TEDxEast
Nancy Duarte: The secret structure of great talks
Filmed:
Readability: 3.1
2,423,996 views
From the "I have a dream" speech to Steve Jobs’ iPhone launch, all great presentations have a common architecture. In this talk, Nancy Duarte draws lessons on how to make a powerful call-to-action.
(Filmed at TEDxEast.)
Nancy Duarte - CEO, presentation designer
Nancy Duarte believes that ideas are the most powerful tools people have. Her passion is to help every person learn to communicate their world-changing idea effectively. Full bio
Nancy Duarte believes that ideas are the most powerful tools people have. Her passion is to help every person learn to communicate their world-changing idea effectively. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
It's really, really great to be here.
0
0
2616
Burada bulunmak gerçekten çok güzel.
00:14
You have the power to change the world.
1
2640
1896
Dünyayı değiştirecek güce sahipsiniz.
00:16
I’m not saying that to be cliché,
2
4560
1656
Laf olsun diye söylemiyorum,
00:18
you really have the power
to change the world.
to change the world.
3
6240
2320
gerçekten dünyayı değiştirecek
güce sahipsiniz.
güce sahipsiniz.
00:21
Deep inside of you,
every single one of you
every single one of you
4
9040
2096
Her birinizin içinde bir yerde
00:23
has the most powerful device known to man.
5
11160
3240
insanoğlunun şimdiye kadar
gördüğü en güçlü araç var.
gördüğü en güçlü araç var.
00:27
And that's an idea.
6
15080
1200
Bu bir fikir.
00:29
So a single idea, from the human mind,
7
17240
3056
İnsan aklından gelen her bir fikir,
00:32
it could start a groundswell,
8
20320
1536
duygu patlaması yaratır.
00:33
it could be a flash point for a movement
9
21880
2776
Bir hareketin kıvılcımı olabilir,
00:36
and it can actually rewrite our future.
10
24680
2776
gerçekten geleceğimizi yeniden yazabilir.
00:39
But an idea is powerless
11
27480
2696
Ancak, fikir içinizde kaldığı sürece
00:42
if it stays inside of you.
12
30200
1816
güçsüzdür.
00:44
If you never pull that idea out
for others to contend with,
for others to contend with,
13
32040
3056
Bu fikri başkalarıyla mücadele etmek
için dışarı çıkarmazsanız,
için dışarı çıkarmazsanız,
00:47
it will die with you.
14
35120
1200
sizinle ölecektir.
00:49
Now, maybe some of you guys
have tried to convey your idea
have tried to convey your idea
15
37120
3296
Belki bazılarınızın paylaştığı fikirler,
00:52
and it wasn't adopted, it was rejected,
16
40440
1896
kabul görmedi ya da reddedildi.
00:54
and some other mediocre
or average idea was adopted.
or average idea was adopted.
17
42360
2856
Yerine ortalama fikirler kabul gördü.
00:57
And the only difference between those two
is in the way it was communicated.
is in the way it was communicated.
18
45240
4336
Bu ikisi arasındaki tek fark
nasıl anlatıldığı nasıl iletildiğidir.
nasıl anlatıldığı nasıl iletildiğidir.
01:01
Because if you communicate an idea
in a way that resonates,
in a way that resonates,
19
49600
2816
Bir fikri, yankılanacak şekilde iletirsen,
01:04
change will happen,
and you can change the world.
and you can change the world.
20
52440
2640
değişim olur ve dünyayı değiştirebilirsin.
01:07
In my family, we collect
these vintage European posters.
these vintage European posters.
21
55880
2656
Ailemde, eski Avrupa
posterlerini topluyoruz.
posterlerini topluyoruz.
01:10
Every time we go to Maui,
we go to the dealer there,
we go to the dealer there,
22
58560
2456
Her Maui'ye gidişimizde,
bir satıcıya gidiyoruz.
bir satıcıya gidiyoruz.
01:13
and he turns these great big posters.
23
61040
1816
Bize bu büyük posterleri veriyor.
01:14
I love them. They all have one idea
24
62880
1816
Onları seviyorum.
Hepsi birer mesaj
Hepsi birer mesaj
01:16
and one really clear visual
that conveys the idea.
that conveys the idea.
25
64720
2576
taşıyor ve fikri anlatan net görseller.
01:19
They are about the size of a mattress.
They're really big.
They're really big.
26
67320
2776
Yatak boyutundalar.
Gerçekten büyükler.
Gerçekten büyükler.
01:22
They're not as thick as a mattress,
but they're big.
but they're big.
27
70120
2496
Yatak kadar kalın değiller ama büyükler.
01:24
And the guy will tell the story
as he turns the pages.
as he turns the pages.
28
72640
2536
Satıcı sayfaları çevirirken,
bize hikâyelerini anlatır.
bize hikâyelerini anlatır.
01:27
And this one time
I was flanked by my two kids
I was flanked by my two kids
29
75200
2176
İki çocuğumla gittiğimde, sayfayı çevirdi
01:29
and he turns the page
and this poster is underneath,
and this poster is underneath,
30
77400
2776
ve bu poster alttaydı.
01:32
and right when I lean forward and say,
31
80200
1856
Üzerine eğildim ve
01:34
"Oh my God, I love this poster,"
32
82080
2656
"Aman Tanrım, buna bayıldım" dedim.
01:36
both of my kids jumped back
and they are like,
and they are like,
33
84760
2176
Çocuklarım geriye doğru sıçradı ve
01:38
"Oh my God, mom, it's you."
34
86960
1336
"Anne bu sensin" dediler.
01:40
And this is the poster.
35
88320
1216
Bu poster o.
01:41
(Laughter)
36
89560
1296
(Gülüşmeler)
01:42
See, I'm like "Fire it up!"
37
90880
2256
Yani, "Ateşleyin" der gibiyim.
01:45
The thing I loved
about this poster was the irony.
about this poster was the irony.
38
93160
2536
Bu posterlerin ironik olmasını seviyorum.
01:47
Here's this chick all fired up,
headed into battle --
headed into battle --
39
95720
2496
İşte bu kadın, coşkulu, öncü
01:50
as the standard bearer --
40
98240
1256
olarak savaşa giriyor--
01:51
and she's holding these
little Suavitos baking spices,
little Suavitos baking spices,
41
99520
3016
ve elinde küçük Suavitos
pişirme baharatlarını tutuyor,
pişirme baharatlarını tutuyor,
01:54
like something so seemingly insignificant,
42
102560
2856
önemsiz bir şey gibi
görünüyor olsa da
görünüyor olsa da
01:57
though she's willing to risk, you know,
life and limb to promote this thing.
life and limb to promote this thing.
43
105440
3920
sanki bu şeyi korumak için ölümü
göze alıyormuş gibi.
göze alıyormuş gibi.
02:02
So if you are to swap out
those little Suavitos baking spices
those little Suavitos baking spices
44
110120
3576
Bu Suavitos pişirme baharatlarının yerine
02:05
with a presentation --
45
113720
1256
sunumu koyacak olursanız.
02:07
Yeah, it's me, pretty fired up.
46
115000
2336
Evet, işte bu benim, oldukça coşkulu.
Sunumlar beni hep heyecanlandırmıştır
02:09
I was fired up about presentations
47
117360
1656
02:11
back when it wasn't cool
to be fired up about presentations.
to be fired up about presentations.
48
119040
3216
sunumlardan etkilenmenin havalı bir şey
olmadığı eski zamanlarda bile.
olmadığı eski zamanlarda bile.
02:14
I really think they have the power
to change the world
to change the world
49
122280
2576
Onlar aracılığıyla etkin iletişim
kurduğunuzda,
kurduğunuzda,
02:16
when you communicate
effectively through them.
effectively through them.
50
124880
2416
dünyayı değiştirebilecek güce
sahip olduklarına inanıyorum.
sahip olduklarına inanıyorum.
02:19
And changing the world is hard.
51
127320
2176
Dünyayı değiştirmek zordur.
02:21
It won't happen with just one person
with one single idea.
with one single idea.
52
129520
3376
Bir kişi ve bir fikirle olmaz.
02:24
That idea has got to spread,
or it won't be effective.
or it won't be effective.
53
132920
3376
O fikir yayılmak zorundadır
yayılmazsa etkin olmaz.
yayılmazsa etkin olmaz.
02:28
So it has to come out of you
54
136320
1816
İçinizden gelenin, insanların
02:30
and out into the open for people to see.
55
138160
2120
görmesi için dışarı çıkması gerekir.
02:33
And the way that ideas are conveyed
the most effectively is through story.
the most effectively is through story.
56
141600
4376
Fikirleri paylaşmanın
en etkin yöntemi de hikâyedir.
en etkin yöntemi de hikâyedir.
02:38
You know, for thousands of years,
57
146000
1616
Yüzyıllar boyunca,
02:39
illiterate generations would pass on
their values and their culture
their values and their culture
58
147640
3416
okuma yazma bilmeyen
kuşaklar, değer ve kültürlerini
kuşaklar, değer ve kültürlerini
02:43
from generation to generation,
59
151080
1696
nesilden nesile aktarabilmiş
02:44
and they would stay intact.
60
152800
1656
ve bunlar bozulmadan kalmışlar.
02:46
So there's something kind of magical
about a story structure
about a story structure
61
154480
2856
Hikâye kurgusunda büyüleyici
02:49
that makes it so that when it's assembled,
62
157360
2176
bir şeyler var ki biraraya
02:51
it can be ingested and then recalled
63
159560
2256
getirildiğinde, onu duyan kişi tarafından
02:53
by the person who's receiving it.
64
161840
1600
özümsenebilir ve yeniden hatırlanabilir.
02:56
So basically a story,
you get a physical reaction;
you get a physical reaction;
65
164600
3656
Temelde hikâyeden, fiziksel tepki alırsın
03:00
your heart can race, your eyes can dilate,
66
168280
2816
kalbin hızlanabilir, gözlerin açılabilir,
03:03
you could talk about,
"Oh, I got a chill down my spine"
"Oh, I got a chill down my spine"
67
171120
2616
onun hakkında konuşabilirsin,
"Buz kestim"
"Buz kestim"
03:05
or, "I could feel it
in the pit of my stomach."
in the pit of my stomach."
68
173760
2216
ya da "Midemin dibinde hissedebiliyorum"
03:08
We actually physically react
when someone is telling us a story.
when someone is telling us a story.
69
176000
3056
Birisi hikâye anlattığında
fiziksel reaksiyon gösteririz.
fiziksel reaksiyon gösteririz.
03:11
So even though the stage is the same,
a story can be told,
a story can be told,
70
179080
2736
Anlatıldıkları sahne aynı olsa da,
hikâye canlı kalıyor,
hikâye canlı kalıyor,
03:13
but once a presentation is told,
it completely flatlines.
it completely flatlines.
71
181840
2696
ancak sunum anlatıldığında,
tamamen ölüyor.
tamamen ölüyor.
03:16
And I wanted to figure out why.
72
184560
1536
Neden olduğunu bulmak istedim.
03:18
Why is it that we physically sit
with rapt attention during a story,
with rapt attention during a story,
73
186120
3376
Hikâye sırasında yerimize çivilenirken,
03:21
but it just dies for a presentation.
74
189520
1760
neden sunumda dikkatimiz ölüyor?
03:24
So I wanted to figure out, how do you
incorporate story into presentations.
incorporate story into presentations.
75
192200
3536
Böylece, hikâyeyi nasıl sunuma dahil
edebileceğimizi bulmaya çalıştım.
edebileceğimizi bulmaya çalıştım.
03:27
So we've had thousands of presentations
back at the shop --
back at the shop --
76
195760
2816
Geçmişten bu yana binlerce
aslında yüz binlerce sunum var.
aslında yüz binlerce sunum var.
03:30
hundreds of thousands
of presentations, actually,
of presentations, actually,
77
198600
2336
Bu nedenle, gerçekten
kötü bir sunumun kontekstinin
nasıl olduğunu biliyorum.
nasıl olduğunu biliyorum.
03:32
so I knew the context
of a really bad presentation.
of a really bad presentation.
78
200960
2456
03:35
I decided to study cinema and literature,
79
203440
2656
Sinema ve edebiyat okumaya karar verdim.
03:38
and really dig in
and figure out what was going on
and figure out what was going on
80
206120
2376
İçine daldım ve ne olduğunu
03:40
and why it was broken.
81
208520
1400
ve neyin hatalı olduğunu anladım.
03:42
So, I want to show you
some of the findings
some of the findings
82
210480
2896
Bulduklarımı sizinle de paylaşmak isterim
03:45
that led up to what I've uncovered
as a presentation form.
as a presentation form.
83
213400
3520
ki bunlar bir sunum formatı
çıkarmamı sağladı.
çıkarmamı sağladı.
03:50
So it was obvious to start with Aristotle,
84
218000
2056
Aristo ile başlamak yerinde olur.
03:52
he had a three-act structure,
a beginning, a middle and an end.
a beginning, a middle and an end.
85
220080
2976
Giriş, gelişme ve sonuç olmak
üzere üçlü bir yapısı var.
üzere üçlü bir yapısı var.
03:55
We studied poetics and rhetoric,
86
223080
1576
Şiir ve retorik okuduk,
03:56
and a lot of presentations don't even
have that in its most simple form.
have that in its most simple form.
87
224680
3456
çoğu sunum bu basit yapıya sahip değildir.
04:00
And then when I moved on
to studying hero archetypes,
to studying hero archetypes,
88
228160
2496
Kahraman arketiplerine baktığımda,
04:02
I thought, "OK, the presenter is the hero,
89
230680
2056
"Tamam, sunan kahraman,
04:04
they're up on the stage,
they're the star of the show."
they're the star of the show."
90
232760
2656
sahnede gösterinin yıldızı onlar"
diye düşündüm.
diye düşündüm.
04:07
It's easy to feel, as the presenter,
that you're the star of the show.
that you're the star of the show.
91
235440
3376
Sunan kişi olarak, gösterinin yıldızı
olduğunu düşünmek kolay.
olduğunu düşünmek kolay.
04:10
I realized right away,
that that's really broken.
that that's really broken.
92
238840
2336
Fark ettim ki bu hatalı bir düşünce.
04:13
Because I have an idea,
I can put it out there,
I can put it out there,
93
241200
2856
Çünkü, bir fikrim olduğunda, siz bu fikri
04:16
but if you guys don't grab that idea
and hold it as dear,
and hold it as dear,
94
244080
2696
benimsemezseniz, bu fikir bir yere varmaz,
04:18
the idea goes nowhere
and the world is never changed.
and the world is never changed.
95
246800
2496
dünya asla değişmez.
04:21
So in reality,
the presenter isn't the hero,
the presenter isn't the hero,
96
249320
2216
Bu nedenle, gerçekte sunan kahraman değil,
04:23
the audience is the hero of our idea.
97
251560
2520
dinleyen fikirlerimizin kahramanı.
04:26
So if you look at
Joseph Campbell's hero's journey,
Joseph Campbell's hero's journey,
98
254680
2416
Joseph Campbell'ın
kahramanlarının yolculuğuna
kahramanlarının yolculuğuna
04:29
just in the front part, there were
some really interesting insights there.
some really interesting insights there.
99
257120
3476
baktığınızda, ilginç fikirler görürsünüz.
04:32
So there is this likable hero
in an ordinary world,
in an ordinary world,
100
260620
2396
Sıradan dünyada sevilen bir kahraman
04:35
and they get this call to adventure.
101
263040
1736
maceraya atılıyor.
04:36
So the world is
kind of brought out of balance.
kind of brought out of balance.
102
264800
2216
Dünyanın dengesi bozuluyor.
04:39
And at first they're resistant.
103
267040
1536
Önce direniyorlar.
04:40
They're like, "I don't know
if I want to jump into this,"
if I want to jump into this,"
104
268600
2667
"Bununla uğraşmak istiyor
muyum bilmiyorum"
muyum bilmiyorum"
04:43
and then a mentor comes along
105
271291
1405
diye düşünüyorlar.
04:44
and helps them move
from their ordinary world
from their ordinary world
106
272720
2136
Mentorları gelip, onları
sıradan dünyalarından
sıradan dünyalarından
04:46
into a special world.
107
274880
1216
özel dünyalarına taşıyor.
04:48
And that's the role of the presenter.
108
276120
1816
Sunum yapan kişinin görevi bu.
04:49
It's to be the mentor.
You're not Luke Skywalker, you're Yoda.
You're not Luke Skywalker, you're Yoda.
109
277960
2976
Mentor olmalı. Luke Skywalker
değilsiniz Yoda'sınız.
değilsiniz Yoda'sınız.
04:52
You're the one
that actually helps the audience
that actually helps the audience
110
280960
2216
Seyircileri bir yerden alıp,özel fikrinize
04:55
move from one thing
and into your new special idea,
and into your new special idea,
111
283200
3576
taşımaya yardımcı olmalısınız.
04:58
and that's the power of a story.
112
286800
1524
Bu hikâyenin gücüdür.
05:01
So in its most simple structure,
it's a three-part structure of a story.
it's a three-part structure of a story.
113
289240
3856
En basit haliyle, hikâyenin
üç aşaması vardır.
üç aşaması vardır.
05:05
You have a likable hero who has a desire,
114
293120
2736
Siz tutkuları olan bir kahramansınız,
05:07
they encounter a roadblock
115
295880
1656
onlar, engelle karşılaşıyorlar
05:09
and ultimately they emerge, transform,
and that's the basic structure.
and that's the basic structure.
116
297560
4440
sonuçta dönüşüyorlar, basit yapı budur.
05:14
But it wasn't until I came across
a Gustav Freytag's pyramid --
a Gustav Freytag's pyramid --
117
302720
3336
Gustav Freytag'ın 1863'te çizdiği bu
05:18
he drew this shape in 1863.
118
306080
2936
piramitle karşılaşana kadar böyle değildi.
05:21
Now, he was a German dramatist ...
119
309040
3296
Kendisi Alman oyun yazarı...
05:24
he was a German dramatist
120
312360
1256
Alman oyun yazarı
05:25
and he believed
there is a five-act structure,
there is a five-act structure,
121
313640
2896
beşli bir kurgu olduğuna inanıyordu.
05:28
which has an exposition, a rising action,
122
316560
3016
Başlangıç, olayların tırmanması,
05:31
a climax, a falling action
and a denouement,
and a denouement,
123
319600
2576
zirve, olayların çözülmeye
başlaması ve olayların
başlaması ve olayların
05:34
which is the unraveling
or the resolution of the story.
or the resolution of the story.
124
322200
3136
ortaya çıktığı son.
05:37
I love this shape.
So we talk about shapes.
So we talk about shapes.
125
325360
2096
Bu yapıyı seviyorum. Yapıdan konuşalım.
05:39
A story has an arc --
well, an arc is a shape.
well, an arc is a shape.
126
327480
2376
Hikâyenin bir sütunu vardır.
Sütun yapıdır.
Sütun yapıdır.
05:41
We talk about classical music
having a shapeliness to it.
having a shapeliness to it.
127
329880
3200
Klasik müzikteki yapıdan bahsediyoruz.
05:45
So I thought, hey,
if presentations had a shape,
if presentations had a shape,
128
333600
2256
Sunumun bir yapısı varsa
05:47
what would that shape be?
129
335880
1256
bu nasıl olmalı?
05:49
And how did the greatest
communicators use that shape,
communicators use that shape,
130
337160
3056
İyi iletişimciler bu yapıyı
nasıl kullanıyor?
nasıl kullanıyor?
05:52
or do they use a shape?
131
340240
1536
Ya da kullanıyor mu?
05:53
So I'll never forget,
it was a Saturday morning.
it was a Saturday morning.
132
341800
2256
Hiç unutmam bir pazar günüydü.
05:56
After all this study --
it was a couple of years of study --
it was a couple of years of study --
133
344080
2856
Birkaç yıllık çalışmadan sonra,
05:58
I drew a shape.
134
346960
1216
bir yapı çizmiştim.
06:00
And I was like,
"Oh my gosh, if this shape is real,
"Oh my gosh, if this shape is real,
135
348200
2416
"Aman Allah'ım, bu yapı doğruysa,
06:02
I should be able to take
two completely different presentations
two completely different presentations
136
350640
3016
tamamen iki farklı sunumu alıp
06:05
and overlay it, and it should be true."
137
353680
1856
örtüştürmeliyim ve bu doğru olmalı."
06:07
So I took the obvious,
138
355560
1256
Malum olanı aldım,
06:08
I took Martin Luther King's
"I Have a Dream" speech,
"I Have a Dream" speech,
139
356840
2456
Martin Luther King'in "Bir Hayalim Var"
konuşmasını
konuşmasını
06:11
and I took Steve Jobs'
2007 iPhone launch speech,
2007 iPhone launch speech,
140
359320
2376
ve Steve Jobs'un 2007 iPhone lansman
konuşmasını
konuşmasını
06:13
I overlaid it over it, and it worked.
141
361720
2336
aldım ve çalışmaya başladım.
06:16
I sat in my office, just astounded.
142
364080
1856
Ofisimde oturdum ve hayrete düştüm.
06:17
I actually cried a little,
143
365960
1856
Biraz da ağladım.
06:19
because I was like,
"I've been given this gift,"
"I've been given this gift,"
144
367840
2376
"Bu hediye bana bahşedildi"
06:22
and here it is,
145
370240
1216
Ve işte
06:23
this is the shape of a great presentation.
146
371480
2040
mükemmel sunumun yapısı.
06:26
Isn't it amazing?
147
374520
1576
Harika değil mi?
06:28
(Laughter)
148
376120
1216
(Gülüşmeler)
06:29
I was crying.
149
377360
1216
Ağlıyordum.
06:30
I want to walk you through it,
it's pretty astounding.
it's pretty astounding.
150
378600
2576
Üzerinden geçmek isterim,
oldukça şaşırtıcı.
oldukça şaşırtıcı.
06:33
There is a beginning, a middle and an end,
and I want to walk you through it.
and I want to walk you through it.
151
381200
3616
Bir başlangıç, bir orta ve bir son var.
06:36
Because the greatest communicators --
I went through speeches, everything --
I went through speeches, everything --
152
384840
3616
Çünkü en iyi konuşmacılar--
pek çok konuşmayı inceledim--
pek çok konuşmayı inceledim--
06:40
I can overlay the shape.
153
388480
1216
yapıyı onlarla örtüştürebilirim.
06:41
Even the Gettysburg Address
follows the shape.
follows the shape.
154
389720
2176
Gettysburg Hitabesi bile bu yapıya sahip.
06:43
At the beginning of any presentation,
you need to establish what is.
you need to establish what is.
155
391920
3216
Sunumun başında, ne neymiş saptamalısın.
06:47
You know, here's the status quo,
here's what's going on.
here's what's going on.
156
395160
2656
Mevcut durum bu, olanlar şu diye
06:49
And then you need
to compare that to what could be.
to compare that to what could be.
157
397840
2416
ve sonra ne olacak karşılaştırmalısın.
06:52
You need to make that gap
as big as possible,
as big as possible,
158
400280
2856
Çatışma elinden geldiğince büyük olmalı.
06:55
because there is this commonplace
of the status quo,
of the status quo,
159
403160
3456
Çünkü mevcut durum klişe olabilir.
06:58
and you need to contrast that
with the loftiness of your idea.
with the loftiness of your idea.
160
406640
2936
Ve o düşüncenin yüceliğiyle zıtlaşmalı.
07:01
So it's like, you know,
here's the past, here's the present,
here's the past, here's the present,
161
409600
2856
İşte geçmiş, işte şimdiki zaman bu.
07:04
but look at our future.
162
412480
1240
Fakat geleceğe bakalım.
07:06
Here's a problem,
but look at that problem removed.
but look at that problem removed.
163
414240
2816
Bir problem mi var, çözülmeli.
07:09
Here's a roadblock,
let's annihilate the roadblock.
let's annihilate the roadblock.
164
417080
2976
Bir engel mi var, ortadan kaldırılmalı.
07:12
You need to really amplify that gap.
165
420080
2056
Çatışmayı gerçekten genişletmelisin.
07:14
This would be like
the inciting incident in a movie.
the inciting incident in a movie.
166
422160
2816
Bu bir filmdeki olayları ateşleyen
olay gibi olmalı.
olay gibi olmalı.
07:17
That's when suddenly
the audience has to contend
the audience has to contend
167
425000
2256
O zaman sen ortaya ne koyarsan koy,
07:19
with what you just put out there:
168
427280
1576
izleyici memnun olur.
07:20
"Wow, do I want to agree
with this and align with it or not?"
with this and align with it or not?"
169
428880
2896
"Buna katılmak, bir olmak istiyor muyum?"
07:23
And in the rest of your presentation
should support that.
should support that.
170
431800
2720
Ve sunumun kalanı da bunu desteklemeli.
07:27
So the middle goes back and forth,
171
435280
2216
Orta kısım bir ileri bir geri gider ve
07:29
it traverses between
what is and what could be,
what is and what could be,
172
437520
2216
"Neydi ne olabilir"e dönüşür.
07:31
what is and what could be.
173
439760
1296
Ne oldu ve ne olabilir?
07:33
Because what you are trying to do
174
441080
1616
Çünkü yapmaya çalıştığın şey,
07:34
is make the status quo
and the normal unappealing,
and the normal unappealing,
175
442720
3096
mevcut durumu çekici hale getirmek
07:37
and you're wanting to draw them
176
445840
1496
ve onları gelecekte ne olacağı
07:39
towards what could be
in the future with your idea adopted.
in the future with your idea adopted.
177
447360
2800
düşüncesinin içine çekmek olmalı.
07:42
Now, on your way to change the world,
people are going to resist.
people are going to resist.
178
450560
3056
Dünyayı değiştirirken insanlar direnecek,
07:45
They're not going to be excited,
they may love the world the way it is.
they may love the world the way it is.
179
453640
3416
heyecanlanmayacaklar, onlar dünyayı bu
haliyle seviyor olabilirler.
haliyle seviyor olabilirler.
07:49
So you'll encounter resistance.
180
457080
1536
Direnişle karşılaşacaksın.
07:50
That's why you
have to move back and forth.
have to move back and forth.
181
458640
2016
Bu yüzden bir ileri bir geri gitmelisin.
07:52
It's similar to sailing.
182
460680
1296
Bu yelken açmaya benziyor.
07:54
When you're sailing against the wind
and there is wind resistance,
and there is wind resistance,
183
462000
3136
Güçlü bir fırtınaya karşı yelken açtığında
07:57
you have to move your boat back and forth,
and back and forth.
and back and forth.
184
465160
3176
bir ileri bir geri gitmek zorundasın.
08:00
That's so you can capture the wind.
185
468360
1696
Böylelikle rüzgarı esir edebilirsin.
08:02
You have to actually
capture the resistance
capture the resistance
186
470080
2016
Yelken açarken karşılaştığın
08:04
coming against you when you're sailing.
187
472120
1936
direnişi gerçekten esirin yapmalısın.
08:06
Now interesting,
if you capture the wind just right
if you capture the wind just right
188
474080
2416
İlginçtir rüzgarı sadece sağdan yakalarsan
08:08
and you set your sail just right,
189
476520
1616
ve sadece sağdan gidersen
08:10
your ship will actually
sail faster than the wind itself.
sail faster than the wind itself.
190
478160
2696
gemin rüzgardan daha hızlı yol alacaktır.
08:12
It is a physics phenomenon.
191
480880
1336
Bu bir fizik olgusudur.
08:14
So by planting in there
192
482240
1256
Güçlü bir ikilem yaratarak
08:15
the way they're going to resist
between what is and what can be,
between what is and what can be,
193
483520
3016
ne olduğu ve ne olacağıyla ilgili
08:18
is actually going to draw
them towards your idea
them towards your idea
194
486560
2256
onları fikrinin içine sandığından
08:20
quicker than should you not do that.
195
488840
1736
daha da hızlı çekmiş olacaksın.
08:22
So after you've moved back and forth
between what is and what could be,
between what is and what could be,
196
490600
3456
Bir ileri bir geri gittikten sonraki adım,
08:26
the last turning point
is a call to action,
is a call to action,
197
494080
2016
son dönüm noktası olayların gelişmesidir.
08:28
which every presentation should have,
but at the very end.
but at the very end.
198
496120
2816
Ki her sunumda sonda olması gerekendir.
08:30
You need to describe the world
as a new bliss.
as a new bliss.
199
498960
2176
Dünyayı bir saadet ortamı olarak tanımla
08:33
"This is utopia with my idea adopted."
200
501160
2296
''Bu benim düşüncelerimdeki ütopya...
08:35
"This is the way
the world is going to look,
the world is going to look,
201
503480
2096
Biz birleşip bu büyük sorunu çözdüğümüzde,
08:37
when we join together
and we solve this big problem."
and we solve this big problem."
202
505600
2496
dünya böyle görünecek.''
08:40
You need to use that as your ending,
203
508120
1736
Çok şiirsel ve etkileyici olmalı
08:41
in a very poetic and dramatic way.
204
509880
2040
finalde kullandığın şey.
08:45
So, interestingly, when I was done,
205
513080
2416
İlgiçtir ki bitirdiğimde şöyleydim:
08:47
I was like, "You know what?
I could use this as an analysis tool."
I could use this as an analysis tool."
206
515520
3495
"Bunu analiz aracı olarak kullanabilirim."
08:51
I actually transcribe speeches,
207
519039
2017
Konuşmaları yazıya döküp ayrıntılı
08:53
and I would actually map out,
how much they map to this tool.
how much they map to this tool.
208
521080
3416
şekilde incelerim ve bu modele
ne kadar uyduğuna bakabilirim.
ne kadar uyduğuna bakabilirim.
08:56
So I want to show you some of that today,
209
524520
1953
Hatta size bazılarını göstermek istiyorum
08:58
and I want to start
with the very two people
with the very two people
210
526497
2079
ve en başta çalışmamda kullandığım
09:00
that I used when I first did.
211
528600
1416
iki insanla başlamak istiyorum.
09:02
Here's Mr. Jobs,
has completely changed the world.
has completely changed the world.
212
530040
2776
İşte Bay Jobs, dünyayı tamamen değiştirdi.
09:04
Changed the world of personal computing,
changed the music industry
changed the music industry
213
532840
3176
Kişisel bilgisayarlar dünyasını
ve müzik sektörünü değiştirdi
ve müzik sektörünü değiştirdi
09:08
and now he's on his way
to change the mobile device industry.
to change the mobile device industry.
214
536040
2936
ve şu an mobil cihaz sektörünü
değiştirmek üzere.
değiştirmek üzere.
09:11
So he's definitely changed the world.
215
539000
1896
Kesinlikle dünyayı değiştirdi.
09:12
And this is the shape
of his iPhone launch 2007,
of his iPhone launch 2007,
216
540920
2976
Ve bu 2007'de Iphone'u
tanıttığı sunumun modeli.
09:15
when he launched his iPhone.
217
543920
1376
90 dakikalık bir konuşma ve bunun
ne olduğuyla başladığını görebilirsiniz
ne olduğuyla başladığını görebilirsiniz
09:17
It's a 90-minute talk
and you can see he starts with what is,
and you can see he starts with what is,
218
545320
2896
09:20
traverses back and forth
and ends with what could be.
and ends with what could be.
219
548240
2560
bir ileri bir geri gidiyor ve
neyin mümkün olabileceği ile bitiyor.
neyin mümkün olabileceği ile bitiyor.
09:23
So I want to zoom in on this:
220
551800
1816
Buna odaklanmak istiyorum:
09:25
the white line
is him speaking, he's talking.
is him speaking, he's talking.
221
553640
3336
Beyaz çizgi onun konuşması
09:29
The next color line
you'll see popped up there,
you'll see popped up there,
222
557000
2216
Diğer renk--burada açılan görüyorsunuz--
09:31
that's when he cuts to video.
223
559240
1416
konuşmayı video için kestiği zamanki renk.
09:32
So he's adding some variety
and he cuts to demo.
and he cuts to demo.
224
560680
2256
Biraz çeşitlilik ekliyor ve
tanıtımı kesiyor.
tanıtımı kesiyor.
09:34
So it's not just him
talking the whole time.
talking the whole time.
225
562960
2096
Sürekli konuşan sadece o değil.
09:37
And these lines are representative there.
226
565080
2440
Bu satırlar burada gösterilmiş.
09:40
And then towards the end
you'll see a blue line,
you'll see a blue line,
227
568400
2256
Ve sonlara doğru misafir
konuşmacıya ait olan
konuşmacıya ait olan
09:42
which will be the guest speaker.
228
570680
1576
mavi çizgiyi göreceksiniz.
09:44
So this is where it gets
kind of interesting:
kind of interesting:
229
572280
2136
İşlerin ilginçleştiği yer burası:
09:46
every tick mark here
is when he made them laugh.
is when he made them laugh.
230
574440
2296
Burada her tik işareti
izleyiciyi güldürdüğü anlar.
izleyiciyi güldürdüğü anlar.
09:48
And every tick mark here
is when he made them clap.
is when he made them clap.
231
576760
2496
Burada her tik işareti
onların alkışladığı anlar.
onların alkışladığı anlar.
09:51
They are so involved physically,
232
579280
1856
Fiziksel olarak müdahiller,
onun söylediklerine
fiziksel olarak tepki veriyorlar,
fiziksel olarak tepki veriyorlar,
09:53
they are physically reacting
to what he is saying,
to what he is saying,
233
581160
2376
09:55
which is actually fantastic,
234
583560
1376
ki bu gerçekten müthiş
09:56
because then you know
you have the audience in your hand.
you have the audience in your hand.
235
584960
3056
çünkü o zaman seyircinin
avucunun içinde olduğunu hissedersin.
avucunun içinde olduğunu hissedersin.
10:00
So he kicks off what could be with,
236
588040
3096
Bu yüzden neyin mümkün olduğuyla başlıyor,
10:03
"This is a day I've been looking
forward to for two and a half years."
forward to for two and a half years."
237
591160
3336
"Bu benim 2 buçuk yıldır dört gözle
beklediğim bir gün "
beklediğim bir gün "
10:06
So he is launching a product
238
594520
1416
Kendisinin birkaç yıldır bildiği
10:07
that he's known about already
for a couple of years.
for a couple of years.
239
595960
2456
bir ürünü piyasaya sürüyor.
10:10
So this is not a new product to him.
240
598440
1736
Onun için yeni bir ürün değil bu.
10:12
But look at this,
241
600200
1216
Fakat şuna bakın,
10:13
he does this other thing: he marvels.
242
601440
1816
Başka bir şey yapıyor: Hayret ediyor.
10:15
He marvels at his own product.
243
603280
1456
Kendi ürününe hayret ediyor.
10:16
He marvels himself
more than the audience laughs or claps.
more than the audience laughs or claps.
244
604760
2736
Gülen ve alkışlayan seyirciden daha
fazla kendisi hayret ediyor.
fazla kendisi hayret ediyor.
10:19
So he is like, "Isn't this awesome?
Isn't this beautiful?"
Isn't this beautiful?"
245
607520
3496
"Şuna bir bakın muhteşem değil mi?" diyor.
10:23
He is modeling for the audience
what he wants them to feel.
what he wants them to feel.
246
611040
3576
Seyircinin hissetmesini istediği duyguyu
kendisi yaşayarak gösteriyor.
kendisi yaşayarak gösteriyor.
10:26
So he is actually doing a job
of compelling them to feel a certain way.
of compelling them to feel a certain way.
247
614640
4040
Böylece aslında onları öyle hissetmeye
mecbur bırakıyor.
mecbur bırakıyor.
10:31
So he kicks off with what could be with,
"Every once in a while,
"Every once in a while,
248
619440
3496
Neyin mümkün olabileceğine
şöyle başlıyor:"Nadiren de olsa,
şöyle başlıyor:"Nadiren de olsa,
devrim niteliğinde bir ürün ortaya çıkar
ve her şeyi değiştirir.''
ve her şeyi değiştirir.''
10:34
a revolutionary product comes along
that changes everything."
that changes everything."
249
622960
2936
10:37
So he starts to kick in
and talk about his new product.
and talk about his new product.
250
625920
2616
Onları etkilemeye başlar
ve üründen bahseder.
ve üründen bahseder.
10:40
Now, at the beginning of it,
he actually keeps the phone off.
he actually keeps the phone off.
251
628560
2896
Başlangıçta, telefon hep kapalıdır.
10:43
You'll see that the line
is pretty white up until this point,
is pretty white up until this point,
252
631480
3056
Buraya kadar çizginin oldukça beyaz
olduğunu göreceksiniz
olduğunu göreceksiniz
10:46
so he goes off between,
253
634560
1416
iki şey arasında gidip gelir
10:48
"Here's this new phone,
and here's the sucky competitors.
and here's the sucky competitors.
254
636000
2936
"İşte yeni ürünümüz ve berbat rakipleri,
10:50
Here's this new phone,
and here's the sucky competitors."
and here's the sucky competitors."
255
638960
3216
işte yeni ürünümüz ve berbat rakipleri."
10:54
And then, right about here,
he has the star moment --
he has the star moment --
256
642200
2776
Sonra, tam burada herkesin hatırlayacağı
10:57
and that something we'll always remember.
257
645000
2096
bir başrol devreye girer.
10:59
He turns the phone on.
258
647120
1496
Telefonu açar.
11:00
The audience sees scrolling
for the first time,
for the first time,
259
648640
2216
Seyirci kaydırma olayını ilk kez görür ve
11:02
you can hear the oxygen
sucked out of the room.
sucked out of the room.
260
650880
2216
oksijenin odadan çekildiğini duyabilirsin.
11:05
They gasped. You can actually hear it.
261
653120
1856
Hepsinin nefesi kesildi gerçekten öyle.
11:07
So he creates a moment
that they'll always remember.
that they'll always remember.
262
655000
2456
Kimsenin unutmayacağı bir an yaratıyor.
11:09
So if we move along this model,
you can see the blue,
you can see the blue,
263
657480
2496
Bu modelden gidersek, dış konuşmacının
11:12
where the external speakers are going,
264
660000
2016
devreye girdiği maviyi görüyorsunuz.
11:14
and towards the bottom right,
the line breaks.
the line breaks.
265
662040
2176
Alt sağ tarafa doğru çizgi bozuluyor.
11:16
That's because his clicker broke.
266
664240
1616
Çünkü kumandası bozuluyor.
11:17
He wants to keep
this heightened sense of excitement.
this heightened sense of excitement.
267
665880
2496
Yükselmiş heyecan duygusunu korumak ister,
11:20
He tells a personal story,
268
668400
1496
kişisel bir hikâye anlatır.
11:21
right there, where
the technology didn't work.
the technology didn't work.
269
669920
2176
Tam burada, teknoloji işe yaramıyor.
11:24
So he's the master communicator,
270
672120
1576
bu yüzden usta bir iletişimci
11:25
and he turns to story
to keep the audience involved.
to keep the audience involved.
271
673720
2440
ve hikâyesine seyirciyi dahil ediyor.
11:28
So the top right
he ends with the new bliss.
he ends with the new bliss.
272
676600
2376
Üstte sağda yeni bir saadetle
konuşmayı bitiriyor.
konuşmayı bitiriyor.
11:31
He leaves them with the promise
273
679000
1576
Apple'ın devrimsel ürünler ortaya
11:32
that Apple will continue
to build revolutionary new products.
to build revolutionary new products.
274
680600
3576
çıkaracağı sözünü veriyor.
11:36
And he says,
275
684200
1200
Ve diyor ki,
11:38
"There's an old Wayne Gretzky
quote that I love:
quote that I love:
276
686320
2256
"Wayne Gretzky'nin sevdiğim bir sözü var;
11:40
'I skate to where the puck is going to be,
not to where it has been.'
not to where it has been.'
277
688600
3256
"Topun nereye gideceğini görmeliyim,
nerede olduğunu değil."
nerede olduğunu değil."
11:43
We've always tried to do that
at Apple since the very beginning
at Apple since the very beginning
278
691880
2976
Biz de Apple'da baştan beri
bunu yapmaya çalıştık
bunu yapmaya çalıştık
ve her zaman bunu yapmaya çalışacağız."
11:46
and we always will."
279
694880
1256
11:48
So he ends with the new bliss.
280
696160
1456
Yeni bir saadetle bitiriyor.
11:49
So let's look at Mr. King.
281
697640
1256
Bir de Bay King'e bakalım.
11:50
He was an amazing visionary, a clergyman
282
698920
2536
hayatını eşitlik yoluna adamış
11:53
who spent his life
working hard for equality.
working hard for equality.
283
701480
2656
muhteşem, ileri görüşlü bir vaiz kendisi.
11:56
And this is the shape
of the "I Have a Dream" speech.
of the "I Have a Dream" speech.
284
704160
2656
"Bir hayalim var" konuşmasının yapısı bu.
11:58
You can see he starts with what is,
285
706840
1696
Ne olduğuyla başladığını
görebilirsiniz
görebilirsiniz
12:00
moves back and forth
between what is and what could be,
between what is and what could be,
286
708560
2576
ne olduğu, ne olacağı arasında ilerliyor
12:03
and ends with a very poetic new bliss,
which is the famous part we all know.
which is the famous part we all know.
287
711160
4136
Hepimizin bildiği
şiirsel bir saadetle bitiriyor.
şiirsel bir saadetle bitiriyor.
12:07
So I'm going to spread it out
a little bit here,
a little bit here,
288
715320
2256
Bunu burada birazcık açacağım,
12:09
stretch it for you,
289
717600
1656
sizin için genişleteceğim,
12:11
and what I'm doing here is
I put the actual transcript there
I put the actual transcript there
290
719280
2856
asıl transkripti buraya koyacağım
12:14
along with the text.
291
722160
1216
metnin yanına.
12:15
I know you can't read it.
292
723400
1216
Okuyamadığınızı biliyorum.
12:16
But at the end of every line break,
I broke the line,
I broke the line,
293
724640
2496
Fakat her satırın sonunda
satır başı yaptım,
satır başı yaptım,
12:19
because he took a breath and he paused.
294
727160
1896
çünkü nefes alıyor ve duruyor.
12:21
Now he was a Southern Baptist preacher,
most people hadn't heard that,
most people hadn't heard that,
295
729080
3336
Çoğu kişi bunu duymamıştır.
O güneyli vaftizci bir vaizdi.
O güneyli vaftizci bir vaizdi.
12:24
so he had a real cadence and a rhythm
that was really new for people there.
that was really new for people there.
296
732440
3536
Konuşmasında oradakilere yeni gelen
bir temposu ve ritmi vardı.
bir temposu ve ritmi vardı.
12:28
So I want to cover up
these lines of text with a bar
these lines of text with a bar
297
736000
2496
Metinleri bir çizgiyle göstermek istiyorum
12:30
because I want to use this bar
as an information device here.
as an information device here.
298
738520
2858
bu çizgileri bilgi aracı olarak
kullanmak istiyorum.
kullanmak istiyorum.
12:33
So let's walk through
how he actually spoke to the people.
how he actually spoke to the people.
299
741920
2880
İnsanlarla nasıl konuştuğunu inceleyelim.
12:38
The blue bars here
are going to be when he used
are going to be when he used
300
746040
2216
Mavi çizgiler tekrarları belirtmek için
12:40
the actual rhetorical device
of repetition.
of repetition.
301
748280
2096
kullanılacak olan çizgiler.
12:42
So he was repeating himself,
302
750400
1376
Kendini tekrar ederken,
12:43
he was using the same words and phrases,
303
751800
1936
aynı kelimeleri ve kalıpları kullanıyor
12:45
so people could remember and recall them.
304
753760
2120
böylece insanların bunları unutmamasını
ve hatırlamasını sağlıyor.
ve hatırlamasını sağlıyor.
12:48
But then he also used
a lot of metaphors and visual words.
a lot of metaphors and visual words.
305
756640
2736
Fakat benzetme ve betimleme de var.
12:51
This was a way to take
really complicated ideas
really complicated ideas
306
759400
2536
Bu karmaşık fikirleri daha akılda kalıcı
12:53
and make them memorable
and knowledgeable, so people got it.
and knowledgeable, so people got it.
307
761960
2976
ve unutulmaz yapmanın bir yolu.
12:56
He actually created very --
308
764960
1496
Müthiş birşey yapıyor--
12:58
almost like scenes
with his words to make it
with his words to make it
309
766480
2136
kelimelerle çizilen bir manzara gibi.
13:00
so they could envision what he was saying.
310
768640
2000
Ne diyorsa zihinlerde canlanabiliyor.
13:03
And then there were also a lot of familiar
songs and scriptures that he used.
songs and scriptures that he used.
311
771560
3656
Kutsal yazılar ve
bilindik şarkılar da var.
bilindik şarkılar da var.
13:07
This is just the front end of it
that you're seeing.
that you're seeing.
312
775240
2496
Bu gördüğünüz sadece ön yüzü.
13:09
And then he also made
a lot of political references
a lot of political references
313
777760
2416
Ayrıca insanlara verilen
sözlerden bahsederek
sözlerden bahsederek
13:12
of the promises
that were made to the people.
that were made to the people.
314
780200
2136
birçok politik atıfta bulunuyor.
Konuşmanın mevcut durumu anlatan
giriş bölümünün sonuna bakarsak,
giriş bölümünün sonuna bakarsak,
13:14
So if we look at
the very first end of what is,
the very first end of what is,
315
782360
2216
13:16
at the very end of what is
was the very first time
was the very first time
316
784600
2376
insanların ilk kez gerçekten alkışladığı
13:19
that people actually clapped
and roared really loud.
and roared really loud.
317
787000
2616
ve büyük bir gürültüyle coştuğu yer,
13:21
So the end of what is
what he did is he said,
what he did is he said,
318
789640
2136
ilk bölümün sonunda söylediği şey şuydu:
13:23
"America has given
the Negro people a bad check,
the Negro people a bad check,
319
791800
2256
"Amerika siyahilere kötü bir çek verdi,
13:26
a check which has come back
marked insufficient funds."
marked insufficient funds."
320
794080
2616
karşılıksız çıkan bir çek."
13:28
Well, everyone knows what it's like
to not have money in your account.
to not have money in your account.
321
796720
3296
Herkes cebinde para olmadığı zamanı bilir.
13:32
So he used the metaphor
people were very familiar with.
people were very familiar with.
322
800040
2616
İnsanlara tanıdık olan metaforu kullanıyor
13:34
But when they really charged up,
323
802680
1576
İnsanlar galeyana geldiklerinde
13:36
the very first time
they really screamed was:
they really screamed was:
324
804280
2136
ilk kez gerçekten bağırdıkları şey:
13:38
"So we have come to cash this check,
325
806440
2056
"Fakat biz bu çeki bozdurmaya geldik,
13:40
a check that will give us upon demand
326
808520
2096
öyle bir çek ki, bize bol bol özgürlük
13:42
the riches of freedom
and the security of justice."
and the security of justice."
327
810640
2776
verecek ve adaletin güvenliğini sağlacak."
13:45
That's when they really clapped.
328
813440
1576
İşte o zaman gerçek alkış geliyor.
13:47
It was when he compared
what currently is to what could be.
what currently is to what could be.
329
815040
3136
Mevcut durumun ne olduğu ile
ne olabileceğini karşılaştırdığı zaman.
ne olabileceğini karşılaştırdığı zaman.
13:50
So when we move along
a little farther in the model,
a little farther in the model,
330
818200
2536
Modelde biraz daha ilerlersek,
13:52
you'll see it goes back and forth
at a more frenzied pace.
at a more frenzied pace.
331
820760
2896
daha coşkulu bir tempoda olduğunu görürüz.
13:55
And this is when he goes
back and forth, and back and forth.
back and forth, and back and forth.
332
823680
2856
Bir ileri bir geri gittiğinde böyle.
13:58
Now the audience was in a frenzy.
333
826560
1616
Şimdi seyirci de coşku içinde.
14:00
They were all excited,
and so you can actually do this
and so you can actually do this
334
828200
2576
Hepsi heyecan dolu.
Böyle yaptığında
Böyle yaptığında
14:02
to keep them in a heightened
sense of excitement.
sense of excitement.
335
830800
2600
yüksek heyecan duygusunu korursun.
14:06
So he says, "I have a dream
336
834080
1480
Diyor ki " Bir hayalim var,
14:08
that one day this nation will rise up
and live out the meaning of its creed.
and live out the meaning of its creed.
337
836720
4376
bir gün bu ulus uyanacak ve kuruluş
ilkelerinin öğretilerini hayata geçirecek.
ilkelerinin öğretilerini hayata geçirecek.
14:13
'We hold these truths to be self-evident,
that all men are created equal.'"
that all men are created equal.'"
338
841120
3696
''Bütün insanlığın eşit yaratıldığı
gerçeğine tutunacak."
gerçeğine tutunacak."
14:16
So he uses the little orange text there
to remind them of the promise
to remind them of the promise
339
844840
3256
Turuncu metni politikacıların verdiği
14:20
that the politicians had made to him
or that this country had made.
or that this country had made.
340
848120
3176
sözleri hatırlatmak için kullanıyor.
14:23
Then he moves back and forth between
341
851320
1736
Bir ileri bir geri ilerliyor.
14:25
"I have a dream that one day,
I have a dream that one day,
I have a dream that one day,
342
853080
2715
"Bir hayalim var; bir gün...
14:27
I have a dream that one day,"
343
855819
1397
Bir hayalim var; bir gün..."
14:29
and at the end,
it gets really interesting.
it gets really interesting.
344
857240
2096
ve en sonda işler ilginçleşiyor
14:31
Because he uses --
you can look at the four shades of green,
you can look at the four shades of green,
345
859360
2856
çünkü -yeşilin dört tonunu görebilirsiniz
14:34
there's a lot of blue there,
which was a lot of repetition --
which was a lot of repetition --
346
862240
2896
pek çok tekrarı gösteren mavi renk de var-
14:37
he had a heightened sense of repetition.
347
865160
1936
Abartılı bir tekrar duygusu yaratıyor.
14:39
And the green was a heightened sense
of songs and scriptures.
of songs and scriptures.
348
867120
3136
Yeşil, şarkılar ve kutsal yazılar için.
14:42
So the first batch of green
349
870280
1776
İlk yeşil kümesi, Yeşaya Kitabı'nın
14:44
was the actual scripture
from the Book of Isaiah.
from the Book of Isaiah.
350
872080
2536
gerçek metninden oluşuyor.
14:46
The second batch of green
was "My Country, 'Tis of Thee."
was "My Country, 'Tis of Thee."
351
874640
3256
İkinci yeşil kümesinde ise
'My country, Tis of Tee'
'My country, Tis of Tee'
14:49
Now, that's a familiar song
that was specifically very significant
that was specifically very significant
352
877920
3296
Bu çok çok önemli ve özel bir şarkı
14:53
for the black people at the time,
353
881240
1616
o zamanki siyahiler için anlamlı.
14:54
because this song was the song they
chose to change the words to as an outcry,
chose to change the words to as an outcry,
354
882880
4216
Çünkü bu şarkı verilen sözlerin
tutulmadığını
tutulmadığını
14:59
saying that promises had not been kept.
355
887120
1960
haykıran bir feryattı.
15:01
So the third batch of green was actually
a stanza from "My Country, 'Tis of Thee."
a stanza from "My Country, 'Tis of Thee."
356
889720
4016
Üçüncü yeşil kümesi bu şarkıdaki bir dize.
15:05
And then the fourth was a Negro spiritual.
357
893760
2160
Dördüncüsü ise bir siyahi ilahisiydi.
15:08
"Free at last! Free at last!
Thank God Almighty, I'm free at last!"
Thank God Almighty, I'm free at last!"
358
896800
3143
"Sonunda özgürüz, sonunda özgürüz
Şükürler olsun Ya Rabbimiz!"
Şükürler olsun Ya Rabbimiz!"
15:11
So what he did is he actually reached
inside of the hearts of the audience.
inside of the hearts of the audience.
359
899967
4369
Onun aslında yaptığı şey
seyircinin yüreğine dokunmaktı.
seyircinin yüreğine dokunmaktı.
15:16
He pulled from scriptures,
which is important.
which is important.
360
904360
2176
Önemli olan kutsal yazılardan seçti.
15:18
He pulled from songs
that they'd sung together
that they'd sung together
361
906560
2216
Beraber söyledikleri şarkılardan seçti.
15:20
as an outcry against this outrage,
362
908800
1656
Zulüme karşı bir haykırıştı hepsi.
15:22
and he used those as a device
to connect and resonate with the audience.
to connect and resonate with the audience.
363
910480
3416
Bunları seyircide yankı uyandırmak,
birbirine bağlamak için kullandı.
birbirine bağlamak için kullandı.
15:25
Ending -- painting a picture
of this new bliss,
of this new bliss,
364
913920
2296
Son--bu yeni saadeti resmederek,
15:28
using the very things inside of them
that they already held as sacred.
that they already held as sacred.
365
916240
3440
saklı kalmış şeyleri içlerinden çıkararak.
15:33
So he was a great man.
He had a big, big dream.
He had a big, big dream.
366
921080
2856
Müthiş bir adamdı.
Kocaman bir rüyası vardı.
Kocaman bir rüyası vardı.
15:35
There's a lot of people here,
you guys have really big dreams.
you guys have really big dreams.
367
923960
2936
Burada bir sürü insan var,
hepinizin büyük hayalleri var.
hepinizin büyük hayalleri var.
15:38
You have really big ideas inside of you
368
926920
1936
İçinizde büyük düşünceler var.
15:40
that you need to get out.
369
928880
1216
Onu dışarı çıkarmalısınız
15:42
But you know what? We encounter hardships.
370
930120
2000
Fakat biliyor musunuz?
Zorluklar çıkacak.
Zorluklar çıkacak.
15:44
It's not easy to change the world;
371
932144
1632
Dünyayı değiştirmek kolay değil.
15:45
it's a big job.
372
933800
1536
Büyük bir iş.
15:47
You know he was --
373
935360
1256
Biliyorsunuz o--
15:48
his house was bombed,
he was stabbed with a letter opener,
he was stabbed with a letter opener,
374
936640
2736
Onun evi bombalandı
mektup açacağıyla bıçaklandı
mektup açacağıyla bıçaklandı
ve bunun sonucunda
hayatını kaybetti.
hayatını kaybetti.
15:51
ultimately, he lost his life,
375
939400
1416
15:52
you know, for what he cared about.
376
940840
1816
Onun önemsediği şeyi biliyorsunuz.
15:54
But a lot of us aren't going to
be required to pay that kind of sacrifice.
be required to pay that kind of sacrifice.
377
942680
4096
Pek çoğumuz böyle bir fedakârlığı yapamaz.
15:58
But what happens is
378
946800
1256
Fakat olanlar aslında
16:00
that it basically is a little bit
like that basic story structure.
like that basic story structure.
379
948080
3296
temel hikâye yapısına benziyor.
16:03
Life can be like that.
380
951400
1376
Hayat öyle olabilir.
16:04
You know, you guys are all likable people,
381
952800
2256
Hepiniz hoş insanlarsınız.
16:07
you have a desire,
you encounter roadblocks,
you encounter roadblocks,
382
955080
3056
Hepinizin bir arzusu var,
engellerle karşılaşıyorsunuz
engellerle karşılaşıyorsunuz
16:10
and we stop there.
383
958160
1376
ve orada duruyoruz.
16:11
We're just like, you know,
"I had this idea,
"I had this idea,
384
959560
2096
Tıpkı şöyleyiz:
"Bir fikrim var,
"Bir fikrim var,
16:13
but I'm not going to put it out there.
385
961680
1856
fakat ortaya atmayacağım,
16:15
It's been rejected."
386
963560
1256
nasılsa kabul olmayacak."
16:16
You know, we self-sabotage our own ideas,
387
964840
3896
Biz kendi fikirlerimizi kendimiz
sabote ediyoruz.
sabote ediyoruz.
16:20
we just butt up against the roadblocks
and butt up against the roadblocks
and butt up against the roadblocks
388
968760
3456
Engelleri kendimiz defetmeliyiz.
16:24
instead of choosing
to let the struggle transform us
to let the struggle transform us
389
972240
2456
zorluğun bizi değiştirmesine
izin vermek yerine
izin vermek yerine
16:26
and choosing to go ahead
and have a dream and make it real.
and have a dream and make it real.
390
974720
3240
ilerlemeli,hayalimize tutunmalı
ve onu gerçekleştirmeliyiz.
ve onu gerçekleştirmeliyiz.
16:30
And you know, if anyone --
if I can do this, anybody can do this.
if I can do this, anybody can do this.
391
978400
4256
Ben bile yapabiliyorsam, herkes yapabilir.
16:34
I was raised in an economically
and emotionally starved environment.
and emotionally starved environment.
392
982680
3696
Maddi-manevi açıdan zayıf çevrede büyüdüm.
16:38
First time I got to go to a camp
with my sister, I was abused.
with my sister, I was abused.
393
986400
3656
Kız kardeşimle ilk kez kampa gittiğimde
16:42
Wasn't the first time I was abused,
it was just the most aggressive.
it was just the most aggressive.
394
990080
3216
istismara uğradım ki bu ilk değildi
en şiddetli olanıydı.
en şiddetli olanıydı.
16:45
And my mom and dad --
they married each other three times,
they married each other three times,
395
993320
2736
Annem ve babam 3 kez tekrar evlendi.
16:48
(Audience murmurs)
396
996080
1216
(Mırıldanmalar)
16:49
Yeah, that was tumultuous,
and when they weren't fighting
and when they weren't fighting
397
997320
3016
evet karmaşık
ve kavga etmedikleri zaman
ve kavga etmedikleri zaman
16:52
they were helping sober up
some alcoholic that was living with us
some alcoholic that was living with us
398
1000360
3096
evdeki alkolikleri ayık
tutmaya çalışırlardı.
tutmaya çalışırlardı.
Çünkü kendileri de
alkolü bırakmış alkoliklerdi.
alkolü bırakmış alkoliklerdi.
16:55
because they were both sober alcoholics.
399
1003480
1936
16:57
So my mom abandoned us
when I was sixteen years old.
when I was sixteen years old.
400
1005440
2456
Annem, on altı yaşımdayken bizi terk etti.
16:59
And I took on a role of caretaker
of my home and of my siblings.
of my home and of my siblings.
401
1007920
3336
Kardeşlerimin ve evin bakımını
ben üstlendim.
ben üstlendim.
17:03
And I married. I met a man.
402
1011280
3136
Evlendim. Bir adamla tanıştım.
17:06
Fell in love. I went to a year of college.
403
1014440
2256
Aşık oldum. Bir sene üniversiteye gittim.
17:08
I did what every single,
bright, young girl should do --
bright, young girl should do --
404
1016720
2686
Her bekâr ve akıllı genç kızın
yapması gerekeni yaptım--
yapması gerekeni yaptım--
17:11
I got married when
I was eighteen years old.
I was eighteen years old.
405
1019440
2216
on sekiz yaşında evlendim.
17:13
And you know what?
406
1021680
1256
Biliyor musunuz?
17:14
I knew, I knew
407
1022960
2495
Bundan daha iyisi için
17:17
that I was born for more than this.
408
1025480
2016
doğduğumu biliyordum.
17:19
And right at the point
in the story of my life I had a choice.
in the story of my life I had a choice.
409
1027520
3056
Hayatımın bu noktasında,
seçim yapmam gerekiyordu.
seçim yapmam gerekiyordu.
17:22
I could let all these things push me down
410
1030599
2816
Bunların beni aşağıya çekmesine
izin verebilirdim.
izin verebilirdim.
17:25
and I could let all my ideas
die inside of me.
die inside of me.
411
1033440
2176
Bütün fikirlerin içimde ölmesine.
17:27
I could just say, you know,
life is too hard to change the world.
life is too hard to change the world.
412
1035640
3055
Hayat dünyayı değiştirmek için çok zor.
17:30
It's just too tough.
413
1038720
1215
Çok sert ve acımasız.
17:31
But I chose a different story for my life.
414
1039960
2080
Hayatım için farklı bir hikâye seçtim.
17:34
(Laughter)
415
1042839
1336
(Gülüşmeler)
17:36
Don't you know it?
416
1044200
1399
Bilmiyor musunuz?
Sanki, bu odadaki insanların, sizlerin
17:38
And so I feel like
there's people in this room --
there's people in this room --
417
1046760
2336
Suavitos pişirme baharatları
varmış gibi hissediyorum.
varmış gibi hissediyorum.
17:41
you got those little
Suavitos baking spices
Suavitos baking spices
418
1049120
2096
17:43
and you're just like,
"You know, It's not that big a deal."
"You know, It's not that big a deal."
419
1051240
2776
" Çok da önemli değil" der gibisiniz.
17:46
"It's really not
the whole world I can change."
the whole world I can change."
420
1054040
2216
Gerçekten tüm dünyayı değiştiremem.
17:48
But you know, you can change your world.
421
1056280
1905
Ancak, kendi dünyanızı
değiştirebilirsiniz.
değiştirebilirsiniz.
17:50
You can change your life.
422
1058209
1207
Hayatınızı değiştirebilirsiniz.
17:51
You can change the world
that you have control over,
that you have control over,
423
1059440
2456
Üzerinde kontrolünüzün olduğu dünyayı,
kendi dünyanızı değiştirebilirsiniz.
17:53
you can change your sphere.
424
1061920
1536
17:55
I want to encourage you to do that.
425
1063480
1667
Bunun için sizi
cesaretlendirmek isterim.
cesaretlendirmek isterim.
17:57
Because you know what?
426
1065680
1256
Neden biliyor musunuz?
17:58
The future isn't a place
that we're going to go.
that we're going to go.
427
1066960
2840
Gelecek, gideceğimiz bir yer değil,
18:02
It's a place that you get to create.
428
1070360
2880
bizim birlikte yaratacağımız bir yer.
18:05
I want to thank you.
Bless you. God bless you.
Bless you. God bless you.
429
1073953
2143
Size teşekkür ediyorum.
Tanrı sizi korusun.
Tanrı sizi korusun.
18:08
(Applause)
430
1076120
1320
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Nancy Duarte - CEO, presentation designerNancy Duarte believes that ideas are the most powerful tools people have. Her passion is to help every person learn to communicate their world-changing idea effectively.
Why you should listen
Nancy Duarte is an expert in presentation design and principal of Duarte Design, where she has served as CEO for 21 years. Nancy speaks around the world, seeking to improve the power of public presentations. She is the author of Slide:ology: The Art and Science of Creating Great Presentations as well as Resonate: Present Visual Stories that Transform Audiences and the recent HBR Guide to Persuasive Presentations.
Watch Duarte's recent webinar on making presentations remotely >>
Nancy Duarte | Speaker | TED.com