ABOUT THE SPEAKER
Naomi Oreskes - Historian of science
Naomi Oreskes is a historian of science who uses reason to fight climate change denial.

Why you should listen

Noami Oreskes is a professor of the History of Science and an affiliated professor of Earth and Planetary Sciences at Harvard University. She received her PhD at Stanford in 1990 in the Graduate Special Program in Geological Research and History of Science.

In her 2004 paper published in Science, "Beyond the Ivory Tower: The Scientific Consensus on Climate Change,” Oreskes analyzed nearly 1,000 scientific journals to directly assess the magnitude of scientific consensus around anthropogenic climate change. The paper was famously cited by Al Gore in his film An Inconvenient Truth and led Oreskes to testify in front of the U.S. Senate Committee on Environment and Public Works.

Oreskes is the co-author of the 2010 book Merchants of Doubt, which looks at how the tobacco industry attempted to cast doubt on the link between smoking and lung cancer, and the 2014 book The Collapse of Western Civilization: A View from the Future, which looks back at the present from the year 2093. Both are written with Erik M. Conway.

More profile about the speaker
Naomi Oreskes | Speaker | TED.com
TEDSalon NY2014

Naomi Oreskes: Why we should trust scientists

Naomi Oreskes: Biliminsanlarına neden güvenmeliyiz?

Filmed:
1,316,791 views

Dünyanın en büyük sorunlarını biliminsanlarınca sorgulanmayı gerektirir - ama onların söylediklerine neden inanalım? Bilim tarihçisi Naomi Oreskes inançla olan ilişkimiz üzerine derinlemesine düşünüyor ve bilim jürisi etrafında genel yaklaşımlarla ilgili ortaya üç problem koyarak bilime neden güvenmemiz gerektiğini kendine göre sebeplendiriyor.
- Historian of science
Naomi Oreskes is a historian of science who uses reason to fight climate change denial. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
EveryHer day we faceyüz issuessorunlar like climateiklim changedeğişiklik
0
930
3128
Her gün, cevapları
fazlasıyla bilimsel verilere dayanan,
00:16
or the safetyemniyet of vaccinesaşılar
1
4058
1430
iklim değişikliği,
00:17
where we have to answerCevap questionssorular whosekimin answerscevaplar
2
5488
3040
ya da aşıların güvenilirliği gibi
00:20
relygüvenmek heavilyağır şekilde on scientificilmi informationbilgi.
3
8528
3461
konularla karşılaşıyoruz.
00:23
ScientistsBilim adamları tell us that the worldDünya is warmingısınma.
4
11989
2881
Biliminsanları dünyamızın ısındığını söylüyorlar,
00:26
ScientistsBilim adamları tell us that vaccinesaşılar are safekasa.
5
14870
2541
aşıların güvenli olduğunu bildiriyorlar.
00:29
But how do we know if they are right?
6
17411
2054
Ama bunların doğru olup olmadığını biliyor muyuz?
00:31
Why should be believe the scienceBilim?
7
19465
1964
Neden bilime inanalım?
00:33
The factgerçek is, manyçok of us actuallyaslında
don't believe the scienceBilim.
8
21429
3469
Doğrusu çoğumuz,
aslında bilime inanmayız.
00:36
PublicKamu opiniongörüş pollsAnket consistentlysürekli olarak showgöstermek
9
24898
2176
Kamuoyu araştırmaları,
Amerikan halkının önemli bir bölümünün
00:39
that significantönemli proportionsOranlar of the AmericanAmerikan people
10
27074
3010
insan faaliyetlerinin
iklim değişikliği yarattığına inanmadıklarını,
00:42
don't believe the climateiklim is
warmingısınma duenedeniyle to humaninsan activitiesfaaliyetler,
11
30084
3541
doğal seçilimle evrimleştiğimizi düşünmediklerini,
00:45
don't think that there is
evolutionevrim by naturaldoğal selectionseçim,
12
33625
2939
ya da aşıların güvenliği konusunda
ikna olmadıklarını gösteriyor.
00:48
and aren'tdeğil persuadedikna by the safetyemniyet of vaccinesaşılar.
13
36564
3901
Peki bilime neden inanmalıyız?
00:52
So why should we believe the scienceBilim?
14
40465
3631
00:56
Well, scientistsBilim adamları don't like talkingkonuşma about
scienceBilim as a mattermadde of beliefinanç.
15
44096
3611
Evet, biliminsanları, bilimi
bir inanç meselesi olarak konuşmaktan hoşlanmazlar.
00:59
In factgerçek, they would contrastkontrast scienceBilim with faithinanç,
16
47707
2587
Aslında, bilim dinle çatışır ve
01:02
and they would say beliefinanç is the domaindomain of faithinanç.
17
50294
2966
inanç da dinden doğar.
01:05
And faithinanç is a separateayrı thing
apartayrı and distinctfarklı from scienceBilim.
18
53260
3778
Ve din, bilimden farklı ve uzak
apayrı bir şeydir.
01:09
IndeedGerçekten de they would say religiondin is basedmerkezli on faithinanç
19
57038
3152
Doğrusu, din kaderciliğe dayanır derler...
01:12
or maybe the calculusDiferansiyel ve İntegral Hesap of Pascal'sPascal'ın wagerbahis.
20
60190
3694
ya da Pascal'ın Tanrı kumarına.
Blaise Pascal 17. yy.da yaşamış bir matematikçiydi.
01:15
BlaiseBlaise PascalPascal was a 17th-centuryinci yüzyıl mathematicianmatematikçi
21
63884
2676
01:18
who trieddenenmiş to bringgetirmek scientificilmi
reasoningmuhakeme to the questionsoru of
22
66560
2810
"Tanrı'ya inanmak gerekli midir, değil midir?"
sorusuna
01:21
whetherolup olmadığını or not he should believe in God,
23
69370
1872
bilimsel bir yanıt bulmaya çalışmıştır.
01:23
and his wagerbahis wentgitti like this:
24
71242
2604
Onun "Tanrı Kumarı" şöyledir:
01:25
Well, if God doesn't existvar olmak
25
73846
2549
Pekala, eğer Tanrı yoksa...
01:28
but I decidekarar ver to believe in him
26
76395
2025
ancak ben O'na inanmaya karar verirsem
01:30
nothing much is really lostkayıp.
27
78420
1978
çok bir şey kaybetmem.
01:32
Maybe a fewaz hourssaatler on SundayPazar.
28
80398
1613
Belki Pazar günleri bir kaç saat.
01:34
(LaughterKahkaha)
29
82011
993
Ama var da ben inanmazsam,
01:35
But if he does existvar olmak and I don't believe in him,
30
83004
3381
başım büyük belada demektir.
01:38
then I'm in deepderin troublesorun.
31
86385
2017
01:40
And so PascalPascal said, we'devlenmek better believe in God.
32
88402
3036
Bu yüzden Pascal, Tanrı'ya inansak iyi ederiz, der.
01:43
Or as one of my collegekolej professorsprofesörler said,
33
91438
2172
Ya da benim üniversitedeki bir hocamın dediği gibi,
01:45
"He clutchedyapıştı for the handrailtırabzan of faithinanç."
34
93610
2226
"Kader merdiveninin trabzanlarına yapıştı."
01:47
He madeyapılmış that leapsıçrama of faithinanç
35
95836
1936
Bilimi ve rasyonalizmi terk ederek...
01:49
leavingayrılma scienceBilim and rationalismAkılcılık behindarkasında.
36
97772
4524
kaderciliğe geçiş yaptı.
Aslında günümüzde de bilimsel iddiaların pek çoğu
01:54
Now the factgerçek is thoughgerçi, for mostçoğu of us,
37
102296
2696
01:56
mostçoğu scientificilmi claimsiddialar are a leapsıçrama of faithinanç.
38
104992
3134
bizim için kaderimize razı olmaktan farklı değildir.
02:00
We can't really judgehakim scientificilmi
claimsiddialar for ourselveskendimizi in mostçoğu casesvakalar.
39
108126
4385
Bilimsel iddiaları çoğu kez
tam olarak irdeleyemeyiz.
Ve bundan öte,
bu durum pek çok biliminsanı için de
02:04
And indeedaslında this is actuallyaslında
truedoğru for mostçoğu scientistsBilim adamları as well
40
112511
2840
02:07
outsidedışında of theironların ownkendi specialtiesÖzel.
41
115351
2330
-kendi alanları dışında- böyledir.
02:09
So if you think about it, a geologistjeolog can't tell you
42
117681
2520
Yani düşünecek olursanız, bir jeolog
02:12
whetherolup olmadığını a vaccineaşı is safekasa.
43
120201
1750
bir aşı hakkında bir şey söyleyemez.
02:13
MostÇoğu chemistskimyacılar are not expertsuzmanlar in evolutionaryevrimsel theoryteori.
44
121951
3000
Çoğu kimyager evrim teorisi üzerine uzman değildir.
02:16
A physicistfizikçi cannotyapamam tell you,
45
124951
2259
Bir fizikçi, size
sigaranın kansere neden olup olmadığını
02:19
despiterağmen the claimsiddialar of some of them,
46
127210
1443
02:20
whetherolup olmadığını or not tobaccoTütün causesnedenleri cancerkanser.
47
128653
3354
bir iddianın ötesinde söyleyemez.
Öyleyse, biliminsanları kendileri dahi
02:24
So, if even scientistsBilim adamları themselveskendilerini
48
132007
2450
kendi alanları olmadığında
02:26
have to make a leapsıçrama of faithinanç
49
134457
1276
02:27
outsidedışında theironların ownkendi fieldsalanlar,
50
135733
1922
inanmak durumunda kalıyorlarsa
02:29
then why do they acceptkabul etmek the
claimsiddialar of other scientistsBilim adamları?
51
137655
3928
neden diğer biliminsanlarının tezlerini
kabul ediyorlar?
02:33
Why do they believe eachher other'sdiğer en claimsiddialar?
52
141583
2298
Diğerlerinin tezlerine neden inanıyorlar?
02:35
And should we believe those claimsiddialar?
53
143881
3290
Peki biz de inanmalı mıyız?
02:39
So what I'd like to arguetartışmak is yes, we should,
54
147171
2776
Bence evet inanmalıyız,
ama pek çoğumuzun düşündüğü sebepten değil.
02:41
but not for the reasonneden that mostçoğu of us think.
55
149947
2883
02:44
MostÇoğu of us were taughtöğretilen in schoolokul
that the reasonneden we should
56
152830
2330
Pek çoğumuza okulda,
bilime inanma sebebimizin
02:47
believe in scienceBilim is because of the scientificilmi methodyöntem.
57
155160
3412
"bilimsel metod" olduğu öğretildi.
02:50
We were taughtöğretilen that scientistsBilim adamları followtakip et a methodyöntem
58
158572
2916
Biliminsanlarının bir metod izlediği
ve bize bu metodun,
iddialarının doğru olduğunu
02:53
and that this methodyöntem guaranteesgaranti eder
59
161488
2356
02:55
the truthhakikat of theironların claimsiddialar.
60
163844
1996
garanti ettiği öğretildi.
02:57
The methodyöntem that mostçoğu of us were taughtöğretilen in schoolokul,
61
165840
3420
Pek çoğumuza okulda öğretilen,
-buna ders kitabı metodu diyebiliriz-
03:01
we can call it the textbookders kitabı methodyöntem,
62
169260
1576
03:02
is the hypotheticalfarazi deductiveTümdengelim methodyöntem.
63
170836
2784
kuramsal tümdengelim yöntemidir.
03:05
AccordingAccording to the standardstandart
modelmodel, the textbookders kitabı modelmodel,
64
173620
3094
Standart modele göre,
-ders kitabı modeli-
03:08
scientistsBilim adamları developgeliştirmek hypotheseshipotezler, they deduceanlamak
65
176714
2957
biliminsanları hipotezler geliştirirler,
03:11
the consequencessonuçları of those hypotheseshipotezler,
66
179671
2460
bu hipotezlerin sonuçlarını indirgerler
03:14
and then they go out into the worldDünya and they say,
67
182131
1710
ve sonra dünyaya dönüp sorarlar:
03:15
"Okay, well are those consequencessonuçları truedoğru?"
68
183841
2374
"Tamam pekala bu hipotezler doğru mu?
03:18
Can we observegözlemlemek them takingalma
placeyer in the naturaldoğal worldDünya?
69
186215
3333
bunları gerçek dünyada gözlemleyebilir miyiz?"
03:21
And if they are truedoğru, then the scientistsBilim adamları say,
70
189548
2600
Doğruysa, biliminsanları,
03:24
"Great, we know the hypothesishipotez is correctdoğru."
71
192148
2856
"Harika, biliyoruz ki hipotez doğru" derler.
03:27
So there are manyçok famousünlü examplesörnekler in the historytarih
72
195004
2179
Ve bilim tarihinde tam olarak bunu yapan
03:29
of scienceBilim of scientistsBilim adamları doing exactlykesinlikle this.
73
197183
2879
biliminsanlarının bir sürü ünlü örneği vardır.
03:32
One of the mostçoğu famousünlü examplesörnekler
74
200062
2058
En ünlü örneklerden birisi
03:34
comesgeliyor from the work of AlbertAlbert EinsteinEinstein.
75
202120
2213
Albert Einstein'dan geliyor.
03:36
When EinsteinEinstein developedgelişmiş the
theoryteori of generalgenel relativityizafiyet,
76
204333
2522
Einstein izafiyet teoremini geliştirdiğinde,
03:38
one of the consequencessonuçları of his theoryteori
77
206855
2316
teoreminin sonuçlarından birisi,
03:41
was that space-timeUzay-zaman wasn'tdeğildi just an emptyboş voidgeçersiz
78
209171
2839
"uzay-zaman"ın yalnızca bir boşluktan ibaret olmadığı
03:44
but that it actuallyaslında had a fabrickumaş.
79
212010
1909
gerçekte bir dokusu olduğuydu.
03:45
And that that fabrickumaş was bentbükülmüş
80
213919
1601
Ve bu doku, güneş gibi
03:47
in the presencevarlık of massivemasif objectsnesneleri like the sunGüneş.
81
215520
3380
büyük kütleli nesnelerin varlığından dolayı
eğilip bükülmüştü.
03:50
So if this theoryteori were truedoğru then it meantdemek that lightışık
82
218900
2749
Öyleyse bu teorem doğruysa,
03:53
as it passedgeçti the sunGüneş
83
221649
1528
demek ki uzayda ışık
03:55
should actuallyaslında be bentbükülmüş around it.
84
223177
2168
güneşin yanından geçerken bükülmüş olabilirdi.
03:57
That was a prettygüzel startlingşaşırtıcı predictiontahmin
85
225345
2400
Bu oldukça ürkütücü bir tahmindi
03:59
and it tookaldı a fewaz yearsyıl before scientistsBilim adamları
86
227745
1988
ve biliminsanlarının bunu test etmeleri
04:01
were ableyapabilmek to testÖlçek it
87
229733
1278
birkaç yılı buldu
04:03
but they did testÖlçek it in 1919,
88
231011
2510
ama 1919'da test ettiler
04:05
and lobak and beholdişte it turneddönük out to be truedoğru.
89
233521
2450
ve doğru olduğunu müşahade ettiler.
04:07
StarlightStarlight actuallyaslında does bendviraj
as it travelsNow around the sunGüneş.
90
235971
3158
Yıldızların ışığı güneşin etrafında bükülür.
04:11
This was a hugeKocaman confirmationOnayla of the theoryteori.
91
239129
2494
Bu da, teoremin çok önemli bir ispatı oldu.
04:13
It was considereddüşünülen proofkanıt of the truthhakikat
92
241623
1805
Bu, yepyeni radikal bir fikrin
04:15
of this radicalradikal newyeni ideaFikir,
93
243428
1312
gerçekliğinin ispatı kabul edildi
04:16
and it was writtenyazılı up in manyçok newspapersgazeteler
94
244740
1852
ve dünya çapında bir çok gazetede yayınlandı.
04:18
around the globeküre.
95
246592
2538
Şimdi bazen bu teorem yada model,
04:21
Now, sometimesara sıra this theoryteori or this modelmodel
96
249130
2350
04:23
is referredsevk to as the deductive-nomologicalTümdengelim-nomological modelmodel,
97
251480
3434
tümdengelim-nomolojik model olarak adlandırılıyor,
04:26
mainlyağırlıklı olarak because academicsakademisyenler like
to make things complicatedkarmaşık.
98
254914
3384
çünkü akademisyenler
işleri karmaşıklaştırmayı severler.
04:30
But alsoAyrıca because in the idealideal casedurum, it's about lawsyasalar.
99
258298
5261
Ama aynı zamanda ideal şartlarda
kurallarla ilgili olduğu için de.
Yani "nomolojik", kural mantığına dayalı anlamına gelir.
04:35
So nomologicalnomological meansanlamına geliyor havingsahip olan to do with lawsyasalar.
100
263559
2502
04:38
And in the idealideal casedurum, the hypothesishipotez isn't just an ideaFikir:
101
266061
3424
Ve ideal şartlarda hipotez yalnızca bir fikir değildir:
04:41
ideallyideal olarak, it is a lawhukuk of naturedoğa.
102
269485
2326
bir doğa kanunudur.
04:43
Why does it mattermadde that it is a lawhukuk of naturedoğa?
103
271811
2287
Peki doğa kanunu olması neden önemli?
04:46
Because if it is a lawhukuk, it can't be brokenkırık.
104
274098
2728
Çünkü kanunsa, çiğnenemez.
04:48
If it's a lawhukuk then it will always be truedoğru
105
276826
2108
Kanunsa, daima her zaman her yerde
04:50
in all timeszamanlar and all placesyerler
106
278934
1244
şartlar ne olursa olsun
04:52
no mattermadde what the circumstanceskoşullar are.
107
280178
2206
doğru olacaktır.
04:54
And all of you know of at leasten az
one exampleörnek of a famousünlü lawhukuk:
108
282384
3229
Ve hepiniz en azından
şu ünlü kanunu bilirsiniz:
04:57
Einstein'sEinstein'ın famousünlü equationdenklem, E=MCMC2,
109
285613
3755
Kütle ve enerji arasındaki ilişkiyi anlatan
05:01
whichhangi tellsanlatır us what the relationshipilişki is
110
289368
1800
Eistein'ın ünlü denklemi:
05:03
betweenarasında energyenerji and masskitle.
111
291168
2193
05:05
And that relationshipilişki is truedoğru no mattermadde what.
112
293361
4000
Ve bu eşitlik her durumda doğrudur.
05:09
Now, it turnsdönüşler out, thoughgerçi, that there
are severalbirkaç problemssorunlar with this modelmodel.
113
297361
3649
Ama yine de bu modelde bir kaç sorun çıkartıyor.
05:13
The mainana problemsorun is that it's wrongyanlış.
114
301010
3635
En önemli problem yanlış olması.
05:16
It's just not truedoğru. (LaughterKahkaha)
115
304645
3502
Yani sadece doğru değil.
05:20
And I'm going to talk about
threeüç reasonsnedenleri why it's wrongyanlış.
116
308147
2723
Neden yanlış olduğuna dair
üç sebepten bahsedeceğim.
05:22
So the first reasonneden is a logicalmantıksal reasonneden.
117
310870
2679
İlki bir mantık hatası.
05:25
It's the problemsorun of the fallacyyanlış
of affirmingonaylayan the consequentBunun neticesi olan.
118
313549
3516
Öngörülen sonuç hatalı.
05:29
So that's anotherbir diğeri fancyfantezi, academicakademik way of sayingsöz
119
317065
2826
Bu, "yanlış teoremler doğru öngörülerde bulunabilir"
demenin
05:31
that falseyanlış theoriesteoriler can make truedoğru predictionstahminler.
120
319891
2670
daha başka fantastik ve akademik bir yolu.
05:34
So just because the predictiontahmin comesgeliyor truedoğru
121
322561
1994
Yani sadece sonucun doğru çıkması
05:36
doesn't actuallyaslında logicallymantıksal
provekanıtlamak that the theoryteori is correctdoğru.
122
324555
3222
mantıksal olarak
teoremin gerçekten doğru olduğunu kanıtlamaz.
05:39
And I have a good exampleörnek of that too,
again from the historytarih of scienceBilim.
123
327777
3931
Ve bununla ilgili de iyi bir örneğim var,
yine bilim tarihinden.
05:43
This is a pictureresim of the PtolemaicPtolemaios universeEvren
124
331708
2695
Bu, Batlamyus'un evreni
05:46
with the EarthDünya at the centermerkez of the universeEvren
125
334403
1862
Dünya evrenin merkezinde,
05:48
and the sunGüneş and the planetsgezegenler going around it.
126
336265
2595
güneş ve gezegenler etrafında dönüyor.
05:50
The PtolemaicPtolemaios modelmodel was believedinanılır
127
338860
2030
Batlamyus modeline yüzyıllar boyunca
05:52
by manyçok very smartakıllı people for manyçok centuriesyüzyıllar.
128
340890
3253
birçok, çok zeki insan inandılar.
05:56
Well, why?
129
344143
1736
Peki neden?
05:57
Well the answerCevap is because it madeyapılmış
lots of predictionstahminler that camegeldi truedoğru.
130
345879
3437
Cevabı, çünkü pek çok öngörünün
doğru çıkmasını sağladı.
06:01
The PtolemaicPtolemaios systemsistem enabledetkin astronomersastronomlar
131
349316
2016
Batlamyus sistemi, gökbilimcilerin
gezegenlerin hareketlerini
06:03
to make accuratedoğru predictionstahminler
of the motionshareketleri of the planetgezegen,
132
351332
2750
çok hassas biçimde tahmin etmelerine
imkan sağladı,
06:06
in factgerçek more accuratedoğru predictionstahminler at first
133
354082
2519
hatta ilk başta,
şu anda doğru diyebildiğimiz
06:08
than the CopernicanBüyük theoryteori
whichhangi we now would say is truedoğru.
134
356601
4324
Kopernik teoreminden bile daha hassas.
06:12
So that's one problemsorun with the textbookders kitabı modelmodel.
135
360925
2982
Yani bu okul kitabı modelinin ilk sorunu.
06:15
A secondikinci problemsorun is a practicalpratik problemsorun,
136
363907
2396
İkincisi uygulamadaki sorun
06:18
and it's the problemsorun of auxiliaryyardımcı hypotheseshipotezler.
137
366303
3235
ve bu yan hipotezlerle ilgili bir sorun.
06:21
AuxiliaryYardımcı hypotheseshipotezler are assumptionsvarsayımlar
138
369538
2829
Yan hipotezler, biliminsanlarının
06:24
that scientistsBilim adamları are makingyapma
139
372367
1779
farkında olarak ya da olmayarak
06:26
that they mayMayıs ayı or mayMayıs ayı not even
be awarefarkında that they're makingyapma.
140
374146
3043
yaptıkları varsayımlardır.
06:29
So an importantönemli exampleörnek of this
141
377189
2661
Bunun önemli bir örneği,
06:31
comesgeliyor from the CopernicanBüyük modelmodel,
142
379850
2095
Batlamyus sisteminin yerini alan
06:33
whichhangi ultimatelyen sonunda replaceddeğiştirilir the PtolemaicPtolemaios systemsistem.
143
381945
3192
Kopernik modelinden.
06:37
So when NicolausNicolaus CopernicusCopernicus said,
144
385137
2040
Nicolaus Kopernik,
06:39
actuallyaslında the EarthDünya is not the centermerkez of the universeEvren,
145
387177
2650
Dünya evrenin merkezi değil,
06:41
the sunGüneş is the centermerkez of the solargüneş systemsistem,
146
389827
1918
güneş, güneş sisteminin merkezi,
06:43
the EarthDünya moveshamle around the sunGüneş.
147
391745
1382
Dünya, güneşin etrafında dönüyor,
06:45
ScientistsBilim adamları said, well okay, NicolausNicolaus, if that's truedoğru
148
393127
3728
deyince, biliminsanları,
peki tamam Nicolaus, bu doğruysa
06:48
we oughtgerektiğini to be ableyapabilmek to detectbelirlemek the motionhareket
149
396855
1764
Dünya'nın güneş etrafındaki hareketini
06:50
of the EarthDünya around the sunGüneş.
150
398619
1958
tetkik edebilmemiz gerekir, dediler.
06:52
And so this slidekaymak here illustratesgösterir a conceptkavram
151
400577
2056
Şimdi bu slayt, "yıldız paralaksı" olarak bilinen
06:54
knownbilinen as stellaryıldız parallaxparalaks.
152
402633
1808
bir konsepti gösteriyor.
06:56
And astronomersastronomlar said, if the EarthDünya is movinghareketli
153
404441
3822
Ve gökbilimciler dediler ki, eğer Dünya hareket ediyorsa
07:00
and we look at a prominentönemli starstar, let's say, SiriusSirius --
154
408263
3200
ve biz belirli bir yıldıza baktığımızda, diyelim ki Sirius,
07:03
well I know I'm in ManhattanManhattan
so you guys can't see the starsyıldızlar,
155
411463
2414
-- evet biliyoruz ki Manhattan'dayız
ve burada yıldızları göremezsiniz,
07:05
but imaginehayal etmek you're out in the countryülke,
imaginehayal etmek you choseseçti that ruralkırsal life —
156
413877
3731
ama farz edin ki kırsal alandasınız,
köy hayatını seçtiniz --
07:09
and we look at a starstar in DecemberAralık, we see that starstar
157
417608
2867
ve Aralık ayında bir yıldıza bakıyoruz,
07:12
againstkarşısında the backdropzemin of distantuzak starsyıldızlar.
158
420475
2765
arkaplanda başka uzak yıldızları görürüz.
07:15
If we now make the sameaynı observationgözlem sixaltı monthsay latersonra
159
423240
2954
Eğer aynı gözlemi altı ay sonra yinelersek,
07:18
when the EarthDünya has movedtaşındı to this positionpozisyon in JuneHaziran,
160
426194
3812
Dünya Haziran'daki yerine gittiğinde,
07:22
we look at that sameaynı starstar and we
see it againstkarşısında a differentfarklı backdropzemin.
161
430006
4099
aynı yıldıza bakınca
farklı bir arkaplan görürüz.
07:26
That differencefark, that angularaçısal
differencefark, is the stellaryıldız parallaxparalaks.
162
434105
4182
Bu açısal fark,
"yıldız paralaksı"dır.
07:30
So this is a predictiontahmin that the CopernicanBüyük modelmodel makesmarkaları.
163
438287
2863
Evet bu Kopernik modelinin bir öngörüsüdür.
07:33
AstronomersGökbilimciler lookedbaktı for the stellaryıldız parallaxparalaks
164
441150
2561
Gökbilimciler, yıldız paralaksını aradılar
07:35
and they foundbulunan nothing, nothing at all.
165
443711
4982
ve hiç ama hiç bir şey bulamadılar.
07:40
And manyçok people arguedsavundu that this provedkanıtlanmış
that the CopernicanBüyük modelmodel was falseyanlış.
166
448693
3866
Ve pek çok kimse bunun Kopernik modelinin
yanlış olduğunu ispatladığını savundu.
07:44
So what happenedolmuş?
167
452559
1488
Sonra ne oldu?
07:46
Well, in hindsightGez we can say
that astronomersastronomlar were makingyapma
168
454047
2683
Pekala, günümüzde diyebiliyoruz ki,
07:48
two auxiliaryyardımcı hypotheseshipotezler, bothher ikisi de of whichhangi
169
456730
2547
gökbilimciler artık yanlış olduğunu bildiğimiz
07:51
we would now say were incorrectyanlış.
170
459277
2663
iki yan hipotez kuruyorlardı.
07:53
The first was an assumptionvarsayım
about the sizeboyut of the Earth'sDünya'nın orbityörünge.
171
461940
3635
Birincisi, Dünya'nın yörüngesi
hakkındaki varsayımları.
07:57
AstronomersGökbilimciler were assumingvarsayarak
that the Earth'sDünya'nın orbityörünge was largegeniş
172
465575
3036
Gökbilimciler, Dünya yörüngesinin
Dünya'nın yıldızlara uzaklığıyla orantılı
08:00
relativebağıl to the distancemesafe to the starsyıldızlar.
173
468611
2338
bir büyüklükte olduğunu varsaymışlardı.
08:02
TodayBugün we would drawçekmek the pictureresim more like this,
174
470949
2464
Günümüzde resmi daha çok bu şekilde çizmeliyiz,
08:05
this comesgeliyor from NASANASA,
175
473413
1347
bu NASA'dan
08:06
and you see the Earth'sDünya'nın orbityörünge is actuallyaslında quiteoldukça smallküçük.
176
474760
2423
ve görüyorsunuz ki Dünya'nın yörüngesi oldukça küçük.
08:09
In factgerçek, it's actuallyaslında much
smallerdaha küçük even than showngösterilen here.
177
477183
2991
Aslında, burada gösterilenden bile
çok daha küçük.
08:12
The stellaryıldız parallaxparalaks thereforebu nedenle,
178
480174
1539
Bu yüzden yıldız paralaksı
08:13
is very smallküçük and actuallyaslında very hardzor to detectbelirlemek.
179
481713
3584
çok küçük ve incelenmesi çok zordur.
08:17
And that leadspotansiyel müşteriler to the secondikinci reasonneden
180
485297
1974
Ve bu da, öngörünün işlememesinin
08:19
why the predictiontahmin didn't work,
181
487271
1859
ikinci nedenine yol açıyor,
08:21
because scientistsBilim adamları were alsoAyrıca assumingvarsayarak
182
489130
1915
çünkü biliminsanları, teleskoplarının
08:23
that the telescopesteleskoplar they had were sensitivehassas enoughyeterli
183
491045
3010
paralaksı görmeye yetecek kadar
08:26
to detectbelirlemek the parallaxparalaks.
184
494055
1900
hassas olduğunu varsayıyorlardı.
08:27
And that turneddönük out not to be truedoğru.
185
495955
2017
Ve bunun da öyle olmadığı ortaya çıktı.
08:29
It wasn'tdeğildi untila kadar the 19thinci centuryyüzyıl
186
497972
2534
19. yy.'a kadar biliminsanlarının
08:32
that scientistsBilim adamları were ableyapabilmek to detectbelirlemek
187
500506
1684
yıldız paralaksını incelemeleri
08:34
the stellaryıldız parallaxparalaks.
188
502190
1536
mümkün olmadı.
08:35
So, there's a thirdüçüncü problemsorun as well.
189
503726
2646
Ve üçüncü bir sorun daha var.
08:38
The thirdüçüncü problemsorun is simplybasitçe a factualolgusal problemsorun,
190
506372
2778
Bu olgusal bir sorun, şöyle ki,
08:41
that a lot of scienceBilim doesn't fituygun the textbookders kitabı modelmodel.
191
509150
2816
bilimin büyük bir kısmı okul kitabı modeline uymaz.
08:43
A lot of scienceBilim isn't deductiveTümdengelim at all,
192
511966
2273
Bilimin büyük bir kısmı tümdengelimsel bile değildir,
08:46
it's actuallyaslında inductiveEndüktif.
193
514239
1768
tümevarımsaldır.
08:48
And by that we mean that scientistsBilim adamları don't necessarilyzorunlu olarak
194
516007
2516
Ve bununla, biliminsanları teoremlerle ve
08:50
startbaşlama with theoriesteoriler and hypotheseshipotezler,
195
518523
2231
hipotezlerle başlamaz,
08:52
oftensık sık they just startbaşlama with observationsgözlemler
196
520754
1869
sıklıkla dünyada devam eden şeyleri gözlemlemekle
08:54
of stuffşey going on in the worldDünya.
197
522623
2409
başlarlar demek istiyorum.
08:57
And the mostçoğu famousünlü exampleörnek
of that is one of the mostçoğu
198
525032
2570
Ve bunun en önemli örneği,
yaşamış en ünlü biliminsanlarından
08:59
famousünlü scientistsBilim adamları who ever livedyaşamış, CharlesCharles DarwinDarwin.
199
527602
3065
Charles Darwin'dir.
09:02
When DarwinDarwin wentgitti out as a younggenç
man on the voyageyolculuk of the BeagleBeagle,
200
530667
3162
Darwin, genç bir adam olarak
Beagle seyahatine çıktığında,
09:05
he didn't have a hypothesishipotez, he didn't have a theoryteori.
201
533829
3612
bir hipotezi yada teoremi yoktu.
09:09
He just knewbiliyordum that he wanted
to have a careerkariyer as a scientistBilim insanı
202
537441
3066
Yalnızca bir biliminsanı olarak
kariyer yapmak istiyordu
09:12
and he startedbaşladı to collecttoplamak dataveri.
203
540507
2012
ve veri toplamaya başladı.
09:14
MainlyEsas olarak he knewbiliyordum that he hatednefret edilen medicinetıp
204
542519
2730
Çünkü tıptan nefret ediyordu
09:17
because the sightgörme of bloodkan madeyapılmış him sickhasta so
205
545249
1818
onu kan tutuyordu,
09:19
he had to have an alternativealternatif careerkariyer pathyol.
206
547067
2268
bu yüzden başka bir kariyer yolu çizmeliydi.
09:21
So he startedbaşladı collectingtoplama dataveri.
207
549335
2134
Bu yüzden veri toplamaya başladı.
09:23
And he collectedtoplanmış manyçok things,
includingdahil olmak üzere his famousünlü finchesfinches.
208
551469
3166
Ve onun o ünlü ispinoz kuşları da dahil olmak üzere
pek çok şey topladı.
09:26
When he collectedtoplanmış these finchesfinches,
he threwattı them in a bagsırt çantası
209
554635
2210
Kuşları toplayıp çantasına attı
09:28
and he had no ideaFikir what they meantdemek.
210
556845
2340
bunların ne anlama geldiği konusunda
hiçbir fikri yoktu.
09:31
ManyBirçok yearsyıl latersonra back in LondonLondra,
211
559185
2287
Yıllar sonra Londra'ya döndüğünde,
09:33
DarwinDarwin lookedbaktı at his dataveri again and beganbaşladı
212
561472
2233
verilerine yeniden baktı ve
09:35
to developgeliştirmek an explanationaçıklama,
213
563705
2448
bir açıklama geliştirmeye başladı,
09:38
and that explanationaçıklama was the
theoryteori of naturaldoğal selectionseçim.
214
566153
3298
ve o açıklama,
doğal seçilim teoremi idi.
09:41
BesidesAyrıca inductiveEndüktif scienceBilim,
215
569451
2059
Tümevarımsal bilimin yanısıra,
09:43
scientistsBilim adamları alsoAyrıca oftensık sık participatekatılmak in modelingmodelleme.
216
571510
2936
biliminsanları modellemeyi de sık sık kullanırlar.
09:46
One of the things scientistsBilim adamları want to do in life
217
574446
2336
Biliminsanlarının hayatta yapmayı istedikleri
şeylerden birisi de
09:48
is to explainaçıklamak the causesnedenleri of things.
218
576782
2268
bir şeylerin sebeplerini açıklamaktır.
09:51
And how do we do that?
219
579050
1518
Peki bunu nasıl yaparız?
09:52
Well, one way you can do it is to buildinşa etmek a modelmodel
220
580568
2252
Pekala, bunun bir yolu, bir fikri test etmek için
09:54
that teststestler an ideaFikir.
221
582820
1742
model oluşturmaktır.
09:56
So this is a pictureresim of HenryHenry CadellCadell,
222
584562
1931
Şimdi, bu Henry Cadell'ın bir resmi,
09:58
who was a Scottishİskoç geologistjeolog in the 19thinci centuryyüzyıl.
223
586493
2866
19.yy.'da yaşamış, İskoçyalı bir jeolog.
10:01
You can tell he's Scottishİskoç because he's wearinggiyme
224
589359
1433
İskoçyalı olduğunu giydiği geyik avı şapkasından
10:02
a deerstalkerdeerstalker capkapak and WellingtonWellington bootsbot ayakkabı.
225
590792
2388
ve Wellington botlarından anlayabilirsiniz.
10:05
(LaughterKahkaha)
226
593180
2154
Cadell, "dağlar nasıl oluştu?"
10:07
And CadellCadell wanted to answerCevap the questionsoru,
227
595334
1566
10:08
how are mountainsdağlar formedoluşturulan?
228
596900
1768
sorusunu cevaplamak istedi.
10:10
And one of the things he had observedgözlenen
229
598668
1516
Ve gözlemlediği şeylerden bir tanesi,
10:12
is that if you look at mountainsdağlar
like the AppalachiansAppalachians,
230
600184
2574
Appalach Dağları gibi dağlara bakarsanız,
10:14
you oftensık sık find that the rockskayalar in them
231
602758
1633
genellikle içlerindeki kayaların
10:16
are foldedkatlanmış,
232
604391
1469
kıvrılmış olduğunu görürsünüz
10:17
and they're foldedkatlanmış in a particularbelirli way,
233
605860
1646
ve öyle kıvrılmışlardı ki,
10:19
whichhangi suggestedönerdi to him
234
607506
1444
bu ona (Cadell'e)
10:20
that they were actuallyaslında beingolmak
compressedsıkıştırılmış from the sideyan.
235
608950
2949
yanlardan sıkıştırılmış oldukları fikrini verdi.
10:23
And this ideaFikir would latersonra playoyun a majormajör rolerol
236
611899
2088
Ve bu fikir daha sonra,
kıtaların sürüklenmesi tartışmalarında
10:25
in discussionstartışmalar of continentalkıta driftsürüklenme.
237
613987
2423
büyük rol oynayacaktı.
10:28
So he builtinşa edilmiş this modelmodel, this crazyçılgın contraptionmekanizma
238
616410
2506
Sonra bu modeli kurdu, kaldıraçlarla ve ahşapla
10:30
with leverskolları and woodahşap, and here'sburada his wheelbarrowel arabası,
239
618916
2152
bu çılgın mekanizmayı... Burada da
10:33
bucketskovalar, a bigbüyük sledgehammerBalyoz.
240
621068
2442
el arabası, kovası ve balyozu.
10:35
I don't know why he's got the WellingtonWellington bootsbot ayakkabı.
241
623510
1898
Neden Wellington botları giydiğini bilmiyorum.
10:37
Maybe it's going to rainyağmur.
242
625408
1577
Belki yağmur yağacaktır.
10:38
And he createdoluşturulan this physicalfiziksel modelmodel in ordersipariş
243
626985
3085
Bu modeli, yanlardan sıkıştırdığınız zaman
10:42
to demonstrategöstermek that you could, in factgerçek, createyaratmak
244
630070
3965
kayalarda -burada çamurda-,
dağlara benzeyen dokular oluşturabileceğinizi
10:46
patternsdesenler in rockskayalar, or at leasten az, in this casedurum, in mudçamur,
245
634035
2674
10:48
that lookedbaktı a lot like mountainsdağlar
246
636709
2226
göstermek için oluşturdu.
10:50
if you compressedsıkıştırılmış them from the sideyan.
247
638935
1842
Yani bu dağların oluşumuyla ilgili bir kanıttı.
10:52
So it was an argumenttartışma about
the causesebeb olmak of mountainsdağlar.
248
640777
3628
10:56
NowadaysGünümüzde, mostçoğu scientistsBilim adamları prefertercih etmek to work insideiçeride,
249
644405
3048
Günümüzde, biliminsanları
içeride çalışmayı tercih ediyorlar,
10:59
so they don't buildinşa etmek physicalfiziksel modelsmodeller so much
250
647453
2427
bu yüzden bilgisayar simülasyonları yapıyorlar
11:01
as to make computerbilgisayar simulationssimülasyonlar.
251
649880
2361
ve fiziksel modeller yapmıyorlar pek.
11:04
But a computerbilgisayar simulationsimülasyon is a kindtür of a modelmodel.
252
652241
2839
Ama bilgisayar simülasyonu da bir tür modeldir.
11:07
It's a modelmodel that's madeyapılmış with mathematicsmatematik,
253
655080
1863
Matematikle yapılmış bir model,
11:08
and like the physicalfiziksel modelsmodeller of the 19thinci centuryyüzyıl,
254
656943
3233
19. yy.'daki fiziksel modeller gibi.
11:12
it's very importantönemli for thinkingdüşünme about causesnedenleri.
255
660176
3778
Nedenler hakkında düşünmek çok önemlidir.
11:15
So one of the bigbüyük questionssorular
to do with climateiklim changedeğişiklik,
256
663954
2615
Ve şimdi, iklim değişikliği üzerine
önemli sorulardan bir tanesi,
11:18
we have tremendousmuazzam amountsmiktarlar of evidencekanıt
257
666569
1803
Dünya'nın ısındığına dair
11:20
that the EarthDünya is warmingısınma up.
258
668372
1880
inanılmaz miktarda belirtiler var.
11:22
This slidekaymak here, the blacksiyah linehat showsgösterileri
259
670252
2464
Bu slaytta, siyah çizgi 150 yıl boyunca
11:24
the measurementsölçümler that scientistsBilim adamları have takenalınmış
260
672716
2120
biliminsanları tarafından ölçülen
11:26
for the last 150 yearsyıl
261
674836
1963
Dünya'nın sıcaklığının
11:28
showinggösterme that the Earth'sDünya'nın temperaturesıcaklık
262
676799
1410
sürekli olarak arttığını
11:30
has steadilysürekli increasedartmış,
263
678209
1634
gösteriyor ve
11:31
and you can see in particularbelirli
that in the last 50 yearsyıl
264
679843
2846
özellikle son 50 yılda
bir santigrat dereceye yakın yada
11:34
there's been this dramaticdramatik increaseartırmak
265
682689
1764
11:36
of nearlyneredeyse one degreederece centigradesantigrat,
266
684453
2340
hemen hemen iki Fahrenheit gibi
11:38
or almostneredeyse two degreesderece FahrenheitFahrenheit.
267
686793
2375
dramatik bir artış olduğunu görebilirsiniz.
11:41
So what, thoughgerçi, is drivingsürme that changedeğişiklik?
268
689168
2437
Peki bu değişikliğe neden olan nedir?
11:43
How can we know what's causingneden olan
269
691605
2335
Gözlemlediğimiz ısınmanın sebebini
11:45
the observedgözlenen warmingısınma?
270
693940
1516
nasıl öğrenebiliriz?
11:47
Well, scientistsBilim adamları can modelmodel it
271
695456
1714
Pekala, biliminsanları bunu
11:49
usingkullanma a computerbilgisayar simulationsimülasyon.
272
697170
2368
bilgisayar simülasyonu ile modelleyebilirler.
11:51
So this diagramdiyagram illustratesgösterir a computerbilgisayar simulationsimülasyon
273
699538
2792
İşte bu grafik, iklim değişikliğni etkilediğini bildiğimiz
11:54
that has lookedbaktı at all the differentfarklı factorsfaktörler
274
702330
2121
tüm farklı faktörleri gösteren
11:56
that we know can influenceetki the Earth'sDünya'nın climateiklim,
275
704451
2605
bir bilgisayar simülasyonu çıktısı,
11:59
so sulfatesülfat particlesparçacıklar from airhava pollutionkirlilik,
276
707056
2752
hava kirliliğinden kaynaklanan sülfat partikülleri,
12:01
volcanicvolkanik dusttoz from volcanicvolkanik eruptionspatlamalar,
277
709808
2970
volkan patlamalarından kaynaklanan volkanik tozlar,
12:04
changesdeğişiklikler in solargüneş radiationradyasyon,
278
712778
2234
güneşten gelen radyasyondaki değişimler
12:07
and, of coursekurs, greenhouseyeşil Ev gasesgazlar.
279
715012
2378
ve tabii ki, sera gazları.
12:09
And they askeddiye sordu the questionsoru,
280
717390
1818
Ve şunu sordular:
12:11
what setset of variablesdeğişkenler put into a modelmodel
281
719208
3696
Modele eklenen hangi değişkenler
12:14
will reproduceçoğaltmak what we actuallyaslında see in realgerçek life?
282
722904
2976
gerçek hayattaki durumu önümüze koyacak?
12:17
So here is the realgerçek life in blacksiyah.
283
725880
2020
İşte burada siyah renkte gerçek hayat.
12:19
Here'sİşte the modelmodel in this lightışık graygri,
284
727900
2280
Modelimiz de gri
12:22
and the answerCevap is
285
730180
1560
ve cevap şıkkı E,
12:23
a modelmodel that includesiçerir, it's the answerCevap E on that SATSAT,
286
731740
4387
yani hepsi, hepsini içeren model.
12:28
all of the aboveyukarıdaki.
287
736127
2141
Ölçülen sıcaklık ölçümlerini
12:30
The only way you can reproduceçoğaltmak
288
738268
1506
12:31
the observedgözlenen temperaturesıcaklık measurementsölçümler
289
739774
1828
yeniden üretmenin tek yolu
12:33
is with all of these things put togetherbirlikte,
290
741602
1978
bunların hepsini biraraya getirmek,
12:35
includingdahil olmak üzere greenhouseyeşil Ev gasesgazlar,
291
743580
2139
sera gazları dahil
12:37
and in particularbelirli you can see that the increaseartırmak
292
745719
2551
ve son 50 yılda sıcaklıktaki dramatik artışın
12:40
in greenhouseyeşil Ev gasesgazlar tracksraylar
293
748270
1884
özellikle sera gazlarındaki
12:42
this very dramaticdramatik increaseartırmak in temperaturesıcaklık
294
750154
2206
artıştan kaynaklandığını
12:44
over the last 50 yearsyıl.
295
752360
1480
görebilirsiniz.
12:45
And so this is why climateiklim scientistsBilim adamları say
296
753840
2434
Bu yüzden biliminsanları,
12:48
it's not just that we know that
climateiklim changedeğişiklik is happeningolay,
297
756274
3108
yalnızca iklimin değiştiğini
bilmekle kalmayıp,
12:51
we know that greenhouseyeşil Ev gasesgazlar are a majormajör partBölüm
298
759382
2768
sera gazlarının bunun en büyük nedeni olduğunu da
12:54
of the reasonneden why.
299
762150
2730
biliyoruz diyorlar.
12:56
So now because there all these differentfarklı things
300
764880
2388
Ve biliminsanlarının yaptıkları
12:59
that scientistsBilim adamları do,
301
767268
1489
onca farklı şeylerden dolayı,
13:00
the philosopherfilozof PaulPaul FeyerabendFeyerabend famouslyünlü said,
302
768757
3486
filozof Paul Feyerabend şu ünlü sözü söylemiştir:
13:04
"The only principleprensip in scienceBilim
303
772243
1626
"Bilimde süreci engellemeyen
13:05
that doesn't inhibitengellemek progressilerleme is: anything goesgider."
304
773869
3979
tek ilke: Herşey uyar."
13:09
Now this quotationalıntı has oftensık sık
been takenalınmış out of contextbağlam,
305
777848
2616
Bu alıntı sık sık eksik yapılır,
13:12
because FeyerabendFeyerabend was not actuallyaslında sayingsöz
306
780464
2118
çünkü Feyerabend'in gerçekte söylediği
13:14
that in scienceBilim anything goesgider.
307
782582
1950
"bilime herşey uyar" değil.
13:16
What he was sayingsöz was,
308
784532
1344
Söylediğini tam olarak
13:17
actuallyaslında the fulltam quotationalıntı is,
309
785876
2024
alıntılarsak,
13:19
"If you pressbasın me to say
310
787900
2090
"Beni bilimin yönteminin ne olduğunu
13:21
what is the methodyöntem of scienceBilim,
311
789990
1646
söylemek zorunda bırakırsanız,
13:23
I would have to say: anything goesgider."
312
791636
3629
her şey uyar derdim"
Söylemeye çalıştığı
13:27
What he was tryingçalışıyor to say
313
795265
1078
13:28
is that scientistsBilim adamları do a lot of differentfarklı things.
314
796343
2567
biliminsanlarının pek çok farklı şey yaptıklarıdır.
13:30
ScientistsBilim adamları are creativeyaratıcı.
315
798910
2308
Biliminsanları yaratıcıdır.
13:33
But then this pushesiter the questionsoru back:
316
801218
2110
Ancak bu da şu soruyu geri getiriyor:
13:35
If scientistsBilim adamları don't use a singletek methodyöntem,
317
803328
3471
Biliminsanları tek bir yöntem kullanmazlarsa,
13:38
then how do they decidekarar ver
318
806799
1899
neyin doğru, neyin yanlış olduğuna
13:40
what's right and what's wrongyanlış?
319
808698
1458
nasıl karar verecekler?
13:42
And who judgesyargıçlar?
320
810156
1894
Ve bunu kim değerlendirecek?
13:44
And the answerCevap is, scientistsBilim adamları judgehakim,
321
812050
2080
Cevap, biliminsanları,
13:46
and they judgehakim by judgingyargılamak evidencekanıt.
322
814130
2883
bunu kanıtları değerlendirerek yaparlar.
13:49
ScientistsBilim adamları collecttoplamak evidencekanıt in manyçok differentfarklı waysyolları,
323
817013
3409
Biliminsanları pek çok farklı yollarla kanıt toplarlar,
13:52
but howeverancak they collecttoplamak it,
324
820422
1622
ancak nasıl toplamış olurlarsa olsunlar,
13:54
they have to subjectkonu it to scrutinyinceleme.
325
822044
2577
bunu ince eleyip sık dokumak zorundadırlar.
13:56
And this led the sociologistsosyolog RobertRobert MertonMerton
326
824621
2560
İşte bu sosyolog Robert Merton'ı
biliminsanlarının veri ve kanıtları
nasıl ince eleyip sık dokudukları
13:59
to focusodak on this questionsoru of how scientistsBilim adamları
327
827181
2180
14:01
scrutinizeince eleyip sık dokumak dataveri and evidencekanıt,
328
829361
1679
sorusuna odaklanmaya yöneltti
14:03
and he said they do it in a way he calleddenilen
329
831040
2808
ve bunu "organize şüphecilik" dediği bir yolla
14:05
"organizedörgütlü skepticismşüphecilik."
330
833848
1919
yaptıklarını söyledi.
14:07
And by that he meantdemek it's organizedörgütlü
331
835767
1884
"Organize" çünkü
14:09
because they do it collectivelytopluca,
332
837651
1478
bunu kollektif olarak,
14:11
they do it as a groupgrup,
333
839129
1629
grup halinde yaparlar
14:12
and skepticismşüphecilik, because they do it from a positionpozisyon
334
840758
2816
ve "şüpheci" çünkü
güvensizlikten yola çıkarlar
14:15
of distrustgüvensizlik.
335
843574
1454
demek istedi.
14:17
That is to say, the burdenyük of proofkanıt
336
845028
1962
Bu, yeni bir iddiası olan
bunu kanıtlamak zorundadır, anlamına gelir.
14:18
is on the personkişi with a novelyeni claimİddia.
337
846990
2481
14:21
And in this senseduyu, scienceBilim
is intrinsicallydoğal olarak conservativemuhafazakâr.
338
849471
3143
Ve bu bağlamda, bilim
doğal olarak muhafazakardır.
14:24
It's quiteoldukça hardzor to persuadeikna etmek the scientificilmi communitytoplum
339
852614
2572
Bilim camiasından birisini "Evet, bir şey biliyoruz, bu doğru"
14:27
to say, "Yes, we know something, this is truedoğru."
340
855186
3711
demeye ikna etmek oldukça zordur.
14:30
So despiterağmen the popularitypopülerlik of the conceptkavram
341
858897
2496
Yani "paradigma kaymaları" kavramının
14:33
of paradigmparadigma shiftskaymalar,
342
861393
1597
popülaritesine karşın,
14:34
what we find is that actuallyaslında,
343
862990
1284
gerçekte gördüğümüz,
14:36
really majormajör changesdeğişiklikler in scientificilmi thinkingdüşünme
344
864274
2785
bilimsel düşüncede gerçek büyük değişimlerin
14:39
are relativelyNispeten rarenadir in the historytarih of scienceBilim.
345
867059
3720
bilim tarihinde görece olarak nadir olduğudur.
14:42
So finallyen sonunda that bringsgetiriyor us to one more ideaFikir:
346
870779
3563
Nihai olarak bu bizi bir fikre daha ulaştırır:
14:46
If scientistsBilim adamları judgehakim evidencekanıt collectivelytopluca,
347
874342
3708
Biliminsanları, kanıtları kollektif olarak değerlendiriyorsa,
14:50
this has led historianstarihçiler to focusodak on the questionsoru
348
878050
2562
bu, tarihçileri, bilimin ne olduğu,
14:52
of consensusfikir birliği,
349
880612
1419
bilimsel bilginin
14:54
and to say that at the endson of the day,
350
882031
1895
ne olduğu üzerine bir konsensus sorusuna
14:55
what scienceBilim is,
351
883926
1934
odaklanmaya yöneltir:
14:57
what scientificilmi knowledgebilgi is,
352
885860
1670
organize şüphecilik ve
14:59
is the consensusfikir birliği of the scientificilmi expertsuzmanlar
353
887530
3379
kollektif şüphecilik sürecinde
bilimsel uzmanlar kanıtları inceleyip,
15:02
who throughvasitasiyla this processsüreç of organizedörgütlü scrutinyinceleme,
354
890909
2154
15:05
collectivetoplu scrutinyinceleme,
355
893063
2305
bununla ilgili
bir hükme vardılar mı?
15:07
have judgedkarar the evidencekanıt
356
895368
1242
15:08
and come to a conclusionSonuç about it,
357
896610
2797
evet mi hayır mı?
15:11
eitherya yeaEvet or naynay.
358
899407
2477
Öyleyse bilimsel bilgiyi, uzmanların konsensusu,
15:13
So we can think of scientificilmi knowledgebilgi
359
901884
1724
uzlaşısı olarak düşünebiliriz.
15:15
as a consensusfikir birliği of expertsuzmanlar.
360
903608
2052
15:17
We can alsoAyrıca think of scienceBilim as beingolmak
361
905660
1772
Bilimi de bir tür jüri
15:19
a kindtür of a juryjüri,
362
907432
1578
olarak düşünebiliriz,
15:21
exceptdışında it's a very specialözel kindtür of juryjüri.
363
909010
2514
ama çok özel bir tür jüri.
15:23
It's not a juryjüri of your peers,
364
911524
2104
Perilerinizden oluşan bir jüri değil,
15:25
it's a juryjüri of geeksinekler.
365
913628
1896
ucubelerden oluşan bir jüri.
15:27
It's a juryjüri of menerkekler and womenkadınlar with PhPH.D.s,
366
915524
3634
Doktoralı adamlar ve kadınlardan oluşan bir jüri,
15:31
and unlikeaksine a conventionalKonvansiyonel juryjüri,
367
919158
2442
"suçlu" ya da "suçsuz" gibi
15:33
whichhangi has only two choicesseçimler,
368
921600
1690
sadece iki seçeneği olan
15:35
guiltysuçlu or not guiltysuçlu,
369
923290
2685
geleneksel bir jüriye benzemez,
15:37
the scientificilmi juryjüri actuallyaslında has a numbernumara of choicesseçimler.
370
925975
3401
bilim jürisinin bir kaç seçeneği vardır:
15:41
ScientistsBilim adamları can say yes, something'sşey truedoğru.
371
929376
2784
Biliminsanları "Evet, bu doğrudur." diyebilirler,
15:44
ScientistsBilim adamları can say no, it's falseyanlış.
372
932160
2580
"Hayır, bu yanlış." diyebilirler
15:46
Or, they can say, well it mightbelki be truedoğru
373
934740
2540
ya da "Pekala, bu doğru olabilir,
15:49
but we need to work more
and collecttoplamak more evidencekanıt.
374
937280
3044
ancak daha fazla çalışmamız ve
daha çok kanıt toplamamız gerekli." diyebilirler,
15:52
Or, they can say it mightbelki be truedoğru,
375
940324
1616
ya da "Doğru olabilir, ancak
15:53
but we don't know how to answerCevap the questionsoru
376
941940
1700
bu sorunun cevabını bilmiyoruz
15:55
and we're going to put it asidebir kenara
377
943640
1310
ve bunu bir kenara koyalım
15:56
and maybe we'lliyi come back to it latersonra.
378
944950
2923
ve belki ileride tekrar döneriz" diyebilirler.
15:59
That's what scientistsBilim adamları call "intractablezorlu."
379
947873
4002
Bu, biliminsanlarının "kolayca kontrol edilemeyen"
dedikleri şeydir.
16:03
But this leadspotansiyel müşteriler us to one finalnihai problemsorun:
380
951875
2606
Ama bu da bizi nihai bir probleme götürür:
16:06
If scienceBilim is what scientistsBilim adamları say it is,
381
954481
2938
Eğer bilim, biliminsanlarının anlattığı şeyse,
16:09
then isn't that just an appealtemyiz to authorityyetki?
382
957419
2541
bu da sadece otoriteye başvurmak değil midir?
16:11
And weren'tdeğildi we all taughtöğretilen in schoolokul
383
959960
1062
Ve bize okulda otoriteye başvurmanın
16:13
that the appealtemyiz to authorityyetki is a logicalmantıksal fallacyyanlış?
384
961022
3227
mantık hatası olduğu öğretilmedi mi?
16:16
Well, here'sburada the paradoxparadoks of modernmodern scienceBilim,
385
964249
3032
Evet, işte modern bilimin paradoksu,
16:19
the paradoxparadoks of the conclusionSonuç I think historianstarihçiler
386
967281
2272
sanırım tarihçilerin, filozofların ve
16:21
and philosophersfilozoflar and sociologistssosyologlar have come to,
387
969553
2601
sosyologların vardığı sonucun paradoksu:
16:24
that actuallyaslında scienceBilim is the appealtemyiz to authorityyetki,
388
972154
3501
aslında bilim otoriteye başvurmaktır,
16:27
but it's not the authorityyetki of the individualbireysel,
389
975655
3776
ama bir bireyin otoritesine değil,
16:31
no mattermadde how smartakıllı that individualbireysel is,
390
979431
2399
ne kadar zeki olursa olsun,
16:33
like PlatoPlaton or SocratesSokrates or EinsteinEinstein.
391
981830
3865
Platon yada Sokrates yada Einstein gibi.
16:37
It's the authorityyetki of the collectivetoplu communitytoplum.
392
985695
3114
Kollektif grubun otoritesidir.
16:40
You can think of it is a kindtür of wisdombilgelik of the crowdkalabalık,
393
988809
2986
Bir topluluğun bir çeşit ortak aklı olarak düşünebilirsiniz,
16:43
but a very specialözel kindtür of crowdkalabalık.
394
991795
4126
ama çok özel bir tür topluluk.
Bilim -tabii ki- otoriteye başvurur,
16:47
ScienceBilim does appealtemyiz to authorityyetki,
395
995921
1890
ama herhangi bir bireye dayalı değildir,
16:49
but it's not basedmerkezli on any individualbireysel,
396
997811
2050
16:51
no mattermadde how smartakıllı that individualbireysel mayMayıs ayı be.
397
999861
2586
o birey olabileceği kadar zeki olsa da.
16:54
It's basedmerkezli on the collectivetoplu wisdombilgelik,
398
1002447
1751
Bu, belirli bir problem üzerinde çalışan
16:56
the collectivetoplu knowledgebilgi, the collectivetoplu work,
399
1004198
2642
biliminsanlarının kollektif bilgeliğine,
16:58
of all of the scientistsBilim adamları who have workedişlenmiş
400
1006840
1898
kollektif bilgisine,
17:00
on a particularbelirli problemsorun.
401
1008738
2717
kollektif çalışmasına dayanır.
17:03
ScientistsBilim adamları have a kindtür of culturekültür of collectivetoplu distrustgüvensizlik,
402
1011455
2796
Biliminsanlarında bir tür "kollektif güvensizlik" vardır,
17:06
this "showgöstermek me" culturekültür,
403
1014251
2200
şu "göster bana" kültürü,
17:08
illustratedResimli by this niceGüzel womankadın here
404
1016451
1950
bu şirin bayanın arkadaşlarına
17:10
showinggösterme her colleaguesmeslektaşlar her evidencekanıt.
405
1018401
3082
kanıtlarını gösterdiği gibi.
17:13
Of coursekurs, these people don't
really look like scientistsBilim adamları,
406
1021483
1857
Tabii ki, bu insanlar biliminsanlarına
gerçekten benzemiyorlar
17:15
because they're much too happymutlu.
407
1023340
1986
çünkü fazlasıyla mutlu görünüyorlar.
17:17
(LaughterKahkaha)
408
1025326
4012
Tamam, bu beni varış noktama taşıyor.
17:21
Okay, so that bringsgetiriyor me to my finalnihai pointpuan.
409
1029338
4322
17:25
MostÇoğu of us get up in the morningsabah.
410
1033660
2648
Çoğumuz sabah uyanırız.
Çoğumuz arabalarımıza güveniriz.
17:28
MostÇoğu of us trustgüven our carsarabalar.
411
1036308
1410
17:29
Well, see, now I'm thinkingdüşünme, I'm in ManhattanManhattan,
412
1037718
1542
Pekala, bakın, şimdi düşünüyorum da,
17:31
this is a badkötü analogyanaloji,
413
1039260
1298
ben Manhattan'dayım, bu kötü bir benzetme oldu,
17:32
but mostçoğu AmericansAmerikalılar who don't livecanlı in ManhattanManhattan
414
1040558
2824
ama Manhattan'da yaşamayan pek çok Amerikalı
17:35
get up in the morningsabah and get in theironların carsarabalar
415
1043382
1738
sabah uyanır ve arabalarına biner
17:37
and turndönüş on that ignitionAteşleme, and theironların carsarabalar work,
416
1045120
2529
kontağı çevirirler ve arabaları çalışır
17:39
and they work incrediblyinanılmaz well.
417
1047649
2001
ve muazzam çalışır.
17:41
The modernmodern automobileotomobil hardlyzorlukla ever breakssonları down.
418
1049650
2715
Modern ortomobil kolay kolay arıza yapmaz.
17:44
So why is that? Why do carsarabalar work so well?
419
1052365
2783
Peki nasıl oluyor? Arabalar nasıl bu kadar iyi çalışıyor?
17:47
It's not because of the geniusdeha of HenryHenry FordFord
420
1055148
2504
Bu, Henry Ford'un dehası değil,
17:49
or KarlKarl BenzBenz or even ElonElon MuskMisk.
421
1057652
3091
ya da Karl Benz yada Elon Musk'ın da değil.
17:52
It's because the modernmodern automobileotomobil
422
1060743
2142
Çünkü modern otomobil
17:54
is the productürün of more than 100 yearsyıl of work
423
1062885
5034
yüzlerce, binlerce hatta onbinlerce insanın
yüzyılı aşkın çalışmasının
17:59
by hundredsyüzlerce and thousandsbinlerce
424
1067919
1590
18:01
and tensonlarca of thousandsbinlerce of people.
425
1069509
1336
bir ürünüdür.
18:02
The modernmodern automobileotomobil is the productürün
426
1070845
2111
Modern otomobil,
18:04
of the collectedtoplanmış work and wisdombilgelik and experiencedeneyim
427
1072956
2789
bir araba üzerinde çalışmış olan her adam ve kadının
18:07
of everyher man and womankadın who has ever workedişlenmiş
428
1075745
2347
toplu emeğinin ve bilgeliğinin ve deneyiminin
18:10
on a cararaba,
429
1078092
1608
bir ürünüdür
18:11
and the reliabilitygüvenilirlik of the technologyteknoloji is the resultsonuç
430
1079700
2915
ve teknolojinin güvenilirliği, bu toplu çabanın
18:14
of that accumulatedbirikmiş effortçaba.
431
1082615
2683
bir sonucudur.
18:17
We benefityarar not just from the geniusdeha of BenzBenz
432
1085298
2857
Sadece Benz'in, Ford'un ve Musk'ın
dehalarından değil,
18:20
and FordFord and MuskMisk
433
1088155
1066
18:21
but from the collectivetoplu intelligencezeka and hardzor work
434
1089221
2768
modern araba üzerinde çalışmış olan tüm insanların
18:23
of all of the people who have workedişlenmiş
435
1091989
2251
ortak akıl ve emeğinden
18:26
on the modernmodern cararaba.
436
1094240
1670
istifade ettik.
18:27
And the sameaynı is truedoğru of scienceBilim,
437
1095910
2050
Ve bilimin doğrusu hep aynıdır,
18:29
only scienceBilim is even olderdaha eski.
438
1097960
2844
sadece bilim biraz daha yaşlanmıştır.
18:32
Our basistemel for trustgüven in scienceBilim is actuallyaslında the sameaynı
439
1100804
2574
temelde bilime güvenmek,
18:35
as our basistemel in trustgüven in technologyteknoloji,
440
1103378
2674
teknolojiye güvenmekle
18:38
and the sameaynı as our basistemel for trustgüven in anything,
441
1106052
3987
ve deneyim dediğimiz bir şeye güvenmekle,
18:42
namelyyani, experiencedeneyim.
442
1110039
2278
esasen aynı şeydir.
18:44
But it shouldn'tolmamalı be blindkör trustgüven
443
1112317
1844
Ama bu herhangi bir şeye körü körüne inanmaktan
18:46
any more than we would have blindkör trustgüven in anything.
444
1114161
2760
daha fazla körü körüne olmamalıdır.
18:48
Our trustgüven in scienceBilim, like scienceBilim itselfkendisi,
445
1116921
2841
Bilime güvenimiz de, bilimin kendisi gibi,
18:51
should be basedmerkezli on evidencekanıt,
446
1119762
1913
kanıta dayanmalıdır
ve bu da biliminsanlarının,
daha iyi iletişimciler
18:53
and that meansanlamına geliyor that scientistsBilim adamları
447
1121675
1502
18:55
have to becomeolmak better communicatorscommunicatorlar.
448
1123177
2048
haline gelmeleri gerektiği anlamına gelir.
18:57
They have to explainaçıklamak to us not just what they know
449
1125225
2887
Bize sadece bildiklerini değil,
nasıl bildiklerini de
19:00
but how they know it,
450
1128112
1728
açıklamak zorundadırlar
19:01
and it meansanlamına geliyor that we have
to becomeolmak better listenersdinleyici.
451
1129840
3890
ve bu da daha iyi dinleyiciler
olmaları gerektiği anlamına gelir.
19:05
Thank you very much.
452
1133730
1419
Çok çok teşekkürler.
19:07
(ApplauseAlkış)
453
1135149
2303
Translated by Ali Maralcan
Reviewed by Siir Tecirlioglu

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Naomi Oreskes - Historian of science
Naomi Oreskes is a historian of science who uses reason to fight climate change denial.

Why you should listen

Noami Oreskes is a professor of the History of Science and an affiliated professor of Earth and Planetary Sciences at Harvard University. She received her PhD at Stanford in 1990 in the Graduate Special Program in Geological Research and History of Science.

In her 2004 paper published in Science, "Beyond the Ivory Tower: The Scientific Consensus on Climate Change,” Oreskes analyzed nearly 1,000 scientific journals to directly assess the magnitude of scientific consensus around anthropogenic climate change. The paper was famously cited by Al Gore in his film An Inconvenient Truth and led Oreskes to testify in front of the U.S. Senate Committee on Environment and Public Works.

Oreskes is the co-author of the 2010 book Merchants of Doubt, which looks at how the tobacco industry attempted to cast doubt on the link between smoking and lung cancer, and the 2014 book The Collapse of Western Civilization: A View from the Future, which looks back at the present from the year 2093. Both are written with Erik M. Conway.

More profile about the speaker
Naomi Oreskes | Speaker | TED.com