ABOUT THE SPEAKER
George Tulevski - Materials scientist
IBM's George Tulevski wants to use carbon nanotubes to revolutionize microchip design.

Why you should listen

George Tulevski researches nanomaterials and develops new methods to utilize these materials in technologically relevant applications. He is currently a Research Staff Member at IBM Thomas J. Watson Research Center.

Dr. Tulevski's current work includes advancements in carbon nanotubes that can be used in next-generation computer processors, flexible electronics and sensors. He has co-authored more than 50 peer-reviewed scientific publications and over 40 patents. In addition to his research, Tulevski teaches tomorrow’s nanoscientists at Columbia University, where he received his Ph.D.

More profile about the speaker
George Tulevski | Speaker | TED.com
TED@IBM

George Tulevski: The next step in nanotechnology

George Tulevski: Nanoteknolojide bir sonraki adım

Filmed:
1,627,952 views

Her sene silikon bilgisayar çipleri boyut olarak yarıya düşüp güç olarak iki katına çıkarak cihazlarımızı daha mobil ve ulaşılabilir kılıyor. Peki çiplerimiz daha da küçülemediğinde ne olacak? George Tulevski nanomateryallerin görülmemiş ve dokunulmamış dünyasını araştırıyor. Şu anki çalışması: Milyarlarca karbon nanotüpünün kendileri etrafında tur atabilmeleri için gerekli düzeni oluşturacak kimyasal süreci geliştirmek, tam da doğal organizmaların karmaşık, ayrık ve zarif yapılar oluşturdukları gibi. Onlar, gelecek nesil programlamanın sırrını taşıyor olabilirler mi?
- Materials scientist
IBM's George Tulevski wants to use carbon nanotubes to revolutionize microchip design. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
Let's imaginehayal etmek a sculptorheykeltıraş
buildingbina a statueheykel,
0
760
2975
Bir heykeltraşın heykel
yaptığını hayal edelim,
00:15
just chippingyonga away with his chiselkeski.
1
3760
2376
iskarpelasıyla heykelini yontuyor.
00:18
MichelangeloMichelangelo had this elegantzarif way
of describingaçıklayan it when he said,
2
6160
3056
Michelangelo bunu çok zarif
bir şekilde tarif etmişti:
00:21
"EveryHer blockblok of stonetaş
has a statueheykel insideiçeride of it,
3
9240
2896
"Her bir taş bloğu içinde
bir heykeli barındırır
00:24
and it's the taskgörev
of the sculptorheykeltıraş to discoverkeşfetmek it."
4
12160
3096
ve bunu keşfetmek bir
heykeltraşın görevidir."
00:27
But what if he workedişlenmiş
in the oppositekarşısında directionyön?
5
15280
2416
Peki ya tam tersi şekilde
çalışmak zorunda olsaydı?
00:29
Not from a solidkatı blockblok of stonetaş,
6
17720
1856
Sert bir taş bloğundan değil,
00:31
but from a pileistif of dusttoz,
7
19600
1696
toz yığınından başlayarak
bir heykel ortaya çıkarabilmek için
00:33
somehowbir şekilde gluingyapıştırma millionsmilyonlarca of these particlesparçacıklar
togetherbirlikte to formform a statueheykel.
8
21320
4376
bu milyonlarca toz yığınını bir
şekilde birbirine yapıştırarak.
Bunun saçma bir fikir
olduğunun farkındayım.
00:37
I know that's an absurdsaçma notionkavram.
9
25720
1496
00:39
It's probablymuhtemelen impossibleimkansız.
10
27240
1736
Muhtemelen imkânsız da.
00:41
The only way you get
a statueheykel from a pileistif of dusttoz
11
29000
2936
Toz yığınından heykel
yapabilmenin tek yolu
00:43
is if the statueheykel builtinşa edilmiş itselfkendisi --
12
31960
2336
heykelin kendi kendini yapmasıdır --
00:46
if somehowbir şekilde we could compelmecbur millionsmilyonlarca
of these particlesparçacıklar to come togetherbirlikte
13
34320
4136
eğer bir şekilde milyonlarca
toz parçacığını bir araya gelip
bir heykel inşa etmeye zorlayabilirsek.
00:50
to formform the statueheykel.
14
38480
1280
00:52
Now, as oddgarip as that soundssesleri,
15
40320
1536
Şimdi, kulağa garip geliyor ama bu,
00:53
that is almostneredeyse exactlykesinlikle the problemsorun
I work on in my lablaboratuvar.
16
41880
4136
tam olarak laboratuvarımda üzerinde
çalıştığım problemin neredeyse aynısı.
00:58
I don't buildinşa etmek with stonetaş,
17
46040
1416
Ben taşla inşa etmiyorum,
00:59
I buildinşa etmek with nanomaterialsNanomalzemeler.
18
47480
1376
ben nanomateryallerle inşa ediyorum.
01:00
They're these just impossiblyİnanılmayacak kadar smallküçük,
fascinatingbüyüleyici little objectsnesneleri.
19
48880
4376
Nanomateryaller, son derece küçük,
büyüleyici minik nesneler.
01:05
They're so smallküçük that if this controllerdenetleyicisi
was a nanoparticlenanopartikül,
20
53280
3296
O kadar küçükler ki, eğer bu
kumanda bir nanomateryal olsaydı,
01:08
a humaninsan hairsaç would be the sizeboyut
of this entiretüm roomoda.
21
56600
2936
insan saçı bu odanın boyutunda olurdu.
Bu nesneler nanoteknoloji diye
adlandırdığımız alanın tam merkezindeler,
01:11
And they're at the heartkalp of a fieldalan
we call nanotechnologynanoteknoloji,
22
59560
2816
01:14
whichhangi I'm sure we'vebiz ettik all heardduymuş about,
23
62400
1815
ki bence hepimiz nanoteknoloji hakkında
01:16
and we'vebiz ettik all heardduymuş
how it is going to changedeğişiklik everything.
24
64239
3457
ve onun her şeyi nasıl değiştireceği
hakkında bir şeyler duymuşuzdur.
01:19
When I was a graduatemezun olmak studentÖğrenci,
25
67720
1496
Üniversiteden mezun olduğumda,
01:21
it was one of the mostçoğu excitingheyecan verici timeszamanlar
to be workingçalışma in nanotechnologynanoteknoloji.
26
69240
3336
nanoteknoloji üzerine çalıştığım en
heyecanlı zamanları yaşıyordum.
01:24
There were scientificilmi breakthroughsbuluşların
happeningolay all the time.
27
72600
3216
Sürekli bilimsel gelişmeler yaşanıyordu.
01:27
The conferenceskonferanslar were buzzinguğultu,
28
75840
1416
Konferanslar havada uçuşuyordu.
01:29
there was tonston of moneypara
pouringdökme in from fundingfinansman agenciesajanslar.
29
77280
2680
Fon acenteleri tonlarca para yağdırıyordu.
01:32
And the reasonneden is
30
80760
1256
Sebeb ise şuydu;
01:34
when objectsnesneleri get really smallküçük,
31
82040
1816
nesneler çok küçük olduğunda
01:35
they're governedyönetilir by a differentfarklı setset
of physicsfizik that governyönetmek ordinarysıradan objectsnesneleri,
32
83880
3616
fiziğin sıradan nesneleri yöneten
bir dalı tarafından yönetiliyorlar,
bizim etkileşime olduklarımız gibi.
01:39
like the onesolanlar we interactetkileşim with.
33
87520
1496
01:41
We call this physicsfizik quantumkuantum mechanicsmekanik.
34
89040
1936
Bu fizik dalına kuantum mekaniği diyoruz.
01:43
And what it tellsanlatır you is
that you can preciselytam tunenağme theironların behaviordavranış
35
91000
3176
Kuantum mekaniğine göre
küçük nesnelere, görünürde
küçük değişiklikler yaparak,
özelliklerini ayarlayabilirsiniz,
01:46
just by makingyapma seeminglygörünüşte
smallküçük changesdeğişiklikler to them,
36
94200
2296
01:48
like addingekleme or removingçıkarmadan
a handfulavuç of atomsatomları,
37
96520
2616
bir avuç dolusu atom çıkarıp eklemek
01:51
or twistingkıvırma the materialmalzeme.
38
99160
1696
ya da materyali bükmek gibi.
Son model alet takımı gibi.
01:52
It's like this ultimatenihai toolkitaraç seti.
39
100880
1776
01:54
You really feltkeçe empoweredgüçlenmiş;
you feltkeçe like you could make anything.
40
102680
3096
Kendinizi gerçekten her şeyi
yapabilmeye yetkili hissediyorsunuz,
01:57
And we were doing it --
41
105800
1256
ki yapıyorduk da --
01:59
and by we I mean my wholebütün
generationnesil of graduatemezun olmak studentsöğrencilerin.
42
107080
3096
yapıyorduk derken bütün mezun
öğrenci jenerasyonunu kastediyorum.
Nanometaryelleri kullanarak ciddi
hızlı bilgisayarlar yapmaya çalışıyorduk.
02:02
We were tryingçalışıyor to make blazingyanan fasthızlı
computersbilgisayarlar usingkullanma nanomaterialsNanomalzemeler.
43
110200
3496
02:05
We were constructinginşa quantumkuantum dotsnoktalar
44
113720
1616
Bir gün bedenimize girip
hastalıkları bulup
02:07
that could one day go in your bodyvücut
and find and fightkavga diseasehastalık.
45
115360
3376
onlarla savaşacak kuantum
noktaları inşa ediyorduk.
02:10
There were even groupsgruplar
tryingçalışıyor to make an elevatorAsansör to spaceuzay
46
118760
3016
Hatta karbon nanotüpler kullanarak
uzaya giden bir asansör yapmaya
çalışan gruplar bile vardı.
02:13
usingkullanma carbonkarbon nanotubesnanotüpler.
47
121800
1240
02:15
You can look that up, that's truedoğru.
48
123600
2400
İsterseniz araştırabilirsiniz,
gerçekten doğru.
02:18
AnywaysYine de, we thought it was going to affectetkilemek
49
126776
2000
Her neyse, biz bunun bilgisayardan tıbba
02:20
all partsparçalar of scienceBilim and technologyteknoloji,
from computingbilgi işlem to medicinetıp.
50
128800
3096
bütün bilim ve teknolojiyi
etkileyeceğini düşündük.
02:23
And I have to admititiraf etmek,
51
131920
1256
Kabul etmeliyim ki,
02:25
I drankiçti all of the Kool-AidKool-Aid.
52
133200
1976
bu fikre körü körüne bağlanmıştım.
02:27
I mean, everyher last dropdüşürmek.
53
135200
2640
Yani, son damlasına kadar.
02:30
But that was 15 yearsyıl agoönce,
54
138520
1800
Ama bu 15 yıl önceydi,
02:33
and --
55
141160
1216
ve --
çok harika araştırmalar yapıldı,
gerçekten önemli işler.
02:34
fantasticfantastik scienceBilim was donetamam,
really importantönemli work.
56
142400
2376
02:36
We'veBiz ettik learnedbilgili a lot.
57
144800
1256
Çok şey öğrendik.
02:38
We were never ableyapabilmek to translateÇevirmek
that scienceBilim into newyeni technologiesteknolojiler --
58
146080
4376
Bulduklarımızı yeni teknolojilere,
insanları gerçekten etkileyebilecek
02:42
into technologiesteknolojiler
that could actuallyaslında impactdarbe people.
59
150480
2776
teknolojilere dönüştüremedik.
02:45
And the reasonneden is, these nanomaterialsNanomalzemeler --
60
153280
2216
Sebep ise --
bu nanomateryaller iki uçlu kılıç gibiler.
02:47
they're like a double-edgediki ucu keskin swordkılıç.
61
155520
1656
02:49
The sameaynı thing that makesmarkaları
them so interestingilginç --
62
157200
2256
Onları ilginç yapan özellikleri --
küçük olmaları --
02:51
theironların smallküçük sizeboyut --
63
159480
1296
onları aynı zamanda çalışılması
imkânsız şeyler yapıyordu.
02:52
alsoAyrıca makesmarkaları them impossibleimkansız to work with.
64
160800
2296
Bu kelimenin tam anlamıyla
02:55
It's literallyharfi harfine like tryingçalışıyor to buildinşa etmek
a statueheykel out of a pileistif of dusttoz.
65
163120
3736
toz yığınından bir heykel inşa
etmeye çalışmak gibiydi.
02:58
And we just don't have the toolsaraçlar
that are smallküçük enoughyeterli to work with them.
66
166880
3696
Ama onlarla çalışabileceğimiz yeteri
küçüklükte aletlerimiz yoktu.
03:02
But even if we did,
it wouldn'tolmaz really mattermadde,
67
170600
2296
Fakat olsaydı bile yine de fark etmezdi.
03:04
because we couldn'tcould one by one
placeyer millionsmilyonlarca of particlesparçacıklar togetherbirlikte
68
172920
3896
Çünkü bir teknoloji inşa etmek için
milyonlarca parçacığı tek tek
bir araya getiremezdik.
03:08
to buildinşa etmek a technologyteknoloji.
69
176840
1360
03:10
So because of that,
70
178760
1216
Bu yüzden,
03:12
all of the promisesöz vermek
and all of the excitementheyecan
71
180000
2096
bütün sözler ve bütün heyecan
03:14
has remainedkalmıştır just that:
promisesöz vermek and excitementheyecan.
72
182120
2776
sadece söz ve heyecan olarak kaldı.
03:16
We don't have any
disease-fightinghastalık mücadele nanobotsNanobotlar,
73
184920
2376
Hastalıklarla savaşan nanobotlarımız yok,
03:19
there's no elevatorsasansörler to spaceuzay,
74
187320
2056
uzaya çıkan asansörlerimiz de yok
03:21
and the thing that I'm mostçoğu interestedilgili in,
no newyeni typestürleri of computingbilgi işlem.
75
189400
3696
ve en çok ilgimi çeken şey, yeni
bilgisayar türlerimiz yok.
03:25
Now that last one,
that's a really importantönemli one.
76
193120
2536
Sonuncusu çok önemli bir konu.
03:27
We just have come to expectbeklemek
77
195680
1336
Bilgisayardaki gelişmelerinin hızının
03:29
the pacehız of computingbilgi işlem advancementsgelişmeler
to go on indefinitelysüresiz olarak.
78
197040
3776
süresiz olarak devam edeceğini umuyoruz.
03:32
We'veBiz ettik builtinşa edilmiş entiretüm economiesekonomiler on this ideaFikir.
79
200840
2576
Bütün ekonomileri bu fikir üzerine kurduk.
03:35
And this pacehız existsvar
80
203440
1736
Bilgisayar çipine sürekli yeni
cihazlar doldurabilme
03:37
because of our abilitykabiliyet
to packpaket more and more devicescihazlar
81
205200
2456
yeteneğimiz sayesinde
03:39
ontoüstüne a computerbilgisayar chipyonga.
82
207680
1696
bu ilerleme hızı hâlâ devam ediyor.
03:41
And as those devicescihazlar get smallerdaha küçük,
83
209400
1816
O aletler küçüldükçe,
daha hızlı hâle geliyorlar
03:43
they get fasterDaha hızlı, they consumetüketmek lessaz powergüç
84
211240
2256
ve daha az güç tüketiyorlar
03:45
and they get cheaperdaha ucuz.
85
213520
1416
ve fiyatları da düşüyor.
03:46
And it's this convergenceyakınsama
that givesverir us this incredibleinanılmaz pacehız.
86
214960
4576
İşte bu birleşim bize, bu inanılmaz
ilerleme hızını sağlıyor.
03:51
As an exampleörnek:
87
219560
1216
Örneğin:
03:52
if I tookaldı the room-sizedOda ölçekli computerbilgisayar
that sentgönderilen threeüç menerkekler to the moonay and back
88
220800
5416
Üç adamı aya gönderip getiren oda
büyüklüğündeki bilgisayarı alsaydım
03:58
and somehowbir şekilde compressedsıkıştırılmış it --
89
226240
2136
ve onu bir şekilde sıkıştırsaydım--
04:00
compressedsıkıştırılmış the world'sDünyanın en
greatestEn büyük computerbilgisayar of its day,
90
228400
3256
zamanın en iyi
bilgisayarını sıkıştırsaydım,
04:03
so it was the sameaynı sizeboyut
as your smartphoneSmartphone --
91
231680
2576
öyle ki akıllı telefonunuzla
aynı büyüklükte olsaydı --
04:06
your actualgerçek smartphoneSmartphone,
92
234280
1256
şu anki akıllı telefonunuz,
04:07
that thing you spentharcanmış 300 bucksdolar on
and just tossatmak out everyher two yearsyıl,
93
235560
3376
her iki yılda bir üç yüz dolar verip
kenara fırlattığınız alet,
04:10
would blowdarbe this thing away.
94
238960
2456
o şeyi uçururdu.
04:13
You would not be impressedetkilendim.
95
241440
1336
Çok da etkilenmezdiniz.
04:14
It couldn'tcould do anything
that your smartphoneSmartphone does.
96
242800
2496
Akıllı telefonlarınızın yaptığı
şeylerin hiçbirini yapamazdı.
04:17
It would be slowyavaş,
97
245320
1496
Yavaş olurdu,
04:18
you couldn'tcould put any of your stuffşey on it,
98
246840
2176
üstüne hiçbir şeyinizi koyamazdınız.
04:21
you could possiblybelki
get throughvasitasiyla the first two minutesdakika
99
249040
2456
Eğer şanslıysanız "Walking Dead" dizisinin
04:23
of a "WalkingYürüyüş DeadÖlü" episodeBölüm
if you're luckyşanslı --
100
251520
2176
ilk iki dakikasını yükleyebilirdiniz.
(Gülüşmeler)
04:25
(LaughterKahkaha)
101
253720
1016
İlerlemedeki asıl önemli nokta
yavaş yavaş gerçekleşmemesidir.
04:26
The pointpuan is the progressilerleme --
it's not gradualkademeli.
102
254760
2175
04:28
The progressilerleme is relentlessacımasız.
103
256959
1697
İlerleme durmaksızın devam eder.
04:30
It's exponentialüstel.
104
258680
1255
Hızlı ve büyüktür.
04:31
It compoundsBileşikler on itselfkendisi yearyıl after yearyıl,
105
259959
2337
Yıllar geçtikçe kendi içinde yoğunlaşır.
04:34
to the pointpuan where
if you comparekarşılaştırmak a technologyteknoloji
106
262320
2176
Bir teknolojiyi sonraki
nesildekiyle kıyaslarsanız
04:36
from one generationnesil to the nextSonraki,
107
264520
1696
neredeyse tanınmaz hâldedir.
04:38
they're almostneredeyse unrecognizableTanınmayan.
108
266240
1976
Bu ilerlemenin devam etmesini
04:40
And we oweborçlu it to ourselveskendimizi
to keep this progressilerleme going.
109
268240
2616
kendimize borçluyuz.
04:42
We want to say the sameaynı thing
10, 20, 30 yearsyıl from now:
110
270880
3616
Aynı şeyi 10, 20, 30 yıl sonrası
için de söylemek istiyoruz:
04:46
look what we'vebiz ettik donetamam
over the last 30 yearsyıl.
111
274520
2080
Son 30 yılda neler yaptığımıza bir bakın.
04:49
YetHenüz we know this progressilerleme
mayMayıs ayı not last foreversonsuza dek.
112
277200
2736
Ama bu ilerlemenin sonsuza
kadar sürmeyeceğini biliyoruz.
04:51
In factgerçek, the party'sparti kindtür of windingsarma down.
113
279960
2056
Aslında, parti bir bakıma yavaşlıyor.
04:54
It's like "last call for alcoholalkol," right?
114
282040
2336
Aynı "alkol alabilmek için
son şans" gibi, değil mi?
04:56
If you look underaltında the coverskapaklar,
115
284400
1656
Eğer kapağın altına bakarsanız,
04:58
by manyçok metricsölçümleri
like speedhız and performanceperformans,
116
286080
2576
hız ve performans gibi birçok
ölçü birimi anlamında,
05:00
the progressilerleme has alreadyzaten slowedyavaşladı to a haltDur.
117
288680
2520
sürecin durma noktasına kadar
yavaşladığını görürsünüz.
Eğer biz bu partiyi devam
ettirmek istiyorsak,
05:03
So if we want to keep this partyParti going,
118
291760
2136
05:05
we have to do what we'vebiz ettik
always been ableyapabilmek to do,
119
293920
2256
her zaman yapabildiğimiz şeyi
yapmak zorundayız,
05:08
and that is to innovateyenilik yapmak.
120
296200
1456
o da yenilik yapmak.
05:09
So our group'sgrubun rolerol
and our group'sgrubun missionmisyon
121
297680
2576
Bizim grubumuzun rolü
ve grubumuzun görevi
05:12
is to innovateyenilik yapmak
by employingistihdam carbonkarbon nanotubesnanotüpler,
122
300280
2416
karbon nanotüplerini
kullanarak yenilik yapmak,
05:14
because we think that they can
providesağlamak a pathyol to continuedevam et this pacehız.
123
302720
4056
çünkü bu yolda devam edebilmemiz için
bir yol oluşturabileceklerini düşünüyoruz.
Tam da olmaları gerektiği gibi.
05:18
They are just like they soundses.
124
306800
1456
Onlar karbon atomlarından oluşan
dar ve içi boş tüpler
05:20
They're tinyminik, hollowiçi boş tubesborular
of carbonkarbon atomsatomları,
125
308280
2456
05:22
and theironların nanoscaleNano sizeboyut,
that smallküçük sizeboyut,
126
310760
2936
ve onların nano-boyutları,
o kadar küçük boyutları,
05:25
givesverir riseyükselmek to these
just outstandingüstün electronicelektronik propertiesözellikleri.
127
313720
3656
bu seçkin özelliklere yükseliş sağlıyor.
05:29
And the scienceBilim tellsanlatır us
if we could employkullanmak them in computingbilgi işlem,
128
317400
3656
Ve bilim bize diyor ki, eğer onları
programlamada kullanabilirsek,
05:33
we could see up to a tenon timeszamanlar
improvementgelişme iyilesme duzelme ilerleme in performanceperformans.
129
321080
2736
performansta on kat yükseliş görebiliriz.
05:35
It's like skippingatlama throughvasitasiyla severalbirkaç
technologyteknoloji generationsnesiller in just one stepadım.
130
323840
4400
Bu, birkaç teknoloji basamağını tek
seferde atlayabilmek gibi.
05:40
So there we have it.
131
328840
1256
Buna sahibiz.
05:42
We have this really importantönemli problemsorun
132
330120
2016
Gerçekten önemli bir sorunumuz var
05:44
and we have what is basicallytemel olarak
the idealideal solutionçözüm.
133
332160
2376
ve ideal, basit bir çözümümüz de var.
05:46
The scienceBilim is screamingbağıran at us,
134
334560
1656
Bilim bize bağırıyor:
05:48
"This is what you should be doing
to solveçözmek your problemsorun."
135
336240
2840
"Bu problemi çözmek için
yapman gereken şey!"
Ah, tamam o hâlde, hadi başlayalım,
05:53
So, all right, let's get startedbaşladı,
136
341480
1616
05:55
let's do this.
137
343120
1256
halledelim şu işi.
05:56
But you just runkoş right back
into that double-edgediki ucu keskin swordkılıç.
138
344400
2696
Ancak iki kenarı keskin kılıca
doğru koştun az önce.
05:59
This "idealideal solutionçözüm" containsiçeren a materialmalzeme
that's impossibleimkansız to work with.
139
347120
3576
Bu "ideal çözüm" çalışılması imkânsız
olan materyaller içeriyor.
06:02
I'd have to arrangedüzenlemek billionsmilyarlarca of them
just to make one singletek computerbilgisayar chipyonga.
140
350720
4296
Sadece bir tane çip yapabilmek için
onlardan milyonlarcasını
ayarlamam gerekir.
06:07
It's that sameaynı conundrumbilmece,
it's like this undyingölümsüz problemsorun.
141
355040
3600
Aynı çıkmaz, bitmeyen aynı problem.
06:11
At this pointpuan, we said, "Let's just stop.
142
359360
1976
Tam da bu noktada dedik ki "Duralım."
06:13
Let's not go down that sameaynı roadyol.
143
361360
1936
Aynı yoldan tekrar gitmeyelim.
06:15
Let's just figureşekil out what's missingeksik.
144
363320
2536
Neyi kaçırdığımızı anlamaya çalışalım.
06:17
What are we not dealingmuamele with?
145
365880
1416
Neyi halledemiyoruz?
06:19
What are we not doing
that needsihtiyaçlar to be donetamam?"
146
367320
2136
Yapılması gereken neyi yapamıyoruz?
06:21
It's like in "The GodfatherVaftiz babası," right?
147
369480
1776
"The Godfather" (Baba)
filmi gibi, değil mi?
06:23
When FredoFredo betraysihanet his brothererkek kardeş MichaelMichael,
148
371280
2296
Fredo kardeşi Michael'e ihanet
ederken hepimiz
ne yapılması gerektiğini biliyorduk,
06:25
we all know what needsihtiyaçlar to be donetamam.
149
373600
1656
Fredo'nun gitmesi gerekiyordu.
06:27
Fredo'sFredo's got to go.
150
375280
1336
06:28
(LaughterKahkaha)
151
376640
1016
(Gülüşmeler)
06:29
But MichaelMichael -- he putskoyar it off.
152
377680
1936
Ama Michael -- sadece erteliyor.
06:31
Fine, I get it.
153
379640
1216
Peki, anladım.
06:32
TheirOnların mother'sannenin still alivecanlı,
it would make her upsetüzgün.
154
380880
2456
Annesi hâlâ hayatta, bu onu üzerdi.
06:35
We just said,
155
383360
1416
Sadece demiştik ki,
06:36
"What's the FredoFredo in our problemsorun?"
156
384800
2296
"Bizim problemdeki Fredo ne?"
06:39
What are we not dealingmuamele with?
157
387120
1416
Neyi halledemiyoruz?
06:40
What are we not doing,
158
388560
1536
Bunun bir başarı olması için
06:42
but needsihtiyaçlar to be donetamam
to make this a successbaşarı?"
159
390120
2520
yapmamız gerekip de yapmadığımız ne var?
06:45
And the answerCevap is
that the statueheykel has to buildinşa etmek itselfkendisi.
160
393200
4056
Ve cevap: Statünün kendisini
inşa etmesi gerekiyor.
06:49
We have to find a way, somehowbir şekilde,
161
397280
1936
Bir şekilde, bu milyonlarca parçayı
06:51
to compelmecbur, to convinceikna etmek
billionsmilyarlarca of these particlesparçacıklar
162
399240
4096
kendilerini teknolojiye monte etmeye
zorlayacak, ikna edecek
06:55
to assemblebirleştirmek themselveskendilerini
into the technologyteknoloji.
163
403360
2976
bir yol bulmamız gerekiyor.
06:58
We can't do it for them.
They have to do it for themselveskendilerini.
164
406360
3176
Bunu, onlar için biz yapamıyoruz.
Kendilerinin yapması gerekiyor.
07:01
And it's the hardzor way,
and this is not trivialönemsiz,
165
409560
3136
Bu zor bir yol ve oldukça ciddiyim,
07:04
but in this casedurum, it's the only way.
166
412720
2856
ancak bu konuda, bu tek yol.
07:07
Now, as it turnsdönüşler out,
this is not that alienyabancı of a problemsorun.
167
415600
3896
Şimdi anlaşılıyor ki, bu o kadar da
yabancı olduğumuz bir problem değilmiş.
07:11
We just don't buildinşa etmek anything this way.
168
419520
1856
Sadece hiçbir şeyi böyle inşa etmedik.
07:13
People don't buildinşa etmek anything this way.
169
421400
2016
İnsanlar hiçbir şeyi böyle inşa etmedi.
07:15
But if you look around --
and there's examplesörnekler everywhereher yerde --
170
423440
3176
Ancak etrafınıza bakarsanız --
ve her tarafta örnekleri var --
07:18
MotherAnne NatureDoğa buildskurar everything this way.
171
426640
2896
Doğa Ana her şeyi bu şekilde inşa ediyor.
07:21
Everything is builtinşa edilmiş from the bottomalt up.
172
429560
2656
Her şey tabandan tavana inşa edilmiş.
07:24
You can go to the beachplaj,
173
432240
1256
Kumsala gittiğinizde,
proteinleri, özünde kum olan şeyi
şablon yapmak için kullanıp denizden
07:25
you'llEğer olacak find these simplebasit organismsorganizmalar
that use proteinsproteinler --
174
433520
3176
07:28
basicallytemel olarak moleculesmoleküller --
175
436720
1256
çekerek, bu oldukça sıra dışı yapıları
07:30
to templateşablon what is essentiallyesasen sandkum,
176
438000
2056
fazla çeşitlilikle inşa eden
07:32
just pluckingkoparma it from the seadeniz
177
440080
1416
07:33
and buildingbina these extraordinaryolağanüstü
architecturesmimarileri with extremeaşırı diversityçeşitlilik.
178
441520
3376
sade organizmaları,
basitçe molekülleri, bulursunuz.
Ve doğa, bizim gibi acemi
değil, hile yapmıyor.
07:36
And nature'sdoğanın not crudeham like us,
just hackinghack away.
179
444920
2616
07:39
She's elegantzarif and smartakıllı,
180
447560
1696
O zarif ve zeki,
ne varsa onunla inşa ediyor,
molekül molekül,
07:41
buildingbina with what's availablemevcut,
moleculemolekül by moleculemolekül,
181
449280
2736
yapılarını karmaşıklıkla
ve çeşitlilikle yapıyor
07:44
makingyapma structuresyapıları with a complexitykarmaşa
182
452040
2136
07:46
and a diversityçeşitlilik
that we can't even approachyaklaşım.
183
454200
2280
ve biz, ona yaklaşamıyoruz dahi.
07:49
And she's alreadyzaten at the nanoNano.
184
457320
1696
Ve o hâlihazırda nano seviyesinde.
07:51
She's been there
for hundredsyüzlerce of millionsmilyonlarca of yearsyıl.
185
459040
2496
O yüz milyonlarca yıldır ordaydı.
Partiye geç kalanlar bizleriz.
07:53
We're the onesolanlar that are lategeç to the partyParti.
186
461560
2040
07:56
So we decidedkarar that we're going
to use the sameaynı toolaraç that naturedoğa useskullanımları,
187
464120
4176
Ardından doğanın kullandığı aletin
aynısını kullanmaya karar verdik
08:00
and that's chemistrykimya.
188
468320
1240
ve bu kimyadır.
08:02
ChemistryKimya is the missingeksik toolaraç.
189
470000
1456
Kimya eksik olan aletti.
08:03
And chemistrykimya worksEserleri in this casedurum
190
471480
2056
Kimya, bu konuda işimize yarıyordu,
08:05
because these nanoscaleNano objectsnesneleri
are about the sameaynı sizeboyut as moleculesmoleküller,
191
473560
3816
çünkü bu nano boyuttaki objeler neredeyse
moleküller ile aynı boyuttalardı,
bu sayede onları, objeleri yönlendirmek
için kullanabiliyorduk,
08:09
so we can use them
to steerSteer these objectsnesneleri around,
192
477400
2616
08:12
much like a toolaraç.
193
480040
1200
tam da bir alet gibi.
08:13
That's exactlykesinlikle what we'vebiz ettik donetamam in our lablaboratuvar.
194
481760
2056
Bu tam olarak laboratuvarda
yaptığımız şey.
08:15
We'veBiz ettik developedgelişmiş chemistrykimya
that goesgider into the pileistif of dusttoz,
195
483840
3176
Biz, toz yığınının,
nanoparçacık yığınının içine girip
tam ihtiyacımız olanları çekip çıkaran
08:19
into the pileistif of nanoparticlesnano tanecikleri,
196
487040
1496
08:20
and pullsçeker out exactlykesinlikle the onesolanlar we need.
197
488560
2376
bir kimya geliştirdik.
Biz bu kimyayı kullanarak, milyonlarca
parçacığı, çember inşa etsinler diye
08:22
Then we can use chemistrykimya to arrangedüzenlemek
literallyharfi harfine billionsmilyarlarca of these particlesparçacıklar
198
490960
3616
bir düzene yerleştirdik.
08:26
into the patternmodel
we need to buildinşa etmek circuitsdevreler.
199
494600
2856
08:29
And because we can do that,
200
497480
1336
Bunu yapabildiğimizden dolayı,
08:30
we can buildinşa etmek circuitsdevreler
that are manyçok timeszamanlar fasterDaha hızlı
201
498840
2376
nanomateryalleri önceden kullananların
çemberlerinden çok daha hızlı
08:33
than what anyone'sKimsenin been ableyapabilmek
to make usingkullanma nanomaterialsNanomalzemeler before.
202
501240
3216
çemberler inşa edebiliyoruz.
08:36
Chemistry'sKimya'nın the missingeksik toolaraç,
203
504480
1416
Kimya, eksik olan alet ve
08:37
and everyher day our toolaraç getsalır sharperdaha keskin
and getsalır more precisekesin.
204
505920
3616
her gün daha keskinleşip
hassasiyeti artıyor.
Ve en sonunda --
08:41
And eventuallysonunda --
205
509560
1216
ki umarım birkaç yıl içinde olur --
08:42
and we hopeumut this is
withiniçinde a handfulavuç of yearsyıl --
206
510800
2616
bahsettiğim orijinal sözlerden
birini tutabiliriz.
08:45
we can deliverteslim etmek on one
of those originalorijinal promisessözler.
207
513440
3376
Programlama aslında sadece bir örnek.
08:48
Now, computingbilgi işlem is just one exampleörnek.
208
516840
2055
Bu benim ilgilendiğim, grubumun
yatırım yapmış olduğu.
08:50
It's the one that I'm interestedilgili in,
that my groupgrup is really investedyatırım in,
209
518919
3537
08:54
but there are othersdiğerleri
in renewableyenilenebilir energyenerji, in medicinetıp,
210
522480
3816
Ancak başkaları da var;
yenilenebilir enerji, tıp,
08:58
in structuralyapısal materialsmalzemeler,
211
526320
1736
inşaat materyalleri,
yani bilimin size nanoya geçmesini
söyleyeceği her yerde.
09:00
where the scienceBilim is going to tell you
to movehareket towardskarşı the nanoNano.
212
528080
3056
İşte bu en çok yararın olduğu nokta.
09:03
That's where the biggesten büyük benefityarar is.
213
531160
2120
Ancak bunu yapacaksak,
09:05
But if we're going to do that,
214
533920
1456
bugünün ve yarının bilim insanları yeni
aletlere ihtiyaç duyacaklardır,
09:07
the scientistsBilim adamları of todaybugün and tomorrowyarın
are going to need newyeni toolsaraçlar --
215
535400
3176
tam da benim bahsettiklerim gibilerine.
09:10
toolsaraçlar just like the onesolanlar I describedtarif edilen.
216
538600
2136
09:12
And they will need chemistrykimya.
That's the pointpuan.
217
540760
3856
Ayrıca kimyaya da ihtiyaçları olacak.
Asıl nokta bu.
Bilimin güzelliği burada, bir alet
geliştirdiğin zaman,
09:16
The beautygüzellik of scienceBilim is that
oncebir Zamanlar you developgeliştirmek these newyeni toolsaraçlar,
218
544640
3656
o alet orada kalıyor.
09:20
they're out there.
219
548320
1256
O alet sonsuza dek kalıyor ve
09:21
They're out there foreversonsuza dek,
220
549600
1256
herhangi bir yerdeki herhangi biri
alıp onları kullanabiliyor ve
09:22
and anyonekimse anywhereherhangi bir yer
can pickalmak them up and use them,
221
550880
2856
nanoteknoloji sözünün tutulmasına
yardım edebiliyor.
09:25
and help to deliverteslim etmek
on the promisesöz vermek of nanotechnologynanoteknoloji.
222
553760
2960
Zamanınız için teşekkürler.
Memnun oldum.
09:29
Thank you so much for your time.
I appreciateanlamak it.
223
557320
2696
(Alkışlar)
09:32
(ApplauseAlkış)
224
560040
2440
Translated by Atakan Yurdakul
Reviewed by Suleyman Cengiz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
George Tulevski - Materials scientist
IBM's George Tulevski wants to use carbon nanotubes to revolutionize microchip design.

Why you should listen

George Tulevski researches nanomaterials and develops new methods to utilize these materials in technologically relevant applications. He is currently a Research Staff Member at IBM Thomas J. Watson Research Center.

Dr. Tulevski's current work includes advancements in carbon nanotubes that can be used in next-generation computer processors, flexible electronics and sensors. He has co-authored more than 50 peer-reviewed scientific publications and over 40 patents. In addition to his research, Tulevski teaches tomorrow’s nanoscientists at Columbia University, where he received his Ph.D.

More profile about the speaker
George Tulevski | Speaker | TED.com