ABOUT THE SPEAKER
Alberto Cairo - Physiotherapist
Alberto Cairo leads the International Red Cross' orthopedic rehabilitation work in Afghanistan.

Why you should listen

Alberto Cairo is the head of the ICRC's orthopedic program in Afghanistan. He's spent the past two decades in this war-ravaged nation -- far from his native Italy -- helping an estimated 100,000 Afghan landmine and accident victims learn to find the strength within themselves to not only walk, but also to hope, again.

In a country where the disabled are generally given pity but no rights, Alberto found a way -- through micro-loans, positive discrimination schemes and home schooling -- to give tens of thousands of disabled Afghans a job and a sense of dignity and pride.

About him, John F. Burns wrote in the New York Times: "Afghans of all ethnic and political stripes, even the Taliban, seem likely to count Alberto Cairo as one foreigner who left the country better than he found it."

His diary, "Storie da Kabul," based on a series of stories he wrote for Italy's La Repubblica, has been published in Italian and in French.

More profile about the speaker
Alberto Cairo | Speaker | TED.com
TEDxRC2

Alberto Cairo: There are no scraps of men

Alberto Cairo: Çürük insan yoktur

Filmed:
983,356 views

Albert Cairo'nun Afganistandaki kliniği aktif çatışma sırasında kapatılıyordu. Şimdi, açıklar. TEDxRC2'de (RC: Kızılhaç/Kızılay), Cairo savaşın ortasında neden ve nasıl insanlığı ve haysiyeti bulduğunun muhteşem hikayesini anlatıyor.
- Physiotherapist
Alberto Cairo leads the International Red Cross' orthopedic rehabilitation work in Afghanistan. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
I've been in AfghanistanAfganistan for 21 yearsyıl.
0
0
2000
Afganıstanida 21 sene yaşadım.
00:17
I work for the RedKırmızı CrossÇapraz
1
2000
3000
Kızılhaç için çalışıyorum
00:20
and I'm a physicalfiziksel therapistterapist.
2
5000
3000
ve fizyoterapistim.
00:24
My job is to make armssilâh and legsbacaklar --
3
9000
3000
Benim işim protez kollar ve bacaklar yapmak
00:27
well it's not completelytamamen truedoğru.
4
12000
2000
tabi, tam olarak doğru değil,
00:29
We do more than that.
5
14000
2000
biz bundan fazlasını yapıyoruz.
00:31
We providesağlamak the patientshastalar,
6
16000
2000
Biz hastalara,
00:33
the AfghanAfgan disabledengelli,
7
18000
2000
sakat Afganlara
00:35
first with the physicalfiziksel rehabilitationRehabilitasyon
8
20000
3000
önce fizik rehabilitasyon veriyoruz,
00:38
then with the socialsosyal reintegrationyeniden entegrasyon.
9
23000
3000
sonra da yeniden sosyal entegrasyonlarını sağlıyoruz.
00:41
It's a very logicalmantıksal planplan,
10
26000
3000
Çok mantıklı bir plan,
00:44
but it was not always like this.
11
29000
2000
ama bu her zaman bu şekilde olmadı.
00:46
For manyçok yearsyıl, we were just providingsağlama them
12
31000
2000
Yıllardır, sadece hastalara
00:48
with artificialyapay limbsbacaklarda.
13
33000
3000
yapay uzuvlar temin ediyorduk.
00:51
It tookaldı quiteoldukça manyçok yearsyıl
14
36000
2000
Programın bugünkü halini alması
00:53
for the programprogram to becomeolmak what it is now.
15
38000
5000
yıllar aldı.
00:58
TodayBugün, I would like to tell you a storyÖykü,
16
43000
3000
Bugün, size bir hikaye anlatmak istiyorum,
01:01
the storyÖykü of a bigbüyük changedeğişiklik,
17
46000
3000
bir büyük değişimin hikayesi,
01:04
and the storyÖykü of the people
18
49000
2000
ve bu değişimi mümkün kılan
01:06
who madeyapılmış this changedeğişiklik possiblemümkün.
19
51000
2000
insanların hikayesi.
01:08
I arrivedgeldi in AfghanistanAfganistan
20
53000
2000
Afganistan'a
01:10
in 1990
21
55000
4000
1990'da vardım
01:14
to work in a hospitalhastane
22
59000
3000
savaş gazileri için
01:17
for warsavaş victimskurbanlar.
23
62000
2000
bir hastanede çalışmak üzere.
01:19
And then, not only for warsavaş victimskurbanlar,
24
64000
2000
Ve sadece savaş gazileri için değil,
01:21
but it was for any kindtür of patienthasta.
25
66000
3000
her tür hasta için.
01:24
I was alsoAyrıca workingçalışma
26
69000
2000
Aynı zamanda
01:26
in the orthopedicOrtopedik centermerkez, we call it.
27
71000
2000
ortopedi merkezinde çalışıyordum.
01:28
This is the placeyer where we make the legsbacaklar.
28
73000
3000
Burası bizim bacakları yaptığımız yer diyorduk oraya.
01:31
At that time
29
76000
2000
O zaman,
01:33
I foundbulunan myselfkendim
30
78000
2000
kendimi
01:35
in a strangegarip situationdurum.
31
80000
2000
tuhaf bir durumda buldum.
01:37
I feltkeçe not quiteoldukça readyhazır
32
82000
2000
Bu iş için
01:39
for that job.
33
84000
2000
kendimi hiç hazır hissetmiyordum.
01:41
There was so much to learnöğrenmek.
34
86000
3000
Öğrenilecek çok şey vardı.
01:44
There were so manyçok things newyeni to me.
35
89000
2000
Bana yabancı çok şey vardı.
01:46
But it was a terrificMüthiş job.
36
91000
2000
Yine de çok güzel bir işti.
01:48
But as soonyakında as the fightingkavga intensifiedyoğun,
37
93000
2000
Fakat savaş kızışınca,
01:50
the physicalfiziksel rehabilitationRehabilitasyon was suspendedaskıya alındı.
38
95000
3000
fizik rehabilitasyon askıya alındı.
01:53
There were manyçok other things to do.
39
98000
2000
Yapılacak başka birçok şey vardı.
01:55
So the orthopedicOrtopedik centermerkez was closedkapalı
40
100000
3000
Böylece ortopedi merkezi kapatıldı.
01:58
because physicalfiziksel rehabilitationRehabilitasyon
41
103000
2000
Çünkü fizik tedavi
02:00
was not considereddüşünülen a priorityöncelik.
42
105000
4000
öncelikli sayılmıyordu.
02:08
It was a strangegarip sensationduygu.
43
113000
3000
Tuhaf bir histi.
02:11
AnywayYine de, you know everyher time I make this speechkonuşma --
44
116000
3000
Herneyse, bu konuşmayı her yapışımda
02:14
it's not the first time -- but it's an emotionduygu.
45
119000
3000
-- bu ilk değil --, ama yine de bir duygu,
02:17
It's something that comesgeliyor out from the pastgeçmiş.
46
122000
2000
geçmişten genel bir şey.
02:19
It's 21 yearsyıl,
47
124000
2000
21 yıl oldu,
02:21
but they are still all there.
48
126000
3000
ama bu duygular hala yerli yerinde duruyor.
02:24
AnywayYine de, in 1992,
49
129000
3000
Herneyse, 1992'de,
02:27
the MujahideenMücahit tookaldı all AfghanistanAfganistan.
50
132000
3000
Mücahidin bütün Afganistan'ı ele geçirdi.
02:30
And the orthopedicOrtopedik centermerkez was closedkapalı.
51
135000
3000
Ve ortopedi merkezi kapatıldı.
02:33
I was assignedatanmış to work for the homelessevsiz,
52
138000
3000
Ben de evsizler için çalışmak üzere görevlendirildim,
02:36
for the internallyiçten displacedyerinden people.
53
141000
3000
yerinden edilmiş insanlar.
02:41
But one day, something happenedolmuş.
54
146000
3000
Fakat bir gün, birşey oldu.
02:45
I was cominggelecek back
55
150000
2000
Camide büyük bir
02:47
from a bigbüyük foodGıda distributiondağıtım in a mosqueCamii
56
152000
3000
yemek dağıtımından dönüyordum,
02:50
where tensonlarca and tensonlarca of people
57
155000
4000
onlarca, onlarca insanın
02:54
were squattingçömelme in terriblekorkunç conditionskoşullar.
58
159000
4000
çok kötü şartlarda çömelmiş olduğu bir yer.
02:58
I wanted to go home. I was drivingsürme.
59
163000
3000
Eve gitmek istedim. Arabamdaydım.
03:01
You know, when you want to forgetunutmak,
60
166000
2000
Bilirsiniz, birşeyleri unutmak istediğinizde,
03:03
you don't want to see things,
61
168000
2000
bazı şeyleri görmemek istediğinizde,
03:05
so you just want to go to your roomoda, to lockkilitlemek yourselfkendin insideiçeride
62
170000
3000
odanıza gidip kapınızı kilitlemek
03:08
and say, "That's enoughyeterli."
63
173000
4000
ve"bu kadarı yeter" demek istersiniz.
03:12
A bombbomba felldüştü not faruzak from my cararaba --
64
177000
3000
Arabamdan çok uzak olmayan bir yere bir bomba düştü
03:15
well, faruzak enoughyeterli, but bigbüyük noisegürültü.
65
180000
3000
yani bana zarar vermeyecek kadar uzaktı ama büyük bir patlamaydı.
03:18
And everybodyherkes disappearedkayboldu from the streetsokak.
66
183000
4000
Ve herkes sokaktan kayboldu.
03:22
The carsarabalar disappearedkayboldu as well.
67
187000
3000
Arabalar da kayboldu.
03:25
I duckedeğildim.
68
190000
2000
Sindim.
03:27
And only one figureşekil
69
192000
2000
Ve yolun ortasında sadece
03:29
remainedkalmıştır in the middleorta of the roadyol.
70
194000
2000
bir çehre kaldı.
03:31
It was a man in a wheelchairtekerlekli sandalye
71
196000
3000
Tekerlekli sandalyede bir adamdı,
03:34
desperatelyumutsuzca tryingçalışıyor to movehareket away.
72
199000
3000
çaresizce uzaklaşmaya çalışıyordu.
03:37
Well I'm not a particularlyözellikle bravecesur personkişi,
73
202000
2000
Ben kişisel olarak cesur bir insan değilim,
03:39
I have to confessitiraf it,
74
204000
2000
kabul ediyorum,
03:41
but I could not just ignorealdırmamak him.
75
206000
4000
ama onu görmezlikten de gelemezdim.
03:45
So I stoppeddurduruldu the cararaba
76
210000
3000
Arabayı durdurdum
03:48
and I wentgitti to help.
77
213000
3000
ve yardıma gittim.
03:51
The man was withoutolmadan legsbacaklar
78
216000
3000
Adamın bacakları yoktu
03:54
and only with one armkol.
79
219000
3000
ve sadece bir kolu vardı.
03:57
BehindArkasında him there was a childçocuk, his sonoğul,
80
222000
3000
Arkasında bir çocuk vardı, oğlu,
04:00
redkırmızı in the faceyüz
81
225000
2000
yüzü kıpkırmızı olmuştu
04:02
in an effortçaba to pushit the fatherbaba.
82
227000
4000
babasını itmeye çalışmaktan.
04:06
So I tookaldı him into a safekasa placeyer.
83
231000
3000
Onu emniyetli bir yere götürdüm
04:09
And I asksormak, "What are you doing out in the streetsokak
84
234000
4000
ve sordum: "Böyle bir ortamda
04:13
in this situationdurum?"
85
238000
2000
sokakta ne yapıyorsun?"
04:15
"I work," he said.
86
240000
2000
"Çalışıyorum" dedi.
04:17
I wonderedmerak, what work?
87
242000
3000
Merak ettim, ne işi?
04:20
And then I asksormak an even more stupidaptal questionsoru:
88
245000
3000
Sonra daha da aptalca bir soru sordum:
04:23
"Why don't you have the prosthesesProtezler?
89
248000
2000
"Niye protezin yok?
04:25
Why don't you have the artificialyapay legsbacaklar?"
90
250000
2000
Niye yapma bacakların yok?"
04:27
And he said, "The RedKırmızı CrossÇapraz has closedkapalı."
91
252000
4000
"Kızılhaç kapandı" dedi.
04:31
Well withoutolmadan thinkingdüşünme, I told him
92
256000
3000
Düşünmeden konuştum:
04:34
"Come tomorrowyarın.
93
259000
2000
"Yarın gel,
04:36
We will providesağlamak you with a pairçift of legsbacaklar."
94
261000
4000
sana iki bacak vereceğiz."
04:40
The man, his nameisim was MahmoudMahmud,
95
265000
3000
Adam, adı Mahmut'tu,
04:43
and the childçocuk, whosekimin nameisim was RafiRafi, left.
96
268000
4000
ve çocuk,adı Rafi'ydi, gittiler.
04:47
And then I said, "Oh, my God. What did I say?
97
272000
4000
Sonra kendime dedim, "Aman Allah'ım! Ben ne dedim!
04:51
The centermerkez is closedkapalı,
98
276000
2000
Merkez kapalı,
04:53
no staffpersonel around.
99
278000
2000
ortada personel yok.
04:55
Maybe the machinerymakinalar is brokenkırık.
100
280000
3000
Belki makinalar da bozuk.
04:58
Who is going to make the legsbacaklar for him?"
101
283000
3000
Ona bacakları kim yapacak?"
05:01
So I hopedümit that he would not come.
102
286000
4000
Sonra, gelmemesini umdum.
05:05
This is the streetssokaklar of KabulKabil
103
290000
3000
Bu, Kabil sokakları
05:08
in those daysgünler.
104
293000
3000
o günlerde.
05:11
So I said, "Well I will give him some moneypara."
105
296000
3000
Sonra dedim, "Ona biraz para veririm."
05:14
And so the followingtakip etme day,
106
299000
2000
Sonraki gün,
05:16
I wentgitti to the orthopedicOrtopedik centermerkez.
107
301000
3000
ortopedi merkezine gittim.
05:19
And I spokekonuştu with a gatekeeperağ geçidi denetleyicisi.
108
304000
4000
Ve bir bekçiyle konuştum.
05:23
I was readyhazır to tell him,
109
308000
2000
Ona şunları söylemek üzereydim:
05:25
"Listen, if someonebirisi such-and-suchgibi-ve-böyle comesgeliyor tomorrowyarın,
110
310000
3000
"Dinle, yarın eğer şöyle şöyle birisi gelirse,
05:28
please tell him that it was a mistakehata.
111
313000
3000
lütfen ona bir hata olduğunu söyle.
05:31
Nothing can be donetamam.
112
316000
2000
Hiçbirşey yapılamayacağını.
05:33
Give him some moneypara."
113
318000
2000
Ona biraz para ver."
05:35
But MahmoudMahmud and his sonoğul were alreadyzaten there.
114
320000
2000
Ama Mahmut ve oğlu zaten oradaydı.
05:37
And they were not aloneyalnız.
115
322000
2000
Ve yalnız değillerdi.
05:39
There were 15, maybe 20, people like him waitingbekleme.
116
324000
5000
Onun gibi 15, belki 20 kişi vardı; bekliyorlardı.
05:44
And there was some staffpersonel too.
117
329000
4000
Birkaç çalışan da vardı.
05:48
AmongArasında them there was my right-handsağ el man,
118
333000
3000
Aralarında benim sağkolum olan adam da vardı,
05:51
NajmuddinNecmeddin.
119
336000
2000
Necmettin.
05:53
And the gatekeeperağ geçidi denetleyicisi told me,
120
338000
3000
Bekçi,
05:56
"They come everydayher gün to see if the centermerkez will openaçık."
121
341000
4000
"Merkez açılır mı diye hergün geliyorlar" dedi.
06:00
I said, "No.
122
345000
2000
"Hayır." dedim,
06:02
We have to go away. We cannotyapamam staykalmak here."
123
347000
2000
"Gitmemiz gerek. Burada duramayız."
06:04
They were bombingbombalama -- not very closekapat -- but you could hearduymak the noisegürültü of the bombsbombalar.
124
349000
3000
Bombalar patlıyordu, çok yakın değildi ama seslerini duyabiliyordunuz.
06:07
So, "We cannotyapamam staykalmak here, it's dangeroustehlikeli.
125
352000
3000
"Burada kalamayız, tehlikeli.
06:10
It's not a priorityöncelik."
126
355000
2000
Bu bir öncelik değil!"
06:12
But NajmuddinNecmeddin told me, "Listen now, we're here."
127
357000
4000
Fakat Necmettin "Bak, şu an buradayız" dedi.
06:16
At leasten az we can startbaşlama repairingonarma the prosthesesProtezler, the brokenkırık prosthesesProtezler of the people
128
361000
3000
"En azından protezleri tamir etmeye başlayabiliriz, insanların kırılan protezleri,
06:19
and maybe try to do something
129
364000
2000
ve belki Mahmut gibi insanlar için
06:21
for people like MahmoudMahmud."
130
366000
2000
birşeyler yapmayı deneyebiliriz."
06:23
I said, "No, please. We cannotyapamam do that.
131
368000
3000
Ben, "Hayır, lütfen, bunu yapamayız.
06:26
It's really dangeroustehlikeli.
132
371000
3000
Gerçekten tehlikeli.
06:29
We have other things to do."
133
374000
2000
Yapacak başka işlerimiz var" dedim.
06:31
But they insistedısrar.
134
376000
2000
Ama ısrar ettiler.
06:33
When you have 20 people
135
378000
2000
Önünüzde 20 insan var,
06:35
in frontön of you, looking at you
136
380000
2000
size bakıyorlar,
06:37
and you are the one who has to decidekarar ver ...
137
382000
3000
ve siz karar verecek kişisiniz...
06:40
So we startedbaşladı doing some repairsonarım.
138
385000
3000
Böylece biraz tamir yapmaya başladık.
06:43
AlsoAyrıca one of the physicalfiziksel therapiststerapistler
139
388000
2000
Diğer bir yandan, fizyoterapistlerden birisi
06:45
reportedrapor that MahmoudMahmud
140
390000
2000
Mahmut'a
06:47
could be providedsağlanan with a legbacak,
141
392000
2000
bir bacak verilebileceğini söyledi,
06:49
but not immediatelyhemen.
142
394000
2000
fakat hemen değil.
06:51
The legsbacaklar were swollenşişmiş
143
396000
2000
Bacakları şişmiş
06:53
and the kneesdizler were stiffkatı,
144
398000
2000
ve dizleri sertleşmişti,
06:55
so he neededgerekli a long preparationhazırlık.
145
400000
2000
dolayısıyla uzun bir hazırlığa ihtiyaç vardı.
06:57
Believe me, I was worriedendişeli
146
402000
2000
İnanın telaşlıydım
06:59
because I was breakingkırma the ruleskurallar.
147
404000
2000
çünkü kuralları çiğniyordum.
07:01
I was doing something
148
406000
2000
Yapmamam gereken
07:03
that I was not supposedsözde to do.
149
408000
3000
birşeyi yapıyordum.
07:06
In the eveningakşam,
150
411000
2000
Akşam,
07:08
I wentgitti to speakkonuşmak with the bossesPatronlar at the headquartersMerkez,
151
413000
2000
ana merkezdeki patronlarla konuşmaya gittim
07:10
and I told them -- I liedYalan --
152
415000
2000
ve dedim ki, -- yalan söyledim --
07:12
I told them, "Listen, we are going to startbaşlama
153
417000
3000
dedim ki "Bakın, sadece günde birkaç saat
07:15
a coupleçift of hourssaatler perbaşına day,
154
420000
3000
sadece birkaç tamir
07:18
just a fewaz repairsonarım."
155
423000
2000
olarak başlayacağız."
07:20
Maybe some of them are here now.
156
425000
2000
Belki onların bazıları şimdi buradadırlar.
07:22
(LaughterKahkaha)
157
427000
3000
(Kahkahalar)
07:25
So we startedbaşladı.
158
430000
3000
Böylece başladık.
07:28
I was workingçalışma, I was going everydayher gün
159
433000
3000
Çalışıyordum, hergün
07:31
to work for the homelessevsiz.
160
436000
3000
evsizler için işe gidiyordum.
07:34
And NajmuddinNecmeddin was stayingkalma there,
161
439000
2000
Ve Necmettin orada kalıyor,
07:36
doing everything and reportingraporlama on the patientshastalar.
162
441000
2000
herşeyi hallediyor ve hastaları bana rapor ediyordu.
07:38
He was tellingsöylüyorum me, "PatientsHastalar are cominggelecek."
163
443000
3000
Bana "Hastalar geliyor" diyordu.
07:41
We knewbiliyordum that manyçok more patientshastalar
164
446000
2000
Daha çok fazla hastanın
07:43
could not come, preventedönlenmiş by the fightingkavga.
165
448000
3000
gelemeyeceğini biliyorduk, çatışmalardan dolayı.
07:46
But people were cominggelecek.
166
451000
2000
Fakat insanlar geliyordu.
07:48
And MahmoudMahmud was cominggelecek everyher day.
167
453000
3000
Ve Mahmut hergün geliyordu.
07:51
And slowlyyavaşça, slowlyyavaşça
168
456000
2000
Ve yavaş yavaş,
07:53
weekhafta after weekhafta
169
458000
2000
haftadan haftaya,
07:55
his legsbacaklar were improvinggeliştirme.
170
460000
3000
bacakları iyileşiyordu.
07:58
The stumpgüdük or castoyuncular prosthesisProtez was madeyapılmış,
171
463000
4000
Yapma bacak veya alçı protez yapılmıştı
08:02
and he was startingbaşlangıç
172
467000
2000
ve gerçek
08:04
the realgerçek physicalfiziksel rehabilitationRehabilitasyon.
173
469000
3000
fizik rehabilitasyona başlıyordu.
08:07
He was cominggelecek everyher day,
174
472000
2000
Hergün geliyordu,
08:09
crossinggeçit the frontön linehat.
175
474000
2000
cephe hattını geçerek.
08:11
A coupleçift of timeszamanlar I crossedçarpı the frontön linehat
176
476000
2000
Birkaç kere, tam Mahmut ve oğlunun
08:13
in the very placeyer where MahmoudMahmud and his sonoğul were crossinggeçit.
177
478000
3000
geçtiği noktadan cephe hattını geçtim.
08:16
I tell you, it was something so sinisteruğursuz
178
481000
3000
Söyleyeyim, bunu hergün yapabildiğine hayret etmem
08:19
that I was astonishedhayret he could do it everyher day.
179
484000
5000
çok kötü birşeydi.
08:24
But finallyen sonunda, the great day arrivedgeldi.
180
489000
4000
Fakat sonunda, büyük gün geldi.
08:28
MahmoudMahmud was going to be dischargedtaburcu
181
493000
2000
Mahmut yeni bacaklarıyla
08:30
with his newyeni legsbacaklar.
182
495000
2000
tahliye edilecekti.
08:32
It was AprilNisan, I rememberhatırlamak,
183
497000
2000
Nisandı, hatırlıyorum,
08:34
a very beautifulgüzel day.
184
499000
2000
çok güzel bir gündü.
08:36
AprilNisan in KabulKabil is beautifulgüzel,
185
501000
2000
Nisan'da Kabil çok güzeldir,
08:38
fulltam of rosesgüller, fulltam of flowersÇiçekler.
186
503000
3000
güllerle dolu, çiçeklerle dolu.
08:41
We could not possiblybelki staykalmak indoorskapalı,
187
506000
3000
İçeride durmamız mümkün değildi,
08:44
with all these sandbagskum torbaları at the windowspencereler.
188
509000
3000
camlardaki tüm o kumtorbalarıyla.
08:47
Very sadüzgün, darkkaranlık.
189
512000
3000
Çok hüzünlü, karanlık.
08:50
So we choseseçti a smallküçük spotyer in the gardenBahçe.
190
515000
3000
Biz de bahçede küçük bir alan seçtik.
08:53
And MahmoudMahmud put on his prosthesesProtezler,
191
518000
3000
Mahmut protezlerini taktı,
08:56
the other patientshastalar did the sameaynı,
192
521000
3000
diğer hastalar da aynısını yaptı,
08:59
and they startedbaşladı practicingalıştırma yapmak
193
524000
2000
ve tahliye edilmeden önce son bir defa
09:01
for the last time before beingolmak dischargedtaburcu.
194
526000
2000
egzersiz yapmaya başladılar.
09:03
SuddenlyAniden, they startedbaşladı fightingkavga.
195
528000
2000
Birden, çatışmalar başladı.
09:05
Two groupsgruplar of MujahideenMücahit startedbaşladı fightingkavga.
196
530000
4000
İki Mücahidin gurubu çatışmaya başladı.
09:09
We could hearduymak in the airhava
197
534000
3000
Havada uçan mermilerin
09:12
the bulletsMadde işaretleri passinggeçen.
198
537000
2000
seslerini duyabiliyorduk.
09:14
So we dashedKesikli, all of us,
199
539000
2000
Hepimiz sığınağa doğru
09:16
towardskarşı the shelterbarınak.
200
541000
3000
koşmaya başladık.
09:20
MahmoudMahmud grabbedyakaladı his sonoğul, I grabbedyakaladı someonebirisi elsebaşka.
201
545000
2000
Mahmut oğlunu kaptı, ben başkasını kaptım.
09:22
EverybodyHerkes was grabbingkapma something.
202
547000
2000
Herkes birşeyler kapıyordu.
09:24
And we ranran.
203
549000
2000
Ve koştuk.
09:26
You know, 50 metersmetre can be a long distancemesafe
204
551000
2000
Bilirsiniz, 50 metre uzun bir mesafe olabilir,
09:28
if you are totallybütünüyle exposedmaruz,
205
553000
2000
eğer tamamen açıkta iseniz,
09:30
but we managedyönetilen to reachulaşmak the shelterbarınak.
206
555000
4000
ama sığınağa varmayı başardık.
09:34
Insideİçinde, all of us pantingnefes nefese,
207
559000
3000
İçeride, hepimiz nefes nefese,
09:37
I satoturdu a momentan and I heardduymuş RafiRafi tellingsöylüyorum his fatherbaba,
208
562000
4000
bir an oturdum ve Rafi'nin babasına şöyle dediğini duydum:
09:41
"FatherBaba, you can runkoş fasterDaha hızlı than me."
209
566000
3000
"Baba, sen benden hızlı koşuyorsun!"
09:44
(LaughterKahkaha)
210
569000
2000
(Kahkahalar)
09:46
And MahmoudMahmud, "Of coursekurs I can.
211
571000
3000
Ve Mahmut: "Elbette koşabiliyorum.
09:49
I can runkoş, and now you can go to schoolokul.
212
574000
3000
Ben koşabiliyorum, ve artık sen de okula gidebilirsin.
09:52
No need of stayingkalma with me all the day
213
577000
3000
Bütün gün benimle kalıp
09:55
pushingitme my wheelchairtekerlekli sandalye."
214
580000
2000
tekerlekli sandalyemi itmene gerek yok." dedi.
09:57
LaterDaha sonra on, we tookaldı them home.
215
582000
2000
Daha sonra, onları evlerine bıraktık.
09:59
And I will never forgetunutmak
216
584000
2000
Hiçbir zaman unutmayacağım,
10:01
MahmoudMahmud and his sonoğul walkingyürüme togetherbirlikte
217
586000
3000
Mahmut ve oğlunun beraber yürüdüğünü
10:04
pushingitme the emptyboş wheelchairtekerlekli sandalye.
218
589000
3000
ve boş tekerlekli sandalyeyi ittiklerini.
10:07
And then I understoodanladım,
219
592000
3000
Ve sonra anladım,
10:10
physicalfiziksel rehabilitationRehabilitasyon is a priorityöncelik.
220
595000
4000
fizik tedavinin bir öncelik olduğunu!
10:14
DignityHaysiyet cannotyapamam wait for better timeszamanlar.
221
599000
4000
Haysiyet, daha uygun bir zamanı bekleyemez.
10:19
From that day on, we never closedkapalı a singletek day.
222
604000
4000
O günden sonra, birtek gün bile kapatmadık.
10:24
Well sometimesara sıra we were suspendedaskıya alındı for a fewaz hourssaatler,
223
609000
2000
Bazen birkaç saatliğine durduğumuz oldu,
10:26
but we never, we never closedkapalı it again.
224
611000
3000
ama asla, asla birdaha kapatmadık.
10:31
I metmet MahmoudMahmud one yearyıl latersonra.
225
616000
2000
Mahmut'u bir sene sonra gördüm.
10:33
He was in good shapeşekil --
226
618000
4000
İyi durumdaydı,
10:37
a bitbit thinnerdaha ince.
227
622000
3000
biraz incelmiş.
10:40
He neededgerekli to changedeğişiklik his prosthesesProtezler --
228
625000
3000
Protezlerini değiştirmesi gerekiyordu
10:43
a newyeni pairçift of prosthesesProtezler.
229
628000
3000
yeni bir çift protez.
10:46
I askeddiye sordu about his sonoğul.
230
631000
2000
Oğlunu sordum.
10:48
He told me, "He's at schoolokul. He'dO istiyorsunuz doing quiteoldukça well."
231
633000
2000
Dedi "Okulda. İyi gidiyor."
10:50
But I understoodanladım he wanted to tell me something.
232
635000
4000
Ama bana birşey söylemek istediğini hissettim.
10:54
So I askeddiye sordu him, "What is that?"
233
639000
4000
Ve sordum, "Ne diyeceksin?"
10:58
He was sweatingterleme.
234
643000
2000
Terliyordu.
11:00
He was clearlyAçıkça embarrassedmahçup.
235
645000
4000
Mahcubiyeti apaçık belliydi.
11:04
And he was standingayakta in frontön of me,
236
649000
3000
Önümde ayakta duruyordu,
11:07
his headkafa down.
237
652000
3000
başı öne eğik.
11:10
He said, "You have taughtöğretilen me to walkyürümek.
238
655000
4000
Dedi ki: "Bana yürümeyi öğrettin.
11:14
Thank you very much.
239
659000
3000
Çok teşekkür ederim.
11:17
Now help me not to be a beggardilenci anymoreartık."
240
662000
4000
Şimdi de artık bir dilenci olmamama yardım et."
11:21
That was the job.
241
666000
2000
İşi buydu.
11:23
"My childrençocuklar are growingbüyüyen.
242
668000
3000
"Çocuklarım büyüyor.
11:26
I feel ashamedutanmış.
243
671000
2000
Utanıyorum.
11:28
I don't want them to be teasedalay at schoolokul
244
673000
3000
Okulda başka öğrenciler tarafından
11:31
by the other studentsöğrencilerin."
245
676000
3000
dalga geçilmelerini istemiyorum."
11:34
I said, "Okay."
246
679000
2000
"Peki" dedim.
11:36
I thought, how much moneypara do I have in my pocketcep?
247
681000
2000
Cebimde ne kadar para var, diye düşündüm.
11:38
Just to give him some moneypara.
248
683000
2000
Ona sadece biraz para verecektim.
11:40
It was the easiesten kolay way.
249
685000
2000
En kolay yol buydu.
11:42
He readokumak my mindus,
250
687000
2000
Aklımı okudu,
11:44
and he said, "I asksormak for a job."
251
689000
5000
ve dedi "İş istiyorum."
11:50
And then he addedkatma something
252
695000
3000
Ve sonra birşey ekledi,
11:53
I will never forgetunutmak for the restdinlenme of my life.
253
698000
4000
ömrüm boynca unutmayacağım birşey.
11:57
He said, "I am a scraphurda of a man,
254
702000
6000
Dedi ki: "Ben çürük bir adamım,
12:03
but if you help me,
255
708000
2000
ama bana yardım ederseniz,
12:05
I'm readyhazır to do anything,
256
710000
3000
her ne olursa yapmaya hazırım,
12:08
even if I have to crawlyavaş ilerleme on the groundzemin."
257
713000
4000
yerde sürünmem gerekse bile."
12:12
And then he satoturdu down.
258
717000
2000
Sonra oturdu.
12:14
I satoturdu down too with goosebumpsdiken diken everywhereher yerde.
259
719000
4000
Ben de oturdum, bütün tüğlerim diken diken.
12:22
LeglessBacaksız, with only one armkol,
260
727000
4000
Bacakları yok, sadece bir kolu var,
12:26
illiteratecahil,
261
731000
3000
tahsili yok,
12:29
unskilledvasıfsız --
262
734000
3000
bir becerisi yok,
12:32
what job for him?
263
737000
4000
ona ne iş bulunabilir ki?
12:37
NajmuddinNecmeddin told me, "Well we have a vacancyboş yer
264
742000
3000
Necmettin, "Marangoz dükkanında
12:40
in the carpentrymarangozluk shopDükkan."
265
745000
2000
bir boş yerimiz var" dedi.
12:42
"What?" I said, "Stop."
266
747000
5000
"Ne?" dedim, "Dur biraz."
12:47
"Well yes, we need to increaseartırmak the productionüretim of feetayaklar.
267
752000
5000
"Evet, ayak üretimini hızlandırmamız gerek.
12:52
We need to employkullanmak someonebirisi
268
757000
3000
Ayak tabanını tutkallayıp vidalaması için
12:55
to gluetutkal and to screwvida the soleTek of the feetayaklar.
269
760000
4000
birini işe almamız lazım.
12:59
We need to increaseartırmak the productionüretim."
270
764000
3000
Üretimi arttırmalıyız."
13:02
"ExcuseBahane me?"
271
767000
2000
"Pardon?"
13:04
I could not believe.
272
769000
4000
İnanamıyordum.
13:08
And then he said,
273
773000
3000
Sonra dedi ki
13:11
"No, we can modifydeğiştirmek the workbenchtezgah
274
776000
3000
"Hayır, tezgahı değiştirebiliriz,
13:14
maybe to put a specialözel stooltabure,
275
779000
2000
belki özel bir tabure koyabiliriz,
13:16
a specialözel anvilörs, specialözel vicemengene,
276
781000
4000
özel bir keski, özel bir mengene,
13:20
and maybe an electricelektrik screwdrivertornavida."
277
785000
2000
ve belki bir elektrikli tornavida."
13:22
I said, "Listen, it's insanedeli.
278
787000
3000
Dedim, "Dinle, bu çılgınlık!
13:25
And it's even cruelacımasız to think of anything like this.
279
790000
3000
Üstelik böyle birşey düşünmek insanlık dışı.
13:28
That's a productionüretim linehat and a very fasthızlı one.
280
793000
3000
Üretim bandından bahsediyoruz, ve çok hızlı bir üretim bandı.
13:31
It's cruelacımasız
281
796000
2000
Başaramayacağını bile bile
13:33
to offerteklif him a job
282
798000
2000
ona bir iş vermek
13:35
knowingbilme that he's going to failbaşarısız."
283
800000
5000
acımasızlık!"
13:40
But with NajmuddinNecmeddin, we cannotyapamam discusstartışmak.
284
805000
4000
Fakat Necmettin'le tartışmak mümkün değil.
13:44
So the only things I could manageyönetmek to obtainelde etmek
285
809000
6000
Alabildiğim tek şey
13:50
was a kindtür of a compromisetaviz.
286
815000
4000
bir çeşit anlaşma oldu.
13:54
Only one weekhafta --
287
819000
2000
Sadece bir hafta,
13:56
one weekhafta try and not a singletek day more.
288
821000
3000
bir hafta deneme ve bir gün bile fazla olmayacak.
13:59
One weekhafta latersonra,
289
824000
2000
Bir hafta sonra,
14:01
MahmoudMahmud was the fastestEn hızlı in the productionüretim linehat.
290
826000
4000
Mahmut üretim bandının en hızlısıydı.
14:05
I told NajmuddinNecmeddin, "That's a trickhile.
291
830000
3000
Necmettin'e "Hile yapıyorsun" dedim.
14:08
I can't believe it."
292
833000
2000
"İnanamıyorum."
14:10
The productionüretim was up 20 percentyüzde.
293
835000
2000
Üretim %20 artmıştı.
14:12
"It's a trickhile, it's a trickhile," I said.
294
837000
3000
"Hile, hile" dedim.
14:15
And then I askeddiye sordu for verificationdoğrulama.
295
840000
2000
Ve kanıtlamasını istedim.
14:17
It was truedoğru.
296
842000
3000
Doğruydu.
14:20
The commentyorum Yap of NajmuddinNecmeddin was MahmoudMahmud has something to provekanıtlamak.
297
845000
3000
Necmettin'in yorumu, "Mahmut'un ispatlaması gereken birşey var" idi.
14:23
I understoodanladım
298
848000
2000
Yine yanıldığımı
14:25
that I was wrongyanlış again.
299
850000
3000
anladım.
14:28
MahmoudMahmud had lookedbaktı tallerdaha uzun.
300
853000
2000
Mahmut daha uzun boylu görünüyordu.
14:30
I rememberhatırlamak him sittingoturma behindarkasında the workbenchtezgah smilinggülümseyen.
301
855000
6000
Tezgahın arkasında oturduğunu anımsıyorum, gülümsüyordu.
14:36
He was a newyeni man,
302
861000
3000
Yepyeni bir adamdı,
14:39
tallerdaha uzun again.
303
864000
3000
yine uzun boyluydu.
14:42
Of coursekurs, I understoodanladım
304
867000
2000
Tabi anladım,
14:44
that what madeyapılmış him standdurmak talluzun boylu --
305
869000
4000
onu neyin upuzun ayakta tuttuğunu
14:48
yeah they were the legsbacaklar, thank you very much --
306
873000
2000
-- evet, ayaklardı, teşekkürler --
14:50
but as a first stepadım,
307
875000
3000
ama ilk olarak,
14:53
it was the dignityhaysiyet.
308
878000
2000
haysiyetti.
14:55
He has regainedele geçirdi his fulltam dignityhaysiyet
309
880000
3000
Yeniden, haysiyetini kazanmıştı
14:58
thanksTeşekkürler to that job.
310
883000
2000
bu iş sayesinde.
15:00
So of coursekurs, I understoodanladım.
311
885000
2000
Böylece tabi ki anladım.
15:02
And then we startedbaşladı a newyeni policypolitika --
312
887000
3000
Ve yeni bir prensip getirdik,
15:05
a newyeni policypolitika completelytamamen differentfarklı.
313
890000
2000
tamamen farklı, yeni bir prensip.
15:07
We decidedkarar to employkullanmak
314
892000
2000
Mümkün olduğunca fazla
15:09
as manyçok disabledengelli as possiblemümkün
315
894000
2000
özürlü insan işe almaya karar verdik
15:11
to traintren them in any possiblemümkün job.
316
896000
2000
mümkün olan her işte eğitmek üzere.
15:13
It becameoldu a policypolitika of "positivepozitif discriminationayrımcılık,"
317
898000
3000
Bir "pozitif ayrımcılık" ilkesi haline geldi
15:16
we call it now.
318
901000
3000
bugün dediğimiz şekliyle.
15:19
And you know what?
319
904000
2000
Ve ne biliyor musunuz?
15:21
It's good for everybodyherkes.
320
906000
2000
Bu herkes için iyi.
15:23
EverybodyHerkes benefitsfaydaları from that --
321
908000
3000
Herkes bundan faydalanıyor,
15:26
those employedçalışan, of coursekurs,
322
911000
2000
tabi, işe alınanlar,
15:28
because they get a job
323
913000
2000
çünkü bir iş buldular
15:30
and dignityhaysiyet.
324
915000
2000
ve haysiyet.
15:32
But alsoAyrıca for the newcomersyeni gelenler.
325
917000
2000
Ama aynı zamanda yeni katılanlar için de.
15:34
They are 7,000 everyher yearyıl --
326
919000
3000
Her sene 7.000 kişi
15:37
people cominggelecek for the first time.
327
922000
2000
ilk defa katılıyor.
15:39
And you should see the facesyüzleri of these people
328
924000
2000
O insanların suratlarını görmelisiniz
15:41
when they realizegerçekleştirmek that those assistingYardım them are like them.
329
926000
3000
kendilerine yardım edenlerin kendileri gibi olduğunu farkettiklerinde.
15:44
SometimesBazen you see them,
330
929000
2000
Bazen onları görüyorsunuz,
15:46
they look, "Oh."
331
931000
3000
bakıyorlar, "Oo!"
15:49
And you see the facesyüzleri.
332
934000
2000
Ve yüzlerini görüyorsunuz.
15:51
And then the surprisesürpriz turnsdönüşler into hopeumut.
333
936000
5000
Ve sonra şaşkınlık ümide dönüşüyor.
15:58
And it's easykolay for me as well to traintren someonebirisi
334
943000
3000
Aynı zamanda, özürlülük tecrübesi geçirmiş bir insanı
16:01
who has alreadyzaten passedgeçti throughvasitasiyla the experiencedeneyim of disabilitysakatlık.
335
946000
3000
eğitmek benim için de daha kolay.
16:04
PoofPuf, they learnöğrenmek much fasterDaha hızlı -- the motivationmotivasyon,
336
949000
4000
Çok daha çabuk öğreniyorlar, o motivasyon,
16:08
the empathyempati they can establishkurmak with the patienthasta
337
953000
2000
hastayla kurabildikleri empati
16:10
is completelytamamen differentfarklı, completelytamamen.
338
955000
3000
tamamen farklı, tamamen.
16:14
ScrapsUfak parça of menerkekler do not existvar olmak.
339
959000
3000
Çürük insan yoktur.
16:17
People like MahmoudMahmud
340
962000
2000
Mahmut gibi insanlar
16:19
are agentsajanları of changedeğişiklik.
341
964000
3000
değişimin temsilcileridir.
16:22
And when you startbaşlama changingdeğiştirme, you cannotyapamam stop.
342
967000
3000
Ve değişmeye başladığınızda duramazsınız.
16:25
So employingistihdam people, yes,
343
970000
2000
İnsanları istihdam etmek, evet,
16:27
but alsoAyrıca we startedbaşladı programmingprogramlama projectsprojeler
344
972000
3000
ama yanısıra projeler geliştirmeye başladık,
16:30
of microfinancemikrofinans, educationEğitim.
345
975000
2000
mikrofinans, eğitim.
16:32
And when you startbaşlama, you cannotyapamam stop.
346
977000
2000
Ve başladığınızda, duramazsınız.
16:34
So you do vocationalMesleki trainingEğitim,
347
979000
2000
Mesleki eğitim,
16:36
home educationEğitim for those who cannotyapamam go to schoolokul.
348
981000
3000
okula gidemeyenler için evde eğitim.
16:39
PhysicalFiziksel therapiesterapiler can be donetamam, not only in the orthopedicOrtopedik centermerkez,
349
984000
2000
Fizik tedaviler sadece ortopedi merkezinde değil,
16:41
but alsoAyrıca in the housesevler of the people.
350
986000
2000
insanların evlerinde de yapılabilir.
16:43
There is always a better way to do things.
351
988000
4000
Herzaman birşeyleri yapmanın daha iyi bir yolu vardır.
16:47
That's NajmuddinNecmeddin, the one with the whitebeyaz coatceket.
352
992000
3000
Bu Necmettin, beyaz ceketli olan.
16:50
TerribleKorkunç NajmuddinNecmeddin, is that one.
353
995000
3000
Müthiş Necmettin, işte bu.
16:53
I have learnedbilgili a lot
354
998000
2000
Çok şey öğrendim
16:55
from people like NajmuddinNecmeddin, MahmoudMahmud, RafiRafi.
355
1000000
2000
Necmettin, Mahmut, Rafi gibi insanlardan.
16:57
They are my teachersöğretmenler.
356
1002000
2000
Onlar benim öğretmenlerim.
16:59
I have a wishdilek, a bigbüyük wishdilek,
357
1004000
3000
Bir dileğim var, büyük bir dilek,
17:02
that this way of workingçalışma, this way of thinkingdüşünme,
358
1007000
3000
bu çalışma tarzının, bu düşünme tarzının
17:05
is going to be implementeduygulanan in other countriesülkeler.
359
1010000
3000
diğer ülkelerde de oluşturulması.
17:08
There are plentybol of countriesülkeler at warsavaş like AfghanistanAfganistan.
360
1013000
4000
Afganistan gibi savaş halinde olan birçok ülke var.
17:13
It is possiblemümkün and it is not difficultzor.
361
1018000
3000
Bu mümkün ve zor da değil.
17:16
All we have to do
362
1021000
2000
bütün yapmamız gereken
17:18
is to listen to the people
363
1023000
3000
aslında yardım ediyor olmamız gereken
17:21
that we are supposedsözde assistyardımcı,
364
1026000
3000
insanları dinlemek,
17:24
to make them partBölüm
365
1029000
2000
onları karar mekanizmasının
17:26
of the decision-makingkarar verme processsüreç
366
1031000
3000
bir parçası haline getirmek,
17:29
and then, of coursekurs, to adaptuyarlamak.
367
1034000
3000
ve sonra tabi ki, uymak.
17:32
This is my bigbüyük wishdilek.
368
1037000
3000
Bu benim büyük dileğim.
17:36
Well don't think that the changesdeğişiklikler in AfghanistanAfganistan are over;
369
1041000
3000
Afganistan'daki değişikliklerin bittiğini sanmayın,
17:39
not at all. We are going on.
370
1044000
2000
kesinlikle, devam ediyoruz.
17:41
RecentlySon zamanlarda we have just startedbaşladı a programprogram,
371
1046000
3000
Geçenlerde daha yeni bir program başlattık,
17:44
a sportspor programprogram --
372
1049000
2000
bir spor programı,
17:46
basketballBasketbol for wheelchairtekerlekli sandalye userskullanıcılar.
373
1051000
2000
tekerlekli sandalyedekiler için basketbol.
17:48
We transporttaşıma the wheelchairstekerlekli sandalye everywhereher yerde.
374
1053000
3000
Tekerlekli sandalyeleri heryere taşıdık.
17:51
We have severalbirkaç teamstakımlar in the mainana partBölüm of AfghanistanAfganistan.
375
1056000
3000
Afganistan'ın merkez kısmında birçok takımımız var.
17:54
At the beginningbaşlangıç,
376
1059000
2000
Başta,
17:56
when AnajulinaAnajulina told me,
377
1061000
3000
Anajulina bana,
17:59
"We would like to startbaşlama it,"
378
1064000
2000
"Bunu başlatmak istiyoruz" dediğinde,
18:01
I hesitatedtereddüt.
379
1066000
2000
duraksadım.
18:03
I said, "No," you can imaginehayal etmek.
380
1068000
2000
"Hayır" dedim, tahmin edebileceğiniz gibi!
18:05
I said, "No, no, no, no, we can't."
381
1070000
2000
"Hayır, hayır, hayır," dedim, "yapamayız".
18:07
And then I askeddiye sordu the usualolağan questionsoru:
382
1072000
2000
Ve sonra klasik soruyu sordum:
18:09
"Is it a priorityöncelik?
383
1074000
2000
"Bu öncelikli mi?
18:11
Is it really necessarygerekli?"
384
1076000
3000
Gerçekten gerekli mi?"
18:14
Well now you should see me.
385
1079000
2000
Şimdi beni görmelisiniz.
18:16
I never missbayan a singletek trainingEğitim sessionoturum, toplantı, celse.
386
1081000
3000
Hiç bir idmanı kaçırmıyorum.
18:19
The night before a matchmaç I'm very nervoussinir.
387
1084000
3000
Bir maçın öncesi gece, çok heyecanlıyım.
18:22
And you should see me duringsırasında the matchmaç.
388
1087000
4000
Beni bir de maç sırasında görmelisiniz.
18:26
I shoutNot like a truedoğru Italianİtalyanca.
389
1091000
3000
Gerçek bir İtalyan gibi bağırıyorum.
18:29
(LaughterKahkaha)
390
1094000
3000
(Kahkahalar)
18:32
What's nextSonraki? What is going to be the nextSonraki changedeğişiklik?
391
1097000
4000
Bundan sonra ne olacak? Bir sonraki değişim ne olacak?
18:36
Well I don't know yethenüz,
392
1101000
2000
Henüz bilmiyorum,
18:38
but I'm sure NajmuddinNecmeddin and his friendsarkadaşlar,
393
1103000
2000
ama eminim Necmettin ve arkadaşları,
18:40
they have it alreadyzaten in mindus.
394
1105000
2000
zaten kafalarında planlamışlardır bile.
18:42
That was my storyÖykü. Thank you very much.
395
1107000
3000
Bu benim hikayemdi. Çok teşekkürler.
18:45
(ApplauseAlkış)
396
1110000
11000
(Alkışlar)
Translated by Yusuf Erisen
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Alberto Cairo - Physiotherapist
Alberto Cairo leads the International Red Cross' orthopedic rehabilitation work in Afghanistan.

Why you should listen

Alberto Cairo is the head of the ICRC's orthopedic program in Afghanistan. He's spent the past two decades in this war-ravaged nation -- far from his native Italy -- helping an estimated 100,000 Afghan landmine and accident victims learn to find the strength within themselves to not only walk, but also to hope, again.

In a country where the disabled are generally given pity but no rights, Alberto found a way -- through micro-loans, positive discrimination schemes and home schooling -- to give tens of thousands of disabled Afghans a job and a sense of dignity and pride.

About him, John F. Burns wrote in the New York Times: "Afghans of all ethnic and political stripes, even the Taliban, seem likely to count Alberto Cairo as one foreigner who left the country better than he found it."

His diary, "Storie da Kabul," based on a series of stories he wrote for Italy's La Repubblica, has been published in Italian and in French.

More profile about the speaker
Alberto Cairo | Speaker | TED.com