ABOUT THE SPEAKER
Robert Gupta - Violinist
Violinist Robert Gupta joined the LA Philharmonic at the age of 19 -- and maintains a passionate parallel interest in neurobiology and mental health issues. He's a TED Senior Fellow.

Why you should listen

Violinist Robert Vijay Gupta joined the Los Angeles Philharmonic at the age of 19. He made his solo debut, at age 11, with the Israel Philharmonic under Zubin Mehta. He has a Master's in music from Yale. But his undergraduate degree? Pre-med. As an undergrad, Gupta was part of several research projects in neuro- and neurodegenerative biology. He held Research Assistant positions at CUNY Hunter College in New York City, where he worked on spinal cord neuronal regeneration, and at the Harvard Institutes of Medicine Center for Neurologic Diseases, where he studied the biochemical pathology of Parkinson's disease.

Gupta is passionate about education and outreach, both as a musician and as an activist for mental health issues. He has the privilege of working with Nathaniel Ayers, the brilliant, schizophrenic musician featured in "The Soloist," as his violin teacher.

More profile about the speaker
Robert Gupta | Speaker | TED.com
TEDMED 2012

Robert Gupta: Between music and medicine

Robert Gupta: Müzik ve ilaç tedavisi

Filmed:
1,203,826 views

Robert Gupta doktorluk kariyeri ve kemanistlik arasında kaldığında farketti ki onun yeri elinde yay ve kalbinde sosyal adalet duygusuyla, ikisinin ortasıydı. Toplumun ötekileştirilenleri ve geleneksel ilaç tedavisinin çuvalladığı yerde başarılı olabilen müzik terapisinin gücü hakkında acıklı bir hikaye anlatıyor.
- Violinist
Violinist Robert Gupta joined the LA Philharmonic at the age of 19 -- and maintains a passionate parallel interest in neurobiology and mental health issues. He's a TED Senior Fellow. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:23
(MusicMüzik)
0
7765
17803
(Müzik)
02:38
(ApplauseAlkış)
1
142825
3099
(Alkışlamalar)
02:41
Thank you very much. (ApplauseAlkış)
2
145924
5360
Çok teşekkür ederim. (Alkışlar)
02:47
Thank you. It's a distinctfarklı privilegeayrıcalık to be here.
3
151284
3673
Burada olmak benim için bir ayrıcalık,
teşekkürler.
02:50
A fewaz weekshaftalar agoönce, I saw a videovideo on YouTubeYouTube
4
154957
1924
Birkaç hafta önce YouTube'da
02:52
of CongresswomanKongre üyesi GabrielleGabrielle GiffordsGiffords
5
156881
2280
korkunç kurşunlardan biriyle yaralanan
02:55
at the earlyerken stagesaşamaları of her recoveryKurtarma
6
159161
2159
Milletvekili Gabrielle Giffords'un
tedavisinin
02:57
from one of those awfulkorkunç bulletsMadde işaretleri.
7
161320
2185
ilk aşamalarını gösteren
bir video izledim.
02:59
This one enteredgirdi her left hemisphereyarıküre, and
8
163505
2121
Kurşun sol tarafından girmiş
03:01
knockedçaldı out her Broca'sBroca areaalan, the speechkonuşma centermerkez of her brainbeyin.
9
165626
3516
ve Broca bölgesine, beyninin
konuşma merkezine, zarar vermiş.
03:05
And in this sessionoturum, toplantı, celse, Gabby'sGaby'nin workingçalışma with a speechkonuşma therapistterapist,
10
169142
3906
Ve bu bölümde Gabby bir konuşma
terapisti ile çalışıyor
03:08
and she's strugglingmücadele to produceüretmek
11
173048
1789
ve en basit kelimeleri
03:10
some of the mostçoğu basictemel wordskelimeler, and you can see her
12
174837
3112
oluşturmakta zorlanıyor ve çabaladıkça
03:13
growingbüyüyen more and more devastatedharap, untila kadar she ultimatelyen sonunda
13
177949
3179
daha da mahvolduğunu,
03:17
breakssonları down into sobbinghıçkıra hıçkıra tearsgözyaşı, and she startsbaşlar sobbinghıçkıra hıçkıra
14
181128
2876
gözyaşlarına boğulduğunu ve
kifayetsiz kalarak
03:19
wordlesslywordlessly into the armssilâh of her therapistterapist.
15
184004
3976
terapistinin kollarında
hüngür hüngür ağladığını görüyorsunuz.
03:23
And after a fewaz momentsanlar, her therapistterapist triesçalışır a newyeni tackçakmak,
16
187980
2317
Bir süre sonra, terapisti yeni
bir numara deniyor
03:26
and they startbaşlama singingşan togetherbirlikte,
17
190297
1635
ve beraber şarkı söylemeye başlıyorlar
03:27
and GabbyGabby startsbaşlar to singşarkı söyle throughvasitasiyla her tearsgözyaşı,
18
191932
2141
ve Gabby gözyaşlarının
ardından söylemeye başlıyor
03:29
and you can hearduymak her clearlyAçıkça ableyapabilmek to enunciatebelirtiyorum
19
194073
2663
ve Gabby'nin içinde bulunduğu
durumu tarif eden şarkı sözlerini
03:32
the wordskelimeler to a songşarkı that describetanımlamak the way she feelshissediyor,
20
196736
2461
net bir şekilde telaffuz ettiğini ve
03:35
and she singsşarkı söyler, in one descendingazalan scaleölçek, she singsşarkı söyler,
21
199197
2920
düşük perdeden
03:38
"Let it shineparlaklık, let it shineparlaklık, let it shineparlaklık."
22
202117
3609
"ışılda, ışılda,ışılda" diye şarkı
söylediğini duyuyorsunuz
03:41
And it's a very powerfulgüçlü and poignantdokunaklı reminderuyarı mektubu of how
23
205726
2981
ve bu, müziğin güzelliğinin, kelimelerin
başarısız olduğu yerde konuşabildiğinin
03:44
the beautygüzellik of musicmüzik has the abilitykabiliyet to speakkonuşmak
24
208707
3564
bu olayda ise kelimenin tam anlamıyla
konuşabildiğinin
03:48
where wordskelimeler failbaşarısız, in this casedurum literallyharfi harfine speakkonuşmak.
25
212271
4776
çok güçlü ve dokunaklı bir hatırlatıcısı.
03:52
SeeingGörmek this videovideo of GabbyGabby GiffordsGiffords remindedhatırlattı me
26
217047
1753
Gabby Giffords'un videosunu izleyince,
03:54
of the work of DrDr. GottfriedGottfried SchlaugSchlaug,
27
218800
2801
Dr. Gottfried Schlaug'un
çalışmasını hatırladım.
03:57
one of the preeminentönde gelen neuroscientistsnörologlar studyingders çalışıyor musicmüzik and the brainbeyin at HarvardHarvard,
28
221601
3751
Schlaug, müzik ve beyin alanında
Harvard'da çalışan saygın sinir
04:01
and SchlaugSchlaug is a proponentsavunucusu of a therapyterapi calleddenilen
29
225352
2419
sinir bilimcilerden biri
ve Melodik Tonlama Terapisi
04:03
MelodicMelodik IntonationTonlama TherapyTerapi, whichhangi has becomeolmak very popularpopüler in musicmüzik therapyterapi now.
30
227771
5013
adı verilen, müzikle terapide çok popüler
olmuş bu terapinin savunucularından.
04:08
SchlaugSchlaug foundbulunan that his strokeinme victimskurbanlar who were aphasicaphasic,
31
232784
4323
Schlaug, bazı afazi hastalığı
kurbanlarının
04:13
could not formform sentencescümleler of three-üç- or four-worddört kelime sentencescümleler,
32
237107
4650
3-4 kelimelik cümleleri kuramadıklarını
04:17
but they could still singşarkı söyle the lyricsşarkı sözleri to a songşarkı,
33
241757
3303
fakat aynı kelimelerle şarkı
söyleyebildiklerini fark etmiş.
04:20
whetherolup olmadığını it was "HappyMutlu BirthdayDoğum günü To You"
34
245060
1949
Bu "İyi Ki Doğdun" şarkısı
olabileceği gibi
04:22
or theironların favoritesevdiğim songşarkı by the EaglesKartallar or the RollingHaddeleme StonesTaşlar.
35
247009
2638
Eagles'tan veya Rolling Stones'tan
favori şarkıları olabilir.
04:25
And after 70 hourssaatler of intensiveyoğun singingşan lessonsdersler,
36
249647
2939
70 saatlik yoğun bir şarkı söyleme
dersinden sonra,
04:28
he foundbulunan that the musicmüzik was ableyapabilmek to literallyharfi harfine rewirerewire
37
252586
4002
müziğin gerçekten hastaların beynini
yeniden canlandırdığı
04:32
the brainsbeyin of his patientshastalar and createyaratmak a homologoushomolog
38
256588
2452
ve beynin sağ tarafında,
sol taraftaki zararı
04:34
speechkonuşma centermerkez in theironların right hemisphereyarıküre
39
259040
1892
telafi etmek üzere homolog bir
04:36
to compensatekarşılamak for the left hemisphere'sYarımküre'nın damagehasar.
40
260932
3499
konuşma merkezi oluşturduğunu bulmuş.
04:40
When I was 17, I visitedziyaret DrDr. Schlaug'sSchlaug'ın lablaboratuvar, and in one afternoonöğleden sonra
41
264431
3385
17 yaşındayken Dr. Schlaug'un
laboratuvarını ziyaret etmiştim.
04:43
he walkedyürüdü me throughvasitasiyla some of the leadingönemli researchAraştırma
42
267816
2516
Bana müzik ve beyin ile ilgili,
04:46
on musicmüzik and the brainbeyin -- how musiciansmüzisyenler had
43
270332
3835
müzisyenlerin beyin fonksiyonlarının
04:50
fundamentallyesasen differentfarklı brainbeyin structureyapı than non-musiciansmüzisyen olmayanlar,
44
274167
3064
müzisyen olmayanlardan nasıl
farklı olabildiğini,
04:53
how musicmüzik, and listeningdinleme to musicmüzik,
45
277231
1510
müziğin ve müzik dinlemenin
04:54
could just lightışık up the entiretüm brainbeyin, from
46
278741
2254
beynin ön bölgesinden
04:56
our prefrontalprefrontal cortexkorteks all the way back to our cerebellumbeyincik,
47
280995
3474
en arkadaki cerebellum kısmına kadar,
tüm beyni nasıl aydınlatabildiğini
05:00
how musicmüzik was becomingolma a neuropsychiatricnöropsikiyatrik modalityyöntem
48
284469
2827
ve müziğin nasıl
otizmli çocuklar, stres mağduru, kaygı
bozukluğu olan ve depresyondaki kişilere
05:03
to help childrençocuklar with autismotizm, to help people strugglingmücadele
49
287296
3623
yardım etmek için neropsikiyatrik
bir tedavi haline geldiğini,
05:06
with stressstres and anxietyanksiyete and depressiondepresyon,
50
290919
2785
05:09
how deeplyderinden ParkinsonianParkinson patientshastalar would find that theironların tremortitreme
51
293704
3415
Parkinson hastalarının titremelerinin,
müzik dinledikleri zaman
05:13
and theironların gaityürüyüş would steadyistikrarlı when they listeneddinlenen to musicmüzik,
52
297119
3381
kesildiğini, derinden fark ettiklerini ve
05:16
and how late-stageSon aşama Alzheimer'sAlzheimer patientshastalar, whosekimin dementiademans
53
300500
3409
ailelerini bile tanıyamaz hale gelmiş
05:19
was so faruzak progressedilerledi that they could no longeruzun recognizetanımak
54
303909
2896
ileri derecede Alzheimer hastalarının,
05:22
theironların familyaile, could still pickalmak out a tunenağme by ChopinChopin
55
306805
2786
çocukken öğrendikleri bir Chopin bestesini
05:25
at the pianopiyano that they had learnedbilgili when they were childrençocuklar.
56
309591
3662
hala hatırlayabildiklerini gösteren
bir araştırmayı anlatmıştı.
05:29
But I had an ulterioraçığa vurulmamış motivegüdü of visitingziyaret GottfriedGottfried SchlaugSchlaug,
57
313253
3047
Ama benim ziyaretimin daha
gizli bir amacı vardı,
05:32
and it was this: that I was at a crossroadskavşak in my life,
58
316300
3218
hayatımda, müzik ve tıp arasında
seçim yapmaya çalıştığım
05:35
tryingçalışıyor to chooseseçmek betweenarasında musicmüzik and medicinetıp.
59
319518
2785
bir dönüm noktasındaydım.
05:38
I had just completedtamamlanan my undergraduateLisans, and I was workingçalışma
60
322303
2961
Üniversiteden yeni mezun olmuş
ve Dennis Selkoe'nun
05:41
as a researchAraştırma assistantYardımcısı at the lablaboratuvar of DennisIlhan SelkoeSelkoe,
61
325264
2873
laboratuvarında araştırma
asistanı olarak çalışıyordum
05:44
studyingders çalışıyor Parkinson'sParkinson diseasehastalık at HarvardHarvard, and I had fallendüşmüş
62
328137
3463
Harvard'da Parkinson Hastalığı ile
ilgili öğrenim görmüş
05:47
in love with neurosciencenörobilim. I wanted to becomeolmak a surgeoncerrah.
63
331600
2867
ve sinir bilimine aşık olmuştum,
cerrah olmak istiyordum.
05:50
I wanted to becomeolmak a doctordoktor like PaulPaul FarmerÇiftçi or RickRick HodesHodes,
64
334467
3778
Rick Holes yada Paul Farmer gibi,
Haiti veya Etiyopya'ya
05:54
these kindtür of fearlessKorkusuz menerkekler who go into placesyerler like HaitiHaiti or EthiopiaEtiyopya
65
338245
4117
giden korkusuz doktorlar gibi olmak,
05:58
and work with AIDSAIDS patientshastalar with multidrug-resistantkökenlerinin dayanıklı
66
342362
2831
ilaca cevap vermeyen
tüberkülozlu AIDS hastaları
06:01
tuberculosisTüberküloz, or with childrençocuklar with disfiguringbozan cancerskanserler.
67
345193
3789
ya da kanserli çocuklarla
çalışmak istiyordum.
06:04
I wanted to becomeolmak that kindtür of RedKırmızı CrossÇapraz doctordoktor,
68
348982
2924
Sınırları olmayan bir
06:07
that doctordoktor withoutolmadan borderssınırlar.
69
351906
2004
Kızıl Haç doktoru olmak istiyordum.
06:09
On the other handel, I had playedOyunun the violinkeman my entiretüm life.
70
353910
3543
Öte yandan, tüm hayatım boyunca
keman çalmıştım
06:13
MusicMüzik for me was more than a passiontutku. It was obsessiontakıntı.
71
357453
3742
Müzik benim için tutkudan öteydi.
Bir saplantıydı. Oksijendi.
06:17
It was oxygenoksijen. I was luckyşanslı enoughyeterli to have studiedokudu
72
361195
3163
Manhattan'da Juilliard
Müzik ve Dans Okulu'nda
06:20
at the JuilliardJuilliard SchoolOkul in ManhattanManhattan, and to have playedOyunun
73
364358
3079
okuyacak ve ilk kez Zubin Mehta
ve İsrail Filarmoni Orkestrası ile
06:23
my debutilk with ZubinZubin MehtaMehta and the Israeliİsrail philharmonicFilarmoni Orkestrası orchestraOrkestra in TelTel AvivAviv,
74
367437
4355
Tel Aviv'de sahneye çıkacak
kadar şanslıydım.
06:27
and it turneddönük out that GottfriedGottfried SchlaugSchlaug
75
371792
2038
Sonradan öğrendim ki, Gottfried Schlaug
06:29
had studiedokudu as an organistorg at the ViennaViyana ConservatoryKış Bahçesi,
76
373830
3224
Viyana Konservatuvar'ında
org eğitimi almış
06:32
but had givenverilmiş up his love for musicmüzik to pursuesürdürmek a careerkariyer
77
377054
2383
ama tıpta bir kariyer edinmek
için müzikten uzaklaşmış.
06:35
in medicinetıp. And that afternoonöğleden sonra, I had to asksormak him,
78
379437
3681
O öğleden sonra,
"Sizin için bu kararı vermek
nasıl bir histi?" diye sordum
06:39
"How was it for you makingyapma that decisionkarar?"
79
383118
2536
06:41
And he said that there were still timeszamanlar when he wisheddiledi
80
385654
2029
o da, hala bazen o günlere dönmeyi
ve eskiden olduğu gibi
06:43
he could go back and playoyun the organorgan the way he used to,
81
387683
2772
org çalmayı dilediğini söyledi
ama benim için
06:46
and that for me, medicaltıbbi schoolokul could wait,
82
390455
3217
tıp fakültesi bekleyebilir,
06:49
but that the violinkeman simplybasitçe would not.
83
393672
2775
fakat keman bekleyemezdi.
06:52
And after two more yearsyıl of studyingders çalışıyor musicmüzik, I decidedkarar
84
396447
2560
İki yıl daha müzik okuduktan sonra,
06:54
to shootateş etme for the impossibleimkansız before takingalma the MCATMCAT
85
399007
2809
iyi bir Hintli evladın yapacağı gibi
tıp okuyup
06:57
and applyinguygulayarak to medicaltıbbi schoolokul like a good IndianHint sonoğul
86
401816
2576
bir Dr. Gupta olmadan önce, benim için
07:00
to becomeolmak the nextSonraki DrDr. GuptaGupta. (LaughterKahkaha)
87
404392
2858
imkansızı denemeye
07:03
And I decidedkarar to shootateş etme for the impossibleimkansız and I tookaldı
88
407250
2632
ve Los Angeles Filarmoni orkestrası için
07:05
an auditionSeçmeler for the esteemeddeğerli LosLos AngelesAngeles PhilharmonicFilarmoni Orkestrası.
89
409882
2943
seçmelere katılmaya karar verdim.
07:08
It was my first auditionSeçmeler, and after threeüç daysgünler of playingoynama
90
412825
3002
Katıldığım ilk seçmelerdi ve 3 gün boyunca
07:11
behindarkasında a screenekran in a trialDeneme weekhafta, I was offeredsunulan the positionpozisyon.
91
415827
3026
bir ekranın arkasında çaldıktan sonra
işe kabul edilmiştim.
07:14
And it was a dreamrüya. It was a wildvahşi dreamrüya to performyapmak
92
418853
3918
Rüya gibiydi. Bir orkestrada,
07:18
in an orchestraOrkestra, to performyapmak in the iconicikonik WaltWalt DisneyDisney ConcertKonser HallHall
93
422771
3500
Walt Disney konser salonunda
07:22
in an orchestraOrkestra conductedyürütülen now by the famousünlü GustavoGustavo DudamelDudamel,
94
426271
3584
ünlü Gustavo Dudamel tarafından yönetilen
bir orkestrada çalmak
07:25
but much more importantlyönemlisi to me to be surroundedçevrili
95
429855
2986
ama daha da önemlisi,
07:28
by musiciansmüzisyenler and mentorsmentorların that becameoldu my newyeni familyaile,
96
432841
3890
yeni ailem ve yeni müzikal yuvam olan
07:32
my newyeni musicalmüzikal home.
97
436731
3194
müzisyenler ve ustalar tarafından
çevrelenmek çılgın bir rüyaydı.
07:35
But a yearyıl latersonra, I metmet anotherbir diğeri musicianmüzisyen who had alsoAyrıca
98
439925
3710
Fakat bir yıl sonra,
yine Julilliard'da okumuş,
07:39
studiedokudu at JuilliardJuilliard, one who profoundlyderinden helpedyardım etti me
99
443635
3089
benim müzisyen olarak
kendi kimliğimi bulmama
07:42
find my voiceses and shapedbiçimli my identityKimlik as a musicianmüzisyen.
100
446724
4358
yardımcı olan başka bir
müzisyenle tanıştım.
07:46
NathanielNathaniel AyersAyers was a doubleçift bassistbas gitarist at JuilliardJuilliard, but
101
451082
3281
Nathaniel Ayers, Juilliard'da
kontrabas okumuş,
07:50
he sufferedacı a seriesdizi of psychoticpsikozlu episodesBölüm in his earlyerken 20s,
102
454363
3739
20'li yaşlarında bir dizi
psikotik atak geçirmiş,
07:54
was treatedişlenmiş with thorazineThorazine at BellevueBellevue,
103
458102
2346
Bellevue Hastanesi'nde Klorpromazin
ile tedavi görmüş
07:56
and endedbitti up livingyaşam homelessevsiz on the streetssokaklar of SkidKızak RowSatır
104
460448
3476
ve 30 yıl sonra Los Angeles merkezinde
07:59
in downtownşehir merkezinde LosLos AngelesAngeles 30 yearsyıl latersonra.
105
463924
2446
Skid Row sokaklarına düşmüş.
08:02
Nathaniel'sNathaniel'ın storyÖykü has becomeolmak a beaconBeacon for homelessnessevsizlik
106
466370
3445
Nathaniel'in hikayesi, "Solist" kitabında
ve filminde
08:05
and mentalzihinsel healthsağlık advocacysavunma throughoutboyunca the UnitedAmerika StatesBirleşik,
107
469815
2858
anlatıldığı üzere, evsiz kalan insanlar
ve ABD ruh sağlığı
08:08
as told throughvasitasiyla the bookkitap and the moviefilm "The SoloistSolist,"
108
472673
2145
savunucuları için bir
işaret ateşi haline geldi.
08:10
but I becameoldu his friendarkadaş, and I becameoldu his violinkeman teacheröğretmen,
109
474818
3146
ben Nathaniel'in arkadaşı
ve keman öğretmeni oldum
08:13
and I told him that whereverher nerede he had his violinkeman,
110
477964
2510
ve nerede olursa olsun, kemanı
08:16
and whereverher nerede I had mineMayın, I would playoyun a lessonders with him.
111
480474
2971
ve benim de zamanım olduğu sürece
ona ders vereceğimi söyledim.
08:19
And on the manyçok timeszamanlar I saw NathanielNathaniel on SkidKızak RowSatır,
112
483445
2679
Skid Row'da Nathaniel'i
sıkça gördüğüm zamanlarda
08:22
I witnessedtanık how musicmüzik was ableyapabilmek to bringgetirmek him back
113
486124
2809
müziğin, onu en karanlık hallerinden
08:24
from his very darkesten koyu momentsanlar, from what seemedgibiydi to me
114
488933
2967
nasıl çıkarabildiğine tanık oldum
ve eğitimini almadım fakat
sadece gördüklerime göre bu
08:27
in my untrainedeğitilmemiş eyegöz to be
115
491900
1960
08:29
the beginningsbaş of a schizophrenicşizofrenik episodeBölüm.
116
493860
3800
şizofreninin başlangıcıydı.
08:33
PlayingOynarken for NathanielNathaniel, the musicmüzik tookaldı on a deeperDaha derine meaninganlam,
117
497660
3254
Nathaniel için çalmanın artık daha derin
08:36
because now it was about communicationiletişim,
118
500914
2558
bir anlamı vardı
çünkü artık iletişimle ilgiliydi,
08:39
a communicationiletişim where wordskelimeler failedbaşarısız oldu, a communicationiletişim
119
503472
2910
kelimelerin başarısız olduğu,
kelimelerden daha derine
08:42
of a messagemesaj that wentgitti deeperDaha derine than wordskelimeler, that registeredkayıtlı
120
506382
3158
hitap eden bir mesajın iletilmesiydi.
08:45
at a fundamentallyesasen primalilkel levelseviye in Nathaniel'sNathaniel'ın psycheruh,
121
509540
3489
Nathaniel'in ruhunun en temel
seviyesinde kayıtlı olan bu mesaj
08:48
yethenüz camegeldi as a truedoğru musicalmüzikal offeringteklif from me.
122
513029
4547
müzikal bir teklif olarak benden gelmişti.
08:53
I foundbulunan myselfkendim growingbüyüyen outragedçileden that someonebirisi
123
517576
3977
Nathaniel gibi birinin
08:57
like NathanielNathaniel could have ever been homelessevsiz on SkidKızak RowSatır
124
521553
3909
akıl hastalığı yüzünden
09:01
because of his mentalzihinsel illnesshastalık, yethenüz how manyçok tensonlarca of thousandsbinlerce
125
525462
3339
Skid Row sokaklarına düşmüş olması,
onun kadar trajik
09:04
of othersdiğerleri there were out there on SkidKızak RowSatır aloneyalnız
126
528801
3105
hikayesi olan on binlerce insanın
Skid Row'da olması
09:07
who had storieshikayeleri as tragictrajik as his, but were never going to have a bookkitap or a moviefilm
127
531906
4756
ama onlarla ilgili, onları sokaklardan
kurtaracak bir film yada kitabın olmayacak
09:12
madeyapılmış about them that got them off the streetssokaklar?
128
536662
2262
olması beni çileden çıkarıyordu.
09:14
And at the very coreçekirdek of this crisiskriz of mineMayın, I feltkeçe somehowbir şekilde
129
538924
4013
Benim bu çileden çıkışımın temelinde,
09:18
the life of musicmüzik had chosenseçilmiş me, where somehowbir şekilde,
130
542937
4095
müziğin benim seçmiş olması muhtemelen
-çok safça da olsa-
09:22
perhapsbelki possiblybelki in a very naivesaf senseduyu, I feltkeçe what SkidKızak RowSatır
131
547032
2969
Skid Row'un ihtiyacının
Bunker Hill'de çalan
09:25
really neededgerekli was somebodybirisi like PaulPaul FarmerÇiftçi
132
550001
3011
başka bir klasik müzik sanatçısı
yeni Paul Farmer
09:28
and not anotherbir diğeri classicalKlasik musicianmüzisyen playingoynama on BunkerSığınak HillHill.
133
553012
4141
gibi birisi olduğunu hissetmemdi.
09:33
But in the endson, it was NathanielNathaniel who showedgösterdi me
134
557153
2050
Ama sonuçta, değişim istiyorsam,
09:35
that if I was trulygerçekten passionatetutkulu about changedeğişiklik,
135
559203
2727
fark yaratmak istiyorsam,
en iyi araca sahip olduğumu
09:37
if I wanted to make a differencefark, I alreadyzaten had the perfectmükemmel instrumentEnstrüman to do it,
136
561930
4323
ve bununda kendi hayatımla
onun hayatını birleştiren
09:42
that musicmüzik was the bridgeköprü that connectedbağlı my worldDünya and his.
137
566253
4769
müzik olduğunu bana Nathaniel gösterdi.
09:46
There's a beautifulgüzel quotealıntı
138
571022
1672
Romantik Alman besteci Robert Schuman
09:48
by the RomanticRomantik GermanAlmanca composerbesteci RobertRobert SchumannSchumann,
139
572694
2464
tarafından söylenmiş
çok güzel bir söz vardır,
09:51
who said, "To sendgöndermek lightışık into the darknesskaranlık of men'sErkeklerin heartskalpler,
140
575158
5209
"İnsanların yüreklerinin
karanlıklarına ışık göndermek,
09:56
suchböyle is the dutygörev of the artistsanatçı."
141
580367
2425
işte bu bir sanatçının görevidir."
09:58
And this is a particularlyözellikle poignantdokunaklı quotealıntı
142
582792
2436
Bu söz özellikle çok dokunaklı, çünkü
10:01
because SchumannSchumann himselfkendisi sufferedacı from schizophreniaşizofreni
143
585228
2739
Schumann da şizofreni hastasıydı ve
10:03
and diedvefat etti in asylumsığınma.
144
587967
2108
ve akıl hastanesinde ölmüştü.
10:05
And inspiredyaratıcı by what I learnedbilgili from NathanielNathaniel,
145
590075
2462
Nathaniel'den öğrendiklerimden
ilham alarak
10:08
I startedbaşladı an organizationorganizasyon on SkidKızak RowSatır of musiciansmüzisyenler
146
592537
2364
Skid Row' müzisyenlerinden oluşan
Sokak Senfonisi
10:10
calleddenilen StreetSokak SymphonySenfoni, bringinggetiren the lightışık of musicmüzik
147
594901
3193
organizasyonunu başlattım.
10:13
into the very darkesten koyu placesyerler, performingicra
148
598094
2644
Skid Row'daki sığınaklarda,
kliniklerde kalan evsizler,
10:16
for the homelessevsiz and mentallyzihinsel illhasta at shelterssığınak and clinicsklinikler
149
600738
2587
akıl hastaları, travma sonrası
stres bozukluğu yaşayan
10:19
on SkidKızak RowSatır, performingicra for combatsavaş veteransGaziler
150
603325
4030
savaş gazileri, hapsedilmiş
ve akıl sağlığını yitirmiş
10:23
with post-traumaticTravma sonrası stressstres disorderdüzensizlik, and for the incarceratedhapsedilen
151
607355
3410
suçlular için çalarak müziğin ışığını
10:26
and those labeledetiketli as criminallycezai insanedeli.
152
610765
3804
en karanlık yerlere götürdük.
10:30
After one of our eventsolaylar at the PattonPatton StateDevlet HospitalHastane
153
614569
2393
San Bernardino'daki
Patton State Hastanesi'nde
10:32
in SanSan BernardinoBernardino, a womankadın walkedyürüdü up to us
154
616962
2521
çaldığımız bir organizasyondan sonra
bir kadın
10:35
and she had tearsgözyaşı streamingyayın Akışı down her faceyüz,
155
619483
2317
bize doğru yaklaştı.
Gözyaşları yüzünden süzülüyordu,
10:37
and she had a palsypalsi, she was shakingsallama,
156
621800
2466
felçliydi ve titriyordu.
10:40
and she had this gorgeousmuhteşem smilegülümseme, and she said
157
624266
3022
Müthiş bir gülümsemesi vardı.
Daha önce klasik müzik
10:43
that she had never heardduymuş classicalKlasik musicmüzik before,
158
627288
1982
dinlemediğini, keman sesi duymadığını
10:45
she didn't think she was going to like it, she had never
159
629270
2426
ve bir gün klasik müziği seveceğini
hiç düşünmediğini
10:47
heardduymuş a violinkeman before, but that hearingişitme this musicmüzik was like hearingişitme the sunshinegüneş ışığı,
160
631696
4102
müziği duymanın
güneşin doğuşunu duymak gibi olduğunu
10:51
and that nobodykimse ever camegeldi to visitziyaret etmek them, and that for the first time in sixaltı yearsyıl,
161
635798
3369
ve altı yıldan beri ilk defa
birilerinin onları ziyarete geldiğini
10:55
when she heardduymuş us playoyun, she stoppeddurduruldu shakingsallama withoutolmadan medicationilaç.
162
639167
4803
ve müziği duyduğu andan itibaren
titremesinin durduğunu söyledi.
10:59
SuddenlyAniden, what we're findingbulgu with these concertskonser,
163
643970
2958
Birdenbire, sahneden, ışıklardan,
takım elbiselerden uzak
11:02
away from the stageevre, away from the footlightssahne ışıkları, out
164
646928
3042
bu konserlerle, müzisyenler,
müziğin beyin üzerindeki
11:05
of the tuxedosmokin tailsfrak, the musiciansmüzisyenler becomeolmak the conduitkanal
165
649970
3621
muazzam tedavi edici etkisini,
11:09
for deliveringteslim the tremendousmuazzam therapeutictedavi edici benefitsfaydaları
166
653591
3122
bu salona hiçbir zaman gelemeyecek,
11:12
of musicmüzik on the brainbeyin to an audienceseyirci that would never
167
656713
3093
bu tarz bir müziğe
11:15
have accesserişim to this roomoda,
168
659806
1802
hiçbir zaman erişimi olmayacak
11:17
would never have accesserişim to the kindtür of musicmüzik that we make.
169
661608
5832
bir topluluğa iletir oldular.
11:23
Just as medicinetıp servesvermektedir to healiyileşmek more
170
667440
3431
İlaçların, vücudun kendi kendine
sağlayamayacağı
11:26
than the buildingbina blocksbloklar of the bodyvücut aloneyalnız,
171
670871
3298
iyileşmeyi sağlaması gibi,
11:30
the powergüç and beautygüzellik of musicmüzik transcendsaşar the "E"
172
674169
3767
müziğin gücü ve güzelliği,
sevgili kısaltmamızın (TED)
11:33
in the middleorta of our belovedsevgili acronymkısaltması.
173
677936
2735
ortasındaki "E" yi aşıyor.
(Entertainment: Eğlence)
11:36
MusicMüzik transcendsaşar the aestheticestetik beautygüzellik aloneyalnız.
174
680671
3638
Müzik estetik güzelliği aşıyor.
11:40
The synchronysenkronizasyonu of emotionsduygular that we experiencedeneyim when we
175
684309
3010
Wagner'in bir operasını
veya Brahm'ın bir senfonisini
11:43
hearduymak an operaopera by WagnerWagner, or a symphonySenfoni by BrahmsBrahms,
176
687319
3257
ya da Beethoven'da bir oda
müziğini duyduğumuzda oluşan
o duyguların ahengi,
bizi paylaşılan
11:46
or chamberbölme musicmüzik by BeethovenBeethoven, compelszorluyor us to rememberhatırlamak
177
690576
3646
ortak insanlığımızı ve derinden
bağlantılı toplumsal bilinci,
11:50
our sharedpaylaşılan, commonortak humanityinsanlık, the deeplyderinden communaltoplumsal
178
694222
3908
empatik bilinci hatırlamaya
öyle derinden zorlar ki
11:54
connectedbağlı consciousnessbilinç, the empathicempati consciousnessbilinç
179
698130
3415
nöropsikiyatrist
Lain McGilchrist' e göre bu adeta
11:57
that neuropsychiatristneuropsychiatrist IainIain McGilchristMcGilchrist saysdiyor is hard-wiredsabit kablolu
180
701545
3573
beynin sağ yarım küresine
12:01
into our brain'sbeyni right hemisphereyarıküre.
181
705118
3076
fiziksel olarak bağlanmıştır.
12:04
And for those livingyaşam in the mostçoğu dehumanizinginsansızlaştıran conditionskoşullar
182
708194
3396
Müzik ve müziğin güzelliği,
akıl hastalığının en insanlık dışı
sınırlarında yaşayan
12:07
of mentalzihinsel illnesshastalık withiniçinde homelessnessevsizlik
183
711590
2161
evsiz ve mahpuslara,
etraflarındaki dünyanın ötesine
12:09
and incarcerationhapsetme, the musicmüzik and the beautygüzellik of musicmüzik
184
713751
2783
geçebileceklerini, dünyadaki
12:12
offersteklifler a chanceşans for them to transcendaşmak the worldDünya around them,
185
716534
4632
güzel şeyleri hala tecrübe
edebileceklerini ve insanlığın
12:17
to rememberhatırlamak that they still have the capacitykapasite to experiencedeneyim
186
721166
3382
onları unutmadığını
hatırlatma şansını verir.
12:20
something beautifulgüzel and that humanityinsanlık has not forgottenunutulmuş them.
187
724548
3952
12:24
And the sparkkıvılcım of that beautygüzellik, the sparkkıvılcım of that humanityinsanlık
188
728500
2861
Bu güzellik ve insanlık kıvılcımı
umuda dönüşür
12:27
transformsdönüşümler into hopeumut,
189
731361
2800
12:30
and we know, whetherolup olmadığını we chooseseçmek the pathyol of musicmüzik
190
734161
2960
ve biliyoruz ki, ister müziğin
ister ilaçların yolunu seçelim,
12:33
or of medicinetıp, that's the very first thing we mustşart instillaşılamak
191
737121
3209
toplumumuza, dinleyicilerimize
öğreteceğimiz ilk şey
12:36
withiniçinde our communitiestopluluklar, withiniçinde our audiencesizleyiciler,
192
740330
1939
12:38
if we want to inspireilham vermek healingşifa from withiniçinde.
193
742269
3931
iyileşme ilhamını kendimizden
almayı istemek olacaktır.
Konuşmamı, ingiliz şair John Keats'in
12:42
I'd like to endson with a quotealıntı by JohnJohn KeatsKeats,
194
746200
2676
12:44
the RomanticRomantik Englishİngilizce poetşair,
195
748876
2045
hepinizin bildiğinden emin olduğum şu
12:46
a very famousünlü quotealıntı that I'm sure all of you know.
196
750921
2938
meşhur sözüyle bitirmek istiyorum.
12:49
KeatsKeats himselfkendisi had alsoAyrıca givenverilmiş up a careerkariyer in medicinetıp
197
753859
3019
Ayrıca Keats'in kendisi de
şiirle ilgilenmek için tıp
12:52
to pursuesürdürmek poetryşiir, but he diedvefat etti when he was a yearyıl olderdaha eski than me.
198
756878
3321
kariyerinden vazgeçmiştir, ama kendisi
benden 1 yaş büyükken ölmüştür.
12:56
And KeatsKeats said, "BeautyGüzellik is truthhakikat, and truthhakikat beautygüzellik.
199
760199
5073
Keats der ki: "Güzellik gerçekliktir,
gerçeklik ise güzelliktir.
13:01
That is all yeSiz know on EarthDünya, and all yeSiz need to know."
200
765272
6498
Dünya üzerinde tek bildiğiniz budur ve
bütün bilmeniz gereken de budur."
13:10
(MusicMüzik)
201
774527
164123
(Müzik)
15:54
(ApplauseAlkış)
202
938650
28476
(Alkışlar)
Translated by Serkan Gül
Reviewed by Neslihan Kara

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Robert Gupta - Violinist
Violinist Robert Gupta joined the LA Philharmonic at the age of 19 -- and maintains a passionate parallel interest in neurobiology and mental health issues. He's a TED Senior Fellow.

Why you should listen

Violinist Robert Vijay Gupta joined the Los Angeles Philharmonic at the age of 19. He made his solo debut, at age 11, with the Israel Philharmonic under Zubin Mehta. He has a Master's in music from Yale. But his undergraduate degree? Pre-med. As an undergrad, Gupta was part of several research projects in neuro- and neurodegenerative biology. He held Research Assistant positions at CUNY Hunter College in New York City, where he worked on spinal cord neuronal regeneration, and at the Harvard Institutes of Medicine Center for Neurologic Diseases, where he studied the biochemical pathology of Parkinson's disease.

Gupta is passionate about education and outreach, both as a musician and as an activist for mental health issues. He has the privilege of working with Nathaniel Ayers, the brilliant, schizophrenic musician featured in "The Soloist," as his violin teacher.

More profile about the speaker
Robert Gupta | Speaker | TED.com