ABOUT THE SPEAKER
Ndidi Nwuneli - Social innovation expert
Through her work in food and agriculture, and as a leadership development mentor, Ndidi Okonkwo Nwuneli is building economies in West Africa.

Why you should listen

Ndidi Nwuneli is a serial social entrepreneur who is committed to scaling social innovation on the African Continent. She is the founder of LEAP Africa, a youth leadership nonprofit organization, and co-founder of AACE Food Processing & Distribution, an indigenous agro-processing company that was founded in 2009 to fight malnutrition, reduce post-harvest losses among smallholder farmers and displace imports. She is also the managing partner of Sahel Capital Partners & Advisory, a consulting and advisory firm focused on unlocking the nutrition and agriculture potential in West Africa. 

Nwuneli started her career as a management consultant with McKinsey & Company, working in their Chicago, New York and Johannesburg Offices. She holds an M.B.A. from Harvard Business School and an undergraduate degree with honors in Multinational and Strategic Management from the Wharton School of the University of Pennsylvania.

Nwuneli was recognized as a Young Global Leader by the World Economic Forum and received a National Honor – Member of the Federal Republic from the Nigerian Government. She was listed as one of the 20 Youngest Power African Women by Forbes and is a 2018 Aspen New Voices Fellow. She serves on numerous international and local boards including Nestle Nigeria Plc., Nigerian Breweries Plc., Globethics.net Switzerland, Godrej Consumer Products Ltd. India, Fairfax Africa Holdings Canada, Royal DSM Sustainability Board, Netherlands and the African Philanthropy Forum.

Nwuneli is the author of Social Innovation in Africa: A Practical Guide for Scaling Impact published by Routledge in 2016 and Walking for God in the Marketplace.

More profile about the speaker
Ndidi Nwuneli | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2017

Ndidi Nwuneli: The role of faith and belief in modern Africa

Ndidi Nwuneli: Modern Afrika'da inanç ve imanın rolü

Filmed:
918,858 views

Ndidi Nwuneli, Tanrıya inanan ve inanmayan Afrikalılara tavsiyede bulunuyor. Dindar olanlara, hayatlarında olan şeylerin sorumluluğu için Tanrı'yı kullanmamaları gerektiğini söylüyor. Dindar olmayanlardan, açık fikirli olmalarını ve özellikle sağlık ve eğitim gibi konularda inanç temelli örgütlerle çalışmalarını istiyor. Nwuneli, "İnanç yolu boyunca el ele verip problemlerimizi çözmeye çalıştığımızda fark edilecek kadar büyük bir potansiyel ortaya çıkacaktır,'' diyor.
- Social innovation expert
Through her work in food and agriculture, and as a leadership development mentor, Ndidi Okonkwo Nwuneli is building economies in West Africa. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I was borndoğmuş to two amazingşaşırtıcı professorsprofesörler
who were not religiousdini.
0
513
4107
Dindar olmayan iki muhteşem
profesörün eline doğdum.
00:17
In factgerçek, my father'sbabanın regulardüzenli responsetepki
1
5439
2374
Hatta, babamın neden pazar günleri
00:19
to the questionsoru about why we didn't go
to churchkilise on SundaysPazar günleri was,
2
7837
4000
kiliseyi gitmediğimiz sorusuna
sabit cevabı,
"Onlar dua etmeye gittiğinde
ben oynamaya gidiyorum" idi.
00:23
"When othersdiğerleri go to praydua etmek, I go to playoyun."
3
11861
3237
00:27
TennisTenis, in casedurum you're wonderingmerak ediyor.
4
15122
2399
Merak ediyorsanız tenis oynuyordu.
00:30
Faithİnanç foundbulunan me and my siblingsKardeşler
when universityÜniversite studentsöğrencilerin camegeldi to our houseev
5
18034
4452
İnanç beni ve kardeşlerimi
üniversite öğrencileri bizi
kilise okuluna davet etmek
için evimize geldiklerinde buldu.
00:34
to inviteDavet etmek us to SundayPazar schoolokul.
6
22510
1829
00:36
I was drawnçekilmiş by theironların senseduyu
of personalkişisel convictionmahkumiyet
7
24875
3805
Sağlam ve samimi inançları
ve adanmışlıkları beni cezbetti.
00:40
and theironların life of servicehizmet,
8
28704
2021
00:42
and optedtercih for baptismvaftiz
into the ChristianHıristiyan faithinanç
9
30749
3247
Hristiyan inancını kabul edip
10. doğum günü hediyesi olarak
vaftiz olmayı seçtim.
00:46
as my 10thinci birthdaydoğum günü presentmevcut.
10
34020
2058
00:48
My faithinanç has shapedbiçimli my work
as a socialsosyal entrepreneurgirişimci,
11
36634
3588
İnancım, çalışmamı Afrika'nın
en acil müdahale edilmesi gereken
00:52
attemptingteşebbüs to addressadres
Africa'sAfrika'nın mostçoğu pressingbasma challengeszorluklar
12
40246
2642
güçlüklerini çözmeye çalışan
bir sosyal girişimci olarak şekillendirdi
00:54
over the last 17 yearsyıl,
13
42912
2326
son 17 yıldır işim,
00:57
and my work trainingEğitim youthgençlik as leadersliderler
14
45262
3864
gençliği lider olarak eğitmek
01:01
and promotingteşvik ethicsetik acrosskarşısında AfricaAfrika.
15
49150
2382
ve Afrika çapında etiği yaymaktı.
01:05
Twenty-nineYirmi dokuz yearsyıl latersonra,
16
53094
1606
29 yıl sonra
01:06
as a SundayPazar schoolokul teacheröğretmen myselfkendim,
17
54724
2424
bir Pazar okulu öğretmeni olarak inancıma
01:09
my faithinanç was challengedmeydan
by a younggenç nine-year-oldDokuz yaşında
18
57172
3714
9 yaşında, diziler hâlinde sorular soran,
01:12
who askeddiye sordu a seriesdizi of questionssorular.
19
60910
1861
bir genç tarafından meydan okundu.
01:15
He askeddiye sordu,
20
63895
1528
O, bana
01:17
"MsMS. NdidiUmerov, does God hatenefret AfricansAfrikalılar?"
21
65447
3429
"Bayan Ndidi, Tanrı Afrikalılardan
nefret mi ediyor?" diye sordu.
01:22
To whichhangi I quicklyhızlı bir şekilde retortedterslendi,
"Of coursekurs not.
22
70345
2223
"Hayır tabii, O tüm çocuklarını
eşit derecede sever."
01:24
God lovessever all his childrençocuklar equallyaynı derecede."
23
72592
2182
diye karşılık verdim.
01:27
Then he askeddiye sordu, "So why do so manyçok
younggenç AfricanAfrika childrençocuklar dieölmek?"
24
75634
3650
Sonra "O zaman neden çok fazla Afrikalı
çocuk ölüyor?" dedi.
01:32
I stumbledtökezledi and mumbledmırıldandı as I respondedcevap.
25
80685
2389
Cevaplarken duraklayıp lafı geveledim.
01:35
"There are manyçok reasonsnedenleri
why younggenç AfricanAfrika childrençocuklar dieölmek.
26
83530
3273
"Afrikalı çocukların ölmesinin
birçok nedeni var.
01:39
MostÇoğu of them are man-madeinsan yapımı,
and we cannotyapamam blamesuçlama God."
27
87491
3013
Bunların çoğu insan kaynaklı, yani
Tanrı'yı suçlayamayız."
01:43
So he askeddiye sordu, "Why does he let it happenolmak?
28
91533
2601
"O zaman neden izin veriyor?
01:46
He could stop it."
29
94158
1156
Durdurabilir." dedi.
01:47
And I said ...
30
95859
1150
Ben de
01:49
"Yes he could, yes he could,
31
97973
2048
"Evet yapabilir, evet yapabilir
01:52
but he sentgönderilen us here as changedeğişiklik agentsajanları,
32
100045
2898
ama o buraya bizi değişim elçileri
olarak gönderdi
01:54
lightışık of the worldDünya, salttuz of the earthtoprak,
33
102967
2621
dünyanın ışığı, yeryüzünün tuzu
olalım diye
01:57
and we are failinghata."
34
105612
1264
ama biz beceremiyoruz."
02:00
AfricaAfrika has had a mixedkarışık affairilişki
with organizedörgütlü religiondin,
35
108839
3565
Afrika organize din ile hem olumlu hem
olumsuz sonuçları olan
02:04
with bothher ikisi de positivepozitif
and negativenegatif consequencessonuçları.
36
112428
2912
karışık bir ilişkiye sahip,
02:08
The ChristianHıristiyan missionariesmisyonerler
educatedeğitimli mostçoğu of our politicalsiyasi eliteseçkinler,
37
116624
3485
elit siyasi tabakamızın çoğunu
Hristiyan misyonerler eğitti,
02:12
like SenghorSenghor and NkrumahNkrumah,
38
120133
2087
Senghor ve Nkrumah gibi,
02:14
builtinşa edilmiş manyçok of our first
hospitalshastaneler and schoolsokullar.
39
122244
3403
ilk hastanelerimizin ve
okullarımızın çoğunu onlar yaptı.
02:18
SimilarlyBenzer şekilde, IslamIslam has introducedtanıtılan
commerceticaret and mathematicsmatematik
40
126747
6102
Aynı şekilde, İslam'da ticaret
ve matematiği
kıta geneline yaydı.
02:24
acrosskarşısında the continentkıta.
41
132873
1396
02:27
TodayBugün, we have over a billionmilyar AfricansAfrikalılar
who professikrar a stronggüçlü faithinanç.
42
135372
5476
Bugün, bir milyardan fazla Afrikalı
güçlü bir inanca sahip.
02:34
What is the net effectEfekt
of this on our continentkıta?
43
142443
3693
Bunun kıtamızdaki net etkisi nedir?
02:39
A recentson "EconomistEkonomist" articlemakale
said that the faceyüz of the futuregelecek
44
147155
4675
Yakın tarihli bir "Economist" makalesinde,
dünyanın en popüler dininin
02:43
of the world'sDünyanın en mostçoğu popularpopüler
religiondin is AfricanAfrika.
45
151854
2982
geleceğinin yüzünün
Afrika olduğu belirtildi.
02:48
Now, bothher ikisi de IslamIslam and ChristianityHıristiyanlık
underscorealt çizgi the importanceönem of socialsosyal impactdarbe
46
156400
5158
Şimdi, hem İslam hem de Hristiyanlık,
sosyal etkinin önemini
inancımızın eleştirel ilkeleri olarak
vurgulamaktadır.
02:53
as criticalkritik tenetsilkelerinin of our faithinanç.
47
161582
1944
02:56
MuhammadMuhammed is notedkaydetti for statingbelirten
48
164983
3946
Muhammed,
komşusu açken yatağa tok gitmenin,
03:00
that he is not a believermümin
who goesgider to bedyatak on a fulltam stomachmide
49
168953
4285
inancında yeri olmadığını belirtmişti.
03:05
when his neighborkomşu to his sideyan is hungry.
50
173262
2191
03:08
And all throughvasitasiyla the NewYeni TestamentAhit,
51
176456
1903
Ve Yeni Ahit aracılığıyla,
03:10
Jesusİsa Christİsa talksgörüşmeler about lovingseven
your neighborsKomşular as yourselveskendiniz,
52
178383
2928
İsa Mesih komşularımızı kendimiz gibi
sevmekten bahseder,
03:14
givingvererek to the poorfakir, caringsempatik for the sickhasta,
53
182654
2913
fakire yardımı, hastaya ilgiyi
03:18
and JamesJames, too, saysdiyor
that "faithinanç withoutolmadan worksEserleri is deadölü."
54
186604
3605
ve Yakup'ta "işe dökülmeyen inanç
ölüdür." der.
03:23
So I stronglyşiddetle believe that faith-basedinanca dayalı
organizationsorganizasyonlar have a criticalkritik rolerol to playoyun
55
191236
5333
Yani ben inanıyorum ki din temelli
organizasyonlar
Afrika'da sosyal bir etki yapmada
kritik rol oynuyor.
03:28
in drivingsürme socialsosyal impactdarbe in AfricaAfrika.
56
196593
2024
03:31
But for this to occurmeydana,
we need threeüç criticalkritik changesdeğişiklikler.
57
199321
4230
Ama bunun gerçekleşmesi için
üç önemli değişiklik yapmalıyız.
03:36
The first is that we need
to changedeğişiklik our mindsetsmindsets.
58
204355
2577
Birincisi, zihniyetlerimizi
değiştirmeliyiz.
03:39
BothHer ikisi de as people of faithinanç
and of those who are not religiousdini,
59
207983
3532
İnançlı insanlar kadar, olmayanların da
03:43
theironların perceptionsalgılamalar of those of us
who are people of faithinanç.
60
211539
2726
biz inançlı insanlar hakkındaki
algıları değişmeli.
03:47
Now, for people of faithinanç
and those of us who are religiousdini,
61
215471
4186
Şimdi, inançlı insanlar
ve biz dindar olanlar için
03:51
we oftensık sık say, "If God willsdilerse, I'll do this;
62
219681
2807
sık sık diyoruz ki, "Tanrı isterse,
03:54
inshallahInşallah, I'll do that --
63
222512
2286
bunu yapacağım; inşallah,
03:56
by God'sTanrı'nın graceGrace, I'll do this."
64
224822
2158
Tanrı'nın lütfuyla, bunu yapacağım."
03:59
Now there are manyçok things,
I believe, that we can controlkontrol --
65
227988
4096
Şimdi bazı şeyler var,
kontrol edebildiğimize inanıyorum,
04:04
some we cannotyapamam.
66
232108
1252
bazılarını da edemiyoruz.
04:06
I believe that God is all-powerfulHer şeye gücü yeten,
67
234431
2004
Tanrının çok güçlü olduğuna inanıyorum
04:08
but he's not a micromanagerMicromanager.
68
236459
1564
ama o bir mikro yönetici değil.
04:11
(LaughterKahkaha)
69
239066
1992
(Kahkahalar)
04:13
He has sentgönderilen us here as his changedeğişiklik agentsajanları,
70
241082
3223
O bizi buraya değişim öncüleri
olarak gönderdi
04:16
and we mustşart stop makingyapma excusesbahane
71
244329
1881
ve bahane bulmayı bırakmalıyız
04:18
and usingkullanma him.
72
246234
1152
ve onu kullanmayı.
04:20
That meansanlamına geliyor that if you're a teacheröğretmen,
73
248478
2350
Bu demek oluyor ki eğer öğretmenseniz
okula gidin ve öğrencilerinize
en iyisini gösterin.
04:22
go to schoolokul and give
your studentsöğrencilerin the besten iyi.
74
250852
2324
04:25
If you're a public-sectorkamu sektörü officialresmi,
75
253889
1675
Eğer kamu çalışanıysanız
04:27
releaseserbest bırakmak the fundspara meantdemek for that schoolokul
or publichalka açık health-careSağlık centermerkez
76
255588
3532
o okul veya sağlık merkezi için ayrılan
fonları kişisel çıkarlarınız için
04:31
insteadyerine of stealingçalmak it
for your personalkişisel purposesamaçlar.
77
259144
3059
çalmak yerine serbest bırakın.
04:35
By claimingiddia that we have no powergüç
over our pastgeçmiş, presentmevcut and futuregelecek,
78
263629
4773
Geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimiz
üzerinde hiçbir güce sahip olmadığımızı
04:40
we give too much authorityyetki to the wickedkötü
79
268426
3469
iddia ederek fon çalan
ve af için Tanrı'ya yalvaran
04:43
who stealçalmak fundspara
and begdilenmek God for forgivenessaf.
80
271919
3650
kötülere çok fazla yetki veriyoruz.
04:49
Now for those of you
who are not religiousdini,
81
277376
2065
Şimdi siz dindar olmayanlar da
bizim hakkımızda zihniyetinizi
değiştirmek zorundasınız.
04:51
you alsoAyrıca have to changedeğişiklik
your mindsetsmindsets about us.
82
279465
2209
04:54
There are manyçok of us who are hardworkingçalışkan,
83
282449
2657
Çalışkan, etik ve entelektüel
04:57
ethicalahlâki and intellectualentellektüel.
84
285130
2540
olan çok dindar var.
04:59
It mightbelki surprisesürpriz you.
85
287694
1251
Bu sizi şaşırtabilir.
05:00
(LaughterKahkaha)
86
288969
2210
(Kahkahalar)
05:03
Now the secondikinci stepadım
87
291203
1479
Şimdi ikinci adım
05:04
is that we have to utilizeyararlanmak
our resourceskaynaklar and assetsvarlıklar
88
292706
3517
sosyal etki için kaynaklarımızdan
ve varlıklarımızdan yararlanmalıyız.
05:08
for socialsosyal impactdarbe.
89
296247
1150
05:10
In Englandİngiltere,
90
298052
1284
İngiltere'de
05:11
1,900 churcheskiliseler have been
shutkapamak down sincedan beri 1969,
91
299360
5907
1969'dan bu yana 1900 kilise
05:17
duenedeniyle to shrinkingbüzülür congregationscemaat,
92
305291
2627
cemaatlerin küçülmesi nedeniyle kapatıldı,
05:19
while in AfricaAfrika, everyher singletek day,
93
307942
2246
Afrika'da, her bir gün
05:22
a churchkilise or mosqueCamii is beingolmak builtinşa edilmiş.
94
310212
1678
bir kilise ya da cami yapılıyor.
05:24
In some communitiestopluluklar,
you mightbelki not find a publichalka açık healthsağlık centermerkez,
95
312728
3080
Bazı toplumlarda toplum sağlık merkezi
bulamayabilirsiniz,
05:27
a postposta officeofis or even a schoolokul,
96
315832
2425
bir posta ofisi, ya da hatta bir okul
ama kilise ya da cami bulabilirsiniz.
05:30
but you'llEğer olacak find a churchkilise or mosqueCamii.
97
318281
1691
05:32
Some of these churcheskiliseler
and mosquesCamiler are world-classDünya çapında,
98
320842
3793
Bu kiliseler ve camilerden bazıları
mükemmel görsel-işitsel sistemler,
05:36
with excellentMükemmel audio-visualAudio-Video systemssistemler,
99
324659
1986
harika toplantı alanları ile
dünya standartlarında
05:38
wonderfulolağanüstü meetingtoplantı spacesalanlarda,
100
326669
1830
05:40
and they organizedüzenlemek eventsolaylar
that rivalrakip internationalUluslararası concertskonser.
101
328523
3274
ve uluslararası konserler
ile yarışan etkinlikler düzenlemektedir.
05:44
The sadüzgün realitygerçeklik is that manyçok of them
are emptyboş duringsırasında the weekhafta.
102
332935
3918
Üzücü gerçek şu ki çoğu
hafta boyunca boş kalıyor.
05:49
I livecanlı in the LekkiLekki areaalan of LagosLagos,
103
337939
1999
Ben Lagos'ta Lekki bölgesinde yaşıyorum,
05:53
and in my communitytoplum, there are at leasten az
50 really niceGüzel churcheskiliseler,
104
341264
3277
benim bölgemde en az 50 tane
gerçekten güzel kilise var
05:57
but there's no adultyetişkin literacyokur yazarlık centermerkez,
105
345708
2538
ama yetişkin okuryazarlık merkezi yok,
06:00
no homelessevsiz shelterbarınak
106
348270
1889
evsizler çadırı yok,
06:02
and very fewaz publichalka açık schoolsokullar and hospitalshastaneler.
107
350183
2671
okul ve hastaneler de gerçekten az sayıda.
06:05
ManyBirçok of these spacesalanlarda
could be utilizedkullanılan for socialsosyal changedeğişiklik.
108
353601
4538
Bu alanların çoğu sosyal değişim için
kullanılabilir.
06:11
ImagineHayal if everyher singletek churchkilise
in LekkiLekki openedaçıldı its doorskapılar
109
359258
4953
Lekki'deki tüm kiliselerin geceleri
06:16
to the homelessevsiz at night,
110
364235
1754
kapılarını evsizlere açtığını,
06:18
gaveverdi them a sleepinguyuyor bagsırt çantası, a warmIlık, hafif sıcak mealyemek
and a voucherfiş in the morningsabah
111
366013
4491
onlara uyku tulumu, sıcak yemek
ve kiliseye katılan evsiz gençler
06:22
to learnöğrenmek a vocationalMesleki coursekurs,
112
370528
1840
tarafından verilen
mesleki eğitim kursları için
06:24
offeredsunulan by the unemployedişsiz youthgençlik
who attendkatılmak that churchkilise.
113
372392
3064
fiş verdiklerini bir düşünün.
06:27
That would demonstrategöstermek what we preachvaaz
114
375480
2968
Bu, öğütlediğimiz şeyleri
06:30
and what we speakkonuşmak about
as people of faithinanç,
115
378472
3335
ve inançlı insanlar olarak
neleri konuştuğumuzu
06:33
and what led me to ChristianityHıristiyanlık
in the first placeyer.
116
381831
3172
ve beni Hristiyanlığa yönlendiren
şeyin ne olduğunu gösterecektir.
06:38
SimilarlyBenzer şekilde, we have to utilizeyararlanmak
our resourceskaynaklar for socialsosyal changedeğişiklik.
117
386675
5639
Benzer şekilde, kaynaklarımızı sosyal
değişim için faydalı hâle getirmeliyiz.
06:45
The 2016 "why give" surveyanket
conductedyürütülen in KenyaKenya
118
393506
3771
2016'da Kenya'da yapılan
"Neden Veriyoruz" anketi
06:49
revealsortaya çıkarır that closekapat to 60 percentyüzde of adultsyetişkinler
give to faith-basedinanca dayalı organizationsorganizasyonlar --
119
397301
5743
yetişkinlerinin %60'ının inanç temelli
örgütlere ailelerinden
06:55
even more than they give
theironların extendedGenişletilmiş familiesaileleri.
120
403068
2465
bile daha fazla bağış
yaptıkları ortaya çıkardı.
06:58
This is not uniquebenzersiz to KenyaKenya.
121
406165
1449
Bu Kenya'ya özgü değil.
07:00
It's quiteoldukça prevalentyaygın acrosskarşısında AfricaAfrika.
122
408681
1801
Afrika'da oldukça yaygın.
07:03
ManyBirçok of our faith-basedinanca dayalı organizationsorganizasyonlar
have tremendousmuazzam amountsmiktarlar of wealthservet
123
411395
3827
Çoğu inanç temelli organizasyonumuz
sosyal değişim için kullanılabilecek
07:07
that can be utilizedkullanılan for socialsosyal changedeğişiklik.
124
415246
2717
müthiş miktarda servetlere sahipler.
07:10
We have to checkKontrol the sourceskaynaklar
of useskullanımları of these fundspara
125
418990
3045
Bu fonların kullanım kaynaklarını
kontrol etmeli
07:14
and curbKaldırıma the excessesaşırılıkları
by our faith-basedinanca dayalı organizationsorganizasyonlar.
126
422059
3884
ve inanç temelli organizasyonlarda
aşırılıkları önlemeliyiz.
07:18
Now, this will requiregerektirir couragecesaret
on the partBölüm of membersüyeler,
127
426607
3808
Şimdi bu, imam ve rahiplerini
düz maaşa bağlaması gereken
07:22
who will have to put theironların
imamsİmam and priestsrahipler on straightDüz salariesmaaşları,
128
430439
4455
tüm üyeler için cesaret,
07:26
requiregerektirir auditeddenetlenmiş financialmali statementsifadeleri
that will be publishedyayınlanan
129
434918
3458
yayınlanacak olan
denetlenmiş finansal tablolar
07:31
and even rejectReddet contributionskatkıları
from unethicaletik olmayan sourceskaynaklar.
130
439583
3869
ve etik olmayan kaynaklardan gelen
katkıları reddetmeyi gerektirir.
07:36
But it's possiblemümkün.
131
444893
1150
Ama mümkün.
07:38
We're alreadyzaten seeinggörme positivepozitif examplesörnekler
in SouthGüney AfricaAfrika and KenyaKenya,
132
446669
3397
Güney Afrika ve Kenya'da
inanç temelli örgütleri
07:42
and the organizationsorganizasyonlar,
133
450090
1151
07:43
suchböyle as the AfricaAfrika CouncilKonseyi
for AccreditationAkreditasyon and AccountabilityHesap verebilirlik
134
451265
3786
kontrol eden ve Afrika Akreditasyon
07:47
that's checkingkontrol etme faith-basedinanca dayalı organizationsorganizasyonlar
135
455075
2262
ve Sorumluluk Konseyi gibi İncil'in
07:49
and ensuringsağlanması that they complyuymak
with biblicalİncil'deki standardsstandartlar of stewardshipidare.
136
457361
3880
idareci yönetim standartlarına uymalarını
sağlayan olumlu örnekler görüyoruz.
07:54
Now, the thirdüçüncü stepadım
137
462824
1746
Şimdi, üçüncü adım
07:56
is that we have to partnerortak
with all stakeholderspaydaşlar,
138
464594
2691
tüm paydaşlarla ortak olmak
zorunda olmamızdır
07:59
and this is especiallyözellikle relevantuygun
for the non-religiousdin dışı in the audienceseyirci.
139
467309
3818
ve bu özellikle dinleyicilerin inançsız
olanlarıyla ilgilidir.
08:04
RecognizingTanıma the powergüç and potentialpotansiyel
of faith-basedinanca dayalı organizationsorganizasyonlar,
140
472024
4714
İnanç temelli örgütlerin gücünü
ve potansiyelini,
08:09
leveragingyararlanarak theironların assetsvarlıklar, theironların scaleölçek,
141
477752
3095
varlıklarını, ölçeklerini,
sahip oldukları kamu güvenini
ve inanırlıklarını,
08:12
the publichalka açık trustgüven
and credibilitygüvenilirlik they have,
142
480871
2224
08:15
theironların loweralt operatingişletme costsmaliyetler,
143
483119
1335
daha düşük işletme maliyetlerini,
08:16
theironların accesserişim to the grassrootskökleşmiş
144
484478
1486
tabanlarına erişimlerini
ve yurt dışındaki varlığını güçlendirir.
08:17
and theironların presencevarlık abroadyurt dışı.
145
485988
1288
08:19
PoliticiansPolitikacılar recognizetanımak this,
146
487802
1935
Politikacılar bunu bilir,
08:21
and campaignkampanya seasonsmevsim are always filleddolu
with stopsdurak and pictureresim opportunitiesfırsatlar
147
489761
4294
kampanya sezonları durgunluklarla
ve liderleri yönlendiren
08:26
with leadingönemli faithinanç leadersliderler.
148
494079
1526
fırsat resimleriyle doludur.
08:28
SadlyNe yazık ki, oncebir Zamanlar electedseçildi,
149
496214
1461
Maalesef, bir kez seçilince,
08:29
manyçok of these faith-basedinanca dayalı
organizationsorganizasyonlar are ignoredihmal.
150
497699
3488
bu inanç temelli organizasyonların çoğu
göz ardı edilir.
08:33
And in factgerçek, a WorldDünya BankBanka surveyanket revealedortaya
151
501211
2405
Aslında, bir Dünya Bankası anketi
08:35
that 30 to 70 percentyüzde of assetsvarlıklar
ownedSahip olunan by medicaltıbbi organizationsorganizasyonlar in AfricaAfrika
152
503640
5770
Afrika'da tıbbi organizasyonların sahip
olduğu varlıkların %30-%70'i
08:41
are actuallyaslında ownedSahip olunan
by faith-basedinanca dayalı organizationsorganizasyonlar,
153
509434
2604
aslında inanç temelli
organizasyonlara ait olduğunu
08:44
but that there's very little collaborationişbirliği
betweenarasında the faithinanç communitytoplum
154
512062
4120
ama inanç topluluğu
ve sağlık sistemi arasında
08:48
and publichalka açık health-careSağlık systemssistemler.
155
516206
1801
çok az işbirliği olduğunu ortaya çıkardı.
08:50
One positivepozitif exampleörnek is from GhanaGana,
156
518835
3044
Gana'dan bir örnek verilebilir.
08:53
where the GhanaGana CatholicKatolik HealthSağlık ServiceHizmet
partneredOrtaklık with a rangemenzil of stakeholderspaydaşlar
157
521903
4449
Gana Katolik Sağlık Hizmetinin
bir dizi paydaşla ortaklık yaptı
08:58
and was ableyapabilmek to realizegerçekleştirmek
a 31 percentyüzde reductionindirgeme in mortalityölüm oranı.
158
526376
5883
ve ölümlerde %31 oranında azalma
gerçekleştirebildi.
09:05
I believe there's so much potentialpotansiyel
that can be realizedgerçekleştirilen
159
533470
3183
İnanç yolunu takip ettiğimizde
ve el ele vererek
birçok sorunumuzu çözmeye çalışırken
09:08
when we walkyürümek acrosskarşısında the dividebölmek of faithinanç
160
536677
2928
09:11
and, handel in handel, try to solveçözmek
manyçok of our problemssorunlar.
161
539629
2807
fark edilebilecek kadar potansiyel
olduğuna inanıyorum.
09:15
SimilarlyBenzer şekilde, faith-basedinanca dayalı organizationsorganizasyonlar
can supportdestek the transferaktarma
162
543471
3273
Benzer şekilde, inanç temelli
organizasyonlar kritik becerilerin
09:18
of criticalkritik skillsbecerileri and knowledgebilgi.
163
546768
1664
ve bilginin transferini destekleyebilir.
09:20
ManyBirçok of you in the NGOSİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ communitytoplum
or in the privateözel sectorsSektörler
164
548922
3253
STK topluluğundaki veya özel sektördeki
09:24
realizegerçekleştirmek how difficultzor it is
to even attractçekmek 150 to 200 people
165
552199
4674
birçoğunuz, 150- 200 kişiyi
konferanslarınıza çekmenin,
09:28
to your conferenceskonferanslar,
166
556897
1166
bazen burs teklif etseniz de
09:30
sometimesara sıra even offeringteklif stipendsBurslar,
167
558087
1891
yol masraflarını karşılasanız da
ne kadar zor olduğunu bilirsiniz.
09:32
reimbursementsgeri ödeme of transportationtaşımacılık costsmaliyetler.
168
560002
2102
09:34
MeanwhileBu arada, faith-basedinanca dayalı organizationsorganizasyonlar
drawçekmek thousandsbinlerce and millionsmilyonlarca
169
562128
4485
Bu arada, inanç temelli organizasyonlar
her cuma ve pazar günü
iyi bir vaaz vaadiyle
09:38
everyher SundayPazar or FridayCuma ...
170
566637
1832
09:42
with the promisesöz vermek of a good sermonvaaz.
171
570077
3048
binlerce, milyonlarca kişiyi çekiyor.
09:46
The truthhakikat is we cannotyapamam addressadres
issuessorunlar around familyaile planningplanlama
172
574534
3834
Gerçek şu ki Afrika'da
inanç temelli örgütler olmadan
aile planlaması ile ilgili sorunları
ele alamayız.
09:50
withoutolmadan faith-basedinanca dayalı
organizationsorganizasyonlar in AfricaAfrika.
173
578392
2288
09:53
IssuesSorunları suchböyle as democraticdemokratik rightshaklar
and voterseçmen registrationkayıt,
174
581775
2660
Demokratik haklar
ve seçmen kaydı gibi konular,
09:56
ensuringsağlanması that everyher memberüye
of a congregationcemaat
175
584459
2500
bir cemaatin her üyesinin
09:58
has a voterseçmen registrationkayıt cardkart,
176
586983
1849
bir seçmen kayıt kartına sahip olmasını
10:00
understandsanlar theironların democraticdemokratik rightshaklar
177
588856
2305
demokratik haklarını anlamasını
10:03
and can exerciseegzersiz that.
178
591185
1994
ve bunu uygulayabilmesini sağlar.
10:06
I really think it's criticalkritik
that we considerdüşünmek partneringOrtaklık
179
594291
2929
Sosyal etki yaratmaya yönelik inanç
temelli kuruluşlarla
10:09
with faith-basedinanca dayalı organizationsorganizasyonlar
to deliverteslim etmek socialsosyal impactdarbe.
180
597244
2911
ortak çalışmayı düşünmemizin
çok önemli olduğunu düşünüyorum.
10:13
It's alsoAyrıca importantönemli to noteNot
that AfricanAfrika faith-basedinanca dayalı organizationsorganizasyonlar
181
601390
3502
Afrikalı inanç temelli organizasyonların
küresel çapta
10:16
have a stronggüçlü presencevarlık globallyküresel.
182
604916
1783
güçlü bir varlığı olduğu da bilinmeli.
10:19
There are over 2,000 AfricanAfrika nunsrahibeler
and priestsrahipler in leadershipliderlik positionspozisyonları
183
607324
4120
Liderlik pozisyonlarında
2000'den fazla rahip ve rahibe var.
10:23
in EuropeEurope,
184
611468
1407
Avrupa'da,
10:24
with more influenceetki
than some of our diplomaticdiplomatik envoyselçileri,
185
612899
3540
diplomatik elçilerden daha fazla etkiyle
maliyetin bir kısmına çalışıyorlar.
10:28
operatingişletme at a fractionkesir of the costmaliyet.
186
616463
2270
10:30
They can serveservis as influencersetkilendiği isimlerden
and supportersdestekçileri.
187
618757
3493
Onlar etkileyici unsurlar ve destekçiler
olarak hizmet edebilirler.
10:34
SimilarlyBenzer şekilde, some AfricanAfrika churcheskiliseler
have a presencevarlık
188
622274
3269
Benzer şekilde, bazı Afrika kiliseleri,
dünyanın dört bir yanındaki
10:37
in countriesülkeler acrosskarşısında the globeküre,
189
625567
1522
ülkelerde varlığını sürdürüyor
10:39
and the RedeemedItfa ChristianHıristiyan ChurchKilise of God
has a presencevarlık in 196 countriesülkeler,
190
627113
4453
ve Tanınmış Hristiyan Kilisesi,
196 ülkede, diyasporaya
10:43
servingservis as a bridgeköprü to the diasporadiasporası
and providingsağlama supportdestek.
191
631590
3101
bir köprü görevi görerek ve destek
sağlayarak varlığını sürdürüyor.
10:47
If our public-sectorkamu sektörü organizationsorganizasyonlar
could partnerortak with these institutionskurumlar,
192
635461
4256
Eğer kamu sektöründeki örgütler
bu kurumlarla partner olurlarsa
10:51
we could unlockkilidini the potentialpotansiyel
of our diasporadiasporası populationspopülasyonları.
193
639741
3746
diyaspora nüfusumuzun potansiyelini
açığa çıkarabiliriz.
10:56
I know some of you
are still strugglingmücadele with this topickonu,
194
644986
3486
Biliyorum bazılarınız hâlâ
bu konuyla mücadele ediyor.
11:00
but I challengemeydan okuma you to think about it.
195
648496
2278
Ama bunun hakkında düşünmenizi istiyorum.
11:02
A wisebilge man oncebir Zamanlar said, "Faithİnanç is a riskrisk,
196
650798
2198
Bilge bir adam bir zamanlar,
"İnanç bir risktir
11:06
but it's a riskrisk that I cannotyapamam
affordparası yetmek not to take."
197
654099
3092
ama almamayı kaldıramayacağım bir risk."
11:09
I would suggestönermek that partnershipsortaklıklar
with faith-basedinanca dayalı organizationsorganizasyonlar are a riskrisk,
198
657999
4376
İnanç temelli örgütlerle ortaklıkların
bir risk olduğunu,
11:14
but one that all stakeholderspaydaşlar that are
committedtaahhüt to socialsosyal impactdarbe in AfricaAfrika
199
662399
4585
ancak Afrika'da sosyal etkide bulunan
hiçbir paydaşın
bu riski almamayı göze alacağını
düşünmüyorum.
11:19
cannotyapamam affordparası yetmek not to take.
200
667008
1675
11:21
I oftensık sık reflectyansıtmak on my conversationkonuşma
with that younggenç boyoğlan,
201
669942
3152
Ara sıra o gençle yaptığım konuşmayı
düşünüyorum
11:25
and I believe I should have endedbitti it
a little differentlyfarklı olarak.
202
673118
3230
ve bence biraz farklı bitirmeliydim.
11:28
First, I should have commendedCommended him
for askingsormak toughsert questionssorular.
203
676372
3611
Öncelikle, zor sorular sorduğu için
onu takdir etmeliydim.
11:32
AfricaAfrika needsihtiyaçlar more younggenç people
who challengemeydan okuma the statusdurum quoQuo,
204
680537
3423
Afrika'nın mevcut durumla mücadele edecek
daha fazla gence ihtiyacı var,
11:35
even in the faithinanç communitiestopluluklar.
205
683984
1661
inanç topluluklarında bile.
11:38
Secondlyİkinci olarak, I should have givenverilmiş him
a little more hopeumut.
206
686698
2909
İkinci olarak, ona
biraz daha umut vermeliydim.
11:42
Not hopeumut in the afterlifeölümden sonra yaşam,
207
690083
1624
Ölüm sonrası için umut değil
11:43
but hopeumut in AfricaAfrika todaybugün,
208
691731
3064
ama şu an Afrika için bir umut
11:46
because the faithfulsadık are powerfulgüçlü.
209
694819
1981
çünkü inananlar güçlüdür.
11:49
Not just because of theironların beliefsinançlar
but because of theironların assetsvarlıklar,
210
697636
3342
Sadece inançları yüzünden değil,
varlıklarından,
11:53
theironların resourceskaynaklar, theironların armyordu of volunteersgönüllüler,
211
701002
3801
kaynaklarından, gönüllülerin ordusundan
11:56
and because workingçalışma togetherbirlikte,
acrosskarşısında the dividebölmek,
212
704827
4243
ve birlikte çalışmalarından dolayı,
yaşam ile ölüm arasında,
12:01
we can livecanlı as positivepozitif examplesörnekler
for what our childrençocuklar --
213
709094
5048
çocuklarımıza pozitif örnekler olarak
yaşayabiliriz, onların
benim çocuklarımın, sizin çocuklarınızın,
12:06
my childrençocuklar, your childrençocuklar --
214
714166
1566
12:07
deservehak etmek to see.
215
715756
1692
görmeyi hak ettikleri gibi.
12:09
An AfricaAfrika that demonstratesgösterir
that God lovessever AfricansAfrikalılar
216
717472
3593
Afrika, Tanrı'nın Afrika insanını
sevdiğini gösteriyor
12:13
and that we are just as capableyetenekli
as any other worldDünya regionbölge
217
721089
3513
ve biz de kendi sorunlarımızı çözmekte
en az diğer ülkeler kadar yetenekliyiz,
12:16
in solvingçözme our problemssorunlar
218
724626
1590
12:18
in peaceBarış ...
219
726240
1150
barış içinde
12:20
and love.
220
728314
1412
ve sevgi içinde.
12:23
I love this quotealıntı that saysdiyor,
221
731361
2809
Çok sevdiğim bir söz,
12:26
"HopeUmut is the abilitykabiliyet to hearduymak
the melodymelodi of the futuregelecek.
222
734194
5305
"Umut geleceğin melodisini
duyabilme yetisidir.
12:32
Faithİnanç is the willingnessistekli and the couragecesaret
223
740855
3024
İnanç ise ona bugünden dans etmenin
12:35
to dancedans to it todaybugün."
224
743903
1428
isteği ve cesaretidir." diyor.
12:38
I hopeumut that we, as people of faithinanç,
225
746889
4096
Ben inanıyorum ki biz, inançlı insanlar,
12:43
can trulygerçekten livecanlı up to
the promisesöz vermek of socialsosyal impactdarbe
226
751009
3706
toplumda yapmamız beklenen sosyal etki
için çağrılan "toplum temsilcileri"
12:46
that we have been calleddenilen to do
as changedeğişiklik agentsajanları in societytoplum.
227
754739
3559
sosyal etki vaadine ulaşabiliriz.
12:51
And I believe that workingçalışma with you,
228
759232
2094
Ve ben inanıyorum ki birlikte çalışarak,
12:53
all stakeholderspaydaşlar,
229
761350
1251
tüm paydaşlarımızla,
12:54
we can trulygerçekten solveçözmek
Africa'sAfrika'nın mostçoğu pressingbasma challengeszorluklar.
230
762625
3052
Afrika'nın en acil sorunlarını
gerçekten çözebiliriz.
12:58
I have that hopeumut ...
231
766483
1206
Benim umudum var
13:00
and I have the faithinanç,
232
768986
1945
ve inancım var
13:02
and I've startedbaşladı to dancedans.
233
770955
1646
ve dans etmeye başladım.
13:04
Won'tAlışkanlık you joinkatılmak me?
234
772625
1241
Bana katılmayacak mısınız?
13:05
Thank you.
235
773890
1151
Teşekkürler.
13:07
(ApplauseAlkış)
236
775065
3958
(Alkışlar)
Translated by Havva Nur Aydın
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ndidi Nwuneli - Social innovation expert
Through her work in food and agriculture, and as a leadership development mentor, Ndidi Okonkwo Nwuneli is building economies in West Africa.

Why you should listen

Ndidi Nwuneli is a serial social entrepreneur who is committed to scaling social innovation on the African Continent. She is the founder of LEAP Africa, a youth leadership nonprofit organization, and co-founder of AACE Food Processing & Distribution, an indigenous agro-processing company that was founded in 2009 to fight malnutrition, reduce post-harvest losses among smallholder farmers and displace imports. She is also the managing partner of Sahel Capital Partners & Advisory, a consulting and advisory firm focused on unlocking the nutrition and agriculture potential in West Africa. 

Nwuneli started her career as a management consultant with McKinsey & Company, working in their Chicago, New York and Johannesburg Offices. She holds an M.B.A. from Harvard Business School and an undergraduate degree with honors in Multinational and Strategic Management from the Wharton School of the University of Pennsylvania.

Nwuneli was recognized as a Young Global Leader by the World Economic Forum and received a National Honor – Member of the Federal Republic from the Nigerian Government. She was listed as one of the 20 Youngest Power African Women by Forbes and is a 2018 Aspen New Voices Fellow. She serves on numerous international and local boards including Nestle Nigeria Plc., Nigerian Breweries Plc., Globethics.net Switzerland, Godrej Consumer Products Ltd. India, Fairfax Africa Holdings Canada, Royal DSM Sustainability Board, Netherlands and the African Philanthropy Forum.

Nwuneli is the author of Social Innovation in Africa: A Practical Guide for Scaling Impact published by Routledge in 2016 and Walking for God in the Marketplace.

More profile about the speaker
Ndidi Nwuneli | Speaker | TED.com