ABOUT THE SPEAKER
Courtney E. Martin - Journalist
Courtney E. Martin’s work has two obsessions at its core: storytelling and solutions.

Why you should listen

In her upcoming book, The New Better Off, Courtney E. Martin explores how people are redefining the American dream with an eye toward fulfillment. Martin is a columnist for On Being, and the cofounder of the Solutions Journalism Network, Valenti Martin Media, and FRESH Speakers, as well as a strategist for the TED Prize and an editor emeritus at Feministing.com.

In her previous book Do It Anyway: The New Generation of Activists, she profiled eight young people doing social justice work, a fascinating look at the generation of world-changers who are now stepping up to the plate.

More profile about the speaker
Courtney E. Martin | Speaker | TED.com
TEDWomen 2010

Courtney E. Martin: This isn't her mother's feminism

Courtney Martin: Feminizmi yeniden keşfetmek

Filmed:
1,115,520 views

Blogçu Courtney Martin, bu kişisel ve içten konuşmasında, her daim manidar "feminizm" kelimesini tartışıyor. Bunu, kendi kuşağının aynı terimi kendilerince tanımlama arayışında karşılaştığı üç temel çelişkiyi anlatarak yapıyor.
- Journalist
Courtney E. Martin’s work has two obsessions at its core: storytelling and solutions. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
So I was borndoğmuş
0
0
2000
Ben, 70'lerin
00:17
on the last day
1
2000
2000
son yılının
00:19
of the last yearyıl of the '70s.
2
4000
3000
son gününde doğmuşum.
00:23
I was raisedkalkık on "FreeÜcretsiz to be you and me" --
3
8000
3000
"Free to be you and me",
00:26
(cheeringtezahürat)
4
11000
2000
(Tezahürat)
00:28
hip-hopHip-hop --
5
13000
2000
hip hop,
00:30
not as manyçok woohooswoohoos for hip-hopHip-hop in the houseev.
6
15000
2000
salondan hip hop'a çok fazla tezahürat gelmedi
00:32
Thank you. Thank you for hip-hopHip-hop --
7
17000
3000
Teşekkürler. Hip hop için teşekkürler.
00:35
and AnitaAnita HillHill.
8
20000
2000
ve Anita Hill ile büyüdüm.
00:37
(CheeringTezahürat)
9
22000
3000
(Tezahürat)
00:40
My parentsebeveyn were radicalsradikaller --
10
25000
3000
Annem ve babam radikallerdi
00:43
(LaughterKahkaha)
11
28000
2000
(Kahkaha)
00:45
who becameoldu,
12
30000
2000
ama sonradan
00:47
well, grown-upsYetişkinler.
13
32000
3000
birer yetişkine dönüştüler.
00:50
My dadbaba facetiouslyhınzırca saysdiyor,
14
35000
2000
Babam şakayla karışık şöyle der;
00:52
"We wanted to savekayıt etmek the worldDünya,
15
37000
2000
Dünyayı kurtarmak isterken
00:54
and insteadyerine we just got richzengin."
16
39000
3000
bir baktık, zengin oluvermişiz.
00:58
We actuallyaslında just got "middleorta classsınıf"
17
43000
2000
Aslında Kolorado, Colorado Springs'te
01:00
in ColoradoColorado SpringsYaylar, ColoradoColorado,
18
45000
2000
ancak orta sınıf olabildik
01:02
but you get the pictureresim.
19
47000
2000
ama siz anladınız.
01:04
I was raisedkalkık with a very heavyağır senseduyu
20
49000
2000
Yarım kalmış bir mirasın
01:06
of unfinishedbitmemiş legacymiras.
21
51000
2000
ağır bilinciyle büyüdüm.
01:08
At this ripeolgun oldeski ageyaş of 30,
22
53000
3000
Bu 30 yaş olgunluğumda,
01:11
I've been thinkingdüşünme a lot about what it meansanlamına geliyor to growbüyümek up
23
56000
3000
o korkunç ama güzel dönemde büyümenin
01:14
in this horriblekorkunç, beautifulgüzel time,
24
59000
3000
ne demek olduğunu çok düşündüm.
01:17
and I've decidedkarar, for me,
25
62000
2000
Sonunda, benim için gerçek bir yolculuk
01:19
it's been a realgerçek journeyseyahat and paradoxparadoks.
26
64000
3000
ve çelişki olduğuna karar verdim.
01:22
The first paradoxparadoks
27
67000
2000
İlk çelişki,
01:24
is that growingbüyüyen up is about rejectingreddetmeden the pastgeçmiş
28
69000
2000
büyümenin geçmişi reddetmek ve ardından
01:26
and then promptlyDerhal reclaiminggeri ödemelerine it.
29
71000
2000
onu hemen geri talep etmekle ilgili olmasıdır.
01:28
FeminismFeminizm was the waterSu I grewbüyüdü up in.
30
73000
3000
Büyüme sürecinde feminizm sularında yüzdüm.
01:31
When I was just a little girlkız,
31
76000
2000
Daha küçücük bir kızken
01:33
my momanne startedbaşladı what is now
32
78000
2000
annem, şu an dünya üzerindeki
01:35
the longest-runninguzun süren women'sBayanlar filmfilm festivalFestivali in the worldDünya.
33
80000
3000
en uzun süreli kadın film festivalini başlattı.
01:38
So while other kidsçocuklar were watchingseyretme sitcomssitcoms and cartoonsçizgi filmler,
34
83000
3000
Yani diğer çocuklar dizi ve çizgifilm izlerken
01:41
I was watchingseyretme very esotericezoterik documentariesbelgeseller
35
86000
3000
ben kadınlar hakkında ve tarafından yapılmış
01:44
madeyapılmış by and about womenkadınlar.
36
89000
2000
konuya özgü belgeseller izliyordum.
01:46
You can see how this had an influenceetki.
37
91000
2000
Bunun nasıl bir etkisinin olduğunu görebilirsiniz.
01:48
But she was not the only feministfeminist in the houseev.
38
93000
3000
Ama evdeki tek feminist annem değildi.
01:51
My dadbaba actuallyaslında resignedistifa etti
39
96000
2000
Babam, yaşadığımız şehirdeki
01:53
from the male-onlySadece erkek business clubkulüp in my hometownMemleket
40
98000
3000
sadece erkeklere özgü işadamları derneğinden,
01:56
because he said he would never be partBölüm of an organizationorganizasyon
41
101000
3000
oğlunun ilerde evet, ama kızınının asla kabul edilmeyeceği
01:59
that would one day welcomeHoşgeldiniz his sonoğul, but not his daughterkız evlat.
42
104000
3000
bir organizasyonun parçası olmak istemesi gerekçesiyle ayrıldı.
02:02
(ApplauseAlkış)
43
107000
5000
(Alkış)
02:07
He's actuallyaslında here todaybugün.
44
112000
2000
O da bugün burada aslında.
02:09
(ApplauseAlkış)
45
114000
5000
(Alkış)
02:14
The trickhile here
46
119000
2000
Komik olan şu ki
02:16
is my brothererkek kardeş would becomeolmak an experimentaldeneysel poetşair,
47
121000
2000
erkek kardeşim işadamı değil,
02:18
not a businessmanişadamı,
48
123000
2000
deneysel şiirler yazan bir şair oldu,
02:20
but the intentionniyet was really good.
49
125000
2000
ama olsun, niyet gerçekten iyiydi.
02:22
(LaughterKahkaha)
50
127000
2000
(Kahkaha)
02:24
In any casedurum, I didn't readilykolayca claimİddia the feministfeminist labeletiket,
51
129000
2000
Her yanımda olmasına rağmen,
02:26
even thoughgerçi it was all around me,
52
131000
2000
feminist etiketini hemen kabullenemedim.
02:28
because I associatedilişkili it with my mom'sannemin women'sBayanlar groupsgruplar,
53
133000
2000
Çünkü feminizmi annemin kadın grupları,
02:30
her swishyswishy skirtsetek and her shoulderomuz padsyastıkları --
54
135000
3000
o zamanın moda etekleri ve vatkalarla ilişkilendirirdim
02:33
noneYok of whichhangi had much cachetkaşe
55
138000
2000
ki bunların hiçbirinin,
02:35
in the hallwayskoridorlar of PalmerPalmer HighYüksek SchoolOkul
56
140000
2000
havalı görünmeye çalıştığım
02:37
where I was tryingçalışıyor to be coolgüzel at the time.
57
142000
2000
Palmer Lisesi koridorlarında bir forsu yoktu.
02:39
But I suspectedşüpheli there was something really importantönemli
58
144000
2000
Yine de bu feminizm olayının gerçekten
02:41
about this wholebütün feminismFeminizm thing,
59
146000
2000
önemli bir yanı olduğundan şüpheleniyordum.
02:43
so I startedbaşladı covertlygizlice tiptoeingkaçmak into my mom'sannemin bookshelveskitap rafı
60
148000
4000
Bu yüzden gizlice annemin kitaplığına gidip
02:47
and pickingtoplama bookskitaplar off and readingokuma them --
61
152000
3000
kitap seçip okumaya başladım -
02:50
never, of coursekurs, admittingitiraf that I was doing so.
62
155000
2000
bunu asla kimseye söylemedim tabii ki.
02:52
I didn't actuallyaslında claimİddia the feministfeminist labeletiket
63
157000
3000
Bernard College'a gidene kadar
02:55
untila kadar I wentgitti to BarnardBarnard CollegeÜniversite
64
160000
2000
feminist etiketini kendime yapıştırmamıştım
02:57
and I heardduymuş AmyAmy RichardsRichards and JenniferJennifer BaumgardnerBaumgardner speakkonuşmak for the first time.
65
162000
4000
ve ilk kez Amy Richards ve Jennifer Baumgardner'in konuşmalarını dinlemiştim.
03:01
They were the co-authorsco-yazar of a bookkitap calleddenilen "ManifestaManifesta."
66
166000
3000
Onlar, "Manifesta" adlı kitabın yazarlarıydılar.
03:04
So what very profoundderin epiphanygörünüş, you mightbelki asksormak,
67
169000
3000
Feminist tarafımın açığa çıkmasını sağlayan
03:07
was responsiblesorumluluk sahibi for my feministfeminist clicktık momentan?
68
172000
3000
o büyük şey neydi, diye sorabilirsiniz.
03:10
FishnetFile stockingsçorap.
69
175000
2000
File çorap.
03:12
JenniferJennifer BaumgardnerBaumgardner was wearinggiyme them.
70
177000
2000
Jennifer Baumgardner, file çorap giyiyordu.
03:14
I thought they were really hotSıcak.
71
179000
2000
Gerçekten seksi olduğunu düşündüm.
03:16
I decidedkarar, okay, I can claimİddia the feministfeminist labeletiket.
72
181000
2000
Tamam, dedim, artık feminist olabilirim.
03:18
Now I tell you this --
73
183000
3000
Şimdi size bunu söylüyorum,
03:21
I tell you this at the riskrisk of embarrassingutanç verici myselfkendim,
74
186000
3000
size bunu kendimi rezil etme pahasına söylüyorum,
03:24
because I think partBölüm of the work of feminismFeminizm
75
189000
2000
Çünkü, feminizm işinin birazı
03:26
is to admititiraf etmek that aestheticsestetik, that beautygüzellik,
76
191000
2000
estetiğin, güzelliğin, eğlencenin
03:28
that funeğlence do mattermadde.
77
193000
2000
önemli olduğunu itiraf etmektir.
03:30
There are lots of very modernmodern politicalsiyasi movementshareketler
78
195000
3000
Kültürel trendler sayesinde
03:33
that have caughtyakalandı fireateş in no smallküçük partBölüm
79
198000
2000
büyük çapta yanıp tutuşan
03:35
because of culturalkültürel hipnesshipness.
80
200000
2000
birçok modern politik hareket var.
03:37
AnyoneKimse heardduymuş of these two guys as an exampleörnek?
81
202000
3000
Bu iki şahsın adını duymuş olan var mıydı mesela?
03:40
So my feminismFeminizm is very indebtedborçlu to my mom'sannemin,
82
205000
3000
Yani benim feminizmim anneminkine minnettar,
03:43
but it looksgörünüyor very differentfarklı.
83
208000
2000
ancak onunkinden çok farklı.
03:45
My momanne saysdiyor, "patriarchyataerkil."
84
210000
2000
Annem "Ataerkillik," der.
03:47
I say, "intersectionalityintersectionality."
85
212000
2000
Ben, "Değişen roller" derim.
03:49
So raceyarış, classsınıf, genderCinsiyet, abilitykabiliyet,
86
214000
3000
Irk, sınıf, cinsiyet, yetenek,
03:52
all of these things go into our experiencesdeneyimler
87
217000
2000
bunların hepsi
03:54
of what it meansanlamına geliyor to be a womankadın.
88
219000
2000
kadın olmanın ne demek olduğuyla alakalı.
03:56
PayÖdeme equityhisse senedi? Yes. AbsolutelyKesinlikle a feministfeminist issuekonu.
89
221000
2000
Maaş tarafsızlığı? Evet. Tamamiyle bir feminist mesele.
03:58
But for me, so is immigrationGöçmenlik. (ApplauseAlkış)
90
223000
3000
Ancak bana göre göç de öyle.
04:01
Thank you.
91
226000
2000
Teşekkürler.
04:04
My momanne saysdiyor, "ProtestProtesto marchMart."
92
229000
2000
Annem "Protesto yürüyüşü," der.
04:06
I say, "OnlineOnline organizingdüzenleme."
93
231000
3000
Ben "Online örgütlenme," derim.
04:09
I co-editCo Düzenle, alonguzun bir with a collectivetoplu
94
234000
2000
Birkaç inanılmaz derecede zeki
04:11
of other super-smartsüper akıllı, amazingşaşırtıcı womenkadınlar,
95
236000
2000
ve harika kadınla birlikte
04:13
a siteyer calleddenilen FeministingFeministing.comcom.
96
238000
3000
Feministing.com adlı bir internet sitesini yönetiyorum.
04:16
We are the mostçoğu widelygeniş ölçüde readokumak feministfeminist publicationyayın ever,
97
241000
5000
Şu ana kadar en çok okunan feminist yayınız.
04:21
and I tell you this
98
246000
2000
Size bunu söylüyorum
04:23
because I think it's really importantönemli to see
99
248000
2000
çünkü bir devamlılığın olduğunu
04:25
that there's a continuumsüreç.
100
250000
2000
görmek gerçekten önemli.
04:27
FeministFeminist bloggingblogging is basicallytemel olarak the 21stst centuryyüzyıl versionversiyon
101
252000
3000
Feminist blog yazarlığı, farkındalık yaratmanın
04:30
of consciousnessbilinç raisingyükselen.
102
255000
2000
21. yüzyıl versiyonu.
04:32
But we alsoAyrıca have a straightforwardbasit politicalsiyasi impactdarbe.
103
257000
3000
Ama bizim bir de direkt politik etkimiz var.
04:35
FeministingFeministing has been ableyapabilmek
104
260000
2000
Feministlik yapmak Walmart raflarından
04:37
to get merchandisemal pulledçekti off the shelvesraflar of WalmartWalmart.
105
262000
2000
ürün çekilmesini sağlayabildi.
04:39
We got a misogynistkadın düşmanı administratoryönetici sendinggönderme us hate-mailnefret-posta
106
264000
3000
Bize nefret mailleri gönderen kadın düşmanı
04:42
firedateş from a BigBüyük TenOn schoolokul.
107
267000
2000
yöneticiyi bir Big 10 okulundan kovdurduk.
04:44
And one of our biggesten büyük successesbaşarılar
108
269000
3000
En büyük başarılarımızdan biri
04:47
is we get mailposta from teenagegenç girlskızlar in the middleorta of IowaIowa
109
272000
3000
Iowa'nın ortasında yaşayan genç kızlardan, "Jessica Simpson'ı
04:50
who say, "I GoogledGoogled JessicaJessica SimpsonSimpson and stumbledtökezledi on your siteyer.
110
275000
3000
google'da arattım ve sitenize rastladım. Feminizmin erkek düşmanlığı ve
04:53
I realizedgerçekleştirilen feminismFeminizm wasn'tdeğildi about man-hatingerkek düşmanı and BirkenstocksBirkenstocks."
111
278000
3000
salaş sandaletler olmadığını anladım," diyen mailler alıyor olmamız.
04:56
So we're ableyapabilmek to pullÇek in the nextSonraki generationnesil
112
281000
3000
Yani, yeni jenerasyonu tamamen yeni bir
04:59
in a totallybütünüyle newyeni way.
113
284000
2000
yolla aramıza alabiliriz.
05:01
My momanne saysdiyor, "GloriaGloria SteinemSteinem."
114
286000
3000
Annem "Gloria Steinem," der.
05:04
I say, "SamhitaSamhita MukhopadhyayMUKHOPADHYAY,
115
289000
2000
Ben "Samhita Mukhopadhyay,
05:06
MiriamMiriam PerezPerez, AnnAnn FriedmanFriedman,
116
291000
2000
Miriam Perez, Ann Friedman,
05:08
JessicaJessica ValentiValenti, VanessaVanessa ValentiValenti,
117
293000
2000
Jessica Valenti, Vanessa Valenti,
05:10
and on and on and on and on."
118
295000
2000
ve benzeri ve benzeri ve benzeri," derim.
05:12
We don't want one herokahraman.
119
297000
2000
Biz tek bir kahraman istemiyoruz.
05:14
We don't want one iconikon.
120
299000
2000
Biz tek bir ikon istemiyoruz.
05:16
We don't want one faceyüz.
121
301000
2000
Biz tek bir yüz istemiyoruz.
05:18
We are thousandsbinlerce of womenkadınlar and menerkekler acrosskarşısında this countryülke
122
303000
3000
Biz, ülke çapında online yazılar yazan, toplumu
05:21
doing onlineinternet üzerinden writingyazı, communitytoplum organizingdüzenleme,
123
306000
3000
organize eden, enstitüleri tamamen değiştiren
05:24
changingdeğiştirme institutionskurumlar from the insideiçeride out --
124
309000
3000
binlerce kadın ve erkeğiz.
05:27
all continuingdevam ediyor the incredibleinanılmaz work
125
312000
2000
Annelerimiz ve büyükannelerimizin başlattığı
05:29
that our mothersanneler and grandmothersAnneannelerin startedbaşladı.
126
314000
3000
inanılmaz işi devam ettiren binlercesiyiz.
05:33
Thank you.
127
318000
2000
Teşekkürler.
05:35
(ApplauseAlkış)
128
320000
2000
(Alkış)
05:37
WhichHangi bringsgetiriyor me to the secondikinci paradoxparadoks:
129
322000
2000
Bu beni ikinci çelişkiye getirdi:
05:39
soberingayılma up about our smallnessküçüklük
130
324000
2000
birdenbire küçüklüğümüzden sıyrılıp
05:41
and maintainingmuhafaza faithinanç in our greatnessbüyüklüğü
131
326000
2000
büyüklüğümüze olan inancımızı
05:43
all at oncebir Zamanlar.
132
328000
2000
devam ettirmek.
05:45
ManyBirçok in my generationnesil --
133
330000
2000
Benim jenerasyonumun çoğu -
05:47
because of well-intentionediyi niyetli parentingEbeveynlik and self-esteembenlik saygısı educationEğitim --
134
332000
3000
iyi niyetli aile eğitimi ve haysiyet öğretimi yüzünden -
05:50
were socializedtoplumsallaşmış to believe
135
335000
2000
birer küçük kar tanesi
05:52
that we were specialözel little snowflakeskar taneleri --
136
337000
2000
olduğumuza inanarak topluma karıştık,
05:54
(LaughterKahkaha)
137
339000
2000
(Kahkaha)
05:56
who were going to go out and savekayıt etmek the worldDünya.
138
341000
3000
ki güya gidip dünyayı kurtaracaktık.
05:59
These are threeüç wordskelimeler manyçok of us were raisedkalkık with.
139
344000
3000
Bunlar birlikte büyütüldüğümüz üç sözcük.
06:02
We walkyürümek acrosskarşısında graduationMezuniyet stagesaşamaları,
140
347000
2000
Abartılı beklentilerimizle mezuniyet
06:04
highyüksek on our overblownsolmuş expectationsbeklentileri,
141
349000
2000
koridorlarında yürüyoruz ve
06:06
and when we floatkayan nokta back down to earthtoprak,
142
351000
2000
gerçek dünyaya geri döndüğümüzde
06:08
we realizegerçekleştirmek we don't know what the heckkahrolası it meansanlamına geliyor
143
353000
2000
fark ediyoruz ki
06:10
to actuallyaslında savekayıt etmek the worldDünya anywayneyse.
144
355000
3000
dünyayı kurtarmanın ne demek olduğunu bile bilmiyoruz.
06:13
The mainstreamana akım mediamedya oftensık sık paintsboyalar my generationnesil
145
358000
3000
Ana akım medya benim jenerasyonumu genellikle
06:16
as apathetickayıtsız,
146
361000
2000
umursamaz olarak tasvir eder.
06:18
and I think it's much more accuratedoğru
147
363000
2000
Bence şaşkın olduğumuzu söylemek
06:20
to say we are deeplyderinden overwhelmedboğulmuş.
148
365000
2000
daha doğru olur.
06:22
And there's a lot to be overwhelmedboğulmuş about, to be fairadil --
149
367000
2000
Açıkçası kafamızı karıştıracak çok şey var;
06:24
an environmentalçevre crisiskriz,
150
369000
2000
çevresel kriz,
06:26
wealthservet disparityeşitsizlik in this countryülke
151
371000
2000
1928'den beri gördüğümüzün aksine
06:28
unlikeaksine we'vebiz ettik seengörüldü sincedan beri 1928,
152
373000
2000
ülkedeki gelir eşitsizliği,
06:30
and globallyküresel,
153
375000
2000
ve tamamen ahlakdışı ve devam eden
06:32
a totallybütünüyle immoralahlaksız and ongoingdevam eden wealthservet disparityeşitsizlik.
154
377000
3000
global gelir eşitsizliği.
06:35
Xenophobia'sYabancı düşmanlığı'nın on the riseyükselmek. The traffickingkaçakçılık of womenkadınlar and girlskızlar.
155
380000
3000
Yabancı düşmanlığı yükselişte - kadın ve kız ticareti de öyle.
06:38
It's enoughyeterli to make you feel very overwhelmedboğulmuş.
156
383000
3000
Bunlar kafanızı karıştırmaya yeter.
06:41
I experienceddeneyimli this firsthandilk elden myselfkendim
157
386000
2000
2002 yılında Barnard College'tan mezun olduğumda
06:43
when I graduatedmezun from BarnardBarnard CollegeÜniversite in 2002.
158
388000
3000
bunu bizzat kendim yaşadım.
06:46
I was firedateş up; I was readyhazır to make a differencefark.
159
391000
2000
Çok hevesliydim, farklılık yaratmaya hazırdım.
06:48
I wentgitti out and I workedişlenmiş at a non-profitkar amacı gütmeyen,
160
393000
2000
Gidip STK'larda çalıştım,
06:50
I wentgitti to gradyüksek lisans schoolokul, I phone-bankedtelefon banked,
161
395000
3000
yükseklisans yaptım, telefon bankacılığı yaptım,
06:53
I protestedprotesto etti, I volunteeredgönüllü,
162
398000
3000
protesto ettim, gönüllü oldum,
06:56
and noneYok of it seemedgibiydi to mattermadde.
163
401000
3000
ama hiçbirisi bir işe yarıyormuş gibi görünmüyordu.
07:00
And on a particularlyözellikle darkkaranlık night
164
405000
2000
2004 aralığının kapakara bir gecesinde,
07:02
of DecemberAralık of 2004,
165
407000
2000
ailemle karşılıklı oturdum
07:04
I satoturdu down with my familyaile,
166
409000
2000
ve giderek hayal kırıklığına
07:06
and I said that I had becomeolmak very disillusionedhayal kırıklığına uğrattı.
167
411000
3000
uğradığımı söyledim.
07:10
I admittedkabul edilmiş that I'd actuallyaslında had a fantasyfantezi -- kindtür of a darkkaranlık fantasyfantezi --
168
415000
3000
Dünyada yanlış giden her şeyi
07:13
of writingyazı a lettermektup
169
418000
2000
kağıda döktükten sonra, kendimi Beyaz Saray merdivenlerinde
07:15
about everything that was wrongyanlış with the worldDünya
170
420000
2000
ateşe vermek gibi bir düşüncemin
07:17
and then lightingaydınlatma myselfkendim on fireateş
171
422000
2000
- bir nevi karanlık fantazimin -
07:19
on the WhiteBeyaz HouseEv stepsadımlar.
172
424000
3000
olduğunu itiraf ettim.
07:22
My momanne
173
427000
2000
Annem
07:24
tookaldı a drinkiçki of her signatureimza SeaDeniz BreezeMeltem,
174
429000
4000
her zaman içtiği kokteylinden bir yudum aldı,
07:28
her eyesgözleri really welledbenzetti with tearsgözyaşı,
175
433000
3000
gözleri dolmuştu,
07:31
and she lookedbaktı right at me and she said,
176
436000
3000
ve bana bakarak şöyle dedi,
07:34
"I will not standdurmak
177
439000
2000
"Umutsuzluğunun
07:36
for your desperationumutsuzluk."
178
441000
2000
önünde durmayacağım.
07:38
She said, "You are smarterdaha akıllı, more creativeyaratıcı
179
443000
3000
"Bundan daha zeki, daha yaratıcı,
07:41
and more resilientesnek than that."
180
446000
3000
ve daha dirençlisin," dedi.
07:44
WhichHangi bringsgetiriyor me to my thirdüçüncü paradoxparadoks.
181
449000
3000
Bu da beni üçüncü çelişkiye getiriyor.
07:47
GrowingBüyüyen up is about aimingnişan to succeedbaşarılı olmak wildlyçılgınca
182
452000
2000
Büyümek, çok şey başarmayı hedeflemek ve
07:49
and beingolmak fulfilledyerine by failinghata really well.
183
454000
3000
güzelce bir dibe vurup bununla tatmin olmaktır.
07:52
(LaughterKahkaha)
184
457000
2000
(Kahkaha)
07:54
(ApplauseAlkış)
185
459000
2000
(Alkış)
07:56
There's a writeryazar I've been deeplyderinden influencedetkilenmiş by, ParkerParker PalmerPalmer,
186
461000
3000
Derinden etkilendiğim bir yazar, Parker Palmer,
07:59
and he writesyazıyor that manyçok of us are oftensık sık whiplashedwhiplashed
187
464000
2000
şöyle yazar; Birçoğumuz genellikle
08:01
"betweenarasında arrogantkibirli overestimationtahmindi of ourselveskendimizi
188
466000
3000
"benliğimizi kibirli bir şekilde abartma
08:04
and a servileköle underestimationküçümseme of ourselveskendimizi."
189
469000
3000
ve benliğimizi köle gibi hakir görme" arasında gidip geliyoruz.
08:07
You mayMayıs ayı have guessedtahmin by now,
190
472000
2000
Tatmin etmiş olacağınız üzre,
08:09
I did not lightışık myselfkendim on fireateş.
191
474000
2000
kendimi ateşe vermedim.
08:11
I did what I know to do in desperationumutsuzluk, whichhangi is writeyazmak.
192
476000
3000
Umutsuzken yapılması gerekeni yaptım - yazmak.
08:14
I wroteyazdı the bookkitap I neededgerekli to readokumak.
193
479000
3000
Okumam gereken kitabı yazdım.
08:17
I wroteyazdı a bookkitap about eightsekiz incredibleinanılmaz people
194
482000
2000
Bu ülkenin her yerinde
08:19
all over this countryülke
195
484000
2000
sosyal adalet görevi yapan sekiz inanılmaz
08:21
doing socialsosyal justiceadalet work.
196
486000
2000
insan hakkında bir kitap yazdım.
08:23
I wroteyazdı about NiaNia Martin-RobinsonMartin-Robinson,
197
488000
2000
Detroit'in ve iki sivil hak aktivistinin kızı,
08:25
the daughterkız evlat of DetroitDetroit and two civilsivil rightshaklar activistseylemciler,
198
490000
2000
hayatını çevresel adalete
08:27
who'skim dedicatingithaf her life
199
492000
2000
adayan Nia Martin-Robinson
08:29
to environmentalçevre justiceadalet.
200
494000
2000
hakkında yazdım.
08:31
I wroteyazdı about EmilyEmily AptApt
201
496000
2000
Yapabileceği en asil şeyin refah sisteminde sosyal görevli
08:33
who initiallybaşlangıçta becameoldu a caseworkersosyal görevli in the welfarerefah systemsistem
202
498000
2000
olarak çalışmak olduğuna karar veren
08:35
because she decidedkarar that was the mostçoğu nobleasil thing she could do,
203
500000
3000
fakat hemen sonrasında hem bu işi sevmediğinin
08:38
but quicklyhızlı bir şekilde learnedbilgili, not only did she not like it,
204
503000
2000
hem de bu işte iyi olmadığının farkına varan
08:40
but she wasn'tdeğildi really good at it.
205
505000
2000
Emily Apt hakkında yazdım.
08:42
InsteadBunun yerine, what she really wanted to do was make filmsfilmler.
206
507000
2000
Onun gerçekten yapmayı istediği şey film çekmekti.
08:44
So she madeyapılmış a filmfilm about the welfarerefah systemsistem
207
509000
2000
Bu yüzden refah sistemi hakkında bir film yaptı
08:46
and had a hugeKocaman impactdarbe.
208
511000
2000
ve çok büyük bir etki yarattı.
08:48
I wroteyazdı about MaricelaMaricela GuzmanGuzman, the daughterkız evlat of MexicanMeksika immigrantsgöçmenler,
209
513000
3000
Üniversite masraflarını karşılayabilmek için orduya katılan
08:51
who joinedkatıldı the militaryaskeri so she could affordparası yetmek collegekolej.
210
516000
4000
Meksikalı göçmen bir ailenin kızı Maricela Guzman hakkında yazdım.
08:55
She was actuallyaslında sexuallycinsel assaultedsaldırıya in bootönyükleme campkamp
211
520000
2000
Acemi birliğinde cinsel saldırıya uğradı
08:57
and wentgitti on to co-organizebirlikte düzenlemek a groupgrup
212
522000
2000
ve Asker Kadınların Eylem Ağı adında bir grubun
08:59
calleddenilen the ServiceHizmet Women'sKadın ActionEylem Network.
213
524000
3000
kurulmasına yardım etti.
09:02
What I learnedbilgili from these people and othersdiğerleri
214
527000
2000
Bu ve bu gibi insanlardan, yüce emellerine ulaşmaktaki
09:04
was that I couldn'tcould judgehakim them
215
529000
2000
başarısızlıklarını baz alarak
09:06
basedmerkezli on theironların failurebaşarısızlık to meetkarşılamak theironların very loftyYüce goalshedefleri.
216
531000
3000
onları yargılayamayacağımı öğrendim.
09:09
ManyBirçok of them are workingçalışma in deeplyderinden intractablezorlu systemssistemler --
217
534000
3000
Birçoğu çok çetrefilli sistemlerle çalışıyor;
09:12
the militaryaskeri, congresskongre,
218
537000
2000
ordu, meclis,
09:14
the educationEğitim systemsistem, etcvb.
219
539000
2000
eğitim sistemi, vb.
09:16
But what they managedyönetilen to do withiniçinde those systemssistemler
220
541000
2000
Ancak, bu sistemlerin içinde yapmayı başardıkları
09:18
was be a humanizinghumanizing forcekuvvet.
221
543000
3000
şey uygarlaştırıcı bir güçtü.
09:21
And at the endson of the day,
222
546000
2000
Günün sonunda,
09:23
what could possiblybelki be more importantönemli than that?
223
548000
2000
bundan daha önemli ne olabilir?
09:25
CornelKenan WestBatı saysdiyor, "Of coursekurs it's a failurebaşarısızlık.
224
550000
2000
"Bu tabi ki bir başarısızlık.
09:27
But how good a failurebaşarısızlık is it?"
225
552000
3000
Ama ne güzel bir başarısızlık değil mi?" der Cornel West.
09:30
This isn't to say we give up our wildestçılgın, biggesten büyük dreamsrüyalar.
226
555000
3000
Bu en çılgın, en büyük hayallerimizden vazgeçelim demek değil.
09:33
It's to say we operateişletmek on two levelsseviyeleri.
227
558000
2000
İki seviyede çalışalım demek.
09:35
On one,
228
560000
2000
Birincisinde,
09:37
we really go after changingdeğiştirme these brokenkırık systemssistemler
229
562000
2000
kendimizi içinde bulduğumuz
09:39
of whichhangi we find ourselveskendimizi a partBölüm.
230
564000
2000
o çarpık sistemlerin peşinden gidelim.
09:41
But on the other, we rootkök our self-esteembenlik saygısı
231
566000
2000
Diğerinde ise, bir başkasının gününü
09:43
in the dailygünlük actseylemler of tryingçalışıyor to make one person'skişiler day
232
568000
3000
daha kolaylaştırma, daha adilleştirme çabalarıyla
09:46
more kindtür, more just, etcvb.
233
571000
3000
haysiyetimizi koruyalım.
09:49
So when I was a little girlkız,
234
574000
2000
Küçükken
09:51
I had a coupleçift of very strangegarip habitsalışkanlıkları.
235
576000
2000
birkaç garip alışkanlığım vardı.
09:53
One of them was
236
578000
2000
Mesela bir tanesi
09:55
I used to lieYalan on the kitchenmutfak floorzemin of my childhoodçocukluk home,
237
580000
2000
çocukluğumun geçtiği evin mutfağında
09:57
and I would suckemmek the thumbbaşparmak of my left handel
238
582000
2000
yere uzanır, bir yandan sol elimin baş parmağını emip
09:59
and holdambar my mom'sannemin coldsoğuk toesayak parmakları with my right handel.
239
584000
3000
bir yandan sağ elimle annemin soğuk ayak parmaklarını tutardım.
10:02
(LaughterKahkaha)
240
587000
2000
(Kahkaha)
10:04
I was listeningdinleme to her talk on the phonetelefon, whichhangi she did a lot.
241
589000
3000
Telefon konuşmalarını dinlerdim ki telefonda çok konuşurdu.
10:07
She was talkingkonuşma about boardyazı tahtası meetingstoplantılar,
242
592000
3000
Yönetim kurulu toplantılarından bahsederdi,
10:10
she was foundingkurucu peaceBarış organizationsorganizasyonlar,
243
595000
2000
barış organizasyonları yapardı,
10:12
she was coordinatingkoordine carpoolskusmukları, she was consolingteselli friendsarkadaşlar --
244
597000
3000
araba paylaşımları ayarlardı, arkadaşlarını teselli ederdi.
10:15
all these dailygünlük actseylemler of carebakım and creativityyaratıcılık.
245
600000
3000
Tüm bunlar günlük bakım ve yaratıcılık aktiviteleriydi.
10:18
And surelyelbette, at threeüç and fourdört yearsyıl oldeski,
246
603000
2000
Şüphesiz ki 3-4 yaşlarındaki ben
10:20
I was listeningdinleme to the soothingyatıştırıcı soundses of her voiceses,
247
605000
3000
onun yatıştırıcı ses tonunu dinliyordum.
10:23
but I think I was alsoAyrıca gettingalma my first lessonders in activisteylemci work.
248
608000
3000
Ancak, bir yandan da aktivist çalışmalardaki ilk dersimi alıyordum sanırım.
10:26
The activistseylemciler I interviewedgörüşülen
249
611000
2000
Röportaj yaptığım aktivistlerin
10:28
had nothing in commonortak, literallyharfi harfine, exceptdışında for one thing,
250
613000
3000
hiçbir ortak yanı yoktu. Bir şey hariç!
10:31
whichhangi was that they all citedatıf theironların mothersanneler
251
616000
2000
Hepsi de en büyük ve önemli aktivist etkinin
10:33
as theironların mostçoğu loominggiderek kötüleşen and importantönemli
252
618000
2000
annelerinden geldiğini
10:35
activisteylemci influencesetkiler.
253
620000
2000
söylüyordu.
10:37
So oftensık sık, particularlyözellikle at a younggenç ageyaş,
254
622000
2000
Bu yüzden, sık sık, özellikle de erken yaşlarda,
10:39
we look faruzak afieldkırlara
255
624000
3000
anlamlı hayat örneklerini uzaklarda ararız
10:42
for our modelsmodeller of the meaningfulanlamlı life,
256
627000
2000
ama bazen bu örnek alınası insanlar
10:44
and sometimesara sıra they're in our ownkendi kitchensmutfaklar,
257
629000
3000
kendi mutfaklarımızda, telefonla konuşanlar,
10:47
talkingkonuşma on the phonetelefon, makingyapma us dinnerakşam yemegi,
258
632000
2000
bize yemek hazırlayanlar,
10:49
doing all that keepstutar the worldDünya going around and around.
259
634000
4000
dünyanın dönmesini sağlayan şeyleri yapanlardır.
10:53
My momanne and so manyçok womenkadınlar like her
260
638000
2000
Annem ve benzeri birçok kadın bana
10:55
have taughtöğretilen me that life is not about gloryşan,
261
640000
3000
hayatın, zafer veya kesinlik
10:58
or certaintykesinlik, or securitygüvenlik even.
262
643000
3000
ve hatta emniyetle ilgili olmadığını öğretti.
11:01
It's about embracingkucaklama the paradoxparadoks.
263
646000
2000
Hayat çelişkileri kucaklamaktır.
11:03
It's about actingoyunculuk in the faceyüz of overwhelmboğmak.
264
648000
3000
Hayat şaşkınlık karşısında hareket edebilmektir,
11:06
And it's about lovingseven people really well.
265
651000
3000
ve hayat, insanları gerçekten sevmektir.
11:09
And at the endson of the day,
266
654000
2000
Günün sonunda,
11:11
these things make for a lifetimeömür
267
656000
3000
bizi mücadele ve ödül dolu bir hayata
11:14
of challengemeydan okuma and rewardödül.
268
659000
2000
götüren bunlar olacaktır.
11:16
Thank you.
269
661000
2000
Teşekkürler.
11:18
(ApplauseAlkış)
270
663000
2000
(Alkış)
Translated by Türkan Dikayak
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Courtney E. Martin - Journalist
Courtney E. Martin’s work has two obsessions at its core: storytelling and solutions.

Why you should listen

In her upcoming book, The New Better Off, Courtney E. Martin explores how people are redefining the American dream with an eye toward fulfillment. Martin is a columnist for On Being, and the cofounder of the Solutions Journalism Network, Valenti Martin Media, and FRESH Speakers, as well as a strategist for the TED Prize and an editor emeritus at Feministing.com.

In her previous book Do It Anyway: The New Generation of Activists, she profiled eight young people doing social justice work, a fascinating look at the generation of world-changers who are now stepping up to the plate.

More profile about the speaker
Courtney E. Martin | Speaker | TED.com