ABOUT THE SPEAKER
Rachel Wurzman - Neuroscientist
Through her nonprofit SeekHealing, Rachel Wurzman aims to reduce opioid overdose rates by building communities that are inherently resilient to addiction.

Why you should listen

A neuroscientist and neuroethicist by training, Rachel Wurzman is passionate about two-way communication between the neuroscientific community and lay public that inspires transformative change in how human beings connect with each other, with technology and with institutions like medicine and government. She has authored more than  20 peer-reviewed articles and book chapters in the fields of neuroscience, neuroethics and policy, including Wiley's number one most frequently downloaded article out of over 20 neurology journals in 2016.

Wurzman serves as director of science for the nonprofit, SeekHealing, which implements creative ways to connect people intentionally and authentically in order to build communities that are inherently resilient to addiction. SeekHealing serves people at risk for overdose and provides free, connection-oriented support services to anyone at any stage in the addiction healing process. 

Wurzman believes that an appreciation for how brain systems filter the various spectrums of human experience can be used to transform how society responds to current crises, ranging from the opioid epidemic to political hyperpolarization. In addition to studying the effects of SeekHealing's programs in opioid-ravaged lives and communities, Wurzman's ongoing research in neuroethics also addresses the implications of a biopsychosocial and "systems-oriented" perspective on neuropsychiatric spectrum phenomena (such as addiction) for research, treatment and social policy. Her advice and insights into neurocognition have been utilized to inform policy in past positions as a neuroscience and neuroethics advisor to the Pentagon, an intern in the White House Office of Science and Technology Policy under the Obama administration, and through her involvement with the International Neuroethics Society. Wurzman completed her doctoral and postdoctoral training at Georgetown University and the University of Pennsylvania, respectively.

More profile about the speaker
Rachel Wurzman | Speaker | TED.com
TEDxMidAtlantic

Rachel Wurzman: How isolation fuels opioid addiction

Rachel Wurzman: Sosyal izolasyon nasıl opioid bağımlılığını körükler

Filmed:
1,794,730 views

Tourette Sendromu, eroin bağımlılığı ve sosyal medya takıntısının ortak noktası nedir? Beynin striyatum adı verilen bir bölgesinde buluştuklarını söylüyor, sinirbilimci Rachel Wurzman, ve bu kritik keşfin opioid krizine dair anlayışımızı yeniden şekillendirebileceğini. Araştırmasından içgörüler sunan Wurzman, sosyal izolasyonun nasıl tekrar kullanıma ve olası aşırı doz oranlarına katkısı olduğunu gösteriyor ve anlamlı insan bağlarının nasıl olası güçlü bir iyileşme kaynağı sunabileceğini ortaya koyuyor.
- Neuroscientist
Through her nonprofit SeekHealing, Rachel Wurzman aims to reduce opioid overdose rates by building communities that are inherently resilient to addiction. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
What does it mean to be normalnormal?
0
1634
2067
Normal olmak ne anlama gelir?
00:16
And what does it mean to be sickhasta?
1
4857
1876
Peki hasta olmak ne anlama gelir?
00:21
I've askeddiye sordu myselfkendim this questionsoru
from the time I was about sevenYedi,
2
9087
3457
Yedi yaşında bana Tourette sendromu
tanısı koyulduğundan bu yana
00:24
when I was diagnosedtanısı
with TouretteTourette syndromesendrom.
3
12568
2523
kendime bu soruyu sordum.
00:27
Tourette'sTourette sendromu is a neurologicalnörolojik disorderdüzensizlik
4
15115
2104
Tourette nörolojik bir rahatsızlıktır
00:29
characterizedözelliği by stereotypedkalıplaşmış movementshareketler
I performyapmak againstkarşısında my will, calleddenilen ticsTikler.
5
17243
5436
ve istek dışı yapılan, tik adı verilen
stereotipik hareketlerle nitelendiriir.
00:35
Now, ticsTikler are technicallyteknik olarak involuntaryistemsiz,
6
23524
3015
Tikler, benden yana bir bilinçli
farkındalık ya da kasıt olmadan
00:38
in the senseduyu that they occurmeydana
withoutolmadan any consciousbilinçli attentionDikkat
7
26563
3215
gerçekleşmeleri bakımından
teknik olarak istemsizdir.
00:41
or intentionniyet on my partBölüm.
8
29802
1600
00:44
But there's a funnykomik thing
about how I experiencedeneyim ticsTikler.
9
32228
4769
Ancak tikleri nasıl deneyimlediğime
dair komik bir şey var.
İstemsizden çok istem dışı
olduklarını hissediyorum
00:49
They feel more unvoluntarygönüllülük dışı
than involuntaryistemsiz,
10
37021
4620
çünkü omzumu kendim hareket
ettiriyorum gibi hissediyorum,
00:53
because I still feel like it's me
movinghareketli my shoulderomuz,
11
41665
2960
dışsal bir güç değil.
00:56
not some externaldış forcekuvvet.
12
44649
1600
Ayrıca uyarıcı dürtü adı verilen
bir rahatsız bir his duyuyorum
00:58
AlsoAyrıca, I get this uncomfortablerahatsız sensationduygu,
calleddenilen premonitoryuyarıcı urgedürtü,
13
46696
4825
01:03
right before ticsTikler happenolmak,
14
51545
1370
tik gerçekleşmeden hemen önce
01:04
and particularlyözellikle
when I'm tryingçalışıyor to resistdirenmek them.
15
52939
2384
ve özellikle onlara
direnmeye çalıştığımda.
Şimdi, sanıyorum ki çoğunuz
neden bahsettiğimi anlıyorsunuz,
01:07
Now, I imaginehayal etmek mostçoğu of you out there
understandanlama what I'm sayingsöz,
16
55633
3048
ancak eğer Tourette sendromunuz yoksa,
belki de kavrayamadığınızı düşünüyorsunuz.
01:10
but unlessolmadıkça you have Tourette'sTourette sendromu,
you probablymuhtemelen think you can't relateilgili.
17
58705
3472
01:15
But I betbahis you can.
18
63776
1266
Ama bahse varım kavrayabilirsiniz.
01:17
So, let's try a little experimentdeney here
and see if I can give you
19
65664
3017
Öyleyse, burada küçük bir deney yapalım
ve görelim size benim deneyimimin
01:20
a tastedamak zevki of what my experiencedeneyim feelshissediyor like.
20
68705
3102
nasıl hissettirdiğini
tattırabilecek miyim.
01:23
AlrightTamam, readyhazır?
21
71831
1150
Pekâlâ hazır mısınız?
01:25
Don't blinkgoz kirpmak.
22
73776
1277
Göz kırpmayın.
01:27
No, really, don't blinkgoz kirpmak.
23
75077
1611
Hayır, sahiden, göz kırpmayın.
01:28
And besidesdışında drykuru eyesgözleri, what do you feel?
24
76712
3206
Kuru gözler dışında ne hissediyorsunuz?
01:33
PhantomHayalet pressurebasınç?
25
81509
1348
Hayali bir baskı?
01:35
EyelidsGöz kapak -larının tinglingkarıncalanma?
26
83794
1309
Göz kapaklarında karıncalanma?
01:37
A need?
27
85945
1150
Bir ihtiyaç?
01:39
Are you holdingtutma your breathnefes?
28
87810
1595
Nefesinizi tutuyor musunuz?
01:41
(LaughterKahkaha)
29
89429
1151
(Kahkahalar)
01:42
AhaAha.
30
90604
1151
İşte.
01:43
(LaughterKahkaha)
31
91779
1150
(Kahkahalar)
01:47
That's approximatelyyaklaşık olarak
what my ticsTikler feelshissediyor like.
32
95942
3516
Tiklerim aşağı yukarı böyle hissettiriyor.
01:52
Now, ticsTikler and blinkingyanıp sönen,
neurologicallynörolojik speakingkonuşuyorum, are not the sameaynı,
33
100315
3691
Şimdi, tikler ve göz kırpma
nörolojik açıdan aynı değiller
01:56
but my pointpuan is that you
don't have to have Tourette'sTourette sendromu
34
104030
4548
ama anlatmak istediğim, benim uyarıcı
dürtülerimin hissini kavrayabilmek için
02:00
to be ableyapabilmek to relateilgili to my experiencedeneyim
of my premonitoryuyarıcı urgesçağrısı,
35
108602
4999
Tourette'iniz olmasının gerekmediğidir
02:05
because your brainbeyin can give you
similarbenzer experiencesdeneyimler and feelingsduygular.
36
113625
5647
çünkü beyniniz size benzer
deneyimler ve hisler verebilir.
02:12
So, let's shiftvardiya the conversationkonuşma from
what it meansanlamına geliyor to be normalnormal versuse karşı sickhasta
37
120078
5801
Peki, konuşmayı normal olmak
ve hasta olmak nedir sorusundan
02:17
to what it meansanlamına geliyor that a majorityçoğunluk of us
are bothher ikisi de normalnormal and sickhasta.
38
125903
5278
çoğumuzun hem normal hem hasta olması
ne anlama gelir sorusuna kaydıralım.
02:24
Because in the finalnihai analysisanaliz,
we're all humansinsanlar
39
132697
3357
Çünkü sonuç olarak hepimiz insanız
02:28
whosekimin brainsbeyin providesağlamak
for a spectrumspektrum of experiencesdeneyimler.
40
136078
4850
ve beyinlerimiz bir
spektrumda deneyim sunar.
Ve bu insan deneyimleri
spektrumundaki her şey
02:34
And everything on that spectrumspektrum
of humaninsan experiencesdeneyimler
41
142563
2746
02:37
is ultimatelyen sonunda producedüretilmiş by brainbeyin systemssistemler
42
145333
4363
nihayetinde bir spektrum boyu
farklı durumlar üstlenen
02:41
that assumeüstlenmek a spectrumspektrum
of differentfarklı statesdevletler.
43
149720
2933
beyin sistemleri tarafından üretilir.
02:45
So again, what does it mean to be normalnormal,
44
153744
2675
Öyleyse normal olmak ne anlama gelir
02:48
and what does it mean to be sickhasta,
45
156443
1960
ve hasta olmak ne anlama gelir,
02:50
when sicknesshastalık existsvar on the extremeaşırı endson
of a spectrumspektrum of normalnormal?
46
158427
5015
hastalık, normallik spektrumunun
uzak bir ucunda yer alıyorsa?
02:57
As bothher ikisi de a researcheraraştırmacı who studiesçalışmalar
differencesfarklar in how individuals'bireylerin brainsbeyin
47
165880
3698
Hem beyinlerin kendilerini nasıl
düzenlediği ve yeniden yapılandırdığı
03:01
wiretel and rewirerewire themselveskendilerini,
48
169602
1770
üzerine çalışan bir araştırmacı olarak
03:03
and as a TouretterTouretter
with other relatedilgili diagnosestanıları,
49
171396
2999
hem de Tourette'li ve alakalı
diğer tanıları olan biri olarak
03:06
I have long been fascinatedbüyülenmiş
by failuresarızaları of self-regulationöz-denetim
50
174419
4606
otokontrolün dürtüsel ve
kompulsif davranış spektrumları
03:11
on the impulsiveitici and compulsivekompulsif
behavioraldavranışsal spectrumstayf.
51
179049
4269
üzerindeki başarısızlığı beni
uzun zamandır etkilemiştir.
03:15
Because so much of my ownkendi
experiencedeneyim of my ownkendi bodyvücut
52
183342
4124
Zira kendi bedenim ve davranışlarımla
ilgili deneyimimin büyük çoğunluğu
03:19
and my ownkendi behaviordavranış
53
187490
1238
o haritanın her yerinde bulunuyordu.
03:20
has existedvar all over that mapharita.
54
188752
2325
03:25
So with the spotlightspot ışık
on the opioidopioid crisiskriz,
55
193561
4774
Opioid krizinin ön plana
çıktığı bu dönemde
03:31
I've really foundbulunan myselfkendim
wonderingmerak ediyor latelyson zamanlarda:
56
199636
3420
şunu merak etmeye başladım:
03:35
Where on the spectrumspektrum
of unvoluntarygönüllülük dışı behaviordavranış
57
203080
3616
Opioid ağrıkesici ve eroin
bağımlılığı gibi bir şeyi
03:38
do we put something like abusingkötüye
opioidopioid painkillersağrı kesici or heroineroin?
58
206720
5147
istem dışı davranışlar spektrumunda
nereye yerleştiririz?
03:45
By now, we all know that the opioidopioid crisiskriz
and epidemicsalgın is out of controlkontrol.
59
213569
5810
Şu an hepimiz opioid krizi ve salgınının
kontrolden çıkmış olduğunu biliyoruz.
03:52
Ninety-one91 people dieölmek everyher day
in this countryülke from overdoseaşırı doz.
60
220084
3024
Bu ülkede her gün 91 kişi
doz aşımından hayatını kaybediyor.
03:55
And betweenarasında 2002 and 2015,
61
223464
2649
Ve 2005 ila 2015 yılları arasında
03:58
the numbernumara of deathsölümler from heroineroin
increasedartmış by a factorfaktör of sixaltı.
62
226137
3596
eroinden ölüm sayıları dört kat arttı.
Bağımlılığı nasıl tedavi ettiğimizle
ilgili yürümeyen bir şey var
04:04
And something about the way
that we treattedavi etmek addictionbağımlılığı isn't workingçalışma,
63
232125
4539
04:08
at leasten az not for everyoneherkes.
64
236688
1734
en azından herkes için.
04:11
It is a factgerçek that people
sufferingçile from addictionbağımlılığı
65
239569
3436
Şu bir gerçektir ki
bağımlılıktan muzdarip kişiler
04:15
have lostkayıp freeücretsiz will
66
243029
1918
özgür iradelerini kaybetmiştir,
04:16
when it comesgeliyor to theironların behaviordavranış
around drugsilaçlar, alcoholalkol, foodGıda
67
244971
6098
uyuşturucu, alkol, yemek
04:23
or other reward-systemödül sistemi
stimulatinguyarıcı behaviorsdavranışlar.
68
251093
3067
veya ödül sistemini uyaran
diğer davranışlar konusunda.
04:26
That addictionbağımlılığı is a brain-basedbeyin tabanlı
diseasehastalık statebelirtmek, bildirmek
69
254792
4143
Bağımlılığın beyin-temelli
bir hastalık durumu olduğu
04:30
is a medicaltıbbi, neurobiologicalnörobiyolojik realitygerçeklik.
70
258959
3063
medikal ve nörolojik bir gerçektir.
04:35
But how we relateilgili to that diseasehastalık --
71
263625
2524
Ancak bu hastalığa nasıl baktığımız
04:38
indeedaslında, how we relateilgili to the conceptkavram
of diseasehastalık when it comesgeliyor to addictionbağımlılığı --
72
266173
5356
ve tabii bağımlılığa gelince
hastalık kavramına nasıl baktığımız
04:43
makesmarkaları an enormousmuazzam differencefark
for how we treattedavi etmek people with addictionsbağımlılık.
73
271553
4112
bağımlılıkları olan kişileri nasıl tedavi
ettiğimizde muazzam bir fark yaratır.
04:49
So, we tendeğiliminde to think of prettygüzel much
everything we do as entirelyBaştan sona voluntarygönüllü.
74
277420
5059
Yaptığımız aşağı yukarı her şeyin tamamen
istemli olduğunu düşünmeye meyilliyiz.
04:55
But it turnsdönüşler out
that the brain'sbeyni defaultVarsayılan statebelirtmek, bildirmek
75
283000
2887
Ancak görünen o ki beynin olağan durumu
04:57
is really more like a cararaba
idlingboşta çalışma in drivesürücü than a cararaba in parkpark.
76
285911
5981
boştaki bir araçtan çok park
vitesindeki bir araca benziyor.
05:04
Some of what we think we chooseseçmek to do
77
292672
2508
Tercihimizle yaptığımızı
düşündüklerimizin bir kısmı
05:07
is actuallyaslında things that we
have becomeolmak programmedprogramlanmış to do
78
295204
4015
aslında freni bırakınca yapmaya programlı
05:11
when the brakesfrenler are releasedyayınlandı.
79
299243
1786
hâle geldiğimiz şeylerdir.
05:14
Have you ever jokedŞaka that your brainbeyin
was runningkoşu on autopilototomatik pilot?
80
302950
4134
Hiç beyninizin otomatik pilotta çalıştığı
hakkında bir şaka yaptınız mı?
05:20
GuessSanırım what?
81
308196
1150
Bilin bakalım?
05:21
It probablymuhtemelen was.
82
309744
1309
Muhtemelen öyle çalışıyordu.
05:23
OK?
83
311871
1158
Tamam?
05:25
And the brain'sbeyni autopilototomatik pilot
is in a structureyapı calleddenilen the striatumstriatum.
84
313053
5164
Ve beynin otopilotu striyatum
adı verilen bir yapıdadır.
05:31
So the striatumstriatum detectsalgılar
emotionalduygusal and sensoryduyusal motormotor conditionskoşullar
85
319903
5712
Striyatum duygusal durumu ve
duyusal motor durumu tespit eder
05:40
and it knowsbilir to triggertetik
whateverher neyse behaviordavranış you have donetamam mostçoğu oftensık sık
86
328006
6429
ve geçmişte aynı şartlarda en çok hangi
davranışta bulunduysanız onu tetikler.
05:46
in the pastgeçmiş underaltında those sameaynı conditionskoşullar.
87
334459
2734
Neden bir sinirbilimci
olduğumu biliyor musunuz?
05:51
Do you know why I becameoldu a neuroscientistsinirbilimci?
88
339546
2444
05:55
Because I wanted to learnöğrenmek
what madeyapılmış me tickkene.
89
343540
2371
Beni te'tik'leyen şeyi bulmak için.
05:57
(LaughterKahkaha)
90
345935
2454
(Kahkahalar)
06:00
Thank you, thank you.
91
348413
1546
Teşekkürler, teşekkürler.
06:01
(LaughterKahkaha)
92
349983
1263
(Kahkahalar)
06:03
I've been wantingeksik to use that one
in frontön of an audienceseyirci for yearsyıl.
93
351270
3228
Yıllardır bunu izleyici karşısında
kullanmak istiyordum.
06:06
(ApplauseAlkış)
94
354522
1642
(Alkışlar)
06:08
So in graduatemezun olmak schoolokul,
I studiedokudu geneticgenetik factorsfaktörler
95
356188
3255
Üniversitede eğitimimi gelişme
evresinde striyatuma bağlanmayı
06:11
that orchestrateorkestraya uyarlamak wiringkablolama
to the striatumstriatum duringsırasında developmentgelişme.
96
359467
3734
düzenleyen genetik
faktörler üzerine aldım.
06:16
And yes, that is my formereski licenselisans plateplaka.
97
364458
3545
Evet, o benim daha önceki plakam.
06:20
(LaughterKahkaha)
98
368027
1412
(Kahkahalar)
06:21
And for the recordkayıt, I don't recommendtavsiye etmek
99
369463
1810
Bilginiz olsun, hiçbir doktora öğrencisine
06:23
any PhDDoktora studentÖğrenci get a licenselisans plateplaka
with theironların thesistez topickonu printedbasılı on it,
100
371297
4110
tez konuları yazılı bir
plaka almalarını önermiyorum,
06:27
unlessolmadıkça they're preparedhazırlanmış
for theironların experimentsdeneyler not to work
101
375431
2673
tabi eğer gelecek iki yıl deneylerinin
yürümemesine hazırlarsa.
06:30
for the nextSonraki two yearsyıl.
102
378128
1171
06:31
(LaughterKahkaha)
103
379323
1154
(Kahkahalar)
06:32
I eventuallysonunda did figureşekil it out.
104
380501
1607
Ben de sonunda anladım.
06:34
So, my experimentsdeneyler were exploringkeşfetmek
how miswiringyanlış kablolama in the striatumstriatum
105
382132
5413
Neyse deneylerim striyatumdaki yanlış
bağlantılarla kompülsif davranışların
06:39
relatesile ilgilidir to compulsivekompulsif behaviorsdavranışlar.
106
387569
2064
nasıl bir ilişkisi olduğunu inceliyordu.
06:41
MeaningAnlamı, behaviorsdavranışlar that are coercedzorla
107
389657
2777
Kompülsif yani zoraki olan ve
06:44
by uncomfortablerahatsız urgesçağrısı
you can't consciouslybilinçli olarak resistdirenmek.
108
392458
3377
bilinçli olarak direnemediğimiz
rahatsız dürtüler.
06:48
So I was really excitedheyecanlı
when my micefareler developedgelişmiş
109
396165
3952
Farelerim kompülsif
davranış geliştirdiğinde
06:52
this compulsivekompulsif behaviordavranış,
110
400141
2238
oldukça heyecanlandım.
06:54
where they were rubbingsürtünme theironların facesyüzleri
and they couldn'tcould seemgörünmek to stop,
111
402403
3246
Yüzlerini ovalıyor ve bunu
durduramıyor gibi görünüyorlardı,
06:57
even when they were woundingyaralama themselveskendilerini.
112
405673
1928
kendilerini yaraladıklarında bile.
06:59
OK, excitedheyecanlı is the wrongyanlış wordsözcük,
113
407625
2865
Pekâlâ, heyecanlanmak yanlış kelime oldu,
07:02
I actuallyaslında feltkeçe terriblekorkunç for them.
114
410514
2920
onlar için sahiden de üzüldüm.
07:06
I thought that they had ticsTikler,
evidencekanıt of striatalstriatal miswiringyanlış kablolama.
115
414514
4302
Striatumda yanlış bağlantının kanıtı
olan tiklere sahip olduklarını
07:11
And they were compulsivekompulsif,
116
419973
1809
ve kompülsif olduklarını düşündüm.
07:13
but it turneddönük out, on furtherayrıca testingtest yapmak,
117
421806
3873
Ama ilerleyen testlerde
07:17
that these micefareler showedgösterdi
an aversionalgılamasının artması ile yükseldi to interactingetkileşim
118
425703
4763
bu farelerin diğer yabancı farelerle
etkileşimde bulunmaktan ve onları
07:22
and gettingalma to know other unfamiliaryabancı micefareler.
119
430490
2067
tanımaktan kaçındıkları ortaya çıktı.
07:24
WhichHangi was unusualolağandışı, it was unexpectedbeklenmedik.
120
432581
2044
Bu durum olağandışı ve beklenmedikti.
07:26
The resultsSonuçlar impliedima edilen that the striatumstriatum,
121
434649
3270
Sonuçlar kesin olarak kompülsif-spektrum
rahatsızlıklarında etkili olan striatumun
07:29
whichhangi, for sure, is involvedilgili
in compulsive-spectrumkompulsif spektrumlu disordersbozukluklar,
122
437943
2999
aynı zamanda insan sosyal
bağlarıyla ve bağlanma becerimiz --
07:32
is alsoAyrıca involvedilgili in humaninsan
socialsosyal connectionbağ and our abilitykabiliyet to --
123
440966
5162
07:38
not humaninsan socialsosyal connectionbağ,
but our abilitykabiliyet to connectbağlamak.
124
446152
2961
insan sosyal bağları değil ama bağlanma
becerimizle de ilişkili olduğunu gösterdi.
07:44
So I delvedkazdılar deeperDaha derine,
125
452387
2087
Bunun üzerine ben de sosyal nörobilim
07:46
into a fieldalan calleddenilen socialsosyal neurosciencenörobilim.
126
454498
2825
adında bir alanda yoğunlaştım.
07:49
And that is a newerdaha yeni,
interdisciplinarydisiplinler arası fieldalan,
127
457347
2294
Bu daha yeni, disiplinlerarası bir alan
07:51
and there I foundbulunan reportsraporlar
that linkedbağlantılı the striatumstriatum
128
459665
2692
ve burada striatumu yalnızca farelerdeki
sosyal anomalilere değil
07:54
not just to socialsosyal anomaliesanomaliler in micefareler,
129
462381
2815
aynı zamanda insanlardakine de
bağlayan çalışmalar buldum.
07:57
but alsoAyrıca in people.
130
465220
1452
07:59
As it turnsdönüşler out, the socialsosyal
neurochemistrynörokimyasal in the striatumstriatum
131
467458
5677
Görünen o ki striyatumdaki
sosyal nörokimya
08:06
is linkedbağlantılı to things
you've probablymuhtemelen alreadyzaten heardduymuş of.
132
474243
4707
büyük ihtimalle daha önce
duyduğunuz şeylerle ilişkili.
08:10
Like oxytocinoksitosinin,
133
478974
1429
Örneğin oksitosin gibi,
08:12
whichhangi is that hormonehormon that makesmarkaları
cuddlingsarılma feel all warmIlık, hafif sıcak and fuzzybelirsiz.
134
480427
4175
bu hormon sarılmayı huzur verici kılar.
08:17
But it alsoAyrıca implicatesimplicates
signalingsinyalizasyon at opioidopioid receptorsreseptörleri.
135
485475
3608
Ama aynı zamanda opioid reseptörlerinde
bir sinyal gönderimini işaret eder.
08:21
There are naturallydoğal olarak occurringmeydana gelen
opioidsopioidler in your brainbeyin
136
489943
2436
Beyninizde doğal olarak
oluşan opioidler vardır,
08:24
that are deeplyderinden linkedbağlantılı
to socialsosyal processessüreçler.
137
492403
3389
ve bunlar sosyal süreçlerle
derinden ilişkilidir.
08:30
ExperimentsDeneyler with naloxoneNalokson,
whichhangi blocksbloklar opioidopioid receptorsreseptörleri,
138
498754
4739
Opioid reseptörlerini bloke
eden naloksonla yapılan deneyler
08:35
showgöstermek us just how essentialgerekli
this opioid-receptorOpioid reseptör signalingsinyalizasyon is
139
503517
5334
bize opioid-reseptörü sinyallerinin
sosyal etkileşim için ne kadar vazgeçilmez
08:40
to socialsosyal interactionetkileşim.
140
508875
1572
olduğunu göstermiştir.
08:45
When people are givenverilmiş naloxoneNalokson --
it's an ingredientMadde in NarcanNarcan,
141
513736
4318
İnsanlara verildiğinde nalokson --
Narcan'ın bir bileşendir,
08:50
that reversestersine çevirir opioidopioid overdosesaşırı doz
to savekayıt etmek liveshayatları.
142
518078
3284
opioid dozaşımlarını tersine
çevirir ve hayat kurtarır.
08:53
But when it's givenverilmiş to healthysağlıklı people,
143
521386
2461
Ancak sağlıklı insanlara verildiğinde
08:55
it actuallyaslında interferedmüdahale
with theironların abilitykabiliyet to feel connectedbağlı
144
523871
3666
onların halihazırda
tanıdıkları ve önemsedikleri
08:59
to people they alreadyzaten knewbiliyordum
and caredbakım about.
145
527561
2812
insanlara karşı bağlı hissetme
kabiliyetlerini etkiledi.
09:03
So, something about not havingsahip olan
opioid-receptorOpioid reseptör bindingbağlama
146
531275
5881
Yani, opioid reseptörü bağlantısına
sahip olmamakla ilgili bir şey
09:09
makesmarkaları it difficultzor for us to feel
the rewardsödüller of socialsosyal interactionetkileşim.
147
537180
3965
sosyal etkileşimin sağladığı ödülü
hissetmemizi güçleştiriyor.
09:14
Now, for the interestfaiz of time,
148
542270
1492
Eldeki zamanı göz önüne alarak
09:15
I've necessarilyzorunlu olarak gottenkazanılmış ridkurtulmuş
of some of the scientificilmi detailsayrıntılar,
149
543786
3008
bazı bilimsel detayları es geçtim
09:18
but brieflykısaca, here'sburada where we're at.
150
546818
2166
ancak özetle, şuradayız;
09:22
The effectsetkileri of socialsosyal disconnectionbağlantı kesme
throughvasitasiyla opioidopioid receptorsreseptörleri,
151
550228
3976
Sosyal bağlantısızlığın opioid
reseptörleri üzerinden etkileri,
09:26
the effectsetkileri of addictivebağımlılık yapan drugsilaçlar
152
554228
2286
bağımlılık yapan uyuşturucuların etkileri
09:28
and the effectsetkileri of abnormalanormal
neurotransmissionneurotransmission
153
556538
2491
ve anormal sinir iletiminin
istemsiz hareketler
09:31
on involuntaryistemsiz movementshareketler
and compulsivekompulsif behaviorsdavranışlar
154
559053
2857
ve kompülsif davranışlar üzerinde etkileri
09:33
all convergeYakınsama in the striatumstriatum.
155
561934
2889
hepsi striyatumda birleşiyor.
09:38
And the striatumstriatum
and opioidopioid signalingsinyalizasyon in it
156
566839
3532
Ve striyatumla içindeki
opioid sinyalleşmesinin
09:42
has been deeplyderinden linkedbağlantılı with lonelinessyalnızlık.
157
570395
2888
yalnızlıkla derinden ilişkilendirilmiştir.
09:48
When we don't have enoughyeterli signalingsinyalizasyon
at opioidopioid receptorsreseptörleri,
158
576877
3517
Opioid reseptörlerimizde yeterli
sinyalleşme olmadığında, önemsediğimiz
09:52
we can feel aloneyalnız in a roomoda fulltam of people
we carebakım about and love, who love us.
159
580418
5713
sevdiğimiz ve bizi seven insanlarla
dolu bir odada bile yalnız hissedebiliriz.
09:58
SocialSosyal neuroscientistsnörologlar, like DrDr. CacioppoCacioppo
at the UniversityÜniversitesi of ChicagoChicago,
160
586774
4509
Chicago Üniversitesi'nden Dr. Cacioppo
gibi sosyal sinirbilimciler
10:03
have discoveredkeşfedilen that lonelinessyalnızlık
is very dangeroustehlikeli.
161
591307
2840
yalnızlığın çok tehlikeli
olduğunu keşfettiler
10:06
And it predisposesyatkınlaştıran people
162
594873
1260
ve insanları spektrumlar dolusu fiziksel
ve ruhsal hastalıklara yatkınlaştırdığını.
10:08
to entiretüm spectrumstayf
of physicalfiziksel and mentalzihinsel illnesseshastalıklar.
163
596157
4173
10:16
Think of it like this:
when you're at your hungriesthungriest,
164
604515
3358
Şunun gibi düşünün:
en aç olduğunuz zaman
10:19
prettygüzel much any foodGıda
tastestadı amazingşaşırtıcı, right?
165
607897
3206
neredeyse her yiyeceğin tadı
muhteşem gelir, değil mi?
10:23
So similarlybenzer şekilde, lonelinessyalnızlık
createsyaratır a hungeraçlık in the brainbeyin
166
611127
4720
Benzer şekilde, yalnızlık da
beyinde bir açlık yaratır
10:27
whichhangi neurochemicallyneurochemically hypersensitizeshypersensitizes
our rewardödül systemsistem.
167
615871
5192
ve bu ödül sistemimizi nörokimyasal
olarak aşırı duyarlı hâle getirir.
10:34
And socialsosyal isolationyalıtım
actseylemler throughvasitasiyla receptorsreseptörleri
168
622355
2953
Ve sosyal izolasyon bu doğal olarak oluşan
opioidlerle diğer sosyal sinirileticilerin
10:37
for these naturallydoğal olarak occurringmeydana gelen opioidsopioidler
and other socialsosyal neurotransmittersnörotransmitter
169
625332
3951
10:41
to leaveayrılmak the striatumstriatum in a statebelirtmek, bildirmek
170
629307
2429
reseptörleri üzerinden striyatumu ödül
ve keyif sinyali veren şeylere karşı
10:43
where its responsetepki to things
that signalişaret rewardödül and pleasureZevk
171
631760
4150
aşırı derecede fazla tepki verecek
bir hâle getirir.
10:47
is completelytamamen, completelytamamen over the topüst.
172
635934
2947
10:51
And in this statebelirtmek, bildirmek of hypersensitivityAşırı duyarlılık,
173
639307
3032
Ve bu aşırı duyarlılık durumunda
10:54
our brainsbeyin signalişaret deepderin dissatisfactionmemnuniyetsizlik.
174
642363
4214
beynimiz derin bir
tatminsizliğin sinyallerini verir.
10:59
We becomeolmak restlesshuzursuz,
irritableirritabl and impulsiveitici.
175
647976
4775
Huzursuz, fevri ve dürtüsel
bir hâle geliriz.
11:05
And that's prettygüzel much when I want you
to keep the bowlçanak of HalloweenCadılar Bayramı chocolateçikolata
176
653769
3707
İşte aşağı yukarı o zaman Cadılar Bayramı
çikolatası kasesini benden uzakta,
11:09
entirelyBaştan sona acrosskarşısında the roomoda for me,
because I will eatyemek it all.
177
657500
2854
odanın öbür ucunda tutmanızı istiyorum,
yoksa hepsini yerim.
11:12
I will.
178
660378
1151
Yaparım bunu.
11:13
And that bringsgetiriyor up anotherbir diğeri thing
that makesmarkaları socialsosyal disconnectionbağlantı kesme
179
661553
3666
Ve bu da sosyal bağlantısızlığı bu kadar
tehlikeli yapan başka bir şeyi öne çıkarır
11:17
so dangeroustehlikeli.
180
665243
1444
11:19
If we don't have the abilitykabiliyet
to connectbağlamak sociallysosyal,
181
667346
2334
Eğer sosyal bağlantı
kurma kabiliyetimiz yoksa
11:21
we are so ravenousYırtıcı for our socialsosyal
neurochemistrynörokimyasal to be rebalancedyeniden dengelendi,
182
669704
4841
sosyal nörokimyamızın tekrar dengelenmesi
için öylesine açızdır ki
11:26
we're likelymuhtemelen to seekaramak reliefkabartma from anywhereherhangi bir yer.
183
674569
2294
yardımı herhangi bir
yerden almaya yatkınızdır.
11:28
And if that anywhereherhangi bir yer
is opioidopioid painkillersağrı kesici or heroineroin,
184
676887
5841
Ve bu herhangi bir yer opioid ağrı
kesiciler veya eroin ise,
11:34
it is going to be a heat-seekingısı arama missilefüze
for our socialsosyal rewardödül systemsistem.
185
682752
6061
sosyal ödül sistemimiz için bu
güdümlü bir füze gibi olacaktır.
11:42
Is it any wondermerak etmek people in today'sbugünkü worldDünya
are becomingolma addictedbağımlı so easilykolayca?
186
690601
5704
Günümüz dünyasında insanların kolayca
bağımlı olması şaşırtıcı bir şey midir?
11:51
SocialSosyal isolationyalıtım --
187
699022
1817
Sosyal izolasyon --
11:56
excusebahane me --
188
704926
1150
afedersiniz --
11:59
contributeskatkıda bulunur to relapsenüks.
189
707736
1467
tekrarlamaya sebep olur.
12:01
StudiesÇalışmalar have showngösterilen that people
who tendeğiliminde to avoidönlemek relapsenüks
190
709953
4127
Araştırmalar göstermiştir ki
tekrarlamadan kaçınabilen insanlar
12:06
tendeğiliminde to be people who have broadgeniş,
reciprocalkarşılıklı socialsosyal relationshipsilişkiler
191
714104
4799
daha geniş ve karşılıklı
sosyal ilişkilere sahiptir
12:10
where they can be
of servicehizmet to eachher other,
192
718927
2029
ve bu ilişkilerde
birbirlerine yardımcı olabilirler.
12:12
where they can be helpfulfaydalı.
193
720980
1264
12:14
BeingVarlık of servicehizmet letsHaydi people connectbağlamak.
194
722268
1808
Bu insanların bağlanmasına imkân tanır.
12:18
So --
195
726101
1150
Öyleyse --
12:21
if we don't have the abilitykabiliyet
to authenticallyotantik connectbağlamak,
196
729863
5402
eğer gerçek bağ kurabilme
kabiliyetimiz yoksa
12:27
our societytoplum increasinglygiderek lacksyoksun
this abilitykabiliyet to authenticallyotantik connectbağlamak
197
735289
4252
toplumumuz da gittikçe bu
gerçek bağ kurabilme kabiliyetinden
12:33
and experiencedeneyim things that
are transcendentaşkın and beyondötesinde ourselveskendimizi.
198
741101
4254
ve aşkın ve bizden üstün şeyleri
deneyimleyebilmekten mahrum kalır.
12:37
We used to get this transcendenceaşma
199
745379
1598
Önceden bu aşkınlığı
12:39
from a feelingduygu of belongingait
to our familiesaileleri and our communitiestopluluklar.
200
747001
3213
ailemize ve toplumumuza ait
olmak hissinden alırdık.
12:42
But everywhereher yerde, communitiestopluluklar are changingdeğiştirme.
201
750238
3074
Ama her yerde toplumlar değişiyor.
12:45
And socialsosyal and economicekonomik disintegrationparçalanma sonucu
is makingyapma this harderDaha güçlü and harderDaha güçlü.
202
753800
6561
Ve bu sosyal ve ekonomik çözünme
bunu gittikçe zor hale getiriyor.
12:54
I'm not the only personkişi to pointpuan out
203
762414
2556
Şunu öne süren tek kişi ben değilim;
12:56
that the areasalanlar in the countryülke
mostçoğu economicallyekonomik biçimde hardzor hitvurmak,
204
764994
3444
ülkede ekonomik olarak en
çok sıkıntı yaşayan, insanların
13:00
where people feel mostçoğu desolateıssız
about theironların life'shayatın meaninganlam,
205
768462
3470
hayatlarının anlamı konusunda
oldukça kimsesiz hissettiği bölgeler
13:03
are alsoAyrıca the placesyerler
206
771956
2144
aynı zamanda
13:06
where there have been communitiestopluluklar
mostçoğu ravagedperişan by opioidsopioidler.
207
774124
6554
opioidlerin harap ettiği
toplulukların bulunduğu bölgelerdir.
13:14
SocialSosyal isolationyalıtım actseylemler
throughvasitasiyla the brain'sbeyni rewardödül systemsistem
208
782284
3468
Sosyal izolasyonun beynin
ödül sistemi üzerinde
13:17
to make this statebelirtmek, bildirmek of affairsişler
literallyharfi harfine painfulacı verici.
209
785776
3000
bu gidişatı tam anlamıyla acı
verici kılacak bir etkisi vardır.
13:21
So perhapsbelki it's this painAğrı,
this lonelinessyalnızlık,
210
789720
4310
Belki de bu acı, bu yalnızlık,
13:26
this despondencedespondence
211
794054
2984
bu umutsuzluktur
13:29
that's drivingsürme so manyçok of us
to connectbağlamak with whateverher neyse we can.
212
797062
3378
bir çoğumuzu ne bulursak
onunla bağlanmaya iten şey.
13:33
Like foodGıda.
213
801434
1150
Örneğin yemeğe.
13:35
Like handheldel electronicselektronik.
214
803757
1800
Veya elimizdeki elektronik cihazlara.
13:38
And for too manyçok people,
to drugsilaçlar like heroineroin and fentanylfentanil.
215
806360
3508
Ve bir çok insan için de eroin ya da
fetanil gibi uyuşturuculara.
13:41
I know someonebirisi who overdosedAşırı doz,
who was revivedcanlandı by NarcanNarcan,
216
809892
3733
Aşırı doz kullanıp sonra Narcan ile
hayata döndürülen birini tanıyorum,
13:46
and she was mostlyçoğunlukla angrykızgın
that she wasn'tdeğildi simplybasitçe allowedizin to dieölmek.
217
814753
3682
en çok ölmesine izin
verilmediği için öfkeliydi.
13:50
ImagineHayal for a secondikinci how that feelshissediyor,
that statebelirtmek, bildirmek of hopelessnessumutsuzluk, OK?
218
818459
4198
Bir an bunun nasıl hissettirdiğini, bu
noktada bir umutsuzluğu düşünün, tamam mı?
13:55
But the striatumstriatum is alsoAyrıca a sourcekaynak of hopeumut.
219
823959
4029
Ancak striyatum aynı zamanda
bir umut kaynağıdır da.
14:00
Because the striatumstriatum givesverir us a clueipucu
of how to bringgetirmek people back.
220
828012
3683
Çünkü insanları nasıl geri döndüreceğimiz
konusunda bize bir ipucu verir.
14:05
So, rememberhatırlamak that the striatumstriatum
is our autopilototomatik pilot,
221
833560
3096
Hatırlayın, striyatum bizim otopilotumuz,
ve alışkanlıklarla davranışları yönetiyor
14:08
runningkoşu our behaviorsdavranışlar on habitalışkanlık,
222
836680
1562
14:10
and it's possiblemümkün to rewirerewire,
to reprogramyeniden programlamak that autopilototomatik pilot,
223
838266
4367
ve bu otopilotu yeniden bağlamak,
programlamak mümkün,
14:14
but it involvesgerektirir neuroplasticityNöroplastisite.
224
842657
1681
ama bu nöroplastisiteyi içerir.
14:16
So, neuroplasticityNöroplastisite
is the abilitykabiliyet of brainsbeyin
225
844362
2723
Nöroplastisite, beyinlerin kendilerini
14:19
to reprogramyeniden programlamak themselveskendilerini,
226
847109
2762
yeniden programlama ve bağlantı
oluşturma kabiliyetidir,
14:21
and rewirerewire themselveskendilerini,
so we can learnöğrenmek newyeni things.
227
849895
2484
bu sayede yeni şeyler öğrenebiliriz.
14:24
And maybe you've heardduymuş the classicklasik
adageatasözü of plasticityplastisite:
228
852403
2587
Plastisiteye dair klasik deyişi
belki duymuşsunuzdur:
14:27
neuronsnöronlar that fireateş togetherbirlikte, wiretel togetherbirlikte.
229
855014
2800
birlikte ateşlenen nöronlar,
birlikte bağlanır.
14:30
Right?
230
858323
1184
Değil mi?
14:31
So we need to practiceuygulama socialsosyal
connectivebağlayıcı behaviorsdavranışlar
231
859531
4308
Bu yüzden, kompülsif davranışları yerine
sosyal olarak birleştirici davranışlar
14:35
insteadyerine of compulsivekompulsif behaviorsdavranışlar,
when we're lonelyyalnız,
232
863863
3103
gerçekleştirmemiz gerek
yalnız kaldığımızda
14:38
when we are cuedsildim to rememberhatırlamak our drugilaç.
233
866990
3738
ya da uyuşturucumuzu hatırladığımızda.
14:45
We need neuronallynöronal olarak firingateş
repeatedtekrarlanan experiencesdeneyimler
234
873371
4087
Nöronları ateşleyen tekrarlanmış
deneyimlere ihtiyacımız var
14:49
in ordersipariş for the striatumstriatum to undergoTabi
that necessarygerekli neuroplasticityNöroplastisite
235
877482
3674
ki striyatum ihtiyacımız olan
nöroplastisiteyi yaşayabilsin,
14:53
that allowsverir it to take
that "go find heroineroin" autopilototomatik pilot offlineçevrimdışı.
236
881180
6000
ve böylece "git eroin bul" diyen
otopilotu devredışı bırakabilsin.
14:59
And what the convergenceyakınsama
of socialsosyal neurosciencenörobilim, addictionbağımlılığı
237
887204
4849
Sosyal sinirbilim, bağımlılık
ve kompülsif-spektrum rahatsızlıklarının
15:04
and compulsive-spectrumkompulsif spektrumlu disordersbozukluklar
in the striatumstriatum suggestsanlaşılacağı
238
892077
2794
striyatumda birleşmesi
striyatuma sadece kompülsif dürtülere
15:06
is that it's not simplybasitçe enoughyeterli
239
894895
1706
15:08
to teachöğretmek the striatumstriatum healthierdaha sağlıklı
responsesyanıt-e doğru to compulsivekompulsif urgesçağrısı.
240
896625
3015
karşı sağlıklı tepkiler
öğretmenin yetmediğini göstermektedir.
15:12
We need socialsosyal impulsesdarbeleri
to replacedeğiştirmek drug-cueduyuşturucu-cued compulsivekompulsif behaviorsdavranışlar,
241
900038
5769
Sosyal dürtülerin, uyuşturucu temelli
kompülsif davranışları değiştirmesi gerek
15:17
because we need to rebalanceyeniden dengelemek,
neurochemicallyneurochemically, our socialsosyal rewardödül systemsistem.
242
905831
6214
çünkü sosyal ödül sistemimizi nörokimyasal
olarak tekrar dengelememiz gerek.
15:24
And unlessolmadıkça that happensolur,
243
912069
1165
Bu olmadığı sürece
15:25
we're going to be left
in a statebelirtmek, bildirmek of cravingözlem.
244
913258
2663
bir açlık durumunda
takılıp kalmış olacağız.
15:28
No mattermadde what besidesdışında our drugilaç
we repeatedlydefalarca practiceuygulama doing.
245
916331
3476
Uyuşturucu kullanmakla birlikte
ne yapmaya devam edersek edelim.
15:37
I believe that the solutionçözüm
to the opioidopioid crisiskriz
246
925539
4857
İnanıyorum ki opioid krizinin çözümü
15:42
is to explorekeşfetmek how socialsosyal
and psychospiritualpsikomanevi interventionsmüdahaleler
247
930420
3625
sosyal ve psikospiritüel
müdahalelerin nasıl
15:46
can actdavranmak as neurotechnologiesnörolojiler in circuitsdevreler
248
934069
3921
sosyal ve uyuşturucu-temelli
ödüllendirmeleri işleyen devreler için
15:50
that processsüreç socialsosyal
and drug-induceduyuşturucu kaynaklı rewardsödüller.
249
938014
3392
nöroteknolojiler olarak işleyebildiğini
keşfetmekten geçmektedir.
15:54
One possibilityolasılık is to createyaratmak
and studyders çalışma scalableölçeklenebilir toolsaraçlar
250
942783
5111
Bir olasılık ise insanların psikospiritüel
pratikler yoluyla tedavi konusunda
15:59
for people to connectbağlamak with one anotherbir diğeri
251
947918
2485
ortak çıkar üzerinde
birbirleriyle bağlanmaları için
16:02
over a mutualkarşılıklı interestfaiz
252
950427
1602
ölçeklenebilir araçlar yaratıp
16:04
in recoveryKurtarma throughvasitasiyla
psychospiritualpsikomanevi practicesuygulamaları.
253
952053
2167
bunlarla çalışmaktır.
16:06
And as suchböyle, psychospiritualpsikomanevi practiceuygulama
could involvedahil anything
254
954244
3262
Böyle bir psikospiritüel pratik
her şeyi içerebilir;
16:09
from people gettingalma togetherbirlikte
as megafansmegafanlar of touringgezici jamreçel bandsbantları,
255
957530
3484
gezici müzik gruplarının büyük
hayranları olarak bir araya gelmek
16:14
or parkourParkour jamssıkışmaları, featuringsahip
sharedpaylaşılan experiencesdeneyimler of vulnerabilityGüvenlik açığı
256
962959
4016
veya paylaşılan zafiyet ve kişisel gelişim
deneyimlerini içeren parkur etkinlikleri
16:18
and personalkişisel growthbüyüme,
257
966999
1190
16:20
or more conventionalKonvansiyonel things,
like recoveryKurtarma yogaYoga meetupsmeetups,
258
968213
3105
veya daha bilindik şeyler, mesela
yoga terapi toplantıları,
16:23
or meetingstoplantılar centeredortalanmış
around more traditionalgeleneksel conceptionsmefhumlar
259
971342
2866
ya da daha geleneksel spiritüel deneyim
kavrayışlarına odaklanan toplanmalar.
16:26
of spiritualmanevi experiencesdeneyimler.
260
974232
1848
16:28
But whateverher neyse it is,
261
976104
2206
Ancak her ne olursa olsun,
16:30
it needsihtiyaçlar to activateetkinleştirmek
262
978334
2600
bunun striyatumdaki
16:32
all of the neurotransmitternörotransmitter
systemssistemler in the striatumstriatum
263
980958
2921
sosyal bağlantıların işlenmesinde rol alan
16:35
that are involvedilgili
in processingişleme socialsosyal connectionbağ.
264
983903
2777
siniriletici sistemlerin tamamını
etkinleştirmesi gerek.
16:41
SocialSosyal mediamedya can't go
deepderin enoughyeterli for this.
265
989411
2364
Sosyal medya bunun için
yeterli derinliği veremez.
16:43
SocialSosyal mediamedya doesn't so much
encourageteşvik etmek us to sharepay,
266
991799
3278
Sosyal medya bizi
karşılaştırmaya teşvik ettiği kadar
16:47
as it does to comparekarşılaştırmak.
267
995101
1587
paylaşmaya teşvik etmiyor.
16:48
It's the differencefark betweenarasında havingsahip olan
superficialyüzeysel smallküçük talk with someonebirisi
268
996712
4500
Buradaki fark, biriyle yüzeysel bir
havadan sudan konuşma yapmak ile
16:53
and authenticotantik, deeplyderinden connectedbağlı
conversationkonuşma with eyegöz contacttemas.
269
1001236
4535
gerçek, derinden bağlı ve göz teması olan
bir şekilde sohbet etmek arasındaki fark.
16:58
And stigmastigma alsoAyrıca keepstutar us separateayrı.
270
1006442
3291
Ayrıca yaftalama da bizi
ayrı tutan şeylerden biri.
17:01
There's a lot of evidencekanıt
that it keepstutar us sickhasta.
271
1009757
3427
Bizi hasta bıraktığı yönünde
birçok bulgu mevcut.
17:05
And stigmastigma oftensık sık makesmarkaları it saferdaha güvenli
for addictsbağımlıları to connectbağlamak with other addictsbağımlıları.
272
1013806
4240
Ve yafta çoğu zaman bağımlılar için diğer
bağımlılarla bağlantıyı daha güvenli kılar
17:10
But recoveryKurtarma groupsgruplar centeredortalanmış around
reestablishingyeniden kurulması socialsosyal connectionsbağlantıları
273
1018656
4793
Ancak sosyal bağları yeniden kurmayı
merkez alan terapi grupları
17:15
could certainlykesinlikle be inclusivedahil
of people who are seekingarayan recoveryKurtarma
274
1023473
4885
çeşitli ruhsal sağlık sorunları için çözüm
arayan insanları içinde bulundurabilir.
17:20
for a rangemenzil of mentalzihinsel healthsağlık problemssorunlar.
275
1028382
2960
17:24
My pointpuan is, when we connectbağlamak
around what's brokenkırık,
276
1032093
3822
Vurgulamak istediğim nokta şu; sorunlu
olan şeyin etrafında bağlandığımızda
17:29
we connectbağlamak as humaninsan beingsvarlıklar.
277
1037902
2928
insanlar olarak bağlanırız.
17:33
We healiyileşmek ourselveskendimizi
from the compulsivekompulsif self-destructionkendi kendini yok
278
1041998
5926
Kendimizi bağlantısızlığın acısına
karşı tepkimiz olan
17:39
that was our responsetepki
to the painAğrı of disconnectionbağlantı kesme.
279
1047948
3399
kompülsif olarak kendimize zarar verme
eyleminden kurtarırız.
17:44
When we think of neuropsychiatricnöropsikiyatrik
illnesseshastalıklar as a spectrumspektrum of phenomenonfenomen
280
1052180
6191
Nöropsikiyatrik hastalıkları, bizi insan
yapan şeyin bir parçası olan
17:50
that are partBölüm of what make us humaninsan,
281
1058395
2865
olguların bir spektrumu olarak düşünürsek
17:53
then we removeKaldır the othernessötekilik of people
who strugglemücadele with self-destructionkendi kendini yok.
282
1061284
3563
kendine zarar verme ile boğuşan insanların
yabancılıklarını gidermiş oluruz.
17:57
We removeKaldır the stigmastigma
283
1065307
3405
Yaftalama ve önyargıyı gidermiş oluruz,
18:01
betweenarasında doctorsdoktorlar and patientshastalar
and caregiversbakıcılar.
284
1069924
3462
doktorlar, hastalar
ve bakıcılar arasında olan.
18:05
We put the questionsoru of what it meansanlamına geliyor
to be normalnormal versuse karşı sickhasta
285
1073966
5333
Normal olmak ve hasta
olmak nedir sorusunu
18:11
back on the spectrumspektrum
of the humaninsan conditionşart.
286
1079323
3000
tekrar insan durumu spektrumuna
yerleştirmiş oluruz.
18:14
And it is on that spectrumspektrum
where we can all connectbağlamak
287
1082831
5010
İşte bu spektrumdur
hepimizin bağlanabileceği
18:19
and seekaramak healingşifa togetherbirlikte,
for all of our strugglesmücadeleler with humannessHumanness.
288
1087865
4142
ve birlikte insan olmaya dair
mücadelelerimiz için çare arayabileceği.
18:24
Thank you for lettingicar me sharepay.
289
1092873
1563
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
18:26
(ApplauseAlkış)
290
1094460
4055
(Alkışlar)
Translated by Abdurrahman Özgür
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Rachel Wurzman - Neuroscientist
Through her nonprofit SeekHealing, Rachel Wurzman aims to reduce opioid overdose rates by building communities that are inherently resilient to addiction.

Why you should listen

A neuroscientist and neuroethicist by training, Rachel Wurzman is passionate about two-way communication between the neuroscientific community and lay public that inspires transformative change in how human beings connect with each other, with technology and with institutions like medicine and government. She has authored more than  20 peer-reviewed articles and book chapters in the fields of neuroscience, neuroethics and policy, including Wiley's number one most frequently downloaded article out of over 20 neurology journals in 2016.

Wurzman serves as director of science for the nonprofit, SeekHealing, which implements creative ways to connect people intentionally and authentically in order to build communities that are inherently resilient to addiction. SeekHealing serves people at risk for overdose and provides free, connection-oriented support services to anyone at any stage in the addiction healing process. 

Wurzman believes that an appreciation for how brain systems filter the various spectrums of human experience can be used to transform how society responds to current crises, ranging from the opioid epidemic to political hyperpolarization. In addition to studying the effects of SeekHealing's programs in opioid-ravaged lives and communities, Wurzman's ongoing research in neuroethics also addresses the implications of a biopsychosocial and "systems-oriented" perspective on neuropsychiatric spectrum phenomena (such as addiction) for research, treatment and social policy. Her advice and insights into neurocognition have been utilized to inform policy in past positions as a neuroscience and neuroethics advisor to the Pentagon, an intern in the White House Office of Science and Technology Policy under the Obama administration, and through her involvement with the International Neuroethics Society. Wurzman completed her doctoral and postdoctoral training at Georgetown University and the University of Pennsylvania, respectively.

More profile about the speaker
Rachel Wurzman | Speaker | TED.com