ABOUT THE SPEAKER
Newton Aduaka - Filmmaker
Newton Aduaka's award-winning Ezra, told through the eyes of a young boy in Sierra Leone, illuminates one of the most harrowing consequences of war: the recruitment of child soldiers.

Why you should listen

Born in Eastern Nigeria, Newton Aduaka and his family moved to Lagos in 1970 at the end of the Biafran War.  In 1985 he left for England to study engineering, but discovered cinema. He graduated from the London International Film School in 1990, and in 1997 established Granite Film Works. In 2001, Aduaka's debut feature film, Rage, became the first wholly independently financed film by a black filmmaker in the history of British cinema to be released nationwide. It opened to critical acclaim. He has made many short films as well.

Between 2005 and 2007, he co-wrote, directed and executive-produced Ezra, his first non-independently funded film, for Arte France. The film won the Grand Jury Prize at several film festivals, including FESPACO, Durban, Amiens and Balafon, and was an official selection at Sundance and Cannes.

More profile about the speaker
Newton Aduaka | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2007

Newton Aduaka: The story of Ezra

Newton Aduaka Ezra'nın hikayesini anlatıyor

Filmed:
400,340 views

Yönetmen Newton Aduaka, Sierra Leone'da asker bir çocuğun hikayesini anlatan muhteşem uzun metrajlı filmi "Ezra"dan sahneler gösteriyor.
- Filmmaker
Newton Aduaka's award-winning Ezra, told through the eyes of a young boy in Sierra Leone, illuminates one of the most harrowing consequences of war: the recruitment of child soldiers. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
This is very strangegarip for me, because I’m not used to doing this:
0
0
3000
Bu benim için biraz garip, bunu yapmaya pek alışkın değilim,
00:15
I usuallygenellikle standdurmak on the other sideyan of the lightışık,
1
3000
3000
Genellikle ışıkların diğer tarafında dururum.
00:18
and now I'm feelingduygu the pressurebasınç I put other people into. And it's hardzor ...
2
6000
7000
ve şimdi diğer insanlara yaptığım baskıyı hissedebiliyorum, bu zor birşey.
00:25
The previousönceki speakerkonuşmacı has, I think,
3
13000
3000
Bir önceki konuşmacı, sanırım,
00:28
really paintedboyalı a very good backgroundarka fon as to
4
16000
6000
bazı konuların ne olduğuna dair gerçekten çok iyi bir zemin çizdi.
00:34
the impulsedürtü behindarkasında my work and what drivessürücüler me, and my senseduyu of losskayıp,
5
22000
6000
Özellikle de çalışmalarımı yapmamı sağlayan itici güç ve kaybetme hissime dair
00:40
and tryingçalışıyor to find the answerCevap to the bigbüyük questionssorular.
6
28000
6000
ve önemli sorulara cevap bulmaya çalışmam hakkında.
00:46
But this, for me, I mean, cominggelecek here to do this,
7
34000
5000
Fakat bu, benim için, yani, buraya gelip bunu yapmak,
00:51
feelshissediyor like -- there’s this sculptorheykeltıraş that I like very much, GiacomettiGiacometti,
8
39000
8000
öyle bir his ki -- çok beğendiğim bir heykeltraş var, Giacometti,
00:59
who after manyçok yearsyıl of livingyaşam in FranceFransa -- and learningöğrenme, you know,
9
47000
5000
yıllarca Fransa'da yaşadıktan ve öğrendikten sonra, bilirsiniz
01:04
studyingders çalışıyor and workingçalışma -- he returnediade home and he was askeddiye sordu, what did you produceüretmek?
10
52000
7000
okuduktan ve çalıştıktan sonra, eve dönünce "ne ürettin?" diye sormuşlar
01:11
What have you donetamam with so manyçok yearsyıl of beingolmak away?
11
59000
4000
yıllarca uzakta yaşadın, neler yaptın demişler.
01:15
And he sortçeşit of, he showedgösterdi a handfulavuç of figurinesfigürler.
12
63000
3000
o da onlara bir avuç dolusu heykelcik göstermiş.
01:18
And obviouslybelli ki they were, "Is this what you spentharcanmış yearsyıl doing?
13
66000
5000
onlar da doğal olarak "Yıllarını bunun için mi harcadın?" diye sormuşlar.
01:23
And we expectedbeklenen hugeKocaman masterpiecesbaşyapıtları!"
14
71000
5000
"Biz kocaman şaheserler görmeyi beklemiştik!"
01:28
But what struckvurdu me is the understandinganlayış that in those little piecesparçalar
15
76000
6000
Fakat beni etkileyen, o küçük parçalarda
01:34
was the culminationdoruk noktası of a man’s life, searcharama, thought, everything --
16
82000
6000
bir adamın yaşam arayışının, düşüncelerinin, her şeyinin sonuçlarının olduğunu anlamaktır.
01:40
just in a reducedindirimli, smallküçük versionversiyon.
17
88000
2000
Sadece biraz daha küçültülmüş bir versiyon olarak.
01:42
In a way, I feel like that.
18
90000
2000
Bir şekilde, ben de böyle hissediyorum.
01:44
I feel like I’m cominggelecek home to talk about
19
92000
3000
Eve, 20 yıldır uzakta neler yaptığımı
01:47
what I’veve been away doing for 20 yearsyıl.
20
95000
4000
anlatmaya gelmiş gibi hissediyorum şimdi.
01:51
And I will startbaşlama with a briefkısa tasterÇeşnicibaşı of what I’veve been about:
21
99000
6000
Ve buna benim ne hakkında çalıştığımı gösteren kısa bir tanıtım ile başlayacağım.
01:57
a handfulavuç of filmsfilmler -- nothing much,
22
105000
2000
Bir avuç film, çok fazla birşey değil,
01:59
two featureözellik filmsfilmler and a handfulavuç of shortkısa filmsfilmler.
23
107000
3000
İki uzun metrajlı film ve birkaç kısa metrajlı film.
02:02
So, we’llll go with the first pieceparça.
24
110000
4000
Öyleyse, ilk parça ile başlayalım.
02:06
(VideoVideo) WomanKadın: "I destroyyıkmak liveshayatları," mumAnnem said.
25
114000
9000
Video: Ben insanların hayatlarını yıkıyormuşum, annem öyle dedi.
02:15
I love her, you know.
26
123000
2000
Onu seviyorum, biliyorsun.
02:19
She’s not even my realgerçek mumAnnem.
27
127000
2000
Gerçek annem bile değil.
02:21
My realgerçek mumAnnem and dadbaba dumpedterk me
28
129000
4000
Gerçek anne babam beni terketti.
02:25
and fuckedbecerdin off back to NigeriaNijerya.
29
133000
2000
ve Nijerya'ya defolup gittiler.
02:32
The devilşeytan is in me, CourtMahkeme.
30
140000
4000
İçimde şeytan var, Court.
02:36
CourtMahkeme: SleepUyku.
31
144000
2000
Court: Uyu.
02:40
WomanKadın: Have you ever been?
32
148000
2000
Kadın: Hiç gittin mi?
02:42
CourtMahkeme: Where?
33
150000
2000
Court: Nereye?
02:44
WomanKadın: NigeriaNijerya.
34
152000
2000
Kadın: Nijerya'ya.
02:48
CourtMahkeme: Never.
35
156000
2000
Court: Hiç gitmedim.
02:50
My mumAnnem wanted to,
36
158000
3000
Annem istemişti
02:53
couldnbulamamalarıdır’t affordparası yetmek it.
37
161000
2000
ama parası yetmedi.
02:56
WomanKadın: WishDilek I could.
38
164000
2000
Kadın: Keşke gidebilsem.
02:58
I have this feelingduygu I’d be happymutlu there.
39
166000
3000
Orada mutlu olacakmışım gibi bir his var içimde.
03:08
Why does everyoneherkes get ridkurtulmuş of me?
40
176000
2000
Niye herkes benden kurtulmak istiyor?
03:12
CourtMahkeme: I don't want to get ridkurtulmuş of you.
41
180000
2000
Court: Ben senden kurtulmak istemiyorum.
03:14
WomanKadın: You don't need me.
42
182000
4000
Kadın: Bana ihtiyacın yok.
03:18
You’reRe just too blindkör to see it now.
43
186000
3000
Sadece şimdi bunu göremeyecek kadar körsün.
03:23
BoyÇocuk: What do you do all day?
44
191000
3000
Çocuk: Bütün gün ne yaparsın?
03:27
MarcusMarcus: ReadOkuma.
45
195000
2000
Marcus: Okurum.
03:29
BoyÇocuk: Don't you get boredcanı sıkkın?
46
197000
2000
Çocuk: Hiç sıkılmıyor musun?
03:31
And how come you ain'tdeğil got a job anywayneyse?
47
199000
3000
Nasıl oluyor da çalışmıyorsun ki sen?
03:34
MarcusMarcus: I am retiredemekli.
48
202000
2000
Marcus: Emekliyim ben.
03:36
BoyÇocuk: So?
49
204000
2000
Çocuk: Yani?
03:38
MarcusMarcus: So I've donetamam my bitbit for QueenKraliçe and countryülke, now I work for myselfkendim.
50
206000
3000
Marcus: Yani Kraliçe için ve bu ülke için kendi payıma düşeni yaptım, şimdi kendim için çalışıyorum.
03:41
BoyÇocuk: No, now you sitoturmak around like a bumserseri all day.
51
209000
2000
Çocuk: Hayır, şimdi bütün gün aylak aylak oturuyorsun.
03:43
MarcusMarcus: Because I do what I like?
52
211000
3000
Marcus: İstediğim şeyi yaptığım için mi?
03:46
BoyÇocuk: Look man, readingokuma don't feedbesleme no one.
53
214000
2000
Çocuk: Bak adamım, okumak kimseyi doyurmuyor.
03:48
And it particularlyözellikle don't feedbesleme your spliffEsrar habitalışkanlık.
54
216000
2000
Ve özellikle de senin şu esrar alışkanlığını doyurmaz.
03:50
MarcusMarcus: It feedsbeslemeleri my mindus and my soulruh.
55
218000
4000
Marcus: Benim aklımı ve ruhumu doyuruyor ama.
03:54
BoyÇocuk: ArguingSavunarak with you is a wasteatık of time, MarcusMarcus.
56
222000
7000
Çocuk: Seninle tartışmak zaman kaybı, Marcus.
04:01
MarcusMarcus: You’reRe a rapperrapçi, am I right?
57
229000
2000
Marcus: Sen rapçisin, doğru mu?
04:03
BoyÇocuk: Yeah.
58
231000
1000
Çocuk: Evet.
04:04
MarcusMarcus: A modernmodern day poetşair.
59
232000
1000
Marcus: Modern zamanların şairi
04:05
BoyÇocuk: Yeah, you could say that.
60
233000
1000
Çocuk: Evet, öyle de denebilir.
04:06
MarcusMarcus: So what do you talk about?
61
234000
2000
Marcus: Peki ne hakkında konuşuyorsun?
04:08
BoyÇocuk: What's that supposedsözde to mean?
62
236000
2000
Çocuk: O ne demek oluyor?
04:10
MarcusMarcus: SimpleBasit. What do you raptıklatma about?
63
238000
2000
Marcus: Basit. Ne hakkında rap yaparsın?
04:12
BoyÇocuk: RealityGerçeklik, man.
64
240000
2000
Çocuk: Gerçekler, adamım.
04:14
MarcusMarcus: WhoseKimin realitygerçeklik?
65
242000
1000
Marcus: Kimin gerçeği.
04:15
BoyÇocuk: My fuckin'Lanet olası realitygerçeklik.
66
243000
2000
Çocuk: Benim lanet olası gerçeğim.
04:17
MarcusMarcus: Tell me about your realitygerçeklik.
67
245000
2000
Marcus: Senin gerçeğinden bahset bana.
04:19
BoyÇocuk: RacismIrkçılık, oppressionbaskı, people like me not gettingalma a breakkırılma in life.
68
247000
4000
Çocuk: Irkçılık, depresyon, benim gibi insanların hayatta hiçbir yere gelememesi.
04:23
MarcusMarcus: So what solutionsçözeltiler do you offerteklif? I mean, the job of a poetşair is not just --
69
251000
3000
Marcus: Peki ne gibi çözümler öneriyorsun? Yani, bir şairin işi sadece bu değildir...
04:26
BoyÇocuk: Man, fightkavga the powergüç! SimpleBasit: blowdarbe the motherfuckersorospu çocukları out of the skygökyüzü.
70
254000
3000
Çocuk: Adamım, güçlülerle savaş. Basit. Orospu çocuklarını havaya uçur.
04:29
MarcusMarcus: With an AK-AK-47?
71
257000
1000
Marcus: AK-47 ile mi?
04:30
BoyÇocuk: Man, if I had one, too fuckin'Lanet olası right.
72
258000
2000
Çocuk: Adamım, bende ondan bi tane olsa, hemen yapardım.
04:32
MarcusMarcus: And how manyçok soldiersaskerler have you recruitedişe to fightkavga this warsavaş with you?
73
260000
3000
Marcus: Peki bu savaşı birlikte yürütmek için kaç tane asker topladın?
04:35
BoyÇocuk: Oh, MarcusMarcus, you know what I mean.
74
263000
3000
Çocuk: Aman, Marcus, ne demek istediğimi biliyorsun.
04:38
MarcusMarcus: When a man resortstatil köyleri to profanitiesprofanities,
75
266000
2000
Marcus: Bir adam çareyi küfürde ararsa
04:40
it’s a sure signişaret of his inabilityyetersizlik to expressekspres himselfkendisi.
76
268000
4000
bu kendini ifade etmekteki acizliğinin göstergesidir.
04:44
BoyÇocuk: See man, you’reRe just takingalma the pissişemek out of me now.
77
272000
3000
Çocuk: Gördün mü adamım, sen sadece benle dalga geçiyorsun.
04:47
MarcusMarcus: The PanthersPanterler.
78
275000
2000
Marcus: Panterler
04:49
BoyÇocuk: PanthersPanterler?
79
277000
1000
Çocuk: Panterler?
04:50
AssEşek kickin'tekmeleye guys who were fedfederasyon up with all that whitebeyaz supremacistüstünlükçü, powers-that-begüçleri olduğunu olmak bullshitsaçmalık,
80
278000
4000
Beyaz üstünlükçü, yetkileri elinde tutanların saçmalıklardan bıkmış, onların canına okuyan adamlardı.
04:54
and just wentgitti in there and kickedtekmeledi everybody'sherkesin arseeşek.
81
282000
3000
ve sadece oraya gittiler ve herkese günlerini gösterdiler.
04:57
FuckinLanet olası yeriwickedkötü, man. I saw the moviefilm. BadKötü! What?
82
285000
4000
Çok kötü adamım. Filmi izledim. Berbat! Ne?
05:01
DirectorYönetmen 1: I saw his last filmfilm.
83
289000
4000
Yönetmen 1: Son filmini gördüm.
05:05
Épuisepuise, right?
84
293000
2000
Epuise, değil mi?
05:07
WomanKadın 1: Yes.
85
295000
1000
Kadın 1: Evet.
05:08
D1: Not to make a badkötü jokeşaka, but it was really épuispuisé.
86
296000
7000
Y1: Kötü bir espri olacak ama hakikaten epuise idi.
05:15
EpuisEpuisé -- tiredyorgun, exhaustedbitkin, fedfederasyon up.
87
303000
7000
Epuise -- yorgun, bitkin, bezgin.
05:22
DirectorYönetmen 2: Can you not shutkapamak up?
88
310000
2000
Yönetmen 2: Bir susar mısın?
05:24
Now, you talk straightDüz to me, what’s wrongyanlış with my filmsfilmler?
89
312000
2000
Şimdi benimle adam gibi konuş, filmlerimin nesi var?
05:26
Let’s go.
90
314000
2000
Hadi gidelim.
05:28
W1: They suckemmek.
91
316000
1000
K1: Berbatlar.
05:29
WomanKadın 2: They suckemmek? What about yoursseninki?
92
317000
2000
Kadın 2: Berbat mı? Peki ya seninkiler?
05:32
What, what, what, what about, what?
93
320000
3000
Ne, ne, ne, peki ama, ne?
05:35
What do you think about your moviefilm?
94
323000
2000
Sen filmin hakkında ne düşünüyorsun?
05:37
D1: My moviesfilmler, they are OK, fine.
95
325000
2000
Y1: Filmlerim, fena değil, iyiler.
05:39
They are better than makingyapma documentariesbelgeseller no one ever seesgörür.
96
327000
3000
Kimsenin izlemeyeceği belgeseller yapmaktan iyidir.
05:42
What the fuckKahretsin are you talkingkonuşma about?
97
330000
2000
Neden bahsediyorsun?
05:44
Did you ever movehareket your fuckin'Lanet olası asseşek from HollywoodHollywood
98
332000
3000
Hollywood'un oradan hiç kıçını kaldırıp
05:47
to go and filmfilm something realgerçek?
99
335000
2000
gerçek bir film izlemeye gittin mi?
05:49
You make people fuckin'Lanet olası sleepuyku.
100
337000
2000
İnsanları uyutuyorsun.
05:51
DreamRüya about bullshitsaçmalık.
101
339000
2000
Boş laflarla uyutuyorsun.
05:53
(ApplauseAlkış)
102
341000
4000
(Alkış)
05:57
NewtonNewton AduakaAduaka: Thank you. The first clipklips, really, is
103
345000
5000
Newton Aduaka: Teşekkürler. İlk kesit hakikaten
06:02
totallybütünüyle tryingçalışıyor to captureele geçirmek what cinemasinema is for me,
104
350000
4000
sinemanın benim için anlamını yakalıyor
06:06
and where I'm cominggelecek from in termsşartlar of cinemasinema.
105
354000
2000
ve benim sinemaya nereden geldiğimi anlatıyor.
06:08
The first pieceparça was, really, there's a younggenç womankadın talkingkonuşma about NigeriaNijerya,
106
356000
5000
Bu parçada, Nijerya'dan bahseden genç bir kadın var
06:13
that she has a feelingduygu she'llkabuk be happymutlu there.
107
361000
3000
orada mutlu olacağını düşünen bir kadın.
06:16
These are the sentimentsduyguları of someonebirisi that's been away from home.
108
364000
3000
Bu hisler, evinden uzaklarda olan birinin yaşayacağı şeyler.
06:19
And that was something that I wentgitti throughvasitasiyla, you know, and I'm still going throughvasitasiyla.
109
367000
3000
Ve bu benim yaşadığım bir şeydi, hala yaşadığım bir şey.
06:22
I've not been home for quiteoldukça a while, for about fivebeş yearsyıl now.
110
370000
3000
Ben uzun zamandır eve gitmedim, beş sene kadardır.
06:25
I've been away 20 yearsyıl in totalGenel Toplam.
111
373000
2000
Toplam olarak 20 senedir uzaktayım.
06:29
And so it’s really --
112
377000
3000
Ve işte --
06:32
it's really how suddenlyaniden, you know, this was madeyapılmış in 1997,
113
380000
6000
bunun 1997'de yapıldığını bilmek
06:38
whichhangi is the time of AbachaAbacha -- the militaryaskeri dictatorshipdiktatörlük,
114
386000
4000
ki bu Abacha dönemidir -- askeri diktatörlüğün,
06:42
the worsten kötü partBölüm of NigerianNijerya historytarih, this post-colonialsonrası sömürge historytarih.
115
390000
5000
Nijerya tarihinin en kötü zamanı, sömürgecilik sonrası tarihi.
06:47
So, for this girlkız to have these dreamsrüyalar
116
395000
2000
Yani, bu kızın böyle hayallerinin olması
06:49
is simplybasitçe how we preservekorumak a senseduyu of what home is.
117
397000
4000
ev hissini nasıl hayatta tuttuğumuzu gösteriyor.
06:53
How -- and it's sortçeşit of, perhapsbelki romanticromantik, but I think beautifulgüzel,
118
401000
6000
Nasıl -- ve bence biraz romantik ama çok güzel,
06:59
because you just need something to holdambar on to,
119
407000
4000
çünkü insanın tutunacak bir şeye ihtiyacı var,
07:03
especiallyözellikle in a societytoplum where you feel alienatedyabancılaşmış.
120
411000
3000
özellikle de kendini yabancısı hissettiği bir toplumda.
07:06
WhichHangi takes us to the nextSonraki pieceparça, where the younggenç man
121
414000
3000
Bu da bizi ikinci parçaya getiriyor ki burada da genç bir adam
07:09
talksgörüşmeler about lackeksiklik of opportunityfırsat: livingyaşam as a blacksiyah personkişi in EuropeEurope,
122
417000
6000
imkansızlıktan bahsediyor: Avrupa'da siyahi biri olmaktan,
07:15
the glassbardak ceilingtavan that we all know about, that we all talk about,
123
423000
4000
hepimizin bildiği ve bahsettiği cam tavan,
07:19
and his realitygerçeklik.
124
427000
4000
ve onun gerçekleri.
07:23
Again, this was my -- this was me talkingkonuşma about --
125
431000
2000
Tekrarlıyorum, bu ben -- burada bahsetmek istediğim --
07:25
this was, again, the time of multiculturalismçok kültürlülük in the UnitedAmerika Kingdomİngiltere,
126
433000
4000
İngiltere'de birçok kültürün barındığı bir zaman,
07:29
and there was this buzzwordterim -- and it was tryingçalışıyor to say,
127
437000
3000
ve çok kullanılan bir kelime vardı -- şeyi anlatmaya çalışan,
07:32
what exactlykesinlikle does this multiculturalismçok kültürlülük mean in the realgerçek liveshayatları of people?
128
440000
4000
insanların hayatlarında bu çok-kültürlülüğün ne anlamı olduğunu.
07:36
And what would a childçocuk --
129
444000
3000
Ve bir çocuk --
07:39
what does a childçocuk like JamieJamie -- the younggenç boyoğlan -- think,
130
447000
3000
Jamie gibi bir çocuk -- küçük bir oğlan -- ne düşünür,
07:42
I mean, with all this angeröfke that's builtinşa edilmiş up insideiçeride of him?
131
450000
4000
yani, içinde büyüyen bütün bu sinir ile?
07:46
What happensolur with that?
132
454000
2000
Bununla ne olur?
07:48
What, of coursekurs, happensolur with that is violenceşiddet,
133
456000
2000
Tabii ki, bu sinirle olan şiddettir,
07:50
whichhangi we see when we talk about the ghettosgettolar
134
458000
4000
ki bunu gettolardan bahsederken görüyoruz
07:54
and we talk about, you know, SouthGüney CentralMerkez L.A. and this kindtür of stuffşey,
135
462000
4000
ve Los Angeles'in Güney Merkezi'nden bahsederken, ve bu tür şeyler
07:58
and whichhangi eventuallysonunda, when channeledkanalize, becomesolur,
136
466000
3000
sonunda, yönlendirildiğinde,
08:01
you know, evolvesgeliştikçe and manifestsbildirimleri itselfkendisi as riotsayaklanmalar --
137
469000
5000
değişir ve ayaklanma olarak ortaya çıkar --
08:06
like the one in FranceFransa two yearsyıl agoönce, where I livecanlı,
138
474000
4000
Fransa'da, yaşadığım yerde, iki sene evvel olduğu gibi,
08:10
whichhangi shockedşok everybodyherkes, because everyoneherkes thought, "Oh well,
139
478000
2000
herkesi şok eder, çünkü herkes "Aman,
08:12
FranceFransa is a liberalliberal societytoplum."
140
480000
2000
Fransa liberal bir toplum," diye düşündü.
08:14
But I livedyaşamış in Englandİngiltere for 18 yearsyıl.
141
482000
3000
Ama İngiltere'de 18 sene yaşadım.
08:17
I've livedyaşamış in FranceFransa for about fourdört, and I feel actuallyaslında
142
485000
3000
Fransa'da da dört sene kadar yaşadım ve aslında
08:20
thrownatılmış back 20 yearsyıl, livingyaşam in FranceFransa.
143
488000
5000
kendimi 20 sene geriye atılmış, Fransa'da yaşıyor gibi hissediyorum.
08:25
And then, the thirdüçüncü pieceparça. The thirdüçüncü pieceparça for me is the questionsoru:
144
493000
3000
Ve sonra üçüncü parça. Üçüncü parçada benim için soru:
08:28
What is cinemasinema to you? What do you do with cinemasinema?
145
496000
3000
Sinema senin için ne? Sinemayla ne yaparsın?
08:31
There's a younggenç directoryönetmen, HollywoodHollywood directoryönetmen, with his friendsarkadaşlar --
146
499000
8000
Genç bir yönetmen var, Hollywood yönetmeni, arkadaşlarıyla beraber --
08:39
fellowadam filmmakersfilm yapımcıları -- talkingkonuşma about what cinemasinema meansanlamına geliyor.
147
507000
3000
yine filmciler -- sinemanın en anlama geldiğini konuşuyorlar.
08:42
I supposevarsaymak that will take me to my last pieceparça --
148
510000
4000
Ve işte bu da beni son parçaya götürüyor --
08:46
what cinemasinema meansanlamına geliyor for me.
149
514000
2000
ki bu da sinemanın benim için olan anlamı.
08:48
My life startedbaşladı as a -- I startedbaşladı life in 1966,
150
516000
4000
Benim hayatımın başlangıcı -- hayatım 1966 yılında başladı,
08:52
a fewaz monthsay before the BiafranBiafran, whichhangi lastedsürdü for threeüç yearsyıl
151
520000
3000
Biafran'dan birkaç ay evvel, ki bu üç sene sürdü
08:55
and it was threeüç yearsyıl of warsavaş.
152
523000
2000
ve tam üç senelik bir savaştı.
08:57
So that wholebütün thing,
153
525000
3000
Ve işte bütün bunlar,
09:00
that wholebütün childhoodçocukluk echoesyankıları and takes me into the nextSonraki pieceparça.
154
528000
6000
bütün bu çocukluğun yankıları beni bir sonraki parçaya götürüyorlar.
09:16
(VideoVideo) VoiceSes: OnichaOnicha, off to schoolokul with your brothererkek kardeş.
155
544000
3000
(Video) Ses: Onicha, haydi kardeşinle okula bakalım.
09:19
OnichaOnicha: Yes, mamaAnne.
156
547000
2000
Onicha: Evet, ana.
10:09
CommanderKomutan: SoldiersAskerler, you are going to fightkavga a battlesavaş,
157
597000
7000
Komutan: Askerler, bir muharebede savaşacaksınız,
10:16
so you mustşart get readyhazır and willingistekli to dieölmek.
158
604000
3000
bunun için hazırlanmanız ve ölmeyi göze almanız gerekiyor.
10:19
You mustşart get -- ?
159
607000
1000
Bunun için -- ?
10:20
ChildÇocuk SoldiersAskerler: ReadyHazır and willingistekli to dieölmek.
160
608000
3000
Çocuk Askerler: Hazırlanmamız ve ölmeyi göze almamız gerekiyor.
10:23
C: SuccessBaşarı, the changedeğişiklik is only cominggelecek throughvasitasiyla the barrelvaril of the guntabanca.
161
611000
6000
K: Başarı, değişim yalnız silahın namlusundan geçer.
10:29
CSCS: The barrelvaril of the guntabanca!
162
617000
2000
ÇA: Silahın namlusundan!
10:31
C: This is the guntabanca.
163
619000
1000
K: Bu silahınız.
10:32
CSCS: This is the guntabanca.
164
620000
4000
ÇA: Bu silahımız.
10:36
C: This is an AK-AK-47 rifletüfek. This is your life.
165
624000
2000
K: Bu bir AK-47 tüfek. Bu sizin hayatınız.
10:38
This is your life. This is ... this is ... this is your life.
166
626000
6000
Bu sizin hayatınız. Bu ... bu ... bu sizin hayatınız.
10:44
EzraEzra: They give us the specialözel drugsilaçlar. We call it bubbleskabarcıklar.
167
632000
3000
Ezra: Bize özel ilaçlar veriyorlar. Baloncuk dediğimiz ilaçlar.
10:47
AmphetaminesAmfetamin.
168
635000
2000
Amfetaminler.
10:50
SoldiersAskerler: RainYağmur come, sunGüneş come, soldierasker man deydey go.
169
638000
3000
Askerler: Yağmur olsa, güneş olsa, asker adamlar gider.
10:53
I say rainyağmur come, sunGüneş come, soldierasker man deydey go.
170
641000
3000
Dedim ki, yağmur olsa, güneş olsa, asker adamlar gider.
10:56
We wentgitti from one villageköy to anotherbir diğeri -- threeüç villagesköyler.
171
644000
2000
Bir köyden ötekine gittik -- üç köye.
10:58
I donDon’t rememberhatırlamak how we got there.
172
646000
2000
Oraya nasıl vardığımızı hatırlamıyorum.
11:00
WitnessTanık: We walkedyürüdü and walkedyürüdü for two daysgünler.
173
648000
3000
Tanık: Yürüdük, iki gün boyunca yürüdük.
11:03
We didn't eatyemek.
174
651000
2000
Bir şey yemedik.
11:05
There was no foodGıda, just little ricepirinç.
175
653000
4000
Yemek yoktu, yalnızca biraz pilav.
11:09
WithoutOlmadan foodGıda -- I was sickhasta.
176
657000
2000
Yemeksiz -- hastaydım.
11:11
The injectionenjeksiyon madeyapılmış us not to have mindus.
177
659000
3000
İğne aklımızı başımızdan alıyordu.
11:14
God will forgiveaffetmek us.
178
662000
2000
Allah bizi affeder.
11:16
He knowsbilir we did not know. We did not know!
179
664000
3000
Bilmediğimizi biliyor. Bilmiyorduk!
11:35
CommitteeKomitesi ChairmanYönetim Kurulu Başkanı: Do you rememberhatırlamak JanuaryOcak 6thinci, 1999?
180
683000
3000
Heyet Başkanı: 6 Ocak, 1999'u hatırlıyor musun?
11:40
EzraEzra: I donDon’t rememberhatırlamak.
181
688000
2000
Ezra: Hatırlamıyorum.
11:42
VariousÇeşitli VoicesSesler: You will dieölmek! You will dieölmek! (ScreamingÇığlık)
182
690000
3000
Birçok ses: Öleceksin! Öleceksin! (Çığlıklar)
11:45
OnichaOnicha: EzraEzra! (EzraEzra: OnichaOnicha! OnichaOnicha!)
183
693000
2000
Onicha: Ezra! (Ezra: Onicha! Onicha!)
11:47
VariousÇeşitli VoicesSesler: ♫ We don't need no more troublesorun
184
695000
8000
Birçok ses: ♫ Daha çok bela istemiyoruz ♫
11:55
♫ No more troublesorun
185
703000
2000
♫ Daha çok bela ♫
11:57
They killedöldürdü my motheranne.
186
705000
2000
Annemi öldürdüler.
11:59
The MendeMende sonsoğulları of bastardspiçler.
187
707000
2000
Mende piçleri.
12:01
(ShoutingBağırarak)
188
709000
2000
(Bağırışmalar)
12:04
Who is she?
189
712000
2000
O kim?
12:06
Me.
190
714000
1000
Benim.
12:07
Why you givingvererek these to me?
191
715000
1000
Bunları neden bana veriyorsun?
12:08
So you can stop staringbakmak at me.
192
716000
2000
Bana öyle bakmayı kesmen için.
12:11
My storyÖykü is a little bitbit complicatedkarmaşık.
193
719000
3000
Hikayem biraz karışık.
12:14
I’m interestedilgili.
194
722000
2000
Benim ilgimi çekiyor.
12:16
MariamMariam is pregnanthamile.
195
724000
2000
Mariam hamile.
12:18
You know what you are? A crocodileTimsah.
196
726000
2000
Ne olduğunu biliyor musun? Bir timsah.
12:20
BigBüyük mouthağız. ShortKısa legsbacaklar.
197
728000
2000
Koca bir ağız. Kısa bacaklar.
12:25
In frontön of RufusRufus you are EzraEzra the cowardkorkak.
198
733000
2000
Rufus'un önünde korkak Ezra'sın.
12:27
He’s not takingalma carebakım of his troopsasker.
199
735000
2000
Bölüğüyle ilgilenmiyor.
12:29
TroopAsker, payödeme your last honorOnur. SaluteSelam.
200
737000
5000
Bölük, son saygı duruşu. Hazır ol.
12:34
OpenAçık your eyesgözleri, EzraEzra.
201
742000
2000
Gözlerini aç Ezra.
12:36
A blindkör man can see that the diamondselmaslar endson up in his pocketcep.
202
744000
2000
Kör bir adam bile elmasların onun cebinde bulunduğunu görebilir.
12:38
♫ We don't need no more troublesorun
203
746000
8000
♫ Daha çok bela istemiyoruz ♫
12:47
Get that idiotsalak out!
204
755000
2000
Şu budalayı çıkarın buradan!
12:50
I take you are preparinghazırlamak a majormajör attacksaldırı?
205
758000
3000
Büyük bir saldırı planlıyorsunuz anladığım kadarıyla.
12:53
This mustşart be the mineMayın.
206
761000
1000
Bu maden olmalı.
12:55
Your girlkız is here.
207
763000
1000
Senin kız burada.
12:56
Well donetamam, well donetamam.
208
764000
4000
Aferin, aferin.
13:01
That is what you are here for, no?
209
769000
2000
Onun için buradasın, öyle değil mi?
13:03
You are planningplanlama to go back to fightkavga are you?
210
771000
3000
Tekrar savaşmaya dönmeyi düşünüyorsun, öyle mi?
13:06
♫ We don't need no more troublesorun
211
774000
7000
♫ Daha çok bela istemiyoruz ♫
13:13
♫ No more troublesorun
212
781000
2000
♫ Daha çok bela ♫
13:15
♫ We don't need no more troublesorun
213
783000
10000
♫ Daha çok bela istemiyoruz ♫
13:25
♫ No more troublesorun. ♫
214
793000
3000
♫ Daha çok bela ♫
13:28
WakeUyku modundan çıkarma up! EverybodyHerkes wakeuyanmak up. RoadYol blockblok!
215
796000
3000
Uyanın! Herkes uyansın! Yol kapalı!
13:31
♫ We don't need no more ... ♫
216
799000
3000
♫ Daha çok be... ♫
14:00
CommitteeKomitesi ChairmanYönetim Kurulu Başkanı: We hopeumut that, with your help and the help of othersdiğerleri, that this commissionkomisyon
217
828000
5000
Heyet Başkanı: Umuyoruz ki, senin yardımınla ve başkalarının yardımıyla, bu heyet
14:05
will go a long way towardskarşı understandinganlayış the causesnedenleri of the rebelasi warsavaş.
218
833000
5000
isyancıların savaşının nedenini anlamakta yol katedecektir.
14:10
More than that, beginbaşla a healingşifa processsüreç and finallyen sonunda to --
219
838000
2000
Dahası, bir tür tedavi dönemi başlayacak ve sonunda --
14:12
as an actdavranmak of closurekapatma to a terriblekorkunç perioddönem in this countryülke’s historytarih.
220
840000
6000
ülke tarihinin bu korkunç dönemini sonlandırıcı bir hareket olacak.
14:18
The beginningbaşlangıç of hopeumut.
221
846000
1000
Umudun başlangıcı.
14:19
MrBay. EzraEzra GelehunGelehun, please standdurmak.
222
847000
4000
Bay Ezra Gelehun, lütfen ayağa kalkın.
14:31
StateDevlet your nameisim and ageyaş for the commissionkomisyon.
223
859000
5000
Heyet için adınızı ve yaşınızı söyleyin.
14:36
EzraEzra: My nameisim is EzraEzra GelehunGelehun.
224
864000
2000
Ezra: Adım Ezra Gelehun.
14:38
I am 15 or 16. I donDon’t rememberhatırlamak.
225
866000
4000
15 veya 16 yaşındayım. Hatırlamıyorum.
14:42
AskSormak my sisterkız kardeş, she is the witchCadı, she knowsbilir everything.
226
870000
5000
Kardeşime sorun, cadı olan o, o herşeyi biliyor.
14:47
(SisterKız kardeşi: 16.)
227
875000
5000
(Kız kardeşi: 16.)
14:52
CCCC: MrBay. GelehunGelehun, I’d like to remindhatırlatmak you you’reRe not on trialDeneme here
228
880000
3000
HB: Bay Gelehun, burada yargılanmadığınızı hatırlatmak istiyorum
14:55
for any crimessuçları you committedtaahhüt.
229
883000
2000
işlediğiniz herhangi bir suç için.
14:57
E: We were fightingkavga for our freedomözgürlük.
230
885000
2000
E: Özgürlüğümüz için savaşıyorduk.
14:59
If killingöldürme in a warsavaş is a crimesuç,
231
887000
3000
Eğer savaşta öldürmek suç ise,
15:02
then you have to chargeşarj etmek everyher soldierasker in the worldDünya.
232
890000
4000
dünyadaki tüm askerleri yargılamanız gerekir.
15:06
WarSavaş is a crimesuç, yes, but I did not startbaşlama it.
233
894000
4000
Savaş bir suçtur, evet, ama ben başlatmadım.
15:10
You too are a retiredemekli GeneralGenel, not so?
234
898000
4000
Siz de emekli bir generalsiniz, değil mi?
15:14
CCCC: Yes, correctdoğru.
235
902000
2000
HB: Evet, doğrudur.
15:16
E: So you too mustşart standdurmak trialDeneme then.
236
904000
2000
E: Öyleyse, siz de yargılanmalısınız.
15:18
Our governmenthükümet was corruptyozlaşmış.
237
906000
4000
Hükümetimiz yozlaşmıştı.
15:22
LackEksikliği of educationEğitim was theironların way to controlkontrol powergüç.
238
910000
5000
Cehalet, onların gücü ellerinde tutma yöntemiydi.
15:27
If I mayMayıs ayı asksormak, do you payödeme for schoolokul in your countryülke?
239
915000
3000
Müsaadenizle, siz memleketinizde okumak için para veriyor musunuz?
15:30
CCCC: No, we donDon’t.
240
918000
5000
HB: Hayır, vermiyoruz.
15:35
E: You are richerzengin than us.
241
923000
2000
E: Bizden daha zenginsiniz.
15:37
But we payödeme for schoolokul.
242
925000
3000
Ama biz okul için para veriyoruz.
15:41
Your countryülke talksgörüşmeler about democracydemokrasi,
243
929000
2000
Sizin ülkeniz demokrasiden bahsediyor,
15:43
but you supportdestek corruptyozlaşmış governmentshükümetler like my ownkendi.
244
931000
4000
ama benimki gibi yozlaşmış hükümetleri destekliyorsunuz.
15:47
Why? Because you want our diamondelmas.
245
935000
3000
Neden? Çünkü elmasımızı istiyorsunuz.
15:50
AskSormak if anyonekimse in this roomoda have ever seengörüldü realgerçek diamondelmas before?
246
938000
4000
Sorun bakalım, bu odadaki hiç kimse hakiki bir elmas gördü mü?
15:54
No.
247
942000
2000
Hayır.
15:56
CCCC: MrBay. GelehunGelehun, I'd like to remindhatırlatmak you, you're not on trialDeneme here todaybugün.
248
944000
6000
HB: Bay Gelehun, size hatırlatmak istiyorum, bugün burada yargılanmıyorsunuz.
16:02
You are not on trialDeneme.
249
950000
1000
Yargılanmıyorsunuz.
16:03
E: Then let me go.
250
951000
3000
E: O zaman bırakın gideyim.
16:06
CCCC: I can't do that, sonoğul.
251
954000
3000
HB: Onu yapamam, evlat.
16:09
E: So you are a liaryalancı.
252
957000
2000
E: Öyleyse yalancısın.
16:11
(ApplauseAlkış)
253
959000
2000
(Alkış)
16:13
NANA: Thank you. Just very quicklyhızlı bir şekilde to say that my pointpuan really here,
254
961000
3000
NA: Teşekkürler. Hemen burada vurgulamak istediğim nokta,
16:16
is that while we’reRe makingyapma all these hugeKocaman advancementsgelişmeler,
255
964000
2000
bir yandan bir sürü gelişme yaparken,
16:18
what we're doing, whichhangi for me, you know, I think we should --
256
966000
6000
yaptığımız, ki benim için biliyorsunuz, bence biz --
16:24
AfricaAfrika should movehareket forwardileri, but we should rememberhatırlamak,
257
972000
4000
Afrika da ileriye gitmeli, ama bunları hatırlamalıyız,
16:28
so we do not go back here again.
258
976000
2000
ki tekrar oraya geri gitmeyelim.
16:30
Thank you.
259
978000
1000
Teşekkürler.
16:31
EmekaEmeka OkaforOkuyor: Thank you, NewtonNewton.
260
979000
2000
Emeka Okafor: Teşekkürler, Newton.
16:33
(ApplauseAlkış)
261
981000
3000
(Alkış)
16:36
One of the themestemalar that comesgeliyor throughvasitasiyla very stronglyşiddetle
262
984000
4000
Burada bariz şekilde görülen temalardan biri de
16:40
in the pieceparça we just watchedizledi is this senseduyu of the psychologicalpsikolojik traumaTravma of the younggenç
263
988000
10000
az önce izlediğimiz parça çocuk askerleri oynayan gençlerin
16:50
that have to playoyun this rolerol of beingolmak childçocuk soldiersaskerler.
264
998000
5000
yaşadığı psikolojik travma.
16:55
And consideringdikkate alınarak where you are cominggelecek from,
265
1003000
4000
Ve senin geldiğin yeri göz önünde bulundurursak,
16:59
and when we considerdüşünmek the extentderece to whichhangi it’s not takenalınmış as seriouslycidden mi
266
1007000
6000
ve ne kadar ciddiyete alınmadığını göz önüne alırsak,
17:05
as it should be, what would you have to say about that?
267
1013000
4000
alınması gerektiği kadar, bu konuda ne demek istersin?
17:09
NANA: In the processsüreç of my researchAraştırma, I actuallyaslında spentharcanmış
268
1017000
3000
NA: Araştırma sürecimde, aslında
17:12
a bitbit of time in SierraSierra LeoneLeone researchingaraştırma this.
269
1020000
3000
Sierra Leone'da biraz zaman geçirdim bunu araştırmak için.
17:15
And I rememberhatırlamak I metmet a lot of childçocuk soldiersaskerler --
270
1023000
5000
Ve hatırlıyorum, birçok çocuk askerle tanıştım --
17:20
ex-combatantseski savaşçı, as they like to be calleddenilen.
271
1028000
4000
eski savaşçılar olarak tanınmak istiyorlardı.
17:26
I metmet psychosocialpsiko-sosyal workersişçiler who workedişlenmiş with them.
272
1034000
5000
Onlarla beraber çalışan psikososyal çalışanlarla tanıştım.
17:31
I metmet psychiatristsPsikiyatristler who spentharcanmış time with them,
273
1039000
3000
Onlarla vakit geçiren psikiyatristlerle tanıştım,
17:34
aidyardım workersişçiler, NGOsSivil toplum örgütleri, the wholebütün lot.
274
1042000
3000
yardımcı çalışanlar, sivil toplum kuruluşları, hepsi.
17:37
But I rememberhatırlamak on the flightuçuş back on my last tripgezi,
275
1045000
4000
Ama oradan ayrılırken ki son uçuşumu hatırlıyorum da,
17:41
I rememberhatırlamak breakingkırma down in tearsgözyaşı and thinkingdüşünme to myselfkendim,
276
1049000
4000
Gözyaşlarına boğulup kendi kendime düşündüğümü hatırlıyorum,
17:45
if any kidçocuk in the WestBatı, in the westernbatı worldDünya,
277
1053000
6000
eğer Batı'dan bir çocuk, batı dünyasından,
17:51
wentgitti throughvasitasiyla a day of what any of those kidsçocuklar have gonegitmiş throughvasitasiyla,
278
1059000
5000
bu çocukların yaşadıklarının yalnız bir gününü yaşayacak olsa,
17:56
they will be in therapyterapi for the restdinlenme of theironların naturaldoğal liveshayatları.
279
1064000
6000
geriye kalan hayatlarının tamamını terapide geçirirler.
18:02
So for me, the thought that we have all these childrençocuklar --
280
1070000
5000
Yani benim için, bu çocukların olması,
18:07
it’s a generationnesil, we have a wholebütün generationnesil of childrençocuklar --
281
1075000
3000
bir nesil bu, bir nesil dolusu çocuğumuz var
18:10
who have been put throughvasitasiyla so much psychologicalpsikolojik traumaTravma or damagehasar,
282
1078000
7000
inanılmaz psikolojik travma ve zarar görmüş,
18:17
and AfricaAfrika has to livecanlı with that.
283
1085000
2000
ve Afrika bunun bilinciyle yaşamak zorunda.
18:19
But I’m just sayingsöz to factorfaktör that in,
284
1087000
2000
Ben yalnızca bunu göz önünde bulundurmamız gerektiğini söylüyorum,
18:21
factorfaktör that in with all this great advancementilerleme,
285
1089000
3000
bütün bu gelişmelerin yanısıra,
18:24
all this pronouncementbildiri of great achievementbaşarı.
286
1092000
2000
bütün bu başarı konuşmalarının yanısıra.
18:28
That’s really my thinkingdüşünme.
287
1096000
2000
Bu benim asıl düşüncem.
18:30
EOEO: Well, we thank you again for cominggelecek to the TEDTED stageevre.
288
1098000
3000
EO: Peki, tekrar teşekkür ediyoruz TED sahnesinde konuştuğunuz için.
18:33
That was a very movinghareketli pieceparça.
289
1101000
2000
Bu çok etkileyici bir konuşmaydı.
18:35
NANA: Thank you.
290
1103000
1000
NA: Teşekkürler.
18:36
EOEO: Thank you.
291
1104000
1000
EO: Teşekkürler.
18:37
(ApplauseAlkış)
292
1105000
1000
(Alkış)
Translated by YASEMIN YILMAZ
Reviewed by Meric Aydonat

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Newton Aduaka - Filmmaker
Newton Aduaka's award-winning Ezra, told through the eyes of a young boy in Sierra Leone, illuminates one of the most harrowing consequences of war: the recruitment of child soldiers.

Why you should listen

Born in Eastern Nigeria, Newton Aduaka and his family moved to Lagos in 1970 at the end of the Biafran War.  In 1985 he left for England to study engineering, but discovered cinema. He graduated from the London International Film School in 1990, and in 1997 established Granite Film Works. In 2001, Aduaka's debut feature film, Rage, became the first wholly independently financed film by a black filmmaker in the history of British cinema to be released nationwide. It opened to critical acclaim. He has made many short films as well.

Between 2005 and 2007, he co-wrote, directed and executive-produced Ezra, his first non-independently funded film, for Arte France. The film won the Grand Jury Prize at several film festivals, including FESPACO, Durban, Amiens and Balafon, and was an official selection at Sundance and Cannes.

More profile about the speaker
Newton Aduaka | Speaker | TED.com