ABOUT THE SPEAKER
Prumsodun Ok - Interdisciplinary artist
TED Fellow Prumsodun Ok heals, empowers and advocates using the ancient art of Khmer classical dance.

Why you should listen

Prumsodun Ok groundbreaking performances have been described as "radical beauty" by the Bangkok Post and have been staged throughout Cambodia, Thailand, Mexico, Greece and the United States. Ok's 2013 book Moni Mekhala and Ream Eyso was reviewed in the Asian Theatre Journal as “a sampeah kru ritual of a sort: an offering to teachers living and deceased and to Moni Mekhala [the Goddess of the Ocean] herself.”

Ok has brought a diverse group of artists, activists and scholars together for Children of Refugees, a program of talks and performances raising awareness for the Syrian refugee crisis. Among many honors, Ok is a TED Senior Fellow and was named by Tea Uglow, creative director of Google Creative Lab in Sydney,  an LGBT+ Creative Leader of Tomorrow for The Dots's and WeTransfer's Championing Diversity Initiative. Ok is based in Phnom Penh where he founded Prumsodun Ok & NATYARASA, Cambodia’s first gay dance company.

More profile about the speaker
Prumsodun Ok | Speaker | TED.com
TED2017

Prumsodun Ok: The magic of Khmer classical dance

Prumsodun Ok: Klasik Kmer dansının büyüsü

Filmed:
1,616,145 views

Kamboçya'daki Kimmer dansçıları, bin yıldan daha fazla bir süredir cennet ve dünya arasındaki yaşayan köprüler olarak görülmektedirler. Bu muhteşem dans-konuşmasında; Kamboçya'nın ilk tamamı erkek ve eş cinsellerden oluşan dans şirketinin kurucusu, melez sanatçı Prumsodun Ok, bir sanatçının köklü ve eskimeyen görevi olan mesajcı rolüne girerek klasik Khmer dansının zengin tarihini ve günümüzde tekrar canlanmasını detaylandırıyor.
- Interdisciplinary artist
TED Fellow Prumsodun Ok heals, empowers and advocates using the ancient art of Khmer classical dance. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
"RobamRobam Appliances kbachkbach boranboran,"
0
760
1776
'' Robam kbach boran, ''
00:14
or the artSanat of KhmerKhmer classicalKlasik dancedans,
1
2560
1776
ya da klasik Kmer dans sanatı,
00:16
is more than 1,000 yearsyıl oldeski.
2
4360
1800
bin yıldan daha eskidir.
00:19
It was developedgelişmiş as a prayernamaz in movementhareket
3
7000
2576
Tarım toplumlarında yağmurun
00:21
for rainyağmur and fertilitydoğurganlık,
4
9600
2176
bereket ve refah getirmesi için,
00:23
and a prosperityrefah that this meantdemek
for an agriculturaltarım societytoplum.
5
11800
3400
hareketlerle yapılan bir dua biçimi
olarak geliştirildi.
00:29
DancersDansçılar who were bothher ikisi de menerkekler and womenkadınlar
6
17000
2736
Erkek ve kadın dansçılar
cennet ile dünya arasında
00:31
were offeredsunulan to templestapınaklar
7
19760
1256

yaşayan köprüler olarak
00:33
where they servedhizmet as livingyaşam bridgesköprü
betweenarasında heavencennet and earthtoprak.
8
21040
3080
hizmet ettikleri tapınaklara sunulurlardı.
00:36
TheirOnların dancingdans bodiesbedenler carriedtaşınan the prayersnamaz
of the people up to the godstanrılar,
9
24800
4936
Onların dans eden vücutları
insanların dualarını tanrılara taşırdı
00:41
and the will of the deitiestanrılar
was deliveredteslim back throughvasitasiyla them
10
29760
3376
ve tanrıların kararları,
onlar aracılığıyla yeryüzüne
00:45
to the people and the landarazi.
11
33160
1520
ve insanlara ulaşırdı.
00:49
There are a lot of curveseğrileri in KhmerKhmer dancedans.
12
37720
2800
Kmer dansında çok kıvrım vardır.
00:53
Our backsyedekler are archedkemerli,
13
41440
1520
Sırtlarımız kavisli,
00:55
our kneesdizler are bentbükülmüş,
14
43760
1896
dizlerimiz çökük,
00:57
our toesayak parmakları are curledkıvrılmış,
15
45680
2016
ayak parmaklarımız kıvrık,
00:59
our elbowsdirsek are hyperflexedhiperflikli
16
47720
2336
dirseklerimiz çok esnek
01:02
and our fingersparmaklar are curvedkavisli backwardsgeriye doğru.
17
50080
2440
ve parmaklarımız tersine kıvrılmıştır.
01:05
All of these curveseğrileri
createyaratmak a serpentineSerpantin impressionizlenim,
18
53600
3656
Bütün bu kıvrımlar
yılanımsı bir izlenim yaratır.
01:09
and this is importantönemli because before
the introductionGiriş of majormajör religionsdinler,
19
57280
4776
Bu çok önemlidir
çünkü temel dinlerden önce Kimmerler
01:14
KhmersKılıç, and people all over the worldDünya
practiceduygulanan animismAnimizm.
20
62080
5760
ve tüm dünyadan insanlar
hayvanları tanrılaştırmışlardı.
01:21
SerpentsYılan were especiallyözellikle importantönemli
in this beliefinanç systemsistem
21
69120
2896
Yılanlar bu inanç sisteminde
özellikle önem taşıyordu.
01:24
because in theironların fluidsıvı,
curvilineareğrisel movementhareket,
22
72040
4376
Çünkü akışkan, kıvrak hareketleriyle
01:28
they mimickedtaklit the flowakış of waterSu.
23
76440
1640
suyun akışını taklit ederler.
01:31
So to invokeçağırmak the serpentYılan
in your dancingdans bodyvücut then
24
79520
3536
Yani, dans eden vücudunuzla
yılanı çağrıştırmak
01:35
was to conjurehokkabaz the imagegörüntü
of riversnehirler cuttingkesim acrosskarşısında the earthtoprak:
25
83080
3760
o zamanlar yeryüzünü kesen nehirlerin
görüntüsünü yansıtıyordu;
01:39
inspireilham vermek the flowakış of life-givinghayat veren watersdeniz.
26
87680
2960
suyun akışını canlandırmak için.
01:45
As you can see then,
27
93440
1296
Gördüğünüz gibi,
01:46
KhmerKhmer classicalKlasik dancedans
is a transformationdönüşüm of naturedoğa,
28
94760
3416
klasik Kmer dansı, doğanın
hem etrafımızdaki fiziksel dünyaya
01:50
of bothher ikisi de the physicalfiziksel worldDünya around us
and of our ownkendi internal universeEvren.
29
98200
4120
hem de içimizdeki evrene dönüşümüdür.
01:55
We have fourdört primarybirincil
handel gesturesmimik that we use.
30
103280
2976
Kullandığımız dört temel
el hareketi vardır.
01:58
Can we do them togetherbirlikte?
31
106280
1200
Birlikte yapabilir miyiz?
02:00
Yeah? OK.
32
108640
1360
Olur mu?
Tamam.
02:04
This is a treeağaç.
33
112080
1880
Bu bir ağaç.
02:07
That treeağaç will growbüyümek,
34
115680
1520
Bu ağaç büyüyecek
02:10
and then it will have leavesyapraklar.
35
118480
3040
ve sonra yaprakları olacak.
02:14
After it has leavesyapraklar,
36
122600
1536
Yaprakları olduktan sonra,
02:16
it'llolacak have flowersÇiçekler,
37
124160
2720
çiçekleri olacak
02:19
and after it has flowersÇiçekler,
38
127960
2296
ve çiçekleri açtıktan sonra,
02:22
it'llolacak have fruitmeyve.
39
130280
1720
meyvesi olacak.
02:24
That fruitmeyve will dropdüşürmek
40
132880
2336
Bu meyve yere düşecek
02:27
and a newyeni treeağaç will growbüyümek.
41
135240
2016
ve yeni bir ağaç yetişecek.
02:29
And in those fourdört gesturesmimik
42
137280
2056
Bu dört hareket
02:31
is the cycledevir of life.
43
139360
1600
yaşamın döngüsüdür.
02:40
These fourdört gesturesmimik are then used
44
148920
2616
Bu dört hareket daha sonra
dansçıların kendilerini
02:43
to createyaratmak a wholebütün entiretüm languagedil
with whichhangi dancersdansçılar expressekspres themselveskendilerini.
45
151560
4656
ifade ettikleri kapsamlı
bir dil yaratmak için kullanıldı.
02:48
So for exampleörnek,
46
156240
1296
Yani örneğin,
02:49
I can say,
47
157560
1336
şunu diyebilirim:
02:50
"I."
48
158920
1200
'' Ben. ''
02:53
"I."
49
161000
1200
'' Ben. ''
02:54
In dancedans that would be ...
50
162680
1440
Dansla şu şekilde olurdu:
02:58
"I."
51
166720
1576
'' Ben. ''
03:00
Or I can say ...
52
168320
1200
Ya da şöyle diyebilirim;
03:03
"Hey you, come here, come here."
53
171440
2936
'' Hey sen, gel buraya, gel buraya. ''
03:06
In dancedans ...
54
174400
1200
Dansla..
03:11
"Come here,"
55
179440
1256
'' Buraya gel, ''
03:12
or, "Go, go."
56
180720
1896
veya '' Git, git. ''
03:14
(LaughterKahkaha)
57
182640
1200
(Gülüşmeler)
03:18
"Go."
58
186880
1416
'' Git. ''
03:20
And everything from ...
59
188320
1240
Ve
03:24
love ...
60
192280
1200
sevgiden,
03:31
to sadnessüzüntü,
61
199280
1280
üzüntüye
03:33
to --
62
201480
1216
ve
03:34
(StompingStomping)
63
202720
1016
(Tepinme)
03:35
angeröfke
64
203760
1336
öfkeye,
03:37
can be expressedifade
throughvasitasiyla the dancedans as well.
65
205120
2240
her şey dansla ifade edilebilir.
03:42
There's a certainbelli magicsihirli
66
210160
1656
Her şeyin sanatla
sınırsız imkân sağlanması için
03:43
in the way that things are filteredFiltre,
transformeddönüştürülmüş and put togetherbirlikte
67
211840
4136
süzülüp, dönüştürülüp
bir araya getirilmesinde
03:48
to createyaratmak limitlesssınırsız possibilitiesolasılıklar in artSanat.
68
216000
2640
belli bir büyü vardır.
03:51
The KhmerKhmer wordsözcük for artSanat,
69
219600
1736
Kimmer dilinde sanat kelimesi,
03:53
silapaksilapak,
70
221360
1216
'' silapak ''
03:54
in factgerçek, at its rootkök, meansanlamına geliyor "magicsihirli."
71
222600
2600
aslında, kökeni
'' büyü '' kelimesine dayanır.
03:58
The artistsanatçı --
72
226320
1216
Sanatçı,
03:59
the silapakarsilapakar,
73
227560
1496
'' silapakar ''
04:01
or the silapakaranivolkan, then,
74
229080
1416
ya da '' silapakarani ''
04:02
is nothing shortkısa of a magicianSihirbaz.
75
230520
2160
büyücüden başka bir şey değildir.
04:06
I am very proudgururlu to say
76
234360
1936
Köklü bir büyücü soyuna ait olduğumu
04:08
that I belongait to a long linehat of magiciansbüyücüler,
77
236320
3016
söylemekten gurur duyuyorum.
04:11
from my teacheröğretmen, SophilineSophiline CheamCesur ShapiroShapiro,
78
239360
2280
Kökenim; öğretmenim
Sophiline Cheam Shapiro'nun
04:14
to her teachersöğretmenler who were starsyıldızlar
in the royalroyal palaceSarayı,
79
242480
3040
asiller sarayında
yıldız olan öğretmenlerinden,
04:18
to the ancienteski dancersdansçılar of AngkorAngkor
80
246360
2776
antik Angkor dansçılarına
04:21
and to the primalilkel villagersköylüler
81
249160
1536
ve sanatın ortaya çıktığı
04:22
from whichhangi the artSanat formform
originallyaslında tookaldı life.
82
250720
2560
ilk köylülere dayanıyor.
04:27
That said,
83
255480
1216
Derler ki;
04:28
our cherishedAziz heritagemiras was oncebir Zamanlar
almostneredeyse completelytamamen destroyedyerlebir edilmiş.
84
256720
3760
sevgiyle anılan miraslarımız
bir zamanlar neredeyse tamamen yok edildi.
04:36
If you are wearinggiyme glassesgözlük,
85
264760
1776
Gözlük takıyorsanız,
04:38
please standdurmak up.
86
266560
1200
lütfen ayağa kalkın.
04:44
If you speakkonuşmak more than one languagedil,
87
272760
2376
Birden fazla dil konuşuyorsanız,
04:47
please standdurmak up.
88
275160
1200
lütfen ayağa kalkın.
04:53
If you have lightışık skincilt,
89
281320
1576
Açık tenliyseniz,
04:54
please standdurmak up.
90
282920
1200
lütfen ayağa kalkın.
05:03
Your glassesgözlük meantdemek
that you could affordparası yetmek healthsağlık carebakım.
91
291800
3240
Gözlükleriniz, sağlık için
para harcayabildiğinizi gösterirdi.
05:08
That secondikinci or thirdüçüncü languagedil you spokekonuştu
indicatedBelirtilen your eliteseçkinler educationEğitim.
92
296960
4480
Konuştuğunuz ikinci ya da üçüncü dil,
yüksek düzey eğitim aldığınızı gösterirdi.
05:15
Your lightışık skincilt meantdemek
you didn't have to work beneathaltında the sunGüneş.
93
303320
3400
Açık tenli olmanız, güneş altında
çalışmanız gerekmediğini gösterirdi.
05:20
UnderAltında the KhmerKhmer RougeRouge,
94
308040
1536
Kamboçya'yı 1975-1979 yıllarında
05:21
who tookaldı over CambodiaKamboçya from 1975 to 1979,
95
309600
4336
ele geçiren, '' Khmer Rouge '' yönetiminde
05:25
we would all be deadölü now,
96
313960
2176
hepimiz ayrıcalıklı görülüp
hedeflendiğimizden
05:28
targetedHedeflenen because of our assumedkabul privilegeayrıcalık.
97
316160
2880
ölmüş olurduk.
05:37
You see,
98
325160
1216
Görüyorsunuz ki;
05:38
the KhmerKhmer RougeRouge lookedbaktı to CambodiaKamboçya,
99
326400
2136
Kmer yönetimi Kamboçya'ya baktı
05:40
and they saw centuriesyüzyıllar
of rigidkatı inequalityeşitsizlik.
100
328560
3616
ve yüzyıllardır kalıplaşmış
bir eşitsizlik gördü.
05:44
The kingkral and the fewaz elitesElitler around him
101
332200
2176
Kral ve etrafındaki birkaç soylu,
05:46
had all the pleasureszevkler
and comfortskonfor of the worldDünya
102
334400
2856
çoğunluk yıpratıcı çalışma şartları
05:49
while the masskitle majorityçoğunluk
sufferedacı from backbreakingbackbreaking laboremek
103
337280
3216
ve acımasız güçlerle uğraşırken,
dünyanın tüm zevklerine
05:52
and harshsert povertyyoksulluk.
104
340520
1240
ve rahatlığa sahiplerdi.
05:54
You don't need a historytarih bookkitap
to see that this is truedoğru.
105
342720
2640
Bunun doğruluğunu görmek için
tarih kitabına gerek yok.
05:58
The KhmerKhmer wordsözcük for "I,"
106
346120
2216
Kimmer dilinde '' Ben'' kelimesi
06:00
for "me,"
107
348360
1200
veya '' benim''
06:02
is khnhomakın kılıç.
108
350480
1360
'' khnhom.''
06:05
This very sameaynı wordsözcük can alsoAyrıca mean "slaveköle"
109
353240
3696
Bu kelime köle anlamına da geliyor.
06:08
and dancersdansçılar were in factgerçek knownbilinen
as knhomBu konuda preahPreah robamrobam Appliances,
110
356960
3736
Dansçılar aslında
'' Khnhom preah robam''
06:12
or "slavesköle of the sacredkutsal dancedans."
111
360720
2600
veya '' kutsal dansın köleleri''
olarak bilinirler.
06:17
The KhmerKhmer RougeRouge soughtaranan
to endson slaverykölelik in CambodiaKamboçya,
112
365200
3056
''Khmer Rouge'' Kamboçya'da
köleliğe son vermeye çalıştı
06:20
yethenüz somehowbir şekilde they turneddönük
everyoneherkes into slavesköle to do it.
113
368280
3480
fakat bunu yapmak için herkesi
bir şekilde köle yaptılar.
06:24
They becameoldu the oppressionbaskı
that they soughtaranan to endson.
114
372400
3000
Sonlandırmaya çalıştıkları
baskıyı uyguladılar.
06:28
They evacuatedboşaltılmış the capitalBaşkent
115
376360
1696
Başkenti tahliye ettirdiler
06:30
and forcedzorunlu people into laboremek campskampları.
116
378080
2496
ve insanları çalışma kamplarında
yaşamaya zorladılar.
06:32
They toreyırttı familiesaileleri apartayrı
117
380600
1896
Aileleri birbirinden ayırdılar
06:34
and brainwashedyıkanmış childrençocuklar
againstkarşısında theironların ownkendi parentsebeveyn.
118
382520
2760
ve kendi ailelerine karşı çocukların
beyinlerini yıkadılar.
06:38
EverywhereHer yerde, people were dyingölen
and beingolmak killedöldürdü,
119
386080
3256
Her yerde, insanlar ölüyor
ve öldürülüyorlardı.
06:41
losingkaybetme theironların liveshayatları from diseasehastalık,
120
389360
2056
Hastalıktan hayatlarını kaybediyorlardı
06:43
overworkfazla çalışma,
121
391440
1216
ya da aşırı çalışmaktan
06:44
executionicra and starvationaçlık.
122
392680
2000
veya idamdan ve açlıktan.
06:48
The resultsonuç of this is that an entiretüm thirdüçüncü
of Cambodia'sKamboçya 'nın populationnüfus was lostkayıp
123
396640
4696
Bunun sonucunda,
Kamboçya nufüsunun tam üçte biri,
06:53
in lessaz than fourdört yearsyıl,
124
401360
1816
dört yıldan kısa bir sürede yok oldu
06:55
and in that numbernumara were 90 percentyüzde
of KhmerKhmer dancedans artistssanatçılar.
125
403200
3840
bu sayının yüzde 90'ı Kmer dansçılarıydı.
07:00
In other wordskelimeler,
126
408280
1216
Başka bir deyişle,
07:01
ninedokuz out of 10 visionsvizyonları
for the traditiongelenek and futuregelecek were lostkayıp.
127
409520
4600
gelenek ve gelecek görüşlerinin
onda dokuzu gitmişti.
07:07
ThankfullyNeyse ki, howeverancak,
128
415760
1696
Buna rağmen, çok şükür,
07:09
it was my teacher'söğretmenin teachersöğretmenler,
129
417480
2056
öğretmenimin öğretmenleri;
07:11
CheaÇengel SamySamy, SothSoth SamSam On and ChhengCeyhan PhonPhon,
130
419560
3736
Chea Samy, Soth Sam On ve Cheng Phon,
07:15
who would leadöncülük etmek the revivalRevival of the artSanat formform
131
423320
2056
sanatın soykırımdan ve savaşın küllerinden
07:17
from the ashesküller of warsavaş and genocidesoykırım:
132
425400
2240
dirilmesine önderlik ettiler.
07:20
one studentÖğrenci,
133
428760
1536
Bir öğrenci,
07:22
one gesturejest,
134
430320
1576
bir el işareti
07:23
one dancedans at a time.
135
431920
1976
ve bir dansın bir anda olması.
07:25
They wroteyazdı the love,
136
433920
1896
Onlar sevgiyi,
07:27
magicsihirli,
137
435840
1456
büyüyü,
07:29
beautygüzellik,
138
437320
1216
güzelliği,
07:30
historytarih and philosophyFelsefe of our lineagesoy
139
438560
2336
kökenimizin tarihini ve felsefesini
07:32
into the bodiesbedenler of the nextSonraki generationnesil.
140
440920
2480
gelecek neslin vücutlarına yazdılar.
07:37
NearlyNeredeyse 40 yearsyıl latersonra,
141
445640
1896
Yaklaşık 40 yıl sonra
07:39
KhmerKhmer classicalKlasik dancedans
has been revivedcanlandı to newyeni heightsyükseklikleri.
142
447560
3520
klasik Kimmer dansı
yeni doruklara ulaşmıştı.
07:44
YetHenüz somehowbir şekilde it still existsvar
in a vulnerablesavunmasız environmentçevre.
143
452080
3560
Yine de hâlâ savunmasız bir çevresi var.
07:48
The disastrousfelaket effectsetkileri of warsavaş
still hauntmusallat KhmerKhmer people todaybugün.
144
456640
4176
Savaşın feci etkileri hâlâ
Kimmerler'in peşini bırakmıyor.
07:52
It is writtenyazılı in our bodiesbedenler,
145
460840
2096
Bu vücutlarımızda yazılıdır,
07:54
manifestedkendini gösteren in a geneticgenetik passagegeçit of PTSDTSSB
146
462960
3536
genetik travma sonrası
stres bozukluğu metinlerinde,
07:58
and in familiesaileleri facingkarşı cyclicalDöngüsel povertyyoksulluk
147
466520
2776
döngüsel güçle çevrili ailelerde,
08:01
and immenseengin culturalkültürel riftsuçurumları
and languagedil barriersengeller.
148
469320
2720
sonu gelmeyen kültürel çatlaklarda
ve dil sınırlarında açıkça bellidir.
08:06
YetHenüz beautygüzellik is a mostçoğu resilientesnek thing.
149
474760
2640
Fakat güzellik en dirençli şeydir.
08:11
BeautyGüzellik has this abilitykabiliyet
to growbüyümek anywhereherhangi bir yer and everywhereher yerde
150
479080
3856
Güzelliğin herhangi bir yerde
ve herhangi bir zamanda
08:14
at any time.
151
482960
1200
gelişebilme yeteneği var.
08:17
BeautyGüzellik is what connectsbağlandığı people
throughvasitasiyla time and placeyer.
152
485560
3640
Güzellik, zaman ve yer aracılığıyla
insanları birbirine bağlar.
08:22
BeautyGüzellik is a liberationkurtuluş from sufferingçile.
153
490640
3080
Güzellik, acı çekmekten kurtulmaktır.
08:28
As KhmerKhmer artistssanatçılar work to revivecanlandırmak
our culturekültür and countryülke,
154
496400
3576
Kimmer sanatçılarının ülkemizi ve kültürü
canlandırmaya çalıştıkları gibi,
08:32
we find that there are manyçok pathsyolları
in whichhangi to movehareket forwardileri into the futuregelecek.
155
500000
4240
biz de geleceğe ilerleyebilmek için
birçok yol olduğunu gördük.
08:38
And in a traditiongelenek where we oftensık sık
don't know the dancer'sdansçının namesisimler,
156
506000
4336
Geleneğimize göre, çoğu zaman
dansçıların isimlerini,
08:42
who they were,
157
510360
1216
kim olduklarını,
08:43
what theironların liveshayatları were like,
158
511600
1496
hayatlarının nasıl olduğunu,
08:45
what they feltkeçe,
159
513120
1856
ne hissettiklerini bilmeyiz.
08:47
let me proposeteklif etmek, önermek that we movehareket forwardileri
honestlydürüstçe and openlyaçıkça from "khnhomakın kılıç."
160
515000
5200
Size teklifim, dürüstçe
''khnhom'' kelimesiyle yola çıkalım.
08:53
KhnhomKhnhom not as in slaveköle,
161
521520
2056
Köle olarak ''khnhom'' değil,
08:55
but as in consciousbilinçli servicehizmet.
162
523600
1920
bilinçli hizmet ederek.
08:58
KhnhomKhnhom:
163
526720
1496
Khnhom der ki:
09:00
"I,"
164
528240
1616
'' Ben,''
09:01
"me,"
165
529880
1496
''benim, ''
09:03
"floweringçiçekli."
166
531400
1200
''çiçek açan.''
09:06
My nameisim is PrumsodunPrumsodun Ok.
167
534520
2256
Benim adım Prumsodun Ok.
09:08
I am KhmerKhmer,
168
536800
1216
Ben bir Kmerim
09:10
and I am AmericanAmerikan.
169
538040
1976
ve bir Amerikanım.
09:12
I am the childçocuk of refugeesmülteciler,
170
540040
2336
Mültecilerin,
09:14
a creatoryaratıcı, a healerşifacı,
171
542400
1936
bir yaratıcının, bir iyileştiricinin
09:16
and a builderOluşturucu of bridgesköprü.
172
544360
1720
ve köprüler inşa edenin çocuğuyum.
09:18
I am my teacher'söğretmenin first maleerkek studentÖğrenci
173
546880
2376
Kadınların dansa uygun görüldüğü
bir anlayışta,
09:21
in a traditiongelenek understoodanladım
by manyçok as femalekadın,
174
549280
3296
öğretmenimin ilk erkek öğrencisiyim
09:24
and I foundedkurulmuş Cambodia'sKamboçya 'nın first
gayeşcinsel dancedans companyşirket.
175
552600
3080
ve Kamboçya' nın ilk eş cinsel
dans kumpanyasını kurdum.
09:28
I am the incarnationvücut bulma
of the beautygüzellik, dreamsrüyalar and powergüç
176
556800
4176
Benden önce gelmiş olan güzelliğin
hayallerin ve gücün vücut bulmuş hâliyim.
09:33
of those who camegeldi before me.
177
561000
1936
09:34
The convergenceyakınsama
of pastgeçmiş, presentmevcut and futuregelecek,
178
562960
3496
Geçmiş, bugün ve geleceğin,
09:38
and of individualbireysel and collectivetoplu.
179
566480
2440
bireyselliğin ve topluluğun
bir araya gelmesiyim.
09:43
Let me then playoyun
that ancienteski and agelessyaşlanmayan rolerol
180
571080
3216
İzin verin, sanatçının köklü
ve değişmez rolü olan
09:46
of the artistsanatçı as messengerMessenger,
181
574320
2096
mesajcı olayım,
09:48
by sharingpaylaşım the wordskelimeler of ChhengCeyhan PhonPhon
182
576440
2240
Cheng Phon'un şu sözlerini paylaşayım:
09:52
"A gardenBahçe with only one typetip of flowerçiçek,
183
580240
3576
''Tek çeşit çiçeği olan bahçeler
09:55
or flowersÇiçekler of only one colorrenk,
184
583840
2016
ya da tek rengi olan çiçekler,
09:57
is no good."
185
585880
1200
iyi değildir. ''
10:00
This is a reminderuyarı mektubu that our strengthkuvvet,
186
588640
2880
Bu şunun hatırlatıcısır; gücümüz,
10:04
growthbüyüme,
187
592200
1216
gelişmemiz,
10:05
survivalhayatta kalma
188
593440
1216
hayatta kalmamız
10:06
and very existencevaroluş,
189
594680
1216
ve var olmamız,
10:07
liesyalanlar in diversityçeşitlilik.
190
595920
1360
çeşitliliğe dayanır.
10:10
It is, howeverancak,
191
598680
1256
Ancak, aynı zamanda
10:11
a messagemesaj of couragecesaret as well.
192
599960
1800
bir cesaret mesajıdır.
10:15
For a flowerçiçek does not asksormak
for anyone'sKimsenin permissionizin to bloomÇiçek açmak.
193
603200
3680
Çünkü bir çiçek, açmak için
kimseden izin almaz.
10:20
It was borndoğmuş to offerteklif itselfkendisi to the worldDünya.
194
608000
2600
Kendini dünyaya sunmak için doğmuştur.
10:23
FearlessKorku -suz love is its naturedoğa.
195
611480
2840
Korkusuz sevgi onun doğasıdır.
10:26
Thank you.
196
614880
1216
Teşekkürler.
10:28
(ApplauseAlkış)
197
616120
5360
(Alkışlar)
Translated by Melek Tozkan
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Prumsodun Ok - Interdisciplinary artist
TED Fellow Prumsodun Ok heals, empowers and advocates using the ancient art of Khmer classical dance.

Why you should listen

Prumsodun Ok groundbreaking performances have been described as "radical beauty" by the Bangkok Post and have been staged throughout Cambodia, Thailand, Mexico, Greece and the United States. Ok's 2013 book Moni Mekhala and Ream Eyso was reviewed in the Asian Theatre Journal as “a sampeah kru ritual of a sort: an offering to teachers living and deceased and to Moni Mekhala [the Goddess of the Ocean] herself.”

Ok has brought a diverse group of artists, activists and scholars together for Children of Refugees, a program of talks and performances raising awareness for the Syrian refugee crisis. Among many honors, Ok is a TED Senior Fellow and was named by Tea Uglow, creative director of Google Creative Lab in Sydney,  an LGBT+ Creative Leader of Tomorrow for The Dots's and WeTransfer's Championing Diversity Initiative. Ok is based in Phnom Penh where he founded Prumsodun Ok & NATYARASA, Cambodia’s first gay dance company.

More profile about the speaker
Prumsodun Ok | Speaker | TED.com