ABOUT THE SPEAKER
Ivan Poupyrev - Scientist, inventor, designer
Ivan Poupyrev works at the forefront of interaction design, using technology as a raw ingredient to change the way we interact with the physical world.

Why you should listen

Ivan Poupyrev has invented, developed and brought to market a number of breakthrough technologies that allow for blending of digital and physical interactivity in devices and everyday analog objects.

Now Director of Engineering in Google ATAP, Poupyrev leads a team of designers and engineers who are inventing new technologies that will redefine how we interact with both our physical and digital lives.

In 2013, Fast Company recognized Poupyrev as one of the world's greatest interaction designers. His most recent work was acquired for the permanent collection of the Smithsonian's Cooper Hewitt Design Museum.

More profile about the speaker
Ivan Poupyrev | Speaker | TED.com
TED2019

Ivan Poupyrev: Everything around you can become a computer

Ivan Poupyrev: Çevrenizdeki her şey bir bilgisayar olabilir

Filmed:
513,955 views

Tasarımcı Ivan Poupyrev günlük objeleri teknoloji ile birleştirerek onları daha kullanışlı ve keyifli hale getirmek istiyor -- telefon aramalarınızı cevaplayabilen bir ceket ya da klavye olarak kullanabileceğiniz bir ev bitkisi gibi. Konuşma ve teknik tanıtımında sadece biraz iş birliği ile fiziksel olarak nasıl buraya geldiğimizi ve daha derinde olan bir internete olan bakış açısını ele alıyor. Konuşmasında Pupyrev en yeni ürünü olan Jacquard'ı ilan ediyor ve şimdi tüm tasarımcıların kullanımı için halka sunuyor.
- Scientist, inventor, designer
Ivan Poupyrev works at the forefront of interaction design, using technology as a raw ingredient to change the way we interact with the physical world. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
ComputersBilgisayarlar have becomeolmak trulygerçekten incredibleinanılmaz.
0
996
2718
Bilgisayarlar inanılmaz bir hâle
gelmiş durumda.
00:16
We are walkingyürüme around
with supercomputerssüper in our pocketcep.
1
4523
2941
Ceplerimizde süper bilgisayarlar
ile dolaşıyoruz.
00:19
How amazingşaşırtıcı is that?
2
7488
2154
Ne kadar şaşırtıcı değil mi?
00:21
So it is disappointinghayal kırıklığı
3
9666
1985
Bilgisayar kullanma şeklimizin
00:23
that the way we use computersbilgisayarlar,
the way we interactetkileşim with them,
4
11675
3389
ve onlarla etkileşime girmemizin
00:27
hasn'tdeğil sahiptir really changeddeğişmiş
in the last 50 yearsyıl.
5
15088
3036
son 50 yıldır değişmemesi
hayal kırıklığına uğratıyor.
00:30
We still use a mousefare and keyboardsklavye.
We're clickingtıklatma on screensekranlar and buttonsdüğmeleri.
6
18521
3784
Hâlâ fare ve klavyeleri kullanıyoruz.
Ekranlara ve butonlara dokunuyoruz.
00:34
MobileCep phonestelefonlar are the sameaynı.
7
22329
2173
Cep telefonları da aynı şekilde.
00:36
We're just usingkullanma fingersparmaklar
insteadyerine of a mousefare.
8
24526
2844
Tek fark fare yerine
parmaklarımızı kullanıyoruz.
00:39
So is that it?
9
27980
1637
Hepsi bu kadar mı?
00:41
Is that what the futuregelecek looksgörünüyor like?
10
29641
1805
Gelecek buna mı benziyor?
00:43
We're going to be stucksıkışmış in the screensekranlar
11
31470
2045
Yüzümüzü ekranlardan ayırmayıp
00:45
with our facesyüzleri not seeinggörme
the worldDünya around us?
12
33539
3125
çevremizde neler olduğunu
göremeyecek miyiz?
00:49
That's not the futuregelecek I imaginehayal etmek,
or the futuregelecek I'm attractedçekti to.
13
37260
3759
Hayal ettiğim ya da ilgimi çeken
gelecek bu değil.
00:53
What I've been always
interestedilgili in is things,
14
41043
2833
Her zaman ilgilendiğim şeyler,
00:55
physicalfiziksel things we use everyher day,
like things on this tabletablo
15
43900
3134
her gün kullandığımız fiziksel şeyler,
tıpkı masadaki bu ailenin
dikkat etmediği eşyalar gibi.
00:59
that the familyaile doesn't payödeme attentionDikkat to.
16
47058
2476
01:01
Things tell our storyÖykü.
They tell who we are.
17
49558
2135
Hikâyemizi ve benliğimizi anlatıyorlar.
01:03
They tell a lot about us.
18
51717
1598
Hakkımızda çok şey anlatıyorlar.
01:05
Let me give you an exampleörnek.
19
53938
1802
Bir örnek vermeme izin verin.
01:08
These are photographsfotoğraflar of things
a personkişi touchedmüteessir duringsırasında 24 hourssaatler.
20
56075
5008
Bunlar bir insanın 24 saat boyunca
dokunduğu eşyaların fotoğrafları.
01:13
What can you tell about him?
21
61107
1838
Onun hakkında ne yorum yapabilirsiniz?
01:15
He lovessever his motorcyclemotosiklet. Right?
22
63266
1999
Motorsikletini seviyor. Değil mi?
01:17
The biggesten büyük thing in his pictureresim.
23
65289
2085
Fotoğrafında en ön planda olan eşya.
01:19
What can you tell about this girlkız?
24
67398
1620
Bu kız hakkında ne söyleyebilirsiniz?
01:21
She spendsharcıyor all her time on the beachplaj.
25
69774
1778
Tüm vaktini plajda harcıyor.
01:23
There's a surfboardsörf tahtası.
26
71576
1413
Bir sörf tahtası var.
01:25
She liveshayatları by the seadeniz.
27
73013
1586
Deniz kenarında yaşıyor.
01:27
What can you tell about this guy?
28
75333
2170
Bu adam hakkında ne söyleyebilirsiniz?
01:29
He's a chefşef.
29
77527
1478
Bir aşçı.
01:31
Look at all the ingredientsmalzemeler
he touchedmüteessir duringsırasında the day,
30
79029
2701
Gün boyunca yemek hazırlarken
01:33
while he was preparinghazırlamak the foodGıda,
31
81754
1589
dokunduğu tüm malzemelere bakın.
01:35
and the computerbilgisayar
is a tinyminik partBölüm of his life,
32
83367
3043
Hayatının küçük
bir parçası olan bilgisayarı
01:38
this sadüzgün thing in the cornerköşe.
33
86434
2108
köşede duran şu üzgün eşya.
01:41
So if we are usingkullanma things all the time,
34
89804
2913
Tüm bu eşyaları sürekli kullanıyorsak
01:44
and this is a bigbüyük partBölüm of our liveshayatları,
35
92741
2095
ve bunlar hayatımızın büyük bir parçasıysa
01:46
can things becomeolmak the way for us
to interactetkileşim with our digitaldijital life?
36
94860
4603
eşyalar bizim dijital hayatla etkileşime
girmemiz için bir yol olabilir mi?
01:52
Can the worldDünya becomeolmak your interfacearayüzey?
37
100795
2634
Dünya, arayüzünüz olabilir mi?
01:56
That was my ideaFikir.
38
104709
1346
Benim fikrim buydu.
01:58
I've been workingçalışma for 20 yearsyıl on it.
39
106079
2669
Bunun üzerinde 20 yıldır çalışıyorum.
02:00
My ideaFikir is that in ordersipariş
to interactetkileşim in digitaldijital life,
40
108772
2985
Benim fikrim, dijital yaşam ile
etkileşime girmek için
02:03
you don't need to have
screensekranlar and keyboardsklavye and mousesfareler.
41
111781
4752
ekranlara, klavyelere ve farelere
ihtiyacınız olmadığı yönünde.
02:08
You can interactetkileşim with your digitaldijital life
42
116557
2182
Her gün kullandığınız eşyalar sayesinde
02:10
just by usingkullanma the things
you use everyher day.
43
118763
2738
dijital hayatınız ile
etkileşime girebilirsiniz.
02:14
And to realizegerçekleştirmek this ideaFikir,
I need to solveçözmek threeüç bigbüyük challengeszorluklar.
44
122057
3174
Bu fikri gerçekleştirmek için
üç büyük zorluğu çözmem gerekiyor.
02:17
Let me tell you about them.
45
125879
1328
Size onlardan bahsedeyim.
02:20
The first one, obviouslybelli ki:
Is it even possiblemümkün?
46
128510
4044
İlk olarak açıkça: Bu mümkün mü?
02:24
How can you take an everydayher gün thing
you use everyher day
47
132578
3834
Nasıl olur da
her gün kullandığınız eşyaları alıp
02:28
and turndönüş it into a computerbilgisayar interfacearayüzey?
48
136436
2332
onları bilgisayar arayüzlerine
dönüştürebilirsiniz?
02:31
Now I was inspiredyaratıcı by the bookkitap "HackersHacker."
49
139570
2018
''Hackers'' adlı kitaptan esinlendim.
02:33
I readokumak it when I was a teenagergenç,
50
141612
1657
Bunu henüz gençken okumuştum
02:35
and one of the essentialgerekli
ideasfikirler of this bookkitap
51
143293
4014
ve bu kitaptaki başlıca fikirlerden biri
02:39
is that you can changedeğişiklik
the purposeamaç of things
52
147331
3255
eşyaların amacını yeni teknolojilerin
icadıyla değiştirebileceğiniz
02:42
by inventingicat newyeni technologyteknoloji
and then hackinghack into things
53
150610
3285
ve sonra eşyaları hack'leyerek
onları değiştirebileceğimiz.
02:45
and changingdeğiştirme them.
54
153919
1218
02:47
So I've been thinkingdüşünme
what kindtür of technologyteknoloji I can inventicat etmek
55
155161
4174
Ne tür bir teknoloji
icat edebileceğimi düşünüyordum,
02:51
so that I can hackkesmek into things
you use everyher day
56
159359
3976
bu teknoloji her gün kullandığınız
eşyaları hackleyip
onları interaktif hâle getirmeliydi.
02:55
and make them interactiveinteraktif.
57
163359
1373
02:57
So when I was workingçalışma on this thing,
I inventedicat edildi this sensoralgılayıcı
58
165763
2763
Bu şey üzerine çalışırken
bu sensörü icat ettim,
03:00
whichhangi injectsenjekte eder structuredyapılandırılmış
electricelektrik fieldsalanlar into objectsnesneleri
59
168550
2928
eşyalara yapılandıırılmış
elektrik alanlarını aktarıyor
ve onları hareket
arayüzeylerine döndürüyor.
03:03
and turnsdönüşler them into gesturejest interfacesarayüzleri.
60
171502
1920
03:05
So this doorknobKapı kolu, unmodifiedDeğiştirilme -miş,
can becomeolmak a gesturejest sensoralgılayıcı.
61
173446
3535
Böylece bu değiştirilmemiş kapı tokmağı
bir hareket sensörü olabilir.
03:09
It can know how you're touchingdokunma it.
It can feel how you're touchingdokunma it.
62
177005
3334
Ona nasıl dokunduğunuzu anlayabilir,
ona nasıl dokunduğunuzu hissedebilir.
03:12
It makesmarkaları a circledaire, or can I graspkavramak.
63
180363
2194
Bir daire çizebilir ya da kavrayabilirim.
03:15
And this doorknobKapı kolu isn't modifieddeğiştirilme tarihi.
64
183377
1604
Bu kapı tokmağı değiştirilmemiş.
03:17
There's nothing specialözel about doorknobskapı tokonu.
65
185005
1956
Kapı tokmaklarına dair özel bir şey yok.
03:18
Anything can becomeolmak interactiveinteraktif.
66
186985
1674
Her şey interaktif olabilir.
03:20
What about plantsbitkiler?
67
188683
1500
Peki ya bitkiler?
03:22
So plantsbitkiler are interestingilginç,
because with plantsbitkiler,
68
190948
2229
Bitkiler ilginç çünkü bitkiler...
03:25
they can know where you're touchingdokunma.
69
193201
1716
nereye dokunduğunuzu bilirler.
03:26
You can see the linehat movinghareketli
up and down on the imagegörüntü.
70
194941
2554
Çizginin aşağı yukarı
hareket ettiğini görüyorsunuz.
03:29
And that can turndönüş
into a musicalmüzikal interfacearayüzey.
71
197519
2160
Bu bir müzikal arayüze dönüştürülebilir.
03:31
(MusicalMüzikal tonessesleri)
72
199703
3728
(Müzik tonları)
03:36
Now, we do have alsoAyrıca
practicalpratik applicationsuygulamaları:
73
204515
3278
Şimdi, bir de pratik uygulamalarımız var:
03:39
a calendartakvim plantbitki for those
who are obsessedkafayı takmış about practicalitypratiklik.
74
207817
4533
Pratikliğe takıntılı olanlar için
bir bitki takvimimiz var.
03:44
(LaughterKahkaha)
75
212374
1181
(Kahkahalar)
03:48
We can give things a personalitykişilik.
76
216114
3238
Eşyalara bir kişilik verebiliriz.
03:51
(LowDüşük notesnotlar changingdeğiştirme in pitchzift)
77
219376
1793
(Düşük notalar perde değiştiriyor)
03:53
So in this particularbelirli exampleörnek,
78
221193
2746
Bu önemli örnekte
03:55
the orchidOrkide can communicateiletişim kurmak to you
79
223963
3070
orkide sizinle görüntü ve ses aracılığıyla
03:59
throughvasitasiyla imagesGörüntüler and soundssesleri.
80
227057
3230
iletişime geçiyor.
04:02
It doesn't like to be touchedmüteessir,
so it's createdoluşturulan these electricelektrik imagesGörüntüler
81
230311
3261
Dokunulmaktan hoşlanmıyor,
bu yüzden size elektriksel görüntüler
yaratarak ses çıkarıyor.
04:05
that are hissingTıslama at you.
82
233596
3222
04:08
This plantbitki, for exampleörnek,
83
236842
1991
Örneğin bu bitki...
04:10
is more robustgüçlü, it's a snakeYılan plantbitki,
84
238857
2748
daha güçlü bir bitki;
bu bir paşa kılıcı.
04:13
and it likesseviyor playingoynama with you.
It engagesyürütmektedir you.
85
241629
2143
Sizinle oynamayı seviyor.
Size bağlanıyor.
04:16
So everyher thing can be differentfarklı,
86
244146
1823
Her şey farklı olabilir,
04:17
and everyher thing can representtemsil etmek
what it feelshissediyor.
87
245993
3444
her şey ne hissettiğini sergileyebilir.
04:22
So everything can be hackedkesmek,
all the things, includingdahil olmak üzere your bodyvücut.
88
250849
4043
Her şey hacklenebilir, sahiden her şey,
vücudunuz da buna dahil.
04:26
In this exampleörnek, we hackedkesmek your bodyvücut
89
254916
2255
Bu örnekte ise vücudunuzu hackledik,
04:29
so you can measureölçmek
how you're foldingkatlama your handseller
90
257195
2679
böylece ellerinizi
nasıl katladığınızı ölçebilirsiniz
04:31
and then usingkullanma your handel gesturesmimik
to controlkontrol something elsebaşka,
91
259898
2853
ve el hareketleriniz ile
başka şeyleri kontrol edebilirsiniz.
04:34
so if you don't want to listen
to some musicmüzik thousandsbinlerce of timeszamanlar,
92
262775
3052
Eğer aynı müziği
binlerce kez dinlemek istemezseniz
04:37
you simplybasitçe can coverkapak your earskulaklar
to turndönüş it off.
93
265851
2773
kolayca kulaklarınızı kapatıp
müziği kapatabilirsiniz.
04:40
So everything can be hackedkesmek,
and researchAraştırma is importantönemli,
94
268978
2937
Her şey hacklenebilir
ve bu araştırma çok önemli
04:43
but the secondikinci challengemeydan okuma we have
95
271939
2078
fakat karşılaştığımız ikinci zorluk
04:46
is how can we go from R and D,
and prototypesprototipler, to realgerçek productsÜrünler?
96
274041
4850
ARGE'den ve prototiplerden
nasıl gerçek ürünlere geçeceğimizdi.
04:50
How can we make realgerçek things
that are alsoAyrıca interfacesarayüzleri?
97
278915
3945
Arayüzler hâlindeki şeyleri
nasıl gerçek ürünler yapacağız?
04:56
And you mayMayıs ayı asksormak yourselfkendin,
who would do this?
98
284138
2508
Kendinize sorabilirsiniz,
bunları kim yapacak?
04:58
SiliconSilikon ValleyVadi?
99
286670
1282
Silikon Vadisi mi?
04:59
Is it throughvasitasiyla ShenzhenShenzhen?
100
287976
1534
Shenzhen mi?
05:01
Now the challengemeydan okuma there
is that the worldDünya of things is hugeKocaman.
101
289534
3719
Şimdi zorlandığımız ise
eşyaların dünyası devasa.
05:05
EveryHer yearyıl, the apparelgiyim industrysanayi
producesüretir 150 billionmilyar garmentsgiysiler.
102
293757
4054
Her yıl giyim endüstrisi
150 milyar giysi üretmekte.
05:10
In comparisonkarşılaştırma, the technologyteknoloji industrysanayi
only makesmarkaları 1.4 billionmilyar phonestelefonlar.
103
298597
5342
Karşılaştırıldığında teknoloji endüstrisi
yalnızca 1,4 milyon telefon üretiyor.
05:15
The worldDünya of things is much biggerDaha büyük
than the worldDünya of technologyteknoloji.
104
303963
4163
Eşyaların dünyası, teknoloji dünyasından
çok daha büyük.
05:20
The technologyteknoloji worldDünya cannotyapamam changedeğişiklik
the worldDünya of things.
105
308150
3491
Teknoloji dünyası, eşyalar
dünyasını değiştiremez.
05:23
InsteadBunun yerine, we need to createyaratmak technologyteknoloji
whichhangi changesdeğişiklikler makersvericiler of things,
106
311665
5295
Aslında biz eşyaları üretenleri
değiştirecek bir teknoloji yaratmalıyız;
05:28
people who make your chairssandalye
and clothesçamaşırlar and everything elsebaşka,
107
316984
2811
sandalye ve kıyafetlerinizi
hatta her tür ürünü yapanların
05:31
into makersvericiler of smartakıllı things,
108
319819
2017
akıllı eşyalar üreten insanlar
olmalarını sağlamalıyız.
05:33
enableetkinleştirmek them to do that.
109
321860
1544
05:37
So to testÖlçek this challengemeydan okuma, we camegeldi up
with a very simplebasit ideaFikir and challengemeydan okuma:
110
325207
4922
Bu zorluğu test etmek için
çok basit bir fikir ve iddiamız var:
05:42
Can a tailorterzi make a wearabletakılabilir?
111
330611
3357
Bir terzi giyilebilir yapabilir mi?
05:46
Now we don't want to take a tailorterzi
112
334603
1745
Şimdi biz bir terziyi alıp
05:48
and turndönüş the tailorterzi
into an electricalelektrik engineermühendis.
113
336372
2345
onu bir elektrik mühendisi
yapmak istemiyoruz.
05:51
We still want to have some tailorsTerziler around.
114
339182
2151
Hâlâ çevrede terziler olmasını istiyoruz.
05:54
But what we would like to do
is createyaratmak technologyteknoloji
115
342214
2341
Yapmak istediğimiz şey bakan, hisseden
05:56
whichhangi looksgörünüyor, feelshissediyor and behavesdavranır
like a rawçiğ materialmalzeme used by the tailorterzi
116
344579
5877
ve onların kıyafetlerini dikmek için
terzi tarafından kullanılıp işlenmiş
06:02
to make theironların clothesçamaşırlar.
117
350480
2535
bir malzeme gibi davranan
teknoloji üretmek.
06:06
For exampleörnek, a touchdokunma panelpanel
madeyapılmış for a tailorterzi would look like this,
118
354791
4144
Örneğin bir terzi için yapılan
dokunmatik paneli şöyle görünür,
06:10
madeyapılmış out of textilesTekstil, so you can cutkesim it
with scissorsmakas and sewdikmek it in.
119
358959
3759
tekstilden yapılmış bu yüzden
onu makasla kesip dikebilirsiniz.
06:15
At the sameaynı time,
it has to retaintutmak the performanceperformans.
120
363618
2382
Aynı zamanda, performansı
korumak zorundadır.
06:18
The way to make this textileTekstil touchdokunma panelpanel
121
366024
2656
Bu tekstil dokunmatik paneli
yapmanın yolu,
06:20
alsoAyrıca requiresgerektirir a very differentfarklı approachyaklaşım
than for makingyapma consumertüketici electronicselektronik.
122
368704
3667
tüketici elektronikleri yapmaktan
daha farklı bir yaklaşım gerektiriyor.
06:24
In our casedurum, we have to go
to the mountainsdağlar of TokyoTokyo
123
372395
2730
Bizim durumumuzda,
Tokyo'nun dağlarına gitmemiz gerek;
06:28
to a smallküçük factoryfabrika whichhangi was makingyapma
kimonokimono garmentsgiysiler for generationsnesiller.
124
376109
3230
nesiller boyunca giysi üreten
küçük bir fabrikaya.
06:31
We workedişlenmiş with my collaboratorsortak çalışanlar,
125
379799
2468
İş birliği yaptığım çalışma arkadaşlarımız
06:34
who were not engineersmühendisler.
126
382291
1772
mühendis değillerdi.
06:36
It was an artisanesnaf who knowsbilir
how to make things
127
384806
3378
Bir şeyleri yapmayı bilen bir esnaf
06:40
and an artistsanatçı who knowsbilir
how to make things beautifulgüzel.
128
388208
3258
ve aynı zamanda eşyaları
güzelleştirebilen bir sanatçıydı.
06:44
WorkingÇalışma with them, we createdoluşturulan
one of the besten iyi yarnsiplikler in the worldDünya,
129
392121
4921
Onlarla çalışarak dünyanın en iyilerinden
biri olan ipliklerden ürettik,
06:49
whichhangi consistsoluşur of thinince metallicmadeni alloysalaşımlar
130
397066
2442
iplikler polyester elyaf
ve pamuk liflerle örtülü
06:51
wrappedörtülü around with polyesterPolyester fiberselyaf
and cottonpamuk fiberselyaf.
131
399532
3232
metalik alaşımlar içeriyor.
06:54
These yarnsiplikler were madeyapılmış in the sameaynı machinesmakineler
132
402788
2461
Bu iplikler nesiller boyu
kimono için iplik üreten makinelerle
06:57
whichhangi were makingyapma yarnsiplikler
for kimonosKimono for generationsnesiller.
133
405273
3332
makineler ile aynı makinede üretildi.
07:01
We then tookaldı these yarnsiplikler
and gaveverdi them to the factoryfabrika,
134
409374
2579
Sonrasında bu iplikleri aldık
ve onları kumaş üreten
bir fabrikaya verdik.
07:03
whichhangi is makingyapma textilesTekstil,
135
411977
1888
07:05
and we wovewove our smartakıllı textileTekstil
usingkullanma regulardüzenli machinesmakineler
136
413889
3421
Biz akıllı hem de çeşitli renk
ve materyalleri olan kumaşlarımızı
07:09
in a varietyvaryete of colorsrenkler and materialsmalzemeler,
137
417334
1881
sıradan makineler ile üretiyoruz,
07:11
and we gaveverdi those textilesTekstil to a tailorterzi
138
419239
3106
bu kumaşları Londra'da Savile Row'da
07:14
in SavileSavile RowSatır in LondonLondra.
139
422369
2020
bir terziye verdik.
07:17
So tailorsTerziler are traditionalistsGelenekçiler,
particularlyözellikle in SavileSavile RowSatır.
140
425959
2978
Terziler gelenekçidirler,
özellikle Savile Row'da bulunanlar.
07:20
They don't use computersbilgisayarlar.
141
428961
1349
Bilgisayar kullanmazlar.
07:23
They don't use machinesmakineler.
142
431093
2703
Makine kullanmazlar.
07:25
They use handseller and they cutkesim.
143
433820
1739
Ellerini kullanırlar ve keserler.
07:27
They fituygun theironların productsÜrünler on the humaninsan bodyvücut,
144
435583
2103
Ürünleri insan vücuduna uydururlar,
07:29
not on 3-D-D avatarsAvatarlar.
145
437710
1562
3D avatarlara değil.
07:33
TechnologyTeknoloji is not
a partBölüm of theironların vocabularykelime hazinesi,
146
441084
2183
Teknoloji onların
kelime hazinesinde bulunmaz
07:35
but they are modernmodern people.
147
443291
1873
ama modern insanlardır.
07:37
They know how to use technologyteknoloji.
148
445188
2095
Teknolojiyi nasıl
kullanacaklarını bilirler.
07:39
So if technologyteknoloji can be formedoluşturulan and shapedbiçimli
149
447307
2286
Eğer teknoloji şekillenip
bir forma girebilseydi,
07:41
like a buttondüğme, like a textileTekstil,
like something they can use,
150
449617
3373
bir düğme, kumaş
ya da kullanabilecekleri bir şey gibi,
07:45
they absolutelykesinlikle can make a wearabletakılabilir,
151
453014
2540
onu kesinlikle giyilebilir yaparlardı,
07:47
a garmenthazır giyim whichhangi can placeyer a phonetelefon call.
152
455578
2968
arama yapabilen bir giysi.
07:50
(PhoneTelefon ringshalkalar)
153
458967
1547
(Telefon çalar)
07:53
So now we'vebiz ettik provenkanıtlanmış
that you can actuallyaslında make a wearabletakılabilir,
154
461489
2874
Şimdi kanıtlıyoruz ki
giyilebilir bir şey yapabiliriz
07:56
not by an electronicelektronik companyşirket,
but by a tailorterzi.
155
464387
4507
ancak bir elektronik şirketi
değil bir terzi sayesinde.
08:00
We workedişlenmiş and collaboratedişbirliği with Levi'sLevi's,
156
468918
2832
Uğraştık ve Levi's ile iş birliği yaptık,
08:03
our partnersortaklar and our neighborsKomşular,
157
471774
2982
ortaklarımız ve komşularımız ile
08:06
to make a realgerçek productürün,
158
474780
1673
gerçek bir ürün yapmak için
08:08
and this productürün is this jacketceket
I'm wearinggiyme right now.
159
476477
2806
bu ürün bir ceket
ve onu şu anda giyiyorum.
08:12
You can buysatın almak it. It's on saleSatılık.
160
480381
2087
Satın alabilirsiniz. Şu an satışta.
08:14
It was madeyapılmış in the sameaynı factoriesfabrikalar
whichhangi make all theironların productsÜrünler,
161
482492
4239
Tüm ürünlerini ürettikleri
bir fabrikada üretildi
08:18
and you have noticedfark
162
486755
1294
ve fark ettiniz ki
08:20
I've been controllingkontrol my presentationsunum
from the sleevekol of the jacketceket.
163
488073
3821
tüm sunumumu ceketimin kolundan
kontrol ediyordum.
08:23
I go like this, it goesgider forwardileri.
Like this, it goesgider backwardgeriye dönük.
164
491918
3146
Böyle gidiyorum ve o ileri alıyor.
Böyle gidince ise geri alıyor.
08:28
And of coursekurs, I can do more things.
165
496905
1745
Elbette daha çok şey yapabiliyor.
08:30
It's not just to controlkontrol a presentationsunum.
166
498674
1905
Bir sunumu kontrol etmekten
daha fazlasını yapıyor.
08:32
I can now controlkontrol my navigationGezinti,
controlkontrol my musicmüzik,
167
500603
3246
Navigasyonu, müziğimi kontrol ediyorum,
08:35
but mostçoğu importantlyönemlisi,
it stayskalır a jacketceket, it stayskalır a thing,
168
503873
3997
en önemlisi beni harika gösteren
08:39
whichhangi makesmarkaları me look great.
169
507894
2599
bir ceket, bir eşya olarak kalması.
08:42
(LaughterKahkaha)
170
510517
2021
(Kahkahalar)
08:44
(ApplauseAlkış)
171
512562
4539
(Alkışlar)
08:49
And that's the mostçoğu importantönemli thing.
172
517125
2476
En önemli olan da bu zaten.
08:51
(LaughterKahkaha)
173
519625
3261
(Kahkahalar)
08:55
So OK, we provedkanıtlanmış we can turndönüş
things into interfacesarayüzleri.
174
523425
2907
Evet, şunu kanıtladık ki eşyaları
arayüzlere çevirebiliyoruz.
08:58
We provedkanıtlanmış that these things
can be madeyapılmış by makersvericiler of things
175
526356
3999
Bu ürünlerin ise
teknoloji şirketleri tarafından
09:02
and not by technologyteknoloji companiesşirketler.
176
530379
1596
yapılmadığını kanıtladık.
09:03
I look awesomemüthiş. Are we donetamam?
177
531999
2039
Muhteşem görünüyorum. Tamam mıyız?
09:06
(LaughterKahkaha)
178
534062
1230
(Kahkahalar)
09:07
Not yethenüz.
179
535316
1158
Henüz değil.
09:08
The thirdüçüncü challengemeydan okuma:
180
536498
1533
Üçüncü zorluk:
09:10
How can we scaleölçek?
181
538055
2170
Ne kadar ölçeklendirebiliriz?
09:12
How can we go from one productürün
to manyçok productsÜrünler?
182
540249
3225
Nasıl bir üründen
daha fazla ürüne yol alabiliriz?
09:15
And that's what
we're workingçalışma on right now.
183
543498
2014
Bu ise şu an çalışmakta olduğumuz konu.
09:17
Let me tell you
how we're going to do this.
184
545536
2095
Size nasıl uğraştığımızı anlatayım.
09:19
First of all, I want
to make myselfkendim clearaçık --
185
547655
2063
Öncelikle, açık olmak gerekirse
09:21
I am not talkingkonuşma about
the InternetInternet of Things.
186
549742
2657
Nesnelerin İnterneti'nden bahsetmiyorum.
09:24
I'm not talkingkonuşma about
creatingoluşturma anotherbir diğeri gadgetgadget
187
552423
3429
Sıkılıp çekmecenizin
arkasına fırlatacağınız,
09:27
you get boredcanı sıkkın with and throwatmak
in the back of your drawerÇekmece
188
555876
2888
sonra da unutacağınız
bir zımbırtıdan bahsetmiyorum.
09:30
and forgetunutmak about.
189
558788
1151
09:31
I am talkingkonuşma about the foundationaltemel,
importantönemli principleprensip whichhangi guideskılavuzları my work:
190
559963
4420
Ben sadece işimi yönlendiren
temel ilkelerden bahsediyorum.
09:36
"TechnologyTeknoloji has to make
existingmevcut things better."
191
564693
4039
''Teknoloji her şeyin daha iyi bir şekilde
var olmasını sağlamalıdır.''
09:41
It makesmarkaları them better
by connectingbağlantı them to your digitaldijital life
192
569299
4790
Onları sizin dijital hayatınıza
bağlayarak daha iyi olmalarını sağlar
09:46
and addsekler newyeni usefulnesskullanışlılığı
and newyeni functionalityişlevselliği
193
574113
4050
ve aynı amacı koruyarak
09:50
while remainingkalan the sameaynı originalorijinal purposeamaç,
194
578187
2469
yeni işlev ve kullanışlılık sağlar,
09:52
not changingdeğiştirme it.
195
580680
1182
yani değiştirmeden.
09:54
This jacketceket I am wearinggiyme can controlkontrol
my mobileseyyar phonetelefon and presentationsunum,
196
582824
4369
Şu an giyiyor olduğum ceket akıllı
telefonumu ve sunumumu kontrol ediyor
10:00
but it still remainskalıntılar a jacketceket.
197
588084
1476
ancak bu hâlâ bir ceket.
10:02
That meansanlamına geliyor that oncebir Zamanlar we startbaşlama makingyapma
all things interactiveinteraktif and connectedbağlı,
198
590828
5113
Bu da demek ki bir kere bir şeyleri
interaktif ve bağlantılı hâle getirince
10:07
everyher thing would have its ownkendi setset
of actuatorsaktüatörler, displaysgörüntüler and sensorssensörler
199
595965
4118
her şeyin o amaca özel
işletici, ekran ve sensörleri olabilir.
10:12
specificözel for those things.
200
600107
2083
10:14
A pairçift of runningkoşu shoesayakkabı
does not need to have a touchdokunma sensoralgılayıcı.
201
602214
2859
Bir çift koşu ayakkabısı
dokunma sensörüne ihtiyaç duymaz.
10:17
Why would it have one?
202
605097
1824
Peki neden dokunma sensörü vardır?
10:18
If you have a sensoralgılayıcı,
203
606945
1333
Bir sensörünüz varsa
10:20
it should measureölçmek your runningkoşu performanceperformans
204
608302
2055
koşu performansını ya da diz tesirini
10:22
or kneediz impactdarbe,
205
610381
1151
bir çift ayakkabı olma özelliğini
koruyarak ölçebilir.
10:23
while remainingkalan a great pairçift of shoesayakkabı.
206
611556
2089
10:26
MakersMakineleri of things
will have to startbaşlama thinkingdüşünme
207
614309
3055
Eşyaları yapan kişiler
hangi tür dijital işlevi
10:29
what kindtür of digitaldijital functionalityişlevselliği
they have to offerteklif to theironların consumerstüketicilerin.
208
617388
4755
tüketicilerine önereceklerini
düşünmeye başlayacaklar.
10:35
They will have to becomeolmak
servicehizmet providerssağlayıcıları,
209
623002
2895
Hizmet sunucusu olmak zorunda kalacaklar
10:38
or they mayMayıs ayı becomeolmak irrelevantilgisiz.
210
626755
1516
ya da belki ilgisiz kalacaklar.
10:41
We will have to providesağlamak and createyaratmak
a servicehizmet ecosystemekosistem
211
629262
3501
Bir hizmet ekosistemi kanıtlayıp
yaratmak durumunda olacaklar,
10:44
just like we'vebiz ettik donetamam for mobileseyyar phonestelefonlar,
212
632787
2134
bizim akıllı telefonlara yaptığımız gibi.
10:46
where you have appsuygulamaların and servicesHizmetler
and everything elsebaşka,
213
634945
2476
Uygulama ve servisler gibi şeyler
bulunan yerlerde
10:49
and sometimesara sıra,
you're still makingyapma a phonetelefon call.
214
637445
2317
hala telefon görüşmesi yapabiliyorsunuz.
10:52
Now to make this ecosystemekosistem possiblemümkün,
we have to avoidönlemek fragmentationparçalanma.
215
640081
4356
Bu ekosistemi gerçekleştirebilmek için
parçalamadan uzaklaşmak zorundasınız.
10:56
We have to avoidönlemek differentfarklı interfacesarayüzleri
for differentfarklı people for differentfarklı things.
216
644461
3858
Farklı insan ve eşyalar için farklı
arayüzler oluşturmaktan uzak durmalıyız.
11:00
We have to createyaratmak uniformüniforma userkullanıcı experiencedeneyim
217
648343
2087
Bizim tek tip kullanıcı
deneyimi yaratmamız gerekli
11:02
and, for that reasonneden, we have to createyaratmak
a singletek computingbilgi işlem platformplatform
218
650454
4378
ve bu sebeple tüm bunları kapsayan
11:06
whichhangi powersgüçler all those things.
219
654856
1921
tek bir bilişim platformu yaratmalıyız.
11:08
What is the platformplatform going to be?
220
656801
1880
Bu platform ne olacak peki?
11:10
And I think the answerCevap is obviousaçık:
221
658705
1712
Bana kalırsa cevap açık:
11:12
it's a cloudbulut, cloudbulut computingbilgi işlem.
222
660441
2877
Bu bir bulut, bulut bilişimi.
11:15
Now you cannotyapamam connectbağlamak things
directlydirekt olarak to the cloudbulut, obviouslybelli ki.
223
663342
3100
Aslında eşyaları direkt olarak bulut ile
bağdaştıramıyorsunuz.
11:18
So you have to developgeliştirmek a smallküçük devicecihaz
whichhangi can be pluggedtakılı into all the things
224
666466
5430
Bu yüzden eşyaya takılabilen
küçük bir cihaz geliştirmelisiniz
11:23
and make them connectedbağlı to the cloudbulut
225
671920
1716
ve bu cihaz eşyaları buluta bağlayıp
11:25
to unlockkilidini theironların potentialpotansiyel
and addeklemek newyeni functionalityişlevselliği.
226
673660
3639
potansiyelini kilitleyip
yeni bir işlev ekleyebilmeli.
11:29
So let me showgöstermek, for the first time,
the realgerçek devicecihaz whichhangi we'vebiz ettik builtinşa edilmiş.
227
677323
3790
Sizlere ürettiğimiz ve ilk defa gösterecek
olduğum cihazı sunuyorum.
11:33
We are showinggösterme this for the first time.
228
681137
2555
Bunu ilk defa gösteriyoruz.
11:35
That's what it looksgörünüyor like,
229
683716
1316
Böyle görünüyor,
11:38
and it's a smallküçük devicecihaz
230
686223
1150
eşyaları bağlayıp
11:39
whichhangi will be connectedbağlı
to things we want to make smartakıllı
231
687397
4152
akıllı ve interaktif hâle getirebilen
11:43
and connectedbağlı and interactiveinteraktif.
232
691573
1434
küçük bir cihaz.
11:45
How is it going to work?
233
693031
1151
Nasıl mı çalışıyor?
11:46
So on the back, you have a fewaz electrodeselektrotlar.
234
694206
4088
Arkasında birkaç elektrot var.
11:50
So when you plugfiş them
into differentfarklı things,
235
698318
3000
Onları başka şeylere takınca
11:53
like here,
236
701342
1653
burada olduğu gibi
11:55
the devicecihaz will recognizetanımak
where you're pluggingtıkalı them
237
703019
2771
bu cihaz taktığınız diğer cihazı tanıyor
11:57
and then reconfigureyeniden yapılandırın itselfkendisi
to enableetkinleştirmek specificözel functionalityişlevselliği
238
705814
3977
ve kendisini özel işlevler için
yeniden yapılandırıyor,
12:01
for this particularbelirli thing.
239
709815
2180
özellikle bu şey için.
12:04
We would like to give this devicecihaz
to makersvericiler of things,
240
712019
2556
Bu cihazı eşya ve mobilya üreten
kişilere verirsek
12:06
the people who make
your clothingGiyim and furnituremobilya,
241
714599
2327
böylece bunu bir fermuar
12:08
so they can use it just like they use
a buttondüğme or a zipperfermuar.
242
716950
3974
ya da buton olarak kullanabilirler.
12:13
And what they're going
to make with them is up to them.
243
721239
2572
Aslında ne yapacakları kendilerine kalmış.
12:15
We don't want to dictatedikte the use casesvakalar.
244
723835
1898
Kullanım şekillerini
dikte etmek istemiyoruz.
12:17
We would like to let
people who make those things --
245
725757
3125
Bu cihazı sanatçı ve tasarımcı,
12:20
artistssanatçılar and designerstasarımcılar,
brandsmarkalar and craftsmenustalar --
246
728906
3341
marka ve esnaflara hayal edip
12:24
to imaginehayal etmek and createyaratmak this newyeni worldDünya
247
732271
3198
yeni ve bağlantılı bir dünya
kurmaları için bırakıyoruz
12:27
where things are connectedbağlı
248
735493
1896
12:29
and have all this newyeni,
excitingheyecan verici digitaldijital functionalityişlevselliği.
249
737413
2711
ve de bu heyecanlı ve yeni
dijital işlevi kullanmaları için.
12:32
We don't need keyboardsklavye and screensekranlar
and mousesfareler to interactetkileşim with your computerbilgisayar.
250
740148
5171
Bilgisayarla etkileşime geçmek için
fare ve ekrana ihtiyacımız yok.
12:37
So I've been workingçalışma
on this ideaFikir for 20 yearsyıl,
251
745886
2555
Bu fikir üzerinde 20 yıldır çalışıyordum,
12:40
and now it's takingalma shapeşekil,
252
748465
1643
şu an şekilleniyor
12:42
and as it's takingalma shapeşekil,
what we are realizingfark
253
750132
2824
ve o şekil aldıkça fark ettiğimiz şey
12:44
is that I always thought
I was workingçalışma on computerbilgisayar interfacesarayüzleri,
254
752980
2921
her zaman bilgisayar arayüzleri üzerinde
çalışıyor olduğum,
12:47
I always thought of myselfkendim
as an interactionetkileşim designertasarımcı,
255
755925
2524
kendimi her zaman
etkileşim tasarımcısı olarak düşünüyorken
12:50
but I'm realizingfark
that I'm not buildingbina interfacesarayüzleri.
256
758473
3738
fark ettim ki
ben arayüzler hazırlamıyorum.
12:54
What I realizedgerçekleştirilen is that me and my teamtakım,
257
762235
3004
Ben ve ekibim,
12:58
we're buildingbina a newyeni kindtür of computerbilgisayar,
258
766861
2299
bizler yeni bir tür bilgisayar üretiyoruz,
13:01
an ambientortam computerbilgisayar.
259
769184
1695
çevreye bağlı bir bilgisayar.
13:02
Thank you.
260
770903
1151
Teşekkür ederim.
13:04
(ApplauseAlkış)
261
772078
6255
(Alkışlar)
Translated by Aslı Lidya Çıtak
Reviewed by Cihan Ekmekçi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ivan Poupyrev - Scientist, inventor, designer
Ivan Poupyrev works at the forefront of interaction design, using technology as a raw ingredient to change the way we interact with the physical world.

Why you should listen

Ivan Poupyrev has invented, developed and brought to market a number of breakthrough technologies that allow for blending of digital and physical interactivity in devices and everyday analog objects.

Now Director of Engineering in Google ATAP, Poupyrev leads a team of designers and engineers who are inventing new technologies that will redefine how we interact with both our physical and digital lives.

In 2013, Fast Company recognized Poupyrev as one of the world's greatest interaction designers. His most recent work was acquired for the permanent collection of the Smithsonian's Cooper Hewitt Design Museum.

More profile about the speaker
Ivan Poupyrev | Speaker | TED.com