ABOUT THE SPEAKER
David Peterson - Language creator, writer, artist
David Peterson creates languages for television shows, for films and for fun.

Why you should listen

Best known for creating the Dothraki and Valyrian languages for HBO's Game of Thrones, David Peterson continues to work in Hollywood, though primarily out of his home in Orange County, where he lives with his wife, daughter and two cats. He's appeared previously on The Daily Show with Trevor Noah (2016) and given talks at Google (2014 and 2015) and EG (2016). He has written two books, Living Language Dothraki (2014) and The Art of Language Invention (2015), and some of his upcoming work includes Netflix's The Witcher and Legendary's Dune.

More profile about the speaker
David Peterson | Speaker | TED.com
TEDxBerkeley

David Peterson: Why language is humanity's greatest invention

David Peterson: Neden dil, insanlığın en büyük buluşu

Filmed:
1,262,839 views

Medeniyet dilin varlığına bağlıdır, diyor dil oluşturucusu David Peterson. Tutkulu ve eğlendirici olan konuşmada, yeni dilleri çalışmanın, korumanın ve icat etmenin ortak insanlığımızı anlamamıza nasıl yardımcı olduğunu gösteriyor ve ''Taht Oyunları'' dizisi için yarattığı iki dilden biri olan (diğeri Dothraki dili) Yüksek Valyrian dili hakkında kısa bir ders veriyor. ''Dil sadece bir araç değildir,'' diyor. ''Dil bizim mirasımız, insan olmanın ne demek olduğunu aktarmamızın yolu.''
- Language creator, writer, artist
David Peterson creates languages for television shows, for films and for fun. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
SpoonsKaşık.
0
1659
1150
Kaşıklar.
00:16
CardboardKarton boxeskutuları.
1
4944
1382
Karton kutular.
00:19
Toddler-sizeToddler boyutu electricelektrik trainstrenler.
2
7302
2420
Elektrikli çocuk trenleri.
00:22
HolidayTatil ornamentsSüsler.
3
10522
1332
Tatil süsleri.
00:24
BounceSıçrama housesevler.
4
12442
1390
Oyuncak evler.
00:26
BlanketsBattaniye.
5
14292
1285
Battaniyeler.
00:27
BasketsSepet.
6
15601
1150
Sepetler.
00:29
CarpetsHalı.
7
17228
1246
Halılar.
00:30
TrayTepsi tablestablolar.
8
18498
1151
Katlanır masalar.
00:31
SmartphonesAkıllı telefon -lar.
9
19673
1404
Akıllı telefonlar.
00:33
PianosPiyano.
10
21101
1280
Piyanolar.
00:35
RobesBornoz.
11
23284
1314
Elbiseler.
00:36
PhotographsFotoğraf.
12
24622
1150
Fotoğraflar.
00:38
What do all of these things
have in commonortak,
13
26415
2032
Tüm bu şeylerin, son üç ayda
çekmiş olduğum fotoğraflar olmaları
00:40
asidebir kenara from the factgerçek they're photosfotoğraflar
that I tookaldı in the last threeüç monthsay,
14
28471
3433
ve teliflerinin bana ait
olmaları dışındaki
00:43
and thereforebu nedenle, ownkendi the copyrighttelif hakkı to?
15
31928
1842
ortak noktaları ne?
00:45
(LaughterKahkaha)
16
33794
1505
(Gülüşmeler)
00:47
They're all inventionsbuluşlar
17
35323
1532
Bunların hepsi
00:48
that were createdoluşturulan
with the benefityarar of languagedil.
18
36879
3650
dilin faydalarıyla üretilmiş icatlar.
00:52
NoneHiçbiri of these things
would have existedvar withoutolmadan languagedil.
19
40553
2696
Dil olmasaydı bunların
hiçbiri var olmazdı.
00:55
ImagineHayal creatingoluşturma any one of those things
20
43273
1960
Bu şeylerin herhangi birisinin
00:57
or, like, buildingbina
an entiretüm buildingbina like this,
21
45257
2746
veya bunun gibi bir binanın
inşasının dil kullanılamadan
01:00
withoutolmadan beingolmak ableyapabilmek to use languagedil
22
48027
2356
veya dil kullanımı sayesinde
01:02
or withoutolmadan benefitingyararlanan from any knowledgebilgi
that was got by the use of languagedil.
23
50407
4542
edinilen bilgilerden yararlanamadan
üretildiğini hayal edin.
01:06
BasicallyTemel olarak, languagedil
is the mostçoğu importantönemli thing
24
54973
4048
Esasen, dil tüm dünyadaki
01:11
in the entiretüm worldDünya.
25
59045
1174
en önemli şey.
01:12
All of our civilizationmedeniyet restsaittir uponüzerine it.
26
60243
3041
Tüm bu medeniyet ona bağlı.
01:15
And those who devoteadamak
theironların liveshayatları to studyingders çalışıyor it --
27
63308
2452
Dilin nasıl ortaya çıktığından
diğer dillerden nasıl ayrıldığına
01:17
bothher ikisi de how languagedil emergedortaya,
how humaninsan languagesdiller differfarklılık,
28
65784
4992
ve nasıl hayvanların
iletişim sistemlerine göre fark gösterdiği
01:22
how they differfarklılık from
animalhayvan communicationiletişim systemssistemler --
29
70800
2510
gibi konular üzerinde çalışarak
yaşamlarını adayanlar dil bilimcilerdir.
01:25
are linguistsDil bilimciler.
30
73334
1150
01:27
FormalResmi linguisticsDil bilimi is a relativelyNispeten
younggenç fieldalan, more or lessaz.
31
75141
4979
Biçimsel dil bilim nispeten yeni bir alan.
01:33
And it's uncoveredele geçen a lot
of really importantönemli stuffşey.
32
81099
2397
Biçimsel dil bilim
insan iletişim sistemlerinin
01:35
Like, for exampleörnek, that humaninsan
communicationiletişim systemssistemler
33
83520
2532
hayvan iletişim sistemlerinden
tamamen ayrılması,
01:38
differfarklılık cruciallyEn önemlisi from animalhayvan
communicationiletişim systemssistemler,
34
86076
2761
tüm dillerin farklı yollarla
iletişime geçseler bile
01:40
that all languagesdiller are equallyaynı derecede expressiveifade,
35
88861
2661
eşit derece anlamlı olması gibi
01:43
even if they do it in differentfarklı waysyolları.
36
91546
2039
birçok önemli şeyi açığa çıkardı.
01:45
And yethenüz, despiterağmen this,
37
93998
3274
Buna rağmen
01:49
there are a lot of people
who just love to poppop off about languagedil
38
97296
4622
birçok insan bir dil konuşarak
01:53
like they have an equaleşit
understandinganlayış of it as a linguistdilbilimci,
39
101942
3619
sanki bir dil bilimci kadar
dilden anlıyormuş gibi
01:57
because, of coursekurs, they speakkonuşmak a languagedil.
40
105585
2032
dil hakkında atıp tutmayı seviyor.
01:59
And if you speakkonuşmak a languagedil,
that meansanlamına geliyor you have just as much right
41
107641
3172
Eğer bir dilde konuşuyorsanız
o dilin işleyişi hakkında
herkes kadar konuşma hakkına
sahipsiniz demektir.
02:02
to talk about its functionfonksiyon
as anybodykimse elsebaşka.
42
110837
2093
02:04
ImagineHayal if you were talkingkonuşma to a surgeoncerrah,
43
112954
1992
Bir cerrahla konuştuğunuzu
02:06
and you say, "Listen, buddyarkadaş.
44
114970
1504
ve ''Dinle dostum
40 yıldır kalbim var.
02:08
I've had a heartkalp for, like, 40 yearsyıl now.
45
116498
1968
Aort kapak değişimi hakkında
bir iki şey bildiğimi düşünüyorum.
02:10
I think I know a thing or two
about aorticAort valveVana replacementsdeğiştirmeleri.
46
118490
2950
Bence benim fikrim seninki kadar
geçerli.'' dediğinizi hayal edin.
02:13
I think my opiniongörüş
is just as validgeçerli as yoursseninki."
47
121464
2215
02:15
And yethenüz, that's exactlykesinlikle what happensolur.
48
123703
1795
Evet, tam olarak böyle olur.
02:17
This is NeilNeil deGrassedeGrasse TysonTyson,
sayingsöz that in the filmfilm "ArrivalVarış,"
49
125522
4427
Bu kişi, Neil deGrasse Tyson,
''Geliş'' filminde bir dil bilimci yerine
02:21
he would have broughtgetirdi a cryptographerkriptograf --
50
129973
2151
uzaylılarla iletişime geçmek adına
02:24
somebodybirisi who can unscrambleokunabilmesini a messagemesaj
in a languagedil they alreadyzaten know --
51
132148
3818
zaten bildikleri bir dildeki
bir mesajı çözümleyebilen
02:27
ratherdaha doğrusu than a linguistdilbilimci,
52
135990
1278
bir kriptocu kullanmayı
tercih edeceğini söylüyor
02:29
to communicateiletişim kurmak with the aliensuzaylılar,
53
137292
1634
çünkü bilmediğimiz bir dilde
konuşanlarla iletişime geçmede
02:30
because what would a linguistdilbilimci --
54
138950
2111
02:33
why would that be usefulişe yarar
in talkingkonuşma to somebodybirisi
55
141085
2214
bir dil bilimci
bize nasıl yardımcı olabilir?
02:35
speakingkonuşuyorum a languagedil we don't even know?
56
143323
1906
02:37
ThoughYine de, of coursekurs, the "ArrivalVarış" filmfilm
is not off the hookkanca.
57
145253
2737
Tabii ''Geliş'' filmi de suçsuz sayılmaz.
02:40
I mean, come on --
listen, filmfilm. Hey, buddyarkadaş:
58
148014
2063
Haydi dostum izle şu filmi.
02:42
there are aliensuzaylılar that come down
to our planetgezegen in giganticDev shipsgemiler,
59
150101
3040
Devasa gemilerle gezegenimize
gelen uzaylılar var filmde,
02:45
and they want to do nothing
exceptdışında for communicateiletişim kurmak with us,
60
153165
3786
bizimle iletişime geçmekten
başka bir şey istemiyorlar
02:48
and you hirekiralama one linguistdilbilimci?
61
156975
2275
ve siz sadece bir dil bilimciye
iş veriyorsunuz?
02:51
(LaughterKahkaha)
62
159274
1010
(Gülüşmeler)
02:52
What's the US governmenthükümet
on a budgetbütçe or something?
63
160308
2344
ABD hükûmetinin bütçesi mi kısıtlı?
02:55
(LaughterKahkaha)
64
163029
1588
(Gülüşmeler)
02:56
A lot of these things can be
chalkedchalked up to misunderstandingsyanlış anlamalara,
65
164641
2904
Böyle birçok şeyin nedeni
dilin ne anlama geldiği hakkında
dilin biçimsel incelemesi
02:59
bothher ikisi de about what languagedil is
and about the formalbiçimsel studyders çalışma of languagedil,
66
167569
3476
ve dil bilim hakkında
yanlış anlaşılmalara bağlı olabilir.
03:03
about linguisticsDil bilimi.
67
171069
1311
03:05
And I think there's something that
underliesaltında yatan a lot of these misunderstandingsyanlış anlamalara
68
173568
4428
Bence bu gibi birçok yanlış
anlaşılmanın temelini oluşturan şey
03:10
that can be summedtoplanmış up
by this delightfulkeyifli articlemakale in "ForbesForbes,"
69
178020
4539
''Forbes'' dergisindeki ''neden lise
öğrencileri yabancı dil öğrenmemeli''
03:14
about why highyüksek schoolokul studentsöğrencilerin
shouldn'tolmamalı learnöğrenmek foreignyabancı languagesdiller.
70
182583
3695
konulu güzel makaleyle özetlenebilir.
03:18
I'm going to pullÇek out
some quotestırnak işareti from this,
71
186302
2133
Buradan bazı alıntılar çıkaracağım.
03:20
and I want you to see
if you can figureşekil out
72
188459
2058
Eğer bu fikirlerin bazılarının
03:22
what underliesaltında yatan some
of these opinionsgörüşler and ideasfikirler.
73
190541
3630
temelini oluşturan şeyi anlayabilirseniz
onları görmenizi istiyorum.
03:26
"AmericansAmerikalılar rarelynadiren readokumak the classicsklasikleri,
even in translationçeviri."
74
194929
4083
''Amerikalılar, çevrilmiş dahi olsa
nadiren klasik kitaplar okurlar.''
03:31
So in other wordskelimeler, why botherrahatsız
learningöğrenme a foreignyabancı languagedil
75
199036
2701
Bir başka deyişle, kendi dilinde bile
klasik okumayacaklarsa
03:33
when they're not even going to readokumak
the classicklasik in the originalorijinal anywayneyse?
76
201761
3442
yabancı dil öğrenmenin ne gereği var?
Ne anlamı var ki?
03:37
What's the pointpuan?
77
205227
1184
03:38
"StudyingEğitim foreignyabancı languagesdiller in schoolokul
is a wasteatık of time,
78
206435
2778
''Okulda yapabileceğiniz diğer
şeylerle karşılaştırınca
03:41
comparedkarşılaştırıldığında to other things
that you could be doing in schoolokul."
79
209237
3660
okulda yabancı dil görmek zaman kaybı.''
03:45
"EuropeEurope has a lot of languagedil groupsgruplar
clusteredKümelenmiş in a relativelyNispeten smallküçük spaceuzay."
80
213887
3912
''Avrupa nispeten küçük bir alanda
kümelenmiş birçok dil grubuna sahip.''
03:49
So for AmericansAmerikalılar, ahAh, what's the pointpuan
of learningöğrenme anotherbir diğeri languagedil?
81
217823
3509
Yani Amerikalılar için
yeni bir dil öğrenmenin anlamı ne?
03:53
You're not really going to get
a lot of bangpatlama for your buckBuck out of that.
82
221356
3356
Bu şekilde emeğinizin karşılığını
fazlasıyla almayacaksınız.
Benim favorimse şu,
03:56
This is my favoritesevdiğim,
83
224736
1159
''Birmingham'daki bir öğrenci
03:57
"A studentÖğrenci in BirminghamBirmingham
would have to travelseyahat
84
225919
2143
Meksika sınırına ulaşmak
için yaklaşık 1.500 km yol gitmek zorunda.
04:00
about a thousandbin milesmil
to get to the MexicanMeksika bordersınır,
85
228086
2486
O zaman bile işini görecek kadar
İngilizce konuşan insanlar olur.''
04:02
and even then, there would be enoughyeterli
people who speakkonuşmak Englishİngilizce to get around."
86
230596
4008
04:06
In other wordskelimeler, if you can
kindtür of wavedalga your armssilâh around,
87
234628
2699
Diğer bir deyişle
eğer kollarınızı sallarsanız
ve gideceğiniz yere ulaşırsanız
04:09
and you can get to where you're going,
88
237351
1820
o zaman yeni bir dil öğrenmenin
bir anlamı yoktur zaten.
04:11
then there's really no pointpuan
in learningöğrenme anotherbir diğeri languagedil anywayneyse.
89
239195
3056
04:14
What underliesaltında yatan a lot of these attitudestutumlar
is the conceptualkavramsal metaphormecaz,
90
242275
5032
Bu birçok davranışın temelini
kavramsal metafor oluşturuyor,
04:19
languagedil is a toolaraç.
91
247331
1563
dil bir araçtır.
04:20
And there's something that ringshalkalar
very truedoğru about this metaphormecaz.
92
248918
2960
Bu metaforla ilgili kulağa
çok mantıklı gelen bir şey var.
04:23
LanguageDil is kindtür of a toolaraç
93
251902
1247
Dil bir tür araçtır,
04:25
in that, if you know the localyerel languagedil,
you can do more than if you didn't.
94
253173
3604
yerel dili biliyorsanız yapmadıklarınızdan
daha fazlasını yapabilirsiniz.
04:28
But the implicationdolaylı is that
languagedil is only a toolaraç,
95
256801
3000
Ama dil yalnızca bir araçtır çıkarımı,
04:31
and this is absolutelykesinlikle falseyanlış.
96
259825
1992
kesinlikle yanlış.
04:33
If languagedil was a toolaraç,
it would honestlydürüstçe be a prettygüzel poorfakir toolaraç.
97
261841
3301
Sahiden dil bir araç olsaydı
oldukça zayıf bir araç olurdu.
04:37
And we would have abandonedterkedilmiş it long agoönce
for something that was a lot better.
98
265166
3610
Onu çok daha iyi olan başka bir şey için
çoktan terk etmiş olurduk.
04:40
Think about just any sentencecümle.
99
268800
1532
Sadece bir cümle düşünün.
04:42
Here'sİşte a sentencecümle that I'm sure I've said
in my life: "YesterdayDün I saw KynKyn."
100
270356
3639
İşte hayatımda söylediğime emin olduğum
bir cümle: ''Dün Kyn'i gördüm.''
Kyn diye bir arkadaşım var.
04:46
I have a friendarkadaş namedadlı KynKyn.
101
274019
1249
04:47
And when I say this sentencecümle,
"YesterdayDün I saw KynKyn,"
102
275292
2784
Ne zaman bu cümleyi söylesem
''Dün Kyn'i gördüm.''
04:50
do you think it's really the casedurum
103
278100
1726
gerçekten zihnimdeki her şeyin
bu cümle yoluyla mı
04:51
that everything in my mindus
is now implantedimplante in your mindus
104
279850
3222
sizin zihninizde yer aldığını
düşünüyorsunuz?
04:55
viaüzerinden this sentencecümle?
105
283096
1182
04:56
HardlyÇok zor, because there's a lot
of other stuffşey going on.
106
284302
2537
Zor bela, çünkü devam
eden birçok başka mevzu var.
Mesela ''dün'' dediğimde
04:58
Like, when I say "yesterdaydün,"
107
286863
1388
05:00
I mightbelki think what the weatherhava
was like yesterdaydün because I was there.
108
288275
3309
orada bulunduğum için havanın
nasıl olduğunu düşünmüş olabilirim.
05:03
And if I'm rememberinganımsama,
109
291608
1150
Eğer hatırlıyorsam
05:04
I'll probablymuhtemelen rememberhatırlamak there was something
I forgotUnuttun to mailposta, whichhangi I did.
110
292782
3444
postalamayı unuttuğum bir şeyi
muhtemelen hatırlayacağım ki öyle de oldu.
05:08
This was a preplannedönceden planlanmış jokeşaka,
but I really did forgetunutmak to mailposta something.
111
296250
3316
Bu planlanmış bir şakaydı
ama gerçekten bir şey postalamayı unuttum.
05:11
And so that meansanlamına geliyor
I'm going to have to do it MondayPazartesi,
112
299590
2850
Bu da bu işi Pazartesi yapmak
zorunda olduğum demek oluyor
05:14
because that's when
I'm going to get back home.
113
302464
2193
çünkü o zaman eve geri döneceğim.
05:16
And of coursekurs, when I think of MondayPazartesi,
114
304681
1820
Ve tabii pazartesini düşündüğümde
05:18
I'll think of "ManicManik MondayPazartesi"
by the BanglesBilezik. It's a good songşarkı.
115
306525
2946
Bangles'dan ''Manic Monday'' şarkısı
aklıma gelecek. İyi şarkı.
05:21
And when I say the wordsözcük "saw,"
I think of this phraseifade:
116
309495
3257
''Testere'' kelimesini söylediğimde
hep şu cümleyi düşünürüm:
''Görüyorum! dedi kör adam
çekicini ve testeresini alırken.''
05:24
"'I' Ben see!' said the blindkör man
as he pickedseçilmiş up his hammerçekiç and saw."
117
312776
3087
Her zaman yaparım.
05:27
I always do.
118
315887
1151
Ne zaman ''testere'' kelimesini duysam
veya desem bunu düşünürüm
05:29
AnytimeHer zaman I hearduymak the wordsözcük "saw" or say it,
I always think of that,
119
317062
3071
çünkü dedem her zaman bunu söylerdi
bu yüzden bana dedemi düşündürüyor.
05:32
because my grandfatherBüyük baba
always used to say it,
120
320157
2097
05:34
so it makesmarkaları me think of my grandfatherBüyük baba.
121
322278
1871
Ve bir sebeple ''Manic Monday''
şarkısına geri döneriz.
05:36
And we're back to "ManicManik MondayPazartesi"
again, for some reasonneden.
122
324173
2641
Kyn ile ''Dün Kyn'i gördüm''
gibi bir şey söylerken
05:38
And with KynKyn, when I'm sayingsöz
something like, "YesterdayDün I saw KynKyn,"
123
326838
3262
onu gördüğümdeki vaziyetleri düşüneceğim.
05:42
I'll think of the circumstanceskoşullar
underaltında whichhangi I saw him.
124
330124
3103
05:45
And this happenedolmuş to be that day.
Here he is with my catkedi.
125
333251
2779
Bunun o gün olacağı tuttu.
İşte o benim kedimle birlikte.
Eğer Kyn'i düşünüyorsam
05:48
And of coursekurs, if I'm thinkingdüşünme of KynKyn,
126
336054
1825
şu an Long Beach'e gittiğini düşüneceğim
05:49
I'll think he's going to
Long BeachBeach StateDevlet right now,
127
337903
2468
ve dostum John ile annemin
Long Beach Üniversitesi'nden
05:52
and I'll rememberhatırlamak that
my good friendarkadaş JohnJohn and my motheranne
128
340395
2637
mezun olduklarını hatırlayacağım,
05:55
bothher ikisi de graduatedmezun from Long BeachBeach StateDevlet,
129
343056
1774
kuzenim Katie Long Beach
Üniversitesi'ne gidiyor şu sıralar.
05:56
my cousinhala kızı KatieKatie is going to
Long BeachBeach StateDevlet right now.
130
344854
2844
Yine ''Manic Monday'' şarkısı.
05:59
And it's "ManicManik MondayPazartesi" again.
131
347722
1434
Ama bu sadece siz herhangi
bir zamanda konuşurken
06:01
But this is just a fractionkesir
of what's going on in your headkafa
132
349180
2782
06:03
at any givenverilmiş time while you are speakingkonuşuyorum.
133
351986
2292
kafanızın içinde devam eden bir parça.
06:06
And all we have to representtemsil etmek
the entiretüm messdağınıklık
134
354302
2595
Ve hepimizin kafasının içinde süregelen
06:08
that is going on in our headkafa, is this.
135
356921
2894
bütün bu karışıklığı tarif eden şey de bu.
06:11
I mean, that's all we got.
136
359839
1302
Tek sahip olduğumuz bu.
06:13
(LaughterKahkaha)
137
361165
1164
(Gülüşmeler)
06:14
Is it any wondermerak etmek
that our systemsistem is so poorfakir?
138
362353
2605
Sistemimizin çok zayıf
olması şaşılacak bir şey mi?
06:16
So imaginehayal etmek, if I can give you an analogyanaloji,
139
364982
2478
Size bir karşılaştırma yapayım
06:19
imaginehayal etmek if you wanted to know
what is it like to eatyemek a cakekek,
140
367484
3142
kek yemenin nasıl bir şey olduğunu
bilmek istediğinizi hayal edin
06:22
if insteadyerine of just eatingyemek yiyor the cakekek,
141
370650
2356
sadece kek yemek yerine
06:25
you insteadyerine had to ingestyemek
the ingredientsmalzemeler of a cakekek,
142
373030
3222
kekin içindekileri
06:28
one by one,
143
376276
1531
bu içeriğin kek oluşturması için
06:29
alonguzun bir with instructionstalimatlar
144
377831
1512
nasıl bir araya gelebileceğini
06:31
about how these ingredientsmalzemeler
can be combinedkombine to formform a cakekek.
145
379367
3385
gösteren tariflerle bir bir
yutmak zorunda olsaydınız
06:34
You had to eatyemek the instructionstalimatlar, too.
146
382776
1904
tarifleri de yemek zorunda kalırdınız.
06:36
(LaughterKahkaha)
147
384704
1064
(Gülüşmeler)
06:37
If that was how we had to experiencedeneyim cakekek,
148
385792
2059
Böyle kek yapmayı denemek zorunda olsaydık
06:39
we would never eatyemek cakekek.
149
387875
1511
hiç kek yemezdik.
06:42
And yethenüz, languagedil is
the only way -- the only way --
150
390485
3560
Dil, zihnimizde olanları anlayabileceğimiz
06:46
that we can figureşekil out
what is going on here, in our mindszihinler.
151
394069
4194
sadece tek yöntem.
Dil bizim içsel kimliğimize odaklanmamız,
06:50
This is our interiorityinteriority,
152
398287
1854
06:52
the thing that makesmarkaları us humaninsan,
153
400165
1444
bizi insan yapan şey
06:53
the thing that makesmarkaları us differentfarklı
from other animalshayvanlar,
154
401633
3238
diğer hayvanlardan bizi ayıran şey
06:56
is all insideiçeride here somewherebir yerde,
155
404895
1833
Dil içimizde bir yerlerde
06:58
and all we have to do to representtemsil etmek it
is our ownkendi languagesdiller.
156
406752
3944
ve onu tarif etmek için tüm
yapmamız gereken kendi dillerimiz.
07:02
A languagedil is our besten iyi way of showinggösterme
what's going on in our headkafa.
157
410720
3115
Dil, kafamızın içinde neler
olduğunu göstermemizin en iyi yolu.
07:05
ImagineHayal if I wanted to asksormak
a bigbüyük questionsoru, like:
158
413859
2251
Şöyle bir soru sormak
istediğimi hayal edin:
07:08
"What is the naturedoğa of humaninsan
thought and emotionduygu?"
159
416134
2333
''İnsan düşüncelerinin
ve duygularının doğası ne?'
07:10
What you'dşimdi etsen want to do
160
418491
1090
Yapmak istediğiniz
07:11
is you'dşimdi etsen want to examineincelemek
as manyçok differentfarklı languagesdiller
161
419605
3163
mümkün olduğunca
07:14
as possiblemümkün.
162
422792
1595
farklı dili incelemek olurdu.
07:16
One isn't just going to do it.
163
424411
2015
Tek bir dil yeterli olmazdı.
07:18
To give you an exampleörnek,
164
426450
1362
Örnek vermek gerekirse
07:19
here'sburada a pictureresim I tookaldı of little RomanRoma,
165
427836
2849
işte benim çektiğim
küçük Roman'ın bir fotoğrafı
07:22
that I tookaldı with a 12-megapixel-megapixel camerakamera.
166
430709
2979
12 megapiksel
bir fotoğraf makinesiyle çektim.
07:25
Now, here'sburada that sameaynı pictureresim
with a lot fewerDaha az pixelspiksel.
167
433712
3432
Bu da aynı fotoğrafın çok daha
düşük piksellerle çekilmiş hâli.
07:29
ObviouslyBelli ki, neitherne
of these picturesresimler is a realgerçek catkedi.
168
437168
3883
Belli ki iki fotoğraftaki de
gerçek bir kedi değil.
07:33
But one givesverir you a lot better senseduyu
of what a catkedi is than the other.
169
441075
3634
Ama biri, kedinin nasıl bir şey olduğu
hakkında çok daha iyi bir fikir veriyor.
07:38
LanguageDil is not merelysadece a toolaraç.
170
446649
1984
Dil sadece bir araç değildir.
07:40
It is our legacymiras,
171
448657
1159
Dil bizim mirasımız
07:41
it's our way of conveyingtaşıma
what it meansanlamına geliyor to be humaninsan.
172
449840
2442
ve insan olmanın ne demek
olduğunu aktarmamızın yolu.
07:44
And of coursekurs, by "our" legacymiras,
I mean all humansinsanlar everywhereher yerde.
173
452306
4391
Tabii miras derken her yerdeki
insanları kastediyorum.
07:48
And losingkaybetme even one languagedil
makesmarkaları that pictureresim a lot lessaz clearaçık.
174
456721
5065
Bir dili bile kaybetmek, bu fotoğrafı
çok daha az anlaşılır yapar.
07:53
So as a job for the pastgeçmiş 10 yearsyıl
175
461810
4045
Yani son on yıldır
07:57
and alsoAyrıca as recreationrekreasyon, just for funeğlence,
176
465879
3285
hem meslek olarak hem de hobi olarak
08:01
I createyaratmak languagesdiller.
177
469188
1711
diller üretiyorum.
08:02
These are calleddenilen "conlangsconlangs,"
178
470923
1860
Bu dillere İngilizcede ''yapma diller''in
kısaltılmışı olan ''conlangs'' deniyor.
08:04
shortkısa for "constructedinşa languagesdiller."
179
472807
2135
08:06
Now, presentingtakdim these factsGerçekler back to back,
180
474966
2079
Gezegenimizdeki dilleri kaybediyoruz
08:09
that we're losingkaybetme languagesdiller on our planetgezegen
181
477069
1978
ve yepyeni diller üretiyoruz
08:11
and that I createyaratmak brand-newyepyeni languagesdiller,
182
479071
1819
gibi unsurları peş peşe anlatmakla
bu iki unsur arasında yüzeysel olmayan
bağlantılar olduğunu düşünebilirsiniz.
08:12
you mightbelki think that there's
some nonsuperficialyüzeysel olmayan connectionbağ
183
480914
2782
08:15
betweenarasında these two.
184
483720
1166
Esasen, birçok insan böyle düşünüyor.
08:16
In factgerçek, a lot of people have drawnçekilmiş a linehat
betweenarasında those dotsnoktalar.
185
484910
2916
08:19
This is a guy who got
all bentbükülmüş out of shapeşekil
186
487850
2027
James Cameron'ın ''Avatar'' filminde
08:21
that there was a conlangconlang
in JamesJames Cameron'sCameron'ın "AvatarAvatar."
187
489901
2814
bir yapma dil olmasına
çok kızan bir adam var.
08:24
He saysdiyor,
188
492739
1707
Şöyle diyor;
08:26
"But in the threeüç yearsyıl
it tookaldı JamesJames CameronCameron
189
494470
2222
''James Cameron'ın Avatar filmini
08:28
to get AvatarAvatar to the screenekran,
a languagedil diedvefat etti."
190
496716
2253
vizyona koyması üç yıl aldı
ve bir dil öldü.''
08:30
ProbablyMuhtemelen a lot more than that, actuallyaslında.
191
498993
1928
Muhtemelen daha da fazla zaman aldı.
08:32
"Na'viNa'vi, alasNe yazık ki, won'talışkanlık filldoldurmak the holedelik
where it used to be ..."
192
500945
3444
''Tüh, Na'vi önceden doldurduğu
deliği dolduramayacak ...''
08:36
A trulygerçekten profoundderin and poignantdokunaklı statementaçıklama --
193
504413
2312
Eğer hakkında hiç düşünmezseniz
08:38
if you don't think about it at all.
194
506749
2617
bu tamamen derin
ve dokunaklı bir açıklama.
08:41
(LaughterKahkaha)
195
509390
1155
(Gülüşmeler)
08:42
But when I was here at CalCal,
196
510569
2043
Ama ben California'dayken
08:44
I completedtamamlanan two majorsana dal.
197
512636
1379
iki bölüm bitirdim.
Biri dil bilim bölümüydü
diğeri ise İngilizce.
08:46
One of them was linguisticsDil bilimi,
but the other one was Englishİngilizce.
198
514039
2801
İngilizce bölümü ve İngilizceyi araştırmak
08:48
And of coursekurs, the Englishİngilizce majormajör,
the studyders çalışma of Englishİngilizce,
199
516864
2588
bildiğimiz gibi İngilizceyi
araştırmak değil,
08:51
is not actuallyaslında the studyders çalışma
of the Englishİngilizce languagedil, as we know,
200
519476
2962
edebiyatı araştırmak.
08:54
it's the studyders çalışma of literatureEdebiyat.
201
522462
1395
08:55
LiteratureEdebiyat is just a wonderfulolağanüstü thing,
202
523881
1797
Edebiyat harika bir şey
08:57
because basicallytemel olarak, literatureEdebiyat,
more broadlyGenel olarak, is kindtür of like artSanat;
203
525702
3791
çünkü esasen edebiyat
geniş tanımıyla sanat gibi,
09:01
it fallsdüşme underaltında the rubrickırmızı harfler of artSanat.
204
529517
1663
sanat dalının çatısı altında.
09:03
And what we do with literatureEdebiyat,
205
531204
1548
Ve edebiyatla yaptığımız şey şu;
09:04
authorsyazarlar createyaratmak newyeni,
entiretüm beingsvarlıklar and historiesgeçmişleri.
206
532776
5079
yazarlar tamamen yeni varlıklar
ve tarihler yaratırlar.
09:09
And it's interestingilginç to us to see
207
537879
3016
Ve yazarların ne gibi derinliği
duyguyu ve özgün ruhu
09:12
what kindtür of depthderinlik and emotionduygu
and just uniquebenzersiz spiritruh
208
540919
5087
bu kurgusal varlıklara
yatırabileceğini görmek
09:18
authorsyazarlar can investyatırmak
into these fictionalkurgusal beingsvarlıklar.
209
546030
2608
bizim için ilginçtir.
09:20
So much so, that, I mean --
take a look at this.
210
548662
2621
Şuna göz atmanızı istiyorum.
09:23
There's an entiretüm seriesdizi of bookskitaplar
211
551307
2254
Kurgusal karakterler hakkında
yazılmış bir kitaplar serisi var.
09:25
that are writtenyazılı
about fictionalkurgusal characterskarakterler.
212
553585
2239
09:27
Like, the entiretüm bookkitap is just about one
fictionalkurgusal, fakesahte humaninsan beingolmak.
213
555848
3967
Tüm kitap sadece bir kurgusal
ve sahte insandan oluşuyor.
Sinclair Lewis'in ''Babbitt'' kitabındaki
George F. Babbitt hakkında bir kitap var.
09:31
There's an entiretüm bookkitap
on GeorgeGeorge F. BabbittBabbitt
214
559839
2171
09:34
from SinclairSinclair Lewis'sLewis'in "BabbittBabbitt,"
215
562034
1837
09:35
and I guaranteegaranti you,
that bookkitap is longeruzun than "BabbittBabbitt,"
216
563895
2667
Sizi temin ederim bu kitap,
kısa bir kitap olan Babbitt'ten daha uzun.
09:38
whichhangi is a shortkısa bookkitap.
217
566586
1198
Bunu hatırlayan kimse var mı?
09:39
Does anybodykimse even rememberhatırlamak that one?
218
567808
1739
Oldukça iyi, ''Main Street''
kitabından daha iyi.
09:41
It's prettygüzel good, I actuallyaslında think
it's better than "MainAna StreetSokak."
219
569571
3191
Bu benim provokatif yorumum.
09:44
That's my hotSıcak take.
220
572786
1370
Edebiyatın ilginç olduğu
gerçeğini hiç sorgulamamıştık.
09:46
So we'vebiz ettik never questionedsorguya the factgerçek
that literatureEdebiyat is interestingilginç.
221
574180
3709
09:50
But despiterağmen the factgerçek,
222
578434
1555
Buna rağmen
09:52
not even linguistsDil bilimciler are actuallyaslında interestedilgili
in what createdoluşturulan languagesdiller can tell us
223
580013
4064
dil bilimciler bile üretilen dillerin
tıpkı bir sanatsal girişim gibi
09:56
about the depthderinlik of the humaninsan spiritruh
just as an artisticartistik endeavorçaba.
224
584101
3867
bize insan ruhunun derinliği hakkında
ne söyleyebildikleri ile ilgili değiller.
10:00
I'll give you a niceGüzel little exampleörnek here.
225
588520
2877
Size küçük güzel bir örnek vereceğim.
10:03
There was an articlemakale writtenyazılı about me
226
591421
2723
Yakın zaman önce
California mezunlar dergisinde
10:06
in the CaliforniaCalifornia alumnimezunlar
magazinedergi a while back.
227
594168
2840
benim hakkımda yazılmış bir makale vardı.
10:09
And when they wroteyazdı this articlemakale,
228
597032
1601
Bu makaleyi yazdıklarında
10:10
they wanted to get somebodybirisi
from the opposingkarşı sideyan,
229
598657
2420
karşı taraftan biriyle anlaşmak istediler,
10:13
whichhangi, in hindsightGez,
seemsgörünüyor like a weirdtuhaf thing to do.
230
601101
2460
geriye baktığımda
bu yapılması garip bir şey gibi.
10:15
You're just talkingkonuşma about a personkişi,
231
603585
1690
Sadece bir kişiden bahsediyorsunuz
10:17
and you want to get somebodybirisi
from the opposingkarşı sideyan of that personkişi.
232
605299
3143
ve bu kişinin karşı tarafından biriyle
anlaşmak istiyorsunuz.
10:20
(LaughterKahkaha)
233
608466
1276
(Gülüşmeler)
10:21
EssentiallyAslında, this is just
a puffpuf pieceparça, but whateverher neyse.
234
609766
2659
Esasen bu yalnızca
şişirme bir haber, her neyse.
Böylece, zamanımızın en parlak
dil bilimcilerinden biriyle anlaştılar.
10:24
So, they happenedolmuş to get
235
612449
2523
10:26
one of the mostçoğu brilliantparlak
linguistsDil bilimciler of our time,
236
614996
2325
Burada Berkeley'de dil bilimci olan
George Lakoff'u ikna ettiler.
10:29
GeorgeGeorge LakoffLakoff, who'skim a linguistdilbilimci
here at BerkeleyBerkeley.
237
617345
3026
10:32
And his work has basicallytemel olarak foreversonsuza dek changeddeğişmiş
the fieldsalanlar of linguisticsDil bilimi
238
620395
3562
Lakoff'un çalışmaları, dil bilimi
ve bilişsel bilimi kökünden değiştirdi.
10:35
and cognitivebilişsel scienceBilim.
239
623981
1477
10:37
And when askeddiye sordu about my work
and about languagedil creationoluşturma in generalgenel,
240
625482
3275
İşim, dil yaratma çalışmalarım
hakkında bir soru sorulduğunda dedi ki
10:40
he said, "But there's a lot of things
to be donetamam in the studyders çalışma of languagedil.
241
628781
3645
''Ama dil incelemeleri için
yapılacak çok şey var.
10:44
You should spendharcamak the time
on something realgerçek."
242
632450
2756
Zamanı gerçek olan bir şey
için harcasan iyi olur.''
10:47
Yeah.
243
635230
1151
Evet.
''Gerçek bir şey.''
Bu, size bir şey hatırlatıyor mu?
10:48
"Something realgerçek."
Does this remindhatırlatmak you of anything?
244
636405
2459
10:50
To use the very frameworkiskelet
that he himselfkendisi inventedicat edildi,
245
638888
3739
Onun şahsen icat ettiği
her yapıyı kullanmak.
10:54
let me referbaşvurmak back
to this conceptualkavramsal metaphormecaz:
246
642651
2695
Şu kavramsal metafordan
tekrar bahsedeyim:
10:57
languagedil is a toolaraç.
247
645370
1268
Dil bir araçtır
10:58
And he appearsbelirir to be laboringyorucu
underaltında this conceptualkavramsal metaphormecaz;
248
646662
3431
ve o, bu kavramsal metafora
kendini kaptırmış gibi görünüyor;
11:02
that is, languagedil is usefulişe yarar
when it can be used for communicationiletişim.
249
650117
4067
yani dil, iletişim için
kullanılabildiğinde faydalıdır.
11:06
LanguageDil is uselessyararsız
when it can't be used for communicationiletişim.
250
654208
3298
Dil, iletişim için
kullanılamadığında işe yaramaz.
11:09
It mightbelki make you wondermerak etmek:
What do we do with deadölü languagesdiller?
251
657530
2842
Bu sizi düşündürebilir,
ölü dillerle ne yapacağız?
11:12
But anywayneyse.
252
660396
1216
Olsun.
11:13
So, because of this ideaFikir,
253
661636
1407
Bu fikir yüzünden
11:15
it mightbelki seemgörünmek like
the very heightyükseklik of absurditysaçmalık
254
663067
3862
Duolingo uygulamasında HBO'nun'
''Taht Oyunları'' dizisi için yarattığım
11:18
to have a DuolingoDuolingo coursekurs
on the HighYüksek ValyrianValyrian languagedil
255
666953
3413
Yüksek Valyria dili dersi almak
11:22
that I createdoluşturulan for HBO'sHBO'nun
"GameOyunu of ThronesTahtlar."
256
670390
2548
absürtlüğün zirvesi gibi görünebilir.
11:24
You mightbelki wondermerak etmek what, exactlykesinlikle,
are 740,000 people learningöğrenme?
257
672962
3624
740 bin kişinin tam olarak
ne öğrendiğini merak edebilirsiniz.
11:29
(LaughterKahkaha)
258
677368
2262
(Gülüşmeler)
11:31
Well, let's take a look at it.
259
679654
2063
Bir göz atalım.
11:33
What are they learningöğrenme?
260
681741
1635
Ne öğreniyorlar?
11:35
What could they possiblybelki be learningöğrenme?
261
683400
2360
Muhtemelen ne öğreniyor olabilirler?
11:37
Well, bearingyatak in mindus that
the other languagedil for this --
262
685784
2799
Unutmamak gerekir ki
bunun için olan diğer dil --
11:40
it's for people that speakkonuşmak Englishİngilizce --
263
688607
2534
İngilizce konuşan insanlar için --
11:43
Englishİngilizce speakershoparlörler are learningöğrenme quiteoldukça a bitbit.
264
691165
2055
ana dili İngilizce olanlar
çok az öğreniyor.
İşte yaşamları boyunca iletişim için
muhtemelen hiç kullanmayacakları cümle:
11:45
Here'sİşte a sentencecümle that they will probablymuhtemelen
never use for communicationiletişim
265
693244
3314
11:48
in theironların entiretüm liveshayatları:
266
696582
1164
11:49
"ValaVala ābreBre urnesurnes."
267
697770
1566
"Vala ābre urnes."
11:51
"The man seesgörür the womankadın."
268
699360
1373
''Adam kadını görür.''
11:52
The little middleorta linehat is the glossparlak,
269
700757
1890
Ortadaki küçük satır, bir yorum.
11:54
so it's wordsözcük for wordsözcük,
that's what it saysdiyor.
270
702671
2216
Yani harfiyen çeviri, dediği bu.
11:56
And they're actuallyaslında learningöğrenme
some very fascinatingbüyüleyici things,
271
704911
2789
Aslında bazı etkileyici
şeyler de öğreniyorlar,
11:59
especiallyözellikle if they're Englishİngilizce speakershoparlörler.
272
707724
1876
özellikle ana dilleri İngilizceyse.
12:01
They're learningöğrenme that a verbfiil can come
at the very endson of a sentencecümle.
273
709624
3230
Bir fiilin cümlenin en sonunda
yer alabileceğini öğreniyorlar.
12:04
Doesn't really do that in Englishİngilizce
when you have two argumentsargümanlar.
274
712878
2968
İki görüşünüz varken
İngilizcede bunu gerçekten yapmayın.
12:07
They're learningöğrenme that sometimesara sıra
275
715870
1738
Bazen bir dilde
12:09
a languagedil doesn't have an equivalenteşdeğer
for the wordsözcük "the" -- it's totallybütünüyle absentyok.
276
717632
3858
''the'' kelimesinin karşılığının
olmadığını noksan olduğunu öğreniyorlar.
12:13
That's something languagedil can do.
277
721514
1619
Bu, dilin yapabileceği bir şey.
12:15
They're learningöğrenme that a long vowelsesli harf
can actuallyaslında be longeruzun in durationsüre,
278
723157
3785
Uzun sesli bir harfin, sürece
daha uzun olabileceğini öğreniyorlar,
12:18
as opposedkarşıt to differentfarklı in qualitykalite,
279
726966
1961
uzun sesli harflerimizin
12:20
whichhangi is what our long vowelssesli harfler do;
they're actuallyaslında the sameaynı lengthuzunluk.
280
728951
3182
nitelik yönünden farklı olmasının aksine
aslında aynı uzunluktalar.
12:24
They're learningöğrenme that
there are these little inflectionsçekimler.
281
732157
3500
Böyle kısa çekim ekleri
olduğunu öğreniyorlar.
12:27
HmmHmm? HmmHmm?
282
735681
1155
Hım? Hımm?
12:28
There are inflectionsçekimler calleddenilen "casesvakalar"
on the endson of nounssözcükler --
283
736860
3312
''İsim hâlleri'' denen, isimlerin
sonunda bulunan çekim ekleri vardır.
12:32
(LaughterKahkaha)
284
740196
1016
(Gülüşmeler)
12:33
that tell you who does what
to whomkime in a sentencecümle.
285
741236
3301
Bu çekim ekleri cümlede size
kimin kime ne yaptığını anlatırlar.
12:36
Even if you leaveayrılmak the ordersipariş
of the wordskelimeler the sameaynı
286
744561
3027
Kelimelerin sırasını aynı bırakıp
12:39
and switchşalter the endingssonlar,
287
747612
1722
cümlenin sonunu değiştirseniz bile
12:41
it changesdeğişiklikler who does what to whomkime.
288
749358
2992
cümlede anlamca kimin
kime ne yaptığı değişir.
12:44
What they're learningöğrenme is that languagesdiller
do things, the sameaynı things, differentlyfarklı olarak.
289
752374
5764
Dillerin aynı şeyleri farklı biçimlerde
yaptıklarını öğreniyorlar.
12:50
And that learningöğrenme languagesdiller can be funeğlence.
290
758513
2332
Dil öğrenmek eğlenceli olabilir.
12:53
What they're learningöğrenme is respectsaygı
for LanguageDil: capitalBaşkent "L" LanguageDil.
291
761997
3770
Dile saygı duymayı öğreniyorlar:
Dilin ''D''si büyük harfle.
12:57
And givenverilmiş the factgerçek that 88 percentyüzde
of AmericansAmerikalılar only speakkonuşmak Englishİngilizce at home,
292
765791
4183
Amerikalıların yüzde 88'inin evde sadece
İngilizce konuştukları göz önüne alınırsa
13:01
I don't think that's
necessarilyzorunlu olarak a badkötü thing.
293
769998
2611
bu durumun çok da kötü bir şey
olduğunu düşünmüyorum.
13:04
You know why languagesdiller dieölmek on our planetgezegen?
294
772633
3803
Gezegenimizde dillerin neden
öldüğünü biliyor musunuz?
13:08
It's not because governmenthükümet imposesyüklemektedir
one languagedil on a smallerdaha küçük groupgrup,
295
776796
5222
Hükûmetin küçük bir gruba bir dili
empoze etmesinden dolayı değil,
dili konuşanların tamamının
yok edilmesinden de değil.
13:14
or because an entiretüm groupgrup
of speakershoparlörler is wipedyok out.
296
782042
2514
Geçmişte olanlar şimdi de oluyor
13:16
That certainlykesinlikle has happenedolmuş in the pastgeçmiş,
and it's happeningolay now,
297
784580
3076
ama asıl sebep bu değil.
13:19
but it's not the mainana reasonneden.
298
787680
2025
13:22
The mainana reasonneden is that
a childçocuk is borndoğmuş to a familyaile
299
790268
2778
Asıl sebep şu ki
bir çocuk, yaygın kullanılan dili
kullanmayan bir ailede doğuyor
13:25
that speakskonuşur a languagedil that
is not widelygeniş ölçüde spokenkonuşulmuş in theironların communitytoplum,
300
793070
3555
ve bu yüzden çocuk,
o yaygın dili öğrenmiyor.
13:28
and that childçocuk doesn't learnöğrenmek it.
301
796649
2007
13:30
Why?
302
798680
1285
Neden?
13:31
Because that languagedil is not valueddeğerli
in theironların communitytoplum.
303
799989
4302
Çünkü o dil, onların toplumlarında
bir değer teşkil etmiyor.
13:36
Because the languagedil isn't usefulişe yarar.
304
804315
1913
Çünkü o dil, onlar için faydalı değil.
13:38
Because the childçocuk can't go and get a job
if they speakkonuşmak that languagedil.
305
806252
4984
Çünkü eğer o dili konuşurlarsa
çocuk gidip de iş bulamayacak.
13:43
Because if languagedil is just a toolaraç,
306
811260
4031
Çünkü dil sadece bir araçsa
13:47
then learningöğrenme theironların nativeyerli languagedil
307
815315
2377
o zaman onlar için ana dillerini öğrenmek
Valyria dilini öğrenmek kadar faydalı,
13:49
is about as usefulişe yarar
as learningöğrenme HighYüksek ValyrianValyrian,
308
817716
2245
13:51
so why botherrahatsız?
309
819985
1464
o yüzden ne gereği var?
13:55
Now ...
310
823387
1150
Şimdi,
13:58
Maybe languagedil studyders çalışma isn't going to leadöncülük etmek
to a lot more linguisticdilbilimsel fluencyakıcılık.
311
826514
4389
dil incelemesi belki de daha fazla
dilsel akıcılığa yol açmayacak.
14:02
But maybe that's not suchböyle a bigbüyük dealanlaştık mı.
312
830927
2250
Ama belkide bu çok önemli değil.
14:05
Maybe if more people
are studyingders çalışıyor more languagesdiller,
313
833855
3111
Belki daha fazla insan
daha fazla dil öğrense
bu durum daha fazla dilsel hoşgörü
ve daha az dil yayılımcılığı sağlayacak.
14:08
it will leadöncülük etmek to more linguisticdilbilimsel tolerancehata payı
314
836990
2618
14:11
and lessaz linguisticdilbilimsel imperialismemperyalizm.
315
839632
1888
14:13
Maybe if we actuallyaslında respectsaygı
languagedil for what it is --
316
841949
2984
İnsanoğlunun tarihteki
en büyük buluşu olan dile
14:16
literallyharfi harfine, the greatestEn büyük inventionicat
in the historytarih of humankindinsanlık --
317
844957
4892
olduğu hâliyle saygı duyarsak
14:21
then in the futuregelecek,
318
849873
1206
gelecekte, nesli tükenmekte olan dilleri
müze eserleri olarak değil,
14:23
we can celebratekutlamak endangerednesli tehlike altında olan languagesdiller
as livingyaşam languagesdiller,
319
851103
3889
14:27
as opposedkarşıt to museummüze piecesparçalar.
320
855016
1667
yaşayan diller olarak anabiliriz.
14:29
(HighYüksek ValyrianValyrian) KirimvoseKirimvose.
Thank you.
321
857182
1786
Kirimvose. Teşekkür ederim.
(Alkış)
14:30
(ApplauseAlkış)
322
858992
1396
Translated by Can Boysan
Reviewed by Nevaz Mescioğlu

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
David Peterson - Language creator, writer, artist
David Peterson creates languages for television shows, for films and for fun.

Why you should listen

Best known for creating the Dothraki and Valyrian languages for HBO's Game of Thrones, David Peterson continues to work in Hollywood, though primarily out of his home in Orange County, where he lives with his wife, daughter and two cats. He's appeared previously on The Daily Show with Trevor Noah (2016) and given talks at Google (2014 and 2015) and EG (2016). He has written two books, Living Language Dothraki (2014) and The Art of Language Invention (2015), and some of his upcoming work includes Netflix's The Witcher and Legendary's Dune.

More profile about the speaker
David Peterson | Speaker | TED.com