ABOUT THE SPEAKER
Ray Dalio - Hedge fund chair
Ray Dalio is the founder, chair and co-chief investment officer of Bridgewater Associates, a global leader in institutional portfolio management and the largest hedge fund in the world.

Why you should listen

Dalio started Bridgewater out of his two-bedroom apartment in New York City in 1975 and has grown it into the fifth most important private company in the U.S. (according to Fortune magazine). Because of the firm’s many industry-changing innovations over its 40-year history, he has been called the “Steve Jobs of investing” by aiCIO magazine and named one of TIME magazine’s "100 Most Influential People."

Dalio attributes Bridgewater’s success to its unique culture. He describes it as “a believability-weighted idea meritocracy” in which the people strive for “meaningful work and meaningful relationships through radical truth and radical transparency.” He has explained this approach in his book Principles, which has been downloaded more than three million times and has produced considerable curiosity and controversy.

More profile about the speaker
Ray Dalio | Speaker | TED.com
TED2017

Ray Dalio: How to build a company where the best ideas win

Ray Dalio: En iyi fikirlerin kazandığı bir şirket nasıl kurulur?

Filmed:
3,449,614 views

İş arkadaşlarınızın gerçekten sizin hakkınızda ne düşündüklerini ve neye benzediğini bilseydiniz ne olurdu? Ray Dalio, insanların konuşabildikleri ve gerçekte ne düşündüklerini söyleyebilecekleri bir fikir meritokrasisi yaratmak için radikal şeffaflık ve algoritmik karar verme vakası oluşturuyor - hatta patronu adil bir oyun olarak adlandırıyor. Bu stratejilerin, Dalio'nun dünyanın en başarılı hedge fonlarından birini nasıl yarattığına ve veri odaklı grup karar verme gücünden nasıl yararlanabileceğinize ilişkin daha fazla bilgi edinin.
- Hedge fund chair
Ray Dalio is the founder, chair and co-chief investment officer of Bridgewater Associates, a global leader in institutional portfolio management and the largest hedge fund in the world. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
WhetherOlup olmadığı you like it or not,
0
560
1336
İsteseniz de istemeseniz de
00:13
radicalradikal transparencyşeffaflık and algorithmicalgoritmik
decision-makingkarar verme is cominggelecek at you fasthızlı,
1
1920
5376
radikal şeffaflık ve algoritmik
karar verme hızla geliyor
00:19
and it's going to changedeğişiklik your life.
2
7320
1976
ve hayatınızı değiştirecek.
00:21
That's because it's now easykolay
to take algorithmsalgoritmalar
3
9320
2816
Çünkü artık, algoritmaları alıp
00:24
and embedGöm them into computersbilgisayarlar
4
12160
1896
bilgisayarlarda kullanmak
00:26
and gathertoplamak all that dataveri
that you're leavingayrılma on yourselfkendin
5
14080
2936
ve kendinizle ilgili orada burada
bıraktığınız verileri toplayıp
00:29
all over the placeyer,
6
17040
1376
00:30
and know what you're like,
7
18440
1696
kendinizi tanıyabilmek,
00:32
and then directdirekt the computersbilgisayarlar
to interactetkileşim with you
8
20160
2936
sonrasında bilgisayarların sizinle
etkileşmesini sağlamak,
00:35
in waysyolları that are better
than mostçoğu people can.
9
23120
2120
birçok kişinin kendi kendine
yapabileceğinden çok daha kolay.
00:38
Well, that mightbelki soundses scarykorkutucu.
10
26160
1616
Bu korkutucu gelebilir.
00:39
I've been doing this for a long time
and I have foundbulunan it to be wonderfulolağanüstü.
11
27800
3640
Ben bunu uzun zamandır yapıyorum ve
bunun mükemmel olduğunu düşünüyorum.
00:44
My objectiveamaç has been
to have meaningfulanlamlı work
12
32159
2657
Benim amacım anlamlı bir iş yapmak
00:46
and meaningfulanlamlı relationshipsilişkiler
with the people I work with,
13
34840
2856
ve çalıştığım kişilerle
anlamlı ilişkiler kurmak.
00:49
and I've learnedbilgili that I couldn'tcould have that
14
37720
2056
Anladım ki, radikal şeffaflık ve
00:51
unlessolmadıkça I had that radicalradikal transparencyşeffaflık
and that algorithmicalgoritmik decision-makingkarar verme.
15
39800
4280
algoritmik karar verme olmasaydı,
bunu yapamazdım.
00:56
I want to showgöstermek you why that is,
16
44680
2016
Neden böyle olduğunu
ve bunun nasıl çalıştığını
00:58
I want to showgöstermek you how it worksEserleri.
17
46720
1696
size anlatmak istiyorum.
01:00
And I warnuyarmak you that some of the things
that I'm going to showgöstermek you
18
48440
3096
Ve size anlatacağım bazı şeyler
biraz şaşırtıcı olabilir.
01:03
probablymuhtemelen are a little bitbit shockingşok edici.
19
51560
1667
01:05
SinceBeri I was a kidçocuk,
I've had a terriblekorkunç roteRote memorybellek.
20
53760
3480
Çocukluğumdan beri,
ezbere dayalı hafızam çok kötü.
01:10
And I didn't like followingtakip etme instructionstalimatlar,
21
58120
2176
Kuralları takip etmeyi sevmedim.
01:12
I was no good at followingtakip etme instructionstalimatlar.
22
60320
2416
Kurallara uymakta iyi değildim.
01:14
But I lovedsevilen to figureşekil out
how things workedişlenmiş for myselfkendim.
23
62760
3000
Ancak işlerin nasıl yürüdüğünü
kendime göre keşfetmeyi severdim.
01:18
When I was 12,
24
66680
1376
12 yaşındayken,
01:20
I hatednefret edilen schoolokul but I felldüştü in love
with tradingticari the marketspiyasalar.
25
68080
3280
okulu sevmezdim ancak
alım satım yapmaya bayılırdım.
01:23
I caddiedcaddied at the time,
26
71920
1656
Bazı küçük paketler alıp sattım,
01:25
earnedkazanılan about fivebeş dollarsdolar a bagsırt çantası.
27
73600
1576
paket başına 5 dolar kazandım.
01:27
And I tookaldı my caddyingtaşıyıcısı moneypara,
and I put it in the stockStok marketpazar.
28
75200
3200
Bunu borsaya yatırdım.
01:31
And that was just because
the stockStok marketpazar was hotSıcak at the time.
29
79240
3376
Çünkü o zamanlar borsa revaçtaydı.
01:34
And the first companyşirket I boughtsatın
30
82640
1456
İlk aldığım şirket hissesi
01:36
was a companyşirket by the nameisim
of NortheastKuzeydoğu AirlinesHava Yolları.
31
84120
2600
Northeast Havayolları'na aitti.
01:39
NortheastKuzeydoğu AirlinesHava Yolları was
the only companyşirket I heardduymuş of
32
87360
2736
Bu şirket, bildiğim tek
01:42
that was sellingsatış for lessaz
than fivebeş dollarsdolar a sharepay.
33
90120
2696
5 doların altına hisse satan şirketti.
01:44
(LaughterKahkaha)
34
92840
1976
(Gülüşmeler)
01:46
And I figuredanladım I could buysatın almak more shareshisseleri,
35
94840
1856
Ve anladım ki, daha fazla
hisse alabilirim
01:48
and if it wentgitti up, I'd make more moneypara.
36
96720
2096
ve daha fazla alırsam,
daha fazla kazanabilirim.
01:50
So, it was a dumbdilsiz strategystrateji, right?
37
98840
2840
Aptal bir strateji, değil mi?
01:54
But I tripledüçe my moneypara,
38
102360
1456
Ama paramı üçe katladım,
01:55
and I tripledüçe my moneypara
because I got luckyşanslı.
39
103840
2120
üçe katladım çünkü şansım yaver gitti.
01:58
The companyşirket was about to go bankruptiflas etti,
40
106520
1816
Şirket iflas etmek üzereydi,
02:00
but some other companyşirket acquiredsatın aldı it,
41
108360
2096
başka şirketler satın aldı,
02:02
and I tripledüçe my moneypara.
42
110480
1456
ben paramı üçe katladım.
02:03
And I was hookedbağlanmış.
43
111960
1200
Ve aklım çelinmişti.
02:05
And I thought, "This gameoyun is easykolay."
44
113720
2280
"Kolay bir oyun" diye düşündüm.
02:09
With time,
45
117200
1216
Zamanla,
02:10
I learnedbilgili this gameoyun is anything but easykolay.
46
118440
1960
bu oyunun hiç de kolay olmadığını gördüm.
02:12
In ordersipariş to be an effectiveetkili investorYatırımcı,
47
120880
2136
İyi bir yatırımcı olmak için,
02:15
one has to betbahis againstkarşısında the consensusfikir birliği
48
123040
2896
kişinin herkesin dediğinin tersini yapması
02:17
and be right.
49
125960
1256
ve haklı olması gerekiyor.
02:19
And it's not easykolay to betbahis
againstkarşısında the consensusfikir birliği and be right.
50
127240
2856
Genel kanının aksini yapmak kolay değil.
02:22
One has to betbahis againstkarşısında
the consensusfikir birliği and be right
51
130120
2336
Fikirbirliğini yenerek
haklı olmak gerekiyor
02:24
because the consensusfikir birliği
is builtinşa edilmiş into the pricefiyat.
52
132480
2640
çünkü ortak kanı
fiyatın içerisine eklenmiş durumda.
02:28
And in ordersipariş to be an entrepreneurgirişimci,
53
136120
2456
Girişimci olabilmek için,
02:30
a successfulbaşarılı entrepreneurgirişimci,
54
138600
1616
başarılı bir girişimci,
02:32
one has to betbahis againstkarşısında
the consensusfikir birliği and be right.
55
140240
3480
herkesin dediğinin tersini yapmak
ve haklı çıkmak gerekir.
02:37
I had to be an entrepreneurgirişimci
and an investorYatırımcı --
56
145400
2936
Benim hem bir girişimci
hem de bir yatırımcı olmam gerekti.
02:40
and what goesgider alonguzun bir with that
is makingyapma a lot of painfulacı verici mistakeshatalar.
57
148360
4200
Bunlara acı veren hatalar eşlik eder.
02:45
So I madeyapılmış a lot of painfulacı verici mistakeshatalar,
58
153440
2816
Ben de çok fazla acı veren hata yaptım
02:48
and with time,
59
156280
1256
ve zamanla,
02:49
my attitudetutum about those mistakeshatalar
beganbaşladı to changedeğişiklik.
60
157560
2960
bu hatalara karşı bakışım değişti.
02:53
I beganbaşladı to think of them as puzzlesbulmacalar.
61
161160
2096
Hataları bulmaca gibi
görmeye başladım.
02:55
That if I could solveçözmek the puzzlesbulmacalar,
62
163280
1936
Bulmacaları çözebilirsem,
02:57
they would give me gemstaşlar.
63
165240
1440
cevherlerini toplayabilecektim.
02:59
And the puzzlesbulmacalar were:
64
167160
1656
Bulmacalar şöyleydi:
03:00
What would I do differentlyfarklı olarak in the futuregelecek
so I wouldn'tolmaz make that painfulacı verici mistakehata?
65
168840
3880
Gelecekte farklı olarak ne yapmalıyım ki,
o acı veren hatayı yapmayayım.
03:05
And the gemstaşlar were principlesprensipler
66
173280
2576
Cevherler, prensiplerdi.
03:07
that I would then writeyazmak down
so I would rememberhatırlamak them
67
175880
3136
Bir kenara yazıyordum ki
hatırlayabileyim
03:11
that would help me in the futuregelecek.
68
179040
1572
ve gelecekte faydalanabileyim.
03:13
And because I wroteyazdı them down so clearlyAçıkça,
69
181000
2696
O kadar açık bir şekilde yazdım ki,
03:15
I could then --
70
183720
1336
sonradan,
03:17
eventuallysonunda discoveredkeşfedilen --
71
185080
1576
en sonunda,
03:18
I could then embedGöm them into algorithmsalgoritmalar.
72
186680
3760
onları algoritmalara
dönüştürebileceğimi gördüm.
03:23
And those algorithmsalgoritmalar
would be embeddedgömülü in computersbilgisayarlar,
73
191400
3456
Bu algoritmaları
bilgisayarda kullanabilirdim
03:26
and the computersbilgisayarlar would
make decisionskararlar alonguzun bir with me;
74
194880
3336
ve bilgisayar benimle birlikte
karar verebilirdi,
03:30
and so in parallelparalel,
we would make these decisionskararlar.
75
198240
3136
yani, paralel olarak
kararlar verecektik.
03:33
And I could see how those decisionskararlar
then comparedkarşılaştırıldığında with my ownkendi decisionskararlar,
76
201400
3976
Böylece bilgisayarın kararlarını,
kendi kararlarımla kıyasladım
03:37
and I could see that
those decisionskararlar were a lot better.
77
205400
3096
ve bilgisayarın kararlarının
çok daha iyi olduğunu gördüm.
03:40
And that was because the computerbilgisayar
could make decisionskararlar much fasterDaha hızlı,
78
208520
4736
Çünkü çok daha hızlı karar alabiliyor,
03:45
it could processsüreç a lot more informationbilgi
79
213280
2256
çok daha fazla veriyi işleyebiliyor
03:47
and it can processsüreç decisionskararlar much more --
80
215560
3400
ve kararları alırken daha az
03:51
lessaz emotionallyduygusal yönden.
81
219880
1200
duygusal davranabiliyor.
03:54
So it radicallykökünden improvedgelişmiş
my decision-makingkarar verme.
82
222760
3920
Bu şekilde karar alma sürecim
çok daha gelişti.
04:00
EightSekiz yearsyıl after I startedbaşladı BridgewaterBridgewater,
83
228440
4896
Bridgewater'ı kurduktan 8 yıl sonra,
04:05
I had my greatestEn büyük failurebaşarısızlık,
84
233360
1536
en büyük hatamı yaptım,
04:06
my greatestEn büyük mistakehata.
85
234920
1200
en büyük başarısızlığım.
04:09
It was lategeç 1970s,
86
237680
2136
1970'lerin sonuydu,
04:11
I was 34 yearsyıl oldeski,
87
239840
1976
34 yaşındaydım.
04:13
and I had calculatedhesaplanan that AmericanAmerikan banksbankalar
88
241840
3656
Amerikan bankalarının
04:17
had lentödünç much more moneypara
to emerginggelişmekte olan countriesülkeler
89
245520
2856
gelişmekte olan ülkelere,
ödeyebileceklerinden
04:20
than those countriesülkeler
were going to be ableyapabilmek to payödeme back
90
248400
2816
çok daha fazla borç verdiklerini,
04:23
and that we would have
the greatestEn büyük debtborç crisiskriz
91
251240
2696
bunun Büyük Buhran'dan
beri yaşanan en büyük borç krizine
04:25
sincedan beri the Great DepressionDepresyon.
92
253960
1360

yol açacağını hesaplamıştım.
04:28
And with it, an economicekonomik crisiskriz
93
256200
2216
Bununla birlikte, ekonomik ve hisse
04:30
and a bigbüyük bearayı marketpazar in stockshisse senetleri.
94
258440
2040
senetlerinde büyük bir krize
yol açacaktı.
04:33
It was a controversialtartışmalı viewgörünüm at the time.
95
261680
2000
Bu, o zamanlar için tartışmalı
bir görüştü.
04:36
People thought it was
kindtür of a crazyçılgın pointpuan of viewgörünüm.
96
264160
2440
İnsanlar bunun çılgınca
olduğunu düşündüler.
04:39
But in AugustAğustos 1982,
97
267480
2216
Ancak Ağustos 1982'de,
04:41
MexicoMeksika defaultedÖndeğer olarak on its debtborç,
98
269720
1960
Meksika borçlarını ödeyemedi.
04:44
and a numbernumara of other countriesülkeler followedtakip etti.
99
272520
2256
Bunu başkaları takip etti.
04:46
And we had the greatestEn büyük debtborç crisiskriz
sincedan beri the Great DepressionDepresyon.
100
274800
3400
Büyük Buhran'dan beri en büyük
borç krizi ortaya çıktı.
04:51
And because I had anticipatedbeklenen that,
101
279080
2776
Bunu öngörmüş olduğum için,
04:53
I was askeddiye sordu to testifytanıklık to CongressKongre
and appeargörünmek on "WallDuvar StreetSokak WeekHafta,"
102
281880
4336
Meclis'te ifade vermem istendi
04:58
whichhangi was the showgöstermek of the time.
103
286240
1976
ve "Wall Street Week'te" çıktım.
05:00
Just to give you a flavorlezzet of that,
I've got a clipklips here,
104
288240
2936
Nasıl bir şey olduğunu görmeniz için,
bir klip göstereceğim,
05:03
and you'llEğer olacak see me in there.
105
291200
1920
klipte beni göreceksiniz.
05:06
(VideoVideo) MrBay. ChairmanYönetim Kurulu Başkanı, MrBay. MitchellMitchell,
106
294480
1696
(Video) Sayın Başkan, Bay Mitchell,
05:08
it's a great pleasureZevk and a great honorOnur
to be ableyapabilmek to appeargörünmek before you
107
296200
3376
sizin nezdinizde, ekonomimizde
neyin yanlış gittiğini incelemek,
05:11
in examinationmuayene with what
is going wrongyanlış with our economyekonomi.
108
299600
3480
büyük bir zevk ve onur.
05:15
The economyekonomi is now flatdüz --
109
303640
1936
Ekonomi şu an durgun --
05:17
teeteringteetering on the brinkkenar of failurebaşarısızlık.
110
305600
2136
bir kırılmanın eşiğinde sendeliyor.
05:19
MartinMartin ZweigZweig: You were recentlyson günlerde
quotedalıntı in an articlemakale.
111
307760
2496
Martin Zweig: Yakın zamanda
bir haberde yer aldınız.
05:22
You said, "I can say this
with absolutekesin certaintykesinlik
112
310280
2336
"Kesin olarak söyleyebilirim
zira piyasanın nasıl
05:24
because I know how marketspiyasalar work."
113
312640
1616
işlediğini biliyorum" dediniz.
05:26
RayRay DalioDalio: I can say
with absolutekesin certaintykesinlik
114
314280
2096
Ray Dalio: Kesin olarak söyleyebilirim ki,
05:28
that if you look at the liquiditylikidite basebaz
115
316400
1856
likidite tabanlarına bakarsanız,
05:30
in the corporationsşirketler
and the worldDünya as a wholebütün,
116
318280
3376
şirketlerde ve dünyada,
05:33
that there's suchböyle reducedindirimli
levelseviye of liquiditylikidite
117
321680
2096
o kadar daralmış bir seviyede ki,
05:35
that you can't returndönüş
to an eraçağ of stagflationStagflasyon."
118
323800
3216
stagflasyon devrine
dönmek mümkün değil.
05:39
I look at that now, I think,
"What an arrogantkibirli jerkpislik!"
119
327040
3096
Geri dönüp baktığımda,
diyorum ki, "Ne ukala bir ahmak!"
05:42
(LaughterKahkaha)
120
330160
2000
(Gülüşmeler)
05:45
I was so arrogantkibirli, and I was so wrongyanlış.
121
333760
2456
Çok ukalaydım ve çok yanılmıştım.
05:48
I mean, while the debtborç crisiskriz happenedolmuş,
122
336240
2576
Borç krizi olduğunda,
05:50
the stockStok marketpazar and the economyekonomi
wentgitti up ratherdaha doğrusu than going down,
123
338840
3976
borsa ve ekonomi kötüye değil,
iyiye doğru gitti.
05:54
and I lostkayıp so much moneypara
for myselfkendim and for my clientsistemciler
124
342840
5016
Kendim ve müşterilerim için
o kadar çok para kaybettim ki,
05:59
that I had to shutkapamak down
my operationoperasyon prettygüzel much,
125
347880
3416
işimi kapatmak, neredeyse herkesi
06:03
I had to let almostneredeyse everybodyherkes go.
126
351320
1880
işten çıkarmak zorunda kaldım.
06:05
And these were like extendedGenişletilmiş familyaile,
127
353640
1736
Bu kişiler geniş ailem gibiydi.
06:07
I was heartbrokenKalbi kırık.
128
355400
1616
Çok üzgündüm.
06:09
And I had lostkayıp so much moneypara
129
357040
1816
Ve o kadar çok para kaybetmiştim ki,
06:10
that I had to borrowödünç almak
4,000 dollarsdolar from my dadbaba
130
358880
3336
faturalarım için babamdan 4.000 dolar
06:14
to help to payödeme my familyaile billsfatura.
131
362240
1920
borç almak zorunda kaldım,
06:16
It was one of the mostçoğu painfulacı verici
experiencesdeneyimler of my life ...
132
364840
3160
Hayatımdaki en acı dolu
deneyimlerden birisiydi...
06:21
but it turneddönük out to be
one of the greatestEn büyük experiencesdeneyimler of my life
133
369240
3776
ancak en mükemmel deneyimlerden
birisine dönüştü
06:25
because it changeddeğişmiş my attitudetutum
about decision-makingkarar verme.
134
373040
2680
çünkü karar alma sürecime
bakışımı değiştirdi.
06:28
RatherDaha doğrusu than thinkingdüşünme, "I'm right,"
135
376360
3056
"Ben haklıyım" diye düşünmek yerine,
06:31
I startedbaşladı to asksormak myselfkendim,
136
379440
1576
kendime şunu sormaya başladım:
06:33
"How do I know I'm right?"
137
381040
1800
"Haklı olduğumu nasıl bilirim?"
06:36
I gainedkazanmış a humilitytevazu that I neededgerekli
138
384480
1936
Cesaretimi dengeleyecek
06:38
in ordersipariş to balancedenge my audacityküstahlık.
139
386440
2560
bir alçakgönüllük kazandım.
06:41
I wanted to find the smartestzeki
people who would disagreekatılmıyorum with me
140
389880
4216
Benimle aynı fikirde olmayan
en zeki insanları bularak
06:46
to try to understandanlama theironların perspectiveperspektif
141
394120
1896
bakış açılarını anlamak istedim
06:48
or to have them
stressstres testÖlçek my perspectiveperspektif.
142
396040
2600
veya onların benim bakış açımı
zorlamalarını istedim.
06:51
I wanted to make an ideaFikir meritocracymeritokrasiye.
143
399400
2776
Fikir meritokrasisi kurmak istedim.
06:54
In other wordskelimeler,
144
402200
1216
Başka bir deyişle,
06:55
not an autocracyotokrasi in whichhangi
I would leadöncülük etmek and othersdiğerleri would followtakip et
145
403440
3816
benim liderlik ettiğim ve diğerlerinin
takip ettiği bir otokrasi değil
06:59
and not a democracydemokrasi in whichhangi everybody'sherkesin
pointsmakas of viewgörünüm were equallyaynı derecede valueddeğerli,
146
407280
3616
ve herkesin bakış açısının eşit değer
gördüğü bir demokrasi değil
07:02
but I wanted to have an ideaFikir meritocracymeritokrasiye
in whichhangi the besten iyi ideasfikirler would winkazanmak out.
147
410920
5096
ancak en iyi fikirlerin kazandığı
bir meritokrasi kurmak istedim.
07:08
And in ordersipariş to do that,
148
416040
1256
Bunu yapabilmek için,
07:09
I realizedgerçekleştirilen that we would need
radicalradikal truthfulnessdoğruluk
149
417320
3576
radikal bir açık sözlülüğe ve şeffaflığa
07:12
and radicalradikal transparencyşeffaflık.
150
420920
1616

ihtiyacımız olduğunu anladım.
07:14
What I mean by radicalradikal truthfulnessdoğruluk
and radicalradikal transparencyşeffaflık
151
422560
3856
Radikal açıksözlülük ve
radikal şeffaflık derken,
07:18
is people neededgerekli to say
what they really believedinanılır
152
426440
2656
her şeyi görebilmek için,
gerçekten inandıklarını
07:21
and to see everything.
153
429120
2000
söylemelerini kast ediyorum.
07:23
And we literallyharfi harfine
tapebant almostneredeyse all conversationskonuşmaları
154
431480
3936
Ve kelimenin tam anlamıyla
her konuşmayı kaydediyoruz.
07:27
and let everybodyherkes see everything,
155
435440
1616
Böylece herkes her şeyi görebiliyor.
07:29
because if we didn't do that,
156
437080
1416
Bu şekilde yapmasaydık,
07:30
we couldn'tcould really have
an ideaFikir meritocracymeritokrasiye.
157
438520
3080
bir fikir meritokrasisi oluşturamazdık.
07:34
In ordersipariş to have an ideaFikir meritocracymeritokrasiye,
158
442760
3696
Fikir meritokrasisi oluşturmak için,
07:38
we have let people speakkonuşmak
and say what they want.
159
446480
2376
insanlara söylemeleri için
alan vermeliyiz.
07:40
Just to give you an exampleörnek,
160
448880
1376
Bir örnek vermek gerekirse,
07:42
this is an emailE-posta from JimJim HaskelHaskel --
161
450280
2696
Jim Haskel'den bir e-posta
07:45
somebodybirisi who worksEserleri for me --
162
453000
1376
-benim için çalışan birisi-
07:46
and this was availablemevcut
to everybodyherkes in the companyşirket.
163
454400
3376
ve bu e-posta şirkette çalışan
herkese açıktı.
07:49
"RayRay, you deservehak etmek a 'D-'VARDI-'
164
457800
2536
"Ray, bugünkü performansın için
07:52
for your performanceperformans
todaybugün in the meetingtoplantı ...
165
460360
2256
sana 'D-' veriyorum...
07:54
you did not preparehazırlamak at all well
166
462640
1696
hiç iyi hazırlanmamıştın
07:56
because there is no way
you could have been that disorganizeddağınık."
167
464360
3560
çünkü bu kadar dağınık olmuş
olmanın başka bir açıklaması yok."
08:01
Isn't that great?
168
469520
1216
Bu mükemmel değil mi?
08:02
(LaughterKahkaha)
169
470760
1216
(Gülüşmeler)
08:04
That's great.
170
472000
1216
Bu mükemmel.
08:05
It's great because, first of all,
I neededgerekli feedbackgeri bildirim like that.
171
473240
2936
Çünkü, öncelikle, böyle bir
geri bildirime ihtiyacım vardı.
08:08
I need feedbackgeri bildirim like that.
172
476200
1616
Böyle geri bildirimler gerekli.
08:09
And it's great because if I don't let JimJim,
and people like JimJim,
173
477840
3456
Mükemmel çünkü Jim'e ve
Jim gibi insanların görüşlerini
08:13
to expressekspres theironların pointsmakas of viewgörünüm,
174
481320
1576
söylemelerine izin vermezsem,
08:14
our relationshipilişki wouldn'tolmaz be the sameaynı.
175
482920
2056
ilişkimiz artık aynı şekilde olmaz.
08:17
And if I didn't make that publichalka açık
for everybodyherkes to see,
176
485000
3056
Ve bunu herkesin görebilmesi için
açık hale getirmezsem,
08:20
we wouldn'tolmaz have an ideaFikir meritocracymeritokrasiye.
177
488080
1960
bir fikir meritokrasimiz olmaz.
08:23
So for that last 25 yearsyıl
that's how we'vebiz ettik been operatingişletme.
178
491760
3280
Son 25 senedir, bu şekilde çalışıyoruz.
08:27
We'veBiz ettik been operatingişletme
with this radicalradikal transparencyşeffaflık
179
495640
3056
Bu radikal şeffaflıkla iş yapıyoruz
08:30
and then collectingtoplama these principlesprensipler,
180
498720
2296
ve sonra ortaya çıkan
prensipleri topluyoruz,
08:33
largelybüyük oranda from makingyapma mistakeshatalar,
181
501040
2056
çoğunlukla
yaptığımız hatalardan geliyor
08:35
and then embeddingkatıştırma
those principlesprensipler into algorithmsalgoritmalar.
182
503120
4416
ve sonra bunları
algoritmalara dönüştürüyoruz.
08:39
And then those algorithmsalgoritmalar providesağlamak --
183
507560
2696
Bu algoritmalar bize --
08:42
we're followingtakip etme the algorithmsalgoritmalar
184
510280
2016
algoritmaları takip ediyoruz,
08:44
in parallelparalel with our thinkingdüşünme.
185
512320
1440
kendi görüşlerimizle beraber.
08:47
That has been how we'vebiz ettik runkoş
the investmentyatırım business,
186
515280
3176
Yatırım işimizi bu şekilde yürütüyoruz
08:50
and it's how we alsoAyrıca dealanlaştık mı
with the people managementyönetim.
187
518480
2736
ve insan yönetimini de
bu şekilde hallediyoruz.
08:53
In ordersipariş to give you a glimmerhafif ışık
into what this looksgörünüyor like,
188
521240
3736
Bunun nasıl bir şey olduğuyla
ilgili size bir fikir vermek gerekirse,
08:57
I'd like to take you into a meetingtoplantı
189
525000
2336
sizi bir toplantıya davet edip,
08:59
and introducetakdim etmek you to a toolaraç of oursbizim
calleddenilen the "DotNokta CollectorToplayıcı"
190
527360
3136
bunu yapmamızı sağlayan "Dot Collector"
09:02
that helpsyardım eder us do this.
191
530520
1280
ile tanıştırmak isterdim.
09:07
A weekhafta after the US electionseçim,
192
535640
2176
ABD seçimlerinden bir hafta sonra,
araştırma ekibimiz,
Trump'ın başkan olmasının
09:09
our researchAraştırma teamtakım heldbekletilen a meetingtoplantı
193
537840
2096
09:11
to discusstartışmak what a TrumpKoz presidencyBaşkanlığı
would mean for the US economyekonomi.
194
539960
3320
ABD ekonomisi için ne anlama
geleceği ile ilgili toplandı.
09:16
NaturallyDoğal olarak, people had
differentfarklı opinionsgörüşler on the mattermadde
195
544000
2856
Tabi ki, herkesin, konuyla
ve konuya nasıl yaklaştığımızla
09:18
and how we were
approachingyaklaşıyor the discussiontartışma.
196
546880
2040
ilgili farklı bir görüşü vardı.
09:21
The "DotNokta CollectorToplayıcı" collectstoplar these viewsgörünümler.
197
549840
2776
"Dot Collector" bu görüşleri topluyor.
09:24
It has a listliste of a fewaz dozendüzine attributesöznitelikleri,
198
552640
2296
Bazı listeleri var,
09:26
so wheneverher ne zaman somebodybirisi thinksdüşünüyor something
about anotherbir diğeri person'skişiler thinkingdüşünme,
199
554960
4016
bu sayede, birisi, ötekinin
düşüncesini, liste aracılığıyla
09:31
it's easykolay for them
to conveyiletmek theironların assessmentdeğerlendirme;
200
559000
2936
basit bir şekilde, 1'den 10'a kadar
09:33
they simplybasitçe noteNot the attributenitelik
and providesağlamak a ratingderecelendirme from one to 10.
201
561960
4520
not vererek bildirebiliyor.
09:39
For exampleörnek, as the meetingtoplantı beganbaşladı,
202
567520
2256
Mesela, toplantı başladığında,
09:41
a researcheraraştırmacı namedadlı JenJen ratedOy me a threeüç --
203
569800
3120
Jen adında bir araştırmacı,
bana üç verdi,
09:45
in other wordskelimeler, badlykötü --
204
573640
2016
- yani, kötü bir not -
09:47
(LaughterKahkaha)
205
575680
1376
(Gülüşmeler)
09:49
for not showinggösterme a good balancedenge
of open-mindednessaçık fikirlilik and assertivenesskendine güven.
206
577080
4160
açık görüşlülük ve kararlılık
arasında bir denge kuramamaktan.
09:54
As the meetingtoplantı transpiredtranspired,
207
582080
1456
Toplantı ilerledikçe,
09:55
Jen'sJen'in assessmentsDeğerlendirmeler of people
addedkatma up like this.
208
583560
3240
Jen'in insanlarla ilgili değerlendirmeleri
bu şekilde devam etti.
09:59
OthersDiğerleri in the roomoda
have differentfarklı opinionsgörüşler.
209
587920
2176
Diğerlerinin ise
başka görüşleri vardı.
10:02
That's normalnormal.
210
590120
1216
Bu normal.
10:03
DifferentFarklı people are always
going to have differentfarklı opinionsgörüşler.
211
591360
2920
İnsanların her zaman
farklı görüşleri vardır.
10:06
And who knowsbilir who'skim right?
212
594800
1400
Doğruyu kim biliyor?
10:09
Let's look at just what people thought
about how I was doing.
213
597240
3440
Benim nasıl olduğumla ilgili
diğer insanların görüşlerine bir bakalım.
10:13
Some people thought I did well,
214
601600
2216
Bazıları iyi olduğumu düşündü,
10:15
othersdiğerleri, poorlykötü.
215
603840
1200
bazıları kötü.
10:18
With eachher of these viewsgörünümler,
216
606080
1336
Bu görüşlerin her biriyle,
10:19
we can explorekeşfetmek the thinkingdüşünme
behindarkasında the numberssayılar.
217
607440
2320
rakamların ardındaki duruşu
bulabiliriz.
10:22
Here'sİşte what JenJen and LarryLarry said.
218
610520
2160
Jen ve Larry'nin dediklerine bakalım.
10:25
NoteNot that everyoneherkes
getsalır to expressekspres theironların thinkingdüşünme,
219
613760
2616
Unutmayın ki, herkes görüşünü
açıklayabiliyor,
10:28
includingdahil olmak üzere theironların criticalkritik thinkingdüşünme,
220
616400
1656
eleştirel görüşü de dahil,
10:30
regardlessne olursa olsun of theironların positionpozisyon
in the companyşirket.
221
618080
2120
pozisyonlarından bağımsız olarak.
10:33
JenJen, who'skim 24 yearsyıl oldeski
and right out of collegekolej,
222
621120
3096
Üniversiteden yeni mezun olmuş,
24 yaşındaki Jen,
10:36
can tell me, the CEOCEO,
that I'm approachingyaklaşıyor things terriblyson derece.
223
624240
2840
bana, CEO'ya, olaylara
korkunç yaklaşıyorsun, diyebiliyor.
10:40
This toolaraç helpsyardım eder people
bothher ikisi de expressekspres theironların opinionsgörüşler
224
628480
3776
Bu araç, herkese,
hem kendi fikirlerini söylemeleri
10:44
and then separateayrı themselveskendilerini
from theironların opinionsgörüşler
225
632280
3096
hem de kendilerini, fikirlerinden
ayırmaları için yardımcı oluyor.
10:47
to see things from a higherdaha yüksek levelseviye.
226
635400
2040
Böylece, üst bir seviyeden
görebiliyorlar.
10:50
When JenJen and othersdiğerleri shiftvardiya theironların attentionsdikkatini
from inputtingkullanarak giriş yapma theironların ownkendi opinionsgörüşler
227
638640
4896
Jen ve diğerleri, dikkatlerini,
kendi fikirlerini söylemekten,
10:55
to looking down on the wholebütün screenekran,
228
643560
2576
tüm ekrana kaydırdıklarında,
10:58
theironların perspectiveperspektif changesdeğişiklikler.
229
646160
1720
bakış açıları değişiyor.
11:00
They see theironların ownkendi opinionsgörüşler
as just one of manyçok
230
648680
3136
Görüyorlar ki, kendi fikirleri
birçok fikirden sadece bir tanesi
11:03
and naturallydoğal olarak startbaşlama askingsormak themselveskendilerini,
231
651840
2536
ve doğal olarak sormaya başlıyorlar,
11:06
"How do I know my opiniongörüş is right?"
232
654400
2000
"Fikrimin doğru olduğunu
nasıl bilirim?"
11:09
That shiftvardiya in perspectiveperspektif is like going
from seeinggörme in one dimensionboyut
233
657480
4056
Bakış açısındaki bu değişim,
tek bir taraftan bakmaktan
11:13
to seeinggörme in multipleçoklu dimensionsboyutlar.
234
661560
2256
çoklu bakışa geçmek gibi.
11:15
And it shiftskaymalar the conversationkonuşma
from arguingTartışan over our opinionsgörüşler
235
663840
4096
Ve konuşmayı, kendi fikirlerimiz
üzerine tartışmaktan
11:19
to figuringendam out objectiveamaç criteriakriterleri
for determiningbelirleyen whichhangi opinionsgörüşler are besten iyi.
236
667960
4400
en iyi fikirleri belirleyecek
objektif kriteri bulmaya taşıyor.
11:24
BehindArkasında the "DotNokta CollectorToplayıcı"
is a computerbilgisayar that is watchingseyretme.
237
672920
3600
"Dot Collector" ın arkasında,
bizi izleyen bir bilgisayar var.
11:29
It watchessaatler what all
these people are thinkingdüşünme
238
677120
2176
Herkesin ne düşündüğünü
izleyebiliyor
11:31
and it correlatesbağıntılar that
with how they think.
239
679320
2576
ve bunun nasıl düşündükleriyle
bağlantısını kuruyor.
11:33
And it communicatesiletişim kurar advicetavsiye
back to eachher of them basedmerkezli on that.
240
681920
3520
Ve her bir kişiye, buna dayalı olarak
tavsiyeler veriyor.
11:38
Then it drawsberabere the dataveri
from all the meetingstoplantılar
241
686520
3416
Tüm toplantılardan veri çekerek
11:41
to createyaratmak a pointilistpointilist paintingboyama
of what people are like
242
689960
3216
kişilerin nasıl birisi oldukları ve
nasıl düşündüklerinin
11:45
and how they think.
243
693200
1240

resmini çıkarıyor.
11:47
And it does that guideddestekli by algorithmsalgoritmalar.
244
695160
2720
Bunu algoritmalara
dayalı olarak yapıyor.
11:50
KnowingBilerek what people are like helpsyardım eder
to matchmaç them better with theironların jobsMeslekler.
245
698800
3760
Kişiyi tanımak, onu işiyle daha iyi
eşleştirmemizi sağlıyor.
11:55
For exampleörnek,
246
703120
1216
Mesela,
11:56
a creativeyaratıcı thinkerdüşünür who is unreliablegüvenilmez
247
704360
1736
güvenilmez ancak
yaratıcı bir kimse
11:58
mightbelki be matchedeşleşti up with someonebirisi
who'skim reliabledürüst but not creativeyaratıcı.
248
706120
3080
yaratıcı olmayan ancak güvenilir
birisiyle eşleştirilebilir.
12:02
KnowingBilerek what people are like
alsoAyrıca allowsverir us to decidekarar ver
249
710280
3336
Kişiyi tanımak, ona ne tür bir
sorumluluk verebileceğimize
12:05
what responsibilitiessorumluluklar to give them
250
713640
2256
karar verebilmemizi ve
kararlarımızı
12:07
and to weightartmak our decisionskararlar
basedmerkezli on people'sinsanların meritsyararları.
251
715920
3480
kişinin meziyetlerine göre
değerlendirebilmemizi sağlıyor.
12:12
We call it theironların believabilitybelievability.
252
720040
1600
Buna kişinin inanırlığı diyoruz.
12:14
Here'sİşte an exampleörnek of a voteoy that we tookaldı
253
722560
1976
Yaptığımız bir oylamadan örnek verirsem,
12:16
where the majorityçoğunluk
of people feltkeçe one way ...
254
724560
2840
çoğunluk burada aynı şekilde düşünmüştü...
12:20
but when we weighedtartılır the viewsgörünümler
basedmerkezli on people'sinsanların meritsyararları,
255
728920
2936
sonra kişilerin görüşlerine
meziyetlerine göre baktığımızda
12:23
the answerCevap was completelytamamen differentfarklı.
256
731880
1840
ortaya çıkan cevap çok daha farklıydı.
12:26
This processsüreç allowsverir us to make decisionskararlar
not basedmerkezli on democracydemokrasi,
257
734920
4576
Bu yöntem sayesinde,
demokrasiye göre değil,
12:31
not basedmerkezli on autocracyotokrasi,
258
739520
2136
otokrasiye göre değil,
12:33
but basedmerkezli on algorithmsalgoritmalar that take
people'sinsanların believabilitybelievability into considerationdüşünce.
259
741680
5240
kişilerin inanırlığını göz önüne alan
algoritmalara göre karar alabiliyoruz.
12:41
YupEvet, we really do this.
260
749520
1696
Evet, gerçekten böyle yapıyoruz.
12:43
(LaughterKahkaha)
261
751240
3296
(Gülüşmeler)
12:46
We do it because it eliminatesortadan kaldırır
262
754560
2856
Böyle yapıyoruz çünkü bu sayede
12:49
what I believe to be
one of the greatestEn büyük tragediestrajediler of mankindinsanlık,
263
757440
4456
insanlığın en büyük
trajedilerinden birisini,
12:53
and that is people arrogantlyçözmemize,
264
761920
2160
insanlar ukala bir şekilde, safça,
12:56
nanaïvelyvely holdingtutma opinionsgörüşler
in theironların mindszihinler that are wrongyanlış,
265
764760
4456
yanlış olan fikirleri
kafalarına yerleştiriyorlar
13:01
and actingoyunculuk on them,
266
769240
1256
ve bunlara göre davranıp
13:02
and not puttingkoyarak them out there
to stressstres testÖlçek them.
267
770520
2760
bu fikirleri açığa çıkararak
bir teste tabi tutmuyorlar.
13:06
And that's a tragedytrajedi.
268
774000
1336
Ve bu bir trajedi.
13:07
And we do it because it elevatesyükseltip ourselveskendimizi
aboveyukarıdaki our ownkendi opinionsgörüşler
269
775360
5416
Böyle yapıyoruz, böylece, kendimizi,
fikirlerimizin üzerine çıkararak
13:12
so that we startbaşlama to see things
throughvasitasiyla everybody'sherkesin eyesgözleri,
270
780800
2896
olayları her bir kimsenin gözünden
görmeye başlıyoruz,
13:15
and we see things collectivelytopluca.
271
783720
1920
ve olaylara toplu halde
bakabiliyoruz.
13:18
CollectiveToplu decision-makingkarar verme is so much
better than individualbireysel decision-makingkarar verme
272
786360
4336
Toplu karar alma, iyi bir şekilde
yapıldığında, bireysel
13:22
if it's donetamam well.
273
790720
1200
karar almadan daha iyi.
13:24
It's been the secretgizli sauceSos
behindarkasında our successbaşarı.
274
792360
2616
Başarımızın gizli sırrı bu.
13:27
It's why we'vebiz ettik madeyapılmış
more moneypara for our clientsistemciler
275
795000
2176
Böylece, müşterilerimize
diğer fonlardan
13:29
than any other hedgeçit fundfon, sermaye in existencevaroluş
276
797200
1936
çok daha fazla para kazandırdık
13:31
and madeyapılmış moneypara
23 out of the last 26 yearsyıl.
277
799160
2720
ve 26 senenin 23'ünde kar ettik.
13:35
So what's the problemsorun
with beingolmak radicallykökünden truthfuldoğru
278
803880
4536
O halde, birbirimize karşı
radikal açık sözlülük göstermenin
13:40
and radicallykökünden transparentşeffaf with eachher other?
279
808440
2240
ve şeffaf davranmanın
ne sakıncası olabilir?
İnsanlar bunun duygusal olarak
zor olduğunu söylüyor.
13:45
People say it's emotionallyduygusal yönden difficultzor.
280
813400
2080
13:48
CriticsEleştirmenler say it's a formulaformül
for a brutalacımasız work environmentçevre.
281
816240
4240
Eleştirenler, acımasız bir iş ortamı
yaratacağını söylüyor.
13:53
NeuroscientistsNörologlar tell me it has to do
with how are brainsbeyin are prewiredKablolu.
282
821400
4856
Nörobilimcilere göre, beyinde önceden
kurulmuş olan bağlantılarla ilgisi var.
13:58
There's a partBölüm of our brainbeyin
that would like to know our mistakeshatalar
283
826280
3216
Beynimizin bir parçası, hatalarından
haberdar olmak istiyor,
14:01
and like to look at our weaknesseszayıf yönleri
so we could do better.
284
829520
3960
güçsüz yönleri belirlemek istiyor ki
daha iyisini yapabilsin.
14:06
I'm told that that's
the prefrontalprefrontal cortexkorteks.
285
834120
2440
Bu kısma prefrontal korteks diyorlar.
14:09
And then there's a partBölüm of our brainbeyin
whichhangi viewsgörünümler all of this as attackssaldırılar.
286
837040
4856
Ve bir kısmı da, bunların hepsini
saldırı olarak değerlendiriyor.
14:13
I'm told that that's the amygdalaamigdala.
287
841920
1960
Bu kısma amigdala diyorlar.
14:16
In other wordskelimeler,
there are two you'sSen'ın insideiçeride you:
288
844440
3056
Başka bir deyişle,
içinizde iki tane benlik var:
14:19
there's an emotionalduygusal you
289
847520
1416
duygusal benlik
14:20
and there's an intellectualentellektüel you,
290
848960
1776
ve zihinsel benlik
14:22
and oftensık sık they're at oddsolasılık,
291
850760
1776
ve bunlar sıklıkla çelişiyorlar
14:24
and oftensık sık they work againstkarşısında you.
292
852560
1920
ve sizin aleyhinizde çalışıyorlar.
14:27
It's been our experiencedeneyim
that we can winkazanmak this battlesavaş.
293
855160
3736
Tecrübelerimiz gösterdi ki,
bu savaşı kazanabiliriz.
14:30
We winkazanmak it as a groupgrup.
294
858920
1320
Grup halinde kazanabiliriz.
14:33
It takes about 18 monthsay typicallytipik
295
861000
2336
Genellikle 18 ay içerisinde
anlıyoruz ki,
14:35
to find that mostçoğu people
prefertercih etmek operatingişletme this way,
296
863360
3056
çoğu kişi bu şekilde,
14:38
with this radicalradikal transparencyşeffaflık
297
866440
2016
bu radikal şeffaflıkla çalışmayı,
14:40
than to be operatingişletme
in a more opaqueopak environmentçevre.
298
868480
3336
şeffaf olmayan ortamda çalışmaya
tercih ediyor.
14:43
There's not politicssiyaset,
there's not the brutalityvahşeti of --
299
871840
4296
Entrika olmadan,
perdelerin arkasında dönen
14:48
you know, all of that hiddengizli,
behind-the-scenesperde arkası --
300
876160
2376
oyunların acımasızlığı olmadan,
14:50
there's an ideaFikir meritocracymeritokrasiye
where people can speakkonuşmak up.
301
878560
2936
bir fikir meritokrasisi içerisinde,
her şeyi konuşarak.
14:53
And that's been great.
302
881520
1256
Ve bu çok iyi işledi.
14:54
It's givenverilmiş us more effectiveetkili work,
303
882800
1656
Daha etkili iş yapabildik
14:56
and it's givenverilmiş us
more effectiveetkili relationshipsilişkiler.
304
884480
2400
ve daha etkili ilişkiler kurabildik.
14:59
But it's not for everybodyherkes.
305
887400
1320
Ancak, herkese göre değil.
15:01
We foundbulunan something like
25 or 30 percentyüzde of the populationnüfus
306
889680
2936
Toplumun yüzde 25 veya 30'una
15:04
it's just not for.
307
892640
1736
uygun olmadığını gördük.
15:06
And by the way,
308
894400
1216
Bu arada
15:07
when I say radicalradikal transparencyşeffaflık,
309
895640
1816
radikal şeffaflık derken
bahsettiğim,
15:09
I'm not sayingsöz transparencyşeffaflık
about everything.
310
897480
2336
her şeye dair bir şeffaflık değil.
15:11
I mean, you don't have to tell somebodybirisi
that theironların baldKel spotyer is growingbüyüyen
311
899840
3816
Mesela birisine, kel kısmının arttığını
söylemek zorunda değilsiniz
15:15
or theironların baby'sBebeğin uglyçirkin.
312
903680
1616
veya bebeğinin çirkin olduğunu.
15:17
So, I'm just talkingkonuşma about --
313
905320
2096
Yani, sadece --
15:19
(LaughterKahkaha)
314
907440
1216
(Gülüşmeler)
15:20
talkingkonuşma about the importantönemli things.
315
908680
2176
önemli şeyleri konuşmaktan bahsediyorum.
15:22
So --
316
910880
1216
O zaman --
15:24
(LaughterKahkaha)
317
912120
3200
(Gülüşmeler)
15:28
So when you leaveayrılmak this roomoda,
318
916600
1416
O zaman buradan çıktığınızda
15:30
I'd like you to observegözlemlemek yourselfkendin
in conversationskonuşmaları with othersdiğerleri.
319
918040
4440
kendinizi başkalarıyla konuşurken
gözlemlemenizi istiyorum.
15:35
ImagineHayal if you knewbiliyordum
what they were really thinkingdüşünme,
320
923360
3680
Hayal edin ki,
gerçekten ne düşündüklerini biliyorsunuz
15:39
and imaginehayal etmek if you knewbiliyordum
what they were really like ...
321
927760
2600
ve nasıl birisi olduklarını
gerçekten biliyorsunuz...
15:43
and imaginehayal etmek if they knewbiliyordum
what you were really thinkingdüşünme
322
931840
3976
ve onlar da sizin gerçekten
ne düşündüğünüzü biliyor
15:47
and what were really like.
323
935840
1840
ve nasıl birisi olduğunuzu.
15:50
It would certainlykesinlikle clearaçık things up a lot
324
938160
2576
Bu kesinlikle birçok şeye
açıklık getirirdi
15:52
and make your operationsoperasyonlar
togetherbirlikte more effectiveetkili.
325
940760
2856
ve yaptığınız şeyleri
daha etkin yapmanızı sağlardı.
15:55
I think it will improveiyileştirmek
your relationshipsilişkiler.
326
943640
2240
Bence ilişkileriniz gelişirdi.
15:58
Now imaginehayal etmek that you can have algorithmsalgoritmalar
327
946600
3296
Şimdi düşünün ki algoritmalar da var
16:01
that will help you gathertoplamak
all of that informationbilgi
328
949920
3816
ve bunlar size tüm bu bilgileri
toplamanızda yardımcı olabilirler
16:05
and even help you make decisionskararlar
in an idea-meritocraticfikir meritocratic way.
329
953760
4560
ve hatta fikir meritokrasisi ile
karar almanızda yardımcı olabilirler.
16:12
This sortçeşit of radicalradikal transparencyşeffaflık
is cominggelecek at you
330
960640
4336
Bu şekilde bir radikal şeffaflık
artık giderek artıyor
16:17
and it is going to affectetkilemek your life.
331
965000
1960
ve hayatınızı etkiliyecek.
16:19
And in my opiniongörüş,
332
967600
2056
Bana göre
16:21
it's going to be wonderfulolağanüstü.
333
969680
1336
bu muhteşem olacak.
16:23
So I hopeumut it is as wonderfulolağanüstü for you
334
971040
2336
Umarım ki benim için olduğu kadar
16:25
as it is for me.
335
973400
1200
sizin için de harika olur.
16:27
Thank you very much.
336
975160
1256
Çok teşekkürler.
16:28
(ApplauseAlkış)
337
976440
4360
(Alkışlar)
Translated by Merve Kolsen
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ray Dalio - Hedge fund chair
Ray Dalio is the founder, chair and co-chief investment officer of Bridgewater Associates, a global leader in institutional portfolio management and the largest hedge fund in the world.

Why you should listen

Dalio started Bridgewater out of his two-bedroom apartment in New York City in 1975 and has grown it into the fifth most important private company in the U.S. (according to Fortune magazine). Because of the firm’s many industry-changing innovations over its 40-year history, he has been called the “Steve Jobs of investing” by aiCIO magazine and named one of TIME magazine’s "100 Most Influential People."

Dalio attributes Bridgewater’s success to its unique culture. He describes it as “a believability-weighted idea meritocracy” in which the people strive for “meaningful work and meaningful relationships through radical truth and radical transparency.” He has explained this approach in his book Principles, which has been downloaded more than three million times and has produced considerable curiosity and controversy.

More profile about the speaker
Ray Dalio | Speaker | TED.com