ABOUT THE SPEAKER
Rita F. Pierson - Educator
Rita F. Pierson spent her entire life in or around the classroom, having followed both her parents and grandparents into a career as an educator.

Why you should listen

Rita F. Pierson, a professional educator since 1972, taught elementary school, junior high and special education. She was a counselor, a testing coordinator and an assistant principal. In each of these roles, she brought a special energy to the role -- a desire to get to know her students, show them how much they matter and support them in their growth, even if it was modest.

For the past decade, Pierson conducted professional development workshops and seminars for thousands of educators. Focusing on the students who are too often under-served, she lectured on topics like “Helping Under-Resourced Learners,”“Meeting the Educational Needs of African American Boys" and "Engage and Graduate your Secondary Students: Preventing Dropouts."

Pierson passed away in June 2013.

More profile about the speaker
Rita F. Pierson | Speaker | TED.com
TED Talks Education

Rita Pierson: Every kid needs a champion

Rita Pierson: Her çocuğun bir kahramana ihtiyacı vardır

Filmed:
10,893,254 views

Rita Pierson, 40 yıllık bir öğretmen, bir meslektaşının "Öğrencileri sevmem için bana para ödemiyorlar." dediğini duydu. Onun cevabı: "Çocuklar sevmedikleri insanlardan bir şey öğrenemezler." Eğitimcilere, öğrencilerine inanmaları ve onlarla gerçek, insani ve kişisel bir düzeyde bağ kurmaları için ilham verici bir çağrı.
- Educator
Rita F. Pierson spent her entire life in or around the classroom, having followed both her parents and grandparents into a career as an educator. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I have spentharcanmış my entiretüm life
0
591
3880
Bütün hayatımı ya okulda,
00:16
eitherya at the schoolhouseokul binası, on the way to the schoolhouseokul binası,
1
4471
4407
okul yolunda, ya da birileriyle okulda
00:20
or talkingkonuşma about what happensolur in the schoolhouseokul binası.
2
8878
3765
okulda olanlar hakkında konuşurken geçirdim.
00:24
BothHer ikisi de my parentsebeveyn were educatorseğitimciler,
3
12643
2399
Hem annem hem de babam eğitimciydi,
00:27
my maternalAnne grandparentsBüyükanne ve büyükbaba were educatorseğitimciler,
4
15042
2942
anne tarafından dedem ve anneannem eğitimciydi
00:29
and for the pastgeçmiş 40 yearsyıl I've donetamam the sameaynı thing.
5
17984
3938
ve son 40 yıldır da aynı şeyi yapıyorum.
00:33
And so, needlessgereksiz to say, over those yearsyıl
6
21922
2790
Ve, bunca yıldır eğitim reformlarına bir çok farklı açıdan
00:36
I've had a chanceşans to look at educationEğitim reformreform
7
24712
3516
bakma fırsatı bulduğumu herhalde
00:40
from a lot of perspectivesbakış açıları.
8
28228
1831
söylememe gerek yok.
00:42
Some of those reformsreformlar have been good.
9
30059
1954
Bazı reformlar iyiydi.
00:44
Some of them have been not so good.
10
32013
2269
Bazıları o kadar da iyi olmadı.
00:46
And we know why kidsçocuklar dropdüşürmek out.
11
34282
2197
Ve çocukların neden okulu bıraktığını biliyoruz.
00:48
We know why kidsçocuklar don't learnöğrenmek.
12
36479
1479
Çocukların neden öğrenmediklerini biliyoruz.
00:49
It's eitherya povertyyoksulluk, lowdüşük attendancekatılım,
13
37958
2855
Neden ya yoksulluk, devamsızlık
00:52
negativenegatif peerakran influencesetkiler. We know why.
14
40813
4076
ya da akranların negatif etkisi. Nedenin ne olduğunu biliyoruz.
00:56
But one of the things that we never discusstartışmak
15
44889
2346
Ama hiç bahsetmediğimiz, ya da çok az bahsettiğimiz
00:59
or we rarelynadiren discusstartışmak
16
47235
2241
mesele insani bağlara,
01:01
is the valuedeğer and importanceönem of humaninsan connectionbağ,
17
49476
4269
ilişkilere verilen değer ve
01:05
relationshipsilişkiler.
18
53745
2333
önem.
01:08
JamesJames ComerComer saysdiyor that no significantönemli learningöğrenme
19
56078
3597
James Comer diyor ki; hiç bir dikkate değer öğrenme
01:11
can occurmeydana withoutolmadan a significantönemli relationshipilişki.
20
59675
2795
dikkate değer bir yakınlık olmadan oluşamaz.
01:14
GeorgeGeorge WashingtonWashington CarverCarver'ın saysdiyor all learningöğrenme
21
62470
2777
George Washington Carver diyor ki; bütün öğrenme
01:17
is understandinganlayış relationshipsilişkiler.
22
65247
4107
ilişkileri anlamaktır.
01:21
EveryoneHerkes in this roomoda has been affectedetkilenmiş
23
69354
2396
Bu salondaki herkes bir öğretmenden
01:23
by a teacheröğretmen or an adultyetişkin.
24
71750
2453
ya da bir yetişkinden etkilendi.
01:26
For yearsyıl, I have watchedizledi people teachöğretmek.
25
74203
5313
Yıllardır öğretmenlik yapan insanları gözlemledim.
01:31
I have lookedbaktı at the besten iyi and I've look at some of the worsten kötü.
26
79516
3383
En iyilerine şahit oldum ve çok kötüleri de gördüm.
01:34
A colleagueçalışma arkadaşı said to me one time,
27
82899
1821
Bir meslektaşım bir defasında şunu söyledi,
01:36
"They don't payödeme me to like the kidsçocuklar.
28
84720
2209
"Bana çocukları sevmem için para vermiyorlar.
01:38
They payödeme me to teachöğretmek a lessonders.
29
86929
2073
Bana ders anlatmam için para veriyorlar.
01:41
The kidsçocuklar should learnöğrenmek it.
30
89002
1298
Çocuklar bunu öğrenmeliler.
01:42
I should teachöğretmek it. They should learnöğrenmek it. CaseDava closedkapalı."
31
90300
3629
Ben öğretmeliyim. Onlar öğrenmeliler. Dava kapanmıştır."
01:45
Well, I said to her,
32
93929
1890
Ben de ona dedim ki:
01:47
"You know, kidsçocuklar don't learnöğrenmek from people they don't like."
33
95819
3488
"Bilirsin, çocuklar sevmedikleri insanlardan bir şey öğrenmezler."
01:51
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
34
99307
8024
(Kahkaha) (Alkış)
01:59
She said, "That's just a bunchDemet of hooeysaçmalık."
35
107331
3294
Dedi ki, "Bunlar fasafiso."
02:02
And I said to her, "Well, your yearyıl is going to be long
36
110625
3240
Ben de dedim ki, "Eh peki, senen uzun ve çetin
02:05
and arduousÇetin, dearSayın."
37
113865
2221
geçecek tatlım."
02:08
NeedlessGereksiz to say it was. Some people think
38
116086
2297
Söylememe gerek bile yoktu. Bazıları
02:10
that you can eitherya have it in you to buildinşa etmek a relationshipilişki
39
118383
2963
bir ilişki kurmanın içinden ya geldiğini ya da gelmediğini
02:13
or you don't.
40
121346
1624
düşünürler.
02:14
I think StephenStephen CoveyCovey had the right ideaFikir.
41
122970
2204
Bence Stephen Covey haklıydı.
02:17
He said you oughtgerektiğini to just throwatmak in a fewaz simplebasit things,
42
125174
3542
İlk önce anlaşılmaya değil anlamaya çalışmak,
02:20
like seekingarayan first to understandanlama
43
128716
2306
özür dilemek gibi
02:23
as opposedkarşıt to beingolmak understoodanladım,
44
131022
2241
küçük basit şeyler ilave etmeniz
02:25
simplebasit things like apologizingÖzür dilemeyi.
45
133263
3103
gerektiğini söyledi.
02:28
You ever thought about that?
46
136366
1087
Bunu hiç düşünmüş müydünüz?
02:29
Tell a kidçocuk you're sorry, they're in shockşok.
47
137453
3639
Bir çocuktan özür dileyin, şoka girerler.
02:33
I taughtöğretilen a lessonders oncebir Zamanlar on ratiosoranlar.
48
141092
2430
Bir keresinde oran-orantı öğretiyordum.
02:35
I'm not realgerçek good with mathmatematik, but I was workingçalışma on it.
49
143522
3924
Matematikle aram pek iyi değildir, ama üzerinde çalışıyordum.
02:39
And I got back and lookedbaktı at that teacheröğretmen editionbaskı.
50
147446
3074
Ve geri dönüp öğretmen notlarına bakınca
02:42
I'd taughtöğretilen the wholebütün lessonders wrongyanlış. (LaughterKahkaha)
51
150520
3297
Bütün dersin yanlış olduğunu düşündüm. (Kahkaha)
02:45
So I camegeldi back to classsınıf the nextSonraki day, and I said,
52
153817
1957
Sonra ertesi gün derse gittim ve dedim ki,
02:47
"Look, guys, I need to apologizeözür dilemek.
53
155774
2450
"Bakın çocuklar, özür dilemem gerekiyor.
02:50
I taughtöğretilen the wholebütün lessonders wrongyanlış. I'm so sorry."
54
158224
3778
Bütün dersin yanlış öğretmişim. Özür dilerim."
02:54
They said, "That's okay, MsMS. PiersonPierson.
55
162002
1378
Onlar da, "Önemli değil Bayan Pierson.
02:55
You were so excitedheyecanlı, we just let you go."
56
163380
2463
Çok heyecanlıydınız, biz de size bir şey söylemedik."
02:57
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
57
165843
5107
(Kahkaha) (Alkış)
03:02
I have had classessınıflar that were so lowdüşük,
58
170950
3758
Akademik olarak öyle zayıf, öyle yetersiz
03:06
so academicallyakademik olarak deficienteksik that I criedağladım.
59
174708
3846
sınıflarım oldu ki kendimi tutamayıp ağladım.
03:10
I wonderedmerak, how am I going to take this groupgrup
60
178554
2952
Merak ederdim, dokuz ay içinde bu grubu
03:13
in ninedokuz monthsay
61
181506
1947
oldukları yerden alıp
03:15
from where they are to where they need to be?
62
183453
3024
olmaları gereken yere nasıl götüreceğim?
03:18
And it was difficultzor. It was awfullyçok hardzor.
63
186477
2854
Çok çetindi. Dehşet zordu.
03:21
How do I raiseyükseltmek the self-esteembenlik saygısı of a childçocuk
64
189331
3372
Bir çocuğun öz saygısını ve akademik
03:24
and his academicakademik achievementbaşarı at the sameaynı time?
65
192703
2943
başarısını aynı anda nasıl artırabilirim?
03:27
One yearyıl I camegeldi up with a brightparlak ideaFikir.
66
195646
2146
Bir sene aklıma çok parlak bir fikir geldi.
03:29
I told all my studentsöğrencilerin,
67
197792
1845
Bütün öğrencilerime,
03:31
"You were chosenseçilmiş to be in my classsınıf
68
199637
3533
"Benim sınıfımda olmak için seçildiniz
03:35
because I am the besten iyi teacheröğretmen
69
203170
1656
çünkü ben en iyi öğretmenim
03:36
and you are the besten iyi studentsöğrencilerin,
70
204826
1547
ve siz de en iyi öğrencilersiniz,
03:38
they put us all togetherbirlikte
71
206373
1444
hepimizi bir araya koydular
03:39
so we could showgöstermek everybodyherkes elsebaşka how to do it."
72
207817
3169
böylece diğer herkese nasıl olduğunu gösterebiliriz." dedim.
03:42
One of the studentsöğrencilerin said, "Really?"
73
210986
2305
Öğrencilerden biri sordu, "Gerçekten mi?"
03:45
(LaughterKahkaha)
74
213291
1801
(Kahkaha)
03:47
I said, "Really. We have to showgöstermek the other classessınıflar
75
215092
3250
Ben de "Gerçekten. Diğer sınıflara bu işin nasıl olduğunu
03:50
how to do it, so when we walkyürümek down the hallsalon,
76
218342
2335
göstermeliyiz, böylece koridorlarda yürürken
03:52
people will noticeihbar us, so you can't make noisegürültü.
77
220677
2729
insanlar bizi fark edecek, bu yüzden gürültü yapamazsınız.
03:55
You just have to strutgüzel zamanında onu pazarlamak."
78
223406
3054
Sadece kasıla kasıla yürüyeceksiniz."
03:58
And I gaveverdi them a sayingsöz to say: "I am somebodybirisi.
79
226460
2768
Ve onlara şu sözü söylemelerini söyledim: "Ben birisiyim.
04:01
I was somebodybirisi when I camegeldi.
80
229228
1365
Geldiğimde birisiydim.
04:02
I'll be a better somebodybirisi when I leaveayrılmak.
81
230593
2124
Buradan giderken daha iyi biri olacağım.
04:04
I am powerfulgüçlü, and I am stronggüçlü.
82
232717
1993
Ben güçlüyüm ve kuvvetliyim.
04:06
I deservehak etmek the educationEğitim that I get here.
83
234710
2690
Burada aldığım eğitimi hak ediyorum.
04:09
I have things to do, people to impressetkilemek,
84
237400
2237
Yapacak işlerim var, etkilemem gereken insanlar
04:11
and placesyerler to go."
85
239637
1689
ve gitmem gereken yerler var."
04:13
And they said, "Yeah!"
86
241326
3010
Onlar da "Eveet!" dediler.
04:16
You say it long enoughyeterli,
87
244336
1421
Eğer yeterince söylersen
04:17
it startsbaşlar to be a partBölüm of you.
88
245757
3766
kelimeler senin bir parçan olmaya başlıyor.
04:21
And so — (ApplauseAlkış)
89
249523
6037
Ve böylece - (Alkış)
04:27
I gaveverdi a quizbilgi yarışması, 20 questionssorular.
90
255560
4047
Bir test yaptım, 20 soruluk.
04:31
A studentÖğrenci missedcevapsız 18.
91
259607
2710
Bir öğrenci 18'ini yanlış yaptı.
04:34
I put a "+2" on his paperkâğıt and a bigbüyük smileygülen yüz faceyüz.
92
262317
5212
Sınav kağıdına "+2" yazdım ve büyük bir gülen surat koydum.
04:39
He said, "MsMS. PiersonPierson, is this an F?"
93
267529
3747
Öğrenci, "Bayan Pierson, bu F (zayıf) mı?"
04:43
I said, "Yes."
94
271276
2509
"Evet." dedim.
04:45
He said, "Then why'dBu yüzden you put a smileygülen yüz faceyüz?"
95
273785
3296
"O zaman neden gülen surat koydunuz?"
04:49
I said, "Because you're on a rollrulo.
96
277081
2248
"Çünkü şanslı günündesin.
04:51
You got two right. You didn't missbayan them all."
97
279329
4072
İki doğrun var. Hepsini yanlış yapmamışsın." dedim.
04:55
I said, "And when we reviewgözden geçirmek this,
98
283401
1800
"Tekrar gözden geçirirsek
04:57
won'talışkanlık you do better?"
99
285201
1619
daha iyisini yapmaz mısın?"
04:58
He said, "Yes, ma'amMajesteleri, I can do better."
100
286820
2529
"Evet efendim, daha iyisini yapabilirim." dedi.
05:01
You see, "-18" sucksberbat bir şey all the life out of you.
101
289349
3632
Gördünüz mü, "-18" bütün yaşam enerjinizi emiyor.
05:04
"+2" said, "I ain'tdeğil all badkötü."
102
292981
2082
"+2" "O kadar da kötü değil." diyor.
05:07
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
103
295063
5772
(Kahkaha) (Alkış)
05:12
For yearsyıl I watchedizledi my motheranne
104
300835
3141
Yıllar boyunca annemin teneffüste
05:15
take the time at recessara to reviewgözden geçirmek,
105
303976
2834
kontrol yaptığını, öğleden sonra
05:18
go on home visitsziyaret in the afternoonöğleden sonra,
106
306810
2824
veli ziyaretlerine gittiğini,
05:21
buysatın almak combstaraklar and brushesFırçalar and peanutFıstık buttertereyağı and crackerskraker
107
309634
3019
masasının çekmecesine koyacak tarak, fırça ve yemek yemesi
05:24
to put in her deskbüro drawerÇekmece for kidsçocuklar that neededgerekli to eatyemek,
108
312653
2734
gereken öğrenciler için fıstık ezmesi, kraker
05:27
and a washclothbez and some soapsabun for the kidsçocuklar who didn't smellkoku so good.
109
315387
3229
ve çok iyi kokmayan öğrenciler için el bezi ve sabun satın aldığını gördüm.
05:30
See, it's hardzor to teachöğretmek kidsçocuklar who stinkLeş gibi kokuyorsun.
110
318616
3707
Bilirsiniz, kötü kokan çocuklara öğretmenlik yapmak zordur.
05:34
And kidsçocuklar can be cruelacımasız.
111
322323
2447
Ve çocuklar acımasız olabilirler.
05:36
And so she kepttuttu those things in her deskbüro,
112
324770
2633
Bu yüzden bunları masasında bulundururdu.
05:39
and yearsyıl latersonra, after she retiredemekli,
113
327403
3120
Yıllar sonra, emekli olduktan sonra,
05:42
I watchedizledi some of those sameaynı kidsçocuklar come throughvasitasiyla
114
330523
3022
o öğrencilerden bazılarının gelip
05:45
and say to her, "You know, MsMS. WalkerWalker,
115
333545
1984
"Biliyor musunuz Bayan Walker,
05:47
you madeyapılmış a differencefark in my life.
116
335529
2422
hayatımı değiştirdiniz." dediğini gördüm.
05:49
You madeyapılmış it work for me.
117
337951
1329
Bana emek harcadınız.
05:51
You madeyapılmış me feel like I was somebodybirisi,
118
339280
2039
En dipteyken, öyle olmadığımı bilirken bile,
05:53
when I knewbiliyordum, at the bottomalt, I wasn'tdeğildi.
119
341319
3559
önemli biriymişim gibi hissettirdiniz.
05:56
And I want you to just see what I've becomeolmak."
120
344878
1785
Ve şimdi ne olduğumu görmenizi istiyorum."
05:58
And when my mamaAnne diedvefat etti two yearsyıl agoönce at 92,
121
346663
3292
Ve annem iki yıl önce 92 yaşında öldüğünde,
06:01
there were so manyçok formereski studentsöğrencilerin at her funeralcenaze,
122
349955
2833
cenazesinde o kadar çok eski öğrencisi vardı ki,
06:04
it broughtgetirdi tearsgözyaşı to my eyesgözleri, not because she was gonegitmiş,
123
352788
2824
vefat ettiği için değil, geride asla kaybolmayacak
06:07
but because she left a legacymiras of relationshipsilişkiler
124
355612
3668
bir bağ bıraktığı için
06:11
that could never disappearkaybolmak.
125
359280
2508
gözlerim yaşardı.
06:13
Can we standdurmak to have more relationshipsilişkiler? AbsolutelyKesinlikle.
126
361788
4526
Daha çok yakınlık kurabilir miyiz? Kesinlikle.
06:18
Will you like all your childrençocuklar? Of coursekurs not.
127
366314
4677
Bütün çocuklarınızı sevecek misiniz? Elbette hayır.
06:22
And you know your toughestEn zor kidsçocuklar are never absentyok.
128
370991
4058
Ve bilirsiniz ki en çetin öğrenciler hiç gelmemezlik yapmazlar.
06:27
(LaughterKahkaha)
129
375049
1992
(Kahkaha)
06:29
Never. You won'talışkanlık like them all,
130
377041
3098
Asla. Hepsini sevmeyeceksiniz
06:32
and the toughsert onesolanlar showgöstermek up for a reasonneden.
131
380139
3410
ve zor öğrenciler bir sebepten orada olacaklar.
06:35
It's the connectionbağ. It's the relationshipsilişkiler.
132
383549
2934
Bu bağdır. Bu yakınlıktır.
06:38
And while you won'talışkanlık like them all,
133
386483
1635
Ve önemli olan, hiçbirini sevmeseniz de,
06:40
the keyanahtar is, they can never, ever know it.
134
388118
4112
onlar bunu asla ve asla bilmeyecekler.
06:44
So teachersöğretmenler becomeolmak great actorsaktörler and great actressesaktrisler,
135
392230
3791
Yani öğretmenler harika aktör ve aktrisler oluyor
06:48
and we come to work when we don't feel like it,
136
396021
2151
ve istemesek de derse geliyoruz,
06:50
and we're listeningdinleme to policypolitika that doesn't make senseduyu,
137
398172
3162
mantıksız olsa da idareyi dinliyoruz
06:53
and we teachöğretmek anywayneyse.
138
401334
3181
ve yine de öğretiyoruz.
06:56
We teachöğretmek anywayneyse, because that's what we do.
139
404515
4064
Yine de öğretiyoruz, çünkü bizim görevimiz bu.
07:00
TeachingÖğretim and learningöğrenme should bringgetirmek joysevinç.
140
408579
3150
Öğretme ve öğrenme eğlenceli olmalı.
07:03
How powerfulgüçlü would our worldDünya be
141
411729
2550
Eğer risk almaktan korkmayan,
07:06
if we had kidsçocuklar who were not afraidkorkmuş to take risksriskler,
142
414279
3750
düşünmekten korkmayan ve bir kahramanı olan
07:10
who were not afraidkorkmuş to think,
143
418029
1268
çocuklarımız olsaydı,
07:11
and who had a championşampiyon?
144
419297
1493
dünyamız ne kadar güçlü olurdu?
07:12
EveryHer childçocuk deserveshak ediyor a championşampiyon,
145
420790
2465
Her çocuk bir kahraman hak eder;
07:15
an adultyetişkin who will never give up on them,
146
423255
2210
onlardan hiç ümidini kesmeyecek,
07:17
who understandsanlar the powergüç of connectionbağ,
147
425465
2713
yakınlığın değerini anlayan ve olabileceklerinin
07:20
and insistsısrar that they becomeolmak the besten iyi that they can possiblybelki be.
148
428178
3915
en iyisi olacaklarına inanan bir yetişkin.
07:24
Is this job toughsert? You betchaTabi ki. Oh God, you betchaTabi ki.
149
432093
4770
Bu iş zor mu? Hem de nasıl. Tanrım, hem de nasıl.
07:28
But it is not impossibleimkansız.
150
436863
3233
Ama imkansız değil.
07:32
We can do this. We're educatorseğitimciler.
151
440096
1756
Bunu başarabiliriz. Biz eğitimcileriz.
07:33
We're borndoğmuş to make a differencefark.
152
441852
2284
Fark yaratmak için dünyaya geldik.
07:36
Thank you so much.
153
444136
1391
Çok teşekkür ederim.
07:37
(ApplauseAlkış)
154
445527
5293
(Alkış)
Translated by Hatice Melek Yıldız
Reviewed by Ozay Ozaydin

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Rita F. Pierson - Educator
Rita F. Pierson spent her entire life in or around the classroom, having followed both her parents and grandparents into a career as an educator.

Why you should listen

Rita F. Pierson, a professional educator since 1972, taught elementary school, junior high and special education. She was a counselor, a testing coordinator and an assistant principal. In each of these roles, she brought a special energy to the role -- a desire to get to know her students, show them how much they matter and support them in their growth, even if it was modest.

For the past decade, Pierson conducted professional development workshops and seminars for thousands of educators. Focusing on the students who are too often under-served, she lectured on topics like “Helping Under-Resourced Learners,”“Meeting the Educational Needs of African American Boys" and "Engage and Graduate your Secondary Students: Preventing Dropouts."

Pierson passed away in June 2013.

More profile about the speaker
Rita F. Pierson | Speaker | TED.com