ABOUT THE SPEAKER
Sayu Bhojwani - Immigration scholar
Sayu Bhojwani recruits and supports first and second generation Americans to run for public office.

Why you should listen

Sayu Bhojwani served as New York City's first Commissioner of Immigrant Affairs and is the founder of South Asian Youth Action, a community-based organization in Queens. Since 2010, she has served as Founder and President of The New American Leaders Project, which is based in New York City.

Bhojwani's work to build a more inclusive democracy has been featured in The Wall Street Journal and in the New York Times. She has shared her personal journey in The National and contributes frequently to the The Huffington Post and Medium.

Bhojwani earned a PhD in Politics and Education from Columbia University, where her research focused on immigrant political participation. She is a Visiting Scholar at the Eagleton Institute of Politics at Rutgers University and lives in New York City with her husband and daughter.

More profile about the speaker
Sayu Bhojwani | Speaker | TED.com
TEDNYC

Sayu Bhojwani: Immigrant voices make democracy stronger

Sayu Bhojwani: Göçmenlerin sesi demokrasiyi daha güçlü yapar

Filmed:
981,672 views

Sayu Bhojwani. politikada temsil önemli-- ve bu yüzden ülkesinin çeşitliliğini yansıtacak ve çok kültürlü dokusunu kucaklayacak liderleri seçmeliyiz, diyor. Kendisinin Amerikan vatandaşı olma macerası yoluyla, bu göçmen bilge ülkesine olan aşkının ve fedakarlığının politik değişiklikler için nasıl bir itici güç olduğunu anlatıyor. "Burada olmak için savaştık," diyerek göçmenleri aksiyona davet ediyor. "Burası bizim de ülkemiz."
- Immigration scholar
Sayu Bhojwani recruits and supports first and second generation Americans to run for public office. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
Good eveningakşam.
0
840
1200
İyi akşamlar.
00:14
My journeyseyahat to this stageevre
1
2600
1976
Benim bu sahneye yolculuğum
00:16
beganbaşladı when I camegeldi to AmericaAmerika
2
4600
1616
Amerika'ya 17 yaşındayken
00:18
at the ageyaş of 17.
3
6240
1840
geldiğimde başladı.
00:21
You see, I'm one
of the 84 millionmilyon AmericansAmerikalılar
4
9240
3416
Anlayacağınız, ben bir göçmen çocuğu
00:24
who are immigrantsgöçmenler
5
12680
1296
veya göçmen olan
00:26
or childrençocuklar of immigrantsgöçmenler.
6
14000
2416
84 milyon Amerikalı'dan biriyim.
00:28
EachHer of us has a dreamrüya when we come here,
7
16440
3816
Buraya geldiğimizde her birimizin
bir hayali vardır,
00:32
a dreamrüya that usuallygenellikle has to be rewrittenyeniden
8
20280
3016
genelde yeniden yazılması
00:35
and always has to be repurposedrepurposed.
9
23320
2320
ve hep değiştirilmesi gereken bir hayal.
00:38
I was one of the luckyşanslı onesolanlar.
10
26560
1896
Ben şanslı olanlardandım.
00:40
My revisedrevize dreamrüya
led me to the work I do todaybugün:
11
28480
3816
Değiştirmiş olduğum hayalim
beni bugün yaptığım işe yöneltti:
00:44
trainingEğitim immigrantsgöçmenler
to runkoş for publichalka açık officeofis
12
32320
2936
göçmenleri devlet dairesinde
çalışmak için eğitmek
00:47
and leadingönemli a movementhareket
for inclusivedahil democracydemokrasi.
13
35280
3160
ve kapsayıcı demokrasi için
bir harekete öncülük etmek.
00:51
But I don't want you to think
it was a cakewalkdans çeşidi,
14
39080
2376
Ama bunu Amerika'nın kollarını
açıp beni karşıladığı
00:53
that AmericaAmerika openedaçıldı its armssilâh widegeniş
and welcomedmemnuniyetle karşıladı me.
15
41480
3280
gibi bir çocuk oyuncağı olduğunu
düşünmenizi istemem.
00:57
It's still not doing that.
16
45360
1480
Hâlâ da böyle bir şey olmuyor.
Ve bu yol boyunca sizinle
paylaşmak istediğim
01:00
And I've learnedbilgili
a fewaz lessonsdersler alonguzun bir the way
17
48120
2136
01:02
that I wanted to sharepay with you,
18
50280
1616
birkaç ders öğrendim,
01:03
because I think that togetherbirlikte
19
51920
1976
çünkü bence birlikte
01:05
we can make AmericanAmerikan democracydemokrasi
20
53920
2696
Amerikan demokrasisini
daha iyi ve daha güçlü yapabiliriz.
01:08
better and strongergüçlü.
21
56640
1640
01:11
I was borndoğmuş in IndiaHindistan,
22
59400
1576
Hindistan'da doğdum,
01:13
the world'sDünyanın en largesten büyük democracydemokrasi,
23
61000
2976
dünyanın en büyük demokrasisinde.
01:16
and when I was fourdört,
24
64000
1256
Ve dört yaşındayken
01:17
my familyaile movedtaşındı to BelizeBelize,
25
65280
1816
ailem Belize'ye taşındı,
01:19
the world'sDünyanın en smallestEn küçük democracydemokrasi perhapsbelki.
26
67120
2440
belki de dünyanın en küçük demokrasisine.
01:23
And at the ageyaş of 17,
27
71400
1736
Ve 17 yaşındayken,
01:25
I movedtaşındı to the UnitedAmerika StatesBirleşik,
28
73160
1856
ABD'ye taşındım,
01:27
the world'sDünyanın en greatestEn büyük democracydemokrasi.
29
75040
2560
dünyanın en harika demokrasisine.
01:30
I camegeldi because I wanted
to studyders çalışma Englishİngilizce literatureEdebiyat.
30
78480
2880
Buraya geldim çünkü İngiliz
edebiyatı okumak istiyordum.
01:34
You see, as a childçocuk,
I buriedgömülü my noseburun in bookskitaplar,
31
82040
2896
Çocukken kafamı kitaplardan kaldırmazdım
01:36
and I thought, why not make a livingyaşam
doing that as an adultyetişkin?
32
84960
3656
ve düşündüm, yetişkin olarak
neden hayatımı böyle sürdürmeyeyim ki?
01:40
But after I graduatedmezun from collegekolej
33
88640
2456
Ama üniversiteden mezun olup
01:43
and got a graduatemezun olmak degreederece,
34
91120
2136
yüksek lisans diplomamı aldıktan sonra,
01:45
I foundbulunan myselfkendim movinghareketli
from one lessaz idealideal job to anotherbir diğeri.
35
93280
4520
benim için ideal olmayan işler arasında
gidip gelir oldum.
01:51
Maybe it was the optimismiyimserlik
that I had about AmericaAmerika
36
99680
3336
Belki de Amerika hakkındaki
iyimserliğim
01:55
that madeyapılmış me take a while to understandanlama
37
103040
2896
işlerin değişmeyeceğini anlamada
01:57
that things were not going to changedeğişiklik.
38
105960
2256
gecikmeme neden olmuştur.
02:00
The doorkapı that I thought was openaçık
39
108240
2896
Açık olduğunu düşündüğüm kapı
02:03
was actuallyaslında just slightlyhafifçe ajarAralık --
40
111160
2896
aslında birazcık aralıkmış.
02:06
this doorkapı of AmericaAmerika
41
114080
1936
Bu Amerika kapısı
02:08
that would openaçık widegeniş
if you had the right nameisim,
42
116040
3096
eğer siz doğru isme,
02:11
the right skincilt colorrenk,
43
119160
1616
doğru ten rengine,
02:12
the right networksağlar,
44
120800
1856
doğru bağlantılara
sahipseniz açılır,
02:14
but could just slamçarpmak in your faceyüz
45
122680
2736
ama yüzünüze de çarpabilir,
02:17
if you had the wrongyanlış religiondin,
46
125440
2096
eğer yanlış dine,
02:19
the wrongyanlış immigrationGöçmenlik statusdurum,
47
127560
1840
yanlış göçmen statüsüne,
02:22
the wrongyanlış skincilt colorrenk.
48
130199
1721
yanlış ten rengine sahipseniz.
02:25
And I just couldn'tcould acceptkabul etmek that.
49
133840
2616
Ve ben bunu kabul edemedim.
02:28
So I startedbaşladı a careerkariyer
as a socialsosyal entrepreneurgirişimci,
50
136480
2920
Böylece benim gibi genç insanlar
için bir dernek kurup
02:32
startingbaşlangıç an organizationorganizasyon
for younggenç people like myselfkendim --
51
140240
3256
sosyal girişimci olarak
kariyerime başladım.
02:35
I was younggenç at the time
that I startedbaşladı it --
52
143520
2120
Buna başladığım zamanlar kendi köklerini
02:38
who tracedtakip theironların heritagemiras
to the IndianHint subcontinentkıta.
53
146560
3280
Hindistan alt kıtasına doğru
araştıran bir gençtim.
02:42
In that work, I becameoldu and advocatesavunucu
for SouthGüney AsiansAsyalılar and other immigrantsgöçmenler.
54
150480
4360
Bu işte, Güney Asyalı ve diğer göçmenlerin
haklarının savunucusu oldum.
02:47
I lobbiedLobi membersüyeler of CongressKongre
on policypolitika issuessorunlar.
55
155440
3160
Politik sorunlar hakkında kongre
üyeleriyle kulis faaliyetleri yürüttüm.
02:51
I volunteeredgönüllü on electionseçim day
to do exitçıkış pollingyoklama.
56
159480
3440
Seçim gününde sandık çıkış anketleri
yapmak için gönüllü oldum.
02:56
But I couldn'tcould voteoy,
and I couldn'tcould runkoş for officeofis.
57
164000
3800
Ama oy veremedim ve
adaylığımı koyamadım.
03:01
So in 2000, when it was announcedaçıkladı
58
169000
2816
2000'de, vatandaşlık başvuru ücretinin
03:03
that the citizenshipvatandaşlık applicationuygulama feeücret
was going to more than doubleçift
59
171840
3816
iki katından daha fazla
03:07
from 95 dollarsdolar to 225 dollarsdolar,
60
175680
3696
yani 95 dolardan 225 dolara çıkacağı
duyurulduğunda,
03:11
I decidedkarar it was time to applyuygulamak
before I could no longeruzun affordparası yetmek it.
61
179400
4160
şimdi imkânım varken başvurmanın
tam zamanı olduğuna karar verdim.
03:16
I filleddolu out a long applicationuygulama,
62
184680
1856
Şimdiki ve geçmişteki ilişkilerim hakkında
03:18
answeringcevap veren questionssorular about
my currentşimdiki and my pastgeçmiş affiliationsÜyelikler.
63
186560
4320
sorular cevapladığım uzun
bir başvuru formu doldurdum.
03:23
And oncebir Zamanlar the applicationuygulama was submittedgönderilmiş,
64
191880
2696
Ve başvuru ibraz edildiğinde,
03:26
there were fingerprintsparmak izi to be takenalınmış,
65
194600
2256
parmak izi alınması gerekiyordu,
03:28
a testÖlçek to studyders çalışma for,
66
196880
2176
geçilmesi gereken bir sınav,
03:31
endlesssonsuz hourssaatler of waitingbekleme in linehat.
67
199080
2600
sırada beklenecek sonsuz saatler vardı.
03:34
You mightbelki call it extremeaşırı vettinginceleme.
68
202600
2000
Buna aşırı güvenlik incelemesi
diyebilirsiniz.
03:38
And then in DecemberAralık of 2000,
69
206080
2936
Ve sonra 2000 yılının Aralık ayında,
03:41
I joinedkatıldı hundredsyüzlerce of other immigrantsgöçmenler
70
209040
2976
Brooklyn'de büyük bir salonda,
uzun süredir
03:44
in a hallsalon in BrooklynBrooklyn
71
212040
2136
kendi evi gördükleri ülkeye
03:46
where we pledgedsözü verdi our loyaltysadakat
72
214200
2336
bağlılık yemini eden
03:48
to a countryülke that we had
long considereddüşünülen home.
73
216560
3656
diğer yüzlerce göçmen arasına katıldım.
03:52
My journeyseyahat from internationalUluslararası studentÖğrenci
to AmericanAmerikan citizenvatandaş tookaldı 16 yearsyıl,
74
220240
4616
Yabancı bir öğrenciden Amerikan
vatandaşlığına yolculuğum 16 yıl sürdü,
03:56
a shortkısa timelinezaman çizelgesi when you comparekarşılaştırmak it
to other immigrantGöçmen storieshikayeleri.
75
224880
4320
diğer göçmen hikayeleriyle karşılaştırınca
kısa bir zaman dilimi.
04:01
And soonyakında after I had takenalınmış
that formalbiçimsel stepadım
76
229880
3296
Amerikalı olmak için attığım resmi adımdan
04:05
to becomingolma an AmericanAmerikan,
77
233200
1936
kısa bir süre sonra,
04:07
the attackssaldırılar of SeptemberEylül 11, 2001,
78
235160
2856
11 Eylül 2001 saldırıları,
04:10
changeddeğişmiş the immigrationGöçmenlik landscapepeyzaj
for decadeson yıllar to come.
79
238040
4160
yıllarca sürecek göçmenlik durumunu
değiştirdi.
04:15
My cityŞehir, NewYeni YorkYork CityŞehir,
80
243880
1936
Benim şehrim, New York,
04:17
was reelingmakaralama and healingşifa,
81
245840
2376
yalpalıyor ve yaralarını sarıyordu
04:20
and in the midstortasında of it,
82
248240
1376
ve bu esnada
04:21
we were in an electionseçim cycledevir.
83
249640
1800
bir seçim turundaydık.
04:24
Two things happenedolmuş
84
252640
1256
New York'ta
04:25
as we copedbaşa with losskayıp and recoveryKurtarma
in NewYeni YorkYork CityŞehir.
85
253920
3680
kayıplar ve toparlanmalarla
uğraşırken iki şey oldu.
04:30
VotersSeçmenler electedseçildi MichaelMichael BloombergBloomberg
mayorBelediye Başkanı of NewYeni YorkYork CityŞehir.
86
258560
3840
Seçmenler, Michael Bloomberg'ü
New York valisi seçti.
04:35
We alsoAyrıca adoptedbenimsenen by ballotoy referendumReferandum
87
263520
4256
Ayrıca yapılan referandumla
04:39
the OfficeOffice of ImmigrantGöçmen Affairsİşleri
for the CityŞehir of NewYeni YorkYork.
88
267800
3000
New York için Göçmen İlişkileri
Ofisi'ni hayata geçirdik.
04:43
FiveBeş monthsay after that electionseçim,
89
271520
1840
O seçimden beş ay sonra,
04:46
the newlyYeni electedseçildi mayorBelediye Başkanı
90
274360
1560
yeni seçilen vali
04:48
appointeddöşenmiş me the first CommissionerŞube Müdürü
of ImmigrantGöçmen Affairsİşleri
91
276680
4216
bu yeni kurulmuş ofis için beni
ilk Göçmen İlişkileri Müdürü
04:52
for this newlyYeni establishedkurulmuş officeofis.
92
280920
2280
olarak atadı.
04:56
I want you to come back to that time.
93
284480
1840
O zamana dönmenizi istiyorum.
04:59
I was a younggenç immigrantGöçmen womankadın from BelizeBelize.
94
287200
2600
Belize'den gelmiş genç göçmen
bir kadındım.
05:02
I had basicallytemel olarak flounderedfloundered
in variousçeşitli jobsMeslekler in AmericaAmerika
95
290480
3816
Queens'te bir kilisenin bodrumunda
05:06
before I startedbaşladı
a community-basedhalk-esaslı organizationorganizasyon
96
294320
3536
toplum temelli bir dernek
kurmadan önce
05:09
in a churchkilise basementBodrum kat in QueensQueens.
97
297880
2200
Amerika'da çeşitli işlerde
debelenip durdum.
05:13
The attackssaldırılar of SeptemberEylül 11
sentgönderilen shockşok wavesdalgalar throughvasitasiyla my communitytoplum.
98
301720
3640
11 Eylül saldırıları
toplumumda şok etkisi yarattı.
05:18
People who were membersüyeler of my familyaile,
younggenç people I had workedişlenmiş with,
99
306320
4976
Ailemden insanlar, daha önceleri
birlikte çalıştığım gençler,
okullarda, iş yerlerinde ve
havaalanlarında,
05:23
were experiencingyaşandığı harassmenttaciz
100
311320
1816
05:25
at schoolsokullar, at workplacesişyerleri
and in airportshava alanları.
101
313160
3400
tacize uğruyorlardı.
05:29
And now I was going
to representtemsil etmek theironların concernsendişeler
102
317320
2880
Ve şimdi ben onların endişelerini
hükümette
05:33
in governmenthükümet.
103
321000
1200
temsil edecektim.
05:35
No job feltkeçe more perfectmükemmel for me.
104
323560
2920
Hiçbir iş kendimi daha iyi
hissettirmemişti.
05:39
And here are two things I learnedbilgili
when I becameoldu CommissionerŞube Müdürü.
105
327640
2960
Ve müdür olduğumda
öğrendiğim iki şey oldu.
05:43
First, well-meaningiyi niyetli NewYeni YorkersYorklu
106
331920
3136
İlki, şehir yönetiminde mevki
sahibi olan
05:47
who were in cityŞehir governmenthükümet
holdingtutma governmenthükümet positionspozisyonları
107
335080
3136
iyi niyetli New Yorkluların
05:50
had no ideaFikir how scaredkorkmuş immigrantsgöçmenler were
108
338240
3480
göçmenlerin hukuki yaptırımlardan
ne kadar korktukları hakkında
hiçbir fikirlerinin olmamasıydı.
05:54
of lawhukuk enforcementzorlama.
109
342720
1200
Çoğumuz şerif, yerel polis
ve FBI arasındaki farkları
05:56
MostÇoğu of us don't really know
the differencefark, do we,
110
344640
2416
05:59
betweenarasında a sheriffŞerif
and localyerel policepolis and the FBIFBI.
111
347080
3360
gerçekten de bilmeyiz, değil mi?
06:03
And mostçoğu of us,
when we see someonebirisi in uniformüniforma
112
351400
2496
Ve birçoğumuz, üniformalı birinin
06:05
going throughvasitasiyla our neighborhoodsmahalleler
113
353920
1896
mahallemizden geçtiğini görünce
06:07
feel curiositymerak, if not concernilgilendirmek.
114
355840
3400
endişelenmesek bile merak ederiz.
06:12
So if you're an undocumentedbelgesiz parentebeveyn,
115
360120
2896
Eğer kaçak bir ebeveynseniz,
06:15
everyher day when you say
goodbyeGüle güle to your childçocuk,
116
363040
3016
her gün çocuğunuza güle güle derken,
06:18
sendgöndermek them off to schoolokul and go to work,
117
366080
2736
onları okula gönderip işe giderken,
06:20
you don't know what the chancesşansı are
118
368840
1976
onları günün sonunda
06:22
that you're going to see them
at the endson of the day.
119
370840
2576
görüp göremeyeceğinizin
olasılığını bilemezsiniz.
06:25
Because a raidRAID at your workplaceiş yeri,
120
373440
2320
Çünkü iş yerinize yapılan bir baskın,
06:28
a chanceşans encounterkarşılaşma with localyerel policepolis
121
376560
2576
yerel polisle şans eseri karşılaşma
06:31
could changedeğişiklik the coursekurs
of your life foreversonsuza dek.
122
379160
2680
hayatınızın yönünü sonsuza
kadar değiştirebilir.
06:35
The secondikinci thing I learnedbilgili
is that when people like me,
123
383480
2736
İkinci öğrendiğim şey, benim gibi
06:38
who understoodanladım that fearkorku,
124
386240
1560
bu korkuyu anlayan,
06:41
who had learnedbilgili a newyeni languagedil,
who had navigatednavigasyon newyeni systemssistemler,
125
389000
3816
yeni bir dil öğrenmiş,
yeni sistemleri izleyen
06:44
when people like us
were sittingoturma at the tabletablo,
126
392840
3336
bizim gibi insanlar bir masaya
oturduklarında kimsenin yapmayacağı,
06:48
we advocatedsavunduğu for our communities'toplumların needsihtiyaçlar
in a way that no one elsebaşka could or would.
127
396200
5120
yapamayacağı bir şekilde topluluğumuzun
ihtiyaçlarını savunduğumuzda anladım.
06:54
I understoodanladım what that feelingduygu
of fearkorku was like.
128
402200
3240
Korku hissinin nasıl bir şey
olduğunu anladım.
06:58
People in my familyaile were experiencingyaşandığı it.
129
406040
2336
Ailemdeki insanlar
bunu bizzat yaşıyorlardı.
07:00
YoungGenç people I had workedişlenmiş with
were beingolmak harassedtaciz,
130
408400
2416
Beraber çalıştığımız gençler
sadece sınıf arkadaşları tarafından değil
07:02
not just by classmatessınıf arkadaşları,
131
410840
1976
07:04
but alsoAyrıca by theironların teachersöğretmenler.
132
412840
1760
öğretmenlerince de
tacize uğruyorlardı.
Kocam, sonra erkek arkadaşım
çok seyahat ettiği için
07:07
My husbandkoca, then boyfrienderkek arkadaş,
133
415520
1816
07:09
thought twiceiki defa before he put
a backpacksırt çantası on or grewbüyüdü a beardsakal
134
417360
4216
sakal bırakmadan ya da
sırt çantası takmadan önce
07:13
because he traveledseyahat so much.
135
421600
1640
iki kere düşünüyordu.
07:18
What I learnedbilgili in 2001
was that my voteoy matteredönemi yoktu
136
426560
3696
2001'de öğrendiğim şey benim oyumun
önemli olduğuydu
07:22
but that my voiceses
and vantageVantage pointpuan alsoAyrıca matteredönemi yoktu.
137
430280
3280
fakat sesim ve bakış açım da önemliydi.
07:26
And it's these threeüç things --
138
434680
1656
Şu üç şey
07:28
immigrants'göçmenlerin votesoy,
voicessesleri and vantageVantage pointsmakas --
139
436360
3136
- göçmenlerin oyları,
sesleri ve bakış açıları -
07:31
that I think can help
make our democracydemokrasi strongergüçlü.
140
439520
2960
bence demokrasimizin daha güçlü olmasına
yardımcı olabilecek.
07:36
We actuallyaslında have the powergüç
141
444040
2016
Aslında seçimlerin sonuçlarını
değiştirebilme,
07:38
to changedeğişiklik the outcomesonuç of electionsseçimleri,
142
446080
2976
politik tartışmalara
yeni meseleler katma,
07:41
to introducetakdim etmek newyeni issuessorunlar
into the policypolitika debatetartışma
143
449080
4136
bugün ülkemizde olan
07:45
and to changedeğişiklik the faceyüz
of the palesoluk, maleerkek, stalebayat leadershipliderlik
144
453240
4896
soluk, erkek, bayat liderlik yüzlerini
07:50
that we have in our countryülke todaybugün.
145
458160
1800
değiştirme gücümüz var.
07:53
So how do we do that?
146
461880
1296
Peki bunu nasıl yaparız?
07:55
Well, let's talk first about votesoy.
147
463200
2576
İlk olarak oylardan bahsedelim.
07:57
It will come as no surprisesürpriz to you
148
465800
1656
Amerika'daki seçmenlerin çoğunun
07:59
that the majorityçoğunluk of votersSeçmenler
in AmericaAmerika are whitebeyaz.
149
467480
2760
beyaz olduğu şaşılacak bir şey değil.
08:03
But it mightbelki surprisesürpriz you to know
150
471160
1776
Fakat sizi şaşırtabilecek olan şey
her üç seçmenden birinin
08:04
that one in threeüç votersSeçmenler
are blacksiyah, LatinoLatino or AsianAsya.
151
472960
4040
siyahi, Latin ve Asyalı olduğudur.
08:09
But here'sburada the thing:
152
477840
1536
Fakat burada önemli olan şey şu:
08:11
it doesn't just mattermadde who can voteoy,
it mattershususlar who does voteoy.
153
479400
4280
kimin oy verebildiği önemli değil,
kimin oy verdiği önemlidir.
08:16
So in 2012, halfyarım of the LatinoLatino
and Asian-AmericanAsya'ya ait-Amerikalı votersSeçmenler
154
484440
4416
2012'de Latin ve Asya kökenli
Amerikalıların yarısı
08:20
did not voteoy.
155
488880
1240
oy kullanmadı.
08:24
And these votesoy mattermadde
not just in presidentialCumhurbaşkanlığı electionsseçimleri.
156
492400
3296
Ve bu oylar sadece başkanlık
seçimlerinde değil,
08:27
They mattermadde in localyerel and statebelirtmek, bildirmek electionsseçimleri.
157
495720
2080
yerel ve eyalet seçimlerinde de önemliler.
08:30
In 2015, LanLAN DiepDogan,
158
498600
2856
2015'te Lan Diep,
08:33
the eldesten büyükleri sonoğul of politicalsiyasi
refugeesmülteciler from VietnamVietnam,
159
501480
3320
Vietnamlı bir politik sığınmacının
en büyük oğlu,
08:37
ranran for a seatoturma yeri
in the SanSan JoseJose CityŞehir CouncilKonseyi.
160
505760
2560
San Jose şehir meclisi
seçimlerinde yarıştı.
08:41
He lostkayıp that electionseçim by 13 votesoy.
161
509480
3160
O, bu seçimi 13 oy farkla kaybetti.
08:45
This yearyıl, he dustedtozunu off
those campaignkampanya shoesayakkabı
162
513880
2976
Bu yıl o seçim kampanyasının
tozunu üzerinden silkeledi
08:48
and wentgitti back to runkoş for that seatoturma yeri,
163
516880
2840
ve o koltuk için tekrar yarıştı
08:52
and this time he wonwon, by 12 votesoy.
164
520760
3720
ve bu kez 12 oy farkla kazandı.
08:58
EveryHer one of our votesoy mattershususlar.
165
526120
2800
Her bir oy çok önemli.
09:02
And when people like LanLAN
are sittingoturma at the policypolitika tabletablo,
166
530640
3176
Lan gibi politika masasında
oturanlar olduğunda
09:05
they can make a differencefark.
167
533840
1336
bir fark yaratabilirler.
09:07
We need those voicessesleri.
168
535200
1776
Bizim bu seslere ihtiyacımız var.
09:09
We need those voicessesleri
169
537000
1256
Bizim bu seslere kısmen ihtiyacımız var
09:10
in partBölüm because AmericanAmerikan leadershipliderlik
170
538280
4096
çünkü Amerikan liderliği
09:14
does not look like America'sAmerika'nın residentssakinleri.
171
542400
2840
Amerika'da ikamet edenlere benzemiyor.
09:18
There are over 500,000
localyerel and statebelirtmek, bildirmek officesbürolar in AmericaAmerika.
172
546040
3840
Amerika'da 500 binin üzerinde
yerel ve eyalet kurumu var.
09:22
FewerDaha az than 2 percentyüzde of those officesbürolar
are heldbekletilen by Asian-AmericansAsyalı Amerikalılar or LatinosLatinler,
173
550960
5176
Bunlardan sadece yüzde 2'si Amerika'daki
en büyük göçmen grupları olan
09:28
the two largesten büyük immigrantGöçmen groupsgruplar
in our countryülke.
174
556160
2760
Asyalılar ve Latinler
tarafından idare ediliyor.
09:32
In the cityŞehir of YakimaYakima, WashingtonWashington,
175
560600
2336
Nüfusunun yüzde 49'u
09:34
where 49 percentyüzde
of the populationnüfus is LatinoLatino,
176
562960
3616
Latin kökenlilerin oluşturduğu
Yakima, Washington'da
09:38
there has never been a LatinoLatino
on the cityŞehir councilkonsey untila kadar this yearyıl.
177
566600
4560
bu yıla kadar hiç bir Latin kökenli
meclis üyesi olmamıştı.
09:43
ThreeÜç newlyYeni electedseçildi LatinasLatinler
joinedkatıldı the YakimaYakima CityŞehir CouncilKonseyi in 2016.
178
571880
5616
2016'da üç yeni seçilen Latin kökenli
Yakima Şehir Meclisine girdi.
09:49
One of them is CarmenCarmenndezndez.
179
577520
2696
Onlardan biri Carmen Méndez.
09:52
She is a first-generationbirinci nesil collegekolej studentÖğrenci.
180
580240
2736
Kendisi ilk üniversite mezunu nesilden.
09:55
She grewbüyüdü up partlykısmen in ColimaColima, MexicoMeksika,
181
583000
2816
Kendisi biraz Colimo, Meksika'da,
09:57
and partlykısmen in YakimaYakima, WashingtonWashington.
182
585840
2416
biraz da Yakima, Washington'da büyüdü.
10:00
She's a singletek motheranne,
a communitytoplum advocatesavunucu.
183
588280
2440
Kendisi bekar bir anne
ve toplulukların avukatı.
10:03
Her voiceses on the YakimaYakima CityŞehir CouncilKonseyi
184
591360
2656
Onun Yakima Şehir Meclisi'ndeki sesi
10:06
is advocatingsavunan on behalfadına
of the LatinoLatino communitytoplum
185
594040
2576
Latin toplumunu
ve bütün Yakima sakinlerini
10:08
and of all YakimaYakima residentssakinleri.
186
596640
2256
savunuyor.
10:10
And she's a rolerol modelmodel for her daughterkız evlat
187
598920
2576
Ve o, kızı ve diğer Latin kökenliler için
10:13
and other LatinasLatinler.
188
601520
1280
tam bir rol modeli.
10:16
But the thirdüçüncü mostçoğu untappedkullanılmayan resourcekaynak
in AmericanAmerikan democracydemokrasi
189
604160
3800
Fakat Amerikan demokrasisindeki
üçüncü en kullanılmayan kaynak
10:20
is the vantageVantage pointpuan
that immigrantsgöçmenler bringgetirmek.
190
608680
2600
göçmenlerin getirdiği bakış açısıdır.
10:24
We have foughtkavga etti to be here.
191
612080
2160
Burada olmak için bir savaş verdik.
10:26
We have come for economicekonomik
and educationaleğitici opportunityfırsat.
192
614920
3496
Ekonomik ve eğitim fırsatları için geldik.
10:30
We have come for politicalsiyasi
and religiousdini freedomözgürlük.
193
618440
3336
Siyasi ve dini özgürlük için geldik.
10:33
We have come in the pursuitkovalama of love.
194
621800
2160
Buraya aşkın peşinden geldik.
10:37
That dedicationithaf,
195
625160
1856
Bu fedakarlığı,
10:39
that commitmenttaahhüt to AmericaAmerika
196
627040
1800
Amerika için olan bu özveriyi
10:41
we alsoAyrıca bringgetirmek to publichalka açık servicehizmet.
197
629880
2440
kamunun hizmetine biz sunuyoruz.
10:45
People like AthenaAthena SalmanSalman,
198
633520
2136
Geçen hafta Arizona Hükümet Binasında
10:47
who just last weekhafta wonwon the primarybirincil
199
635680
4496
bir koltuk kazanan
Athena Salman gibi insanlar.
10:52
for a seatoturma yeri in the ArizonaArizona StateDevlet HouseEv.
200
640200
3376
10:55
Athena'sAthena'nın fatherbaba grewbüyüdü up in the WestBatı BankBanka
201
643600
2096
Athena'nın babası West Bank'te büyüdü
10:57
and movedtaşındı to ChicagoChicago,
202
645720
1216
ve annesiyle karşılaştığı
10:58
where he metmet her motheranne.
203
646960
1456
Şikago'ya taşındı.
11:00
Her motheranne is partBölüm Italianİtalyanca,
204
648440
2056
Annesi biraz İtalyan,
11:02
partBölüm MexicanMeksika and partBölüm GermanAlmanca.
205
650520
2416
biraz Meksikalı ve biraz da Alman'dı.
11:04
TogetherBirlikte they movedtaşındı to ArizonaArizona
and builtinşa edilmiş a life.
206
652960
2640
Hep birlikte Arizona'ya taşınıp
yeni bir hayat kurdular.
11:08
AthenaAthena, when she getsalır to the statehouseStatehouse,
207
656080
2856
Athena hükümet binasına girince
11:10
is going to fightkavga for things
like educationEğitim fundingfinansman
208
658960
2536
hepimizin aradığı ekonomik düzene
bizi ulaştıracak,
11:13
that will help give
familiesaileleri like hersonunki a legbacak up
209
661520
3536
onunki gibi ailelere destek olacak olan
11:17
so they can achievebaşarmak
the financialmali stabilityistikrar
210
665080
2016
11:19
that we all are looking for.
211
667120
1840
eğitim fonları gibi şeyler için savaşacak.
Göçmenlerin oyları,
sesleri ve bakış açıları
11:22
Immigrants'Göçmenlerin votesoy,
voicessesleri and vantageVantage pointsmakas
212
670920
3456
11:26
are what we all need to work
to includeDahil etmek in AmericanAmerikan democracydemokrasi.
213
674400
3896
Amerikan demokrasisine
dâhil etmemiz gereken şeyler.
11:30
It's not just my work. It's alsoAyrıca yoursseninki.
214
678320
2600
Bu sadece benim işim değil.
Sizin de işiniz.
11:33
And it's not going to be easykolay.
215
681680
1816
Ve bu kolay olmayacak.
11:35
We never know
216
683520
1656
Denkleme yeni bir faktör
daha eklersek
11:37
what puttingkoyarak a newyeni factorfaktör
into an equationdenklem will do.
217
685200
3200
ne olacağını hiç bir zaman bilmiyoruz.
11:41
And it's a little scarykorkutucu.
218
689440
1320
Ve bu biraz korkutucu.
11:43
You're scaredkorkmuş that I'm going
to take away your placeyer at the tabletablo,
219
691960
3736
Masada sizin yerinizi alacağımdan
korkuyorsunuz
11:47
and I'm scaredkorkmuş that I'm never
going to get a placeyer at the tabletablo.
220
695720
3480
ve ben masada hiç bir zaman
yer alamayacağımdan korkuyorum.
Ve hepimiz bildiğimiz
11:52
And we're all scaredkorkmuş
221
700400
1216
11:53
that we're going to losekaybetmek this countryülke
that we know and love.
222
701640
3080
ve sevdiğimiz bu ülkeyi
kaybetmekten korkuyoruz.
11:58
I'm scaredkorkmuş you're going
to take it away from me,
223
706320
2376
Onu benden almanızdan korkuyorum,
12:00
and you're scaredkorkmuş
I'm going to take it away from you.
224
708720
3480
ve siz de benim onu
sizden almamdan korkuyorsunuz.
12:07
Look, it's been a roughkaba electionseçim yearyıl,
225
715000
2576
Bakın zor bir seçim yılı oldu,
12:09
a reminderuyarı mektubu that people
with my immigrationGöçmenlik historytarih
226
717600
4376
benim göç hikayemdeki insanların hatırası
12:14
could be removedçıkarıldı at the whimheves of a leaderlider.
227
722000
2400
bir liderin hevesiyle yok edilebilir.
12:17
But I have foughtkavga etti to be in this countryülke
228
725320
3416
Fakat ben bu ülkede olmak için
bir savaş verdim
12:20
and I continuedevam et to do so everyher day.
229
728760
2936
ve her gün aynı şeyi yapmaya
devam ediyorum.
12:23
So my optimismiyimserlik never waversdalgalar,
230
731720
3096
İyimserliğimi hiç bir zaman kaybetmem
12:26
because I know that there are
millionsmilyonlarca of immigrantsgöçmenler just like me,
231
734840
4536
çünkü biliyorum ki benim gibi
milyonlarca göçmen var,
12:31
in frontön of me,
behindarkasında me and all around me.
232
739400
2960
önümde, arkamda, her yanımdalar.
12:35
It's our countryülke, too.
233
743000
1880
Burası bizim de ülkemiz.
12:37
Thank you.
234
745920
1216
Teşekkür ederim.
12:39
(ApplauseAlkış)
235
747160
2600
(Alkış)
Translated by Hüseyin Özkay
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sayu Bhojwani - Immigration scholar
Sayu Bhojwani recruits and supports first and second generation Americans to run for public office.

Why you should listen

Sayu Bhojwani served as New York City's first Commissioner of Immigrant Affairs and is the founder of South Asian Youth Action, a community-based organization in Queens. Since 2010, she has served as Founder and President of The New American Leaders Project, which is based in New York City.

Bhojwani's work to build a more inclusive democracy has been featured in The Wall Street Journal and in the New York Times. She has shared her personal journey in The National and contributes frequently to the The Huffington Post and Medium.

Bhojwani earned a PhD in Politics and Education from Columbia University, where her research focused on immigrant political participation. She is a Visiting Scholar at the Eagleton Institute of Politics at Rutgers University and lives in New York City with her husband and daughter.

More profile about the speaker
Sayu Bhojwani | Speaker | TED.com