ABOUT THE SPEAKER
David Logan - Professor of management
David Logan is a USC faculty member, best-selling author, and management consultant.

Why you should listen

David Logan studies how people communicate within a company -- and how to harness our natural gifts to make change within organizations. He looks at emerging patterns of corporate leadership, organizational transformation, generational differences in the workplace, and team building for high-potential managers and executives.

He's the co-founder and senior partner at CultureSync, a management consulting firm, and works with Fortune 500 companies, governments, and nonprofits. Much of CultureSync's work is derived from a ten-year study of over 24,000 people published at Tribal Leadership (2008), which shows how organizational culture evolves over time and how leaders can nudge it forward.

He teaches management and leadership in the USC Executive MBA, and is also on the faculty at the International Centre for Leadership in Finance (ICLIF), endowed by the former prime minister of Malaysia, and on the Foundation for Medical Excellence in Portland.

From 2001-2004, he served as Associate Dean of Executive Education at USC. During that time, he started the Master of Medical Management (MMM), a business degree for midcareer medical doctors. He also initiated new executive education programs (often, in concert with the USC School of Policy, Planning and Development) with organizations as diverse as the Sierra Health Foundation, Northrop Grumman, and the City of Los Angeles. He continued to oversee many programs, including one of USC's first distance learning education courses for managers in Japan and a senior executive program at Toyota.

Logan is co-author of four books including Tribal Leadership and The Three Laws of Performance.

More profile about the speaker
David Logan | Speaker | TED.com
TEDxUSC

David Logan: Tribal leadership

David Logan Kabile Liderliği Üzerine

Filmed:
1,693,559 views

TEDxUSC'de, işletme profesörü David Logan insanların doğal olarak oluşturduğu beş tür kabileden bahsediyor -- okullarda, iş yerlerinde, hatta ehliyet ofislerinde bile. Paylaştığımız bu kabilesel eğilimleri anlayarak, birbirimizi daha iyi bireyler haline gelmeye yönlendirebiliriz.
- Professor of management
David Logan is a USC faculty member, best-selling author, and management consultant. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
What we're really here to talk about is the "how."
0
0
3000
Burada esas olarak "Nasıl" üzerine konuşacağız.
00:15
Okay, so how exactlykesinlikle do we createyaratmak this
1
3000
3000
Peki, biz, tabir-i caizse, dünyayı sarsan
00:18
world-shatteringdünya yıkıcı, if you will, innovationyenilik?
2
6000
3000
bu buluşu nasıl gerçekleştiriyoruz?
00:21
Now, I want to tell you a quickhızlı storyÖykü.
3
9000
2000
Şimdi size kısa bir hikaye anlatmak istiyorum.
00:23
We'llWe'll go back a little more than a yearyıl.
4
11000
2000
Bir yıldan biraz daha geriye gideceğiz.
00:25
In factgerçek, the datetarih -- I'm curiousMeraklı to know
5
13000
2000
Aslında, bu tarih -- Merak ediyorum da
00:27
if any of you know what happenedolmuş on this momentousmühim datetarih?
6
15000
3000
acaba herhangi biriniz bu çok önemli tarihte ne olduğunu hatırlar mı?
00:30
It was FebruaryŞubat 3rdRD, 2008.
7
18000
3000
Tarih 3 Şubat 2008'di.
00:33
AnyoneKimse rememberhatırlamak what happenedolmuş,
8
21000
2000
3 Şubat 2008'de ne olduğunu
00:35
FebruaryŞubat 3rdRD, 2008?
9
23000
3000
hatırlayan var mı?
00:38
SuperSüper BowlKase. I heardduymuş it over here. It was the datetarih of the SuperSüper BowlKase.
10
26000
3000
Super Bowl (Amerikan Futbol Ligi Finali). Super Bowl'un
00:41
And the reasonneden that this datetarih was so momentousmühim
11
29000
3000
oynandığı tarihti bu. Ve bu tarihin çok önemli olmasının nedeni şuydu:
00:44
is that what my colleaguesmeslektaşlar, JohnJohn KingKral
12
32000
2000
mesketaşlarım, John King
00:46
and HaleeHalee Fischer-WrightFischer-Wright, and I noticedfark
13
34000
3000
ve Hailey Fischer-Wright ve ben fark ettik ki,
00:49
as we beganbaşladı to debriefbilgi almak variousçeşitli SuperSüper BowlKase partiespartiler,
14
37000
3000
çeşitli Super Bowl izleme partileri hakkında bilgi toplamaya başlarken,
00:52
is that it seemedgibiydi to us
15
40000
2000
bize öyle geldi ki,
00:54
that acrosskarşısında the UnitedAmerika StatesBirleşik,
16
42000
2000
Birleşik Devletler'in dört bir yanında
00:56
if you will, tribalkabile councilsKonseyleri had convenedtoplandı.
17
44000
3000
kabile konseyleri toplanmıştı sanki.
00:59
And they had discussedtartışılan things of great nationalUlusal importanceönem.
18
47000
4000
Ve bunlar büyük milli öneme sahip konuları tartışmışlardı.
01:03
Like, "Do we like the BudweiserBudweiser commercialticari?"
19
51000
3000
"Budweiser reklamını sevdik mi?" gibi
01:06
and, "Do we like the nachoscips?" and, "Who is going to winkazanmak?"
20
54000
3000
Ya da "mısır cipsinden hoşlanıyor muyuz" ve "Maçı kim kazanacak?" gibi.
01:09
But they alsoAyrıca talkedkonuştuk about whichhangi candidateaday they were going to supportdestek.
21
57000
4000
Ama hangi adayı destekleyeceklerini de konuştular.
01:13
And if you go back in time to FebruaryŞubat 3rdRD,
22
61000
3000
Ve zamanda yolculuk yaparak 3 Şubat'a gidersek,
01:16
it lookedbaktı like HilaryHilary ClintonClinton was going to get the DemocraticDemokratik nominationadaylığı.
23
64000
4000
O tarihte Hilary Clinton Demokrat'ların başkan adayı olacak gibi görünüyordu.
01:20
And there were even some pollsAnket that were sayingsöz she was going to go all the way.
24
68000
3000
Ve hatta bazı anketler onun yolun sonuna kadar başarıyla gideceğini öngörmekteydi.
01:23
But when we talkedkonuştuk to people,
25
71000
2000
Ama insanlarla konuştuğumuzda,
01:25
it appearedortaya çıktı that a funnelHuni effectEfekt had happenedolmuş
26
73000
2000
Birleşik Devletler'in dört bir yanındaki bu kabilelerde
01:27
in these tribeskabileler all acrosskarşısında the UnitedAmerika StatesBirleşik.
27
75000
3000
bir "huni etkisi" vuku bulmuş görünüyordu.
01:30
Now what is a tribekabile? A tribekabile is a groupgrup of
28
78000
2000
Peki kabile nedir? Kabile, bir spor takımından
01:32
about 20 -- so kindtür of more than a teamtakım --
29
80000
3000
biraz fazla insandan, yani yaklaşık 20 kişi
01:35
20 to about 150 people.
30
83000
3000
ila 150 kişiden oluşan bir gruptur.
01:38
And it's withiniçinde these tribeskabileler that all of our work getsalır donetamam.
31
86000
3000
Ve yaptığımız tüm işler, bu kabilelerin içerisinde gerçekleşir.
01:41
But not just work. It's withiniçinde these tribeskabileler
32
89000
2000
Ama sadece iş mi? Toplumlar bu
01:43
that societiestoplumlar get builtinşa edilmiş,
33
91000
2000
kabilelerde kurulur, önemli şeyler
01:45
that importantönemli things happenolmak.
34
93000
2000
bu kabilelerde meydana gelir.
01:47
And so as we surveyedAnketin the, if you will, representativestemsilcileri
35
95000
3000
Biz, tabir-i caizse, toplanan çeşitli kabile konseylerinden
01:50
from variousçeşitli tribalkabile councilsKonseyleri that metmet,
36
98000
2000
gelen temsilcileri inceledikten sonra,
01:52
alsoAyrıca knownbilinen as SuperSüper BowlKase partiespartiler,
37
100000
2000
ki bu kabile konseyleri "Super Bowl partileri" olarak da bilinir,
01:54
we sentgönderilen the followingtakip etme emailE-posta off to 40 newspapergazete editorsEditörler the followingtakip etme day.
38
102000
3000
ertesi gün, birazdan bahsedeceğim email'i 40 gazete editörüne gönderdik. 4 Şubat'ta
01:57
FebruaryŞubat 4thinci, we postedgönderildi it on our websiteWeb sitesi. This was before SuperSüper TuesdaySalı.
39
105000
4000
Ve websitemize koyduk. Yani tarih adayların belirleneceği Süper Salı'dan önceydi
02:01
We said, "The tribeskabileler that we're in
40
109000
2000
Şöyle dedik: "İçinde bulunduğumuz kabileler
02:03
are sayingsöz it's going to be ObamaObama."
41
111000
2000
demokrat adayın Obama olacağını söylüyorlar."
02:05
Now, the reasonneden we knewbiliyordum that
42
113000
2000
Bunu bilmemizin nedeni,
02:07
was because we spentharcanmış the previousönceki 10 yearsyıl
43
115000
3000
önceki 10 yılımızı kabileleri, bu kendiliğinden
02:10
studyingders çalışıyor tribeskabileler, studyingders çalışıyor these naturallydoğal olarak occurringmeydana gelen groupsgruplar.
44
118000
4000
oluşan grupları incemekle geçirmiş olmamızdı.
02:14
All of you are membersüyeler of tribeskabileler.
45
122000
2000
Herbiriniz kabilelerin üyesisiniz.
02:16
In walkingyürüme around at the breakkırılma,
46
124000
3000
Ara verildiğinde etrafta dolaşırken
02:19
manyçok of you had metmet membersüyeler of your tribekabile. And you were talkingkonuşma to them.
47
127000
3000
birçoğunuz kendi kabilenizin üyeleriyle tanıştınız. Ve onlarla konuşuyordunuz.
02:22
And manyçok of you were doing what great, if you will, tribalkabile leadersliderler do,
48
130000
4000
Ve birçoğunuz büyük kabile önderlerinin yaptığı şeyi yapmaktaydınız:
02:26
whichhangi is to find someonebirisi
49
134000
2000
bir kabileye üye olan
02:28
who is a memberüye of a tribekabile,
50
136000
2000
birini bulmak,
02:30
and to find someonebirisi elsebaşka who is anotherbir diğeri memberüye of a differentfarklı tribekabile,
51
138000
3000
ve değişik bir kabileye üye olan başka birini bulmak,
02:33
and make introductionstanıtımları.
52
141000
2000
ve ikisini tanıştırmak.
02:35
That is in factgerçek what great tribalkabile leadersliderler do.
53
143000
3000
Gerçekten de büyük kabile liderleri böyle yapar.
02:38
So here is the bottomalt linehat.
54
146000
2000
Yani sonuç olarak:
02:40
If you focusodak in on a groupgrup like this --
55
148000
3000
Böyle bir gruba odaklanırsanız
02:43
this happensolur to be a USCUSC gameoyun --
56
151000
2000
-bu örnek bir futbol maçını gösteriyor-
02:45
and you zoomyakınlaştırma in with one of those superSüper satelliteuydu cameraskameralar
57
153000
3000
ve şu süper uydu kameralarından biriyle zoom yaparsanız,
02:48
and do magnificationbüyütme factorsfaktörler so you could see individualbireysel people,
58
156000
4000
ve bireyleri görecek kadar büyütürseniz,
02:52
you would in factgerçek see not a singletek crowdkalabalık,
59
160000
2000
aslında tek bir kalabalık güruh görmezsiniz,
02:54
just like there is not a singletek crowdkalabalık here,
60
162000
2000
tam da burada da tek bir kalabalığın bulunmaması gibi,
02:56
but you would see these tribeskabileler that are then cominggelecek togetherbirlikte.
61
164000
3000
onun yerine, o anda bir araya gelmekte olan kabileleri görürsünüz.
02:59
And from a distancemesafe it appearsbelirir that it's a singletek groupgrup.
62
167000
4000
Ve bu da, uzaktan bakıldığında tek bir grupmuş gibi görünür.
03:03
And so people formform tribeskabileler.
63
171000
2000
Yani insanlar kabileler oluşturur.
03:05
They always have. They always will.
64
173000
3000
Her zaman olduğu ve gelecekte de olacağı gibi.
03:08
Just as fishbalık swimyüzmek and birdskuşlar flyuçmak,
65
176000
2000
Nasıl balıklar yüzüyor ve kuşlar uçuyorsa,
03:10
people formform tribeskabileler. It's just what we do.
66
178000
2000
insanlar da kabileler oluşturur. Yapımızda var.
03:12
But here'sburada the rubEn düşük RUB.
67
180000
2000
Ama mesele şurada:
03:14
Not all tribeskabileler are the sameaynı,
68
182000
2000
Bütün kabileler aynı değildir.
03:16
and what makesmarkaları the differencefark is the culturekültür.
69
184000
2000
Ve farkı yaratan şey de kültürdür.
03:18
Now here is the net out of this.
70
186000
2000
Tüm bunların özü şudur:
03:20
You're all a memberüye of tribeskabileler.
71
188000
2000
Hepiniz kabilelere üyesiniz.
03:22
If you can find a way to take the tribeskabileler that you're in
72
190000
3000
Eğer mensubu olduğunuz kabileleri alıp
03:25
and nudgedirsekle dürtmek them forwardileri,
73
193000
2000
kabile aşamalarından ileri doğru
03:27
alonguzun bir these tribalkabile stagesaşamaları
74
195000
2000
itekleseniz, bizim
03:29
to what we call StageSahne FiveBeş, whichhangi is the topüst of the mountaindağ.
75
197000
3000
Beşinci Aşama dediğimiz aşamaya doğru, ki bu Dağın zirvesidir.
03:32
But we're going to startbaşlama with what we call StageSahne One.
76
200000
3000
Ama biz Birinci Aşama'yla başlayacağız.
03:35
Now, this is the lowesten düşük of the stagesaşamaları.
77
203000
2000
Bu en düşük aşamadır.
03:37
You don't want this. Okay?
78
205000
2000
Bunu istemezsiniz. Tamam mı?
03:39
This is a bitbit of a difficultzor imagegörüntü to put up on the screenekran.
79
207000
3000
Ekrana koyması biraz zor bir resim bu.
03:42
But it's one that I think we need to learnöğrenmek from.
80
210000
2000
Ancak sanırım bu resimden öğreneceklerimiz var.
03:44
StageSahne One producesüretir people
81
212000
2000
Birinci Aşama korkunç şeyler
03:46
who do horriblekorkunç things.
82
214000
2000
yapan insanlar yaratır.
03:48
This is the kidçocuk who shotatış up VirginiaVirginia TechTeknik okul.
83
216000
2000
Bu çocuk Virginia Tech üniversitesindeki silahlı saldırıyı yapan kişi
03:50
StageSahne One is a groupgrup where people
84
218000
2000
Birinci Aşama, insanların
03:52
systematicallysistematik olarak seversever relationshipsilişkiler from functionalfonksiyonel tribeskabileler,
85
220000
3000
işlevsel kabilelerin ilişkilerini sistemli olarak zedeledikleri
03:55
and then poolhavuz togetherbirlikte
86
223000
2000
ve daha sonra kendileri gibi
03:57
with people who think like they do.
87
225000
2000
düşünenlerle bir araya geldikleri bir gruptur.
03:59
StageSahne One is literallyharfi harfine the culturekültür of gangsçeteler
88
227000
3000
Birinci Aşama, tam olarak çetelerin ve
04:02
and it is the culturekültür of prisonsHapishaneler.
89
230000
2000
ve hapisanenin kültürüdür.
04:04
Now, again, we don't oftensık sık dealanlaştık mı with StageSahne One.
90
232000
2000
Ama yine de, bizler Birinci Aşama ile sıklıkla muhatap olmayız.
04:06
And I want to make the pointpuan
91
234000
2000
Burada anlatmak istediğim şey,
04:08
that as membersüyeler of societytoplum, we need to.
92
236000
2000
toplumun üyeleri olarak aslında buna ihtiyacımız olduğu.
04:10
It's not enoughyeterli to simplybasitçe writeyazmak people off.
93
238000
3000
İnsanların basitçe üzerini çizmek yeterli değil.
04:13
But let's movehareket on to StageSahne Two.
94
241000
2000
Ama biz şimdi İkinci Aşama'ya geçelim.
04:15
Now, StageSahne One, you'llEğer olacak noticeihbar, saysdiyor, in effectEfekt, "Life SucksBerbat bir şey."
95
243000
4000
Birinci Aşama, fark edeceksiniz, şöyle diyor: "Hayat Berbat."
04:19
So, this other bookkitap that SteveSteve mentionedadı geçen,
96
247000
3000
Steve'in bahsettiği daha geçenlerde yayımlanan
04:22
that just camegeldi out, calleddenilen "The ThreeÜç LawsYasalar of PerformancePerformans,"
97
250000
2000
diğer kitapta, "Performansın Üç Kralı"nda,
04:24
my colleagueçalışma arkadaşı, SteveSteve ZaffronZaffron and I,
98
252000
3000
meslektaşım Steve Zaffron ve ben
04:27
arguetartışmak that as people see the worldDünya, so they behaveDavranmak.
99
255000
4000
insanların dünyayı nasıl görürlerse öyle davrandıklarını öne sürüyoruz.
04:31
Well, if people see the worldDünya in suchböyle a way that life sucksberbat bir şey,
100
259000
4000
Yani, eğer insanlar dünyayı "hayat berbat" demelerine yol açacak bir şekilde görüyorlarsa
04:35
then theironların behaviordavranış will followtakip et automaticallyotomatik olarak from that.
101
263000
3000
davranışları da otomatik olarak bu bakış açısını izleyecektir.
04:38
It will be despairingumutsuz hostilitydüşmanlık.
102
266000
2000
Ve bu da umudunu kaybetmiş bir şiddet olacaktır.
04:40
They'llOnlar olacak do whateverher neyse it takes to survivehayatta kalmak,
103
268000
2000
Hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapacaklardır,
04:42
even if that meansanlamına geliyor underminingzarar other people.
104
270000
3000
bu başka insanlara zarar vermek anlamına gelse bile.
04:45
Now, my birthdaydoğum günü is cominggelecek up shortlykısa bir süre,
105
273000
3000
Şimdi, benim doğumgünüm bu yakınlarda,
04:48
and my driver'ssürücü licenselisans expiressona eriyor.
106
276000
2000
ve o tarihte ehliyetimin süresi dolacak.
04:50
And the reasonneden that that's relevantuygun is that very soonyakında
107
278000
2000
Neden bundan bahsediyorum? Çünkü çok yakında
04:52
I will be walkingyürüme into what we call
108
280000
2000
İkinci Aşama kabilesi olarak adlandırdığımız
04:54
a StageSahne Two tribekabile,
109
282000
2000
bir kabileye gireceğim.
04:56
whichhangi looksgörünüyor like this.
110
284000
2000
Böyle bir şey.
04:58
(LaughterKahkaha)
111
286000
1000
(Gülüşmeler)
04:59
Now, am I sayingsöz that in everyher DepartmentBölümü of MotorMotor VehiclesAraçlar
112
287000
2000
Yani şimdi ben ülkenin her yerindeki bütün "Motorlu Araçlar Departmanları"nda
05:01
acrosskarşısında the landarazi, you find a StageSahne Two culturekültür?
113
289000
3000
bir İkinci Aşama kültürünün bulunacağını mı söylüyorum?
05:04
No. But in the one nearyakın me,
114
292000
2000
Hayır. Ama birkaç gün içinde uğramak zorunda olduğum
05:06
where I have to go in just a fewaz daysgünler,
115
294000
2000
bana en yakın olanında
05:08
what I will say when I'm standingayakta in linehat is,
116
296000
2000
sırada beklerken şöyle diyeceğim:
05:10
"How can people be so dumbdilsiz, and yethenüz livecanlı?"
117
298000
3000
"Nasıl oluyor da insanlar bu kadar salak olup, yine de
05:13
(LaughterKahkaha)
118
301000
3000
hayatta kalabiliyorlar?" (Gülüşmeler)
05:16
Now, am I sayingsöz that there are dumbdilsiz people workingçalışma here?
119
304000
3000
Yani, burada salak insanların çalıştığını mı söylüyorum?
05:19
ActuallyAslında, no, I'm not.
120
307000
2000
Aslına bakarsanız, hayır, onu söylemiyorum.
05:21
But I'm sayingsöz the culturekültür makesmarkaları people dumbdilsiz.
121
309000
4000
Ama söylediğim kültürün insanları salaklaştırdığı.
05:25
So in a StageSahne Two culturekültür --
122
313000
2000
Bir İkinci Aşama kültüründe
05:27
and we find these in all sortssıralar of differentfarklı placesyerler --
123
315000
2000
--ve bunlardan her yerde bulunur--
05:29
you find them, in factgerçek, in the besten iyi organizationsorganizasyonlar in the worldDünya.
124
317000
3000
aslında, bunları dünyanın en iyi organizasyonlarında da bulunursunuz.
05:32
You find them in all placesyerler in societytoplum.
125
320000
2000
Toplumun her yerinde rastlarsınız bunlara.
05:34
I've come acrosskarşısında them at the organizationsorganizasyonlar
126
322000
3000
Ben bunlara herkesin alanında en iyi dediği
05:37
that everybodyherkes ravesÖvgüler about as beingolmak besten iyi in classsınıf.
127
325000
2000
organizasyonlarda da rastladım.
05:39
But here is the pointpuan. If you believe and you say
128
327000
2000
Ama önemli nokta şu. Eğer kabilenizdeki
05:41
to people in your tribekabile, in effectEfekt,
129
329000
2000
insanlara inanarak şöyle diyorsanız:
05:43
"My life sucksberbat bir şey.
130
331000
2000
"Hayatım berbat.
05:45
I mean, if I got to go to TEDxTEDx USCUSC
131
333000
2000
Yani, eğer TEDx USC'ye gitme imkanım olsaydı hayatım berbat
05:47
my life wouldn'tolmaz suckemmek. But I don't. So it does."
132
335000
2000
olmazdı. Ama bu imkanım yok. Demek ki hayatım berbat."
05:49
If that's how you talkedkonuştuk, imaginehayal etmek what kindtür of work would get donetamam.
133
337000
4000
Eğer böyle konuşursanız, nasıl çalışmalar yapılırdı bir düşünün.
05:53
What kindtür of innovationyenilik would get donetamam?
134
341000
2000
Ne gibi buluşlar yapılırdı?
05:55
The amounttutar of world-changingDünyayı değiştirecek behaviordavranış that would happenolmak?
135
343000
3000
Dünyayı değiştiren davranışların ne kadarı gerçekleşiridi?
05:58
In factgerçek it would be basicallytemel olarak nilNil.
136
346000
3000
Aslına bakarsanız, cevap basitçe "sıfır".
06:01
Now when we go on to StageSahne ThreeÜç: this is the one
137
349000
2000
Şimdi Üçüncü Aşama'ya gelirsek: bu aşama
06:03
that hitsisabetler closestEn yakın to home for manyçok of us.
138
351000
3000
çoğumuza en çok tanıdık gelen aşamadır.
06:06
Because it is in StageSahne ThreeÜç that manyçok of us movehareket.
139
354000
3000
Çünkü çoğumuz Üçüncü Aşama'nın içinde hareket ederiz.
06:09
And we parkpark. And we staykalmak.
140
357000
2000
Ve arabamızı park eder, bu aşamada ikamet ederiz.
06:11
StageSahne ThreeÜç saysdiyor, "I'm great. And you're not."
141
359000
5000
Üçüncü aşama şöyle der: "Ben harikayım. Ve sen değilsin."
06:16
(LaughterKahkaha)
142
364000
1000
(Gülüşmeler)
06:17
I'm great and you're not.
143
365000
3000
Ben harikayım ve sen değilsin.
06:20
Now imaginehayal etmek havingsahip olan a wholebütün roomoda of people
144
368000
2000
Şimdi bir oda dolusu insan hayal edin,
06:22
sayingsöz, in effectEfekt, "I'm great and you're not."
145
370000
2000
esas olarak, "Ben harikayım ve sen değilsin" diyor olsunlar.
06:24
Or, "I'm going to find some way to competeyarışmak with you
146
372000
3000
Ya da, "Seninle rekabet etmenin bir yolunu bulacağım
06:27
and come out on topüst as a resultsonuç of that."
147
375000
2000
ve sonuçta galip gelen ben olacağım."
06:29
A wholebütün groupgrup of people communicatingiletişim that way, talkingkonuşma that way.
148
377000
4000
Bu şekilde birbiriyle iletişime geçen, bu şekilde konuşan tüm bir insan grubu.
06:33
I know this soundssesleri like a jokeşaka. ThreeÜç doctorsdoktorlar walkyürümek into a barbar.
149
381000
3000
Bunun kulağa bir fıkra gibi geleceğini biliyorum. Üç doktor bir bara girer.
06:36
But, in this casedurum, threeüç doctorsdoktorlar walkyürümek into an elevatorAsansör.
150
384000
2000
Ama, bu örnekte, üç doktor bir asansöre binerler.
06:38
I happenedolmuş to be in the elevatorAsansör collectingtoplama dataveri for this bookkitap.
151
386000
3000
Bu kitap için veri toplamak amacıyla, ben de o asansördeydim.
06:41
And one doctordoktor said to the othersdiğerleri, "Did you see my articlemakale
152
389000
2000
Doktorlardan biri diğerlerine şöyle dedi: "' New England Journal
06:43
in the NewYeni Englandİngiltere JournalGünlük of MedicineTıp?"
153
391000
2000
of Medicine'de yayımlanan yeni makalemi gördünüz mü?"
06:45
And the other said, "No. That's great. CongratulationsTebrikler!"
154
393000
3000
Biri de şöyle yanıtladı: "Hayır. Bu harika. Tebrikler!"
06:48
The nextSonraki one got kindtür of a wryalaycı smilegülümseme on his faceyüz and said,
155
396000
3000
Sonra yüzünde alaylı bir gülümseme belirdi ve şöyle dedi:
06:51
"Well while you were, you know, doing your researchAraştırma," --
156
399000
3000
"Biliyorsun sen araştırmanla uğraşırken,"
06:54
noticeihbar the condescendingKendini üstün görüyorsun toneton --
157
402000
2000
-tepeden bakan tonlamaya dikkat edin-
06:56
"While you were off doing your researchAraştırma, I was off doing more surgeriesameliyatları
158
404000
3000
"Sen araştırmanı yaparken, ben bu kurumun Ameliyat Departmanı'ndaki
06:59
than anyonekimse elsebaşka in the departmentbölüm of surgerycerrahlık at this institutionkurum."
159
407000
3000
herkesten daha fazla ameliyat yapmakla meşguldüm."
07:02
And the thirdüçüncü one got the sameaynı wryalaycı smilegülümseme and said,
160
410000
2000
Üçüncü doktorun da yüzünde aynı alaycı sırıtış belirdi ve şöyle dedi:
07:04
"Well, while you were off doing your researchAraştırma,
161
412000
3000
"Eh, sen araştırmanla uğraşırken,
07:07
and you were off doing your monkeymaymun meatballköfte surgerycerrahlık,
162
415000
2000
ve sen de köfte ameliyatlarınla meşgulken,
07:09
that eventuallysonunda we'lliyi traintren monkeysmaymunlar to do,
163
417000
3000
ki onu maymunlar bile yapacak ileride, ya da hücreler
07:12
or cellshücreler or robotsrobotlar, or maybe not even need to do it at all,
164
420000
3000
yahut robotlar, ya da belki hiç ihtiyacımız olmayacak o ameliyata,
07:15
I was off runningkoşu the futuregelecek of the residencyikamet programprogram,
165
423000
2000
Ben stajyer doktor programını yürütüyordum,
07:17
whichhangi is really the futuregelecek of medicinetıp."
166
425000
2000
ki tıbbın geleceği de aslında burada yatar."
07:19
And they all kindtür of laughedgüldü and they pattedokşadı him on the back.
167
427000
2000
Ve hepsi gülüştüler ve arkadaşlarının sırtını sıvazladılar.
07:21
And the elevatorAsansör doorkapı openedaçıldı, and they all walkedyürüdü out.
168
429000
2000
Asansör kapısı açıldı ve doktorlar dışarı çıktılar.
07:23
That is a meetingtoplantı of a StageSahne ThreeÜç tribekabile.
169
431000
2000
Bu bir Üçüncü Aşama kabilesinin bir toplantısıydı.
07:25
Now, we find these in placesyerler
170
433000
4000
Bu aşamaya gerçekten zeki insanların
07:29
where really smartakıllı, successfulbaşarılı people showgöstermek up.
171
437000
3000
boy gösterdiği yerlerde rastlarız.
07:32
Like, oh, I don't know, TEDxTEDx USCUSC.
172
440000
4000
Tam da, ne bileyim, TEDx USC gibi
07:36
(LaughterKahkaha)
173
444000
1000
(Gülüşmeler)
07:37
Here is the greatestEn büyük challengemeydan okuma we faceyüz in innovationyenilik.
174
445000
3000
Yeni buluşlar bakımından karşılaştığımız en büyük zorluk buradadır.
07:40
It is movinghareketli from StageSahne ThreeÜç
175
448000
2000
Üçüncü Aşama'dan
07:42
to StageSahne FourDört.
176
450000
2000
Dördüncü Aşama'ya geçmek.
07:44
Let's take a look at a quickhızlı videovideo snippetpasajı.
177
452000
3000
Gelin şu kısa video'ya bir göz atalım.
07:47
This is from a companyşirket calleddenilen ZapposZappos, locatedbulunan outsidedışında LasLas VegasVegas.
178
455000
3000
Video, merkezi Las Vegas'ın hemen dışında bulunan Zappos adında bir şirkete ait.
07:50
And my questionsoru on the other sideyan is just going to be,
179
458000
3000
Diğer taraftan, benim sorum şu olacak:
07:53
"What do you think they valuedeğer?"
180
461000
2000
"Sizce neye değer veriyorlar?"
07:55
It was not ChristmasNoel time. There was a ChristmasNoel treeağaç.
181
463000
4000
Noel zamanı değil. Bir Noel ağacı var.
07:59
This is theironların lobbylobi.
182
467000
2000
Burası şirketin lobisi.
08:07
EmployeesÇalışanlar volunteergönüllü time in the advicetavsiye boothkabin.
183
475000
2000
Çalışanlar danışma kabininde gönüllü olarak vakit geçiriyorlar.
08:09
NoticeUyarı it looksgörünüyor like something out of a PeanutsFıstık cartoonkarikatür.
184
477000
3000
Dikkat ederseniz, sanki Snoopy çizgi-bantından fırlamış gibi görünüyor.
08:12
Okay, we're going throughvasitasiyla the hallwaykoridor here at ZapposZappos.
185
480000
3000
Tamam, Zappos binasının holünden içeri doğru ilerliyoruz.
08:15
This is a call centermerkez. NoticeUyarı how it's decorateddekore edilmiş.
186
483000
2000
Burası bir çağrı merkezi. Dekorasyona dikkat.
08:17
NoticeUyarı people are applaudingalkış for us.
187
485000
3000
Bakın bizi nasıl da alkışlıyorlar.
08:20
They don't know who we are and they don't carebakım. And if they did
188
488000
2000
Kim olduğumuzu bilmiyorlar ve bu umurlarında da değil.
08:22
they probablymuhtemelen wouldn'tolmaz applaudalkışlıyorum.
189
490000
2000
Bilselerdi, muhtemelen alkışlamazlardı.
08:26
But you'llEğer olacak noticeihbar the levelseviye of excitementheyecan.
190
494000
2000
Ama ne kadar heyecanlı olduklarını farkedeceksiniz.
08:28
NoticeUyarı, again, how they decoratesüslemeleri theironların officeofis.
191
496000
2000
Yine dekorasyona dikkat edin.
08:30
Now, what's importantönemli to people at ZapposZappos,
192
498000
2000
Şimdi, Zappos çalışanları için önemli olan şeyler
08:32
these mayMayıs ayı not be the things that are importantönemli to you.
193
500000
2000
sizin için önemli olmayabilir.
08:34
But they valuedeğer things like funeğlence. And they valuedeğer creativityyaratıcılık.
194
502000
3000
Ama eğlenceye değer veriyorlar. Ve yaratıcılığa da.
08:37
One of theironların statedbelirtilen valuesdeğerler is, "Be a little bitbit weirdtuhaf."
195
505000
3000
Sloganlarından biri şöyle: "Biraz garip ol."
08:40
And you'llEğer olacak noticeihbar they are a little bitbit weirdtuhaf.
196
508000
4000
Ve dikkat ederseniz, biraz garipler.
08:44
So when individualsbireyler come togetherbirlikte
197
512000
2000
Yani, bireyler bir araya geldikleri
08:46
and find something that unitesAmerika Birleşik Devletleri them
198
514000
2000
ve kendilerini birleştiren bir şey buldukları zaman,
08:48
that's greaterbüyük than theironların individualbireysel competenceyetki,
199
516000
3000
bireylerin yeterliliklerinden daha büyük bir şey ortaya çıkar.
08:51
then something very importantönemli happensolur.
200
519000
2000
ve sonra çok önemli birşey olur.
08:53
The groupgrup gelsjelleri. And it changesdeğişiklikler
201
521000
3000
Grup jöle kıvamına gelir, ve
08:56
from a groupgrup of highlybüyük ölçüde motivatedmotive
202
524000
2000
ileri derecede motive olmuş
08:58
but fairlyoldukça individually-centrictek tek merkezli people
203
526000
3000
ancak hayli birey-merkezci insanlardan
09:01
into something largerdaha büyük,
204
529000
2000
daha büyük birşeye dönüşür:
09:03
into a tribekabile that becomesolur awarefarkında of its ownkendi existencevaroluş.
205
531000
3000
kendi varlığının farkında olan bir kabileye.
09:06
StageSahne FourDört tribeskabileler can do remarkabledikkat çekici things.
206
534000
3000
Dördüncü Aşama kabileleri çarpıcı şeylere imza atabilirler.
09:09
But you'llEğer olacak noticeihbar we're not at the topüst of the mountaindağ yethenüz.
207
537000
3000
Ama farkındaysanız hala dağın en tepesinde değiliz.
09:12
There is, in factgerçek, anotherbir diğeri stageevre.
208
540000
2000
Aslında bakarsanız, bir aşama daha var.
09:14
Now, some of you mayMayıs ayı not recognizetanımak the scenefaliyet alani, sahne that's up here.
209
542000
3000
Bazılarınız, perdeye yansıyan bu sahneye aşina olmayabilir.
09:17
And if you take a look at the headlinebaşlık of StageSahne FiveBeş, whichhangi is "Life is Great,"
210
545000
4000
Ve eğer Beşinci Aşama'nın başlığına, "Hayat Şahane"ye bakacak olursanız,
09:21
this mayMayıs ayı seemgörünmek a little incongruousuyumsuz.
211
549000
2000
bu size biraz tutarsız gelebilir.
09:23
This is a scenefaliyet alani, sahne or snippetpasajı
212
551000
2000
Bu görüntü, Desmond Tutu'ya Nobel kazandıran
09:25
from the TruthGerçek şu ki and ReconciliationMutabakat processsüreç in SouthGüney AfricaAfrika
213
553000
3000
Güney Afrika'daki "Gerçek ve Uzlaşma"
09:28
for whichhangi DesmondDesmond TutuTutu wonwon the NobelNobel PrizeÖdülü.
214
556000
3000
sürecine ait bir sahne.
09:31
Now think about that. SouthGüney AfricaAfrika,
215
559000
2000
Biraz bunun üzerine düşünün. Güney Afrika.
09:33
terriblekorkunç atrocitieszulüm had happenedolmuş in the societytoplum.
216
561000
3000
Korkunç zulümler vuku buldu o toplumda.
09:36
And people camegeldi togetherbirlikte
217
564000
2000
Ama insanlar bir araya geldiler,
09:38
focusedodaklı only on those two valuesdeğerler: truthhakikat and reconciliationmutabakat.
218
566000
4000
ve sadece iki değere odaklandılar: gerçek ve uzlaşma.
09:42
There was no roadyol mapharita. No one had ever donetamam
219
570000
2000
Bir yol haritası yoktu. Kimse daha önce
09:44
anything like this before.
220
572000
2000
böyle bir şey yapmamıştı.
09:46
And in this atmosphereatmosfer, where the only guidancerehberlik
221
574000
3000
Ve bu ortamda, insanların değerlerinin
09:49
was people'sinsanların valuesdeğerler and theironların nobleasil causesebeb olmak,
222
577000
3000
ve soylu davalarının tek rehber olduğu bu ortamda
09:52
what this groupgrup accomplishedbaşarılı was historictarihi.
223
580000
3000
bu grup tarihi bir başarı gerçekleştirdi.
09:55
And people, at the time, fearedkorkulan that SouthGüney AfricaAfrika
224
583000
3000
Ve insanlar, o zamanlar, Güney Afrika'nın sonunun
09:58
would endson up going the way that RwandaRuanda has gonegitmiş,
225
586000
2000
Ruanda'ya benzeyeceğini düşünüyorlardı.
10:00
descendingazalan into one skirmishçatışma after anotherbir diğeri
226
588000
3000
Bir çatışmadan diğerine sürüklenen,
10:03
in a civilsivil warsavaş that seemsgörünüyor to have no endson.
227
591000
2000
sonu gelmeyen bir iç savaş idi sözü edilen.
10:05
In factgerçek, SouthGüney AfricaAfrika has not gonegitmiş down that roadyol.
228
593000
3000
Ancak, Güney Afrika bu yolu izlemedi.
10:08
LargelyBüyük ölçüde because people like DesmondDesmond TutuTutu
229
596000
3000
Büyük oranda Desmond Tutu gibi insanların
10:11
setset up a StageSahne FiveBeş processsüreç
230
599000
3000
bir Beşinci Aşama süreci oluşturmaları sayesinde.
10:14
to involvedahil the thousandsbinlerce and perhapsbelki millionsmilyonlarca
231
602000
2000
Böylece ülkedeki binlerce, hatta belki milyonlarca
10:16
of tribeskabileler in the countryülke, to bringgetirmek everyoneherkes togetherbirlikte.
232
604000
3000
kabile süreçte rol alacak, herkes bir araya gelecekti.
10:19
So, people hearduymak this and they concludesonuçlandırmak the followingtakip etme,
233
607000
3000
İnsanlar bunu dinlediler ve şu sonuça vardılar:
10:22
as did we in doing the studyders çalışma.
234
610000
2000
-ki aynı sonuca çalışmamızda biz de varmıştık-
10:24
Okay, got it. I don't want to talk StageSahne One.
235
612000
3000
Tamam, anlaşıldı. Birinci Aşama'yı istemiyorum.
10:27
That's like, you know, "Life sucksberbat bir şey." Who wants to talk that way?
236
615000
2000
Çünkü, "Hayat Berbat" filan diyor o. Kim böyle şeyler söylemek ister ki?
10:29
I don't want to talk like they do
237
617000
2000
Dave'in evinin yakınlarındaki şu Motorlu Araçlar
10:31
at the particularbelirli DMVMOTORLU TAŞITLAR that's closekapat to where DaveDave liveshayatları.
238
619000
2000
Departmanı'ndaki insanlar gibi de konuşmak istemem.
10:33
I really don't want to just say "I'm great,"
239
621000
2000
Sadece "Ben harikayım" demek de istemem.
10:35
because that kindtür of soundssesleri narcissisticnarsisistik, and then I won'talışkanlık have any friendsarkadaşlar.
240
623000
3000
Zira, kulağa narsisist bir tabir gibi geliyor. Hiç arkadaşım kalmayıverir sonra.
10:38
SayingDemek, "We're great" -- that soundssesleri prettygüzel good.
241
626000
2000
"Biz Harikayız" dense... işte bu kulağa çok güzel geliyor.
10:40
But I should really talk StageSahne FiveBeş, right? "Life is great."
242
628000
4000
Ama herhalde Beşinci Aşama'nın dediği en güzeli. "Hayat Şahane."
10:44
Well, in factgerçek, there are threeüç somewhatbiraz counter-intuitivekarşı sezgisel findingsbulgular
243
632000
4000
Eh, bütün bunların sonucunda, bir bakıma sağduyuya aykırı gibi görünen
10:48
that come out of all this.
244
636000
2000
üç bulguya ulaşıyoruz.
10:50
The first one, if you look at the DeclarationBildirimi of IndependenceBağımsızlık
245
638000
2000
Birincisi, Özgürlük Bildirgesi'ne bakacak olursak,
10:52
and actuallyaslında readokumak it,
246
640000
2000
ve hakikaten de metni okursak,
10:54
the phraseifade that stickssopa in manyçok of our mindszihinler
247
642000
2000
çoğumuzun aklında kalan kısım
10:56
is things about inalienabledevredilemez rightshaklar.
248
644000
3000
vazgeçilemez ve devredilemez haklarla ilgili kısımdır.
10:59
I mean, that's StageSahne FiveBeş, right? Life is great,
249
647000
2000
Ve bu Beşinci Aşama'ya dahildir, öyle değil mi? Hayat Şahane.
11:01
orientedodaklı only by our valuesdeğerler,
250
649000
2000
tabii bizim değerlerimizle yönlendirilir, ve başka hiçbir
11:03
no other guidancerehberlik.
251
651000
2000
yol gösteren olmazsa.
11:05
In factgerçek, mostçoğu of the documentbelge is writtenyazılı at StageSahne Two.
252
653000
3000
Aslında, bu belgenin büyük bölümü İkinci Aşama'da yazılmıştır.
11:08
"My life sucksberbat bir şey because I livecanlı underaltında a tyranttiran,
253
656000
3000
"Hayatım berbat, çünkü bir tiranın yönetimi altındayım,
11:11
alsoAyrıca knownbilinen as KingKral GeorgeGeorge.
254
659000
2000
Kral George olarak da bilinir.
11:13
We're great! Who is not great? Englandİngiltere!"
255
661000
2000
Bir harikayız. Kim harika değil? İngiltere!"
11:15
Sorry. (LaughterKahkaha)
256
663000
4000
Kusura bakmayın. (Gülüşmeler)
11:19
Well, what about other great leadersliderler? What about GandhiGandi?
257
667000
2000
Peki diğer büyük liderler? Gandhi mesela?
11:21
What about MartinMartin LutherLuther KingKral?
258
669000
2000
Ya da Martin Luther King?
11:23
I mean, surelyelbette these were just people who preachedvaaz, "Life is great," right?
259
671000
2000
Yani, bu insanlar hep "Hayat Şahane" anlayışını vaaz ettiler, değil mi?
11:25
Just one little bitbit of happinessmutluluk and joysevinç after anotherbir diğeri.
260
673000
4000
Hep bir biri ardına sıralanmış küçük mutluluk ve neşeler.
11:29
In factgerçek, MartinMartin LutherLuther King'sKral'ın mostçoğu famousünlü linehat was at StageSahne ThreeÜç.
261
677000
4000
Aslında, Martin Luther King'in en ünlü vecizesi Üçüncü Aşama'dadır.
11:33
He didn't say "We have a dreamrüya." He said, "I have a dreamrüya."
262
681000
3000
"Bizim bir rüyamız var." değil, "Benim bir rüyam var." demiştir.
11:36
Why did he do that? Because mostçoğu people
263
684000
2000
Neden böyle yaptı peki? Çünkü çoğu insan
11:38
are not at StageSahne FiveBeş.
264
686000
2000
Beşinci Aşama'da değildir.
11:40
Two percentyüzde are at StageSahne One.
265
688000
2000
Yüzde ikisi Birinci Aşama'da bulunur.
11:42
About 25 percentyüzde are at StageSahne Two,
266
690000
4000
Yaklaşık yüzde 25i İkinci Aşama'dadır,
11:46
sayingsöz, in effectEfekt, "My life sucksberbat bir şey."
267
694000
3000
ve esas olarak "Hayat Berbat" derler.
11:49
48 percentyüzde of workingçalışma tribeskabileler say, these are employedçalışan tribeskabileler,
268
697000
5000
Çalışan kesim kabilelerinin yüzde 48i
11:54
say, "I'm great and you're not."
269
702000
2000
"Ben harikayım ve sen değilsin" der. Her gün işte
11:56
And we have to dukeDük it out everyher day, so we resortçare to politicssiyaset.
270
704000
3000
bunlarla boğuşmak zorunda kalırız. Ve haliyle çareyi politikada ararız.
11:59
Only about 22 percentyüzde of tribeskabileler
271
707000
2000
Kabilelerin yalnızca yüzde 22si
12:01
are at StageSahne FourDört,
272
709000
2000
Dördüncü Aşama'dadır,
12:03
orientedodaklı by our valuesdeğerler, sayingsöz "We're great.
273
711000
2000
değerleriyle yönünü bularak, "Biz harikayız,
12:05
And our valuesdeğerler are beginningbaşlangıç to unitebirleştirmek us."
274
713000
2000
ve değerlerimiz de bizi birleştiriyor" derler.
12:07
Only two percentyüzde, only two percentyüzde of tribeskabileler
275
715000
3000
Sadece yüzde iki, kabilelerin sadece yüzde ikisi
12:10
get to StageSahne FiveBeş.
276
718000
2000
Beşinci Aşama'ya ulaşır.
12:12
And those are the onesolanlar that changedeğişiklik the worldDünya.
277
720000
2000
Ve işte dünyayı değiştirenler de bunlardır.
12:14
So the first little findingbulgu from this
278
722000
2000
Bunların ortaya koyduğu ilk bulgu
12:16
is that leadersliderler need to be ableyapabilmek to talk all the levelsseviyeleri
279
724000
3000
liderlerin her seviye ile konuşmaya kabil olmalarının gerekliliğidir,
12:19
so that you can touchdokunma everyher personkişi in societytoplum.
280
727000
3000
ki toplumdaki her insana ulaşılabilsin.
12:22
But you don't leaveayrılmak them where you foundbulunan them. Okay?
281
730000
3000
Ama onları bulduğunuz seviyede bırakmayın, tamam mı?
12:25
TribesKabileleri can only hearduymak one levelseviye aboveyukarıdaki and belowaltında where they are.
282
733000
4000
Kabileler sadece bir seviye üst ve altlarını işitebilirler.
12:29
So we have to have the abilitykabiliyet to talk
283
737000
2000
Yani bütün seviyelerle konuşma ve onların bulundukları
12:31
all the levelsseviyeleri, to go to where they are.
284
739000
2000
yere ulaşabilme yetisine sahip olmalıyız.
12:33
And then leadersliderler nudgedirsekle dürtmek people
285
741000
2000
Hem sonra, önderler insanları kendi kabilelerinden
12:35
withiniçinde theironların tribeskabileler to the nextSonraki levelseviye.
286
743000
2000
bir üst seviyeye doğru itekler.
12:37
I'd like to showgöstermek you some examplesörnekler of this.
287
745000
2000
Size bunun bazı örneklerini göstermek isterim.
12:39
One of the people we interviewedgörüşülen was FrankFrank JordanÜrdün,
288
747000
3000
Mülakat yaptığımız insanlardan biri Frank Jordan'dı,
12:42
formereski MayorBelediye Başkanı of SanSan FranciscoFrancisco. Before that
289
750000
2000
San Fransisco'nun eski belediye başkanı. Ve ondan önce de,
12:44
he was ChiefŞef of PolicePolis in SanSan FranciscoFrancisco.
290
752000
2000
San Fransisco Polis Şefi idi.
12:46
And he grewbüyüdü up essentiallyesasen in StageSahne One.
291
754000
3000
Ve esas olarak Biinci Aşama'da büyümüştü.
12:49
And you know what changeddeğişmiş his life? It was walkingyürüme into
292
757000
2000
Hayatını değiştiren ne oldu biliyor musunuz?
12:51
one of these, a BoysÇocuklar and GirlsKızlar ClubClub.
293
759000
2000
Şu Oğlanlar ve Kızlar Klüplerinden birine gitmek.
12:53
Now here is what happenedolmuş to this personkişi
294
761000
3000
Daha sonra San Fransisco belediye başkanı olacak
12:56
who eventuallysonunda becameoldu MayorBelediye Başkanı of SanSan FranciscoFrancisco.
295
764000
2000
bu insanın başına gelen şey şuydu:
12:58
He wentgitti from beingolmak alivecanlı and passionatetutkulu
296
766000
2000
Birinci Aşama'da bulunan canlı ve tutkulu birinden
13:00
at StageSahne One -- rememberhatırlamak, "Life sucksberbat bir şey,
297
768000
2000
- ki hatırlayın, "Hayat berbat,
13:02
despairingumutsuz hostilitydüşmanlık, I will do whateverher neyse it takes to survivehayatta kalmak" --
298
770000
4000
ümitsiz husumet, hayatta kalmak için herşeyi yaparım" -
13:06
to walkingyürüme into a BoysÇocuklar and GirlsKızlar ClubClub,
299
774000
2000
İşte böyle birinden Oğlanlar ve Kızlar Klübü'ne giden,
13:08
foldingkatlama his armssilâh, sittingoturma down in a chairsandalye,
300
776000
2000
ve kollarını kavuşturup, bir sandalyeye oturarak
13:10
and sayingsöz, "WowVay canına. My life really sucksberbat bir şey.
301
778000
2000
şöyle diyen birine dönüştü: "Yuh. hayatım gerçekten de berbat.
13:12
I don't know anybodykimse.
302
780000
2000
Kimseyi tanımıyorum.
13:14
I mean, if I was into boxingBoks, like they were,
303
782000
2000
Yani, eğer onlar gibi boksla ilgilenseydim, o zaman hayatım
13:16
then my life wouldn'tolmaz suckemmek. But I don't. So it does.
304
784000
2000
bu kadar berbat olmazdı. Ama durum bu değil, o yüzden berbat.
13:18
So I'm going to sitoturmak here in my chairsandalye and not do anything."
305
786000
2000
Ben de gider sandalyeme otururum ve hiç bir şey yapmadan dururum."
13:20
In factgerçek, that's progressilerleme.
306
788000
2000
Bu, aslında ilerlemedir.
13:22
We movehareket people from StageSahne One to StageSahne Two
307
790000
3000
İnsanları Birinci Aşama'dan İkinci Aşama'ya
13:25
by gettingalma them in a newyeni tribekabile
308
793000
2000
geçirmenin yolu, onları yeni bir kabileye dahil etmek,
13:27
and then, over time, gettingalma them connectedbağlı.
309
795000
3000
ve sonra, zamanla, iletişime geçmelerini sağlamaktır.
13:30
So, what about movinghareketli
310
798000
2000
Peki, Üçüncü Aşama'dan
13:32
from StageSahne ThreeÜç to StageSahne FourDört?
311
800000
2000
Dördüncü Aşama'ya nasıl geçilecek?
13:34
I want to arguetartışmak that we're doing that right here.
312
802000
3000
Burada tam da bunu yapmakta olduğumuzu öne sürüyorum.
13:37
TEDTED representstemsil a setset of valuesdeğerler,
313
805000
3000
T-E-D bir dizi değeri temsil etmektedir.
13:40
and as we unitebirleştirmek around these valuesdeğerler,
314
808000
3000
Biz bu değerlerin etrafında birleştikçe,
13:43
something really interestingilginç beginsbaşlar to emergeçıkmak.
315
811000
2000
gerçekten ilginç bir durum ortaya çıkmakta.
13:45
If you want this experiencedeneyim to livecanlı on
316
813000
3000
Bu deneyimin tarihsel öneme sahip bir şey olarak
13:48
as something historictarihi,
317
816000
2000
varlığını sürdürmesini istiyorsanız,
13:50
then at the receptionresepsiyon tonightBu gece I'd like to encourageteşvik etmek you to do something
318
818000
3000
o zaman, bu akşamki resepsiyonda insanların normalde yaptıkları ve
13:53
beyondötesinde what people normallynormalde do
319
821000
2000
"networking" adını verdikleri şeyden daha fazlasını
13:55
and call networking.
320
823000
2000
yapmanız için sizi teşvik etmek isterim.
13:57
WhichHangi is not just to meetkarşılamak newyeni people
321
825000
2000
Sadece yeni insanlarla tanışmak, ve böylece menzilinizi
13:59
and extenduzatmak your reachulaşmak, extenduzatmak your influenceetki,
322
827000
3000
genişletmek ve etkinizi artırmak değil bahsettiğim.
14:02
but insteadyerine, find someonebirisi you don't know,
323
830000
2000
Onun yerine, tanımadığınız birini bulun,
14:04
and find someonebirisi elsebaşka you don't know,
324
832000
2000
ve tanımadığınız bir kişi daha bulun,
14:06
and introducetakdim etmek them.
325
834000
2000
ve bu ikisini birbirleriyle tanıştırın.
14:08
That's calleddenilen a triadicÜçlü relationshipilişki.
326
836000
3000
Buna "üç ögeli" ilişki adı verilir.
14:11
See, people who buildinşa etmek world-changingDünyayı değiştirecek tribeskabileler do that.
327
839000
4000
Dünyanın gidişatını değiştiren kabileleri inşa edenler, böyle yaparlar.
14:15
They extenduzatmak the reachulaşmak of theironların tribeskabileler
328
843000
3000
Kabilelerinin ulaşabileceği menzili genişletirler.
14:18
by connectingbağlantı them, not just to myselfkendim,
329
846000
2000
Yani, yalnızca kendi takipçilerim çoğalsın diye
14:20
so that my followingtakip etme is greaterbüyük,
330
848000
2000
insanları kendime bağlamıyorum.
14:22
but I connectbağlamak people who don't know eachher other
331
850000
2000
Ama, birbirini tanımayan insanları bizzat kendilerinden
14:24
to something greaterbüyük than themselveskendilerini.
332
852000
2000
daha büyük olan bir yapıyla bağlantıya geçiriyorum.
14:26
And ultimatelyen sonunda that addsekler to theironların valuesdeğerler.
333
854000
3000
Bu da, en nihayetinde kendi değerlerini artırıyor.
14:29
But we're not donetamam yethenüz. Because then how do we go from StageSahne FourDört,
334
857000
4000
Ama henüz işimiz bitmedi. Çünkü, daha Dördüncü Aşama'dan -ki şahanedir-
14:33
whichhangi is great, to StageSahne FiveBeş?
335
861000
3000
Beşinci Aşama'ya nasıl geçeceğimiz meselesi var.
14:36
The storyÖykü that I like to endson with is this. It comesgeliyor out of
336
864000
2000
Şu hikayeyle bitirmek istiyorum: Gallup Kurumu'ndan
14:38
a placeyer calleddenilen the GallupGallup OrganizationOrganizasyon.
337
866000
2000
geliyor bu hikaye.
14:40
You know they do pollsAnket, right?
338
868000
2000
Anketlerini bilirsiniz, değil mi?
14:42
So it's StageSahne FourDört. We're great. Who is not great?
339
870000
2000
Öyleyse Dördüncü Aşama'dayız. Biz harikayız. Kim değil?
14:44
PrettyOldukça much everybodyherkes elsebaşka who does pollsAnket.
340
872000
3000
Anketleri gerçekleştiren neredeyse diğer herkes.
14:47
If GallupGallup releasesbültenleri a pollAnket on the sameaynı day that NBCNBC releasesbültenleri a pollAnket,
341
875000
3000
Eğer Gallup ve NBC aynı gün anketlerini yayınlarlarsa
14:50
people will payödeme attentionDikkat to the GallupGallup pollAnket. Okay, we understandanlama that.
342
878000
3000
insanlarlar Gallup anketini dikkate alacaklardır. Tamam, anlıyoruz.
14:53
So, they were boredcanı sıkkın.
343
881000
2000
Yani, sıkılmışlardır.
14:55
They wanted to changedeğişiklik the worldDünya. So here is the questionsoru someonebirisi askeddiye sordu.
344
883000
3000
Dünyayı değiştirmek istiyorlardı ve biri şu soruyu sordu:
14:58
"How could we,
345
886000
2000
"Acaba nasıl yapsak da,
15:00
insteadyerine of just pollingyoklama what AsiaAsya thinksdüşünüyor
346
888000
2000
Asya kıtasının ne düşündüğünün
15:02
or what the UnitedAmerika StatesBirleşik thinksdüşünüyor,
347
890000
2000
ya da A.B.D.'nin ne düşündüğünün
15:04
or who thinksdüşünüyor what about ObamaObama
348
892000
2000
ya da Obama - McCain çekişmesi hakkında kimin
15:06
versuse karşı McCainMcCain or something like that,
349
894000
2000
ne düşündüğünün, vb. anketini yapmak yerine,
15:08
what does the entiretüm worldDünya think?"
350
896000
4000
tüm dünyanın ne düşündüğünü sorabilsek"
15:12
And they foundbulunan a way to do the first-everilk worldDünya pollAnket.
351
900000
4000
Ve dünya çapında gerçekleşen ilk anketi yapmanın bir yolunu buldular.
15:16
They had people involvedilgili who were NobelNobel laureatesÖdülü sahipleri
352
904000
2000
Projeye canlarının sıkıldığını belirten bazı nobel ekonomi
15:18
in economicsekonomi bilimi, who reportedrapor beingolmak boredcanı sıkkın.
353
906000
2000
sahipleri de katılmaktaydı.
15:20
And suddenlyaniden they pulledçekti out sheetsçarşaflar of paperkâğıt
354
908000
2000
Ve bu insanlar aniden kağıdı kalemi ellerine aldılar
15:22
and were tryingçalışıyor to figureşekil out, "How do we surveyanket the populationnüfus
355
910000
3000
ve şu sorulara cevap aradılar: "Sahara-Altı Afrika'daki nüfusu
15:25
of Sub-SaharanSahra AfricaAfrika?
356
913000
2000
nasıl araştırabiliriz?
15:27
How do we surveyanket populationspopülasyonları that don't have accesserişim to technologyteknoloji,
357
915000
3000
Teknolojik imkanları bulunmayan ve dillerini bilmediğimiz,
15:30
and speakkonuşmak languagesdiller we don't speakkonuşmak,
358
918000
2000
ve dillerini bilen herhangi birini de tanımadığımız
15:32
and we don't know anyonekimse who speakskonuşur those languagesdiller. Because in ordersipariş
359
920000
2000
insanları nasıl araştırabiliriz? Çünkü bu büyük
15:34
to achievebaşarmak on this great missionmisyon,
360
922000
3000
misyonda başarıya ulaşabilmek için,
15:37
we have to be ableyapabilmek to do it.
361
925000
2000
tam da bunları yapabilmemiz gerek."
15:39
IncidentallyBu arada, they did pullÇek it off.
362
927000
2000
Ve bu işin altından kalkmayı başardılar.
15:41
And they releasedyayınlandı the first-everilk worldDünya pollAnket.
363
929000
3000
Dünya çapında yapılmış ilk anketi yayınladılar.
15:44
So I'd like to leaveayrılmak you with these thoughtsdüşünceler.
364
932000
2000
Sizleri şu düşüncelerle başbaşa bırakmak istiyorum.
15:46
First of all: we all formform tribeskabileler, all of us.
365
934000
3000
Birincisi: Bizler kabileler oluştururuz, hepimiz.
15:49
You're in tribeskabileler here. HopefullyUmut verici bir biçimde you're extendinguzatma the reachulaşmak
366
937000
2000
Burada da kabilelelerin içindesiniz. Umarım kabilelerinizin
15:51
of the tribeskabileler that you have.
367
939000
2000
menzillerini genişletiyorsunuzdur.
15:53
But the questionsoru on the tabletablo is this:
368
941000
3000
Ama önümüzdeki mesele şudur:
15:56
What kindtür of an impactdarbe are the tribeskabileler
369
944000
2000
Dahil olduğunuz kabilelerin etkileri
15:58
that you are in makingyapma?
370
946000
2000
ne kadar?
16:00
You're hearingişitme one presentationsunum after anotherbir diğeri,
371
948000
3000
Sunum üzerine sunum dinlemektesiniz,
16:03
oftensık sık representingtemsil eden a groupgrup of people, a tribekabile,
372
951000
2000
ve bunlar çoğunlukla bir grup insanın, yani bir kabilenin
16:05
about how they have changeddeğişmiş the worldDünya.
373
953000
3000
dünyayı nasıl değiştirdiği hakkında sunumlar.
16:08
If you do what we'vebiz ettik talkedkonuştuk about, you listen
374
956000
2000
Eğer konuştuğumuz şeyi yaparsanız, insanların sizin dahil
16:10
for how people actuallyaslında communicateiletişim kurmak in the tribeskabileler that you're in.
375
958000
3000
olduğunuz kabilelerle nasıl iletişime geçtiğine kulak kesilirsiniz.
16:13
And you don't leaveayrılmak them where they are. You nudgedirsekle dürtmek them forwardileri.
376
961000
3000
Ve bulundukları noktada bırakmazsınız onları, ileri iteklersiniz.
16:16
You rememberhatırlamak to talk all fivebeş culturekültür stagesaşamaları.
377
964000
3000
Beş kültürel aşamayla da konuşmayı unutmayın.
16:19
Because we'vebiz ettik got people in all fivebeş, around us.
378
967000
3000
Çünkü etrafımızda bu beş aşamanın hepsinden insanlar var.
16:22
And the questionsoru that I'd like to leaveayrılmak you with is this:
379
970000
3000
Ve size son olarak şu soruyu sormak isterim:
16:25
Will your tribeskabileler changedeğişiklik the worldDünya?
380
973000
2000
Sizin kabileleriniz dünyayı değiştirecek mi?
16:27
Thank you very much.
381
975000
2000
Çok teşekkür ederim.
16:29
(ApplauseAlkış)
382
977000
2000
(Alkış)
Translated by Hüseyin Çınar Öztürk
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
David Logan - Professor of management
David Logan is a USC faculty member, best-selling author, and management consultant.

Why you should listen

David Logan studies how people communicate within a company -- and how to harness our natural gifts to make change within organizations. He looks at emerging patterns of corporate leadership, organizational transformation, generational differences in the workplace, and team building for high-potential managers and executives.

He's the co-founder and senior partner at CultureSync, a management consulting firm, and works with Fortune 500 companies, governments, and nonprofits. Much of CultureSync's work is derived from a ten-year study of over 24,000 people published at Tribal Leadership (2008), which shows how organizational culture evolves over time and how leaders can nudge it forward.

He teaches management and leadership in the USC Executive MBA, and is also on the faculty at the International Centre for Leadership in Finance (ICLIF), endowed by the former prime minister of Malaysia, and on the Foundation for Medical Excellence in Portland.

From 2001-2004, he served as Associate Dean of Executive Education at USC. During that time, he started the Master of Medical Management (MMM), a business degree for midcareer medical doctors. He also initiated new executive education programs (often, in concert with the USC School of Policy, Planning and Development) with organizations as diverse as the Sierra Health Foundation, Northrop Grumman, and the City of Los Angeles. He continued to oversee many programs, including one of USC's first distance learning education courses for managers in Japan and a senior executive program at Toyota.

Logan is co-author of four books including Tribal Leadership and The Three Laws of Performance.

More profile about the speaker
David Logan | Speaker | TED.com