ABOUT THE SPEAKER
Corneille Ewango - Botanist and activist
As a botanist at the Okapi Wildlife Reserve in the Congo basin, Corneille Ewango has faced down poachers and soldiers who threaten this delicate and vital ecosystem.

Why you should listen

Corneille Ewango grew up in a family of poachers and hunters -- it was simply a way of life in his village. But when he got the chance to go to school, he found a new mission -- to study and preserve the flora and fauna of his region, the Congo Basin forest. In his passion for the forest, Ewango found himself an unwitting hero, taking bold steps to secure its resources and convince warring parties to leave it in peace.

The Congo Basin's great forests are under pressure from many angles. Settlers look here for fresh farmland; miners look for deposits of valuable col-tan; and soldiers fight over the forests both as territory to be won and as a resource for bush meat (from the threatened okapi) and cooking charcoal. It's home to families of pygmies and herds of okapi -- and a treasure house of green, growing things.

Ewango won the Goldman Environmental Prize in 2005 for his work at the Okapi Faunal Reserve in the Democratic Republic of Congo, a World Heritage Site. He's now studying in the United States.

More profile about the speaker
Corneille Ewango | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2007

Corneille Ewango: A hero of the Congo forest

Corneille Ewango: Kongo ormanının bir kahramanı

Filmed:
495,523 views

Botanikçi Corneille Ewango Kongo havzasındaki Okapi hayvan koruma alanındaki işini ve onu yasadışı avcılardan,madencilerden ve öfkeli sivil savaşlardan kahramanca nasıl koruduğunu anlatıyor
- Botanist and activist
As a botanist at the Okapi Wildlife Reserve in the Congo basin, Corneille Ewango has faced down poachers and soldiers who threaten this delicate and vital ecosystem. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I don't speakkonuşmak Englishİngilizce.
0
0
2000
İngilizce konuşamam.
00:14
I startbaşlama speakingkonuşuyorum Englishİngilizce, learningöğrenme Englishİngilizce, about a yearyıl agoönce.
1
2000
4000
İngilizceyi konuşmaya, öğrenmeye yaklaşık bir yıl önce başladım.
00:18
I speakkonuşmak FrenchFransızca and I grewbüyüdü up with FrenchFransızca, so my Englishİngilizce is FranglaisFranglais.
2
6000
7000
Fransızca konuşurum ve Fransızcayla büyüdüm,Yani İngilizcem Fransız İngilizcesi.
00:25
I'm borndoğmuş in the WesternWestern CongoKongo Cumhuriyeti, in an areaalan around here,
3
13000
5000
Batı Kongo da şurada bir bölgede doğdum.
00:30
and then wentgitti to universityÜniversite in KisanganiKisangani.
4
18000
5000
Ve sonra üniversiteye Kisanganide gittim.
00:35
And after I finishedbitmiş, I wentgitti to this areaalan, the IturiIturi ForestOrman.
5
23000
4000
Ve üniversiteyi bitirdikten sonra İturi ormanına gittim.
00:39
But what I've been doing --
6
27000
2000
Ama ben ne yapıyordum
00:41
when I was about 14, I grewbüyüdü in my uncle'samcamın houseev.
7
29000
7000
14 yaşıma kadar, amcamın evinde kaldım.
00:48
And my fatherbaba was a soldierasker,
8
36000
3000
Ve babam bir askerdi.
00:51
and my uncleamca dayı was a fishermanbalıkçı and alsoAyrıca a poacherkaçak avcı.
9
39000
4000
Amcam bir balıkçıydı ve aynı zamanda kaçak bir avcıydı.
00:55
What I've been doing from 14 to 17 was,
10
43000
5000
14 yaşından 17 yaşıma kadar onlara
01:00
I was assistingYardım them collectingtoplama ivoryFildişi tuskTusk, meatet
11
48000
7000
fildişi,et ve her ne öldürdülerse toplamalarına
01:07
and whateverher neyse they were killingöldürme, poachingkaçak avcılık, huntingavcılık in the forestorman,
12
55000
4000
ormanda avlanmalarına yardımcı oluyor,
01:11
bringgetirmek it in the mainana cityŞehir to get accesserişim to the marketpazar.
13
59000
4000
Ve bunları büyük şehirlere getirip pazara çıkarmalarını sağlıyordum
01:16
But finallyen sonunda, I got myselfkendim involvedilgili.
14
64000
4000
Ama sonunda kendi başıma dert sardım
01:20
Around 17 to 20 yearsyıl, I becameoldu, myselfkendim, a poacherkaçak avcı.
15
68000
6000
Ve 17 yaşından 20 li yaşlarıma kadar ben kendim yasadışı bir avcı oldum.
01:27
And I wanted to do it, because -- I believedinanılır -- to continuedevam et my studiesçalışmalar.
16
75000
5000
Ve bunu yapmak istemiştim çünkü eğitimime devam edeceğime inanıyordum.
01:32
I wanted to go to universityÜniversite, but my fatherbaba was poorfakir, my uncleamca dayı even.
17
80000
4000
Üniversiteye gitmek istedim ama babam fakirdi, aynı şekilde amcamda
01:36
So, I did it.
18
84000
2000
Bende kendi çabamla gittim.
01:38
And for threeüç to fourdört yearsyıl, I wentgitti to universityÜniversite.
19
86000
4000
Ve 3-4 yıl üniversiteye gittim.
01:42
For threeüç timeszamanlar, I applieduygulamalı to biomedicalBiyomedikal scienceBilim, to be a doctordoktor.
20
90000
5000
3 defa bir doktor olmak için biomedikal bilimlere başvuru yaptım.
01:48
I didn't succeedbaşarılı olmak.
21
96000
2000
Başaramadım.
01:50
I was havingsahip olan my inscriptionsyazıtlar, my admissiongiriş to biologyBiyoloji.
22
98000
4000
Biyolojiye kayıt için tüm belgelerim elimdeydi.
01:55
And I said, "No way, I'm not doing it.
23
103000
2000
Ve dedimki: Asla. bunu yapmıyorum
01:57
My family'sailenin poorfakir, my areaalan don't have better healthsağlık carebakım.
24
105000
4000
Ailem fakir ve yaşadığım yer daha iyi sağlık hizmetlerine sahip değil,
02:01
I want to be a doctordoktor to serveservis them."
25
109000
2000
Ben bir doktor olup onlara hizmet etmek istiyorum.
02:03
ThreeÜç timeszamanlar, that meansanlamına geliyor threeüç yearsyıl, and I startbaşlama gettingalma oldeski.
26
111000
5000
Üç defa ki bu üç yıl demektir ve ben yaşlanmaya başladım
02:08
I say, "Oh, no, I continuedevam et."
27
116000
2000
Dedim ki: oh! Hayır! yeter..Devam ettim.
02:10
So, I did tropicaltropikal ecologyekoloji and plantbitki botanyBotanik.
28
118000
5000
Bende tropikal ekoloji ve bitki botaniği çalıştım.
02:16
When I finishedbitmiş, I wentgitti to the IturiIturi ForestOrman for my internshipstaj.
29
124000
4000
Mezun olduktan sonra staj için İturi ormanına gittim.
02:20
It's where I really gettingalma passiontutku with what I'm doing
30
128000
4000
Ve orda yaptığım işe şu ana kadar duyduğum tutkuyu hissetmeye başladım.
02:24
right up to now -- I'm standingayakta in frontön of you --
31
132000
4000
İşte şimdi karşınızda dururken bu tutkum
02:28
doing botanyBotanik and wildlifeyaban hayatı conservationkoruma.
32
136000
3000
Botanik ve vahşi yaşamı korumadır.
02:32
That time the IturiIturi ForestOrman was createdoluşturulan as a forestorman reserverezerv
33
140000
4000
İturi ormanına gittiğimde orman bazı hayvanlar ve bitkilerle
02:36
with some animalshayvanlar and alsoAyrıca plantsbitkiler.
34
144000
5000
koruma bölgesi olarak ayrılmıştı
02:41
And the trainingEğitim centermerkez there was builtinşa edilmiş
35
149000
2000
Ve eğitim merkezi
02:43
around the scientificilmi CongoleseKongolu staffpersonel
36
151000
5000
Kongolu ve bazı Amerikalı bilim adamları
02:48
and some AmericanAmerikan scientistsBilim adamları alsoAyrıca.
37
156000
3000
etrafında inşa edilmişti
02:51
So, the OkapiOkapi FaunalFaunal ReserveRezerv protectskorur numbernumara --
38
159000
3000
Yani Okapi Bitki koruma alanı
02:54
I think that is the largesten büyük numbernumara of elephantsfiller
39
162000
4000
en büyük fil topluluğunu barındırdığını düşünüyorum
02:58
we have right now in protectedkorumalı areasalanlar in CongoKongo Cumhuriyeti.
40
166000
3000
artık Kongo da korunmuş bir bölgemiz var
03:01
It has alsoAyrıca chimpanzeesşempanzelerin.
41
169000
2000
aynı zamanda şempanzelerde var.
03:03
And it has been namedadlı OkapiOkapi FaunalFaunal ReserveRezerv
42
171000
3000
Ve buraya bu güzel yaratık yüzünden
03:06
because of this beautifulgüzel creatureyaratık.
43
174000
3000
Okapi Hayvan Koruma Alanı adı verilmişti.
03:09
That is a forestorman giraffezürafa.
44
177000
2000
Bu bir orman zürafası.
03:11
I think you guys know it quiteoldukça well.
45
179000
3000
Hepinizin onu çok iyi bildiğini düşünüyorum.
03:14
Here we have savannasavana giraffesZürafalar,
46
182000
2000
Burada da Savana Zürafası
03:16
but throughvasitasiyla evolutionevrim we have this forestorman giraffezürafa
47
184000
5000
ama evrimler sonucu Kongoda
03:21
that liveshayatları only in CongoKongo Cumhuriyeti.
48
189000
2000
sadece orman zürafası yaşıyor.
03:23
It has alsoAyrıca some beautifulgüzel primatesprimatlar.
49
191000
3000
Aynı zamanda bu ormanda güzel maymunlarda var.
03:26
ThirteenOn üç speciesTürler -- highesten yüksek diversityçeşitlilik we can find in one singletek areaalan in AfricaAfrika.
50
194000
7000
13 farklı çeşitle ki bu rakam Afrika da tek bir bölgede bulunan en yüksek çeşitliliktir.
03:33
And it has the IturiIturi ForestOrman itselfkendisi --
51
201000
3000
ve Uturi ormanının yaklaşık
03:36
about 1,300 speciesTürler of plantsbitkiler, so faruzak knownbilinen.
52
204000
5000
1300 çeşit bitkide barındırdığı biliniyor.
03:41
I joinedkatıldı the WildlifeYaban hayatı ConservationKoruma SocietyToplum, workingçalışma there, in 1995,
53
209000
6000
Orda çalışan Vahşi Yaşamı Koruma Topluluğuna 1995 te katıldım
03:47
but I startedbaşladı workingçalışma with them as a studentÖğrenci in 1991.
54
215000
3000
Ama aslında 1991 de onlarla öğrenci olarak çalışmaya başlamıştım.
03:50
I was appointeddöşenmiş as a teachingöğretim assistantYardımcısı at my universityÜniversite
55
218000
5000
Öğretim asistanı olarak görevlendirilmiştim
03:55
because I accomplishedbaşarılı with honorOnur.
56
223000
4000
çünkü Üniversiteden şeref derecesiyle mezun olmuştum.
03:59
But I didn't like the way -- the instructiontalimat I got was very poorfakir.
57
227000
5000
Ama bundan hoşlanmadım çünkü eğitim çok zayıftı.
04:04
And I wanted to be formedoluşturulan to a trainingEğitim centermerkez and a researchAraştırma centermerkez.
58
232000
4000
Ve bende Eğitim Merkezinden Araştırma Merkezine gitmek istedim
04:08
With the endson of the dictatorshipdiktatörlük regimerejim of MobutuMobutu SeseSese SekoSeko,
59
236000
5000
Mobutu Sese Seko nun dikdatör rejiminin sonlanmasıyla,
04:13
that mostçoğu of you know, life becameoldu very, very difficultzor.
60
241000
5000
pek çoğunuzun bildiği üzere hayat bayağı zor hale geldi.
04:18
And the work we have been doing
61
246000
2000
Ve bizim yaptığımız işinde yapılması
04:20
was completelytamamen difficultzor to do and to achievebaşarmak it.
62
248000
4000
ve başarılması tamamen zorlaştı.
04:24
When KabilaKabila startedbaşladı his movementhareket to liberatekurtarmak CongoKongo Cumhuriyeti,
63
252000
5000
Kabila Kongoyu liberalleştirmek için harekete geçtiğinde
04:30
so MobutuMobutu soldiersaskerler startedbaşladı movinghareketli and retreatedgeri çekildi.
64
258000
4000
Mobutu askerleri yer değistirmeye ve geri çekilmeye başladılar
04:34
So they startedbaşladı fleeingkaçan from the eastDoğu to the westbatısında.
65
262000
4000
ve doğudan batıya kaçmaya başladılar
04:38
And the OkapiOkapi FaunalFaunal ReserveRezerv is there,
66
266000
3000
ve Okapi hayvan Koruma Alanıda o bölgedeydi.
04:41
so there was a roadyol from GomaGoma, somewherebir yerde here,
67
269000
5000
Goma dan nuraya ve şu taraflara bir yol vardı
04:46
and cominggelecek like this.
68
274000
2000
ve bu şekilde geliyordu
04:48
So they mightbelki go throughvasitasiyla, passpas throughvasitasiyla the OkapiOkapi FaunalFaunal ReserveRezerv.
69
276000
5000
böylece burdan geçip Okapi koruma alanına geliyorlardı.
04:53
CongoKongo Cumhuriyeti has fivebeş of the world'sDünyanın en richestEn zengin sitesSiteler of protectedkorumalı areaalan,
70
281000
6000
Kongo dünyadaki en zengin 5 korunmuş bölgeye sahip
04:59
and the OkapiOkapi FaunalFaunal ReserveRezerv is one of them.
71
287000
3000
ve Okapi hayvan koruma alanıda onlardan bir tanesi
05:02
So soldierasker was fleeingkaçan in the OkapiOkapi FaunalFaunal ReserveRezerv.
72
290000
3000
Askerler Okapi hayvan Koruma Alanına kaçıyorlardı.
05:05
On theironların way, they lootedyağmalanmış everything.
73
293000
4000
Ve yolları üzerindeki her şeyi yağmalıyorlardı.
05:09
Tortureİşkence, warssavaşlar -- oh, my God, you can't believe.
74
297000
3000
İşkence, savaşlar- oh Tanrım.. inanamazsınız!!
05:12
EveryHer personkişi was looking his way -- where to go, we don't know.
75
300000
5000
Herkes nereye kaçabileceğini düşünüyordu, bir şey bilmiyorduk.
05:17
And it was for us, the younggenç, the first time really
76
305000
3000
Ve biz gençler için tüm bunlar gerçekten ilkti,
05:20
we hearduymak the languagedil of warsavaş, of gunssilahlar.
77
308000
5000
ilk kez savaşın dilini ve silahları duyduk.
05:25
And even people who facedyüzlü the rebellionisyan of 1963,
78
313000
5000
Hatta bağımsızlığımızı kazandıktan sonra 1963 deki
05:30
after our independencebağımsızlık, they didn't believe what was happeningolay.
79
318000
5000
isyanı görenler bile bu yaşananlara inanamıyordu.
05:36
They were killingöldürme people. They were doing whateverher neyse they want
80
324000
2000
İnsanları öldürüyorlardı ve güçleri olduğu için
05:38
because they have powergüç.
81
326000
2000
canları ne isterse yapıyorlardı.
05:40
Who have been doing that?
82
328000
2000
Bunları kim yapıyordu?
05:42
YoungGenç childrençocuklar. ChildÇocuk soldiersaskerler.
83
330000
3000
Genç çocuklar, çocuk askerler
05:45
You can't asksormak him how oldeski he is because he has gunssilahlar.
84
333000
5000
Kaç yaşında olduğunu soramıyordunuz bile çünkü elinde silahı vardı.
05:50
But I was from the westbatısında, workingçalışma in the eastDoğu.
85
338000
3000
Ama ben batı tarafındandım doğuda çalışıyordum
05:53
I even [at] that time was not speakingkonuşuyorum SwahiliSvahili dili.
86
341000
3000
Ve o zaman savahili dilini bile konuşamıyordum.
05:57
And when they camegeldi, they lootedyağmalanmış everything.
87
345000
2000
askerler geldikleri zaman her şeyi yağmaladılar.
05:59
You can't speakkonuşmak LingalaLingala because LingalaLingala was from MobutuMobutu,
88
347000
4000
Lingataca konuşamazdınız çünkü Lingata Mabutudandı
06:03
and everyoneherkes speakingkonuşuyorum LingalaLingala is soldierasker.
89
351000
3000
ve Lingataca konuşan herkes askerdi.
06:06
And I was from the sameaynı areaalan to him.
90
354000
2000
Ve bende Mabutuyla aynı bölgedendim.
06:08
All my friendsarkadaşlar said, we are leavingayrılma because we are a targethedef.
91
356000
3000
Tüm arkadaşlarım gitmeleri gerektiğini çünkü hedef olduklarını söyledi.
06:11
But I'm not going to the eastDoğu, because I don't know SwahiliSvahili dili.
92
359000
4000
Ama doğuya gidemezdim çünkü savahili bilmiyordum
06:15
I staykalmak. If I go, I will be killedöldürdü.
93
363000
2000
Bende kaldım, eğer gitseydim öldürülebilirdim
06:17
I can't go back to my areaalan -- it's more than 1,000 kilometerskilometre [away].
94
365000
4000
Kendi bölgeme de gidemiyordum 1000 kilometreden daha uzaktı,
06:21
I stayedkaldı after they lootedyağmalanmış everything.
95
369000
3000
Askerler her şeyi yağmaladıktan sonra kaldım
06:24
We have been doing researchAraştırma on botanyBotanik,
96
372000
3000
Botanik üzerine araştırma yapıyorduk,
06:27
and we have a smallküçük herbariumsulak of 4,500 sheetsçarşaflar of plantsbitkiler.
97
375000
6000
Ve 4500 bitki yaprağından oluşan küçük bir bitki koleksiyonumuz vardı.
06:33
We cutkesim, we drykuru and we packedpaketlenmiş them,
98
381000
2000
Bitkileri kesip,kurutuyor, paketliyor
06:35
we mountedMonte them on a folderKlasör.
99
383000
3000
ve onları dosyalıyorduk
06:38
PurposeAmaç: so that we startbaşlama them for agriculturetarım,
100
386000
4000
Bunu yapmaktaki amacımız bu bitkilerin tarımını yapabilmek,
06:42
for medicinetıp, for whateverher neyse, and for scienceBilim,
101
390000
3000
ilaç yapımında kullanabilmekti. Ve bilim içindi,
06:45
for the studyders çalışma of the florabitki örtüsü and the changedeğişiklik of the forestorman.
102
393000
4000
bitki örtüsü ve orman çalışmaları için.
06:49
That is people movinghareketli around, that's even PygmiesPigmeler.
103
397000
3000
Bunlar ortada gezen insanlar, pigmeler bile var.
06:52
And this is a brightparlak guy, hard-workingçalışkan personkişi, and PygmyPigme.
104
400000
7000
Ve bu yetenekli bir adam ve çok çalışkan. Ve pigmeler
06:59
I've been workingçalışma with him about 10 yearsyıl.
105
407000
3000
Onunla yaklaşık 10 yıldır çalışıyorum.
07:02
And with soldiersaskerler, they wentgitti to the forestorman for poachingkaçak avcılık elephantsfiller.
106
410000
5000
Ve askerlerle, onlarda ormanda kaçak fil avına çıktılar.
07:07
Because he's PygmyPigme, he knowsbilir how to trackiz elephantsfiller in the forestorman.
107
415000
4000
Bu adam pigme olduğu için ormanda fillerin nasıl yakalanacağını biliyor.
07:11
He has been attackedsaldırıya by a leopardleopar and they abandonterk him in the forestorman.
108
419000
6000
bir leoparın saldırısına uğramıştı ve arkadaşları onu ormanda terk etmişti
07:17
They camegeldi to told me, I have to savekayıt etmek him.
109
425000
3000
Bana gelip onun hayatını kurtarmam gerektiğini söylediler.
07:20
And what I did, I gaveverdi him just antibioticsantibiyotikler
110
428000
3000
Ben ne yaptım? Ona sadece tüberküloz tedavisinde kullandığımız
07:23
that we carebakım for tuberculosisTüberküloz.
111
431000
4000
antibiyotiklerden verdim.
07:27
And fortunatelyneyse ki, I savedkaydedilmiş his life.
112
435000
3000
Ve şans eseri onun hayatını kurtardım.
07:30
And that was the languagedil of the warsavaş.
113
438000
4000
Ve bu savaşın diliydi.
07:34
EverywhereHer yerde there has been constantsabit extractionayıklama of mineralmineral,
114
442000
5000
Her yerde sürekli maden çıkarılıyor,
07:39
killingöldürme animalshayvanlar, the logginggünlüğü timbersKereste and so on.
115
447000
4000
Hayvanlar öldürülüyor, tomruklar kereste oluyor, daha pek çok şey yapılıyordu.
07:43
And what of importantönemli things --
116
451000
2000
Ve en önemlisi,
07:45
I think all of you here have a cellhücre phonetelefon.
117
453000
3000
buradaki herkesin cep telefonu olduğunu düşünüyorum
07:48
That mineralmineral has killedöldürdü a lot:
118
456000
2000
Bu maden çok fazla ölüme sebep oldu,
07:50
fivebeş millionsmilyonlarca of CongoleseKongolu have gonegitmiş because of this
119
458000
4000
5 milyon Kongolu Kalton ismi verilen
07:54
Colombo-TantaliteColombo-Tantalite -- they call it ColtanColtan --
120
462000
3000
bu colombo-tantalit madeni yüzünden öldü.
07:57
that they use it to make cellhücre phonestelefonlar
121
465000
3000
Cep telefonu yapımında kullanılıyordu
08:00
and it has been in that areaalan, all over in CongoKongo Cumhuriyeti. ExtractionAyıklama,
122
468000
5000
bu bölgede vardı ve tüm Kongoda vardı
08:05
and good, bigbüyük business of the warsavaş.
123
473000
3000
ve çıkarımı savaşın güzel ve büyük işlerindendi.
08:08
And what I did for the first warsavaş, after we have lostkayıp everything,
124
476000
6000
Ve ben ilk savaş sonrası her şeyimizi kaybettikten sonra ne yaptım?
08:14
I have to savekayıt etmek something, even myselfkendim, my life and life of the staffpersonel.
125
482000
4000
Kendim için, hayatım için ve hayatın gerekleri için bir şeyleri kurtarmalıydım.
08:18
I buriedgömülü some of our newyeni vehiclearaç enginesmotorlar, I buriedgömülü it to savekayıt etmek it.
126
486000
6000
Bazı yeni araçlarımızın motorlarını, onları kurtarabilmek için gömdüm.
08:24
And some of equipmentekipman wentgitti with them,
127
492000
2000
Ve ekipmanın bir kısmını da kurtarabilmek için
08:26
on the topüst of the canopygölgelik, to savekayıt etmek it.
128
494000
2000
ağaçtaki cibinliğe sakladım.
08:28
He's not collectingtoplama plantsbitkiler, he's going to savekayıt etmek our equipmentekipman
129
496000
3000
Bu adam bitki toplamıyor cibinlikteki ekipmanımızı
08:31
on the canopygölgelik.
130
499000
2000
kurtarmaya gidiyor.
08:33
And with the materialmalzeme that's left --
131
501000
2000
Ve kalan malzemeyle-
08:35
because they wanted to destroyyıkmak it, to burnyanmak it,
132
503000
3000
çünkü askerler onları yok edip yakmak istiyorlardı,
08:38
they didn't understandanlama it, they didn't go to schoolokul --
133
506000
2000
anlamıyorlardı çünkü hiç eğitim almamışlardı
08:40
I packedpaketlenmiş it.
134
508000
2000
Bitki koleksiyonumuzu paketledim.
08:42
And that is me, going to, hurryingAcele to UgandaUganda,
135
510000
4000
Buda ben Uganda ya bir telaşla giderken,
08:46
to try to savekayıt etmek that 4,000 materialmalzeme,
136
514000
3000
4000 malzemeyi kurtarmayı deniyorum
08:49
with people carryingtaşıma them on the bikesbisiklet, bicyclesbisikletler.
137
517000
5000
benimle birlikte başka motosikletli ve bisikletli insanlarda malzeme taşıyor.
08:54
And after that, we succeededbaşarılı.
138
522000
2000
Ve başardık.
08:56
I housedyer that 4,000 materialmalzeme at the herbariumsulak of MakerereMakerere UniversityÜniversitesi.
139
524000
5000
Bu 4000 malzemeyi Makarere Üniversitesinin bitki koleksiyonuna teslim ettim.
09:01
And after the warsavaş, I have been ableyapabilmek to bringgetirmek it back home,
140
529000
4000
Ve savaştan sonra onları eve geri getirebildim
09:05
so that we continuedevam et our studiesçalışmalar.
141
533000
2000
Böylece çalışmalarımıza devam ettik.
09:07
The secondikinci warsavaş camegeldi while we didn't expectbeklemek it.
142
535000
4000
İkinci savaş biz hiç öngöremeden geldi.
09:11
With friendsarkadaşlar, we had been sittingoturma and watchingseyretme matchmaç footballFutbol,
143
539000
4000
Sanırım biz arkadaşlarla oturmuş futbol izleyip
09:15
and havingsahip olan some good musicmüzik with WorldSpaceWorldSpace radioradyo,
144
543000
4000
bir yandan da Worldspace radyosundan iyi müzikler dinlerken
09:19
when it startedbaşladı, I think.
145
547000
2000
savaş başladı
09:21
So, it was so badkötü.
146
549000
3000
Çok kötüydü.
09:24
We heardduymuş that now from the eastDoğu again the warsavaş startedbaşladı,
147
552000
3000
Ve savaşın yine doğudan başladığını duyduk.
09:27
and it's going fasthızlı.
148
555000
2000
Ve hızla ilerliyordu
09:29
This time I think KabilaKabila will go in placeyer of, as he did with MobutuMobutu.
149
557000
5000
Bu sefer Kabilanın Mabutuyla gittiği yerlere gideceğini düşünüyordum
09:34
And the reserverezerv was a targethedef to the rebelsİsyancılar.
150
562000
4000
Ve Koruma Alanı yine asilerin hedefiydi.
09:38
ThreeÜç differentfarklı movementshareketler and two militiamilis actingoyunculuk in the sameaynı areaalan
151
566000
6000
Üç farklı hareket ve iki milis kuvveti aynı alandaydı,
09:44
and competingrakip for naturaldoğal resourceskaynaklar.
152
572000
3000
Ve doğal kaynaklarımız için savaşıyorlardı.
09:47
And there was no way to work.
153
575000
2000
Çalışılacak gibi değildi.
09:49
They destroyyıkmak everything.
154
577000
2000
Her şeyi yok ettiler.
09:51
PoachingKaçak avcılık -- oh, no way.
155
579000
2000
Yasadışı avlanma, oh her şey..
09:53
And that's the powerfulgüçlü menerkekler. We have to meetkarşılamak and to talk to them.
156
581000
6000
Bunlarda güçlü adamlar onlarla görüşmemiz ve konuşmamız gerekiyordu.
09:59
What's the regulationdüzenleme of the reserverezerv
157
587000
2000
Koruma Alanının mevzuatı
10:01
and what is the regulationdüzenleme of the parksparklar?
158
589000
2000
ve parkın mevzuatı nedir?
10:03
And they can't do what they are doing.
159
591000
3000
Yaptıkları işi yapamıyorlardı.
10:06
So we wentgitti to meetkarşılamak them.
160
594000
2000
Bizde onlarla görüşmeye gittik.
10:08
That is ColtanColtan extractionayıklama, goldaltın miningmadencilik.
161
596000
4000
Bu Coltan altın madeni
10:12
So, we startedbaşladı talkingkonuşma with them,
162
600000
2000
Adamlarla konuşmaya başladık
10:14
convincinginandırıcı them that we are in a protectedkorumalı areaalan.
163
602000
2000
Ve onları Korunmuş Alanın içinde olduğumuza ikna etmeye çalıştık.
10:16
There are regulationsyönetmelik
164
604000
2000
Bu bölgede
10:18
that it's prohibitedyasak to do logginggünlüğü, miningmadencilik and poachingkaçak avcılık, specificallyözellikle.
165
606000
6000
tomrukçuluğu, madenciliği ve özellikle yasadışı avlanmayı yasaklayan bir mevzuat vardı
10:24
But they said, "You guys,
166
612000
2000
Ama onlar dedi ki:
10:26
you think that soldiersaskerler who are dyingölen are not importantönemli,
167
614000
4000
siz ölen askerlerin önemli olmadığını
10:30
and your animalshayvanlar you are protectingkoruyucu are mostçoğu importantönemli.
168
618000
5000
en önemli şeyin koruduğunuz hayvanlar olduğunu düşünüyorsunuz.
10:35
We don't think so.
169
623000
2000
Oysa biz böyle düşünmüyoruz.
10:37
We have to do it, because to let our movementhareket advanceilerlemek."
170
625000
4000
Bu hareketi işimizin ilerlemesi için yapmak zorundayız.
10:41
I say, "No way, you are not going to do it here."
171
629000
3000
Bende asla bu işi burada yapamazsınız dedim.
10:44
We startedbaşladı talkingkonuşma with them and I was negotiatingmüzakere.
172
632000
3000
Onlarla konuşmaya başladık ve ben pazarlık ediyordum
10:47
TriedDenedim to protectkorumak our equipmentekipman, trieddenenmiş to protectkorumak our staffpersonel
173
635000
5000
Ekipmanımızı, eşyalarımızı ve
10:52
and the villagesköyler of about 1,500 people.
174
640000
4000
köylerdeki 1500 insanı korumayı deniyordum.
10:56
And we continueddevam etti.
175
644000
2000
Ve devam ettik
10:58
But I was doing that, negotiatingmüzakere with them.
176
646000
3000
Bazen onlarla pazarlık ederken
11:01
SometimesBazen we are havingsahip olan meetingtoplantı
177
649000
2000
bazı zamanlar Jean-Pierre Bemba,
11:03
and they are talkingkonuşma with Jean-PierreJean-Pierre BembaBemba,
178
651000
2000
Mbusa Nyamwisi ile de
11:05
with MbusaMBUSA NyamwisiNyamwisi, with KabilaKabila, and I'm there.
179
653000
4000
görüşmelerimiz oluyordu.
11:09
SometimesBazen, they talk to my ownkendi languagedil, that is, LingalaLingala.
180
657000
3000
Bazen benim ana dilimi konuşuyorlardı ki bu Lingaladır
11:12
I hearduymak it and what strategystrateji they are doing, what they are planningplanlama.
181
660000
4000
Yaptıkları stratejiyi ve ne planladıklarını duyuyordum.
11:16
SometimesBazen, they are havingsahip olan a helicopterhelikopter
182
664000
2000
Bazen helikopterlerle onlara mühimmat
11:18
to supplyarz them with ammunitionMühimmat and so on.
183
666000
2000
ve başka şeyler getiriliyordu.
11:20
They used me to carrytaşımak that, and I was doing countingsayma,
184
668000
5000
Bunları bana taşıttırıyorlardı aynı zamanda hangi malzeme nerden gelmiş
11:25
what comesgeliyor from where, and where, and where.
185
673000
2000
onunda sayımını yapıyordum
11:27
I had only this equipmentekipman -- my satelliteuydu phonetelefon, my computerbilgisayar
186
675000
6000
Benim tüm ekipmanım bunlardı: uydu telefonum, bilgisayarım
11:33
and a plasticplastik solargüneş panelpanel -- that I hidesaklamak it in the forestorman.
187
681000
6000
Ve ormana sakladığım plastik güneş panelim.
11:39
And everyher time, dailygünlük, after we have meetingtoplantı,
188
687000
4000
Ve her zaman, günlük olarak onlarla görüşmemizden sonra
11:43
what compromisetaviz we have, whateverher neyse,
189
691000
4000
Uzlaşmamız neyse, vesaire,
11:47
I go, I writeyazmak a shortkısa emailE-posta, sendgöndermek it.
190
695000
2000
Gidip kısa bir email yazıp gönderiyordum
11:50
I don't know how manyçok people I had on my addressadres.
191
698000
4000
Adres bölümümde sayısını bilmediğim tüm insanlara gönderiyordum.
11:54
I sentgönderilen the messagemesaj: what is going about the progressilerleme of the warsavaş
192
702000
4000
Mesajlarımda savaşın ilerleyişindeki durumu
11:58
and what they are planningplanlama to do.
193
706000
2000
Ve ne yapmayı planladıklarını yazıyordum.
12:00
They startedbaşladı suspectingşüphelenen that what we do on the morningsabah,
194
708000
4000
Tabi şüphelenmeye başladılar çünkü sabah ne yaptıysak,
12:04
and the afternoonöğleden sonra, it's on the newshaber, BBCBBC, RFIRFI.
195
712000
3000
Öğleden sonra hepsi haberlerdeydi: BBC, RFI,
12:07
(LaughterKahkaha)
196
715000
1000
( Gülüşmeler)
12:08
Something mightbelki be going on.
197
716000
2000
Bir şeyler dönüyordu,
12:10
And one day, we wentgitti for a meetingtoplantı.
198
718000
2000
Ve birgün bir görüşmeye gittik.
12:12
(ApplauseAlkış)
199
720000
2000
(alkışlama)
12:14
Sorry.
200
722000
3000
Pardon
12:18
One day, we wentgitti to meetkarşılamak the ChiefŞef CommanderKomutan.
201
726000
2000
Birgün baş kumandanla bir görüşmeye gittik
12:20
He had the sameaynı iridiumiridyum cellhücre phonetelefon like me.
202
728000
3000
Benim iridyum cep telefonumun aynısından onda da vardı.
12:23
And he askeddiye sordu me, "Do you know how to use this?"
203
731000
2000
Ve bana sordu: Bunun nasıl kullanıldığını biliyor musun?
12:25
I said, "I have never seengörüldü it.
204
733000
2000
Bende o telefonu hiç görmediğimi söyledim.
12:27
(LaughterKahkaha)
205
735000
1000
(gülüşmeler)
12:28
I don't know."
206
736000
2000
Bilmiyorum dedim
12:30
And I had mineMayın on my pocketcep.
207
738000
2000
Üstelik benim iridyum telefonumda cebimdeydi o an
12:32
So, it was a chanceşans that they trustedgüvenilir me a lot.
208
740000
2000
Bu bir şanstı bana çok güveniyorlardı.
12:34
They didn't -- they was not looking on me.
209
742000
2000
Üzerimi aramadılar.
12:36
So I was scaredkorkmuş.
210
744000
2000
Çok korkmuştum.
12:38
And when we finishedbitmiş the meetingtoplantı, I wentgitti to returndönüş it in the forestorman.
211
746000
4000
Ve görüşme bittiği zaman yine ormana döndüm
12:42
And I was sendinggönderme newshaber, doing whateverher neyse,
212
750000
4000
Ne yaptıysak haberlere günlük olarak rapor ediyordum.
12:46
reportingraporlama dailygünlük to the U.N., to UNESCOUNESCO, to our institutionkurum in NewYeni YorkYork,
213
754000
5000
Birleşmiş Milletlere, UNESCOya, New Yorktaki instütümüze
12:51
what have been going.
214
759000
2000
neler olduğunu haber veriyordum.
12:53
And for that, they have been havingsahip olan bigbüyük pressurebasınç to leaveayrılmak, to freeücretsiz the areaalan.
215
761000
5000
Ve bu büyük baskı yüzünden askerler gitmek ve bölgeyi özgür bırakmak zorunda kaldılar.
12:58
Because there was no way --
216
766000
2000
Çünkü başka hiçbir yol yoktu
13:00
whateverher neyse they do, it's knownbilinen the sameaynı time.
217
768000
2000
Her ne yapıyorlarsa aynı anda öğreniliyordu
13:02
DuringSırasında the first two rebellionsisyanlar, they killedöldürdü all animalshayvanlar in the zooHayvanat Bahçesi.
218
770000
5000
İlk iki isyan sırasında hayvanat bahçesindeki bütün hayvanlar öldürüldü.
13:07
We have a zooHayvanat Bahçesi of 14 OkapisOkapis, and one of them was pregnanthamile.
219
775000
4000
Hayvanat bahçesinde 14 okapimiz vardı ve içlerinden biri hamileydi.
13:11
And duringsırasında the warsavaş, after a weekhafta of heavyağır warsavaş, fightingkavga in the areaalan,
220
779000
6000
Ve bölgede savaş devam ederken ağır çatışmadan bir hafta sonra
13:17
we succeededbaşarılı: we had the first OkapiOkapi.
221
785000
2000
Başardık; ilk okapi yavrumuz doğdu.
13:19
This is the only trouserpantolon and shirtgömlek remindhatırlatmak me of this.
222
787000
3000
O anı bana hatırlatan tek pantolon ve tişört budur.
13:22
This is not localyerel populationnüfus, this is rebelsİsyancılar.
223
790000
3000
Bunlar yerel halk değil, isyancılar
13:25
They are now happymutlu sendinggönderme the newshaber
224
793000
2000
Mutlular çünkü savaş esnasında bir okapi korundu
13:27
that they have protectedkorumalı the OkapiOkapi with the warsavaş,
225
795000
2000
ve bu haberi iletmekten mutlular.
13:29
because we sentgönderilen the newshaber that they are killingöldürme
226
797000
3000
Çünkü onların her yerde öldürdüğünü
13:32
and poachingkaçak avcılık everywhereher yerde.
227
800000
1000
ve yasadışı avlanma yaptıkları mesajını göndermiştik
13:33
After a weekhafta, we celebratedünlü the birthdaydoğum günü of that OkapiOkapi,
228
801000
5000
Okapinin doğum günü kutlamalarından bir hafta sonra
13:38
they killedöldürdü an elephantfil, just 50 metersmetre to the areaalan
229
806000
4000
Okapinin doğduğu hayvanat bahçesine
13:42
where the zooHayvanat Bahçesi, where OkapiOkapi was borndoğmuş.
230
810000
3000
50 metre uzaklıkta bir fil öldürdüler
13:45
And I was maddeli.
231
813000
1000
Çılgına dönmüştüm.
13:46
I opposeoppose it -- that they are now going to dissectincelemek it,
232
814000
2000
Baş kumandanı görüp ona durumu rapor edene kadar
13:48
untila kadar I do my reportrapor and then I see the ChiefŞef CommanderKomutan.
233
816000
6000
fili parçalara ayırmalarına engel oldum
13:54
And I succeededbaşarılı.
234
822000
2000
Ve başardım
13:56
The elephantfil just decayedçürüdü and they just got the tusksdişleri.
235
824000
5000
Fil parçalara ayrılmadan çürüdü ve onlarda sadece dişlerini aldılar.
14:01
What we are doing after that -- that was the situationdurum of the warsavaş --
236
829000
5000
Bundan sonra ne yaptık, bunlar savaşın manzarasıydı.
14:06
we have to rebuildyeniden inşa etmek.
237
834000
2000
her şeyi yeniden inşa etmeliydik.
14:08
I had some moneypara. I was paidödenmiş 150 dollarsdolar.
238
836000
3000
Biraz param vardı,150 dolardı maaşım
14:11
I devotedsadık halfyarım of it to rebuildyeniden inşa etmek the herbariumsulak,
239
839000
6000
Yarısını bitki müzesini yeniden inşa etmek için verdim
14:17
because we didn't have good infrastructurealtyapı to startbaşlama plantsbitkiler.
240
845000
3000
Çünkü bitki yetiştirmek için iyi bir alt yapımız yoktu.
14:20
WildlifeYaban hayatı ConservationKoruma SocietyToplum more dealingmuamele with plantsbitkiler.
241
848000
4000
Vahşi yaşamı koruma topluluğu da daha çok bitkilerle ilgileniyordu
14:24
I startedbaşladı this with 70 dollarsdolar,
242
852000
3000
Buna 70 dolarla başladım
14:27
and startbaşlama fundraisingbağış toplama moneypara to where I've been going.
243
855000
4000
Ve gittiğim her yerde bağış toplamaya başladım
14:31
I had opportunityfırsat to go all over,
244
859000
2000
Bitki müzesinin ve benim Afrikalı ekipmanımın bulunduğu
14:33
where herbariumsulak for my AfricanAfrika materialmalzeme is.
245
861000
3000
Her yere gitme fırsatım oldu.
14:36
And they supporteddestekli me a bitbit, and I builtinşa edilmiş this.
246
864000
5000
Bana birazcık destek verdiler ve bende bunu inşa ettim.
14:41
Now, it's doing work to traintren younggenç CongoleseKongolu.
247
869000
5000
Şimdi genç Kongoluları eğitmek için kullanılıyor.
14:46
And alsoAyrıca, what one of the specialityuzmanlık we are doing,
248
874000
3000
Aynı zamanda yaptığımız başka bir şey daha var
14:49
my designdizayn is trackingizleme the globalglobal warmingısınma effectEfekt on biodiversitybiyolojik çeşitlilik,
249
877000
6000
Benin küresel ısınmanın canlı çeşitliliği üzerindeki etkilerini saptayan bir dizaynım var
14:55
and what the impactsetkiler of the IturiIturi ForestOrman is playingoynama to uptakekavrama carbonkarbon.
250
883000
5000
Ve utiki ormanının karbon alımında oynadığı rolü de araştırıyoruz.
15:00
This is one of the studiesçalışmalar we are doing on a 40-hectare-hektar plotarsa,
251
888000
3000
Bu 40 hektarlık arsada yaptığımız çalışmalardan birisi
15:04
where we have taggedTagged treesağaçlar and lianasyaklaşık from one centimeterssantimetre,
252
892000
4000
Ağaçları ve tropik asma bitkilerini etiketledik
15:08
and we are trackingizleme them.
253
896000
2000
ve 1cm. den itibaren takip ediyoruz.
15:10
We have now dataveri of about 15 yearsyıl,
254
898000
4000
Şu an yaklaşık 15 yıllık datamız var.
15:14
to see how that forestorman is contributingkatkı to the carbonkarbon reductionsazalmalar.
255
902000
7000
Böylece ormanın karbon emilimine nasıl katkı sağladığını görebiliyoruz
15:21
And that is -- I think it's difficultzor for me.
256
909000
5000
Ve bu – bunun benim için zor olduğunu düşünüyorum.
15:26
This is a very embarrassingutanç verici talk, I know.
257
914000
2000
Bu çok utanç verici bir konuşma, biliyorum
15:29
I don't know where to startbaşlama, where to finishbitiş it.
258
917000
3000
Nerde başlayıp nerde bitireceğimi bilmiyorum
15:32
When I was thinkingdüşünme to come here,
259
920000
2000
Buraya gelmeyi düşündüğüm zaman
15:34
what besten iyi titleBaşlık I wanted to say to my talk, I didn't find this.
260
922000
5000
Konuşmamın en iyi başlığı ne olabilir diye düşündüm. Bunu ben bulmadım
15:39
But now I think that I would have titledbaşlıklı it, "The LanguageDil of GunsSilahlar."
261
927000
5000
Şu an ona nasıl bir başlık verebileceğimi buldum:Silahların Dili
15:44
Where are you people?
262
932000
2000
İnsanlar neredesiniz?
15:46
Now we are talkingkonuşma about reconstitutionsulandırma, rebuildyeniden inşa etmek AfricaAfrika.
263
934000
5000
Şimdi Afrikayı yeniden teşkilatlandırmayı yeniden kurmayı konuşuyoruz
15:51
But is guntabanca industriesEndüstriyel a toolaraç to rebuildyeniden inşa etmek, or is it a gameoyun?
264
939000
8000
Peki silah endüstrisi yeniden inşa için bir gereç midir? Veya bir oyun mudur?
15:59
I think we see the warsavaş like a gameoyun --
265
947000
5000
Savaşı bir oyun olarak gördüğümüzü düşünüyorum
16:04
like soccerFutbol, footballFutbol.
266
952000
2000
Futbol gibi
16:06
EverybodyHerkes is happymutlu, but see what it's doing,
267
954000
5000
Herkes mutlu ama yaptığına bakın
16:11
see what is going in DarfurDarfur.
268
959000
2000
Darfur da neler olduğuna bakın
16:13
Now we say, oh, my God.
269
961000
1000
Şimdi diyoruz ki : aman tanrım
16:14
See what the warssavaşlar in RwandaRuanda.
270
962000
2000
Rwanda daki savaşlara bakın
16:16
That's because of the languagedil of gunssilahlar.
271
964000
4000
Bunlar silahların dili yüzünden
16:20
I don't think that someonebirisi mayMayıs ayı blamesuçlama GoogleGoogle,
272
968000
4000
Birilerinin google ı suçlayabileceğini düşünmüyorum
16:24
because it's doing the right things,
273
972000
3000
Çünkü doğru şeyleri yapıyor
16:27
even if people like Al-QaedaEl-Kaide are usingkullanma GoogleGoogle
274
975000
3000
El kaide gibi insanlar birbirleriyle bağlantı kurmak için
16:30
to connectbağlamak betweenarasında them.
275
978000
2000
google kullanıyor olsa da.
16:32
But it's servingservis millionsmilyonlarca for the besten iyi.
276
980000
3000
Ama google milyonlara en iyisi için hizmet veriyor
16:35
But what is doing with guntabanca industriesEndüstriyel?
277
983000
3000
Ama silah endüstrisi için ne yapıyor?
16:38
Thank you.
278
986000
2000
Teşekkürler
16:40
(ApplauseAlkış)
279
988000
5000
(alkışlama)
16:45
ChrisChris AndersonAnderson: Thank you, thank you.
280
993000
2000
Chris Anderson: Teşekkürler, teşekkürler
16:47
Just wait over there.
281
995000
2000
Biraz bekleyin
16:50
It's an amazingşaşırtıcı storyÖykü.
282
998000
2000
Bu inanılmaz bir hikaye
16:52
I suspectşüpheli a lot of people here have the sameaynı questionsoru I have.
283
1000000
4000
Buradaki pek çok insanında benim kafamdaki soruyu sorduğunu düşünüyorum
16:57
How can we help you?
284
1005000
5000
Size nasıl yardım edebiliriz?
17:02
CorneilleCorneille'in EwangoEwango: That's really embarrassingutanç verici questionssorular.
285
1010000
3000
Corneille Ewango: Bu gerçekten çok utanç verici bir soru
17:06
I think that now I feel nervoussinir.
286
1014000
2000
Şimdi biraz tedirgin oldum
17:08
And I think, helpingyardım ediyor us, people are actingoyunculuk sometimesara sıra by ignorancecehalet.
287
1016000
6000
Bazen insanların bize yardım ederken cahillikle hareket ettiğini düşünüyorum
17:14
I did it myselfkendim.
288
1022000
2000
Ben kendimde yaptım
17:16
If I know when I was younggenç,
289
1024000
2000
Eğer gençken bir fil öldürürken
17:18
that [by] killingöldürme an elephantfil, I'm destroyingtahrip biodiversitybiyolojik çeşitlilik,
290
1026000
3000
Canlı çeşitliliğini yok ettiğimi bilseydim
17:21
I would not have donetamam it.
291
1029000
2000
yapmazdım.
17:23
ManyBirçok, manyçok of you have seengörüldü the talentsyetenekleri of AfricansAfrikalılar,
292
1031000
4000
Pek çoğunuz Afrikalıların yeteneklerini görmüştür
17:27
but there are fewaz who are going to schoolokul.
293
1035000
4000
Ama çok azı okula gidiyor
17:31
ManyBirçok are dyingölen because of all those kindtür of pandemicssalgınlar,
294
1039000
5000
Pek çoğu salgın hastalıklar nedeniyle ölüyor
17:36
HIVHIV, malariasıtma, povertyyoksulluk, not going to schoolokul.
295
1044000
5000
Aids, sıtma, fakirlik ve eğitimsizlik.
17:41
What you can assistyardımcı us, it's by buildingbina capacitieskapasiteleri.
296
1049000
4000
Bize kapasiteler inşa ederek yardım edebilirsiniz
17:45
How manyçok have got opportunityfırsat like me
297
1053000
2000
Kaç kişi benim gibi Amerikaya gelip
17:47
to go to U.S., do a master'syüksek lisans?
298
1055000
2000
yüksek lisans yapma şansı bulur?
17:49
And go -- now, I'm in the NetherlandsHollanda to do a PhPH.D.
299
1057000
3000
Ve ben şu an doktora için Hollanda dayım
17:52
But manyçok of them are just here, because they don't have moneypara.
300
1060000
3000
Ama pek çoğu buradalar çünkü paraları yok
17:55
And they can't go even to universityÜniversite.
301
1063000
3000
Ve üniversiteye bile gidemiyorlar
17:58
They can't even attainulaşmak the bachelor'sLisans degreederece.
302
1066000
3000
Üniversitedeki bir bölüme bile katılamıyorlar
18:01
BuildingBina capacitieskapasiteleri for the younggenç generationnesil
303
1069000
4000
Genç kuşaklar için yeni imkanlar inşa etmek
18:05
is going to make a better generationnesil
304
1073000
2000
daha iyi kuşaklara ve yarın Afrika için daha
18:07
and a better futuregelecek tomorrowyarın for AfricaAfrika.
305
1075000
3000
iyi bir geleceğe sebep olacaktır.
18:10
CACA: Thank you, thank you.
306
1078000
1000
CA: Teşekkür ederim, teşekkür ederim.
18:11
(ApplauseAlkış)
307
1079000
2000
(Alkışlar)
Translated by Kerime Gunturk
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Corneille Ewango - Botanist and activist
As a botanist at the Okapi Wildlife Reserve in the Congo basin, Corneille Ewango has faced down poachers and soldiers who threaten this delicate and vital ecosystem.

Why you should listen

Corneille Ewango grew up in a family of poachers and hunters -- it was simply a way of life in his village. But when he got the chance to go to school, he found a new mission -- to study and preserve the flora and fauna of his region, the Congo Basin forest. In his passion for the forest, Ewango found himself an unwitting hero, taking bold steps to secure its resources and convince warring parties to leave it in peace.

The Congo Basin's great forests are under pressure from many angles. Settlers look here for fresh farmland; miners look for deposits of valuable col-tan; and soldiers fight over the forests both as territory to be won and as a resource for bush meat (from the threatened okapi) and cooking charcoal. It's home to families of pygmies and herds of okapi -- and a treasure house of green, growing things.

Ewango won the Goldman Environmental Prize in 2005 for his work at the Okapi Faunal Reserve in the Democratic Republic of Congo, a World Heritage Site. He's now studying in the United States.

More profile about the speaker
Corneille Ewango | Speaker | TED.com