15:57
It requires us pushing back
325
945373
1535
Geri dönüp, dünyayı
anlamlandırdığımız
anlamlandırdığımız
15:58
against one of the most basic ways
we make sense of the world.
we make sense of the world.
326
946908
3201
en temel şeylere
karşı durmamızı gerektiriyor.
karşı durmamızı gerektiriyor.
16:03
But if we do,
327
951689
1043
Eğer bunu yaparsak,
16:04
we could do some pretty amazing things.
328
952732
2511
çok harika şeyler başarabiliriz.
16:07
For me, hopefully, that's better
product design.
product design.
329
955243
2647
Benim açımdan bu daha iyi
ürün tasarımı demek.
ürün tasarımı demek.
16:10
For you, that could mean something else,
something powerful.
something powerful.
330
958940
4577
Sizin içinse daha başka anlamlara
gelebilir, daha çok anlam ifade edebilir.
gelebilir, daha çok anlam ifade edebilir.
16:18
Our challenge is to wake up
each day and say,
each day and say,
331
966105
3064
Yapmamız gereken her gün
uyandığımızda
uyandığımızda
16:21
"How can I experience the world better?"
332
969169
3175
"Bu hayatı nasıl daha iyi yaşayabilirim?"
demek.
demek.
16:24
And if we do, maybe, just maybe,
333
972344
4849
Bunu yapabilirsek, belki de, belki de
16:29
we can get rid of these
dumb little stickers.
dumb little stickers.
334
977193
4195
bu aptal, küçük etiketlerden kurtulabiliriz.
16:34
Thank you very much.
335
982248
1549
Çok teşekkür ederim.
16:35
(Applause)
336
983797
2477
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Tony Fadell - Product creatorAs the originator of the iPod, Tony Fadell is no stranger to disruptive technology. With Nest, he’s zeroed in on tech’s most elusive targets: household appliances.
Why you should listen
Tony Fadell became a tech superstar as a colleague of Steve Jobs and developer of the iPod, which rejuvenated Apple, rebooted entire industries and changed the way the world consumes entertainment.
After leaving Apple, Fadell founded Nest on a familiar experience -- frustration with household technology, still resolutely frozen in the 20th century. With its first products, Nest has brought the modern household one step closer to becoming a truly connected “smarthome.” In January 2014, Nest became Google’s second-biggest acquisition to date, positioning both companies to become revolutionary players in home technology.
Tony Fadell | Speaker | TED.com