ABOUT THE SPEAKER
Daniel Schnitzer - Founder and Executive Director, Earthspark International
Daniel Schnitzer is the founder of EarthSpark International, a company dedicated to helping create clean energy supply chains in Haiti.

Why you should listen
A PhD candidate at Carnegie Mellon University’s department of Engineering & Public Policy, Daniel Schnitzer co-founded EarthSpark International in 2008. Honored by the Clinton Global Initiative in 2010, EarthSpark International works in Haiti to develop markets and aid local entrepreneurs in creating a supply chain for safe, clean and renewable energy. It also played a vital role in relief efforts after the 2010 earthquake. Before this, Schnitzer worked for KEMA Inc., an energy consulting firm, at which he focused on renewable energy policy and efficiency.
More profile about the speaker
Daniel Schnitzer | Speaker | TED.com
TEDxPittsburgh

Daniel Schnitzer: Inventing is the easy part. Marketing takes work

Daniel Schnitzer: Inventing is the easy part

Filmed:
346,705 views

Daniel Schnitzer knew that small-scale solar products (like solar-powered LED lightbulbs) could transform the lives of rural Haitians, but found that despite their value, they wouldn't simply sell themselves. At TEDxPittsburgh, he explains how health and energy solutions for the developing world are useless unless the market works too. (Filmed at TEDxPittsburgh.)
- Founder and Executive Director, Earthspark International
Daniel Schnitzer is the founder of EarthSpark International, a company dedicated to helping create clean energy supply chains in Haiti. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:11
So, withoutolmadan romanticizingromanticizing this too much:
0
1905
2459
Bunu fazla romantikleştirmeden:
00:14
imaginehayal etmek that you lightışık your home
with keroseneGaz yağı and candlesmumlar everyher night,
1
4388
3636
Evinizi her gece gaz yağı ve
mumla aydınlattığınızı,
bütün yemeklerinizi kömürle
00:18
and that you do all of your cookingyemek pişirme
2
8048
1693
pişirdiğinizi düşünün.
00:19
with charcoalmangal kömürü.
3
9765
1161
00:20
This is how the world'sDünyanın en
two billionmilyar poorestyoksul people
4
10950
2862
Bu, dünyadaki en fakir 2 milyar insanın
her gün yemek pişirme
00:23
cookpişirmek and lightışık theironların homesevler everyher day.
5
13836
2061
ve evlerini aydınlatma biçimidir.
00:25
This isn't just inconvenientrahatsız edici,
6
15921
1984
Sadece elverişsiz olmamakla beraber
00:27
this is inefficientyetersiz,
7
17929
1654
tesirsiz,
00:29
it's expensivepahalı,
8
19607
1260
pahalı,
00:30
it's harmfulzararlı to humaninsan healthsağlık,
harmfulzararlı to the environmentçevre,
9
20891
2690
insan sağlığına zararlı, çevreye zararlı
ve verimsizdir.
00:33
and it's unproductiveverimsiz.
10
23605
1177
Ve bu enerji fakirliğidir.
00:34
And that's energyenerji povertyyoksulluk.
11
24806
1329
Size birkaç örnek vereyim.
00:36
So let me give you a coupleçift of examplesörnekler.
12
26159
1906
00:38
I work in HaitiHaiti,
13
28089
1317
Haiti'de çalışıyorum,
00:39
where about 80% of the populationnüfus
liveshayatları in energyenerji povertyyoksulluk.
14
29430
4283
nüfusun %80'inin enerji fakirliğiyle
yaşadığı bir yerde.
00:43
The averageortalama householdev halkı
spendsharcıyor 10% of its incomegelir
15
33737
3806
Normal bir ev kazandıklarının %10'unu
ışıklandırma için
00:47
on keroseneGaz yağı for lightingaydınlatma
16
37567
1838
gazyağı almaya harcıyor-
00:49
that's an ordersipariş of magnitudebüyüklük greaterbüyük
than what the averageortalama US householdev halkı spendsharcıyor
17
39429
5193
bu ortalama bir Amerikan evinin
ışıklandırma için harcadığı elektrik
parasından kat ve kat daha fazla.
00:54
on electricityelektrik to lightışık theironların homesevler.
18
44646
2562
00:57
The 2008 hurricanekasırga seasonsezon in HaitiHaiti causedneden oldu
19
47232
2224
Haite'deki 2008 kasırga sezonu,
00:59
about one billionmilyar dollarsdolar in damagehasar.
20
49480
2195
yaklaşık 1 milyon dolar zarara mal oldu.
01:01
That was a sixthaltıncı of theironların GDPGSYİH.
21
51699
2358
Bu onların gsyih'lerinin
altıda biri kadar.
01:04
The damagehasar was so severeşiddetli
22
54081
1312
Hasar çok ağırdı,
01:05
because the primarybirincil energyenerji fuelyakıt
in HaitiHaiti is charcoalmangal kömürü,
23
55417
3509
çünkü Haite'deki birincil enerji
yakıtı, ağaçlardan yapılan
orman kömürüdür.
01:08
whichhangi is madeyapılmış from treesağaçlar,
24
58950
1368
01:10
and has left the countryülke
almostneredeyse completelytamamen deforestedormansızlaşmış.
25
60342
2750
Ve bu kasırga ülkeyi neredeyse
ormansız bıraktı.
01:13
WithoutOlmadan treesağaçlar, the countryülke can't absorbemmek
heavyağır rainsyağmurlar and massivemasif floodingsu baskını,
26
63116
4733
Ağaçlar olmadan bu ülke
ağır yağmurları ve sebep oldukları
muazzam selleri ememez.
01:17
as a resultsonuç.
27
67873
1337
01:19
So in the industrializedEndüstrileşmiş worldDünya,
28
69234
1566
Şöyle ki endüstrileşmiş dünyada
01:20
we builtinşa edilmiş wallsduvarlar that protectkorumak us
from the externalitiesdışsallıklar of our energyenerji use;
29
70824
3905
biz, kendimizi enerji kullanımımızın
dışsallığından koruyan duvarlar ördük;
01:24
we can affordparası yetmek to cleantemiz up acuteakut
environmentalçevre disastersafetler;
30
74753
3713
kronik olmayan doğal afetleri
temizlemeyi karşılayabiliriz
01:28
and we can alsoAyrıca affordparası yetmek
to adaptuyarlamak to chronicKronik conditionskoşullar
31
78490
3292
ve aynı zamanda iklim değişimi
gibi kronik durumlara da
adapte olabiliriz.
01:31
like climateiklim changedeğişiklik.
32
81806
1600
01:33
That's not the casedurum for HaitiHaiti.
They can't affordparası yetmek this.
33
83430
2665
Haiti'nin durumu böyle değil.
Bunu karşılayamazlar.
01:36
The only way they're going to liftasansör
themselveskendilerini out of energyenerji povertyyoksulluk
34
86119
3176
Kendilerini bu enerji fakirliğinden
çıkarmalarının tek yolu
01:39
is by adaptingadapte fuelsyakıtlar
that are more efficientverimli,
35
89319
2685
daha verimli
daha ucuz,
01:42
that are lessaz expensivepahalı,
36
92028
1500
01:43
that are better for humaninsan healthsağlık,
better for the environmentçevre
37
93552
2986
insan sağlığı ve doğa için
daha iyi olan
ve daha üretken yakıtlardır.
01:46
and that are more productiveüretken.
38
96562
1459
Anlaşılan o ki bu yakıtlar
ve teknolojiler var
01:48
So it turnsdönüşler out that those fuelsyakıtlar
and technologiesteknolojiler existvar olmak,
39
98045
2686
01:50
and this is an exampleörnek of that.
40
100755
1579
ve bu da onun bir örneği.
01:52
This is a solargüneş LED lightbulbampul
41
102358
2803
Bu bizim 10 dolarlık
01:55
that we sellsatmak for a retailperakende pricefiyat
of about 10 dollarsdolar in ruralkırsal HaitiHaiti.
42
105185
4957
perakende fiyatına sattığımız
güneş enerjili LED ampulü.
02:00
That's a paybackgeri ödeme perioddönem
of lessaz than threeüç monthsay
43
110656
2467
Bu normal bir Haiti ailesi
için 3 aydan daha az
bir geri ödeme dönemi
anlamına gelir.
02:03
for the averageortalama HaitianHaiti householdev halkı.
44
113147
1786
02:07
The prescriptionsreçeteler to solveçözmek energyenerji povertyyoksulluk
seemsgörünüyor prettygüzel straightforwardbasit:
45
117839
3466
Enerji fakirliğini çözmenin
talimatları bayağı açık görünüyor:
02:11
you developgeliştirmek these technologiesteknolojiler
that have a great returndönüş on investmentyatırım,
46
121329
3385
Kârları yüksek olan bu
teknolojileri geliştiriyorsun
ve insanların onları kapması gerekiyor.
02:14
and people should be snatchingkapma them up.
47
124738
1913
Ama durum böyle değil.
02:16
But that's not the casedurum.
48
126675
1357
02:18
The first time I ever wentgitti down to HaitiHaiti
was in AugustAğustos of 2008,
49
128056
3198
Haiti'ye ilk gittiğim zaman
2008'in Ağustos'uydu,
02:21
sortçeşit of on a whimheves,
50
131278
1213
bir heves üzerineydi
02:22
and I was fieldingFielding surveysanketler
in the ruralkırsal southgüney of the countryülke
51
132515
2882
ve ülkenin kırsal güneyindeki
enerji fakirliğini
02:25
to assessbelirlemek the extentderece of energyenerji povertyyoksulluk.
52
135421
2403
incelemek için alan çalışması yapıyordum.
02:27
And at night, I would go around sometimesara sıra
53
137848
2338
Ve bazen gece vakti etrafta dolaşıp
02:30
and I would speakkonuşmak with the streetsokak vendorsSatıcılar
54
140210
2187
sokak satıcılarıyla konuşurdum
02:32
and see if they were interestedilgili
in buyingalış these solargüneş LED lampslambalar.
55
142421
3262
ve bu LED ampüllerini almaya ne
kadar ilgi gösterdiklerine bakardım.
02:35
One womankadın who I encounteredkarşılaşılan
turneddönük down my offerteklif,
56
145707
2844
Karşılaştığım bir kadın
teklifimi reddederken
02:38
and she said, “MonPzt chCHériRI,
c'estc'est tropTrop CherCher,”
57
148575
2491
bana “Mon chéri,
c'est trop Cher,” demişti,
02:41
whichhangi basicallytemel olarak meansanlamına geliyor,
“My dearSayın, it's too expensivepahalı.”
58
151090
2688
ki bu kısacası "Canım, bu çok pahalı"
anlamına gelir.
02:43
But I trieddenenmiş to explainaçıklamak to her,
59
153802
1465
Ama ona açıklamaya çalıştım,
02:45
“Look, this is going to savekayıt etmek you
a lot of moneypara,
60
155291
2270
"Bak, bu para tasarufuna
çok yardımcı olup,
02:47
and it's going to give
you even better lightışık
61
157585
2071
size gaz lambasıyla kullandığınızdan
02:49
than what you're usingkullanma
now with the keroseneGaz yağı.”
62
159680
2340
daha iyi bir ışıklandırma sağlayacak."
02:52
So I didn't make the saleSatılık,
63
162044
1342
Satışı yapamadım,
02:53
but I did learnöğrenmek a really importantönemli lessonders,
64
163410
2467
ama çok önemli bir ders öğrendim,
02:55
whichhangi is that technologyteknoloji, productsÜrünler,
65
165901
2008
o da teknolojinin, ürünlerin,
02:57
were not going to endson energyenerji povertyyoksulluk.
66
167933
2557
enerji fakirliğini sonlandırmayacağıydı.
03:00
InsteadBunun yerine, accesserişim was going to.
67
170514
2184
Onun yerine, bunu erişim yapacktı.
03:02
SpecificallyÖzellikle, there are
two typestürleri of accesserişim
68
172722
2517
Spesifik olursak, enerji fakirliğini
03:05
that are going to endson energyenerji povertyyoksulluk:
69
175263
2004
sonlandıracak iki tür erişim var:
03:07
there's physicalfiziksel accesserişim,
and there's financialmali accesserişim.
70
177291
3260
fiziksel erişim ve finansal erişim.
03:10
So, physicalfiziksel accesserişim --
71
180907
1389
Peki, fiziksel erişim --
03:12
what does that mean?
72
182829
1553
bu ne anlama geliyor?
03:14
It's very expensivepahalı for low-incomedüşük gelirli
householdshane in developinggelişen countriesülkeler
73
184406
4235
Büyük ticari merkezlere ulaşmak,
gelişmekte olan ülkelerdeki
az gelirli aileler için çok pahalı.
03:18
to reachulaşmak majormajör centersmerkezleri of commerceticaret.
74
188665
1806
03:20
And it's basicallytemel olarak impossibleimkansız for them
to ordersipariş something off AmazonAmazon.comcom.
75
190495
3928
Ve Amazon.com'dan birşey sipariş etmeleri
onlar için neredeyse imkânsız.
03:24
“The last milemil” is a phraseifade
that's normallynormalde associatedilişkili
76
194447
2766
"Son mil", genellikle telekomünikasyon
sanayisiyle
03:27
with the telecommunicationsTelekomünikasyon industrysanayi.
77
197237
1825
ilişkilendirilen bir ifadedir.
03:29
It meansanlamına geliyor that last bitbit
of wiretel that's necessarygerekli
78
199086
2240
Bu, alıcıyla satıcı arasındaki
iletişim için
03:31
to connectbağlamak the customermüşteri to the providersağlayıcı.
79
201350
2194
gerekli olan son tel
anlamına gelir.
03:33
What we need for endingbitirme energyenerji povertyyoksulluk
are last-mileson mil retailersperakendeciler
80
203568
5631
Enerji fakirliğini sonlandırmak için bize
gereken şey, bu temiz enerji ürünlerini
03:39
that bringgetirmek these cleantemiz energyenerji
productsÜrünler to the people.
81
209223
3008
insanlara getirebilecek son-mil
bayileridir.
03:42
The keroseneGaz yağı and charcoalmangal kömürü valuedeğer chainszincirler
alreadyzaten figuredanladım this out:
82
212255
3136
Gazyağı ve kömür değer zincirleri,
bunu çoktan çözmüşler:
03:45
those fuelsyakıtlar are ubiquitousher yerde birden bulunan
acrosskarşısında the entiretüm countryülke.
83
215415
3470
bu yakıtlar bütün ülke genelinde kolayca
bulunur.
03:48
You can go to the mostçoğu remoteuzak
villageköy in HaitiHaiti
84
218909
2445
Haiti'nin en ücra köyüne bile gidip
03:51
and you will find somebodybirisi
sellingsatış keroseneGaz yağı and charcoalmangal kömürü.
85
221378
3385
gazyağı ve kömür satan biri
bulabilirsiniz.
03:54
So the other typetip of accesserişim: financialmali.
86
224787
2439
Şimdi diğer erişim şekli: finans.
03:57
We all know that cleantemiz energyenerji
productsÜrünler, technologiesteknolojiler,
87
227250
3862
Hepimiz biliyoruz ki temiz enerji
ürünleri, teknolojileri,
04:01
tendeğiliminde to be characterizedözelliği
by higherdaha yüksek upfrontayarlıyoruz costsmaliyetler,
88
231136
2559
yüksek ön ödeme fiyatları
ama düşük işletme maaliyetliyle
ilişkilendiriliyor.
04:03
but very lowdüşük operatingişletme costsmaliyetler.
89
233719
1608
04:05
And so in the industrializedEndüstrileşmiş worldDünya,
90
235351
1800
Endüstrileşmiş dünyada, gayet cömert
04:07
we have very generouscömert subsidiessübvansiyonlar
that are specificallyözellikle designedtasarlanmış
91
237175
3022
ve özellikle bu ön ödeme fiyatlarını
düşürmek için
04:10
to bringgetirmek down those upfrontayarlıyoruz costsmaliyetler.
92
240221
2568
tasarlanmış sübvansiyonlarımız var.
04:12
Those subsidiessübvansiyonlar don't existvar olmak in HaitiHaiti.
93
242813
2075
Bu sübvansiyonlar Haiti'de bulunmuyor.
04:14
What they do have is microfinancemikrofinans.
94
244912
2484
Onlarda olan mikrofinans.
04:17
But you're going to severelyağır diminishazaltmak
the valuedeğer propositionönerme
95
247420
2824
Ama Haiti'den birinin gidip
mikrofinans alıp
04:20
of your cleantemiz energyenerji productürün
96
250268
1410
bayiye geri dönüp de
04:21
if you expectbeklemek somebodybirisi in HaitiHaiti
to go out, get a microloanmicroloan,
97
251702
3425
temiz enerji ürününü almasını
bekliyorsanız,
04:25
go back to the retailerperakendeci,
98
255151
1405
o ürünün biçilmiş
04:26
and then buysatın almak the cleantemiz energyenerji productürün.
99
256580
2179
değerini ciddi oranda düşürmüş olursunuz.
04:29
So the prescriptionreçete to endson energyenerji povertyyoksulluk
is much more complicatedkarmaşık
100
259500
3888
Yani enerji fakirliğini sonlandırmanın
talimatları, ürünlerden
04:33
than simplybasitçe productsÜrünler.
101
263412
2010
çok daha karmaşıktır.
04:35
We need to integratebirleştirmek financialmali accesserişim
102
265446
2723
Bizim finansal erişimi doğrudan
yeni, yaratıcı dağıtım modelleriyle
bütünleştirmemiz lazım.
04:38
directlydirekt olarak into newyeni, innovativeyenilikçi
distributiondağıtım modelsmodeller.
103
268193
3805
04:42
What does that mean?
104
272323
1165
Bu ne anlama mı geliyor?
04:43
That meansanlamına geliyor bundlingdonatılacak consumertüketici creditkredi
with the retailerperakendeci.
105
273512
3208
Bu tüketici kredilerini bayilerle
birleştirmek demektir.
04:46
This is really easykolay
for BloomingdaleBloomingdale’s to do,
106
276744
2750
Bunu Bloomingdale'in yapması
gerçekten çok kolay
04:49
but it's not so easykolay for a ruralkırsal
salessatış agentAjan in HaitiHaiti to do.
107
279518
3966
ama Haiti'nin köylerindeki satış
acenteleri için aynı şey söylenemez.
04:53
We need to redirectyönlendirme cashnakit flowsakar
108
283508
2679
Amerika'daki dağılımlardan
Avrupa Birliği'nin
04:56
that are going now
from the diasporadiasporası in the UnitedAmerika StatesBirleşik
109
286211
2984
teletransferinden geçen nakit akışını,
04:59
throughvasitasiyla WesternWestern UnionBirliği
wiretel transferstransferler in cashnakit
110
289219
3266
Haiti'de dağıtılabilecek ya da
arkadaş ve aile
05:02
directlydirekt olarak into cleantemiz energyenerji productsÜrünler
111
292509
1854
tarafından toplanabilecek
05:04
that can be deliveredteslim to or pickedseçilmiş up by
theironların friendsarkadaşlar or familyaile in HaitiHaiti.
112
294387
3836
temiz enerji ürünlerine
yönlendirmemiz lazım.
05:08
So the nextSonraki time you hearduymak
about a technologyteknoloji or productürün
113
298247
3086
Yani sonraki defa dünyayı değiştirecek
bir teknoloji ya da ürün
hakkında birşeyler duyarsanız,
05:11
that's going to changedeğişiklik the worldDünya,
114
301357
1660
05:13
be a little bitbit skepticalşüpheci.
115
303041
1397
ona şüpheyle yaklaşın.
05:14
The inventormucit DeanDean KamenKamen,
the guy who inventedicat edildi the SegwaySegway,
116
304462
3655
Mucit Dean Kamen, Segway'i yaratan kişi
05:18
a geniusdeha by any standardsstandartlar,
117
308141
1757
standartlara göre bir deha,
05:19
oncebir Zamanlar said that his job is easykolay,
inventingicat things is easykolay,
118
309922
5253
bir kere işinin kolay olduğunu,
icat etmenin kolay olduğunu
05:25
the hardzor partBölüm is the technologyteknoloji
disseminationyayma --
119
315199
3071
zor kısmın da dağıtım olduğunu
söylemişti--
05:28
it's gettingalma those
technologiesteknolojiler and productsÜrünler
120
318294
2127
bu teknolojileri ve ürünleri en çok
ihtiyacı olanlara getirmek.
05:30
to the people who need it mostçoğu.
121
320445
1563
Teşekkürler.
05:32
Thank you.
122
322032
1175
05:33
(ApplauseAlkış)
123
323231
3352
(Alkış)
Translated by Zeynep Erdoğan
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Daniel Schnitzer - Founder and Executive Director, Earthspark International
Daniel Schnitzer is the founder of EarthSpark International, a company dedicated to helping create clean energy supply chains in Haiti.

Why you should listen
A PhD candidate at Carnegie Mellon University’s department of Engineering & Public Policy, Daniel Schnitzer co-founded EarthSpark International in 2008. Honored by the Clinton Global Initiative in 2010, EarthSpark International works in Haiti to develop markets and aid local entrepreneurs in creating a supply chain for safe, clean and renewable energy. It also played a vital role in relief efforts after the 2010 earthquake. Before this, Schnitzer worked for KEMA Inc., an energy consulting firm, at which he focused on renewable energy policy and efficiency.
More profile about the speaker
Daniel Schnitzer | Speaker | TED.com