ABOUT THE SPEAKER
Hendrik Poinar - Evolutionary geneticist
Hendrik Poinar is a geneticist and biological anthropologist who focuses on extracting ancient DNA. He currently has his sights set on sequencing the genome of the woolly mammoth -- and cloning it.

Why you should listen

As a child Hendrik Poinar never imagined that the insects his father kept around the house, extinct and preserved in amber, could someday be brought to life. Well that's exactly what Poinar has devoted his career to doing. Today he is a molecular evolutionary geneticist and biological anthropologist at McMaster University in Ontario, where he is the principal investigator at the Ancient DNA Centre. Poinar's focus is on extracting and preserving DNA from paleontological remains -- precisely what he thought impossible as a kid.

And Poinar's newest project is much, much bigger than those insects from his childhood: He wants to bring back the woolly mammoth. In 2006 he and his team started working on sequencing the mammoth genome, based on DNA extracted from well-preserved remains found in Yukon and Siberia. With the mapping nearly complete, Poinar will next turn to engineering an animal very closely resembling the woolly mammoth.

More profile about the speaker
Hendrik Poinar | Speaker | TED.com
TEDxDeExtinction

Hendrik Poinar: Bring back the woolly mammoth!

Hendrik Poinar: Tüylü Mamutu geri getirelim!

Filmed:
1,086,263 views

Dünyada yürüyen devasa yaratıkları görmek her çocuğun hayali. Bu hayal gerçekleştirilebilir/gerçekleştirilmeli mi? Hendrik Poinar - gerçekten - büyük bir konu hakkında bilgilendirici bir konuşma yapıyor: tüylü arkadaşımız Tüylü Mamuta çok benzeyen bir yaratığı biyolojik olarak inşa etme macerası. İlk adım,Tüylü'nün genomunun dizilimi, neredeyse bitmiş durumda. Ve muazzam. (TEDxDeExtinction'ta çekilmiştir.)
- Evolutionary geneticist
Hendrik Poinar is a geneticist and biological anthropologist who focuses on extracting ancient DNA. He currently has his sights set on sequencing the genome of the woolly mammoth -- and cloning it. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
When I was a younggenç boyoğlan,
0
868
1786
Ben küçük bir çocukken,
00:14
I used to gazebakışları throughvasitasiyla the microscopemikroskop of my fatherbaba
1
2654
2608
babamın mikroskobundan, reçine içine
00:17
at the insectshaşarat in amberAmber that he kepttuttu in the houseev.
2
5262
3358
hapsettiği fosilleşmiş böceklere bakardım evde
00:20
And they were remarkablyoldukça well preservedkorunmuş,
3
8620
2557
ve kayda değer şekilde korunmuşlardı.
00:23
morphologicallymorfolojik just phenomenalolağanüstü.
4
11177
2245
Şekilleri özellikle olağanüstüydü.
00:25
And we used to imaginehayal etmek that somedaybirgün,
5
13422
2194
Biz de hayal ederdik, belki
00:27
they would actuallyaslında come to life
6
15616
1609
bir gün hayata geri dönerler
00:29
and they would crawlyavaş ilerleme out of the resinreçine,
7
17225
1997
ve o reçineden sürünerek çıkıp,
00:31
and, if they could, they would flyuçmak away.
8
19222
2744
yapabiliyorlarsa, uçup giderler.
00:33
If you had askeddiye sordu me 10 yearsyıl agoönce whetherolup olmadığını or not
9
21966
2376
Bana 10 yıl önce, nesli tükenmiş hayvanların
00:36
we would ever be ableyapabilmek to sequencesıra the genomegenom of extinctsoyu tükenmiş animalshayvanlar,
10
24342
3198
genom dizilimini çıkarabilir miyiz diye sorsaydınız,
00:39
I would have told you, it's unlikelyolası olmayan.
11
27540
2475
Size, pek olası değil, derdim.
00:42
If you had askeddiye sordu whetherolup olmadığını or not we would actuallyaslında be ableyapabilmek
12
30015
1895
Eğer nesli tükenmiş türleri tekrar hayata
00:43
to revivecanlandırmak an extinctsoyu tükenmiş speciesTürler,
13
31910
2152
döndürebilir miyiz diye sorsaydınız,
00:46
I would have said, pipeboru dreamrüya.
14
34062
1659
Boş hayal, derdim.
00:47
But I'm actuallyaslında standingayakta here todaybugün, amazinglyinanılmaz,
15
35721
2525
Ama aslında bugün burada, olağanüstü bir şekilde,
00:50
to tell you that not only is the sequencingdizileme
16
38246
2007
size hem nesli tükenmiş genomların diziliminin
00:52
of extinctsoyu tükenmiş genomesgenomları a possibilityolasılık, actuallyaslında a modern-dayGünümüz realitygerçeklik,
17
40253
4190
bir olasılık olmadığını, günümüzde bunu yapabildiğimizi
00:56
but the revivalRevival of an extinctsoyu tükenmiş speciesTürler is actuallyaslında withiniçinde reachulaşmak,
18
44443
4293
hem de nesli tükenmiş türleri hayata döndürmenin mümküne çok yakın olduğunu söylemek için burdayım
01:00
maybe not from the insectshaşarat in amberAmber --
19
48736
1839
Belki reçine içindeki böcekleri değil
01:02
in factgerçek, this mosquitosivrisinek was actuallyaslında used
20
50575
1960
hatta, bu sivrsinek "Jurassic Park" için
01:04
for the inspirationilham for "JurassicJurassic ParkPark" —
21
52535
2352
bir ilham kaynağıydı,
01:06
but from woollyyünlü mammothsMamutlar, the well preservedkorunmuş remainskalıntılar
22
54887
2560
ama tüylü mamutları, sürekli buzullarda düzgünce
01:09
of woollyyünlü mammothsMamutlar in the permafrostpermafrost.
23
57447
2207
korunmuş tüylü mamut kalıntılarından yardım alarak yapabiliriz.
01:11
WoolliesDavarımızı are a particularlyözellikle interestingilginç,
24
59654
2073
Tüylü Mamutlar özellikle Buz Devrinin
01:13
quintessentialözetin özeti imagegörüntü of the IceBuz AgeYaş.
25
61727
2546
ilginç, esaslı görüntülerindendir.
01:16
They were largegeniş. They were hairykıllı.
26
64273
1825
Büyüklerdi, kıllılardı.
01:18
They had largegeniş tusksdişleri, and we seemgörünmek to have
27
66098
1984
Koca dişleri vardı ve bizlerle arasında derin bir
01:20
a very deepderin connectionbağ with them, like we do with elephantsfiller.
28
68082
2900
bağ varmış gibi görünüyor, fillerle de olduğu gibi.
01:22
Maybe it's because elephantsfiller sharepay
29
70982
2515
Belki de fillerle bir sürü
01:25
manyçok things in commonortak with us.
30
73497
1822
ortak şeyi paylaştığımızdandır.
01:27
They burygömmek theironların deadölü. They educateEğitmek the nextSonraki of kinkin.
31
75319
2728
Onlar da ölülerini gömüyor, bir sonraki nesli eğitiyor.
01:30
They have socialsosyal knitsdokuma kumaşlar that are very closekapat.
32
78047
3020
Çok yakın sosyal bağları var.
01:33
Or maybe it's actuallyaslında because we're boundciltli by deepderin time,
33
81067
2870
Ya da belki de zamanın derinliklerinden bağlanmışızdır,
01:35
because elephantsfiller, like us, sharepay theironların originskökenleri in AfricaAfrika
34
83937
3338
çünkü filler de bizim gibi Afrika'dan geliyor,
01:39
some sevenYedi millionmilyon yearsyıl agoönce,
35
87275
2123
7 milyon yıl kadar öncesinden.
01:41
and as habitatshabitatları changeddeğişmiş and environmentsortamları changeddeğişmiş,
36
89398
2794
Yaşam alanları ve çevre değiştikçe
01:44
we actuallyaslında, like the elephantsfiller, migratedgöç out
37
92192
3610
biz de, tıpkı filler gibi, göç ettik.
01:47
into EuropeEurope and AsiaAsya.
38
95802
2220
Avrupa ve Asya'ya.
01:50
So the first largegeniş mammothmamut that appearsbelirir on the scenefaliyet alani, sahne
39
98022
2703
İşte karşımıza çıkan ilk büyük mamut
01:52
is meridionalismeridionalis, whichhangi was standingayakta fourdört metersmetre talluzun boylu
40
100725
3406
meridionalis, 4 metre uzunluğunda
01:56
weighingtartı about 10 tonston, and was a woodland-adaptedWoodland adapte speciesTürler
41
104131
3832
yaklaşık 10 ton ağırlığında ve ağaçlık alanlara ayak uydurabilen bir tür
01:59
and spreadYAYILMIŞ from WesternWestern EuropeEurope clearaçık acrosskarşısında CentralMerkez AsiaAsya,
42
107963
2962
ve Batı Avrupa'dan Orta Asya'ya kadar yayılmışlar,
02:02
acrosskarşısında the BeringBering landarazi bridgeköprü
43
110925
2250
Beringia'yı da geçip
02:05
and into partsparçalar of NorthKuzey AmericaAmerika.
44
113175
2310
Kuzey Amerika'nın bazı kısımlarına kadar.
02:07
And then, again, as climateiklim changeddeğişmiş as it always does,
45
115485
2688
Sonra, yine, iklim hep yaptığı gibi değişince
02:10
and newyeni habitatshabitatları openedaçıldı up,
46
118173
1510
ve yeni yaşam alanları ortaya çıkınca
02:11
we had the arrivalvarış of a steppe-adaptedBozkır adapte speciesTürler
47
119683
2476
Orta Asya'da bozkıra ayak uydurabilen bir türle karşılaşıyoruz.
02:14
calleddenilen trogontheriitrogontherii in CentralMerkez AsiaAsya
48
122159
2248
bir türle karşılaşıyoruz, adı trogontherii.
02:16
pushingitme meridionalismeridionalis out into WesternWestern EuropeEurope.
49
124407
2750
Bunlar meridionalis'leri Batı Avrupa'ya doğru ittiler.
02:19
And the openaçık grasslandotlak savannassavannas of NorthKuzey AmericaAmerika
50
127157
2395
Böylece Kuzey Amerika'nın geniş otlak savan bölgesi açıldı
02:21
openedaçıldı up, leadingönemli to the ColumbianKolomb mammothmamut,
51
129552
2160
ve Kolumbiya Mamut'u ortaya çıktı.
02:23
a largegeniş, hairlesstüysüz speciesTürler in NorthKuzey AmericaAmerika.
52
131712
2540
Büyük, tüysüz bir tür.
02:26
And it was really only about 500,000 yearsyıl latersonra
53
134252
2911
Ve sadece 500.000 yıl kadar sonra
02:29
that we had the arrivalvarış of the woollyyünlü,
54
137163
2705
Tüylü Mamut ortaya çıktı
02:31
the one that we all know and love so much,
55
139868
2028
hepimizin bilip sevdiği o tür.
02:33
spreadingyayma from an EastDoğu BeringianBering pointpuan of originMenşei
56
141896
3310
Bering'in Doğusu'ndan başlayıp
02:37
acrosskarşısında CentralMerkez AsiaAsya, again pushingitme the trogontheriitrogontherii
57
145206
2886
Orta Asya'ya geçtiler ve yine trogontherii'leri
02:40
out throughvasitasiyla CentralMerkez EuropeEurope,
58
148092
1651
Orta Avrupa'ya doğru ittiler.
02:41
and over hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce of yearsyıl
59
149743
2066
Ve yüz bin yıllar boyunca,
02:43
migratinggeçiş yapma back and forthileri acrosskarşısında the BeringBering landarazi bridgeköprü
60
151809
3084
Buzul Çağı'nın zirve noktasında
02:46
duringsırasında timeszamanlar of glacialbuzul peakstepeler
61
154893
2027
Bering arasında ileri geri göç edip durdular
02:48
and cominggelecek into directdirekt contacttemas
62
156920
1796
ve Güney'de yaşayan Kolombiyalı akrabalarıyla
02:50
with the ColumbianKolomb relativesakrabaları livingyaşam in the southgüney,
63
158716
2804
doğrudan temasta bulundular.
02:53
and there they survivehayatta kalmak over hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce of yearsyıl
64
161520
3288
Ve orada yüz binlerce yıl, travmatik iklim değişmeleri sırasında
02:56
duringsırasında traumatictravmatik climaticİklim shiftskaymalar.
65
164808
2177
hayatta kaldılar.
02:58
So there's a highlybüyük ölçüde plasticplastik animalhayvan dealingmuamele with great transitionsgeçişler
66
166985
4216
Yani burada, havadaki sıcaklık ve çevredeki devasa değişimlerle
03:03
in temperaturesıcaklık and environmentçevre, and doing very, very well.
67
171201
2848
çok iyi adapte olabilen bir hayvan var.
03:06
And there they survivehayatta kalmak on the mainlandanakara untila kadar about 10,000 yearsyıl agoönce,
68
174049
3991
Ve bunlar anakarada yaklaşık 10.000 yıl öncesine kadar hayatta kalıyorlar.
03:10
and actuallyaslında, surprisinglyşaşırtıcı biçimde, on the smallküçük islandsadaları off of SiberiaSibirya
69
178040
3153
Aslında, şaşırtıcı bir şekilde, Sibirya'daki küçük adalarda
03:13
and AlaskaAlaska untila kadar about 3,000 yearsyıl agoönce.
70
181193
2474
ve Alaska'da, 3000 yıl kadar öncesine kadar hayatta kalıyorlar.
03:15
So EgyptiansMısırlılar are buildingbina pyramidsPiramitleri
71
183667
1689
Yani Mısırlılar piramitlerin inşaatındayken
03:17
and woolliesdavarımızı are still livingyaşam on islandsadaları.
72
185356
2766
Tüylüler hala adalarda yaşıyor
03:20
And then they disappearkaybolmak.
73
188122
1549
ve sonra birden yok oluyorlar.
03:21
Like 99 percentyüzde of all the animalshayvanlar that have oncebir Zamanlar livedyaşamış,
74
189671
2254
Yaşamış hayvanların %99'u gibi onların da
03:23
they go extinctsoyu tükenmiş, likelymuhtemelen duenedeniyle to a warmingısınma climateiklim
75
191925
3263
nesli tükeniyor, büyük ihtimalle ısınan iklim
03:27
and fast-encroachinghızlı tecavüz denseyoğun forestsormanlar
76
195204
2082
ve kuzeye doğru hızlıca çoğalan
03:29
that are migratinggeçiş yapma northkuzeyinde,
77
197286
1501
yoğun ormanlar yüzünden.
03:30
and alsoAyrıca, as the lategeç, great PaulPaul MartinMartin oncebir Zamanlar put it,
78
198787
2973
Paul Martin'in de dediği gibi
03:33
probablymuhtemelen PleistocenePleistosen overkilloverkill,
79
201760
1751
muhtemelen Pleistosen çağındaki aşırı avlanma yüzünden,
03:35
so the largegeniş gameoyun huntersavcılar that tookaldı them down.
80
203511
2573
yani daha büyük avcılar onları avladı.
03:38
FortunatelyNeyse ki, we find millionsmilyonlarca of theironların remainskalıntılar
81
206084
2262
Şanslıyız ki, milyonlarca mamut kalıntısı
03:40
strewnStrewn acrosskarşısında the permafrostpermafrost buriedgömülü deepderin
82
208346
2677
Siberya ve Alaska'daki sürekli buzulların içine gömülmüş durumda
03:43
in SiberiaSibirya and AlaskaAlaska, and we can actuallyaslında go up there
83
211023
3125
ve aslında resmen oraya gidip,
03:46
and actuallyaslında take them out.
84
214148
1910
bu kalıntıları çıkartabiliriz.
03:48
And the preservationkoruma is, again,
85
216058
1524
Muhafaza derecesi, yine,
03:49
like those insectshaşarat in [amberAmber], phenomenalolağanüstü.
86
217582
2570
o reçinedeki böcekler gibi, olağanüstü.
03:52
So you have teethdiş, boneskemikler with bloodkan
87
220152
3520
İşte dişler var, kemikli kanlar var
03:55
whichhangi look like bloodkan, you have hairsaç,
88
223672
2040
ki kana benziyorlar, kıllar var
03:57
and you have intactsağlam carcasseskarkas or headskafalar
89
225712
1527
ve hiç zarar görmemiş cesetler ve hala içlerinde
03:59
whichhangi still have brainsbeyin in them.
90
227239
2943
beyin olan başlar var.
04:02
So the preservationkoruma and the survivalhayatta kalma of DNADNA
91
230182
2371
DNA'nın muhafazası ve hayatta kalması
04:04
dependsbağlıdır on manyçok factorsfaktörler, and I have to admititiraf etmek,
92
232553
2072
bir sürü etkene dayanıyor ve itiraf etmeliyim ki
04:06
mostçoğu of whichhangi we still don't quiteoldukça understandanlama,
93
234625
2328
çoğunu henüz tam kavrayabilmiş değiliz.
04:08
but dependingbağlı uponüzerine when an organismorganizma dieskalıp
94
236953
2072
Ama bir organizmanın ne zaman öldüğü,
04:11
and how quicklyhızlı bir şekilde he's buriedgömülü, the depthderinlik of that burialdefin,
95
239025
4489
ne kadar çabuk gömüldüğü ve gömünün derinliği,
04:15
the constancysüreklilik of the temperaturesıcaklık of that burialdefin environmentçevre,
96
243514
3302
gömünün bulunduğu çevredeki sıcaklığın devamlılığı
04:18
will ultimatelyen sonunda dictatedikte how long DNADNA will survivehayatta kalmak
97
246816
2568
coğrafik süre zarflarında, DNA'nın ne kadar süre
04:21
over geologicallyjeolojik olarak meaningfulanlamlı time framesçerçeveler.
98
249384
2861
hayatta kalacağına karar veren faktörler.
04:24
And it's probablymuhtemelen surprisingşaşırtıcı to manyçok of you
99
252245
1644
Muhtemelen, bu odada oturan çoğunuza
04:25
sittingoturma in this roomoda that it's not the time that mattershususlar,
100
253889
3140
şaşırtıcı gelecektir ki, önemli olan geçen zaman
04:29
it's not the lengthuzunluk of preservationkoruma,
101
257029
1627
ya da muhafazanın uzunluğu değil.
04:30
it's the consistencytutarlılık of the temperaturesıcaklık of that preservationkoruma that mattershususlar mostçoğu.
102
258656
3982
Önemli olan muhafazanın yapıldığı sıcaklıktaki devamlılık.
04:34
So if we were to go deepderin now withiniçinde the boneskemikler
103
262638
2819
Şimdi fosilleşme sürecinden başarıyla çıkmış diş
04:37
and the teethdiş that actuallyaslında survivedhayatta the fossilizationfosilleşme processsüreç,
104
265457
2975
ve kemiklerin içine baksaydık, histon proteinlerinin etrafına
04:40
the DNADNA whichhangi was oncebir Zamanlar intactsağlam, tightlysıkıca wrappedörtülü
105
268432
3392
sıkıca bağlanmış bir zamanlar bozulmamış DNA'nın,
04:43
around histoneHiston proteinsproteinler, is now underaltında attacksaldırı
106
271824
2368
yaşamı boyunca mamutlarla simbiyotik olarak
04:46
by the bacteriabakteriler that livedyaşamış symbioticallysimbiyotik with the mammothmamut
107
274192
2966
yaşamış bakteriler tarafından saldırı
04:49
for yearsyıl duringsırasında its lifetimeömür.
108
277158
1810
altında olduğunu görürdük.
04:50
So those bacteriabakteriler, alonguzun bir with the environmentalçevre bacteriabakteriler,
109
278968
3201
İşte bu bakteriler, su, oksijen ve diğer çevresel
04:54
freeücretsiz waterSu and oxygenoksijen, actuallyaslında breakkırılma apartayrı the DNADNA
110
282169
3703
bakterilerle beraber, DNA'yı daha da küçük parçalara
04:57
into smallerdaha küçük and smallerdaha küçük and smallerdaha küçük DNADNA fragmentsfragmanları,
111
285872
2545
ayırmaya çalışıyor. Ta ki tüm parçalar
05:00
untila kadar all you have are fragmentsfragmanları that rangemenzil
112
288417
2321
10 baz çifti ya da en iyi ihtimalle
05:02
from 10 basebaz pairsçiftleri to, in the besten iyi casedurum scenariossenaryolar,
113
290738
2681
bir kaç yüz baz çifti uzunluğunda
05:05
a fewaz hundredyüz basebaz pairsçiftleri in lengthuzunluk.
114
293419
2373
kalana kadar.
05:07
So mostçoğu fossilsfosiller out there in the fossilfosil recordkayıt
115
295792
2311
Yani fosil kayıtlarındaki çoğu fosil,
05:10
are actuallyaslında completelytamamen devoidyoksun of all organicorganik signaturesimzalar.
116
298103
2713
tüm organik kalıntılardan tamamen mahrumlar.
05:12
But a fewaz of them actuallyaslında have DNADNA fragmentsfragmanları
117
300816
2433
Ama birkaçı aslında sahiden DNA parçaları
05:15
that survivehayatta kalmak for thousandsbinlerce,
118
303249
1874
barındırıyor. Binlerce,
05:17
even a fewaz millionsmilyonlarca of yearsyıl in time.
119
305123
3749
hatta milyonlarca yıl hayatta kalmış parçalar.
05:20
And usingkullanma state-of-the-artTeknoloji harikası cleantemiz roomoda technologyteknoloji,
120
308872
2188
Günümüzün en iyi temiz oda teknolojisi ile
05:23
we'vebiz ettik devisedtasarladı waysyolları that we can actuallyaslında pullÇek these DNAsDNA'lar
121
311060
2664
bu DNA'ları, arasında bulunduğu tüm çerçöpün içinden
05:25
away from all the restdinlenme of the gunkyapıştırmak in there,
122
313724
2504
çekip çıkarmanın yolllarını bulduk.
05:28
and it's not surprisingşaşırtıcı to any of you sittingoturma in the roomoda
123
316228
2199
Ve bu odada oturan sizlere şaşırtıcı gelmeyecektir ki
05:30
that if I take a mammothmamut bonekemik or a toothdiş
124
318427
2121
eğer bir mamutun kemiğini ya da dişini alırsam,
05:32
and I extractözüt its DNADNA that I'll get mammothmamut DNADNA,
125
320548
2999
ve DNA'sını çıkartırsam, mamut DNA'sı elde ederim.
05:35
but I'll alsoAyrıca get all the bacteriabakteriler that oncebir Zamanlar livedyaşamış with the mammothmamut,
126
323547
3811
Ama aynı zamanda o mamutla beraber yaşamış bakterileri de elde ederim.
05:39
and, more complicatedkarmaşık, I'll get all the DNADNA
127
327358
2247
ve, daha da karışığı, o çevrede hayatta kalmış
05:41
that survivedhayatta in that environmentçevre with it,
128
329605
2184
bütün DNA'yı elde ederim.
05:43
so the bacteriabakteriler, the fungimantar, and so on and so forthileri.
129
331789
3174
Böylece bakteriler, mantarlar, vesaire.
05:46
Not surprisingşaşırtıcı then again that a mammothmamut
130
334963
2405
Gene şaşırtıcı değildir ki, sürekli buzullarda
05:49
preservedkorunmuş in the permafrostpermafrost will have something
131
337368
1672
muhafaza edilmiş bir mamuttan alınmış DNA'nın
05:51
on the ordersipariş of 50 percentyüzde of its DNADNA beingolmak mammothmamut,
132
339040
2868
%50'si kendinin olacaktır, mamut DNA'sı yani,
05:53
whereasbuna karşılık something like the ColumbianKolomb mammothmamut,
133
341908
2023
ama sıcak çevrelerde yaşamış ve sıcak bir yerde gömülmüş
05:55
livingyaşam in a temperaturesıcaklık and buriedgömülü in a temperateılıman environmentçevre
134
343931
2617
Kolumbiya Mamutlarından alınmış DNA'nın sadece
05:58
over its laying-inDöşeme içinde will only have 3 to 10 percentyüzde endogenousendojen.
135
346548
3817
%3-10 arası mamutun kendisine ait olacaktır.
06:02
But we'vebiz ettik come up with very cleverzeki waysyolları
136
350365
2443
Ama mamut DNA'sını mamut-olmayan DNA'dan
06:04
that we can actuallyaslında discriminateayırımcılık, captureele geçirmek and discriminateayırımcılık,
137
352808
3106
ayırt edebilmek, yani aradan ayıklayıp ayırt edebilmek için
06:07
the mammothmamut from the non-mammothmamut DNADNA,
138
355914
1975
çok akıllıca yollar keşfettik.
06:09
and with the advancesgelişmeler in high-throughputyüksek işlem hacmi sequencingdizileme,
139
357889
2550
Ve dizilim teknolojisindeki gelişmelerle beraber
06:12
we can actuallyaslında pullÇek out and bioinformaticallybioinformatically
140
360439
2837
küçük mamut parçalarını çıkarıp
06:15
re-jigyeniden jig all these smallküçük mammothmamut fragmentsfragmanları
141
363276
2969
bioinformatik bir şekilde ayarlarını değiştirebiliyoruz
06:18
and placeyer them ontoüstüne a backboneomurga
142
366245
2297
ve Asyalı ya da Afrikalı fillerin
06:20
of an AsianAsya or AfricanAfrika elephantfil chromosomekromozom.
143
368542
2559
omurgalarındaki kromozomlara yerleştirebiliyoruz.
06:23
And so by doing that, we can actuallyaslında get all the little pointsmakas
144
371101
2576
Ve böyle yaparak, sahiden bir mamut ve Asya Fili arasındaki
06:25
that discriminateayırımcılık betweenarasında a mammothmamut and an AsianAsya elephantfil,
145
373677
2825
farkları ayırt eden küçük noktaları elde edebiliyoruz.
06:28
and what do we know, then, about a mammothmamut?
146
376502
3039
peki o zaman bir mamut hakkında neler biliyoruz?
06:31
Well, the mammothmamut genomegenom is almostneredeyse at fulltam completionTamamlama,
147
379541
3153
Mamutların genomu neredeyse tamamlanmış durumda
06:34
and we know that it's actuallyaslında really bigbüyük. It's mammothmamut.
148
382694
3541
ve biliyoruz ki gerçekten oldukça büyük. Sonuçta mamut yani.
06:38
So a hominidhominid genomegenom is about threeüç billionmilyar basebaz pairsçiftleri,
149
386235
3185
Yani bir Hominid'in genomu yaklaşık 3 milyar baz çiftinden oluşur
06:41
but an elephantfil and mammothmamut genomegenom
150
389420
1577
ama bir fil ya da mamut genomu
06:42
is about two billionmilyar basebaz pairsçiftleri largerdaha büyük, and mostçoğu of that
151
390997
2656
2 milyar baz çifti fazladır, ve çoğu
06:45
is composedoluşan of smallküçük, repetitivetekrarlayan DNAsDNA'lar
152
393653
2624
küçük, tekrar eden DNA'lardan oluşur.
06:48
that make it very difficultzor to actuallyaslında re-jigyeniden jig the entiretüm structureyapı of the genomegenom.
153
396277
4633
Bu genomun tüm yapısını tekrar ayarlamayı fazlaca zorlaştırıyor.
06:52
So havingsahip olan this informationbilgi allowsverir us to answerCevap
154
400910
2361
Böylece, bu bilgiye sahip olmak bize mamutlar
06:55
one of the interestingilginç relationshipilişki questionssorular
155
403271
2135
ve bazı yaşayan akrabaları arasındaki ilişkileri hakkında
06:57
betweenarasında mammothsMamutlar and theironların livingyaşam relativesakrabaları,
156
405406
2172
ilginç bir soruyu cevaplamamızı sağlıyor
06:59
the AfricanAfrika and the AsianAsya elephantfil,
157
407578
2044
Afrika ve Asya fili,
07:01
all of whichhangi sharedpaylaşılan an ancestoratası sevenYedi millionmilyon yearsyıl agoönce,
158
409622
3167
ikisi de 7 milyar yıl önce aynı atadan geldi,
07:04
but the genomegenom of the mammothmamut showsgösterileri it to sharepay
159
412789
2089
ama bir mamut genomu bize gösteriyor ki
07:06
a mostçoğu recentson commonortak ancestoratası with AsianAsya elephantsfiller
160
414878
2780
Asya filiyle daha yakın bir ortak atadan geliyorlar
07:09
about sixaltı millionmilyon yearsyıl agoönce,
161
417658
1416
yaklaşık 6 milyar yıl önce.
07:11
so slightlyhafifçe closeryakın to the AsianAsya elephantfil.
162
419074
2473
Yani Asya filine biraz daha yakın.
07:13
With advancesgelişmeler in ancienteski DNADNA technologyteknoloji,
163
421547
2724
DNA teknolojisindeki gelişmelerle beraber
07:16
we can actuallyaslında now startbaşlama to beginbaşla to sequencesıra
164
424271
1953
artık soyları tükenmiş diğer mamut formlarının da
07:18
the genomesgenomları of those other extinctsoyu tükenmiş mammothmamut formsformlar that I mentionedadı geçen,
165
426224
3311
genom dizilimine başlayabiliriz.
07:21
and I just wanted to talk about two of them,
166
429535
1887
Sadece iki türden bahsetmek istiyorum
07:23
the woollyyünlü and the ColumbianKolomb mammothmamut,
167
431422
2054
Tüylü, ve Kolombiya Mamutu.
07:25
bothher ikisi de of whichhangi were livingyaşam very closekapat to eachher other
168
433476
2418
Buzul Çağının zirvesinde İkisi de birbirlerine
07:27
duringsırasında glacialbuzul peakstepeler,
169
435894
2625
çok yakın yaşıyorlardı.
07:30
so when the glaciersbuzullar were massivemasif in NorthKuzey AmericaAmerika,
170
438519
2163
Dolayısıyla buzullar Kuzey Amerika'da hüküm sürerken
07:32
the woolliesdavarımızı were pusheditilmiş into these subglacialsubglacial ecotonesecotones,
171
440682
2595
Tüylüler alt-buzul ekotonlarına doğru itildiler
07:35
and camegeldi into contacttemas with the relativesakrabaları livingyaşam to the southgüney,
172
443277
3211
ve güneyde yaşayan akrabalarıyla karşılaştılar.
07:38
and there they sharedpaylaşılan refugiarefugia,
173
446488
2012
ve orada bir sığınak paylaştılar
07:40
and a little bitbit more than the refugiarefugia, it turnsdönüşler out.
174
448500
2384
ve görünüşe bakılırsa, sığınaktan daha da fazlasını paylaşmışlar meğer.
07:42
It looksgörünüyor like they were interbreedinginterbreeding.
175
450884
2500
Türler arası üremeye başlamışlar.
07:45
And that this is not an uncommonnadir featureözellik
176
453384
1633
Ve bu Hortumlular gurubunda pek rastlanmadık
07:47
in ProboscideansMammut, because it turnsdönüşler out
177
455017
1638
bir özellik değil, çünkü ortaya çıktı ki
07:48
that largegeniş savannasavana maleerkek elephantsfiller will outcompetekul
178
456655
2913
büyük savan erkek filler, daha küçük orman fillerini
07:51
the smallerdaha küçük forestorman elephantsfiller for theironların femaleskadın.
179
459568
3368
dişi yarışında geride bırakıyorlar ve kazanıyorlar.
07:54
So largegeniş, hairlesstüysüz ColumbiansColumbians
180
462936
2312
Dolayısıyla büyük, tüysüz Kolombiyalılar
07:57
outcompetingoutcompeting the smallerdaha küçük maleerkek woolliesdavarımızı.
181
465248
1803
küçük erkek tüylüleri yarış dışı bıraktı.
07:59
It remindshatırlatır me a bitbit of highyüksek schoolokul, unfortunatelyne yazık ki.
182
467051
2618
Lise yıllarını hatırlatıyor bana biraz, ne yazık ki.
08:01
(LaughterKahkaha)
183
469669
2339
(Gülüşmeler)
08:04
So this is not trivialönemsiz, givenverilmiş the ideaFikir that we want
184
472008
2694
Öyleyse bu sıradan bir şey değil, tabi soyu tükenmiş
08:06
to revivecanlandırmak extinctsoyu tükenmiş speciesTürler, because it turnsdönüşler out
185
474702
2205
türleri geri döndürmek istediğimizi varsayarsak. Çünkü
08:08
that an AfricanAfrika and an AsianAsya elephantfil
186
476907
1820
öyle görünüyor ki Afrika ve Asya fili
08:10
can actuallyaslında interbreedelde and have livecanlı younggenç,
187
478727
2095
aralarında çiftleşebiliyor
08:12
and this has actuallyaslında occurredoluştu by accidentkaza in a zooHayvanat Bahçesi
188
480822
2141
ve bu olay gerçekten kazara gerçekleşti, bir hayvanat bahçesinde,
08:14
in ChesterChester, U.K., in 1978.
189
482963
3042
Chester, Birleşik Krallık'ta, 1978'te.
08:18
So that meansanlamına geliyor that we can actuallyaslında take AsianAsya elephantfil chromosomeskromozomlar,
190
486005
3146
Bu şu anlama geliyor ki gerçekten Asya fili kromozomlarını alıp
08:21
modifydeğiştirmek them into all those positionspozisyonları we'vebiz ettik actuallyaslında now
191
489151
2158
onları mamut genomunda bulduğumuzu pozisyonlarına
08:23
been ableyapabilmek to discriminateayırımcılık with the mammothmamut genomegenom,
192
491309
2384
göre modifiye edersek.
08:25
we can put that into an enucleatedenucleated cellhücre,
193
493693
2781
elimizdekileri çekirdeği temizlenmiş bir hücreye koyarsak
08:28
differentiateayırt etmek that into a stemkök cellhücre,
194
496474
2259
ve bunu bir kök hücreye çevirirsek
08:30
subsequentlysonradan differentiateayırt etmek that maybe into a spermsperm,
195
498733
2320
ve bunu da bir sperme çevirebilirsek
08:33
artificiallyyapay inseminateaşılamak an AsianAsya elephantfil eggYumurta,
196
501053
2624
yapay olarak bir Asya fili yumurtasını döllersek
08:35
and over a long and arduousÇetin procedureprosedür,
197
503677
3107
uzun ve yorucu bir süreçten sonra
08:38
actuallyaslında bringgetirmek back something that looksgörünüyor like this.
198
506784
3509
işte buna benzeyen bir şeyi geri getirebiliriz.
08:42
Now, this wouldn'tolmaz be an exactkesin replicayineleme,
199
510293
1690
Şimdi bu birebir replika değil
08:43
because the shortkısa DNADNA fragmentsfragmanları that I told you about
200
511983
2482
Çünkü size anlattığım kısa DNA parçaları
08:46
will preventönlemek us from buildingbina the exactkesin structureyapı,
201
514465
2481
birebirini yapmamızı engelliyor.
08:48
but it would make something that lookedbaktı and feltkeçe
202
516946
1536
Ama ortaya çıkan şey bir tüylü mamut gibi
08:50
very much like a woollyyünlü mammothmamut did.
203
518482
3107
görünür ve aynı onun gibi olurdu.
08:53
Now, when I bringgetirmek up this with my friendsarkadaşlar,
204
521589
2744
Şimdi ben bunu arkadaşlarıma anlattığımda
08:56
we oftensık sık talk about, well, where would you put it?
205
524333
2608
Şunun gibi şeyler diyorlar: e nereye koyacaksın ki?"
08:58
Where are you going to houseev a mammothmamut?
206
526941
1688
Bir mamutu nerde barındırabilirsin?
09:00
There's no climatesİklimler or habitatshabitatları suitableuygun.
207
528629
2040
Uygun bir iklim ya da yaşam alanı yok.
09:02
Well, that's not actuallyaslında the casedurum.
208
530669
1340
Ama gerçekte olan bu değil.
09:04
It turnsdönüşler out that there are swathstarama alanı of habitatyetişme ortamı
209
532009
2893
Ortaya çıktı ki kuzey Sibirya da ve Yukon'da
09:06
in the northkuzeyinde of SiberiaSibirya and YukonYukon
210
534902
2335
şerit şerit yaşam alanları var.
09:09
that actuallyaslında could houseev a mammothmamut.
211
537237
1206
Ve gerçekten de bir mamutu barındırabilirler.
09:10
RememberHatırlıyorum, this was a highlybüyük ölçüde plasticplastik animalhayvan
212
538443
2245
Hatırlayın, bu oldukça uyum sağlayabilen bir hayvan.
09:12
that livedyaşamış over tremendousmuazzam climateiklim variationvaryasyon.
213
540688
2661
Devasa iklim değişikliklerini atlatmış bir hayvan.
09:15
So this landscapepeyzaj would be easilykolayca ableyapabilmek to houseev it,
214
543349
2882
O yüzden bu arazi onları kolayca ağırlayabilir
09:18
and I have to admititiraf etmek that there [is] a partBölüm of the childçocuk in me,
215
546231
3660
ve itiraf etmeliyim ki içimde küçük bir çocuk,
09:21
the boyoğlan in me, that would love to see
216
549891
1285
küçük oğlan, tekrar kuzeyde, sürekli buzulların
09:23
these majesticMajestic creaturesyaratıklar walkyürümek acrosskarşısında the permafrostpermafrost
217
551176
2846
üzerinde yürüyen bu görkemli hayvanları görmeye
09:26
of the northkuzeyinde oncebir Zamanlar again, but I do have to admititiraf etmek
218
554022
2455
bayılırdı. Ama itiraf etmeliyim ki içimdeki
09:28
that partBölüm of the adultyetişkin in me sometimesara sıra wondersharikaları
219
556477
2144
yetişkin kısım ise bazen, acaba yapmalı mıyız
09:30
whetherolup olmadığını or not we should.
220
558621
2405
diye merak etmiyor değil.
09:33
Thank you very much.
221
561026
1685
Çok teşekkür ederim.
09:34
(ApplauseAlkış)
222
562711
5198
(alkışlar)
09:39
RyanRyan PhelanPhelan: Don't go away.
223
567909
1517
Ryan Phelan: Dur gitme.
09:41
You've left us with a questionsoru.
224
569426
1732
Aklımızda soru işareti kaldı.
09:43
I'm sure everyoneherkes is askingsormak this. When you say, "Should we?"
225
571158
3524
Eminim bunu herkes merak ediyordur. "Yapmalı mıyız?" dediğinde
09:46
it feelshissediyor like you're reticentsuskun there,
226
574682
2609
sanki biraz ketum davranıyorsun gibi görünüyor
09:49
and yethenüz you've givenverilmiş us a visionvizyon of it beingolmak so possiblemümkün.
227
577291
2978
ama yine de bize bunların mümkün olduğunu gösterdin.
09:52
What's your reticencesuskunluk?
228
580269
1326
Sakladığın sır nedir?
09:53
HendrikHendrik PoinarPoinar: I don't think it's reticencesuskunluk.
229
581595
1306
Hendrik Poinar: Bir sır sakladığımı düşünmüyorum.
Sadece düşünüyorum ki hareketlerimizin doğuracağı sonuçları
09:54
I think it's just that we have to think very deeplyderinden
230
582901
3798
09:58
about the implicationsetkileri, ramificationsyansımaları of our actionseylemler,
231
586699
2551
ve içerdiği imaları derince düşünmeliyiz,
10:01
and so as long as we have good, deepderin discussiontartışma
232
589250
2200
ve güzel, uzun tartışmalar olduğu sürece
10:03
like we're havingsahip olan now, I think
233
591450
2016
aynı bunun gibi, düşünüyorum ki
10:05
we can come to a very good solutionçözüm as to why to do it.
234
593466
2706
bunu neden yapmamız gerektiğine dair çok iyi bir çözüm bulabiliriz.
10:08
But I just want to make sure that we spendharcamak time
235
596172
1637
Ama sadece başta, neden bunu yaptığımıza dair
10:09
thinkingdüşünme about why we're doing it first.
236
597809
1849
derince düşündüğümüze emin olmak istiyorum.
10:11
RPRP: PerfectMükemmel. PerfectMükemmel answerCevap. Thank you very much, HendrikHendrik.
237
599658
2781
RP: Mükemmel. Mükemmel bir cevap. Çok teşekkürler Hendrik.
10:14
HPHP: Thank you. (ApplauseAlkış)
238
602439
2464
HP: Teşekkürler. (Alkış)
Translated by Yarkın Ergin
Reviewed by Firat S.

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Hendrik Poinar - Evolutionary geneticist
Hendrik Poinar is a geneticist and biological anthropologist who focuses on extracting ancient DNA. He currently has his sights set on sequencing the genome of the woolly mammoth -- and cloning it.

Why you should listen

As a child Hendrik Poinar never imagined that the insects his father kept around the house, extinct and preserved in amber, could someday be brought to life. Well that's exactly what Poinar has devoted his career to doing. Today he is a molecular evolutionary geneticist and biological anthropologist at McMaster University in Ontario, where he is the principal investigator at the Ancient DNA Centre. Poinar's focus is on extracting and preserving DNA from paleontological remains -- precisely what he thought impossible as a kid.

And Poinar's newest project is much, much bigger than those insects from his childhood: He wants to bring back the woolly mammoth. In 2006 he and his team started working on sequencing the mammoth genome, based on DNA extracted from well-preserved remains found in Yukon and Siberia. With the mapping nearly complete, Poinar will next turn to engineering an animal very closely resembling the woolly mammoth.

More profile about the speaker
Hendrik Poinar | Speaker | TED.com