TEDGlobal>London
Mathias Jud: Art that lets you talk back to NSA spies
Mathias Jud: Ajanlara karşı çıkan sanat
Filmed:
Readability: 5.5
993,011 views
2013'te, NSA'nın (ABD Ulusal Güvenlik Ajansı) ve GCHQ'nün (Birleşik Krallık Hükümet İletişim Karargahı), Alman hükümetini izlediği ortaya çıktı. Toplumun öfkesiyle beraber, sanatçı Mathias Jud ve Christoph Wachter, "Madem bizi dinliyorlar, o zaman biz de onlarla iletişim kuralım.", diye düşündüler.
Berlin'deki hükümet bölgesindeki İsviçre Elçiliğinin çatısına antenler yerleştirdiler ve açık bir Wİ-Fİ ağı kurup insanların ABD ve Büyük Britanya ajanlarına mesajlar yollamasını sağladılar. Bu konuşmada Mathias Jud, otoriteye karşı çıkan, cesurca ve samimice düşünülüp tasarlanmış; engellenmiş iletişimi ve gözetlenmeyi sorgulatan üç yapıtını ele alıyor.
Mathias Jud - Artist
The work of artists Mathias Jud and Christoph Wachter questions the limits of our communication possibilities and, therefore, of our identity. Full bio
The work of artists Mathias Jud and Christoph Wachter questions the limits of our communication possibilities and, therefore, of our identity. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
A year ago, we were invited
by the Swiss Embassy in Berlin
by the Swiss Embassy in Berlin
0
999
3342
Bir yıl önce sanat projelerimizi
sunmak için Berlin'deki
sunmak için Berlin'deki
00:16
to present our art projects.
1
4365
2023
İsviçre Büyükelçiliği'ne davet edildik.
00:18
We are used to invitations,
but this invitation really thrilled us.
but this invitation really thrilled us.
2
6999
4134
Davetlere alışkınız ama bu bizi
cidden heyecanlandırdı.
cidden heyecanlandırdı.
00:23
The Swiss Embassy in Berlin is special.
3
11586
2841
Berlin'deki İsviçre Büyükelçiliği
özel bir yer.
özel bir yer.
00:26
It is the only old building
in the government district
in the government district
4
14451
2968
II. Dünya Savaşı sırasında yok edilmemiş
00:29
that was not destroyed
during the Second World War,
during the Second World War,
5
17443
2956
hükümet bölgesindeki tek eski bina ve
00:32
and it sits right next
to the Federal Chancellery.
to the Federal Chancellery.
6
20423
2768
Federal Rektörlük'ün hemen
sağında yer alır.
sağında yer alır.
00:35
No one is closer to Chancellor Merkel
than the Swiss diplomats.
than the Swiss diplomats.
7
23723
4116
Kimse Şansölye Merkel'e İsviçreli
diplomatlar kadar yakın değildir.
diplomatlar kadar yakın değildir.
00:39
(Laughter)
8
27863
1976
(Gülüşmeler)
00:42
The government district in Berlin
also contains the Reichstag --
also contains the Reichstag --
9
30656
3819
Berlin'deki hükümet bölgesinde
Reichstag -Almanya'nın parlamentosu-
Reichstag -Almanya'nın parlamentosu-
00:46
Germany's parliament --
and the Brandenburg Gate,
and the Brandenburg Gate,
10
34499
2811
ve Brandenburg Kapısı da var,
00:49
and right next to the gate
there are other embassies,
there are other embassies,
11
37334
2941
kapının hemen yanında
diğer büyükelçilikler var,
diğer büyükelçilikler var,
00:52
in particular the US
and the British Embassy.
and the British Embassy.
12
40299
3397
özellikle ABD ve İngiliz Büyükelçiliği.
00:56
Although Germany is an advanced democracy,
13
44657
3216
Almanya'da gelişmiş bir demokrasi olsa da,
00:59
citizens are limited
in their constitutional rights
in their constitutional rights
14
47897
2961
vatandaşlar hükümet bölgesinde,
01:02
in its government district.
15
50882
1393
anayasal hakları konusunda sınırlıdır.
01:04
The right of assembly and the right
to demonstrate are restricted there.
to demonstrate are restricted there.
16
52299
4387
Orada toplanma ve gösteri yapma
hakkı sınırlı.
hakkı sınırlı.
01:09
And this is interesting
from an artistic point of view.
from an artistic point of view.
17
57607
3668
Bu durum sanatsal bir bakış
açısından bakılınca ilginç.
açısından bakılınca ilginç.
01:13
The opportunities to exercise
participation and to express oneself
participation and to express oneself
18
61299
4712
Katılım ve kendini
ifade etme fırsatları,
ifade etme fırsatları,
01:18
are always bound to a certain order
19
66035
2240
her zaman belirli bir düzende ve
01:20
and always subject
to a specific regulation.
to a specific regulation.
20
68299
3475
her zaman belli bir düzenlemeye tabidir.
01:23
With an awareness of the dependencies
of these regulations,
of these regulations,
21
71798
4759
Bu düzenlemelerin farkındalığıyla
01:28
we can gain a new perspective.
22
76581
2694
yeni bir bakış açısı kazanabiliriz.
01:31
The given terms and conditions
shape our perception, our actions
shape our perception, our actions
23
79299
4654
Şartlar ve durumlar;
algımızı, hareketlerimizi
algımızı, hareketlerimizi
ve hayatlarımızı etkiler.
01:35
and our lives.
24
83977
1587
01:38
And this is crucial in another context.
25
86168
3107
Bu farklı bir bağlamda çok önemli.
Geçtiğimiz yıllarda, öğrendik ki
01:41
Over the last couple of years,
26
89299
1478
01:42
we learned that from the roofs
of the US and the British Embassy,
of the US and the British Embassy,
27
90801
4474
ABD ve İngiliz Büyükelçiliklerinin
çatılarından
çatılarından
01:47
the secret services have been listening
to the entire district,
to the entire district,
28
95299
4737
gizli polis teşkilatları,
Angela Merkel'in cep telefonu da dahil
Angela Merkel'in cep telefonu da dahil
tüm bölgeyi dinliyormuş.
01:52
including the mobile phone
of Angela Merkel.
of Angela Merkel.
29
100060
2696
Birleşik Krallık Hükümet İletişim
Karargahı (GCHQ) antenleri,
Karargahı (GCHQ) antenleri,
01:55
The antennas of the British GCHQ are
hidden in a white cylindrical radome,
hidden in a white cylindrical radome,
30
103299
4976
beyaz silindirik bir radarda saklıyken
Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA)
Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA)
02:00
while the listening post
of the American NSA
of the American NSA
31
108299
3017
dinleme istasyonu, telsiz
saydam ekranlarla kaplıdır.
saydam ekranlarla kaplıdır.
02:03
is covered by radio transparent screens.
32
111340
2959
02:07
But how to address these hidden
and disguised forces?
and disguised forces?
33
115342
2933
Peki bu saklı ve maskelenmiş
güçlere nasıl seslenebiliriz?
güçlere nasıl seslenebiliriz?
02:10
With my colleague, Christoph Wachter,
34
118903
2372
Meslektaşım Christoph Wachter ile
02:13
we accepted the invitation
of the Swiss Embassy.
of the Swiss Embassy.
35
121299
2603
İsviçre Büyükelçiliği'nin davetini
kabul ettik.
kabul ettik.
02:16
And we used this opportunity
to exploit the specific situation.
to exploit the specific situation.
36
124783
4103
Bu fırsatı belirli durumdan
faydalanmak için kullandık.
faydalanmak için kullandık.
02:22
If people are spying on us,
it stands to reason
it stands to reason
37
130508
3142
İnsanlar bizi gözetliyorsa şüphesiz ki,
02:25
that they have to listen
to what we are saying.
to what we are saying.
38
133674
2601
her dediğimizi dinlemek zorundalar.
02:28
(Laughter)
39
136299
3976
(Gülüşmeler)
02:32
On the roof of the Swiss Embassy,
we installed a series of antennas.
we installed a series of antennas.
40
140299
4000
İsviçre Büyükelçiliği'nin çatısına
bir dizi anten yerleştirdik.
bir dizi anten yerleştirdik.
02:38
They weren't as sophisticated as those
used by the Americans and the British.
used by the Americans and the British.
41
146729
4254
Amerikalıların ya da İngilizlerin
kullandığı kadar sofistike değildi.
kullandığı kadar sofistike değildi.
02:43
(Laughter)
42
151007
1267
(Gülüşmeler)
02:44
They were makeshift can antennas,
43
152298
1723
Geçici tenekeden antenlerdi,
02:46
not camouflaged but totally
obvious and visible.
obvious and visible.
44
154045
2989
gizli değildi ama tamamıyla
açık ve görünürdü.
açık ve görünürdü.
02:50
The Academy of Arts joined the project,
45
158299
2495
Güzel Sanatlar Akademisi projeye katıldı,
02:52
and so we built another
large antenna on their rooftop,
large antenna on their rooftop,
46
160818
3690
böylece çatılarına başka
büyük bir anten inşa ettik,
büyük bir anten inşa ettik,
02:56
exactly between the listening posts
of the NSA and the GCHQ.
of the NSA and the GCHQ.
47
164532
4018
tam olarak NSA ve GHCQ'nun
dinleme istasyonunun ortasına.
dinleme istasyonunun ortasına.
03:00
(Laughter)
48
168574
1856
(Gülüşmeler)
03:02
Never have we been observed in such detail
while building an art installation.
while building an art installation.
49
170454
4821
Sanatsal bir donanım inşa ederken hiç
böylesine detaylı gözlenmemiştik.
böylesine detaylı gözlenmemiştik.
03:07
A helicopter circled over our heads
50
175299
2252
Helikopterin biri başımızın üstünde döndü,
03:09
with a camera registering
each and every move we made,
each and every move we made,
51
177575
3230
attığımız her bir adımı kaydeden
bir kamera ile hem de.
bir kamera ile hem de.
03:12
and on the roof of the US Embassy,
security officers patrolled.
security officers patrolled.
52
180829
3210
ABD Büyükelçiliği'nin çatısında,
güvenlik elemanları kol geziyordu.
güvenlik elemanları kol geziyordu.
03:17
Although the government district
is governed by a strict police order,
is governed by a strict police order,
53
185499
5189
Hükümet bölgesi katı polis
emriyle yönetilse de,
emriyle yönetilse de,
03:22
there are no specific laws
relating to digital communication.
relating to digital communication.
54
190712
4159
dijital iletişime ilişkin
kesin yasalar yok.
kesin yasalar yok.
03:27
Our installation
was therefore perfectly legal,
was therefore perfectly legal,
55
195548
3483
Bu yüzden donanımımız tamamen yasaldı ve
03:31
and the Swiss Ambassador
informed Chancellor Merkel about it.
informed Chancellor Merkel about it.
56
199055
3197
İsviçre Büyükelçisi, Şansölye
Merkel'e bundan bahsetti.
Merkel'e bundan bahsetti.
03:35
We named the project "Can You Hear Me?"
57
203101
2879
Projeye "Beni Duyabiliyor Musun?"
adını verdik.
adını verdik.
03:38
(Laughter)
58
206004
1976
(Gülüşmeler)
03:40
The antennas created an open
and free Wi-Fi communication network
and free Wi-Fi communication network
59
208805
4261
Antenler, açık ve ücretsiz Wi-Fi
iletişim ağı yarattı.
iletişim ağı yarattı.
03:45
in which anyone who wanted to
would be able to participate
would be able to participate
60
213090
3185
Wİ-Fİ uyumlu aygıtı olan
herkes, bağlanabilir ve
herkes, bağlanabilir ve
03:48
using any Wi-Fi-enabled device
without any hindrance,
without any hindrance,
61
216299
3112
frekansları dinleyenlere
veri gönderebilir.
veri gönderebilir.
03:51
and be able to send messages
62
219435
1921
03:53
to those listening on the frequencies
that were being intercepted.
that were being intercepted.
63
221380
4080
(Gülüşmeler)
03:58
Text messages, voice chat, file sharing --
64
226510
2495
Yazılı ve sesli mesajlar,
dosya paylaşımları ve
dosya paylaşımları ve
04:01
anything could be sent anonymously.
65
229029
2649
her şey anonim olarak gönderilebilir.
04:04
And people did communicate.
66
232852
2423
İnsanlar bağlandılar ve
15.000'den fazla veri gönderdiler.
04:07
Over 15,000 messages were sent.
67
235299
2976
İşte birkaç örnek
04:10
Here are some examples.
68
238299
1752
"Selam herkese, selam Berlin,
selam NSA, selam GCHQ."
selam NSA, selam GCHQ."
04:13
"Hello world, hello Berlin,
hello NSA, hello GCHQ."
hello NSA, hello GCHQ."
69
241299
4512
"NSA ajanları doğru işi yapıyorlar!
İhbara devam!"
İhbara devam!"
04:19
"NSA Agents, Do the Right Thing!
Blow the whistle!"
Blow the whistle!"
70
247208
4091
"İşte NSA, Tanrı'ya inanıyoruz,
diğer herkesi gözetliyoruz!!!!!"
diğer herkesi gözetliyoruz!!!!!"
04:24
"This is the NSA. In God we trust.
All others we track!!!!!"
All others we track!!!!!"
71
252884
3704
(Gülüşmeler)
04:28
(Laughter)
72
256612
2252
" #@nonymous sizi gözetliyor #NSA #GCHQ-
teşkilatınızdanız.
teşkilatınızdanız.
04:32
"#@nonymous is watching #NSA #GCHQ -
we are part of your organizations.
we are part of your organizations.
73
260233
4042
04:36
# expect us. We will #shutdown"
74
264299
2000
"Bekleyin bizi, işinize son vereceğiz."
"İşte NSA'nın zayıf noktası:
açık şebekeler."
açık şebekeler."
04:39
"This is the NSA's Achilles heel.
Open Networks."
Open Networks."
75
267483
3460
"Hey ajanlar, hangi yalan hikayenizi
torunlarınıza anlatacaksınız?"
torunlarınıza anlatacaksınız?"
04:42
"Agents, what twisted story of yourself
will you tell your grandchildren?"
will you tell your grandchildren?"
76
270967
4738
"@NSA komşularım çok gürültülü, lütfen
bir drone saldırısı gerçekleştirin."
bir drone saldırısı gerçekleştirin."
04:48
"@NSA My neighbors are noisy.
Please send a drone strike."
Please send a drone strike."
77
276454
4416
(Gülüşmeler)
04:52
(Laughter)
78
280894
2452
"Siber savaş yapmayın, sevişin."
04:56
"Make Love, Not cyberwar."
79
284529
2311
Bu açık şebekeye katılmaları için
04:59
We invited the embassies
and the government departments
and the government departments
80
287602
2673
büyükelçilik ve devlet dairelerini
davet ettik
davet ettik
05:02
to participate in the open network, too,
81
290299
2806
ve davetimizi kabul edip bizi şaşırttılar.
05:05
and to our surprise, they did.
82
293129
1913
Şebekeye yeni dosyalar gönderildi,
05:07
Files appeared on the network,
including classified documents
including classified documents
83
295066
2920
hatta meclis soruşturma komisyonunun
sızmış gizli dosyaları bile.
sızmış gizli dosyaları bile.
05:10
leaked from the parliamentary
investigation commission,
investigation commission,
84
298010
2618
05:12
which highlights that the free exchange
and discussion of vital information
and discussion of vital information
85
300652
3690
Bu olay, önemli bilginin
paylaşılması ve tartışılmasının,
paylaşılması ve tartışılmasının,
milletvekilleri için bile gitgide
zorlaştığının örneğidir.
zorlaştığının örneğidir.
05:16
is starting to become difficult,
even for members of a parliament.
even for members of a parliament.
86
304366
4340
Rehberli turlar düzenledik ve
05:21
We also organized guided tours
to experience and sound out
to experience and sound out
87
309746
3322
bu güç topluluğunu yerinde görüp
işleyişini anlamaya çalıştık.
işleyişini anlamaya çalıştık.
05:25
the power constellations on-site.
88
313092
2050
Turla büyükelçiliklerin etrafındaki
kontrollü yerleri gezerken
kontrollü yerleri gezerken
05:27
The tours visited the restricted zones
around the embassies,
around the embassies,
89
315166
3337
iletişimin gücünü ve önemini tartıştık.
05:30
and we discussed the potential
and the highlights of communication.
and the highlights of communication.
90
318527
4399
Eğer iletişimin sınırlarının ve
kurallarının farkına varırsak
kurallarının farkına varırsak
05:36
If we become aware of the constellation,
91
324299
4179
05:40
the terms and conditions of communication,
92
328502
2796
sadece ufkumuzu genişletmekle kalmaz,
05:43
it not only broadens our horizon,
93
331322
2331
05:45
it allows us to look behind
the regulations that limit our worldview,
the regulations that limit our worldview,
94
333677
3872
aynı zamanda hayat görüşümüzü,
kendimize özel sosyal, politik ve
güzellik anlayışımızı
güzellik anlayışımızı
05:49
our specific social, political
or aesthetic conventions.
or aesthetic conventions.
95
337573
4126
sınırlayan kuralların farkına varırız.
05:54
Let's look at an actual example.
96
342461
1953
Şimdi güncel bir örneği ele alalım.
05:57
The fate of people living
in the makeshift settlements
in the makeshift settlements
97
345383
3087
Paris'in banliyölerinde,
geçici yerleşimlerde
yaşayan insanların hayatları
yaşayan insanların hayatları
06:00
on the outskirts of Paris
98
348494
1727
06:02
is hidden and faded from view.
99
350245
2164
ötekileştirilmiş ve unutulmakta.
06:05
It's a vicious circle.
100
353299
1459
Bu tehlikeli bir tekerrür.
06:07
It's not poverty, not racism,
not exclusion that are new.
not exclusion that are new.
101
355299
3252
Sefalet, ırkçılık ve dışlanma
alışık olduğumuz şeyler.
alışık olduğumuz şeyler.
06:10
What is new is how
these realities are hidden
these realities are hidden
102
358575
3518
Alışık olmadığımız, bu gerçeklerin
nasıl saklanıldığı
nasıl saklanıldığı
06:14
and how people are made invisible
103
362117
1628
ve insanların nasıl görünmezleştirildiği.
06:15
in an age of global and overwhelming
communication and exchange.
communication and exchange.
104
363769
4096
Hem de küresel ve etkin
bir iletişim ve paylaşım çağında.
bir iletişim ve paylaşım çağında.
Geçici yerleşimler,
yasadışı kabul edilmekte
yasadışı kabul edilmekte
06:20
Such makeshift settlements
are considered illegal,
are considered illegal,
105
368595
2835
ve bu yüzden, orada yaşayanlar
06:23
and therefore those living in them
don't have a chance
don't have a chance
106
371454
3272
seslerini duyurma haklarına
sahip değiller.
sahip değiller.
06:26
of making their voices heard.
107
374750
1801
06:28
On the contrary, every time they appear,
every time they risk becoming visible,
every time they risk becoming visible,
108
376575
5426
Her ne zaman öne çıksalar ve
seslerini duyurmak için
kendilerini tehlikeye atsalar
kendilerini tehlikeye atsalar
06:34
merely gives grounds
for further persecution,
for further persecution,
109
382025
2710
zulme, ötekileştirilmeye
ve bastırılmaya maruz kaldılar.
06:36
expulsion and suppression.
110
384759
2009
06:38
What interested us was how we could
come to know this hidden side.
come to know this hidden side.
111
386792
5204
Bizim ilgimizi çekense bu saklı
tarafı nasıl fark edebileceğimizdi.
tarafı nasıl fark edebileceğimizdi.
Bir arayüzey araştırdık ve bulduk.
06:44
We were searching for an interface
and we found one.
and we found one.
112
392020
3389
Dijital değil fiziksel
bir arayüz: Bir otel.
bir arayüz: Bir otel.
06:47
It's not a digital interface,
but a physical one: it's a hotel.
but a physical one: it's a hotel.
113
395433
4263
Projeye, "Hotel Gelem" ismini verdik.
06:51
We named the project "Hotel Gelem."
114
399720
2515
Roman ailelerle birlikte,
Avrupa'da birkaç Hotel Gelem kurduk.
Avrupa'da birkaç Hotel Gelem kurduk.
06:54
Together with Roma families,
we created several Hotel Gelems in Europe,
we created several Hotel Gelems in Europe,
115
402783
3833
Örneğin, Almanya'da Freiburg'da,
Paris'in yakınında Montreuil'de
Paris'in yakınında Montreuil'de
06:58
for example, in Freiburg in Germany,
in Montreuil near Paris,
in Montreuil near Paris,
116
406640
2959
07:01
and also in the Balkans.
117
409623
1652
ve aynı zamanda Balkanlar'da.
07:03
These are real hotels.
118
411299
1361
Bunlar gerçek oteller.
07:04
People can stay there.
119
412684
1591
İnsanlar konaklayabilir.
07:06
But they aren't a commercial enterprise.
120
414299
1976
Ancak ticari bir kuruluş değiller.
07:08
They are a symbol.
121
416299
1482
Onlar bir sembol.
İnternetten başvurup
birkaç günlüğüne konaklamaya
birkaç günlüğüne konaklamaya
07:10
You can go online and ask
for a personal invitation
for a personal invitation
122
418575
3652
07:14
to come and live for a few days
in the Hotel Gelem, in their homes,
in the Hotel Gelem, in their homes,
123
422251
4386
Hotel Gelem'de yaşayan Roman ailelerle,
yemeğe ve çalışmaya gidebilirsiniz.
07:18
eating, working and living
with the Roma families.
with the Roma families.
124
426661
3492
07:22
Here, the Roma families
are not the travelers;
are not the travelers;
125
430748
3167
Burada, Roman aileler yolcu değiller,
misafirler yolcu.
07:25
the visitors are.
126
433939
1295
07:27
Here, the Roma families
are not a minority;
are not a minority;
127
435584
3055
Burada, Roman aileler azınlık değiller,
misafirler azınlık.
07:30
the visitors are.
128
438663
1294
Amacımız yargılamak değil,
üstesinden gelinemez gözüken
üstesinden gelinemez gözüken
07:33
The point is not to make judgments,
129
441833
3969
07:37
but rather to find out
about the context that determines
about the context that determines
130
445826
2754
farkları oluşturan durumları
anlamaya çalışmak.
anlamaya çalışmak.
07:40
these disparate and seemingly
insurmountable contradictions.
insurmountable contradictions.
131
448604
3199
07:44
In the world of globalization,
132
452299
2240
Küreselleşen dünyamızda,
kıtalar gitgide birbirlerine yaklaşmakta.
07:46
the continents are drifting
closer to each other.
closer to each other.
133
454563
2712
Kültürler, mallar ve toplumlar
sürekli bir paylaşım içinde.
sürekli bir paylaşım içinde.
07:49
Cultures, goods and people
are in permanent exchange,
are in permanent exchange,
134
457299
2524
07:51
but at the same time, the gap
between the world of the privileged
between the world of the privileged
135
459847
3254
Ancak aynı zamanda,
ayrıcalıklı insanlar ve
ayrıcalıklı insanlar ve
07:55
and the world of the excluded is growing.
136
463125
2848
dışlanmışlar arasındaki farklar artmakta.
Geçenlerde Avustralya'daydık.
07:59
We were recently in Australia.
137
467591
1684
08:01
For us, it was no problem
to enter the country.
to enter the country.
138
469299
2601
Ülkeye giriş yapabilmek,
bizim için bir sorun değildi.
bizim için bir sorun değildi.
08:03
We have European passports,
visas and air tickets.
visas and air tickets.
139
471924
2682
Avrupa pasaportlarımız, vizelerimiz
ve uçak biletlerimiz var.
ve uçak biletlerimiz var.
08:07
But asylum seekers who arrive
by boat in Australia
by boat in Australia
140
475059
3702
Ancak Avustralya'ya
botla gelen mülteciler,
botla gelen mülteciler,
08:10
are deported or taken to prison.
141
478785
2036
ya sürgün ediliyor ya da
hapse atılıyorlar.
hapse atılıyorlar.
08:13
The interception of the boats
142
481299
1475
Botların alıkonulması ve
08:14
and the disappearance of the people
into the detention system
into the detention system
143
482798
3081
ve insanların gözaltı
merkezlerinde kaybolması
merkezlerinde kaybolması
Avustralyalı yetkililerce saklanıyor.
08:17
are veiled by the Australian authorities.
144
485903
2643
Bu prosedürlerin, gizli askeri
işlemler olduğu belirtildi.
işlemler olduğu belirtildi.
08:21
These procedures are declared
to be secret military operations.
to be secret military operations.
145
489062
3944
Felaketten ve savaştan
zar zor kaçmış
zar zor kaçmış
08:25
After dramatic escapes
from crisis zones and war zones,
from crisis zones and war zones,
146
493768
3144
08:28
men, women and children
are detained by Australia without trial,
are detained by Australia without trial,
147
496936
4111
erkekler, kadınlar ve çocuklar,
Avustralya tarafından
yargılanmasız gözaltına alınmakta,
yargılanmasız gözaltına alınmakta,
08:33
sometimes for years.
148
501071
1973
bazen yıllar boyunca.
08:37
During our stay, however,
149
505036
2096
Bulunduğumuz süre boyunca,
08:39
we managed to reach out and work
with asylum seekers who were imprisoned,
with asylum seekers who were imprisoned,
150
507156
4119
el uzatmaya çalışıp hapse atılmış
mültecilerle çalıştık.
mültecilerle çalıştık.
08:43
despite strict screening and isolation.
151
511299
2202
Hem de tecrit ve
dikkatli gözlenmeye rağmen.
dikkatli gözlenmeye rağmen.
08:46
From these contexts was born
an installation in the art space
an installation in the art space
152
514057
4109
Bu bağlamdan, Brisbane'daki Queensland
University of Technology'de
University of Technology'de
08:50
of the Queensland University
of Technology in Brisbane.
of Technology in Brisbane.
153
518190
3085
bir sanat sergisi oluşturduk.
Görünüşte çok basit bir sergiydi.
08:54
On the face of it,
it was a very simple installation.
it was a very simple installation.
154
522635
3055
08:58
On the floor, a stylized compass
gave the direction
gave the direction
155
526182
3405
Zemindeki pusula sizi,
yanında mesafesi ve ismi yazan
yanında mesafesi ve ismi yazan
09:01
to each immigration detention center,
156
529611
2008
her bir mülteci kampına yönlendiriyor.
09:03
accompanied by the distance
and the name of the immigration facility.
and the name of the immigration facility.
157
531643
4632
09:08
But the exhibition step
came in the form of connectivity.
came in the form of connectivity.
158
536299
3976
Ancak sergi kısmı,
daha çok iletişimden oluşuyor.
daha çok iletişimden oluşuyor.
Her yer işaretinin üstünde
bir kulaklık var,
bir kulaklık var,
09:12
Above every floor marking,
there was a headset.
there was a headset.
159
540642
3633
Ziyaretçiler, belirli bir merkezde
09:16
Visitors were offered the opportunity
to talk directly to a refugee
to talk directly to a refugee
160
544299
4616
gözaltına alınmış veya
09:20
who was or had been imprisoned
161
548939
2336
tutuklanmış mültecilerle
09:23
in a specific detention facility
162
551299
2188
kişisel olarak konuşabilme
fırsatını buldular.
fırsatını buldular.
09:25
and engage in a personal conversation.
163
553511
2421
09:28
In the protected context
of the art exhibition,
of the art exhibition,
164
556916
2866
Serginin, yetkililerce
gözlenmesine rağmen
gözlenmesine rağmen
mülteciler, kendileri hakkında
konuşmaktan çekinmediler.
konuşmaktan çekinmediler.
09:31
asylum seekers felt free
to talk about themselves,
to talk about themselves,
165
559806
2627
09:34
their story and their situation,
without fear of consequences.
without fear of consequences.
166
562457
3690
Kendi hikayelerini ve durumlarını
olası sonuçlardan korkmadan anlattılar.
09:38
Visitors immersed themselves
in long conversations
in long conversations
167
566694
3012
Ziyaretçiler, kendilerini uzun
konuşmalarda kaybettiler.
konuşmalarda kaybettiler.
09:41
about families torn apart,
about dramatic escapes from war zones,
about dramatic escapes from war zones,
168
569730
3753
Parçalanmış aileler,
savaş bölgelerinden trajik kaçışlar,
09:45
about suicide attempts,
169
573507
1612
intihar girişimleri,
09:47
about the fate of children in detention.
170
575143
2610
gözaltında çocukların
gelecekleri hakkında konuşuldu.
gelecekleri hakkında konuşuldu.
09:50
Emotions ran deep. Many wept.
171
578618
1984
Çok duygulu anlardı. Birçok kişi ağladı.
09:52
Several revisited the exhibition.
172
580626
2382
Bazıları, sergiyi tekrar ziyaret etti.
09:55
It was a powerful experience.
173
583032
2340
Çok etkileyici bir deneyimdi.
Avrupa şu an,
mülteci akmıyla karşı karşıya.
mülteci akmıyla karşı karşıya.
09:58
Europe is now facing a stream of migrants.
174
586459
4272
10:03
The situation for the asylum seekers
is made worse by contradictory policies
is made worse by contradictory policies
175
591413
3862
Mülteciler için durum,
tutarsız politikalar ve
tutarsız politikalar ve
şiddet kullanımıyla
daha da zorlaştırılıyor.
daha da zorlaştırılıyor.
10:07
and the temptation
of militarized responses.
of militarized responses.
176
595299
3295
10:11
We have also established
communication systems
communication systems
177
599299
2690
İsviçre ve Yunanistan'daki
mülteci kampları için de
mülteci kampları için de
10:14
in remote refugee centers
in Switzerland and Greece.
in Switzerland and Greece.
178
602013
3068
iletişim sistemleri oluşturduk.
10:17
They are all about providing
basic information -- medical costs,
basic information -- medical costs,
179
605692
3161
Bunlar tıbbi giderler, hukuki bilgiler
ve yol gösterme gibi
ve yol gösterme gibi
10:20
legal information, guidance.
180
608877
1874
temel bilgiler sağlamak amaçlı.
10:23
But they are significant.
181
611163
1691
Ancak bunlar yine de önemli.
10:25
Information on the Internet
182
613211
1318
Tehlikeli yolculuklarda hayat
kurtarabilecek bilgiler,
kurtarabilecek bilgiler,
10:26
that could ensure survival
along dangerous routes
along dangerous routes
183
614553
2730
internette yasaklanmakta.
10:29
is being censored,
184
617307
1393
Böyle bilgiler sağlamak da
suç kabul edilmekte.
suç kabul edilmekte.
10:30
and the provision of such information
is becoming increasingly criminalized.
is becoming increasingly criminalized.
185
618724
4687
Bu bizi, Berlin'deki
İsviçre Büyükelçiliği'nin çatısındaki
İsviçre Büyükelçiliği'nin çatısındaki
10:36
This brings us back to our network
and to the antennas
and to the antennas
186
624601
3050
10:39
on the roof of the Swiss Embassy in Berlin
187
627675
2230
iletişim ağı ve antenlere
ve "Beni Duyabiliyor Musun?"
projesine götürüyor.
projesine götürüyor.
10:41
and the "Can You Hear Me?" project.
188
629929
2074
10:44
We should not take it for granted
to be boundlessly connected.
to be boundlessly connected.
189
632725
3210
Kendimizi, birbirimize sınırsızca
bağlanmış olarak varsaymayalım.
10:47
We should start making
our own connections,
our own connections,
190
635959
2033
Kendi bağlantılarımızı
kurmaya başlamalıyız.
kurmaya başlamalıyız.
10:50
fighting for this idea of an equal
and globally interconnected world.
and globally interconnected world.
191
638016
4500
Eşit ve küresel olarak bağlanmış bir dünya
düşüncesi uğruna savaşmalıyız.
Bu, kendi sessizliğimizi
10:54
This is essential to overcome
our speechlessness
our speechlessness
192
642540
2735
ve karşıt politik güçlerin oluşturduğu
bölücülüğü aşmak için gerekli.
bölücülüğü aşmak için gerekli.
10:57
and the separation provoked
by rival political forces.
by rival political forces.
193
645299
3120
11:00
It is only in truly exposing ourselves
194
648839
3191
Ancak iletişimin, dönüştürücü ve
bağlayıcı gücünü
bağlayıcı gücünü
11:04
to the transformative power
of this experience
of this experience
195
652054
2866
kendimiz oluşturduğumuz zaman,
11:06
that we can overcome
prejudice and exclusion.
prejudice and exclusion.
196
654944
3331
önyargının ve ötekileştirmenin
üstesinden gelebiliriz.
üstesinden gelebiliriz.
11:10
Thank you.
197
658299
1154
Teşekkür ederim.
(Alkış)
11:11
(Applause)
198
659477
5334
Bruno Guissani: Teşekkür ederim Mathias.
11:16
Bruno Giussani: Thank you, Mathias.
199
664835
1687
Sanatsal ikilinin diğer üyesi de burada.
11:18
The other half of your
artistic duo is also here.
artistic duo is also here.
200
666546
2325
Christoph Wachter, sahneye gel.
11:20
Christoph Wachter, come onstage.
201
668895
1637
(Alkış)
11:22
(Applause)
202
670556
5358
Öncelikle, bir ayrıntıdan bahsedeyim:
11:27
First, tell me just a detail:
203
675938
1405
11:29
the name of the hotel
is not a random name.
is not a random name.
204
677367
2079
otelin ismi rastgele seçilmiş
bir isim değil.
bir isim değil.
11:31
Gelem means something specific
in the Roma language.
in the Roma language.
205
679470
3261
Gelem, Rumence'de özel bir anlama sahip.
11:34
Mathias Jud: Yes, "Gelem, Gelem"
is the title of the Romani hymn,
is the title of the Romani hymn,
206
682755
4818
Mathias Jud: Evet, "Gelem Gelem"
Romanya milli marşının ismi.
Romanya milli marşının ismi.
11:39
the official, and it means
"I went a long way."
"I went a long way."
207
687597
2678
Anlamıysa "Uzun bir yol gittim."
BG: Sadece konuşmana
detay eklemek için söylüyorum.
detay eklemek için söylüyorum.
11:42
BG: That's just to add
the detail to your talk.
the detail to your talk.
208
690980
2219
11:45
But you two traveled
to the island of Lesbos
to the island of Lesbos
209
693223
2684
İkiniz, Midilli adasına seyahat ettiniz ve
11:47
very recently, you're just back
a couple of days ago,
a couple of days ago,
210
695931
2691
birkaç gün önce döndünüz.
Son aylarda binlerce mültecinin
gittiği Yunanistan'da,
gittiği Yunanistan'da,
11:50
in Greece, where thousands
of refugees are arriving
of refugees are arriving
211
698646
2408
11:53
and have been arriving
over the last few months.
over the last few months.
212
701078
2288
11:55
What did you see there
and what did you do there?
and what did you do there?
213
703390
2442
nelere tanıklık ettiniz ve ne yaptınız?
11:57
Christoph Wachter: Well, Lesbos is one
of the Greek islands close to Turkey,
of the Greek islands close to Turkey,
214
705856
3801
Christoph Wachter: Midilli, Türkiye'ye
yakın Yunan adalarından biri ve
yakın Yunan adalarından biri ve
12:01
and during our stay,
215
709681
1395
oradaki kalışımız boyunca,
12:03
many asylum seekers arrived by boat
on overcrowded dinghies,
on overcrowded dinghies,
216
711100
5421
birçok mülteci, botlarla ve
çok kalabalık sandallarla ulaştılar.
çok kalabalık sandallarla ulaştılar.
12:08
and after landing, they were left
completely on their own.
completely on their own.
217
716545
3659
Karaya bastıktan sonra
kendi başlarına bırakıldılar.
kendi başlarına bırakıldılar.
12:12
They are denied many services.
218
720228
3791
Birçok hizmetten mahrum ediliyorlar.
12:16
For example, they are not allowed
to buy a bus ticket
to buy a bus ticket
219
724043
2494
Örneğin, otobüs bileti almaya veya
otel odası kiralamaya izin verilmiyor.
12:18
or to rent a hotel room,
220
726561
1405
12:19
so many families literally
sleep in the streets.
sleep in the streets.
221
727990
4686
Bu yüzden birçok aile
sokaklarda yatıp kalkıyor.
sokaklarda yatıp kalkıyor.
12:24
And we installed networks there
to allow basic communication,
to allow basic communication,
222
732700
4636
Biz, iletişim sağlaması için
şebekeler kurduk.
şebekeler kurduk.
12:29
because I think, I believe,
223
737360
2103
Çünkü ben inanıyorum ki
12:31
it's not only that we have to speak
about the refugees,
about the refugees,
224
739487
5439
sadece mülteciler hakkında
konuşmakla kalmamalıyız,
konuşmakla kalmamalıyız,
12:36
I think we need to start talking to them.
225
744950
3325
onlarla konuşmaya başlamalıyız.
Böylece, sorunun insanlar, hayatları ve
12:40
And by doing so, we can realize
that it is about human beings,
that it is about human beings,
226
748655
3620
yaşam savaşları hakkında
olduğunu anlayacağız.
olduğunu anlayacağız.
12:44
about their lives
and their struggle to survive.
and their struggle to survive.
227
752299
2763
BG: Aynı zamanda onların da
konuşmalarını sağlayarak.
konuşmalarını sağlayarak.
12:47
BG: And allow them to talk as well.
228
755086
1910
BG: Christoph, TED'e geldiğin
için teşekkürler.
için teşekkürler.
12:49
Christoph, thank you for coming to TED.
229
757020
1915
BG: Mathias, TED'e gelip hikâyeni
paylaştığın için teşekkürler.
paylaştığın için teşekkürler.
12:50
Mathias, thank you for coming to TED
and sharing your story.
and sharing your story.
230
758959
3018
(Alkışlar)
12:54
(Applause)
231
762001
2131
ABOUT THE SPEAKER
Mathias Jud - ArtistThe work of artists Mathias Jud and Christoph Wachter questions the limits of our communication possibilities and, therefore, of our identity.
Why you should listen
Mathias Jud and Christoph Wachter combine the power of online collaboration with activism to produce their artistic vision.
In Berlin (where they live), they created an open mesh network in the government district, allowing citizens to send messages to the NSA and GCHQ, whose known listening posts are there. With their "Hotel Gelem" project, the duo commented on racism and exclusion by inviting visitors to stay in the homes of Roma families -- a culture familiar with the idea of displacement. And in Australia at the Queensland University of Technology in Brisbane, the two created an installation which allowed visitors to interract with refugees detained in the country.
"We should start making our own connections, fighting for this idea of an equal and globally interconnected world," Jud says. "This is essential to overcome our speechlessness and the separation provoked by rival political forces."
Mathias Jud | Speaker | TED.com