ABOUT THE SPEAKER
William Ury - Mediator
William Ury is a mediator, writer and speaker, working with conflicts ranging from family feuds to boardroom battles to ethnic wars. He's the author of "Getting to Yes."

Why you should listen

William L. Ury co-founded Harvard's Program on Negotiation and is currently a Senior Fellow of the Harvard Negotiation Project. He is the author of The Power of a Positive No: How to Say No & Still Get to Yes, and co-author (with Roger Fisher) of Getting to Yes: Negotiating Agreement Without Giving In, translated into 30+ languages. He is also author of the award-winning Getting Past No: Negotiating with Difficult People and Getting To Peace (released in paperback under the title The Third Side).

Over the last 30 years, Ury has served as a negotiation adviser and mediator in conflicts ranging from corporate mergers to wildcat strikes in a Kentucky coal mine to ethnic wars in the Middle East, the Balkans, and the former Soviet Union. With former president Jimmy Carter, he co- founded the International Negotiation Network, a non-governmental body seeking to end civil wars around the world. During the 1980s, he helped the US and Soviet governments create nuclear crisis centers designed to avert an accidental nuclear war. In that capacity, he served as a consultant to the Crisis Management Center at the White House. More recently, Ury has served as a third party in helping to end a civil war in Aceh, Indonesia, and helping to prevent one in Venezuela.

Ury has taught negotiation to tens of thousands of corporate executives, labor leaders, diplomats and military officers around the world. He helps organizations try to reach mutually profitable agreements with customers, suppliers, unions, and joint-venture partners.

More profile about the speaker
William Ury | Speaker | TED.com
TEDxMidwest

William Ury: The walk from "no" to "yes"

William Ury: "hayır"dan "evet"e yolculuk

Filmed:
2,393,780 views

William Ury, "Getting to Yes" kitabının yazarı, en zor durumlarda bile bir anlaşma yolu yaratmak için yalın, basit (ama kolay olmayan) bir yol öneriyor - aile içi anlaşmazlıklardan, belki Orta Doğu Sorununa kadar.
- Mediator
William Ury is a mediator, writer and speaker, working with conflicts ranging from family feuds to boardroom battles to ethnic wars. He's the author of "Getting to Yes." Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
Well, the subjectkonu of difficultzor negotiationmüzakere
0
0
3000
Evet, uzlaşma zorluğu konusu
00:18
remindshatırlatır me of one of my favoritesevdiğim storieshikayeleri
1
3000
2000
bana en sevdiğim hikayelerden birisini,
00:20
from the MiddleOrta EastDoğu,
2
5000
2000
Miras olarak Üç oğluna 17 tane deve bırakan
00:22
of a man who left to his threeüç sonsoğulları 17 camelsDeveler.
3
7000
3000
Orta Doğu'lu bir adamın hikayesini hatırlatır.
00:25
To the first sonoğul, he left halfyarım the camelsDeveler.
4
10000
3000
birinci oğluna develerin yarısını,
00:28
To the secondikinci sonoğul, he left a thirdüçüncü of the camelsDeveler,
5
13000
2000
ikinci oğluna develerin üçte birini
00:30
and to the youngestEn genç sonoğul, he left a ninthdokuzuncu of the camelsDeveler.
6
15000
2000
ve en genç oğluna da develerin dokuzda birini bırakır.
00:32
Well threeüç sonsoğulları got into a negotiationmüzakere.
7
17000
2000
Ve üç kardeş tartışmaya başlarlar
00:34
SeventeenOn yedi doesn't dividebölmek by two.
8
19000
2000
17 2'ye bölünmemektedir.
00:36
It doesn't dividebölmek by threeüç.
9
21000
2000
3'e de bölünmemektedir.
00:38
It doesn't dividebölmek by ninedokuz.
10
23000
2000
9'a da bölünmemektedir.
00:40
BrotherlyKardeş temperssinirler startedbaşladı to get strainedgergin.
11
25000
2000
Kardeşçe ilişkileri gerilmeye başlar.
00:42
FinallySon olarak, in desperationumutsuzluk,
12
27000
2000
Sonunda, umutsuzluk içinde
00:44
they wentgitti and they consultedistişare a wisebilge oldeski womankadın.
13
29000
3000
yaşlı bilge bir kadına danışmaya giderler.
00:47
The wisebilge oldeski womankadın thought about theironların problemsorun for a long time,
14
32000
2000
Yaşlı bilge kadın uzun bir süre problemleri hakkında düşünür.
00:49
and finallyen sonunda she camegeldi back and said,
15
34000
2000
ve sonunda geri gelir ve der ki,
00:51
"Well, I don't know if I can help you,
16
36000
2000
"Size yardım edebilir miyim bilemiyorum,
00:53
but at leasten az, if you want, you can have my cameldeve."
17
38000
2000
ama en azından, eğer isterseniz, benim devemi alabilirsiniz" der.
00:55
So then they had 18 camelsDeveler.
18
40000
2000
Böylece 18 tane develeri olur.
00:57
The first sonoğul tookaldı his halfyarım -- halfyarım of 18 is ninedokuz.
19
42000
3000
Birinci oğul yarısını alır - 18'in yarısı 9'u.
01:00
The secondikinci sonoğul tookaldı his thirdüçüncü -- a thirdüçüncü of 18 is sixaltı.
20
45000
3000
İkinci oğul kendi 3'te 1 payını alır - 18'in üçte biri 6'sını.
01:03
The youngestEn genç sonoğul tookaldı his ninthdokuzuncu --
21
48000
2000
En genç oğlu da kendi 9'da 1'lik payını
01:05
a ninthdokuzuncu of 18 is two.
22
50000
2000
18'in 9'da 1'i yani 2 tane deveyi.
01:07
You get 17.
23
52000
2000
eder 17
01:09
They had one cameldeve left over.
24
54000
2000
1 deve ellerinde fazla kalır
01:11
They gaveverdi it back to the wisebilge oldeski womankadın.
25
56000
2000
Onu da yaşlı bilge kadına geri verirler.
01:13
(LaughterKahkaha)
26
58000
2000
(kahkalar)
01:15
Now if you think about that storyÖykü for a momentan,
27
60000
2000
Şimdi, bu hikaye hakkında bir an için düşünürseniz.
01:17
I think it resemblesbenzer,
28
62000
2000
bence dahil olduğumuz bir çok
01:19
a lot of the difficultzor negotiationsmüzakereler we get involvedilgili in.
29
64000
3000
içinden çıkılmaz tartışmaları anımsatıyor.
01:22
They startbaşlama off like 17 camelsDeveler -- no way to resolveçözmek it.
30
67000
2000
17 deve ile başladıklarında sorunu çözebilecekleri bir yol yoktu.
01:24
SomehowBir şekilde, what we need to do
31
69000
2000
Her nasılsa, bilmemiz gereken şey,
01:26
is stepadım back from those situationsdurumlar, like that wisebilge oldeski womankadın,
32
71000
3000
bu tarz durumlarda yaşlı bilge kadının yaptığı gibi bir adım geri çekilerek,
01:29
look at the situationdurum throughvasitasiyla freshtaze eyesgözleri
33
74000
2000
duruma dışarıdan bir gözle bakmamız gerektiği
01:31
and come up with an 18thinci cameldeve.
34
76000
3000
tıpkı kadının 18'inci deve ile sonuca varması gibi.
01:35
Now findingbulgu that 18thinci cameldeve in the world'sDünyanın en conflictsçatışmalar
35
80000
2000
Dünya'daki çatışmalar için 18. deveyi bulmak
01:37
has been my life passiontutku.
36
82000
3000
benim için hayati bir tutku.
01:40
I basicallytemel olarak see humanityinsanlık a bitbit like those threeüç brothersKardeşler.
37
85000
3000
Temel olarak insanlığı bir parça bu 3 kardeş gibi görüyorum.
01:43
We're all one familyaile.
38
88000
2000
Hepimiz bir aileyiz.
01:45
We know that scientificallybilimsel,
39
90000
2000
Bunu bilimsel olarak biliyoruz.
01:47
thanksTeşekkürler to the communicationsiletişim revolutiondevrim,
40
92000
2000
iletişim devrimine şükürler olsun.
01:49
all the tribeskabileler on the planetgezegen, all 15,000 tribeskabileler,
41
94000
3000
dünyadaki bütün soylar, 15000 soyun hepsi
01:52
are in touchdokunma with eachher other.
42
97000
3000
birbirleri ile bağlantılı.
01:55
And it's a bigbüyük familyaile reunionReunion,
43
100000
2000
bu büyük bir ailenin yeniden bir araya gelmesi.
01:57
and yethenüz, like manyçok familyaile reunionstoplantıları,
44
102000
2000
ve hala, bir çok ailenin bir araya gelmesinde olduğu gibi
01:59
it's not all peaceBarış and lightışık.
45
104000
2000
hepsi barış içinde ve net değil
02:01
There's a lot of conflictfikir ayrılığı,
46
106000
2000
Bir sürü çatışma, anlaşmazlık var.
02:03
and the questionsoru is,
47
108000
2000
ve sorun şu ki,
02:05
how do we dealanlaştık mı with our differencesfarklar?
48
110000
2000
farklılıklarımız ile nasıl başa çıkacağız?
02:07
How do we dealanlaştık mı with our deepesten derin differencesfarklar,
49
112000
2000
En derindeki farklılıklarımız ile,
02:09
givenverilmiş the humaninsan propensityeğilimi for conflictfikir ayrılığı
50
114000
2000
çatışmaya meyilli yapımız
02:11
and the humaninsan geniusdeha
51
116000
2000
ve korkunç yok etme gücüne sahip silahlar üretme kabiliyetine sahip
02:13
at devisingoluşturulması weaponssilahlar of enormousmuazzam destructionimha?
52
118000
3000
insan zekasıyla nasıl başa çıkacağız?
02:16
That's the questionsoru.
53
121000
2000
Asıl soru bu.
02:18
As I've spentharcanmış the last better partBölüm of threeüç decadeson yıllar,
54
123000
3000
Geçen üç on yılın büyük bir kısmını
02:21
almostneredeyse fourdört,
55
126000
2000
neredeyse 4 on yılı
02:23
travelingseyahat the worldDünya,
56
128000
2000
dünyayı dolaşarak geçirdim.
02:25
tryingçalışıyor to work, gettingalma involvedilgili in conflictsçatışmalar
57
130000
3000
çatışmalara dahil olmaya çalışarak
02:28
rangingarasında değişen from YugoslaviaYugoslavya to the MiddleOrta EastDoğu
58
133000
3000
Yugoslavya'dan Orta Doğu'ya
02:31
to ChechnyaÇeçenistan'da to VenezuelaVenezuela,
59
136000
2000
Çeçenistan'dan Venezuella kadar
02:33
some of the mostçoğu difficultzor conflictsçatışmalar on the faceyüz of the planetgezegen,
60
138000
3000
dünya üzerindeki en zor çatışmalardan bir kısmı bunlar
02:36
I've been askingsormak myselfkendim that questionsoru.
61
141000
2000
Kendime hep şu soruyu soruyordum.
02:38
And I think I've foundbulunan, in some waysyolları,
62
143000
2000
Sanırım, bazı şekillerde
02:40
what is the secretgizli to peaceBarış.
63
145000
2000
"barış"ın sırıı nedir buldum
02:42
It's actuallyaslında surprisinglyşaşırtıcı biçimde simplebasit.
64
147000
3000
Aslında bu şaşırtıcı derecede basit.
02:45
It's not easykolay, but it's simplebasit.
65
150000
3000
Kolay değil ama basit
02:48
It's not even newyeni.
66
153000
2000
Hatta yeni bile değil.
02:50
It mayMayıs ayı be one of our mostçoğu ancienteski humaninsan heritagesMirasları.
67
155000
2000
Bu belki en eski çağlardan kalma kalıtımsal miraslarımızdan biri
02:52
The secretgizli to peaceBarış is us.
68
157000
3000
"Barış"ın sırrı - Biziz!
02:55
It's us who actdavranmak
69
160000
2000
İşin sırrı "Biz"iz
02:57
as the surroundingçevreleyen communitytoplum
70
162000
2000
herhangi bir çatışma anında
02:59
around any conflictfikir ayrılığı,
71
164000
2000
yapıcı bir rol oynayabilecek olan
03:01
who can playoyun a constructiveyapıcı rolerol.
72
166000
2000
çatışmanın etrafını saran topluluk olarak biziz
03:03
Let me give you just a storyÖykü, an exampleörnek.
73
168000
3000
Size kısa bir hikaye anlatayım, bir örnek
03:07
About 20 yearsyıl agoönce, I was in SouthGüney AfricaAfrika
74
172000
2000
Bundan 20 yıl kadar önce Güney Afrika'daydım.
03:09
workingçalışma with the partiespartiler in that conflictfikir ayrılığı,
75
174000
2000
çatışma içindeki taraflarla çalışıyordum.
03:11
and I had an extraekstra monthay,
76
176000
2000
Fazla bir ay kadar bir vaktim oldu.
03:13
so I spentharcanmış some time livingyaşam
77
178000
2000
Ben de bu zamanı
03:15
with severalbirkaç groupsgruplar of SanSan BushmenBushmen.
78
180000
2000
San Bushmen'deki bazı topluluklarla beraber geçirdim.
03:17
I was curiousMeraklı about them and about the way in whichhangi they resolveçözmek conflictfikir ayrılığı.
79
182000
3000
Onların çatışmaları nasıl bir yöntemle çözdüklerini merak ediyordum.
03:21
Because, after all, withiniçinde livingyaşam memorybellek,
80
186000
2000
Çünkü, hepsinden sonra, canlı hatırıyla
03:23
they were huntersavcılar and gatherersToplayıcı,
81
188000
2000
onlar avcı ve toplayıcı topluluklardı.
03:25
livingyaşam prettygüzel much like our ancestorsatalarımız livedyaşamış
82
190000
2000
bizim atalarımız ile çok benzer bir şekilde yaşıyorlardı.
03:27
for maybe 99 percentyüzde of the humaninsan storyÖykü.
83
192000
3000
neredeyse insanlık tarihinin yüzde 99'unun yaşadığı gibi
03:30
And all the menerkekler have these poisonzehir arrowsoklar that they use for huntingavcılık --
84
195000
3000
ve bütün erkekler avlanmak için zehirli oklardan kullanıyorlardı
03:33
absolutelykesinlikle fatalölümcül.
85
198000
2000
tamamen ölümcül
03:35
So how do they dealanlaştık mı with theironların differencesfarklar?
86
200000
2000
bu durumda farklılıklarıyla nasıl başa çıkıyorlar?
03:37
Well what I learnedbilgili
87
202000
2000
açıkcası öğrendiğim şey şu ki,
03:39
is wheneverher ne zaman temperssinirler riseyükselmek in those communitiestopluluklar,
88
204000
3000
bu topluluklarda ne zaman sinirler gerilse
03:42
someonebirisi goesgider and hidesgizler the poisonzehir arrowsoklar out in the bushçalı,
89
207000
3000
birisi gidip bütün zehirli okları çalıların arasına bir yerlere saklıyor
03:45
and then everyoneherkes sitsoturur around in a circledaire like this,
90
210000
4000
ve ondan sonra herkes çember oluşturarak oturuyor
03:49
and they sitoturmak, and they talk, and they talk.
91
214000
3000
oturuyor ve konuşuyorlar, ve konuşuyorlar, konuşuyorlar
03:52
It mayMayıs ayı take two daysgünler, threeüç daysgünler, fourdört daysgünler,
92
217000
2000
bu 2 gün sürebilir, veya 3 gün, 4 gün...
03:54
but they don't restdinlenme
93
219000
2000
ama dinlenmiyorlar
03:56
untila kadar they find a resolutionçözüm,
94
221000
2000
ta ki bir çözüm bulana dek,
03:58
or better yethenüz, a reconciliationmutabakat.
95
223000
2000
ya da daha iyisi,
04:00
And if temperssinirler are still too highyüksek,
96
225000
2000
Ve gerginlik hala çok yüksekse
04:02
then they sendgöndermek someonebirisi off to visitziyaret etmek some relativesakrabaları
97
227000
2000
o zaman taraflardan birini bir yakınını ziyarete gönderiyorlar
04:04
as a cooling-offyatışma perioddönem.
98
229000
2000
sakinleşmesi için zaman tanıyorlar.
04:06
Well that systemsistem
99
231000
2000
Bu sistem
04:08
is, I think, probablymuhtemelen the systemsistem that kepttuttu us alivecanlı to this pointpuan,
100
233000
3000
bence, ki bizi de büyük ihtimalle bu noktaya canlı tutan,
04:11
givenverilmiş our humaninsan tendencieseğilimler.
101
236000
2000
varolan insani eğilimlerimizdir.
04:13
That systemsistem, I call the "thirdüçüncü sideyan."
102
238000
3000
Ben bu sisteme "üçüncü taraf" diyorum.
04:16
Because if you think about it,
103
241000
2000
Çünkü bunun hakkında biraz düşünürseniz,
04:18
normallynormalde when we think of conflictfikir ayrılığı, when we describetanımlamak it,
104
243000
3000
normal olarak çatışma hakkında düşündüğümüzde, çatışmayı tanımladığımızda
04:21
there's always two sidestaraf --
105
246000
2000
ortada her zaman iki taraf vardır.
04:23
it's ArabsAraplar versuse karşı Israelisİsrailliler, laboremek versuse karşı managementyönetim,
106
248000
2000
Araplarla İsrailliler, işçilere karşılık yönetim
04:25
husbandkoca versuse karşı wifekadın eş, RepublicansCumhuriyetçiler versuse karşı DemocratsDemokratlar.
107
250000
3000
karı-koca, Cumhuriyetçiler - Demokratlar
04:28
But what we don't oftensık sık see
108
253000
2000
ama genellikle göremediğimiz şey
04:30
is that there's always a thirdüçüncü sideyan,
109
255000
2000
her zaman ortada bir "üçüncü taraf"ın daha olduğudur.
04:32
and the thirdüçüncü sideyan of the conflictfikir ayrılığı is us,
110
257000
2000
Ve çatışmanın "üçüncü tarafı" ise "biz"iz.
04:34
it's the surroundingçevreleyen communitytoplum,
111
259000
2000
Bu çevrelen toplum,
04:36
it's the friendsarkadaşlar, the alliesMüttefikler,
112
261000
2000
bu arkadaşlar, müttefikler,
04:38
the familyaile membersüyeler, the neighborsKomşular.
113
263000
2000
aile üyeleri, komşular
04:40
And we can playoyun an incrediblyinanılmaz constructiveyapıcı rolerol.
114
265000
3000
ve inanılmaz derece yapıcı bir rol oynayabiliriz.
04:43
PerhapsBelki de the mostçoğu fundamentaltemel way
115
268000
2000
Muhtemelen üçüncü tarafların
04:45
in whichhangi the thirdüçüncü sideyan can help
116
270000
3000
yardımcı olabileceği en temel yöntem
04:48
is to remindhatırlatmak the partiespartiler of what's really at stakekazık.
117
273000
3000
taraflara gerçekte neyin tehdit altında olduğunu hatırlamaktır.
04:51
For the sakeuğruna of the kidsçocuklar, for the sakeuğruna of the familyaile,
118
276000
2000
çocuklar için, aile için,
04:53
for the sakeuğruna of the communitytoplum, for the sakeuğruna of the futuregelecek,
119
278000
3000
toplum için, gelecek için
04:56
let's stop fightingkavga for a momentan and startbaşlama talkingkonuşma.
120
281000
3000
kavga etmeyi bir an için bırakalım ve konuşmaya başlayalım.
04:59
Because, the thing is,
121
284000
2000
Çünkü, konu şu ki,
05:01
when we're involvedilgili in conflictfikir ayrılığı,
122
286000
2000
bir çatışmanın içine dahil olduğumuz zaman,
05:03
it's very easykolay to losekaybetmek perspectiveperspektif.
123
288000
2000
bakış açımızı kaybetmek kolaydır.
05:05
It's very easykolay to reacttepki.
124
290000
2000
Tepki göstermek kolaydır.
05:07
Humanİnsan beingsvarlıklar -- we're reactionreaksiyon machinesmakineler.
125
292000
3000
İnsanoğlu: her birimiz bir tepki makinesiyiz.
05:10
And as the sayingsöz goesgider,
126
295000
2000
Bir deyiş vardır,
05:12
when angrykızgın, you will make the besten iyi speechkonuşma
127
297000
2000
kızgın olduğunda, en iyi konuşmanı yaparsın
05:14
you will ever regretpişman.
128
299000
3000
pişman olacak olsan da
05:17
And so the thirdüçüncü sideyan remindshatırlatır us of that.
129
302000
3000
ve işte üçüncü taraf bize bunu hatırlatır.
05:20
The thirdüçüncü sideyan helpsyardım eder us go to the balconybalkon,
130
305000
2000
Üçüncü taraf bizim balkona çıkmamıza yardım eder.
05:22
whichhangi is a metaphormecaz for a placeyer of perspectiveperspektif,
131
307000
3000
balkon burada bakış açısı yeri için bir metafor olarak kullanılır.
05:25
where we can keep our eyesgözleri on the prizeödül.
132
310000
3000
balkonda gözünüzü ödül üzerinde tutarsınız.
05:28
Let me tell you a little storyÖykü from my ownkendi negotiatingmüzakere experiencedeneyim.
133
313000
3000
Size kendi yaptığım bir müzakere ile ilgili kısa bir hikayemi anlatayım.
05:31
Some yearsyıl agoönce, I was involvedilgili as a facilitatorkolaylaştırıcı
134
316000
3000
Bir kaç yıl önce, yönetici olarak
05:34
in some very toughsert talksgörüşmeler
135
319000
2000
çok zor bazı görüşmelerde yer almıştım
05:36
betweenarasında the leadersliderler of RussiaRusya
136
321000
2000
Rusyadan bazı liderlerle
05:38
and the leadersliderler of ChechnyaÇeçenistan'da.
137
323000
2000
Çeçenistan'dan bazı liderler katılıyordu.
05:40
There was a warsavaş going on, as you know.
138
325000
2000
Orada bir savaş sürüyor, biliyorsunuz.
05:42
And we metmet in the HagueLahey,
139
327000
2000
Lahey'de buluştuk,
05:44
in the PeaceBarış PalaceSarayı,
140
329000
2000
Barış Sarayında.
05:46
in the sameaynı roomoda where the YugoslavYugoslav warsavaş crimessuçları tribunalMahkemesi
141
331000
3000
bazı odalarda Yugoslav Savaş Suçlarının mahkemesi
05:49
was takingalma placeyer.
142
334000
2000
sürüyordu.
05:51
And the talksgörüşmeler got off to a ratherdaha doğrusu rockyRocky startbaşlama
143
336000
2000
Görüşmeler çok sert bir başlangıcı teğet geçmişti,
05:53
when the vicemengene presidentDevlet Başkanı of ChechnyaÇeçenistan'da
144
338000
2000
Çeçenistan Başkan Yardımcısı
05:55
beganbaşladı by pointingişaret at the RussiansRuslar and said,
145
340000
3000
görüşmelere başlarken Rusları işaret ederek
05:58
"You should staykalmak right here in your seatsKoltuklar,
146
343000
2000
"Oturduğunuz koltuklarda oturmaya devam etmelisiniz,
06:00
because you're going to be on trialDeneme for warsavaş crimessuçları."
147
345000
2000
çünkü savaş suçlarınızdan dolayı bir gün yargılanacaksınız."
06:02
And then he wentgitti on, and then he turneddönük to me and said,
148
347000
2000
sonra devam etti ve bana dönerek dedi ki,
06:04
"You're an AmericanAmerikan.
149
349000
2000
"Sen Amerikalısın,
06:06
Look at what you AmericansAmerikalılar are doing in PuertoPorto RicoRico."
150
351000
3000
siz Amerikalarının Puerto Rico yaptıklarınıza bir bakın"
06:09
And my mindus startedbaşladı racingyarış, "PuertoPorto RicoRico? What do I know about PuertoPorto RicoRico?"
151
354000
3000
ve benim de zihnim yarışmaya başladı, "Puerto Rico? Puerto Rico hakkında ne biliyorsunuz ki?"
06:12
I startedbaşladı reactingtepki göstermek,
152
357000
2000
Tepki göstermeye başlamıştım,
06:14
but then I trieddenenmiş to rememberhatırlamak to go to the balconybalkon.
153
359000
3000
ama sonra balkona çıkmayı hatırlamaya çalıştım.
06:17
And then when he pauseddurdurulmuş,
154
362000
2000
ara verdiği zaman
06:19
and everyoneherkes lookedbaktı at me for a responsetepki,
155
364000
2000
herkes bana dönmüş ve nasıl tepki vereceğime bakıyordu,
06:21
from a balconybalkon perspectiveperspektif, I was ableyapabilmek to thank him for his remarksAçıklamalar
156
366000
3000
balkondan yapılan bir bakış açısıyla, kendisine yaptığı hatırlatmadan dolayı teşekkür ettim,
06:24
and say, "I appreciateanlamak your criticismeleştiri of my countryülke,
157
369000
3000
ve dedim ki, " Ülkem hakkında yaptığınız eleştiri için minettarım,
06:27
and I take it as a signişaret that we're amongarasında friendsarkadaşlar
158
372000
2000
ve bunu dostluğumuz bir işareti olarak kabul ediyorum
06:29
and can speakkonuşmak candidlysamimiyetle to one anotherbir diğeri.
159
374000
3000
ve birbirimizle dobra dobra konuşabileceğimizi kabul ediyorum.
06:32
And what we're here to do is not to talk about PuertoPorto RicoRico or the pastgeçmiş.
160
377000
3000
ve bizim burada yapmak için bulunduğumuz şey Puerto Rico veya geçmiş hakkında konuşmak değil
06:35
What we're here to do is to see if we can figureşekil out a way
161
380000
3000
Burada bulunma sebebimiz Çeçenistan'da akan kanı durdurmak
06:38
to stop the sufferingçile and the bloodshedkan in ChechnyaÇeçenistan'da."
162
383000
3000
ve çekilen acılara son vermek için bir yol bulup bulamayacağımızı görmek.
06:41
The conversationkonuşma got back on trackiz.
163
386000
3000
Görüşmeler tekrar yoluna girdi.
06:44
That's the rolerol of the thirdüçüncü sideyan,
164
389000
2000
İşte üçüncü tarafın rolü budur.
06:46
is to help the partiespartiler to go to the balconybalkon.
165
391000
2000
iki tarafında balkona çıkmasına yardım etmek.
06:48
Now let me take you for a momentan
166
393000
3000
Şimdi bir süre
06:51
to what's widelygeniş ölçüde regardedkabul as the world'sDünyanın en mostçoğu difficultzor conflictfikir ayrılığı,
167
396000
2000
dünyanın en zor çatışması olarak kabul edilen,
06:53
or the mostçoğu impossibleimkansız conflictfikir ayrılığı,
168
398000
2000
veya en çözümsüz sorunu-çatışması olan yere
06:55
is the MiddleOrta EastDoğu.
169
400000
2000
Orta Doğu'ya bakalım.
06:57
QuestionSoru is: where'snerede the thirdüçüncü sideyan there?
170
402000
3000
Soru şu: "üçüncü taraf" nerede?
07:00
How could we possiblybelki go to the balconybalkon?
171
405000
2000
"balkona" nasıl gidebiliriz?
07:02
Now I don't pretendtaklit to have an answerCevap
172
407000
2000
Orta Doğu sorununa çözümüm
07:04
to the MiddleOrta EastDoğu conflictfikir ayrılığı,
173
409000
2000
varmış gibi yapmayacağım.
07:06
but I think I've got a first stepadım,
174
411000
2000
ama bence birinci adımı attık
07:08
literallyharfi harfine, a first stepadım,
175
413000
2000
tam anlamıyla birinci adım,
07:10
something that any one of us could do as third-sidersÜçüncü Yakalılar.
176
415000
3000
üçüncü taraf olarak herhangi birimizin yapabileceği birşey.
07:13
Let me just asksormak you one questionsoru first.
177
418000
2000
öncelikle size bir soru sorayım.
07:15
How manyçok of you
178
420000
2000
Kaçınız
07:17
in the last yearsyıl
179
422000
2000
geçtiğimiz yıllarda
07:19
have ever foundbulunan yourselfkendin worryingendişe verici about the MiddleOrta EastDoğu
180
424000
3000
kendini Orta Doğu sorunu hakkında kaygı duyarken buldu
07:22
and wonderingmerak ediyor what anyonekimse could do?
181
427000
2000
ve ne yapılabilir diye merak ederken?
07:24
Just out of curiositymerak, how manyçok of you?
182
429000
2000
Kaç kişi?
07:26
Okay, so the great majorityçoğunluk of us.
183
431000
3000
tamam, büyük bir çoğunluğumuz
07:29
And here, it's so faruzak away.
184
434000
2000
ve aslında burada, bu kadar uzaktayken
07:31
Why do we payödeme so much attentionDikkat to this conflictfikir ayrılığı?
185
436000
3000
bu soruna bu kadar önem veriyoruz?
07:34
Is it the numbernumara of deathsölümler?
186
439000
2000
nedeni ölümlerin sayısı olabilir mi?
07:36
There are a hundredyüz timeszamanlar more people who dieölmek
187
441000
2000
Orta Doğu'da ölenlerin yüzlerce kat fazlası
07:38
in a conflictfikir ayrılığı in AfricaAfrika than in the MiddleOrta EastDoğu.
188
443000
2000
Afrika'daki çatışmalarda hayatını kaybetti.
07:40
No, it's because of the storyÖykü,
189
445000
2000
Hayır, sebebi hikayeden kaynaklanıyor.
07:42
because we feel personallyŞahsen involvedilgili
190
447000
2000
çünkü kişisel olarak hepimiz konuya kendimizi
07:44
in that storyÖykü.
191
449000
2000
dahil hissediyoruz.
07:46
WhetherOlup olmadığı we're ChristiansHıristiyanlar, MuslimsMüslümanlar or JewsYahudiler,
192
451000
2000
Hristan, Müslüman veya Yahudiler
07:48
religiousdini or non-religiousdin dışı,
193
453000
2000
inananlar veya inanmayalar
07:50
we feel we have a personalkişisel stakekazık in it.
194
455000
2000
hepimiz kişisel bir menfaatimiz olduğunu hissediyoruz.
07:52
StoriesHikayeler mattermadde. As an anthropologistantropolog, I know that.
195
457000
3000
Hikayeler önemlidir. Bir antropolog olarak, bunu biliyorum.
07:55
StoriesHikayeler are what we use to transmitiletmek knowledgebilgi.
196
460000
3000
Hikayeler bilgiyi akktarma yolumuzdur.
07:58
They give meaninganlam to our liveshayatları.
197
463000
2000
Hayatımıza anlam verirler.
08:00
That's what we tell here at TEDTED, we tell storieshikayeleri.
198
465000
2000
Bu burada TED'de anlatıklarımızdır, hikayeler anlatıyoruz.
08:02
StoriesHikayeler are the keyanahtar.
199
467000
2000
Hikayeler anahtardır.
08:04
And so my questionsoru is,
200
469000
3000
benim sorum ise
08:07
yes, let's try and resolveçözmek the politicssiyaset
201
472000
2000
evet, deneyelim ve Orta Doğu'daki
08:09
there in the MiddleOrta EastDoğu,
202
474000
2000
politikaları çözelim
08:11
but let's alsoAyrıca take a look at the storyÖykü.
203
476000
3000
ama bir de hikayeye bir bakalım.
08:14
Let's try to get at the rootkök of what it's all about.
204
479000
2000
Bütün bunların temelini anlamaya çalışalım.
08:16
Let's see if we can applyuygulamak the thirdüçüncü sideyan to it.
205
481000
2000
Burada üçüncü taraf'ı uygulayabilir miyiz bakalım.
08:18
What would that mean? What is the storyÖykü there?
206
483000
3000
Bu ne anlama geliyor? Burada hikaye nedir?
08:21
Now as anthropologistsantropologlar, we know
207
486000
2000
Şimdi biz antropologlar olarak, biliyoruz ki,
08:23
that everyher culturekültür has an originMenşei storyÖykü.
208
488000
3000
her kültürün bir başlangıç hikayesi vardır.
08:26
What's the originMenşei storyÖykü of the MiddleOrta EastDoğu?
209
491000
2000
Orta Doğu'nun başlangıç hikayesi nedir?
08:28
In a phraseifade, it's:
210
493000
2000
Bir cümlede
08:30
4,000 yearsyıl agoönce, a man and his familyaile
211
495000
3000
bundan 4000 yıl önce, bir adam ve ailesi
08:33
walkedyürüdü acrosskarşısında the MiddleOrta EastDoğu,
212
498000
2000
Orta Doğu'ya gelmişler,
08:35
and the worldDünya has never been the sameaynı sincedan beri.
213
500000
3000
ve o zamandan beri dünya bir daha aynı olmamış.
08:38
That man, of coursekurs,
214
503000
2000
Bu adam, tabi ki
08:40
was Abrahamİbrahim.
215
505000
2000
Hz. İbrahim'di.
08:42
And what he stooddurdu for was unityBirlik,
216
507000
2000
ve onun sürdürmeye çalıştığı birlik olma idi.
08:44
the unityBirlik of the familyaile.
217
509000
2000
ailenin birliği
08:46
He's the fatherbaba of us all.
218
511000
2000
O hepimizin babası.
08:48
But it's not just what he stooddurdu for, it's what his messagemesaj was.
219
513000
2000
Ama bu onun sadece var olma sebebi değil aynı zamanda mesajı idi.
08:50
His basictemel messagemesaj was unityBirlik too,
220
515000
3000
Temel mesajı birlik olmaktı.
08:53
the interconnectednessiç içe of it all, the unityBirlik of it all,
221
518000
3000
Herbirinin birbirine bağlanmışlığı ve hepsinin birliği
08:56
and his basictemel valuedeğer was respectsaygı,
222
521000
3000
ve temel değer saygıydı
08:59
was kindnessnezaket towardkarşı strangersyabancı insanlar.
223
524000
2000
yabancılara karşı nazik olmaktı.
09:01
That's what he's knownbilinen for, his hospitalitykonukseverlik.
224
526000
3000
misafirperverliği ile bilinirdi.
09:04
So in that senseduyu,
225
529000
2000
Bu anlamda
09:06
he's the symbolicsembolik thirdüçüncü sideyan
226
531000
2000
o Orta Doğu'nun sembolik bir
09:08
of the MiddleOrta EastDoğu.
227
533000
2000
üçüncü tarafıydı.
09:10
He's the one who remindshatırlatır us
228
535000
3000
O hepimizin daha büyük bir bütünün parçası
09:13
that we're all partBölüm of a greaterbüyük wholebütün.
229
538000
2000
olduğumuzu anlatan kişiydi.
09:15
Now how would you --
230
540000
2000
Şimdi siz nasıl...?
09:17
now think about that for a momentan.
231
542000
2000
şimdi bir an için düşünün
09:19
TodayBugün we faceyüz the scourgeScourge of terrorismterörizm.
232
544000
3000
Bugünlerde terörizmin kırbacı ile yüzleşiyoruz.
09:22
What is terrorismterörizm?
233
547000
2000
Nedir terörizm?
09:24
TerrorismTerörizm is basicallytemel olarak takingalma an innocentmasum strangeryabancı
234
549000
3000
Terörizm temel olarak masum bir yabancıyı almak
09:27
and treatingtedavi them as an enemydüşman whomkime you killöldürmek
235
552000
3000
ve korku yaratmak için öldüreceğiniz kişiye
09:30
in ordersipariş to createyaratmak fearkorku.
236
555000
2000
düşman olarak eğitmektir.
09:32
What's the oppositekarşısında of terrorismterörizm?
237
557000
2000
Terörizmin karşıtı nedir?
09:34
It's takingalma an innocentmasum strangeryabancı
238
559000
2000
Masum bir yabancıyı alıp
09:36
and treatingtedavi them as a friendarkadaş
239
561000
2000
evinize davet edeceğiniz
09:38
whomkime you welcomeHoşgeldiniz into your home
240
563000
3000
bir arkadaşınız olarak eğiterek
09:41
in ordersipariş to sowekmek and createyaratmak understandinganlayış,
241
566000
2000
anlayış tohumları ekmek ve oluşturmaktır,
09:43
or respectsaygı, or love.
242
568000
3000
veya saygı, veya aşk.
09:46
So what if then
243
571000
2000
pekala ya o zaman
09:48
you tookaldı the storyÖykü of Abrahamİbrahim,
244
573000
3000
İbrahim'in hikayesini ele aldığınızda
09:51
whichhangi is a thirdüçüncü sideyan storyÖykü,
245
576000
2000
bu üçüncü taraf hikayesini,
09:53
what if that could be --
246
578000
2000
peki ya olursa
09:55
because Abrahamİbrahim standsstandları for hospitalitykonukseverlik --
247
580000
3000
İbrahim konukseverliğin tarafını tuttuğu için --
09:58
what if that could be an antidotepanzehir to terrorismterörizm?
248
583000
3000
peki ya terörizmin antidotu olursa bu?
10:01
What if that could be a vaccineaşı
249
586000
2000
Peki ya bu, dinlerin toleranssızlığına karşı
10:03
againstkarşısında religiousdini intoleranceintoleransı?
250
588000
2000
bir aşı olursa?
10:05
How would you bringgetirmek that storyÖykü to life?
251
590000
3000
Bu hikayeyi hayata nasıl taşırsınız?
10:08
Now it's not enoughyeterli just to tell a storyÖykü --
252
593000
2000
Şimdi sadece bir hikaye anlatmak yeterli değil --
10:10
that's powerfulgüçlü --
253
595000
2000
bu güçlü --
10:12
but people need to experiencedeneyim the storyÖykü.
254
597000
2000
ama insanlar hikayeyi tecrübe etmeli.
10:14
They need to be ableyapabilmek to livecanlı the storyÖykü. How would you do that?
255
599000
3000
Hikayeyi yaşayabilmeliler. Bunu nasıl yapacaklar?
10:17
And that was my thinkingdüşünme of how would you do that.
256
602000
3000
Bunu nasıl yapacağınıza dair düşüncem bu.
10:20
And that's what comesgeliyor to the first stepadım here.
257
605000
2000
ve işte bu birinci adım olarak ortaya çıkıyor.
10:22
Because the simplebasit way to do that
258
607000
2000
Çünkü bunu yapmanın en basit yolu
10:24
is you go for a walkyürümek.
259
609000
3000
yürüyüşe çıkmak.
10:27
You go for a walkyürümek in the footstepsayak sesleri of Abrahamİbrahim.
260
612000
3000
İbrahimin ayak izlerini takip eden bir yürüyüşe çıkacaksınız.
10:30
You retracekuyruklar the footstepsayak sesleri of Abrahamİbrahim.
261
615000
3000
İbrahim izlerini tekrar bulacaksınız.
10:33
Because walkingyürüme has a realgerçek powergüç.
262
618000
3000
Çünkü yürümek gerçek bir güce sahiptir.
10:36
You know, as an anthropologistantropolog, walkingyürüme is what madeyapılmış us humaninsan.
263
621000
3000
Bilirsiniz, bir antropolog olarak, yürümek bizi insan yapan şeydir.
10:39
WalkingYürüyüş, it's funnykomik, when you walkyürümek,
264
624000
2000
Eğlenceli, yürüdüğünüz zaman,
10:41
you walkyürümek side-by-sideyan yana
265
626000
2000
aynı ortak yönde
10:43
in the sameaynı commonortak directionyön.
266
628000
3000
yan yana yürürsünüz.
10:46
Now if I were to come to you face-to-faceyüz yüze
267
631000
2000
Şimdi eğer sizinle yüzyüze gelseydim
10:48
and come this closekapat to you,
268
633000
3000
ve bu kadar yakın olsaydım size
10:51
you would feel threatenedtehdit.
269
636000
3000
tehdit ediliyor hissederdiniz.
10:54
But if I walkyürümek shoulder-to-shoulderomuz omuza,
270
639000
2000
ama omuz omuza yürüsem
10:56
even touchingdokunma shouldersomuzlar,
271
641000
2000
hatta omuzuna dokunarak yürüsem
10:58
it's no problemsorun.
272
643000
2000
sorun yok
11:00
Who fightskavgalar while they walkyürümek?
273
645000
2000
Yürürken kim kavga eder?
11:02
That's why in negotiationsmüzakereler, oftensık sık, when things get toughsert,
274
647000
3000
Bu yüzden tartışmalar sırasında, işler zorlaştığında,
11:05
people go for walksyürüyüşleri in the woodsWoods.
275
650000
2000
insanlar orman içinde yürüyüşe çıkarlar.
11:07
So the ideaFikir camegeldi to me
276
652000
2000
Dolayısıyla aklıma bir fikir geldi
11:09
of what about inspiringilham verici
277
654000
2000
bir rota, bir yol
11:11
a pathyol, a routerota --
278
656000
2000
temin etmek için --
11:13
think the silkipek routerota, think the AppalachianAppalachian trailiz --
279
658000
3000
ipek yolunu düşünün, Appalachian Parkurunu
11:16
that followedtakip etti in the footstepsayak sesleri
280
661000
2000
İbrahim ayak izlerinden
11:18
of Abrahamİbrahim.
281
663000
2000
takip edilen.
11:20
People said, "That's crazyçılgın. You can't.
282
665000
2000
İnsanlar "Delice bu, yapamazsın" dedi.
11:22
You can't retracekuyruklar the footstepsayak sesleri of Abrahamİbrahim. It's too insecuregüvensiz.
283
667000
3000
İbrahim izlerini takip edemezsin. Çok güvensiz.
11:25
You've got to crossçapraz all these borderssınırlar.
284
670000
2000
Bütün sınırları geçmek zorundasın.
11:27
It goesgider acrosskarşısında 10 differentfarklı countriesülkeler in the MiddleOrta EastDoğu,
285
672000
2000
Orta Doğu'da 10 farklı ülkeden geçer,
11:29
because it unitesAmerika Birleşik Devletleri them all."
286
674000
2000
hepsini birleştirir.
11:31
And so we studiedokudu the ideaFikir at HarvardHarvard.
287
676000
2000
Ve biz de Harvard da bu fikir üzerine çalıştık.
11:33
We did our duenedeniyle diligencedurum tespiti.
288
678000
2000
gerekli özeni gösterdik.
11:35
And then a fewaz yearsyıl agoönce, a groupgrup of us,
289
680000
2000
ve sonra bundan birkaç yıl önce, bir grubumuz,
11:37
about 25 of us from about 10 differentfarklı countriesülkeler,
290
682000
2000
10 farklı ülkeden 25'imiz,
11:39
decidedkarar to see if we could retracekuyruklar the footstepsayak sesleri of Abrahamİbrahim,
291
684000
2000
İbrahimin ayak izlerini takip edip edemeyeceğimizi görmeye karar verdik,
11:41
going from his initialilk birthplaceDoğum yeri in the cityŞehir of UrfaUrfa
292
686000
3000
doğduğu şehir olan Türkiye'nin güneyindeki Urfa'dan
11:44
in SouthernGüney TurkeyTürkiye, NorthernKuzey MesopotamiaMezopotamya.
293
689000
3000
Kuzey Mezopotamya'dan başlayarak
11:47
And we then tookaldı a busotobüs and tookaldı some walksyürüyüşleri
294
692000
3000
sonra bir otobüsle ve bazen yürüyerek
11:50
and wentgitti to HarranHarran,
295
695000
2000
Harran'a gittik,
11:52
where, in the Bibleİncil, he setskümeler off on his journeyseyahat.
296
697000
3000
İncil'e göre yolculuğuna başladığı yere.
11:55
Then we crossedçarpı the bordersınır into SyriaSuriye, wentgitti to AleppoAleppo,
297
700000
2000
Sonra Suriye sınırını geçtik ve
11:57
whichhangi, turnsdönüşler out, is namedadlı after Abrahamİbrahim.
298
702000
2000
İbrahim'den sonra adını alan yere Harran'a vardık.
11:59
We wentgitti to DamascusDamascus,
299
704000
2000
Şam'a gittik.
12:01
whichhangi has a long historytarih associatedilişkili with Abrahamİbrahim.
300
706000
2000
İbrahim ile ilgili uzun bir tarihe sahip olan şehre
12:03
We then camegeldi to NorthernKuzey JordanÜrdün,
301
708000
3000
Sonra Ürdün'ün Kuzeyine geldik,
12:06
to JerusalemJerusalem,
302
711000
2000
Kudüs'e,
12:08
whichhangi is all about Abrahamİbrahim, to BethlehemBethlehem,
303
713000
3000
İbrahim ile ilgili herşey olan, Beytüllahim'e (Bethlehem)
12:11
and finallyen sonunda to the placeyer where he's buriedgömülü
304
716000
2000
ve sonunda yakıldığı yere
12:13
in HebronHebron.
305
718000
2000
El Halil (Hebron).
12:15
So effectivelyetkili bir şekilde, we wentgitti from wombrahim to tombmezar.
306
720000
2000
Etkili bir şekilde, rahimden mezara kadar gittik.
12:17
We showedgösterdi it could be donetamam. It was an amazingşaşırtıcı journeyseyahat.
307
722000
3000
Yapılabileceğini gösterdik. İnanılmaz bir yolculuktu.
12:20
Let me asksormak you a questionsoru.
308
725000
2000
Size bir soru sorayım.
12:22
How manyçok of you have had the experiencedeneyim
309
727000
2000
Kaçınız yabancı bir çevrede yaşamayı
12:24
of beingolmak in a strangegarip neighborhoodKomşuluk,
310
729000
2000
tecrübe etti,
12:26
or strangegarip landarazi,
311
731000
2000
veya yabancı bir ülkede
12:28
and a totalGenel Toplam strangeryabancı, perfectmükemmel strangeryabancı,
312
733000
3000
ve tamamen yabancı, gerçekten yabancı biri
12:31
comesgeliyor up to you and showsgösterileri you some kindnessnezaket,
313
736000
3000
size gelip nazik bir davranışta bulundu,
12:34
maybe invitesdavet ediyor you into theironların home, givesverir you a drinkiçki,
314
739000
2000
belki sizi evine davet etti, içecek sundu,
12:36
givesverir you a coffeeKahve, givesverir you a mealyemek?
315
741000
2000
kahve ikram etti, yemek verdi?
12:38
How manyçok of you have ever had that experiencedeneyim?
316
743000
2000
İçinizden kaç kişi böyle bir tecrübe yaşadı?
12:40
That's the essenceöz
317
745000
2000
İbrahim'in yolundaki
12:42
of the Abrahamİbrahim pathyol.
318
747000
2000
cevher işte bu.
12:44
But that's what you discoverkeşfetmek, is you go into these villagesköyler in the MiddleOrta EastDoğu
319
749000
2000
Orta Doğu'daki köylere gittiğinizde keşfedeğiniz şeyler bunlar
12:46
where you expectbeklemek hostilitydüşmanlık,
320
751000
2000
misafirperverlik bulmayı umacağınız yerlerde bulacaksınız
12:48
and you get the mostçoğu amazingşaşırtıcı hospitalitykonukseverlik,
321
753000
2000
ve en mükemmel misafirperverliği bulacaksınız.
12:50
all associatedilişkili with Abrahamİbrahim.
322
755000
2000
hepsi İbrahim ile ilgili
12:52
"In the nameisim of fatherbaba Abrahamİbrahim,
323
757000
2000
"Baba İbrahim'in aşkına
12:54
let me offerteklif you some foodGıda."
324
759000
2000
bana yiyecek bir şeyler verir misiniz"
12:56
So what we discoveredkeşfedilen
325
761000
2000
Bizim keşfettiğimiz şey
12:58
is that Abrahamİbrahim is not just a figureşekil out of a bookkitap for those people.
326
763000
3000
bu insanlar için İbrahim sadece kitaplardaki bir figür değil,
13:01
He's alivecanlı; he's a livingyaşam presencevarlık.
327
766000
3000
o yaşıyor, o yaşayan bir varlık.
13:04
And to make a long storyÖykü shortkısa,
328
769000
2000
ve uzun bir hikayeyi kısaltmak için,
13:06
in the last coupleçift of yearsyıl now,
329
771000
2000
birkaç yıl önce,
13:08
thousandsbinlerce of people
330
773000
2000
binlerce insan
13:10
have begunbaşladı to walkyürümek partsparçalar of the pathyol of Abrahamİbrahim
331
775000
2000
İbrahim'in yolundan bölümler yürümeye başladı
13:12
in the MiddleOrta EastDoğu,
332
777000
2000
orta doğu da
13:14
enjoyingkeyfi the hospitalitykonukseverlik of the people there.
333
779000
3000
insanların misafirperverliğinden keyif alarak.
13:17
They'veOnlar ettik begunbaşladı to walkyürümek
334
782000
2000
Yürümeye başladılar
13:19
in Israelİsrail and PalestinePalestine,
335
784000
2000
İsrail'de, Filistin'de,
13:21
in JordanÜrdün, in TurkeyTürkiye, in SyriaSuriye.
336
786000
2000
Ürdün'de, Türkiye'de, Suriye'de.
13:23
It's an amazingşaşırtıcı experiencedeneyim.
337
788000
2000
İnanılmaz bir tecrübeydi.
13:25
MenErkekler, womenkadınlar, younggenç people, oldeski people --
338
790000
2000
Erkekler, kadınlar, gençler, yaşlılar --
13:27
more womenkadınlar than menerkekler, actuallyaslında, interestinglyilginç biçimde.
339
792000
3000
erkeklerden çok kadınlar, aslında, ilginç bir şekilde.
13:30
For those who can't walkyürümek,
340
795000
2000
yürüyemeyenler için,
13:32
who are unableaciz to get there right now,
341
797000
2000
o anda orada olamayanlar için,
13:34
people startedbaşladı to organizedüzenlemek walksyürüyüşleri
342
799000
2000
insanlar yürüyüşler organize etmeye başladılar.
13:36
in citiesşehirler, in theironların ownkendi communitiestopluluklar.
343
801000
2000
şehirlerde, kendi topluluklarında.
13:38
In CincinnatiCincinnati, for instanceörnek, that organizedörgütlü a walkyürümek
344
803000
2000
Cincinnati'de örneğin, organize edilen yürüyüşte
13:40
from a churchkilise to a mosqueCamii to a synagoguesinagog
345
805000
2000
kiliseden bir camiye ve sinagog'a
13:42
and all had an Abrahamicİbrahimi mealyemek togetherbirlikte.
346
807000
2000
ve hepsinin elinde İbrani yemekleri
13:44
It was Abrahamİbrahim PathYol Day.
347
809000
2000
İbrahim yolu günüydü.
13:46
In SaoSao PauloPaulo, BrazilBrezilya, it's becomeolmak an annualyıllık eventolay
348
811000
2000
Brazilya'da Sao Paulo'da, bu yıllık bir etkinlik haline geldi
13:48
for thousandsbinlerce of people to runkoş
349
813000
2000
binlerce insanın sanal bir ibrahim yolu
13:50
in a virtualsanal Abrahamİbrahim PathYol RunÇalıştır,
350
815000
2000
koştuğu bir etkinlik,
13:52
unitingbirleştirici the differentfarklı communitiestopluluklar.
351
817000
2000
farklı toplulukların bir araya getiren bir etkinlik.
13:54
The mediamedya love it; they really adoretapıyorum it.
352
819000
3000
Medya buna bayıldı, gerçekten çok sevdi.
13:57
They lavishsavurgan attentionDikkat on it
353
822000
2000
Buna bolca dikkat kesildiler
13:59
because it's visualgörsel,
354
824000
2000
çünkü bu görsel bir şey
14:01
and it spreadsyayılır the ideaFikir,
355
826000
2000
ve yabancılara karşı nazik
14:03
this ideaFikir of Abrahamicİbrahimi hospitalitykonukseverlik
356
828000
2000
İbrani konukseverliğini
14:05
of kindnessnezaket towardskarşı strangersyabancı insanlar.
357
830000
2000
fikrini yayıyor
14:07
And just a coupleçift weekshaftalar agoönce,
358
832000
2000
Ve bundan birkaç hafta önce,
14:09
there was an NPRNPR storyÖykü on it.
359
834000
2000
Ulusal Radyoda haber vardı bununla ilgili
14:11
Last monthay,
360
836000
2000
Geçen ay,
14:13
there was a pieceparça in the GuardianKoruyucu,
361
838000
2000
Guardian'da bir parça yer aldı.
14:15
in the ManchesterManchester GuardianKoruyucu, about it --
362
840000
3000
Manchester Guardian'da buna
14:18
two wholebütün pagessayfalar.
363
843000
3000
iki tam sayfa ayrılmıştı.
14:21
And they quotedalıntı a villagerköylü
364
846000
3000
Ve orada yerel halktan birinin bir sözü yer aldı
14:24
who said, "This walkyürümek connectsbağlandığı us to the worldDünya."
365
849000
3000
şöyle diyordu " Bu yürüyüş bizi dünyaya bağlıyor"
14:27
He said it was like a lightışık that wentgitti on in our liveshayatları.
366
852000
3000
Hayatlarına inen bir ışık olduğunu söylüyordu.
14:30
It broughtgetirdi us hopeumut.
367
855000
2000
Bize umut getirdi.
14:32
And so that's what it's about.
368
857000
2000
ve sonuç olarak bu demek
14:34
But it's not just about psychologyPsikoloji;
369
859000
3000
bu psikoloji hakkında değil
14:37
it's about economicsekonomi bilimi,
370
862000
2000
bu ekonomi hakkında
14:39
because as people walkyürümek they spendharcamak moneypara.
371
864000
2000
çünkü insanlar yürürken para harcarlar.
14:41
And this womankadın right here, UmUm AhmadAhmad,
372
866000
3000
Ve tam buradaki kadın, Um Ahmad,
14:44
is a womankadın who liveshayatları on a pathyol in NorthernKuzey JordanÜrdün.
373
869000
3000
Kuzey Ürdün'den bu yol üzerinde yaşayan kadın.
14:47
She's desperatelyumutsuzca poorfakir.
374
872000
2000
İnanılmaz derecede fakir.
14:49
She's partiallykısmen blindkör, her husbandkoca can't work,
375
874000
3000
Kısmen kör bir kadın ve kocası çalışamıyor.
14:52
she's got sevenYedi kidsçocuklar.
376
877000
3000
7 çocuğu var
14:55
But what she can do is cookpişirmek,
377
880000
2000
ama yapabildiği tek şey yemek pişirmek
14:57
and so she's begunbaşladı to cookpişirmek for some groupsgruplar of walkersWalkers
378
882000
3000
ve böylece köyüne gelen yürüyüşçü bir grup için yemek yapmaya başlıyor
15:00
who come throughvasitasiyla the villageköy and have a mealyemek in her home.
379
885000
3000
ve evinde yemek veriyor.
15:03
They sitoturmak on the floorzemin.
380
888000
2000
Yere oturuyorlar
15:05
She doesn't even have a tableclothmasa örtüsü.
381
890000
2000
Bir masa örtüsü bile yok.
15:07
She makesmarkaları the mostçoğu deliciouslezzetli foodGıda
382
892000
2000
kırsal çevrede yetişen taze bitkilerden
15:09
that's freshtaze from the herbsotlar in the surroundingçevreleyen countrysidekırsal.
383
894000
3000
en leziz yemekleri yapıyor
15:12
And so more and more walkersWalkers have come,
384
897000
2000
ve sonra daha fazla yürüyüşçü gelmeye başlıyor.
15:14
and latelyson zamanlarda she's begunbaşladı to earnkazanmak an incomegelir
385
899000
2000
ve sonunda kadın ailesini geçindirecek belli
15:16
to supportdestek her familyaile.
386
901000
2000
bir gelir elde etmeye başlıyor.
15:18
And so she told our teamtakım there, she said,
387
903000
3000
Ve sonra oradaki bizim takımımıza şöyle bir şöylemişti.
15:21
"You have madeyapılmış me visiblegözle görülür
388
906000
3000
"Beni bir zaman bana bakmaktan
15:24
in a villageköy where people were oncebir Zamanlar ashamedutanmış
389
909000
2000
utanç duyan insanların olduğu bir köyde
15:26
to look at me."
390
911000
2000
görünür biri yaptınız"
15:28
That's the potentialpotansiyel of the Abrahamİbrahim pathyol.
391
913000
3000
İbrahim'in Yolunun potansiyeli budur işte.
15:31
There are literallyharfi harfine hundredsyüzlerce of those kindsçeşit of communitiestopluluklar
392
916000
2000
Orta Doğu'da, bu yol boyunca, tam olarak bu şekilde
15:33
acrosskarşısında the MiddleOrta EastDoğu, acrosskarşısında the pathyol.
393
918000
3000
yüzlerce topluluk var.
15:37
The potentialpotansiyel is basicallytemel olarak to changedeğişiklik the gameoyun.
394
922000
3000
Bu potansiyel temel olarak oyunu değiştirmek için.
15:40
And to changedeğişiklik the gameoyun, you have to changedeğişiklik the frameçerçeve,
395
925000
2000
ve oyunu değiştirmek için, bu sahneyi değiştirmeniz gerekiyor.
15:42
the way we see things --
396
927000
2000
bizim gördüğümüz şekilde --
15:44
to changedeğişiklik the frameçerçeve
397
929000
2000
sahneyi değiştirmek için
15:46
from hostilitydüşmanlık to hospitalitykonukseverlik,
398
931000
3000
düşmanlıktan konukseverliğe,
15:49
from terrorismterörizm to tourismturizm.
399
934000
3000
terörizmden turizme.
15:52
And in that senseduyu, the Abrahamİbrahim pathyol
400
937000
2000
ve bu anlamda İbrahim'in Yolu'
15:54
is a game-changeroyun değiştirici.
401
939000
2000
bir oyun-değiştirici.
15:56
Let me just showgöstermek you one thing.
402
941000
2000
Size sadece bir şey göstereyim.
15:58
I have a little acornmeşe palamudu here
403
943000
2000
Burada bir meşe palamudu var yanımda
16:00
that I pickedseçilmiş up while I was walkingyürüme on the pathyol
404
945000
2000
sene başında bunu yürüyüşümüz sırasında
16:02
earlierdaha erken this yearyıl.
405
947000
2000
almıştım yanıma
16:04
Now the acornmeşe palamudu is associatedilişkili with the oakmeşe treeağaç, of coursekurs --
406
949000
2000
Şimdi meşe palamudu meşe ağacıyla ilgili, tabi ki
16:06
growsbüyür into an oakmeşe treeağaç,
407
951000
2000
İbrahim ile ilişkilendirdiğimiz
16:08
whichhangi is associatedilişkili with Abrahamİbrahim.
408
953000
2000
meşe ağacında yetişiyor.
16:10
The pathyol right now is like an acornmeşe palamudu;
409
955000
2000
Şimdi bu yol, bu meşe palamudu gibi,
16:12
it's still in its earlyerken phaseAşama.
410
957000
2000
sürecin daha başında.
16:14
What would the oakmeşe treeağaç look like?
411
959000
2000
Meşe ağacı nasıl bir şey olacak peki?
16:16
Well I think back to my childhoodçocukluk,
412
961000
2000
Açıkcası bence çocukluğumun güzel bir dönemini yaşadığım,
16:18
a good partBölüm of whichhangi I spentharcanmış, after beingolmak borndoğmuş here in ChicagoChicago,
413
963000
2000
burada Chicago'da doğduktan sonra
16:20
I spentharcanmış in EuropeEurope.
414
965000
2000
Avrupa'da geçirdiğim zamana döndüğümde.
16:22
If you had been
415
967000
2000
Sözgelimi 1945 yılında Londra'da
16:24
in the ruinsHarabeleri of, say, LondonLondra
416
969000
2000
harabeler içinde olsaydınız
16:26
in 1945, or BerlinBerlin,
417
971000
3000
veya Berlin'De
16:29
and you had said,
418
974000
2000
ve siz şöyle bir şey söyleseydiniz,
16:31
"SixtyAltmış yearsyıl from now,
419
976000
2000
"Bundan 60 yıl sonra,
16:33
this is going to be the mostçoğu peacefulhuzurlu, prosperousmüreffeh partBölüm of the planetgezegen,"
420
978000
2000
burası dünya üzerindeki en barışcıl ve refah içindeki yer olacak"
16:35
people would have thought
421
980000
2000
insanlar sizin aklınızı
16:37
you were certifiablycertifiably insanedeli.
422
982000
2000
kaçırmış olduğunuzu düşünürlerdi.
16:39
But they did it thanksTeşekkürler to a commonortak identityKimlik -- EuropeEurope --
423
984000
4000
Ama ortak kimlikleri--Avrupa--
16:43
and a commonortak economyekonomi.
424
988000
2000
ve ortak ekonomileri sayesinde onlar bunu başardılar
16:45
So my questionsoru is, if it can be donetamam in EuropeEurope,
425
990000
3000
Benim sormak isteğim şey, eğer bu Avrupa'da yapılabildiyse,
16:48
why not in the MiddleOrta EastDoğu?
426
993000
2000
neden Orta Doğu'da olmasın?
16:50
Why not, thanksTeşekkürler to a commonortak identityKimlik,
427
995000
2000
Neden olmasın, ortak kimliğe şükür --
16:52
whichhangi is the storyÖykü of Abrahamİbrahim,
428
997000
2000
ki bu İbrahim'in hikayesi ile
16:54
and thanksTeşekkürler to a commonortak economyekonomi
429
999000
2000
ve ortak ekonomi sayesinde
16:56
that would be basedmerkezli in good partBölüm on tourismturizm?
430
1001000
3000
neden bu turizmin temel aldığı iyi bir parçası olmasın?
17:00
So let me concludesonuçlandırmak then
431
1005000
2000
O zaman şunu söyleyerek sonuca geleyim.
17:02
by sayingsöz that in the last 35 yearsyıl,
432
1007000
3000
35 yıldır
17:05
as I've workedişlenmiş
433
1010000
2000
çalıştığım
17:07
in some of the mostçoğu dangeroustehlikeli, difficultzor and intractablezorlu
434
1012000
2000
yeryüzünün en tehlikeli, zor ve çetin
17:09
conflictsçatışmalar around the planetgezegen,
435
1014000
2000
çatışmalarında
17:11
I have yethenüz to see one conflictfikir ayrılığı
436
1016000
3000
şu ana kadar bir çatışmayı
17:14
that I feltkeçe could not be transformeddönüştürülmüş.
437
1019000
3000
değiştirilemez olarak gördüm.
17:17
It's not easykolay, of coursekurs,
438
1022000
2000
kolay değil tabi ki,
17:19
but it's possiblemümkün.
439
1024000
2000
ama mümkün
17:21
It was donetamam in SouthGüney AfricaAfrika.
440
1026000
2000
Bu Güney Afrika'da yapıldı.
17:23
It was donetamam in NorthernKuzey Irelandİrlanda.
441
1028000
2000
Bu Kuzey İrlanda'da yapıldı.
17:25
It could be donetamam anywhereherhangi bir yer.
442
1030000
2000
Bu her yerde yapılabilir
17:27
It simplybasitçe dependsbağlıdır on us.
443
1032000
2000
Bu sadece bize bağlı.
17:29
It dependsbağlıdır on us takingalma the thirdüçüncü sideyan.
444
1034000
3000
Bu üçüncü taraf olmayı seçmemize bağlı.
17:32
So let me inviteDavet etmek you
445
1037000
2000
Sizi çok küçük bir adım olarak bile olsa
17:34
to considerdüşünmek takingalma the thirdüçüncü sideyan,
446
1039000
2000
üçüncü taraf olmaya
17:36
even as a very smallküçük stepadım.
447
1041000
2000
davet ediyorum.
17:38
We're about to take a breakkırılma in a momentan.
448
1043000
2000
Birazdan bir ara vermek üzereyiz.
17:40
Just go up to someonebirisi
449
1045000
2000
Sadece farklı bir kültürden
17:42
who'skim from a differentfarklı culturekültür, a differentfarklı countryülke,
450
1047000
3000
farklı bir ülkeden,
17:45
a differentfarklı ethnicityEtnik Yapı, some differencefark,
451
1050000
2000
farklı bir etnik kökenden, farklı biriyle,
17:47
and engagetutmak them in a conversationkonuşma; listen to them.
452
1052000
3000
konuşun, onu dinleyin.
17:50
That's a thirdüçüncü sideyan actdavranmak.
453
1055000
2000
Bu üçüncü taraf şeklinde bir davranış.
17:52
That's walkingyürüme Abraham'sİbrahim'in pathyol.
454
1057000
2000
Bu İbrahim'in Yolunda yürümek.
17:54
After a TEDTalkTEDTalk,
455
1059000
2000
bir TED Konuşmasından sonra,
17:56
why not a TEDWalkTEDWalk?
456
1061000
2000
neden bir TED Yürüyüşü olmasın?
17:58
So let me just leaveayrılmak you
457
1063000
2000
O zaman sizi
18:00
with threeüç things.
458
1065000
2000
üç şey ile bırakayım.
18:02
One is, the secretgizli to peaceBarış
459
1067000
3000
Birincisi, barışın sırrı
18:05
is the thirdüçüncü sideyan.
460
1070000
3000
üçüncü taraf olmaktır.
18:08
The thirdüçüncü sideyan is us.
461
1073000
2000
Üçüncü taraf biziz,
18:10
EachHer of us,
462
1075000
2000
her birimiz,
18:12
with a singletek stepadım,
463
1077000
2000
küçük bir adımla,
18:14
can take the worldDünya, can bringgetirmek the worldDünya
464
1079000
3000
dünyayı alabilir, dünyayı getirebilir,
18:17
a stepadım closeryakın to peaceBarış.
465
1082000
3000
barışa bir adım daha yakın.
18:20
There's an oldeski AfricanAfrika proverbatasözü that goesgider:
466
1085000
2000
Afrika'ya ait bir söz var,
18:22
"When spiderörümcek webswebs unitebirleştirmek,
467
1087000
2000
"örümcek ağları bir araya geldiğinde,
18:24
they can haltDur even the lionAslan."
468
1089000
3000
bir aslanı bile tutabilir."
18:27
If we're ableyapabilmek to unitebirleştirmek
469
1092000
2000
Eğer birlik olmayı başarırsak,
18:29
our third-sideÜçüncü tarafı webswebs of peaceBarış,
470
1094000
2000
barışın üçüncü taraf ağı olarak
18:31
we can even haltDur the lionAslan of warsavaş.
471
1096000
3000
savaşın aslanını durdurabiliriz.
18:34
Thank you very much.
472
1099000
2000
Çok teşekkür ederim.
18:36
(ApplauseAlkış)
473
1101000
2000
(alkış)
Translated by Zafer Karkaç
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
William Ury - Mediator
William Ury is a mediator, writer and speaker, working with conflicts ranging from family feuds to boardroom battles to ethnic wars. He's the author of "Getting to Yes."

Why you should listen

William L. Ury co-founded Harvard's Program on Negotiation and is currently a Senior Fellow of the Harvard Negotiation Project. He is the author of The Power of a Positive No: How to Say No & Still Get to Yes, and co-author (with Roger Fisher) of Getting to Yes: Negotiating Agreement Without Giving In, translated into 30+ languages. He is also author of the award-winning Getting Past No: Negotiating with Difficult People and Getting To Peace (released in paperback under the title The Third Side).

Over the last 30 years, Ury has served as a negotiation adviser and mediator in conflicts ranging from corporate mergers to wildcat strikes in a Kentucky coal mine to ethnic wars in the Middle East, the Balkans, and the former Soviet Union. With former president Jimmy Carter, he co- founded the International Negotiation Network, a non-governmental body seeking to end civil wars around the world. During the 1980s, he helped the US and Soviet governments create nuclear crisis centers designed to avert an accidental nuclear war. In that capacity, he served as a consultant to the Crisis Management Center at the White House. More recently, Ury has served as a third party in helping to end a civil war in Aceh, Indonesia, and helping to prevent one in Venezuela.

Ury has taught negotiation to tens of thousands of corporate executives, labor leaders, diplomats and military officers around the world. He helps organizations try to reach mutually profitable agreements with customers, suppliers, unions, and joint-venture partners.

More profile about the speaker
William Ury | Speaker | TED.com