ABOUT THE SPEAKER
Steve Howard - Corporate innovator
Steve Howard leads the sustainability effort at Ikea, helping the low-price-furniture giant to bring sustainable products to millions of people.

Why you should listen

More than 690 million people visited an Ikea store in 2012; the company sold €27 billion worth of low-priced sofas, lamps, bookshelves and other goods (including €1.3 billion just in food) from more than 1,000 suppliers. Steve Howard, the chief sustainability officer, is charged with making that supply chain, and the company's 298 stores and almost 3,000 products, live more lightly upon the earth.
 
Coming to Ikea from the nonprofit consultancy Climate Group, Howard has embraced the challenge of working with a single big company, and the improvements he's made so far include helping farmers grow more-sustainable cotton around the world, remaking classic products to use fewer parts, and investing €1.5 billion through 2015 in renewable energy sources, notably wind and solar. (Like the rollout in the UK of Ikea solar panel systems for the home.) And if you've been to an Ikea lately, you probably already know this, through signs and explainers posted all over the store. Telling the story of sustainability is key, Howard believes, as companies like his become agents of transformative change. As he says: "I don't think we've fully realized the extent to which sustainability is going to shape society and the business landscape over the next couple of decades."

More profile about the speaker
Steve Howard | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2013

Steve Howard: Let's go all-in on selling sustainability

Steve Howard: Haydi hep beraber sürdürülebilirlik satmaya girişelim

Filmed:
1,192,585 views

IKEA'nın büyük mavi binalarında güneş panelleri ve rüzgâr türbinleri görünmeye başladı. İçeride ise, raflar LED aydınlatma ve geri dönüştürülmüş pamuk ile dolduruldu. Neden? Steve Howard'ın gerekçesi: "Sürdürülebilirlik, 'olsa iyi olur' yerine 'yapılması gereken' haline geldi". Mobilya mega mağazasının sürdürülebilirlik baş yöneticisi Howard, hem yerel, hem de küresel müşterilere çevre dostu malzemeler ve uygulamalar satma çabası hakkında konuşuyor ve diğer küresel devlere meydan okuyor.
- Corporate innovator
Steve Howard leads the sustainability effort at Ikea, helping the low-price-furniture giant to bring sustainable products to millions of people. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I've spentharcanmış my life workingçalışma on sustainabilitySürdürülebilirlik.
0
294
2753
Hayatımı sürdürülebilirlik üzerine
çalışarak geçirdim.
00:15
I setset up a climateiklim changedeğişiklik NGOSİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ
1
3047
2055
İklim değişikliği ile ilgili The Climate Group
(İklim Grubu) adında bir
00:17
calleddenilen The Climateİklim GroupGrup.
2
5102
1320
sivil toplum kuruluşu kurdum.
00:18
I workedişlenmiş on forestryOrmancılık issuessorunlar in WWFWWF.
3
6422
3391
WWF'de orman sorunları üzerine çalıştım.
00:21
I workedişlenmiş on developmentgelişme and agriculturetarım issuessorunlar
4
9813
2076
B.M. sisteminde kalkınma ve tarım
00:23
in the U.N. systemsistem.
5
11889
1735
sorunları üzerinde çalıştım.
00:25
About 25 yearsyıl in totalGenel Toplam,
6
13624
1924
Toplamda 25 yıl ve sonrasında
00:27
and then threeüç yearsyıl agoönce, I foundbulunan myselfkendim talkingkonuşma to
7
15548
2723
üç yıl kadar önce kendimi
IKEA'nın genel müdürü ile
00:30
IKEA'sIKEA'ın CEOCEO about joiningbirleştirme his teamtakım.
8
18271
3285
ekiplerine katılmak üzere
konuşurken buldum.
00:33
Like manyçok people here, well,
9
21556
2026
Buradaki çoğu insan gibi ben de,
00:35
I want to maximizeen üst düzeye çıkarmak my personalkişisel impactdarbe in the worldDünya,
10
23582
3935
dünyada bıraktığım etkiyi azami
düzeye çıkarmak istiyorum.
00:39
so I'm going to explainaçıklamak why I joinedkatıldı the teamtakım there.
11
27517
4686
Bu yüzden size neden oradaki ekibe
katıldığımı açıklayacağım.
00:44
But first, let's just take threeüç numberssayılar.
12
32203
2807
Ama önce, üç sayıyı ele alalım.
00:47
The first numbernumara is threeüç:
13
35010
2071
İlk sayımız üç:
00:49
threeüç billionmilyar people.
14
37081
1560
Üç milyar insan.
00:50
This is the numbernumara of people joiningbirleştirme
15
38641
1811
Bu sayı, 2030 yılına kadar yoksulluk
00:52
the globalglobal middleorta classsınıf by 2030,
16
40452
2052
sınırından kurtulup, küresel
orta sınıfa katılacak
00:54
cominggelecek out of povertyyoksulluk.
17
42504
1309
insanların sayısı.
00:55
It's fantasticfantastik for them and theironların familiesaileleri,
18
43813
2241
Bu durum, onlar ve aileleri için
harika bir haber;
00:58
but we'vebiz ettik got two billionmilyar people in the globalglobal middleorta classsınıf todaybugün,
19
46054
3043
ancak bugün küresel orta sınıfın
zaten iki milyar
01:01
and this swellsşişer that numbernumara to fivebeş,
20
49097
2297
olduğu düşünülürse,
bu sayı beş milyara çıkacak,
01:03
a bigbüyük challengemeydan okuma when we alreadyzaten have resourcekaynak scarcitykıtlık.
21
51394
3330
zaten kıt olan kaynaklar göz önüne
alınırsa bu büyük bir sorun.
01:06
The secondikinci numbernumara is sixaltı:
22
54724
1877
İkinci sayımız altı:
01:08
This is sixaltı degreesderece centigradesantigrat,
23
56601
2145
Altı derece santigrat,
01:10
what we're headingbaşlık towardskarşı in termsşartlar of globalglobal warmingısınma.
24
58746
2564
küresel ısınmada bu
rakama doğru gidiyoruz.
01:13
We're not headingbaşlık towardskarşı one degreederece or threeüç degreesderece
25
61310
2051
Bir derecelik, üç derecelik
veya dört derecelik
01:15
or fourdört degreesderece, we're headingbaşlık towardkarşı sixaltı degreesderece.
26
63361
2348
bir artışa değil, altı derecelik
bir artışa doğru gidiyoruz.
01:17
And if you think about it, all of the weirdtuhaf weatherhava
27
65709
2689
Şöyle bir düşünürseniz,
son yıllarda yaşadığımız
01:20
we'vebiz ettik been havingsahip olan the last fewaz yearsyıl,
28
68398
1843
şu garip iklim olaylarının sebebinin
01:22
much of that is duenedeniyle to just one degreederece warmingısınma,
29
70241
2582
çoğu sadece bir derecelik bir artış
01:24
and we need COCO2 emissionsemisyonları to peakzirve
30
72823
2295
ve CO2 salınımı
01:27
by the endson of this decadeonyıl globallyküresel
31
75118
2232
önümüzdeki on yılın sonunda zirveyi görüp,
01:29
and then come down.
32
77350
1728
ardından düşmeye başlamalı.
01:31
It's not inevitablekaçınılmaz, but we need to actdavranmak decisivelykararlı.
33
79078
4071
Bu kaçınılmaz değil; ancak kararlı
bir şekilde hareket etmeliyiz.
01:35
The thirdüçüncü numbernumara is 12:
34
83149
1761
Üçüncü sayımız on iki:
01:36
That's the numbernumara of citiesşehirler in the worldDünya
35
84910
1493
Bu sayı, büyükannem doğduğunda
01:38
that had a millionmilyon or more people
36
86403
1791
dünyada nüfusu bir milyon ya da
01:40
when my grandmotherbüyükanne was borndoğmuş.
37
88194
1433
daha fazla olan şehirlerin sayısı.
01:41
You can see my grandmotherbüyükanne there.
38
89627
1620
Büyükannemi burada görebilirsiniz.
01:43
That was in the beginningbaşlangıç of the last centuryyüzyıl.
39
91247
2043
Bu geçen yüzyılın başlarıydı.
01:45
So just 12 citiesşehirler. She was borndoğmuş in ManchesterManchester, Englandİngiltere,
40
93290
2016
Yalnızca 12 şehir. Kendisi İngiltere'nin
Manchester kentinde doğdu,
01:47
the ninthdokuzuncu largesten büyük cityŞehir in the worldDünya.
41
95306
2021
dünyadaki en büyük dokuzuncu büyük şehir.
01:49
Now there are 500 citiesşehirler, nearlyneredeyse,
42
97327
2705
Şimdiyse, nüfusu bir milyon veya
daha fazla olan
01:52
with a millionmilyon people or more in them.
43
100032
2431
neredeyse 500 şehir var.
01:54
And if you look at the centuryyüzyıl from 1950 to 2050,
44
102463
3344
1950'den 2050'ye kadar olan
yüz yıllık sürece bakarsanız,
01:57
that's the centuryyüzyıl when we buildinşa etmek all the world'sDünyanın en citiesşehirler,
45
105807
3744
bu yüz yıllık süreç, tüm dünya
şehirlerini inşa ettiğimiz asır;
02:01
the centuryyüzyıl that we're in the middleorta of right now.
46
109551
2410
bizim de şimdi tam ortasında olduğumuz.
02:03
EveryHer other centuryyüzyıl was kindtür of practiceuygulama,
47
111961
2846
Diğer tüm asırlar bir nevi alıştırmaydı
02:06
and this laysLays down a blueprintBlueprint for how we livecanlı.
48
114807
4818
ve bu şimdi nasıl yaşadığımızın
bir şablonunu ortaya koyuyor.
02:11
So think about it.
49
119625
1755
Yani, şöyle bir düşünün.
02:13
We're buildingbina citiesşehirler like never before,
50
121380
2770
Daha önce olmadığı kadar hızlı bir
şekilde şehirler inşa ediyor,
02:16
bringinggetiren people out of povertyyoksulluk like never before,
51
124150
2526
daha önce hiç görülmemiş bir hızla
insanları yoksulluktan çıkarıyoruz
02:18
and changingdeğiştirme the climateiklim like never before.
52
126676
2375
ve iklimi de görülmemiş
bir hızla değiştiriyoruz.
02:21
SustainabilitySürdürülebilirlik has gonegitmiş from a nice-to-doyapılacak iş güzel
53
129051
3060
Sürdürülebilirlik, 'yapılsa iyi olur'dan,
02:24
to a must-doyapmalısınız.
54
132111
1665
'yapılması mecburi' olana dönüştü.
02:25
it's about what we do right here, right now,
55
133776
2833
Tüm mesele, tam burada,
şimdi ne yaptığımız
02:28
and for the restdinlenme of our workingçalışma liveshayatları.
56
136609
3681
ve çalışma hayatımızın geri kalanında
neler yapacağımızla ilgili.
02:32
So I'm going to talk a little bitbit about
57
140290
2032
Bu yüzden, biraz işletmelerin
02:34
what business can do
58
142322
1373
neler yapabileceğinden
02:35
and what a business like IKEAIKEA can do,
59
143695
2302
ve IKEA gibi şirketlerin neler
yapabileceğinden bahsedeceğim.
02:37
and we have a sustainabilitySürdürülebilirlik strategystrateji
60
145997
2667
Yaptığımız işe, dünya üzerinde
olumlu etki bırakacak
02:40
calleddenilen "people and planetgezegen positivepozitif"
61
148664
1997
şekilde yön vermek üzere
02:42
to help guidekılavuz our business to have a positivepozitif impactdarbe on the worldDünya.
62
150661
3647
"insan ve gezegen pozitif" adında
bir sürdürülebilirlik stratejimiz var.
02:46
Why would we not want to have a positivepozitif impactdarbe
63
154308
2135
Neden bir şirket olarak dünya üzerinde
02:48
on the worldDünya as a business?
64
156443
2588
olumlu bir etki yaratmak istemeyelim ki?
02:51
Other companiesşirketler have sustainabilitySürdürülebilirlik strategiesstratejiler.
65
159031
2488
Diğer şirketlerin sürdürülebilirlik
stratejileri var.
02:53
I'm going to referbaşvurmak to some of those as well,
66
161519
1838
Onlardan bazılarına da değineceğim
02:55
and I'm just going to mentionsöz etmek a fewaz
67
163357
1537
ve açıklamak için
02:56
of the commitmentstaahhütler as illustrationsçizimler that we'vebiz ettik got.
68
164894
2596
sorumluluklarımızın birkaçından
bahsedeceğim.
02:59
But first, let's think of customersmüşteriler.
69
167490
2016
Ama öncelikle müşterileri ele alalım.
03:01
We know from askingsormak people from ChinaÇin to the U.S.
70
169506
3825
Çin'den ABD'ye kadar insanlara
sorduk ve gördük ki
03:05
that the vastgeniş majorityçoğunluk of people carebakım about sustainabilitySürdürülebilirlik
71
173331
3328
çoğunluk sürdürülebilirlik
konusuna önem veriyor;
03:08
after the day-to-dayGünden güne issuessorunlar,
72
176659
1882
ancak günlük sorunlardan sonra,
03:10
the day-to-dayGünden güne issuessorunlar of, how do I get my kidsçocuklar to schoolokul?
73
178541
2577
şu gibi günlük sorunlar: Çocuklarımı
okula nasıl göndereceğim?
03:13
Can I payödeme the billsfatura at the endson of the monthay?
74
181118
1979
Ay sonunda faturaları
ödeyebilecek miyim?
03:15
Then they carebakım about bigbüyük issuessorunlar like climateiklim changedeğişiklik.
75
183097
3462
Ardından iklim değişikliği gibi
büyük sorunlarla ilgileniyorlar.
03:18
But they want it to be easykolay, affordablesatın alınabilir and attractiveçekici,
76
186559
4432
Ancak bunun kolay, düşük maliyetli
ve cazip olmasını istiyorlar,
03:22
and they expectbeklemek business to help,
77
190991
1992
aynı zamanda şirketlerin yardım
etmesini de bekliyorlar
03:24
and they're a little bitbit disappointedhayal kırıklığına uğramış todaybugün.
78
192983
2794
ve günümüzde biraz hüsrana
uğramış durumdalar.
03:27
So take your mindus back and think
79
195777
2634
Şimdi biraz eskiye gidelim ve
03:30
of the first sustainablesürdürülebilir productsÜrünler.
80
198411
1587
ilk sürdürülebilir ürünleri düşünelim.
03:31
We had detergentsdeterjanlar that could washyıkama your whitesBeyazlar grayerGrayer.
81
199998
3913
Beyazlarınızı griye dönüştürebilen
deterjanlarımız vardı.
03:35
We had the earlyerken energy-efficientenerji tasarruflu lightışık bulbsampuller
82
203911
3054
İlk piyasaya çıkan enerji tasarruflu
ampullerimiz vardı;
03:38
that tookaldı fivebeş minutesdakika to warmIlık, hafif sıcak up
83
206965
1847
ama ısınmaları beş dakika sürüyordu
03:40
and then you were left looking a kindtür of sicklyhastalıklı colorrenk.
84
208812
3071
ve tenimizin rengini hastalıklı
bir tonda gösteriyorlardı.
03:43
And we had the roughkaba, recycledgeri dönüştürülmüş toilettuvalet paperkâğıt.
85
211883
3368
Bir de sert, geri dönüştürülmüş
tuvalet kağıtlarımız vardı.
03:47
So everyher time you pulledçekti on a t-shirttişört,
86
215251
2732
Yani üstünüze her tişört giydiğinizde,
03:49
or switchedanahtarlamalı the lightışık on, or wentgitti to the bathroombanyo,
87
217983
2106
ışığı her yaktığınızda
veya tuvalete gittiğinizde
03:52
or sometimesara sıra all threeüç togetherbirlikte,
88
220089
1669
ya da bazen bu üçünü
beraber yaptığınızda,
03:53
you were remindedhatırlattı sustainabilitySürdürülebilirlik was about compromisetaviz.
89
221758
3445
sürdürülebilirliğin biraz da ödün
vermek olduğunu hatırlamış oluyordunuz.
03:57
It wasn'tdeğildi a great startbaşlama.
90
225203
2898
Çok mükemmel bir başlangıç değildi.
04:00
TodayBugün we have choicesseçimler.
91
228101
2288
Bugünse seçeneklerimiz var.
04:02
We can make productsÜrünler that are beautifulgüzel or uglyçirkin,
92
230389
3297
Güzel ya da çirkin ürünler yapabiliriz,
04:05
sustainablesürdürülebilir or unsustainablesürdürülemez, affordablesatın alınabilir or expensivepahalı,
93
233686
4801
sürdürülebilir ya da değil,
ekonomik ya da pahalı,
04:10
functionalfonksiyonel or uselessyararsız.
94
238487
1863
işlevsel ya da işe yaramaz.
04:12
So let's make beautifulgüzel, functionalfonksiyonel, affordablesatın alınabilir,
95
240350
2865
Öyleyse güzel, işlevsel, ekonomik ve
04:15
sustainablesürdürülebilir productsÜrünler.
96
243215
2320
sürdürülebilir ürünler yapalım.
04:17
Let's take the LED.
97
245535
2296
LED (Işık Yayan Diyot)
ampulünü ele alalım.
04:19
The LED is the nextSonraki besten iyi thing to daylightgün ışığı.
98
247831
3414
LED ışığı gün ışığına en yakın
olan alternatiftir.
04:23
The old-fashionedeski moda lightbulbsLightbulbs, the incandescentakkor bulbsampuller --
99
251245
3181
Eski tip elektrik lambaları,
elektrik ampulleri --
04:26
I'm not going to asksormak for a showgöstermek of handseller
100
254426
1508
kaçınızın evinde hâlen
bunlardan kullanarak,
04:27
of how manyçok of you still have them in your homesevler,
101
255934
2289
ışığı her yaktığınızda
enerji israfı yaptığınızı
04:30
wastingisraf energyenerji everyher time you switchşalter them on --
102
258223
2822
öğrenmek için el kaldırmanızı
falan istemeyeceğim,
04:33
changedeğişiklik them after this --
103
261045
1437
sonrasında bu ampulleri değiştirin,
04:34
or whetherolup olmadığını we have them on the stageevre here at TEDTED or not --
104
262482
3693
şu an TED sahnesinde bunlardan
olup olmadığını da sormayacağım --
04:38
but those oldeski incandescentakkor lightışık bulbsampuller
105
266175
3791
ama bu eski tip elektrik ampullerinin
04:41
really should have been soldsatıldı as heatersIsıtma cihazları.
106
269966
3022
gerçekten ısıtıcı olarak
satılmaları gerekirdi.
04:44
They were mis-soldyanlış sattı for more than a hundredyüz yearsyıl.
107
272988
1977
Bunlar yüz yıldan fazla yanlış
amaçla satıldılar.
04:46
They producedüretilmiş heatsıcaklık and a little bitbit of lightışık on the sideyan.
108
274965
2442
Aslında ısı üretip, yanında da
biraz ışık veriyorlardı.
04:49
Now we have lightsışıklar that produceüretmek lightışık
109
277407
2072
Artık ışık yayan, bunun
yanında çok az
04:51
and a little bitbit of heatsıcaklık on the sideyan.
110
279479
1692
ısınan aydınlatıcılarımız var.
04:53
You savekayıt etmek 85 percentyüzde of the electricityelektrik with an LED
111
281171
2826
LED ile, eski tip elektrik ampulü
kullanmaya nazaran,
04:55
that you would have donetamam in an oldeski incandescentakkor.
112
283997
2043
yüzde 85 oranında elektrik
tasarrufu yapıyorsunuz.
04:58
And the besten iyi thing is, they'llacaklar alsoAyrıca last
113
286040
1735
En iyi olan tarafı da, bunlar
04:59
for more than 20 yearsyıl.
114
287775
1579
20 yıldan fazla kullanılabiliyor.
05:01
So think about that.
115
289354
1256
Şimdi bunu bir düşünün.
05:02
You'llYou'll changedeğişiklik your smartphoneSmartphone sevenYedi or eightsekiz timeszamanlar,
116
290610
2496
Akıllı telefonunuzu yedi ya da
sekiz kez değiştireceksiniz,
05:05
probablymuhtemelen more if you're in this audienceseyirci.
117
293106
2076
bu izleyici grubundaysanız
belki de daha fazla.
05:07
You'llYou'll changedeğişiklik your cararaba, if you have one, threeüç or fourdört timeszamanlar.
118
295182
2610
Eğer arabanız varsa, onu da
üç dört kez değiştireceksiniz.
05:09
Your kidsçocuklar could go to schoolokul, go to collegekolej,
119
297792
2552
Çocuklarınız okula,
üniversiteye gidecekler,
05:12
go away and have kidsçocuklar of theironların ownkendi, come back,
120
300344
1955
gidip çoluk çocuğa karışacaklar ve gelip
05:14
bringgetirmek the grandkidstorun,
121
302299
1426
size torunlarınızı getirecekler.
05:15
you'llEğer olacak have the sameaynı lightbulbampul savingtasarruf you energyenerji.
122
303725
3886
Bu sürede siz hâlen, enerji tasarruflu
aynı ampulü kullanıyor olacaksınız.
05:19
So LEDsLED'ler are fantasticfantastik.
123
307611
2839
Yani LED'ler muhteşemler.
05:22
What we decidedkarar to do
124
310450
1526
Yapmaya karar verdiğimiz şey,
05:23
was not to sellsatmak LEDsLED'ler on the sideyan markedişaretlenmiş up highyüksek
125
311976
2953
bir yanda LED'leri yüksek
fiyatlara satarken,
05:26
and continuedevam et to pushit all the oldeski bulbsampuller,
126
314929
2226
bütün o eski ampulleri, halojenleri
05:29
the halogenshalojenler and the CFLsCFL.
127
317155
1991
floresanları satmaya
devam etmek değildi.
05:31
We decidedkarar, over the nextSonraki two yearsyıl,
128
319146
2930
İki yıl içinde kendi bünyemizde
05:34
we will banyasak the halogenshalojenler and the CFLsCFL ourselveskendimizi.
129
322076
2515
halojenleri ve floresanları
yasaklamaya karar verdik.
05:36
We will go all in.
130
324591
1368
Tümüyle bu işe girecektik.
05:37
And this is what business needsihtiyaçlar to do: go all-inRest,
131
325959
1709
İşte işletmelerin yapması gereken bu:
Tümüyle işe girişmek,
05:39
go 100 percentyüzde,
132
327668
1444
yüzde yüz girmek.
05:41
because then you stop investingyatırım in the oldeski stuffşey,
133
329112
1591
Ancak bu şekilde eski şeylere
yatırım yapmayı bırakıp,
05:42
you investyatırmak in the newyeni stuffşey, you loweralt costsmaliyetler,
134
330703
2154
yenilere yatırım yapıyorsunuz,
maliyetleri düşürebiliyorsunuz,
05:44
you use your supplyarz chainzincir and your creativityyaratıcılık
135
332857
2329
tedarik zincirinizi ve
yaratıcılığınızı kullanıyorsunuz,
05:47
and you get the pricesfiyatları down so everybodyherkes can affordparası yetmek
136
335186
2757
fiyatlarınızı herkesin en iyi
ampulleri satın alıp enerji
05:49
the besten iyi lightsışıklar so they can savekayıt etmek energyenerji.
137
337943
2951
tasarrufu yapabileceği
düzeye indirebiliyorsunuz.
05:52
(ApplauseAlkış)
138
340894
4150
(Alkış)
05:57
It's not just about productsÜrünler in people'sinsanların homesevler.
139
345044
3129
Konu, sadece insanların evlerinde
kullandığı ürünler değil.
06:00
We'veBiz ettik got to think about the rawçiğ materialsmalzemeler
140
348173
1644
Ürünlerimizi oluşturan
ham maddeleri de
06:01
that produceüretmek our productsÜrünler.
141
349817
2182
düşünmek zorundayız.
06:03
ObviouslyBelli ki there's fantasticfantastik opportunitiesfırsatlar
142
351999
1827
Açıkçası geri dönüştürülebilir
malzemelerle
06:05
with recycledgeri dönüştürülmüş materialsmalzemeler,
143
353826
1494
harika fırsatlar mevcut,
06:07
and we can and will go zerosıfır wasteatık.
144
355320
2843
sıfır atık hedefine ulaşabiliriz
ve ulaşacağız.
06:10
And there's opportunitiesfırsatlar in a circulardairesel economyekonomi.
145
358163
1988
Döngüsel ekonomilerde
fırsatlar mevcut.
06:12
But we're still dependentbağımlı on naturaldoğal, rawçiğ materialsmalzemeler.
146
360151
3442
Ancak bizler hâlen doğal ham maddelere
bağımlı durumdayız.
06:15
Let's take cottonpamuk.
147
363593
1790
Pamuğu ele alalım.
06:17
Cotton'sPamuk'ın brilliantparlak. ProbablyMuhtemelen manyçok people
148
365383
1729
Pamuk müthiştir. Muhtemelen şu an
06:19
are wearinggiyme cottonpamuk right now.
149
367112
1411
pek çoğunuz pamuklu giyinmişsinizdir.
06:20
It's a brilliantparlak textileTekstil in use.
150
368523
1534
Kullanılan harika bir tekstil ürünüdür.
06:22
It's really dirtykirli in productionüretim.
151
370057
1567
Üretim esnasında oldukça pistir.
06:23
It useskullanımları lots of pesticidestarım ilaçları, lots of fertilizergübre, lots of waterSu.
152
371624
4134
Birçok tarım ilacı, suni gübre
ve çok fazla su kullanılır.
06:27
So we'vebiz ettik workedişlenmiş with othersdiğerleri,
153
375758
1620
Bu yüzden Better Cotton Initiative
(Daha İyi Pamuk)
06:29
with other businessesişletmeler and NGOsSivil toplum örgütleri,
154
377378
1602
girişiminde başkalarıyla,
diğer işletmelerle
06:30
on the Better CottonPamuk InitiativeGirişimi,
155
378980
1856
ve sivil toplum kuruluşlarıyla
birlikte çalıştık;
06:32
workingçalışma right back down to the farmÇiftlik,
156
380836
2169
işe tarlalardan başladık,
06:35
and there you can halveyarıya indirmek the amounttutar of waterSu
157
383005
1835
böylece orada kullanılan suyu
06:36
and halveyarıya indirmek the chemicalkimyasal inputsgirişler,
158
384840
1831
ve kimyasal girdileri yarı yarıya
06:38
the yieldsverimleri increaseartırmak, and 60 percentyüzde of the costsmaliyetler
159
386671
2896
azaltıp verimi arttırdık.
Düşük gelire sahip çiftçilerin,
06:41
of runningkoşu manyçok of these farmsçiftlikleri
160
389567
1669
bu tarlalarının çoğunu
06:43
with farmersçiftçiler with lowdüşük incomesgelirleri
161
391236
2044
işletmek için gerekli
maliyetin yüzde 60'ını
06:45
can be chemicalkimyasal importsithalat.
162
393280
1703
ithal kimyasallar oluşturabiliyor.
06:46
YieldsVerimleri increaseartırmak, and you halveyarıya indirmek the inputgiriş costsmaliyetler.
163
394983
2145
Verim artarken, girdi maliyetini
yarı yarıya azaltıyorsunuz.
06:49
FarmersÇiftçiler are cominggelecek out of povertyyoksulluk. They love it.
164
397128
2875
İşçiler yoksulluktan kurtuluyorlar.
Bu durum hoşlarına gidiyor.
06:52
AlreadyZaten hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce of farmersçiftçiler
165
400003
1727
Hâlihazırda yüz binlerce
çiftçiye ulaşılmış
06:53
have been reachedulaştı,
166
401730
1590
durumda ve işletmemizde şu anda
06:55
and now we'vebiz ettik got 60 percentyüzde better cottonpamuk in our business.
167
403320
2664
yüzde 60 oranında daha iyi pamuk var.
06:57
Again, we're going all-inRest.
168
405984
1342
Yine tümüyle işe girişiyoruz.
06:59
By 2015, we'lliyi be 100 percentyüzde Better CottonPamuk.
169
407326
3150
2015'e dek, yüzde 100 "Daha İyi Pamuk"
hedefine ulaşmış olacağız.
07:02
Take the topickonu of 100 percentyüzde targetshedefler, actuallyaslında.
170
410476
2986
Şimdi bu yüzde 100 hedefini ele alalım.
07:05
People sometimesara sıra think that
171
413462
1672
İnsanlar bazen yüzde 100'ün
07:07
100 percent'syüzde'nın going to be hardzor,
172
415134
1465
çok zor olacağını düşünüyorlar
07:08
and we'vebiz ettik had the conversationkonuşma in the business.
173
416599
1771
ve biz de şirkette bu konuyu konuştuk.
07:10
ActuallyAslında, we foundbulunan 100 percentyüzde is easierDaha kolay to do
174
418370
1842
Aslında yüzde 100'e ulaşmanın,
07:12
than 90 percentyüzde or 50 percentyüzde.
175
420212
1987
yüzde 90 veya 50'den daha kolay
olduğunu fark ettik.
07:14
If you have a 90 percentyüzde targethedef,
176
422199
1432
Eğer yüzde 90'lık bir
hedefiniz olursa,
07:15
everyoneherkes in the business findsbuluntular a reasonneden
177
423631
1421
işin içindeki herkes yüzde 10'luk
07:17
to be in the 10 percentyüzde.
178
425052
1805
dilimin içinde olmak için
bir sebep bulur.
07:18
When it's 100 percentyüzde, it's kindtür of clearaçık,
179
426857
3570
Yüzde 100 olduğunda ise, oldukça nettir
07:22
and businesspeopleiş adamları like clarityberraklık,
180
430427
2890
ve iş hayatında insanlar netliği severler;
07:25
because then you just get the job donetamam.
181
433317
2665
çünkü bu şekilde sadece
işinizi yaparsınız.
07:27
So, woodahşap. We know with forestryOrmancılık, it's a choiceseçim.
182
435982
2748
Ağaca gelince... Ormancılıkta
biliyoruz ki, tercihler önemlidir.
07:30
You've got illegalyasadışı logginggünlüğü
183
438730
1594
Yasa dışı ağaç kesme
07:32
and deforestationorman açma still on a very largegeniş scaleölçek,
184
440324
2825
ve ormanları yok etme hâlen
büyük ölçüde yaygın durumda
07:35
or you can have fantasticfantastik, responsiblesorumluluk sahibi forestryOrmancılık
185
443149
2700
veyahut gurur duyabileceğimiz
harika ve bilinçli
07:37
that we can be proudgururlu of.
186
445849
2135
ormanlara sahip olabiliriz.
07:39
It's a simplebasit choiceseçim, so we'vebiz ettik workedişlenmiş
187
447984
2082
Bu basit bir tercih, bu yüzden yıllardır
07:42
for manyçok yearsyıl with the ForestOrman StewardshipYönetim CouncilKonseyi,
188
450066
2544
Forest Stewardship Council
(Orman Yönetim Konseyi) ile,
07:44
with literallyharfi harfine hundredsyüzlerce of other organizationsorganizasyonlar,
189
452610
2370
tam anlamıyla yüzlerce
başka kuruluş ile çalışıyoruz.
07:46
and there's a pointpuan here about collaborationişbirliği.
190
454980
2440
Burada işbirliği ile ilgili bir husus var.
07:49
So hundredsyüzlerce of othersdiğerleri, of NGOsSivil toplum örgütleri,
191
457420
1895
Yüzlerce başka kuruluş,
sivil toplum örgütü,
07:51
of forestorman workers'işçi unionssendikalar, and of businessesişletmeler,
192
459315
2582
orman çalışanları birliği ve işletme,
07:53
have helpedyardım etti createyaratmak the ForestOrman StewardshipYönetim CouncilKonseyi,
193
461897
1672
Orman Yönetim Konseyi'nin
kurulmasına katkıda bulundu.
07:55
whichhangi setskümeler standardsstandartlar for forestryOrmancılık
194
463569
1782
Konsey ormancılıktaki
standartları belirler
07:57
and then checksdenetler the forestry'sOrman'ın good on the groundzemin.
195
465351
2522
ve ormanların durumunu
yerinde kontrol eder.
07:59
Now togetherbirlikte, throughvasitasiyla our supplyarz chainzincir,
196
467873
2243
Hep birlikte, tedarik
zincirimiz, ortaklarımız
08:02
with partnersortaklar, we'vebiz ettik managedyönetilen to certifytasdik
197
470116
1867
aracılığıyla 35 milyon hektarlık
08:03
35 millionmilyon hectareshektar of forestryOrmancılık.
198
471983
2877
ormanlık alanın
belgelendirilmesini sağladık.
08:06
That's about the sizeboyut of GermanyAlmanya.
199
474860
2537
Bu alan aşağı yukarı
Almanya'nın büyüklüğü kadar.
08:09
And we'vebiz ettik decidedkarar in the nextSonraki threeüç yearsyıl,
200
477397
1788
Gelecek üç yılda işletmede kullanılan
08:11
we will doubleçift the volumehacim of certifiedSertifikalı materialmalzeme
201
479185
2035
sertifikalı malzeme miktarını ikiye
08:13
we put throughvasitasiyla our business.
202
481220
2138
katlamaya karar verdik.
08:15
So be decisivebelirleyici on these issuessorunlar.
203
483358
2640
Yani bu meselelerle ilgili kararlı olun.
08:17
Use your supplyarz chainzincir to drivesürücü good.
204
485998
1971
Tedarik zincirinizi iyi
amaçlar için kullanın.
08:19
But then it comesgeliyor to your operationsoperasyonlar.
205
487969
2026
Sonra sıra operasyonlarınıza gelir.
08:21
Some things are certainbelli, I think.
206
489995
2650
Bence bazı şeyler kesindir.
08:24
We know we'lliyi use electricityelektrik in 20 or 30 years'yıl time.
207
492645
3015
Biliyoruz ki, gelecek 20-30 yıl
elektrik kullanacağız.
08:27
We know the sunGüneş will be shiningparlıyor somewherebir yerde,
208
495660
2923
Biliyoruz ki, bir yerlerde
güneş parlayacak
08:30
and the windrüzgar will still be blowingüfleme in 20 or 30 years'yıl time.
209
498583
3092
ve gelecek 20-30 yıl boyunca
rüzgâr hâlâ esecek.
08:33
So why not make our energyenerji out of the sunGüneş and the windrüzgar?
210
501675
2652
O zaman neden enerjimizi güneş ve
rüzgârdan elde etmiyoruz?
08:36
And why not take controlkontrol of it ourselveskendimizi?
211
504327
2228
Neden onu kontrol altına almıyoruz?
08:38
So we're going 100 percentyüzde renewableyenilenebilir.
212
506555
2360
Bu yüzden, yüzde 100
yenilenebilir kullanacağız.
08:40
By 2020, we'lliyi produceüretmek more renewableyenilenebilir energyenerji
213
508915
2756
2020 itibariyle, işletme olarak
harcadığımız enerjiden
08:43
than the energyenerji we consumetüketmek as a business.
214
511671
2020
daha fazla yenilenebilir
enerjiyi üreteceğiz.
08:45
For all of our storesdepolar, our ownkendi factoriesfabrikalar,
215
513691
1976
Tüm mağazalarımız, kendi fabrikalarımız,
08:47
our distributiondağıtım centersmerkezleri,
216
515667
1378
kendi dağıtım merkezlerimiz
08:49
we'vebiz ettik installedKurulmuş 300,000 solargüneş panelspaneller so faruzak,
217
517045
2454
için şimdiye dek 300.000
güneş paneli kurduk,
08:51
and we'vebiz ettik got 14 windrüzgar farmsçiftlikleri we ownkendi and operateişletmek
218
519499
3374
altı ülkede sahip
olduğumuz ve işlettiğimiz
08:54
in sixaltı countriesülkeler, and we're not donetamam yethenüz.
219
522873
2627
14 rüzgâr tarlamız var ve henüz
yapacaklarımız bitmedi.
08:57
But think of a solargüneş panelpanel.
220
525500
1784
Güneş panelini düşünün.
08:59
A solargüneş panelpanel paysöder for itselfkendisi in sevenYedi or eightsekiz yearsyıl.
221
527284
2179
Bir güneş paneli yedi veya sekiz
senede kendini amorti eder.
09:01
The electricityelektrik is freeücretsiz.
222
529463
1493
Elektrik bedava.
09:02
EveryHer time the sunGüneş comesgeliyor out after that,
223
530956
1805
Ondan sonra her güneş çıktığında,
09:04
the electricityelektrik is freeücretsiz.
224
532761
1435
elektrik bedava.
09:06
So this is a good thing for the CFOFİNANS MÜDÜRÜ,
225
534196
2017
Bu durum, sadece sürdürülebilirlikten
sorumlu olan kişi için değil,
09:08
not just the sustainabilitySürdürülebilirlik guy.
226
536213
1943
mali işler yöneticisi için
de iyi bir şey.
09:10
EveryHer business can do things like this.
227
538156
3034
Her işletme bunun gibi şeyler yapabilir.
09:13
But then we'vebiz ettik got to look beyondötesinde our operationsoperasyonlar,
228
541190
2979
Ancak operasyonların da ötesine
bakmak zorundayız
09:16
and I think everybodyherkes would agreeanlaşmak
229
544169
1749
ve bence herkes hemfikir olur ki
09:17
that now business has to take fulltam responsibilitysorumluluk
230
545918
2372
artık bir işletme tedarik zincirinin
yaptığı etkiler için
09:20
for the impactsetkiler of your supplyarz chainzincir.
231
548290
2204
üzerine düşen bütün sorumluluğu
almak zorunda.
09:22
ManyBirçok businessesişletmeler now, fortunatelyneyse ki,
232
550494
2316
Artık neyse ki birçok işletmenin
09:24
have codeskodları of conductkuralları and auditDenetim theironların supplyarz chainszincirler,
233
552810
2007
mesleki ahlak kuralları var ve
tedarik zincirlerini denetliyorlar,
09:26
but not everyher business. FarÇok from it.
234
554817
2046
ancak her işletme değil.
Bundan çok uzakta.
09:28
And this camegeldi in IKEAIKEA actuallyaslında in the '90s.
235
556863
2514
Bu olay IKEA'ya aslında 90'larda geldi.
09:31
We foundbulunan there was a riskrisk
236
559377
1741
Tedarik zincirinde çocuk işçilik
09:33
of childçocuk laboremek in the supplyarz chainzincir,
237
561118
2002
riski olduğunu bulduk
09:35
and people in the business were shockedşok.
238
563120
2510
ve şirketteki insanlar şaşkına döndüler.
09:37
And it was clearlyAçıkça totallybütünüyle unacceptablekabul edilemez, so then you have to actdavranmak.
239
565630
3324
Bu durum tabii ki hiçbir şekilde kabul edilemez
olduğu için harekete geçmek gerekliydi.
09:40
So a codekod of conductkuralları was developedgelişmiş,
240
568954
2144
Bundan dolayı mesleki
ahlak kuralları geliştirildi
09:43
and now we have 80 auditorsDenetçiler out in the worldDünya
241
571098
2951
ve şimdi her gün dünyanın her tarafındaki
tüm fabrikalarımızda
09:46
everyher day makingyapma sure all our factoriesfabrikalar
242
574049
2031
iyi çalışma koşullarını sağlamak,
09:48
securegüvenli good workingçalışma conditionskoşullar
243
576080
2284
insan haklarını korumak
09:50
and protectkorumak humaninsan rightshaklar
244
578364
1549
ve çocuk işçi olmadığına emin olmak
09:51
and make sure there is no childçocuk laboremek.
245
579913
2261
için 80 denetçiye sahibiz.
09:54
But it's not just as simplebasit as makingyapma sure
246
582174
2160
Ancak iş, sadece çocuk işçi olmadığından
09:56
there's no childçocuk laboremek.
247
584334
2032
emin olmak kadar kolay değil.
09:58
You've got to say that's not enoughyeterli todaybugün.
248
586366
2200
Bugün bunun yeterli olmadığı söylenebilir.
10:00
I think we'devlenmek all agreeanlaşmak that childrençocuklar
249
588566
2048
Çocukların dünyadaki en önemli
10:02
are the mostçoğu importantönemli people in the worldDünya
250
590614
2196
ve savunmasız kişiler olduğunda
10:04
and the mostçoğu vulnerablesavunmasız.
251
592810
1897
hemfikiriz diye düşünüyorum.
10:06
So what can a business do todaybugün
252
594707
2248
O zaman bir işletme bugün
tüm değer zincirini,
10:08
to actuallyaslında use your totalGenel Toplam valuedeğer chainzincir
253
596955
1884
daha iyi bir yaşam kalitesini
10:10
to supportdestek a better qualitykalite of life
254
598839
2279
sağlamak ve çocuk
haklarını korumak üzere
10:13
and protectkorumak childçocuk rightshaklar?
255
601118
1588
kullanmak için ne yapabilir?
10:14
We'veBiz ettik workedişlenmiş with UNICEFUNICEF and SaveKaydet the ChildrenÇocuk
256
602706
2297
UNICEF ve Save the Children
(Çocukları Koru) ile
10:17
on developinggelişen some newyeni business principlesprensipler
257
605003
2475
beraber çocuk haklarıyla ilgili
yeni iş prensipleri
10:19
with children'sçocuk rightshaklar.
258
607478
1465
geliştirmek üzere çalıştık.
10:20
IncreasingArtan numberssayılar of businessesişletmeler
259
608943
1817
Artan sayıda işletme bunlara
10:22
are signingimza up to these,
260
610760
1520
dahil oluyor;
10:24
but actuallyaslında in a surveyanket, manyçok business leadersliderler
261
612280
2463
ancak aslında bir araştırmada,
birçok iş dünyası lideri işletmelerinde
10:26
said they thought theironların business had nothing to do with childrençocuklar.
262
614743
2867
çocuklarla ilgili yapılacak bir şey
olmadığını düşündüklerini söylemiş.
10:29
So what we decidedkarar to do was, we will look
263
617610
3499
Bu yüzden yapmaya karar verdiğimiz şey,
10:33
and asksormak ourselveskendimizi the toughsert questionssorular
264
621109
1561
bizden daha fazla bilen ortaklarla
10:34
with partnersortaklar who know more than us,
265
622670
2064
beraber kendimize zor soruları sormaktı.
10:36
what can we do to go beyondötesinde our business
266
624734
2957
Çocukların yaşamlarını iyileştirmeye
yardımcı olmak için
10:39
to help improveiyileştirmek the liveshayatları of childrençocuklar?
267
627691
1842
işimizin ötesinde neler yapabiliriz?
10:41
We alsoAyrıca have a foundationvakıf
268
629533
1819
Ayrıca ortaklarla beraber çalışmaya
10:43
that's committedtaahhüt to work throughvasitasiyla partnersortaklar
269
631352
1895
kendini adayarak, 2015 itibariyle
10:45
and help improveiyileştirmek the liveshayatları and protectkorumak the rightshaklar
270
633247
2623
100 milyon çocuğun
yaşamlarını iyileştirmeye
10:47
of 100 millionmilyon childrençocuklar by 2015.
271
635870
2867
ve haklarını korumaya yardımcı
olacak bir kuruluşumuz var.
10:50
You know the phraseifade,
272
638737
1676
Ölçebildiğiniz şeyi yönetebilirsiniz,
10:52
you can manageyönetmek what you measureölçmek?
273
640413
3378
ifadesini duymuşsunuzdur.
10:55
Well, you should measureölçmek what you carebakım about.
274
643791
4650
Önemsediğiniz şeyi ölçmelisiniz.
11:00
If you're not measuringölçme things,
275
648441
1549
Eğer bir şeyleri ölçmüyorsanız,
11:01
you don't carebakım and you don't know.
276
649990
2744
onu önemsemiyor ve bilmiyorsunuzdur.
11:04
So let's take an exampleörnek, measureölçmek the things
277
652734
2169
Hadi bir örnek alalım,
işinizde önemli olan
11:06
that are importantönemli in your business.
278
654903
2157
şeyleri ölçen.
11:09
Isn't it about time that businessesişletmeler
279
657060
2283
İşletmelerin erkekler
ve kadınlar tarafından
11:11
were led equallyaynı derecede by menerkekler and womenkadınlar?
280
659343
2978
eşit olarak yönetilmesinin
zamanı gelmedi mi?
11:14
(ApplauseAlkış)
281
662321
2983
(Alkış)
11:17
So we know for our 17,000 managersyöneticileri acrosskarşısında IKEAIKEA
282
665304
5142
Biliyoruz ki, bugün IKEA'da
17.000 yöneticimizin
11:22
that 47 percentyüzde are womenkadınlar todaybugün,
283
670446
2964
yüzde 47'si kadın;
11:25
but it's not enoughyeterli, and we want to closekapat the gapboşluk
284
673410
2396
ancak bu yeterli değil
ve bu boşluğu doldurup,
11:27
and followtakip et it all the way throughvasitasiyla to seniorkıdemli managementyönetim.
285
675806
2287
bunun üst yönetime kadar
devam etmesini istiyoruz.
11:30
And we do not want to wait anotherbir diğeri hundredyüz yearsyıl.
286
678093
2846
Bir asır daha beklemek istemiyoruz.
11:32
So we'vebiz ettik launchedbaşlattı a women'sBayanlar openaçık network
287
680939
2959
Bu sebeple bu hafta IKEA'da kadınlar için
11:35
this weekhafta in IKEAIKEA,
288
683898
1525
açık iletişim ağı başlattık
11:37
and we'lliyi do whateverher neyse it takes to leadöncülük etmek the changedeğişiklik.
289
685423
2176
ve değişime önderlik etmek için
ne gerekliyse yapacağız.
11:39
So the messagemesaj here is,
290
687599
1415
Burada mesaj,
11:41
measureölçmek what you carebakım about and leadöncülük etmek the changedeğişiklik,
291
689014
2384
önemsediğin şeyi ölç, değişimi yönet
11:43
and don't wait a hundredyüz yearsyıl.
292
691398
3003
ve bir asır daha bekleme.
11:46
So we'vebiz ettik gonegitmiş from sustainabilitySürdürülebilirlik
293
694401
2437
Böylece sürdürülebilirlikte
11:48
beingolmak a nice-to-doyapılacak iş güzel to a must-doyapmalısınız. It's a must-doyapmalısınız.
294
696838
5236
'olsa iyi olur' yerine 'yapılması gereken'
hâline geldik. Yapılması gerekli.
11:54
It's still niceGüzel to do, but it's a must-doyapmalısınız.
295
702074
3152
Hâlen yapılması iyi,
ama yapılması şart.
11:57
And everybodyherkes can do something on this as an individualbireysel.
296
705226
4935
Herkes bir birey olarak bununla
ilgili bir şey yapabilir.
12:02
Be a discerningyüksek beklentileri karşılayan consumertüketici.
297
710161
2196
Akıllı bir tüketici olun.
12:04
VoteOy with your walletscüzdan.
298
712357
1698
Cüzdanınızla oy verin.
12:06
SearchArama out the companiesşirketler
299
714055
2180
Bununla ilgili bir şeyler yapan
12:08
that are actingoyunculuk on this.
300
716235
2695
şirketleri araştırın.
12:10
But alsoAyrıca, there are other businessesişletmeler alreadyzaten actingoyunculuk.
301
718930
3047
Ancak hâlihazırda bunu yapan
diğer şirketler de var.
12:13
I mentionedadı geçen renewableyenilenebilir energyenerji.
302
721977
2145
Yenilenebilir enerjiden bahsettim.
12:16
You go to GoogleGoogle or LegoLego,
303
724122
2318
Google veya Lego'ya bakıyorsunuz,
12:18
they're going 100 percentyüzde renewableyenilenebilir too,
304
726440
2260
onlar da yüzde 100 yenilenebilire
doğru gidiyorlar.
12:20
in the sameaynı way that we are.
305
728700
1367
Aynı bizim yaptığımız gibi.
12:22
On havingsahip olan really good sustainabilitySürdürülebilirlik strategiesstratejiler,
306
730067
3126
Gerçekten iyi sürdürülebilirlik
stratejisine sahip olan
12:25
there are companiesşirketler like NikeNike, PatagoniaPatagonya,
307
733193
3244
Nike, Patagonia, Timberland,
Marks & Spencer
12:28
TimberlandTimberland, Marksİşaretleri & SpencerSpencer.
308
736437
2154
gibi şirketler var.
12:30
But I don't think any of those businessesişletmeler would say
309
738591
2158
Ancak bu şirketlerin hiçbirinin
mükemmel olduklarını
12:32
they're perfectmükemmel. We certainlykesinlikle wouldn'tolmaz.
310
740749
2265
söyleyeceklerini sanmıyorum.
Kesinlikle söylemezler.
12:35
We'llWe'll make mistakeshatalar going forwardileri,
311
743014
2366
İleriye gittikçe, hatalar yapacağız;
12:37
but it's about settingayar a clearaçık directionyön, beingolmak transparentşeffaf,
312
745380
2517
ancak bu durum belli bir yön
belirlemek, şeffaf olmak,
12:39
havingsahip olan a dialoguediyalog with the right partnersortaklar,
313
747897
1689
doğru ortaklarla diyaloğa girmek
12:41
and choosingSeçme to leadöncülük etmek on the issuessorunlar that really countsaymak.
314
749586
4516
ve önemli olan meselelerde
yönetmeyi seçmekle ilgili.
12:46
So if you're a business leaderlider,
315
754102
2799
Eğer bir iş dünyası lideriyseniz,
12:48
if you're not alreadyzaten weavingdokuma sustainabilitySürdürülebilirlik
316
756901
2955
eğer hâlâ iş modelinizin tam kalbine
12:51
right into the heartkalp of your business modelmodel,
317
759856
2408
sürdürülebilirliği işlemiyorsanız,
12:54
I'd urgedürtü you to do so.
318
762264
1891
hemen yapmanızı tavsiye ederim.
12:56
And togetherbirlikte, we can help createyaratmak
319
764155
1975
Hep birlikte sürdürülebilir bir dünya
12:58
a sustainablesürdürülebilir worldDünya,
320
766130
2000
yaratmaya katkıda bulunabiliriz
13:00
and, if we get it right,
321
768130
2129
ve eğer bunu doğru yaparsak,
13:02
we can make sustainabilitySürdürülebilirlik
322
770259
1489
sürdürülebilirliği pek çok insan
13:03
affordablesatın alınabilir for the manyçok people,
323
771748
1622
için ekonomik hâle getirebiliriz,
13:05
not a luxurylüks for the fewaz.
324
773370
1697
azınlık için bir lüks değil.
13:07
Thank you.
325
775067
1357
Teşekkürler.
13:08
(ApplauseAlkış)
326
776424
4811
(Alkış)
Translated by Eren Gokce
Reviewed by mustafa ceylan

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Steve Howard - Corporate innovator
Steve Howard leads the sustainability effort at Ikea, helping the low-price-furniture giant to bring sustainable products to millions of people.

Why you should listen

More than 690 million people visited an Ikea store in 2012; the company sold €27 billion worth of low-priced sofas, lamps, bookshelves and other goods (including €1.3 billion just in food) from more than 1,000 suppliers. Steve Howard, the chief sustainability officer, is charged with making that supply chain, and the company's 298 stores and almost 3,000 products, live more lightly upon the earth.
 
Coming to Ikea from the nonprofit consultancy Climate Group, Howard has embraced the challenge of working with a single big company, and the improvements he's made so far include helping farmers grow more-sustainable cotton around the world, remaking classic products to use fewer parts, and investing €1.5 billion through 2015 in renewable energy sources, notably wind and solar. (Like the rollout in the UK of Ikea solar panel systems for the home.) And if you've been to an Ikea lately, you probably already know this, through signs and explainers posted all over the store. Telling the story of sustainability is key, Howard believes, as companies like his become agents of transformative change. As he says: "I don't think we've fully realized the extent to which sustainability is going to shape society and the business landscape over the next couple of decades."

More profile about the speaker
Steve Howard | Speaker | TED.com